27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 TEMMUZ1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ertuğrul Günay Günay'dan SHP'ye eleştiri • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay Başbakan Tansu Çiller hakkında Meclis araştırması açılmasını engelleyen SHP'yi, Genel Başkanı Deniz Baykal 'ın aksine sert bir dille eleştirdi. Günay, "sol tabelah parti" diye söz ettiği SHP'nin iklidarda izlediği çizgiyi "utanç verici" diye nitelerken, bu partinin "birleşme teraneleriyle CHP ve DSP'nin yakasına yapışmamasını" istedi. CHP Genel Sekreteri, SHP'yi "Çiller'ineteğine yapışmak" la suçladı. Günay, dün düzenlediği basın toplantısında, Çiller hakkında verilen önergenin reddedilmesini eleşürirken, DYP grup toplantısmın bir kamu kurumunun salonunda yapılması ve bu toplantıyı TRTnin naklen yayımlaması nedeniyle Cumhuriyet Başsavçıhğı ve Radyo Televizyon Üst Kurulu'na başvuracaklanru bildirdi. ÇHD ödûlû Servep Tanilli'ye • ANKARA (ANKA)- Çağdaş Hukukçular Demeği'nin demkoratik hukuk mücadelesini ödülü bu yıl Server Tanilli'ye verildi. ÇHD'den yapılan açıklamayla geleneksel olarak her yıl verilen ödülün bu yıl, "Demokratik hukuk mücadelesinde yoğun emei olan ve faşist saldınlar sonucu hayatlannı kaybetmiş bulunan Server Tanilli'ye verilmesinin kararlaştınldığı bildirildi. Ankara'da bugün düzenlenen törenle verilen ödülü Tanilli adına Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı ve Cumhuriyet gazetesi yazan Mustafa Ekmekçi aldı. Kozlu: ABD'de yatırım skandal • İstanbul Haber Senisi - Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cem Kozlu, İstanbul ll Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında Başbakan Tansu Çiller'in. Türkiye'nin dövize çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde yurtdışında sermaye bulundurmasını ve orada yatınm yapmasını, Cumhuriyet tarihinin en büyük skandab olarak nitelendirdi. Kozlu, "Ya serveti Türkiye'ye ya kendisi Amerika'ya" dedi. Anavatan Partisi Genel Başkan Yardıması Kozlu, Başbakan Çiller'in Amerika'daki serveti hakkındaki sorulann hiçbirinin yanıtlanmadığma dikkat çekerek "Bu soru, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın neden Amerika'da 7 milyon dolar değerinde ticari yatınm yapma gereği duyduğudur"dedi. Kozlu, yabancı sermayeyi Türkiye'ye davet eden Çiller'in, kendisinin Amerika'da yaünm yapmasını bir çelişki olarak nitelendirdi. ANAP'tanşarkılı propaganda • ANKARA (AA)- ANAP'ın, pop şarkıcıa Tarkan'ın seslendirdiği "Kız Hepsi Senin mi?" adb şarkıyı propaganda kaseti haline getirmek üzere. telif haklannı satın almayı planladığı bildirildi. ANAP Basın ve Propaganda Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan, konuya ilişkin olarak gazetecilere yaptığj açaklamada. şöyle dedi: "Başbakan, DYP grup toplantısında malvarhğının dökümünü yaptı. Biz"Kız Hepsi Senin mi?" şarkısını alarak sözlerini Çiller'in malvariığı dökümüne uyarlamayı planlıyoruz. Bu konuda ban hazırlıldanmız var. Önümüzdeki günlerde konuyu somutlaştıracağız.'' Karayalçın Çiller'in açıklık getirmemesi halinde sıkıntıya düşeceğini söyledi: Âklanmazsatablo değişirÇlller'e Slttii: "İddialar yanıtlanamazsa tablo değişir" diyen Karayalçın, yurtdışında servet edinmesini doğru bulmadığını Başbakan Çiller'e ilettiğini söyledi. Karayalçın, "Haberlerdoğruysa, sıkıntıya düşmesi gereken ben değilim" dedi. Demiral ve Cindoruh'u DYP ıktedi: SHP lideri Murat Karayalçın, partiler ve liderlerinin malvarlıklannın araştınlması önergesine Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un DYP tarafından eklendiğine dikkat çekti. DOĞANAKIN ANKARA - Başbakan Tansu Çiller'in vergisiz servetinin araştınlmasına ilişkin önerge- nin reddedilmesinin sağlanma- sına karşın koalisyonda sular durulmadı. SHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardıması Murat Kara- yalçın, önerge konusunda izle- diği tutum nedeniyle kendisine yöneltilen eleştirilere katı- lmadığını vurgularken, "büyûk bir zafer kazandıklarını" savun- du. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un, DYP'nin girişimiyle araşürma önergesine dahil edildiğine dik- kat çeken Karayalçın, yurtdışı- nda servet edinmesini doğru bulmadığını Başbakan'a iletti- ğini açıkladı. SHP lideri, Çil- ler'in kuşkulu serveti konusun- da, "İddialar yanıtlanamazsa tablo değişir. Haberler doğruy- sa, sıkıntıya düşmesi gereken ben değilim" dedi. Karayalçın, Başbakan'ın kuşkulu serveti ve partisinin be- nimsediği tutum konusunda Cumhuriyet'in sorulannı yanıt- larken, Cumhurbaşkanı Demi- rel ile TBMM Başkanı Cindo- ruk'un, SHP'nin hazırladığı araşürma önergesinde bulun- madığına dikkat çekti. Kendi- lerinin, "bütün siyasi partilerin, genel merkezlerinin ve liderleri- nin'' varlıklannın araşünlması- nı önerdiklerini, ancak DYP'- nin kapsamın genişletilmesini istediğini anlatan Karayalçın, şunlan söyledi: "Saym Cindoruk'un ve Sayın DemireTin kimliklerinden, kişi- liklerinden bağımsız olarak siyaseti bir bütün olarak aklama amacıyİa biz de bunu kabul ettik. Ben ne Saym Cindo- ruk'un, ne Sayın Demirel'in bu konuda bir kaygı taşunamalan gerektiğine ina- nanlardanım. Sadece Sayın Cindoruk yok ki. Savın Calp var, Sayın Gürkan var, Sayın fnönü var. Yani bizim özellikle bu iki isme yönelik bir düşüncemiz ola- maz." SHP lideri, "Önergeyi tüzük mühen- diskri hazu-Iadı" biçimindeki sözlerinin, Cindoruk tarafından "Bu mühendisler ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART Lzayda büyük çarpışma sakın bina yapmasın, çöker" şeklinde eleştirilmesine değınirken şöyle konuş- tu: "Sayın Cindoruk'a herhalde yanlış an- latmışlar. Tüzük mühendisliğinde Sayın Cindoruk'un da katkısı var. Çünkü bu- nun görüşülebileceği, yani bizim önerge- mizûı de TBMM'de görüşülebileceği, Sayın Cindoruk'un da katıldığı bir görüş. "Arnan inşaat yapmasınlar' şeklindeki değerlendirmesini de espri olarak alıyo- rum." Bazı Cumhuriyet yazarlanrun SHP'ye yönelttiği eleştirilere katılmadığını vur- gulayan Karayalçın, "Ama ben SHP'- nin çok büyük bir siyasi başan elde ettiği kanısındayun. SHP, siyasetçi ve siyase- tin bir bütün olarak aklama olanağını ya- ratmtştır. " görüşünü dile getirdi. Karayalçın, "Büyük bir zafer elde etti- ğimiz kanısındayım gerçekten, büyük bir siyasi sonuç elde ettiğimiz kanısındayım. Bunu da kendimiz için demiyorum, Tür- kiye siyaseti için biz bunu elde ettik. Fa- kat bir blok oluştu karşımızda" diye ko- nuştu. meyı Eleştirel yorumlann, bütün siyasi partilerin ve liderlerinin varbklannın araşünlması yö- nünde 8 Ekim 1993 tarihinde verilen SHP önergesinin bilin- mediğini gösterdiğini savunan Karayalçın, hülle partilerini bi- le kapsayan araştırma önerge- sinden sonuç alınamayacağı görüşüne katılmadıgını belirte- rek şunlan söyledi: "Bu, komis- yonun çalışmasına bağlı. Bizim önerinüz, en çok milletvekili olan partiden başlayarak bir şe- yin yapılmasıdır. Dolayısıyla DYP; den başlamalıdır; ANÂP, SHP vs. böyle gitmelidir. Yani tek başına Çiller için bir komis- von kurulsaydı, yapılacak çalı- şma neyse, şimdi bizim önerimiz doğrultusunda yapüma duru- munda olan çalışma da odur." "Tablo değişebilir" SHP lideri, Çiller'in servetine ilişkin gelişmelerin kendisini sı- kıntıya düşürüp düşürmediği sorusuna. "Sıkıntıya düşmek için bir neden görmüyorum. Bu haberler doğruysa, sıkıntıya düş- mesi gereken kişi ben değilim. Ayrıca ben kişilerle koalisyon yapmıvorum. Bu koalisyon Tan- su ÇiUer-Murat Karayalçın ko- alisyonu değil. Yani Tansu Çil- ler'in ya da benim ya da baş- kasınuı bu tür iddiaları yanıtla- ma olanağı yoksa, zaten o bam- başka bir taUoyu gündeme geti- rir" yanıtını verdi. "Ben kader arkadaşıma güveniyorum de- dim. şimdi de güveniyorum. Ama iddialar kanrtlanırsa, bunlar yanıtlanamazsa kuşkusuz bu ka- naatim değişir" diyen Kara- yalçın, yurtdışında servet edin- doğru bulmadığını Başbakan'a ilettiğini bildirdi. Iktidar partileri arası- ndakı görüşmelerde koalisyonun sür- meyeceği konusundaki eğilimin ağırlık kazandığı, "erken seçim" konusunun telaffuzedilmeye başlandığı bildiriliyor. Türkiye'nin icinde bulunduğu koşul- larda erken seçim yaklaşımının gerçekçi olmadığı, ancak özellikle SHP'de parti içi muhalefetin, Karayalçın'ın çağnsına uyarak istifa etmesinin. DYP-SHP koa- lisyonunun sürmesini olanaksız kılacağı kaydediliyor. SHP'de parti içi muhalefetle genel başkan arasındaki sürtüşme büyüyor Karayalçın: Çok başklığaizinvenııem ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) - SHP'de, parti içi muhalefet üe Genel Başkan Mu- rat Karayalçın arasındaki ipler koptu. Karayalçın, başta Grup Başkanı Aydm Güven Gürkan ile tstanbul Milletvekili Nami Ça- ğan olmak üzere, kendisine gü- ven duymadıklannı açıklayanlan istifaya çağirdı. Parti içi muhalefete "rest" çe- ken Karayalçın, "Eski ahşkanlık- lanyla insanlar beni değerlendir- mesinler. Ben tüm SHP'nin genel başkanıyım. Gürkan'ın da genel başkanıyım. SHP içinde elbette çokseslilik olacaktır. Ancak bu çoksesliliğin çok başlüığa dönüş- mesint kesinlikle izin vermem"- şeklinde konuştu. SHP lideri, Çü- ler'in kuşkulu servetinin araştın- lmasına ilişkin önergenin red- dedilmesini, "partinin ahlaki te- metinden ödün vermek" olarak degerlendiren Gürkan'ın yoru- munu "ahlaki" bulmadığını söy- ledi. Çağan, istifa çağnsını "Ge- reğini yapanz" diye yanıtlarken, parti içi muhalefet, yann bir de- ğerlendirme toplantısı yapmayı kararlaşürdı. Karayalçın, Cranhuriyet'e yap- tığı açıkJamada. SHP'nin, Çiller'- in servetinin araştınlmasına ret oyu vermesini "partinin ahlaklılık temelinden ödün verildi" sözleriy- le degerlendiren Grup Başkanı Gürkan'ı eleştirdi. "Gürkan'ın böyle bir yorum yaptığını sanma- djğını" vurgulayan SHP lideri, bu tür yorumlan "ablaki bulmadığı- nı" söyledi. SHP lideri Karayalçın, parti içinde çok sesüliğin olacağını söy!edi.(MUHARREM A YDIN) SHP lideri dün gazetecilerin sorulannı yanıtlarken de, kendi- sine güven duyulmadığını açıkla- yan parti içi muhalefete istifa çağnsında bulundu. SHP lideri. Gürkan'ın, kendisine ve ekibine güveni kalmadığını açıkladığının anımsatılması üzerine, "Doğrusu, söyleyecek bir şeyün yok. Güven duymuyorsa, yapmış olduğtı o de- ğerlendirmenin gereğini yerine ge- tirmelidir" görüşünü dile getirdi. "Kuşkusuz, öteki milletvekilie- rinin bazılan da böyle bir değer- lendirme yapıyorlarsa, Sayın Gür- kan için yapnğım değerlendirme onlar için de geçerlidir" diyen Ka- rayalpn, "Bu çağrı partide böliin- meyi getirir mi? istifa çağnsında mı bulunujorsunuz?" sorusuna şu yanıü verdi: "Ben bir çağnda bulunuyorum. 'Bu tür demeçleri verenler, değer- lendirmeler yapanlar, yaptıklan değerlendirmenin gereğini yerine getirmelidirler' diyorum. Bu btr çağndır. Bu, bölünmeye değil, tu- tarlılığa çağndır." SHP lideri, "Çağnnız, güven duymadığuuz yerde kalmayın an- lamına mı geliyor?" sorusunu, "Ne anlama getiyorsa. Sayın Gür- kan'ın 'Güven duymuyorum' bi- çimindeki değerlendirmesi ne an- lama geliyorsa, onun gereğini ye- rine getirmelidir" diye yanıtlar- ken. aynı görüşün Nami Çağan için de geçerli olduğunu vurgula- dı. Söz konusu mılletvekillerinin Disiplin Kurulu'na verilmelerine ilişkin bir soru üzerine Karayal- çın, "Hayır, bu tür konularda, di- siplin söyleminden önce, si> asetçi- lerin düşüncelerinin gereklerini ye- rine getirmelerinin daha doğru olacağını düşünüyorum" dedi. Karayalçın'ın istifa çağnsın- dan sonra Cumhuriyet'in sorusu- nu yanıtlayan İstanbul Milletve- kili Nami Çağan, "Gereğini ya- panz" dedi. Çağan. "Gereğini yapsınlar diyor, ama gereğinin ne olduğunu söylemiyor. Ben kişisel düşüncelerimi söyîemekle birlikte, sol kamuoyunun düşüncesini yan- sıttığıma inanıyonım. Gereği ney- se yapanz" açiklamasını yaptı. Parti içi muhalefete mensup isimlerin yann bir araya gelerek değerlendirme toplantısı yapa- caklan ve kesin kararlannı daha sonra açıklayacaklan öğrenildi. SHP'de parti içi muhalefete' mensup milletvekilleri arasında. Aydm Güven Gürkan ve Nami Çağan'ın yani sıra tbrahim Gür- soy, Ercan Karakaş, Ziya Halis, Saiman Kaya, tbrahim Tutu, Mehmet Kerimoğlu, Celal Kür- koğlu ve Mümtaz Soysal da yer ahyor. Dün akşam üzeri geldiği İstan- bul Atatürk Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Ka- rayalçın, aralannda Ercan Kara- kaş ve Nurettin Sözen'in de bu- lunduğu parti içi muhalefetin dün yaptığı toplantıdan haberdar olduğunu açıkladı. Parti içi muhalefetin SHP'nin sağa kaydığı biçimindeki görüşü- ne katılmadıgını tekrarlayan Ka- rayalçın, "SHP, solun önündeki temel sonınun yeni konularda sos- yal demokrat tezleri geliştirmek olduğunu düşünmektedir. Çünkü Türkiye'de siyasi tartışmalar çok sınırlı konularda yapılmaktadır. Bunlar özelleştinne, Kiirt ya da Güneydoğu ve laiklik konulandır. Bu konulan küçümseyip. tartışı- Imasın demiyorum. Ancak SHP olarak tartışmamız gereken çok daha başka sorunlar >e konular ol- duğu kanısındaMZ. 'şeklinde ko- 5HP içinde herhangi bir "eki- bi" olmadığını voırgulayan Kara- yalçın parti içi muhalefete "rest" çekti ve "Ben, tüm SHP'nin genel başkanıyım. Eski altşkanlıklany- la insanlar beni değerlendirmesin- ler. Bu arada Aydın Güven Gür- kan'ın da genel başkanıyım. SHP sağ bir parti olmadığı için elbette içinde bir çokseslilik olacaktır. Ancak bu çoksesliliğin çok başlılı- ğa dönüşmesine hiç bir biçimde izin vermem. "dedi. Parti içi muhalefetin liderlerinden İsmet Sezgin, 'hem siyaset, hem ticaret olmaz' dedi Başbakaıı,DYP içindedeaklanamadı GÖKSELPOLAT ANKARA - Malvarhğı ile ilgiü Meclis araştırması istemi reddedilen Başbakan Tansu Çiller, DYP'lilerin gözünde de aklanmadı. Çiller ile ilgili ANAP öner- gesine ret oyu veren parti içi muhalefe- tin önde gelen isimlerinden tsmet Sez- gin, "Moral yönden aklandığmı sanmı- yorum" derken, KöksalToptan, Çiller- in malvarbğı konusundaki açıklama- lannın tatmin edici olmadığını söyledi. Sezgin, Çiller'e, "ticareti bn-akması" çağnsında bulundu. Çiller hakkındaki araştırma reddedi- ürken, Cumhurbaşkanı SüJeyman De- mirel ve TBMM Başkanı Hüsamettin 'rou Tatmin edicl olmayan açıklamalarismet Sezgin Başbakan'a ticareti bırakması çağnsında bulunurken, Köksal Toptan da, Çiller'in malvarlığıyla ilgili açıklamalarının tatmin edici olmadığını söyledi. Cindoruk'u da kapsayacak bir araş- tırmanın kabul edilmesi, DYP'de yeni tarüşmalar başlattı. Araşürma kap- samına alınmalan Cindoruk ve Demi- rel'i kızdınrken DYP'li muhalifler bu gelişmeye tepki gösterdiler. Çiller ile ilgili oylamaya katılmayarak tavır koyan Gökberk Ergenokon, için- den çıkılmaz bir durum yaratıldığını be- lirtti ve Çiller'in hem kendisini, hem de partiyi aklaması gerektiğini söyledi. ÇiÛer ile ilgili önergeye ret oyu veren İsmet Sezgin ise Cumhurbaşkanı'nın araşürma kapsamına ahnmasını "son derece ayıp ve işi sulandmnak" olarak nitelerken, bunu "SHP'yi tatmin etmek ve Karayalçuı'ı kurtarmak için bir ıria- nevra" olarak değerlendirdi. Sezgin, Çiller araştırmasına ret oyu vermesi konusunda ise şunlan söyledi: "DYP Genel Başkam'nı bir partinin dümen suyuna girip, onun eksikliğini ta- mamlayan bir duruma getirmemek için ret oyu verdim." DYP'nin, Çiller'in mal varlığı ile ilgili araşürma tartışmalanndan yararh çıkmadığım vurgulayan İsmet Sezgin, Başbakan'ın aklanması konusundaki değerlendirmesini," Prosedür yönünden aklanmıştır. Moral yönden aklandığını sanmıyorum. Bir tortu bırakır. Her olay bir tortu bırakır" diye dile getirdi. Toptan da, Çiller'in malvarhğıyla il- gili önergeye ret oyu vermesinin nedeni- ni "parti disiplini" gerekçesiyle açıkladı. POLTTIKAGONLUGU HfKMET ÇETİNKAYA Senaryolar.•• Murat Karayalçın, Tansu Çiller'i kurtardı. Bakalım SHP'yi kim kurtaracak? SHP içindeki yeni oluşum, CHP ve DSP ile 'dirsek teması', sol seçmeni nedenli etkileye- cek? Elbet bugünlerde kimi senaryolar tabandan tavana doğru hızla yayılıyor. Yüz yüze görüşmelerde, kimi he- saplara dayalı birleşme formülleri ortaya atılıyor. Ama görünüşe göre tüm bu formüller ve düşünceler, 'iyi ni- yet'ten öteye gitmiyor. Ortaya çıkan gerçek ise şu özetle: "Merkez sol iyice dibe vurmadan, 1996 yılı genel se- çimleri atlatılmadan böyle çalkalanıp duracak." CHP ile DSP birleşecek mi? Bu soru çok öncelerden ortaya atılmıştı. 27 Mart yerel seçimlerinin ardından yine gündeme gelmişti. CHP'li Uluç Gürkan, İstemihan Talay ve Ertuğrul Günay DSP ile birleşme formülünü ortaya atmışlardı. Ancak CHP, kendi içinde bu formüle karşı çıkmıştı. O zaman CHP'li bir üst düzey yetkilisi bize aynen şöyle diyordu: "Üç arkadaşımızdan ikisi Bülertt EcevttV tanımıyor. Bülent Bey'in büyümek diye bir derdi yok. Hep yüzde 10'larda kalarak varlığını sürdürmek istiyor..." Bugünlerde yine CHP ile DSP'nin birleşmesi konuşul- maya başlandı. Deniyor ki: "Bu iş eylülya da ekimde tamamlanır..." Soruyoruz: "Nasıl tamam olacak? Ortada somut bir gelişme yok ki." Yanıt: "Murat Karayalçın'la ipleri koparan 22 milletvekili şu anda gelişmeleri bekliyor. Bu arkadaşlarımız her an SHP'den istifa edebilirler..." Aslında bu sözleri bir yıldır duyuyoruz... Diyoruz ki: "SHP'den istifa edince bir 'hülle partisi1 kurup daha sonra yeni oluşacak (CHP ile DSP birleşince) Ecevit'in liderliğindeki partiye mi geçecekler?" Yanıt: "Orasını zaman gösterecek. Şimdiden şunu söyleye- biliriz: SHP'nin-ömrü bitti." "Bu bir varsayım. Elbet SHP tükeniyor. Ancak 'ömrü bitti' denemez. Çünkü il ve ilçe örgütleri ayakta. Toplu istifalardayok." Yanıt: "Ama seçmenin güveni kalmadı. Fatih, Beykoz ve Ya- lova 'da aldığı oy belli..." "CHP'nin ve DSP'nin aldığı oy da belli. Bakın sol seç- men üç partiye de güvenmiyor. SHP Beykoz'da seçime girmedi. DSP ve CHP de SHP'li seçmenin oyunu alama- dı..." "Beykoz'da SHP'li seçmen ANAP'ı destekledi..." "Demek ki CHP ile DSP'ye güvenmiyorlar..." Konuşmamız böyle uzayıp gitti... SHP içindeki çalkantıya gelince... Dün sabah Ertoz V. Suiçmez'le görüştük. Suiçmez, "Biz kimi doğrulan ortaya koymak zorundayız" deyip ekledi: "MYK'nin aldığı karar doğrultusunda hareket edildi. Bu kararda (Karar No: 166) şöyle deniliyordu: Başbakan Tansu Çiller 'in malvarhğının araştınlması yönünde ANAP'ça verilen Meclis araştırma önergesiyle ilgili ola- rak; bütün genel başkanların ve partilerin malvarlıklan- nın araştınlması yönündeki önerimizin, bu öneriyle bir- leştirilerek konuşulması ve araştınlması yönünde çaba sarf edilmesine, bu sağlanmazsa, bu araştırma önerge- sine olumlu oy verilmesinin SHP Meclis Grubu'nca tav- siyesine oy birliğiyle karar verildi..." Ancak SHP önergesi, ANAP'ın önergesiyle birleştiril- medi. önce ANAP'ın önergesi oylandı reddedildi. Ardın- dan ikinci önerge oylandı. Oturum Başkanı Vefa Tanır acaba iki önergeyi neden birleştirmedi? SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ertoz V. Suiçmez'in, bu soruya yanıtı şu oldu: "Meclis Içtüzüğü'yle ilgili bir sorun..." SHP kendi içinde bir sıkıntı yaşıyordu. 22 SHP'li Murat Karayalçın'a karşı kesin tavır almıştı. Sol seçmenin SHP'ye ve dolayısıyla CHP ile DSP'ye de güveni kalma- mıştı. Ankara'da senaryolar üretiliyor, kimilerine göre 'köşe yazarlan'suçlanıyor, kimilerine göre sol seçmenin SHP'yi anlayamadığı öne sürülüyordu. SHP bundan sonra ne yapacaktı? Iktidarda kalmaya çalışacaktı. Kendilerine göre 'siya- seti sağ partiler' tıkamıştı, onlar önünü açmaya çalışı- yorlardı. Ya birleşme, yeniden yapılanma ne olacaktı? Erdal İnönü Murat Karayalçın'a şöyle bir öneride bu- lunmuş muydu: "Olağanüstü bir kurultay toplayıp güvenoyu almalı- sın..." Aydın Güven Gürkan, Ercan Karakaş, Nami Çağan ve Mümtaz Soysal parti içinde 'yeniden yapılanmayı'ûa içeren yeni bir oluşumun ilk adımı sayılan girişimlere başlamışlar mıydı? 'Merkez sol'da ağustos ve eylül ayları sanırız yine bö- lünmeleresahne olacak. Başta belirttiğimiz gibi çalkantı uzun sürecek... Yeni Demokrasi Hareketi paıtileşiyor Haber Merkezi Önderliğini Cem Boyner'- ın yaptığı Yeni Demok- rasi Hareketi (YDH), dün Cemal Reşit Rey Salonu'nda düzenlenen bir toplantı ile İstanbul kamuoyunun önüne çıktı. Saat 11.30'da başlayan toplantıda Cem Boyner, uzun bir konuşma yaparak YDH'- nin çok kısa süre içinde bir si- yasi parti olacağını açıkladı. Boyner, YDH'nin Türkiye'de siyasal harekete dönüşmüş tek sivil toplum örgütü olduğunu ve yüzde 45'lik bir seçmen ço- ğunluğunun desteğini hedefle- diklerini söyledi. Eski TİP yöneticijerinden Hûseyin Ergün, eski İstanbul Sanayi Odası başkanlanndan Memduh Hacıoğlu, Prof. Asaf Savaş Akad gibi Türkiye'nin siyasal yaşamının farklı ke- simlerinden gelenleri barındı- ran Yeni Demokrasi Hareke- ti'nin dünkü toplanüsında sa- lonun tamamen dolduğu, p>ek çok izleyicinin merdivenlerde oturduğu gözlendi. Toplantı, Hüseyin Ergün'ün kısa açış konuşmasıyla başjadı. Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden M. Mab- cupyan. ekrana yansıülan gra- fık dialanyla desteklenen bir "bildiri"sundu. Mahcupyan YDH'nin siya- sal haritada alacağı yeri sapta- mayı hedefleyen bildirisinde, bugün var olan bütün siyasi partilerin meşruiyeti devletin yanında yer almakla özdeşleş- tirdiklerini, yerel değerlere ağırlık verdiklerini ve devlete bireye göre öncelik tanıyan bir anlayışı savunduklannı söyle- di. Mahcupyan buna karşıhk YDH'nin devletin değil, bire- yin ve sivil toplumun yanında yer aldığını belirterek YDH'- nin bu niteliğiyle geri kalan tüm partilerden aynldığını söyledi. Mahcupyan'dan son- ra Cem Boyner'in konuşması başladı. Boyner, YDH'nin ilkelerini aynnülı olarak açıkladı. Özel- likle Kürt sorunu ve din-devlet ilişkisi üstünde durduğu bö- lümlerde uzun uzun alkı- şlandı. özelleştirme konusun- da ise Boyner, YDH'nin özel- leştirmeye büyük önem verdi- ğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle