Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 1994 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Sanatın öncülüğü ve sanat eğitimiBu ulkede sanatçılar, gorevlerını yapmaktadırlar, sanat
eğıtımcılen, ekonomık ve sıyasal yıpranma ıle savaşarak
görevlennı yapmaya çalışmaktadırlar Polıtıkacılar ıse oy
kaygısı ıle, çıkar kaygısı ıle eğıtımı de sanatı da kulturu de yok
etmışlerdır
Y. Doç. Dr. SERAP ETİKE Gazı Unv Öğretım Uyesı
B
ugun ulke olarak çok
onemlı ekonomık ve sı-
yasal sorunlar yaşamak-
tayız ve bunun sonucu
kulturel yozlaşma hızla
artmaktadır Bu sorun-
lara tepkı gosterenlenn sayısı ne denlı
azdır, neredeyse yok sayılır Çunku
tepkısız toplum - tepkısız ınsan tıpı ıs-
tendı ve zaman ıçensmde egemen po-
lıtıkalar bunu başardılar
Sanatçı, tepkı veren, duyarlı ınsan-
dır Bugun sanatcılanmız ulkenın ıçın-
de bulunduğu yaşamsal sorunlara na-
sıl tepkı verecektır9
Ureterek mı9
Yaz-
dıklanyla. resımlenyle, muzığıyle vb
ıle mı9
Sanatçı, çağının onunde gıden
ınsandır \e urettıklenyle bu onculuk
gorev ını zaten doğal olarak yapmakta-
dır Ancak toplumumuzun çok buyuk
bır kesımı bu sanat urunlennı tuketmı-
yor, çunku kultur bınkımı buna yeter-
lı değıl Bu durumda sanatın doğal on-
culûk gorevı havada asılı kalmaktadır,
e pekı sanatçı, topluma nasıl ulaşacak.
nasıl oncu olacaktır9
Okur-yazar sayı-
sı, tıyatro, sergı, sınema ızleyıcılennın
sayısı son derece sınırlı olan ulkemız-
de sanat, toplumla nasıl ıletışım kura-
caktır9
Hacettepe Ünıversıtesı Guzel Sanat-
lar Fakultesı'nce geçen mayısta 'Kûl-
türün Gelişiminde Sanatın Öncülüğü'
başlıklı sempozyumda belırtıldığı gıbı,
sanatçı olmak ıçın, dâhı olmak, en
azından ustun zekâlı oimak gerektığı,
sanatı anlamak ıçınse bellı olçude bıl-
gı bınkımı gerektığı ve bunun da bır
eğıtım sorunu olduğu, bılınen bır ger-
çektır
Sanatçı, uretırken ozgürdur, urettık-
lennın anlaşılıp anlaşılmaması onu
bağlamaz Kendı dunyasında ozgur-
dur, yaratır, urettıklennın kendı dışın-
dakı ınsaniarca tuketılmesı sorunu ve
bu sorunun çozümlenmesı onun so-
rumluluğunda değıldır ya da ne kadar
sorumluluğundadır ya da kımın ve
kımlenn sorumluluğundadır9
Uretılen
sanatın topluma ulaşması gerekmekte-
dır Kulturungelışımındebırışlevıola-
bılmesı ıçın sanatın halka yansıması,
halkça tuketılmesı gerekmektedır
Sanatçılar, sanatlanyla uğraşıyor, sa-
nat yazarlan yalnızca yazıyorlar, sanat
eğıtımcılen, sıyasal ve ekonomık sar-
sıntıdan yorgun, polıtıkacılar tumden
kopuk, sanat urunlennın alıcısı, tuke-
tıcısı yok e pekı sanat, utopık bır ey-
Iemı mı oluyor9
Ankara'da, Istanbul'da ya da bazı bu-
yuk kentlerde varolabılen sanat,çok sı-
nırlı bır çevrenın tukettığı bır konum-
da Ozetle sanat, en onemlı ışlevını
'küftürün geüşimine öncûlûk' ışlevını
yapamaz durumdadır
Cumhuriyet,kulturel temelleruzen-
ne kurulmuştur ve cumhunyetın ılk yıl-
lannda kulturun temellennın sağlam
atılması ıçın bırçok eğıtım kurumu
açılmıştır HaJkevlen, Halk Odalan,
Köy Enstıtulerı, oğretmen okullan..
verdıklen eğıtımle toplumun sanat eğı-
tımı gereksınımını karşılamış ve bu ku-
rumlardan nıce değerlı sanatçılar yetış-
tığı gıbı, sanatı tüketme gereksınımı
duyan bır toplum oluşmuştur Bugun
bu kurumlann hıçbın yoktur, okullar
ve programlar ıse çağdışı kalmıştır
Sempozyumda bırkaç konuşmacının
vurguladığı gıbı, 'sözeJ kültur'den 'ya-
nh kültür'e geçmesı gereken toplum,
bu surecı yaşayamadan 'elektronik-sö-
zei kûltür şoku' ıle sarsılmış ve okuma
alışkanlığmı kazanamadan TV karşısı-
na çakılıp kalmıştır Çağın en onemlı
ıletışım aracı olan televızyon, ınsanla-
n koltuğuna çıvılemış, okumayan, du-
şunmeyen, duyumsamayan (hıssetme-
yen) tepkısız toplum tıpınm yaratılma-
sında baş etken olmuştur
Koyden kente goç eden, gecekondu-
sunu kurarak buyuk bır kıtle oluşfuran
dunun koylu toplumunun kente uyum
sağlaması ıçın hıcbır çaba gostenlme-
mış, bu kıtle daha çok kendı kaden ıle
baş başa bırakılmıştır Nıtelıklı eğıtım-
den de yoksun btrakılan bu kıtle, ne ol-
duğunu anlamadan kendısını televız-
yon başında bulmuştur Televızyon,
eğıtımden baskın çıkmış, gıttıkçe artan
ve yozlaşan TV kanallan, kulturel or-
tamı tam bır curcunaya donuşturmuş-
tur Nıtelıklı eğıtım ve buna koşut ola-
rak sanat eğıtımı de alamayan bu kıtle,
bugun onemlı bır çoğunluğu oluştur-
maktadır Aynca bugune dek ızlenen
eğıtım polıtıkalanna bakıldığında, ge-
nel eğıtım kapsamında bulunan sanat
derslennın de genye ıtıldığı, onemsız
sayıldığı, cıddıye alınmadığı gorul-
mektedır Bunun sonucunda, kentlının
eğıtımınde bıle sanat eğıtımı vetersız
olmuştur Yanı, bugun sanattan anla-
yan kitle, yalnızca, sanat eğıtımını al-
mış sınırlı sayıda' insanı kapsamakta-
dır. Bu kıtle ıçınde bıle sanatın, sanat
eğıtımının ne kadar anlaşıldığı tartışı-
lır durumdadır
Kültur ve sanat cephesınde bu gö-
runtu varken 'Neler yapdabiür, kimler
sorumludur' sorusunu çok doğru bır
bıçımde yanıtlamak gerekmektedır
Yazının başında belırtıldığı gıbı,
bence bu gorüntunun ılk v e tek sorum-
lusu, polıtıkacılardır Bu ulkede sanat-
çılar, görevlennı yapmaktadırlar, sanat
eğıtımcılen, ekonomık ve sıyasal yıp-
ranma ıle savaşarak görevlennı yap-
maya çalışmaktadırlar Polıtıkacılar ıse
oy kaygısı ıle, çıkar kaygısı ıle eğıtımı
de sanatı da kulturu de yok etmışlerdır
Butanhısorumlulukonlaraaıttır Hal-
kın oylan ıle ulkeyı yonetme gorevını
kendı ısteklen ıle ustlenen ve en ust
duzeyde maaş alan polıtıkacılar sana-
ta, eğıtıme ve kulture sahıp çıkmak zo-
rundadırlar
Bence tum polıtıkacılara ve polıtı-
kaya gırecek olan herkese, ozel bır eğı-
tım programı uygulanması ve bu kap-
samda onlara sanat eğıtımı de venl-
mesı oncelıkle gereklıdır Sanattan an-
lamayan ınsanın ıyı bır polıtıkacı ol-
ması olasılığı yoktur
Düzeltme
Dun 2 sayfamızda yayımlanan,
Sayın Av Anf Çavdar'ın 'Atarürk ve
sosyaJ demokrasi' başlıklı yazısında,
ılk sutunun son ıkı satınndakı
'Mitterrand' ve 'Mittcrrandiznı'
sözcüklen 'Millerand' ve
'Milkrandızm'olacaktı
Özur dılenz
ARADABIR
YILMAZ AKÇAY Emekli Oğretmen
Solda Sorun Kim?
Bugun ulkemız radıkal dıncılerın şerıatçıların ege-
menlığınde almış başını gıdıyor nerede, ne zaman dura-
cağı bellı değıl Toplum soldan umıtsız, aydınlarsuskun
Susmayanlar ya ceza evlerınde ya da yargı onunde Bır
kısım kendını aydın olarak nıteleyenler holdınglerın yo-
rtetım kurulu uyesı ya da medyanın koşe yazarı Kışısel
çıkarları toplumsal çıkarların onune geçmış Bu kesım
ıçın ulkenın durumu gulluk gulıstanlık Ulkede her şey
bırbırıne karışmış devlet otorıtesı, kurumun başında bu-
lunan yonetıcının tutumuna gore bıçımlenıyor Ortak yo-
netım anlayışı zedelenmış Medyada her gun yolsuzluk
haberlerı yer almakta Halk ıyı habere değıl de kotu ha-
bere koşullandırılmış
Toplum kelımenın tam anlamıyla sankı uyuşturul-
muş
Arada bır de olsa sesını yukselten ışçı sendıkaları, sı-
vıl toplum orgutlerı guvenlık kuvvetlerınce çepe çevre
sarılıyor dayakdahıl herturlubaskı ıle sındırılıyor Aynı
guvenlık guçlerı şerıat gosterısı yapan gerıcılere, kok-
tendıncılere seyırcı kalıyor Ulkenın sosyal, sıyasal, eko-
nomık durumu tam bır çıkmaza suruklenıyor
Butun bu olumsuzlukların nedenı, solun, sosyal de-
mokratların demokratık solcuların bolunmuşluğu ve
umut olma nıtelıklerını yıtırmış olmasıdır Hıçbır ulkede
gorulmeyen bır olgu ulkemızde yaşanmaktadır 12 Eylul
askerı rejımınden sonra sağ ıktıdarlara seçenek yıne
sağ partıler oldu Şu anda SHP yı ıktıdar ortağı saymak
zaten olanaksızdır DYP SHP yı hukumet ortağı olarak
almış ancak SHP nın onerdığı hıçbır değışım ve yasaya
sıcak bakmamış ustelık sağ partılerle ışbırlığme gıde-
rek SHP nın ıstedığı yasalara engel olmuştur Açıkçası
DYP SHP lı on ıkı kışıye hukumette ış vermıştır
Pekı sorumlu kım?
Adını dağa taşa tırnaklarımızla yazdığımız umut ettı-
ğımız Karaoğlan dedığımız Sayın Ecevıt mı'
SHP Genel Sekreterlığı nde yetkılerle donatılıp arka-
sında genel başkandan çok gucu olan ancak gucunun
zamanını ve zemınını beklemeden başa gureşmek ıçın
tabanı kusturen arkasında konvoylar oluşturduğumuz
Sayın Baykal mı?
Yoksa taze kan dıye sarıldığımız beledıyedekı çalış-
malarıyla kamuoyunda yucelen genel başkan olduktan
sonrakı ılk butçe konuşmasında bızlere umıt veren da-
ha sonra Kent Koop tan beledıyeye beledıyeden genel
merkeze taşıdığı ekıple tıkanan pofıtıka üretmekten çok
savunma noktasmda donuklaşan çelışkılı kararlarla
Başbakan ı aklayan Sayın Karayalçın mı'
Sayın Ecevıt bırleşmem dıye dırenıyor "Benı 12 Ey-
lul de yalnız bıraktılar dıyor Sayın Ecevıt o gun kendısı-
nı yalnız bırakanların çoğunun bugun polıtıkadan sılın-
dıklerını gormuyor mu?
Bugunun genç neslı geçmışın
polıtık fosıllerıne artık guven duymuyor Kendısıne yanıt
verecek sağlıklı polıtıka uretecek solu kucaklayacak,
çağdaş ve aydın bır lıder ıstıyor
Bugunun soldakı lıderlerı bunu gormuyorlar gorseler
de ışlerıne gelmıyor Onlar ancak tavanda kordovuşu
yapıyor tabanın acısına sızısına kulak vermıyorlar Du-
şunmuyorlar kı bu ezılen yoksullaşan umutsuzluğasu-
ruklenen ınsanlar bır gun kendılerıne guven veren solu
yenıden umut yapacak sosyal demokrat kesımı kucak-
layacak alternatıf çağdaş bır lıderı kendı ıçınden çıkara-
cak ve solda butunleşmeyı mutlaka sağlayacaktır
UŞÜYEN SICAK DÜŞLERİM
AÜ F. BİÜR
Düşle gerçeğın, doğayla insanın bütünleşüği
şursel oykuler...
Kıtap satan bütün kitapçılarda ...
e Yavınlan
KlodîarerCaA fleü$ım Han No 7 34400 Cğaloglu - İSTANBUL
Tel 518 54 42 Fax 638 11 12
İLAN
TC
BAŞBAKANLK GÜMRÜK
ML ŞTEŞARLIĞI İSTANBUL
GÜMRÜKLERİ BAŞMÜDÜRLÜĞÜ
DosyaNo 10 9188(92)
İstanbul 1 Aslı>e Ceza Mahkemesı nın E 1992 618 K. 1993 14
sayılı 27 1 1993 gunlu karan uyannca ıdaremıze 9 068 000 TL para
cezası odeme>e yukumlu Nama ve Altun oglu Hasan Dışkaya karar
da belırtılen adresmde bulunamadıgından mezkur para cezası tahsıl
edılememektedır
Tebbgata esas olacak başkaca bır adresı bılınemedığınden 7201 sa-
yıh teblıgat kanununun 28 ve 29 maddelenne gore ılanen tebiığıne
karar venldı
Teblıgat yenne kaım olmak ûzere ılanen duyurulur
Basın 32820
Ozgür düşünce tek kaynaktır
GÜNEY HAŞTEMOĞLU İstanbulBarosu Avukatlanndan
L
aıklık ûzenne bırkaç yazıda
Pasteur'un bır sozûne yer ve-
nldı "Benlaboraruvarunagi-
rerken ınançlanmı dışanda bı-
ndanm"gıbısınebırsoz Pas-
teur, aynı zamanda "Bilimuı
azı Tann'dan uzaklaşOnr, ama çoğu O'na
göturur" dıyor Demek kı Pasteur labora-
tuvanna gırerken ınançlannı dışarda bırakı-
yordu, ama ıçerde Tann ıle karşı karşıya ıdı
Kanımca ınançlannı dışarda bıraktığı ıçın
ıçerde Tann ıle buluşabıldı
Bılımın doğurduğu ınançla, dının doğurdu
ğu manç, bugun kışılen aynı derecede bağ-
nazlıga ve karanlığa gömuyor Pasteur, emı-
nım kı laboratuvanna gırerken dınsel ınanç-
lannı olduğu kadar, bılımsel ınançlannı da
dışanda bırakıyordu Başka bır deyışle ala-
bıldığme ozgur duşunuyordu
Özgür duşunce akıl ve vıcdanla çelışme-
yen, yenı araştırmalara. yenı bılgılere daya-
nan ve yenıden yenıden bılgı ve düşünce
ureten duşunce demektır Yoksa ıpe sapa
gelmez, akla vıcdana aykın, bılıncı aydın-
lıklara goturmeyen, çıkmaz sokak gıbı du-
şünceler değıl Guzel bır soz var, kımındır
anımsayamıyorum "Duşünnıeyeninsaniçin
bilgı yuktur, hamalükür; bügtsi ohnadan du-
şunce ureten insan ıse tehlikelidu-."Rahmet-
lı Uğur Mumcu'nun sık sık > ınelemek zo-
runda kaldığı bır deyışı vardı "Bügi sahibi
ohnadan fikır sahıbı olanlar" dıye Bu soz-
ler hep aynı gerçeğı vurguluyor Bılgısı ol-
mayan kışının doğru duşunmesı olanaklı de-
ğıldır Düşunceler ancak bılgı üzenndenyu-
rutulur
Ister dınsel, ıster bılımsel, tum ınançlar
ozgur düşünmemızı engeller Özgurduşun-
mek dınsız olmak demek olmadığı gıbı, dın-
dar olmak demek de değıldır Tann'vaınan-
mak olmadığı gıbı ınanmamak da değıldır
Burada bır gerçek var Pasteur'un sözune ek-
lenecek, ozgür duşuncenın olmadığı yerde
msanlann ne dını anlamalan olanaklıdır, ne
de bılımsel duşunmelen Özgur düşunme-
nın olmadığı yerde Tann ınancı da olmaz
Yunus Emre, Meviana özgür düşuncelen
ıle Tann'ya ulaşhlar Yunus Emre cennetı,
hunlen ıstemedı, gerçeğı hepsıne yeğledı
O, ınsan akJına, ınsan vıcdanına ve ınsanın
ozgur duşunce gucüne o kadar manıyordu
kı "Birsozusoylemekgerek/Meleklerdebil-
mezola"dıyebılıyordu Me\lana, Mesnevı-
sı'nın bır yennde "Sana atalanndan nuras
kaldı da rastgeie kullanıyorsun AUah adını,
eğer onu sen bulsa ıdin, Ud ebn yanına duşer
ağzını açamazdın" derken ezbere ınancın
ınanç olmadığını ne guzel anlatıyor
Duşüncelere ambargo konulamaz Baş-
kasınm duşuncesıne, ınancına ambargo koy-
maya çalışan ınsan, kendı duşuncesı de baş-
kalan tarafından zıncırlenmış bır mutsuz ve
sevgısız ınsandır
Nedır ınanç
9
Bırtakım bılgılenn bızı gö-
türduğu sonuç mu
9
Insanhk mutlak bılgıyı,
mutlak gerçeğı bulmuş mudur kı, ınançlar
aynı kalsın
9
Bılgılerdevamlı değışıyor, far-
kında mıyız
9
Dûnyayı evrenın mefkezı ve
Guneş'ı Dunya'nın etrafında dönüyor, ka-
bul eden bılgı nasıl değıştı
9
Bılgılenn do-
ğurduğu ınançlardan bağımsız olarak düşu-
nebılen ınsanlar sayesınde Bugun artık bı-
lıyoruz kı Newton Fizıgı beş duyumuzla al-
gılama sınırlan ıçınde kalan bırevrenın fı-
zığı KuantumFiziğiısebeşduyumuzunal-
gılamalanna gore oluşan dfl'ın anlatamaya-
cağı gerçeklen
u
matematikfonnuller''le an-
latıyor Beş duyusu ıle algıladıklanndan baş-
ka bır şeye ınanmayanlann yanında, beş du-
yusuna dahı manmayıp, ozgur düşunceyı,
özgur araştırmayı her şeym onunde tutan,
her zaman yenıden ve yenıden duşunme gu-
cune ve yetısıne sahıp ınsanlar bır bılgı vol-
culuğunda hızla ılerlıyorlar
Ama bazı ınsanlar ıçın gerçeğı aramak ve
uzennde duşunmekten ınançlara bağlanı-
vermek daha kulfetsız ve koîaydır Bu ne-
denle onlar adeta bır ınançlar müzesınden
ortaya dokulmuşçesıne şenat duzenını savu-
nuyor, karşılannda Ataturkçü ınançta oldu-
ğunu soyleyen, ama bu ınancının altında es-
kı-yenı hıçbır bılgı bulunmayan kışılerle kı-
ran kırana soz dövuşu yapıyorlar Her ıkı ta-
raf da bılgısız olduğu ıçın bu tartışmalardan
bılgısızlıkJen daha dennleşmış, daha tehh-
kelı hale gelmış bıçımde çıkıyorlar Bunla-
n TV'de, başında ızleyenlenn buyuk çoğun-
luğunun da ınançlan hıçbır bılgıye dayan-
madığı, taklıtten ıbaret olduğu ıçın, kımıle
nne gore bu taraf, kımılenne gore obur ta-
raf dövuşun galıbı sayılıyor
Bu durumda acaba, Turkıye, Ataturk'le
batıl ınançlann karanlığından çıktı, aydın-
landı demek o kadar kolay mı
9
Batıl dını
ınançlann karanlığından batıl, eksık, yanlış,
sozümona bılımsel bılgılenn karanlığına mı
düştuk
9
Cumhunyet okullan ne öğretıyor
9
"Yaşamda en gerçek yol gostenci bılimdir"
Ben Atarurkçuluğu bu tumcede ozetlıyo-
rum Ve Ataturkçuluğun sonsuz devınım-
lerle sureklılığını bu tumcede buluyorum
Inançlan hıçbır bılgıye dayanmayan şen-
atçılar ve yıne ınançlan hıçbır bılgıye dayan-
mayan Ataturkçulenn -kı onlar sadece şen-
atçı değıller- kordövuşune dönmuş tartış-
malanndan gerçeğın kıvılcımı asla çıkma-
yacaktır Gerçeğın tek kaynağı, ınançlan bır
yana bırakmış ozgur duşuncelerdır Özgur
duşunce ocağının odunlan çağdaş bılgıler-
dır, o bılgıler kı pek çok kışı ıçın yannın bıl-
gılendır Paslı kılıçlan ıle dövuşurken taze
fıdanlara zarar veren ınsanlann dovuşlen
artık sona ermelı Insanlanmız ınancın gu-
dumunden kurtulup bılgının ve ozgür du-
şuncenın kılavuzluğunda yenı ufuklara yo-
nelmelıdır O ufuklar bızım ınsanlanmıza
yetmı^ vıl once gostenlmıştı de zaten
PENCERE
IŞTE BU HAFTANIN y ö n ' U !
DYP-MHP ortaklığının temeli son yerel
seçimlerde atıldı. Çünkü bu ortaklık, oy
oranları üzerinden yapılan hesaplara gore
269 milletvekili getiriyor.
• BURKAY'DA CEM BOYNER'İ DESTEKÜYOR.
Kimilerinin "Bir kedim bile yok" diye
baslayan "Gülümse" şiiriyle tanı-
aığı Kemal Burkay da Boyner'i
yn
ABHAZYA IÇIN
ANIHORA!
"Tanrının hediye ettiği" topraklar-
da savaş bitti, ekonomik
jjıücadele başladı.
• TOPKAPI#
PA
^FETIH GUNLERr
Topkapı Otogarı'nın taşınmasından
sonra, RP'li Anakent Belediyesi
alanı
"Fetih Günleri" icin hazırlıvor.
ABER VERIYOR
Ordubr da Değişir
Portekız ordusu Salazar'ın ordusuydu Faşıst dıktato-
run betonunu doktuğu rejımın sılahlı gucu, Angola'da
çarpışa çarpışa değıştı
'Karanfıl Devrımı 'nı yaptı
Halk faşıst yonetımı devıren askerlere yollarda çıçek-
ler atıyordu
Portekız demokrasıye geçtı
Iran ordusu Şah'ın ordusuydu, ' Amerıka'nın Kotiez
/andarması dıye anılırdı
Şah dıktasına karşı ayaklanan halk kıtlelerıne sılahını
doğrultamadı Iran askerı, suyun akışına uydu, Humeynı
rejımının sılahlı gucune donuştu
Sovyetler ın Kızıl Ordu'su komunıst ıdeolojıyleyuğrul-
muştu, rejım gumburdemeye başlayınca ne yapacağını
şaşırdı, mafıozı kapıtalızmın geçerlı olduğu bır duzenın
koruyuculuğunu ustlendı, kızıllığı değıl pembelığı bıle
kalmadı
Orduların toplumlardan soyutlanması, tarıhsel gelış-
melerden yalıtılması olanaksızdır
•
Turkıye'de bugun garıp bır durum var
Son çeyrek yuzyılda, devlet 'öğretım Bırlığı Yasası'ru
rafa kaldırdı, Osmanlı'dakı medreselere benzeyen okul-
ların sayısını çoğalttı, ımam-hatıp okullan çoktan berı
meslek okulu nıtelığını gerıde bıraktı, temel öğretım
kurumları'na donuştu Imam lıselerındekı oğrencıler,
camılerde ımamlık yapmak ıçın okuyorlar, unıversıte gı-
rış sınavlarına hazırlanıyorlar
Devlet burokrasısının herkesımınde 'ımam çıkışlı' go-
revlıler yer alıyorlar
Kaymakam valı emnıyet mudüru, yargıç, savcı ve
başka devlet gorevlerınde yetkı kullanan ımam çıkışlı,
medrese eğıtımınden geçtığı ıçın şerıat duzenıne sıcak
bakıyor dın devletını yadırgamıyor benımsıyor
Imam lıselerınden çıkan oğrencılere kapılarını açma-
yan bır tek kurum var
Harp okulları'
Neden'
Devletın bır kurumu devletın otekı kurumunda yetışen
oğrencıyı sakıncalı buluyor
Ne kadar surebılır bu9
•
Turkıye de Sılahlı Kuvvetler e taşıyamayacağı bır yuk
vuruluyor sıvıl yonetımle korunup yurutulemeyecek an-
tıdemokratık bır duzenın jandarmalığı orduya yaptırılı-
yor özgurluklere kapalı rejıme başkaldırıları bastırmak
ıçın sılahlı kuvvetler kullanılıyor, sermaye guçlerı fıkır
ozgurluklerını çığnerken orduya dayanıyor
12 Eylul bunun en çarpıcı orneğı'
Serıatın Sılahlı Kuvvetler e sızmaması ıçın onlemleral-
mak ve bu alanda yalnızlaşmak bır yana Guneydoğu da
yılfardan berı suregelen çatışmalan bastırmak ıçın ordu,
elınden gelenı yapıyor Bu arada Ege de Yunanıstan la
dermleşen anlaşmazlık ve Kıbrıs'takı askerı konuşlan-
ma savunma yelpazesının ne olçude yaygın olduğunu
gosterıyor
işler boyleyken parlamentodakı sıvıller, DEP'lılerın
sırtından seçmene selam gondermeyı yeğlıyorlar, de-
mokratıkleşmeyı rafa kaldı rıyorlar
•
Koalısyon hukumetı var parlamento var sıyasal par-
tıler var sıvıl kurumlar var, ama ulke asker marıfetıyle
yonetılıyor
Meclıs ve hukumet ulkeyı Sılahlı Kuvvetler e başvur-
madan yonetılebılecek duruma getırmek ıçın gereklı
onlemlerı bır an once almalıdır
Yoksa bu gıdış, gıdış değıl
*Aİ*
tSTANBLX TIP F \KÜLTESİ
KALP V E D 4M 4R H 4STALIKLARI
ARAŞTIRM 4 VE UYGULAMA MERKEZİ
Bolumunde kaldığım surede hekım kımlığırun gerektırdığı bılınçlı ve
guvlu kışılıklenylehastaya vaklaşımlanndakı şefkatı vumuşaklıgı
cıddıveuvedısıplını havranlık\erenbırustalıklakavnaştinp onJan
venıden vaşam sevmcıne kazandırdıklanna şahıt olduğum
Prof. Dr. FERRUH KORKlTa
Prof. Dr. ÖZEN GÜVEN'e
Doç. Dr. MUSTAFA ÖZCAN'a
Doç. Dr. DLRSUN ATILG41V'a
izDian Dr. ŞEREF DEMİREL'e
l znıan Dr. HASAN KUDAT'a
Uzman Dr. AHMET BtLGE SOZEVe
Uzman Dr. VAKL R 4KA 4Y A'ya
mınnetle saygıyla sevınçle doldurduklan yorgun yaşbyureğımı
hayranlıklanmlabırbktesunuyorum lutfedm kabuibuyurun
Hemşıreüg] alışılmış kabplardan çıkararak onagerçek değennı vermış
hastavı ozenle sevgıvlekucaklayan
Başhemşıre Semra Mckava yı Servıs Sonunlu Hemşıresı Zahıde Varan ı
Ze> nep Burgazdere vı Tulay Şansal ı Lutfiye Altınay ı Emıne
Cevlandogan ı Leman Uvaıuk ı hıç ama hıç unutmayacağım
Onlarsız olmaz dedıgım teknık elemanlar lsmaıl Guler e Tımur
Sançavır a da vurekten teşekkurlenmı sunanm
Anlayışh \ e say gılı hızmetleny le katkıda bulunan personel Melahat
Şenlıke Gulşen Demır e ÖmerAydemıre Mustafa Hanedar a
Mehmet Çotak a. Mehmet Bıce ye Kemal Yazar a candan sağ olun
denm
Emekli oğretmen
R M G4\
Dunyaguzelı guzel ınsan'
HALDUN'umuza...
L zat ellerım bır kez ok; anuslar ulkesınden
Buluşsunparmaklarmız yeşıldenızler
orıasında
Nasılsın uneo\le sıcak vederınmı
bakiflarm''
Anlal o \erlerdesarıgo:lupapat)alarda var
mı>
Oralardabolbadem narçıçeğı gulağacı
açarmı
9
Bızısorma tum muılulukları çarmtha
gerdık
Sıcak 93 Agustos akşamında toprağa bır olu \erdık
inlnorsundegılmı kutsalbıroluydubu'
Şımdı tozluaynalardaderın çızgıler kımaC
Yaklaşbıraz seçeceksın Tanıdmmı'
Ozlemlerle solanlar bızler o mahzun kışıler
Damarlarına bağlanan \aşamı
Olumukucaklarken ellerınle kopardm
Içımızozlemdolu ıçımızacıdolu katran
Baharıgnmen dalları kar altında
Guneşe uzanan kolları karanlıkıa bıraktın
Yaşanmamış gunlerm ellerımız yakasında!
Senı se\n or ve oztü\ oruz
So\le Seıgılı Haldun
Ve zaman geleceksın'
ECZ. NURETTtN-KADRİYE DEMİRELİ
ESfN AK Y t Z - FÜSL \ GÜLDİKEN
Şımdı Konya daha guzel
İLKEzgi KİTABEVİ
Yakında tum kıtap ve sanat dostlarıyla kucaklaşacak
Sultan Cem Cad. No: 7/B Konya
Tel.:(0332)3209707