25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
nEMMUZ1994PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER flevlitte60 [işizehirlendi lİstanbulHaberServisi- vartal'da bir mevlitte fedikkri tavuktanzehirknen jOkişi çeşiüi haslanelerde .edavi alüna alındı, Gülsuyu Esenyalı'da Selami ve GülserenYılmazçifti, 52 gûn öncegeçirdiği bir trafık kazası sonucuyaşamını yiüretı 14yaşındaki oğuüan SezaiYılmaziçin önceki gün evlerinde okutturduklan mevÜtsonrası, ycmek serdiler. Tavuk vepilav yiyip ayraniçen 19'uçocuk60kışi daha sonra birerbirer fenalaşmaya başlayınca Kartal Eğitimve Araşurma, GöztepeSSK vePendik Devlet hastanelerine kaldınldılar. Zehirlenenler, serumveiğne tedavisi gördükten sonra dün sabah saaüerine doğru taburcu edildi. Eroinkaçakçısı infazmemıırıı • tST ANBUL(AA) - Melris Ceraevi'nde uyuşturucu kaçakçıhğı suçlaması ile tutuklu bulunan Nejat Daş'a eroin götürmek isteyen, cezaevindeinfaz vekoruma memuru olarak görev yapan Davut özkan (38). dün cezaevinegirişteyapılan kontroller sırasmda üzerinde bulunan 75gram eroinle yakalandı. Ozkan'm sorgusu sonucu, eroinin Akdeniz'in uluslararası sulannda 14 ton uyuşturucuyükü ile ele geçirilen'Lucky-S" gemisiyle ilgjliolarak İstanbul DGM'de açılan davada tutuklu olarak yargılanan Nejat Daş'a götürüldüğü ortaya çıkü. Bakırköy Cumhuriyet Başsavçılığı'nca tutuklanan DavutÖzkan cezaevine gönderildi. Kamtıi'ye suikastdavası •İSTANBUL (AA)- İşadamıJak Kamhı'ye suikast girişıminde bulunduklan gerekçesiyle haklanndaidam istemiyle dava açılan 3 saruğın yargılanmalanna devam edildi. İstanbul 3 No'lu DGM'deki duruşmaya, tutuklu sanıklar Osman Erdemir, Ali Rıza Bayramçavuş ve Can Özbilenkatıldı. Duruşmada sanıklann avukaü Şadi Çarsancaklı, müvekkiüerinin daha fazla mağdur olmamalaniçin tahliye edilmelerini istedi. Tahliye istemmi reddeden mahkeme heyeü, avukaün savunmasını hanrlayabilmesi için duruşmayı ileri birtarihe erteledi. Kaçakcami yıkıldı •İSTANBUL(AA)- Esenler'de şahıs arazisi üzerine kaçak olarak yapılan bircami, Esenler Belediyesi zabıtaekiplerince yıküdı. Havaalaru Mahallesi FormenSokak'taki kaçak camiye gelenyıkım ekipleri, çevre sakinlerinin tepkılerine rağmen, geniş güvenlik önlemleri alündayıkımı gerçekleşürdiler. Öıtaturaişçi çıkarıyor •İZMİR (CumhuriyetEge Bürosu)-İzmir Büyükşehır Belediye Başkanı Burhan Özfatura topluişten çıkırmalara haarlaruyor. ızmirbüromuzun bildirdiğine göre, görece geldiğinden buyanabin kişiyiiştençıkaran Özfatura bu insanlannçalışmadan para aldığına dikkat çekerek buinsanlannçahşmadan parakazandığını söyledi. Aktuna'dan Som'aıiyaret •tstanbulHaber Senisi- Devlet Bakaru ve Hükümet SözcûsüYûdmm Aktuna, gazetemizyazan Deniz Som'utedavi görmekte olduğu tstanbul Üniversitesi Tıp FakültesiHastanesi'nde ziyaretederek 'geçmişolsuri dileğinde bulundu. Romanlannızve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel:5540804 Pasomukaybettim, tıükümsüzdür. NtHALAKBAŞ M. Ü. öğrencikimligimive pasomuyitirdim. Hükümsüzdûr. SÜLEYMANGEZER Türkiye'nin dünyada yalnızlaşmasmdan kaygı duyanÇankaya'nın, demokratikleşme ve insan haklarmdaki reformlar konusunda siyasipartilerin uzlaşmasmı istediğibelirtildi DemîreluzLaşmaarıyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yurtdışındaki gönüllü kuruluşlar tarafmdan Türkiye'- ye karşı başlatılan insan hakları campanyalannın parlamento- lara sıcraması, Ankara'yı hare- kete geçirdi. Parlamentolardan sonra, sıranın hükümetler dü- zeyine gelmesi durumunda, Türkiye'nin ekonomik ve ulu- sal güvenlik açısından zorluk- larla karşılacağı kaygıstyla, Çankaya, siyasi partiler arası- ndaki uzlaşmayı sağlamaya çahşryor. Cumhurbaşkanı Sûleyraan Demirerın. demokratikleşme ve insan haklarmdaki reform- lar konusunda siyasi partiler arasmda uzlaşma sağlama ça- balan ve TBMM Başkanı Hü- samettin Cindoruk'un, Avru- • Demirerin, Türkiye'nin, kuruculan arasmda bulunduğu Avrupa Konseyi tarafmdan suçlanması ve AGİK'insoğuk savaş dönemindeDoğuBloku ülkeleriiçinde oluşturulan mek^zmalannı ilkkez, Baühbir ülke olanTürkiye için. uygulamak istemesini, 'tehlikelive onur kırıcı' bulduğubelirtüiyor. pa'daki parlamentolardan he- yet gönderümesi daveünde bu- lunması beklentisi, bu çerçeve- de değerlendiriliyor. Havarun. Avrupa Konseyi'- nin kurucu üyesi olan Türkiye'- nin aleyhine dönmesinin ve so- ğuk savaş döneminde Doğu Bloku ülkeleri için oluşturulan AGÎK mekanizmalanrun ilk kez Türkiye'ye karşı kullanı- lması karannın, Çankaya ta- rafmdan "onur kırıcı geBşr meler" olarak değerlendirildiği belirtiliyor. Demirel'in, insan haklan ko- nusunda önlemler alınmazsa, Türkiye'nin dünyada yalnızla- şacağı, bunun da dış borç ve yatınm imkanlannın kapan- ması; turizm gelirlerinin ve ih- racaun azalması; ekonomide yeni darboğazlann ortaya çıkması veTürk Silahlı Ku vvet- leri'nin gereksinmelerinin karşüanmastnda "gûçlûkkrle" karşılaşılması sonuçlannı do- ğurmasından çekindigi belirtili- yor. Bu sorunlann aşılması için, siyasi partiler arasında uzlaşma sağlanarak demokratikleşme paketinin çıkması gerekli görü- nüyor. ÖzeUikle, DEP millet- vekillerini ilgilendiren anaya- sanın 84. ve 14. maddelerindeki değjşikliklerin büyük önem taşıdığj bildiriliyor. Demirel'in, kendisiyle görüşen siyasi parti liderlerine, bu reformlann Av- ACİK Türk Patiamento Heyetî Başkanı Uluc Curkan. TürkiyeharsıtıbbigüçUiçıkü • UluçGürkan, 'Türkiye aleyhine karar ahnmasınıisteyenlerin bir bölümünün, PKK'nin yönlendirdiği uyuştunıcu işinden pay alan ve kendileriniyeşiller ya da sosyâldemokrasinin daha solunda diye adlandıranparlamenterler' olduğunu söyledi. AYŞESAYIN ANKARA - Avrupa Konseyi'nden son- ra, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konfe- ransı (AGİK) Parlamenterler Asamble- si'nin Türkiye aleyhine bir dizi karar al- ması ve heyet gönderme girişimlerinin yankılan sürerken Türk Parlamento He- yeü Başkanı olarak toplanüya kaülan CHP Ankara Mffletvekui Uluç Gürkan, Baüh parlamenterleri suçladı. Gürkan, Türkiye aleyhine tavır alan baa Baulı parlamenterlerin, "PKK'nin yönlendirdiği uyuşturucu işinden kazanç edinen kişiler" oldufcunu ileri sürdü. Viyana'daki toplanü sonrasında Cum- huriyet'in sorulannı yanıtlayan Gürkan, uluslararası parlamentolann aldığı karar- lann çok fazla önemsenmemesı gerektiğj- ni söyledi. AGİK Parlamenterler Asamb- lesi ve Avrupa Konseyi'nin kararlannın Türkiye'de "çok abartudığuu" ıfade eden Gürkan, "Çûnkü bu tür yerier, herkeân Gürkan: Batdı parlamenterleri suçladı. kendi çıkarlanna göre potitika üretmeye çabştığı platformlardff" dedı. Gürkan, Türkiye ile ilgiü kararlann aunmasında 3 grubun faaliyetlerirun etkin olduğunu be- ürterek şunlan söyledi: "Bunlardan birincisi, A>rupa ve ABD'- deki güçlü Kürt lobileri. Bu grup PKK'ji, meşnıbir örgütolarak kabul ediyor *e Tür- kiye'ye karşı PKK'yi sawnuyor. Bu grup içinde etnik kökeni Kürt olanlardan çok, bizzat AvrupaU, kendüerine sos>al deraok- rasiıün solunda gören kişiler var. Bu grubu temsilen toplantıya gelen kişiler ise artık konuşacak konu bulamayıp kurbağalann karştdan karşıya geçmesi için köprü yapüsın mı yapıunasın mı dive tarttşan in- sanlar. Bunİann içinde PKK'nin uyuşturu- cu işinden nemalanmtş parlamenterler var. tkinci grupta ise Ortadoğu >e Türkiye üze- rinde kendi etkinliğini kurmak için elinde Kürt kartını tutmak isteyenler >ar ki bu grup içinde ABD'U parlamenterler yer ah- yor. Lçüncü grupta ise Türkiye'ye karşı, öteden beri öryargdı olan ve gizli bir Haçlı nefretini barındıran kesim var ki onlan ikna etmek hiç mümkün olmadı. Göruşme- lerde, 70-80 kişilik bir grup ise Türkiye'nin ne lehinde ne aleyhinde o> kullandı. Bun- lardan bir bölümünü de ikna edebildik. An- cak Türkiye'ye karş» önvargıh olan bu 3 kesime, bütün çabalarunıza rağmen, ken- dimizi anlatamadık ve bu kararlar çıktı." Uluç Gürkan, Türkiye'nin, "Batüı isti- yor" diye degil, yaşamsal gereklilik olarak demokratikleşmeye ilişkin uygulamalara yönelmesi gereküğinı ifade ederek, "Bazı karariara biz de 'evel' demek zorunda kal- dık. Çünkü orada Fikret Başkaya \e Ha- luk Gerger'in düşünce suçu nedeniyle tu- tuklanmasını savunamazdık. Çünkü ben böyle bir u>gulamaya karşıyun. Dolayısıy- la o konuda alınan tavsiye kararına ben de kabul oyu verdün" diye konuştu. Çfller'inönerileri • Türk-İşilehükümet arasında ortakbir komisyon oluştunümasınıngündeme gelmesi, sendikalar arasında görüş aynhğıyaratü. Baa sendikalann, 'bağımsız hareket etme' eğüiminde olduklan belirlendi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- dertıal ödenmeudir M biçiminde rosu) - Başbakan Tansu Çiller - in, ücret pazarlığında yeni öne- riler gündeme getirmesi, Türk- İş'in aldığı 20 temmuz genel ey- lem karannı yumuşatü. Toplu- sözleşmelerde öngörülen enf- lasyona endeksb ücret zamlan- nın verilmemesi durumunda, 20 temmuzda genel greve gidil- mesini kararlaşüran Türk-İş'te baa sendika başkanlan, genel eylemin işyerlerinde yapılması- na karşı çıküklanru, yüksek sesk dile getirmeye başladılar. Pazarlığı sürdürmek üzere, Türk-İş ile hükümet arasmdaş ortak bir komisyon oluşturul- masının gündeme gelmesi, sen- dikalar arasmda görüş aynhğı yaratu. Komisyon istenmiyor Askeri kirnliğimikaybettim. Hükümsüzdûr. YAKUPCİVELEK Komisyona karşı çıkan bazı sendikalann, "Türk-fş'e göven- medikleriiçin konüsyonun aldığı karariara katumayarak bağımsu hareket etme" eğili- minde olduklan belirlendi. Bazı sendikalar, Türk-îş yönetimi- nin Başbakan Çiller'leücretpa- zarhğma oturmasını protesto ederken bazı sendika şubeleri de ayın 15'inden sonra zamlı ödeme yapümaması durumun- da, yargı yoluna başvurma ha- zırkklanna başladılar. Çiller'in önceki günTürk-İşyöneticileri- ne, enflasyon farkı yerine "ikra- miye alacaklarından vazgeç- me", "KÎT arsalannı verme" ya da "kıdem tazminatı ödeme" önerisinde bulunması, genel ey- lem (genel grev) karan alrmş sendikaalan böldü. "Sokağa çıkma", "tşyerinde i§ bırakma" ve "Işe ghmeyip, evde otunna" seçeneklerini değerlendiren Türk-îş Başkanlar Kurulu, 20 temmuza ilişkin bir günlük iş bırakma karannı, öneriler üze- rine Başbakan Çüler'e ileteme- di. Türk-iş Genel Başkanı Bay- ram Meral, Çiller'e, bir mektup sunarak çalışma hayaündaki sorunlar ile demokratikleşme konulanndaki isteklerini iletti. Demokratikleşme sorununa çözüm getirilmesi gerektiğinin vurgulandığı mektupta, ücret sorunu, "İşçilerin ücret, ikrami- yevekıdem tazminatı alacaklan dıle getirildi. Görüşmede; Türk-İş'e kamu- da enflasyon farklanru ödeme plaruru oluşturmak için ortak bir komisyon oluşturulması önerildi. Hükümet adına toplu- sözleşme ve ekonomiden so- rumlu devlet bakanlannın katı- lmasının öngörüldüğü komis- yon içinTürk-İş'tenisim bildiril- mesi istendi. Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun, Çiller'le görüşme- den sonra yapüğı değerlendir- mede, ban teşkilatlar. eytem ka- ran almdıktan sonra böyle bir komisyon oluşturulmasımn doğru olmadığını bildirdiler. 10'a yakın sendikanın, 20 tem- muzdaışyerindebir günlükiş bı- rakma eylemıne kaulamaya- cağını dile getirdiği Türk-İş Baş- kanlar Kurulu'nda, bazı sendi- kalann örgütlü olduklan sektö- rün özellikleri nedeniyle "tşe gitmeyip evde oturma" eylemini önerdikleri belirlendi. Bazı sen- dikalann da ış bırakma eylemi sonrasında, iş güvencesi endişe- sini taşıdıklan ve eylemin "ken- düerira zora sokacağmı" dile ge- tirdikleri ileri sürüldü. Bazı sendikalannkarşı olduk- lannı bildirmelerine karşın, Türk-İş Başkanı Meral, hükü- metle görüşmek üzere Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi Denizer, Türk-İş Genel Malı Sekreten Enver Toçoğhı, Haber-İş Sendi- kası Genel Başkanı Cengbc Te- ke, Tes-îş Sendikası Genel Baş- kanı Faruk Barut ve Harb-lş Sendikası Genel Başkanı tzzet Çetin'den.oluşan bir komisyon kurulmasıru istedi. Ancak Çetin ve Barut'un bu komisyona katı- lmak istemedikleri bildirildi. Başkan, işçileri savcüığa verdi Gebze Beledi- ye Başkanı Ahmet Penbegüllü, Cumhuriyet Savcdığı'na yaptığı başvuruda belediye personeli olan 126 işciyi "kamu huzurunu bozmak, kamu mahna zarar vermek" gibi nedenlerie suçlayarak haklan- nda suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusuna sendikanın mü- dahale edeceği belirtildi. Bu arada 100. yıl spor kulübü önûnde 30 işçinin sürdürdüğü direniş devam ediyor. rupa istediği için değil Türkiye istediği için yapüması gerektiği- ni anlatüğı öğrenildi. Demirel, üderlerden, bu görüşleri partile- rinde ele almalannı ve muhte- melen Bosna zjyaretinden son- ra toplayacağı 'siyasi liderler zirvesi'ne getirmelerini istediği öğrenildi. Demirel, bu çerçeve- de dün Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bülent Ecevit'le görüştü. Bugün ise Refah Parti- si Genel Başkanı Necroertin Er- bakan'la görüşeceği bildiriliyor. Cindoruk formülü TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un, Avrupa Konseyi ve AGİK Parlamenterler Mec- lisi'nden heyetlen Türkiye'ye davet etmeeğilirtüne girmesi de, bu çerçevede değerlendinliyor. Cindoruk, daha önce, "tek yanlT olarak değerlendirdiği gözlemci gönderilmesi önerile- rini reddetmişti. AGİK Parlamenterler Mecli- si, AGİK Bakanlar Konseyi" ne bu yönde bir tavsiye karan ilet- miş bulunuyor; soğuk savaş dö- neminde Doğu Bloku ülkeleri için oluşturulan 'Moskova insani boyut mekanizması'nın ılk kez Baülı bir ülke olan Tür- kiye için uygulanması isteniyor. Zorunlu mekanizma, bir ülke- de insan haklannm çığnendıği kanaati oluşursa, bir ülkenın önerisi, beş ülkenin de onayı ile raportör gönderilmesini içen- yor. Hızlı hareket edilmesinin gereküği durumlarda, bir ülke- nin önerisi, dokuz üyenin onayıyla, raportör gönderilme- si kararlaşünlıyor. ABD,Türkiye'yi yaktndan izİiyor Demirel ve Cindoruk'un giri- şimlerinin ABD tarafmdan da yakından izlendigine değinen kaynaklar, ABD'nin insan haklan ve çalışma yaşamından sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı John Shattuck'un, Ankara'daki temaslan kap- samında, önlemlerin bir an önce alınması yönündeki çalı- şmalan "memnuniyetle" karşı- layarak, " bir an önce uygulan- ması" çağnsma dikkat çekıyor- lar. Kalphastaları Sıcaklarda gıdanıza dikkatedin İstanbul Haber Servisi - Türk Kalp Vakfı Başkanı Çetin Yddınmakın. aylannda ılp krizi ge- çirme ve ölüm oramnda artış olduğunu. açıkladı. Ülke- mizdekalpkri- Cet-Y.ld.nmAm zinin yol açtığı ölümlerin zaten yüksek olduğunu vurgulayan Yüdınmakm, "Kalp-damar- tansiyon hastalan yaz aylannda daha dikkatli davranmalılar" dedi. Vakıf merkezinde dün dü- zenlenen toplantıda konuşan Çetin Yüdınmakm, taül bölge- lerinde sıcak, nem. hava ve de- niz kirliliğinin, özellikle acil yardım servislerinin yokluğu- nun gereksiz ölümlere sebep olduğunu belirtti. Türkıye'de ölümlerin yüzde 50-60'ınm kalp ve damar hastalıklanndan meydana geldiğini ammsatan Yıldmmakm, "Yurdumuzda maalesef acil senis ünkânı yok gibidir. Aıü müdahale isteyen kalp krizlerinde hastanın kaldı- nlacağı yeterü sağlık imkânlarv- na sahip hastane.hattabirsağlık ocağı bile bulunamaz" dedi. Ağır yağh yiyecekler ile çay, kahve ve kolah içeceklerin faz- lasmdan kaçınılması gerektiği- ni kaydeden Yıldmmakm, has- talara bol, geniş kesimü, cildin havalandmlmasına uygun olan giysiler önerdi ve stresten de mümkün olduğunca uzak ol- malannı istedi. ARAYIS r az MemurzamnıyannBakanlarKımdu'nda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı MuratKarayalçın, memurlara temmuz ayında venlecek zammın, yann yapüacak Bakanlar Kurulu'nda karara bağlanacağmı belirtti. Karayalçın, partisinin dünküMerkez Yürütme Kurulu(MYK) toplanüsmın açılışmda yapüğı açıklamada, memurlann 1993 aralık ayında aldıklan maaşm 1994aralık ayınakadar yüzde 54 net olarak artacağmı ve bunailişkin iki kez zamyapıldığını kaydetti. Temmuzve ekim aylannda yapılacak zamlarla yüzde 54arüşın gerçekleştirileceğini belirten Karayalçın. şöyle konuştu: "Benbununbaşlangıçta ilanedildiği gibi yüzde 54oramnda olacağını soyledim. Bunu biraz daha açıyorum. Yedinci derecemn birincikadenıesindekimemuru örnek alarak sö\lüyorum. Bumemunın eline geçen para, 1993aralığından 1994 arahğuıa kadar geçensurede alacakları maaşlara yapacağunıziki zamlabirUkte yüzde 54olarak artacaktır." Karayalçın, temmuz zammınınyannki Bakanlar Kurulu'ndan sonra açıklanacağını büdirerek, zammın 1 temmuzdan geçerli olabilmesi içinek bordro hazırlanacağını söyledi. TOKTAMIŞ ATEŞ Kim Kazandı? Fatih, Beykoz ve Yalova'da yinelenen seçimlerin tar- tışmaları bir süre gündemi işgal edecek. Herkes "kendi- ne yontmaya" çalışacak. Herkes kendince birtakım açık- lamalar yapacak, birtakım mazeretler üretecek. Ama kim ne derse desin, seçimlerden çıkan "eğilim", net bir biçimde ortadadır. Seçimleri "muhalefet" kazanmıştır. Zaten bunun tersi çıksaydı çok şaşınrdım. Muslukla- rından haftanın üç günü su akan ve akan suyun da çoğu kez et yıkanamayacak kadar kirli olduğu Istanbul'da in- sanlann yaşamlarından "hoşnut olduğunu" sanmak, aymazlık değil de nedir? Toplu ulaşımı çağın gerisinde kalmış olan, sandviç büyüklüğündeki ekmekleri, Türkiye ortalamasının yüz- de 30 üzerinde fiyatla satılan, akla gelen ve gelmeyen her alanda "mafyaya" teslim edilmiş bir Istanbul'da, ik- tidara kim oy verir? "Sol oylar aza/mış". Azalmayıp ne olacaktı? Sosyal- demokrat Halkçt Parti, iktidarın "ortağı" değil, Çiller ikti- darının "payandası "durumundadır.Toplumsal muhale- feti engellemekten başka bir işe yararnamaktadır. Kamu kesimindeki işçi huzursuzdur. Bir yandan özel- leştirme bahanesi ile ışyerinin birilerine "peşkeş çekılip çekilmeyeceğini" düşünürken bir yandan da sözleşme- den doğan haklannm "gasp edilmesinin " korkusunu ya- şamaktadır. Aynı korkuyu özel kesimdeki işçi de çek- mektedir. Devlet memuru temmuz zammını alamamak- tadır. Emekliler, eczanelerden ilaç alamamaktadır. Ney- miş, "devlet tasarrui ediyormuş". Ama aynı devlet oto- motiv sanayiini, beyaz eşyayı canlandırmak isterken, ta- sarrufu hiç düşünmemektedir. Ve tüm bu akıl dışı, insaf dışı ve izan dışı karartarm altında, sosyal demokrat ol- duğu iddia ve hayalt içindeki insanlann imzaları vardır. Elbette sol oylar azalır. Siz insanlan budala mı sanıyor- sunuz?.. Birtakım siyasetçiler açıklamalar yapıyor: "Bütçede ödenek yokmuş". Kim yaptı bu bütçeyi? Bu bütçeyi ya- panlar Ay'dan mı geldi? Kendi yaptıkları bütçeyi bahane ediyorlar. Karşılıksız para basarlarsa fiyatlar artar ve verilen paranın da değerı kalmazmtş. "Biz bu ışi kıvıra- mıyoruz" diyerek havlu atacaklarına, böylesi bahaneler üretiyorlar. Turistiktesislerde, otomotivde vb. sektörler- de KDV'yi kaldırırken kimse bütçeyi düşünmüyor. Uç ayda net yüzde 50 faiz verirken de bütçeyi düşünen yok. Ama iş emekçinin alınterinin karşılığına gelince, baha- ne hazır: "Bütçe olanaklan". Ve tüm bunların sorumlu- luğunun bir kısmı, sosyal demokrat olduğunu "vehme- den" insanlarda. Sonra da "sol oylar neden azaldı" diye düşünmeye başlıyorlar. Elbette azalacak sol oylar. Siz, sol oyları atan insanlan geri zekalı mı sanıyorsunuz, bu- dala mı sanıyorsunuz? İktidarın liberal kanadı, 40.000'den az oy kullanılan Yalova'da 16.000 oy aldığı için bayram ediyor. Oyların yüzde 44'ünü toplamışlar; ayıp yahu!.. Iktidar olanakları- nın böylesine kullanıldığı bır seçimde ve iyi bir adayla bu oyu sağladıktan sonra, bu kadar sevinme, olsa olsa "nu- maradtr". DYP Fatih'te yüzde 8'in altına düştü. 27 Mart'- tan 10 temmuza 41.000 oydan 15.000 oya indi. Beykoz'- daki durumu daha hüzün verici. Oy oranı yüzde 4'lerde dolaşıyor. 27 Mart'ta, 9.000'in üzerinde oy almıştı. 10 temmuzda aldığı oy 3.200. Ve tüm bu rakamları gördük- ten sonra, hala sevinebilecek bir şeyler bulmak, gerçek- ten şaşırtıcı oluyor. Her üç ilçede kullanılan oyların toplamına baktığımız zaman, 113.437 oy toplayan ANAP, yüzde 30.61 oy oranı ile, birinci parti durumunda. 109.168 oy toplayan Refah, yüzde 29.46 oy oranı ile ikinci parti durumunda. Iktidar ortağı iki partinin oylarının toplamı, hem Re- fah'ın, hem de Anavatan'ın gerisinde. 59.813 oy toplayan Doğruyol'un oy oranı yüzde 16.14. 35.816 oy toplayan SHP'nin oy oranı da yüzde 9.66. 8u ikisinin toplamı yüz- de 25.80 ediyor. Hem ANAP'ın çok gerisindeler, hem de Refah'ın. İleri sürülen (rahatlatıcı) bahanelerden biri, "yerel se- çimler ölçü olmaz" bahanesi. Doğrudur ama, yerel se- çimlerde "ibre", ıktidar partilerinin lehine çalışır. Iktida- nn nimetlerinden yararlanmak isteyen yerel seçmenler, eğer aday da çok kötü değillse, iktidar partilerine yöne- lirier. Akılhdır bizım seçmenlerimiz. Fakat günümüz Türkiyesi'nde öyle bir iktidar var ki, iktidar olmaları bile oy oranlarını yükseltemiyor. Zaten iktidar olmasalar herhalde bu aldıklan oyları da alamayacaklar. Seçimi kimin kazandığını düşündüğüm zaman, bana öyle geliyor ki seçimleri Refah Partisi kazandı. Ama 27 Mart'ta yüzde 19 ile bayram yaparken, şimdi yüzde 30'- lara yükselen oy oranlarına sevinemiyorlar. Zira 27 Mart'ta sürpriz bir biçimde Ankara'yı kazanmalan, müt- hiş moral sağlamıştı. 10 temmuzda Fatih'i yitirmeleri, morallerini bozdu. Ama, tüm bu tür değerlendirmeter bir yana, seçimleri asıl kazanan "seçmen" oldu. Gereken yerlere, gereken mesajlar gönderildi. Anlarlar mı, anlamazlar mı zaman gösterecek... Derskitaplaıı zam kararuııbekliyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ders kıtaplannm basımı. Milli Eğitim Ba- kanlığı'nın yapılacak ücret artışlannı belirlememesi nede- niyle yaklaşık iki aydır ta- mamlanamıyor. Yayıncılar Birliği Başkanı Aygören Di- run, bakanlığm en kısa sürede ücret artışım açıklaması ge- rektiğini belirterek. "Yeni üc- retler belirlenmeden kitap ka- paklarını basamıyoruz" diye yakmdı. Özel okullann yüzde 150'- lere varan ücret artışmdan sonra, gözler ders kitaplanna yapılacak zamma çevrildi. Mevzuat gereği mayıs ayında belirlenmesi gereken yeni üc- retler aradan 2 ay geçmesine karşın hala açıklanmadı. Ba- kankk yetkilileri, konu üze- rinde çahşmalann sürdürül- düğünübelirtirken eğiüm çev- releri; bakanbğın, kitap zammının açıklanmasıyla velilerden gelebilecek yoğun tepkilerden endişe duyduğu- nu. bu nedenle zammın açı- klanmasmın geciktirildiğini ifade ediyorlar. özel yayınevleri ise ka- paklann basımırumn tamam- lanması ve kitaplann dağıtımırun başlatılabilmesi için ücret artışırun açıklan- masını bekliyor. Dirim. ders kitabı piyasasırun felç halinde olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Her gün bakanhk yetkili- lerini . arıyoruz. Haftalardır 'Tamam, bir iki gün sonra açı- klayacağız' diyoriar. Ama bir türtü açıklayamıyoriar. Şu anda ders kitabı piyasası felç halinde. Daha önce yeni ücret- ler mayıs ayında belirlenirdi. Okullar öğrenim süresi boyun- ca okutacaklan kitaplan seçti- ler. Ancak ortada kitap yok. Biz de kapaklan basamıyoruz. Kitap içleri bir yanda, kitap kapaklan öbür \anda, dağ gibi yıgüdüar. Bakanlığm matbaa- lan da kitaplanna etiket ba- sanuyor. Sanıyorum kağıda yapılan yeni zamla ne yapa- caklanm bilemiyoriar. Eylül ayında da kağıda zam gelecek. Artık bir an önce açtklansın. Okullann açümasma 2 ay kaldı. Biz buna rağmen kitap- lan yerjştiririz, ama bakanlığm yayınevleri ne yapar onu büe- miyoruz." Bakanhk, eski basım ki- taplara zam yapılmaması, yeni basım kitaplann da mali- yeti üzerinden saülması dü- şüncesinden de vazgeçti. Eski ve yeni baskı kitaplann değer- lendiraıeye alınarak ortak bir ücret • belirleneceği belirtildi. Özel yayınevleri ise kendi ki- taplanna yüzde 130 ile 180 arasmda ücret artışı istiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle