Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS1994 CUMA
12 KULTUR
HollywoodmasaUara ıııerak sardı
CUMHUR CANBAZOĞLU
Amerikalılar'ın sinema kadar dünya çapı-
nda rakipsiz kaldıklan bir başka sektör var
ıru acaba? Yeni sezon öncesi çeşitli ülke sine-
malanndan derlenen raporlarda yerli üre-
timlerin ancak devlet ya da uluslararası ku-
ruluşlann ekonomik yardımlanyla gerçek-
leştikleri, fonlann da genelde sinema sanatı-
nı ileriye taşıyacak yapımlara aklanldığj gö-
rülüyor.
Bu durumda ticari anlamda dünya film
pastasının tamamına yakın bölümü (Gü-
neydoğu Asya ülkeleri dışında) Amerikab-
lara kalıyor,
Stüdyolar durmadan üretiyor
Hollywood, bu yıl masaUara büyük
ağırhk veriyor ve masallarda kötülerin ege-
men olmasına dikkat ediyor. Çocuksu öğe-
lerle korku ve bol kanı çok iyi kaynaştınyor
Hollywoodun masalalan. Bizim nelerden
korktuğumuzu iyi analız ettiklerinden fan-
tezi-korku' öykülerle kasalannı dolduruyor-
lar.
Yeni sezonda bizde de göstenme girecek
korku masallanndan ön plana çıkanlar Jack
Nicholson ve MicfaeUe Pfeiffer'lı Kurt (The
Wolf-yön: Mike Nıcols), Tim Burton'ın yö-
nettiği The Night Before Christmas ve Alex
Proyas'ın Karga'sı (The Crow). Karga, Bnı-
ce Lee'nin oğlu Brandon Lee'nin çekimlenn
sonuna sekiz gün kala sette öldüğü film.
Brandon Lee'nin daha önce çekilmiş görün-
tülennı bılgısayar yardımıyla bir araya geti-
rip kalan bölümü tamamlayan yönetmen
Proyas'ın becerisi yapımalara 60 milyon do-
lar kazandırdı.
Oliver Stone Evita'yı bıraktı
Doksanb yıllarda toparlanan Disney, pro-
je üzenne proje üretiyor. Disneyciler, bu-
günlerde ünlü çizgj film Orman Kitabı'nj
(The Jungle Book-1967) sinemaya uyarb-
yorlar. Taş Devri'nin beyazperde versiyonu-
nun elde ettiği hasılat Disney'i harekete ge-
Macaulay Cul-
kin (solda) bu
kez yan gerçek,
yan çizgi
film'The Page-
master'la
kameraönünde.
Brandon Lee
(üstte) 'The
Crow'da bilgi-
sayar \ardımı\-
la diriltildi. Oli-
ver Stone (sağ-
da) Evita'nın
bütçesini beğen-
medi.
çirmiş durumda. Stephen Sommers'ın yönet-
tiği Orman Kitabı'nda Jason Scott Lee, Sam
Neill, John Cleese, Lena Meadey rol akyor...
Evde Tek Başına'nın yaramaz çocuğu
Macaulay Culkin büyümeden, sesi kalı-
nlaşmadan olabıldiğınce fazla filmde görü-
nebilme telaşında. Culkin'e 'altın yumurtla-
yan tavuk' diye sanlan yapımalar, bu kez
onu yan gerçek, yan çizgı film olan The Pa-
gemaster'da oynattılar. Culkin edebıyatın
karanbklannda kaybolmuş bir çocuk; Fran-
kenstein'dan Moby Dkk'e kadar birçok
kahramanla karşılaşıyor serüvende. Filmın
22 dakikasında 'canlı', genye kalan 56 daki-
kasında çizgi kahraman olarak perdede gö-
züküyor. Culkm'in 'canlı' bölümde rol arka-
daşı Chnstopher Lloyd.
Özel efektleri bol olmayan fılmlerin bütce-
lenni kısmaya karar veren yapımalara ilk
tepki Oliver Stone'dan geldi. Evita'yı yapar-
ken 60 milyon dolarlık bütçeyi 50 milyona
indirmesi istenen Stone, çahşmalan yanda
bıraktı. Stone aylar önce yine ekonomik
kısıntı nedeniyle Moriega'nın yaşamını an-
latacağı fılmi de (Al Pacino başroldeydi) ka-
bul etmemişti. Öte yandan eylül ayının
başında düzenlenecek Venedik ve Beauville
festivallerine davet edilen Stone özel ödül
alacağı 20. Deauvile'i seçeceğini açıkladı.
Robin NVilliams da sürpriz bir kararla
üçüncü Batman fılmi Batman Forever'daki
rolünü bıraktı ve hemen Mike Nichols'la
Crazy adlı fılmin haarlıklanna girişti. Sto-
ne'un Evita'yı bırakması en çok Madouna'yı
üzdü. Başrol için Stone'dan olumlu sinyaller
alan Madonna, müzikalin yazan Lloyd
NVebber tarafından fazla yaşlı' diye kabul
edilmedi, yenne Michelle Pfeiffer alındı. Er-
kek rolleri de Raul Julia ile Antonio Bande-
ras'a verildi. Yaşlı kategorisine sokulmak
Madonna'yı çok üzdü, ama kötü haberler
bununla da bitmedi. 'Fox TV 'Madonna:
The early years' adlı dizi de yıldıan makyajla
gençliğini oynamasına karar vermişken son
anda ona çok benzeyen bır genç kız aramaya
başladı.
Hollyvvood, bu yıl masaUara
büyük ağırhk veriyor
ve masallarda kötülerin
egemen olmasına
dikkat ediyor.
İlginç konu bulabilmek için eski defterleri
kanştıran Amerikalı yapımalar, bu kez 55
>ıl geriye gıdip George Cukor'ın ünlü Kadı-
nlar'ını (The Women) buldu. Yılbaşında çe-
kımlerine başlanacak fılmi Nora Ephron yö-
netecek, başrollerde Julia Roberts (12 mil-
yon dolar alacak) ve Meg Ryan (8 milyon)
olacak. Whitney Houston ve Holly Hunter'a
rol teklif edilecek...
Kısa kısa Hollyvvood'un yaz çalışmalan-
na göz atalım. John Mc Tîeman, New
York'ta Jeremy Irons ve Bnıce Willis'le Zor
Ölüm 3'ü çekti. Diane Keaton Los Angeles'-
ta kamera arkasına geçıp. John Turturro,
Andie McDowellex, Michael Richards'lı
kadrosuyla Unstrong Heroes'ı yönetıyor.
Yaşlı kurt Sean Connery ıse Napoli'de Arne
Glimcher'in Just Cause adlı fılmınde rol alı-
yor. John Hugues da Disney için The Bee'yi
(An) hazırlıyor. Tek aktörlü film, 25 milyon
dolar bütçeli.
'Çıplak
Kadın'a
karşılık
Şehname
TAHRAN (AA) - İran, Safe-
vi dönemine ait eşsiz bir "Şeh-
name" nüshasını. Hollandab
ressam VVilliam De Koning'in
"Çıplak Kadın" tablosu karşılı-
ğında geri aldı.
Cumhurbaşkanı Birinci Yar-
dımcısı Hasan Habibi, dün ko-
nuyla ilgili düzenlediği basın
toplantısında, geri alınan "Şeh-
name" nüshasının kültüreî ve
tarihsel açıdan "paha bicilınez
değerde" olduğunu söyledi.
Toplam bin ikı yüz sayfadan
oluşan orijinal yazmada Iran'ın
en ünlü nakkaşlan tarafından
çizilen 258 minyatür bulundu-
ğu, bunlardan 140'ının, kitabın
son sahibi Amerikah Arthur
Houhgton tarafından çeşitli ta-
rihlerde parça parça satıldığı
bildirildi. Kitaba ait bazı min-
yatürlerin New York Metropo-
litan Müzesi'nde sergılendığını
belirten Habibi, geri kalan 118
minyatürün resim bölümüyle
birlikte geri alındığını söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Birinci
Yardımcısı Habibi, Houhg-
ton'un mirasçılanna, kitap kar-
şılığında Hollanda asılb ünlü
Amerikalı ressam Koning'in
(1904-1993) "Çrotak Kadın"
tablosunun verildiğini söyledi.
Koning'in 6 tablodan oluşan
"nû sergjsi''nin 5 tablosu^ İran
Şahı'nca satm abnmış, Islam
devriminden sonra "muzır" gö-
rülen bu tablolar depoya kaldı-
nlmışü. İran'm, yıllardır süren
pazarlıklar sonucu geri aldığı
kitap, Safevi hanedanının ikinci
hükümdan Şah Tahmasp adına
yazılmış bir şehname. "Şehna-
me", eski doğu edebiyatında
sultanlar ve padışahlann yaşa-
möykülerini çoğu kez abartma-
larla süsleyerek anlatan özel bir
yazım türü. "Şah Tahmasp Şeh-
namesi" de değerini, metnin
edebi öneminden çok, içinde
yer alan altın işlemeli eşiz min-
- yatürlerden abyor.
İÇin'de
Jfoto-safari
i Kültür Seryisi - Geçen yıl
• Hindistan'a, İran ve Pakistan
'. karayoluyla ilk foto-safariyi
gerçekleştiren Fotoğrafevi, bu
yıl da Çin'e foto-safari gerçek-
• leştiriyor.
•* Hazırbklan süren ve 9 Eylül-
» 17Ekimtarihleriarasındayapı-
" lacak gezi, İran'dan başlayıp
';. Çin'in Kaşgar kentinde son
'• bulacak.
: Gezide bir zamanlann en
'- önemb ticaret merkezi İpek
i Yolu'ndan ve üzerinde bulu-
nan kentlerden geçilecek. 1271
; yıbnda Marco Polo'nun 'İpek
; Yolculuğu'nda ızledığı rotayla
." bağlantılı bir yol izlenecek. Bu
•] gezıyle yol üzenndekı tüm do-
'; ğal, tarihi ve kültüreî dokunun
; görülmesi ve görüntülenmesi
• amaçlanıyor.
a
Kıvkyübk MatthaurLemmondosthiğu
Kültür Servisi - VValter Matt-
hau ve Jack Lemmon Hollywo-
od'un alün döneminı temsil
eden iki efsane oyuncu. Bugün
Walter Matthau 74 yaşında.
Jack Lemmon ise ondan 5 yaş
küçük. Ama ikisi de hala sine-
maya aşık. Oliver Stone'un
"JFK" (1991), Gene Sacksın
"The Odd Couple-Garip Bir
Çift" (1968) ve Billy WUderın
"Buddy Buddy" (1981), "Specia-
Je Premiere-" (1974) ve "La
Grande Combine" (1965) adb
fıbnlerinden sonra yenıden be-
yazperdede bir araya gebyorlar.
Walter Matthau ve Jack Lem-
mon, Donald Petrie'nın bızde
de gösterime giren "Grumpy
Old Men" (İkı Hınzır Adam)
adb fılminde bir kez daha ustab-
klanıu kanıthyorlar.
Premiere dergisinin yazan Je-
an-Paul ChaiUet, bu çakı gıbi
delikanblarla Los Angeles'ta,
kaldıklan Four Seasons Oteb'-
nde bir söyleşi yapmış. Bu çok
sesli söyleşıyı sunuyoruz:
- İlk füminiz, Bıirt Lancaster
ile birlikte 1955 ydmda çevirdi-
ğiniz " Kentuck>1i Adam" idi.
Bir Broadway oyuncusu olarak
Hollywood için fUm çevirmekten
çekiniyor musunuz?
VVALTER MATTHAU:
Evet, ama tek nedenin bu oldu-
ğunu iddia edemem. Burt Lan-
cester, insanlan çok sert eleşti-
rirdi ve inanıbnaz derecede
saldırgandı. Beni dayak yemek-
ten korur gıbi bir haü vardı.
- Sizinle arası nasddı?
Onun için ben bir entelektü-
eldim, belki de bu yüzden benim
yanımda bir serseri, bir sokak
çocuğu gibi davranırdı. Asbnda
başkalanyla konuşurken ol-
dukça akb başındaydı. Bana bir
sahneyi anlatırken sürekb' küfür
eder, bana da sonunda "Evet,
ladım" demek düşerdi.
JACK LEMMON: Evet, kesinbkle
öyle.
- Peki, sizin 1954'te George Cukor'-
la birlikte çaüştığınız "Lne Femme
Qui S'AfBcbe'Mn çekimleri nasü geç-
mişti?
LEMMON: Walter gıbi ben de ol-
dukça çekingendim. Televizyonda
pek çok canb yayında çabşmıştım
(500 şovdan fazla). Bu yüzden kame-
ra beni korkutmuyordu. Uzun met-
rajlı bir film çevirmek, Cukor gıbi say-
gıdeğer bir yönetmenle çahşmak ve
tanımadığım, ama adeU taptığım
Judy HolHday'le birbkte oynamak
benim için büyük bir fırsattı. Bütün
bunlar bir yandan da gözümü korku-
tuyordu.
- İkiniz de Oscar sahibisiniz. Bu hey-
kekiklere bakarken neler hissediyor-
sunuz?
MATTHAU: Ben şahsen ona hiç
bakmıyorum. Hem neden baka-
cakmışım ki? At pisliği! Neden böyle
düşünüyorum bibyor musunuz?
LEMMON: z^amanla unutuluyor.
Bir zamanlar insana çekici gelse de...
MATTHAU: Neden? Çünkü fınale
kalan beş oyuncudan bazılan ba-
şanb, bazılan başansız. (Jack Lem-
mon'a dönerek) Bing Crosby, can-
landırdığı bır rahip rolüyle Oscar ka-
zanmamış mıydı? Eğer o iyi oyuncuy-
sa ben de baletım! Oscarlara tapı-
yorum. ödül törenleri tam bır şenbk
havasında geçiyor. Hem kadınlar da
dolaplanndan çıkardıklan endekolte
Hollywood'un altın
dönemini temsil eden
usta oyımcular
Walther Matthau (74
yaşında) ve Jack
Lemmon (69yaşında)
kırk yıl önce
oynadıklan
'Kentucky
Kahramanı' adlı
fılmle başlayan
beraberliklerini bu yıl
rol aldıklan İki
HınzırAdam'la
sürdürüyorlar.
an- elbiselerini giyerek o geceyi bir göz
şenbğine de dönüştürmeyi başanyor-
lar.
- İkiniz de Billy VVilder'ın yönettiği
fUmlerde oynadınız...
MATTHAU: Billy Wilder? Olağa-
nüstü güzellikte öyküler anlatan bü-
yük bir sanatçı o! KJasik anlamda bir
yönetmen olarak görmüyonım ben
onu. VVilder'ı böyle tanımlamak da is-
temem. Bence senaryolanm korumak
gibi bir amacı olmasaydı, fılmlerini
yönetmezdi...
'Sadece yönetmen değü'
LEMMON: Onun en önemli özel-
bklerinden biri, olaylan bütünlükleri
içinde görebilmesi. Kurosawa ve FeUi-
ni ile birlikte sinema tarihinin en bü-
yükleri arasında sayıyorum onu. Yal-
nızca bir yönetmen değil, olağanüstü
bir sinema adamı!
- Neden yönetmenliği denediniz?
Yaptığım işin bana uygun ol-
madığını ve yeniden başlamam gerek-
tiğjni düşünüyordum.
- Yaptığınız iş sLri tatmin etmiyor
muydu?
MATTHAU: Hayır
- O zaman neden yönetmenlik
yaptınız?
Kalp cerrahı olan bir arkadaşım
hobi olarak sinema ve tiyatroyla iîgi-
leniyordu. Her ay bana düzenü ola-
rak yazdığı bir oyunu gönderiyordu.
Çok verimb bır yazardı. Çok iyi oldu-
ğu söylenemezdi, ama verimb olduğu
kesindi. Kısaca, bir gün bana yazdığı
bir senaryoyu yönetmemi önerdi.
"Gangster Story" adb senaryoyu iste-
diğım gibi çekecektim. Eşım Carolle'e
başrolü verdim. Her cumartesi sabahı
Schvvabs Drugstore'a gidip fılmimde
iyi oynayacağmı düşündüğüm oyun-
cularr seçmeye çabşıyordum. Ancak
hafta sonu çabşma fırsatı bulabiliyor-
dum. çünkü hafta içi Elvis Presley ile
birbkte Creole'de çabşıyordum. Yö-
netmenlikten nefret ediyordum. Çün-
kü insanlara emir vermek ve her şeyin
kontrolünü elimde tutmak gibi bece-
rilerim yoktu. Yönetmen olabibneniz
için insanlara ne istediğinizi söyleye-
bilmeniz gerekir. Oysa ben hiçbir za-
man istediğim şeylerden tam olarak
emin olamıyordum.
- Bay Lemmon, siz "Kotch"ta VVal-
ter'ı yönetmiştiniz. O gflnlere ait anı-
lannız var mı?
Walter gibi kendi kendimi yönet-
mek zorunda kalmadığım için şanslı
olduğumu düşünüyorum. Onunla
çabşmak kolaydı, çünkü çok iyi an-
laşıyorduk ve o sağlam karakterli bir
ınsandı. Bana hep yeniden yönetmen-
lik yapmam öneriliyor, ama ben tam
olarak bu işi becerememekten kork-
tuğum için hıç bulaşmı>orum.
- Aranızdaki etkileşimin beyazper-
deve de çok güçlü bir şekilde yansı-
masını açıklıyorsunuz?
MATTHAU: (Lafı ağzına tıkarak)
Karşıbkb bir nefret! Birbirimizden
nefret edıyoruz. (gülüyor, sonra aynı
ciddi ses tonuyla) O çok sempatik bır
tip. Zeki ve parlak.
LEMMON: Bak işte bu doğru.
MATTHAU: O çok iyi bir insan.
İyi bir yaratık
- Bugünün HoUywood'unu nasıl bu-
luyorsunuz?
LEMMON: Zaman değişıyor,
meslek de öyle. Bu dönemi görmek.
bızim için gerçekten büyük şans.
- Oyunculuğa ne zaman başladınız?
LEMMON: 1953 yılıydı.
MATTHAU: Ben 1955"te baş-
ladım oyunculuğa.
LEMMON: Çok uzun zaman geçtı
aradan. Bızım gibi mesleğe direkt ola-
rak televizyonda başlayan ve hala
çalışan oyuncu pek yok çevrede. Paul
Newman, Charlton Heston, \Valter,
Rod Steiger \e ben. Ama o yıllar ger-
çekten müthişti. Çok daha az baskı
vardı üzerimizde. Bugün eskiden ol-
duğu gıbi eğlenme fırsatı bulamıyo-
ruz. Bütün filmler önemli. Hepsi çok
pahabya mal oluyor ve kimse riske
girmek istemiyor. Eskiden bir stüdyo-
nun yaşamını sürdürebilmesi için, çe-
kilen birkaç fılmin hasılat rekoru kır-
ması gerekmezdi. Kimse birkaç gün
geç kaldığı ya da işini aksattığı için
bugün uğradığ türden saldınlara uğ-
ramazdı. Bugün bir film, 31 milyon
dolara mal oluyor. Bu tam bır delilik!
- İkinize de >öneltiyorum bu soruyu.
Oyunculuk yaşammız boyunca
aldığınız en iyi öneri neydi?
MATTHAU: 30'lu yıllardı. New
Deal döneminde Franklin Delano Ro-
osevelt tarafından kurulan National
Youth Administration'da sahneye
çıkıyordum. Her gün bir dolar ka-
zanıyordum. Yönetmen birgün bana
bakıp boyumun uzunluğunu sordu.
1.85-1.86 kadar olduğunu söyledim
ona. Zeki bir çocuk gibi göründüğü-
mü, oyuncu olmak düşüncesini bir
kenara bırakıp adam gibi para kaza-
nabileceğimi söyledi. Ben de o yıllar-
da haftada 50 dolar kazanmayı, evle-
nip adam gibi yaşamayı ve kendime
bir ev satm almayı düşleyebilirdim.
Hem neden bu aptal oyunculuk mes-
leğini bu yaşıma kadar sürdürdüm?
'Bazılan Sıcak Sever'
LEMMON: Benim de çok komik
bir öyküm var. Harvard'daki öğren-
cilik yıllanmda. vaktımı beste ve ti-
yatro yaparak geçıriyordum. Bu işler-
le o kadar meşguldüm ki sınavlarda
tam bir hüsrana uğruyordum. Bir
gün müdür beni odasına çağırdı ve
tembellikte ısrar edersem okuldan
kovulacağımı söyledi. Her ay beni
odasına çağırarak böyle gjderse adam
olamayacağımı haürlattı bana. Bu
tam iki yıl sürdü! Aradan yıllar geçti
ve ben oyuncu oldum. Hollyvvood'a
gittım,. Oscar aldım, bır yıldız oldum.
1960da 'Bazılan Sıcak Sever'i çevir-
dim, sonra Boston"a dönerek 'Face
Of A Hero' adlı oyunda oynadım.
İkinci gece perde kapandıktan sonra
40 dakika tiyatroda beklemiştim. Ve
kapıdan çıkarken kimı gördüm dersi-
niz? Şu beni her hafta azarlayan mü-
dürü... Yanında kansı ve iki çocuğu
da vardı. Yanıma geldi ve yüzüme ba-
karak bilgece "Ben sizi daha önce
uyarmıştım" dedi
Müpşide Içmeli
gravör sengisi
• DİDİM (ANKA) - Sanatçı
Murşıde İçmeli'nin gravür
sergisi, yanndan başlayarak
Didim'de Nar Galeri'de
gösterime girecek. Sanatçının
içinde yaşadığı toplumun bir
parçası olduğunu belirten
Bilkent Ünıversitesi Güzel
Sanatlar Tasanm ve
Mimarlık Fakültesi Grafik
Bölümü öğretim üyesi Prof.
Mürşide İçmeli, eserlerinde
Anadolu'nun otantık
özelbkleri, büyükşehır
insammn yalnızbğı, insanın
var oluşu ve yok oluş
nedenlen gibi konulara yer
veriyor Bugüne kadar 4'ü
yurtdışmda olmak üzere
toplam 24 kişisel sergi açan
M ürşide İçmeli'nin sergisi 8
eylüle kadar izlenebilecek.
Maltepe
Belediyesi'nde
yeni resim
• Kültür Servisi - Maltepe
Belediyesi'nin, Dr. Füsun
Kahveci Sanat Galerisi'nde
bugün yeni bir resim sergisi
açılıyor. Saat 17.30'da
açılacak sergide, otuz yıldır
Maltepe'de oturan ressam
Hayri An'nın resimleri
sergilenecek. Hayri An'ya ait
kişisel resim sergisi, 25
Ağustosl994Perşembe
akşamına kadar ziyaretçiler
tarafından gezilebilecek. Dr.
Füsun Kahvea Galerisi'nde
açılacak yeni sergi ile ilgili
olarak bir açıklamada
bulunan Maltepe Belediye
Başkanı Bahtiyar Uyaıuk:
"İkı yılı bile tamamlamamış
genç belediyemizde, bu açılan
beşincı sergimız Bu, sanata
ve sanatçıya verdiğimiz
önemin bir göstergesidir."
Sergide yapıtlan sergilenecek
olan ressam Hayri An,
yaklaşık otuz >ıldır
Maltepe'de ikamet ediyor.
1913 yılmda Tarsus'ta doğan
ressam An, resim derslerinı
Çevat Uzel. Samı Yetik ve
Üsküdarb Cevat
Gökdeniz'den aldı.
1975-1988 yıllan arasında 23
kişisel sergi açan An'nın, 360
yapıtı resmı ve özel
koleksıyonlarda
bulunmaktadır.
Ondörtlü
kapikatüp sergisi
• Kültür Servisi - Evrensel
Kültür Merkezi'nde
"Ondörtlü Karikatür
Sergisi-3" bugün açıbyor.
Aşkın AyTanaoğlu, Behiç
Ayranaoğlu, E.Yaşar
Bababk, Mustafa Bilgin,
Hüseyin Çakmak, Ahmet
Erkanb. Mehmet
Gölebatmaz, Muhittin
Köroğlu, Eray Özbek, Macit
Özbek, Seyit Saatçi. Engin
SelçukA Seçkin Temur ve
Sema Ûndeğer'in katıldığı
sergirun onur konuğu Semih
Balaoğlu. Sıvas'ta yakılan
Asaf Koçak iseserginin
'konuk sanatçısı'. Sanatçılar,
karikatürle amaçladıklannı
şöye dile getiriyorlar:
"Karikatürü
işlevsizleştirenlere karşı
yıldan yıla daha da
güçlenerek, 'insani bir dünya'
kurma yolunda direngen bir
silah olmayı sürdürüyoruz".
Sergj, 15 ağustos tarihine
kadar açık kalacak.
Gülen Ağaç Çocuk
rıyatrosu, yaz
okuHamnda
• Kültür Servisi (AA) - Zafer
Kıraç ve yedi gönüüü
arkadaşınca oluşturulan
Gûlen Ağaç Çocuk
Tiyatrosu, Feyza
Hepçilingirler'in Çirkin
Prenses adb oyunuyla
perdelerini yaz okullannda
açıyor. Çağdaş Yaşamı
Etestekleme Derneği'nın
açtığı 5 yaz okulunda birer
kez göstenme girecek olan
Gülen Ağaç Çocuk
Tiyatrosu. İcış boyunca da
İstanbul'un ve Anadolu'nun
çeşitli okullannda
etkinbklenni sergılemeyi
sürdürecek. Zafer Kıraç'ın
yönetimindeki tiyatronun
gösterim tarihleri, bugün
14.30Kandilliİlkokulu.9
ağustos sab 14.30 Nişantaşı
Nilüfer Hatun İlkokulu, 16
ağustos sab 14.30 Beşiktaş
Büyük Esma Sultan
İlköğretim Okulu, 23 ağustos
sab 14.30 Küçükyalı
Yetiştırme Yurdu, 26 ağustos
cuma 14.30 Bahçebevler
Yetiştirme Yurdu şekb'nde
belirlendi. (Tel: 249 83 57)