Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 AĞUSTOS1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Gecekondulara
yenî af yok
• ANKARA (ANKA) - 27
Mart yerel seçimleri
öncesinde, Başbakan Tansu
Çiller'in gecekonduda
oturanlara af getireceklerine
ilişkin sözleri üzerine Yaşar
Topçu tarafından TBMM
BaşkanhğVna sunulan
gecekondu afyasa önerisine,
hükümet şimdi de karşı
çıkıyor. TBMM gündeminde
bekleyen yasa önerisine
ilişkin hükümet görüşü,
Devlet Bakanı Necmettin
Cevheri imzasıyla Meclis
Başkanlığf na sunuldu.
Necmettin Cevheri, hükümet
görûşünde, gecekondu affı
konusunda getirilen her
düzenlemenin yeni af
beklentilerine yol açtığını
belirterek bunun mevzuata
göre uygulama yapan veya
yapmak isteyenlerin gözünde
devletin güvenilirliğini
azalttığını ifade etti.
'Türkiye örnek
ülke olacak'
•KONYA(AA)-lnsan
Haklanndan Sorumlu
Devlet Bakanı Azimet
Köylüoğlu, "Hükümetimiz,
demokratikleşmenin ve
çağdaş demokrasinin
önündeki tüm engelleri ve
karanlıklan ayıklayarak
karşılıkh hoşgörii ve
uzlaşmaya dayanan,
katılımcı.çoğulcu
demokratik bir sistemin
Türkiye'de yaşama
geçirilmesini, Türk halkının
ufkunu açmayı tarihi bir
görev saymaktadır" dedi.
Bakan Köylüoğlu,
incelemelerde bulunmak
üzere geldiği Konya'da, Vali
Atilla Vural'ı makamında
ziyaretetti. Bakan
Köylüoğlu, buradaki
konuşmasında, dünyadaki
değişim ve reform süreci
içinde yer alan ve ulusal
benliğini koruyan
Türkiye'nin, evrensel
değerleri özümseyerek yeni
yüzyılda örnek bir ûlke
konumuna geleceğini söyledi.
Karakaş:SHP
değişmeti
•ANKARA (ANKA)-
SHP'de 'Yenilikçiler' olarak
bilinen parti içi muhalefetin
önde gelen isimlerinden
İstanbul Milletvekili Ercan
Karakaş, partide yönetim
orŞsnlan ve örgütlenme
biclmi dışında isim ve
amblem dahil, topyekün
değişiklikler yapılması
gerektiğini söyledi. Ercan
Karakaş, yaptığı
açıklamada. temmuz ayında
yapılan İstanbul ll Danışma
Kurultayı'nda, il örgütü
tarafından partinin adı,
simgesi ve ilkelerinin
yenilenmesi konusunda bir
karar tasansı sunulduğunu
hatırlatü.
Emnioğlu:
RûşvetidupduPtJuk
• İSTANBUL(AA)-
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreteri
Doç. Dr. Kahraman
Emmioğlu, MÜSİAD'ın
(Müstaİal Sanayici ve
Işadamlan Derneği)
düzenlediği toplantıda
yaptığı konuşmada, 120
günluk icraatlan sırasında
rüşvet vu yolsuzluklan
durdurduklanru söyledi.
Gazeteci
Akdoğan
toprağa verildi
• İstanbul Haber Servisi
-Önceki gün vefat eden
gazeteci Behçet Akdoğan'ın
(55) cenazesi, dün Erenköy
Galippaşa Camii'nde kılınan
ikindi namazından sonra
Beylerbeyi MezarlığTnda
toprağa verildi. THA ve
Tercüman gazetesinde
çalışan Akdoğan'ın
cenazesine, ailesi, Gazeteciler
Cemiyeti yöneticileri ve basın
kuruluşlanrun temsilcileri
katıldı. Akdoğan, evli ve iki
çocukbabasıydı.
n
Zeren öldü
• NİĞDE (AA) - Eski Niğde
Belediyesi başkanlanndan
Feridun Zeren, geçirdiği kalp
krizi sonucu öldü. 63 yaşmda
ölen Feridun Zeren, uzun
yülar Demokrat Parti,
Adalet Partisi ve Milliyetci
Demokrasi Partisi'nin çeşitli
kademelerinde görev yaptı.
Zeren, 1973-1977 yıUan
arasında Adalet Partisi'nden
(AP), 1984-1989 yıllan
arasında da Milliyetci
Demokrasi Partisi'nden
(MDP), iki dönem Niğde
Belediye Başkanlığı
görevinde bulunmuştu.
Feridun Zeren'in cenazesi,
Niğde Belediyesi önünde
düzenlenen törenden sonra,
Derbent Mezarlığı'nda
toprağa verildi. Zeren, evli ve
4çocukbabasıydı.
DSP üderiBiilentEeevity
Cunûmnyefin sonıhuvuyamtlcuh
SHP ERİME SÜRECİNDE
• Eskiden solla, dürüstlük ve ahlak
özdeşliği varken, SHP'nin şimdi tam
tersi bir izlenim yarattığını savunan
Eeevit, 2 ekimde yapılacak DSP
kurultayından "yeni bir yapılanma ile
çıkacaklannı" açıkladı. Eeevit,
SHP'nin kabine değişikliğinden sonra
erime sürecine girdiğini öne sürdü.
KOALİSYONBİTrİ
• DYP-SHP koalisyonunun ömrünü
çoktan tamamladığını söyleyen DSP
Genel Başkanı," SHP'nin, yapıcı
çözümler önermesi ve getirmesi
gerekirdi. Fakat, SHP hiçbir şey
yapmadı. Çünkü, tamamen kendi iç
sorunlanna, iç denge hesaplanna
dayalı bir tutum izliyor"dedi.
MHP hükümetortağı
MHP'ninfiiliortaklığı, SHP'nin resmi koalisyon ortaklığından daha etkili
IŞIK KANSU
ANKARA - DSP Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit, demokratik sol düşünce>i
benimseyenlere DSP'ye katılma
çağnsını açıktan yaptığını belirterek,
"Ama, tek tek insanlara çengel ata-
mayız" dedi. Eskiden solla, dürüstlük
ve ahlak özdeşliği varken, SHP'nin şim-
di tam tersi bir izlenim yarattığını savu-
nan Eeevit, 2 ekimde yapılacak DSP ku-
rultayından "yeni bir yapılanma ik çıka-
caklannı" açıkladı. Eeevit, DYP-SHP
koalisyonunun ömrünü çoktan doldur-
duğunu kaydetti ve "MHP'nin fiili or-
taklığı. SHP'nin resmi koalisyon or-
taklığından daha etkili durumda" diye
konuştu.
DSP lideri Eeevit. Cumhuriyet'in son
siyasi gelişmelere ilişkin sorulannı, şöy-
le yanıtladı:
- SHP'nin, özellikle son kabine değişik-
liği sonrasında bir erime sürecine girdiği
belirtiliyor.
ECtVİt - SHP, daha kuruluş aşaması-
nda bir yığınak yanlışlığı yaptı. Çok de-
ğişik görüşleri bir çatı alünda toplama-
ya çaüştı. 1991 seçimlerinden sonra iki
parti doğurdu SHP. Bugün, hâlâ kendi
içinden birkaç parti doğurabilecek hal-
de. Gerek yerel yönetimlerde, gerek hü-
kümet ortakbğj döneminde çok ba-
şansız oldu. SosyaJ demokratlığın veya
herhangi bir anlamda solculuğun gerek-
tirdiği hiçbir adım atamadı. Böylece; es-
kiden solla, dürüstlük, ahlak özdeşligi
varken, kamuoyunun öyle bir izlenimi
varken, şimdi SHP tam tersi bir izlenim
yaratıyor. Son bakan değişikliklerinın
gerekçesi de, çok yadırgatıcı. Sayın Ka-
rayalçın, 'Bakanlık deneyimi edinen
arkadaşlarımızın sayıst artsin istedik' dı-
yor. Hükümet. tecrübe tahtası değildir.
Orada deneyimin önemi vardır. Hiçbir
ciddi ölçüte dayanmayan değişiklikler
yapıldı. Bayındırbk Bakanı'na, 'Sen be-
nim yerime geç, Başbakan Yardımcısı ol,
ben bir süre için Bayındırlık Bakanı ol-
mak istiyonım' demesı, bağışlanacak bir
şey değil. Çünkü, bu, Sayın Kumbara-
cıbaşı'nın iddialannı doğrular nitelikte.
Belli ki, Bayındırlık Bakanlığı'nın cenis
maddi olanaklanndan, kendi kişisel
çıkan için değil. ama devlet olanaklannı
kullanarak, partisini suni teneffüsle,
çıkar ilişkilerini kullanarak, ayakta tut-
maya çalışıyor. Bu da, yalnız SHP'ye
değiJ, genelde sola olumsuz etki yapı-
yor.
- Son günlerde gerek SHP, gerekse
CHP'den bazı yönerici ve miUetvekilleri-
nin, DSP'>e katılmak istediklerî. ancak
sizden çağrı bekledikleri ileri süriilüyor.
Çağrı yapacak mısınız?
EC8Vİt - Ben, çağnmı açıktan yapıyo-
rum. Ama, tek tek insanlara çengel ata-
mayız. Bunu hiçbir zaman ıçime sindi-
remem. 1977-78'de yapmak zorunda
kaldım. Onun da çok acısını çektik. Ben
de. bu türdüşünceleri gazete haberlerin-
de okuyorum. Bana herhangi bir SHP
milletvekili gelip de, bir katılma eğilimi
göstermedi şu ana kadar.
- CHP'den gelenler oldu mu?
ECBVİt - CHP'den daha açık olarak
gelenler oldu. Fakat SHP'den olmadı.
- Solda birliğin DSP çatısı altında ola-
Kepez'de temei atan Başbakan, KİTlere giden faiz gelirini halka verene kadar mücadetesme devam edeeeğini söyledi.
Çfller'denesnafâ10 trflyonhüisöz
BÜLENT ECEVtT
ANTALYA - Başbakan Tansu Çil-
ler, özelleştirme kapsamı içindeki
KİTlerin 4 günde 1 tnlyon lirahk faiz
giderinin olduğunu hatırlatarak "Bu
paralar sizin paranız ve halka verilene
kadar mücadeleme devam edeceğim"
dedi.
Başbakan Çiller dün özel uçakla
saat 10.45'te beraberinde Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı ve Antalya
Milletvekili Veysel Atasoy ile birlikte
Antalya'ya geldi. Türkiye Esnaf ve
Sanatkarlar Konfederasyonu'nun
(TESK) Kepez Eğitim ve Sosyal Te-
sisleri'nin temelini attı. Başbakan,
burada yapüğı konuşmada, 4 milyon
esnaf ve sanatkar için 5 trilyon daha
fazla kredi vereceklerini, bir yıl içinde
de 10 trilyona çıkaracaklanru söyledi.
Çiller, "Bu reva mıdır? Bunları düzelt-
meden yeni kaynaklar yaratmak
mümkün mü? Teşvik verilemiyor. Ya-
tınm yapılamıyordu. KİTlere 4 günde
1 trilyon faiz gideri gjdiyor. Ama esna-
fımtza sadece 5 trilyon verebiliyoruz.
Bu paralar halka tekrar verilene "kadar
özeUeştirme mücadelemize devanı ede-
ceğjz" diye konuştu.
Başbakan Çiller, Esnaf ve Sanat-
karlar Konfederasyonu'ndan iki iste-
ğinin bulunduğunu söyledi ve "İstih-
dam yaratın ve dünya ile bütünleşin.
Gençlerimizin geleceği için eğitim te-
sisleri. yeni iş olanakları gerekli. Etra-
fımızda Türki komşu kardeşlerimiz
var.Gelin onlara yardim edelim" dedi.
TESK Başkanı Derviş Günday da
hükümeti hem eleştirdi. hem de uygu-
lamalanru takdirle karşıladıklannı
söyledi. Günday. muhalefete çatarak
ülkenin zor durumda olduğunu, milli
ekonomik mücadeleye destek olun-
ması gerektiğini kaydetti.
İstanbul Milletvekili Bahattin Yücel, Genel Başkan Yılmaz'ı suçladı:
ANAP, RefahPartisfnedöndü
DENİZ TEZTEL/ AYŞE YTLDffilM
Parti içi muhalefet SHP'den sonra
ANAP'ta da sesini yükseltmeye başladı.
ANAP'tan aynlan milletvekiİlerinin
suçlamalanyla karşı karşıya kalan Mesut
Yılmaz'a partili miÜetvekillerinin
eleştirileri sürüyor. İstanbul Milletvekili
Bahattin Yücel! "ANAPm, Refah Partisi
çizgisine geldiğini" söyledi. Bunun, parti
vitrinine de yansıdığını belirten Yücel,
"Bunun, ANAP'ın yeniden dört eğüime
sahip çıkması diye açıklanması da inandıncı
ohnuyor" dedi. Mesut Yılmaz'ı ve parti üst
yönetimine suçlamalar yönelterek aynlan
milletvekiİlerinin yarattığı sıkıntı bitmedi.
Bazı DYP yöneticilerinin ANAP'tan çok
sayıda milletvekilinin aynlarak kendi
partilerine katılacağı açıklamalan
sürerken parti içinde Yılmaz'a karşı
eleştirilerde sürüyor. Kendisi gibi birçok
milletvekilinin rahatsızlıklannı dile
getirdiğini, ancak istifa edip
etmeyeceklerini "bümediğini" söyleyen
eski TURSAB Başkanı ve ANAP
İstanbul Milletvekili Bahattin Yücel,
"ANAP'm eski ANAP olmadığınT
savundu. Sorulanmızı yanıtlayan Yücel,
partisinin çözüm önerileri üretmekten
uzak olduğunu dile getirdi. Yücel,
ANAP'ın halkın özlemlerini slogana
dönüştürerek Türkiye'yi yeni biryüzyıla
taşıyabilecek "hareketlüikten uzak"
olduğunu belirtti. 1987'de ANAP'ın AT'ye
tam üyelik başvurusunda bulunan bir parti
olmasına karşın bugün Yılmaz'ın gümrük
birliğinegirmenin bazı sakıncalanndan
sözetmesini "çelişki" olarak nitelendiren
Yücel, parti politikalannda bunun gibi
"birçok çelişkinin" bulunduğunu ifade etti.
Yücel, ANAP'ın dört eğilimi birleştirmek
için ortaya çıktığını ileri sürerek, "Bu tarih-
ten sonra ANAFın tsrarla o dört eğilimi
tekrar bir araya getirebileceği anlayışı ger-
çekçi değil. ANAP, öyle bir cizgiye geliyor
ki sanki Refah'laşıyor. ANAP, RP çizgisine
geliyormuş gibi. Ve bu çabalar, bu çabalann
üst yönetime partinin vitrinine yansunası
ANAP'ın yeniden dört egilime sahip
çıkıyonnuşdüşüncesiyle açıklanıncao
zaman tabii inandıncdık da pek ounuyor"
diye konuştu. Belli konularda
parlamentonun düşünce birliği yapması
gereküği üzerinde duran Yücel, buna
karşın ANAP'ın Kürtsorunu, Balkanlar
ve Ortadoğu gibi konularda görüş ve
çözüm önerileri ortaya koyamadığıru iddia
etti. Yücel. "ANAP, bir tür statûkoyu
savunur hale geldi. O zaman da özeüikle
Kürt meselesinde, gü>enlik meselesinde bir
türSHP-DYPortaklığında SHP'nin
üstlenmediği rolii de üstlenerek o
statükonun devamına katkıda bulunan bir
tür Cumhuriyetçi Güven Partisi örneğinde.
Bu ciddi anlamda bir siyasi izolasyondur."
Yılmaz'ın erken seçim istemlerine karşılık
Yücel, içinde bulunduğumuz
koşullarda yapılacak bir erken seçimde
RP'nin ciddi bir başan sağlayacağım da
dile getirdi. İstifa edip etmeyeceği
sorulanna net bir yanıt vermeyen Yücel.
yeni bir oluşuma önayak olup olmayacağı
sorusunu şöyle yanıtladı: "Benim başka bir
partiye katılmak ya da yeni parti kurmak
için ayrılmam mümkün değil. Türkiye'nin
kaybedecek zamanı olduğunu da
sanmıyorum. Zamanın sıkışık olduğu bir
dönemde birtakun yapay zorlamalarla bir
yere varılacağını zannetmiyorum.
Türkij e'de saflar veniden oturacaktır ve o
zaman herkes kendi verini bulacaktır."
cağı yönündeki düşüncenizde bir değişik-
lik var mı?
ECSVİt - Hayır, bir değişiklik yok.
Çünkü ben, kurumsal birleşmenin zor-
luklannı pek ciddiye abyorum.
- Yeniden yapılanarak solda birliğin
sağlanması yönünde görüşler ortaya
çıkıyor. Bu önerileri nasıl değeıiendiri-
yorsunuz?
EC8Vİt - Biz, kurultaya gidiyoruz. 2
ekimde yapılacak kurultayımıza gider-
ken, kendi partililerimiz arasında tered-
dütler yaratacak herhangi bir şey söyle-
mem mümkün değil. Biz kurultaydan
zaten yeni bir yapılanma ile çıkacağız.
Kongrelerimiz de öyle oluyor. Bize, son
zamanlarda başka partilerden çok geniş
kaülımlar oldu. En çok SHP'den,
DYP'den ve ANAP'tan, bir ölçüde
CHP'den. Bu şekilde zaten yeni bir
yapılanma oluyor. Yani, çok yenilen-
miş bir kadroyla kamuoyunun önüne
çıkacağız zaten.
- Kimi olaylar yüzûnden Türkiye'deki
sol hareketin kirtetildiği söyleniyor.
Katılıyor musunuz?
ECeVİt - Kirlilikten anndı-
rmadan hiçbir yere vanlamaz.
Bazı kendilerini aydın veya sol-
cu olarak tanımlayan çevrele-
rin, soldaki partilerin arasında
bir fark yok iddiasını ve
yanılgısını sürekli yaymalan,
SHP'deki çöküşün gölgesini,
bizlerin üstüne de düşürüyor.
Bu iddia ileri sürüldükçe, ben
farklılıklan büsbütün vurgula-
mak zorunluluğunu duyuyo-
rum. Solu, SHP'nin gölgesin-
den arındırabilmek ihtiyaa ile
bunu yapmak zorunda kahyo-
rum.
• DYP-SHP koaüsyonuouB
geleceği konusunda ne düpnü-
yorsunuz?
ECSVİt - Aslında bu koa-
lisyonun ömrü, çoktan doldu.
Ancak, Türkiye'nin siyasal ya-
şamındaki ükanıklık aşıla-
madığı için, Türkiye. bu hükü-
mete mahkûm durumda. Şimdi
yeni beklentiler ortaya
çıkanldı. İşte. 'vunışarak çekil-
mek' gibi. Buna karşılık da,
Sayın Tansu Çiller kendi hazır-
Uklanru yapıyor. Koalisyonun
çökmesi durumunda, yine
kendisinin başkanlığında bir
hükümet formülü için arayı-
şlarda bulunuyor. Bütün he-
saplar, bu koalisyonun birkaç
aydan daha fazla dayanamaya-
cağı yolunda.
- DYP-SHP koalisyonu bozu-
lursa, nasıl bir siyasi manzara
ortaya çıkar?
ECtVİt - Sayın Tansu Çiller'-
in basına yansıyan planı uygu-
lanırsa. fiili durumda çok bü-
yük bir değişiklik olmayacak.
Çünkü, orada MHP'nin anah-
tar durumunda olacağı anlaşılı-
yor. Şimdi, MHP'nin fiili koa-
lisyon ortaklığı, SHP'nin resmi
koalisyon ortaklığından daha
etkili durumda. Onun için fiili
durum. resmiieşmiş olacak.
SHP'nin. zaten hiçbir etkisi yok
hükümet içinde. Çünkü, koalis-
yonu sürdürebilmek için her
ödünü vermeyi içine sindiriyor.
kendisi değişik çözüm seçenek-
leri üretemiyor. Bazı seçenekler
üretebilse, belki hükümetin
öbür ortağını da ikna edebilir
bazı konularda. Örneğin. özel-
leştirme konusu. Son derecede
ciddiyettenuzak bir şekilde ele
alınıyor. Özelleştirme yasası,
hükümetten kaçınlarak Mec-
lis'e getirildi. İki gün daha bek-
lenseydi. kanun tasansı olarak
verilecekti. Sayın Mümtaz Soy-
sal'ın bakanîığının kesinleş-
mesini de beklemeden. bir iki
gün içinde aceleye getirdiler.
Şimdi. Sayın Soysal, bu duru-
ma razı olacak mı. olmayacak
mı? Biliniyor ki, Çiller'in istedi-
ği yasa. bütün yetkileri ve o yet-
kilerin kullanış biçiminin denet-
lenmesi yetkisini bile Başbakan
üzerinde topluyor. Padişahlara
bile bu kadar geniş yetki taru-
nmamıştı. Şimdi, Sayın Soysal.
'Ne yapalun? Ben bakan olma-
dan bu Meclis'e gitti' deyip, razj
olacak mı. olmayacak mı? Bu
konuda Sayın Soysal'ı açık ta-
vır almaya çağırdım, geçmişte-
ki tutumunu bildiğim için.
'Gümrük Birliği'ne Türkiye
tamamen hazırlıksızgiriyor. Bu
konuda SHP'nin, yapıcı çö-
zümler önermesi ve getirmesi
gerekirdi. Fakat, SHP hiçbir
şey yapmadı. Çünkü, tamamen
kendi iç sorunlanna, iç denge
hesaplanna dayalı bir tutum iz-
lıyor. Hükümet çalışmalanna
hiçbir sol katkıda bulunmuyor.
POIITIKAGimUGU
HIKMET ÇETİNKAYA
Sevdalar Yopgun Düşünce...
Yıllar önce tanımıştım onu. Miyop gözlerinde hınzırlı-
ğın çizgisini yakalamıştım. Cin gibi bir çocuktu. Kabına
sığmıyordu.
Dün sabah son bir kez baktım fotoğrafına. Gözlerinde-
ki umudu bir kez daha gördüm. Yaşamın o ağır çizgisine
bir kez daha tanık oldum.
Bir sevda ormanında yürüdüm sabahın ilk ışıklarında.
Havada yağmur sıkıntısı vardı. Ortaköy o büyük sevda-
lardan yorgun, yeni birgünü kucaklıyordu.
Avuçlarında mı saklıydı sevgi, yoksa o genç yüreğinin
derinliklerinde mi?
Eski albümlerden çıkardığım fotoğrafları dizdim önü-
me...
Seninle ilk karşılaştığımız yılı anımsayamadım. Ama,
hınzır gülüşünü, yaşamla zaman zaman alay edişini, ar-
kadaşlarına takılışını, Izmir'de gazeteye gelişini, hatta
sana "Bizimle çalışır mısın" dediğimi anımsadım.
Sevgiyi, yüreği, insanı kahreden yalnızlıkları sanırım
çok iyi bilirdin. Bir kaçışı, yakarışı, insanın kendi evre-
nindeki çalkantıyı çok iyi sezerdin. Hem ağlamayı hem
gülmeyi, zamansız sevişmelerde ertelerdin.
Saat 12.00'yi geçti...
Ben sana Bodrum'da bir akşam dolu dizgin bir yaşa-
mın içinden fışkırıp gelen eski anıları derledim. Çığlık
çığlığa bir gecede "üçsapkaranfili" Karaburun'dan ge-
tirdim şair Berln Taşan'a inat. Delice tutkuları umursa-
maz mektuplara doldurdum bir akşamüstü. Izmir'de
Kordonboyu'nda 25 yıl önceki coşkumu yeşil çağla ve
bol buzlu cin-tonikle giderdim. Konak'ta saat 17.00'yi
vurduğunda Alsancak'ta tütün işçilerinin çıkışını gör-
düm. Hande Mumcu ile yıllar önce "o acılı öyküde" bir
kez telefonla konuştum. Salih Peker'i. Hacı Ali Er'i tanı-
madım. Banş Selçuk un ise "Hikmetabisi" oldum.
Ölüm kuşun kanadında değil, bir masalın hiç bitmeye-
cek gibi gelen en heyecanlı yerindedir. Kimi zaman öy-
külere saklanır, kimi zaman yalnızlığın öfkesinde gizle-
nir.
Bak Barış, o miyop gözlerini kısarak son kez çevrene,
seni sevenlere, sevmeyenlere bak. Bu alkışlar, bu övgü-
ler sana. Elbet seninle birlikte Hande'ye, Salih'e ve Hacı
Ali'ye. Bir son haykırıştır bu. Sevdanın bahçesinde son
kez koparılan çiçeklerdir sizleri boydan boya kuşatan.
Geceye yorgun düşer insan...
Belki ölümede...
Ben ölümün kalleşçe gelenini hiç sevmem. ÖKim mert
olmalı, yürekli olmalı...
Şoför Hacı Ali 19 yaşındaymış Barış. Demek ki ehliye-
tini bir yıl önce almış. Ankara-Giresun arası yüzlerce ki-
lometre. Gece vakti yola çıkmışsınız. Yol uzun. Ben o
yolları çok iyi bilirim. Kelle koltukta gitmek demektir.
Şoför Hacı Ali galiba deneyimsizdi Barış. Eğer ben ol-
saydım yola çıkmazdım. Ben olsaydım diklenir şöyle
derdim:
"Trabzon'a uçakla giderim, bir gün önceden. 19 yaşındaki
bir delikanlıya üç canı teslim edemem..."
Seni kırmazlardı Barış. Çünkü sen deneyimli bir mu-
habirdin...
Ben böyle kazaları "alın yazısı" olarak değerlendir-
mem. Hele gece Ankara'dan Giresun'a gitmeyi hiç ka-
bul etmem. Sizler ölmeden bir süre önce, senin sevgili
arkadaşın, Haber Merkezi Müdürümüz Hakan Kara şöy-
le dedi toplantıda:
"Başbakan Tansu Çiller, Giresun gezisine gazeteci
almıyormuş. Ankara 'dan arkadaşlarımızı nasıl gönde-
relim?.."
Yanıtım şu oldu:
"Yol çok uzun. Samsun ve Trabzon'daki arkadaşları-
mız izlesin..."
öyle yaptık...
Ben dün gazetelerdeki fotoğraflarınıza baktım son
kez. Ankara ya seni uğurlamaya gelemedim.
Içimde fırtına öncesi bir durgunluk...
Bak imbat vuruyor saçlarına. Karşıyaka'dan kalkan
7.15 vapuru Konak'a yanaşıyor.
Insanlar koşuşturuyor...
İnsan yaşamı bir koşuşturmaca değil mi?
Eski anıların Ege'de gömülü kaldı. Üç yıllık Ankara
anıların ise Hande ile birlikte olduğunuz fotoğrafta.
Bir şarkı mı istersin yoksa bir şiir mi?
Ben bir gece yarısı, tam 12yılönceGümüşlük'tegüne-
şi kucakladım. Sol kolum acılıydı. ölümden kılpayı dön-
müştüm. Bir yıl sonra yine ölümle karşı karşıya geldim.
Ama galip gelen yine bendim.
Son kez merhaba diyorum sana; Hande'ye, Salih'e ve
Hacı'ya...
Bir gecenin ağır ıslaklığından turuncu bir aydınlığa
bakıyorum. Çiçeklere, kuşlara. Sevda ormanında büyü-
yenlere...
Merhaba!
BakanÂlpago'dan
bürokratkıyımı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Bakanlığı'na
bağh olarak kurulan Kadın ve
Sosyal Hizmetler Müsteşarhğı,
Aile ve Sosyal Araştırma Ge-
nel Müdürlüğü ve Kadın So-
runlan Genel Müdürlüğü'nün
dayandığı kanun hükmünde
kararnamelerin (KHK) iptal
edilmesi. yeni Bakan Önay Al-
pago'>TJ bürokrat değişikliği
konusunda rahatlattı. Al-
pago'nun. 'bakanlıkta eski du-
ruma dönülmesini" öngören
Başbakanlık genelgesine daya-
narak. çeşitli üniversitelerden
gelen 9 bürokrattan eski gö-
revlerine dönmelerini istediği
belirtildi.
Akyol ekibine tasfıye
Başbakanlık genelgesi
uyannca, Aile Araşürma Ku-
rumu ile Kadının Statüsü ve
Sorunlan Genel Müdürlüğü'-
nün yeniden kurulacağını vur-
gulayan kaynaklar. Alpago'-
nun, Türkan Akyol dönemin-
de göreve getirilen üniversite
hocalannı bu kurumlarda is-
tihdam etmek istemediğini be-
lirttiler.
Anayasa Mahkemesi'nin,
bazı KHK'leri iptal etmesi, ka-
dın haklanndan sorumlu Dev-
let Bakanlığı'na bağh olarak
yeni kunılan müsteşar ve genel
müdürlükleri boşlukta bıraktı.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal
karan ile, kadın bakanlığına
geçişte aşama oluştunnak için
kurulan Kadın ve Sosyal Hiz-
metler Müsteşarhğı ile Aile ve
Sosyal Araştırma Genel Mü-
dürlüğü ve Kadının Sorunlan
Genel Müdürlüğü'nün yasal
dayanağı kalmadı.
Başbakanlık'ın yayımladığı
bir genelge ile 'bakanlıkta eski
duruma dönülmesi' talimatı
verdiği öğrenildi. Bu genelge
uyannca, müsteşarlık ile yeni
genel müdürlüklerin kaldınla-
rak, Aile Araştırma Kurumu
ile Kadının Statüsü ve Sorun-
lan Genel Müdürlüğü'nün ye-
niden kurulması gerektiği be-
lirtildi.
Bakan Önay Alpago'nun,
Anayasa Mahkemesi karanna
dayanarak. Kadın ve Sosyal
Hizmetler Müsteşar Veİcili
Doç. Dr. Oya Citçi, Müsteşar
Yardıması Fikret Biler, Aıie
ve Sosyal Araştırma Genel
Müdürü Prof. Dr. Bireen
Gökçe, Kadın Sorunlan Genel
Müdürü Selma Acuner. danı-
şman Prof. Dr. Aytül Kasa-
poglu, damşman Prof. Dr.
Yakın Ertürk. Prof. Dr. Şahin
Yenişehirlioğlu, Kadın Sorun-
lan Genel Müdür Yardımcısı
Aypar Altınel ve başmüfettiş-
danışman Üker Girith'oğlu'na
birer yazı göndererek, kadro-
lannın bulunduğu üniversite-
ler veya Sayıştay'a gitmelerini
istediği öğrenildi. Daha sonra
Çitçi Orta Doğu Amme İdare-
si, Gökçe de Hacettepe Üni-
versitesi'ne dönmek üzere ba-
kanlıktan aynldılar.