Katalog

5 AĞUSTOS 1994 CUMA CUMHURİYET SAYFA TELEVIZYON 15 ILMLERİ £/ Interstaj GULDURU 10.25 KanaJD DRAM 70.30 ShowTV DRAM 77.00 atv DRAM Ş~? TRT INT DRAM 77.35 GAPTV DRAM 11.35 HBB DRAM Erkeklik Oldü mü AbUer? Düşmanmın kızını baştan çıkaran adamm öykûsü. Yönetmen Mehmet Dinler. Oyuncular Sadri Alışık, Sevda Ferdag, Danyal Topatan ve Nubar Terziyan. SüngerAvcılan (Beneath the 12 Mile Reef)- R. Webb'in "Romeo ve Juliet" öylcûsünü sünger avcılan çevresine taşıdı- ğı fılmde Robert Wagner, Terry Moore var (1953). Sen Alınyazımsın Babasının zonıyla evlendirilen kız bir gazeteci tara- fından kaçınlır. Yönetmen Semih Evin. Oyuncular Engin Çağlar ve Esen Pûsküllü (1972 ı. Aa Gerçekier Kötû yola duşen bir kıza yardım eden bir gencın öy- küsü. Yön: Remzi Jöntürk. Oyn: Serpil Çakmaklı, Hayri Şahin, Yılmaz Köksal, Erol Taş (1981). SarmaşDolaş Bir pavyon kadınıyla ilişkiye giren manavın başma gelenler. Yönetmen Ümit Efekan. Oyuncular Müjde Ar ve Tanju Korel. Nankör Köyden şehre gelip ünlü şarkıcı olan genç kızı konu alan filmin yönetmeni Yücel Uçanoğlu. Oyuncular tsmail Mersinli ve Huri Sapan. Aktöıier ve Günahlar (Actors and Sin)- Ben Hecht ve Lee Garmes'in yö- nertiği iki bölümlü fılmde Edward G. Robinson, Ed- die Albert, Marsha Hunt, Alan Reed var (1952). Ayrmtıh bilgiyanda12,10 / KâMİ 6 / Zamanda Yolculuk 12.40 Interstar 73.00 Kanal D MACERA 73.30 74.50 Kanal 6 MACERA 15.30 ŞhovyTV GÜLDÜRÜ 75.30 TGRT DRAM 75.40 atv DRAM Taikwando (Taik«ando>- tntarstar'ın adından başka bılgı ulaş- tırmadığı film, olasılıkla Hong Kong yapımı vurdulu kırdılı bir yapım. Merakhsı şansını deneyebilir. Soğukkanhlar Alkolik bır babayla oğlunun mafyaya karşı verdiği mücadele. Yön: Melih Ülgen. Oyn: Serdar Gökhan, PerihanSavaş(1973). YaşıGenç (Age isn't Everything)- Bültene göre D. Brovvn'ın yönettığı, Jonathan Silverman ve Robert Prosky'nin oynadığı film. ansızın yaşlanan bir gencin öyküsü. îlkbahar Yagmuru (A Walk in the Spring Rain)- Evli kadın. başka bir adama aşık olur. tngnd Bergman, Anthony Quinn'in oynadığı filmi Guy Green yönetmiştı (1970). İki Belalı Adam Bir gangster çetesını yakalamak içın görevlendirilen polisin maceralan. Yönetmen Cevat Okçugıl. Oyun- cular Izzet Günay ve Arzu Okay. ŞaşkınGelin Bır lcan davasının gülünç öyküsü. Yönetmen Sım Gültekin. Oyuncular Meral Zeren, Öztürk Serengil, Erol Günaydın ve Münir Özkul (1984). \ahşi Atiar (VVild Horses)- lşinden kovulan eski rodeocu, yeni- den çıfthğe döner. Dıck Lowry'nın fılmınde Kenny Rogers, Pam Davvber, Ben Johnson var (1985). Acımasız Dünya Kıbns çıkarması sırasında terhis olup yurda dönen iki arkadaşın öyküsü. Yön: Oğuz Gözen. Oyn: Yıl- maz Tatlıses, Alı Gencebay ve Hülya Başak (1981). ÇileB Dünya Fakir bir köylu ai- lesinin dramı. Yö- netmen Aykut Düz. Oyuncular Tanju Gürsu ve Zeynep Tedü ^ ^ (1972). Devierin As kı Yıllar sonra fandı şartlarda bir araya gelen iki eski sevgilinin trajik öyküsü. Yönetmen Osman F. Seden. Oyuncular Türkan Şoray ve Kadir lnanır. Yalan Aşk yüzünden hapse düşen gencin yaşamı. tbrahim Tatlıses'in yönetip başrolünde oynadığı filmde Peri- hanSavaşda var (1982). 2t.lt / laterstar / Yıldrrfar Ötesl S*vaf Aynntûı bilgiyanda D 23.00 Kanal 6 GERİLİM 20.30 KanaJD POLİSİYE 20.45 HBB MACERA o27.75 TRT3 22.00 atv DRAM 23.50 atv KORKU . # ) 00.70 \tf TV GÜLDURU 00.75 HBB MACERA 00.25 LDÜRl 00.30 Kanal 6 KORKU 07.00 Kanal D MACERA 07.75 , TRT1 GERİLİM Avustralya Kurşunu (Bullet Down Under)- Rob Stevvart'm yönettiği Avustralya yapımı, bir iki polisin serüvenini konu ediniyor Chnstopher Atkins ve Mark Jackson var. Ölümcül Irk (Deadly Breed)- Bir "ölüm mangası", kendi bildi- ğince adaleti sağlamaktadır. George Kanganis'in fil- minde Blake Bahner, Addison Randall var (1989). The Big SBce (The Big Slice)- TRT , Nicolas Stiliadis'in yönettiği ve Casey Siemaizko ile Leslie Hope'un oynadığını belirttiği filmin konusu hakkında bilgi ulaştırmadı. Biz Aynlamayız Ünlü ses sanatçısıyla, basketbolcunun aşkı konu edi- liyor. Yön: Samim Değer. Oyn. Bülent Ersoy, tsmet Özhan, Gülben Ergen, Neriman Köksal (1988). Çılgm Sokaklar (Crazj Streets)- Bültene göre A.Kollok'un yönetti- ği, Alec Baldvvin, Deborah Harry'nin oynadığı film, mafyaya kanşan kadmın yaşadıkJannı anlatıyor. Vampir Uzayhlar (Breeders)- Dünyaya inen bir uzaylı, kadınlan öl- dürmektedir. Tim Kincaid'in ilkel filminde Teresa Farley, Lance Lewman, Francis Raines var (1985). Aman AvratKırkbm Mark Bir işçinin Almanya'da başına gelenler. Ali Avaz'uı yönetmenliğini yapıp başrolünde oynadığı filmde Defhe Yalnız da var. Muhteşem Hedef (Prime Target)- FB1 ajanlan, kendılerini tehlikeye düşürücek tanığın peşindedir. David Heavener'in yö- nettiği fılmde kendısi, Tony Curtis, Isaac Hayes var. Rasgele Seks? (Casual Sex?>- tki kadının mutluluk arayışı. Gene- vieve Robert yönetmiş. Lea Thompson, Victoria Jackson, Stephen Shellen var (1988). Kurt Adamın Aşkı (Legend of the Werewolf)- "Kurt Adam" söylen- cesinin bu uyarlamasmı Freddie Francis yönetmiş. Peter Cushing, Ron Moody oynuyor (1975). Köpekbahğı (Nignt of the Shark)- Dökülen bir serüven filmi. Anthony Rıchmond'un (Teodore Ricci) yönettiği filmde Treat Wi]]iams, James Agren var (1988). Ölüm Korkusu (Complex of Fear)- Maskeli sapık, kadınlann peşin- dedir. Briant Grant'in filminde Hart Bochner, Joe Don Baker ve Chalsea Field başlıca oyuncular. Yerlifilmler ) 2230 5S Yabancı filmler 1 Izleyin ' Orta Halli Degmez 20.ıo\ Kurosawa'nın yapıtmın bilimkurgu uyarlaması ekranda Yedi Samuray ıızayda Battle Beyond the Stars / Yönetmen: Jimmy T. Murakami / Senaryo: John Sayles / Görüntü: Daniel Lacambre / Müzik: James Horner / Oyuncular: Richard Thomas, Robert Vaughn, George Peppard, John Saıon, Darlanne Fluegel, Sybill Danning / 1980 ABD yapımı, 103 dakika. Richard Thomas'ın başrolü oynadığı filmde, yedi silahşörün koruyacağı yer bu kez bir kasaba değil, bir gezegen olacak. Film türünün meraklısı için hoş bir tekrar. TV Servisi- "Yıldızlar Ötesi S vaş", çok para dökülmeden de ilgınt, bilimkurgu filmi yapılabileceğine gü- zel bir örnek. Roger Corman'ın ya- pımcılığında Jimmy T. Muraka- mi'nin yönettiği ucuz bütçeli film, Akira Kurosawa'mn "Yedi Samu- ray" (Shichi-nin no Samurai, 1954) adlı yapıtının bilimkurgu uyarlaması. Senaryo, bu mevsim "Passion Fish" (thtiras Balığı, 1992) filmiyle adını duyuran John Sayles'in elinden çık- ma. Sayles, uyarlamayı yaparken, John Sturges'in "Yedi Samuray"ı Vahşi Batı'ya taşıdığı "Yedi Silahçör- ler" (The Magnifıcent Seven, 1960) fılminden de yararlanmış. Zengin bir düşgücü ve mizah taşıyan yapıt, özel- likle bilimkurgu meraklılanna sesleni- yor. Akir gezegenin halkı banşseverdir, her türlü şiddete karşıdır. Akirliler, mutlu biçimde yaşayıp giderlerken, gü- nün birinde Sador adîı bir despot beli- rir ve buyruğuna girmelerini ister. Yoksa, gezegenlerini birkaç saniye içinde yok edecek güçteki yıldız silahı- nı kullanacaktır. Sözlerinin ciddiliğini göstermek için birkaç Akirliyi öldürür MERCEKLE BAKINCA MAHMUT T. ÖNGÖREN Herhalde Yok!.. ve bir hafta sonra dönmek üzere dev uzay gemisiyle birlikte gözden kaybo- lur. Gezegenin savaş ve savunma yön- temlerinden habersiz halkı, çaresizlik içinde, genç Shad'ı paralı "uzay aske- ri" bulmak üzere yola çıkarır. Deli- kanlı, bırbinnden ilginç karakterdeki altı savaşçıyı bulup Akir'e döndüğün- de, Sador ile yaman bir kavga başlaya- caktır... 7 ,KRANSEPETÎ Barışçı, sevimli bir delikanlı olan Chad'ın zamanla öldürmekten zevk alan bir savaşçıya dönüşmesi, bazı "olumlu" karakterlerinse cinayet ve şiddetten başka bir şey bilmemesi, bu çekici masalı gölgelendiren noktalar. Bunlar bir yana bırakılırsa, "Battle Beyond The Stars", türün meraklısını hoşnut edecek bır film. Interstar, daha önce de göstermişti. 'Ondan Sonra'nın 'canh' izleyicisi TV Servisi - Geçen salı akşamı "Ondan Sonra" programını izle- yenler ekrandan gelen "Bülent... Bülent.." seslerini duymuş ve buna bir anlam verememiş olmalılar. Müveddet Anter'in sunduğu ve gazetemiz ekonomı servisi şefi Bü- lent Kızanlık'ın ekonomik yorum- lanyla katıldığı programın, Kızan- lık'ın ekranda olduğu bölüme rast- layan anlannda yaşanan olayın ne- denini Kızanlık'a sorduk. Ve duy- duklanmız karşısında oldukça şa- şırdık. Bilindiği gibi canlı olarak yayım- lanan "Ondan Sonra" programı, bir süredir TRT'nin Boğaz Köprü- sü'nün ayağına denk gelen deniz kenanndaki bahçesine kurulan sette çekiliyor. Kızanlık'ın bölümü bu hafta programın sonuna değil de başlangıcına alınmış. Stüdyodaki yerini alan Kızanlık, oturduğu kol- tuğun sağlam olmadığını ve hareket ettiğinı fark etmiş, ama olayı hisset- tirmemeye çalışarak ekonomik yo- rumlanna başlamış. Bu sırada nereden geldiğini anla- yamadıgı, oldukça yüksek sesle söylenen "Bülent... Bülent" sesini işitmiş. Kızanlık ismini duyunca kameramanlara, set amirine bakıp bir anlam vermeye çalışsa da bır şey anlaması mümkün olmamış Kısa bir süre sonra aynı şekilde "Bülent... Bülent" sesini duyan Kızanlık, "Operada Hayalet" fıl- mini hatırlamış olmalı. ama sesın nereden geldiğini keşfedemediği için bir şey belli edememiş. Olay az sonra görevli askerler ta- rafindan anlaşılmış. Programın çe- kiminin yapıldığı bölüme bakan, çevredeki villalardan birinde, yaz akşamı alkolü biraz fazla kaçırmış bir vatandaş balkona çıkmış ve "Bülent. Bülent." diye bağırma- ya başlamış. Askerlerin olayın an- laşılmasından sonra müdahale ede- rek susturduklan vatandaş, biraz da ekonomik krizin etkisiyle hızını alamamış ve "ilgililere" duyura- madığı sesini Bülent Kızanlık'a du- yurmaya çalışmış olmalı. lnsanoğlu çaresiz kalmasın, sesini duyuracak yer buluyor... TRT2 20M Hiroşima'yı anma klibi TV Servisi - "Stüdyo tstanbul", 6 Ağustos 1945'te Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombasının anısına bir klip ya- yınmlıyor. "Stüdyo İstanbul" ekibinden Yasemin Arpa'nın hazırladığı bu klipte Sevingün Bahadır'ın seslendirdiği Nazım Hikmet'ın "Kız Çocuğu" şiiri eşlığinde çeşitli görüntüler yer alıyor. Tuğfe Tezel'in çekimlerini Iznik'te ger- çekleştirdlği bir diğer bölümde ise ılk ola- rak kerevit avı ekrana geliyor. Av yasağı dolayısıyla av mevsimınden önce balıkçıla- nn topladığı kerevitler sahil koruma tara- fından tekrar göle atılıyor. Iznik'teki Ayasofya Kilisesi'nin hac yeri olma girişimi de programın konulan arasın- da. Bilindiği gibi papalık 2000 yıhnda hac yeri olmasını istiyerek UNESCO'nun des- teğini istemişti. Iznik halkı ise buna karşı. Programda aynca Beyoğlu Vakko Sanat Galerisi'ndeki Mimar Sinan Üniversitesi resim - heykel bölümü öğretim üyeleri ve öğrencilerinin heykellerinden oluşan sergi de yer alıyor. IMF'nin Türkiye'yi beğenip beğenmediği bir türlü an- laşılmıyor. Kimi zaman beğeniyor, o zaman yengimize alkış tutuyoruz. Kimi zaman beğenmiyor, üzüntüden ne yapacağımızı bilemiyoruz. Ama IMF bizi ister beğensin, ister beğenmesin, her zaman onun verdiği buyrukları bü- yük bir istekle yerine getiririz. Çıkın sokağa, sorun bin kişiye, "IMF nedir?" diye, kimse doğru dürüst yanıt veremez ve IMF'nin ne oldu- ğunu bilemez. Ama Türkiye ekonomik adım atarken, IMF'nin buyruğunun dışına çıkamaz. Öte yanda, varsayalım ki yurtdışında uluslararası bir başka örgüt çıktı ve Türkiye'de her gün rastladığımız "düşünceyasaklan"n\ ele aldı. Yine varsayalım ki "Böy- le olmaz!" dedi. "Hemen yazdıklanndan ötürü şu içeri attığınız yazarlan, gazetecileri, üniversite profesörlerini, sendikacılan ve onlann yayıncılannı özgürfüğüne kavuş- turun." Varsayalım ki bu örgüt bir de kalktı ve Türkiye'nin dü- şünce özgürlüğü konusundaki notunu düşürdü. Hiçbir zaman 2'nin üzerine çıkmamış bir notu düşürmek isten- diğinde herhalde "100"e indirmek gerekir. Yüz numa- rayı vermek gerekir. Elbette eksi 100 numarayı... O zaman ne olur? Ne olacak büyük bir kıyamet kopa- nnz. Vay efendim, iç işlerimize karışıyorlar, onlar da kim oluyor filan diye... Ama Amerika'da bır kuruluş ekono- mi bakımından Türkiye'nin notunu düşürünce, "Eyvah, şimdi ne yapalım da notumuzu yükseltip şunlann gözü- negirelim" diye çırpınıp dururuz. IMF de ekonomik alan- da buyruklar verdi mi, hemen hazır ola geçip selam çak- mayı en büyük görev olarak belleriz. Sosyal demokrat SHP'nin genel başkanı ve kabinede bakan değıştirme yöntemlerinin büyük üstadı Sayın Karayalçın b\\e,"IMF buynık vermiyor. Biz IMF'ye körü körûne uymuyoruz" di- yebilmiştir. Öte yanda, "düşünce suçu" diye bir felakete Türki- ye'de her geçen gün rastlandığında, sosyal demokrat- lar da dahil hiç kimse sesini çıkarmaz. Sayın Cumhur- başkanı Demirel bile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin odül dağıtım törenınde gazetecilerin gözünün içine ba- ka baka "Türkiye'de düşünce suçu diye bir şey söz ko- nusu değildir" diyebilmektedir. Burada hayret edilecek nokta, sosyal demokrat olmamasına karşın Cumhur- başkanı'nın böyle konuşabilmesidir. Yani, Türkiye'de düşünce suçu olmadığına salt sosyal demokratlar inan- mıyor. Cumhurbaşkanı da, hatta Mrs. Başbakan da ba- kanlar da aynı görüşteler, TBMM'deki tüm siyasal par- ti üyeleri de... Bu nedenle bu konuda salt sosyal demok- ratlann günahını almak yanlış olur. Cumhurbaşkanı'nın buyurduğu gibi gerçekten de Tür- kiye'de düşünce suçu yok mudur? Herhalde yoktur ki neredeyse baştan aşağı kültür ve sanata ayrılan yayın- larıyla ünlü TV 2'de her konu konuşulur da "Türkiye'de düşünce suçu"na hiç değinilmez. Koca koca kültür ve sanat adamları, TRT'nin TV 2 adlı kanalındaki izlencele- re çıkıp büyük büyük laflar ediyorlar. Ama birbiri arkası- na içeri atılan yazarların, gazetecilerin, sendikacılann, profesorlerin ve onlann yayıncılannın başlanna gelenden haberi yok, bu büyük laf edenlerin... TRT böyle konuşmalara izin vermez mi diyorsunuz? öyleyse sizler de öbür konularda konuşmak için çıkma- yın şu TV 2'nin yayınlanna. Özel televizyonlarda da söz- de kültür ve sanat izlencelerinden konuşan, hatta bu tür- deki izlenceleri hazırlayan kültür ve sanat adamları var. Ama onlar da meslektaşlarının başına gelenleri duyma- mışlar ki "düşünce suçu"ndan hiç söz etmeme başan- sını uzun süreden beri sürdürüyorlar. Belki de hakları var. Türkiye'de "düşünce suçu" bu- lunmayabilir. Şuradan Haluk Gerger'e, Fikret Başka- ya'ya ve diğerlerine bir selam sarkıtıp soralım: Sahi, siz- ler niçin içeri düştünüz? Yüz kızartıcı bir suçtan mı? Yok- sa kızank yüzle dolaşması gerekenler, "Tühiiye'de dü- şünce suçu yoktur" diyenler ve bu konuya hiç değinme- yen kültür ve sanat adamlan mı? Radyolanmızın ve TRT Televizyonu'nun tarihine anı- larla bakan bir kitap: Semih Tuğrul, "Türkiye'de Tele- vizyon ve Radyo Olaylan", Koza Yayınları, İstanbul. İngiliz Avam Kamarası, basm imparatoru Rupert Murdoch'un özel televizyonuna büyük bir darbe indirmek üzere yayınına şifre yasağıMaç EDİP EMtL ÖYMEN Özel TV'Ierin ülkemizde de reklam amacıyla peşinde koştuğu maç yayınları bu yıl yoğun olarak CINES'in 'şifreli' yayınında. LONDRA- "İngiliz futbolseveri, futbolu televiz- yondan, ruhsat ücretine ek bir para vererek mi izlesin, yoksa bedava mı?" Bu sorunun yanıtını Avam Kama- rası Kültür Komisyonu şöyle verdi: Sadece futbol değil, tüm spor karşılaşmalannı televizyondan izlemek için, özel bir şirkete abone ücreti ödenmemesi gerekir. 1990 yıhnda kabul edilen Radyo-Televizyon Yasası, hangi spor karşılaşmalannın ücretsiz izlenmesi gerek- tiğini saptamıştı Buna göre Ingilizlerin ulusal sporu sayılan kriket milli maçlan, derby at yanşı, FIFA'nın Dünya Kupası final maçı, Ingiltere Futbol Federasyo- nu Kupası final maçı, Grand National olarak bilinen at yanşı, olimpiyatlar, Wimbledon Tenis Turnuvası'nın finalleri ve Iskoçya'da Iskoç Futbol Federasyonu kupa finali önemli spor olaylan tanımlamasına girmişti. 1990 yasası, bu 8 spor olayı dışında kalan bütün di- ğerlerinin, örneğin her hafta sonunda yapılan futbol karşılaşmalannın, uydudan şifreli yayın yapan ve abo- ne sistemiyle çalışan özel kanallar tarafından yayım- lanmasına fırsat veriyordu. Thatcher döneminin, BBC'nin yayın tekelini kırmaya yönelik bu anlayışı sonucu, 1990'dan bu yana özellikle futbol karşılaşma- lan, uluslararası basın-yayın imparatoru Rupert Mur- doch'un BSkyB uydu kanalı aracılığı ile yayımlanıyor. Futbol başta olmaİc üzere çok sayıda spor olayını izle- yebilmck için çanak anten taktırmak, abone ücreti öde- mek gerekiyor. BSkyB'nin sadece spora aynlmış bir kanalı var. Bu kanalın izlenme oranı yüzde 4'ü ancak buluyor. Bunun anlamı, Murdoch'un aboneli uydu kanalının, umuldu- ğu kadar çok izlenmemesi. izlenme oranının son iki yıldır artmaması, halkın abone sistemiyle izlemeye ya- naşmadığının kanıtı. Avam Kamarası Kültür Komisyo- nu'nda alınan karar da bunun sonucu. Ingiltere'de spor olaylannı TV'den sadece BSkyB yayımlamıyor. Eurosport da yine BSkyB ile aynı uy- dudan, Astra'dan yayın yapıyor. Eurosport da en az BSkyB kadar etkili. Avam Kamarası komisyonunun karannda şu yargıya vanldı: "Yasa değiştirilmeii, ve halk, istediği spor karşılaşmasını, televizyon ruhsat ücreti dışında baı- ka bir ücret ödemeye mecbur bırakılmadan izleye- bilmelidir." Karar, sadece BSkyB ve Eurosport değil, kablolu yayın yapan diğer kanallara da bir darbe olarak görülüyor. Thatcher döneminde (1979-90) serbest pi- yasa kurallannın sınırsız biçimde işletilmesine dayalı anlayışın yerini, sosyal vicdanı daha güçlü bir tutuma bırakmaya başlamasının ilk işareti olarak da görülüyor. ShowTV 22.45 'LafLafı Açıyor' TV Servisi- Cem Özer'in "Laf Lafı Açıyor" programının konuk- lan Hürriyet gazetesi yazan Kurt- han Fişek, Tempo Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Kürşat Başar ve Aysun Kocatepe olacak. Programda Fişek, lakabının ne- den "Sıfırcı hoca" olduğunu, Sü- leyman Demirel ve Erdal İnö- nü'den aldığı dersleri veremediği- ni aksine Turgut Özal'dan aldığı matematik dersini verdiğini anla- tacak. Kürşat Başar ise genç kızla- nn kendisine çok ilgi gösterdiğini, saksofon çaldığını, en büyük ha- yalinin ABD'de yaşamak olduğu- nu anlatacak. Aysun Kocatepe ise son çıkardığı kasetinden bahsede- cek. Kanal 6 i2.ıo\ Gençlere yönelik bir bilimkurgu 'DengelF bir fanteziTV Servisi- "Zamanda Yolculuk" daha çok genç izleyici kesimine seslenen ve onları düşlerinı gerçekleştirmeye, en azından bunu denemeye çağıran bir film. Fazla bir dennliği yok, ama, kendi içinde mantıklı öyküsünü akıcı bir şekilde anla- tarak, izleyicisini eğlendiriyor. On yaşındaki Jonathan, biraz da politi- kacı babasının ilgisizliği nedeniyle mut- suz bir çocuktur. Tek dostu, kendi kendi- ne birtakım garıp araçlar yapan yaşh Henry Coogan'ındır (Art Carney). Henry, Jonathan'ın dedesi Max'ın dositu- dur ve çocuğa sık sık bu efsanevi adam- dan söz eder. Öncü bır pılot ve buluşcu olan Max Knıckerbocker, 1920'li yıllarda "Blue Yonder" adlı uçağıyla Atlantiği geçmeyi denerken kaybolmuşrur. Henry, bir gün Jonathan'ı evine çağınr ve yeni bitirdiği zaman makinesini gösterir. Bu- nunla geçmişe yolculuk edecek ve Max'ı Zamamia Yolculıdc Blue Yonder / Yazıp Yöneten: Mark Rosman / Görüntü: Hiro Narita / Müzik: David Shire / Oyuncular: Peter Coyote, Huckleberry Fox, Art Carney ' 1986 ABD, 86 dak. felaketle sonuçlanan bu girişiminden vaz- geçırmeye çalışacaklardır... Mark Rosman, yazıp yönettiği filmin- de genlimlı bölümlerle, dingin sahneleri ustalıkla dengelemiş. Uçuş görüntüleri iz- leyicıde hareket ve hafiflik duygusu uyandınyor. Karakterler biraz tek boyutlu olsa ve duygular geliştirilmekten çok gös- terilse de, "Zamanda Yolculuk" gençleri düşlenni gerçekleştirmeye yüreklendiren sevimli bir çalışma. Huckleberry Fox (solda) ve Peter Coyotefilminbir sahnesinde.