Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2EYLÜL1994CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Yabancılaria
22.7 trilyonluk
yatmım
• ANKARA (ANKA)-
Yabancı sermaye ile
ortaklaşa toplam 22.7 trilyon
lirabk yeni yatınm
gerçekleştirilecek.
Ocak-temmuz döneminde,
yabancı ülke. şirket ve fınans
kuruluşlanyla ortaklaşa
gerçekleştirilecek toplam 22
trilyon 710.4 milyar lirabk
yatınm için izin belgesi
düzenlendi. Sabit yatınm
tutan 19 trilyon 256.4 milyar
lira olan söz konusu
yatırunlardaki toplam
yabana sermaye payı 129.8
milyon dolar düzeyinde
bulunuyor.
ÎSO 42 yaşında
• Ekonomi Servisi -İstanbul
Sanayi Odası'nın 42. kuruluş
yıldönümü kutlamasıyla,
başanlı sanayici, ihracatçı ve
yüksek düzeyde vergi ödeyen
üyelerinin ödül töreni bugün
yapılacak. İSOaçıklamasma
göre Başbakan Tansu Çiller'-
in de kaülacağı saat 10.00'-
daki ödül töreninin Cemal
Reşit Rey'de, akşamki
resepsiyonunu ise
Cumhurbaşkanı'nın
himayesinde Dolmabahçe'de
gerçekleştirilecek.
MÜSİAD'dan
gümrük birliği
uyarısı
• İŞTANBUL(AA).
MÜSİADBaşkanjErol
Yarar." 1995'te gümrük
birliği, Türkiye'yi kritik bir
döneme sokabihr" dedi.
Yarar, yaptığı açıklamada,
1995 yılı sonunda gümrük
birliğini tamamlama
karanrun. Türkiye'nin
Karadeniz Bölgesi, İslam
Konferansı çerçevesindeki
ilişkileri ve Ekonomik
İşbirliği Teşkilau üyelikleri
gibi geniş yelpazeli dış
ilişkilerini ipotek altına
alacak siyasi bir tercih
olduğunu öne sürdü.
İGS Metropol
• Ekonomi Servisi - tstanbul
Giyim Sanayii'nin
kuruluşunun 25. yılında,
Avalar'da "İGS Metropol"
adlı ahşveriş merkezi hizmete
girdi. Konfeksiyon ve tekstil
sektöründen temsilciler,
bayiler ve müşterilerin
katıldığı açılışta, bir de defıle
düzenlendi. Kızıla_y Başkaru
Kemal Demirde, İGS
Yönetim Kurulu Başkaru
Necati Çakus'a kuruma 3
milyar lira bağışta
bulunduklan için alun
madalya verdi. Açılışını,
Avcılar Belediye Başkaru
Tahsin Salihoğlu'nun yaptığı
İGS Metropol; satış
reyonlan, kafeterya,
eğitmenli çocuk oyun
bölümü, dinlenme birimleri
ve otoparktan oluşuyor.
(Fotograf MERDAN KARAÇAM)
Ceptelefonu
42 bin sımrında
• ANKARA (AA) - GSM
cep telefonu kullanan abone
sayısı 42 bin sınınna dayandı.
En fazla GSM cep telefon
abonesi Istanbul'da
bulunuyor. İstanbul'daki cep
telefonu abonesi 31 bin
332'ye ulaşırken Ankara'da
da dört bin 812 kişi sahip
olduğu cep telefonuyla
haberleşiyor.
Türkiye'de grev yasağı kapsamına giren işlerin sayısı, Avrupa ülkelerinden kat kat daha fazla lVfÎK R O
FENİŞ ALÜMİNYUM
SANAYİ VE TİCARET
ANONİM ŞİRKETİ
YÖNETİM KURULU
BAŞKANLIĞI'NDAN
KÂR PAYI DAĞITIM
DUYURUSU
Şirketimizin 1993 yılı
kazancından dağıtılması
karorloştırıian kâr paylarının
ödenmesine, "1993 yıb
kâr payı" kuponu karşılığında
Stad Han, Büyükdere Cad.
No:85 Metkliyeköy-İshınbul
adresmde, 12.09.1994
tarihinden itibaren başlanacakhr
Sayın Paydaşlarımıza duyurulur.
Çalışaıılarıyasaklar frenliyor
ÖZGÜR LXUSOY
Türkiye. üyesi olmak için çaba harcadığı
Avrupa Birliği ülkelerine göre, çalışanlann
grev yapmasının uygun olmadığı 'anahtar
sektör' tanımını oldukça geniş tutuyor. Avru-
pa ülkelerinin çoğunda polis ve ordu dışında
hiçbir sektöre grev yasağı getirilmezken, Tür-
kiye'de, eğitrmden bankaalığa, elektrikten
petrokimyaya kadar neredeyse bütün sektör-
lerde grev yasak.
- Avrupa ülkeleriııde grev halckı:
• İngiltere'de, polis ve silahlı kuvvetler
dışında bütün sektörlerde grev yapılabiliyor.
Hastanelerde doktorlar, hemşireler dönü-
şümlü olarak greve çıkabiliyor. Ancak, grev
yapabilmek için belirli yasal düzenlemelerin
yerine getirilmesi gerekiyor. İngiltere İşçi
Konfederasyonu yetkilileri, uygulamada öte-
ki Avrupa ülkeleri ile benzerlikler yaşandığını
söylüyor.
• Almanya'da. sendikalaşma hakkı olan
ordunun dışında, bir de 'beamte' denen ve
devlet memuru sıfatını ömür boyu taşıyan gö-
revliler grev yapamıyor. Sendikalaşma hakkı
olan polisler de bu gruba dahil. Bunun
dışında mavi yakalılar ve beyaz yakahlann
grev hakkı var.
• Fransada silahlı kuvvetler ve polis
dışında bütün çahşanlar grev yapabiliyor. Po-
lisîerin greve gitmesi yasal olmasa da ülkede
polıslerin fiili olarak grev örnekleri yaşandı.
Türkiye, Avnıpa'ya göre grev yapılamaz sektör tanımını oldukça geniş tutuyor.
• Kuzey Avrupa ülkelerinde de silahlı kuv-
vetler ve polis görevlileri dışında, bütün çah-
şanlar grev yapabiliyor.Türkiye'ye gelince,
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi. Grev ve Lo-
kavt Yasası'nın 29.maddesine göre, can ve
mal kurtarma işleri; cenaze ışleri; su, elektrik,
havagaa, lin>it üretimi, doğal gaz ve petrol
sondajı; petrokimya işleri; banka ve noterlik;
itfaiye, şehir içi deniz, kara ve demiryolu hiz-
metlerinde grev yasak. 30. maddeye göre, aşı
ve serum imal eden yerler; hastane, khnik, sa-
natoryum, dispanser; eğitim kurumlan, hu-
zurevleri; mezarlıklar; Savunma Bakanlığı,
Jandarma, Sahil Güvenük'te grev yapılamaz.
ABD'degrev
Amerika'da grev uygulamalan
açısından Türkiye ile benzerlik
gösteriyor. 1981 yılında Başkan
Reagan, 12 bin hava trafik
kontrolörünü, başlattıklan
yasadışı grevin ikinci gününde
ışten çıkarmış ve ömürleri
boyunca kamu hizmetinde
çalışmalannı yasaklamıştı.
Kamuda grev toptan yasak.
Rakamlarla
Türkiye'de
grevler
• 1993 yılında yapılan 49
greve 6908*işçi katıldı. 574 bin
741 işgünü kaybı oldu.
• 1994yılınınilkaltıayı
itibanyla 19 greve 1206 işçi
katıldı, işgünü kaybı 131 bin
593 oldu.
• 1963'tenberi, işgünü
kaybı açısından en yoğun
gre>ler 1990 yılında
gerçekleşti. 199O'da,458
greve toplam 166 bin 306 işçi
katılırken, işgünü kaybı 3
milyon 466 bin 550'yi buldu.
• 199rdedüzenlenen398
greve katılan işçi sayısı 164 bin
968 idi. 3 milyon 809 bin 354
işgünü kaybı oldu.
• 12Ekiml989'da
Samsun'da başlayan Petrol-tş
grevi,HKasımr991'de,
başladıktan 2 yıl sonra
biterken, bir rekor kınvordu.
işçi tazminatlan 640 milyar lira tutarken, 1993 yılı toplam zararlan sadece 257.1milyar lira
Tersane kapatmanın faturası ağır
ÖZLEMYÜZAK
KİT'ler hakkında, sadece bi-
lançolardaki zarar rakamlanna
bakılarak verilen kapatma ka-
rarlannın Hazine'ye maliyeti,
kağıt üzerindeki zarann çok
üzerineçıkıyor.
Kapatılma kararlanyla, gerek
yüksek katma değerli yan sana-
yilerin ekonomiye vuracağı sek-
te, gerekse uzun vadeli politika-
lara yansımalan "kapat kurtul"
mantığırun sövlendığı kadar
karh olmadığını gösteriyor.
Türkiye Gemı Sanayi AŞ'ye
ait 3 tersanenin kapatılmasının
devlete yükü de, zarannın nere-
deyse 4 katına ulaşıyor. 5 Nisan
Kararlan'yla haklannda kapa-
tılma karan alman Haliç, Ca-
mialtı ve Alaybey tersanelerinin
1993 yılı toplam zaran 257.1
milyar lira olarak açıklanmıştı.
Karar yürürlüğe girdiği takdır-
de her 3 tersanede çalışan top-
lam 1685 işcinin işten çıkarma
tazminatlan toplamı 640 milyar
lira olacak.
Gemi Mühendisleri Odası
Başkanı Tansel Timur. bugün
bir tersanenin 2. el hurda değen-
nin 170 milyon dolar, yeni bir
tersane kurma maliyetinin ise
500 milyon dolar olduğunu be-
lırterek. "Mevcut bir tesisi ka-
patma karan bu kadar basit ol-
mamalı" dedı.
Hükümet, kamuya ait mevcut
tersaneler hakkında kapatma
karan verirken, Türk deniz tica-
ret fılosunun yaklaşık üçte birini
oluşturan 15 yaşından büyük
gemileri hiç hesaba katmıyor.
Şu anda 9.5 dw ton olan filo
kapasitesinin üçte biri bugün
ABD limanlanna giriş yapamı-
yor, 1996 başından itibaren de
AB limanlanna giriş çıkışlan en-
gellenecek. Batı Avrupa gemi
Inşaat Birliği (AWES)'nin
yapmış olduğu bir araşürmaya
göre dünyada yeni gemiye olan
talep 2005 yılına kadar yüksele-
rekartacak.
Timur. "Dünya tersaneleri için
önemli sipariş arttşının olacağı
önümüzdeki yıllarda Türkiye'de
hem mevcut filonun yenilenmesi.
hem de Başbakanın hedeflediği
filonun 20 milyon dw tona çıkan-
bnası karan, tersaneleri kapata-
rak nasıl gerçekkşecek" dedi.
Her 3 tersanenin de birbirinden
bağımsız olarak şirketleştirilme-
Tersane kapatmanın Hazine'ye maliyeti kağıt üzerindeki
zararlardan çok daha fazlaya geliyor.
lerinin önerileceğini belirten Ti- Deniz Müsteşarlığı yetkililerin-
mur, yönetim kurulunun, mev- den, KOİ temsilcisinden ve dene-
cut üst yönetimin yanı sıra sen- yimli uzmanlardan oluşması ön-
dika ve oda temsilciJerinden, görüldüğünü söyledi.
DİNÇ TAYANÇ
Bütçe harcamasında tarilıi rekor
• Bütçede temmuz aymda gerçekleşen 82.7 trilyonluk harcama,
şu ana kadarki en yüksek aylık tutan gösteriyor.Aylık bütçe
gideri, geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 140.4 arttı.
ANKARA (ANKA) - Bütçe harcama-
lannda temmuz ayında rekor kınldı.
Bütçenin söz konusu ayda 14.2 trilyon
lira açık vermesine yol açan 82.7 trilyon
liralık bütçe harcaması, şu ana kadarki
en yüksek aylık tutar oldu.
Konsolide bütçe harcamalan, tem-
muz ayında geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 140.4 artış gösterdı. Temmuzda
82.7 trilyon lira olarak gerçekleşen büt-
çe giderinde bundan önceki en yüksek
düzey, 77.6 trilyon lira ile 1993'ün aralık
ayında yaşanmışü. Bu yıhn ocak ayında
41.5 trilyon, şubatta 51.8 trilyon, martta
69.4 trilyon lira olarak gerçekleşen büt-
çe gideri, 5 Nisan Kararlan kapsamı-
nda harcamalarda kısıntıya gjdilmesi-
nin de etkisiyle nisanda 51.7 trilyon,
mayısta 51.8 trilyona gerilemişti. Har-
cama, haziran ayında da 59.6 trilyon
lira olmuştu.
Aylık bütçe harcaması tutannın tem-
muzda 82.7 trilyon liraya ulaşmasında,
transfer harcamalanndaki artış etkili
oldu. 5 Nisan Kararlan çerçevesinde ilk
üç ayda ödeneklerin kısıtlanması ve
harcamalann program hedeflerinin altı-
nda tutulmasına rağmen, 1 temmuz iti-
banyla bütçe ödeneklerinin yüzde 20
dolayında serbest bırakılması, bütçe
harcamalanrun hızla artmasına yol açtı.
Teşviklerle ilgili birikmiş 5.5 trilyon li-
• Özellikle transfer harcamalanndan kaynaklanan artışla
giderlerin 80 trilyonu aşmasıyla mayıs ve haziranda fazla veren
bütçede, temmuzda 14.2 trilyon lira açık oluştu.
Aylık bütçe gelirinin temmuzda 68.5
trilyon lira olmasına karşılık. giderler
82.7 trilyona ulaşınca, söz konusu ayda
14.2 trilyon liralık bütçe açığı oluştu.
Bütçe açığı, nisanda 4.2 trilyona çekil-
mişti. Bütçe, mayısta 6.3 trilyon, hazi-
randa 8 trilyon lira fazla vermişti.
Maliye yetkilileri, temmuzun son gü-
nünün tatile denk gelmesinin, kurumlar
ve ekonomik denge vergisi ödemeleri-
nin önemli bir bölümünün ağustosa
sarkmasına yol açtığını böylece tem-
muzda vergi gelirlerinin en az 6-7 tril-
yon eksik gerçekleştiğini bildirdiler. 2.5
trilyon liralık bir fon geüri elde edilmesi-
ne karşın bunun bütçe hesaplannda yer
almadığıru ifade eden yetkililer, bu ne-
denlerle temmuzda bütçe acığının yük-
sek çıktığını kaydettiler.Açık, geçen
yılın aynı dönemindeki 51.5 trilyon li-
ralık düzeyinin yaklaşık yüzde 8 üzerin-
de gerçekleşti.
rabk Destekleme Fiyat İstikrar Fonu
(DFİF) ödemesi temmuzda yapıldı.
Bütçede öngörülmediği halde SSK'ye 4
trilyon lirahk ödeme gerçekleştirildi.
Tanmsal gjrdilere 2.4 trilyon lirahk teş-
vik verildi.Temmuzda, geçen yıbn aynı
ayına göre yüzde 143.8 artarak 68.5 tril-
yon lira olan bütçe gelirlerinin de en
yüksek aybk düzeyine ulaşüğı belirlen-
di.
Cek, Cak... Ceğiz, Cağız...
Günlerdir kulaklarım duymaktan, gözlerim görmek-
ten iğreniyor. Radyo ya da TV haberlerini açıyorum
'ağızları kilit tanımayan' dillerde aynı vaat teraneleri
'cek, cak... ceğiz, cağız... Gazeteye, mevkutelere bakı-
yorum 'cek, cak... ceğiz, cağız...'
Cek-caklayarak, ceğiz-cağızlayarak 'getirildiğimiz'
noktayabakıyorum 'çökmüşlük,kokuşmuşluk...'
1980'den bu yana başımıza sarılan 'serbest piyasa
ekonomisi'run 'yükselen değerleri'yle eriştiğimiz 'ba-
şarılar'(\) her habere yansıyor. Büyüme (bundan böyle
'küçülme' demek gerek gibime geliyor) hızımız 'eksi'
yüzde 10.6! Oysa, cek-cak ve de ceğiz-cağızcılara göre
'ekonomimiz gelişiyor, büyüyor'(\)
Şöyle bir durup düşünüyorum; nasıl gelişiyor ve de
büyüyor?
"Kişiler semirip gelişiyor, kişilerin cüzdanları büyü-
yor" diyor omuzbaşıma nasıl yerleştiğini anlaya-
madığım şeytanım. Beni anlamazlarda bırakıp, sürdü-
rüyor konuşmasını "Başbakanmın sülalecek ABD'de
mal zengini olup da zenginliğini Türkiye topraklarına
ihtikarla' taşımaya hazırlandığı, aynı başbakanın Tür-
kiye'deki mal ve toprak varlıklarının 'yoktan var edildi-
ği', Merkez Bankası Başkanı'nın 'dolar oyunları' yü-
zünden suçlandığı, aynı Merkez Bankası Başkanı'nın
eşine dostuna boy boy 'kıyak çektiği1
bir ülkede işler
böyledir oğlum! Alırsın aile boyu, dağıtırsın eş dost
boyu; sonra iş işçiye memura geldi miydi 'Yok karde-
şim. Gırtlağımı mı sıkacaksın?' diye basarsın yayga-
rayı olur biter"
Bunları söylenip, sırıtıyor şeytanım. Benim ise ku-
laklarımla gözlerimin iğrentisine, kötü kokular duyum-
samaya koyulan burnum ekleniyor...
Şeytanıma aldırmamaya çabalayıp, bir daha dü-
şünüyorum. Nelere mal oluyor bu gelişip, büyüme?
Bırakmıyorkiomuzbaşımdakişeytan... "Bakönünde
DİE'nin nisan 1994işgücü Anketiduruyor. Türkiye'deki
işsizlik yüzde 8.3'MÜŞ'V.\ (Elimde olmaksızın şeytanı-
ma hak veriyorum bu MÜŞ için. Geçen yıl da yüzde 8
falan diyordu DİE. Ama, aynı DİE'nin OECD'ye verdiği
rakamlara göre yüzde 11'di Türkiye'deki işsizlik
oranı...)
Aklımdan geçenleri bilmezmişlenerek sürdürüyor
şeytanım: "Şu kentsel nüfusun işsizlik oranlarına bir
bak. Yüzde 12.9 diyor (bu oran 1.263.180 kişi ediyor
DlE'ye göre.) Gel, bir de lise ve yüksekokul mezunları-
ndan olan genç işsizler ordusuna gel... Kentsel nüfu-
sun yüzde 32.4 'ünü oluşturuyor koçlanmız! Bir de kadı-
nlarımıza bak. Kentlerdeki kadınların yüzde 19.6'sı iş-
siz..."
Şeytanım susup soluklanıyor. Ben de iki arada bir
derede, 'küçülme've 'işsizlik'arasındaki 'gösterilmez'
bağlantıyı geçiriyorum aklımdan. Büyümedeki her
yüzde 1lik küçülme binlerce gencin yüzüne yeni iş
kapılarının kapanması (ya da hiç açılamaması) an-
lamını taşıyor. Eh, buna bir de 'ölüyoruz, bitiyoruz' yay-
garalarıyla özel sektörün kapı önüne koyduğu emekçi-
leri ekliyorum; bir sonuç çıkıyor ki evlere şenlik! (Peki,
ne yapar, kimlere umut bağlar, hangi yollara sapar
bunca işsiz?)
Yeterince soluklanan şeytanımın kahkahası, şenli-
ğin tuzu biberi olup, bendenizi yanıt aramaktan alıko-
yuyor. "Yahu, şu özelleştirilecek KlT'lerden kaç emek-
çiyi şutlayacaklar sence? Onu bilmiyorsan, işçi çıkartıp
stok eriten ve de fiyatı gıdım indirip, okkalı bindiren
özel sektörün kar durum vaziyetleri hakkında bilgin
var mı?"
"Ama o zavallılar da yatırımlarını yapamıyorlar"
diyecek oluyorum, şeytanım zebanileşiveriyor...
"Elbette yatınm yapmazlar. Yatınm dediğin, zaman
içinde geri dönecek para demektir. Bekler mi bizimki-
ler? Sen rant diye bir nane duymadın mı? Bak bakalım
'şeffaf bilançolann 'faaliyet dışı gelirlerin, net bilanço
kârı 'na oranına! Ne görüyorsun? Yüzde 40.7yazıyor. Ya
milyarsal ve de trilyonalsal karşılıkları?"
Kulak, göz ve burnumun iğrentisine midem de ek-
leniveriyor ki, şeytanım fütursuzca "Duyma, görme,
koklama" deyip toz oluyor...
Ana fikir: Günümüzde üçkâğıtlar öylesine duyura
duyura, göstere göstere, koklatıla koklatıla yapılıyor ki,
duyumsamamak için gergedanlaşmak' gerek!
Ana fikrin anaffikri:Duymaya duymaya, görmeye
görmeye, koklamaya koklamaya 'gergedanlaşan'top-
lumlar için 'öncü' gergedanları alkışlamaktan başka
yol kalmamış demektir...
Tehlikeli oyunlar
B
ir kez daha yinelemekte fayda var.
Ocak krizinden sonra ekonomide
sağlanan üç aylık sakinlik (isktikrar
değil...) ikitemel nedene dayandı.
Bunlardanbirihalkasatıldığısöylenenşok
faizli Hazine bonoları.
Diğeri de 5 Nisan Kararlan ile uygulamaya
konulan kemer sıkma politikaları.
Ancak bu sakinlik, birkaç gün içinde
durgunluğu da beraberinde getirdi. Böylece
ilk bedel ödenmeye başlandı. Yatırımlar
durdu, satışlar geriledi. Firmalar
kapasitelerini düşürüp, biriken stoklar
yüzündenüretimlerinearaverdiler. Binlerce
çalışan işsiz kaldı. İşini koruyanlar "düşük
maaşa razı olun" tehtidine boyun eğdiler.
Şimdi ikinci bedel ödeniyor. Hazine, yeniden
iç piyasadan borçlanma olanağı yaratmak
için verdiği şok faizin esiri oldu.
iç borçlanmada altına girilen yüksek faiz
yükününkarşılanabilmesi, daha açık bir
ifadeyle Hazine bonosu alanların paralarınm
faizleriyle birlikte geri odenebilmesi için
Hazine mutlaka yeniden borçlanmalı.
Başka çaresi yok, çünkü dış borç kapıları
kapalı.
Başka çaresi yok, çünkü kamu harcamalan
sadece üç ay durdurulabildi. Temmuz ayında
kamu yatırımlarına kaynak aktarılmaya
kalkılınca, bütçe açığı yeniden 14 trilyon liraya
fırladı. Yani vergi gelirlerindeki geçici artışla
bi le kaynak yaratma olanağı yok.
Bu açmaz içinde ekonomiyi yönetenler
tehlikeli biroyunusahneyekoydular. Aslında
buoyunun bir benzerini geçen yılın ikinci
yarısında da ızlemiştik.
Başbakan Tansu Çilleryönetimindeki "Faiz
düşürme operasyonunun" yılbaşında
ekonomiyi ne hale getirdiğinı hep birlikte
yaşadık. Aynı senaryo ile aynı krizin eşiğinde
dolaşılıyor.
Tehlikeli oyunun ikinci perdesi daha da
tehlikeli.
Neyaptığını yada neyapacağını bilemeyen
ekonomi yönetimi, çareyi toplumu
yanıltmaktaaramaya başladı. Bugünkü
sayfalarımızdaortaya konan "Hayali Hazine
bonosu satışı" ekonomiyi yönetenlerin ne
kadar acz içinde olduklarının en güzel kanıtı.
Beklenen talebi görmeyen Hazine bonoları
ile ilgili olarak "kapışıldı", "birkaç günde
tükendi" diye açıklama yapıp, sonra buna
kendileri de inananlar, yarın uygulamaya
koyacakları önlemleri piyasalara, daha da
önemlisi halka nasıl kabul ettirecekler?
Hükümete karşı güven bir kez ortadan kalktı
mı, yüzde 500-yüzde 1000'likfaizler paniği
frenlemeye yetecek mi?
Politik ihtiraslarlayaratılan aşırı
dalgalanmalar yerine, Hazine faizleri
zamanayayılıpkademeli olarak
düşürülseydi... •
Tümyatırımlarıdurdurmak yerine akılcı
tasarruf tedbirleri uygulansaydı...
''KlT'leri bildiğim gibi atar, satarım''
hovardalığı yerine, uzlaşmacı, sosyal yaraları
sarıcı ve hukuki temel lere dayanan bir
özelleştirmeyapılıp, tatlı hayaller yerine
gerçekçi özelleştirme gelirleri elde
edilseydi...Fena mı olurdu?
Bakalım bu politik başıbozukluk nedeniyle
daha ne faturalar ödeyeceğiz?... •
Exbnbank ihracatçıyı umutlandırdı
• Eximbank Genel Müdürü Ersoy Volkan "Yıl •Yılın ilk 8 ayında toplam 34.9 trilyonluk TLve
sonuna kadar döviz bazında 2 milyar dolar, Türk döviz ihracat kredisi kullandırdıklannı belirten
Lirası bazında ise 45 trilyon liralık ihracat kredisi Ersoy son üç ay içinde 468 milyon dolarlık döviz ve
kullandırmayı hedefiiyoruz" dedi. 8 trilyon liralık TL kredisi kullandınldığını bildirdi.
ANKARA (AA) - Türk
Eximbank Genel Müdürü Er-
soy Volkan, Eximbank"ın yıl so-
nuna kadar döviz bazında 2
milyar dolarlık döviz. 45 trilyon
liralık da, "TL" bazında ihra-
cat kredisi kullandırmayı he-
deflediğini bildirdi.
Volkan, yaptığı yazılı açıkla-
mada. "Yılın ilk 8 ayında top-
TÜRK İUMBANK
lam 34.9 trilyon liralık TL ve dö-
viz ihracat kredisi kullandırdık"
dedi.
Ersoy Vol-
kan, Exim-
bank'ın ihracat
sektörü için temel unsur oldu-
ğunu, bu nedenle de ihracatçı-
lann her türlü beklentisine ce-
vap verecek hale getirildiğini
belirtti. Kredi sunumunun art-
tınldığını kaydeden Volkan,
kredi pogramlan-
nda çeşitlendinne-
ye gidildiğini ve
programlann ih-
racatçılann lehine iyileştirildiği-
ni bildirdi. 8 ayda ihracatçılara
Türk Lirası olarak 18.8 trilyon
liralık, döviz olarak da 480 mil-
Üreticiye alım bedelleri bu yıl peşin ödenecek
Fındık ihracatta rekor kırdı
AHMETŞEFİK
TRABZON-Türkiye'nin önemli ihracat ürün-
lerinden fındıkta 700 milyon dolarlık ihracatla
rekor kınlırken yeni sezonda a> ru ölçünün tut-
turulması için çaba
harcanıyor. Fiskobir-
lik. 1994ürünü
findığa peşin ödeme
yapacağını açıkladı.
Üretidsi fındığını tes-
lim ettiği gün parasını
ne zaman alacağmı da
öğrenecek.Geçen se-
zon dünya fındık rekoltesinin düşük olması.
dünya fındık piyasasında yüzde 70'in üzerinde
bir paya sahip olan Türkiye'de rekoltenin 300
bin tonda kalması, ihraç fıyatlan açısından çok
olumlu bir hava yarattı. Talebin fazla olması-
ndan fındığın kentah orta
lama 450 dolardan işlem gördü. Ağustosun son
dönemlerine doğru ihraç fiyatı kentalde 656 do-
larlara kadar yükseldi. Böylece fındıkta ilk
kez 700 milyon dolan aşkın bir döviz girdisi
sağlanmış oldu. Rekoltenin bu yıl geçen yıla gö-
re en az birbuçuk katı fazla olması dünya fındık
fiyatlannın hangi
düzeyde
gerçekleşeceği
tartışmasını da
gündeme getirdi.
Fiskobirlik. dünya
fiyatlannın aşağı
düşmemesi için
yeni bir uygula-
mayı işleme koymaya çalışıyor.
Üreticinin bütün fmdığıru Fiskobirlik "e verme-
sini isteyen yetkililer, tüccann ihraç edeceği
fındığı da kurumdan almasını, böylece dünya
piyasalanna arz edilecek fındığın İcontrol altın-
da tutulabileceğini savunuyorlar.
• Fındık ihracatmdan geçen sezonda
700 milyon doJarlık dövizgirdisi
sağlanırken bu rakamın aşağı
düşmemesi için çabaharcanacak.
yon dolarlık kredi kul-
landınldığını ifade eden Vural,
her iki bazda kullandınlan top-
lam kredi tutannın Türk Lirası
karşılığı olarak 34.9 trilyon lira-
ya ulaştığını belirtti. Vural, şöy-
le dedi:
"1993 yünun tümünde gerçek-
leştirüen kredi kullandırımını,
bu yılın ilk 8 a v ında gerçekleştir-
miş bulunuyoruz. İhracatçılan-
mıza gerek Türk Lirası, gerekse
dövi/ bazında kredi kullandın-
yoruz. Son üç a> içinde 468 mU-
yon dolarlık döviz de 8 trilyon li-
ralık Türk Lirası kredisi kul-
landırdık. Bu yılın 8 aylık döne-
minde yaptığımız kredi kul-
landırunı karşılığında, ihracatçı-
lannuza 2.3 milyar dolar merte-
besinde ihracat kredisi kullandı-
rmayı hedefiiyoruz."
Vural, göreve geldiğinden bu
yana, bankanın kaynak yapısı-
nı güçlendirmeye yöneldikleri-
ni. bu çabalannın özellikle hazi-
ran ayından itibaren olumlu so-
nuçlar vermeye başladığıru be-
lirtti. Vural, Eximbank'ın önce
döviz, ardından da Türk Lirası
kaynak yapısının güçlenmeye
başladığmı bildirdi.
Vural, mevcut kredi
programlannda iyileşmeye git-
tiklerini, kredi faiz oranlannın
gerek Türk Lirası, gerekse dö-
viz için makul düzeylere çekil-
diğini kaydetti.