25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS1994 PAZARTESİ 14 HAFTANIN SANAT ÇIZELGESI Sergi • Birim Bozofc'un İstanbul The Marmara Oteli'ndeki sergisi, 22 ağustos tarihine kadar açık kalacak. • M. Fahrettin Olgaç'ın resım sergisi Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi'nde ay sonuna dek sürecek. (2492610) • Erclusive Sanat Galerisj'nde Erol Akyavaş'tan Bubi'ye, Ömer Uluç'tan Tülen Onat'a, Tomur Atagök'ten Süleyman Saim Tekcan'a kadar pek çok sanatçının yapıtiannı içeren sûrekli sergi görülebilir. (363 75 94J • "Doğu Batı Arası Bir Gökkuçağı" başlıklı Selçuklu sikkeleri sergisi, 31 ağustos tarihine dek Vedat Nedim Tör Müzesi'nde. (245 2041) • Balkan Nad islimyeli, Zekai Ormancı. Şenol Yorozlu, Yusuf Taktak, Server Demirtaş Koray Ariş, Mustafa Ata, Ferit özşen, Seyhun Topuz, Nur Koçak, Tomur Atagök, özdemir Altan, Adnan Çoker, Hüseyin Gezer, Zeki Faik İzer. Hamit Görele, Ali Teoman Germaner, Güngör Taner, Meriç Hızal, Ergin İnan, Hüsamettin Koçan ve Tülin Onat'ın yapıtlannın yeraldığı "Resim Heykel Onuncu Yıl" başbkb sergi, 30eylül tarihine kadar Mine Sanat Galerisi'nde görülebilir. (345 6440)__ • Karma Yaz Sergisi Ümıt Yaşar Birim Bozok'un resimleri The Marmara Oteli Opera Koridoru'nda 22 ağustosa dek görülebilecek. Sanat Galerisi'nde. (302 52 84) M Fehim Güler'in "Çelişki" adlı resim sergisi, Evrensel Kültür Merkezi'nde görülebilir. (243 08 03) • Nural Birden'ın yağlıboya resim sergisi Pera Atölye-Galeri'de görülebilir. (2523857) • Hayri Arı'run resim sergisi, Dr. Füsun Kahveci Sanat Galerisi'nde 25 ağustosa kadar görülebilir. (3520481) • BülentKaraköse nın karikatürleri ve Gül Gülbahar'ın fotoğraflan "Sokak, İnsanlan ve Kedileri" başlığı altında Sokak Bar'da sergileniyor. 1243 22 03j • Günümüz Sanatçılan 15. İstanbul Sergisi Mımar Sınan Üniversıtesi Resim ve Heykel Müzesi'nde 15 eylül tarirune dek açık kalacak. • Mustafa Ata. Cihat Burak. MahirGüven, Hüsnü Koldaş, HaticeÖcal, Selim Turan. Resul Aytemur, Neşe Erdok, Kemal Iskender. Bihrat Mavitan, Nedret Sekban veÖmer Uluç'un resimlerinin yeraldığı süreklı sergi, Danca-Bayramoğlu Kuş Cenneti & Botanik Parkı Faruk Yalçın Sanat Galerisi'nde. (65313 74) • Sevim Fulton'un resim sergisi, 20 eylül tarihine kadar Hatay Restauranfda. (3613357/ • Mimar Sinan Üniversıtesi Güzel Sanatlar Heykel Bölümü öğrencilerinin sergisi, 29 ağustosa kadar Vakko Beyoğlu Sanat Galerisi'nde görülebilir. (2514092) • HaydarŞendurCankutan'ın "Doğayla Diyalog" başliklı fotoğraf sergisi, 30 ağustosa kadar Tekel Sanat Galerisi'nde. (5331900) • Ümran Evsen ve Tül Demırbaş'ın "Anneanne-Torun Resim Sergisi" 26 ağustosa kadar Ortaköy Uçurtma Cafe'de. (260 5957) • Sanatsal Halı-Resim Sergisi ağustos ayı boyunca Capitol Art Gallery'de görülebilir. (3911939) • Şadan Genç Beyen'ın resim sergisi, çarşamba günü Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde açılıyor. Sergi, 30 ağustos tarihine kadar gezilebilir. (2433053) •M. Fahrettin Olgaç'ın resim sergisi 16-30 ağustos tarihleri arasında Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi'nde aezilebilir. (2492610) Sinema • Mavi Nokta Shaquille O'Neal ve Nick Nolte'un başrollerini oynadığı fılm, basketbolculann dünyasını aydınlatıyor. (EtUer Parİiament Cinema Cbıb 26318 38, Beyoğlu Fitaş 2490166, KaMöy Moda 3370128, Attunizade Capitol310 0616) • Jki Hınzır Adam Jack Lemmon ve VValter Matthau'yu yeniden bir araya getiren filmin kadın oyuncusu ise Ann Margaret. (Beyoğlu Emek 293 8439, ŞişS Kent 24162 03, EtUer Akmerkez 282 05 05, Mastak Mövenpick 285 0695,Bak,rköy745720444, Çemberlitaş Şafak 516 2660, Kcuhköy Kadıköy 337 7400, Akunizade Capitol3100616, Erenköy Apoüon 362 5100) • Düğün Yemegi Ang Lee'nin İstanbul Film Festivali'nde büyük ilgi gören fılminde Dion Birney ve Jeanne K uo Chang başrollerde. (ŞişaSte 2476947) B Makinedeki Hayalet Rachel Talalay'ın yönettiği filmin başrollerinde Karen Allen ve Chns Basketbol dünyasını anlatan 'Mavi Nokta' adlı filmde Nick Nolte ile Mary McDonnel başrolü paylaşıyor. Mulkey başrollerde. (Şişli Site 247 6947, Çemberlitaş Şafak 516 2660, PeıuMkOscar3900969, Karagümrük Feza 63116 08) • GÖz Zevki Tinto Bras'ın yönettiği filmde Francesco Casale ve Katarina Vasilissa başrollerde. (Çemberlitaş Şafak 516 26 60, ŞişB Site2476947, Beyoğlu Sinepop 2511176, Bakırköy İncirU572 64 39, Kathköy Reks 336 0112) • Kasabanın Namusu Kurt Russell ve Val Kilmer'in başrollerini paylaştığı filmin yönetmeni George P. Cosmatos. (ŞişhSite2476947, Çemberlitaş Şafak 5162660) • Ahlaksız Oyun Geçen aylarda görmevenler ıçın yeniden gösterimde. (ŞişĞSite 2476947, Çemberlitaş Şafak 516 2660) • Kesişme Rıchard Gere ve Sharon Stonegibi medyatik oyunculann rol aldığı fılmi Mark Rydell yönetmiş. (Pendik Güney 35413 88, Beyoğlu Fitaş 249 0166, Erenköy Apoüon 362 5100, Bakırköy lncirü572 6439, KaMöy Moda3370128, EtUer Akmerkez 282 05 05) • Çıplak Silah Son Hareket Hollywoodfilmleriyledalga geçen "Çıplak Silah" dizisinin son filmi gösterimde. (Kadıköy As 33600 50, Beyoğlu Fitaş 2490166, Bakırköy A r}ar 58314 97) • Hayvansal İçgüdü Yeniden gösterimde. (Çemberlitaş Şafak 516 26 60) Gösteri/Söyleşi • Halk Eğitim Seminerleri Çağdaş İstanbul Plat/brmu iJe Beşiktaş Belediyesi'nin ortaklaşa düzenJedikleri seminerlerdizisi, Beşiktaş Evlendirme Dairesi'nde gerçekleştiriliyor. (274 7900) • Taner Barlas. Halk Eğitim Seminerleri kapsamında yann saat 18.00"de "Meddah" konulu seminerverecek. • Jsmail Gülgeç'in Halk Eğitim Seminerleri çerçevesinde çarşamba saat 17.30'da vereceği seminerin konusu "Karikatür". Aynı gün saat 19.00'da Tabipler Odası "Çevre ve Sağlık" konusunu ele alacak. • Aziz Neşin perşembe günü saat 18.00'de "Öykücülüğümüz ve Gülmece" konulu birseminer verecek. Etkinlik, Halk Eğitim Seminerleri içinde yer alacak. • Ayten Şansölen'in Halk Eğitim Semınerleri çerçevesinde cumasaat 18.00'de gerçekleştireceği seminerin konusu "Türkiye'de Ktitüphaneler". • Zeynep inankur, cumartesi saat 16.30'da "Sanat Tarihi" konulu semıneri Halk Eğitim Seminerleri kapsamında gerçekleştirecek. • FOTOGEN'in "Fotoğraf konulu semineri pazar saat 15.00'teHalkEğjtim Seminerleri'nde. Aynı gün saat 16.30'daFatmaAkyürek'in Tiyatroİstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan "Çalıkuşu" miizikalinicuma, cumartesi ve pazar saat 21 .OO'de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda sergileyecek. • istanbul Üniversttesi Devlet Konservatuvan'nun yaz oyunu "Müzikalere Devam", cuma saat 21.15'te Enka Vakfı Sadi Gülcelik SporSitesi'nde izlenebilir. (2762214) Taner Barlas "Heykel" konulu semineri var. (274 7900) • Evrensel Kültür Merkezi'nde bugünsaat 19.30'daTruffaut'nun "Fahrenheit 451", çarşamba saat 19.30'dave cumartesi,saat 19.00'da Wajda'nın "Vaatler L'lkesi". perşembe saat 19.30'da ve pazar saat 14.00'te Vittorio De Sica'nın "Bisiklet Hırsızlan" adlı fılmleri, cuma saat 19.30'da "YılmazGüney ve Ülkesi" adlı belgesel fılm, cumartesi saat 14.00'te Hector Olivera'nın "Kalemlerin Gecesi" adlı fılmi, pazar 19.00'da ise Zuğaşi Berefe'nin konseri izlenebilir. (2430803) • Eskikapı Kültürevi'nde pazar saat 18.00'de Selım Canpolat'ın bağlama ve gitan eşliğinde Hakan Duman, Hülya Kara, İsmail Karaman. îbrahim Öksüz ve Murat Öksüz bir şiir dinletisi sunacaklar. (2433/90) • Bulunmaz Tryatro dakı "Görsel Sanat Felsefeleri Tartışmalan" kapsamında. H. Hilmi Bulunmaz. "Politik tiyatro ve Türkiye'de politik tiyatronun katli" konusunu elealacaİc. (25160 90) • Ayten Çetiner. ilk şiir kitabı "Gönülden Dükülüşler"i çarşamba günü 12.00-19.00 arasında Burgazada Su Sporlan Kulübü'nde imzalavacak. Mözîk Leman Sam Rumelihisarfnda. • Leman Sam'ın konseri Rumelihisan'nda son kez bu akşam izlenebilir. (2576200) • Yeni Türkü. salı-cuma günleri arasında Rumeli Hisan'nda izlenebilir. (2576200) • Enka Rönesans Galeri Bar'da şolist Nur Paçacı ile piyanist Özcan Acargil cuma saat 19.15'te bir hafif müzik konseri verecek. (274 0967 ı Militan söylemi reddeden bir özgürlük iletisi: "Anrico'nun Peşinde" ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) . "Anrico Hose Mervases. Güney Ame- rikalı özgürlük savaşçsı. Tek kurşunla idam edildi. Öldüğünde 18 yaşında bile değUdi." "Anrico'nun Peşüıde" Güney Amenkalı bir özgürlük sa- vaşçısının "taıudık" öyküsü. Etten, es- mer ve tutkulu... "Pİs ayakkabtlı adamların alıp götürdüğü" bir dev- rimcirun öyküsü olmasına karşın, ajit- prop (ajitasyon ve propaganda amaçh) tiyatro söylemini reddederek yaratılmış birözgürlük iletisi olan "An- rico'nun Peşinde", genç bir kadının, karanlık birhücrede, içinedüşüverdiği bir insanlık öyküsünü, kanlı bir labi- renti ve tanıdık bir esmerliği anlatı- yor... "Bir ülkede, her sabah, kimselere duyurmadan insanlar öldürülüyorsa, kimse suçsuz olduğunu söyleyemez." Kubüay Tunçer'in yazdığı "Anrico'- nun Peşinde" adh tek kişilik oyunu, Liverpool Brouhaha Sanat Festivaü'- nde canlandıran MeJtem Keskin. söze böyle başladı. Burak Reis Sergen'in yönettiği. dekor tasanmını Sertel Çeti- ner, ışık tasanmını Zeynel Işık'ın ger- çekleştirdiği, özgün müziği Kemal Günüç tarafından bestelenen oyun, geçtiğimiz ay Brouhaha Festivali'- nde Türkiye'yi temsil etti. Hepsi Dev- let Tiyatrosu çabşanı olan sanatcılar, deneysel çahşmalara olan inançlan- ndan dolayı, festivale "No Name Company" (Adsız Topluluk) olarak kaüldılar. "Anrico'nun Peşinde" adh oyun üzerine sorulanmıza, şöyle yanıt verdi: - Oyunun üzerine kumiduğu öykü- Özgürlük savaşçısmın 6 tanıdık' öyküsü den biraz söz eder misiniz? KESKtN - Oyun, siyasi olaylara kanştığı gerekçesiyle, hücreye kapatı- lan bir genç kızın varoluş savaşıdır. Bir özgürlük savaşçısı olan ve o küçücük bir çocukken evden alınıp götürülen ve bir daha haber alınamayan ba- basının özlemiyle dolu, annesinin ko- ruması alünda, i>i eğitim görmüş. du- yarlı ve zeki bir genç kızın. yarattığı ve aşık olduğu Anrico fıgürii araahğıyla yaşamla yüzleşme öyküsü. - Oyun Güney Amerika'da kunıl- muş bir özgürlük iletisi olmasına karşın, söylemi bu tür konulara yakıştınlaıun dışında kalıyor. KESKtN -Böyle bir konuyu mili- tan bir söylemle işlemek, çok kolay olurdu. Halk, özgürlük, devrim, a$k gibi kavramlarla uğraşan bir oyun ol- masına karşın. sonuç olarak alıp götü- rülen ve karanlık bir hücreye tıkılan bir insanın övküsü. O karanlık hücre- de çınlçıplak kaldığında, oraya girme- sine neden olan onca değerin bir yaran kalmadığında. yenildiğinde. insanın ne yapacağını anlatıyor oyun. Kor- kan, sıfırlanmış bir insanın savaşı. 4X M. nrico Hose Mervases. Güney Amerika'da bir özgürlük savaşçısı. Tek kurşunla idam edildi. 18 yaşında bile değildi. Bir ülkede her sabah kimseden habersiz birilerini öldürüyorlarsa, artık kimse suçsuz olduğunu söyleyemez. JLM. nrico'nunPeşinde' geçtiğimiz temmuz ayında, Liverpool'da düzenlenen Brouhaha Sanat Festivali'nde Türkiye'yi temsil etti. Tek kişilik bir cinnet olan "Anrico'nun Peşinde", gelecek sezon Türkiye'de de sergilenecek. •*"•--- | | L f ••~Vmİr% " • • : ? ı\ **^ Orada yapayalnız karanlıkta kalmak. dışarda slogan atmaya, bağumaya benzemiyor. Artık, beyin ve bedenin bütün gücüyle. her şeye karşın var ol- mak gerekiyor. Bu. çıplak bir insan öyküsü. Bu nedenle de sövleminde ne devrim var. ne de haikın özgürlüğü. Kimin suçlu olduğu da tartışılmıyor. Zaten bir ülkede. her sabah. kimseler bılmeden insanlar öldürülüyorsa. kimse suçlu olmadığını söyleyemez. Türkiye'de de Anrico gibi binlerce in- san ölüp gidivor. Böylesine tanıdık bir öyküyü. tanıdık bir biçimde yorumla- mayı seçemezdik. - Genç kızın sahnede görünen te gö- riinmeyen öyküsü. Bu öyküde sizi oyuncu olarak en çok etkileyen neydi? KESKİN -Babasını tanımıyor genç kadın. Henüz hıçbir ilişki yaşamamış. Annesi çok güzel ve vakur bir kadın. Anrico ise, belki de babasıyla ve bütün özlemlenyle özdeşleştirdiği bir genç adam. Anrico, yan hücredeki biri bile olabılirya da Anrico dıye bıri olmaya- bilir. Anrico. belkı de valnızca insan olmanın çekırdeğinde duran birdirenç kaynağı. Bu da önemli değil. Genç kadın. resim çizerek seyircilere ya- şammı anlatırken herşeyin en başına en öncesine ve ilkıne gitmeye çalışıv or. Kuş olmak için bütün beynini kulla- nıvor. Her gece kuş olup. kenti gezi- yor. Sonra. zamanı ölçmek için bir yöntem buluyor. Belki de beni en çok etkileyen bölüm bu. İnsanın çaresizlik içinde beynini ve yüreğini nereye ka- dar kullanabileceğine ilişkin önemli bir ipucu verdiği için, zaman ölçüm yöntemı beni etkiledi. Bir ayna çiziyor kadın. Çünkü bir aynaya ihtiyacı var. - O>un, çoğu yerinde söze dayalı ol- masına karşın Lherpool'daki festival- de Türkçe oynadınız. Aldığınız tepki- lerden söz eder misiniz? KESKİN -Tiyatronun evrensel bir sanat olduğunu herkes söyler. Ancak, bunu elle tutulur biçimde yaşamak çok farklı. Ovunun bir yerinde. seyir- cilere saatı soruyorum. Bir cinnet anı. Seyircilere vaklaştığımda. İngiliz bir kızın. \üzündeki donuk ifadevle ses- sizce ağladığını gördüm. Herhalde bir oyuncunun görüp görebileceği en gü- zel şev bu. Oyundan sonra, hemen her- kesın konuvıı aynntısına dek an- ladıgını duydum. - De»let Tivarrolan'nda çalışmanı- za karşın. Ingiltere'ye kurumdan bağımsız gittiniz. Amaç neydi? KESKIN - Devlet Tiyatrolan'nda va da tiyatro vapılan yerleşik kurum- İarda da tutkuyu canb tutabilmek için. ınsanlann deneysel çalışmalar yap- ması gerektiğine inanıyoruz. İnsan ka- labılmek için. öncelikİe insanca heye- canlar yaşamak gerekiyor. Bilmediği- miz. henüz yaşamadığımız, denemedi- ğimiz onca şeyde. tanık olmadığımız çocukluklanmız gizli. Bu çocukluğu arasıra vaşamak gerekıyor. Çünkü, sürekli büyümek yorucu olabilir. Ve bir gün insan. kendini büyümüş ola- rak bulabılir. İşte bu tehlikeye karşı. >anlış yapmayı. yapamamayı göze alarak, denemek gerekiyor. Çınlçıplak bir insanlık öyküsü, tamdık esmer iletileriyle yakında Tür- kıye'de de sergilenecek. Türk ve Romen kültürlerinin üçüncü buluşıııası... Külkür Servia - Romanya'nın en •çok izlenen özel televizyon kanallann- dan Bükreş'te yayın yapan Antena 1. geçen hafta Mimar Sinan Universitesi Mimarhk Fakültesi öğretim üyesi Prof. R. Ruşen Dora'yı konuk etti. 2 ağustos akşamı 22.00-23.00 saaüeri arasında yayımlanan "Observator" adlı haber programda, Dora ile Türki- ye ve Romanya'nın kültür bağlan üze- rine yapılan söyleşi hiç kesintisiz veril- di. Anadolu evleri, mahalleleri üzerine suluboya pek çok çalışması olan Ru- şen Dora. bir süredir de Romanya ile Anadolu'da bulunan kimi evler arasın daki benzerlikleri ortaya çıkanyor. Dora, yapmış olduğu bir çaiışmasıyla 1963 yıbnda Nevv York Dünya Fuan'- nda birincilik ödülü aldı. "Eski Bir Türk Evi" adlı suluboya çalışması ise kendisine 1973'te Londra'da Sheü Sanat Kulübü'ndeki uluslararası yanşmada yine birincilik ödülü getirdi. Prof. Dora'nın "Os- manlı öncesi Türk han ve kervansaray- lan", "Türk evleri ve kökenkri", "Dün- ya mimariığı" (tarih öncelerinden gü- nümü/e) ve "Görsel sanatiarda mekan kulianunının ortak kökleri" başliklı yaab çalışmalan da var. Prof. Dora'nın Romanya ile ilişkisi 1988 yılında açuğı sergiye dayanıyor. Bükreş'te Opera Romana'nın giriş ho- lünde açılan "Anadolu Türk Evleri" konulu sergide Dora'nın, 65 adet sulu- boya yapıtı yer alıyordu. Bu sergi sı- rasında Romen gazeteci Carol Roman, kendisiyle bir söyleşi yapmış ve Bükreş'teki bir sokağı görüntülemesi- ni istemişti. Al Pintea'nın direk- törlüğünü yapüğı Antena 1 televiz- yonunun kendisiyle görüşmesinde Roman'ın etkisinin büyük olduğunu dile getiriyor Ruşen Dora. Ruşen Dora, Romanya'ya ikinci kez 1993'te Black Sea Üniversitesi'nin Bükreş'teki yaz okuiuna konuk profe- sör olarak gjtti. Bu gidişinde de Ana- dolu kültürünü yansıtan suluboya re- simler, Anadolu Türk evlerinin, ma- hallelerinin resimlerini götürdü beraberinde. Aynca bu kez. Roman- ya'daki geleneksel mimarinin Anadolu'dan aldığı esinlenmelere de dikkaü çekmeye başlamışü. Bu serginin ardından Türkiye'ye dönen Dora, bu kez Romanya Devle- ti'nin ricasıyla Ankara'ya gelen Ro- manya Cumhurbaşkanı Ion Diescu- nun onuruna Romanya ve Türkiye ge- leneksel mimarisini konu alan bir sergi açtı. "Biz Romanya'da üçüncü kez bulu- şuyoruz" diyor Prof. Dora. Antena 1 '- deki söyleşisinde de belirttiği gıbı; "bi- rinci buluşmamız tarih öncesindc Orta Asya'dan çıkan bir kolun güney den Anadolu'ya, bir kolun ise kuzeyden Ro- manya üstüne, Balkanlar'a gelişiyle oldu. Bu uzak köklerden sonra Osmanlı devrinde yeniden buluştuk. Bu buluşma- dan da Romen dilinde pek çok sözümûz, pek çok adetimiz, pek çok çizgimiz hala yaşamakta. yaşatılmakta. Romanya'- nın insanları tarafından hala ayakta tu- tulmakta ve sevilmekte" Ruşen Dora da Romanya"yla üçün- Prof. Dora'nın Romanya ile ilişkisi 1988 yılında açtığı sergiye dayanıyor. Bükreş'te Opera Romana'nın giriş holünde açılan "Anadolu Türk Evleri" konulu sergide Dora'nın, 65 adet suluboya yapıtı yer alıyordu. (Fotoğraf: DEVRİM BARAN) cü kez buluşmuş. Yine davetli olarak gitmiş ve üç buçuk saatlık bir konfe- ransla Anadolu Türk kültürünün kö- kenlerine. 10 bin yıllık Türk etkisine ve bunun Karadeniz'e. Romanya'ya olan etkilerine değinmiş. Bir hayli ilgi çeken bu konferansın ardından kendi- siyle gerek radyolarda, gerek televiz- yonlarda görüşmeler yapılmış. Ancak bunlann en önemlisi ve en kap- samlısının Observator programındaki olduğunu belirtiyor Dora' "Bu yayında, resimleri göstermek su- retiyle gerek Türkiye'nin gerek Ro- manya'nın birbirleriyle etkileşimlerinin kopyalama suretiylt olmadığını. bun- lann karşılıklı alınan kültür örnekleri olduğunu \e hazmedilerek yeniden orta- ya konduğunu sö\ ledim. İ srteki tozlar bir kenara çekildiği zaman köklerinde insanlann çoraplarında, tabakiarında, yastıklannda, onların suslerinde bile fevkalade beraberlikler içinde oldukları görülüyor." Programda yaşanan bir başka ilginç olay da sondaki yorum köşesinde ol- muş. Önemli siyasi haberlerin sonuda bile yanm dakikayı aşmayan yorum. Dora'nın konuşmasından sonra bir buçuk dakikayı bulmuş. Bu yorumda, sunucu, bu programın değindiği güzel çizgilerden, Romanya ve Türkiye arasındaki dostluktan ve yapılan bu çalışmalardan övgüyle söz ediyor. Bir yetkihnin "Siz iyi bir Romen gibi bize yaklaşmışsınız. Bizim eski eserleri- mizin Anadolu'yla benzerliklerini çok hassas. çok doğnı bir şekilde görmeye çalışmışsmu. Biz de size iyi bir Türk gibi yaklaşmak istiyonız. Bütün bu ta- rihteki beraberliklerden sonra. yannla- ra nasıl gidebib'riz"sorusuna Dora. şu yanıtı vermış: "Olsa olsa doğrularla, doğru yargılarla yarınlara gideceğiz. Yanlış yapmadan. yanlış yaparsak ağır eleştiriyi de göze almış olarak, doğru Çizgilerde durarak yarınlara gideceğiz. Once kültürde buluşalım, ancak böyle bir bütün olabiliriz." Kendisini ressam olarak nitelendir- miyor, jalnızca Anadolu kültürünü yansıtmaya çalışıyor ve suluboyayı tercıh ediyor: "Bu resimleri niye sulu- boyayla yapıvonım. çünkü suluboya kı- rılgandır, kendini methetmez. Anadolu insanının y apısına çok iyi uyar. Anado- lu insanı da tüm özverisine rağmen ken- dini methetmemek gibi son derece çe- kingen bir yapıy a sahiptir. tster ki, baş- kaları kendisi için bir şeyler söylesin."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle