Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 AĞUSTOS1994 PAZAR
10 PAZAR YAZILARI
AzizNesin'e Moskova'dan selam
Aziz Nesin asılmahdır! Hem de
derhal! Yoksa geç kalınabilir. Ge-
cikme, Türkiye Cumhuriyeti devle-
tine pahalıya patlayabilir. Çünkü
Nesin'in eceliyle ölmesi tehlikesi
vardır. Yaşayan insanlan ne kadar
sevdiği oldukça tartışmalı olan
halkımızın, rahmetli merlebesıne
yükselenlere duyduğu hayranlık gi-
derek güçlendiğinden, devlet elini
çabuk tutmalı, bir an önce Nesin'in
iplığıni pazara çıkarmalidır. Ona,
devletçe cezalandınlmadan yaşamı
terk etme gibi kurnaz bir hamle
yapma firsatı verilmemeüdir.
Ben Sovyetler Birliği ve Rusya
deneyimiyle yakından tanışmış biri
olarak. devletimizın yetkililerini
uyarmayı yurttaşlık borcu sayıyo-
rum. Aman dikkat etsınler! Yoİcsa
iş, Aleksandr Soljenitsin'ın burada
yaratüğı sorunlan bile aşacak bo-
yutlara varabilir.
Adamı sürersin olmaz; içeri so-
karsın durmaz; dışan atarsın sus-
MOSKOVA
maz... (OysaSta-
lin zamanında
öyle miydi?
Bastın mıydı
kurşunu. sorun
çözülüverirdi.
Sonradan bu an-
lamsız kibar-
lıklan uydurdu-
lar da, başlanna
bir sürü dert açıldı. Bu yumuşak ce-
zalar, iktidar olmaktan doğan gücü
kavrayamamış kompleksli kafalar-
dan çıkü hep!) 20 ytl sonra gelır ve
yaşına başma bakmadan devletle
dalaşır. (Zaten böyleleri, ömürlen-
nin sonunda sakin günler geçirmek
yerine. türlii hırçınhklar sergileme-
yi hüner sayarlar.)
Resmı mühürlü ölüm infazlan,
bu tür şımankhklann kesin ilacıdır.
Çekersin tetiği (ya da çekersin ipe),
her şey sütliman oluverir. Çekmez-
sen, o sana çekü'rir. Başına bela
alırsın; kendi elinle efsane va-
HAKAN
AKSAY
ratırsın.
Neden And-
re_v Saharov'un
ünü. Sergey Ki-
rov'unkıni,
Na/ım Hik-
met'in ünü de
Sabahattin Ali'-
ninkinı kat kat
— — - ^ — — geçti? Ecelleriy-
le ölecek kadar yaşadıklanndan ta-
bii!..
Soljenitsin ve Nesin gibi ihtiyar-
lar şakaya gelmez. Bir bakmışsın
iktidara sıçrayıvermişler. Havel bıle
iktidar oldu. Bu yaşlı kurtlann ka-
falannın içindeki kurnazlıklann
yanında, Havel'inkiler çocuk
oyuncağı kahr.
Üstelik biraz da onlann istekleri-
ne kuJak vermeliyiz. Hem Soljenit-
sin hem de Nesin. "Zaten yaşadım
yaşayacağımı; varsın ölümüm de bu
kavganın atesi içinde beni onur-
landırsın" demektedırler. Bu son
ödül, ünlü yazarlardan esirgenme-
melidır!
• * •
P.S.: Yazımj tamamladığım sıra-
da eve gelen temızlikçi Lida Teyze'-
>le söyleştik. Yine neler yazdığımı
sordu. Anlatmaya başladığımda
heyecanla sözümü kesti:
- A 7İ7 Nesin asılacak mı? Hani şu
"Gol Kralı"nın yazan? Bu ne rezil-
lik! Siz, ne edebiyat düşmanı millet-
siniz! Dün birini hapislerde çürüt-
tünüz; şimdı tenezzül edip mezannı
bile almıyorsunuz.
Bugün de ötekının gırtlağına çö-
küyorsunuz. Biz burada yalnızca o
ücisını biliriz. OnJara saldıranlan,
onlar zamanında koltuklarda otu-
ranlan kimse anımsamayacak
yann. Ama onlann kitaplan kala-
cak!..
Lida Teyze benden, ıdamı iste-
nen Aziz Nesin'e selam ve dayanı-
şma dileklerinı iletmemı istedi.
Nikolay'ın bir
haftalık saltanatı
Nikolay'ın oğlu oldu. Rus
baba ve Azen anneden olma,
nurtopu gibi bir 'çağa'. Nikolay
çocuğun adını o doğmadan
koymuştu zaten; Haydar. Peki
neden Haydar? Orası uzun hi-
kaye...
Bizim Nikolay, Türkmenis-
tan'ın iki ulusal gazetesinden
birinde, Türkmenskaya Iskra'-
da, 1>aşeditör' Balkan Bey'in
odacısı.. Onu tanıyan herkes se-
ver.
Fınl fınl dönen bir çift mavi
gözü ve 'dana yalanuş' tabir edi-
Ien san saçlanyla tipik bir Rus-
tur Nikolay. Konuşurken elle-
riyle havayı döver. Bazen bir-
çok şeyi bir anda anlatmak is-
terken tıkanır, kekeler, deyim
yerindeyse 'nıhunu testim ede-
cek gibi' olur.
Nikolay, oğlu doğar doğ-
maz, Azerbaycan Cumhurbaş-
kanı Haydar Aliyev'e bir mek-
tup yazar. Denn saygısını, hür-
metini arz eder. Kansının Azen
olduğundan dem vurur. Ve so-
nunda da 'sadcde gelir1
: "Benim
bir oğlum oldu. Adını da, size
olan sa> gımın, sevgimin, hürme-
timin ifadesi olarak 'Haydar'
koydum. Kulunuz sağlığınıza
duacıdır. İmza: Türkmenskaya
Iskra gazetesi muhabirierinden
Nikolay Gerasimof."
Mektup Aliyev'e ulaşır. Çok
hoşuna gider. Derhal basın da-
ruşmanını çağınr. Nikolay, eşi
ve çocuğunun, özel konuğu
olarak Bakü'ye davet edilmele-
rini ister.
Azeri yetkililer, Türkmens-
kaya Iskra yetkililerini de tele-
fonla arayarak teşekkürlerini
sunarlar. Nikolay Bakü'de
krallar gibi karşılanır. Aliyev'in
konuğu olarak bir güzel ağırla-
nır. Sonunda 'prerident'in hu-
zuruna çıkar. Aliyev, Nikolay'ı
bu jestinden ötürii tebrik eder.
Televizyon kameralan. gazete-
ciler, bu 'bûyük buluşma'nın
tanığıdır. Flaşlar patlar. etrafa
tebessümler saçılır. Ve her ne
kadar Aliyev'e yazdığı mektup-
ta kendisini inuhabir' diye tak-
dim etse de gazetede 'odacı' ola-
ASKABAT
rak çalışan ftizim Nikolay, öm-
ründe bir arada göremeyeceği
birparayı. Alıyev'den 'çocuğun
yûz görümlüğü' niyetine ahr.
Türkmenskaya Iskra'da ayhğı
bilemedinız 10 dolar karşılığı
Türkmen Manatı olan Niko-
lay'a, Aliyev tam tamına 1500
dolar hediye eder! Bununla kal-
maz. bir de klima verir.
Nikolay'ın Bakü günleri
'Binbirgece Masalları'na nispet
yaparcasına görkemli gecer. Ha
unuunadan, Nikolay, Aliyev ile
Türkmenistan Cumhurbaşkaru
Sapannurat Niyazov arasında
da 'elçilik' görevi yapar, hiç he-
sapta yokken! Aliyev, Hazar
Denizi'nin dibinden çikanlan
kumdan yapılan çok değerli bir
cam vazoyu da, Niyazov'a gö-
tûrmek üzere Nikolay'a verir.
Nikolay'ın hikayesi böyle.
Azeri ve Türkmen televizyonla-
n günleroe Nikolay-Aliyev gö-
rüşmesini yayımladılar. Niko-
lay'ın jesti, iki ülke arasında za-
ten problemsiz olan ilişkileri
'bahar havası'na dönüştürdü.
Aliyev, Türkmenıskaya Iskra
gazetesine uzun bir özel demeç
vererek iki ülke ilişkilerini öv-
dü. Tabii bu röportajı bizim Ni-
kolay yapamadı, kartvizitinde
iıarbiden' gazeteci yazan biri
Aliyev'le konuştu. Ama olsun,
bu çorbanın yağı da tuzu da Ni-
kolay'dandı.
Nikolay Gerasimov. birkaç
hafta süren debdebeli hayattan
sonra yeniden 'nonnale' döndü.
Türkmenskaya Iskra'daki gö-
revinin başında. Şu sıralar Ni-
kolay'ı görürsem, Demirerin
eşinin admı söylemeyi düşünü-
yorum. Hani ne olur ne olmaz.
Ikinci çocuk kız olursa, "Adını
ne koyaynn" diye düşünmesin,
bizim Nikolay...
Eski-yenisi bir
arada pazarlarda
Pazar günlerinin pazarlan
içinde çok turistik olanlan var.
Her turistin bir kez görmesi ge-
reken türden. Turist avcısı
bunlar. Antika, antıkamsı, an-
tikamtrak ıvır zıvıra para bas-
maya hazır olanlan avlamaya.
Ama esas, halkın ilgılendiğı
pazarlar farklı. Beş gün çalışıp
bir gün dinlenip pazar sabahı
yüzlerce sayfa gazeteye hiç göz
atmadan sabahın köründe yo-
la düşenler için bunlar.
Pazar sabahj en erken açı-
lanlan, kentin eski doğu kesi-
minde. Önce Yahudilerin. son-
ra onlardan boşalan yerlere
Bangladeşlilerin yerleştiği
semtlerde. Brick Lane Pazan,
sabah şafakla açılır, öğleyin sa-
at 1 oldu mu artık kapanıyor-
dur. Eski kitaplar, dökük kol-
tuk-kanape, antika niyetine
solmuş-sararmış-pörsümüş
çanak çömlek kadar her eve la-
zım türden her şey. Eskısi yenı-
sı bir arada. Ve elbette baharat
ıçın bir numaralı adres. Çünkü
Doğu'nun türlü renk ve koku-
su burada.
Aynı saatlerde aynı yörede,
ama uzakta, Columbia Road
Pazan'nda ise çiçek, süs bitki-
leri, sebze ve her türlü bahçı-
vanlık için her şey. Bahçeciliğe
delı divanedir İngilizler. Kü-
rek, ünruk, bel, kova, gübre,
fide, soğan, yumru. alet alma-
ya buraya gelirler.
Columbia Road'a, ancak
pazar sabahın köründe gidilir.
LONPRA
EDtP
EMİL
ÖYMEN
Kraliçe Viktorya'run geçen
yûzyıl tam bu sıralarda hay-
debre döneminden kalma el
değmemiş bir sokak. Pazar sa-
bahlan güzel kokularyükselen
hem de... Sadece çiçek ve top-
rak kokusu da değil. Tıkız Ya-
hudi şimidi, sıcak kakao-ciko-
lata, İngiliz böreklerinin, zen-
cefılli bisküvinin pişerkenki
kokusu... Yıneoralarda birde
Petucoat Lane var. Sabah saat
9-öğlen 2. Ucuz da sayılmaz.
Sanki mağazadan alışveriş edi-
yormuş gibi. Ama önemli
olan, havası. Kılık kıyafet ve
deri işleri için. Süveyş Kanah'-
ndan Batı'ya, en oryantal pa-
zar.
Fransız malı robot-şeften,
Ta>"van malı kompütere, Hint
batiginden Pakistan kiümine
kadar... Halkı da satılanlarka-
dar renkli: Cellabıyeli Araplar-
dan, saçlan kulaklannın kena-
nndan düğüm düğüm orto-
doks Yahudılere, göbekieri
açıkta 5 metrelik sarilenne sa-
nnmış Hintli kadınlara, sank-
lannı çıkarmayan heybetli. sa-
kallı bıyıklı Sıhlere. Ve kelepır
arayan sığınmacı Kürtlere...
Festivalde sosis savaşı
Schwarzenegger'den 'Yanlışlıklar Komedyası' \ ücut geliştirme şampi-
\ onluğundan sinemaya
rransfer olan ve 'Conan', 'Terminator' gibi filmlerdeki 'kas yığını' rollerinde sinemaya Lsınan Arnold Schw arzenegger, şimdilerde
oyunculuk yeteneğini kanıtlama çabasında. 'tkizler' filminde Danny De Vito ile birlikte ilk komedi denemesini gerçekleştiren
Schwarzenegger. yeni fîlmi 'Truc Lies' (Gerçck Yalanlar) ile komedyenlik yolunda emin adımlarla ilerliyor. Başrolünde Schwar-
zenegger ile birlikte Jamie Lee Curtis'in de yer aldığı filmin Avrupa prömiyeri geçen hafta Londra'da yapüdı. Filmin \apımcı-
ları, ABD'de 100 milyon dolar gişe hasüatı yapan v
True Lies'ın Avrupa'da da büyük ilgi toplamasını bekliyorlar. (REÜTER)
Yaz sporlan, ba>ıltıa sıcak-
lar, yaklaşan secimler yüzün-
den secmeni plajda yakalayan
politıkaalar... Hepsi bir yana.
Su Festıvah bir başka yana
Ama bir de festıvalin dışındakı
fesüval var ki, o bambaşka bir
olay.
Su Festivali, bu yıl 4. kez ya-
pılıyor; bu demektır kı aran-
jörler, belırlı bir deneyime sa-
hıp. Bu deneyimin ilk ürünü,
baa göstenleri izlemeyi ücretli
hale getırmek oldu. Tamam ve
kabul. Bunu, 50 polisin "sosis
savaştyla" görevlendırilmesi
izledi! Festivalin resmen bu-
lunduğu, korkuluklarla çitlerle
çevrili bölge ve bölgeciklerin
dışında özellikle geçen yıl çok
sayıda "bağımsız girişimci" so-
sis, köfte, meşrubat satmıştı.
Bunlann büyük çoğunluğu-
nun göçrnenler ya da "göçmen
görünüşlüler" olduklanru ekle-
meje gerek var mı. bilmıyo-
rum.
Festivalle birlikte. sosis ko-
valama başladı. "Bağımsız gi-
rişimciler" yılda bir kez 10 gün
süren şey için kaydolup bütün
yıl vergi ödenmeyeceğini savu-
nuyor. Polis ise -böyle durum-
larda bizdeki zabıtanın görevı-
ni yapıyorlar- izinli. sağlık ko-
şullanna uygun ve vergısini
ödeyerek satış yapan diğer
mutfak, tezgah sahiplerinin
hakkını koruduğunu söylü-
yor.
Ayru şeyi, kent merkezınin
trafiğe kapalı en önemli cadde-
sindeki çoğu Latin Amenkalı
ışportacılara karşı da yapıyor-
lar. Her ne kadar Latinler sosis
değil, kemer. çanta. saat, kaset
satıyorlarsa da özellikle işin
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
vergı yanı polısı harekete gecır-
meye yetıvor.
Festıvalin dışındaki bir baş-
ka festival de özellikle havai fi-
şek göstenlennden sonra hal-
kın evlenne dönmesınde yaşi-
nıyor. Metro ve banlıyö trenle-
rine varmak dertken. araçlara
bınebilmek bambaşka dert. İs-
veçlilergibi tanımadığı herkes-
le rahat 1 metre mesafeli olma-
yı ilke edinmış insanlar, Tokyo
metrosundaki gibi sardalya is-
tifıyle vagonlara sığışı>orlar.
Bu yetmezrruşçesine. sarmısağı
bol yi>eceklen hapır hupur
yutmuşlar. bol bırayı geğirege-
ğıre bitirmişler ve diğer bazı
aşın tüketım kurbanlan. yaz
havasırun güzelliğini anında
yok ediyorlar. Bunu. trenden
sonra evine dek dayanamayan
çoğunluğun. çımleri ve çiçeİde-
n "program dışı" sulamalan iz-
liyor.
Ossun \assin. derler ya. işte
öyle. Ertesı gün ışyerlerinde,
yeni yetme gençlenn bıtmez tü-
kenmez telefon konuşmalann-
da geceki göstennin değerlen-
dinlmesi yapılacaktır ve bir
sonraki fışeklerin daha iyi ne-
reden -hangi kıyıdan. iskele-
den, damdan. kayalıktan- gö-
rülebileceği tartışılacakur.
Dört >ıldır Avrupa'ya acılındı
ya. önemli olan o. Yılın 355
günü nasıl olsa "biz bizeyiz".
Kuzey Afrika'nın salüpsizhalkı: Berberikr
FRANSA
Dış Haberler Servisi - Fas'ta yaşayan
Berbenlerya da kendı deyımleriyle
özgür adam anlamına gelen
İmazighenler diğer birçok ulus ve
azınLğın kaderini paylaşıyorlar.
Tarihleri eski bir ırka dayanan
Berberiler, günümüzde kültürel
olarak yok olma tehlikesiyle karşı
karşıyalar.
Berberiler, Tamazight isminde ayn
bir dile sahipler. Ve alfabeleri de
Arapça'dan çok farklı ve daha eski.
Eski Mısır yazılannı haürlaüyor.
Tunus ve Cezayir'in tersine Fas'taki
Berberiler, ülke nüfusunun büyük bir
çoğunluğunu oluşturuyor, ancak
siyasi olarak hiçbir güçlen
bulunmuyor. Eskiden siyasi erki
elinde tutan Fas'ın yerlisi Berberiler,
Mısır firavunlannın torunlan
olmakla övünüyorlar.
"Araplann kendi topraklannı istila
etmesindeıT rahatsız Berberiler, artık
bu durumun değişmesini istiyor.
Berberi kültürü konusunda uzman ve
aylık Tifinagh dergisınin editörü
Kuzzin Aherdan "Fas, içinde yer yer
Arap adacıklannın bulunduğu bir
Berberi denizidir" tanımını vapıyor ve
sözlerini şöyle sürdürüyor- "Fas, siyasi
olarak Araplann denetimindedir,
ancak nüfus olarak ise yüzde 90'ı
Berberidir."
Fas'ta bugün 26 milyon insan
yaşıyor. Çoğunlugu Berberi olmasına
karşm krallığın resmi dili Arapça.
Ülke, 1956 yılında Arap Birliğfne üye
oldu.
Aherdan gibi Berberilerin yönetime
karşı ıhmh düşünceleri var. Aherdan,
Reuter'e verdiği bir demeçte "Biz
çoğunlukla siyasi insanlar değiliz ve
siyasi Lsteklerimiz ise nemen hemen hiç
yok gibi. Bizün tek istediğimiz
Ttunazight'ın da resmi bir dil olarak
kabul edilmesi ve okullarda,
üniversitelerde okutulması" diyor.
Etnologlar İmazighenlerin beyaz
ırkına mensup olduklanm, ancak
atalannın kirnler olduğunun
bilinmediğini belirtiyor. Yüzyıllardır
Kuzey Afhka'da yaşıyorlar.
Fenikelıler, Yunanlar, Romalılar ve
Araplar'dan daha eski bir tarihleri
var.
Birçok Berberi, İmazighen isminin
Yunanlılardan ihraçedildiğıni,
barbar ve ilkel insanlan arumsattığını
düşünüyor.
Cezayir, Tunus ve
Fas'ta yaşayan
Berberiler, Fas
nüfusunun
çoğunluğunu
oluşıuruyorlar.
Aherdan, Araplann ilk kez
İslamiyeti yaymak amacıyla Kuzey
Afrika'ya geldiklerini belirtiyor.
Yerleştikleri ilk ülkeler arasında
Cezayir, Tunus ve Libya
bulunuyor. Bu ülkelerdeki
durumu "çok farklı" diye
nitelendiren Aherdan durumu şöyle
özetliyor "Kabylia ve Ahres
dağlannda olduğu gibi Cezayir,
Tunus ve Libya da Berberi
adacıklannın bulunduğu birer Arap
denizidir.''
Amenkalı tarihçi Galbraith Dwyer,
Arap istilacılann Fas'a gelmeden
önceyavaşladıklannı yazıyor.
Dwyer, Araplann evlilikler
araalığıyla da Fas mozaiği içinde
eridiğini, bu nedenle bugün
artık bu ülkelerde saf bir Arap
ırkından bahsedilmeyeceğını
kaydedıyor.
Sultan Mouley'in Müslüman Fas'ı
kurduğu 8. yüzyıldan sonra bırkaç
yüzyıl süresince Berbenler
hanedanhk kuruyorlar. Tarihçi
Dwyer ve Henri Terrasse,
Berberilerin çok çabuk Arap
kültürünü özümsediklerini ve
birçoğunun da ismini Arapca
olarak değiştirdiğini söylüyor.
1930 yılında Fransız mandası
alündaki ülkede Berberilerin İslamı
kurallar, yani şeriat yerine kendi
kanunlannı uygulamalanna izin
veriliyor. Azrou dağında kendi
okullannı açıyorlar.
Tamazight dilinin okutulması
karşısında sinirlenen Arap
miliyetçileri ise Fransızlan kendi
ûlkelerinde böl-yönet politikası
uygulamakla suçluyorlar.
Bağımsızbğıru kazandığı 1956
yılında kurulan ilk hükümet
döneminde Berberi koleji devlete
bağlanıyor ve zamanla Tamazight
dili müfredattan kaldınlıyor.
Devlet radyosunda 12 saat
süresince Tamazight dilinde yayın
yapıhyor ve Berberilerin
kendilerine ait üç dergisi
bulunuyor. Birçok kişi Berberilere
kültürel haklannın verildiğini ileri
sürerken Berberiler ise bu duruma
karşı çıkıyor. Fransızca, Almanca,
Yahudice, Almanca. İngilizce ve
İspanyolca'nın üniversitelerde
okutulduğu Fas'ta Tamazight dili
okutulmuyor. Aherdan "Neden"
diye kendini tutamayarak isyan
ediyor ve sözlerini şöyle noktahyor:
"Her şeydenönce Tamazight de
ulusal bir dil."
2radikalİslama
dahayakalandı
• Paris'te dün tutuklanan biri Fransız, diğer
Cezayirli iki öğrencinin daha önce gözaltına
alınan İslamcı militan Adülrahman Çenin ile
bağlantılannm olduğu bildirildi.
Berberilerin büyük çoğunlugu çöDerde yan göçebe bir yaşantı sûrüyorlar.
Dış Haberler Senisi - Ceza-
yir'de Fransız Büyükelçiliği'ne
mensup 5 kişinin öldürülmesi-
nin ardından Paris hükümetı-
nin başlattığı radikal İslamcı
avı sürüyor.
Fransız polisi. dün Cezayir
İslami Selamet Cephesi (FIS)
üyesi olduklan gerekçesiyle iki
kişiyı daha tutukladı.
Paris'te dün tutuklanan biri
Fransız, diğer Cezayirli iki öğ-
rencinin daha önce gözaltına
alınan İslamcı militan Adül-
rahman Çenin ile bağlantı-
lanrun olduğu bildirildi.
Protesto gösterisi
30 kadar Cezayirli dün İngil-
tere'nin başkenti Londra'daki
Fransa Büyükelçiliği önünde
toplanarak Paris yönetiminı
protesto etti.
30 gösterici Fransa'yı, tu-
tukladığı militanlan derhal
serbest bırakmaya çağınrken
FIS taraftan sloganlar atülar
Çoğunluğunun kadın ve ço-
cuklann oluşturdugu gösteri-
ciler "Cezajir Fransa değildir",
"FIS Cezavirlilerin tercihi-
dir" diye bağırdılar.
Londra polisinin geniş gü-
venlik önlemi aldığı gösten
olaysız sona erdi.
Fransız polisinin Paris so-
kaklanndaki kimlik kontrolle-
n sürüyor. Paris ve çevresinde-
kı yerleşim merkezlerinde
Fransız polisinin şimdiye dek
yaklaşık 20 bin kişiden kimlik
istediği belırtiüyor.
Polisin aynca 8 bın arabayı
durdurduğu, 275 ile 300
arasında insanı da sorguya
cektiği kaydedilıyor. Fransız
polisinin, 3 ağustosta Cezayir'-
de öldürülen 5 Fransızın ardı-
ndan başlattığı kontroller sı-
rasında bugüne dek tutuk-
ladığı İslama militan sayısı
24'e ulaştı.
Cezayir'de 1992 yılmda
yapılan genel seçimlerde FIS'-
ın seçimlen kazanacağının bel-
li olmasının ardından askeri
bir darbe yapılmıştı. Askeri
yönetimin FlS'yi yaşadışı ılan
etmesinin ardından İslami ha-
reket, Cezayir'deki yönetime
ve onun işbirhkçisi olarak kaul
ettiği Batılı ülkelere karşı mü-
cadelesini sürdüreceğini açı-
klamıştı.
Geçen eylül ayında dağıtılan
FIS imzalı bildırilerde, ya-
bancılann ülkeyi terk etmeleri
istenmiş, aksi takdirde ise ha-
yatlannın tehükede olacağı
tehdidinde bulunulmuştu.