Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2OEYLÜL1994SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SavaşAy
adlfyede
•İstanbul Haber Servisi -
atv'de ya>ımlanan A Takımı
programının yapımcısı Savaş
Ay, hakkında açılan üç ayn
dava yüzünden adliyeye
götürüldü.
"Müessir fıil"
suçlamasıyla hakkında
açılan bır davadan 10 gün
hapis cezasının kesinleşmesi
nedeniyle Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın istemi
üzenne ınfaz şubesi
ekiplerince,
Sultanahmet'teki İstanbul
Adliyesı'ne geürilen Ay, SSK
GöztepeHastanesi 'nde
"memur kjlığına gırerek
çekim yapmak" ve "bir
borcuna ilişkin yürütülen
icra takibinde mal beyanında
bulunmamak" suçlamaJannı
içeren davalann düştüğünün
belirlenmesi üzerine serbest
bırakıldı. (Fotoğraf:
YAHYA KOÇOĞLU)
Ergun Göknel
taburcu oldu
• İstanbul Haber Servisi -
Bayrampaşa Cezaevi'nde,
avukatıyla görüştüğü sırada
uğradığı bıçaklı saldın
sonucu yaralanan Ergun
Göknel, dün tedavi gördüğü
IÜTıpFakültesı
Haslanesi'nden taburcu
ediidi
Feray Göknel
yargılandı
• İstanbul Haber Servisi -
İSKİ eskı Genel Müdürü
Ergun Göknel'in eşi Feray
Göknel, oğullan Demir ve
İlhan Göknel ileaile
dostlannın yargılandığı
"zimmet" davasına dün
İstanbul 7. AğırCeza
Mahkemesı'nde yapılan
duruşmayla devam edıldi.
Ergun Göknel'in
katılamadığı duruşmada
Feray Göknel'in yanı sıra.
Ergun Göknel'in eski eşi
Nurdan Erbuğ da haar
bulundu.
Erdoğan'dan
cemevi yorumu
• İSTANBUL (AA)-
lstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Tayyip
Erdoğan, Zabıta
Müdürlüğü'nün 6. tekamül
eğitim ve öğreiim yıh açılış
töreninde, gazetecilerin,
Üsküdar Karacaahmet'teki
cemeviyle ilgili olarak
kendisine yöneltuği bir
soruya, "Cemevinin
yapılmasına karşı olsaydım,
bu işler olmadan çok önce,
bu arkadaşlara o bölgede
20'ye yakın alternatif yer
teklif etmezdim" dedi.
Kahire Valisi
Istanbul'da
• İSTANBUL(AA)-
İstanbul'da bulunan Kahıre
Valisi ve Belediye Başkanı
Mohamed Omar Elakher
dün İstanbul Valisi Hayri
Kozakçıoğlu ile Büyükşehir
Belediye Başkanı Tayyip
Erdoğan'ı makamlannda
ziyaret etti. Gezisinin. iki
kent arasındaki tarihi
dostluk bağlannı
pekiştirmek amacını
taşıdığını belirten Elakher'e,
Kozakçıoğlu bir aru plaketi.
Erdoğan ise bir tabak verdi.
Express
toplatddı
• İstanbul Haber Servisi -
Haftalık Express gazetesinin
17 eylül tarihli 34. sayısı,
"Türkiye'nin bölünmez
bütûnlüğünü bozmayı hedef
alan propaganda yapıldığV"
gerekçesiyle toplatıldı.
Şule Ergül öldü
• Haber Merkezi - Merkez
Bankası Genel Sckreter
Yardıması, hukukçu Şule
Ergür (49), dün beynindeki
tümör nedeniyle tedavi
görmekte olduğu
Ankara'daki Bayırdır
Hastanesi'nde yaşamıru
yitirdi. Aynı zamanda, Kanal
6 Televizyonu'nun haber
spikerlerinden Şebnem
Kjsaparmak'ın annesi ve
sanatçı Fatih Kısaparmak'ın
kayınvalidesi olan Şule
Ergül'ün, gecen ağustos
ayında beyin ameuyatı
geçirdiği, 11 gündürise
cihazlara bağlı olarak yoğun
bakım servisinde tedavi
gördüğü belirtildi.
Mahkemelerin, adalet bekleyen yurttaşlann dertlerine çare olması istendi
Yargıtay'dan yargıya ihtarANKARA (ANKA) - Yargıtay, gü-
nün koşullanna yanıt vermeyen yasala-
ra göre karar oluşturan, yoğun iş yükü
altında bunalan mahkemelerin "adalet
bekleyen vatandaşların dertlerine" çare
olmasını ıstedi. Birinci Hukuk Dairesı-
nin karannda "Mahkeme çareci olması
gerekir. 'Ben noter değilim, ihtarname
çekemem; idari makam değilim, kımse-
yi zorlayamam' diyerek davanın özûne
girmekten kaçmılamaz" denildi.
Yargıtay, yaptınmlann salt idareci
merciler tarafindan uygulanabüeceği
görüşünün de hukuka aykın olduğunu
bildirdi.
Evleri birbirine bitişik olan komşular
arasındaki uyuşmazhk, önce yerel mah-
kemede tartışıldı. Davacı vatandaş,
komşunun bitişik duvann dibine açtığı
büyük çukurun evde çökme tehlikesi
meydana getirdiğini belirterek bunun
önlenmesıni ıstedi.
Yerel Mahkeme, istemi, "Mahkeme-
• Birinci Hukuk Dairesi'nin karannda 'Mahkemenin çareci
olması gerekir. 'Ben noter değilim. ihtarname çekemem; idari
makam değilim, kimseyi zorlayamam' diyerek davanın özüne
girmekten kaçınılamaz' 'denildi.
ler, ihtar çekme ya da kişileri belli işleri
yapmak vey a yapmamak konusunda zor-
lamaya yetkili makam değildir. İhtar
cekmeye noterler, zorlama ya da icbar
etmeye idari makamlar yetkilidir" ge-
rekçesiyle reddedince dosya Yargıtay'a
geldi.
'Mahkemeçareciolmalı'
Yerel mahkemenm konuya yak-
laşımı, Yargıtay Birinci Hukuİc Dairesi
tarafindan usul ve yasaya aykın bulu-
nurak oy birliğiyle bozuldu.
Yargıtay karannda, adalet isteyen,
ancak başvurduğu mahkemelerde çare
bulamayan vatandaşlann yüreğine su
serpecek saptamalar yapılırken, mahn-
kemeler de uyanlmış oldu.
Kararda şu belirlemelere yer venldı:
"Davacımn gerçek isteği gayet açıktır.
Komşuluk hukukuna dayanarak muhte-
mel zarann önlenmesini istemiştir. Can
kaybının dahi olası bulunduğu bir tehlike-
nin tarlığı kanıtianmışken mahkemenin
gözünü kapatıp 'Ben noter değilim, ih-
tarname çekemem; idare makam deği-
lim, kimseyi zorlamayalım' bahanesiyle
davanın özüne girmekten kaçınması,
hakkın alınmasını. adaktin dağıtılmasını
engeileyen ve hukuksal olmayan bir da\-
ranıştır."
Komşuluk hukukundan kaynaklanan
davalarda mülkivet uyuşmazlığının söz
konusu olmadığına yer verilen mahke-
me karannda, daha sonra şu vurgula-
malar yapıldı:
"Yaptınmı salt idari mercilerin uygu-
layabileceği görüşü tümüyle hukuktan
uzaktır, saptanan hakkın yerine getiril-
mesine karar vermek mahkemelerin ana-
yasal görevidir. Vazgeçilmesi olanaksız
bir hukuk kararıdır. Dava dilekçesinin
davalı>a teUiğinin bir İhtarname' niteli-
ğinde olduğu. mahkemece nedense hiç
düşünülmemistir.
Davacının yaptınm konusunda yetki-
leri sınırlı olan idari mercilere elbette baş-
vurabilme hakkı olduğu gibi mahkeme-
den de kesinleşmiş ve icrası mümkün bir
hüküm istemeye hakkı >ardır. Hiç kimse
haklanndan sadcce birini kullanmaya
zorlanamaz. Kaldı ki uyuşmazlığın çözü-
mü idari mercinin yetki boyutlarını aşa-
cak niteliktedir. Da>acının çareci olması
gereken mahkemeye başvurmasında hiç-
bir isabetsizlik \oktur."
Ortaköy'e, Erdoğan tehdidi• tstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Tayyip
Erdoğan, 'Mabede
tamamıyla zıt bir tablo var'
diye nitelediği Ortaköy
Meydanı'nı 'çok çirkin'
bulduğunu belirterek,
ortadan kaldırma ışinin
takipçisi olacaklannı söyledı.
• Beşiktaş Belediye Başkanı
Ayfer Atay ise Ortaköy
Meydanı'nın 'Dostluk
Meydaru' olduğunu, burayı
kaldırmaya kimsenin gücü
yetmeyeceğinı söyledi.
M EHMET DEMİRKAYA
İstanbul'un en önemli meydan-
larından olan ve "entelektüellerin
uğrak yeri", "kültür mozainin
oluştuğu alan" şeklınde nıtelendı-
nlen Ortaköy Meydanı'na RP'li
Başkan Tayyip Erdoğan göz dik-
tı. Gençlenn uğrak yen olan bu
meydaru "çok çirkin" bulduğunu
belirten Erdoğan, meydandakı
camiyi kastederek "Mabede ta-
mamıyla zıt bir tablo var" diyor.
Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer
Atay ise Ortaköy'ün. "dostluk
meydanı" olduğunu belirterek "Kimsenin gücü yet-
meyecektir burasını kaldırmaya veya elini sürmeye.
Bunun kefili de benim" dedı.
İstanbul'un belb başlı meydanlanndan olan Or-
taköy Meydanı, €rdoğan'ın Ortaköy Camisi'nde
cuma namazı kılmasından sonra gündeme geldı.
Erdoğan, namazdan sonra da Ortaköy Meydanı'nı
dolaştı ve "meydanda çalınan müzikten, eğlenen
gençkrden ve içkili tokantalardan yakuumlan"(!)
HınJedi.
Erdoğan, "Ortaköy Meydanı'nı nasıl buldumız"
diye sorulması üzenne şu açıklamayı yaptı:
"Çok çirkin buluyorum. çünkü mabede tamamıy-
le zıt bir tablo var. Eğitim, ibadet miiesseselerine yüz
metreye kadar olan yerlerde meyhane gibi alkoilü
içki içilen yerlerin olmaması gerekir. Sesli yayın ya-
pan yerterin olmaması gerekir, ama burada maalesef
bu çirkinliğin olduğunu üzülerek müşahade etmenin
şu anda teessüriinü yaşıyonım."
Bu açıklama üzenne "Bir girişiminiz olacak mı"
diye soruldu, İlk açıklamasına oranla daha temkin-
li yanıt veren Erdoğan, "Arkadaşlanm çabşma
yapıyorlar. Bu çirkinliğin kaldırüması işiırin takipçi-
si olacağun" dedı.
Ortaköy Meydanı'nda, caminin yanında sıra-
lanmış, kafeler ve çay ocaklan bulunuyor. Burala-
ra gelenlerin büyük çoğunluğunu gençler oluşturu-
yor. Meydanda, deniz kenannda, açık havada göl-
gelik bir yerde oturmak ve sohbet etmek herkesin
ilgisini çekıyor.
Konuyu SHP'li Beşiktaş Belediye Başkaru Ayfer
Atay'a sorduk. Atay, her şevden önce Ortaköy
Meydanı'nın Büyükşehir Belediyesi'nin kontro-
lünde olmadığnı. düzenlemesinin ve yönetımının
Beşiktaş Belediyesf ne ait olduğunu belirtti. Ayfer
Atay, şunlan söyledr
"Ama anlaşdıyor ki ı ürkiye'nin dışındaki insan-
lann dahi 'banşın daım' olmasını istediği meydanda,
Büyükşehir Belediye Başkammız barışı daim kılmak
istemiyor. Ve burayı çirkin bulduğunu söylüyor. Ta-
Wi gazetenin dediği doğnıysa. Güzellik izafi bir şey,
herkese göre değişir. Başkanın çirkin dediği seye on
binlerce insan ve turist akın akın geliyor. Herhalde
bir şey ler buluyorlar ki buraya geliyorlar. Demek ki
onlar da güzel buluyorlar."
İçkı ruhsatlannın lcişlen Bakanhğı'nın ızruyle
venldiğini, camiye yüz metre mesafede ruhsatlı ya
da kaçak olarak içki satan yer olmadığını belirten
Atay, şikayet konusu olan olayı şöyle anlattr
"Nurettin Sözen'den beri, istanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin Kent Orkestrası, orada haftada bir,
perşembe günleri 17.30 ile 19.00 arasında müzik
yapıyor. Bu müzik, o da bir kere, ikindi ezanı duyul-
madığı için çalmaya devam etti. Bu problem ediidi.
kıyametler koparıİdı ve sonra düzelrildi de. Ezana da
saygı gösteriliyor. Ama camiye gelen, gençliğini
unutmuş, gençliğini yaşamamış bazı insanlar, buray ı
kanşhnyoriar. Bunun sikayehni de Büvükşehir'e
yaptyoriar."
Atay, Ortaköy'ü kaldırmaya kimsenin gücünün
yetmeyeceğinı, bunun kefılinin de kendısi olduğu-
nu söylüyor.
Ortaköy Meydanı, özellikle gençlerin ve 'entelektüeüer'in uğ-
rak yeri. Caminin yanında, sıra sıra çay ocaklan ve kahveler
var. Daha gerilerde ise barlar ve içkili lokantalar yer alıyor. Ara
sokaklardaki satıcılar da semte ayn bir renk katıyor.
İSKİ
Su kesinti
oranı
yinearttı
İstanbul Haber Servisi- İSKİ,
kesintüı olarak verdığı su progra-
mında yeniden değişiklik yaparak
kesinü süresıni büyük oranda
artürdı. Yeni programa göre yük-
sek yerlere hafta bir gün su vere-
cek olan İSKİ. daha önce bir gün
su verip iki gün kesinti uyguladığı
baa bölgeiere de iki gün su verip
üçgün kesinti uygulayacak.
İSKİ, İstanbulluya verdiği su
miktannda yeniden kesinti yaptı.
Belirtilen yeni su kesinti programı
şöyle: Haftada bır gün su verüecek
bölgeler Sanyer'de-Reşitpaşa,
Doganevler, Pınar Mah. Derbent
Mah. Cumhuriyet Mah. Ferahev-
ler, Yeniköy Bağlar mevkii. Esen-
ler'de- Fevzi Çakmak Mah.,
Kazım Karabekır Mah., Fatih
Mah., Davutpaşa Mah., Nine
Hatun Mah., MimarSinan Mah.,
Menderes Mah., YavuzseUm
Mah., Çiftehavuzlar Mah.,
Namıkkemal Mah., Birlik Mah.
Atışalan'da- Kemer Mah., Ha-
vaalanı Mah., Güneş Mah.Eyüp'-
de- Yeşilpınar, İSKİ Bloklan. Ga-
ziosmanpaşa'da- Suitançiflliği,
Gazi Mah., 5O.Yıl Mah., Cebeci
Mah. Cç gün kesilip iki gün su ve-
rilecek olan bölgeler l.Bölge-
Avalar'ın tamamı, Sefaköy, Siya-
vuşpaşa. Soğanlı, Şirinevler, Yenı-
bosna, İkitelli, Esenyurt, Firuz-
köy, Parseller, Ambariı. 2.Bölge-
Güneşü, Kirazlı, Halkalı, Cennet,
Alonşehir, Yeşilova, İkiteili, Ata-
türk ye Mehmet Akıf mahalleleri,
Küçükçekmece, Kanarya, Bahçe-
lievler. 3.Bölge- Bağalar, Mah-
mutbey, Fatih Mahallesi, Demir-
kapı, Güngören, Esenler.
Sayın
Doktor ve
Eczacıların
Dikkatine
Antihipertansif
CARDURA'CO»(doksazosin)
2 mg ve 4 mg'lık 20 fablet
içeren blister ambalajlarda
fıbbtn hizmetine sunulmuştur.
Ayrıntılı bilgi için: PFIZER İLAÇLARI A.Ş.
80840 Ortaköy / istanbul Tel: 212-260 22 10
VICTOR THORPE;
Çalışaıılanıı
dayanışmaya
ihtiyacı var
İstanbul Haber Servisi - Ulusla-
rarası kimya ve enerji sendikalan
konfederasyonu (1CEF) ile
DİSK'e bağh Lastik-İş Sendi-
kası'nın ortaklaşa duzenlediklen.
"Orta Asya ve Kafkasya ülkeleri
uluslararası semineri". dün. Zafer
Tunaya Kültür ve Sanat Mer-
kezi'nde başladı.
Semınerde bir konuşma yapan
ICEF Genel Sekreteri Victor
Tborpe, dünyada hıçbir sendıkal
hareketin uluslararası sermaye ve
çokuluslu şırketlenn yeni üretim
sistemleri karşısında dayanama-
dığını \e kriz içinde bulunduğunu
söyledi. Victor Thorpe, çalışanla-
nn dayanışmaya ihtiyacı bulun-
duğunu ve 15 milyon üyesiyle
ICEF'in bu ihtiyacı karşılama
göre\i olduğunu İcaydetti.
Kazakistan Kimya Sanayii İş-
çileri Sendikası Başkanı L'sihan
Gabdusev ise Bağımsız Devletler
Toplulugu ülkelerinde serbest pi-
yasa ekonomisinin yerleştirilme-
ye çalışıldığını söyledi.
Seminerde konuşan DİSK Ge-
nel Başkanı Rıdvan Budak, ser-
maye cevrelerinin bütün dünya-
da bırbırinı tamamlayan üretim
ilişkıleri ve modelleri geliştirdiği-
ni ve tüm calışanlan taşeronlaş-
tırma, özelleştirme ve istihdam
alanlannın daraltılması gibi so-
runlarla karşı karşıya bıraktığını
belirtti.
Seminerde konuşan Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ni-
had Matkap ise dünyada ve Tür-
kıye'de yaşanan istihdam ve işsiz-
lik sorunlanna değindi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞATEŞ
YÖK'ün Yaptıklan...
2547 sayılı Yükseköğretim Yasası ve bu yasa çerçeve-
sinde oluşturulan düzenle ilgili ilk kitabım 1983 başların-
da çıkmıştı. "Niçin YÖKDeğil"başlığını taşıyan bu kitap-
ta dile getirdiğim olumsuz olasılıklardan çoğu gerçek-
leşti. Doğrusu yanılmış olmayı yeğlerdim...
Yani YÖK'le ilgili olarak on iki yıldır yazıp-çiziyorum.
Ama kim yaza, kim okuya... Herhalde bizler de kendimi-
zi avutuyoruz yaza-çize.
1991'de "Demokrasi Koalisyonu" kurulduğu zaman
bir ara umutlandık. "Aman" dedik, "bunlar muhalefet-
teyken söylediklerinin yarısını yapsalar, gene de bir
yerlere vartrız." Ama daha koalisyonun ilk aylarında,
hükümetin yükseköğretimle ilgili "neler yapılması" ge-
rektiğini YÖK'e sorduklarını öğrenince, tüm umutlarımı-
zı yitirdik. Ve aradan geçen dört yıl, umutlarımızı yitirme-
mizin ne kadar haklı olduğunu gösterdi. Keşke haklı
olmasaydı.
Son zamanlarda gerek YÖK'le, gerek bizim üniversite
ile ilgili bir şeyler yazmamam, gene "İşler düzeldi mi"
sorusunu gündeme getirdi. "Hoca, sizden biri atandı di-
ye kalemin sustu(!)" diye dalga geçiyor kimi dostlarım.
Benim kalemım yaşadığım sürece susmaz. Bülbülün çi-
lesi tatlı dilindenmiş. Ama benim çilem de onurum da
tatlı dilimdendir. Bu bakımdan şikayetçi de değilim...
Geçenlerde bir öğrencim geldi. Eski mezunlarımız-
dan biri. Gene bizim bilim dalında yüksek lisans yapmış
ve doktora çalışmalarına başlamıştı. Fakat yaşam ko-
şulları elvermedi. Çalışmalarını bırakmak zorunda kal-
dı. Daha sonra hem kendini, hem de işlerini toparlamış.
Yeniden doktora seçme sınavına girmek istemiş. Alma-
mışlar, başvurusunu kabul etmemişler.
Bizim üniversitenin sosyal bilimier enstitüsünü ara-
dım. Şu anda bizim enstitü, "diyalog kurulabilen ve an-
layışlı" bir yönetime sahip. öğrencimin doğru söylediği-
ni bildirdiler. Çünkü YÖK 1994'te Yükseklisans ve Dokto-
ra Yönetmeliği'ne ek bir madde çıkartmış. Buna göre
herhangi bir sosyal bilimier enstitüsünden "kaydı sili-
nen" öğrenciler, aynı enstitünün aynı bilim dalına baş-
vuramıyorlar. "Böyle yönetmelik, böyle mantık olur
mu?" demeyin. Biz yapınca oluyor işte...
Yani aday uiuslararası ilışkiler bilim dalında kaydı si-
lindiği için, aynı bilim dalına başvuramıyor. Gitsin deniz
bilimlerine başvursun... Bu mantığa göre, liseden belge
alan öğrenciler de kız meslek liselerine başvursunlar.
Inanılır gibi değil ama, gerçek...
Bu arada YÖK, benim de akademik kurulunda yardım-
cı olmaya çalıştığım ISIS'a (İstanbul School for Interna-
tional Studies-lstanbul Uluslararası Eğitim Merkezi)
taktı. Her ne kadar biz elimizden geldiğince açıklamaya
çalıştıysak da basından kimi arkadaşlar da meseleyi
alevlendirdiler.
Bu okulu, eski bir öğrencim kurdu. Eğer yaşam koşui-
ları başka türlü geliştirseydi Oğuz özeren şimdi twzim
bölümde yardımcı doçent ya da doçent olarak çalışıyor
olacaktı. lyi mi oldu, yoksa kötü mü oldu, artık bunun ka-
rarını kendisi versin. Ama iyi bir "girişimci" olduğuna
kuşku yok..
Bu okulda iki Ingiliz devlet üniversitesinin eğitim prog-
ramları uygulanacak. Londra Üniversitesi ve Porsmouttı
Üniversitesi'nin programları. Adamlar geldiler, konu-
şuldu. Müfredatı onlar gönderiyor, temel ders metinleri-
ni onlar gönderiyor, yardımcı kaynakları onlar gönderi-
yor ve hatta Londra, sınavları da kendi göndereceği
adamlara yaptırıyor. Ve sonunda bütün bu koşullar çer-
çevesinde başarılı olan öğrencilere kendi diplomalarını
veriyorlar. Bu diplomanın nesini tanımayacak YÖK? An-
laşılır gibi değil.
Bir bildiri yayımlamışlar ve "bu diplomaları" tanıma-
yacaklarını açıklamışlar. Dört yıf sonra verilecek bir dip-
lomanın ne olacağmı biliyorlar da mı, böyle bir açıklama
yapıyorlar? Bunu anlamak da mümkün değil.
Burası elbette bir üniversite değil. Zaten anayasa uya-
rınca özel üniversite acamazsınız. Bu bakımdan YÖK
"üniversite değil" derken haklı. Ama "diplomaları denk
değil" derken haksız. Kaldı ki ISIS'çılar "üniversite ol-
ma" prosedürüne de başlıyorlar. Ne zaman biter, bile-
mem.
Kimi gazeteci arkadaşlar "para tuzağı" vb. gibi ifade-
ler kullandılar. Çok yanlış. Hele "Parayı verip diplomayı
alırım" diye heveslenenler olursa, çok yanılırlar. Bu
okul, ağır bir okul. Üniversite giriş sınavlarında istedikle-
ri yeri kazanamayan ve yurtdışında okuma olanağı olan,
fakat değişik nedenlerle yurtdışına gitmek istemeyen,
ya da gönderilmek istenmeyen öğyenciler hedef alındı.
öğrenci kalitesini yükseltmek amacıyla, Londra Üniver-
sitesi'nin istediği yüksek standartlara sahip birkaç öğ-
renciye burs da sağlanıyor.
Gerek ben, gerek akademik kurulda yer alan kimi
meslektaş ve hocalarımdan çoğu, özel yüksek öğretime
karşıdır. Ama bu işi, ciddi bir iş olduğu için üstlendik.
Türkiye'nin en seçkin hocaları ders verecek. Ama ge-
nelde, "mutlu azmlığa" hizmet veriyor olacağız. Doğru-
su biraz içim burulmuyor değil.
Fakat üniversitelerimizde kalite gitgide düşüyor. Bu
bir "düzen" işi. Sınıflar arasındaki uçurum gitgide bü-
yürken, eğitim alanında ilkokul öncesinde başlayan bir
dengesizlik hüküm sürüyor. Ancak bireysel olarak bunu
engellemek de mümkün değil, mümkün olmuyor.
Düşündüklerimizi yapabilirsek ISIS çok iyi bir eğitim
kurumu olacak. Ancak benim için öncelik İÜ Iktisat Fa-
kültesi ve buradaki öğrencilerimdedir. "Hocam bizi bı-
rakacak mısınız" diye soruyor kimi öğrencilerim. Hayır,
ömrüm oldukça bırakmayacağım. Diğerleri de "üvey"
değil, ama sizler benim "öz"evlatlarımsınız.
Sakarya'da toplu balık ölümü
Fabrikalann faaliyeüeri
geçici süre durduruldu
KARASU (AA) - Sakarya
Nehri'nde meydana gelen top-
lu balık ölümleri üzerine,
Adapazan Şeker Fabrikasf-
ndan sonra bölgedeki diğer
fabrikalann da faaliyeüeri, ge-
çici bir süre için durduruldu.
Sakarya Çevre İl Müdürü
Şafak Oktay yaptığı açıklama-
da, atıklannı Sakarya Nehri'-
ne dökülen Çark Deresi'ne bo-
şaltan, aralannda Asit Sanayi
Fabrikası ve deri fabrika-
lannın da bulunduğu 40 işyeri-
nin faaliyetinin, dünden itiba-
ren geçici bir süre için durdu-
rulduğunu söyledi. 2872 sayılı
Çevre Kanunu'nun 16 mad-
desi uyannca. Sakarya Valili-
ği'nin onayı ile kapatılan işyer-
leri, kesin tahlıl sonuçlan alını-
ncaya kadar kapalı tutulacak.
Bu arada, nehirde yapılan
son ölçümlerde. oksijen oranı-
nın çok düşük olduğu belirlen-
di. 2^ehirlenmekten kurtulan
balıklann, oksijen ihtiyaçlannı
karşılamak üzerc sık sık su yü-
züne çıktığı gözlenirken Çeyre
Müdürlüğü'nün, oksijen
oranının arttınlması amacıyla
Sanyer Barajı'nın kapak-
lannın açılması için girişimler-
de bulunduğu kaydedildi.
Zehirlenerek karaya vuran
ve nehrin Karadeniz'e dökül-
düğü bölgeyc yığılan balıklar,
Karasu'nun Yenimahalle Kö-
yü'nü kokuya boğdu.
Nehrin, Karadeniz'e dökül-
düğü alanda, akıntı olmayan
bölgelerde biriken ve çüriime-
ye başlayan balıklar çevreye
keskin bir koku yayıyor.
Bu arada balık ölülerinın
Karadeniz'e akmasını sağla-
mak için DSİ'nin araçlanyla,
nehri denize bağlayan bölü-
mün genışletilmesi amaayla
çalışmalara başlandı.