25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS1994 CUMA 12 KULTUR HollywoodmasaUara ıııerak sardı CUMHUR CANBAZOĞLU Amerikalılar'ın sinema kadar dünya çapı- nda rakipsiz kaldıklan bir başka sektör var ıru acaba? Yeni sezon öncesi çeşitli ülke sine- malanndan derlenen raporlarda yerli üre- timlerin ancak devlet ya da uluslararası ku- ruluşlann ekonomik yardımlanyla gerçek- leştikleri, fonlann da genelde sinema sanatı- nı ileriye taşıyacak yapımlara aklanldığj gö- rülüyor. Bu durumda ticari anlamda dünya film pastasının tamamına yakın bölümü (Gü- neydoğu Asya ülkeleri dışında) Amerikab- lara kalıyor, Stüdyolar durmadan üretiyor Hollywood, bu yıl masaUara büyük ağırhk veriyor ve masallarda kötülerin ege- men olmasına dikkat ediyor. Çocuksu öğe- lerle korku ve bol kanı çok iyi kaynaştınyor Hollywoodun masalalan. Bizim nelerden korktuğumuzu iyi analız ettiklerinden fan- tezi-korku' öykülerle kasalannı dolduruyor- lar. Yeni sezonda bizde de göstenme girecek korku masallanndan ön plana çıkanlar Jack Nicholson ve MicfaeUe Pfeiffer'lı Kurt (The Wolf-yön: Mike Nıcols), Tim Burton'ın yö- nettiği The Night Before Christmas ve Alex Proyas'ın Karga'sı (The Crow). Karga, Bnı- ce Lee'nin oğlu Brandon Lee'nin çekimlenn sonuna sekiz gün kala sette öldüğü film. Brandon Lee'nin daha önce çekilmiş görün- tülennı bılgısayar yardımıyla bir araya geti- rip kalan bölümü tamamlayan yönetmen Proyas'ın becerisi yapımalara 60 milyon do- lar kazandırdı. Oliver Stone Evita'yı bıraktı Doksanb yıllarda toparlanan Disney, pro- je üzenne proje üretiyor. Disneyciler, bu- günlerde ünlü çizgj film Orman Kitabı'nj (The Jungle Book-1967) sinemaya uyarb- yorlar. Taş Devri'nin beyazperde versiyonu- nun elde ettiği hasılat Disney'i harekete ge- Macaulay Cul- kin (solda) bu kez yan gerçek, yan çizgi film'The Page- master'la kameraönünde. Brandon Lee (üstte) 'The Crow'da bilgi- sayar \ardımı\- la diriltildi. Oli- ver Stone (sağ- da) Evita'nın bütçesini beğen- medi. çirmiş durumda. Stephen Sommers'ın yönet- tiği Orman Kitabı'nda Jason Scott Lee, Sam Neill, John Cleese, Lena Meadey rol akyor... Evde Tek Başına'nın yaramaz çocuğu Macaulay Culkin büyümeden, sesi kalı- nlaşmadan olabıldiğınce fazla filmde görü- nebilme telaşında. Culkin'e 'altın yumurtla- yan tavuk' diye sanlan yapımalar, bu kez onu yan gerçek, yan çizgı film olan The Pa- gemaster'da oynattılar. Culkin edebıyatın karanbklannda kaybolmuş bir çocuk; Fran- kenstein'dan Moby Dkk'e kadar birçok kahramanla karşılaşıyor serüvende. Filmın 22 dakikasında 'canlı', genye kalan 56 daki- kasında çizgi kahraman olarak perdede gö- züküyor. Culkm'in 'canlı' bölümde rol arka- daşı Chnstopher Lloyd. Özel efektleri bol olmayan fılmlerin bütce- lenni kısmaya karar veren yapımalara ilk tepki Oliver Stone'dan geldi. Evita'yı yapar- ken 60 milyon dolarlık bütçeyi 50 milyona indirmesi istenen Stone, çahşmalan yanda bıraktı. Stone aylar önce yine ekonomik kısıntı nedeniyle Moriega'nın yaşamını an- latacağı fılmi de (Al Pacino başroldeydi) ka- bul etmemişti. Öte yandan eylül ayının başında düzenlenecek Venedik ve Beauville festivallerine davet edilen Stone özel ödül alacağı 20. Deauvile'i seçeceğini açıkladı. Robin NVilliams da sürpriz bir kararla üçüncü Batman fılmi Batman Forever'daki rolünü bıraktı ve hemen Mike Nichols'la Crazy adlı fılmin haarlıklanna girişti. Sto- ne'un Evita'yı bırakması en çok Madouna'yı üzdü. Başrol için Stone'dan olumlu sinyaller alan Madonna, müzikalin yazan Lloyd NVebber tarafından fazla yaşlı' diye kabul edilmedi, yenne Michelle Pfeiffer alındı. Er- kek rolleri de Raul Julia ile Antonio Bande- ras'a verildi. Yaşlı kategorisine sokulmak Madonna'yı çok üzdü, ama kötü haberler bununla da bitmedi. 'Fox TV 'Madonna: The early years' adlı dizi de yıldıan makyajla gençliğini oynamasına karar vermişken son anda ona çok benzeyen bır genç kız aramaya başladı. Hollyvvood, bu yıl masaUara büyük ağırhk veriyor ve masallarda kötülerin egemen olmasına dikkat ediyor. İlginç konu bulabilmek için eski defterleri kanştıran Amerikalı yapımalar, bu kez 55 >ıl geriye gıdip George Cukor'ın ünlü Kadı- nlar'ını (The Women) buldu. Yılbaşında çe- kımlerine başlanacak fılmi Nora Ephron yö- netecek, başrollerde Julia Roberts (12 mil- yon dolar alacak) ve Meg Ryan (8 milyon) olacak. Whitney Houston ve Holly Hunter'a rol teklif edilecek... Kısa kısa Hollyvvood'un yaz çalışmalan- na göz atalım. John Mc Tîeman, New York'ta Jeremy Irons ve Bnıce Willis'le Zor Ölüm 3'ü çekti. Diane Keaton Los Angeles'- ta kamera arkasına geçıp. John Turturro, Andie McDowellex, Michael Richards'lı kadrosuyla Unstrong Heroes'ı yönetıyor. Yaşlı kurt Sean Connery ıse Napoli'de Arne Glimcher'in Just Cause adlı fılmınde rol alı- yor. John Hugues da Disney için The Bee'yi (An) hazırlıyor. Tek aktörlü film, 25 milyon dolar bütçeli. 'Çıplak Kadın'a karşılık Şehname TAHRAN (AA) - İran, Safe- vi dönemine ait eşsiz bir "Şeh- name" nüshasını. Hollandab ressam VVilliam De Koning'in "Çıplak Kadın" tablosu karşılı- ğında geri aldı. Cumhurbaşkanı Birinci Yar- dımcısı Hasan Habibi, dün ko- nuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, geri alınan "Şeh- name" nüshasının kültüreî ve tarihsel açıdan "paha bicilınez değerde" olduğunu söyledi. Toplam bin ikı yüz sayfadan oluşan orijinal yazmada Iran'ın en ünlü nakkaşlan tarafından çizilen 258 minyatür bulundu- ğu, bunlardan 140'ının, kitabın son sahibi Amerikah Arthur Houhgton tarafından çeşitli ta- rihlerde parça parça satıldığı bildirildi. Kitaba ait bazı min- yatürlerin New York Metropo- litan Müzesi'nde sergılendığını belirten Habibi, geri kalan 118 minyatürün resim bölümüyle birlikte geri alındığını söyledi. İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Habibi, Houhg- ton'un mirasçılanna, kitap kar- şılığında Hollanda asılb ünlü Amerikalı ressam Koning'in (1904-1993) "Çrotak Kadın" tablosunun verildiğini söyledi. Koning'in 6 tablodan oluşan "nû sergjsi''nin 5 tablosu^ İran Şahı'nca satm abnmış, Islam devriminden sonra "muzır" gö- rülen bu tablolar depoya kaldı- nlmışü. İran'm, yıllardır süren pazarlıklar sonucu geri aldığı kitap, Safevi hanedanının ikinci hükümdan Şah Tahmasp adına yazılmış bir şehname. "Şehna- me", eski doğu edebiyatında sultanlar ve padışahlann yaşa- möykülerini çoğu kez abartma- larla süsleyerek anlatan özel bir yazım türü. "Şah Tahmasp Şeh- namesi" de değerini, metnin edebi öneminden çok, içinde yer alan altın işlemeli eşiz min- - yatürlerden abyor. İÇin'de Jfoto-safari i Kültür Seryisi - Geçen yıl • Hindistan'a, İran ve Pakistan '. karayoluyla ilk foto-safariyi gerçekleştiren Fotoğrafevi, bu yıl da Çin'e foto-safari gerçek- • leştiriyor. •* Hazırbklan süren ve 9 Eylül- » 17Ekimtarihleriarasındayapı- " lacak gezi, İran'dan başlayıp ';. Çin'in Kaşgar kentinde son '• bulacak. : Gezide bir zamanlann en '- önemb ticaret merkezi İpek i Yolu'ndan ve üzerinde bulu- nan kentlerden geçilecek. 1271 ; yıbnda Marco Polo'nun 'İpek ; Yolculuğu'nda ızledığı rotayla ." bağlantılı bir yol izlenecek. Bu •] gezıyle yol üzenndekı tüm do- '; ğal, tarihi ve kültüreî dokunun ; görülmesi ve görüntülenmesi • amaçlanıyor. a Kıvkyübk MatthaurLemmondosthiğu Kültür Servisi - VValter Matt- hau ve Jack Lemmon Hollywo- od'un alün döneminı temsil eden iki efsane oyuncu. Bugün Walter Matthau 74 yaşında. Jack Lemmon ise ondan 5 yaş küçük. Ama ikisi de hala sine- maya aşık. Oliver Stone'un "JFK" (1991), Gene Sacksın "The Odd Couple-Garip Bir Çift" (1968) ve Billy WUderın "Buddy Buddy" (1981), "Specia- Je Premiere-" (1974) ve "La Grande Combine" (1965) adb fıbnlerinden sonra yenıden be- yazperdede bir araya gebyorlar. Walter Matthau ve Jack Lem- mon, Donald Petrie'nın bızde de gösterime giren "Grumpy Old Men" (İkı Hınzır Adam) adb fılminde bir kez daha ustab- klanıu kanıthyorlar. Premiere dergisinin yazan Je- an-Paul ChaiUet, bu çakı gıbi delikanblarla Los Angeles'ta, kaldıklan Four Seasons Oteb'- nde bir söyleşi yapmış. Bu çok sesli söyleşıyı sunuyoruz: - İlk füminiz, Bıirt Lancaster ile birlikte 1955 ydmda çevirdi- ğiniz " Kentuck>1i Adam" idi. Bir Broadway oyuncusu olarak Hollywood için fUm çevirmekten çekiniyor musunuz? VVALTER MATTHAU: Evet, ama tek nedenin bu oldu- ğunu iddia edemem. Burt Lan- cester, insanlan çok sert eleşti- rirdi ve inanıbnaz derecede saldırgandı. Beni dayak yemek- ten korur gıbi bir haü vardı. - Sizinle arası nasddı? Onun için ben bir entelektü- eldim, belki de bu yüzden benim yanımda bir serseri, bir sokak çocuğu gibi davranırdı. Asbnda başkalanyla konuşurken ol- dukça akb başındaydı. Bana bir sahneyi anlatırken sürekb' küfür eder, bana da sonunda "Evet, ladım" demek düşerdi. JACK LEMMON: Evet, kesinbkle öyle. - Peki, sizin 1954'te George Cukor'- la birlikte çaüştığınız "Lne Femme Qui S'AfBcbe'Mn çekimleri nasü geç- mişti? LEMMON: Walter gıbi ben de ol- dukça çekingendim. Televizyonda pek çok canb yayında çabşmıştım (500 şovdan fazla). Bu yüzden kame- ra beni korkutmuyordu. Uzun met- rajlı bir film çevirmek, Cukor gıbi say- gıdeğer bir yönetmenle çahşmak ve tanımadığım, ama adeU taptığım Judy HolHday'le birbkte oynamak benim için büyük bir fırsattı. Bütün bunlar bir yandan da gözümü korku- tuyordu. - İkiniz de Oscar sahibisiniz. Bu hey- kekiklere bakarken neler hissediyor- sunuz? MATTHAU: Ben şahsen ona hiç bakmıyorum. Hem neden baka- cakmışım ki? At pisliği! Neden böyle düşünüyorum bibyor musunuz? LEMMON: z^amanla unutuluyor. Bir zamanlar insana çekici gelse de... MATTHAU: Neden? Çünkü fınale kalan beş oyuncudan bazılan ba- şanb, bazılan başansız. (Jack Lem- mon'a dönerek) Bing Crosby, can- landırdığı bır rahip rolüyle Oscar ka- zanmamış mıydı? Eğer o iyi oyuncuy- sa ben de baletım! Oscarlara tapı- yorum. ödül törenleri tam bır şenbk havasında geçiyor. Hem kadınlar da dolaplanndan çıkardıklan endekolte Hollywood'un altın dönemini temsil eden usta oyımcular Walther Matthau (74 yaşında) ve Jack Lemmon (69yaşında) kırk yıl önce oynadıklan 'Kentucky Kahramanı' adlı fılmle başlayan beraberliklerini bu yıl rol aldıklan İki HınzırAdam'la sürdürüyorlar. an- elbiselerini giyerek o geceyi bir göz şenbğine de dönüştürmeyi başanyor- lar. - İkiniz de Billy VVilder'ın yönettiği fUmlerde oynadınız... MATTHAU: Billy Wilder? Olağa- nüstü güzellikte öyküler anlatan bü- yük bir sanatçı o! KJasik anlamda bir yönetmen olarak görmüyonım ben onu. VVilder'ı böyle tanımlamak da is- temem. Bence senaryolanm korumak gibi bir amacı olmasaydı, fılmlerini yönetmezdi... 'Sadece yönetmen değü' LEMMON: Onun en önemli özel- bklerinden biri, olaylan bütünlükleri içinde görebilmesi. Kurosawa ve FeUi- ni ile birlikte sinema tarihinin en bü- yükleri arasında sayıyorum onu. Yal- nızca bir yönetmen değil, olağanüstü bir sinema adamı! - Neden yönetmenliği denediniz? Yaptığım işin bana uygun ol- madığını ve yeniden başlamam gerek- tiğjni düşünüyordum. - Yaptığınız iş sLri tatmin etmiyor muydu? MATTHAU: Hayır - O zaman neden yönetmenlik yaptınız? Kalp cerrahı olan bir arkadaşım hobi olarak sinema ve tiyatroyla iîgi- leniyordu. Her ay bana düzenü ola- rak yazdığı bir oyunu gönderiyordu. Çok verimb bır yazardı. Çok iyi oldu- ğu söylenemezdi, ama verimb olduğu kesindi. Kısaca, bir gün bana yazdığı bir senaryoyu yönetmemi önerdi. "Gangster Story" adb senaryoyu iste- diğım gibi çekecektim. Eşım Carolle'e başrolü verdim. Her cumartesi sabahı Schvvabs Drugstore'a gidip fılmimde iyi oynayacağmı düşündüğüm oyun- cularr seçmeye çabşıyordum. Ancak hafta sonu çabşma fırsatı bulabiliyor- dum. çünkü hafta içi Elvis Presley ile birbkte Creole'de çabşıyordum. Yö- netmenlikten nefret ediyordum. Çün- kü insanlara emir vermek ve her şeyin kontrolünü elimde tutmak gibi bece- rilerim yoktu. Yönetmen olabibneniz için insanlara ne istediğinizi söyleye- bilmeniz gerekir. Oysa ben hiçbir za- man istediğim şeylerden tam olarak emin olamıyordum. - Bay Lemmon, siz "Kotch"ta VVal- ter'ı yönetmiştiniz. O gflnlere ait anı- lannız var mı? Walter gibi kendi kendimi yönet- mek zorunda kalmadığım için şanslı olduğumu düşünüyorum. Onunla çabşmak kolaydı, çünkü çok iyi an- laşıyorduk ve o sağlam karakterli bir ınsandı. Bana hep yeniden yönetmen- lik yapmam öneriliyor, ama ben tam olarak bu işi becerememekten kork- tuğum için hıç bulaşmı>orum. - Aranızdaki etkileşimin beyazper- deve de çok güçlü bir şekilde yansı- masını açıklıyorsunuz? MATTHAU: (Lafı ağzına tıkarak) Karşıbkb bir nefret! Birbirimizden nefret edıyoruz. (gülüyor, sonra aynı ciddi ses tonuyla) O çok sempatik bır tip. Zeki ve parlak. LEMMON: Bak işte bu doğru. MATTHAU: O çok iyi bir insan. İyi bir yaratık - Bugünün HoUywood'unu nasıl bu- luyorsunuz? LEMMON: Zaman değişıyor, meslek de öyle. Bu dönemi görmek. bızim için gerçekten büyük şans. - Oyunculuğa ne zaman başladınız? LEMMON: 1953 yılıydı. MATTHAU: Ben 1955"te baş- ladım oyunculuğa. LEMMON: Çok uzun zaman geçtı aradan. Bızım gibi mesleğe direkt ola- rak televizyonda başlayan ve hala çalışan oyuncu pek yok çevrede. Paul Newman, Charlton Heston, \Valter, Rod Steiger \e ben. Ama o yıllar ger- çekten müthişti. Çok daha az baskı vardı üzerimizde. Bugün eskiden ol- duğu gıbi eğlenme fırsatı bulamıyo- ruz. Bütün filmler önemli. Hepsi çok pahabya mal oluyor ve kimse riske girmek istemiyor. Eskiden bir stüdyo- nun yaşamını sürdürebilmesi için, çe- kilen birkaç fılmin hasılat rekoru kır- ması gerekmezdi. Kimse birkaç gün geç kaldığı ya da işini aksattığı için bugün uğradığ türden saldınlara uğ- ramazdı. Bugün bir film, 31 milyon dolara mal oluyor. Bu tam bır delilik! - İkinize de >öneltiyorum bu soruyu. Oyunculuk yaşammız boyunca aldığınız en iyi öneri neydi? MATTHAU: 30'lu yıllardı. New Deal döneminde Franklin Delano Ro- osevelt tarafından kurulan National Youth Administration'da sahneye çıkıyordum. Her gün bir dolar ka- zanıyordum. Yönetmen birgün bana bakıp boyumun uzunluğunu sordu. 1.85-1.86 kadar olduğunu söyledim ona. Zeki bir çocuk gibi göründüğü- mü, oyuncu olmak düşüncesini bir kenara bırakıp adam gibi para kaza- nabileceğimi söyledi. Ben de o yıllar- da haftada 50 dolar kazanmayı, evle- nip adam gibi yaşamayı ve kendime bir ev satm almayı düşleyebilirdim. Hem neden bu aptal oyunculuk mes- leğini bu yaşıma kadar sürdürdüm? 'Bazılan Sıcak Sever' LEMMON: Benim de çok komik bir öyküm var. Harvard'daki öğren- cilik yıllanmda. vaktımı beste ve ti- yatro yaparak geçıriyordum. Bu işler- le o kadar meşguldüm ki sınavlarda tam bir hüsrana uğruyordum. Bir gün müdür beni odasına çağırdı ve tembellikte ısrar edersem okuldan kovulacağımı söyledi. Her ay beni odasına çağırarak böyle gjderse adam olamayacağımı haürlattı bana. Bu tam iki yıl sürdü! Aradan yıllar geçti ve ben oyuncu oldum. Hollyvvood'a gittım,. Oscar aldım, bır yıldız oldum. 1960da 'Bazılan Sıcak Sever'i çevir- dim, sonra Boston"a dönerek 'Face Of A Hero' adlı oyunda oynadım. İkinci gece perde kapandıktan sonra 40 dakika tiyatroda beklemiştim. Ve kapıdan çıkarken kimı gördüm dersi- niz? Şu beni her hafta azarlayan mü- dürü... Yanında kansı ve iki çocuğu da vardı. Yanıma geldi ve yüzüme ba- karak bilgece "Ben sizi daha önce uyarmıştım" dedi Müpşide Içmeli gravör sengisi • DİDİM (ANKA) - Sanatçı Murşıde İçmeli'nin gravür sergisi, yanndan başlayarak Didim'de Nar Galeri'de gösterime girecek. Sanatçının içinde yaşadığı toplumun bir parçası olduğunu belirten Bilkent Ünıversitesi Güzel Sanatlar Tasanm ve Mimarlık Fakültesi Grafik Bölümü öğretim üyesi Prof. Mürşide İçmeli, eserlerinde Anadolu'nun otantık özelbkleri, büyükşehır insammn yalnızbğı, insanın var oluşu ve yok oluş nedenlen gibi konulara yer veriyor Bugüne kadar 4'ü yurtdışmda olmak üzere toplam 24 kişisel sergi açan M ürşide İçmeli'nin sergisi 8 eylüle kadar izlenebilecek. Maltepe Belediyesi'nde yeni resim • Kültür Servisi - Maltepe Belediyesi'nin, Dr. Füsun Kahveci Sanat Galerisi'nde bugün yeni bir resim sergisi açılıyor. Saat 17.30'da açılacak sergide, otuz yıldır Maltepe'de oturan ressam Hayri An'nın resimleri sergilenecek. Hayri An'ya ait kişisel resim sergisi, 25 Ağustosl994Perşembe akşamına kadar ziyaretçiler tarafından gezilebilecek. Dr. Füsun Kahvea Galerisi'nde açılacak yeni sergi ile ilgili olarak bir açıklamada bulunan Maltepe Belediye Başkanı Bahtiyar Uyaıuk: "İkı yılı bile tamamlamamış genç belediyemizde, bu açılan beşincı sergimız Bu, sanata ve sanatçıya verdiğimiz önemin bir göstergesidir." Sergide yapıtlan sergilenecek olan ressam Hayri An, yaklaşık otuz >ıldır Maltepe'de ikamet ediyor. 1913 yılmda Tarsus'ta doğan ressam An, resim derslerinı Çevat Uzel. Samı Yetik ve Üsküdarb Cevat Gökdeniz'den aldı. 1975-1988 yıllan arasında 23 kişisel sergi açan An'nın, 360 yapıtı resmı ve özel koleksıyonlarda bulunmaktadır. Ondörtlü kapikatüp sergisi • Kültür Servisi - Evrensel Kültür Merkezi'nde "Ondörtlü Karikatür Sergisi-3" bugün açıbyor. Aşkın AyTanaoğlu, Behiç Ayranaoğlu, E.Yaşar Bababk, Mustafa Bilgin, Hüseyin Çakmak, Ahmet Erkanb. Mehmet Gölebatmaz, Muhittin Köroğlu, Eray Özbek, Macit Özbek, Seyit Saatçi. Engin SelçukA Seçkin Temur ve Sema Ûndeğer'in katıldığı sergirun onur konuğu Semih Balaoğlu. Sıvas'ta yakılan Asaf Koçak iseserginin 'konuk sanatçısı'. Sanatçılar, karikatürle amaçladıklannı şöye dile getiriyorlar: "Karikatürü işlevsizleştirenlere karşı yıldan yıla daha da güçlenerek, 'insani bir dünya' kurma yolunda direngen bir silah olmayı sürdürüyoruz". Sergj, 15 ağustos tarihine kadar açık kalacak. Gülen Ağaç Çocuk rıyatrosu, yaz okuHamnda • Kültür Servisi (AA) - Zafer Kıraç ve yedi gönüüü arkadaşınca oluşturulan Gûlen Ağaç Çocuk Tiyatrosu, Feyza Hepçilingirler'in Çirkin Prenses adb oyunuyla perdelerini yaz okullannda açıyor. Çağdaş Yaşamı Etestekleme Derneği'nın açtığı 5 yaz okulunda birer kez göstenme girecek olan Gülen Ağaç Çocuk Tiyatrosu. İcış boyunca da İstanbul'un ve Anadolu'nun çeşitli okullannda etkinbklenni sergılemeyi sürdürecek. Zafer Kıraç'ın yönetimindeki tiyatronun gösterim tarihleri, bugün 14.30Kandilliİlkokulu.9 ağustos sab 14.30 Nişantaşı Nilüfer Hatun İlkokulu, 16 ağustos sab 14.30 Beşiktaş Büyük Esma Sultan İlköğretim Okulu, 23 ağustos sab 14.30 Küçükyalı Yetiştırme Yurdu, 26 ağustos cuma 14.30 Bahçebevler Yetiştirme Yurdu şekb'nde belirlendi. (Tel: 249 83 57)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle