23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 HAZİRAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ecevit fahri doktor oldu. KıbrtsTürkleri devtetine saMpçtkmah ANKARA (ANKA) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, KKTC yetkililerini Rum yönetimi ileyapılacak bir anlaşma konusunda uyarak "KıbrısTürkleri, anlaşma uğnına kendi devlederinden vazgeçerlerse Bosna'daki gibi bir etiıik temizlik harekefinin kurbanı olurlar" dedi. Rum kesimi ile yapılacak bir anlaşmayla Türklerin güvenliklerinin tehlikeye girmesi durumunda. 1974'tekı gibi bir'banş harekatının' kolay gerçekleşü'rilemeyeceğini belinen Ecevit, KKTC yetkililerine, Rumlarla anlaşma yerine Türkiye iJe bir 'özerklik ilişkia' kurma çağnsında bulundu. Bülent Ecevit, KKTC Magosa Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin diploma ve fahn doktora töreninde yapüğı konuşmada, Kıbns Türklerinin güvenliklerinin ve özgürlüklerinin tehlikeye girmemesinin yolunun, KKTCnin bağımsız devlet yapısını sürdûrerek Türkiye üe daha planlı. programlı ' ilişkiler kurmasından geçtiğini söyledi. Ecevit, Ranal Adalan ve Man Adası'nın Ingltere ile Faroe Adasrron da Fransa ile sürdürdüğü ilişki modelini ömek göstererek "Kıbns'ta açmazdan kurtulmanın yolu vardır. Bu yol, TC ile KKTC arasında bir özerklik ilişkisi kurulmasıdır. TC ile KKTC arasında bö>le bir ilişki kurulması ile fiilen zaten var olan bir dunun resmikştirilmiş obcaktır. Ö>Ielikle KKTCye yöoeiik tüm dış baskılan TC göğüsleye«ktir"dedı Ecevit, özerklik ilişkisinden sonra Türkiye'run hızla KKTCnin ekonomik yapısını güçlendirmesi, iki devlet arasında 'ortaklaşa pianiama kuruhı' oluşturulması ve Kıbns'ta 'çözüm uğnına taviz verecek anlaşmalardan' kacınılması gerektığıni söyledi. İstanbul, Izmir, Ankara, Samsun, Antakya veKonyaf da çalışmalarhızkazandı Solda tabanbirleşiyor•Tavanda birleşme çalışmalan çeşitli kişisel kaprisler nedeniyle bugüne kadar bir türlü gerçekleşemezken tavan, solda birlik için tüm gücüylüçalışıyor. Izmir'deki Solda Birlik Grubu, bu gün yapacağı bir toplantı ileçalışmalanna hız veriyor. Konya'da SHP ve CHP'liler 'Solda Birleşme Komitesi' adı altında birlik için çalışmalar yaparken Samsun'da da SHP ve CHP örgütleri 'Bir çatı altında toplanma' çağnsında bulundu. • Ankara Solda Bütünleşme Komitesi'Yeniden Sosyal Demokrasi İçin Çağn' başhklı bir açıklama yayımladı. İstanbul'da 'Solda Birlik Platformu'nun aldığı karar üzerine Beykoz'da SHP, CHP ve DSP'li partililer DSP adayını desteklemek için bir araya geldi. Antakya'da 'Demokrasi için Solda Birlik Platformu' yayımladığı bildiride, solun yeniden yapılanması için çalışmalara hız verilmesi gerektiğini açıkladı. Yurt Haberieri Senisi - Solda birlik çah- şmalan hız kazandı. Merkezi Ankara'da bulunan Solda Bütünleşme Komitesi'nin İzmir'deki Solda Birlik Grubu, bugün ya- pacağı 'Solda Birlik ve Sosyal Demokrasi- nin Sonuılan' konulu toplantısıyla çah- şmalanna başhyor. Konya'da SHP ve CHP'lilerden oluşan 6 kişilik 'Solda Bir- leşme Komitesi'' çalışma başlatırken Sam- sun'da da SHP ve CHP örgütleri 'Bir çatı altında toplanma' çağnsında bulundu. Izmir Cumhuriyet Ege Bürosu'nun ha- berine göre 'SoMa Birlik ve Sosyal Detnok- rasûdn Sonmlan' konulu toplantı bugün fzmir'de çalışmalanna başhyor. Toplantı- ya İzmir'de calışmalar yapan Demokrasi Gönüllüleri, Atıüm Birüği, Demokrat Gençliğin Sesi ve Sevgi Birliği gruplan da destek veriyor. Son yerel seçimlerde alınan sonuçlarla ortaya çıkan sosyal demokrat hareketteki bunalıma çözüm arayışlannın ele abna- cağı Eşrefpaşa Nikah Salonu'nda saat 14. OO'teki toplantıya ilçelerden ve komşu il- lerden de katılım bekleniyor. Toplantıya konuk konuşmaa olarak Ankara Solda Bütünleşme Komitesi Başkanı ve Gümüş- hane Milletvekili Erol Tuncer ile Milliyet Başyazan Altan Öymen katılacaklar. Bunalımın boyutları Bu arada Ankara Solda Bütünleşme Komitesi'nin yayımladığı 'Yeniden Sosyal Demokrasi İçin Çağn' başlıkh açıklama- da, Türkiye'de sosyal demokrat hareketin büyük bir bunalım içinde olduğu vurgula- narak "27 Mart 1994 yerel seçimkrinde alınan sonuçlar, bu bunalımın bovutlannı tüm açıkltğı ile ortaya çıkarmış ve parti ör- gütleri içinde »e dtşında yer alan sosyal de- mokrat kadrolar arasında, çıkış yolu ara- mak için kökten bir sorgulama ortamı ya- ratmıştır"denildi. Solda Bütünleşme Komitesi'nin çağn metninde, Erol Tuncer (Solda Bütünleş- me Komitesi Başkanı), Ercan Karakaş (SHP Grup Başkanvekili), Prof. Dr. Ta- ner Berksoy (TÜSES Vakfı Başkanı). Ziya Halis (SHP Sıvas Milletvekiü), Se- lahattin Guleç (SHP Parti Meclisı Üyesi), Doç. Dr. Seyfettin Gürsel. Doç. Dr. Hur- şit Güneş, Ayduı Köymen, Bülent Taıuk, H. Bülent Kahraman, Dr Necat Erder ta- rafından hazırlanmış olan 'cerceve not'a dayerverildı. "Ülkemizde bu gereksinmeyi algılayan birlik, piatform ve benzeri adlaıia kuruimuş birçok topluluğun oluştuğunu biliyoruz. Ortak kaygımız ve hedeflerimiz aynı oldu- ğuna göre olumlu sonuç alınması, ancak başka kulvarlarda koşuLsa bile ipin biıiikte göğüslenmesine bağlıdır. Başka bir anlatı- mla. dağımk düzen çalışmaları yerine, eş- güdüm içinde düzenli çaltşma vöntemlerini kullanmak daha akılcı bir tutum olacaktır" şeklindeki bu çerçeve nota ilişkin göriişle- rini, önerilerini duyunnak isteyen tüm sosyal demokrat kadrolar, bu tartışmaya katılmaya çağnldı. İstanbul Haber Serrisi'nin bildirdiğine göre 'Solda Birlik Platformu'nun aldığı karar üzerine dün Beykoz'da SHP, CHP ve DSP'li partilılerle belediye başkanlan DSP adayını desteklemek için bir araya geldiler. Çok sayıda partilinin de kattldığı destek kampanyası için DSP Beykoz İlçe Merkezi ziyaret edildikten sonra halka solda birliğin neden sağlanması gerektiği- SOIDA <BÜTÜ]MLEŞME KURÜLTAYT 'KişiselhesapiaşmaiitmeWİstanbui HaberSenisi - - Sosyal demokrat vedemokratik soî güçler, aktifsiyasetin içinde bulunanlarla taban arasında çözümeyöneKk tarüşmafann yapılacağı "Sosyal Demokrat ve Demokratik Sol GûçkrinBâtönkşme Kurultay ma Doğru" toplanü yann. Toplantırun düzenlenmesi için uzun süreçalışan Taban Operasyonu Hareketi kurueulanndan Bedri Baykam; Atatürkilke ve devrîmlerinin korunması içinsolda birkşmenin şart olduğunu söyledi. Baykam, partiierin birleşmesinin araeliyat masasma yatınlacağı bu toplanuda. birleşmenin nedenlerinin ve tarihsel sürecinin tartışılacağını belirtti. Sosyal demokrat ve demokratik soi parufcrin birleşmesini isteyen Ankara, istanbul ve İzmir'deki soikomiteve piatform hareketleri, bu partilere birleşme çağns yapmak vebirieşrnenin koşuJlanm tartışmak amaayla 26 Haziran 1994 Pazargünö (j-ann)SheratonOtdi'inde bir toplantı düzenliyor. Taban Operasyonu Hareketi kuruculanndan ressam Bedri Baykam, özellikle seçimlerden sonra sol partılerin birleşmesini isteyen komite ve piatformiann çahşmaiarını hızlandırdığınj söyledi. Yeref seçünlerden sonra buieşmenin kaçuulmazhale • "Sosyal Demokrat ve Demokratik Sol Güçlerin Bütünleşme Kurultayı" yann toplanıyor. Taban Operasyonu Hareketi kuruculanndan Bedri Baykam, Yerel seçimlerden sonra birleşmenin kaçımlmazhale geldiğini vurguladı ve "Seçimlerde en azından ittifak yapılması mümkündü. O zaman birçok ilçe kaybedilmezdi" dedi. geidiğini v-urgulayan Baykam."Seçimlenken azından ittifak yapdffiası nMknkündü. O zatnan birçok Oçe kaybedümezdi. Bider trafık kazası oünadaaöncemaidnisden nyartfık, ama gözgöregörekazayaptıiar.ArtıkkJşisel hesaplaşstalar.sİBtâşinekr bitmdT'dedı. Açıhş konuşmaknru Prof. Dr. Tfirkan Sayiaa. Bedri Baykam, Dr. MeraJ Karabıytk ve Kemai Nebioğfu'nun yapacağj "Sosyal Demokrat *e Demokratik Sol Gâçierm Bötûnteşme Kumltavi'na Doğnı" toplantısmda. "Bütünleşme Neden Kaçflsdmaz", "Bütünleşme Artık Bir Döşmû'1 ,''Nerede Birieşiyorlar/Nemfc Aynljyodar", "Amaç Parti mi, Demokrasi mi" konulan dört oturumda tarüşılacak. Gazetemiz yazarlanndan fihan Selçuk ve Prof. Dr. Toktamış Ateş. SHP Izrnir Milkrvekili Erdal İnönö ve Ankara Cniversitesi Siyasal Bilgjler Faküitesi öğretHn üyesi Prof. Dr. RoşenKeleşin biidiri sunacaklan toplantıya eski tstanbul Bekdiye Baskam Prof. Dr. Nurettia Sözeo, CHP Parti Meclisi Üyesi Hasan Aydm, Ankara Soida Bötünleşme Komitesi kunıculanndan Erol Tuncer, gazeteci-yazar Yazgülö Aktoğan, Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan, Türkiye Yazarlar Sendıkası Genel Sekrcteri Haşroet Zeybek, gazeteci-yazar Nafi Gûreli, SHP Genel Başkan Yardtmas avukat Önay Alpago, CHP'li avukat Ceyhan Mumcu. Anadolu Hareketi Ankara Oluşumu temsilcisi Göneş Gürsder. gazeteci-yazar Oktay Ekşi, Bakırköy HaikŞürası üyesi Prof. Dr. Zafer Üskül, SHP İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve gazeteci-yazar Prof. Dr. Afamet Taner Kışlalı tarüşmaa olarak katıiacaklar. ni içeren broşûrier dağıtıldı. Cumhuriyet muhabiri Sabit Horasan'ın haberine göre Konya'da solda birlik çalı- şmalan yeni bir boyut kazandı. 'Solda Bir- ieşme Komitesfçalışmalanna başlarken "DSPsiz de birieşme" olamayacağı savu- nuldu. Komite adına konuşan Hikmet Danış, ılk etapta fikirde birleşmeyi sağ- ladıklannı. bundan sonra partide, bayrak ve amblemde birleşecekierini kaydetti. 'Solda Birteşme Komitesi'nde SHP'den Hikmet Danış, Hüseyin Soydan ve Mah- mut Adınır. CHP'den ıse Bekir Gıcıman, Tahsin Horasan ve Musa Akgiil yer alıyor. Dağuuklığa son SODEP-Halkçı Parti birieşmesinin me- şalesinin Konya'da yakıldığını, 1994'tede birleşmenin Konya'da yeşermesi gerekti- ğini savunan SHP temsilcisi Hikmet Danış, SHP İl Başkanı Recai Ersoy ve CHP II Başkanı Nezir Cengiz'in de birleş- meye sıcak baktıklannı söyledi. Arkadaşımız Cemil Ciğerim'in habe- rine göre solda birlik için Samsun'da da adım aülıyor. SHP-CHP Sam- sun örgütleri 'Bir çatı altında top- lanma' çağnsında bulundu. Her iki parti tarafından ortaklaşa yayımlanan bildiride. "Birfcş- meye kararlıyız. Dağınıklığa son" denilerek "Bir çatı altında topian- manın son çağnsıdır bu. Arhk ta- banın sesi tavanı delecektir" de- nildi. Bu arada SHP Samsun Ku- rultay Delegesi Cemil Deveci, sol- da birlik için 'Llusal Sosyal De- mokrasi Kurultayı' önerdi. Arkadaşımız Nazım Demir'in haberine göre Türkiye'de 'Sohn KalesT olarak nitelenen Tunceli'- de de herkes sol partilerin mutla- ka bırleşmesi gerektiğini söy- lüyor. Ancak bu konuda ortaya atılmış somut bir şey yok. 27 Mart'ta vüzde 55 oyla SHP'den belediye başkanı seçilen Mazhım Arslan. Türkiye'de banşın sağ- lanması. insan haklannın ve laik- liğin korunması bakımından sol bir iktidann mutlaka gerektiğini, ancak günümüzde bugünkü sol partılerin bu dağınıklıkla iktida- ra gelmelerini hayal olarak görü- yor. öte yandan calışmalanm An- takya'da sürdüren 'Demokrasi için Solda Birlik Piatformu' önce- kı gün düzenlediği basın top- lantısında bir metin açıklayarak "Ülkenin içinden geçtiği ağır bu- nalım ortamında sol güçlerin dü- şünce yapısıvla, örgütlenme biçi- miv le, kadrolaşmasıyla, coşku- suyla yeniden yapılanması gerek- mektedir" denıldi. 'ZamanGazetesi söylediklerimiyajımlamadı9 ORAL ÇALIŞLAR İsmail Nacar, İslamcı kesimde aykın ve cesur eleşü'rileriyle tanınan bir tarihçi ve araşürmaa. Gecen yıllarda tarikat- lan ve tarikat şeyhlerini sert dille eleşti- ren acıklamalar yapü. Tarikatlann, Ku- ran'daki İslam'ın temel anlayışına aykın olduğunu belirten Nacar, bu tu- tumu nedeniyle {slamcı kesimin bazı gruplannca sert tepkilere yol açtı. İsma- il Nacar, Gazali'yle birlikte Islam dün- yasından akbn kovulduğunu ve aklı reddeden tarikat önderlerinin Islamiyeti hurafelere süriiklediklerini belirtiyor. İsmail Nacar, İslam'ın total bir din ol- duğunu açıklarken tarikatçılann takıy- ye yoluyla birçok temel görüşlerini giz- lediklerini düşünüyor. Islama kesimin bazı yazarlannın da sert eleştirileriyle yüzyüze gelen Nacar, hem bu eleştirüeri cevaplamak hem de Islamiyette akıl, fel- . sefe ve tarikatlar kosunudaki düşünçe- lerini açıklamak amaayla gazetemize konuştu. Yayınlanmayacağını biliyordum İ. NACAR - Bu röportajı sizinle ya- '. parken bir sıkıntım var. Dini gruplar, za- , man zaman sol gazetelere, laik gazete- iere demeç veriyor, bunlara çalışıyor, bunlaria konuşuyor diyorlar. Gecınişte kavgalarunız da kamuoyuna yansıyinca dini gruplar içinde birtakım insanlar dev- reye girdiler. Dediler ki bu tip gazetelerde bir takım tartışmalara ginneyin. Kendi aramzda bir takım anlaşmazlıklar varsa, kendi aramızda halledelim dediler. Hatta bu konuda avukat Hüseyin Üzmez arka- daşımız devreye girdi. 'Sana yöneltibmş birtakım itfaamlar var. Bunlann kafasm- da birtakım sorular var. Zaman gazete- smdeo gelecekler, seninle röportaj yapa- caklar, bunu kabul edeceksin' dedi. 'Eğer buraı kabul etmezsen laik ve KemaBst gruplaria işbirliği içinde olduğunu söyle- yecekler, bu da senin aleyhinde kullanıla- cak' dedi. Bunlann böyle bir ropörtajı yaymüayamayacaklannı bildiğim halde kabul ettim. Yıl 1989. Benim büromda Hüseyin L zmez'in yanında, benimle ko- nuşup iki kaset doldurdular. Her şeyi sor- dular. Tarikatlar, İslam ve şahsımla ilgili suçlamalar konusunda sze ne söylediy- sem onlara da söyledim. Tek satır yaz- madılar. Şimdi bana bakaret ediyorlar. Benim de elimde yayın organı yok. Kim- I seye söylemeyeceğim, o zaman ne yapa- ' cagım. Sıkıntım var, kamuoyunun da bunu bilmesi lazım. -İslama kimbğinizle tanınıyorsunuz. O kimbğinizle değil ama, o kirnlığinizin • Yıl 1989. Benim büromda Hüseyin Üzmez'in yanında. Zaman Gazetesi'nden gelenler, benimle konuşup iki kaset doldurdular. Her şeyi sordular. Tarikatlar, İslam ve şahsımla ilgili suçlamalar konusunda size ne söylediysem onlara da söyledim. Tek satır yazmadılar. Şimdi bana hakaret ediyorlar. Benim de elimde yayın organı yok. Kimseye söylemeyeceğim ne yapacağım. Bu sıkıntımı kamuoyunun bilmesi lazım. PORTREI İSMAİL NACAR îsmail Nacar, (solda) hem bu eJeştirileri cevapiamak, hem de tslamiyette akıl, felsefe ve tarikatlar konusundaki düşüncelerini açıklamak amacıyla arkadaşımız Oral Çalışlar'a konuştu. 1950 Malatya doğumlu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih CoğrafyaFakültesi'nin tarihbölümü mezunu. 1973yılından itibaren değişik aralıklarla Yaû A tıhm dergisini çtkardı. Çeşitlidergi ve gazetelerdeyazılaryazıyor. 1988yılında birsiyasi parti kurma girisiminde bulundu. İslam dünyasınmgerilemesinin nedenlerinikonu alan bir kitap hazvrlıyor. Nacar, İslamcı kesim içinde eleştirici tutumuyla zaman zaman tepkilere ve tartışmalarakonuolan çıkışlaryapıyor•. Geçenyıl ateşkes sağlanması ve Kürt sorununabir çözüm bulnnmasmayardımcı olmak amaayla Abdullah Öcalan 'lagörüşmek üzere Bekaa 'yagitmeye karar verdi. Ancak Lübnan ve Suriye yetkililerinin vize vermemesiüzerine bugirişüni gerçekleşemedi. mi bir şekilde savunmalı. Yani iftira et- memek şartıyla, çamur atmamak şartıy- la, yalan söylememek şartıyla, gerçek kimliği neyse savunmalı. Bir yasak ouna- malı. Her şey özgür bir armosfcr içinde Türkiye'de tartışümah ki doğnısu ortaya çıksın. Ben Türkiyc'de tarikatlar yasak- lansın, tarikatlara müsaade edilmesin de- miyorum. Ama tarikatların tarih boyun- ca bir sapma hareketi olduğunu da az çok İslami bilen ve ciddi arastırma yapan pek çok insan bilir. Mesela bu iddia sadece benim değil, Pakistan'da İslam Akade- misi başkanlığı yapmış, İslam konusun- da. İslam tarihi konusunda, İslam dünya görüşu konusunda asnmızın büyük düşü- nürlerinden birisi olan Fazl-ul Rahman gibi düşünürler de. Onun İslam diye de bir kitabı var. Orada, 50-60 sayfalik bir kısunda: tasavvııfun, tarikatm, İslam dünyasında, özellikle Türklerde nasıl bir fikri geriliğe sebep olduğunu, gayet net bir şekilde anlatıyor. Kuran'da ilmin kaynağı ve vahiy sonucu olarak bazı İslama çevrelere özellikle tarikatlara yönelttiğiniz eleştiriler tartışmalara neden oldu. Size bazı İslama kesimler çeşith' suç- lamalar yaptılar. Tepkilere neden olan bu düşüncelerinizi ve tarikatla- ra yönelik eleştirilerinizi anlatır mısınız? t. NACAR - Ben hayatrmda suçla- malara aJtşığun. Zannediyorum, aydınlann çoğu bu türden hakaretlere uğruyorlar. Benim çok açık bir Idmli- ğim var. İslami değerlere bağlı bir ki- şiyim. İnsanlığın kurtuluşunu da Ku- ran'ın tarif ettiği manada bir İsiami- yet'te görüyorum. Benim gibi insan- ların karşdaştığı en büyük sıkıntı şu. Türkiye'de. İslam dünyasında 1400 yıllık saltanatlarla tarikatların hinıa- yesinde saltanat süren bir İslam var. Bu 1400 yıllık saltanatların >e tarikat- lann himay esinde gelişen şeriatia, Ku- ran'daki İslam, büyük oranda birbi- riyle çelişiyor. Geleneksel olarak Tür- kiye'deki bu dini potansiyel de dahil, 1400 yıllık bu şeriatıiı tesirinde. Müslümanlar meselelerini düşünür- ken bu çağın koşulları içerisinde kendi durumlarını İslam bakımından gözden geçirirkea, Kuran'daki İslamdan çok geleneksel kültür çerçevesinde geliş- tiriyorlar. Bu tabii, Kuran'ın da T^A- dettiği. çağdaş hayatın da kabul ede- mediği bir dunımdur. -Siz tarikatlara bu eleştirileri ya- parken bu konudaki başka bir tez de aklıma geldi. Tarikatlar, dcğişik yollanyla, islam içinde çoksesliîik ve renkliük yarattıgı bazı İslamcı kesimlerce öne sürülüyor. Siz tersi bir tez öne sürüyorsunuz. İ. NACAR - Şunu netleştireyim. Türkiye'de nerkes, hepimiz, yani ben, tarikatlar, sizler, başkaları, her- kes kendi savunduğu değeıieri, sami- Kuran'ı Kerim'de 0nün kaynağı vı doğrulnjsundaki akılla elde ediür. Akıl, bilim konusunda önemli bir unsurdur. Kuran-ı Kerim'de Allah: "Hiç düşünmez misiniz, flkretmez misiniz, araştırmaz mısınız" diye sorar. Hem kozmik alemle ilgili, yaratılışla ilgili, her konuyla ilgili insan aklının ön plana geçmesini Kuran ısrarla vurgular. Zaten Müslümanlar da ilk asırlarda, birinci, ikinci, ücüncü asırlarda sorunu böyle anladıkları için çok kısa zamanda büyük bir inkişaf sağladıiar. Eski Yunan düşüncesi tercüme edildi. İslam dünya- smda çok büyük bir gelişme meydana geldi. Hatta Batı'daki Rönesans ve Reform hareketlerinin oluşmasında İslam dün- yaşının çok bir etkisi oldu. İbni Rüşt, Farabi. İbni Sina ve Endü- lüs-Emevi devletindeki pek çok düşünür bu gelişmede rol oynadılar. Oy le bir nok- ta geldi ki iş saltanata dönüştükten sonra saitanatlann himayesinde bir dokunul- maz din adamı sınıfı meydana geldi. Din adamlarını gayrimesru (btüyorsunuz İs- lamiyette saltanat yoktur) saltanat yö- netimleri, maddi bakımdan memnun ede- rek bunlardan fervalar aldılar. Din adam- ları da saltanatların bürokratlan haline geldiler ve onları memnun ettiler. hoş tut- tular. Osmanlılarda, medreseyie, tekke- lerdeki bu alim denen, şeyh denen insan- lar arasında tartışmalar çıktı. Sürecek Blrlncl yıldönümünde • '2 Temmuz Düzenleme Komitesi' basm toplantısmda, söz konusu etkinliklerin, 'Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nce, 25 Haziran 1994 Cumartesi günü (bugün) Ali Sami Yen Stadyumu'nda düzenlediği anma gecesiylebaşlayıp9 Temmuz gününe kadar süreceğini açıkladı. Sıvas katüamına tepki etkinlikleri İstanbul Haber Servisi-Madımak Oteli'nde, 2 Temmuz 1993 günü 37 kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan Sıvas Kadiamı'nın birinci yıldönümü nedeniyle, ortak bir piatform oluşturan bazı demokratik kitle örgütleri tarafından, İstanbu! ve Sıvas'ta çeşitli anma etkinlikleri düzenlenecek.'2 Temmuz Düzenieme Komitesi', dün İstanbul'da gerçekleştırdığı basın toplanusında, yanndan itibaren başlayıp, 9 temmuz gününe kadar sürecek olan etkinliklerle ilgili bilgi verdi. Sıvas katliamının birinci yıldönümü öncesinde, İstanbul Tabip Odası Toplantı Salonu'nda bir araya gelen '2 Temmuz Düzenleme Komitesi', söz konusu etkinliklerin, 'Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nce, 25 Haziran 1994 Cumartesi günü(bugün) Ali Sami Yen Stadyumu'nda düzenlediği anma gecesiyle başlayacağmı açıkladı. Sıvas Dayaruşma Demeği ve komite üyeierinden Dr. Hüseyin özkahraman ise 2 Temmuz günü. katlıamın gerçekleşürildiği Sıvas"a gidileceğmi, gidiş için de Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Abdal Canlar Derneği ve Divriği Kültür Derneği'nin görevlendirildiğini belirtti. Özkahraman, 2 Temmuz günü saat 13.00'teZincirIikuyu Mezarlığı'ndaki Asun Bearci'nin kabrinin, aym gün saat 16.00'da ise Karacaahmet Mezarlığı'ndaki Nesimi Çimen'in kabrinin ziyaret edilecegini sözlerine ekledi. '2 Temmuz Düzenleme Komitesi'nin verdiği bilgiye göre İTÜ Maçka Kampusu Eski Maden Faküitesi binası G Amfisinde, 5 temmuz salı günü ise Türk-İş, DİSK. Halkevleri, İnsan Haklan Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği'nden temsilcilerin yani sıra çeşitli kamu sendikalan ile meslek odalanndan yetkiÛlerin konuşmaa olarak katılacağı bir panel gerçekleştirilecek. 'Srvas Kadiammı anma etkinlikleri' kapsamında son olarak ise 9 temmuz cumartesi günü, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde. gazeteci, yazar. bilim adamı vesiyaset bilimcilerin kaülacağı 'Yaşama Hakkı ve Demokrasi' ile '2 Temmuz Sıvas ve Türkiye Nereye' başlıkh iki panel yapılacak. DemokratikOrgtttler 'Toplumsal uzlaşma giderckzayıflıyor' İstanbul Haber Servisi - -Çeşitli demokratik kitle örgütleri, TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin temsilcileriyle yaptıklan toplanuda. 1982 Anayasası'nın toplumun temel hak ve özgürlüklenneyamt seremedığim belırterek "İçuıde bulunduğumuzdönem, toplumsal uzlaşmanın giderek zayrfuHfağı ve toplumsal gnıplann birbüierinden a>rtşma sürecine girdiği bir dönemdir. Bu nedenle üzerinde yapüacak değişikliklerin taraşıidığı anayasa, toplumsal uzlaşma metni olmalıdır" görüşünü savundular. Pir Sultan Abdal Kültür ve Tanıtma Derneği, Haabektaş Anadolu Kültür Vakfı, Cem Kültür Evleri Yapürma Derneği, Anadolu Kültürlerini Koruma Araştırma Vakfî. Divriği Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Tunceli Vakfı, Imrah Vakfı ve İmralı Kültür Demeği'nin temsilcileri. "Anayasanuı, evremd insan haklanna ters düşmeyecek bir anlaytş içerisinde düzenlemesi gerektiği" görüşünden hareket ederek TBMM'ye yaptıklan ziyaretlerde. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. DYP Grup Başkanvekiü Esat Kırarlıoglu. SHP'den Ayduı Güven Gürkan ile ANAP Anayasa Komisyon üyesi Hasan korkmazcan la bir dizi görüşme yaptılar. "Temsfl ettiğimiz halk kesitlerinin temcikrileri olarak son günlerde değişririlmesi düşünülen anayasaya, haikunız için vazgeçümez olan haklann konularak güvenceye kavuşturulması gerektiğine inanıyoruz" dıyen demokratik kitle örgüüen, ''kardeşlik, banş ve insanca yaşama" konusundaki taleplerini şöyle dile getirdiler: Yalnızca mutlu birazmlığm ve toplumun belli birkesiminin egemenliğini koruyan. halk çıkarlannı korumaktan uzak nitelikteki 1982 Anayasası tümdendeğiştirilmelidir. Bu anayasada. temel hak ve özgürlükler yeniden düzenlenmelidir. özelli kleAleviler üzerindeki baskının kalkması artık bir zorunluluktur. Bizler. Diyanet fşleri Başkanlığı'nın laik bir devletin idari yapılanmasında yeri olmadığına inanıyoruz. Çünkü bu kurum bugüne kadar Alevi toplurnundan alınan vergileric fınanse edilmiş, yine ne yaak ki Alevi toplumuna karşı ve onun inanç ve kültürünü yok etme amaayla kullanılrnışür. Din Kültürü ve Ahlak Eğitimi adı altmda, bir mezhebin eğitiminin anayasal zorunluluk olarak yaptınlmasını başta insan haklann ihlali olarak görüyoruz. Bu dersin seçmeli ders olması bile düşünülmeden, tümüyle kaldınlmahdır. Anayasanın 24. maddesindeki son fikrayı, laiklik ilkesinin, din ve vicdan özgürlüpnün anayasal güvencesi olarak görüyoruz. Yalnızca satanhıro ceza Düşüncevebasın özgürlüğünedarbe GÖKSELPOLAT ANKARA- Pir Sultan Abdal dergisinde yayımlanan ve Sıvas katliammı kınayan birmektupta "bölücülük propagandası" yapıldığı gerekçesiyle, dergiyi basan matbaa sahıbi de hapis cezasınaçarptınldı. Terörle Mücadele Yasası'nda, basımevi sahipleri ile ilgili bir hüküm bulunmamasına karşm Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin benzer bir davada verdiği "basaniar da sorumlıı'' yönündeki kararla oluşturduğu içtihat, basımevi sahiplerinin de hapis cezası ile cezalandmlmalan yolunu açtı. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Avukat Şenal Sanhaıı, bu kararlann basın ve düşünce özgürlüğünü ortadan kaldıracak uygulamalar olacağını söyledi. Ankara DGM, Pir Sultan Abdal dergisinde yayımlanan ve Sıvas katliamını kınayan bir mektupta, bölücülük propagandası yapıldığı gerekçesiyle, mektubu yazan ve başka bir suçtan cezaevinde bulunan Kemal Alruntaş ve İbraUnı Halit Elçi'ye, Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi uyannca 2'şer yıl hapis ve 250 milyon lira para cezası verdi. Söz konusu mektubun yayımlandığı Pir Sultan Abdal dergisi sahibi ve Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Murtaza Demir'i de 6 ay hapis ve 6 milyar lira para cezasına çarptıran mahkeme, derginin sorumlu yazı işleri müdürii Medn Kuzugûdenlioğlu'na da 6 ay hapis ve 3 milyar lira para cezası verdi. DGM, mektubun yayımlandığı Pir Sultan Abdai dergisini basan basımevi sahibi Burhan Günel'i de "bölücülük suçuna iştirak ettiği'' gerekçesiyle aynı yasanın 8. maddesi uyannca 6 ay hapis ve 6 milyar lira para cezasına mahkum etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle