27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2OEYLÜL1994SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER SavaşAy adlfyede •İstanbul Haber Servisi - atv'de ya>ımlanan A Takımı programının yapımcısı Savaş Ay, hakkında açılan üç ayn dava yüzünden adliyeye götürüldü. "Müessir fıil" suçlamasıyla hakkında açılan bır davadan 10 gün hapis cezasının kesinleşmesi nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı'nın istemi üzenne ınfaz şubesi ekiplerince, Sultanahmet'teki İstanbul Adliyesı'ne geürilen Ay, SSK GöztepeHastanesi 'nde "memur kjlığına gırerek çekim yapmak" ve "bir borcuna ilişkin yürütülen icra takibinde mal beyanında bulunmamak" suçlamaJannı içeren davalann düştüğünün belirlenmesi üzerine serbest bırakıldı. (Fotoğraf: YAHYA KOÇOĞLU) Ergun Göknel taburcu oldu • İstanbul Haber Servisi - Bayrampaşa Cezaevi'nde, avukatıyla görüştüğü sırada uğradığı bıçaklı saldın sonucu yaralanan Ergun Göknel, dün tedavi gördüğü IÜTıpFakültesı Haslanesi'nden taburcu ediidi Feray Göknel yargılandı • İstanbul Haber Servisi - İSKİ eskı Genel Müdürü Ergun Göknel'in eşi Feray Göknel, oğullan Demir ve İlhan Göknel ileaile dostlannın yargılandığı "zimmet" davasına dün İstanbul 7. AğırCeza Mahkemesı'nde yapılan duruşmayla devam edıldi. Ergun Göknel'in katılamadığı duruşmada Feray Göknel'in yanı sıra. Ergun Göknel'in eski eşi Nurdan Erbuğ da haar bulundu. Erdoğan'dan cemevi yorumu • İSTANBUL (AA)- lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, Zabıta Müdürlüğü'nün 6. tekamül eğitim ve öğreiim yıh açılış töreninde, gazetecilerin, Üsküdar Karacaahmet'teki cemeviyle ilgili olarak kendisine yöneltuği bir soruya, "Cemevinin yapılmasına karşı olsaydım, bu işler olmadan çok önce, bu arkadaşlara o bölgede 20'ye yakın alternatif yer teklif etmezdim" dedi. Kahire Valisi Istanbul'da • İSTANBUL(AA)- İstanbul'da bulunan Kahıre Valisi ve Belediye Başkanı Mohamed Omar Elakher dün İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu ile Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ı makamlannda ziyaret etti. Gezisinin. iki kent arasındaki tarihi dostluk bağlannı pekiştirmek amacını taşıdığını belirten Elakher'e, Kozakçıoğlu bir aru plaketi. Erdoğan ise bir tabak verdi. Express toplatddı • İstanbul Haber Servisi - Haftalık Express gazetesinin 17 eylül tarihli 34. sayısı, "Türkiye'nin bölünmez bütûnlüğünü bozmayı hedef alan propaganda yapıldığV" gerekçesiyle toplatıldı. Şule Ergül öldü • Haber Merkezi - Merkez Bankası Genel Sckreter Yardıması, hukukçu Şule Ergür (49), dün beynindeki tümör nedeniyle tedavi görmekte olduğu Ankara'daki Bayırdır Hastanesi'nde yaşamıru yitirdi. Aynı zamanda, Kanal 6 Televizyonu'nun haber spikerlerinden Şebnem Kjsaparmak'ın annesi ve sanatçı Fatih Kısaparmak'ın kayınvalidesi olan Şule Ergül'ün, gecen ağustos ayında beyin ameuyatı geçirdiği, 11 gündürise cihazlara bağlı olarak yoğun bakım servisinde tedavi gördüğü belirtildi. Mahkemelerin, adalet bekleyen yurttaşlann dertlerine çare olması istendi Yargıtay'dan yargıya ihtarANKARA (ANKA) - Yargıtay, gü- nün koşullanna yanıt vermeyen yasala- ra göre karar oluşturan, yoğun iş yükü altında bunalan mahkemelerin "adalet bekleyen vatandaşların dertlerine" çare olmasını ıstedi. Birinci Hukuk Dairesı- nin karannda "Mahkeme çareci olması gerekir. 'Ben noter değilim, ihtarname çekemem; idari makam değilim, kımse- yi zorlayamam' diyerek davanın özûne girmekten kaçmılamaz" denildi. Yargıtay, yaptınmlann salt idareci merciler tarafindan uygulanabüeceği görüşünün de hukuka aykın olduğunu bildirdi. Evleri birbirine bitişik olan komşular arasındaki uyuşmazhk, önce yerel mah- kemede tartışıldı. Davacı vatandaş, komşunun bitişik duvann dibine açtığı büyük çukurun evde çökme tehlikesi meydana getirdiğini belirterek bunun önlenmesıni ıstedi. Yerel Mahkeme, istemi, "Mahkeme- • Birinci Hukuk Dairesi'nin karannda 'Mahkemenin çareci olması gerekir. 'Ben noter değilim. ihtarname çekemem; idari makam değilim, kimseyi zorlayamam' diyerek davanın özüne girmekten kaçınılamaz' 'denildi. ler, ihtar çekme ya da kişileri belli işleri yapmak vey a yapmamak konusunda zor- lamaya yetkili makam değildir. İhtar cekmeye noterler, zorlama ya da icbar etmeye idari makamlar yetkilidir" ge- rekçesiyle reddedince dosya Yargıtay'a geldi. 'Mahkemeçareciolmalı' Yerel mahkemenm konuya yak- laşımı, Yargıtay Birinci Hukuİc Dairesi tarafindan usul ve yasaya aykın bulu- nurak oy birliğiyle bozuldu. Yargıtay karannda, adalet isteyen, ancak başvurduğu mahkemelerde çare bulamayan vatandaşlann yüreğine su serpecek saptamalar yapılırken, mahn- kemeler de uyanlmış oldu. Kararda şu belirlemelere yer venldı: "Davacımn gerçek isteği gayet açıktır. Komşuluk hukukuna dayanarak muhte- mel zarann önlenmesini istemiştir. Can kaybının dahi olası bulunduğu bir tehlike- nin tarlığı kanıtianmışken mahkemenin gözünü kapatıp 'Ben noter değilim, ih- tarname çekemem; idare makam deği- lim, kimseyi zorlamayalım' bahanesiyle davanın özüne girmekten kaçınması, hakkın alınmasını. adaktin dağıtılmasını engeileyen ve hukuksal olmayan bir da\- ranıştır." Komşuluk hukukundan kaynaklanan davalarda mülkivet uyuşmazlığının söz konusu olmadığına yer verilen mahke- me karannda, daha sonra şu vurgula- malar yapıldı: "Yaptınmı salt idari mercilerin uygu- layabileceği görüşü tümüyle hukuktan uzaktır, saptanan hakkın yerine getiril- mesine karar vermek mahkemelerin ana- yasal görevidir. Vazgeçilmesi olanaksız bir hukuk kararıdır. Dava dilekçesinin davalı>a teUiğinin bir İhtarname' niteli- ğinde olduğu. mahkemece nedense hiç düşünülmemistir. Davacının yaptınm konusunda yetki- leri sınırlı olan idari mercilere elbette baş- vurabilme hakkı olduğu gibi mahkeme- den de kesinleşmiş ve icrası mümkün bir hüküm istemeye hakkı >ardır. Hiç kimse haklanndan sadcce birini kullanmaya zorlanamaz. Kaldı ki uyuşmazlığın çözü- mü idari mercinin yetki boyutlarını aşa- cak niteliktedir. Da>acının çareci olması gereken mahkemeye başvurmasında hiç- bir isabetsizlik \oktur." Ortaköy'e, Erdoğan tehdidi• tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, 'Mabede tamamıyla zıt bir tablo var' diye nitelediği Ortaköy Meydanı'nı 'çok çirkin' bulduğunu belirterek, ortadan kaldırma ışinin takipçisi olacaklannı söyledı. • Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay ise Ortaköy Meydanı'nın 'Dostluk Meydaru' olduğunu, burayı kaldırmaya kimsenin gücü yetmeyeceğinı söyledi. M EHMET DEMİRKAYA İstanbul'un en önemli meydan- larından olan ve "entelektüellerin uğrak yeri", "kültür mozainin oluştuğu alan" şeklınde nıtelendı- nlen Ortaköy Meydanı'na RP'li Başkan Tayyip Erdoğan göz dik- tı. Gençlenn uğrak yen olan bu meydaru "çok çirkin" bulduğunu belirten Erdoğan, meydandakı camiyi kastederek "Mabede ta- mamıyla zıt bir tablo var" diyor. Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay ise Ortaköy'ün. "dostluk meydanı" olduğunu belirterek "Kimsenin gücü yet- meyecektir burasını kaldırmaya veya elini sürmeye. Bunun kefili de benim" dedı. İstanbul'un belb başlı meydanlanndan olan Or- taköy Meydanı, €rdoğan'ın Ortaköy Camisi'nde cuma namazı kılmasından sonra gündeme geldı. Erdoğan, namazdan sonra da Ortaköy Meydanı'nı dolaştı ve "meydanda çalınan müzikten, eğlenen gençkrden ve içkili tokantalardan yakuumlan"(!) HınJedi. Erdoğan, "Ortaköy Meydanı'nı nasıl buldumız" diye sorulması üzenne şu açıklamayı yaptı: "Çok çirkin buluyorum. çünkü mabede tamamıy- le zıt bir tablo var. Eğitim, ibadet miiesseselerine yüz metreye kadar olan yerlerde meyhane gibi alkoilü içki içilen yerlerin olmaması gerekir. Sesli yayın ya- pan yerterin olmaması gerekir, ama burada maalesef bu çirkinliğin olduğunu üzülerek müşahade etmenin şu anda teessüriinü yaşıyonım." Bu açıklama üzenne "Bir girişiminiz olacak mı" diye soruldu, İlk açıklamasına oranla daha temkin- li yanıt veren Erdoğan, "Arkadaşlanm çabşma yapıyorlar. Bu çirkinliğin kaldırüması işiırin takipçi- si olacağun" dedı. Ortaköy Meydanı'nda, caminin yanında sıra- lanmış, kafeler ve çay ocaklan bulunuyor. Burala- ra gelenlerin büyük çoğunluğunu gençler oluşturu- yor. Meydanda, deniz kenannda, açık havada göl- gelik bir yerde oturmak ve sohbet etmek herkesin ilgisini çekıyor. Konuyu SHP'li Beşiktaş Belediye Başkaru Ayfer Atay'a sorduk. Atay, her şevden önce Ortaköy Meydanı'nın Büyükşehir Belediyesi'nin kontro- lünde olmadığnı. düzenlemesinin ve yönetımının Beşiktaş Belediyesf ne ait olduğunu belirtti. Ayfer Atay, şunlan söyledr "Ama anlaşdıyor ki ı ürkiye'nin dışındaki insan- lann dahi 'banşın daım' olmasını istediği meydanda, Büyükşehir Belediye Başkammız barışı daim kılmak istemiyor. Ve burayı çirkin bulduğunu söylüyor. Ta- Wi gazetenin dediği doğnıysa. Güzellik izafi bir şey, herkese göre değişir. Başkanın çirkin dediği seye on binlerce insan ve turist akın akın geliyor. Herhalde bir şey ler buluyorlar ki buraya geliyorlar. Demek ki onlar da güzel buluyorlar." İçkı ruhsatlannın lcişlen Bakanhğı'nın ızruyle venldiğini, camiye yüz metre mesafede ruhsatlı ya da kaçak olarak içki satan yer olmadığını belirten Atay, şikayet konusu olan olayı şöyle anlattr "Nurettin Sözen'den beri, istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Kent Orkestrası, orada haftada bir, perşembe günleri 17.30 ile 19.00 arasında müzik yapıyor. Bu müzik, o da bir kere, ikindi ezanı duyul- madığı için çalmaya devam etti. Bu problem ediidi. kıyametler koparıİdı ve sonra düzelrildi de. Ezana da saygı gösteriliyor. Ama camiye gelen, gençliğini unutmuş, gençliğini yaşamamış bazı insanlar, buray ı kanşhnyoriar. Bunun sikayehni de Büvükşehir'e yaptyoriar." Atay, Ortaköy'ü kaldırmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğinı, bunun kefılinin de kendısi olduğu- nu söylüyor. Ortaköy Meydanı, özellikle gençlerin ve 'entelektüeüer'in uğ- rak yeri. Caminin yanında, sıra sıra çay ocaklan ve kahveler var. Daha gerilerde ise barlar ve içkili lokantalar yer alıyor. Ara sokaklardaki satıcılar da semte ayn bir renk katıyor. İSKİ Su kesinti oranı yinearttı İstanbul Haber Servisi- İSKİ, kesintüı olarak verdığı su progra- mında yeniden değişiklik yaparak kesinü süresıni büyük oranda artürdı. Yeni programa göre yük- sek yerlere hafta bir gün su vere- cek olan İSKİ. daha önce bir gün su verip iki gün kesinti uyguladığı baa bölgeiere de iki gün su verip üçgün kesinti uygulayacak. İSKİ, İstanbulluya verdiği su miktannda yeniden kesinti yaptı. Belirtilen yeni su kesinti programı şöyle: Haftada bır gün su verüecek bölgeler Sanyer'de-Reşitpaşa, Doganevler, Pınar Mah. Derbent Mah. Cumhuriyet Mah. Ferahev- ler, Yeniköy Bağlar mevkii. Esen- ler'de- Fevzi Çakmak Mah., Kazım Karabekır Mah., Fatih Mah., Davutpaşa Mah., Nine Hatun Mah., MimarSinan Mah., Menderes Mah., YavuzseUm Mah., Çiftehavuzlar Mah., Namıkkemal Mah., Birlik Mah. Atışalan'da- Kemer Mah., Ha- vaalanı Mah., Güneş Mah.Eyüp'- de- Yeşilpınar, İSKİ Bloklan. Ga- ziosmanpaşa'da- Suitançiflliği, Gazi Mah., 5O.Yıl Mah., Cebeci Mah. Cç gün kesilip iki gün su ve- rilecek olan bölgeler l.Bölge- Avalar'ın tamamı, Sefaköy, Siya- vuşpaşa. Soğanlı, Şirinevler, Yenı- bosna, İkitelli, Esenyurt, Firuz- köy, Parseller, Ambariı. 2.Bölge- Güneşü, Kirazlı, Halkalı, Cennet, Alonşehir, Yeşilova, İkiteili, Ata- türk ye Mehmet Akıf mahalleleri, Küçükçekmece, Kanarya, Bahçe- lievler. 3.Bölge- Bağalar, Mah- mutbey, Fatih Mahallesi, Demir- kapı, Güngören, Esenler. Sayın Doktor ve Eczacıların Dikkatine Antihipertansif CARDURA'CO»(doksazosin) 2 mg ve 4 mg'lık 20 fablet içeren blister ambalajlarda fıbbtn hizmetine sunulmuştur. Ayrıntılı bilgi için: PFIZER İLAÇLARI A.Ş. 80840 Ortaköy / istanbul Tel: 212-260 22 10 VICTOR THORPE; Çalışaıılanıı dayanışmaya ihtiyacı var İstanbul Haber Servisi - Ulusla- rarası kimya ve enerji sendikalan konfederasyonu (1CEF) ile DİSK'e bağh Lastik-İş Sendi- kası'nın ortaklaşa duzenlediklen. "Orta Asya ve Kafkasya ülkeleri uluslararası semineri". dün. Zafer Tunaya Kültür ve Sanat Mer- kezi'nde başladı. Semınerde bir konuşma yapan ICEF Genel Sekreteri Victor Tborpe, dünyada hıçbir sendıkal hareketin uluslararası sermaye ve çokuluslu şırketlenn yeni üretim sistemleri karşısında dayanama- dığını \e kriz içinde bulunduğunu söyledi. Victor Thorpe, çalışanla- nn dayanışmaya ihtiyacı bulun- duğunu ve 15 milyon üyesiyle ICEF'in bu ihtiyacı karşılama göre\i olduğunu İcaydetti. Kazakistan Kimya Sanayii İş- çileri Sendikası Başkanı L'sihan Gabdusev ise Bağımsız Devletler Toplulugu ülkelerinde serbest pi- yasa ekonomisinin yerleştirilme- ye çalışıldığını söyledi. Seminerde konuşan DİSK Ge- nel Başkanı Rıdvan Budak, ser- maye cevrelerinin bütün dünya- da bırbırinı tamamlayan üretim ilişkıleri ve modelleri geliştirdiği- ni ve tüm calışanlan taşeronlaş- tırma, özelleştirme ve istihdam alanlannın daraltılması gibi so- runlarla karşı karşıya bıraktığını belirtti. Seminerde konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ni- had Matkap ise dünyada ve Tür- kıye'de yaşanan istihdam ve işsiz- lik sorunlanna değindi. ARAYIŞ TOKTAMIŞATEŞ YÖK'ün Yaptıklan... 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası ve bu yasa çerçeve- sinde oluşturulan düzenle ilgili ilk kitabım 1983 başların- da çıkmıştı. "Niçin YÖKDeğil"başlığını taşıyan bu kitap- ta dile getirdiğim olumsuz olasılıklardan çoğu gerçek- leşti. Doğrusu yanılmış olmayı yeğlerdim... Yani YÖK'le ilgili olarak on iki yıldır yazıp-çiziyorum. Ama kim yaza, kim okuya... Herhalde bizler de kendimi- zi avutuyoruz yaza-çize. 1991'de "Demokrasi Koalisyonu" kurulduğu zaman bir ara umutlandık. "Aman" dedik, "bunlar muhalefet- teyken söylediklerinin yarısını yapsalar, gene de bir yerlere vartrız." Ama daha koalisyonun ilk aylarında, hükümetin yükseköğretimle ilgili "neler yapılması" ge- rektiğini YÖK'e sorduklarını öğrenince, tüm umutlarımı- zı yitirdik. Ve aradan geçen dört yıl, umutlarımızı yitirme- mizin ne kadar haklı olduğunu gösterdi. Keşke haklı olmasaydı. Son zamanlarda gerek YÖK'le, gerek bizim üniversite ile ilgili bir şeyler yazmamam, gene "İşler düzeldi mi" sorusunu gündeme getirdi. "Hoca, sizden biri atandı di- ye kalemin sustu(!)" diye dalga geçiyor kimi dostlarım. Benim kalemım yaşadığım sürece susmaz. Bülbülün çi- lesi tatlı dilindenmiş. Ama benim çilem de onurum da tatlı dilimdendir. Bu bakımdan şikayetçi de değilim... Geçenlerde bir öğrencim geldi. Eski mezunlarımız- dan biri. Gene bizim bilim dalında yüksek lisans yapmış ve doktora çalışmalarına başlamıştı. Fakat yaşam ko- şulları elvermedi. Çalışmalarını bırakmak zorunda kal- dı. Daha sonra hem kendini, hem de işlerini toparlamış. Yeniden doktora seçme sınavına girmek istemiş. Alma- mışlar, başvurusunu kabul etmemişler. Bizim üniversitenin sosyal bilimier enstitüsünü ara- dım. Şu anda bizim enstitü, "diyalog kurulabilen ve an- layışlı" bir yönetime sahip. öğrencimin doğru söylediği- ni bildirdiler. Çünkü YÖK 1994'te Yükseklisans ve Dokto- ra Yönetmeliği'ne ek bir madde çıkartmış. Buna göre herhangi bir sosyal bilimier enstitüsünden "kaydı sili- nen" öğrenciler, aynı enstitünün aynı bilim dalına baş- vuramıyorlar. "Böyle yönetmelik, böyle mantık olur mu?" demeyin. Biz yapınca oluyor işte... Yani aday uiuslararası ilışkiler bilim dalında kaydı si- lindiği için, aynı bilim dalına başvuramıyor. Gitsin deniz bilimlerine başvursun... Bu mantığa göre, liseden belge alan öğrenciler de kız meslek liselerine başvursunlar. Inanılır gibi değil ama, gerçek... Bu arada YÖK, benim de akademik kurulunda yardım- cı olmaya çalıştığım ISIS'a (İstanbul School for Interna- tional Studies-lstanbul Uluslararası Eğitim Merkezi) taktı. Her ne kadar biz elimizden geldiğince açıklamaya çalıştıysak da basından kimi arkadaşlar da meseleyi alevlendirdiler. Bu okulu, eski bir öğrencim kurdu. Eğer yaşam koşui- ları başka türlü geliştirseydi Oğuz özeren şimdi twzim bölümde yardımcı doçent ya da doçent olarak çalışıyor olacaktı. lyi mi oldu, yoksa kötü mü oldu, artık bunun ka- rarını kendisi versin. Ama iyi bir "girişimci" olduğuna kuşku yok.. Bu okulda iki Ingiliz devlet üniversitesinin eğitim prog- ramları uygulanacak. Londra Üniversitesi ve Porsmouttı Üniversitesi'nin programları. Adamlar geldiler, konu- şuldu. Müfredatı onlar gönderiyor, temel ders metinleri- ni onlar gönderiyor, yardımcı kaynakları onlar gönderi- yor ve hatta Londra, sınavları da kendi göndereceği adamlara yaptırıyor. Ve sonunda bütün bu koşullar çer- çevesinde başarılı olan öğrencilere kendi diplomalarını veriyorlar. Bu diplomanın nesini tanımayacak YÖK? An- laşılır gibi değil. Bir bildiri yayımlamışlar ve "bu diplomaları" tanıma- yacaklarını açıklamışlar. Dört yıf sonra verilecek bir dip- lomanın ne olacağmı biliyorlar da mı, böyle bir açıklama yapıyorlar? Bunu anlamak da mümkün değil. Burası elbette bir üniversite değil. Zaten anayasa uya- rınca özel üniversite acamazsınız. Bu bakımdan YÖK "üniversite değil" derken haklı. Ama "diplomaları denk değil" derken haksız. Kaldı ki ISIS'çılar "üniversite ol- ma" prosedürüne de başlıyorlar. Ne zaman biter, bile- mem. Kimi gazeteci arkadaşlar "para tuzağı" vb. gibi ifade- ler kullandılar. Çok yanlış. Hele "Parayı verip diplomayı alırım" diye heveslenenler olursa, çok yanılırlar. Bu okul, ağır bir okul. Üniversite giriş sınavlarında istedikle- ri yeri kazanamayan ve yurtdışında okuma olanağı olan, fakat değişik nedenlerle yurtdışına gitmek istemeyen, ya da gönderilmek istenmeyen öğyenciler hedef alındı. öğrenci kalitesini yükseltmek amacıyla, Londra Üniver- sitesi'nin istediği yüksek standartlara sahip birkaç öğ- renciye burs da sağlanıyor. Gerek ben, gerek akademik kurulda yer alan kimi meslektaş ve hocalarımdan çoğu, özel yüksek öğretime karşıdır. Ama bu işi, ciddi bir iş olduğu için üstlendik. Türkiye'nin en seçkin hocaları ders verecek. Ama ge- nelde, "mutlu azmlığa" hizmet veriyor olacağız. Doğru- su biraz içim burulmuyor değil. Fakat üniversitelerimizde kalite gitgide düşüyor. Bu bir "düzen" işi. Sınıflar arasındaki uçurum gitgide bü- yürken, eğitim alanında ilkokul öncesinde başlayan bir dengesizlik hüküm sürüyor. Ancak bireysel olarak bunu engellemek de mümkün değil, mümkün olmuyor. Düşündüklerimizi yapabilirsek ISIS çok iyi bir eğitim kurumu olacak. Ancak benim için öncelik İÜ Iktisat Fa- kültesi ve buradaki öğrencilerimdedir. "Hocam bizi bı- rakacak mısınız" diye soruyor kimi öğrencilerim. Hayır, ömrüm oldukça bırakmayacağım. Diğerleri de "üvey" değil, ama sizler benim "öz"evlatlarımsınız. Sakarya'da toplu balık ölümü Fabrikalann faaliyeüeri geçici süre durduruldu KARASU (AA) - Sakarya Nehri'nde meydana gelen top- lu balık ölümleri üzerine, Adapazan Şeker Fabrikasf- ndan sonra bölgedeki diğer fabrikalann da faaliyeüeri, ge- çici bir süre için durduruldu. Sakarya Çevre İl Müdürü Şafak Oktay yaptığı açıklama- da, atıklannı Sakarya Nehri'- ne dökülen Çark Deresi'ne bo- şaltan, aralannda Asit Sanayi Fabrikası ve deri fabrika- lannın da bulunduğu 40 işyeri- nin faaliyetinin, dünden itiba- ren geçici bir süre için durdu- rulduğunu söyledi. 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 16 mad- desi uyannca. Sakarya Valili- ği'nin onayı ile kapatılan işyer- leri, kesin tahlıl sonuçlan alını- ncaya kadar kapalı tutulacak. Bu arada, nehirde yapılan son ölçümlerde. oksijen oranı- nın çok düşük olduğu belirlen- di. 2^ehirlenmekten kurtulan balıklann, oksijen ihtiyaçlannı karşılamak üzerc sık sık su yü- züne çıktığı gözlenirken Çeyre Müdürlüğü'nün, oksijen oranının arttınlması amacıyla Sanyer Barajı'nın kapak- lannın açılması için girişimler- de bulunduğu kaydedildi. Zehirlenerek karaya vuran ve nehrin Karadeniz'e dökül- düğü bölgeyc yığılan balıklar, Karasu'nun Yenimahalle Kö- yü'nü kokuya boğdu. Nehrin, Karadeniz'e dökül- düğü alanda, akıntı olmayan bölgelerde biriken ve çüriime- ye başlayan balıklar çevreye keskin bir koku yayıyor. Bu arada balık ölülerinın Karadeniz'e akmasını sağla- mak için DSİ'nin araçlanyla, nehri denize bağlayan bölü- mün genışletilmesi amaayla çalışmalara başlandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle