Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5AĞUSTOS1994CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Yeni yüzyılınişi güç
MELİH CEVDET ANDAY
Y
uzyıbmızın sonu yakla-
şırken yalnız bızde de-
ğıl butun dunyada,
yenı yuzvıbn yaşamı-
mızı nasıî etkıleyeceğı-
ne ne bıçıme sokacağı-
na ıüşkın sorular ortalığı kaplamağa
başladı Bu durum vuz>ıl değışmesı-
nın mıstık bır yoruma uğraülmasın-
dan ka>naklanmaktadır. çunku yuzyıl
bolumlemesı. doğa ıle hıçbır ıbşkısı ol-
madığı bır vana ınsanlıkvaşamındakı
surekblığı de etkılemez
Ama geçen yuzyıl sonunda başla-
van yüzyıl soııu deyımı, nedense bır
yazgıcıbk felsefesıne >ol açrruş bulun-
maktadır Yenı yuzyıl uğur getırecek
mı'>
Gerçekte ne bekledığımızı bılmıyo-
ruzdur, kendımızı >enı yüzyılın surp-
nzlenne bırakmışızdır, bır tann gıbı-
dır o Zaman Tann Bılınçsız bır
Kronos kultu
Ne rahat ettıncı bır sozdur o Sabah
ola, hayır ola!" sozu'
Yılbaşı yuzvılın donumu çağlann
bırbın arkasına sıralanması bıa bır
olumsuzJuk nınnısı ıçınde oyalamak-
tadır
Oysa sozgelışı Sokrates, îlkçağ'da
ve Isa'dan once beşıncı yuzyılda yaşa-
dığını bılmıyordu Çok eskıden gördu-
ğum bır yerb filmde, II Mehmed'ın
Istanbul'u abşı konu edınılmıştı, hıç
unutmam, yenıçenlerden bın Bızans
surlanndan ıçen atlarken "Ortaçağ
kapanıyor" dıye bağırmıştı O zaman
Ortaçağ'da yaşandığı bılınmıyordu kı'
Bızım yaşadığımız çağın da ılerde
bır adı olacak mıdır dersınız9
Gerçı
şımdıden "uzay çağı" sozu dıllerde do-
laşmağa başladı, ama hıçbır çağ kendı
kendını adlandırmadığına gore bunun
kabcı olacağına ınanamayız Gene de
en bılınçh çağı yaşadığımızı soyleyebı-
lınz sanıyorum Altı yıl sonra gıreceğı-
mız yırrru bınna yuzyıl, güncel konu-
lanmızdan bındır ve bundan oturü,
yaşadığımız, bıtırmek uzere olduğu-
muz yüzyılın anlamını kavramağa ça-
lışıyoruz, onun ırasının (karaktenrun)
yapısal ozellıklennı araşünyoruz. da-
hası boylece bır özeleşünye gjnyo-
ruz
Iyı de edıyoruz, kendını tanımak gı-
bı guzel ne var1
Ama soylemekten çekınmeyelım,
ılerde bızım çağamıza ne ad venleceğı-
nı gene de bılemeyız
Benı daha çok ılgılendıren ıse yuz-
>ıbmızdan yenı juzyıla hangı sorunla-
n aktaracağımızdır Bu sorunlar yuz-
yıbmızın yuzunu ak edecek gıbı mıdır.
yoksa yenı yüzyılın duşunurlen bızı
ayıplayacaklar mıdır9
Şunu da soruyorum kendıme XX
yuzyıl bır ılerleme yuzyılı mı oldu.
yoksa XXI yuzyıla bırtakım gencılık-
lenmızı mı taşıyacağız9
Kısacası, ovunelım rru, yennelım
mı9
XXI yuzyılı vaşayacak olanlar ço-
cuklanmızdır. onlara ennçb bır çağ
sağlamak ıçın genbklenmızden, gen-
cıbklenmızden kurtulsak. ya da bun-
lann bılıncme vararak kurtulmanın
yollannı arasak daha ıyı olur gıbı gelı-
yor bana
Yuzyıbmızm parlak başanlan ya-
nında aaklı sapmalan oldu Sozgelışı,
bıyolojıdekı bunca ılerleme yanında
faşızmı yaşadık, fızıktekı, gokbıbmde-
kı şaşırtıcı buluşlanmıza karşın ıkı
korkunç dunya savaşı geçırdık
Fakat akıl abnaz olan, çağdışı sayıl-
ması gereklı kımı eylem ve eğıbmlenn
yenı kıbklar ıçınde XXI yuzyıla hazır-
lanmalandır
Orneğın bırbınne yabancı kulturler
arasında duşmanlığa dayanan yenı bır
ulusalabk akımı yer yer savaşlara ne-
den olarak ınsanoğlunun ortak yanla-
nnı ortadan kaldırmaya yonelık bır
parçalarunayı korukluyor gıbı gorun-
mektedır Dunyanın kuçuldüğune ıbş-
kın goruş, bu gıdışle, yennı dunyanın
şımdıye dek gorulmemış bır bolun-
muşluğe bırakacaktır Yüzyılın başı,
sonunu tutmuyor
Bu gıdışle humanızma yenı yuzyılda
ne olduğu bıbnmeyen ıçenksız bır kav-
ram rutelığı alacağa benzer "MUIetim
nev'i beşer-vatanun ruy-i zemin" ınanı-
şı belkı de hainlik anlamına gelecektır
Bu, ıyı duşunulurse, tum kultur rrura-
sının yadsınması demektır Hümanıst
ruh, yennı hangı yenı ülkuye bıraka-
cak9
Bu soruyu sormak bıle ürpertıcı-
dır Elbet bununla bırbkte kozmopolı-
üzm de tukaka edılecektır Oysa1
en el-
venşsız koşullar ıçınde bıle bu duşunce
ınsanbk kulturune ne buyuk adamlar
kazandırmışü Yenıden yazılacak
olan tanhte onlara yer venlmeyecektır
anlaşılan
Dızgınsız kalan ve doğasında çatış-
kıyı laşıyan kapıtalızm, şırretbğı ve
yırtıabğı ıle belkı de dunyanın sonunu
getırecektır Sosyabzm ulkusu, eskı-
sınden daha guçlü olarak yenıden ya-
ratılmazsa, ınsanbk umut ve guven
duygusunu yıtırecektır Bu, bır anlam-
da, tanhın tepelaklak edılmesı demek-
tır, başka bır deyışle, başa donmektır
Sanatlarda yaratıcıbğın bır yana bı-
rakılması eğılımı, yeru yuzyıb ıçmden
kolay çıkılamaz sorunlarla karşı karşı-
ya bırakacağa benzer Doğanın ve ın-
sanın araştmbnasından vazgeçılmesı,
XXI yuzyılblan geçmışın desteğınden
ve gelecek umudundan yoksun bıra-
kabıbr
Edebıyatın, marjınallığı bır yazgı gı-
bı kabullenıp tanhın gensınde kalma-
sı, yenı yuzyıl ıçın pek ıçaçıcı bır kabt
olrnayacağa benzer Sanatlarda ve
edebıyatta kılcal damarlar yenne şah-
damarlan yakalamak ve geleneğın
ıçınde yaratıcıbğa en buyuk yen tanı-
mak, ozgur kalrnanın başbca koşulu-
dur
Yazımı bır soru ıle bıtırmek ıstıyo-
rum
Yenı yuzyıl, medyarun tum ınsanlığı
bıtevıyebğe, tekduzeye ındırmeğe yo-
nelık saldınsı ıle nasıl başedecek9
ARADABIR
Prof. Dr. SAHtR ERMAN
Vatandaşlar ve Köleter
Fransız duşunurlerınden Andre Gtde Les mouvelles Nour-
ntures adlt yapıtının bır yerınde (Turkçe çevırısi Tahsin Yûcel,
Dunya Nımetlerı ve Yenı Nımetler3 Basım Istanbul 1989 Sah
144) şoyle der Gormesını bılmek gerek' Işte her şey burada!
Ama bız bakmasını bılmıyoruz
Evet ışte her şey buradan başlar Insan dune ve bugune bak-
masını bılırse yannı gormekte de guçluk çekmez Ancakgör-
mek ıçın sadece bakmak yeterlı değıldır neye nıçın ve nasıl
baktığını bılmek bunu bılmek ıçın de duşunmek şarttır, aksı
halde bakanla bakmayan gorenle gormeyen arasında fark
kalmaz Gerçekten gorme de duyulardan bındır ve her duyu
gıbı gerçeğı yansıtmamak aldatıcı olmak nıtelıklerını de kendı
ıçınde taşır Eflatun un unlendırdığı mesel de olduğu gıbı, ır-
mak kıyısında oturan btrkaç çocuk bacaklannı suya daldırsa-
lar bızler bu bacakların suyun ıçınde kalan kısımlarının kırık
olduklarını goruruz fakat bır değnekle çocuklara vurup da ço-
cuklar bacaklannı sudan çekınce aldandığımızı derhal anla-
rız Bu da bakmak la gormek arasındakı ayrımı çarpıcı bır
bıçımde bıze kanıtlar
Bunun ıçındır kı duşunen ınsanın gormek ıçın bakmaya hıç
gereksınımı yoktur çunku duşunmek gormek ıçın yeterlıdır
Bu nedenledır kı dunyanın her yerındekı ve her donemdekı ırılı
ufaklı dıktatorler bağnazlar koktendıncıler ve ben-merkezcı-
ler (egocentnque ler) toptan tufekten zıyade duşunceden
korkmuşlar duşurtceyı açıklamayı kıtap yazmâyı resmı goru-
şe yaygın dını ınanışlara ters duşen fıkırlere sahıp olduğunu
rfade etmeyı affedılmez bır suç ve en buyuk gunah sayarak en
ağır şekılde cezalandırmayı kendı guvenlıklerı açısından zo-
runlu gormuşlerdır ve hemen belırtelım kı kendılerı bakımın-
dan kaçınılmaz olanı yapmışlardır Gerçekten hem ınsanlann
duşuncelerını ozgur serbest bır şekılde açıklamalarına mu-
saade etmek hem de onları kole gıbı kullanmak mumkun de-
ğıldır Tarıhtekı ve gunumuzdekı butun dıktatorlerın butun
bağnaztarın butun koktendıncılerın etrafında gormek ıstedık-
lerı kıtle ıse sadece kole lerdır Onlar bu kıtleye neyı yapacak-
larını nasıl davranacaklarını ve duşuneceklerını neye ınana-
caklarını emredecekler hatta gulmeyı ya da futbol maçına
gıtmeyıyada bır kadının bırtoplantıda-kendı kardeşı eşı oğlu
olsa bıle- bır erkekle yan yana oturmasını yasaklayacaklar ve
o kıtle de bırer robot gıbı ıstenılen bıçımde hareket edecektır
kı onlar da sulta larını omurlerı boyunca surdurebılsınler
hatta bu yetkılerını kendı soylarından gelenlere ya da ardılları-
na (haleflerıne) devredebılsınler Ancak bu gıbıler hemen her
zaman ve her yerde bır kurnazlığa da başvurmuşlardır Kendı
ısteklerıne daha kesın bır ıtaatı sağlamak maksadıyla, çok kez
bunların kısısel duşunce ve arzuları olduğunu soylemek yolu-
na gıtmemışler ısteklerını kutsal sayılan başka temel ve esas-
lara dayandırmışlardır Boylece buyruklarının adına bazen
Tanrının emrı demışler ve tersıne hareket edenlen cehenne-
me gıtmekle korkutup dını kendı çıkarlanna kullanmaktan bıle
çekınmemışler bazen ıse proletaryanın ya dasafveustunır-
kın yararları ıçın bu emırlerı verdıklennı ılan etmışlerdır ve
boylece emredılen davranış duşunuş ve ınanca karşı çıkmak
cesaretını daha doğrusu curetını gosterenlerı dınsız şeytan
halk duşmanı ya da vatan haını saymışlardır Çunku onlara la-
zım olan kıtle bakan goren ve ozelhkle duşunen vatandaşlar
olmayıp ortun dendığı zaman sadece burnunun ucunu goste-
ren vur dendığı zaman da duşuncesı ınancıyadaırkııtıbarıy-
la farklı olanı taşlayan Menemen Sıvas Solıngen ya da
BuenosAıres tekesen yakanveoldurenkolelerdır Buköleler
beyınlerı yıkandığı ya da paylarına duşen çıkarlann ellerınden
alınmasından korktukları ya da bunlara sahıp o/mayı hedef bıl-
dıklerı ıçın emredılenı -çok kez fazlasıyla- yerıne getırmekten
ve daıma goklere çıkardıkları çeşıtlı sıfatlar taktıklan bu duze-
nın yerlesmesı ya da bozulmaması ıçın ellerınden gelım yap-
maktan gerı kalmamışlardır Her zaman ve her yerde bu boyle
olmuştur boyle olmaktadır ve ılerıde de boyle olması ıçın çaba
gosterecek olanlar bulunacaktir
Ne var kı ınsanı koleleştırmek geçıcı bır donem ıçın mum-
kun olabılırse de hıçbır zaman sureklı bır nıtelık taşımamıştır
Duşunce daıma galıpgelmıs duşunen ınsan vatandaş olmak
ıçın her zaman çaba gostermış bunda başarı kazanmıştır ve
ılerıde de kazanacaktır Ancak bılınmesı gerekır kı bu rnucade-
le hıç bıtmeyecektır Yeter kı vatandaş olmak onurundan şu ya
da bu nedenle feragat edılemeyeceğını bılen ve buna ınanan
ınsanlar kole olmak ısteyenlere karşın hatta onların da kole-
lıkten kurtulmalan ıçın çalışmaktan ve mucadele etmekten fa-
rığ olmasınlar yeter kı bu ınsanlar mucadelelerının mutlaka,
ama mutlaka başarı ıle sonuçlanacağından bır an ıçın bıle şup-
he etmesınler yeter kı Fıkretm Goz yumma guneşten ne
kadar nuru kararsa - Sonmez ebedı hergecenın gunduzu var-
dır dızelerını hıçbır zaman unutmasınlar
Eklemek gerekır kı aynı dıktatorler bağnazlar ve koktendın-
cıler dınlerıne ırklarına mılhyetlerıne karşın ınsanlann barış
ıçınde ve kardesçe el ele tutuşarak yaşayabıleceklerıne ına-
nan ozgurluk-eşıtlık-kardeşlık kavramlarını kendılerıne reh-
ber edınen butun kışı ve kuruluşlara karşı da her zaman cephe
almış toplanmave duşunce açıklamahaklannı hatta çok kere
yaşam hakkını bıle onlara tanımamışlardır Dıktatorluklerın ve
koktendıncı rejımlerın egemen olduğu butun ulkelerde durum
bu merkezdedır
Ne var kı bu kışı ve kuruluşlar er ya da geç ama mutlaka ve
mutlaka mucadelenın ustesınden gelmışlerdır ve ılerıde de
geleceklerdır Çunku Namık Kemal ın dedığı gıbı Ademıyet-
ten ıdrakı kaldırmak olanaksızdır
AYRANCIASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1994 10
Davacı Burhanettın Solak vekılı Av Hıkmet Kasapçopur tara-
fmdan davalılar Abacı Abdurrahman kansı Ajşe ve arkadaşlan aley-
hıne mahkememıze açılnuş bulunan Ayrancı ılçesı, Hüyukburun
köyu 974 nolu parselın tapusunun ıptalı davasjnın açık yargılaması
sırasında venlen ara karan uyannca
Abacı Abdurrahman kansı A> şe Düru>e kocası Emrullah, Hasan
çocuklan Kamıl ve Nadıve Şenfe kocası Hasan ın açık adreslen belb
olmadıgından tum aramalara ragmen de bulunamadıklanndan du-
ruşma gunu olan 14 9 1994 tanhınde saat 9 00 da mahkememızde
hazır bulunmalan şavet adı geçen şahıslar olmuşlerse mırasçılannın
mahkemenuzde haar bulunmalan ve\a kendılennı bır vekılle tetnsıl
ettırmelen ılanın tebhg tanhınden ıubaren 15 gun sonra yapılıruş sa
yılacağı, adı geçenler gelmedıklennde >argılamanın jokluklannda
yapılarak karar venleceğı davetı> e yenne geçmek uzere ılanen teblığ
olunur 18 7 1994 Basın 50143
Karadeniz evleri birbirine özlemli...
Evlenn dağılımı belırlı bır nokta çevresınde toplanmamıştır Her bın
bırbınnden uzak ara bahçelenn baş tarafmda konuşlandınlmıştır.
Gorülen bu özellık, bölgenın en temel ekonomık etkınhğınde
saklıdır Başta fındık olmak uzere bahçe tanmı ağırhklıdır
HİKMET KURNAZ Bonkocı, Iktısatçı
T
emmuz ortasında uç gun Gı-
resun'da Tıcaret Borsası Baş-
kanı Ahmet Başkan'ın bır
guzel evsahıplığınde, HU İktı-
sat ve İdan Bıbmler Fakultesı
Mezunlan Derneğı'nce ortak-
laşa duzenlenen "Kabuğundan Taşan So-
run: Fındık" konulu bılımsel buluşma dola-
yısıyla konuk olduk Etkınbk sonrası
akşamlan yerel yemeklenn tadında süren
soyleşılerde, >alnızca fındığın kabuklaşmış
sorunlan yoktu
Öyle kı ınat, Fatsa'dan sonra yol boyun-
ca kıyıdan dağlara doğru yukseîen koyler-
de kendını hep ele venr Koylerde, ınadına
uzak ara bıraynbk, bır küskunluk yaşarca-
sına konuşlandınbmştır evler Bakınca an-
lanz, yabana değılız iki Lazm sevimü inadı
anlaşılır' Ancak evlenn her bın bır tepede,
kolay anlaşıbr değıl Duşundurucudur Ne
kı ınsanlan dost, evlen kuskun olan koyle-
nn "evtendirilmesindeki" bu aynbğı hıç du-
şünmemıştım Ovsa Karadenız'ın butun
kentlennde kaldım Nazım'ın dedığı gıbı
ezbete bıhnm boige kentlennın ızduşumu-
nu (sıluetıru), koylennde otlann adını
Olabıbr kı bölgenın ınsanı olmak, olguyla
ıç ıce yaşamak kabullenılen bır koy tanım-
lanmasına aykın duşen bu yapılanmayı
kanıksattı Ya da geçmışte okuduğum bır
ıkı yazı yeterb goruldu
Oturduğumuz kentı tanımak konusun-
dakı ısteksızlığımız, ulusal ozeUığımızdır
Kentı tanımak, kent belleğı oluşturmak
ozel bır uğraş alanımız değılse, kent, iş ve ev
arasında sınırb ve tanımak. hep yanna bı-
rabbnıştır Olabılır kı tarumak, sahjpien-
me gereküren bır sorumluluk yukleyeceğı
kaygısı ınsanlan kentten uzaklaştınr Gı-
derek oturulan kentlennsanlara sıradanla-
şır Asırbk bır çınar ağacının yok olduğu
bıle fark edılmez olur Bınalar neden kı
sonra anımsanır Ne yaak'
Zamamnda hepımızın bıldığı bır okul
şarkısı vardı Yuksek sesle okuduğumuz,
"Orada bir köy var, uzakta" dıye başla-
yan Oysa bır şeye sahıplenmek. ancak
tanımakla, kavramakla olanaklıdır Hıçbır
köy bır günde kurulmamış olduğu gerçe-
ğınden bakınca, Karadeniz köylen gelışı-
güze! bır özelbk değıldır
Kabul edılmebdır kı tanm ve hayvanab-
ğa dayalı ılk uygarlıklann ekonomık ve
kulturel bınmı İco>dur Nufusun yerleşım
boyutu tanm ekonomısı temebnde toprağı
ışleme bıçımıyle bağımblık gostenr Eldekı
kanıtlar, ılkçağlardan bu yana toprağı ışle-
me bıcımırun sulu ve kuru tanm olmak
özelbğınde koy1er >apı kazanır Başlangıç-
ta. yırtıa hayvanlara karşı korunma gudu-
su ıle koylenn dağlann doruklanna yakın
yerlerde İcurubnuş olduklan soylenır Neo-
lıtık devnmle bırlıkte nufus kumelenmesı
ve yer seçırrunde dağ eteklen. akarsu ağız-
lan ve kıyılannda aluvyonlu topraklar on
plana çıkmışür Başka bır etkı de buharlı
makınerun bulunmasıyla gorulur Maden-
ler ve komur havzalanna yalcın koyler da-
ha uygun koşullu mekanlara kaymaya
başlamışlardır Göruluyor kı yerleşım yen
seçımı ve nufus toplanması ıküsadı etkınbk
ıle yakından ıbşkıbdır Insan, temel ıktısadı
etkınbklenne bağb olarak karşıbkb bır ıbş-
kı ıçıne gırer Bu ıbşkırun boyutu ve gerek-
bbğı nufus kumelenmesını bebrler
Iküsatçı olarak sahıp olduğum bılgının
sının, yerleşımın topografik ıbşkısınde zor-
lanmama karşın, belırleyıcı olmadığı söyle-
nebıbr Bır tanhçı tıtızlığı ıle ılk yerleşımle-
nn >iiksek noktalarda kurubnuş olması
'sav'ımı desteklemektedır Nıtekım, soy-
lenbılım (mıtolojı) tannlan. evlennı hep
kentlenn en yüksek noktalannda kurmuş-
lardır
Ancak tanm ekonomılennde nufus ku-
melenmesınde dın ve kulturun de etkılı ro-
lu vardır Aynca mulkıyet yapısı ve payla-
şım bıçımı etkendır Ozelbkle dın, ıbadetın
toplu yapıbp yapılmaması açısından
onemlıdır Unlu tanhçı Georges Duby, Or-
taçağ ınsanlannda koylenn manastır çev-
resınde kurulmuş olmasına dıkkat çeker
Olasıdır kı manastır guven duygusu da ve-
nr
Karamsar bır çerçeveden değerlendınl-
dığınde Karadenız kıyılannı, bılınen koy
tanımlanndan farkblaştıran nıtebklen sap-
tamak olasıdır flk once Karadeniz bolge-
sının bugun olduğu gıbı dun de tanma da-
yab bır ekonomı nıteljğıne sahıp olduğunu
bebrtmek gerekır
Ülkemızde kent tanhlen uzenne bır ya-
zın eksıkbğı vardır Var olanlar da çoğun-
lukla mesîeğı mımar olanlar tarafından
yazılrruş, dolayısıyla kurgu sınırb kalmak-
tadır Yerleşmeyapısını belırlemede topog-
rafik etkenJere rol yuklenmektedır
Karadeniz koylc n sahılden dağlara doğ-
ru, yukseldıkçe benzer özellık taşır Evler
genelde ahşap, kurgu taş toprak Alt kat-
lan ahır olarak kullamlan ıkı kat uzennde
yukselen yapılardır Evlenn dağılımı behrlı
bır nokta çevresınde toplanmamıştır Her
bın bırbınnden uzak ara bahçelenn baş ta-
rafında konuşlandınlmıştır Gorulen bu
özellık, bölgenın en temel ekonomık etkın-
bğınde saklıdır
Başta fındık olmak uzere bahçe tanmı
ağırbklıdır Hayvancıbk bır ıkı büyük baş
havyan ıle sınırlı geçımlık duzeydedır Top-
rağın ışlenmesı mulkıyetın kuçuk olçeklı ve
parçalı coğrafı koşullar dolayısıyla meka-
nızasyona u>gun değıldır İşlenme yağmu-
ra dayab sulu tanm ozellığındedır
Sayılan ozelbkJer, Karadeniz köylennın
ortak tanımırun ılk ağızda ıp uçlannı sergı-
lemeye yeterlıdır Tanm toplumlannda,
nufusun ya da evlenn bır yerde kumelen-
mesını bebrleyen etkenlenn oncusu hay-
vanabktır Bılındığı uzere, hayvancıbk su-
lak ve genış çayır alanlanna gereksınım du-
yar
Karadenız'de bu tür ortak otlak (mera)
alanlan coğrafı yetersızbk gosterdığınden
hayvancıbk gelışmemıştır Yıne, toplan-
mayi sağlayan başka bıretken, toprağı ışle-
menın makıneye ve suya olan bağblığıdır
Soz konusu bağımlıbk bolge ıçın yaşamsal
onem taşım<iz
Aynca başlangıçta önce ev ya da evler
vardı Dolayısıyla, ulkemız ıdan bolunme-
sınde en kuçuk bınm sayılan koylere mer-
kez kımbğı veren okul, sağlık ocağı. camı
gıbı kurumlann da Karadeniz koylennde
belb bır mekanda buluşmadığı görulür
Ancak son on beş yıldır bır yandan bolge-
den göç, koysel yerleşım alanlannda ev
halkı sayısını azalürken ote yandan topra-
ğın aıle ıçı parçalanmasıyla aynı toprak
uzennde bırkaç hanenın toplandığı temel
ozellıkten sapma olarak değerlendınbneb-
dır
Olasıdır kı evlenn bırbınnden uzak olu-
şu karşısında komşu guvenliği eksıkbğı, si-
lah rutkusu ıle çozulmuştur
TARHgMA
Sosyal demokrasi ve platformlar
B
ugun sosyal
demokratlar ıkı
temel yanbşın
acısını
çekmektedır
Bınncısı, sosyal
demokrasi adına yapılan yanbş
uygulamalann sosyal
demokrat tabana ve ulke
demokrasısıne verdığı zarar,
ıkıncısı de bu zarann
onlenmesını engelleyen
bolunmüşluk Gerekçesıne
olursa olsun, bu ıkı yanbşın
verdığı zararlann sonuçlannı
ulke ve toplum çekmektedır
Bu sonuçlan doğuran
yanlışlann da hıçbır mazeretı
obnaz
Artık sosyal demokratlar,
enerjılenru geçmışte olduğu gıbı
sadece laf üreüp muhalefet
yapmaya değıl, hukuk, sanayı,
tanm, ekonomı, eğıtım gıbı
ulkenın her sorunu ıle ılgılı plan
ve programlar ureüp, guçlü ve
donanımb bır şekılde ıküdara
tabp obnaya harcamabdır
Ancak ne yazık kı bugun bu
enerjı uzun bır sure anlamsız
çıkarlar uğnına bolunmuş
sosyal demokrat partılenn
bırleşmesı ıçın harcanacakür
Bu tablo, sosyal demokrat
partılenn bırleşmesı ıçın
harcanacaktır Bu tablo, sosyal
demokrasıyı tanımayan ve
yürekten benımsemeyen yuzer
gezer oy potansıyeb dıye
nıtelenen genış tabanda
"Küçük çıkariar uğruna bir
araya gelemeyen bir duşunce
iHkeyi nasJ yonetır" kaygısını
uyandırmakta ve sos> al
demokrasıye guvenı ı>ıce
azaltmaktadır
Sosyal demokrat partılenn son
genel seçımlerden bu yana
toplum arasında ıtıbar
kaybetmesı uzenne, ozelbkle de
27 Mart seçımlen yenılgısı
sonrasında aktıf olarak
bırleşme hareketlen
başlamıştır Buamaçla
"platform" dıye adlandınlan
çalışmalar yapıbruş ve gruplar
kurubnuştu.r Sosyal demokrat
partılenn bölunmesıne ve daha
sonra da bırleşememesıne
neden olan kışısel çıkarlar ve
ıletışım eksıklığı, sağbklı bır
butunleşmeyı sağlamak ıçın
ortadan kaldınlması gereken
ıkı temel zaaf olması gerekırken
sosyal demokrat partılen
bırleştırmek ıçın yola çıkan
platformlann da yontemı
obnuş ve bırleştırmek amacı ıle
kurulan böluk porçuk bırçok
platform oluşmuştur Ne
komıktır kı sosyal demokratlar
bugun enerjılenru bır sure de
plan, program uretmek ya da
partılen bırleştırmek yenne,
sosyal demokratlan
bırleştırmek ıçın yola çıkan
sosyal demokrat platformlann
bırleşmesı ıçın harcarnak
zorunda kalacaklardır Bunun
sosyal demokratlara yakışan
hıçbır yönu olmadığı gıbı
mantıkb hıçbır açıklaması da
yoktur "Şeytamn eziyet ettiği
bir kişi, ocûnü hıç duşünmeden
en >akınından alır" dıve bır laf
vardır Bugun sosyal
demokratlar bırbırlenne bunu
yapmaktadır
Leonardo da Vinci nın dedığı
gıbı "Evrcndekı bütün sıfırlar,
kapsamlan >e değerleri
dola> KI\ la tek bır bir sıfıra
eşittır." Göruluyor kı bırleşmek
ıçın de bolunmeye sebep olan
aynı yanbş yontemler
kullanılmaktadır Parü
yonetıalenrun, yanı tavanın
zararlan sosyal demokrasıyı
sadece yıpratabıbr, ama aynı
hata tabanda yapıbrsa sosyal
demokrasi oldunılur Artık
doğru olanın bılımde ve akılda
olduğu fark edılmeb, lıderdıye
ortaya çıkan kışılenn
akıllannın ardına takılmayı
bırakıp bılımın gerçeklığı ıle
oluşturduğumuz kendı
akbmızla doğru yontemlen
bulmalıyız MontaJgne'run
dedığı gıbı "Başkalannın
bilgisiyk bilgın olsak bile, ancak
kendj aklımızla akıllı olabiliriz."
Sosyal demokrat taban
geçmışten gunumuze hep aynı
beklentı ıçındedır Bu nedenle
bugun sorun sosyal
demokratlann bırleşmesı
sorunu değıldır, asıl sorun,
sosyal demokratlann bırbkte
olmayı ve bırbkte hareket
etmeyı oğrenebıbne sorunudur
Bır Arap atasozunde dendığı
gıbı "Bir şeyi y apmak isteyen
çaresini btıhır, yapmak
istemeyen nedenini bulur."
Sosyal demokrasi, toplumcu
dunyagorûşudur kışısel çıkar
ve beklentılerden sıynlmalıdır
Sosyal demokratlar bılıme
dayanmak zorundadır Sosyal
demokratlar akla dayanmak
zorundadır
AdnanAcar
PENCERE
3'üncü BmyH Eştğinde
Zavallı İnsanük..
Hıntlı şaır ikbal'ın ıkı dızesı
"Yenı dunyalar yenı duşuncelerden doğar
Asla taşlardan ve harçlardan yapılmaz "
iyı ama, once ınsanın fıkırlennde yukselecek bır yenı
dunya nasıl kurulacak'?
Ya da boyle bır dunya var mı?
•
"3'uncu Bmyıl'a Doğru"dızısınde dun Hıntlı Prof Ras-
heeduddln Khan ın (ReşMüddln Han) yazısı yayımlan-
dı Profesor once bır saptama yapıyor ve çok çarpıcı bır
dunya ortaya çıkıyor
Bağımsızlığına kavuşmuş 120 ulkeye bakıldığında du-
rum çok acıdır 32 ulkenın nufusu 200 bının altında, 30
ulkenın nufusu 1 mılyonun altında, 34 ulkenın nufusu 1
ıle 5 mılyon arasında 77 ulke en az gelışmış sınıfında
sayılıyor 6'sında kışı başına duşen yıllık gelır 100 dolar-
dan daha duşuk, 77 ulkenınkı 101 dolar ıle 1000 dolar
arasında değışıyor 1945 ten bu yana yalnız sömurgele-
rın çozulmesıyle bağımsızlığına kavuşan ulke 120'yı SŞ>-
yor Bugun yıllık gelırı 500 doların altındakı 2 mılyar
ınsan, yoksulluk ıçınde kıvranıyor, 800 mılyon kışı, 'soy-
kırım koşullarında açlık ve sefaletın pencesınde olumle
savaşıyor
Pekı, G-7 ne yapıyor?
Uçuncu Ounya nın başında IMF ve Dunya Bankası
bulunan Batılı fınans sıstemıne, 1 trılyon dolardan çok
(31 katrılyon lıra) borcu var
G-7 (Dunyanın en zengın sanayıleşmış yedı ülkesın-
den oluşan 'Yedıler Grubu') kuresel egemenlığın ust
yapısını oluşturuyor ve kuresel eşıtsızlığı korükleyen bır
konsorsıyum olarak algılanıyor Insanbk bu açmazın
ıçınde sıkışıp kalırsa adaletsızlıkler yoğunlaşacaktır
Bırleşmış Mılletler örgutu en onemlı beş konu uzenn-
de çalışmalıdır, bağımsızlaşma bunların başında gelır
'Bağımsızlaşma ve gelışme kavramları neden-sonuç'
ılışkısıne dayanır Bağımstzlaşma eylemı, gelışmeye
duyulan 'arzu'dan kaynaklanır, gerek daha ustun bır gu-
ce karşı dırenışı, gerek bır uyanışı temsıl eder Bağım-
sızlaşma, çağımızda, kalktnma ve karşılıklı dayanışma
ıle anlam yakınlığına kavuşmuştur
•
"3'uncu Bınyıla Doğru" dızısı Turkıye'de aydınların
neredeyse unuttukları kavramları canlandırıyor
Dunya unlulerınden hıçbırı 'koşedonuculuğu ya da
'ışbıtırıcılığı yaşam felsefesı olarak öne surmuyor, yal-
nız 'pazar ekonomısı yle ınsanlığın hıçbır yere varama-
yacağı vurgulanıyor, yalnız ellerı değıl, vıcdanı, kafası,
yüreğı ve en onemlısı de beyınsel dokusu kırlenen kımı
okumuşların gozlerı onunde dunya duzenınde geçerlı
adaletsızlık sergılenıyor
Hıntlısı, Almanı, ingılızı Isveçlısı, Fransızı, Amerıkalısı
ve otekılerden oluşan bır forumda Batı dan Doğu'ya
yelpazelenen duşunce ruzgârı, Turkıye de çıkar grupla-
rının buyruklarıyla kapana kısılmış fıkır yaşamına bır
soluk getırebılecek mı?
Bır açılım gerçekleşebılecek mı?
•
'Yenı Dunya Duzenı' egemenlerın ınsanlığa onerdık-
lerı bır yaşam bıçımıdır
Gezegenımızde yaşayan ınsanların bu duzende mut-
lu olabılmelerı gerekıyor Eğer var olan adaletsızlığı
daha da derınleştıren bır duzenı geçerlı kılmak ıçın ça-
balarsak, kan, gozyaşı, olurn ve savaştan ote bır sonuç
derleyemeyız
Eğer boyle gıderse, 21 ıncı yuzyıl başında ınsanlığın
tedırgınlığı artacaktır A
11oLa* AL
Onurlu yaşamıyla ve mucadelesıyle omek olan
ALt KAÇAR'muzı
ölumunun 1 yıldonümunde mezan başında anacağız Tum
dostlardavethdır
6 Ağustos 1994 Cumartest
Yer ReşıtpaşaMezarhğıSaat 13 00
AİLESt VE DOSTLARI ADINA KIZI
BERİVANKAÇAR
VEFAT
Merhume Medıha Onat Fehamet Zaım, merhum Ekrem
Dorukman ın kardeşı, mımar Edıp Onat ve merhum ressam
Turgut Zaım ın baldızı Oya Katoğlu, Şınn Zıyal ve Erol Onat'ın
teyzesı ve merhum ressam, Istanbul Resım Heykel Muzesı
kurucu muduru eskı Guzel Sanatlar Genel Mudürû Habl
Dıkmen'ın sev gıb eşı, emekh İngılızce oğretmenı
SEMAHATDİKMEN'i
1 Ağustos 1994gûnü kaybetuk Cenazesı 3 ağustos çarşamba
gunü Zınarbkuyu"da toprağa venlmıştu- Allah rahmet eylesın
AİLESİ
ANAHTARBAR
DOYUMSUZ MANZARADA
GRUPDÜETeşliğinde
ROMANTİKGECELER
Tel: 25767881KURUÇEŞME
(Galatasaray Adası karşısı)
MEİS
CAFE&BAR
E2GİHİNGÜHLÜĞÜ
Bu Akşam ve Her Cuma
Saat 22 00
Kuçukparmakkapı Sok No 7/2
Seyogfu (Hayal Kahvesı yanı)
Tel 252 78 53
Romanlannız ve
Ansıklopedılennız
yennızden alınır
Tel: 55408 04
Nufus cuzdanımı kaybettun
Hükumsüzdur
TA YFUNŞENGELEN
Nufus cuzdanımı kaybettun
Hükümsuzdur
HASAN TÜRKERİ