Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyazsahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya
• Genel Yayın Danışmanı: Orhan Erinç •
Yazıişleri Müdürleri: Ibrahim Yıtöc , Dinç
Tayanç (Sorumlu) •Haber Merkea Müdürü:
Hakan Kara • Görsel Yönetmen: FıkretEser
Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomi: Bülent
Kızanlık • İstihbarat: Yalçın Çakır • Yurt
Haberleri. Mefaınet Saraç • Makaleler: Sami
Karaören • Spor: Abdüikadir Yücehnan
• Düzeltme: Abduüab YazKi
Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbav •Haber Müdürü: Doğan Akm AtatürkBul-
vanNo:125, Kat: 4. Bakanbklar-Ankara Tei: 4195020 (7 Hat), Telex: 42344, Fax:
(4)4195027 •İzmir Temsilcisi: Serdar Kınk, H.Zi>a Blv. 1352 S.2 3 Tel:4411220
Telex: 52359. Fax: 4419117 «Adana Temsilcisi: Çetin Yiğeooğlu İnönü Cd. 119
S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492, Telex: 62155. Fax: 3522570
Müessese Müdürü: Erol Erkut • K.oordina-
tör: Ahmet Konisan •Muhasebe: Bülent Ye-
ner •Idare: Hüsevin Gürer •Işletme önder
Çettk •Bılgı-lşlem: Nail lnal • Bılgısayar Sıs-
tem: Vlürüvet Çiler • Reklanv Reta Işıtman
Yayaobyaa n Basac Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yavıncılık A Ş
TurkocagıCad.39,41 Cajalogiu34334tst.PK 246tstanbulTel-(0 212)5120505(20hat)Telex:22246.Fav(0 212)5138595 14AĞUSTOS1994 İmsak:4.27 Güneş: 6.05 Öğle: 13.13 İkindi: 17.03 Akşam:20.12 Yatsı: 21.43
Sentoğlu, kayıp
• BURSA(AA)-
Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası sanatçısı ve
gazeteci Metin Sertoğlu'nun
oğlu Erdim Sertoğlu'ndan iki
gündür haber alınamıyor.
Metin Sertoğlu. oğlunun
önceki gün saat 11.00'de
Cunda Adası'ndaki
yazhklanndanO6MUC49
plakah otomobibyle
Ayvabk'a gitmek üzere yola
çıktığını, yolda iki kişinin
otostop yaparak, otomobile
bindiğini öğrendiklerini
belirterek. "Kaçınlmış
olmasından şüphe ediyoruz"
dedi. Ayvabk Emniyet
Müdürlüğü Yetkilileri ise
"Sertoğlu'nun otomobiline
iki kişinin bindiği yolunda
söylentiler var. Ancak,
şimdilık 'kaçınldı' diye bir
şey söylemek mümkün değil"
dediler.
Antatya
ümanı'nda canHk
•ANTALYA (AA)-
Antalya-Venedik arasında
sefer yapan "Samsun"
feribotu. gurbetçi işçilerin
yoğun ilgisi dolayısıyla
seferlennı tamamen dolu
gerçekleştiriyor. Denizyollan
Antalya Acentesi
yetkililerinden alınan bilgiye
göre çalıştıklan Avrupa
ülkelerinden otomobilleriyle
yola çıkan ve Venedik'ten
"Samsun" feribotuna binen
gurbetçiler. Antalya
Limanı'na geliyorlar. Daha
sonra otomobilleri ileçeşitli
şehirlere dağılan gurbetçiler,
böylece limana ayn bircanlılık
kazandınyorlar. Antalya'nın,
turistık özelbğine bir de
gurbetçiler için "hasret kapısı"
olmavı eklemesi ile limandaki
yolcu trafığinin canlandığını
belirten yetkililer. "Samsun"
feribotunun, seferlenne
başladığı mayıs ayından bu
yana. Antalya"dan Venedik'e
bin 561 yolcu veotomobil,
Venedik'ten Antalya'ya ise
3.279 yolcu ve 1.174 otomobil
taşındığını söylediler.
Antikkent
Kymekazılan
• ALİAĞA (AA) - İzmir'in
Aliağa ilçesi sınırlan
içerisindeki Kyme antik
kentinde, 1994 sezonu kaa
çalışmalanna başlandı. Kazı
Heyeti Başkanı İtalyan Prof.
Dr. Sebastiana Lagona, kan
yaptıklan alanda, Efes antik
İcenti kadargörkemli bir
uygarhğı ortaya çıkarmaya
çabştıklannı söyledi. Prof. Dr.
Lagona, kazı çalışmalan
hakkında şu bilgiİeri verdi:
"20 kişilik ekiple. Kyme'yi
günışığına çıkarmak için
büyük çaba sarf ediyomz.
Bugüne kadar antik kentten
çıkardığımız pek çok eseri,
Bergama ve İzmir arkeoloji
müzelerine teslim ettik. Ancak
Kyme uygarlığmı bir bütün
içinde yansıtacak, Aliağa'da
kurulu bir arkeoloji müzesinin
kurulması gerektiğini
düşünüyoruz."
Göpûltûnün
zarartan
• KONYA(AA)-Aşınve
yüksek sesli volkmen
dinlemenin kalıcı sağırhğa yol
açtığı bildirildi. SSK Konya
BÖlge Hastanesi Başhekim
Yardımcısı KBB Uzmanı Dr
Fikret Büyükkökten, seslerin,
kulağın yanı sıra organizmayı
da etkılediğıni belırterek
"Kulaklar sese karşı günün
24 saatinde duyarlı
olduklanndan kesintisiz görev
yapan organlann başında
gehr. Yapılan araşürmalar,
95 desibelin üzerindeki
seslerin ayru zamanda yüksek
tansiyona da yol açtığmı
ortaya koymuştur" dedi.
Özellikle gençler arasında çok
yayın olan ve bilinçsizce
kullanılan volkmenlerin,
kulaktaki rahatsızlıklan
arttırdığmı vurgulayan Dr
Büyükkökten, yüksek sesli ve
sürekli volkmen dinlemenin,
"Hiposkuzi" adı verilen kalıcı
sağırlığa yol açtığmı kaydetti.
Tıbbiatık
yakma fırım
•ANKARA (ANKA)-
Ortadoğu'nun en yüksek
kapasiteli tıbbi atık yakma
fınnı 15ağustostahızmete
açüacak. Ankara Üniversitesi
Veterinerlik Fakültesi
bünyesinde kurulan tıbbi aük
yakma fınnı, Çevre Bakanlığı,
çevre kirliliği önleme fonu
kaynaklan ve Ankara
Üniversitesi tarafından
finanse edildi. Tıbbi atık
yakma fınnı veteriner
fakültelerinin yanı sıra üp
fakülteleri ve hastanelerden
kaynaklanan tıbbi aüklan da
çevreye zarar vermeden yok
edecek. Tıbbi auk yakma fınnı
15 ağustos pazartesi günü
Çevre Bakanı Rıza Akçalı
tarafından hizmete açılacak.
Son yülarda Türkiye'den New York'a kaçınlan 3 tarihi eserden ikisi, yayınlanmızüzerine geri geliyor
Çobanlannatasıyurdunadönüyor
New York'ta şimdi kapanmış olan Atlantis adü antika galerisinde sergilenen Marsyas heykeli
için danışman ortak Robert Hetch, 540 bin dolar değer biçmişti.
Selim Dere
ABD'ye
yerleşen
unlu
kaçakçı
Selim Dere, 1970'li yıllarda
Antalya'nın Perge antik
kentinde bulunan ve
"Herkûl'ün 12 işTni
anlatan ünlü mermer
lahtin kaçınlması olayırun
mimarlanndandır.
Mardinli Süryani bir
ailedendir. Yıllarca
Kapabçarşı'da
kuyumculuk yaprruş ve
çeşitli kaçakçıbk olaylanna
kanşmıştır. Daha sonra
Amerika'ya göçetmiş ve
New York'taki "Fortuna"
adb galeriden başka New
Jersey Eyaleti'nde bir
kuyumcu-antikacı dükkanı
da açmıştır. Türk ve
Amerikan vatandaşıdır.
Marsyas kimdir?
Apollon'u yenençoban
"Marsyas" özbeöz, kaval çalan tüm Anadolu çobanlannın
atadedesidir. Adı Yunan gibi görünürse de Yunanlann koruyucu
tannçası Athena'nın gadrine uğrayan bir Anadoluludur. Kavalın
iki borulu olanını Marsyas'ın "insanlık ötesi" bir beceri ile
çalmakta olduğu söylenir. Yunan tann Apollon'la yaptıklan
müzik yanşmasmı Marsyas kazanmıştır. Ancak Yunan tann,
Marsyas'ı bıleklerinden bir ağaca astınp üstelik derisini canlı
canlı yüzdürmüştür. Heykel, Marsyas'ı buceza uygulamasında
göstermektedir.
Atadam ve Herkül
Buyülukanın oyküsu
Deianeira. antik Yunan'da bir krahn kızıdır. Gercekte babası
tann Dionysos'tur. Gelmiş geçmiş en güçlü yaratık -yantann-
Herkül'ün eşidir. Herkûl'ün sürgüne gidişinde eşi de yanındadır.
Atadam, nehri sırtında geçirdiği güzel kadına sarkıntılık eder.
Herkül, zehirli okla adamı öldürür. Nessos ölmeden önce
yarasından akan kanın ileride kendisine yarayacak bir büyü
olduğunu söyler. O ay kan zehirli oktan dolayı öldürücüdür. Çift
gidecekleri yere ulaşır. Herkûl'ün gözü başka bir kadındadır. Eşi,
büyülü kandan süriilü gömleği Herkül'e gönderir. Herkül,
gömleği giydiğinde derisi kumaşa yapışır ve soyulur. Acılara
dayanamayan Herkül kendisini ateşe atar ve eşi de intihar eder.
Mozaikte öykünün 'atadam' bölümü işlenmekteydi.
ÖZGEN ACAR
Türkiye'den son yıllarda
New York'a kaçınlan üç değer-
li tarihsel eserden ikisi bugiin
geri geliyor.
Cumhuriyet'in ortaya çıkar-
dığı, Manisa'nın Sangöl ilçesin-
den kaçınlan "Marsyas" hey-
keli ve Prof. R.R.R. Smith'in
saptadığı Aydın'ın Afrodisyas
antik kentinden götürülen "kı-
vırcık saçlı erkek" kabartması
bugiin Türkiye'ye dönen iki
eseri oluşturuyor.
Buna karşılık FBI'ın Nevv
York'ta bulup Kültür Bakan-
lığp'na bildirdiği, Gaziantep'in
Nizipİlçesi'nden kaçınlan "Ata-
dam ve Herkül" mozaiği ise
Anıtlar ve Müzeler Genel Mü-
dürlüğü'nün "beceriksizliği"
nedeniyle gen abnamadı.
Marsyas heykeli
Cumhuriyet'te 19 Eylül
1990'da Manisa'nın Sangöl İl-
çesi Bağlıca Köyü'ndeki pa-
muk tarlasında Abdurrahman
Çetin (35) adb bir köylünün, eşi
ve baldızı le birbkte çift sürer-
ken "Marsyas" heykelini bulu-
şunu ve Nevv York'a kaçınbş
öyküsünü kanıtlanyla acıkla-
rruştık.
Anımsanacağı üzere Çetin,
heykeli evinde televizyonun ya-
nına süs diye koymuş ve gelen
çeşitb kaçakçılara bunu satma-
mıştı. Ancak Çetin bir akşam
meyhanede bir kaçakçı grubu
ile içki içip sarhoş olunca, hey-
keb 7 milyon braya (o zaman
1000 dolar) elden çıkarmıştı.
Daha sonra yapılan bir ih-
barda, gerek kendisi ve gerek
Türkiye'nin bir numarab eski
eser kaçakçısı "Kolasın Ailesi"-
nden Ali Kolasın ve öteki suç
ortaklan yakalanmışlardı. An-
cak heykel yurtdışına kaçınf-
mıştı.
Bu arada kaçakçılardan bin-
nin çektiği bir fotoğrafın foto-
kopisini. konuyu yakından izle-
yen Manisa Müzesi Müdürü
Hasan Dedeoğlu Amerika'da
aramam için bana vermişti.
Bu heykeli şimdi kapanmış
olan "Atiantis" adlı antika ga-
lerisinde gördükten sonra. gizli-
ce fotoğrafını sağlamış ve bazı
Amerikalı tanıklann adını da
saptadıktan sonra yayımlamış-
tım.
Kendileriyle konuştuğum
galerinın sahibi Jonathan Rosen
• Manisa'nın Sangöl ilçesinden kaçınlan
'Marsyas" heykeli ve Aydın'ın Afrodisyas antik
kentinden götürülen "Kıvırcık Saçlı Erkek"
kabartması bugün Türkiye'ye geliyor.
Gaziantep'ten kaçınlan "Atadam ve Herkül"
mozaiği ise Anıtlar ve Müzeler Genel
Müdürlüğü'nün beceriksizliği nedeniyle geri
alınamadı.
A N T İ K A T A L A N I
k n CWk>*
Sangöl'debir meyhanede1.5 mflyonasa&kfa
Marsyas heykelinin
kaçırılış öyküsü
Manisa'nın Sangöl ilçesi, Baglıca pamuk
tarlasında bir köylü tarafından bulunan 'Hazrtti
lsa kılıklı' Marsyas heykeli uzun süre evin sfls
eşyası oldu.
Antika kaçakçıları köyltlnün pe$ine düjtüler.
KöylU bir gece içkiyi fazla kaçınnca Marsyu'ı
7.5 milyon liraya sattı. Heykel Kolasın ailesi
tarafından yurtdışına çıkanldı. Ancak heykelin,
köylünün evindeki fotoğrafı ona sahip olmak
^^ i«ewn hir hatka kaı-akrı larafınHan /•rVilmicti
Marsyas he\kelinin kaçırılma ö>küsü 19 Eylül 1990 tarihli
Cumhuriyet'te a>rıntüarı>la açıklanmtştı.
ve danışman-ortağı Robert
Hecfat, bu heykelin satış fıyatı-
nın 540 bin dolar olduğunu
bana açıklamıştı.
Cumhuriyet'in yayını üzeri-
ne, zamanın Küllür Bakanhğı.
Türk hükümetinın Nevv York'-
takı Amerikalı avukatlannı ha-
rekete geçirmişti. Yapılan gö-
rüşmelerde bir sonuç alına-
mayınca avukatlar, Rosen
aleyhine dava açmaya karar
vermişlerdi.
Ancak bu sırada daha önce
Cumhuriyet'in bir başka yayını
üzerine "Brooklyn Müzesi"-
nden geri getırttiğı "Girlandlı
Lahif'teki yöntemın bu olayda
da devreye konulması kararlaş-
tınldı.
Buna göre Rosen. heykeli
Amerika'daki bir Türk vakfına
Modanm sağısohıbclHolmaz• Şeytantüylerininişeençokkanştığıyer,modadır. Birbakarsınız
her şeyi özenli dört dörtlük bir model hiç tutulmaz. Bir bakarsınız
en sıradan, en basit sandığınız bir model, zirveye ulaşır.
NECLASEYHLN
Givendıy'den üstü puanlı, transparan, eteği plise volanh bir model.
Tadmdan yenmez!..
Paris'te modaa olmak gibi var mı?..
Yok, yok!..
Diledilediğini...
İstediğin ebnin altında.
Ketenlerin en hası, kadifelerin en tüylüsü,
satenlerin en parlağı, yünlülerin en yumuşağı.
dantellerin en örümcek ağı gibi olanlan...
İnciğin, boncuğun, yalancı taşlann akJa
hayale gelmeyen herçeşidi...
Her rengi. her biçimi, her boyda olanı...
Renk seçimi dedin mi?..
Olanağın sonu yok!..
Kjrmızı mı kullanılacak örneğin?..
Hepsi hazır...
Kan kırmızıs]. nar çiçeği kırmızısı, şarap
kırmızısı, bayrak kırmızısı,
gelincik kırmızısı...
Yok, kırmızı değil san...
Güneş sansından altın sansına, mimozadan
bala. ayvadan portakala tüm tonlan ile emre
amade...
Seçimmaviise...
Gök mavisi, deniz mavisi, çivit mavisi, buz
mavisi...
Her rengin her tonu...
Gerçekten yok yok!..
Bir modaa için bir düş...
İstediği her şeyi bulabilmek...
Ama... yetmiyorki!..
Obnadı mı olmaz.
Tutmadı mı tutmaz moda!..
Ne kullanılan malzemenin. ne seçilen
modeün güzelliği de yetmez, başanya ulaşmak
için. Modanın ne sağı belli, ne de solu.
iki kere iki dört gibi kesin kurallardan
yoksun.
Şeytan tüylerinin işe en çok kanştığı yer,
modadır.
Bir bakarsınız her şeyi özenli dört dörtlük bir
model hiç tutulmaz.
Bir bakarsınız en sıradan, en basit sandığıruz
bir model, zirveye ulaşır.
Şeytan tüyü gelmez mi akbnıza?..
Paco Rabanne'ın ipekler, kadifeler,
tüller arasına giyimde metali denemesi,
Rei Kawakubo'nun pılhm pırtım
sefalet modası, Sonia Rykel'ın
ters dikişli kıyafetleri, Lolita Lempicka'nın
metalden köşebend garnitürlü tayyörleri, hep
sivri fıkirlerin başansı.
Modada her sivri fikir başanya
ulaşır demek değil bu...
Klasik çizgiler. klasik güzellikler de çıkar
zirveye.
Neyin ne zaman tutacağı hiç belli obnaz.
Modada behrli bir yol. belirli kurallar
yokki...
Onun için de en güzel dantelleri. en güzel
ipeklileri kullanmak, en güzel incik
boncuklarla bezemek yeterli değil.
Evet, un. yağ. şeker...
Hepsi tamam!..
Ama moda dünyasında helva yapmak
o kadar kolay mı?.
bağışlayacak ve New York'taki
değeri olarak saptanan 600 bin
dolan (18 milyar lıra) da vergi-
sinden dûşecekti.
Rosen, 1984'te Türkiye'den
kaçınlan Elmalı Definesi'nden.
225 bin dolara aldığı bir gümüş
sikkeyi de 275 bin dolara (8.3
milyar liraya) satan Nevv
York'un ünlü koleksiyoncu-
tüccar-emlak komisyoncusuy-
du. Bu sikke daha sonra 600 bin
dolara (18 milyar lira) satılarak
bir dünya rekoru kıracakü.
Taraflar arasında vanlan an-
laşma gereğince, Rosen'in
"Amerikan Türk Vakfı"na ba-
ğışladığj Marsyas heykeli, iki
yıl süre ile Nevv Jersey eyaletin-
deki Princeton Üniversitesi'nin
müzesinde sergilendi.
Amerikan vergi yasalan, mü-
ze, sanat kuruluşu, üniversite ve
sağlık kuruluşlanna yapılan
bağışlann vergiden düşmesini
öngörüyor. Girlandb Lahit'te
olduğu gibi, yasadaki süre dol-
duğu için Marsyas heykeli de
bugün Türkiye'ye getiribyor.
Arkeologlar. Marsyas hey-
keli olarak tanımlanan eserin,
gercekte döneminde bir zengine
ati villada bir bahçe masasının
mermer ayağı olduğunu söylü-
yorlar.
'Kıvırcık saçlı erkek'
Prof. R.R.R. Smith'in, New
York'un ünlü Madison Ave-
nu'sünde "Fortuna-Kader" adb
antika galerisinin vitrininde
gördüğü bir mermer kabart-
manın. kazı başkanlığını yaptı-
gı Afrodisyas'tan çabnmış ol-
duğunu Türk hükümetine bil-
dirdiğıni geçen yıl duyurmuş-
tuk. "
Prof. Smith. "1984'te bulu-
nan bu parça 1989'dan beri ka-
yıptı. Kıvırcık saçlı, genç bir er-
kek başından oluşan Girlandlı
bir maskın parçasıydı" demişti.
Prof. Smith. konu ile ilgili ge-
rekli kanıtlan Kültür Bakan-
lığı'na ve Türk hükümetinin
Nevv York'taki avukatlanna
iletmiş ve durum derhal Ameri-
kan FBI pobsinin "Sanat Hır-
sızuğı" bölümüne bildirilmişti.
Her iki eseri bugün Anıtlar ve
Müzeler Genel Müdürü Prof.
Engin Özgen Türkiye'ye getiri-
yor. Bu arada bir Amerikabnın
bağışladığı bir başka mermer
kiriş parçası da bu eserlerle bir-
bkte Türkiye'ye gelmiş olacak.
Bu olaylar, önemli bir başka
gerçeği de ortaya çıkardı. Genel
müdürlük, bazı gazetelere FBI
ile işbirliği yapıldığıru duyurdu.
Atadam ve Herkül
Mozaiği
Türk avukatlannın girişimi
ile FBI Sanat Hırsızlığı Bö-
lümü'nden dedektif Keith Paul,
3 Şubat 1993 günü, sahibi sabı-
kalı eski eser kaçakçılanndan
Selim Dere'nin "Fortuna" gale-
risine gitti. Prof. Smith'in gös-
terdiği eserle birlikte Türkiye'-
den kaçınlmış bir mozaiğe de el
koydu. 1993'te dedektif Keith
Paul'un, Gaziantep'in Nizip il-
çesinde de Roma Imparatorluk
dönemine ait Zeugma antik
kentindeki kaçak kazılardan
kaçınlmış bu mozaiği fotoğraf-
la da saptadığını bildirmiştik.
Dedektif Keith'in müdahale-
sınden yaklaşık 6 ay kadar ön-
ce, 2 Temmuz 1992"de Gazian-
tep Müze Müdürlüğü'ne bir ih-
bar yapılmış ve Ayvaztepe'den
bazı mozaiklerin kaçınldığı bil-
dirilmişti. Müze müdürlüğü,
yörede yaptığı kaada ihbann
doğruluğunu da saptamıştı.
Bu kaçak mozaik "Atadam
Nessos ve Herkûl'ün eşi Dainei-
ra"yı göstermekteydi. FBI.
olayı Türk hükümetinin avu-
katlannın dışında aynca Inter-
pol araalığı ile Türk polisine de
bildirdi.
Ya benim tek başıma ortaya
çıkardığım Karun Hazinesi, El-
mab Defınesi, Girlandlı Lahit,
Marsyas heykeb, Bursa'daki
Osmanb tombaklan, Rodos'-
taki Kuran-ı Kerimler gibi ya
da Prof. Smith'in bildirdiği "İu-
vırcık saçlı erkek" kabartması
gibi eserler geri geürilebilmişti.
Çünkü bu olaylar her türlü ka-
nıt ve tanığa dayab olduğu için
Genel Müdürlüğe yapacak baş-
kaca bir iş kalmamıştı.
Marsyas davası
Hazır kanıt ve tanıklarla "ba-
şan" sağlayan Anıtlar ve Mü-
zeler Genel Müdürlüğü'nün,
kendi örgütü ile tek bir eserin
Türkiye'den kaçınldığını dahi
kanıtlayamaması ve bu mozai-
ği kaptırması, arkeologlarca
beceriksizlik olarak kabul edili-
yor.
Üstelik "Atadam ve Herkül"
ile ilgili gerekli bilgiİeri FBI ve
Gaziantep Müzesi sağladığı
halde. kaçakçılık ile ilgili bağ-
lantılan Genel Müdürlüğün
kuramaması gerçeği, üzüntü
kavnağı oldu.
Manisa Müze Müdürlüğü,
şimdiye kadar Türkiye'de ya-
pılmayan bir yola başvurarak
Abdurrahman Çetin ve öteki ka-
çakçılar aleyhinde devleti zara-
ra sokmaktan dolayı heykelin
Nevv York'taki değeri üzerine-
den tazminat davası açmıştı.
Heykelin geri dönüşü ile bu
davanın düşebileceğini söyle-
yen sanık avukatlanna karşıbk.
hazine avukatlan da "Türkiye'-
nin bu heykelin geri getirilmesi
için Amerika'da yaptığı tüm
harcamaların karşüığı olan de-
ğerin, davaya konu olarak suçlu-
lardan isteneceğini" bildiriyor-
lar. Çetin. "Heykelin geri gel-
mesi >üreğimi - ferahlatıvor.
Yaptığıma pismanım. Vicdan
azabı çekiyonım " diyor.
Scherrer'den bir gece modeli. Korsaj, altın lame.
\3lR6UC
VERMJSL
NBPBN