Katalog

14 AĞUSTOS1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demokrasilerde çare tükenmez •ANKARA(Cumhuriyet Bûrosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Küçükel, ANAP'tan istifa eden milletvekillerinin "çıkar karşıbğında DYP'ye geçecekleri"ne ilişkin iddıalan, "Onur kıncı bir iftira" diye niteledi. Küçükel, dün düzenlediği basın toplaüsında, SHP'nin 7. Küçük Kurultayı'nda, koalisyondan aynlma görüşlerinin gündeme geldiğinin anımsatılması üzerine, "Bu onlanni iç meselesidir. Koalisyonda kalıpkalmama konusunda verecekleri karan saygıyla karşılanz. Bizherşeye hazırlıklıyız, Demokrasilerde çare tükenmez" dedi. Taban fiyatlar CHP'ye göre az • ANKARA (Cumhuriyet Börosu)-CHP Genel Sekreter Yardımcısı Haydar Oyrnak, tanm ürünleri için verilen taban ve destekJeme fıyatlannın uygulanıp uygulanmadığımn araştınlması gerektiğini büdırerek, "Son 15 yıldır, tanm kesiminin milli gelirden aldığıpaygiderek azalmaktadır" dedi. Oymak. düzenlediği basm toplanusında, Türkiye'nin sosyal patlamaya her gün birazdaha yakJaştığmı iddia etti. Fındık için açıklanan fıyatın, girdiler göz önüne aündığmda yeterli olmadığmı savunan Oymak, açıklanan fıyatlann uygulanıp uygulanmadığının da araştınlmasını ıstedı. Hûkûmeti düşüpme tazırİHJı • ANKARA (ANKA)- DYP'deki parti içi muhalefet, SHP'li bakanlar hakkında gensoru önergesi vermeyi planlıyor. DYP Ankara Milletvekili İrfan Köksalan, "Eylül, gensorular ayı olacak" dedi. DYP'de parti içi muhalefetin önde gelen isimlerinden İrfan Köksalan, ANKA'ya yapüğ1 açıklamada, siyasi kulislerin ağustos ayının sonlannda hareketlenmeye başlayacağını söyledi. Köksalan, Başbakan Tansu Çiller'in başkanlık divanı ve kabinede değişiklik yaparak sorunlan halledemeyeceğini de ifade ederek, "Halkın beklentisi başkanlık divanı ya da kabine değişikliği değil. Sorun, bu değişimden sonra beklenen doğrultuda çalışılıp çalışılmayacağı" dedi. ÖzeJleştirme toplanüsı • ANKARA (ANKA)- DYP, SHP, ANAP ve RP yöneticileri 18 ağustos perşembe günü bir araya gelerek özelleştirme konusunda uzlaşma yolu arayacaklar. Devlet Bakaru Bekır Sami Dace. özelleştirme yasa tasansı üzerindeTBMM'de grubu bulunan partilerin uzlaşma sağlaması için başlattıklan görüşmeleri sürdüreceklerini söyledi. Seçim hediyeleri devamedecek • ANKARA (ANKA)- ANAPKütahya Milletvekili, TBMM Başkan Vekili Mustafa Kalemli'nin, partilerin seçim propagandalan sırasında 'seçim rüşvetf olarak değerlendirilen çeşitli hediyeler dağıtmalannı önleyen yasa önerisine hükümet karşı çıktı. Öneri seçim propagandalan sırasında resim, bayrak, afiş, pankart gibi malzemelerin yalnızca belirlenen mekanlara asılmasını da öngörüyor. BirteşmeSHP'de olmaz • ANKARA (Cumhuriyet GüneyÜleri Bûrosu)- SHP'den bir süre önce istifa eden Hatay Milletvekili AJi Uyar, solda birlik çalışmalannın devam ettiğini belirterek "Birleşme, SHP'de mümkün değil" dedi. SHP'den aynlmasının; partide ilgisizlik ve tutarsızlığın bir kural haline gelmesinden kaynaklandığını yineleyen milletvekili Uyar, demokrasi, laiklik, insan haklanndan sürekli bahsedildiğini kaydederek, "Ne yaak ki bütün bu saydıklanmızın ihlali yapıkrken partimiz sesini bile çıkartamaz olmuş ve olanlan 'özür' dilemekle geçiştirmeye başlamışür" diye konustu. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, örgütün desteğini alarak küçük kurultaydan güçlenerek çıktı. Muhalifler, gitmekle kalmak arasında tercih yapacaklar Muhalefetyol ayrunında KaPayalÇin Insaf İStedİ SHP lideri Karayalçın, kurultayda kendisine yöneltilen eleştirileri tek tek yanıtladı. Karayalçın, kendisini hizip lideri olmak ve partiyi çıkar odağı haüne getirmekle suçlayanlara 'Hiçbir zaman hizip lideri olmadım. Hiçbir zaman kayıtsız şartsız hükümette kalmaktan yana olduğumu söylemedim. İnsaf edin' dedi. KopmalaP beklenİyOP Kurultayın ardmdan bazı milletvekilleri, parti yöneticileri ve Güneydoğu il başkanlannın partiden kopması bekleniyor. İstanbul Milletvekili Nami Çağan, Batman Milletvekili Adnan Ekmen ile Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi ve PM üyesi Tevfık Çavdar'ın istifa hazırlığında olduğu bildirildi. Grup Başkanı Gürkan ise partiden aynlmayacak. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, parti- nin ağır toplannın "söz düeilosu" ve örgüt temsilcilerinin karşılıklı suçlamalanyla ge- çen küçük kurultaydan, örgütün "olağa- niistü kurultay yapdmaması ve koalisyona devam edilmesi" konulannda desteğini alarak çıkarken parti içi muhalifler de yol aynmına geldi. Bazı milletvekilleri, parti yöneticileri ile Güneydoğulu il başkanlan- nın partiden kopmalan ve bağımsız ola- rak solda birliğe yöneük arayışlara girme- leri bekleniyor. SHP lideri Karayalçın, dün muhaliflerin eleştirilerini yanıtlarken "Hiçbir zaman hizip lideri olmadım. Tersi- ne muhaliflerimie daha yakın diyalog içinde oldum. Hiçbir zaman da kay ıtsız şartsız hü- kümette kalmaktan yana olmadım. Tersine hep koşuUanmı söyledim. İnsaf edin" dedi. Grup Başkanı Aydın Girven Gürkan. eleştiriler üzerine, "Artık susuyonım, hiç- bir özei bekJentim yok. hiçbir göreve talip değilim, buyunın eriyen partiyi siz büyü- tün" derken, Grup Başkanvekili Ercan Karakaş, hükümetten çekilmeyi ve seçimli olağanüstü kurultay yapılmasını önerdi. Karayalçın'ın yanıtı ise "Her ne pahasma NOTLAR Küçülen partide enen olursa olsun hükümette kalaum yanhsı de- ğilim. Vuruşarak aynlalım, ama aynlırken uğruna mücadele ertiğimiz kitlelerin de des- teğini almalıyız'" oldu. Dışişleri eskı Baka- ru Hikmet Çetûı de Karayalçın'ın, kabine değışikhğı sırasında yaşanan tartışmalarla ilgiü olarak "yalan söylediğini" savundu. Karayalçın, iki gün süren küçük kurul- taydan örgütün desteğini alarak çıktı. Yapılan konuşmalarda SHP liderine bü- yük ölçüde destek verilirken, bazı parti yöneticileri ile belediye başkanlan da sert eleştiriler yönelttiler. Karayalçın. dün sa- bah, kurultaym ilk gününde yapılan eleşti- rileri tek tek yanıtladı, ardmdan da kendi- sine yönelik suçlamalara anında karşılık verdi. Karayalçın, 1.5 saat süren konuş- masında, özellikle parti meclisi (PM) üye- siTevfik Çavdar ile Çankaya Belediye Baş- kanı Doğan Taşdelen ve Izmir İl Temsilcisi Osman Ozgüven'ın eleştirilerine yanıtlar verdi. Edinilen bilgiye göre, Karayalçın, Çavdar'ın parti liderlerinin hizip lideri gibi genel başkanlık yaptığı ve partinin çıkar odağı haline geldiğine ilişkin eleştirilerine, "Hiçbir zaman hizip lideri olmadım. Tersi- ne, muhaliflerimie daha yakın diyalog için- de bulundum. Bunun için ekştiriJdim. Anla- yamıyorum. BÖyle olsa bile çıkar hizbi ne demek, bunu açıklamalısınız" karşılığını verdi. Karayalçın, Izmir İl Temsilcisi Osman Özgüven'in "Anti-emperyalist anlayışa sa- hip olması gereken bir parti olarak, çoctık- lannın geleceğini ABD'de arayan bir Baş- bakanı aklama operasyonunda rol alarak neredeyse teslim bayrağını çektik. DYP ile farkımız kalmadı. Ne olursa olsun hükü- mette kalaum anlayışıyla sürekü ödün ver- dik" eleştirilerini de yanıtadı. SHP lideri, "İnsaf edin. Ben hiçbir zaman Ne pahası- na olursa olsun hükümette kalalım' dedim mi? Tersine. her fırsarta hükümette kalma koşullarunızı saydım" dedi. 'Karayalçın yalan söylüyor' Karayalçın'ın önceki günkü eleştirileri yanıtlamasmın ardından kurultay, sözdü- ellosuna ve karşılıklı suçlamalara sahne oldu. Kurultayı izlemek isteyen bir grup partilinın. "Halkın obnadığı yerde, lüks otellerde kurultay yapdmaz, sabuntş il baş- kanlan" diye bağırarak gerçekleştırdiği güçlı lider TÜREY KÖSE ANKARA - "Yaprnı mütean- hirJeri, yıkım müteahhitterini yen- di." "Proje mühendisleri ile yapım müteahhitleri. beyin fırtınası se- ansları ile yıkım müteahhiaerini etkisizJeşfJrdiler." "Karayalçın, küçülen partinin güçlenen genel başkanı oldu." "Karayalçın, Pirus zaferi ka- zandı." SHP'nin 'yenik' muhaliıkn. dün Büyük Ankara Oteli lobisin- de bu değerlendirmeleri yapıyor- lardı. 7. Küçük Kurultay bir dizı soru işareti ve kavgayla sona ererken, muhalifler de birlik sağ- layamadı. Görünüşte yönetim- den herkes şikayetciydi, partinin gidişatından kimse memnun gö- rünmüyordu. Ancak ne yapacak- lan sorusunun yanıtını bulamı- yor ve güçlü bir seçenek yarata- madıklan için çaresizliklerini giz- leyemiyorlardı. Muhaiifler örgü- tün kurultaydaki tavnnı, "Kara- kokla doğru söyler, mahkemede şaşar" deyişiyle açıkhyorlardı. Orgüt, kendilerini düş kınklığına uğratmıştı... SHP lideri Murat Karayalçın, uzun süredir partilerine eleştiri getiren ve koalisyondan ayn- lmayı savunanlan 'yıkım müteah- bjtieri' olarak adlandınyor. Mu- halifler, iki günlük kurultay so- nunda 'yapım müteahhiti' olan örgüt yöneticilerinin 'koalisyon- da kalakm' diyerek, 'yıkım miite- hahitkri'ru altettiği değerlendir- mesini yaptılar. Muhalifler, 'Grup Başkanı' sıfatı 1 eylülde sona erecek olan Aydın Güven Gürkan m 'küsu'p'. çalışmalanna 'ara verdiğini' açıklamasından da rahatsızdılar... 'Artistlik yapmayuı' Umduklannı bulamayan mu- haüfleri, kuüste de rahat bırak- madılar. Bazı il başkanlan kendi- lerini sıkışürdı. Nitekim önceki akşam, Büyük Ankara Oteli önünde Grup Başkanvekili Er- KunJtayın yapıldığı Büyük Ankara Oteli'nin önünde toplanan 15-20 kişiu'k bir grup, kurultaym kapalı yapılmasını protesto etti. Protestocular, "Halkın olmadığı ycrdc parti olmaz, satılmtş il başkanlanyla kurultay yapılmaz. Sarümışlar, müteahhitler bu partide kalamaz" diye bağırdılar. ean Karakaş. Denizli İl Başkanı ce, gece il başkanlanna verdiği sohbet eden Genel Başkan Salih Basmacı ve Kocaeli tl Sek- reten Remzi Özkan ile atıştı. Ka- rakaş "Kurultayda belki de ko- nuşmaro" deyince, örgüt yönetici- leri sert tepki gösterdi: - Basının önünde artistlik yap- mayın. Partiye zarar veriyorsu- nuz. Konuşacaksanız, burada konuşun... Ercan Karakaş ise kendisini, "Genei Başkan'ı başansız bulu- yorsam, bunu neden söylemeye- yim. Başımızı kuma gömerek, bir yere varamayız. Sosyal demokrat partiler şefTaftır, çok seslidir" söz- îeriyle savundu... Karayalçın, önceki gün kurul- taym kendisine desteğini görün- kokteyli bir yana iterek hemen Merkez Yürütme Kurulu'nu (MYK) topladı. Kurultayın hü- kümette kalmaya onayını ve ola- ğanüstü kurultaya karşı çıkışını oylatmayı gündeme getirdi. Ancak. Karayalçın'a tüzük ge- reği bunun olanaklı olmadığı anı- msatılınca, bu iki konunun sonuç bildirisinde yer alması benimsen- di. SHP lideri, dün sabah 1.5 saat süreyle kendisiyle yapılan eleştiri- leri tek tek yanıtladı. Karayalçın konuşurken bazı muhalifler salo- nu terk edip. dışanda kahve ic- meyi yeğlediler. Lobide Batman Milletvekili Adnan Ekmen ile Yardımcısı Cevdet Sehi güçlü gö- rünüyordu. Selvi. 'Biz ne mücadelelerden geklik. Ydmayız. Sabretmeyi bili- riz. Partiyi kurarken birlikte oldu- ğumuz, sonra mahçup olduğumuz sendikacı arkadaşlanmızla birlik- te orunır, geüşmeieri değeriendiri- riz" dedi. Selvi yeni bir partinin 'ölü do- ğacağı' görüşünde, ancak istifa ederek solda birlik için sendika- cılarla birlikte arayışlannı yoğun- laştırması bekleniyor. SHP, bir kurultayı daha geride bıraktı. Ancak parti içi hesaplaş- ma bitmedi. Tersine. yeni baş- lamış görünüyor... protesto gösterisi de Devlet eski Bakanı Mehmet Kahraman'ın ginşinııyle geçişti- rildi. Edinilen bilgiye göre, Karayalçın ileÇe- tin, Gürkan ve Karakaş arasındaki söz düellosu ve suçlamalar şöyle gelişti: Hikmet Çetin Kabine değişikliği sıra- sında yaşanan bunalımın ve krizin sorum- lusu ben değilim, genel başkandır. Ben İsmet Paşa döneminde de partiliydim. Bu- güne lfadar partime zarar vermedim. Beni suçlayanlara söylüyorum. Benim başıma gelenler bir gün sizin de başınıza gelebilir. Benden kimse istifamı istemedi. Bunarağ- men genel başkan çıkıp o tarihte Tahran'- da bulunan Cumhurbaşkanıyla görüştü- ğümü ve 'İstifa etme diren' talimatı aldığı- mı söylüyor. Bu yalandır. Genel başkan haber kaynaklannı değiştirmeiidir. Murat Karayalçın: Kabine değişikliği sırasında kimseyle tek tek görüşmedim. Toplu değişiklik yapılacağmı biliyordu- nuz. Sayın Çetin de kabine içi kaydırmayı kabul etmeyeceğini söyledi. Siyasi ve yö- netsel hata yapmadım. Kişisel hata yap- tıysam özür dilerim. Aydın Güven Gürkan: Haksız yere eleş- tiriliyorum. Ben hiçbir göreve ta- lip değilim. Kurultay taktiği gere- ği konuşarak birbirimizi yarala- mayalım. Ülkemizın ve partimi- zin çok ciddi sorunlan var, ben bunlan tartışalım ve birlikte çö- züm yollan üretelim diyorum. Yoksa olağan kurultayın hesap- laşmasını sürdürüyor değilim. yönetimi karalama gibi bir da- vam yok. Partimizde ve sosyal de- mokrat kanatta erime sürüyor. Partimiz son seçimde yüzde 7 oranında oy kaybetti. Bir erime var. özgürce taruşmazsak çözüm bulamayız. Buna rağmen sus- mamı istiyorsanız, koriuşmam- dan rahatsızlık duyuyorsanız, su- suyorum. Özel bir beklentim yok. partimi ve sosyal demokrat hare- keti düşünüyorum. Buyurun so- runlan siz çözün ve partiyi büyü- tün, o zaman ben arkanızda ola- cağım. Ben hiçbir zaman hizip olmadım. Hatta bunun için beni kurultayda destekleyen 400 dele- gearkadaşımla, kendilerini kırma pahasına diyalog kurmadım. Buna karşın size önerim, sosyal demokrasiyi yeniden inşa hareke- tini başlatalım. Ercan Karakaş: Hükümette kalmanın biryaran yok. Demok- ratikleşme paketinin yasalaşma- yacağı ortada. Siz nasıl. liberal, sağcı, senmayeden yana. Türki- ye'yi tanımayan ve taşıyamayan, bu ülkede yaşamamış gibi davra- nan bir Başbakana güvenebili- yorsunuz? Tartışmaktan ve üret- mekten korkmayın. Seçim yanşıru da içerecek bir olağanüs- tü kurultaydan kaçınmayın. Küçük kurultayın ardmdan partiden kopmalar bekfeniyor. Kurultaya kaülmayıp, tatile git- meyi yeğleyen İstanbul Milletve- kili Nami Çağan'ın. TBMM 'nin açılmasından sonra istifa etmesi bekleniyor. Batman Milletvekili Adnan Ekmen ile Genel Başkan Yardıması Cevdet Sehi ve PM üyesi Tevfık Çavdar'ın da parti- den kopacaklar arasında adlan anılıyor. Selvi'nin baa sendikacılarla bir- likte yeni arayışlar içinde olduğu ve partiden koparak bu girişimle- rini yoğunlaştıracağı belirtiliyor. Ekmen ile birlikte durum değer- lendirmesi yapan Doğu veGüney- doğu'daki bazı il başkanlannın partiden kopmalan ve Cem Boy- ner'in Yeni EVemokrasi Hareketi'- ne yönelmeleri beklenirken, Ek- men'ın bağımsız kalmayı yeğle- yeceği belirtiliyor. Gürkan ise gelişmeleri değerlen- dirirken "kurucu genel başkan ola- rak, istifayı düşünmediğini'" söyle- di. Gürkan, partı ıçı muhalefeti to- parlamak için sürdürdüğü çah- şmalanna da ara vereceğini söyler- ken Karakaş'ın ise yeni lider adayı olarak örgüte dönük çahşmalannı yoğunlaştırması bekleniyor. 'Hakkımızdaki kararverildi bile" Cezaevindeki eski DEP milletvekilleri, Çiller'in yargıyı baskı altında tuttuğunu, kendileriyle ilgiü bütün kararlarm gizli güç odaklannca verildiğini öne sürdüler ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - An- kara Merkez Kapalı Cezaevi'nde bulu- nan Şırnak Bağırnsız Milletvekili Mah- mut Alınak ile eski DEP milletvekilleri, Başbakan Tansu Çiller'in yargıyı baskı altına aldığını iddia ettiler. Eski millet- vekilleri, "Yapüklan bukuksuzluklar yetmezmiş gibi bizlerin adil yargılanma hakkımızı dahi ayaklar altuıa almaktan çekinmeroektedirler" görüşünü savun- dular. Çiller'e suçlama Avukatlan araahğıyla dün yazılı ba- suı açıklaması yapan eski DEP milletve- killeri Orhan Doğan. Hatip Dicle, Ah- met Türk, Leyla Zana, Sırrı Sakık, Se- dat Yurtdaş, Seüm Sadak ve Şırnak Bağımsız Milletvekili Mahmut Alınak. Çiller'in yargıyı baskj altına aldığını öne sürdüler. Çiller'in, kendileri ile ilgili "Yargıdan rica ettim bu işi bir an önce biririn" sözle- rini anımsatan eski DEP milletvekilleri, görüşlerini şöyle dile getirdiler: "Başbakan'ın bu sözleri, aynı zaman- da hakkımızda veribniş olan yargısız in- faz >e mahkumiyet kararuun da açık ilanıdır. Savunma haklarımızı tamamen ayaklar altına alan 5 aylık bir sonışrur- ma döneminden sonra yargı süreci başla- dı. Ancak daha iddialara ilişkin savun- malarnnız tamamlanmamışken DGM BaşsavcBi Nusret Demiral, kendisi ile görüşen Ankara'daki bir büyükelçilik görevlisine, 'Avukatlar, 2-3 ay sonra esas hakkındaki savunmayı yapacaklar, o zaman daha geniş zaman tamyaca- ğım' yanıtını vermiştir. Demiral'ın bu sözleri sorunun daha önceki safhalarında olduğu gibi yargı saflıasında da birtakım güç odaklannın karar vermiş olduğunun a ç i bir göstergesidir." Yargılamanın "şekli" olduğunu sa- \ıınan DEP'liler, "Çünkü, yargılamanın hangi aşamada, esas hakkında mütaala safhasma gelip gebneyeceği konusunda karar mercii savcılar değil, mahkeme be- yetidir. Ancak DGM Başsavcısı Demi- ral'ın bunu çok önceden komik bir süre tayin etmek suretiy le yaptığı görülüyor" dediler. İstiklal Mahkemeleri Demiral'ın esas hakkında mütaala için "Osmanlıdan Cumhuriyete" adlı ki- tap ile "Kürt isyanları ve İstiklal Mahke- meleri" hakkında yaah önemli eserleri incelemeye başladığı yönünde gazete- lerde çıkan haberleri anımsatan eski DEP milletvekilleri, şunlan söylediler: "Bilindiği üzere, yüzlerce insaıun asıl- ması kararını vererek temyiz edihneksi- zin anında uygulamasını sağlayan İstik- lal Mahkemeleri'ndeki yargıiama sadece şekli bir yargılamaydı. Tamemen siyasal bir karaktere sahipti ve güdümlüydü. De- miral, gazetelerde çıkan sözJeriyle bu mantığı hayata geçireceğini, gizli güç odaklannca bu yönde karar alındığını iti- raf eüniş bulunuyor. Böylece DGM'yi İstiklal Mahkemesi olarak tanımlıyor. İstiklal Mahkemesi göreviyle yükümlü ol- duğunu belirtiyor. Bizler bir kez daha be- lirtelim ki suçlu olduğumuza inanmıyoruz. Asıl yargılanmalan gerekenlerin de insan kam üzerinde politika yapanlar olduk- larmı biliyoruz. Adil yargıiama hakkma sahip oMuğumuzu dusünemiyomz. Hakkımızın kamuoyunun gözleri önünde, böylesine pervasızca ciğnenmesine seyirci kalmmaması gerekriğine inanıyoruz." Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan. TBMM Başkanı Hüsemettin Cindoruk ve bütün ilgılilen dava konu- sunda yapılan "İstiklal Mahkemesi" tanımlaması hakkında açıklama yap- maya çağıran DEP'liler. insanın ve de- mokratım diyen herkesi de duyarlı ol- maya çağırdılar. POLİTİKA GÜISLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Dilovası'nda Ölûm... Dilovası Gebze'ye bağlı, Istanbul'un hemen yanıba- şında. Dilovası'nda üç bin kişi sağlık ocağının kapısın- da... Kadınlar, erkekler, çcx;uklar ishalden ölüyor... Doktorlar şöyle diyor: "Akut bağırsak enfeksiyonu..." Ardından da ekliyorlar: "Kolera da olabilir..." Dilovası bir belde. 27 Martseçimlerinde Refah Partisi kazandı... Konutların tümü kaçak. Suyu, kanalizasyonu yok. Su tankerlerle geliyor. Refah Partili belediye başkanı "abdestbozar"diye tç- me suyunu klorlamıyor. Dilovası'nda insanlar ölüyor. Ankara'da da durum ay- nı. ishal olaylarına Erzurum, Samsun ve Gaziantep'te de rastlandı. Ne diyor Sağlık Bakanı Kazım Olnç: "Kolera değil, akut bağırsak enfeksiyonu..." Olabilir... Demek ki bir salgın bağırsak hastalığı var... Çağ atlayan Türkiye'de yükselen değerler, 3 milyon insanıncebine "kredikartmı"yerleştinnce, Boğazman- zaralı yalı sofralarının şaklabanları 7-8 yıl önce debele- niyorlardı: "Türkiye'nin Avrupa'yla boy ölçüşmesini hazmede- meyen dinozorlar..." O yıllar göç bütün hızıyla sürüyordu. Bitlis, Mardin, Van ve Hakkari'den göç, Dilovası'nı da kuşatmıştı, tıpkı Sultanbeyli'de olduğu gibi. Dilovası'nda hazine ve orman alanlan yağma edildi. Önce camiler, Kuran kursu binaları, ardından kaçak ya- pılaşma başladı. Son iki yıl içinde olayın rengi değişti. Refah Partisi Tür- kiye genelinde örgütlenirken büyük kentlerin varoşlan- na göz dikti. Yoksul insanları bu yörelere yöneltti. Dilovası'nda insanlar ölüyor. Dilovası'nda bebeler can çekişiyor. Yetkililer duyarsız, anne ve babalar umur- suz: "Allah verdi, Allah aldı..." Ankara'da, Dilovası'nda gerçekler gizleniyor... Türkiye 2000'li yıllara gidiyor... Boğaz manzaralı yalılarda "çağ atlayan Türkiye ma- salları" anlatılıyor. Suçluiaulunuyor: "Birinci cumhuriyet..." Ikinci cumhuriyetçi dönek sosyalistler, din tacirleri, Osmanlı entelektüelleri suçluyu bulmakta zorlanmıyor- lar. Haydi bakalım, hemen biraçıkoturumdüzenleyintele- vizyonda... Kadro nasıl olsa hazır... El ele kol kola yürüyün. Saldırın laik cumhuriyeti kuran Mustafa Kernal Atatürk ve arkadaşlarına Türk toplumunun yüzde kaçı her gün yıkanıyor, temiz- leniyor, dişini fırçalıyor, şeyini yıkıyor? Refahlı belediye başkanlan, ilk iş olarak "alafranga tuvaletleri" kapattığına göre Dilovası'nda yaşayan yurt- taşlarımız şey yaptıktan sonra taharetleniyorlar mıydı acaba? Kalıbımıbasarımkiböylebirşeyegereksinimduymu- yorlardı!.. Türkiye'de temizlenmemenin de suçu birinci cumhu- riyete çıkarılıyor, Türksat uydusuyla uzaydan getirflecek ikinci cumhuriyet kafalarıyla Dilovası'nın her türlü soru- nunun çözümleneceği sanılıyordu. Dilovası'nda bebeler ölüyor. Bebeler kireçlenip gö- mülüyor. Siz hiç Dilovası'nı gördünüz mü? Ikitelli'ye bir saat uzaklıkta... Bir zahmet otomobilinize atlayıp gidin... önce yağmayı, talanı görün... Insanlarla konuşun... Ortaçağın karanlığını onlarla birlikte yaşayın... Cumhuriyet, günlerdir son yılların en büyük habercili- ğini yapıyor. Ülkenin sorunlarını belgeleriyle ortaya ko- yuyor. Cumhuriyet, kolera olayını tam beş gündür veri- yor. Bakıyoruz "Madem öyle, işte böyle" diyenler, 1994 Türkiyesi'nde yaşanan bir gerçeği görmezlikten geli- yorlar. Bu ülkeyi yönetenler, önce Gebze'nin Dilovası kasa- basına gitmeli. Orada yaşanan gerçekleri görmeli. Dilovası'nı kimler yağmaladı? Orada insanları kimler ölüme gönderdi? Dilovası'nda su yok, kanalizasyon yok... Ne var? Kaçak yapılaşma var, Güneydoğu'dan göç var... Çok sayıda Kuran kursu, kara çarşaflı kadınlar, takke- li, entarili ve sakallı erkekler var... Anneler, babalar hiç umursamıyor ölen bebekleri için. Ne diyorlar: "Allah verdi, Allah aldı..." Suçlu kim? Birinci cumhuriyeti kuranlar... Temmuz, iıısaıılıaklaıı ilılaHeriııderekor ay • İHD'nin temmuz raporundan: 109 aydın cezaevinde, 16 faili meçhul, düşünceye 44 yıl hapis, 4 milyar 283 milyon lira para cezası. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İnsan haklan ihlallen temmuz ayında, son yıllann rekor düzeyine ulaştı. İnsan Haklan Derneği'nin (İHD) her ay açıkladığı rapo- ra göre, cezaevinde bulunan aydınlann sayısı 109"a ulaşı- rken. bir ay içinde düşünceye 44 yıl hapis. 4 milyar 283 mil- yon lira ağır para cezası veril- di. Temmuz ayında 552 kişi iş- ten çıkanlırken, 16 kişi faili meçhul cinayete kurban gitti, gözaltına alınan 1315 kişiden 53'ü tutuklandı. İHD Genel Başkanı Akın Birdal, "Koalis- yon hükümetinden, insan hak- lan bilançosunu azaltmasım beklemiyoruz. Yeter ki dosyayı kabartmasmlar" dedi. İHD Genel Merkezi'nce her ay insan haklan ihlalleri konu- sunda derlenen raporda, tem- muz ayı içinde 36 kişinin gö- zaltında işkence görerek veya yargısız infazla öldürüldüğü savmda bulunuldu. Derneğe başvuran 46 kişinin işkence gördüğü, belgelerle saptanır- ken gözaltına alınan 49 kişi- den haber alınamadı. Rapora göre, bir ay içinde gözaltına alınan 1315 kişiden, yalruzca 53'ü tutuklandı. Düşünceleri- ni açıklamalan nedeniyle ce- zaevine konan aydınlann sayısı 109'a ulaşırken temmuz ayında da; düşünceye 39.5 yıl hapis, 200 milyon lira para ce- zası istendi. Düşüncelerin suç sayılması nedeniyle daha önce açılan davalar, 44 yıl hapis ve4 milyar 283 milyon liralık mah- kumiyetlesonuçlandı. Rapora göre. 31 basın emekçisi gö- zaltına alındı, 552 kişi işten çıkanldı, 97 köy veya mezra yakılarak boşaltıldı, sivillere yönelik eylemlerde 29 kişi öldü, çatışmalar sırasında da 524 kişi öldürüldü. Birdal. Hürriyet gazetesi ya- zan Emin Çölaşanı, "periyo- dik" olarak İHD'ye asılsız it- hamlarla saldırmakla suçlaya- rak, "Yanlış yazüara göndentt- ğimiz düzeltmeleri bile yayı- mlamay an ve okuriaruun özğür ve doğru haber alma haklamu gözardı eden Çölaşan'a dava açacağız" dedi. İHD üyelerin- den şu ana kadar 10 kişinin öl- dürüldüğünü anımsatan Bir- dal, "Yazılanyla İHD'yi hedef göstenfa'ği için öMuröJecek on birinci kişiden Çölaşan'ı so- rumJu hıtacağız" dedi.