25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TEMMUZ 1994 SAL1 CUMHURİYET SAYFA HABERLER IHDBasın ödûlleri • tstanbulHaberServisi - İnsan Haklan Demeği'nin (ÎHD) 9. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenîenen 'İnsan Haklan Basın ödülkri' önceki gûn Kuruçeşme'deki Anahtar Bar'da gerçekkştirilen törende sahiplerine dağıüldı. Gazetemizden Berat Günçıkan da ödük değer görüldü. Buyvlki İHD Onur Odülkri, halencezaevinde bulunan HalukGerger, Fikret Başkayaile Münir Ceylan'a; basın ödülleri ise arkadaşımız Berat Günçıkan'ınyaru sıraNedim Saban, Can Dündar, Neşe Dûzel, Ahmet Altan, Sım öztürkile TurkişhDaily News ve özgür Ülke gazetekrine verildi. Metris Cezaevi'ntfeki olay • İSTANBUL(AA) - Metris Kapah Ceza veTutukevi'nde çıkanolaylardan sonra, Nejat Daş ile Aydın Çetinkaya'nın da aralannda bulunduğu 15 tutukluve hükümlünün başka cezaevlerine nakledildikleri bildirildi. Bakırköy CumhuriyetSavcılığı yetkilileri, "Kısmeüm-1" gemisindeki uyuşturucuyla ilgili olarak 5yıl İ0ay hapis oezasına çarptınlan ve Akdeniz'in uluslararası sulanndaiçindeki 14ton uyuşturucuyla ele geçirilen "Lucky-S" davasında halen yargılanmakta olan Nejat Daş'ın, SinopCezaevi'ne gönderildiğini kaydettiler. TGC'yeziyaret •İSTANBUL (AA> Almanya'nın Branderburg EyaletParlamentosu Başkanı Herbert Knobüch ve beraberindeki heyet, TürkiyeGazetecıler Cetniyeü'ni ziyaret ettikr. Knoblich, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreliüe görüşmesi sırasmda, Almanya'daki Türkkrk olandostaneilişkiler doğrultusunda,turistik amaçla Türkiye'de bulunduklannı söyledi. Etiler'de silahlıgasp •İSTANBUL(AA> Bayer Türk Kımya Sanayü Limıted ŞirketiSelfMedikasy on Bölümü'nün Alman uyruklu müdür Paulh Johannsen'in eşini, çöp dökmek ıçin Etiler Oba Sitesi'ndekı evinden dışan çıktığı sırada bıçak tehdidıüe etkisiz hak getirip evine giren, kimüği belirknemeyen bir kişi, âyneteşyalanile 8milyon lira nakitparayı alarak kaçü. GazeteciTural kansereyenildi • İstanbulHaberServisi- Uzun süredır kanser tedavisi gönnekte olan gazetea MetinTural,.dün vefat etti. 1961 yıhndaİstanbul"da 1 doğanTural, İstanbul Üniversitesi Basm-Yayuv Yüksekokulu'nu biürdikten sonraGûneş gazetesinde muhabir olarakbaşladığı gazeteciligi Para ve Trend dergilerinde sürdûrdü. Tural'm cenazesi, bugün Zinciriikuyu MezarUgı aile kabrisianında toprağa verilecek. AhmetÖzal'a suçduyurusu •İSTANBUL (AA> İnterpres Basım ve Yaymcıhk A.Ş.'nin sahibi işadamı Ahmet özal hakkında. 1 milyarliralık karşılıksızçekverdiği iddiasıyla savcılığasuç duyurusundabuhınuldu. Baydar'ayeni görev •Haber Merkeri- Intermedya Basın ve Yayıncüık A.Ş. Yayınlar Koordinatöriuğüile Maü ve İdari İşlerden SorumluGenel MüdûrY ardımcüığY na atanan BanşÇağan Baydar'ın, aynı zamanda 'Intermedya Ekonomi' GenelYayın YönetmenligTni yürüteceği bildirildi. KÎTleıtleemeklilikoylunıPetrol Ofısi, ORÜSve Sümerbank gibi kurumlarda, emekliliği gelen çok sayıda kişinin maaşı büdirimyapılmaksızın kesüdi. Ödemeninyapümamasmayetkililer bir açıklık getirmedi. MEHMET DEMİRKAY A Hûkümetin özeueştirme yetki yasası çerçevesinde yürürlüğe koyduğu 546 sayıh Kanun Hük- mûnde Kararnarae geregince özelkştirme kapsanuna alınan KİT'krde çahşan personelden emekliliğj geknler, büdirim yapı- lmaksızın zorunlu olarak emekli- ye sevk edildi. Petrol Ofısi ve Or- man Üriinleri Sanayi kurumlan- ndan emekliedikrek maaşlan ke- silen yüzkrce kişiye maaş gûnûne kadar hiçbir büdirim yapümadı Anayasa Mahkemesi'nin özel- lestirme yetki yasasını iptal ka- ranndan hemen önce "aîelacele" hazırlanarak Resmi Gazete'nin 7 Temmuz 1994 tarihli mükerrer sayısında yayımlanan 546 sayılı karamame geregince, özelkştin- lecek KİTkrde çalışan 25 fuh hizmet yıhnı dolduran erkek, 20 yılını dolduran kadınlar ile bu hizmet yıllannı tamamlamamak- la birlikte 55 yaşım dolduran per- sonel, zorunlu olarak emekliedil- di. Ancak maaş gûnüne kadar bu kapsa- ma giren çahşanlaraherhangibir bildirim- de bulunulmadı. Zorunlu olarak emekliye aynlanlar bunu maaş almaya gittikleri gün öğrendi. Emekli olabilmek için kendi- lerine yaab bir tebligatın yapılmış olması gerekuğini, bu tebügaun yapılacajp güne kadar füli olarak çakşıyor gözüktükkrini beürten çalışanlar, "Bize tebligat yapdma- dan, 'Biz 25 yüımızı doldurduk, artık işe gitmiyoruz' diyemeyeceğinıiz gibi tebligat yaptlmadan maaşımızuı kesilmesi yasal de- Memuro mini zam Çiller:Merauraaayorum ( y ) .Memurtaratemmuzzannnımnbekknenm çokaltmda gerçekîeşeceğiöğrenikii. SHP Genel Başkanı veBaşbakan Yardimosi MuratKarayaJçm'mroemurazaTnroınyûzde 54oratusdayapüaca§ınıdefakrca açıklamasma karjm, budönetndeyûzde 17 zampîankndığı beSirlendî. Karayalçm> tt SwB sonra CumhiîriyeCiasoEusun^yaıutlarken b d ö d û t e n *açiklayarak " S M t e m ı bakıurtarkarufeıada köinkşfeeek" & diyekonuşto. Dcvkt PlanİamaTeşköau'nın yılSOTHIenllasyon bedefini yüzde l İö oiarak açîklamaaaa karşın 1 milyon TOObin mçHRira Î994içiötoplatnyüzde 54oranittda zamyapmavı pîanlayan Başbakan Tansa ÇSler,**ÎSdteiTOfUBh^ke i$m myot* ât&. SHP GeneîBaşkara ve Başbakan Yardımcra MuratKaraya^m, dön akşam Rusya FeöerasyotıuBaşbakan BirineTYardancıs (Heg Sosâtofvets onunma verdi^ yemekten konaştu. Buara<feMaBy«Bakank|a yetkffii&ri memurmaaşiarma tçmmuzayı içindeyapılacak "semboKk" zaıımun karannmKarayaJçın'aait olacağım beUrttikr, Başbakan TansuÇilkr.DYP'mn Temstkiler Mechsitopknüsjnda yaptı^ guruplanm rahatazetü^ni söykdî. Meımıra ekverg getirmediklerini anımsatanÇükr, " E k ^ i W k a ö M ? ğjidir" dedıler. Zorla emekli edildikkrini maaş günü öğrenen KİT çalışanlan, haksızhğın dü- zelülmesi için dava açacaklannı belirterek "Maaş alnıaya giden birisine 'Emekli edil- dınız, size maaş >ok" demek adaktsizliktir. Herkese babasından büyük bir miras kal- mıyor" dediler. 30 yıldır PetrolOfısi'nde çalışan başmü- fettiş Nuri Seriik de emekli edıldiğini maaş günü öğrenenlerden. Serük, konuyla ilgili olarak şunlan söyledi "Kendi dıırumum için sö\lemi>orum. Zaten bir sûre sonra vaş haddinden emekli olacağun. Ama vapılan işlem yanlış, Her- hangi bir tebligat yapdmadan bir çaltşana maaş günü, 'Emekli edildınız, size maaş vok' dtnilir mi? Ben pazartesi işe gitınek durumundayım. çünkü bana emekli edildi- ğime iltşkîn bir tebligat yapılmadı. Ama emekli edildiğim için maaşun ödenmiyor." Tahakkuklann haarlandığı halde ayın 15'inde genel müdürlükten gelen faks em- riyle maaşlannın ödenmemesinin istendi- lşçi-meniw ortak geneleylentde Türkiye, uzunyülar sonrailkkez çalışanlann ortak eylemine tanık olacak ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- On- binkrce çalışamn hükümetı uyarmaya yönelik olarak yann gerçekkşüreceğj ilk ortak genel eykm tüm ülkede hayatı dur- duracak. Türk-İş ve Kamu Çahşanlan Sendikalan tarafından alman eylem ka- ranmn, DİSK, Hak-İş, odalar ve demok- raük kitle örgüüerince de desteklemesi üzerine Türkiye vtzun yıllar sonra ilk kez çalışanlann ortak eylemine tanık olacak. Eyleme tam kaülınun sağlanması halinde belediye otobüskri çalışmayacak, sağhk hkmeüeri de aksayacak. Türk-İş, DİSK ve Hak-İş konfederas- yonlarıüe kamuçahşanlannın da aralan- nda bulunduğu "Demokrasi Platformu" bugün Türk-İş Genel Merkezı'nde topla- nacak. Çalışan kitkkrin temsilcikri, bu- gün yapacaİdan toplanüda, eyleme katı- lma biçimlerini ve 20'sinden sonrasına yönelik eykm takvimini belirleyecekkr. Ankara'daki sendikalar ve demokratik kitk örgütleri, işyerinde iş bırakma ey- lemkrinin ardından, öğkn saatkrinde Sakarya Caddesi'nde toplanarak, basın açıklaması yapacaklar. Öte yandan, belediye çahşanlannın ey- leme katılmasını engelkme yönünde ye- rel yöneticilerin çahşanlara baskı yaptığı ikri sürüldü. Ankara Anakent Belediye Başkam Metih Gökçek'in, eyleme karşı olduğu, bu nedenle çalışanlann izinkrinı kaldırdığı ve vizite kağjdı veribnesinin durdurulduğu öğrenildi. MerakHerşeyigöze aldık Türk-iş Genel Başkanı Bayram Meral eylem hazırhklannın tamamlandığını be- hrtti. Meral, hükümet ve işverenkrden gelen uyanlann çalışan kesimi yolundan döndüremeyeceğini kaydederek "Biz bu yola her şeyi göze alarak girdik'" dedı. SHP Genel Başkan Yardıması Cevdet Sehi ve bazı milletveküleri ile Anadolu Hareketi yöneticikri, bugün Türk-İş'i zi- yaret ederek, genel eylem için destek vere- cekler. Cevdet SeWi Cumhuriyet'e yapüğı açı- klamada, eylemi "düşûndfirûcû" buldu- ğunu belirterek "Sendikalar ve Törk-İş eylemi yapmaktahaklı. Sorunüuluk hükü- mete ait olacaktır" dedi.İşçi ve memurlar Yann yapılacak eyleme tam katüımın sağlanması halinde belediye otobûsleri çalışma- yacak, sağhk hizmetieri de aksayacak. "bûyûk eylem w e dün işyerlerinde okunan bildirikrk hanrlandı. Türk-İş Başkanlar Kurulu "genel ey- lem" karanru "işyerlerİDe gidip tezgah baş- lajrmda bekleyerek" uygulama karan aldı. Ancak İstanbul. Ankara, İzmir İşci ve Kamu Çalışanlan Sendikalan Platform- lan ortak bir açıklama yaparak, işçi ve me- murlan "düzenlenecek yûrüyüşlere kaö- bnaya" çağırdı. Belediye-İş Genel Merke- zi'nde bir araya gelen sendikalar, İstanbul yakasında Aksaray Metro alanı, Anadolu yakasında ise öğle saatkrinde Kartal'da toplanma karan aldılar. ğini belirten başmüfettiş Serük, kendi durumunda olan yaklaşık 250 kişinin bulunduğunu söyledi. Yılhk izin haklan bulunduğu- nu, emekliliğm bu iznin kullanı- lmasmdan sonra yüriirlüğe ko- nulabıleceğini, bu süre sonuna kadar maaş almaya hakkı bulun- duğunu belirten Serük. sözkrini şöyle sürdürdü- "Karamamenin yanhşltğı bir yana, mutlaka bu tarihte emekli edilmemiz gerekiyorsa etsinler. ama maaşımızı ödesinler, sonra ikramiyemizden kessiıder. İşin y asadışıliğı bir yana, ahtaksal ola- rak böyle olması gerekir. Bir me- mur emekli olduktan sonra işletn- lerini yapnnp maaşınuı bağlan- masıen az üçaydan önce ohnuyor. İşçi için bu bir yılı buluyor. Bun- ların hiçbiri hesaba kanlmıyor. Herkesin. Tansu Çiller'in ba- bası gibi babası yok ki. Bize ba- bamı/dan hanlar hamamlar. kat- lar y attar kalmıyor ki. Günügünü- ne geçinen adamlanz. Benitn kea- ca soylemek istediğim, emeklilik işlemi gerçekkşmeden maaşm ve- rilmemesi kamına aykındır." Karamame gereğmce özelleşünlecek KİT'ler arasında yer alan ORÜS'te de 14 Temmuz 1994 gününden geçerli olmak üzere toplam 81 kişi emekliye sevk edildi. Genel müdürlükten 28, taşra teşkilatın- dan da 53 olmak üere ORÜS kurumun- dan emekliye sevk edikn toplam 81 kişiye 15 Temmuz 1994 tarihinde maaş ve ikra- mıye ödemesi yapılmadı. Kendilerine hiçbir bildırimde bulunul- madan re'sen emekliye sevk edikn KİT çahşanlan, haklannı mahkemede arama yolunu secerken ANAP da bu girişime destek verdi. ANAP Grup Başkanvekilı H«- san Korkmazcan, kadınlarda 20, erkekkr için 25 hizmet yıhnı dol- duranlann emeküliğe sevk edil- mesini öngören karamame ile hûkümetin "memur kıyımı" baş- lattığını belirterek bunu engelk- mek için sonuna kadar mücadek edecekknnı bıldirdi. Kararnamenin içeriği Resmi Gazete'nin 7 Temmuz 1994 tarihli mükerrer sayısında yayımlanan 546 sayılı Kanun Hükmünde Karamame (KHK) ile 5434sayılı EmekliSandığı Ka- nunu'nun 39. maddesine "Kamu kunım \e kuruluşlarından özeUeş- tirtne kapsamına alınan kuruluş- lardaki iştirakçilerin, fıili hizmet süresini tamanüadıklannda is- teklerine bakılmaksızut, re'sen" emekli edılmelen hükmü ekkndi. KHK'nin 2. maddesinde yapılan düzenkmeyk Emekli Sandığı Kanunu'nun 40. maddesine ekle- nen fıkrayla. "Kamu kurum ve kuruluşlanndan özeüeştinne kap- samına alınan kuruluşlardaki me- mur ve sözleşmeli personel 55 yaşını doldurduklan tarih iribarıy- İa haklannda emleklilik hükûmle- rinin uygulanması" şekhnde dü- zenkme yapıldı. KHK'nin yayımlanmasmın ardından, 12 Temmuz 1994 tari- hinde, Devkt Personel Dairesi Başkanı Nedim Kurtoğlu, Özel- leştime İdaresi Başkanhğı'na bir genelge gönderdi. Genelgede. kamu kurum ve kuruluşlanndaki kadın iştirakçikrin 20, erkek işti- rakçikrin 25 füli hizmet süresini tamamladıklan veya bu sürekri tamamlamamış olmakla birlikte 55 yaşını doldurduklan tarihten itibaren haklannda emeklilik hü- kûmkrinin uygulanması gerekti- ğj bildirildi. Genelgede, 7Temmuz 1994 ta- rihi itibanyla, bu nitelikleri taşı- yan iştirakçikrin görevleriyk iliş- kikrinin kesilmesi gerektiği kay- dedikrek bu karann özelkşürme kapsamındaki kuruluşlara duyu- rulması istendi. Tanju Yargıtay'a başvurdu ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - Kaçak Mercedes dava- sında4yü 8 ay ağırhapiscezasma çarpünlan ve cezası Yargıtay'da onanan miüi futbolcu Tanju Ço- lak. karar düzeltme başvurusu yapü. Çolak'm, "suçsuz" olduğuna üişkin savunmalannın ve belge- lerin dikkate ahnmadığı yönün- deki başvurusunun inceknecegi ve karann bu hafta içinde verile- ceği öğrenildi. Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcılığı, Çolak'm, tas- hüı-i karar başyurusunu yerinde görürse, dava dosyası cezanın onandığı Yargjtay 7. Ceza Daire- si'nce yeniden incelenecek. Baş- savcıhk, başvurunun reddi yö- nünde karar verirse, ceza kesink- şecek ve Tanju Çolak cezaevine gireoek. 4 yü 8 ay ağır hapis ce- zasının karşıhğı olarak 22 ay ce- zaevinde yatacak. Yargıtay 7. Ceza Dairesi, Ço- lak'm 4 yü 8 ay ağır hapis ceza- sının oybirliğiyle onanmasınaka- rar vermişü. 7. Ceza Dairesi, aynı davada yargılanan diğer üç sanı- ğa verilen 9 yıl 4'er ay ağır hapis cezalannı da onamıştı. 'Dünyanın öğretmenini anyoruz'İstanbul Haber Servisi- Cum- mesafeler aunmıştu-. Benim ülketn ICET Konferansında Cumhurbaşkanı Demirel konuştu. hurbaşkanı Sûleyman Demirel, ıçınde bulunduğumuz ileüşim çağının, insanhğa yenı ufuklar açüğmı \e böylelikk insanlann birbirlerine daha da yaklaştığını scnledi. Demirel. "BLt dûnyamn öğretmenini anyoruz. Çünkü dün- yanın öğretmeni, dünva çocuklan- na insanhğın ortak değerlerini öğ- retecek kişidir. Bilim devrinin öğ- retmeninin yanı sıra banşın da öğ- retmenini anyoruz" dedi. Milli Eğıtim Ba- kanhğa, Yüksek Öğretim Kuru- mu (YÖK), Dı- şişleri Bakanhğı Türk İşbirüğı ve Kalkınma Ajansı (TİKA) ye Marmara Üniversitesi'nin işbirliğiyk, İstanbul Swis- soteVde düzenîenen. 41. ICET (In- temational Council On Education For Teaching) Asambksi, Cum- hurbaşkanı Sükyman Demirefin de katıhmıyla dün başladı. Demi- rel yaptığı açış konuşmasmda, "Eğitim bir ûlketün şekUlendiril- mesinde çok önemlidir. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti'nin kurul- masuıdan bu yana, eğitimde büyük • Cumhurbaşkanı Demirel 'Bizdünyanm öğretmenini anyoruz. Dünyanm öğretmeni çocuklara insanhğın ortak değerlerini öğretecekkişidir' dedi. 15 milyon çocuğu okutan, 450 bin öğretmeni bulunan bir ülkedir. Be- nim ülkemde öğretmen her zaman baştacıdır. Çünkü büyük öoder Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti''cıin şekillendirümesiıü öğretmene bırakmıştır" dedi.Demirel, sözleri- nı şöyle sürdürdü: "Dünya ûlkele- rinin, dayanışma içerisinde kendi sorunlaruu halledip ortak sorun- lara beraber sahip çıkmalan gere- kir. Biz dünyanm öğretmenini an- yoruz. Dünya öğretmeni, dün- yanm çoeuklan- na insanhğın or- tak değerlerini öğretecek kişi- dir." Mitü Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz özgürlüğe, dostluğa ve kar- deşliğe tutkun, bunlann erdemi- ne inanan nesiller yeüşürecekkrini söyledi. Nijerya eski Eğitim ve Gençliği Gelişürme Bakanı, ICET Başkam AUu Babatunde Fafunva da konuşmasında, uluslararası eğitim konusunda ülkelerarası de- neyimkrinin paylaşılması amaa- nda olduklanm belirtti. Dünyada okur-yazar olmayan 8520 milyo- nun varhğma dikkat çekti. ARAYIS TOKTAMIŞATES KavramKarmasasıToplumsal yaşamımızda bir kavram karmasası sürüp gidiyor. Yazılanlara bakıyorum, konuşulanları dinliyo- rum. Tam bir kaos. Kim, neyi "murad ederek" ne diyor, belli değil. Sanki eskıden bu karmaşa yokmuşçasına, bir de yeni türeyen kavramlar var. Bunlar arasında en çok takıidıklarım; "mega", "globatleşme" ve "yeni dünya düzeni". Bir de "Jacobenlik" kavramı var ki, olur-olmaz her yerde ve çoğu kez son derece yanlış bir btçimde dile getiriliyor. "Mega" sözcüğü, "büyük" anlamında kullanılıyor. Ama çok büyük anlamında, en büyük anlamında. Bir aralar (gene beni hasta eden) "süper" sözcüğü kullanı- lıyordu. Şimdi süper yerine (mi acaba?) genellikle mega sözcüğü kullanılıyor. Bir projeden söz ediliyor. Büyük bir proje denilse an- layacağım. Çok büyük bir proje denilse de anlayacağım. En büyük proje denilse de bir anlamı olacak. Ama adam, "mega proje" diyor. Gelin işin içinden çıkın. Nedir me- ganın öiçüsü. Çok büyükten farkı nedir? Ama kullanılıyor işte... Büyük oyuncu, deniliyor. Anlıyorum. Çok büyük oyun- cu deniliyor. Gene anlıyorum. Ama "bu kadın mega oyuncu" denildiği zaman, ne anlama geldiğini çıkarta- mıyorum. Bir zamanlar "süperstar" denilirdi ve ne anla- ma geldiğini anlamakta zorlanırdım. işin ilginci, Kendile- rine süperstar denilenler de, bu unvandan pek hoşnut kalırlardı. "G/oba//eşme" de "muz niyetine yenebilecek" bir kavram. Nereye çekerseniz gidiyor. Türkçesini de "kü- reselleşme" ya da "bütünselleşme" olarak uydurmuş- lar. Toplumsal ya da ekonomik konularda söze başlar- ken, "globalleşen dünyamızda" diye başlamazsanız, sizi adam yerine koymuyorlar. Ama bu globalleşmenin ne demek olduğunu pek bilen de yok... Ne olmuş da dünya "globalleşmiş"? Sınırlar mı orta- dan kalkmış? Devletler dağılmış da, tek bir devlet içinde mi örgütlenmiş insanlar? Yoksa devlet mi ortadan kalk- mış?.. Ulus kavramı mı değişmiş acaba? Ulusçuluk anlayışı mı yeniden yorumlanmış? Bundan beş altı yıl önce dün- yamızdaki devlet sayısı (Birleşmiş Milletler rakamlarına göre) 170 kadardı. Şimdi neredeyse 200 oldu. Devlet sa- yısı hababam artarken, globalleşmeden söz ediliyor. Avrupa Birliği mi "globalleşmenin" öiçüsü oluyor? Yeni dünya düzeni kavramı, bence hepsinden ilginci Aslında bu anlayış, SSCB'nin çözülmesinden sonra, ABD'nin kendinı dunyanın "tek patronu" ve "tekjandar- ması" olarak ilan etmesiyle ortaya çıktı. Gerçekten bu aniamıyla ele alındığı zaman, yeni bir düzeni betimliyor- du. Ve bu biçimiyle, uluslararası ilişkiler açısından bir değeri vardı (ama doğru, ama yanlış). Fakat bu kavram, günümüzde herkesin ağzında, farklı bir anlama çekilir oldu. Adam ilçe belediye meclis üyeli- ğı için aday olmuş, nutuk atıyor. "Yeni dunya düzeni içinde, partimiz şunlan ve bunlan yapacak" diyor. Bir alkış, bir alkış... Dtnleyenler, "Ammabilgilibir aday" diyorlar. "Ne ka- dar güzel konuşuyor. Hele araya bir de globalleşmeyi ve mega projelen sıkıştınrsa.artık bileğini bükecek kim- se çıkamıyor. Anlasanız da olur, anlamasanız da... "Jacobenizm" ise tüm bunlardan daha talihsiz bir kavram oldu. Devrim Fransası'nın gözüpek, inançlı ve yiğit "bilgeleri"nin sıfatı olan Jacobenlik, kimilerinin di- linde bir yergi, kimilerinin dilinde "ne idüğü belirsiz" bir yakıştırma. Geçenlerde, dış pohtikayla ilgili bir panelde, konuş- macılardan biri, Turgut Özal için, "Jacoben ruhlu bir adam" sıfatını kullandı. Bir an düşündüm, "acaba" de- dim, "Özal'ı yermek için mı söyledi bunu, övmek için mi?", kendisine sordum. övmek için kullanmış. "Peki" dedim, "Jacoöen demekle ne kastediyordun?" Kem- küm etti. Pek bir şey söyleyemedi. "Kimsenin cesaret edemediği şeyleri düşunür ve yaşama geçirirdi" gibi- sinden bir açıklamayaptı. "Bana birkaç unlü Jacoben'in ismini sayabilir misiniz?" diye sordum. "Hoca, beni sı- nava mı alıyorsunuz..." gibisinden bir şakayla işi geçiş- tirdi. Herkes ileri geri konuşuyor. Bir kısım insan ne dediği- nin farkında değil, onları dinleyenlerin bir kısmı ise, tü- münden "bihaber." Ama gerek siyasal yaşamımızda, gerek toplumsal yaşamımızda bir "kördöğüşü",b\r "sa- ğırlar diyaloğu" sürüp gidiyor. Toplu Ibadet yapılıyor GökovaMa bir şeriatkampıclalıa... • Gökova Akyaka ile Akbük arasında Kıran Köyü sahilinde ormanlık alan içindekurulan kamptayaşlan 13-15 arasında değişen 37 öğrenci toplu ibadet ve spor yapıyor. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Geçen ay ilgili bakanlığm genelgesi doğrultu- sunda İzmir Valihği'nden son- ra Muğla Valiliğj'nin de almış olduğu "piknik yerteri dışmda orman alanlanna girişi ya- saklayan" karara rağmen. Gökova-Akyaka ile Akbük arasında Kıran Köyü sahilin- de ormanlık alan içine 8 çadırh kamp kuruldu. Duşu. tuvakti olmayan kampta yaşlan 13-15 arasında değişen 37 öğrenci ile 8 öğret- men bulunuyor. Aptes alacak suyu denizden ibrikle alan kamp sakinkri, içme sulannı hemen yanlanndaki "Çardak Restoran"dan karşılıyorlar. Adeta askeri bir disiplinin ya- şandığı kampta, toplu ibadet ve toplu spor yapüıyor. Gece gündüz kamp çevresinde nö- bet tutuluyor veyörede kimse- nin çadır kurmasına, piknik yapmasma ve denize girmesi- ne izin verilmiyor. Taülcikrin şikayetkri üzeri- ne gittiğimiz Akbük-Kıran Köyü sahihnde çadırlı kampı buhnak oldukça zor oldu. Ça- dırlar sık çam ağaçlannm içi- ne, hemen denizkenanna ade- ta gizknmişti. Olan bitenden habersiz gibi kampa girmeye kalkışınca, yöredeki insan- lann "şeriat mayosu" diye ad- landırdıklan şalvarlardan giy- miş iki çocuk bizi karşıladı. Bızı "Burası özel bir kamp, gi- refnezsüüz" diye engelleyen \öneticı. "Siz kimden izin aldınız" şeklindeki sorumuza önce, "Size ne?" diye çıkıştı ve ardındansıkışınca da "Valilik- ten iznimiz var" dedi. Daha sonra kampın hemen yanındaki "Çardak Resto- ran"a geçtik. Restoran sahibi Halil Aydın, sorulanmıza şu yanıtlan verdi: "Bunlar 15 gündür buradalar. Hep birlikte namaz kılıyorlar, koşu yapı- yorlar. İlahilerie spor yapıyor- lar. Ne sulan var, ne helalan. Benim parayla getirdiğim içme suyımdan yararlanıyorlar. Daha gelip beş kuruş para ver- mediler. Böyle Müslümanhk mı olur. Bunlan buraya eski Muğla Müftüsü İlhan Artnut- çuoğlu getirdi. Zaman zaman Ankara-Muğla plakah Merce- deslerie sakallılar geliyor." Muğla'da "Nurcu" olarak bilinen ve halen Fethiye'de oturan eski müftü İlhan Ar- mutçuğlu tarafından kuruldu- ğu ileri sürülen çadırlı kamp ile ilgili yaptığımız araşürma şırasında, Gökova Orman İşktme Müdürlüğü'nün ve Gökova-Akyaka Jandarma Karakolu'nun kamptan ha- berkrinin olmadığını öğren- dik. Bir jandarma görevlisi, "Zaten biz oraya kanşamaytz. Yerkesik huduüan içinde" dedi. Muğla Valisı Dr. Lale Aytaman da "Biz hiç kimseye kamp izni vermedik. Konuyu incekttireceğim'' demekle ye- tindi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle