23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyazsahibi: Berin Nadi Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya • Genel Yayın Danışmaru: Orhan Erinç • YazıişJeri Müdürleri: Ibrahim Yıldız , Dinç Tayanç (Sorumlu) •Haber Merkea Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fıkret Eser Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomi: Bülent Kızanlık • İstihbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Âbdülkadir Yücefanan • Düzeltme: Abdullah Yazıcı Ankara Temsilcısi: Mustafa Balbav • Haber Müdürü: Doğan Akın AtatürkBul- vanNo:125, Kat: 4, Bakanlıkiar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat), Tele.x: 42344, Fax. (4)4195027 •İzmır Temsilcisi: Serdar Kmk, H.Zi>a Blv. 1352 S.2,3 Tel:4411220 Telex: 52359, Fax: 4419117 «Adana Temsılcisi: Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd. 119 S. No: 1 Kat: 1. Tel: 3522550-3522601-3522492. Tele.x: 62155, Fax: 3522570 Müessese Müdürıi: Erol Erkut •Koordina- tör. Ahmet Koruban • Muhasebe Bülent Ye- ner •tdarc: Hüseyin Gûrer • tşletme Önder Çelik • Bılgi-tşlem. Nail tnal • Bilgısayar Sis- tem: Mûrihrt ÇDer •Reklam Reha Işrtman Yayutaaa ve Basıo: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş TûrkocagıCad 39 41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246istanbJlTel (0 J12)512O5O5(2Ohat)TeİCT 22:46.Fax <0 212)5138595 5 AĞUSTOS 1994 İmsak:4.12 Güneş: 5.56 Öğle:13 14 İkindi: 17.08 Akşam-20 23 Yatsı: 21.59 Dûzmeceilgi •LONDRA (AP) - Ingiliz manken Paula Hamilton, İsviçre'nin "Ghazal" firmasının plaj kreasyonlannı sunarken, erkek meslektaşlan da, sokaktan geçen işçi rolünü oynadılar. Anlaşılan, modaalar, artık insanJann bu tür görüntülerle pek ilgilenınediğini anlayıp zevahiri kurtarma yoluna gidiyorlar. Çiller'in serveti dillerde • İstanbul Haber Servisi- ARAT tarafından yapılan kamuoyu araşürmasına göre geçen temmuz ayında istanbul halkı en çok Başbakan Tansu Çiller'in mal varhğını konuştu. Çiller'in serveti yüzde 30.5 ile birinci. hayat pahalıhğı ise yüzde 20.5'leen çok konuşulan ikinci konu oldu. Araşürmanın en başanlı .politikacı bölümünde ise ANAP lideri Mesut Yılmaz "iyi muhalefet yapüğı" için birinci sırada yer aldı. Yılmaz'ı ikinci sırada Tansu Çiller, üçüncü sırada da RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan izledi. Araşlırmaya göre en başanb belediye başkaaı ise Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip özdemir oldu. Yabancı dil agırlıklı liselene kayıt • İstanbul Haber Servisi- Milli Eğıtım BakanlığYnca, pazartesi günü başlaülan, yabancı dil ağırhklı liselere öğrenci ön kayıtlannın" 19 ağustos tarihine kadar süreceği açıklandı. Milli Eğitim Bakaru Nevzat Ayaz'ın imzasıyla yapılan açıklamaya göre öğrenciler ön kayıt başvurulannı yabana dil agırlıklı lise müdürlüklerine, mezun olduğu okul müdürlüğünden alacağı mezuniyet belgesiyle yapacak. Aynı yerleşim biriminde birden fazla yabana dil agırlıklı lise bulunması halinde, kayıt şartlan taşıyan ögrenciler sadece bir okula ön kayıt için başvuruda bulunabilecek. Her ileûniversite • ERZURUM (AA) - Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, hükümetlerinin eğitim ve öğretime büyük önem verdiğini belirterek, "Her ile ûniversite kuracağız" dedi. Erzurum'da, Görme EngellilerOkulu'nun temel atına töreninde konuşan Bakan Ayaz, Türkiye'deki 15 milyon genç nüfusun her yıl katlanarak büyüdüğunü söyledi. Bu genç nüfusun eğitim ve öğretiminin çağın gerektirdiği boyutlarda yapılması gerektiğini anlatan Bakan Ayaz, 1992yıbnda Türkiye'de üniversite sayısının 29 olduğunu, iki yıl içerisinde bu sayıyı 57'ye yükselttiklerini bildirdi. Evctl hayvanlar şifa veriyor • ANKARA (ANKA) - Evcil hayvanlann fiziksel veya psikolojik sorunlar yaşayan her yaştaki insan üzerinde terapist etkisi gösterdiği saptandı. Son birkaç yıJ içerisinde 49 ülkeden 8 bin civannda zeka özürlü hasta üzerinde 250 ayn hayvan terapisi uygulandığı ve sonucun olumlu olduğu belirtildi. Orman yangını için ek ödenek •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Orman Bakanı Hasan Ekinci, İstanbul'daki orman yangmlan için bütçeye 17 milyar lirahk ödenek eklendiğini büdirdi. Hasan Ekinci, ANAP Milletvekili Bülent Akarcalı'nın yazılı soru önergesine verdiği yanıtta, İstanbul'daki Bölge Müdürlüğü alanındaki ormanlann, yangın olasılığına karşı 29 kuleden gözetlendiğini bildirdi. 180 ülkeden 25 bin kişinin katılacağı HABITAT-2 için kollar sıvanıyor stanbuliçin altuı firsatOKTAY EKİNCİ "Bugün kentsel merkezierimiz dünyanın en büyûk kirletknleri arasında yer almakta. bir bûtûn oUrakçevremizitebdit etmekte ve sürdürütebilir kalkınma arayışına bir engel ohışturmaktadır. Daha- si, pek çok durumda gûnlûk yaşa- nun zorunluluklan ve güvensizlj- ği, yurttaş sonımluluğu bilincini ciddi öJçüde köreltmistir. Yöneti- lenlerle iktidar sahipleri. zengin- lerleyoksuBar arasındaderûı uçu- nımlar vardır. Kentierimiz kolay- ca harekedenen toplumsal çatç- ma sanneieri ve siyasal istikrarsız- hk kaynaklan hatinegelmiştir. Her gün, yitirilen insan potansiyeli. kı- nlan hayaller ve boşa çıkan umut- lar günüdür_" Birfeşmiş Milletler insan Yerle- şimleri Konferansı Genel Sekrete- ri Dr. VVally N'dow'un bu sözleri, kısa adı HABITATolan uluslara- rası dev organizasyonun ikinci toplantısı için neden tstanbuJ'un seçildigini de sanki özetlemiş olu- yor. Gerçekten de istanbul, 180ül- keden yaklaşık 25 bin kişinin ka- tılımıyla gerçekleşecek olan 1996 Haziranı'ndakı "HABITAT-2 zir- vesine" ev sahipliği yapmaya ha- zırlanırken kentleşme sorunlan açısından da "zirveye nrmanan" gerilimleri ve sonuçlarmı yaşıyor. O kadar ki genel sekreter N'dow'un saptamalan sanki özel olarak Istanbul'u tanımlıyor. 20 yılda nereye gelindi? Geçen 1 ağustos günü Çırağan Sarayı 'nda düzenlenen bir toplan- tıyla tanıtılan HABITAT-2 konfe- ransının birincisi, 1976 yılında Vancouver'da düzenlenmişti. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mireL, Çırağan'dakı toplantıyı açarken yaptığı konuşmada, bir yandan tüm ulusal kesimleri 1996 İstanbul konferansına "destekver- meje" çağınrken öbüryandan ge- çen 20 yılın yine tstanbul açısın- dan çarpıcı bir değerlendirmesini de şöyle özethyordu: "Şehirleşme denince, bunu 'kı- Birincisi 1976'da yapılan Birleşmiş Milletler insan Yerleşmeleri Dünya Konferansı'nın ikincisi, 20 yıl sonra îstanbul'da dev katılımla gerçekleşecek. İstanbul, bu konferansta bir 'şehirleşme laboratuvan' olarak da evrensel tartışmaya açılacak... n, şehre taşımak' olarak görme- nteklaam. Şehir. bugün kırlardan geienleri şehirle bütünlcştirmek, absorbe etmek sorunu yaşıyor. Bu nedenle tstanbul üzerinde yapıla- cak taröşmalar. dün>aya da ışık tutacaktu"-." Başbakanlık tarafından HABI- TAT-2'nin organizasyonu ile ilgi- li olarak görevlendirilen Toplu Konut Idaresi'nin başkanı Yigit Gülöksüz ise aynı tanıtma toplan- tısında verdiği bilgiler arasında -dünyadaki son 20yıhngeUşmeie- rine" de degindi. "Vancouver Konferansı'nın ya- pddığı 1970"li yıllann söylemi iie o zamanın ekononük koşullannı ve önceükieriıü, 2000'li yüJara yakla- şırken değisen dünya düzeninin doğurduğu yeni ortamla karşuaş- ürmakgerekivor'' diyen Yiğit Gü- löksüz, bu karşılaşnrmaya yönelik tartışmalan da bir anlamda baş- latmak üzere şu kısa değerlendir- meyi yaptı: "Vancouver'da ulusal düzeyde, kentleşme ve konut sonınlannın çözümünde 'devlet'in öncü rolü üzerinde durulmuş, devlet eliyte yapılacak düzenleme ve yatınm- laıîa kentkşmenin yönJendirilme- si isteniîustir. (_) Öjsa. geçen 20 yılda bu inançlarve politikalar bü- yük ötçüde geçerliüğini vitiVmiştir. Verei güçlerin ve bükümetdı$ı ku- ruluşlann örgütlenerek oluştur- duklan yerel çözümlerin tanınır' halegelmesi, politikaoiuşturulma- smda konuyu yeni bir dönemece getinniştir-'' Türkiye ve Istanbul, işte böyle- sı bir "dönemeçte", iki yıl gibi kı- sa bir süre sonra ağırlayacagı 180 ülkeden 25 bin tartışmacıya aca- ba kendi birikimlen, deneylen ve çözüm önenleriyle yeterince ışık tutabilecek mi? Ya da yine Cum- hurbaşkanı Demirel'in ifadesiyle, "tstanbul'un seçilmesi, konferan- sın başanlı ounasna katkıda bulu- nacak"mı?.. HABITAT-2'nin hem ülkemız ve istanbul hem de dünya kentle- ri açısından önemi, işte bu sorula- nn "içeriğİJMİe" ortaya çıkıyor. Çünkü, Bırleşmis Milletler Ge- nel Kurulu'nun Aralık 1992'de ya- pılan 47. dönem toplantısında Türkiye'nin önerdiği "tstan- bul'un ev sahipliği'' kabul edildi- ğinde, hiçbir ülke temsilcisi, bu teklife sadece "tstanbul'un tarihi ve doğal güzelliklerini görmek için'' sıcak bakmamıştı. istan- bul'un böylesine "kûresd önem taşıyan" bir uluslararası tartışma zirvesi için asıl "çekki" yanı, yıl- da 400 bin kişinin göç ettiğj ve "yasadışı yapılaşma" oranının da yüzde 65'lerin üzerine tırmandıgı "taühsiz bir dünya kenti" olması özellığiydı. Nitekım yine tstanbul, büyük olasılıkla "aynıgerekçeler- den" örürii, 2000 Yılı Olimpıyat- lan şansını da yitirmemiş miydi?.. •Alön'birfırsat Sayın Demırel, böylesine dev bir organizasyonun istanbul ve Türkiye için "alün bir firsat" ol- duğunu da söyledi. Kuşkusuz bu- nu sah "turistik" açıdan ve yine sait u binlerce kişinin başanyla ağırlanması" ve hem ülkemizin, Amerika silikoım tarhşıyor Çeviri Servisi - Dünyanın bir- çok yerinde genel kanılar, bilim- sel verilerden daha çok önem ta- şıyor. Ancak bu olgu mahkeme salonlannda da bazen aynı geçer- liliğe sahip. New England Joumal of Medicine isimli tıp dergisinın editörü, 16 Temmuz tarihli yazı- sında hakimlerin, magazin prog- ramlanndan ve talk-show'lardan edindikleri tıp kavramlanyla ya- şayan kitlelerin yoğun baskısı al- tında kaldıklanndan şıkayet edi- yordu. Son günlerde Amerika'nın gündemini, medyanın da büyük dikkatle izlediği gögüs protezle- riyle ilgili davalaroluşturuyor. Bu davalann çoğunda, protezlerin farklı romatizmalara, şeker has- talığına ve artrosa yol açtığı iddia ediliyor. Bu nedenle Amerikan Tıp FDA kuruluşu, iki yıl önce si- likon dolgu maddeli göğüs pro- tezlerinin kullanımını durdur- muştu. O tarihten beri sadece özel durumlarda ve klinik kontrol al- tındaki hastalara takılan slikon dolgu maddesinın zaran ise he- nüz yasal olarak kanıtlanmış de- ğil. Çünkü son 20 yıl içınde slikon taktırmış olan 2 milyon kadınla bu tür hastalıklara yakalanma oranlan arasındabilimsel bir bağ- lantı kurulamamış. Hatta silikon taşıyan ve taşımayan kadınlann bu hastalıklara yakalanma oranla- n neredeyse aynı. Minnesota-Rochester, Mayo- klinık uzmanlan, 10 yılhk bir sü- re içerisine yaydıklan araştırma- lar sonucunda özellikle romatiz- ma ve silikon arasında herhangi bir bağlantı kuramamışlar. Oysa Amerikalı hakımler, bi- limsel nedenleriyle çok da fazla ilgilenmeksizin, davalarda sürek- li silikon üreticilerinin aleyhinde kararlar alarak, üreticilerin 70 milyar dolar kadar para cezasına çarpünlmalannı uygun görmüş- ler. Bu cezalardan sonra ise mah- kemelerin de aldığı karar doğnıl- tusunda, kamuoyu bu firmalann artık silikon üretimine son verme- sini bekliyorlar. Yağmurda insan manzaralan hava gösterisi sırasında basöran ani yağmur, seyirdlerin saçak altlanna sığın- malanna yol açtL Yaz yağmunınun uzun sürmeyeceğini tahmin eden bir kısım Insanlar da pistin kenannda park etmiş buldozerin kepçesine sığındı. Aşıklar ne yağmuru ne de yanlanndâld insanlan göremeyecek kadar meşguL Çocuk ise bulunduğu yerde o kadar muthı ki, kendi zengin dümasuun sonsuz derin- liklerinde ka> bolup gitmiş. Belki yağmur belkj de gözüne ilişen bir kedi onu he- yecanlandırmaya yethor. Kepçenin diğer konuklan ise "Şu yağmur kesilse de çekip gıtsek" der gibi huzursuz bir şekilde bekliyor. Resimde göriildûğü gibi çocukluk ve gençlik çağmın çoşkusu bir yaşam boyu devam etmiyor. (Fotoğraf: The Independent) Sarp Sınır Kapısı'nın açılmasından sonra ftıhuş olaylanndaki artış ürkütüyor Karadeniz^de cinsel hastalık patlaması hem de tstanbul'un "dünyaya iyi tanıûlmasi" çerçevesinde yorum- lamak doğru olmayacak. HABITAT-2'yi, asıl "tstan- bul'un sorunlanndan kurrulabü- mesi'' için uluslararası birgüçbir- liğinin yaratılmasında gerçekten "alûn bir firsat" olarak görmek ve değerlendiımek gerekıyor. Çünkü bu "büyûk foruma", sa- dece Avrupa ve Amerika'daki "planlı kendeşen" ülkelerin uz- manlan değil, özellikleLatin Amerika, Afrika, Asya ve üzak- doğu gibi Türkiye'ye benzer 'in- san yerlesiınleri'' sorunlannı ya- şayan yörelerden de binlerce "dertfi kişi'' katılacak. Bu neden- le de dünyadaki genel kentleşme sürecine damgasını vuran "yok- suDaşma, göç ve böJgeler arası deu- gesiz kalkınma"konulannda bir anlamda "yazgı birligiiçiodeolan" ülkeler, Üçüncü Binyıl'a doğru en büyük "dayanışma ortamını" îs- tanbul'da bulacaklar... Belki de böylesi bir "bektenti* içinde de konuşan HABITAT- 2'nin "zend" genel sekreteri Dr. N'dow, sözlerinin bir yerinde şu anlamlı vurgulamayı yapmaktan da kendisini alamadı: "Tarihte ilk kez, yeni yüzyıhn şafağı söktüğünde, dünya nüfusu- nun çoğu kenderde, ozaman en az bugûnkü kadar yoksul oJacak ül- kelerin bu insanlara kucak açabil- mekten çok uzak kenderinde ya- şıyor olacaknr-" Altındag Uğur Mumcu adı kaldırıldı; Bahriye Uçok sırada ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- RP'li Ahındağ Belediye- si, SHP'li belediye döneminde yaptınlan Uğur Mumcu Kültür ve Topjum Merkezi'nin adını "ideofojik" bularak değiştırdi. SHP'li meclis üyelennin muha- lefetine karşın, ANAP'lı üyeler, RP'nin teklifini "teşekkûr ede- rek" onaylarken RP'li üyeler, "Seçim sözümüzü yerine getiri- yoruz" diyerek değişikliği ger- çekleştirdiler. Yunus Emre Kül- tür Merkezi içerisinde bulunan Bahriye Üçok Salonu'nun adı- nın değiştirilmeşi istemi de ko- misyona gönderildi. SHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gülcegün, RP'li belediyelerinin tavnnı, "Organize bir düşman- ok" diye niteledi. Altındag Belediye Meclisi, bombalı suikast sonucu katledi- len yazanmız Uğur Mum- cu'nun anısımn yaşatıldığı kül- tür merkezinin adını, ANAP'lı üyelerin desteğiyle, "Hüseyuı Gazi" olarak değiştirdi. Beledi- ye meclisinin 2 ağustos salı gü- nü yapılan toplantısında, çevre- de oturan "birkaç kişinin'', Uğur Mumcu adının değiştirilmeşi yönündeki istemi, gündeme alındı. Toplantıda SHP Grup Baş- kanvekili Musa Korkmaz'ın, "Uğur Mumcu, kişiliği ve müca- delesiyle milyonlann gönlünde yer etmiştir. Bu ülke için emper- yalizme karşı böylesine mücade- leetmis bir «miideolojik diye ni- teleyerek saygısızlık ediyorsu- nuz. Onun mücadetesi bu ülke kindi, bu isimden kimsenin go- cunmaması gereldyor. tsimlerie uğraşacağuııza hizmet verin" dediği, buna karşılık. Belediye Başkanı Ziya Kahraman'ın, "Bu btzim seçim sözümüz" kar- şılığını verdiği öğrenildi. AHMET ŞEFtK TRABZON-Karadeniz Bölgesi'nde tu- rizmin gelişmesi ile cinsel hastalıklarda da büyük artışlar olduğu öne sürüldü. Hasta- lıklara karşı korunma yöntemlerinin uygu- lanmaması halinde olayın "korkunç" bo- yutlara uiaşabileceği uyansı yapılu"ken, toplumun cinsel hastalıklara karşı yanlış tutum almasından dolayı hastalığın gerçek boyutlannın saptanamadığı ve kontrol altı- na alınamadığı açıklandı. Geçen hafta Trabzon'da cinsel hastalık- larla ilgili uzmanlann katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Dr. Medine Bugin, Dr. UğurGûl, Dr. Davut Akdeniz, Dr. Mehmet Ozgören ve Dr. Atilla Tüysûz, Sarp Sınır Kapısı'nın açılmasından sonra bölgenin ticari haya- tında büyük canlılık göriildüğünü, ancak fuhuş olaylanndaki artış nedeniyle cinsel hastalıklarda da korkutucu boyutta geliş- melere tanık olunduğunu söylediler. Ko- nuşmacılar kısa bir süre içinde bölgede ya- pılan çahşmalar hakkında bilgiler verdiler. Çalışmalara ilişkin olarak Cumhuri- yet'in sorulannı yanıtlayan Trabzon Sağlık Müdürü Hakkı Özçefik, fuhuş nedeniyle sağlık kurumlannda muayene edilen hayat kadınlan üzerinde yapılan çalışmalarda hastalıklann boyutlannda büyük bir artış göriildüğünü ifade etti. özçelik, Cumhuri- yet'in sorulanna şu karşılıklan verdi: -CnKti havta}jklann arfıynria hangi ffllt- törjer rol oynuyor? Ozçelik: Çok sağlıkh rakamlanmız ol- mamakla birlikte, son birkaç yıl içinde bel- soğukluğu ve frengi hastalıklannda önem- li bir artışı gözlüyoruz. Bunda gelişen tu- rizm hareketlerinin önemli bir payı olduğu- na inanıyoruz. Kapılann açılmasından son- ra gerek bizim erkeklerimizin BDT tarafı- na gitmesi ve gerekse BDT'li hayat kadan- lannın fuhuş amacıyla Türkiye'ye gelme- si, fuhuşu dolayısıyla cinsel hastalıklan art- tınyor. - Sizin tespitlerinize göre özellikle Türk erkekleri gerekli önlemleri alıyorlar mi? Ozçelik: tşin püf noktası burası! Ne ya- zık ki gerekli önlemler alınmıyor! Yaptığı- mız bir araş.tırma. bölgemizde kondom (prezervatiO kullanımmın yüzde 5.3 oldu- ğunu ortaya koyuyor! Bu tür hastalıkJann kapıhnaması için kondom kullanımı şart! Dolayısıyla kullanılmayınca hastalık yay- gınlaşıyor! Hasta olanlarbunu eşlerine, on- lar da hamile ise çocuklanna bulaştınyor- lar. - Peld AIDS vakasına rastiadınız mı? Özçelik : Sevindiricidir; bugüne kadar AIDS'e rastlamadık. Ancak bölgemiz AIDS için potansiyel tehlikelerin olduğu birbölge. Aynca bunıın 7-10 yıl gibi bir sü- reçte ortaya çıkmasını bekliyoruz. 'Nataşalar baş döndürüyor' LONDRA - Rusya ve Gürcistan'dan kolay para kazanmak için Trabzon'a akın eden hayat kadınlan. The Guardian gazetesi tarafından "Nato'nun sınır karakolu Türkiye ile soğuk sa>aş dönemindeki döşmanı arasında artanticaretinen görünfir işaretJerinden biri" dıye nıtelendı. "Rus Nataşaiar Türklerin başını döndüriiyor"başlıklı ve Trabzon mahreçli haberinde, hayat kadınlannın bir gece için 30 ila 100 sterfin (1.5 milyon-5 milyon TL) arasında "flcret" istediklerinı ve bu paranın Rusya'da bir yıllık maaş olduğunu belirten The Guardian. Rus kızlan yüzünden geleneklerine bağlı muhafazakar kentte boşanma oranının iki kat yükseldiğini öne sürdü. Haberde görüşlerine yer verilen tbrahim Uluoğlu adlı bir gemicilik acentesı yetkilisi, Nataşalan överek "Sanki bir benzin istasvonuna girmiş gibi oluyoruz. Vağınız değişiyor, tekerlekler şfcşîyor. Türk kızlannın çok iyi Müslüman kalpleri var, ama Rus kızlan sanki yeniden dünyaya getiriyor" dedı. Haberde aynca, kocalan Rus kızlanna kaçan Türk kadınlannın da kendi aralannda bir dernek kurduklan Guardian -Arnşlarda rakamsal olarak nefersöyle- yebjHriz? Ozçelik: Yaptığımız çahşmalar fuhuş ya- parken yakalanıp hastaneye getinlen kişi- ler üzerine; 1990'da 16 Türkten l'inde, i991 'de 14 yabancıdan 4'ünde, 1992'de 149 yabancıdan 8'inde, 1993'te 1 Türk ve 50 yabancıdan 11 'inde frengiye rastladık. Ancak bu yılın ilk 7 ayında bu rakamlar birden fırladı. Bir anda 33'e çıkrı. -Genel hasta sayısı ne kadar? Ozçelik: İşte burada büyük güçlüğümüz var. Asıl hasta sayısı çok büyük. Hastane- lere başvuranlar arasında iki kişiden birin- de ya frengi ya da belsoğukluğu rahatsızlı- ğı var. Ancak hastalann çok büyük bir bö- lümü hastanelere başvurmuyor. Ya özel doktora gidiyor, ya eczanelere giderek ken- di kendine çözüm anyor. Büyük birçoğun- luğu ise bölge dışına ya da yurtdışına gidi- yor!.. Toplumun cinsel hastalıklara yakla- şımı çok kötü. Hastalar kınanacağından, duyulacağından korkarak saldamayı tercih ediyor. Parası olan tedaviye başlıyor. - Hastahkla nasıl mücadele etmeyi düşü- nüvorsunuz? Ozçelik: Öncelikle insanlara "korkma- yın korunun,kaçmayuıögrenin,utanmayuı sorun" anlayışmı yerleştirmeye çabalıyo- ruz. Herkese, eğermutlaka bu rürilişkilere gireceklerse kondom kullanmayı öneriyoruz. Ancak kuşku duyanlann mut- laka çekinmeden hastanelere başvurması gerektiğini söylüyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle