23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2S HAZİRAN 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA VIÜNÜN .T ÎLMLERÎ TELEVIZYON 17 - # ) 09.00 'ShowTV 09.00 TRT 2 DRAM 09.30 GÜLOÜRf 10.30 TBTJ GULOURU 10.30 Kanal 6 MELODRAM /^\ 70.30 V J Şhoyy TV GULDURU 12.10 KanaiD DRAM 72.30 Jecst4f GULDURU 12.30 ShowTV MACERA o.13.10 TRT1 MACERA 14.00 _Kar^l D GULDURU 74.20 _ KanaJ6 BHJMKUH6U 15.30 ShowTV MELODRAM 15.40 atv 77.70 Kanal O MACERA 77.50 atv MÜZİKAL 19.30 Kanal 6 MELODRAM .•, 19.45 KanaJD MACERA O rfBB ORAM 20.30 GÜLDÜRU 20.30 TRTINT MACERA 20.35 ShowTV DUYGUSAL 21.30 Interstar MELOORAM Pullarla Yokuluk (Tommy Tricker and the Stamp Traveller)- Sihirli albüm, pul üzerinde çocuklara dünyayı gezdirir. Yön: Michael Rubbo. Bhovani Kavşağı (Bhovani Junction)-Erken saatte harcanan bir film. George Cukor'ın, fılminde Ava Gardner, Stewart Granger, Frances Mathevvs, Bill Travers var (1956). Kolombo Şaldr Kolombo'ya ozenen ütücünün maceralan. Yönet- menliğini Taner Oğuz'un yaptıgı fılmde Aydemir Akbaş, Betûl Aşçıoglu, Mümtaz Ener var (1976). Bu Muhtar Başka Muhtar Muhtann kızıyla (Asuman Arsan) evlenmek için muhtarlık seçimlerine kanlan Halinı'in (Müjdat Ge- zen) öyküsü. Yönetmen Engin Temizer. Duyduk Duymadık Demeyin Kazada hafızasını yitiren adamla onu tekrar yaşama döndürmeye çalışan kansının öyküsü. Yön: Aram Gülyüz. Oyn: Fatma Girik ve Izzet Günay. DulKadudar Filmde, dul ve yalnız yaşayan kadınlann yaşamlann- da karşılaştıklan olaylar anlatılıyor. Başrollerde Tu- luğ Çizgen ve Erol Tezeren var. Gençlik Zamanı (Gas Food Lodging)- Bir garson kadın, kızlanyla yaşam mücadelesi vermektedir. Allison Anders'in çahşmasında Brooke Adams, lone Skye var (1991). Kocamın Nisanha Yönetmenliğini Semih Evin'in yapugı, başrollerinde Adile Naşit'le Erol Günaydın'ın oynadıgı bir güldü-ru. Mafva Çıkmaa (Dadah Connecrion)- Tekmesi güçlü 2 ABD'li po- lıs, MaJezya'da işe girişir. Toby Russell'ın fılminde Alexander Lowe, Steve Tartaglia oynuyor (1990). Tokyo Zamanı (Living in Tokyo Time)- Japon kızla, Japon asıllı ABD'li gencin evliliklerinin öyküsü. S. Okazaki'nin yönetiminde Minako Ohaski ve Ken Nakagawa var. ÇelikYumnık (Busted Up)- Bir adam, konut spekülatörleriyle kavgaya tutuşur. Bültene göre Corad E. Palmisano yönetmiş, Trena Cra ve Paul Coufos yönetmiş. Kuzucuklanm Bir pansıyon işleten kan kocanın çevrelerindekı in- sanlarla kurduklan ilişkiler. Başrollerde Adile Naşit ve Münir Özkul var. Yeniden Genç CHmak (Young Again)- Steven Hilliard Stern'in yönerrigi fîlmi, "Gelecege Dönûş"e özeniyor. Robert Urich, Lındsay Wagner, Jack Gilford oynuyor (1986). Büyük Aühm (Big Beat)- New York plak şirketinde yaşanan çe- kışmeler. VVill Covvan'ın fılminde VVilliam Rey- nolds, Andra Martin ve pek çok yer alıyor (1958). Bir Dağ Masah Iki aşık gencin öyküsü. Yönetmenligini Turgut De- miragın yaptıgı fılmde Türkan Şoray ve Murat Soy- dan var (1966). Yumruklar Savaşryor (Duel of Fists)- Sadece, meraklısına seslenen bir ka- ratefilmi.Chan Cheh imzalı yapımda David Chiang, Ti Lung ve Ching Lu gibi isırnler rol airruş. Genç Şampiyon 3 (Karate VVarnor 3)- Sadece karate meraklısının il- gisini cekebilecek bir film. Larry Ludman'ın yönetti- ğı filmin başrolünde Christopher Alan var. Lambada Dans tutkunu bir gençle, jigololuk yapan aerobik ho- cası arasındaki aşk üçgeni. Yön: Samim Deger. Oyn: Yaşar Alptekm, Yasemin Evcim (1989). Ahn Vaam Fakir bir minibüs şoforü ile zengin bir kızın drama- tik öyküsü. Yönetmen Orhan Elmas. Oyuncular Hül- ya Avşar, Salih Kirmızı, Erol Taş ve Nuri Alço. Samuray Kanunu (Samurai Cop)- Polisler, uyuşturucu çetesine karşı. Amir Shervan'ın "özgün" filminde Robert Z'Dar, Matt Hannon, Janis Farley oynuyor (1991). Yalancılar Kıılübü (Liars Clup)- HBB'nin bültenine göre oğlunu ara- mak için yola düşen kadının öyküsünde John McGinley, David Warsowski oynuyor. Bir yankesici kızla işportacılık yapan bir delikanlının öyküsü. Yön: Osman F. Seden. Tank Akan, Necla Nazır ve Hulusi Kentmen rol ahyor (1975). \wrgpn Bir kenar mahalle dilberinin yaşam mücadelesi. Yö- netmenligini Şahin Gök'ün yaptıgı filmde Serpil Çakmaklı, Berhan Şirnşck ve Ihsân Yüce rol alıyor. GdBanşahm Yüzücü bir gençle evlenen zengin bir ailenin kızının öyküsü. Yön: Ergin Orbey. Oyn: Müjde Ar, Mahmut Cevher, Adile Naşıt, Hulisi Kentmen. Yakışıklı bir universite ögrentisi ile zengin bir kızın aşk hikayesi. Yönetmen Orhan Elmas. Oyuncular Hülya Avşar, Tank TSarcan ve Nazan Ayas. Korkusuzlar Soygun sırasında bekçi öldürülür ve olaylar bu şekil- de gelişir. Yönetmenligini Mehmet Aslan'ın yaptıgı filmde Unsal Emre ve Yılmaz Köksal başrolde. 22-5©/TRT2/tk]FHmWrd*a ğfâjğAyruüıh bilgiyanda 2ÜDoJarhkYüdız (Twenty Dollar Star)- Genç kadının yaşadıgı kötü olaylar. Kötüfilmleriyletanınan Paul Leder'in yöne- timinde Rebecca Holden, Bernard White oynuyor. İkizTehdit (The Krays)- Savaş sonu lngiltere'sinde Krays kar- deşler mafya çetesi kurar. P. Medak'ın fılminde Gary Kemp, Martin Kemp, B.Whitelaw var (1990). Cıbıl Show TV'nin son anda 'Prens ve Dansçı Kız' adlı yabancı filmin yerine yayına aldıgı ve Ahu Tuğba ve Salih Kırmızı'nın rol aldıgı bir yapım. 2aoo HBB MACERA 23.10 KanaJD GAMGSTER 23.75 ktiatştar POÜSİYE (CaUndâr Girl Murders)- Sonu başından belli, sı- kıcı bir film. W.A. Graham'ın TV fılminde Tom Skerritt, Sharon Stone başrolde (1984). 23.1S/KM«16/DevrtınGflBkri Aynntılı bügiyanda Vampir (Tale of A Vampire)- Vampir mitosuna yeni bakış gerirmeye calışıyor. Yön: Shimako Sato. Oyn: Julian Sands, Suzanna Hamilton (1993). Korkunç Şüphe öldürûlen bir arkadaşının intikamıru alan bir polisin öyküsü. Yönetmenligini Çetin Inanç'ın yaptıgı film- de Tamer Yiğit ve Ahmet Mekin başrolde. Yerlifilmler Yabancı filmler 1 Izleyin 'OrteHalll TRT2 22.50iVecdi Sayar, 'tki Film Birden' kuşağında bir Sovyet, bir de Arjantin yapımı sunuyor Iki kıtadan nostalji temalı filmlerTV Scrvisi- Vecdi Sayar, "2 Film Birden" kuşağında bu gece "nostalji" temalı yapıtlar sunuyor. Ancak, bu nostalji, daha çok, geç- mişin değerlendirilmesi, hatta geç- mışle bir hesaplaşma niteligini taşı- yor. Karakterler, yıllardır kendileri- ne rahatsızlık veren geçmişlerine eğilerek, olup bitenleri yeniden ta- nımlayarak, bir çıkış yolu bulmaya calışıyor. Şair Ataol Behramoğlu, yazar Füruzan, bu geceki progra- mın konuklan. Önce, Nikita Mik- halkov'un, birkaç yıl önce sinema- lanmızda ilgiyle izlenen "Beş Ak- şam", ardından Arjantinli Adolfo Piats Vetcherov / Yönetmen: Nikita Mikhalkov / Senaryo: Aleksandr Adabaşyan, N. Mikhalkov (Aleksandr Volodin'in oyu- nundan) / Görüntü: Pavel Lebeşev / Oyuncular: Ludmilla Gurçenko, Stanislav Eyubşin, Valentina Teliçkina, tgor Nefedov, Larissa Kuznetsova / 1978 Sovyetler Birliği yapımı Aristarain'in "Dönyada Bir Yer" adlı yapıtlan sunulacak. Nikita Mikhalkov, hem "Beş Akşam", hem de Çehov'un bazı öykülerinden esinlerek çekriği "Si- yah Gözler" ve ancak festivalde 'Beş Akfam' birkaç yıl Önce ûlkemizde de gösterilmişri. izlenebilen "Urga" adlı filmleriyle bizde de çok tanınan ve sevilen bir sinema adamı. Mikhalkov, bu yılkı (1994) Cannes Film Festivali'nde, yönetip, küçük kızıyla başrolünü oynadıgı "Yanıltıcı Gfineş" adlı çalışmasıyla "Jüri Özel Ödülü"ne değer görülmûştü. "Beş Akşam", yıllar sonra yeni- den karşılaşan Tamara (Ludmilla Gurçenko) ile Uyin'in (Stanislav Eyubşin) öyküsü. Tamara, 17 yıldır, gençlik aşkı U- yin'i unutmamış ve gelmesini bek- lemiştir. Mikhalkov, Uyin'in ziya- retini, Tamara ile tartışmalannı, geçmişi degerlendirmelerini, duru- mun havasına uygun biçimde, siyah - beyaz, kasvetli görüntülerle veri- yor. Daha sonra, bırleşmeleri için bir umut belirdiğinde, görüntü renklenecektir. "Beş Akşam", Çehov'u çağnştı- ran derin melankolisine ragmen, son derece insancıl, yaşama ve sev- giye övgü niteliğinde bir çalışma. Mikhalkov'un kamerayı ve oyuncu- lan yönetmedeki ustahgı, renge ve müziğe dramatize edici işlevler ver- medeki yaratıcılıgı da kayda deger. Arjantin 'in dikta dönemi insanları TV Servisi- Adolfo Aristara- in'in bu sıcak çalışması da, "Beş Akşam" gibi, karakterlerin geç- mişlerine yolculuk yaptıgı bir film. "Dünyada Bir Yer", 1993'te En lyi Yabancı Film Os- car'ına aday olmuş, 1992 San Se- bastian Film Festivali'nde de en iyi film ödülünü kazanmıştı. Ernosto (Jose Sacristan), 12 yaşındayken ayrıldıgı köye geri döner. Doktor annesi ve ögretmen babası, askeri diktatörlüğe karşı mücadele etmiş, daha sonra sür- gün gittikleri Ispanya'dan, çalış- malannı sürdürmek üzere yeniden Arjantin'e gelmişlerdir. Onlar, dünyayı "yorumlamakla" yetin- meyen, dünyanın degiştirilmesi gerektiğini düşünen msanlardır. "Görüşlerine ihanet eden, ay- naya bakamaz" diyerek, çabala- rını sürdürmektedirler. Ernesto, bütün bunlann anlamını, geçmişi ve bugünü karşılaştırarak bulma- ya çalışacaktır. Arjantin'de diktatörlük yıkıl- dıktan sonra, ülkede rahatça çalış- maya başiayan Lui Puenzo, eskı- lerden Fernando Solanas gibi, Adolfo Aristarain de geçmişle he- saplaşmayı deneyen filmler yap- maya girişmişti. Bunu anlamak A Place ın the World / Yönetmen- Senaryo: Adolfo Aristarain / Görüntü: Ricardo de Angelis / Müzik: Emilio Kauderer / Oyuncular: Jose Sacristan, Federico Luppi, Cecilia Roth, Leonor Benedetto / 1992 Arjantin yapımı, 120dk. zor değil. Dıktatörlügün ya da korkunç savaşların yaşandığı ül- kelerde, üst düzeyde aydın olan yaratıcı yönetmenler, her zaman olup bitenleri yorumlamak ve de- ğerlendırmek ıhtıyacı duyuyor. Sovyetler Birlıgı dağıldıktan sonra, yönetmenler geçmışte ya- şananlan kıyasıya eleştiren film- ler yapmıştı. Ister "günah çıka- rarak rahatlama" diyelim, ister- se, geçmişe tavır koyarak, kendini tanımlama diyelim, bagımsız ya- ratıcı kımliği kazanmak için, çaba zorunludur. Bu çabanın gösteril- mediği ülkelenn sıneması kısır ve silik kalmıştır. Aristarain, Ernesto karakteriyle izleyici bu türden bir çabaya ortak olmaya çagmyor. Vecdi Sayar TRT 2'ye 'Sanat '94'ü de hazırlıyor Sinema dolu bir yaşamTV Servisi- 17 Eylül 1993'ten beri, cu- martesi geceleri TRT 2'de, sinemaseverlere ilginç filmler sunan Vecdi Sayar, Türkiye'de hayatını sanat ve kültürün gelişmesıne, yay- gınlık kazanmasına adamış kişilerden. Dogduğu Zonguldak'ta, evlerinin hemen karşısındaki açıkhava sineması. belki de, ha- yatının gıdişini belirleyen unsur oldu. Daha sonra lise ve universite öğrenimi için Anka- ra'ya gittiğinde, sinema ve özellikle tiyatroy- la yakınlaşma fırsatı bulacaktı. Bu ilişki, za- manla yakınlaşma niteligini aştı ve "katkıda bulunma"ya dönüştü. ODTÜ'de mimarlık öğrenimi görürken, tıyatro çalışmalanna ka- tılıyor, dekor ve giysi tasanmı görevlerini üstleniyordu. Çalışmalarını üniversiteden sonra da Ankara Sanat Tiyatrosu'da (AST) sürdürdü ve epeyce deneyım kazandı. Buna, başta Yeni Ortam olmak üzere, çeşitli yayın organlannda sanat muhabirliği ve yazarlık çalışmalanna da eklemek gerekır. Bu arada lstanbul'daki Sinematek'in bir şubesinin Ankara'da açılması için çaba har- cıyordu. 1973'te Özdemir Nutku, Suna Kan, Şalim Şengil ve Rana Cabbar la An- kara Sinematek'ini kurdular. 1978'de, döne- min Kültür Bakanı A. Taner Kışlalı. Sayar'a danışmanlık verince, Oguz Onaran'la bir- likte "Sinema Dairesi Başkanlığf'nı oluş- rurdular. Iki kişiyle kurulan bu daire, bugün genel müdürlük düzeyıne ulaşmış durumda. Bu arada 1979'da Onat Kutlar, Sinema- tek yönetimini Vecdi Sayar'a bırakmıştı. An- cak, 12 Eylül darbesinin sonucunda, bütün demekler gibi Sinematek de kapatılacaktı. Sayar'ı 12 Eylül sonrasında, sürekli olarak tstanbul'da görüyoruz. "Istanbul Sanat Et- kinlikleri" adlı bir kurum oluşturuyor ve ör- negin Deniz Türkali'nin oynadıgı "lyi Bir Yurtas Aranıyor" (Ataol Behramoğlu) ve Esin Afşar'ın yorumladıgı "Kelaynaklar" (Bilgesu Erenus) adlı sahne yapıtlannı tiyat- roseverlere sunuyor. 1980'lerin ilk yansında video kulüplenn yaygınlaşması, bazılan için bir "eleştirme ve degerlendirme" yayını ihtiyacını dogu- ruyor. tletişim Yayınları'nın fınanse ettiği "Video-Sinema" dergisi bu ihtiyacı karşıla- Vecdi Sayar, "son macerası" 'Iki Film Birden' kuşağında, film öncelerinde sövleşi ya- pıyor. Sayar'ın konuklan Fürüzan ve Ataol Behramoğlu. (Fotoğraf UGUR GÜNYÜZ) mayı amaçlayan dex|filerin en düzeylilerin- den biriydi. Sayar'ın deyişiyle, 1983'te tstanbul Kül- tür ve Sanat Vakfı'nın kurulmasıyla, yeni bir "serüven", "tstanbul Sinema Günle- ri" çalışması başlıyor. 6 fılmle başlayan ça- lışmalardan, bugün adı "Uluslararası tstan- bul Film Festivali" adını taşıyan önemli bir etkinlik doğdu. Sayar'ın şimdilik "son macera"sı, TRT 2'deki, yapımcılığmı Binnur Kılınçkaya'nın üstlendiği "Iki Film Birden" kuşağı. Atıf Yılmaz'ın "Delikan" ve Sinan Çetin'in "Çirkinler de Sever" filmlerinde asistanlık yapan Sayar, koşullar uygun göründügünde, yönetmenlik yapmayı da düşünüyor. Kanal 6 23.15\ 'Ateş Arabalan'nın yönetmeninden 'düşkınklığı' Al Pacino ile 'müze gezisi' 'Devrim Günleri" başroldeki Al Pacino'nun hayranları için. TV Servisi- "Variety Movie Guide"ın (1993) isa- betle vurguladığı gibi, film, ınsanda bir müzeyı ziyaret ettiği duygusunu uyundınyor. ilgiyle izleniyor, ama, bütün karakterler sanki mumyalanmış gibi donuk ve cansız. Hugh Hudson'ın bu çalışmasının düşkınklığı yarat- masının nedeni, büyük bir olasılıkla, daha uzun olan filmin iki saate indirilmesi. Bir başka neden, senaryo- nun aşın "yüklü" olması. "Tıkış tıkış" olaylann ge- reğince dramatize edilememesi ve karakterlerin yete- rince çizilememesi, aslında yönetmene "kostüm defi- lesi" çekmekten başka yapacak bir şey bırakmamış gibi görünüyor. 28 milyon dolar harcandıktan sonra, herhalde ortaya böyle bir film çıkmamalıydı. "Dev- rim Günleri", Hollyvvood'un 1980'Ierde yaşadıgı en Revolurion / Yönetmen: Hugh Hudson Senaryo: Robert Dillon / Görüntü Bernard Lutic / Müzik: John Corigliano Oyuncular: Al Pacino, Donald Sutherland. Nastassja Kinski, Joan Plowright, Steven Berkoff, Annie Lennox - 1986 ABD yapımı, 125 dakika. önemli fiyaskolardan biri olduğu gibi, "Ateş Araba- lan" (Chariots of Fire, 1981) ile 4 Oscar kazanan yö- netmen Hugh Hudson'ın kariyerine de büyük bir darbe indirmışti. TRT2 19.20 Transfer öyküsüyle Pamuk TV Servisi- Can Kozanoğ- lu'nun sunduğu "Okuduk- ça"nın ilk bölümünde Orhan Pamuk'un yayınevı değiştirmesi ile ilgili olarak yapılan söyleşisi ekrana geliyor. Muzaffer Buy- rukçu'nun son kitabı hakkındaki açıklamalann ardından Picasso ile ilgili bir bölüm ekranda. Haf- tanın kitabmda "llkçağ Felsefe- leri" hakkında yayıncı tlhan Güngören ile görüşülüyor. Enis Batur da köşesinde kitaplar hak- kında açıklamalarda bulunuyor. atv 23.40 Tarliament'e devam TV Servisi- 'The Brecker Brothers'ın Parliament Super- band Jazz Festival'94 çerçevesin- de verdiği koı.ser ekranda. Mic- hael Brecker, son çeyrek yüzyı- lın en çok taklit edilen saksafon- cusu. Randy Brecker, trompetın büyük yeteneklennden biri. Bill Cobham ile "Dreams"ta, Hora- ce Silver'ın Quintet'inde ve The Brecker Brothers'ta beraber ça- lışan iki kardeş tek başlanna da pek çok usta ile çaldı. EKRANSEPETI Bu kafayla gidersek ORAL ÇALIŞLAR Recep Ergun, 12 Eylül'ün haş- metli generallerindendi. Ankara Sı- kıyönetim Komutanı olarak astığı astık kestigi kestikti. Emeklılik dö- neminde ANAP'tan milletvekili se- çildi. Salı gecesi Neşe Dfizel ve Ahmet Altan'ın hazırladığı Dina- mit programının yıldızlanndan biri- si Ergun paşaydı. Konuşmacıların ayakta katıldığı program sürerken tabureye oturup, ayaklarına masaj yapıyor, diğer konuşmacılara sinir- İenince yerinden firlıyor, söz sırası- nın gelip gelmediğine aldırmadan. "Güneydoğu'da bir haksızlık mı var. Şimdiye kadar kime sorduy- sam bana ciddi bir cevap vereme- di"türünden sorular soruyordu. Bü- tûn program boyunca bu sözleri tekrar edip durdu. Karşısındakinin ne söyledigi onun için pek önemli degildi. Prof. Doğu Ergil, sakin ve denge- li tutumuyla tanınır. Recep Er- gun'un, yerli yersiz sözünü kesme- si, sonunda onu da çileden çıkardı ve yüksek sesle paşaya dönerek şunlan söyledi: "Paşa, paşa artık üniforman yok, sözümü kesemez- sin. Böyle bir yetkiye sahip değil- sin. Sizin topluma giydirmeye ça- lıştığınız üniformanın yerini şim- di kaftan ve sarık alıyor. Çok iyi işler yaptığınız belli oluyor." Gecenin yıldızı Recep paşa, ne söylendigine pek aldırmadan, "Kardeşim, Kürtleri konuştur- mayan mı var. Neyse dertleri an- latsınlar" deyince.Doğu Ergil bu kez iyice sinirlendi, emekli paşaya dönerek patladr "Paşa, sen bura- da beni konuşturmuyorsun. Kim- bilir Kürtlere ne yaparsın." Recep paşa bütün söylenenlere, anlatılanlara rağmen, tatmin olma- dı. Kürtlere ne yapıldıgını da bir türlü anlayamadı. Aslında MHP ve DYP temsilcileri de Recep paşadan pek geri kalmadılar. DYP'li tsmail Amasyalı. elindeki güvenlık güçle- darlı Halil Paşa'nın torunu bulun- duğunu vurgulamak ihtiyacını hıs- setti. Çandar, Amasyalı'nın güven- lik güçlerinin raporlarını sık sık vurgulaması üzerine şu uyanyı yap- tı: "Amasyalı, siz devlet memuru değilsiniz. Güvenlik güçlerinin raporlarının doğru olup olmadı- ğını araştırmak, bölge halkının şikayetlerini dinlemek ve ona gö- re önlemler almak sizin görevi- niz. Burada o raporları okuyarak gerçeği kanıtlayamazsınız. Kara- yalçın da Diyarbakır'da bölge halkına bir baskı yapılmadığını güvenlik güçlerinin raporlarına dayanarak dile getirmişti. Daha ^ Kanal D'ye 'Kampana'yı da hazırlayan Altan-Düzel ikilisinin Güneydoğu konusundaki 'Dinamit' programı, konuşmacıların ortaya koyduklan tabloyla, bölgede gerilimin daha da tırmanabileceğinin ipuçlannı ortaya çıkardı. rinin raporlarıyla, Güneydoğu'da insan haklanna aykırı bir davranış olmadığını, içine vatan, millet, bay- rak, ezan gibi sözcükleri de ekleye- rek anlattı. Bu hamaset edebiyatına ve izleyicilerden yapılan sataşmala- ra kızan Cengiz Çandar, orada en saf Türk'ün kendisi olduğunu, Çan- sonra. bölgeye giden SHP heyeti- nin raporunu inceleyince 900 kö- yün ortadan kaldırdığını açıkladı ve güvenlik güçlerinin kendisine sunduğu rapor nedeniyle yanıldı- ğını itiraf etti." Çandar'ın bu ma- kul sözlerine Amasyalı'nın söyle- yecegi pek fazla bir şey yoktu. "Haklısınız" demekle yetindi. SHP'lı Ziya Halis'le, DYP'li Amasyalı'nın kürt sorununa yakla- şımları arasındaki uçurum, bu or- taklık nasıl yürüyor sorusunu gün- deme getirdi. Amasyalı, Kürt soru- nu diye bir sorunun varlığını bile kabul etmezken, Halis, sorunun bu hale gelmesinin asıl sorumlusunun devletın baskılan olduğuna dikkat çekiyordu. DEP'li milletvekillerinin doku- nulmazlıklannın kaldınldığı, DGM savcısının TBMM Başkanının uya- nlanna rağmen Meclıs çevresinde mevziler kurduğu kritik günler ya- şıyoruz. Demokratik ülkelenn Tür- kiye'ye yönelık tutıımlannın değiş- mesine neden olabilecek ciddi hata- lar yapılıyor. Dinamit'te bazı ko- nuşmacılarının tutumuna bakınca, bu gerilimin daha da tırmanabilece- ğinin ipuçlan ortaya çıkıyor. Türkiye'nin her yıl 7 milyar dola- nnın Güneydoğu'da asayiş sorunu- na gittiğini uzmanlar açıklıyorlar. Yine terör sorununa bağlı olarak bu yıl turizmden 4 milyar dolara kayıp olacağı belirtiliyor. Türkiye'nin yıl- lık bütçesinin 27-28 milyar dolar civannda olduğu düşünülürse, çok ciddi bir tabloyla karşılaşıldığı orta- ya çıkıyor. Işin boyutlan böylesine büyümüşken, konu hamasi nutuk- larla geçiştirilmeye çalışılıyor. Dinamit programını ve bu prog- ramın stüdyodaki izleyicilerinin çı- ğırtkanlığını görünce, insan karam- sarlığa kapılıyor. Gerçekten bu ka- dar boş ve bu kadar düşüncesiz ka- falarla Türkiye ağır sorunlann al- tından nasıl kalkacak? İşler giderek iyice sarpa sanyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle