20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ1994 PERŞEMBE 14 KULTUR l.ULUSLARARASI ISTANBUL CAZ FESTIVALI 'Urikpiyanomm küçük pvensi'PetruccumiKfiltfir Servisi- "Lirik piyanonun küçfik prensi" olarak da tanımlanan Michel Petrucciani bu akşam yedili- siyle birlikte Açıkhava Tiyatrosu'- nda bir konser vermek üzere İstan- bul'da. Gateway Üçlösü'nü oluştu- ran, yıllar önce birlikte çaüştığı John Abercrombie, Dave Holland ve Jack DeJohnette'ten önce sahneye çıka- cak olan Petrucciani'nin, konserin- den sonra da Gateway Üçlüsü'ne piyanosuyla eşlik etmesi bekleniyor. Küçük yaşlardan itibaren bir kemik hastabğjnın kurbaru olan çok kısa boylu sanatçı için 1. Uluslararası İstanbul Caz Festivali yöneticileri özel bir piyano hazırlattı. Keyfi ye- rinde olduğu zamanlar, konserlerin- de çok hoş_ sürprizler yapan Petruc- ciani'nin Istanbul'da neler yapa- cağıru önceden kestirmek zor. An- cak bu gece, biraz da eski dostlan buluşturduğundan olsa gerek, dinle- yenlerin konserden hoş izlenimlerle dönmesini sağlayacak gibi. Son albümü satış rekoru kırdı Son albümü satış rekorlan kıran Petrucciani, "Palais des Sports"da görkemli bir konser verdi ve her za- man olduğu gibi, bu konserinin ardından da ilgi odağı olmayı ba- şardı Fransa'da. Gazetecilerle ko- nuşmayı pek sevmeyen Petrucciani ile bir söyleşi yapmayı hedefliyoruz. Ancak İstanbul'a gelmeden önce fo- toğraf çektirmeyi, söyleşi yapmayı reddeden sanatçıyı bizimle konuş- maya ikna etmek pek de kolay ol- mayacak sanınz. Biz de bu yüzden, sanatçıyla Paris'teki konseri önce- sinde Bertrand DicaJe'in yapmayı başardığı ve Le Figaro gazetesinde Milton Nascimento Sürprizlerk dolu Brezilya gecesi ERDEN StDAL Uluslararası İstanbul Caz Festi- vali 'nin Brezilya Gecesi'nde Açık- hava'nın ilk konuğu Latin müziği- nin en tanınmış şarkıcısı Milton Nascimento ve grubuydu. Sanatçı ilk kez geldiği fstanbul'da seyirciyle bütünleşmekte güçlük çekü. Ancak konserin sonlanna doğru atmosfer değişti ve seyirciler de şarkılara katıldı. Sıcak, neşeli, hareketli Latin mü- ziğini sevenlerin doldurduğu Açı- khava'da umduklannı bulamayan- kr konserin bitmesi beklemeden aynldılar. Büyûk kısmı 'donuk' ge- çen konserde atmosferi değiştiren Silva ailesi oldu. Vurmalı çalgılar- daki Vanderiei Silva ve iki oğlu, sempatik hareketleriyle seyirciyle sıcak bir bağ kurdu. Özellikle 'Baba Sflva' bateri solosu sırasındaki mi- mikleri ve taklitleriyle büyük alkış aldı. Silva'nın aldığı alkışlar Milton Nascimento'nunkilerden fazlaydı. Jean 'Toots' Thietemans dün gece küçücük bir ağız armonikasıyla ne- ler yapılabilir sorusunun en gûzel yanıtını verdi. Eskilerden bugüne Brezilya ve dünya müziğini kay- naştıran Toots Thielemans Brasil Project sahnede 'bir müzik gnıbu'- ndan çok, 'geniş bir aik' izlenimini verdi. Toots ve grubu, Nascimento'nun donuk sayılabilecek konserinden , sonra seyirci- lerin kanını kaynatu. llerleyen yaşına karşın üstün bir performans gösteren To- ots'un sahne- deki en bü- yük yar- dımcısı Os- car Castro Neves'di.Ivanlins Neves hem gitanyla Toots'a eşlik etti hem de sunuculuk yaptı. Aynı bir orkestra şefı gibi grubu yönlen- diren Neves'le Toots'un uyumu ger- çekten görülmeye değerdi. Bir yıldızlar topluluğu izlenimi veren Toots Thielemans Brasil Project'in üyeleri kendilerini müzikleriyle tanıtülar tstanbullulara. Gecenin sunucusu Neves, To- ots'u sunduktan sonra sahneye pi- yanist Eliane Elias'ı davet etti. Elias daha sonra yerini piyanist Ivan lins'e bırakü. Lins grubun diğer üyeleri gjbi sesi, yorumu ve sempa- tikliğiyle tam puan aldı. Gitarist Dori Caymmi ise duru ve yumuşak sesiyle herkesi etkilerken, seyirciler arasında bir fısıltı ve gülümseme dalgası yayıldı. Bunun nedeni Cay- mmi'nin söylediği şarkılann ve ses tonunun, ülkemizde inanılmaz bir bağmlıbk yaratan Brezilya dizileri- nin jeneriİc müziklerini anımsat- masıydı. Nascimento'nun grubunda çalan Silva ve oğullan, Toots Thie- lemans Brasil Project'e konser süre- since eşlik etti. . "Kendimi genelde pek güvende hissetmem. Bugün yapabildiğim şeyleri yann da yapıp yapamayacağımdan kuşku duyanm sürekli. Aslında çok sıkılan bir adamım, ama bunu işimde dışa vurmam. Entelektüel bir müzik değil benimki, basıt^ okunabilirve insanlann kalplerine hitap eden bir müzik yapıyorum." geçen hafta yayunlanan söyieşiyi su- nuyoruz: - Siz Fransız cazcıianıun en Ameri- kanıydınız. Plaklanmz 'Blue Note'- da yer aldı, caz dünyasının en saygı- değer müzisyenJerinden birisiniz ve Amerika'da yaşıyorsunuz. Neden FransaVa döndünüz? ÖnceİikJe kişisel nedelerden ötü- rii döndüm Fransa'ya. "Blue Note"- la olan maceramın da sonuna gel- dim artık. - Yeni bir projeniz var sanıyorum... EveLstüdyomlabirliktebenimiçin ideal yer olan banliyöde bir evde ya- şamaya başlayacağım. Orada piya- nom, bilgisayanm ve diğer aletlerim için geniş yerim olacak ve genç mü- zisyenlere benim deneyimimden, aletlerimden yararlanma fırsatı tanı- yacağım. Aynca gençler. evimde di- ğer müzisyen arkadaşlarla tanışma ve tartışma fırsatı da bulacak. Genç- lere bizim yaparken öğrenmek zo- runda kaldığımız şeyleri daha sis- temli bir şekilde öğretmemiz gerekti- ğini düşünüyorum. - Müziğinizi dinlerken sirin SH kmtılarından arınmış bir insan oldu- ğunuzu düşünüyoruz ister istemez... Kendimi genelde pek güvende hissetmem. Bugün yapabildiğim şeyleri yann da yapıp yapamaya- cağımdan kuşku duyanm sürekli. Aslında çok sıkılan bir adamım, ama bunu işimde dışa vurmam. En- telektüel bir müzik değil benimki, basit, okunabilir ve insanlann kalp- lerine hitap eden bir müzik yapıyo- rum. - Son yıllarda büyük bir gelişme icindesiniz." Yaptığım müzik her zaman söyle- mek istediklerimle örtüşmüyor. On- celeri çok dalıa fazla çalışırdım. ama bir şey söylemek gjbi bir amacım da olmazdı. - Teknik güçlökJer olabildiğince az hissediliyor sizi dinlerken, Bu çok normal. çok çalışma ve çaldığınız alete alışmış olmak -ben yirmi yıldır piyano çalıyorum- ge- nelde olayın özüyle kesin olanla ilgi- leniyorum. Oscar Peterson ve Keith Jarrett'i dinlediğinizde bu kesinliğin müziklerinin aynlmaz bir parçası ol- duğunu fark edersiniz. - OnJardan etkilendiniz mi? Ben tam bir hırsızım! Herkesten etkilendim. Jimmy Rovrles, Miles Davis, Wes Montgomery, Chick Co- rea, Art Tatum, Herbie Hancock, Jellv Roll Morton, Lester Young, Ben VV'ebster, Enrol Garner, Theloni- ous Monk, Tal Farkm. Count Basie, Duke EUington. herkes! - Çok çalışıyorsunuz, değil mi? Bunun bir sırn yok, esin perisi de uydurma. Çocukken sabah saat do- kuzda piyanonun başına oturur- dum, annem saçlanmdan çekerek beni kaldınr, zorla yemek yedirirdi. Sonra akşama kadar yine piyano çalmaya devam ederdim. Akşam ye- dide, yemeğimi yemiş olurdum, ardından çalmaya devam ederdim. Derslerime ve kişisel ilişkilerime za- rar vermesıne karşın, 15 yıl boyunca bu çalışma temposunu sürdürdüm. Ben yetenekli değilim, yalnızca tüm zamanımı piyanoma adadım. -Yaşimdi? Şimdi 31 yaşındayım, yeni sorum- luluklanm ve zevklerim var. Örne- ğin çocuklanmla ilgilenmek beni çok mutlu ediyor. Bunun da müzik İcadar önemli bir şey olduğunu dü- şünüyorum. Ama kendime ayırabi- leceğim yalnızca iki dakikam bile kalsa piyano çalmaya devam edece- ğim. - Hala, beste yaparken ya da piya- no çalarken kendinizi bakir, yeni his- sedebiliyor rausunuz? Kendimi hiçbir şey yapamadığım zamanlarda yeni hissediyorum. Ge- çen yıl, birgrupla birlikte çalmaktan sıkıldığımı fark ettim. Böylece yeni bir dünya keşfettim: "Solo piyano." Ama bu da bir ay, iki ay sürebilir an- cak. Çok sıkıcı. tam bir depresyon durumu. Birdenbire parmaklannızı tuşlarda gezindiriyorsunuz ve karşınıza yepyeni bir şey çıkıyor. Bir tebessümle gözyaşı arasında...ASUMARO Salı gecesi büyük bir müzik ustası geçti Istanbul'dan...Zaman zaman duygulandırdı, hüzünlendirdi, zaman zaman coşturdu izleyenleri. Sıcacık ki- şiliğinin tüm yönlerini ortaya koydu sahnede sanki. Yanm asırdan fazla sü- redir çaldığı armonikasında dünyanın tartışmasız en büyük ismi olan Belçi- kalı Toots Thielemans. son derece sade bir insan. Bugüne kadar "The Brasil Project" adlı iki CD için bir araya gel- diği Brezilyalı müzisyenlerle şimdi de 18 konserük bir tumede olan Toots, tumenin onuncu konseri için Istan- bul'daydı. Topluluk üyeleriyle yaşadığı duygu birliği ve yoğunluğuydu konseri unu- tulmaz kılan. Kendisiyle İstanbul'a geldiği ilk gün konuşma olanağı bul- duk. 72 yaşındaydı Toots ama sanki 17 yaşında bir delikanh vardı karşımı- zda ve müziği ilk basladığı günkü ka- dar heyecanlıydı. Olanca enerjisi, iç- tenliğiyle sorulanmızı yanıtladı: -Siz gitar da çalıyorsunuz ama asıi finünüz ağız armonikası üzerine. Bu enstrümanla nasıl taıuştımz? Ben müziğe üç yaşındayken akorde- on çalarak başladım. Hiç müzik eğiti- mi almadım. Brüksel Üniversitesi'nde matematik okuyorken hastalandım ve dersleri bırakmak zorunda kaldım. O sırada gittiğim bir fîlmde armonika gördüm ve kendi kendime eğlenmek için bir tane aldım. Armonikayı sevenler vardır. Ama kimileri de sevmez, müzik aleti değil oyuncak oiduğunu düşünürler. Ben üzerinde düşünmedim. ne geleceği dü- şündüm, ne parayı düşündüm. Çal- mak için çaldun, gerisi kendiliğinden geldi. Neden armonika çaldım, bilmi- yorum. Kaderle ilgisi var galiba, yuka- ndan birisi "Sen armonika çalacaksın, caz müzigi yapacaksuı" dedi sanki. Ben biraz kaderciyim. Elimden geleni yapanm ama kadere de inanınm. Çünkü, yaşamımdaki tüm karşılaş- malar, tüm önemli olaylar hep öylesi- ne, tesadüfen oldu. - Profesyonel olarak müziğe ne za- man başladınız? Armonika çalmaya başladığım ta- rihlerde cazı keşfettim. Ardından gitar geldi. Profesyonel olmayı düşünmü- yordum, ama oluverdi. Oldukça geç yaşta oldu aslında. 1945-46 yıllannda hemen hemen profesyonel olarak mü- zik yapmaya başladım diyebilirim. 1948'de Amerika'ya gittim, öylesine Toots Thielemans(altta), Oscar Castro Neves ile müthiş uyum sergiledi.(Fotoğraflar: GARBtS ÖZATAY) turist olarak. New York'ta bir caz ku- lübünde bir emprezaryo beni dinledi, ona bir plak gönderdim, o zaman daha kaset yoktu. Orkestra şefı Benny Goodman dınlemiş ve böyle başladı her şey- - Pek çok değişik türde müzik yapan sanatçılarla çalışmışsımz... Evet. beni bir mulfakta düşünebilir- siniz. Tuz var, biber var, pek çok deği- şik tat var ve ben onlan bir araya geti- riyorum. Hepsinden biraz. Ama müzi- ğimde hep bir lirizm var. Benim ağırlık merkezim. caz. Birlikte çaldığım. tur- neye çıktığım bir kuartetim var. On- larla caz yapıyorum. - Brezilya müziğiyle nasıl taıuştınız? Brezilya müziğiyle yaşayan ilk te- masım, 1972'de şarkıcı Elis Reeina ile oldu. Stockholm'deyik, kar yağıyor- du. inanılmaz bir soğuk vardı. Birlikte bir plak yaptık. Bu, benim için Brezil- ya kapısmdan içeri ilk adımdı. Daha sonra devamı geldi. Quincy Jones için, bu konserde de birlikte çalacağım Ivan Lins'in "Velas" adlı parçasını çaldım. Bu, onunla ilk karşılaşmam oldu. Daha sonra Brezilya'ya caz müzisyeni olarak gittim. Rio'daki, Sao Paolo'- dakı caz festivallerine katıldım. Tabii ki Brezilya müziğini çok seviyorum. Melodik ve armonik yapısı çok farklı. anlatması çok güç. Bir yandan çok yumuşak. duygulu, diğer yandan ise şeytani bir yanı var. Birçok müziğin kökeni Afriİca'ya dayanır. Kökü Afri- ka'da olan bu bitki Kuzey Amerika'ya dikilmiş, caz, blues. salsa ortaya çıkmış. Bir de Brezilya müziği üzerin- de Portekiz dilinin büyük etkisi var. Portekiz diliyle müzik arasında bir evlilik olduğunu düşünüyorum, mü- zikleçok iyi bütünleşiyor. Yani Brezil- ya müziğini seviyorum, nedeni >ok. Bunun nedeni olmaz ki, seversiniz. Van Gogh'u. Picasso'yu sevmek gibi bir şey. Yaşamda güzel olan da bu. Kendini bırakmak. Ama sıradaki plağını. caza daha yakın olacak. Adı "Toots East. Toots West" - Enstrümanımzla aranızda nasıl bir duygu var? Neler hissediyorsunuz? Vaklaşık 55 yıldır birlikteyiz. Hobi gibi başlamıştı ama bu noktaya gel- dim. Kendi kendime, armonika için konservatuvar yoktu tabii. Sanıyo- rum ki armonikayla cazı birleştiren or- tak bir dil buldum. Armonika ınsana öylesine yakın. küçücük bir enstrü- man kL.Sesin insana en yakın çıktığı enstrüman o. Piyanoda, saksofonda sese o kadar yakın olamıyorsunuz. Aynca iyi de bir arkadaş çünkü. eğer uyuyamamışsanız sabahın dördünde bile çalabilirsiniz. Ben gelince otel odasında çaldım, kimse de rahatsız olup kapıma dayanmadı... - Brasil Project fikri nasıl ortaya çıkrı? Brasil Project fıkri, Los Angeles'tan iki müzisyenden çıktı. Biri şu anda bu- rada. Oscar Castro Neves. diğeri de Miles Goodman Bana, "Brezilyalılar- la bir plak >apmalısın" dedıler. "t)i ama hangi Brezilyalılaria?" dıye sor- dum. ısımleri sayınca çok şaşırdım. "Ama bu olanaksız. bunlar Brezilya'nın en bü>ük müzisyenleri, kabul edcrler mi?" derken. ola> gerçekleşti. Kayı- tlan Rio'da. Los Angeles'ta ve New York'ta gerçekleştirdik. Çünkü, ben çok yolculuk yapıyorum. onlar da öyle. Bu durumdabir yerlerde buluşup plağımızı yaptık. - Caz müziğiyle Brezilya müziği arasında ne gibi ortak noktalar >ar? Gerçekten çok farklı iki müzik türü. Ama iki ortak nokta var, armoni ve melodi. Tüm farklıbklara karşın. san- ki paralel olarak akıp da bir noktada buluşup tekrar aynlan iki nehir gibi caz ve Brezilya müziği. - Siz çok sık uzun tumelere çıkıyor- sunuz. Konserierde insanlarla ounayı se>iyor musunuz? Benim yaşımda bıri için eğlenceli bir şey. Biraz rahatsızım ama birlikte çahştığım. benden hiç de yaşlı olma- >an pek çok kişi yok şimdi. Charlie Parker benden gençti. Chet Baker, Bill Evans, Jaco Pastorius. hep benden gençtiîer. Ve ben hala buradayım. Inanıvorum ki, 'Yukanda beni seven biri var'. Kadere minnettanm ve de- vam etmek de istiyorum. Hala baş- ladığım günkü kadar heyecan du- yuyorum. Çalışıyorum, herkesın yaptıklannı izliyorum, yeni şeyler öğ- reniyorum... Ve hala yaşıvorum. -Bugüne kadar yaptıklannızdan memnun musunuz? Evet ama daha bitirmedim. Ne yap- mak istedığımi de bilmiyorum, kesin planlanm yok. Planladığım şeyler ge- nelde gerçekleşmedi. Bu yüzden ka- derciyim di\orum ya... -Bir söyleşide kendinizi 'Bir tebes- sümle bir gözvaşının ortasında bir yer- de>im' diye tanımlamışsınız... Evet evet. gazetecı 'Toots kendini ne- rede tammlar?* diye sormuşru. Kendi- mi bir tebessümle bir gözyaşının or- tasında tanımlıyorum. Brezilya müziği de orada, blues da orada. Ben böyle- yim, maço değilim. Blues da maço de- ğildir. zaman zaman ağlar. neşeli dc olur ama hüznü de yadsımaz. Benim müziğim bu. Çok fazla üstün yanım yok. Ama bir özelliğim varsa. o da bu... Kültür Bakanlığı, Gökçek'i mahkemeye verecek ANKARA (Cumhuriyet Bûroso) • Kültür Bakanlığı iie Ankara Ana- kent Belediyesi arasında, Atatürk Kültür Merkezi'ne (AKM) ilişkin ortaya çıkan anlaşmazlığı, yargı çözecek. Ankara Anakent Beledi- yesi'nin, AKM alanı icindeki Anka- ra Sanat Kurumu'na tahsis edilmiş eski Göl Gazinosu'nu boşaltması üzerine, Ankara Valiliği'ne başvu- ran Kültür Bakanlığı yetkilileri, yanıt alamadıklan için yargı yoluna başvuracaklannı açıkladılar. Ankara Anakent Belediye Baş- kanı Gökcek'in, Ankara Sanat Ku- rumu'na tahsis edilmiş olan eski Göl Gazinosu'nu zabıtalar aracılığıyla işgal etmesi konusunda, Cumhuri- yet'e açıklama yapan Kültür Ba- kanlığı yetkilileri, Gökcek'in binayı işgali için gösterdiği gerekçelerin hu- kuki dayanaktan yoksun olduğunu söylediler. Atatürk Kültür Merkezi Alanı kullanım hakkmın Ankara Anakent Belediyesi'ne ait olduğunu ileri süren Gökçek'i, tıukuku bilme- mekle' suçlayan yetkililer, işgalin dayandığı Milli Komite Karan'nm yapılan idari işleme gerekçe oluştu- ramayacağını söylediler. Milli Ko- mite'nin statüsünü düzenleyen ka- nuna dikkat çeken Kültür Bakanlığı yetkilileri, komitenin, Kültür Ba- kanlığı üzerinde bir kuruluş ol- madığını ve komitenin AKM alanı- na ilişkin yönetim ve uygulama yet- kilerini bakanlığa verdiğini belirtti- ler. AKM'ye ilişkin devlet örgütlen- mesinin. Bakanlık içinde kurulan 'Atatürk Kültür Merkezi Tesisleri ve tşletmekri Müdürlüğü' ile tamam- landığını savundular. Kültür Bakanlığı, Ankara Ana- kent Belediyesi. zabıta aracılığıyla işgal ettıği ve Ankara Sanat Kuru- mu'nun kullandığı eski Göl Gazino- su'nu da kapsayan AKM alarunda kapsamlı bir kültür merkezi kur- mayı planlıyor. ön çabşmalan ta- mamlanan alana ilişkin Ankara Anakent Belediyesi'nin ortaya koy- duğu planlarsa spor merkezlerinin yapılmasını öngörüyor. Aynca Gökcek'in seçım öncesi verdiği söz- ler doğrultusunda AKM alanı için- de kültür ve sanat işlevlerine aynl- mış olan yapılardan bazılannın, be- lediye tarafından kiralanmak üzere televizyon stüdyosuna dönüştürüle- cek olması, Kültür Bakanhğ^'nı ha- rekete geçirdi. Yetkililer. belediye- nın AKM alanı içinde bulunan önemli olan yapılann ve alanlann Yant geüri sağlamak amacryla' işgat edilemeyeceğini söylediler. Efes Antik Tiyatro'mn oıummı festivaHetkiledi İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su) - İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (ÎKSEV) Başkanı Filiz Sar- per Eczacıbaşı. 8. Uluslararası İzmir Festivali'nde yaşanan en büyük olumsuzluğun Antik Efes Büyük Tiyatro'nun kullanılama- ması ve mekan sorunu nedeniyle büyük prodüksiyonlann getirile- memesi olduğunu söyledi. Festivalde Natalie Cole'un kon- seri de Antik Efes Büyük Tiyat- ro'nun konserlere kapalı olması nedeniyle iptal edilmişti. Sarper, "Özellikle kapalı mekanlarda yer alan etkinliklerde doluluk oranı olumluydu. İzmirli sponsor ve sa- natseverler festivale sahip çıkö" diye konuştu. Bu yıl festivale yak- laşık 200'ü yabancı 350 sanatçının kauldığını belirten Sarper. şunlan söyledi: "Bu yıl etkinliklerimizi Kültür- park Açıkha\a Tiyatrosu, AKM, Sabancı Kültür Merkezi ve Hü- ton'da gerçekieştirdik. Önümüzde- ki yıl gerek Antik Efes Tiyatrosu'- nun hizmete gireceğini >e gerekse ülkemizin içinde bulunduğu koşul- ların kısmen düzelecegini umuyo- ruz. İzmirli sanatseverlerin karşısi- na gelecek yıl çok daha zengin bir festival programıyla çıkacağız." 'Eski Dostlar' bu gece bir arada Kültür Servisi -1. Uluslararası Caz Fes- tivali 'nde bu akşam da "Eski Dostlar Ge- cesi"nde John Abercrombie (gitar), Dave Holland (bas). Jack peJohnette'den (da- vul) oluşan Gatevvay Üçlüsü ve "lirik Pi- yanonun Küçük Prensi" Michel Petrucciani Açıkhava Tiyatrosu'nda cazseverlerle bu- luşacak./'Eski Dostlar" gecesi çünkü, Ga- teway Üçlüsü'nü oluşturan sanatçılar ve Michel Petrucciani'nin yıllar önce birlikte çalışmış. Gateway Üçlüsü'nü oluşturan sanatçı- lann hepsi dallannda birbirinden başanlı sanatçılar. Gitarist John Abercrombie, 14 yaşında gitar çalmaya başladı ve daha son- ra Boston'daki Berklee Müzik Okulu'na girdi. New Yorklu Dreams grubunu kur- ma aşamasında olan Mkhael ve Randy Brecker kardeşlerle tanışan sanatçı, Dre- ams'in Columbia plak şirketi tarafından çıkanlan ilk albümünde yer aldı. Bir kaç yıl içinde New York'ta en çok tutulan stüdyo müzisyenlerinden biri olan Aberc- rombie, Gü Evans, Gato Barbieri, Barry Miles ve daha birçok müzisyenin albüm kayıtlannda yer aldığı gibi, Chico Hamil- ton Grubu'nun da bir üyesi oldu. Jan Hammer ve Jack DeJohnette'in de yer al- dığı "Timetess" albümü çıkü ve bu albüm eleştirmenler tarafından büyük ilgi gördü. 1975'in kasım ayında Abercrombie. De- Johnette ve basçı Dave Holland'ın ilk or- tak çalışması olan "Gateway" albümü pi- yasayaçıktı. Grubun ikinci albümü olan "Gateway 2" ise 1978 yılında piyasaya sürüldü. Yıllardır çıkardığı başanh albümlerle adı- ndan övgüyle söz ettiren Abercrombie, caz dünyasında gitaristliği dışında aktif bir uz- man ve eğitmen rolü de üstlenmekte. John Abercrombie. gelişen teknolojilerle, caz standartlanna dayanan geleneği birleş- tiren bir caz gitarisü olarak özgün bir sese sahip. Dave Holland ise gitar, piyano, bas gitar çalıp besteler yapsa da bir kontrbascı ve çellocu olarak uluslararası bir şöhrete sa- hip. Profesyonel kariyerine 1961 yılında bir pop grubunda bas gitar çalarak baş- lamış olmasına karşın, Holland'ın kontr- basa geçmesi fazla zaman almadı. Okulda- ki dört yıl boyunca Kenny Wheeter, Evan Parker, John McLaughlin, John Surman ve John Taylor gibi birçok genç yetenekle birlikte, îngiliz caz sahnesinde kendini göstererek yeteneklerini geliştirdi. Jack DeJohnette'le taruşması da bu yıllara rast- lar. Sanatçı. 1968 yılında Londra'daki efsanevi Ronrue Scott Klübü'nde çalışı- rken, kendisini dinlemeye gelen Miles Da- vis'ten grubuna katılma teklifi aldı. Bu akşam davulda dinleyeceğimiz Jack DeJohnette de, Chicago'da bulunduğu süre içinde, 'Güney Yakası'nın blues grup- lanndan, AACM gibi avangard topluluk- lara kadar çok çeşitli ortamlarda calıştı. Kazandığı bu deneyimlerin eıkilerini tüm meslek yaşamı boyunca taşıyan Jack De- Johnette, gerçekten de "çok yönlü" ve "çok boyutlu" tammlannın hakkmı veren bir müzisyen olmayı başardı. 1969'dan 1972'ye kadar Miles Davis ile yaptığı çalı- şmalar DeJohnette'in müzik yaşamında derin izler bıraktı. Bir davulcu için müthiş bir çeşitlilik ve duyarlılığa sahip olması bakımından çok aranan bir müzisyen olan DeJohnette, Ke- ith Jarrert, John Abercrombie, Pat Met- heny, Ralph Tovvner ve Jan Garbarek gibi yenilikçi diğer cazalarla birlikte çalışıp al- büm kayıtlannda yer aldı. Specıal Editi- on'm en son albümü "Irresistible Forces" da aslında Jack'in bu yaraücı gücünün bir uzanüsı. VARLIK DERGISI ABONE KUPONU Adı, Soyadı Adresı Postakodu Telno Doğum tanhı Mesteğı _ Yıllık abone bedelı 350.000 TL'yi 119822 no'lu posta çekı hesabınıza ' Iş Bankası Ca- ğaloğlu Şubesı 158719 no'lu hesaba yatır- dım Makbuz totokopısı ılışıktedır Abonelı- ğımın başlatılmasınt nca edıyorum TEMMUZ Ayı OZEI DosyAsı: SİVAS'I UNUTMAYALIM! Fellini için gerçek bir film öyküsü: Yanık temmuz günlenY Adnan Satıcı Metin Altıok'un şiiri ipek ve kılabtan ile işli / Sennur Sezer Sevgili Asım Abi, şimdi kitapların 72 sahi! / Hüseyin Alemdar Bir iletişim biçimi olarak cinayet / Mustafa Ziyalan Behçet Aysan'a / Eren Aysan * YAŞAR NABİ NAYIR GENÇLİK ÖDÜLLERİ * 90 YAYINCI, KİTABEVİ VE DAĞITIMEVİNDEN KAMUOYUNA DUYURU: "Ülkesi ve mılletiyle bölünmez, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti" olan T.C. aleyhine propagandayı içeride ve dışarıda kimler, nasıl yapıyor? VARLIK 61 YILDIR VAR! Her ay, edebiyat ve kültür gündeminden özel bir dosya O usta kalemlerden yazılar o dünyaya açılan pencere O kitap eki O krtap kulübü bülteni ile bayinizde... VARLIK YAYINLARI A.Ş. Cağaloğlu Yokuşu 40/2 34440 İstanbul - Telefax: 522 69 24 - 512 95 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle