23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 AĞUSTOS1994 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI AzizNesin'e Moskova'dan selam Aziz Nesin asılmahdır! Hem de derhal! Yoksa geç kalınabilir. Ge- cikme, Türkiye Cumhuriyeti devle- tine pahalıya patlayabilir. Çünkü Nesin'in eceliyle ölmesi tehlikesi vardır. Yaşayan insanlan ne kadar sevdiği oldukça tartışmalı olan halkımızın, rahmetli merlebesıne yükselenlere duyduğu hayranlık gi- derek güçlendiğinden, devlet elini çabuk tutmalı, bir an önce Nesin'in iplığıni pazara çıkarmalidır. Ona, devletçe cezalandınlmadan yaşamı terk etme gibi kurnaz bir hamle yapma firsatı verilmemeüdir. Ben Sovyetler Birliği ve Rusya deneyimiyle yakından tanışmış biri olarak. devletimizın yetkililerini uyarmayı yurttaşlık borcu sayıyo- rum. Aman dikkat etsınler! Yoİcsa iş, Aleksandr Soljenitsin'ın burada yaratüğı sorunlan bile aşacak bo- yutlara varabilir. Adamı sürersin olmaz; içeri so- karsın durmaz; dışan atarsın sus- MOSKOVA maz... (OysaSta- lin zamanında öyle miydi? Bastın mıydı kurşunu. sorun çözülüverirdi. Sonradan bu an- lamsız kibar- lıklan uydurdu- lar da, başlanna bir sürü dert açıldı. Bu yumuşak ce- zalar, iktidar olmaktan doğan gücü kavrayamamış kompleksli kafalar- dan çıkü hep!) 20 ytl sonra gelır ve yaşına başma bakmadan devletle dalaşır. (Zaten böyleleri, ömürlen- nin sonunda sakin günler geçirmek yerine. türlii hırçınhklar sergileme- yi hüner sayarlar.) Resmı mühürlü ölüm infazlan, bu tür şımankhklann kesin ilacıdır. Çekersin tetiği (ya da çekersin ipe), her şey sütliman oluverir. Çekmez- sen, o sana çekü'rir. Başına bela alırsın; kendi elinle efsane va- HAKAN AKSAY ratırsın. Neden And- re_v Saharov'un ünü. Sergey Ki- rov'unkıni, Na/ım Hik- met'in ünü de Sabahattin Ali'- ninkinı kat kat — — - ^ — — geçti? Ecelleriy- le ölecek kadar yaşadıklanndan ta- bii!.. Soljenitsin ve Nesin gibi ihtiyar- lar şakaya gelmez. Bir bakmışsın iktidara sıçrayıvermişler. Havel bıle iktidar oldu. Bu yaşlı kurtlann ka- falannın içindeki kurnazlıklann yanında, Havel'inkiler çocuk oyuncağı kahr. Üstelik biraz da onlann istekleri- ne kuJak vermeliyiz. Hem Soljenit- sin hem de Nesin. "Zaten yaşadım yaşayacağımı; varsın ölümüm de bu kavganın atesi içinde beni onur- landırsın" demektedırler. Bu son ödül, ünlü yazarlardan esirgenme- melidır! • * • P.S.: Yazımj tamamladığım sıra- da eve gelen temızlikçi Lida Teyze'- >le söyleştik. Yine neler yazdığımı sordu. Anlatmaya başladığımda heyecanla sözümü kesti: - A 7İ7 Nesin asılacak mı? Hani şu "Gol Kralı"nın yazan? Bu ne rezil- lik! Siz, ne edebiyat düşmanı millet- siniz! Dün birini hapislerde çürüt- tünüz; şimdı tenezzül edip mezannı bile almıyorsunuz. Bugün de ötekının gırtlağına çö- küyorsunuz. Biz burada yalnızca o ücisını biliriz. OnJara saldıranlan, onlar zamanında koltuklarda otu- ranlan kimse anımsamayacak yann. Ama onlann kitaplan kala- cak!.. Lida Teyze benden, ıdamı iste- nen Aziz Nesin'e selam ve dayanı- şma dileklerinı iletmemı istedi. Nikolay'ın bir haftalık saltanatı Nikolay'ın oğlu oldu. Rus baba ve Azen anneden olma, nurtopu gibi bir 'çağa'. Nikolay çocuğun adını o doğmadan koymuştu zaten; Haydar. Peki neden Haydar? Orası uzun hi- kaye... Bizim Nikolay, Türkmenis- tan'ın iki ulusal gazetesinden birinde, Türkmenskaya Iskra'- da, 1>aşeditör' Balkan Bey'in odacısı.. Onu tanıyan herkes se- ver. Fınl fınl dönen bir çift mavi gözü ve 'dana yalanuş' tabir edi- Ien san saçlanyla tipik bir Rus- tur Nikolay. Konuşurken elle- riyle havayı döver. Bazen bir- çok şeyi bir anda anlatmak is- terken tıkanır, kekeler, deyim yerindeyse 'nıhunu testim ede- cek gibi' olur. Nikolay, oğlu doğar doğ- maz, Azerbaycan Cumhurbaş- kanı Haydar Aliyev'e bir mek- tup yazar. Denn saygısını, hür- metini arz eder. Kansının Azen olduğundan dem vurur. Ve so- nunda da 'sadcde gelir1 : "Benim bir oğlum oldu. Adını da, size olan sa> gımın, sevgimin, hürme- timin ifadesi olarak 'Haydar' koydum. Kulunuz sağlığınıza duacıdır. İmza: Türkmenskaya Iskra gazetesi muhabirierinden Nikolay Gerasimof." Mektup Aliyev'e ulaşır. Çok hoşuna gider. Derhal basın da- ruşmanını çağınr. Nikolay, eşi ve çocuğunun, özel konuğu olarak Bakü'ye davet edilmele- rini ister. Azeri yetkililer, Türkmens- kaya Iskra yetkililerini de tele- fonla arayarak teşekkürlerini sunarlar. Nikolay Bakü'de krallar gibi karşılanır. Aliyev'in konuğu olarak bir güzel ağırla- nır. Sonunda 'prerident'in hu- zuruna çıkar. Aliyev, Nikolay'ı bu jestinden ötürii tebrik eder. Televizyon kameralan. gazete- ciler, bu 'bûyük buluşma'nın tanığıdır. Flaşlar patlar. etrafa tebessümler saçılır. Ve her ne kadar Aliyev'e yazdığı mektup- ta kendisini inuhabir' diye tak- dim etse de gazetede 'odacı' ola- ASKABAT rak çalışan ftizim Nikolay, öm- ründe bir arada göremeyeceği birparayı. Alıyev'den 'çocuğun yûz görümlüğü' niyetine ahr. Türkmenskaya Iskra'da ayhğı bilemedinız 10 dolar karşılığı Türkmen Manatı olan Niko- lay'a, Aliyev tam tamına 1500 dolar hediye eder! Bununla kal- maz. bir de klima verir. Nikolay'ın Bakü günleri 'Binbirgece Masalları'na nispet yaparcasına görkemli gecer. Ha unuunadan, Nikolay, Aliyev ile Türkmenistan Cumhurbaşkaru Sapannurat Niyazov arasında da 'elçilik' görevi yapar, hiç he- sapta yokken! Aliyev, Hazar Denizi'nin dibinden çikanlan kumdan yapılan çok değerli bir cam vazoyu da, Niyazov'a gö- tûrmek üzere Nikolay'a verir. Nikolay'ın hikayesi böyle. Azeri ve Türkmen televizyonla- n günleroe Nikolay-Aliyev gö- rüşmesini yayımladılar. Niko- lay'ın jesti, iki ülke arasında za- ten problemsiz olan ilişkileri 'bahar havası'na dönüştürdü. Aliyev, Türkmenıskaya Iskra gazetesine uzun bir özel demeç vererek iki ülke ilişkilerini öv- dü. Tabii bu röportajı bizim Ni- kolay yapamadı, kartvizitinde iıarbiden' gazeteci yazan biri Aliyev'le konuştu. Ama olsun, bu çorbanın yağı da tuzu da Ni- kolay'dandı. Nikolay Gerasimov. birkaç hafta süren debdebeli hayattan sonra yeniden 'nonnale' döndü. Türkmenskaya Iskra'daki gö- revinin başında. Şu sıralar Ni- kolay'ı görürsem, Demirerin eşinin admı söylemeyi düşünü- yorum. Hani ne olur ne olmaz. Ikinci çocuk kız olursa, "Adını ne koyaynn" diye düşünmesin, bizim Nikolay... Eski-yenisi bir arada pazarlarda Pazar günlerinin pazarlan içinde çok turistik olanlan var. Her turistin bir kez görmesi ge- reken türden. Turist avcısı bunlar. Antika, antıkamsı, an- tikamtrak ıvır zıvıra para bas- maya hazır olanlan avlamaya. Ama esas, halkın ilgılendiğı pazarlar farklı. Beş gün çalışıp bir gün dinlenip pazar sabahı yüzlerce sayfa gazeteye hiç göz atmadan sabahın köründe yo- la düşenler için bunlar. Pazar sabahj en erken açı- lanlan, kentin eski doğu kesi- minde. Önce Yahudilerin. son- ra onlardan boşalan yerlere Bangladeşlilerin yerleştiği semtlerde. Brick Lane Pazan, sabah şafakla açılır, öğleyin sa- at 1 oldu mu artık kapanıyor- dur. Eski kitaplar, dökük kol- tuk-kanape, antika niyetine solmuş-sararmış-pörsümüş çanak çömlek kadar her eve la- zım türden her şey. Eskısi yenı- sı bir arada. Ve elbette baharat ıçın bir numaralı adres. Çünkü Doğu'nun türlü renk ve koku- su burada. Aynı saatlerde aynı yörede, ama uzakta, Columbia Road Pazan'nda ise çiçek, süs bitki- leri, sebze ve her türlü bahçı- vanlık için her şey. Bahçeciliğe delı divanedir İngilizler. Kü- rek, ünruk, bel, kova, gübre, fide, soğan, yumru. alet alma- ya buraya gelirler. Columbia Road'a, ancak pazar sabahın köründe gidilir. LONPRA EDtP EMİL ÖYMEN Kraliçe Viktorya'run geçen yûzyıl tam bu sıralarda hay- debre döneminden kalma el değmemiş bir sokak. Pazar sa- bahlan güzel kokularyükselen hem de... Sadece çiçek ve top- rak kokusu da değil. Tıkız Ya- hudi şimidi, sıcak kakao-ciko- lata, İngiliz böreklerinin, zen- cefılli bisküvinin pişerkenki kokusu... Yıneoralarda birde Petucoat Lane var. Sabah saat 9-öğlen 2. Ucuz da sayılmaz. Sanki mağazadan alışveriş edi- yormuş gibi. Ama önemli olan, havası. Kılık kıyafet ve deri işleri için. Süveyş Kanah'- ndan Batı'ya, en oryantal pa- zar. Fransız malı robot-şeften, Ta>"van malı kompütere, Hint batiginden Pakistan kiümine kadar... Halkı da satılanlarka- dar renkli: Cellabıyeli Araplar- dan, saçlan kulaklannın kena- nndan düğüm düğüm orto- doks Yahudılere, göbekieri açıkta 5 metrelik sarilenne sa- nnmış Hintli kadınlara, sank- lannı çıkarmayan heybetli. sa- kallı bıyıklı Sıhlere. Ve kelepır arayan sığınmacı Kürtlere... Festivalde sosis savaşı Schwarzenegger'den 'Yanlışlıklar Komedyası' \ ücut geliştirme şampi- \ onluğundan sinemaya rransfer olan ve 'Conan', 'Terminator' gibi filmlerdeki 'kas yığını' rollerinde sinemaya Lsınan Arnold Schw arzenegger, şimdilerde oyunculuk yeteneğini kanıtlama çabasında. 'tkizler' filminde Danny De Vito ile birlikte ilk komedi denemesini gerçekleştiren Schwarzenegger. yeni fîlmi 'Truc Lies' (Gerçck Yalanlar) ile komedyenlik yolunda emin adımlarla ilerliyor. Başrolünde Schwar- zenegger ile birlikte Jamie Lee Curtis'in de yer aldığı filmin Avrupa prömiyeri geçen hafta Londra'da yapüdı. Filmin \apımcı- ları, ABD'de 100 milyon dolar gişe hasüatı yapan v True Lies'ın Avrupa'da da büyük ilgi toplamasını bekliyorlar. (REÜTER) Yaz sporlan, ba>ıltıa sıcak- lar, yaklaşan secimler yüzün- den secmeni plajda yakalayan politıkaalar... Hepsi bir yana. Su Festıvah bir başka yana Ama bir de festıvalin dışındakı fesüval var ki, o bambaşka bir olay. Su Festivali, bu yıl 4. kez ya- pılıyor; bu demektır kı aran- jörler, belırlı bir deneyime sa- hıp. Bu deneyimin ilk ürünü, baa göstenleri izlemeyi ücretli hale getırmek oldu. Tamam ve kabul. Bunu, 50 polisin "sosis savaştyla" görevlendırilmesi izledi! Festivalin resmen bu- lunduğu, korkuluklarla çitlerle çevrili bölge ve bölgeciklerin dışında özellikle geçen yıl çok sayıda "bağımsız girişimci" so- sis, köfte, meşrubat satmıştı. Bunlann büyük çoğunluğu- nun göçrnenler ya da "göçmen görünüşlüler" olduklanru ekle- meje gerek var mı. bilmıyo- rum. Festivalle birlikte. sosis ko- valama başladı. "Bağımsız gi- rişimciler" yılda bir kez 10 gün süren şey için kaydolup bütün yıl vergi ödenmeyeceğini savu- nuyor. Polis ise -böyle durum- larda bizdeki zabıtanın görevı- ni yapıyorlar- izinli. sağlık ko- şullanna uygun ve vergısini ödeyerek satış yapan diğer mutfak, tezgah sahiplerinin hakkını koruduğunu söylü- yor. Ayru şeyi, kent merkezınin trafiğe kapalı en önemli cadde- sindeki çoğu Latin Amenkalı ışportacılara karşı da yapıyor- lar. Her ne kadar Latinler sosis değil, kemer. çanta. saat, kaset satıyorlarsa da özellikle işin STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN vergı yanı polısı harekete gecır- meye yetıvor. Festıvalin dışındaki bir baş- ka festival de özellikle havai fi- şek göstenlennden sonra hal- kın evlenne dönmesınde yaşi- nıyor. Metro ve banlıyö trenle- rine varmak dertken. araçlara bınebilmek bambaşka dert. İs- veçlilergibi tanımadığı herkes- le rahat 1 metre mesafeli olma- yı ilke edinmış insanlar, Tokyo metrosundaki gibi sardalya is- tifıyle vagonlara sığışı>orlar. Bu yetmezrruşçesine. sarmısağı bol yi>eceklen hapır hupur yutmuşlar. bol bırayı geğirege- ğıre bitirmişler ve diğer bazı aşın tüketım kurbanlan. yaz havasırun güzelliğini anında yok ediyorlar. Bunu. trenden sonra evine dek dayanamayan çoğunluğun. çımleri ve çiçeİde- n "program dışı" sulamalan iz- liyor. Ossun \assin. derler ya. işte öyle. Ertesı gün ışyerlerinde, yeni yetme gençlenn bıtmez tü- kenmez telefon konuşmalann- da geceki göstennin değerlen- dinlmesi yapılacaktır ve bir sonraki fışeklerin daha iyi ne- reden -hangi kıyıdan. iskele- den, damdan. kayalıktan- gö- rülebileceği tartışılacakur. Dört >ıldır Avrupa'ya acılındı ya. önemli olan o. Yılın 355 günü nasıl olsa "biz bizeyiz". Kuzey Afrika'nın salüpsizhalkı: Berberikr FRANSA Dış Haberler Servisi - Fas'ta yaşayan Berbenlerya da kendı deyımleriyle özgür adam anlamına gelen İmazighenler diğer birçok ulus ve azınLğın kaderini paylaşıyorlar. Tarihleri eski bir ırka dayanan Berberiler, günümüzde kültürel olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıyalar. Berberiler, Tamazight isminde ayn bir dile sahipler. Ve alfabeleri de Arapça'dan çok farklı ve daha eski. Eski Mısır yazılannı haürlaüyor. Tunus ve Cezayir'in tersine Fas'taki Berberiler, ülke nüfusunun büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor, ancak siyasi olarak hiçbir güçlen bulunmuyor. Eskiden siyasi erki elinde tutan Fas'ın yerlisi Berberiler, Mısır firavunlannın torunlan olmakla övünüyorlar. "Araplann kendi topraklannı istila etmesindeıT rahatsız Berberiler, artık bu durumun değişmesini istiyor. Berberi kültürü konusunda uzman ve aylık Tifinagh dergisınin editörü Kuzzin Aherdan "Fas, içinde yer yer Arap adacıklannın bulunduğu bir Berberi denizidir" tanımını vapıyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor- "Fas, siyasi olarak Araplann denetimindedir, ancak nüfus olarak ise yüzde 90'ı Berberidir." Fas'ta bugün 26 milyon insan yaşıyor. Çoğunlugu Berberi olmasına karşm krallığın resmi dili Arapça. Ülke, 1956 yılında Arap Birliğfne üye oldu. Aherdan gibi Berberilerin yönetime karşı ıhmh düşünceleri var. Aherdan, Reuter'e verdiği bir demeçte "Biz çoğunlukla siyasi insanlar değiliz ve siyasi Lsteklerimiz ise nemen hemen hiç yok gibi. Bizün tek istediğimiz Ttunazight'ın da resmi bir dil olarak kabul edilmesi ve okullarda, üniversitelerde okutulması" diyor. Etnologlar İmazighenlerin beyaz ırkına mensup olduklanm, ancak atalannın kirnler olduğunun bilinmediğini belirtiyor. Yüzyıllardır Kuzey Afhka'da yaşıyorlar. Fenikelıler, Yunanlar, Romalılar ve Araplar'dan daha eski bir tarihleri var. Birçok Berberi, İmazighen isminin Yunanlılardan ihraçedildiğıni, barbar ve ilkel insanlan arumsattığını düşünüyor. Cezayir, Tunus ve Fas'ta yaşayan Berberiler, Fas nüfusunun çoğunluğunu oluşıuruyorlar. Aherdan, Araplann ilk kez İslamiyeti yaymak amacıyla Kuzey Afrika'ya geldiklerini belirtiyor. Yerleştikleri ilk ülkeler arasında Cezayir, Tunus ve Libya bulunuyor. Bu ülkelerdeki durumu "çok farklı" diye nitelendiren Aherdan durumu şöyle özetliyor "Kabylia ve Ahres dağlannda olduğu gibi Cezayir, Tunus ve Libya da Berberi adacıklannın bulunduğu birer Arap denizidir.'' Amenkalı tarihçi Galbraith Dwyer, Arap istilacılann Fas'a gelmeden önceyavaşladıklannı yazıyor. Dwyer, Araplann evlilikler araalığıyla da Fas mozaiği içinde eridiğini, bu nedenle bugün artık bu ülkelerde saf bir Arap ırkından bahsedilmeyeceğını kaydedıyor. Sultan Mouley'in Müslüman Fas'ı kurduğu 8. yüzyıldan sonra bırkaç yüzyıl süresince Berbenler hanedanhk kuruyorlar. Tarihçi Dwyer ve Henri Terrasse, Berberilerin çok çabuk Arap kültürünü özümsediklerini ve birçoğunun da ismini Arapca olarak değiştirdiğini söylüyor. 1930 yılında Fransız mandası alündaki ülkede Berberilerin İslamı kurallar, yani şeriat yerine kendi kanunlannı uygulamalanna izin veriliyor. Azrou dağında kendi okullannı açıyorlar. Tamazight dilinin okutulması karşısında sinirlenen Arap miliyetçileri ise Fransızlan kendi ûlkelerinde böl-yönet politikası uygulamakla suçluyorlar. Bağımsızbğıru kazandığı 1956 yılında kurulan ilk hükümet döneminde Berberi koleji devlete bağlanıyor ve zamanla Tamazight dili müfredattan kaldınlıyor. Devlet radyosunda 12 saat süresince Tamazight dilinde yayın yapıhyor ve Berberilerin kendilerine ait üç dergisi bulunuyor. Birçok kişi Berberilere kültürel haklannın verildiğini ileri sürerken Berberiler ise bu duruma karşı çıkıyor. Fransızca, Almanca, Yahudice, Almanca. İngilizce ve İspanyolca'nın üniversitelerde okutulduğu Fas'ta Tamazight dili okutulmuyor. Aherdan "Neden" diye kendini tutamayarak isyan ediyor ve sözlerini şöyle noktahyor: "Her şeydenönce Tamazight de ulusal bir dil." 2radikalİslama dahayakalandı • Paris'te dün tutuklanan biri Fransız, diğer Cezayirli iki öğrencinin daha önce gözaltına alınan İslamcı militan Adülrahman Çenin ile bağlantılannm olduğu bildirildi. Berberilerin büyük çoğunlugu çöDerde yan göçebe bir yaşantı sûrüyorlar. Dış Haberler Senisi - Ceza- yir'de Fransız Büyükelçiliği'ne mensup 5 kişinin öldürülmesi- nin ardından Paris hükümetı- nin başlattığı radikal İslamcı avı sürüyor. Fransız polisi. dün Cezayir İslami Selamet Cephesi (FIS) üyesi olduklan gerekçesiyle iki kişiyı daha tutukladı. Paris'te dün tutuklanan biri Fransız, diğer Cezayirli iki öğ- rencinin daha önce gözaltına alınan İslamcı militan Adül- rahman Çenin ile bağlantı- lanrun olduğu bildirildi. Protesto gösterisi 30 kadar Cezayirli dün İngil- tere'nin başkenti Londra'daki Fransa Büyükelçiliği önünde toplanarak Paris yönetiminı protesto etti. 30 gösterici Fransa'yı, tu- tukladığı militanlan derhal serbest bırakmaya çağınrken FIS taraftan sloganlar atülar Çoğunluğunun kadın ve ço- cuklann oluşturdugu gösteri- ciler "Cezajir Fransa değildir", "FIS Cezavirlilerin tercihi- dir" diye bağırdılar. Londra polisinin geniş gü- venlik önlemi aldığı gösten olaysız sona erdi. Fransız polisinin Paris so- kaklanndaki kimlik kontrolle- n sürüyor. Paris ve çevresinde- kı yerleşim merkezlerinde Fransız polisinin şimdiye dek yaklaşık 20 bin kişiden kimlik istediği belırtiüyor. Polisin aynca 8 bın arabayı durdurduğu, 275 ile 300 arasında insanı da sorguya cektiği kaydedilıyor. Fransız polisinin, 3 ağustosta Cezayir'- de öldürülen 5 Fransızın ardı- ndan başlattığı kontroller sı- rasında bugüne dek tutuk- ladığı İslama militan sayısı 24'e ulaştı. Cezayir'de 1992 yılmda yapılan genel seçimlerde FIS'- ın seçimlen kazanacağının bel- li olmasının ardından askeri bir darbe yapılmıştı. Askeri yönetimin FlS'yi yaşadışı ılan etmesinin ardından İslami ha- reket, Cezayir'deki yönetime ve onun işbirhkçisi olarak kaul ettiği Batılı ülkelere karşı mü- cadelesini sürdüreceğini açı- klamıştı. Geçen eylül ayında dağıtılan FIS imzalı bildırilerde, ya- bancılann ülkeyi terk etmeleri istenmiş, aksi takdirde ise ha- yatlannın tehükede olacağı tehdidinde bulunulmuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle