27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ1994 PAZARTESİ 10 DÜNYADA GEÇEN HAFTA öıarles'ınilişkisi, Iııgilizleretakınboldu EDİPEMtLÖYMEN LONDRA - Prens Charles'ın 'ziııas', fngilizmilletinın geçen haftaki bır numaralı takıntısıydı. Yorumun bini bir para. "Oh oisun o kaknem Diana ya" diyenler. "O manken gibi güzel kadın yerine gîdip Charles'ın aşık olduğu kakavana bakuT diyenler... Charles'ı, ilişkisini milletin gözünün içine bakarak anlattı diye kutlayanlar kadar, yerin dibine batıranlar da var. Hatta zinanın anlamını unutan, bunu açıkça kabullenmesini takdir edenlerde var. Magazin basını ise, kamuoyundaki bu at görüşleri bir araya getirip herkesin nabana göre şerbet veriyor. Başyazılannda da buna dikkat ediyorlar. Ama aynı gazetenin içinde tamamen farklı görüşte yazarlann görüşleri de yerahyor. Amaç, kamuoyunda çeşiüı yönlerden esen rüzgarlan yakalayıp tiraj yelkenini şişimnek. Tam yazaylannın ortasında hele... Magazin basını hem kamuoyunun duygu ve düşüncelerine tercüman oluyor hem de herkesin aklından geçen sorulan yanıthyor. Örneğin Today gazetesi, Charles ile Diana arasında olup bitenlerin, İngiltere'de monarşinin geleceğini nasıl etkıleyeceğini soru-yanıta dönüştürdü: INGILTERE Charles, boşanırsa kral olabilir mi? O zaman Diana ne olur? Charles yeniden evlenirse ne olur? O zaman Diana'nın unvanı ne olur? Vesaire... Evet, geçen hafta İngiliz milleti, Charles'ın zinasına takıldı. Ve bu takınü daha epeyce süreceğe benzer... Geçen haftanın bir başka konusu, Türkiye'yi daha yakından ilgilendiriyordu. Fethiye ve Marmans'deki patlamalar, bunun sonucunda yaralanıp İngıltere'ye götürülen ve orada ölen 23 yaşındaki kadın ve son olarak da Türkiye'de tatildeyken sırtından vurulup öldürülen tanınmış kadın-doğum doktoru. Bu ölûrnler, manşetlere, televizyon haberlerine tırmandı. Hele meslek yaşamında 30 bin bebek doğurtan doktorun, emekli olduktan hemen sonra kansıyla gittiği Gökova'da öldürülmesi İngiliz kamuoyunda şok yarattı. Cinayet şanığının 14 yaşında akli dengesi bozuk ve İran asıllı olduğu şeklindeki açıklamalar, Türkiye üzerine düşen karanlık gölgeyi sıyınp atamadı. Resmi basının, turizmimiz hakkında iyi şeyler yazdığını ilan ettiği, Londra'nm 500 bin tirajlı akşam gazetesi Evening Standard. şu bilgjyi de okuyucusundan saklamadı: "Tûrkiye'deki patlamalann ardından en az 1000 tnğiliz, Türkiye'yegjünekten vazgecfi. Bazılan turlannı iptal etti. bazıları başka yere çevirtti. Ancak, tıpkı Mısır'da olduğu gibi, Türkiye'de de bu tür saldırıların turizmi nasıl ctküejeceğini anlamak için henüz erken." Ve geçen haftanın bu haftayı da etkileyecek bir başka olayı ise, iki büyük gazeteninfiyatkırma savaşının, dergilere de sıçramasıydı. İç dekorasyon alanında önde gelen House Beautiftıl, fıyatını tam 40 penny, yani 20 bin TL kadar indirdi. Dergi şimdi 1 sterline satılıyor. 'Insaıı haklan îhlalleriıiin tek çözümü diyalog' FERRUHYILMAZ KOPENHAG - Birleşmiş Milleüer İnsan Haklan Yûksek Komiseri Jose Ayala Lasso geçen hafta Danimarka'yı ziyaret etti. Lassp'nun ziyareti, Uluslararası Af Örgütü'nün Danimarka'yı eleştiren raporunun açıklandığı günlere denk geldi. BM İnsan Haklan Yüksek Komiseri Jose Ayala Lasso, Danimarka'yı ziyareti sırasında polisten sorumlu Adalet Bakanı Eriing ObenHe, Af örgütü'nün eleştirilerini de görüştü. Af Örgütü, Danimarka polisini, hayati tehlike oluşturan "ayak kilidi" yöntemini gereksiz yere ve eziyet vermek için kullanmakla suçluyor. Ayak kilidi yönteminde polis, gözalüna aldığı kişinin ellerini arkadan kelepçeledikten sonra bacaklannı dizden bükerek, birini diğerinin arasında, diğenni de kelepçenin altına sokarak, kişiyi hareketsiz hale getiriyor. Danimarka Adalet Bakanı Olsen, İnsan Haklan Komiseriyle görüştüğü gün, bu yöntemi yasakladığını açıkladı. Kopenhag'daki İşkence Tedavi ve Araştırma Merkezi'ni de ziyaret eden Lasso, tüm dünyaya işkencenin bir an önce önlenmesi yolunda çağnda bulundu. Lasso, tüm dünya ülkelerinden aynca, BM'nin işkence tedavi merkezlerini deşteklemek için oluşturduğu fona mali yardımda bulunmalanru istedi. İnsan Haklan Yüksek Komiserliği'nin kurulması, geçen yıl Viyana'da düzenlenen BM İnsan Haklan Konferansf nda kararlaşünldı. Ekvatorlu Diplomat Jose Ayala Lasso'nun, herhangi bir yaptınm gücü bulunmuyor. Jose Ayala Lasso bu DANİMARKA nedenle, insan haklan konusundaki çalışmalannı, diplomatik yollardan yürüteceğini söyledı. Lasso bu amaçla, hiçbir ülkeyi karşısına almadan, hükümetlerle diyalog içinde sorunlan çözmeye çalışacağmı belirterek, dünyada hiçbir ülkenin insan haklan ihlalleri yüzünden eleştirilmekten hoşlanmadığını, bu nedenle yaptınm gücü olarak siyasi ve ahlaki gücünü kullanacağını kaydetti. Düzenlediği basın toplantısında insan haklan ihlallerinin çok daha vahim boyutlarda bulunduğu birçok ülke varken neden Danimarka gibi ihlallerin sistematik boyutta olmadığı bir Batı ülkesini ziyaret ettiği yolundaki bır soruyu cevaplandıran Lasso, dünyada hiçbir hükümetin kendi ülkesindeki insan haklan durumunu yeterli bulmaması gerektığinı belirterek, yaptınm gücü bulunmayan insan Haklan Komıserlığı'ne siyasi veekonomik destek sağlamaya çalıştığını söyledi. Lasso aynca, Baüli ülkelerin kendisini bazı üçüncü dünya ülkelerini cezalandırmak için araç olarak kullanacağı izlenimini yaratmaktan kaçındığını da sözlerine ekledi. Viyana konferansında, başta Çin olmak üzere bazı Asya ülkele'ri, insan haklanyla ilgilenecek birkurum oluşturulmasına, Batılı ülkelerin diğerlerine kendi değerlerirü zorla kabul ettirmek istedikleri gerekcesiyle karşı çıkmışlardı. Viyana konferansında kabul edilen karara göre İnsan Haklan Komıseri'nin tek tek ülkelerin içişlerine kanşma hakkı da bulunmuyor. Franaz polisi, maiyayı yendı FRANSA MİŞEL PERLMAN TTtı»»«lft"£ifllL" i/îlt*flf"ir*llllr îfif~f»t* DünyaKupasıtümdünyadan furbolseveıieri Amerika'ya,Ame- M. d £ t U U U 11JV, y c t l rtll^ 1111V 1SLC1 r i k a , y a gjjemeyepieri d e televizyonlannın basına topladı. Gitgi. de tırmanan heyecan ve sıcaklar taraftarların hayalgüçlerini zoıiuyor. tsvicreli taraftarlar, takımlannın fspanya'ya karşı 2 Tenunuz'da oynadığı ikinci tur karşılasmasında ülkelerinin simgesi olarak tüm dünyada bttinen peynir ve özel tsviçre çakısuu başlarma geçinniş bir hatde tezahürat yapıyorlar. PARİS - Geçen hafta başlarken, çok memnundu Fransız polisi. Niye olmasın ki? Uyuşturucu kaçakçılığına, kara paranın aklanmasına karşı mücadeleyi büyük bir özveriyle sürdüren ilgili dairenin uzman görevlileri, 'Margarita' kod adıyla düzenlenen operasyon sonucu, Kolombiyalı örgütlerin Fransa'daki temsilcilerine oldukça ağır birdarbeindirmeyi başardılar. Fransa'nın fınansal nitelikli suçlar alarundaki 'avcdanmn' örgütü (OCRGDF) mensuplan, bu durumda eibette ki ilgili dairenin şefi Rene Wack'ı memnun etmekten ötürii son denli mutluydu. Dörtte bin Kolombiya uyruklu, toplam 57 kişinin tutuklanışı, kaldıklan evde 40 kilo kokain ile değeri bir milyon Fransız frangını aşan döviz bulunuşu, yüzyılın olmasa da son yıllann en önemli olaylanndan biriydi. Amerikan polisinin verdiğı bilgilere dayanılarak gerçekleştinlen 'Margarita' operasyonu, belki de çeşitli Fransız polis servisleri arasında bir zamanlar var olan rekabetin son bulması sayesinde de başanyla noktalanmıştı. Bu arada ilginç bir husus, kara paranın aklanması amaayla Fransa'da ulusal veya uluslararası nitelikte olsun, son 5 yıl içinde 4 örgütün kurulmuş olması. Kara parayı aklamaya çahşanlan yakalamanın kolay olmadığını kaydeden uzmanlar, kımi bankalann yüksek tutarlara ulaşan nakıt paralann kaynağını hala görmezlikten geldiklerine dikkat çekiyor. Avrupa'nın bir iki küçük ülkeşinde olduğu kadar Karaipler'de de. Öte yandan komiser Rene VVack'ın yapüğı bir açıklamada söylediklen de gerçekten dıkkate değer. Bu kaçakçılar arasında iki türlü görevli varmış. Fransız komiserin söyledikleri şöyle. "Kolombiyalı kartellerin uykudaki ajanlarıy la topluma sızmış ajanlar. Yani dikkat çekme\en, adli sicili tertemiz, gürültü patırtı çıkarmay an kimseler. Uyuşturucu kaçakçıları, gizlî senisler gibi yöntemler kullanıyor. Özellikle böhnelenme, posta kutusu ve muhabere konulannda." Tam 4 yıl önce, gümrük genel müdürlüğüne bağlı olarak kurulan, para aklamayla mücadele örgütü (TRACFIN), Fransa'daki bankalarda bırer 'muhbir' bulunduruyor. Şüpheli para yaünldığmda, ilgili banka TRACFIN'i derhal uvararak görüş istiyor. Asya'nınküçük ejderhası Tayvan Çin ile birleşmeyi bekliyor LALE SARIİBRAHtMOĞLU TAİPEİ - "Tayvan, komünist rejiınin iktidarda olduğu Kıta Çin'i ile bir gün murJa- ka birleşecek. Ancak bu birleşme demokra- tik yönetüni ve kapitalist sLstemi benimsemiş bir Tayvan modeli ile gerçekleşmeli" diyor Taipei'de görüştüğümüz pek çok hükümet yetkilisi. Tayvan'daki yönetim için 'hükü- met' kelimesini kullanınca, insan çelişkiye düşüyor. Çünkü Tayvan tüm kurum ve kuruluşlanyla, devlet başkanıyla bir hükü- met olmasına rağmen kendisini *siyasi bir vartak' olarak tanımlamayı yeğliyor. Bu- nun nedeni de, Taipei'nin, 1 milyan aşkın nüfuslu 'ağabeyi' komünist Kıta Çin'i ile kısa ya da uzun vadede bir gün mutlaka birleşmeyi devlet politikası olarak izlemesi ve halkın da bu görüşü özümsemiş olması. Tayvan, kapitalist olarak tanımladığı. ancak gerçekte merkezi yönetimin kontro- lündeki sosyalist piyasa ekonomisine, BM'nin, kendisi yerine komünist Çin'i tanıdığı döneme rastlayan 1970'Ii yıllarda hız vermiş. Bu model, diğe'r Doğu Asya ül- kelerinin gerçekleştirdiği modelın benzeri. Aslında 'otoriter rejün altındfl kalkınma modeli' de denebilir. Uygulamaya konan 'önce ekonomik kal- kınma sonra demokratik haklar' modeli, Tayvan'da kişi başına müli geliri 10 bin doîara çıkarttı. Ama TayvanJı yaşamayı yeni öğreniyor. Çünkü ekonomik kalkı- nma, sosyal ve siyasi reformlar ve alt yapı hizmetlerinin ihmal edilmesi pahasına ger- çekleştirilmiş. 45 yıldır Tayvan'da iktidarda olan ve 1 varlığının 100. yılını dolduran Kuomin- tang başkanhğındaki hükümet, 1991 yılında 300 milyar dolarlık harcamayı ön- gören 6 yıllık ekonomik kalkınma planını uygulamaya koydu. "Artık halk, ydlar süren yoğun çalışmast- mn meyvesini yemeli" diyor ülke çapındaki alt yapı hizmetlennın sorumlusu Arthur Çen. Kalkınma planı ile, ülke yoğun bir bi- çimde yeniden onanmdan geçiyor. Hava kirliliğinin dayanılmaz boyutlara ulaşüğı başkent Taipei'nin sokaklan, metro ve di- ğer alt yapı hizmetleriyle tanışıyor. Taipei adeta bir şantiye şehrine dönmüş. Ama Tayvanlı, demokratik ve sosyal haklara yavaş yavaş kavuşmanın rahatlığı içinde lüks otelleri günün yorgunluğunu atmak için uğrak yeri yapmış. Arthur Çen gibi pekçok Tayvanlı'nın özellikle ilk adının Latin kökenli olması dikkat çekici. Tayvan hükümetinin tanıtımını üstlenen Enfbrmasyon Bürosu'ndan Emilia Çang, lise yıllannda tüm öğrencilerin kendilerine, Çince adlanrun yanısıra yabancılar tarafı- ndan kolay hatırlanması için Avrupa isim- lerini seçtiklerini söylüyor.. Ağabeyi Kıta Çin'inde, bisikletin, halkm önemli bir ulaşım aracı olmasına karşın Tayvanh için motorsiklet ulaşımda vazgeçümez bir araç haline gelmiş. Coğrafi olarak Kıta Çin'inden Tayvan Boğazı ile aynlan Tayvan, komünist ağabeyine başkaldınsının cezasını, diplo- matik alanda 22 yıldır çektiği yalnızlık ile Mutlu Buda, bir rapınakta kendisine dua etmeye gelen Tayvanlılara bolluk dağıtıyor. ödüyor. Tayvan'm dünyanın pek çok ülkesiyle diplomatik ilişkisi bulunmuyor. Bu neden- le de 'Asya'nın öksüzü' olarak da anılan Tayvan, ancak gerçekleştirdiği topyekün ekonomik kalkınma ile kişi başına milli ge- liri 10 bin dolara çıkarttı. Böylece Hong Kong, Singapur ve Kore ile birlikte Asva'nın '4 küçük ejderba"- sından biri olarak anılıyor. Tayvan, bir süredir Kore ve Almanya'- nın birleşmesi öncesindeki Birleşmiş Mil- letler'de 'paralel temsilcilik' poliükasırun kendisine de uygulanması için kampanya başlatü. Taipei, bunun tek Çin politikası ve nihai birleşmeye engel teşkıl eüneyeceğini savunuyor. Çin ise, bir eyaleti olarak gör- düğü Tayvan'ın BM'de paralel temsil tale- bini kabul edilemez görüyor. Türkiye'nin yıllardır üzerinde konuştu- ğu, ancak bir türlü uygulamaya koya- madığı toprakreformu,Tayvan'da başanlı sonuçlar vermiş. 25 yıldır faaliyette bulu- nan ve Orman Bakanlığı'ndan Türklerin de zaman zaman kurs gördüğü sanayi kenti Tayjong yakınlanndaki Toprak re- formu Enstitütüsü Müdür Yardıması Yu- hsin Kao, 1956'da uygulamaya konan top- rak reformunun, halk arasındaki gelir dağılımırun daha eşit hale gelmesinde önemli rol oynadığını belirtiyor. Kao, toprak reformu sırasında Robin Hood'culuk oynamadıklannın ve toprak sahiplerini de mağdur etmeyecek bır politi- ka izlediklerinin altını çiziyor. Kamu arazi- lerini topraksız köylülere taksite bağlaya- rak satan hükümet, toprak ağalanna da arazilerinin bir bölümünü topraksız halka satması için özendirmiş. Komünizmekarşıkalkınma Tayvan, topyekün ekonomik kalkınma politikasını, 1949 yıündan bu yana müca- dele ettiği Kıta Çin'indeki komünist mode- lin topluma stzmasını önlemede önemli bir reçete olarak gördü. Toprak reformunu tanıtan kitapçık da reformun ulaşüğı amaçlar arasında, Kıta Çin'inden komü- nist sızmanın önlenmiş olması da gösterili- yor. Akordeonun da virtüözü var. Gazeteniz Cumhuriyet, akordeon virtüözü James Crabb'in resitalinin sponsoru olarak 22. Uluslararası Müzik Festivali'ne destek olmaktan onur duyar. Cumhuriyet JAMES CRABB Akordeon 4 Temmuz 1994, İTÜ G Anfisi, Maçka, 19.00 KONSER PROGRAMI SOFIA GUBAIDUUNA De Profundis DOMENICO SCARLATTI Üç Sonat (Sol Majör; Re Majör; Do Majör) SVEND AAQUIST Saga Gecesi OLIVIER MESSIAEN Isa'nın Doğumundan iki Bölüm VAGN HOLMBOE Sonat, Op. 143a VVOLFGANG AMADEUS MOZART Andante, Fa Majör PER NORGAARD Anatomik Safari KÖYENSTÎTÜLERİVEÖTESİ Mahmut Makal 2. Bası 50.000 (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-fstanbul ZIVERBEYKOŞKU tlhanSelçuk 13. Bası 50 000 (KDV içinde) Çağdaş Yavınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle