Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 17 TEMMUZ1994 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
'Memleketimdeninsanmanzaraları': 1994
Erkân, Amenkanjet sosyetesme oykünür. Açık havuzlu.
kapalı havuzlu, saunalı vıllalarda yaşayıp özel uçaklarla
gezerler _ _
Prof. Dr. GÜLTEN KAZGAN
I
sa'nın doğumundan sonrakı
1994 yılında, 2000 yılına beş
buçuk yıl kala, 'menüeketim-
den insan manzaraJarı' çeşıt
çeşıt renk tonlannda Işık
tayfının butun renklenru
kapsıyor, morotesınden kıalaltı ve
çıplak gorun goremedıklenne kadar
olanlan bıle ıçenyor Bu renkhhk, top-
lum katlan duzeymde olduğu kadar
bırey duzeyınde de boyle Eldekı ven-
lere göre Turkıye toplumunda. Amen-
kan jet sosyetesı gelır duzeyınden
Uganda'nın bılmem ne koyune uza-
nan bır gelır dağılımı var Bu 'çokrenk-
Klik' de buradan kaynaklanır Ancak
bunlann en ılgınçlen morotest ve kızı-
laltı alandakılerdır
Morotesı tonda en buyuk çeşıtler
devletı temsıl eden 'erkân'da gozlenır
Erkân, Amenkan jet sosyetesme oy-
kunur Açık havuzlu, kapalı havuzlu,
saunalı vıllalarda >aşayıp ozel uçak-
larda gezerler En gorİcemlı davetlen
saraylarda venp arabesk muzık dınle-
yıp kamu gorevlennı yenne getınrken
kulturel eylemden de ne kendılennı ne
çağnhlannı yoksun bırakırlar1
Ancak
morötesı tonda yaşayanlann bıraz da
'şizofrenik1
bır davranış bıçımı vardır
Bır yandan tuvalet kâğıdından tasar-
ruf ıçın buyruk çıkanp ote yandan zı-
yafetlerden arta kalan ıthal malı sulun
dolmalannı goz gore gore çope atıyor-
lar Ama vıne de Hasamıf duzeyi'nın
eskı Osmanlı sultanlanmn ustunde ol-
duğunu kabul etmek gerekıyor Os-
manlı sultanı. buyruğu. kaftanın ıpek
astannı yasaklamak ıçın çıkarmış, gu-
numuzde tasarruf onlemı, tuvalet kâ-
ğıdına, yazı kâğıdına kadar ınmış
bulunmakta
Şizofrenik yapı sadece bıreysel dav-
ranıslarda değıl, devlet kadrolannın , , , - - ,
dağıhmında da gozlendı Örneğın en ışmlan kınp bukup çarpıtan, bazen de
şaıbehler, halk adına devleün malını saydam olup art alandakını oldugu gı-
• - bı yansıtan araçlardır Halk denen dut
manı hastahğına tutulmuş olup da
'hep bana hep bana' deyıp paylaşmayı
bılmeyenlerdır
Bu alana nıçın morotesı dendığıne
gelınce Bır kere mor, 'soylulann'
(asıllenn) rengıdır, ancak, 'morotesi
alan' çıplak gozle gorulemedığı ıçın
gozluk gerekır Gozlukler, medya de-
nen, bazen uzaydakı kara dehkler gıbı
butun ışınlan yutup genye ışık gecır-
meyen, bazen sırk aynalan gıbı gelen
mulkunu yonetıp tapu kaydını değış-
urmekle sorumlu gorevlerde yer ahr
>a da kımısı devleün 'hazine'sını yo-
netmek gorevını ustlenmış olup bece-
nksızhklen ve yolsuzluklan dolayısıy-
la, sonunda, butun renk tonlanndakı-
lenn bağınp çağırması üzenne yenn-
den edıbp ama bu kez daha ust
duzeylere atanır, kımısı de hepımıze
yenı vergıler salarken kendı malını
mulkunu dışan aktanp vergıden kaçı-
nr ve de kımserun kıh kıpırdamaz
Galıba şizofrenik davranış bıçımı bu-
tun topluma yayılmıştır 2000'e beş
buçuk kala
'Morötesi alan'da. tabu gerçek bır
yemiş bülbiıl', morotesını bu gozlukle
gorebılır
Kızılaltı alana gelince... Bunun ren-
gı, ıhtılallen anımsatır Ancak 1990'-
lann 'yeni dünya düzeni'nde, bu anım-
sama hatalı bır yorum olur Bu kırmı-
zıhk başka yerden kaynaklanır Bır
kere, bu alan da çıplak gozle gorule-
mez, sadece, medya denen araçlar ne
kadar yansıüyorsa o kadan ıle gorule-
bıhr Buyûk kentlenn ırak gecekondu-
lanndan dağ koylennın barakalanna
uzanan bır alanda yaşar kızılaltı alan
sakınlen Bunlar medyaya, ancak kızal
renge bulandıklannda gırerler Ya ko-
ca kansını zına halınde yakalayıp te-
mızlemıştır ya kadın kocasıru evejet sosyete de bulunur Bunun da dü-
gunlen derneklen, 'deliye her gün bay- h e l d ] £ tem2İemşUT y a b ı r
ram' tunınden gunaş.n zıvafetlen, ı şk ^ ı n d a orası burası kopmuş ya
uçaklan arabalan dığennden hıç fark- v i J
lı değıldır Zaten morotesı alanın bı-
nna konuklan bunlardan esınlenır
Bu esını gerçekleştınrken kendı ceple-
nne dokunmasın dıye, malûm erkân
arasına gırerler Boylece, vergı veren,
çalışarak kazanan, halk denen 'dut >e-
miş bülbul'un kesesınden gorkemlı ya-
şama ulaşırlar
dısı avlanmıştır Yanı medya, bu ala-
nın sakınlennı, ancak bır bıçımde
kana bulandıklan zaman yansıttığı
ıçın, yaşadıklan alan 'kızılaltı' sayılır
Bu alanın sakınlen de ıkıye aynlır
Bınncıler kapıdan geçmış olanlardır,
ıkıncıler kapının dışında kalanlardır
Tabıı başka farklar da vardır moro- Kapının uzennde Dante Alıghıen'n.n
tesı alanın bu ıkı takunı arasında Bu ^ Komed>a'sından alınmış bır >a-
ıkınalenn 'aşki' ılışkılen, yatak odas. a t
( k l t a b e
) v a r d ı r
-b u
7 ^ 1 . Dante n.n? y
>fa
> cehmnemnun kapıandan akıa-
" l
™ £ r "Sızler bu kapHİan geçüpnız-
y de,buUu.umutianıuzı terkedın"der bu
alennchledüşerüen, daha çok klepto- l°*
K a
P
l d a n
'f"
b a k l l d l
f
n d a
' <*"
^
v
hennemın alev alev yanan ateşı gozu-
hıkâyelen, hayal dunyalannı genışlet-
mek ıçın kullandıklan çağdaş araç ge-
reçler herkesın dıbndedır Oysa bınn-
kur, ama bu ateşte >ananlar, gıderek
yeşıle donuşurler Yakan ateş, ışsızlık
ıle aşsızlığın ateşıdır kapıdan ıcen
yanmaya ve yeşılleşmeye geçerken
umutlan yok olmuştur îşte kızılaltı
alanın kızıl rengı bır de bu ateşten kay-
naklanır Bunlann nasıl yandığı ve
yeşılleştığı ara sıra medyaya yansıdı-
ğında kımbılır belkı morotesı alan sa-
kınlennın dıkkatını çekıyordur, ama,
genellıkle morotesı ışınlar gozlen o>le
kamaştınr kı dışansı pek gozukmez
Kapının dışında kalanlar ıse korku
ıçındedır 'Ya ben de kapıdan itilip ce-
hertnem ateşine düşersem' dıye Bunlan
yakan ateş ışte bu korkunun ateşıdır,
yakma gucu, hıç de cehennemın alev-
lennden daha az değıldır Kjmın kapı-
dan ıcen geçeceğı, kımın dışanda kala-
cağına ıse OUmpos Dağı'nın doruğu-
na tunemış olan Tanrı Zeus karar
venr 2000'e beş buçuk kala, Tann
Zeus'un obur adı 'serbest piyasa eko-
nomJsTdır Kızılaltı alan sakınlenne
bıçtığı yazgı, ya cehennem ateşı ıle ye-
şılleşme ya da onun korkusudur, sa-
kınler, bu alan ıçınde alabıldığıne
ozgurdurler
Kızılaltı alan sakınlen. sık sık gun
doğuşunun kızılbğmı da yaşadıklan
ıçın ışte bu kızıl renge bulanırlar Ya
beledrve ekmeğı kuyruğunda ya ışe
gıtmek ıçın otobus kuvruğunda ya
banka onunde emeklı kuyruğunda
ya ışçı pazannda ış bekleme kuyru-
ğunda ya atıldıklan fabnkanın
onunde odenmeyen ucretlenn oden-
mesını hayal etme kuyruğunda \a da
ıflas eden fabnkanın açılmasını bek-
lerken umut kuyruğunda guneşın do-
ğuşunuse>rederler
Haksızlık etmemek ıçın belırtmek
gerekır kı morotesı alan sakınlen de
ara sıra kuvruğa gınp beklemek zo-
runda kahrlar 'Hazine'nın (bınkımlı
>ıllık) yuzde 406 faızlı bono satışlann-
da, Merkez Bankası'nın ucuz fıyatb
(dovız fıyatı tanzımı ıçın) dovız satışla-
nnda bunlann da kuyruğa gırdıklen
gorulur Bu noktada, kuyruk acısını
paylaştıklannda, rahatca 'Hepimiz ay-
nı gemidejiz' turkusunu yuksek sesle
soyleyebılırler, ozellıkle ıstedıklen ka-
dar kâğjt alamamışlarsa'
Morotesı ve kızılaltı alanlar arasın-
da, ışık tayfının turuncu rengınde ya-
şayanlar bulunur Bunlan çıplak gozle
rahatca gorursunüz Çünku gunluk
hayatın her alanında ıçlı dışb olmanız
gerekır bunlarla llk ve ortaoğretım
denen beleşe dıploma kurumlannın
oğretmenlennden, 'uyuyan güzel' unı-
versıtelenn 'some-time' hocalanndan,
ancak şıfa umudu dağıtabılen doktor-
lardan, çok zaman evmız yenne 'yuva-
nızı yapan' muteahhıtlere, muhendıs-
lere, mımarlara, baş uğraşlan devletın
ekonomı polıtıkalan konusunda sızı
ışletmek olan ıktısatçılara ve ışletmea-
lere dek uzanır bunlar Turuncu renk
heyecan demektır, kalp çarpınüsı çek-
mek demektır Işte bu sınıfın yaşamı
heyecan ıçınde geçtığı ıçın rengı turun-
cudur Kızın koleje gınş sınavı, oğla-
nın unıversıteye gınş sınavı, evın taksı-
dının odenmesı, yaz tatılının nerede
geçınleceğı, hangı kulube uye oluna-
cağı hep endışe ve heyecan konusudur
Doğrusu ya bunlann ne morotesı ne
kızılaltı alanla pek fazla ılgılendığı
olur Varsa yoksa komşu ıle tuketımde
rekabet, meslekte rekabetür ılgı alan-
lan1
Çoğunun dunyası evının kapısın-
da bıter
Açıktır kı bu renklen taşıyan bır
toplumda o>le pek bol duşunur. feyle-
zof, sanatçı. bılım adamı çıkmaz, fazla
duşunmek de zaten kızılaltına duşup
Dante"nın kapısından ben geçmek de-
mektır Aslında bunlann genelde rengı
pek yoktur Her renge burunebılırler
esen havaya gore Renklılen, çok za-
man, 'eski dünv a duzeni'nden arta ka-
lanlardır
Evet, ışte. 2000'e beş buçuk kala
•memkketinıden insan manzaraları'
üpkı şarkı sozlenndekı gıbı 'Bir baş-
kadır benim memleketim...'
ARADABIR
Gûçleri Mini Eteğe Yetiyor!
TC, bılındığı ve anayasamızda ıfade edıldığı gıbı laık
wedemokratıkbırcumhurıyeto\arakaü\and\T[\mak[ad[T
Bana ılkokuldan ıtıbaren butun oğrenımım boyunca oğ-
retıldığı gıbı laık kavramı dunya ve ahretın bırbırınden
aynştırılması, dının dunya ışlerıne bu arada kesınlıkle
devletın yonetımıne.toplumunhukukduzenınekarıştırıl-
mamasını ıfade eder Toplum orf ve adet, dın ve hukuk
kurallan tarafından koşullandırılırken bunlardan orf ve
adet, toplumun kışılere gore uygulaması yapılan vıcda-
nında, dın kuraltarı şerıat duzenıne dayalı çağ dışı dev-
letlerde, hukuk ıse Aydınlanma devrımını yaşamış, hatta
bunun çok ılensıne geçmış akıl ıle yonetılen demokratık
ve çağdaş (bızım gıbı) devletlerde yerını bulmuş bulun-
maktadır
Toplumdakı orf ve adet ıle dın kurallan değışmez ve
dogmalara dayanmaları nedenıyle sureklı değışen top-
lum ve ınsanları yonetmekte acız kahrlar Hukuk kaıde-
lerı ıse zaman ve mekana gore her zaman değışımlere
ve yenı duzenlemelere açık olduklarından toplumların
akılcı hukuk duzenlerı ıle yonetılmesınde kışılerın, va-
tandaşlann gelışme açtsından buyuk yararı bulunmak-
tadır Şoyle kı, orf ve adet ıle dın kurallarına bağlı ınsan-
lar hıçbır zaman gelışemeyıp gerı kalırlarken, hukuk
kurailarını kendılerıne yol gosterıcı olarak alan çağdaş,
laık ve demokrasıye bağlı ınsanlar her zaman kafa, ruh
sağlığı ve bıçım bakımından dığerlerınden farklı bır ın-
sanı temsıl etmektedırler
örf, adet ve dınıne çok bağlı ınsanlar ıçgudulennı su-
reklı baskıya aldıklarından, psıkolojıde ego' adı verılen
kışılıklerı zamanla nevroz sabıtfıkır, homoseksualıte gı-
bı kışılık bozukluklarına maruz kalmakta, bunlann ko-
nuşmalarmda ve davranışlarında hezeyanlar ortaya
çıkmaktadır Bu bakımdan bu kışılerle, dunyayı akıl yolu
ıle anlamaya çalışan ınsanların televızyon ekranlarında
tartışmaları gereksız olup ınsanları boşyere meşgul et-
mekten başka bır ışe yaramamaktadır Aşırı muhafaza-
kar ve dıne duşkun gozuken bu kışılerın, aslında çok
şıddetlı ve acıl ruh tedavısıne ıhtıyaçları bulunmaktadır
Çok kısa bır anlatımla aslında tutuculuk dedığımız şey
bır ruh hastalığıdır O kışı tedavı edılmez ve davranışiarı
onlenemezse kendıne ve topluma, devlete buyuk bır za-
rar vereceğının kabulu gerekır işte bıze akılcı duzenı
metazorı (haklı olarak) kabul ettırmeye çalışıp devrım
yapmış olan Ataturk un heykellerıne bu kışıler tarafın-
dan yapılan saldırılar, bır buyuk adam, Azız Nesın'ın
akılcı eleştınlerını kendılenndekı kabul edemedıklen
ruhı marazları ortaya çıkardığı ıçın bahane edıp 37 guzel
msanı Sıvas ın ortayerınde cayır cayır yakanlar ve bunu
seyreden başta Erdal Inonu olmak uzere devlet yonetıcı-
lerımız Halbukı TBMM nın o ılk gunku oturumunda laık
duzene yapılan saldırılara karşı çıkacaklarına ve laık
devletı koruyacaklarına ne guzel de halkın gozu onunde
yemın etmışlerdı
Işte bu laık duzenı koruyamayan, korumaya da nıyet-
lerı olmayan sayın TBMM uyelerı, bır kıyafet yonetmelı-
ğı çıkanp mını eteğı bayan memurlara yasaklamışlar
Bır devlet yonetımınde butun sorun mını etekten mı
ıbarettır Mını etek, bu sayın mılletvekıllerıne ne zarar
verıyor
Nıçın Ataturk'un çıkardığı ve halen yururlukte olan Kı-
yafet Kanunu'nu uygulayarak kentlenn anacadde ve
sokaklarında bır hamamboceğı gıbı dolaşan kadınlara,
sarık, cuppe, kaftan gıyen bırtakım adamların ortalıkta o
kılıklarla dolaşmalarına manı olmuyorlar^
Bır devlet yonetımınde asıl sorun, ulkeyı adıl yonete-
rek ıçte ve dışta esenlığe kavuşturmak ınsanlarına gu-
ven verıcı bır gelecek sağlayarak onları maddı ve
manevı yonden mutlu kılmaktır Bu ulkeTurkıyeCumhu-
riyetı ıse, onu çağdaş devletlerın duzeyıne çıkarmaktır
İLAN
T.C.
BEYOĞLU 4. ASLİYEHUKUK
HÂKtMLİĞt'NDEN
1993 807
Davacı Seta Sahıl vekılı tarafından davah Anahıde Khavessıan
aleyhıne açılan boşanmanın tenfızı davasmda venlen ara karan gere-
ğınce
Davah Anahıde Khavessıan'ın Iskenderun Zıya Gokalp Cad No
8 8 adresıne çıkartılan meşruahtlı davetıyeler muhatabın gostenlen
adreste bulunmadığından ve tanınmadığuıdan bahısle bıla tebhğ ıa-
de edıldiğınden davalmın dunışma gunu olan 28 9 1994 saat 10 30'-
da mahkemede haar bulunması veya kendısıru bır vekıl manfetıyle
temsıl ettınnesı hususu davah Anahıde Khavessıan a ılanen tebhğ
olunur 23 6 -1994
Basm 8125
TARTIŞMA
Elektrik enerjisi nereye gidiyor?
lektnk enerjisi,
"deneme-
yanılma"
yontemıyle
yonetılmemesı
gereken ana mal
ve hızmetler arasında belkı de
ük sırada yer almahdır
Türkıye'de ozelleştırme
gınşımlennın başlangıanda,
tum KİT'lerle bırlıkte, Turkıye
Elektnk Kurumu'nun da
(TEK) hukukı bünyesı,
organlan, teşkılat yapısı ve
ozellıkle personel statusunu
yenıden duzenlemeye olanak
veren, 8 Hazıran 1984 tanh, 233
sayıbKHKvedeğışık
maddelenyle, yapısal
müdahale ve ozelbkle cabşanlar
uzenndekı keyfı uygulamalara
dınamızm kazandınbruştır
Yıne aynı yıl, özelleşurmenın
sektordekı ılk ayağı olan,
4 12 1984 tanh, 3096 sayıb,
"Turkıye Elektnk Kurumu
Dışındakı Kuruluslann
Elektnk Üretımı, Ileümı,
Dagıümı, Tıcaretı ıle
Gorevlendınbnesı" hakkındakı
yasanın çıkanbnası ıtıbanyla
TEK ve elektnk enerjisi sıstemı,
tam bır "deneme-yanılma"ya
maruz bırakıknıştır Örneğın,
3096 sa>üı yasanın hukmettığı
85 9800 karar sayıh, "TEK
Dışındakı Kuruluslann
Gorevlendınleceklen Bolgeler"
yonetmebğının 2 maddesı,
1989-1992 yıllan arasında 5
kere değıştınlmıştır
23 yılda 12 genel mudur -6
adedı son 6 yılda- değışünlen
TEK, ışlevlennı aynı ya da ayn
genel mudurlukler altında
toplamak uzere, 1982.1984
(uygulaması 1987), 1988,1992
ve 1993 yıllannda 5 kere
reorganızasyon geçırmıştır
Her reorganızasyon, devletın
daha da buyutubnesıne neden
olmuştur
12 08 1993 tanh, 93 4789 karar
sayıb KHK ıle yururluğe gıren
ve ıçınde bulunduğumuz
gunJerde uygulamaya konulan,
TEK'ın,Türkıye Elektnk
Üretım Iletım Anonım Şırketı
(TEAŞ) ve Turkıye Elektnk
Dağıtım Anonım Şırketı
(TEDAŞ) olarak ıkıye
ayntanasıreorganızasyonuda,
sıkı para pobtıkalannın
uygulanmaya çabşıldığı
gunumuzde unvanlan,
kadrolan. kırtasıyeyı,
burokrasıyı ıkı katına
çıkarmaktan başka bır ışe
yaramayacaktır Butun bu
mudahalelenn sonunda
elektnk enerjisi sıstemınm
yıpratıldığı ortadadır
Kuruluş yasasında ozerk bır
kurum olduğu ıfade edılen
TEK'te, 70'lenn sonu ıtıbanyla
kuçuk olçekte baslatılan
pohüzasyon surecı. 80'lerde
artarak surmuş, bugunlerde ıse
TEDAŞ uygulamalanyla had
safhaya ulaşmıştır Oysa teknık
bır uretımın ıdeolojısı olmaz
Olsa olsa, hızmet olarak
sunumda ve fiyatlandırmada
ıdeolojık tercıh yapılabıbr
Kuruluşu ıtıbanyla
kurumlaşmayan kurumlaştınl-
mayan ve her tur mudahaley e
karşın elektnk enerjisi
hızmetmı aksatmadan
sunmaya cabşan TEK ve TEK
çabşanı, secım oncelenne
sıkıştınlan plan program dışı.
temel atma, hızmet goturme ya
da "ışe adam" felsefesının
tersıne, personel ıstıhdamı ve
benzen eylemlerle sırtına yuk
olan ve devlet adı altında
hukumet eden ve sıyasal
çıkarlannı ulke ve halkın
çıkarlannın uzennde tutan ve
kendı uygulamalannın
olumsuz sonuçlannı çabşanlara
fatura eden pobtıkacılardan
bıkmışür
1984 > ılından ben, ılle de zarar
ettığını kanıtlamak ve boylece
sankı tek çozum buymuş gıbı
sozumona kolayca
ozelleştırmek ıçın sureklı
müdahale edılen elektnk
enerjısı sıstemının
"fonksıyonel" nıtebklennın
genlemesıne neden olabılen
'reorganızasyon
sendromu"ndan kurtulup,
hemen her keresmde, en
manasız, en masrafb ve en
zahmetb eylemlerden bm olan
"taşınma ' ışı (') hazır henuz
başlatılmamışken,
TEAŞ-TEDAŞ uygulamasına
son venlmebdır Bugıdışle.
elektnk enerjısının uretım v e
ıletımını sağlayan TEAŞ'ın,
Enerjı ve Tabıı Kaynaklar
Bakanbğı desteklı >ıpratıbnası
pobükalanyla, çabşanlan
"kelle sayısı" yontemıyle bolen
bır TEDAŞ \ onetımırun, değıl
vaat edıldığı gıbı daha ucuz
elektnk enerjısı sunmasını,
guvenb ve surekb enerjı
sunumunda bıle guçluk
yaşa>acağıaçıktır
HüseyinGür Ankara
Arçelik
PENCERE
Hukuk ve Para...Anayasa Mahkemesı, ozelleştırmeye ılışkın yetkı ya-
sasını ıptal edınce kımı gazeteler şu başlığı atmışlardı
"Iptalın malıyetı 618 trılyon lıra1
"
Bu başlık benı duşundurdu
özelleştırmenın başındakı yetkılıler açıkladılar
"1994 yılı ıçınde 78,1995 yılında 540, toplam 618 trılyon
lıralık ozelleştırme yapacaktık Şımdı 618 trılyon lıraya
mal olan bır karar karşısındayız
•
önumuzde bır hukuk sorunu ve sorusu var Bır mah-
keme, karar verırken yalnız yasalara gore mı konuyu
tartacaktır'? Yoksa kararın parasal açıdan bır değerlen-
dırmesını de yapacak mıdır^
Soruyu açalım
Dıyelım kı parlamentodan anayasaya aykın bır kanun
çıktı Yuksek mahkemenın yargıçları toplandılar, karar
verecekler
Bır yargıç ayağa kalkıyor
- Öhoo ohoo Sayın arkadaşlarım, şımdı hukumet
uyelerınden bırı telefon ettı, dıyorkı anayasaya aykın ol-
sa da sız bu kanunu ıptal etmeyın, çunku bız devletın
KlT'lerını satarak trılyonlar sağlayacağız ve butçeyı
denkleştıreceğız, hukumete karşı çıkmayın, anlarsınız
ya
Hukukla parasallık bırbırıne karıştı mı, ortalıkta hukuk
ve hukuk devletı kalacak mıdır''
•
Osmanlı Imparatorluğu nda ış dunyasını Hırıstıyan ve
Musevıler oluşturuyordu Turklere devlet ışlerı ve tarım
duşerdı
Ancak Osmanlı da sanayı de yoktu, 19'uncu yuzyılda
yabancı sermaye Turkıye de bankacılık, denız tıcaretı,
tutunculuk demıryolculuk gıbı ışlere el attı Turkler, ne
bankacılık bılırdı ne tıcaretten anlardı ne dış alım-
satımdan haberlerı vardı Zenaatyadadukkâncılıkbıle
Ermenılerın, Rumların tekellerındeydı
Kadıkoy de bır Turkun kundura dukkânı açması, 'hadı-
se olmuştu
Ne var kı boynuz kulağı geçer
Gunumuzde paraya pula, tıcarete komısyona, tefecı-
lığe oylesıne sardık kı, artık mahkeme kararlarının de-
ğerını de malıyetıyle olçuyoruz
•
Bır vakıtler devlet, sultan ya da kıralın ıkı dudağı ara-
sından çıkan buyruklarla yonetılırdı Insanlık uygarlaş-
tıkça, budonemaşıldı, kanun devletı aşamasınagmldı,
sıyasal ıktıdarın gucu yasalara bağlandı
Yeter mı''
Yetmezdı
Çağımızda 'hukuk devletı kavramı geçerlıdır Bu 'ka-
nun devletı nden sonrakı aşamadır
'Demokratık devlet ıle hukuk devletı kavramları oz-
deştır
Çağımızda uygarlık ortak bır demokrası hukuku oluş-
turdu, bu hukukun ortak paydasını benımseyecek mı-
yız"?
Dışlayacak mıyız
1
?
IMF bızden ozelleştırme ıstıyor
Ama unutmayalım kı çağdaş uygarlık Avrupa Konse-
yı, AGİK Helsmkı Sonuç Belgesı, Avrupa Bırlığı de hu-
kuk devletı ıstıyor
Özelleştırmeyı yağma Hasan ın boreğıne çevırıp vah-
şı kapıtalızmın aracına donuşturduk mu lıberal ekono-
mıye de kavuşamayız Avrupa da şımdı ozelleştırme
moda olabılır, ama 20 yuzyılda Batı KİT lerıyle bırlıkte
demokrasıyı yaşadı
Ve yaşıyor
IMF nın buyruğunu uygulamak Hazıne ye para sağla-
mak goruntusu altında surdurulmek ıstenen yağma,
çağdaşlaşmayı değıl ılkellığı vurgular
ACIKAYIP
Merhum Habıbullah Gokkurt un eşı Metın Gokkurt Erol
Gokkurt ve Ayfer Uçkan ın annesı Gunselı ve Banş Uçkan ın
anneannesı, Sadıfe Aktaş, Hamıt Aktaş ın ablası ka>ınvalıdem,
du>arh ve ozvenh insan
RADİFE GÖKKURT'u
15 Temmuz Cuma gunu aruden >ıtırdık Aamız sonsuzdur
GÜRHAISUÇKAN
Yarın
Son Gün
ıtıükemmel televizyonu
şimdi...
HEMEN TESLİM
TV-8240/6240 40 EKRAN TELETEXT
TV-5551 51 EKRAN
TV-8251/6251 51 EKRAN TELETEXT
TV-8155/6155 55 EKRAN (TELETEXTTAKIUBİLİR)
TV-8255/7255 55 EKRAN TELETEXT
TV-8455/7455 55 EKRAN TELETEXT-STEREO
TV-8463 63 EKRAN FASTEXT-STEREO
TV-8770 70 EKRAN FASTEXT-MULTISTEREO
1. Seçenek (Peşinat + 9 Taksit)
Peşinat ve
8 Taksit
1.930.000
2 030 000
2 320 000
2 620.000
2.880.000
3 060 000
3.610.000
4.530.000
Ara Taksit
(Aralık ayında odenecek)
Toplam
Fiyat
17.370.000
18.270.000
20.880.000
23 580 000
25.920.000
27 540.000
32 490.000
40 770 000
2. Seçenek (Peşinat + 1 2 Taksit)
Peşinat ve
11 Taksit
1.810.000
1.900.000
2.160.000
2.430.000
2.660.000
2.820.000
3.320.000
4.140.000
Ara Taksit
(Aralık ayında odenecek)
Eski televizyonunu getirenler, bu taksiti ödemeyecekler.
Toplam
Fiyat
21 720 000
22.800.000
25.920 000
29 160 000
31.920.000
33.840.000
39.840.000
49.680.000
• Çoltjır dvrvmdo ve Turlaye de servıs ımfcanı faufunan her marfea ve
ekran renklı televızyon degiflınlebılır
• Te/evızyon değışhrı/memesı durumunda tabloda goru/en top/om
fıyatiara Aralık taksıtı olarok 5 000 000 TL ılave edıleceklır
• Fıyaffanmıza KDV ve bandrol dahıldır
KDV bandrol veya dığer vergı oranlannda olabılecek değışıkhkler
ftyatlara yansıtılacaktır
• Kampanyamız 18 Temmuz 1994 e kadar geçerlıdır
İster yenileyin,
isler ikileyin.