20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 14 TEMMUZ1994 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Hile-i şeriyenKuran buyruklan \ e genellıkle dın kurallan; güçlülerı. egemen kışılen ya da sınıflan bağlamıyor Onlar, kıtabına uydurarak. uyduramazlarsa bu kuralları hıçe sayarak dıledıklennı yapıyor, dıledıklerı gıbı yaşıyorlar CEMİL YENER Emekli Yazın Öğreîmeni I nançlann çok sovut ve esnek olmaUn. doğurgan olmalan- na >ol açıvor Bu vuzden dın- ler. dalianıp budaklanarak mezheplere, tankatlara bolu- nuvor Genellıkle Arapça. ozellıkle Kuran dılı çok karmaşıktır Tumcelen değı- şık anlamlar v erebılır. v orumlara eK e- nşlıdır 'lmam-ı Âzam'ın vaklaşık va- nm mıl>on şenat sorununu oğrencıle- nyle tartışarak vorumladığı ve bır sonuca bağladığı sovlenır 'Yorum', halkın "kitabına uvdur- mak" adını verdığı şenat hılesıdır ger- çekte, aşınva kaçarsa 'çevri' (tevıl) olur Kjmı dın bılgınlen, gerektıkçe 'çevri'ye de başvurmuşlardır Açık bır anlam bulamadıklan soze bır anlam yakıştırmışlar Şenat hılesının kokenı Kuran"a da- yandınlır Eyüp Peygamber, bır kız- gınlığı sırasında, eşıne >uz sopa vura- cağına ant ıçer. sonra da pışman olur Bu sırada Tann katından bır buv ruk gelır "Eline bir demet sap al, onunla bir kez vur" dıye (38 Sad Suresı. 42-44 ayetler) tkı kardeş bırlıkte ev lenmış Bır yan- lışlık olmuş, her bın oburunun rukâh- lısı ıle gerdeğe gırTnıs Durum anlaşı- lınca 'Intam-ı Azam'a başvurmuşlar 'İmam-ı Âzam' eşlenn her bınne ayn ayn sormuş "Gerdeğe girdiğiniz eşten höşlandınız nu?" demış "Evet" yanıtı- nı alınca nıkâhlan bozdurmuş \e bır- lıkte >atanlan bırbırlen>le nıkâhla- mış "Bilmeden bir zina suçu işlediniz. Tanrı bağtşlar" denuş Hıle sozcuğu- nun bır anlamı da "önlem"dır Bu or- nek de bır onlemdır Şenat hılesının en korkunç uygula- ma alanı, çıkarlar uzennedır Bunlar- dan bın, *ürera' (faız) sorunudur Kuran'da "Alışveriş belal, faiz ha- ram kılındı" (2 Bakara Suresı, 276 ayet) denıhyor Buna dayanılarak kı- rru bankalar faızm adını değıştınyor, "Kazançtan pay veriyorum" dıyor ve tşmı yurutuyor Ayette "Alışveriş helal" denılmış ya Bu sozden yararlanan kımı tefecıler. kendılennden borç para alanlardan alacaklan borç belgesıne faızı de eklı- yor ve bu faıze karşılık bır kurşunka- İem, bır mendıl vb gıbı ucuz şe>ler satıyorlar Ya da saatlennı satarak belge ışlemı bıtınce saatın kendılenne annağan edılmesını sağlıyorlar Bu yontem çok yaygındır J.B. Tavernier, XVII yuzvılda fran'da da uygulandı- ğını vaayor Tefecı burada da faız almı>or. mal satmış gorunuyor Bakanlann 'urem'' (faız) yenne 'ge- lirden pa\' odemesı. bır ad değıştırme- den ba^ka bır şey değıldır Çunku odeme olçusu. vasalann ongorduğu olçulerden pek uzaklaşamaz Daha az olursa ılgı gormez, çok olursa tepkıler- le karşılaşır İslamın urem vasağı gıbı zekât buv- ruğu da çoğu zaman eksıksız uvgulan- mamıştır Çunku ıkısı de ınsanın çıkar tutkusuna aykındır Kuran'da zekât venlmesını buyu- ran otuza yakın ayet var Bu ayetler arasında zekâtın kimlere venleceğı de bebrtılmıştır (9TevbeSuresı.6O ayet) Başka aynntılar belırtılmemış Avnn- tılar bırçok tartışmalara >ol açmış, değışık bıçımlerde uygulanagelmıştır Bızde zekât, bır çeşıt reklam aracı olmuştur çokluk Zekât verecek var- lıklı kışı, ramazan ayının sonuna doğ- ru bır ıftar sofrası duzenler Sofra konuklannın çoğu, tanınmış dın adamlan ıle bırkaç ımam ve bırkaç yoksul komşudur Iftann sonuna doğ- ru konuklara bırer mendıl ya da kese ıçınde paralar sunulur Bu paralann toplamı. şenatın ongorduğu olçulerde olmaz Çunku toprak dışında butun mal varlığının 1 40'ını. toprak gelın- nınse 1 10'unu. toprak venmlııse 1 5'- ını dağıtma>a her varlıklının elı var- maz Bu torende zekât alanlann çoğu da zekâı venlebılecek nıtehkte değıl- dır Kuran'da aşın mal ve para toplayıp bınktırmek de v asaklanmıştır "Tamu (cehennem), mal toplayıp yığanı kendi- ne çeker" (70 Menç Suresı 18 ayet) "Tanrı, inananların malını ve canını uç- mak (cennet) karşılığında satın almrş- tır" (Tevbe Suresı, III. ayet).. "Diınya yaşantısını >e süsünu isteyenlere iste- diklerini veririz. Ancak ahirette yerleri tamu'dur" (II Hud Suresı. 15, 16 ayet- ler) Kuran'da çok varlıklı olmakla kotuluk arasındakı bağlantı bırçok ayetleyınelenır Varlıklılann tamu'vagıdeceklen In- cıl'de de var (Luka, 6-12, 16 bolum- ler) "Onların (varlıklılann) Tanrı katı- na (uçmava) girmelerinin. devenin iğne deliğinden gecmesinden daha zor oldu- ğu bildirilir." (Matta, 19 bolum ) Boy le ıken Tann v e peygamber buy- ruklannı eksıksız uyguladıklannı sav- layan Islam ulkelennın guçlu kışılen. dovmak bılmeven bır açgozlulukle mılyarlan toplayıp bınktınyorlar Hı- nstıyanlar da benzen bır açgozlulukle yoksul halklan somurme çabası ıçın- deler Kuran, savurganlığı da yasaklamış- tır (7 Araf Suresı, 31 ve 17, Esra Sure- sı, 27-30 ayetler) Buna karşın petrol varsılı Muslumanlar, korkunç bır gos- tenşvesafahatyaşamuçındeler Dun- yanın eğlence yerlennde mılyarlar harcıyorlar Genellıkle Arapça, ozellıkle Kuran dılı, yukanda da belırttığımız gıbı çok karmdşık ve esnektır Tumcelen değı- şık anlamlar verebılır, değışık bıçım- lerde yorumlanabılır Bu nıtelık Mus- lumanhkta yuzlerce mezhebın. vuzler- ce tankatın turemesıne yol açmıştır Sorunun ozune bakılırsa bu dalbudak salmalar çok soyut olan ınançlann dalbudak salmaya elvenşh olmasın- dan da kaynaklanıyor Dınsel ınançlann. dınsel kurallann buvuk bır çoğunluğu ozel kanılardan. kıtabına uydurmalardanoluşuyor Bu kanılann sahıplen de çoğunlukla sa- raylarca. egemen guçlcrcc kolknıp kayırılmıştır Boyıın cğmeycnlcrsc ezılmışlcrdır Lgemcn guçlerc boyun eğmcyen 'İmamı Â/am\ oncc Fmcvı- lerden, sonra da Abbasoğullan'ndan ışkence gonrıuş. bır soylentıye gore ış- kence ıle oldurulmuştur Kanuni; Osmanlılann yetıştırdığı cn buyuk dın bılgını sayılan Ebussuut Efendi'ye yapürdığı Kuran yorumu- nun, kendı yonetımıne aykın yonlen bulunup bulunmadığını ızlemek ıçın, temıze çekılen bolumlennı gunu gunu- ne oze! bır çavuşla saraya aldınrmış Kuran buyruklan ve genellıkle dın kurallan, guçlulen, egemen kışılen ya da sınıflan bağlamıyor Onlar kıtabı- na uydurarak, uyduramazlarsa bu kurallan hıçe sayarak dıledıklennı ya- pıyor, dıledıklen gıbı yaşıyorlar İçkıyı yasaklayan, yasağa uymayan bınlerce Muslumanı oldurten4. Muratavyaştı Çağının unlu ayyaşı Bekri Mustafa'yı sarayına aldığı soylenır Dınsel yasağa karşın, erkekler arası cınsel ılışkıye ov- gulerle dolu yapıtlar yazan tran ve Osmanlı yazarlan, bu ılışkılenn yolu- nu yontemını de sergılemışlerdır Dının butun yasaklan, bılınçsız ve yoksul halk yığınlannın sırtında Ka- nunı çağında 'Istanbul Kadısı'nın fet- vasıyla kahve bıle yasaklanmıştı Tanh boyunca yeryuzunde mılyon- larca, belkı de mılyarlarca ınsan dın aracılığıyla somurulmuş, ışkence gor- muş. olmuş. oldurulmuş ya da kurban edılmış *Şerıat hılesı ARADABIR MUHSİNE HELİMOĞLU YAVUZ Halkbilimci- Yazar Sait Faik'le Söyleşi Geçen hafta çarşamba gunu Sait Falk'e gıttım Iskele- de yoktu Gerçı parkın gırışıne asık suratlı bır adam koy- muşlar 'Sait' dıye, ama onunla uzaktan yakından bır ılgısı yok Hem de bu kalabalığın ıçınde bellı kı muthış canı sıkılıyor Belkı evındedırdedım Bır umutla yokuşu tırmanıp "Aya Yanı Kılısesı"nınyanındakıevınevardım, ama orda da yoktu Hem oylesıne yoktu kı onarım geçı- ren evde, onun adına ıkı eskı konsolla bır yırtık derı kol- tuktan başka bır şey bulamadım Ellerım koynumda kalakaldım Sonra bırden aklıma geldı, olsa olsa "Kal- pazankaya dadır ' dedım ve hemen bır faytona atladım Arabacı Erzincanlı Haydar, yolda gorduğu herkesı se- lamlayarak ve keyıflı turkuler soyleyerek benı Saıt'e go- turdu "Hayrola Haydar dedım 'bakıyorum herkesle dostsun "Sevgıden, sevgıden dedı "Ben herkesı se- verım de Galıba Burgaz ın faytoncularına bıle Sait - ten bır şeyler yansımış dıye duşundum Derken vardık Kalpazankaya'ya Bır de baktım kı Saıt'ın çocuk gozlerı ışık ıçınde bıryanında 'fopa/marf/"otekıyanında "dul- ger balığı', onunde kopegı ardında "Panço", "Meyha- necı Barba , avucunda çaldığı, su gıbı akan beyaz bır "ıpek mendıl"\e kuçuk oglan ve adanın cumle balıkları, kuşları hep bırlıkte bana karşıcı "çıkmışlar Sevınçten oylesıne esrıdım, oylesıne bır baş donmesı içıne duştum kı sorulmaz Hoşgeldın' dedı Sait "Ge- leceğını bılıyordum Kaç zamandır Buyukada 'da oldu- ğunu Şinasi'den fözdemiroğluj duydum ve bana uğra- madan gıdemez dıye beklıyordum '' Ama Sait"dedım, "nıçın adadayım sanıyorsun Önce Reşat Nurl'y/e, Nu- rullah Ataç'a uğradım, sonra Heybelı'de Hûseyln Rahml'ye, ışte bugun de sana geldım " Sonra çevremızde adanın cumle "mahlûkat"\, uzanıp sırtustu Kalpazankaya ya, Sait le tadı dılle denmez bır soyleşıye daldık "Nasıl buldun adamı?" dedı Ben de '/Ve cok yaşlı ınsan var ve nasıl da mutlu yaşı- yorlar' dedım ve ona şunu anlattım Bazı efsanelere gore, eskıden ınsanlar çok yaşlanınca, çocukları onları sırtlarına alıp uzak bır yere goturerek olume bırakırlar- mış Bır gun yıne boyle ıhtıyar anasını (veya babasım) 'olmeye goturen bır genç yolda dınlenmek uzere otu- runca, anası ona,' Bır gun cocukların da senı boyle olu- me goturecekler' demış Bunun uzerıne çok duygula- nan adam, anasını sırtlayıp gerı getırmış, ona evınde bakmış ve bu acımasız uygulama da boylece son bul- muş ' Işte boyle Sait dedım "Istanbul'un butun zengın ıh- tıyarlarını da sankı toplayarak adaya getınp bırakıver- mışler, ama bunları bır an once olmelerı ıcın değıl, daha çok uzun yıllar yaşamaları ıçın getırmışler Yanı bunlar bır başka deyışle olmeye yatmıyorlar, yaşamaya kalkı- yorlar " Guldu Sait, "Haklısın dedı, "burada ınsanın omru uzuyor Baksana bunca yıldır ben de adayla, de- nızle, balıkla, martıyla karışmış olarak yaşayıp gıdıyo- rum, şu Sıvrıada 'nın guzellığıne bak 'Ya Yassıada ' dıyecek oldum, bırden yuzu karardı, Onu hıç sorma dedı, "huzun, huzun Sonra Saıt'le Buyukada ya Anadolu Kulubu'nun, "go- runtusudunyadeğer bahcesınegehpoturduk Derken, Alev Coşkun, Sami Karaören, Salim Sengil de gelıp ya- nımıza oturdular Once Alev Coşkun, isveçlı bır aydın tanıdığının ılgınç bır saptamasından soz ettı (Bunu bır başka yazımda anlatacağım ) Sonra, daha "Ne olacak bu memleketın halı, ulkemız nereye suruklenıyor ' de- meye kalmadan, vaktıyle Atatürk ıçın yapılmış, bahçeyı plaja bağlayan ahsap asansorun kapısı açıldı ve "Nere- ye olacak, bır yeşıl karanlığm ıcıne suruklenıyor" sozle- rı, bır yalaza gıbı yuzumuzu yakıp geçtı Daha ne olduğunu anlayamadan, hayretle bırbırımıze baktık, sonra hep bırden donup once asansore, sonra Sait e baktık Ne asansorde kımse vardı ne de masa- mızda Sait Ve bız, yoğun bır aydın huznunu taa yureğınde duyan- lar, hep bırlıkte 'yeşıl karanlığm golgesınde kalmışça- sına urperdık ESBESÜLEYMANES... Salım Şengıl'ın bu oyku kıtabının4 basısı çıktı DostYayınlan ASİLKAN Hiç okumayan bir toplumuz Bundan 25-30 yıl önce kıtapçı dükkânlan tıklım tıklım dolu olurdu, vıtnnleri önünde ve ıçınde, kıtap merakhlan yenı çıkan kıtaplan incelerlerdı ve her içen gıren kışı de en az bır-ıkı kıtap satın almadan dışançıkmazdı... İSMAtL DOĞAıNAY Eski Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Ş u anda. 60 mılyon nufusa sahıp bır "Tûrkije" olmamıza karşın. yaak kı bu nufus oranı ıle kıyas- îanması mumkun olmayan du- şukluk derecesınde "okumayan bir toplum" durumuna duştuk Hatta. her geçen gun "okuyan" sayısı bır oncekı gune gore daha da azal- maktadır Son yıllann moda ve "argo" deyışı ıle. "Kır şişeyi, dön köşeyi!.." şeklın- de formule edılen ve hıç yorulmadan, bır emek de harcamaksızın en kısa yoldan. çarçabuk "zengin olma" ve bır "makam kapma" ahnıyet ve açıkgozluluğu. oku- yanlann sayısını daha da azalttı' Adına "kitap" ve "gazete" denen nesne, gunluk vaşantımızdan ıyıce ve nerede ıse tumuyle sıhnıp gıttı Çevrenızdekı dukkân- lara bır bakınız, gıyım-kuşam, kasap- manav, lokanta-kebapçı. kasetçı, butık ve luks eşya satan mağazalar muştenlerle, tık- lım tıklım dolu 1 Hele hele bır gece klubun- de ve bır gazınoda eğlenırken bır gecede hıç duşunmeden ve son derece bır rahatlıkla mılyonlarca "masraf hesabı" odeyen kışıle- nn hemen hemen hepsının, mesleğı ıle ılgılı olan ve hatta mutlaka alınması gereken bır kıtabı dahı satın almamak ıçın bınbır ba- hane ılen surduklennı gorursunuz Çunku bu tür kışıler, her zaman okumalan ve elle- n altında bulundunnalan gereken o mesle- kı yayınlan asla okumadan ve hıç kıtap satın almadan. tıpkı "görme özürlıilerin" yaptıklan gıbı meslekı faalıyet ve vollann- da "bejaz bastonla" ve "bordür taşlarını" kollaya kollaya yuruyebılme gayretı ıçın- dedır'ler O kışı. şayet bır doktor ıse tıp ala- nındakı venı aelısmelen ve venı çıkan ılaç- lan hıç takıp etmeden "hasta" tedavı elmeye çalıştığı gıbı. şayet o kışı bır avukat ıse o da hıç okumadan, açılan bır dav a ne- denıyle karşısına çıktığı hâkıme. "Miıvek- kilini haklı. müvekkilim masum ve muvekki- lim bu işte mağdur oldu!.." gıbı "boş ve hukuki dayanaktan yoksun" sozlerle mesle- ğını surdurur Bu alışkanlığı benımseyıp o yolda >uru>en meslek mensubu kışıler ıçın artık kıtap satın almak vaonu okumak, bır "Kıks" ve hatta bır "zahmettir". Bız Turkler, mıllet olarak son derece luk- se duşkun ve hatta "hovardaca yaşamayı" çok seven bır duruma duşunılduk Her gun, luks eşya satan dukkân ve mağazala- nn mantar gıbı bıttığı memleketımızde, -Turkıye genelınde- sadece ve sadece 30-40 cıvannda kıtapçı dukkânı bulunmaktadır Sız, hıç yenı açılan bır "kitapçı" ya da "ya- y ıncı" gordunuz mu 9 Halen v ar olan kıtap- çı v e yayıncılar da, tabır caız ıse "can çekişi- yorlar" gunden gune. gıderek tek tek kapanıyorlar Bundan 25-30 yıl once kıtap- çı dukkânlan tıklım tıklım dolu olurdu, v ıt- nnlen onunde ve ıçınde, kıtap meraklılan yenı çıkan kıtaplan mcelerlerdı ve her ıçen gıren kışı de en az bır-ıkı kıtap satın alma- dan dışan çıkmazdı Şımdı ıse ortada eskısı gıbı ne kıtap meraklısı kaldı ve ne de -kıta- ba karşı bu ılgısızlık sonucu- "ciddi" ve ka- lıcı değerde kıtap vazan ve o gayret ıçensı- ne gıren >> yazar"lar da çok az oidu Son vıllarda pıyasaya çok kahtesız ve cıddıyetle bağdaştınlması mumkun olmayan nıtelık- te kıtaplar çıkmaya başladı Baştan başa Turkçe hatalan ıle dolu Yazı kurallannay- sa uyan da yok, kurallan bılen de 1 Bence bır kıtap, yazannın. adeta kışılığı- nın bır aynasıdır Kıtabın yazannın mesle- kı formasyon duzeyı ıle o yazann cıddı ve tıtız bır kımse olup olmadığı yonu. vayım- ladığı kıtabından hemen anlaşılır Genel nufusu 60 mılyona ulaşmış ve "okur-yazar" adedı de vuzde 95 cıvannda olan bır ulkede bır kıtap 1500 \le en çok 3000 adet basılıyorsa ve bu kıtaplar da ba- zan 3-4 yıl ıçensınde ancak satılıyorsa bu uzucu durum, tam anlamı ıle "toplumsal" bır ayıptır Sıyasal ıküdarlar. her devırde ve her akıllanna geldıkçe kâğıda zam yapa > apa memleketı "kitap basdamaz" hale ge- tırdıler Onlara gore, hıç kımse ne kıtap çıkarsın ve ne de okı sun' Hatta, okuma- yanlann çoğunlukta olduğu bır memleket. onlar ıçın daha ıyı Bu "acı gerçeğe" rağ- men. pekı amma bu memlekette "ucuz satı- lan" ne kaldı kı° Yukanda da değındığımız uzre -maaşallah nazar değmesın- luks lo- kantalar. gece kluplen. buyuk otellenn sa- lon ve havuz başlan, pastaneler ve hatta sozde stres atmak ıçın bol bol porselen ta- bak kınlan dıskotekler ve akla gelebılecek bu turlu butun luks yerler, her zaman ağzı- na kadar dolup taşmakta 1 Turk gençhğını ve hatta toplumu bu acıklı duruma getıren "ölmüş" ve halen "yaşayan" son donem sıyasetçıler. varat- tıklan bu "nesil" ıle ovunebılırler, amma benım gıbı "eski kuşak" mensuplan, bu durumu en acınacak bır hal olarak değer- lendınyonız Kıtap ve gazete okumavan bır toplum. yaratıcılıktan yoksun kalmaya ve hıçbır zaman da karanhktan kurtulmamava mahkûm bır toplumdur TARTIŞMA Sadun Tanju nun Ummet olmaktan ulus olmaya gıden dokuz altın yıl alt başlığını taşıyan bu kıtabı, Altın Kıtaplar Yayını olarak çıktı Türkkimliği B u gunlere kadar "Türkkimliği" ıçınazyadaçok, eksıkyadayanlış pek çok soz ve anlatımduvduk Eleştın yaparken bılgı noksanlan ıle kotu yakıştırmalar da çok yapıldı Iyı nıyetlı kıt bılgılı çeşıtlı konuşmacılar ak derken kara dedıler Örnekler bu yanılgılar ıçın çoktur Kışıler ozel olarak bır yanlış yapsalar bu kendılennın ozuru sayılabıhr Ancak sozcu yetkısı ustlenenlenn yanılgılı sozlennın yaptığı gondermeler bazen en kotu yılgılardan beter toplumunu karalar Yıllar once Nevv York'ta Bırleşmış Mılletler bınası onundekı bır 'Tûrk Günü' nedenıyle yapılan konuşmalarda soze aynen şoyle başlanıy ordu " ..Biz Tûrkler 1071'de Anadolu'y a geldikten sonra..." "Sanki bu Anadolu başkalanıun yurdu idi >e biz geb'p onlann yerine gectik." Bu tumce koca bır ulkenın tanh boyu gerçeğını bır anda sılmedı mı9 Gensını zaten dınlemeye gerekolmayacaktır Gene 1993'te Turk tanhıne ılışkın yayınlarda yenı çıkan, orneğın. Romany a Tanhınde Turk Kaynaklan(II dızı)savfa 28'de onsoz başlangıcında "Türklerin 3000 y ülık geçmişi var..." tumcesı ıle neyı anlattığı yadaanlatacağıbelırsızdır Bu tur yayınlar ve araştınnalar sanıyoruzpek çok eksık yanlan ıçennektedır Buvayın dışında bız sureklı yanlış ve tıcaret amaçlı. bılımsellıkten uzak kalmaya ozen gosteren yabancı kay nak ve yay ınlanndan rahatsız olurken kendı ıçımızdekı cahıllerden sakınamamışızmeğerse Buvuk Atamızın. "Türklerin en az > edi bin vıllık geçmişi var" sozundekı gerçeğe bu kadar yakın olmak az şev değıldır "Anadolu'nun özgün yeri ve y aşamı, insanın y aradılışı >e sonrasının gunumuze dek suren insan tipleri başlangıçtan beri hep ay nılıklar içinde idi" derken v anlış bır tanımlama yapmadığımıza ınanıyoruz Eğer A B O genlen, ıskelet yapılan, saç. kaş, goz. yuz. vucut yapılan ıle çekık gozlu ve zencı olmayan bır beyaz Akdenız ınsanı tıplı Anadolu'nun bugunku ınsanlan bız Turkler ısek. tanh v e tanh oncesının (M O 10 000-20 OOOvegensı) ınsanlan da Turk ıdıler Aradakı devırlerde dın. dıl, gıysı farklılaşmalan olsa bıle tabandakı ortak kokler hep aynıoldu Anadolu vorelen, Asya. Avrupa. Afnka'nın dışındakı ılk ınsanın ve vaşamınbelırdığıyerlerdır Bu uç kıta ıçınde potanın (yaşam-havuz) en başanlı ven Âvrasyaıdı Işte Muğla'daçok yenı bulunan kalıntılar, gene Çdtalhovuk. Hacılargıbı >erleşım verlen. Karaın. Beldıbı. Kartal v b'dekı tanh oncesi bulgular Ancak kolav vollarakaçarak tanhı.eskı Grek Helenler ıle başlalmak Atına'vı Isparta (Anadolu) ıle kanştırmak. M O 300-500-800 yıllannın Egesı nı Anadolu dışında Helen sanmak modd oldbılır Büımsel venler bunun gensındekı başlangıçlann Anadolu da olduğunu vurguluyor Tum yaşam çızgılenndekı Turklenn "sosyal içerikli \ ardımlaşmalı ve komşuluk saygüılıkları" ıle y uklu yaşamlanndakı 'ev'lennın felsefesı neden bınlerce yıldır avakta kaldı 9 (300-500 senehk) eskı Helen-Grek evı 'Megaron' bır 'in'(boşluk-cave)ıdı Yanve arka cephesı olmayan, sadece onu olan karanlık bır oda ıdı Yaşam sokakta.ev kapılannda vcagoradasurerdı Ev ıçı uvgarlığıyoktu Iştebu megaron sahıplen zengınleşınce megaron odalardan salkımlar yaptılar Yenıbıryaşamda kuramadılar Koca Helen uygarhğıdaev vaşamındakı yoksulluktan mı battı 0 Kesınlıkle bu en buv uk etkendı bu sonuca (batmaya) aday topluluklarıçın Greklende kuzeyden(Balkanlar)gelen barbar kav ımler çokerttı Bu baskılar ıle Anadolu'dakı oz etkıler neden vok olmadı' 1 Gene Turk ev ınde orta mekan kutsalsayılır Tannyasaygıdan hukumdar orta yere karşın doğuda bulunur Ortayı sımgeleyen bır taş y a da annmışlığın sembolu bır su (hav uz) ıle (topoz) ortayı v urgular Ortanın ustu ıse gok-ev rcn ve Tann katıdır Bunun ıçın dıv anhanelerdckı orta hav uz ustunun çatısı vuksektır Rutbelere gore konukların en say gın olanı doğuva vedığerlen ısekuzey ve guney kenarldnna(manzara değenncgoredeğışır. buyonler sembolıktır)alınırlar Orta Asya"dan(Mılatoncelennden bugune) Anadolu'ya Balkanlafd ve Boğazıçı ndekı v alılara hep eş felsete. eve sav gı, aıleyesaygııdı Bundan oturu once yeryuzu yaşamının belırgın çızgılennde "kimler \ardı?"Bukımlenn çoğunluğunu en başat kılıt noktalannda kanıtlayanlar ıse (bınlerce yıl \e bınlerce kılometrelerde) Turkler denen toplumlardı derken, olabıldığınce kendımızden değıl sureklı başkalanndan omeklervennz Yapay sıyaset tutkallan ıle şartlanmadan tum Turk dev letlenne kadar (Turk gerçeğınde) gerçek oz bağlarla kulturde buluşacak ısek. once neyın nerede ne olduğundakı bılımsel çızgılennde bulunalım ıstedık Prof. Ruşen Dora PENCERE Rafadan mı, Kaysı ım, Lop Yumurta mı?.. Benızlemedım amaanlatılan bır bankanın televızyo- nu, haber programmda, Cumhurıyet e ve yazarlarına çatmış Canı sagolsun1 Cumhurıyet r> ve ya?'ir'inn,ı sureklı çatarlar PKK'- lıler çatar şerıatçılar cat.ıı nt-o-Ch>manlı enteller çatar, donekler çatar kuyruk acısı olanlar catar lıboşlar' ça- tar Cumhurıyetçıler hersabah butursaldırılarıçayla- rınaşekeryapıpıçerler Ve ışlerıne bakarlar Bankanın televızyonu haber programmda Cumhurı- yet'e neden çatmış? Nebıleyım? Belkı de bankanın televızyonu dut yemıştır ÇiHer ola- yında sus pus olduğundan Cumhurıyet'e çatarak efkâr dağıtıyor belkı de temmuz sıcağı başlarına vurdu • Lop yumurta yapmak kolay Bır kap alırsın, ıçını suyla doldurursun, yumurtayı su- yun ıçıne atarsm, sonra ocağı yakarsın kabı ateşın ustu- ne oturtursun, su kaynamaya başladıktan sonra bekler- sın Ne kadar? Ister beş ıster on dakıka bekle fark etmez Kaysı yumurtada ış daha guç Zamanlamagereklı Kaysı yumurta ne rafadan yumurta gıbı sulu ne lop yumurta gıbı katıdır ıkısı arasındakı kıvamı bulmak ıçın su kaynadıktan sonra kaç sayacaksın? Temmuz sıcağında ınsan beynı ya rafadan yumurta gıbı sulanıyor ya lop yumurta gıbı katılaşıyor Sıcak bır kez başa vurdu mu kıvamını bulmak guç1 Dun bızım medva kaysı yumurta pışırmek ısterken kıvamını kaçır- mış kabuğu soyulmuş lop yumurta gıbı cascavlak orta- ya çıkmıştı butun gazetelenn bırıncı sayfaları karbon kâğıdıyla kopyası çıkarılmış sınav kâğıtlarına donmuş- tu Nıçın? Nedenını mçınını fazla karıştırmaya gelmez temmuz sıcağının cılvesıyle olacak manşetlerde Turk mucı- zesı nden dem vuruluyordu Başbakan Çıller yaratmıştı bu mucıze yı1 Ancak Tansu Hanım uyarıyordu Ş/marmaya//m' öyle ya halk mucızeyı gorunce çoluk çocuk sokaklara fırlayıpgobekatabılırdı sevınçtenzıl takıpoynayabılırdı IMF nın programını uygulamakta mucıze yaratan Baş- bakan, herkesı serınkanlılığa çağırıyordu Anlaşılan temmuz sıcağında ınsanın beynı gerçekten kaynar sudakı yumurtaya donuşuyor Ama rafadan mı? Kaysı mı? Lop mu? • Meclıs bugun toplanıyor Gundem Başbakan tn malvarlığı 1 Cocuklarının guvencesı ıçın ABD ye yatırım yapan alışveriş merkezı otel vılla satın alan Çû\er IMF saye- sınde mucızeler yaratırken Meclıs ne yapacak? Doğrusu bu sıcakta ınsan ne yapacağını şaşırıyor cumhurıyet tanhınde boylesıyle hıç karşılaşılmamıştı bır halk ekonomık bunalım altında ezılırken başbakan Amerıka ya yatırım yapıyor mılletvekılı bu başbakanı desteklerse ne olur? Mıllıyetçı mılletvekılıyse ya da sol- cuysa veya sosyal demokratsa kımlığıne ne yazar? Kışılığının sıcılıne hangı damgayı vurur? Cumhurıyet tanhınde boylesıyle hıç karşılaşılmamış- tı Diiııo Ratelais BULENT ERKMEN ABIDIN DINO ARA GULER YU- NUS KORAY RAŞjH NURI İLERİ ONAT KUTLAR NÂZIM HIKMET GÖKŞİN SİPAHİOĞLU ORHAN VELİ İSMAYIL HAKKl'BALTACIOĞLU HÜSAMET TİN BOZOK SELÇUK DEMİREL SUPHI NURI İLERİ BENNU GEREDE ILHAN SELÇUK ENİS BATUR J BERGER J. F. REVEL VASQUEZ DE SOIA G. DORE FERHAN ŞENSOY YAVUZ PEKMEN TURGUT ÇEVIKER NECATİ ABACI CIHAT HA ZARDAĞLI MURAT KARA- YALÇIN MEHMET A BIRAND TAN ORAL ERIM GOZEN ALİ MURAT ERKORKMAZ METIN ÜSTUNDAĞ Ek: Bir Abidin Dino Karikaturu 4 Sayı Yaz 199^'u gordünüz mü? Dagıtıra \ apılan Kcntİcr \ i r \dapazan, \ ı r \gn V\ ^ \k9chir toı^ J Ankara. \ \rdahan. V n \>dın Hıt Balıkcsir ii W K Bingoi, B ı LS Bodram tk>! Bur dur i Çanakkalc rk Çorum ÎVni7 Di^arfoakır bd T\V Flayıg, E'zınt n Erzu rum l k •< Fatsa K I t. Gazıantep Oırtvn Hatay l£dır Isparta, Nkenüein tstanbuL Kahramanmaraş N r Kars Ka-î 1 TI -\ Kayscn K T nkjW KuklartU, K r^l kocacli. K r\ Kutah>a. M a \ Manisa. M r n Marmans Mc -1 Mugla, M \ ı, ı- Of < r I Rızr *»jrnM n Sıvas ^ r Stnop v t. Tarsus Tek r0 fi Tolut Tr t Tuncclt, t t L-şak. L n\t Van ^ v \ozgat, /* n^uMjk. Guldlkcn \\ v \\\ k Mızjh K ll ır Dt-ru ^ Yazışma VİresL t Idıken [V J,IM F K. 4_ !M ır \ h Ml M\SBIL 1<-leU n L -1 +U M -»M. 1 Tflesckrcter Fjk> { 2\b i H *0 Fryatı. l > O TL Kbone BcdeiL Gencl Daj^ıtım. B t k ^ n ü \ İ U HHi TL Merkezı Raxcte ba\ılerı\e satan huvuk kıtapçüardan ara>ınız Dinsel gericiliğe karşı... AĞUSTOSTA TUM BAYİLERDE Altıok*tbH »&MSZ KEMALBT KULTt* n Ktf!*y MI£M I İSMETKEMAL KARADAYI'dan Yıne yenı ıkı kıtap • Kadın Özgürlük Çağ ve Ölüm Uzerine Şiirler (Broy Yayınlan 1994) • Söz Gümüş'se - (Taşlamalar, Aforızmalar) (Gerçek SanatYayınları, 1994)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle