Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ1994 PAZARTESİ
SIVAS KATLIAMIIVIN BIRINCIYILI
VVashington uçak
genilsiAntalya'da
•ANTALYA(AA)-
ABD'nin en genç ve yeni
uçak gemisi "USS George
VVashington", 5 bin 500
personeh ıle Türkiye'ye ilk
ziyaretini gerçekJeştirdi.
Akdeniz'de 6 aydır seyreden
VVashington uçak gemisi 6
günlüğüne Antalya
Limanı'nademirattı. 1986
yılında yapımına başlanan ve
1992 yıhnda denizeindirilen
VVashington uçak gemisi,
atom reaktörü ile çahşıyor.
11 müyar varil yakıt gücûnde
iki atom reaktörü ile çalışan
uçak gemisi, yakıt almadan 1
milyon mil mesafe kat
edebiliyor. Üzerindeçeşitli
tipte78uçakve6
helikopterin bulunduğu
gemide, günde 2 bin evin
ıhtiyacı olan su ve 18 bin
tabak yemek tûketiliyor.
Türk-Bulgar
tatHcatı
•ANKARA(AA)-Türk
Deniz Kuvveüeri tarafından
planlanan Poyraz-1/94
Tatbikatı 4-7 temmuz,
Kurtarma-94 Tatbikatı da
7-14 temmuz tarihleri
arasında gerçekleştirilecek.
Genelkurmay Başkanhğı
Basın ve Haikla İhşkiler
Daire Başkanı Kurmay
Albay Doğu Silahçıoğlu'nun
yapüğı acıklamaya göre,
Türkiye ile Bulgaristan
arasındaki ilişkileri askeri
alanda da gelıştırmek
amacıyla iki ülke tarafından
imzalanan Askeri Eğitim
Işbirliği Anlaşması
çerçevesinde yapılacak
tatbikatlara, Türk ve Bulgar
Deniz Kuvvetleri'nden
gemiler kaülacak. Istanbul
Boğazı yakınlannda icra
edilecek Poyraz-1/94
Tatbikaü'nda Türk ve
Bulgar Deniz
Kuvvetleri'nden mayın
tarama gemileri yer alacak.
Karadeniz Ereğlisi
Bölgesi'nde yapılacak
Kurtarma-94Tatbikatı'na
da Türk Deniz
Kuvveüeri'nden bir
kurtarma gemisi, Bulgar
Deniz Kuvvetleri'nden bir
denizaltı ve bir yardıma sınıf
gerru kaülacak.
Cankuptaran'ın
zam tepkisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)- SHP Genel Sekreter
Yardıması Etem
Cankurtaran, bazı kabine
üyeleri ile Hazine
Müsteşarlığı yetkililerinin,
memurlara temmuzda
öngörülen maaş zamının
bütçede belirtilen oranda
yapılamayacağı yönündeki
acıklamalanna karşıhk,
"Dargelirlilerin
maaşlanndan fedakarhk
yapılamaz. Ülke
ekonomisinin, buzamlan
yapacak gücü vardır" dedi.
'Sermaye
îedakarlık
yapmalı'
• ANKARA (Cumburiyet
Bürosu)- Ekonomi
Muhabirleri Derneği'nce,
yaşanan ekonomik
bunahmın aşılabilmesi için
en cok fedakarhk göstermesi
gereken kesimin 'rant ve
sermaye geliri' elde edenler
olduğu beUrtildi. Derneğin
geçen hafta yapılan 4. olağan
genel kurulunda secilen yeni
yönetim kurulunca yapılan
duyuruda, Türkiye'nin ağır
bir ekonomik bunabm
yaşadığı ve bu bunalımın kısa
sürede aşılamayacağı
kaydedildi. Duyuruda,
bunahmın sorumlusunun
çalışan kesim ohnadığı halde,
bu kesime ağır bir fatura
yüklendiğı de ifade edildi.
ISPKK'Iİ
öldürüldü
• Haber Merkezi - Güvenhk
güçlerince Olağanüstü Hal
Bölgesi'nde düzenlenen
operasyonlarda toplam 13
terörist öldürüldü.
Olağanüstü Hal Bölge
Valıhği'nden yapılan
açıklamaya göre Hakkari
Merkez Mezraköy yakınlan
ile tkikaya bölgesinde 5,
Bingöl'ün Genç ilçesi
Sağgöze mevkiinde 4,
Diyarbakır'ın Liceilçesi
kırsal alanında 3, Batman'ın
Sason ilçesi yakınlannda da 1
terörist öldürüldü.
Teröristlerle birlikte 75 el
bombası, 15 adet mayın ve 25
kilo esrann da ele geçırildiği
bildirildi.
Anaokulu için
sorumlu müdür
ve
öğretmenler
Pedagoji ve okul öncesi
eğitim formasyonuna
sahip olmak zorunludur.
362 20 77
ABD'de yayımlanan The National Interest dergisi radikal Islamcılığın Türkiye'yi nihai düşman olarak gördüğünü öne sürdü
'Radikal îslamcıhğın lıeclefi Türkiye
9
VVASHİNGTON (AA) - ABD'de yayım-
lanan "The National Interest" adh dergide
yer alan bir makalede. dünyadaki radikal İs-
lamcıhğın esas hedefının Turkıye olduğu be-
hrtilerek "Tûrkiye, Kemalizmin laik-demok-
rat ideolojisini yaymalıdır" denildi.
Yazıışlen kurulu, eskı ABD Dışişleri Ba-
kam Henry Kissinger. eski BM daimi temsil-
cilerinden Jeanne Kırkpatrick ve eski Savun-
ma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz gibi
ünlü isimlerden oluşan derginin son sayısın-
da yer alan makalede, "Geleceğin mücadele-
sinin, tslam dünyası içinde, Batı'dan yana
olanlar ile Batı'ya karşı çıkanlar arasuıda
oJacağı" belırtildi.
Daniel Pipes tarafından kaleme ahnan
makalede, daha sonra şu görüşlere yer veril-
di:
"Bir yanda, dünyaya entegre olmak iste-
yen, laik düşünceye sahipler, diğer yanda kor-
kanlar ve dünyadan çekilmek isteyenler.
Daha doğnı söylemek gerekirse, Ortadoğu'-
mın iki büyük iiîkesi Türkiye ve tran arasında,
uzun, derin \e güç bir mücadele olacaktır. En
önetnlisi de Türkler, bu mücadelcnin içinde ol-
duklannm henüz farkında değiller."
Laik-demokratveözgürlükçü
Türk modeli
"Türkiye, İslam dünyası içindeki en büyük
başaruun öyküsüdür" diyen Pipes, "İşte bu
nedenle, köktendinciler Türkiye'yi nihai düş-
man olarak görmektedirler" ıfadesını kullan-
dı.
Siyasi istikrar, ekonomik kalkmma, kül-
türel gelişme açılanndan Türkiye'nin İslam
dünyasında eşı bulunmadığına işaret eden
Pipes, "Türkive'de temel hak ve özgûriükler
de her yerden daha fazla" dedi.
Türkiye'nin. köktendinciler için bir tehdit
olduğu görüşünü savunurken de "Çünkü,
çok iyi formüle edilmiş ve yaygın kabul gör-
müş bir laiklik fetsefesi vardır" diyen Pipes,
yazısında daha sonra şu bilgılere yer verdı:
"Kemalist laiklik doktrini. onlarca yıldır sı-
nava girmiş ve Türk halkının desteğine sahip
olduğunu kanıtlamıştır. Başka hiçbir Müslü-
man ülkede bu durum me\cut değildir. Aşırı
dinci şiddete, laik düşünce ile karşı çıkama-
yan Mısır, Tunus ve Cezayir'deki yönetimle-
rin karşı karşıv a kaldığı durum bunun kanıtı-
dır. Bu ülkelerin yöneticilerinin yaklaşımlan,
halkı daha fazla karşılanna almalanna neden
oluyor. Türkiye demokrat, laik, serbest
piyasa ekonomisine sahip ve
özgürlûklerin yaşandığı bir NATO ülkesi
olarak kaldıkça, köktendinciler rahatsızlık ve
güvensizlik içinde olacaklardır.
Türk modeli, Humeynizmin deneyimini,
Batı modelinin, Sovyet denevimini baltalama-
sı gibi tehdit etmektedir. Köktendinciliğüı ha-
yatta kalması, Türkiye'deki duruma bağlı-
dır."
Ortadoğu'ya daha fazla dikkat
Türkiye'nin laik ve demokrat düşüncelerini
ihraç etmesı gerektiğini de belirten Pipes,
"Türkiye, onlarca yüdır görmeztikten geldiği
Ortadogu'ya daha fazla dikkat göstermeli-
dir" diye yazdı. Kemalist mirasın eserlerinin
günün koşullanna uyarlanmış olarak Fars-
ça ve Arapçaya çevrilmesi ve laik-demokrat
düşüncenin yayılması gerektiğini ifade eden
Pipes, "Türkiye, bu konuda özveride bulun-
malıdır" dedi.
Pipes, ABD'nin, Türkiye'ye, moral, aske-
ri, ekonomik ve diplomatik destek sağlaması
gerektiğini savunurken de VVashington'un
Türkiye'nin AB üyeliği için Avrupa'ya baskı
yapmasını istedi. ABD'nin; Balkanlar, Kaf-
kaslar, Orta Asya gibi bölgelerle ilgili olarak
Türkiye'nin taşıdığı kaygılan ciddiye aldığı-
nı göstererek Moskova'ya gerekli mesajlan
yollaması gerektiğini de vurgulayan Pipes,
"VVashington, Irak poütikasını da Türklerle
daha koordineü yürütmeli ve Tahran'a karşı
yanlannda olduğumuzu tekrar tekrar söyle-
meli" diye yazdı. Daniel Pipes, yazısını, "Biz-
den yardım istediklerinde Türkleri geri çevir-
memeliyiz. Türkiye, tüm Müslüman ülkelerin
gıpta etmeleri gereken bir modeldir" diyerek
tamamladı.
Karayalçuı ve SHP'liler 2 Temmuz'da Sıvas'ta katledilen aydınlan anmak için yürümüşlerdi. (Fotoğraf RIZA EZER)
Köse ve Moğultay Sıvas'tan çikamodıSIVAS (Cumhuriyet)- Bir yıl önce yakılarak öldürülen 37 aydını anmak için Is-
tanbul'dan 14 otobüsle giden yüzlerce kişi, Sıvas'a sokulmayıp kent gırişınde dört
saat bekletilince yolu trafiğe yapatarak tepki gösterdi.
Kalabalığın yolu trafiğe kapattığı saatlerde SHP'li bakanlar da Ankara'ya dö-
nüyordu. Bakanlardan sadece Adalet Bakanı Seyfi Oktay kalabalığın gafletinden
yararlanıp yoldan geçerek Ankara'ya ulaşabildı. Sanayı Bakanı Tahir Köse ve
Çahşma Bakanı Mehmet Moğultay'ın ise önü kesilerek Sıvas'tan çıkışlan önlendi.
Sıvas'tan cıkışına izin verihneyen bakanlar Tahir Köse ve Mehmet Moğultay, geri
dönerek Kâyseri yolundan Ankara'ya geçü'ler. Diğer SHP'li bakanlar ise otobüsle-
rin Banaz'a geçmesinden sonra Ankara'ya dönebildiler.
Istanbul'dan birlikte gittiğimiz 14 otobüslük konvoyla Sıvas'a girerken olduğu
gibi çıkarken de her kilometrede polis ve jandarma tarafından arandık. Pir Sul-
tan'ın "Çıkıp çıkıp şah yoluna baktığı" Yıldızdağı olanca heybetiyle karşımıza
çıktığında jandarma barikatlan da sıklaştı. Çünkü Banaz'a yaklaşmıştık. Pir Sul-
tan Heykeli'nin bulunduğu tepeye doğru çıkmaya çalışan "can"lann oluşturduğu ren-
garenk tablo çiçek bahçesini andınyordu. Banaz köyünü geçip Pir Sultan Tepesi'ne
giderken şaşkın bir haldeydik. Banaz köyü sakınleri kendikrini Pir Sul-
tan'dan adeta soyutlamışlardı. Herkes işinde gücündeydi. Oysa tepede binlerce in-
san "Nefesler okuyup, semah dönüyordu..."
Banazlılann ilgısızliklennın nedenını sonradan öğrendik. Birbiriyle geçineme-
yen iki büyük aileden biri Pir Sultan'a sahip çıkınca, diğen doğal olarak karşısında
ohnuş. Bizim gördüğümüz Banazlılar karşı gruptanmış.
Tepeye vardığımızda, binlerce kişi hep bir ağızdan "Gözleyi gözleyi gözüm dört
oidu/Alini ne yatarsın günlerin geldi" diye Pir Sultan'm bir deyışinı okuyordu.
Gözlenen Alı bir türlü gelmedı, ama İstanbul'dan yola çıkan ve Sıvas'a sokulma-
yan 14 otobüs Banaz'da "Ali" gibi karşılandı
Kiııkusanlar, şimdi sağduyu çağrısı yapıyor
tstanbul Haber Servisi - Sıvas kat-
h'amı'nın öncesinde yerel ve genel sağ
medya Sıvas'taki gerginhği yayınlan ile
ürmandımıışlardı. Kathamın hemen
sonrasında ise özelükle radikal kanatta-
ki sağa ve aşın İslamcı yayınlar çeşitli
senaryolar üreterek, neredeyse alevleri
sol güçlerin ateşlediğirü öne sürmüşler-
di. Kimi örgüt yayınlan ise katliamı,
Anadolu'da kurulacak İslam devletinin
kıvılamlan ya da laiklere vurulan darbe
olarak değerlendiriyorlardı. Aşın uçlar-
da gözükmemeye özen gösteren sağ
görüşlü yayın organlan katliamm üze-
rinden bir yıl geçtikten sonra bu kez
"sağduyu" çağnlanyla yeni bir politika
güdüyorlardı.
Sıvas olaylan öncesinde şehrin yerel
gazetelerindeki haberlerin de katliamın
çıkmasında önemli payı olduğu düşü-
nühnüştü. Hakikat gazetesinin "Bu-
gün" köşesinde "Pir Sultan Abdal Şen-
ükleri dinsizük propagandası yapılmak
için mi organize edildi? Eğer böyle bir
plan varsa şündiden söyleyelim biz Müs-
lüman memleketinde salyangoz saffır-
mayız. Din aleyhinde yapılacak propa-
gandalara asla müsaade etmeyiz. Cami-
deki hutfoelere bile kanşan idareciler
dinsizlere nasü propaganda hakkı tam-
yorlar. Bir türlü anlayamadık. Yüzde
99'u Müslüman olan bir ülkede yaşadığı-
nızı unutmayın" uyansında bulunulmuş
Bizim Sivas gazetesinde ise "Müslüman
mahallesinde salyangoz sattılar" başhğı
ile venlen haberde "Kendisini gündemde
tutabihnek amacıyla Türk milletine aptal
diyen ve İslama sâldjran Azız Nesin, Pir
Sultan Abdal Kültürel Etkinlikleri adı al-
tında Slvas'a getirildi. Pir Sultan Abdal'ı
tanımadığını söyleyen Nesin, Sıvas'a
başka amacla getiriİdi" denmişti. Katha-
mın ardmdan Islami çevrerun dergılen
olayla ilgili şu yorumlarda bulunmuştu.
Taraf dergısinin Ağustos 1993 tarihJi sa-
yısı tamamen Sıvas Katliamı na aynl-
mıştı. Kapalc yazılan "Sivas'tan Yükse-
len Ses: İşgalciler Defolun!" ve "Tûrkiye
Batıva Mezar Olacak!" şekhnde belırle-
nen "derginin iç sayfalannda "Sivas Ta-
arruzu Üzerine", "İhtilale En Yakın
Adım", ve "Şanh Sivas Kıyamı" başlıklı
yazılar dikkat çekiyor.
Burhan Demirkol imzah yazıda şu
sözlere yer verilıyor "Ülkemiz nüfusu-
nun yüzde doksan küsunınu teşkil eden
Müslüman halkunızın namusu. haysiyeti
bildiği kutsal değerleri yeniden hakim
kıhnak için bilerek ve isteyerek ayakla-
nabileceğini bir türlü anlamayan, daha
doğrusu anlamak işine gelmeyen bu tip-
ler, yaftalan ne olursa olsun Işgalci batı
sömürgeciliğine hizmet eden yerli işbir-
likçi konumundadır". "Şanh Sivas Kıya-
mı" yazısında ise Faruk Akmcı "... bu
hadise Soytan (Aziz Nesin) ve Aydıniık'-
ın hedef saptırmaya çaltştığı gibi bir
'Alevi-Sünni" çatışması değildir ve hadise
Soytarı'nın Sivas'taki konuşmasından
çıkmamıştır. Hadisenin kökeninde Soy-
tan ve Avdınlık gazetesinin aylardır Şey-
tan Ayetleri'ni vesile ederek bu halkuı
mukaddeslerine kin kusması vardır. Soy-
tannın Sivas konuşması ise belki bardağı
taşıran son damla obnuştur, hepsi bu!"
şeklinde düşüncelerini dile getıriyor.
Djğer bir İslami çevrenin h'beral der-
gisi İzlenim ise olaya derginin arka say-
falannda yer vermiş. Yazılarda hem
İslami hem de liberal görünümünü den-
gede tutabilmek için keskin yorumlar-
dan kaçınmış, "PKK >e De\Tİmci Sol'un
da olayİann içinde olabileceği" gibi fark-
h tarüşmalan gündeme geürmeye çahş-
mıştı.
Sıvas davasına devam edilecek
Demiral: Devlete ve
laik düzene
ayaklanma söz konusu
• Kamu tanıklannın dinlenmesinden sonra
basına kapah olarak sürdürülen davayı protesto
eden müdahil avukatlann yokluğunda yapılacak
duruşmada, sanıklar hakkmda idam cezası
isteneceği bildirildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sıvas'ta 37 kişinin katledil-
mesiyle sonuçlanan olaylarla ilgili olarak haklannda dava açı-
lan 38'i tutuklu, 124 saruğın yargılanmasına Ankara Deviet
Güvenhk Mahkemesi'nde (DGM) bugün devam edilecek. Bu-
günkü duruşmada. cumhuriyet savcısının esas hakkındaki
mütalaasmı vermesi beklemrken, müdahil avukatlar, davanın
basına kapaülmasından sonra kamuoyunun haber ahna hakkının
ortadan kaldınldığı ve verilecek karann objektif olmayacağı sa-
vjyla duruşmaya katılmıyorlar. Sanıklar hakkındaki
mütalaayı hazırlayan DGM Başsavası Nusret Demiral, bazı
sanıklar için idam cezası isteneceğini bıldirdi.
DGM Başkanlığı'nın, aldığı karargereğincekamu tanıklan-
nın dinlenmesi aşamasından beri basına kapah olarak görülen
davada, bugüne kadar 79'u tutuklu sanıktan 41 'i, tutuksuz yar-
gılanmak üzere serbest bırakıldı.
DGM Başsavcısı Demiral, sanıklar hakkmda Türk Ceza
Yasası'nın "idam öngören" 146. maddesinden ceza istenileceği-
ni bildirdi. Kaç sanık hakkmda idam isteneceğıru açıklamayan
Demiral, "Biz 146. madde kapsamında cezalandırma isteyece-
ğiz. Suçları sabit olur ve\a ohnaz bilemem. Sıvas'ta o olaylarda
devlete karşı, laik düzene karşı avaklanma sözkonusu. Sonuçta
adam öldürme de > ar. Biz bunları dikkate alacağu. Ancak, tak-
dir elbette mahkemenindir" dedi.
Demiral, müdahil avukatlann soruşturmanın genişletihnesi-
ne ve bu aşamada verilecek karann sağjıklı olmayacağına iliş-
kin açıklamalannın anımsaülması ûzenne, "Biz dos> a içindeki
delillere bakanz. Burada cumhuriyet savcılığı var, emniyet var.
Yeni iddiayla geUrlerse başka, ben değerlendirmemi eldeki deiil-
lerle yaparım" diye konuştu.
DGM'de bugün yapılacak duruşmada. müdahil avukatla-
nn, Sıvasın RP'li BelediyeBaşkanı TemelKaramollaoğluhak-
kında, olaylar sırasında göreviru kötüye kullandığı gerekçesiy-
le yargılanması gerektiğine ilişkın İl Idare Kurulu tarafından
verilen ve temyiz için Danıştay'a gönderilen karann örneğinin,
mahkemeye getirilmesini isteyeceklen de belirtildi.
Mahkemelik oldular
Yaymevleri arasında
kitap savaşı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MiUi Eğitim BakanlığTnın
ders kitaplan hazırlanmasında üstlendiği görevi özel yayınev-
lerine bırakmasıyla, kitaplann hazırlanması ve ücretlerin belir-
lenmesinde yaşanan sorunlar artarken, sahte kitaplann okul-
lara gönderihnesi engellenemiyor.
Özel yayınevlerinin "ders kitabı pazarı"nda yer ahna yanşı
"savaş" boyutuna kadar ulaştı. Bazı yayınevleri, "kitap çalma"
ve "yazar transferi"nde birbirlerini suçlayarak, mahkemelik
oldular. Bunun en carpıcı örneğini ise, Koza Yayınlan, Ocak
Yayınlan ve Gendaş Yaymlan arasında yaşanan çekişmeler,
oluşturuyor. Ocak Yayınlan, Refik Turan ve Nevin Ergezer'in
yazdığı Genel Türk Tarihi 1.2 kitaplannın telif haklanmn ken-
dilerine ait olduğunu belirterek Koza Yayınevi'ni mahkemeye
verdi. Ocak Yayınlan yetkilileri, Koza Yayınevi'nin elınde bu-
lunan Genel Türk Tarihi kitaplanmn kendilerine ait olduğu-
nu, bu nedenle Koza'nın kitaplan satamayacağını belirttiler.
Mustafa Kemal'in ölümünde baçında nöbet tutan Tevfik sargut
'Ata'ıun Ukekrimölenekadarsavunacağım'
Tevfik Sargut, Doğan Güreş'in kendi yaveri olduğunu söykdi.
YILMAZKARABACAK
Cumhuriyetimizin kurucusu
önder Mustafa Kemal Atatürk
ile Tevfik Sargut ehnızde tut-
tuğunuz gazetenin ilk çıktığı yı-
1larda tanışmışlar. Sargut,
Mustafa Kemal Atatürk'ün
"Ey Türk gençhği..." diye baş-
layan "Geoçliğe Hitabesi"ni
1933 yıhnda gözlerinin içine ba-
karak dinleyen 10 Kasım 1938
günü ise bakmaya doyamadığı
o mavi gözlerin, gözlerinin
önünde kapanmasına tanık
olan canh bir tarih. Atatürk,
Sargut'a komutanhk yapmış, o
da aralannda Kenan Evren. Bü-
lent Uhısu ve Genelkurmay
Başkanı Doğan Güreş'in de bu-
lunduğu yüzlerce subaya...
Tüm Türkiye ile dünyanın ve
ozellikle bağımsızhk mücade-
lesı veren halklann, devletlerin,
milletlerin ağladığı 10 kasım
1938 günü Dolmabahçe Sa-
rayı'nın ikinci katı... Atatürk.
Tevfik Sargut ve diğer görevli-
ler deniz gören odadalar. Ata-
türk, mavi mavi çakan gözlerini
hayata kapatmış. Yatağının
sağ ucunda kara, solunda ise
bir deniz subayı bekliyor." Ata'-
'sının başında dimdik. çakı gibi
bekleyen deniz subayı Tevfik
Sargut. Odada bulunan diğer
insanlardan büyük çoğunluğu
şimdi hayatta degil. Sargut ise
bugün yaşıyor.Yaşı 89 ama o
hala dolu dolu anılanyla Ata-
türk'ün Cumhuriyet'i emanet
ettiği gençlerden biri olarak
cumhuriyete, demokrasiye, la-
iküğe kısacası Atatürk Devrim-
leri'ne bekçilik yapıyor.
Sargut'un gözleri o günleri
anlatırken hala dolu dolu, yü-
reği hala için için, sesi anlatıla-
maz bir heyecanın titreyişinde:
"Sevgjli Atatürk'ü ilk defa 1924
yüında genç bir bahriye subayıy-
ken İstanbul'dan Karadeniz'e
seyir eden 'Hamidiye Kuruva-
zörü'nde gönnüştüm. 1933 yılı-
ndada Gençliğe Hitabesini'
kendisinden dinleme şerefine
erişmiştûn. Ama hayatunın en
mühün görevini Dolmabahçe
Sarayı'nda ifa ettim. Atatürk'ün
naciz vücudu ölüm döşeğindey-
ken ait kattaki büyük salonda
bir katafalt hazırlanıyordu. Ata-
türk'ün başucunda 10 Kasım
1938 sabahından, 12 Kasım gü-
nüne kadar yerimden 48 saat
kıpırdamadan bilfîil nöbet va-
zifesinde bulundum. Bu görevi
hayatun boyunca büyük bir if-
tiharla andun". Sargut bu cüm-
lesinin ardından bir şeyleri biz-
den saklamak ister gibi gözleri-
ni kaçınyor. Ve sonra... "Üke ve
inkılaplarıyla memleketimizi
tekrar imar eden büyük deviet
adamı ve büyük komutan sevgüi
Atatürk için büyük bir hürmetle
tuttuğum bu nöbet hiç bitmedi.
Ha\atımın son anuıa kadar da
bitmeyecek. Memleketimizi vû-
cuda getiren Atatürk ilke ve
inkılaplarını korumaya durum
ne olursa olsun devam edece-
ğim" şekh'ndeki sözleri ile
1924'lerden bugünlere gelerek,
kendi deyimiyle "bellek kaybı-
na uğramışlara" bir şeyleri hatı-
rlatmaya çahşıyor.
Tevfik Sargut Türk Deniz
Kuvvetleri'nin en yaşh Ora-
mirali. 1905 yıhnda doğmuş. O
zamanki adıyla "Bahriye Mek-
tebi"ne Birinci Dünya Savaşı'-
nın en sıcak günlerinde 1916
yıhnda girmiş. Kurtuluş Sa-
vaşı'nın sürdüğü yıllarda eğiti-
mini devam ettirirek Cumhuri-
yetin kurulduğu 1923 yıhnda
Hamidiye Kuruvazörü'nde
teğmen riitbesiyle görev ahnış.
Ülke ve dışında İkinci Dünya
Savaşı'nm başladığı yıllara ka-
dar çeşitli görevlerde bulunan
Sargut, 1942 yılında "Kocate-
pe" ve "Turgut Reis" muhriple-
rinde gemi komutanlığı
yapmış. Bunun ardından Deniz
Harp Filosu ve Denizaltı Filosu
Komutanhklanm 1950'li yıllar-
da yerine getirmiş. Deniz Kuv-
vetleri Kurmay Başkanhğı
yaptığı 1950'li yıllann sonuna
doğru aralannda eski Genel
Kurmay ve Cumhurbaşkanı
Kenan Evren, eski Deniz Kuv-
vetleri Komutanı ve Başbakan
Bülent Ulusu'nun da bulundu-
ğu çok sayıda orgeneral ve ora-
miral yetiştirmiş. Şimdiki Ge-
nel Kurmay Başkanı Doğan
Güreş'in o dönemlerde kendisi-
nin yaveri olduğunu söyleyen
Tevfik Sargut, 12 Eylül döne-
mine ihşkin sorumuza. "Efen-
dim ben askerim politika yap-
mam" şekhnde yamt vererek
hafif bir serzenişte bulunuyor.
Kurmay Başkanhğı yaptığı De-
niz Kuvveüeri KomutanlığY-
ndan 1960 yıhnda emekli olan
Sargut. 1965 yıh sonuna kadar
Zonguldak Valiliği ve Belediye
Başkanlığı görevlenni yürüten
ilk ve tek kişi olmuş.
Tevfik Sargut ile Ege Denizi'-
nde bulunan "Agathonisi" adh
Yunan Adası açıklanndaki
Turgut Reis Fırkateyni'nde baş-
ladığımız söyleşi geminin Bod-
rum Limam'na yönehşiyle son
buluyor. Demir atma zamanı
yaklaştığında Tevfik Sargut,
kendisine yönelttiğimiz son so-
ruyu 1923 yıhnda yaşadığı bir
anısıyla yamt veriyor:
"Hamidiye Muhribi Ue Kara-
deniz seyahatine çıkan büyük
Atatürk geziden dönüşte gemi-
nin hatıra defterine şunlan
yazmıştır: Hudutlannın mü-
him bir kısmı deniz olan Tür-
kiye Cumhuriyeti Devleti'nin
donanması o nisbette büyük ol-
masıicabeder.
Bu noktaya eriştiğimiz za-
man daha emin ve müsterih
olacağız.' Bu nedenle emeklili-
ğimden beri her sene Denizkurdu
tatbikatlanna katüarak Ata-
türk'ün hedeflediği bu safhayı
görmeye çalışıyorum".