23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN1994 CUMARTESİ HABERLER İmam hatiplilere Harp Okulu kampanyası •ŞANLIURFA (Cumhııriyet)- Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası'nda dün toplantı yapan Hz. tbrahrn Vakfı, Bediüzzaman Vakfi. Şanlıurfa Kültür Vakfı. TahsilÇağındaki TalebelereYardım Vakfı, MiUiGençük Vakfı, Hakyol Vakfı. Öğretmenler ve Zehra Kültür Vakfı ile Teknik Elemanlar, Dın Görevlileri, Hususi Araşurmalar, İmam HatipOkullan Yapma Derneğive MÜSIAD-SUSİAD yöneticileri, imam hatip mezunlannın Harp Okulu'na alınması için kampanya başlattı. İmam hatiplilerin önündeki tüm engellerin kaldınlması için dûzenlemelere gıdılmesini isteyen I4vakıfvederneğin yöneticisi, toplanüdan sonra kaleme'aldıklan bir bildinyi de Zaman gazetesiyle birlikte halkadağıttı. Güreli'den açıklama • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazetealer Cemiyeti (TGC) Başkanı Nail Güreli, Türkiye Büyük Miltet Meclisi'nin, anayasa üzerindeki değişiklikleri gerçeklesürmeden tatile girmesınin "umut kına ve üzüntü verici" olduğunu açıkladı. Güreh aynca, hükümetin açıkladığı demokratikleşme paketinde, basın özgürlüğünün önündeki engelleri kaldıncı bir hazırüğın olmamasının ise kendilerinde hayal kınkhğı yarattıgım söyledi. TGC Başkanı Nail Güreli, TBMM'nin tatile girmesiyle ilgili olarak dün yaptığı yaalı açıklamada, parlamentodaki milletvekillerinin tatili hak etmediklerini savundu. Astsubayın silah satma olayı •ISTANBUL(AA)-Adli emanete bırakılan silahlan sattığ iddıasıyla gözaltına alınan Astsubay Çavuş Cengiz Şimşek ve olaya kanştığı belirtilen 32 kişi, dün Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı'naçıkanldı. 33 sanığın ifadesi alındıktan sonra I8'i tutuklanmalan istemiyle askeri mahkemeye sevk edildi, 15'i ise serbest bırakıldı. DİSK'ten kınama • lstanbul Haber Servisi - DİSK'ebağlıLastik-îş Sendikası Genel Sekreteri Durmuş Ali Yalnız, Hava-lş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçın'in DGM tarafından 20 ay hapis cezasına çarptınlmasını "politik bir karar" olarak nitelendirerek kınadı. AMSamiYen'de müzik şöleni • Haber Merkezi- Pır Sultan Abdal Kültür Derneği'nin düzenlediği, 'Özde... Sözde... Sazda... BirOlalım' adlı müzik şöleni, bugün saat 14.00'teAliSamiYen Stadyumu'nda başhyor. Asb öngören ve Orhan Aydın'ın sunuculuğunu yaptığı şölene katılacak sanatçılar ve gruplar şunlar: Arif Sağ, Musa Eroğlu, FerhatTunç, Banu. özgürlük Türküsü, Deste Günaydın, Grup Munzur, Ali Ekber Eren, B.Ü.F.K. Müzik Topluluğu, Mahzunı Şenf, Edıp Akbayram, Esin Afşar, Grup Kızılırmak, Tolga Çandar, Aynur Haşhaş, Mazlum Cimen, MKM Çocuk Korosu, Pir Şultan Abdal Semah Ekibi. Laiklik paneli • Haber Merkezi- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin Bakırköy şubesi tarafından düzenlenen 'Çağdaş Insan ve Laiklik' paneli, 27 haziran pazartesi günü saat 17 00'de Ataköy 9. Kısım'daki Yunus Emre Kültür Merkezi'nin tiyatro salonunda yapılacak. Nur Sağlamer'in yöneteceği panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Türkan Saylan ve Prof.Dr.NeclaArat kaülacaklar. Emet'te deprem • EMET(Cumburiyet)- Kütahya'nın Emet ilçesinde dün saat 19.27'de 3.5 şiddetinde deprem oldu. Boğaziçı Üniversitesi KandilÛ Rasathanesi Deprem Araştırma Merkezi yetkilileri, deprcmin merkezinin rasathaneye yaklaşık 220 kilometre uzaklıkta Simav civan olduğunu büdirdiler. Sabahgazetesindeyayımlanan Tiirkeş'in anılımna Sup/ti Karaman'danyamtlar: Tarilıiyaıııltıııaya hiç kimseninhakkıyoktıır Anılan için kalemi eline alacak kişi, gelecek kuşaklara karşı namus borcu taşıdığının bilincinde olmalıdır PORTRE SUPHIKARAMAN Asker vesıyaset adamı olan Suphi Karaman 1922ytlmda Bayburt'da doğdu. Harp Okuhı, Harp Akademisi\e Yüksek Komuia Akademisi'ni biiiren Karaman, çeşitli birliklerdegörev aldı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Erkan Şubesi Müdürlüğüyaptt. Bugörevinde iken Milli Birlik Komitesi üyesi olarak 27 Mayıs 1960 ihtilalinin gerçekkştirilmesinde görevaldı. TürkSÜahlı Kuvvetleri nâen Kurmay Albay olarak emekli olan Karaman, Kurucu Meclis üyeliği ve 1961 Ânayasası gereği 1980 e dek Ctenhuriyet Senatosu tabü üyeliği yapu. 12 Eyül darbesiyle tabü üyetiğison bulan Karaman daha sonra Sosyal Demokrat Halkp Parti'yekatıldL çekten 27 Mayıs'ı hazırlayan kadronun ilk'- lerinden ve kilit elemanlanndan bıridir. 1957 yüı sonlannda patlak veren 9 subay olayından önceki 1955 yılı hikayelen bir ta- rafa bırakılırsa. 1959 yılı ilk aylannda başla- tılan, Cemal Gürsel ismi çevresindeki yeni örgütlemenin ilk dördünden sonra, katılan 'ıkinci dört"ten biridir. Bu ikinci dördün di- ğer bireyleri Kurmay Binbaşı Mustafa Kap- lan. Yüzbaşı Rıfat Baykal ve Kurmay Yüzbaşı Orhan Kabi- bay'dır. Eylül 1959'dan sonra haarlık döneminin tüm olay- lannı bu sekiz arkadaş (1959 aralık ayında Sadi Koçaş yurtdışı görevine gittikten son- ra yedi arkadaş) birlikte ya- şadık. Bu tarihte, sonradan bize katılan, dışımızda diğer örgüt- lü kişiler de vardı. Ankara'da oluşan bu çekirdek kadroya ilerleyen zaman içınde Vehbi Ersü, Rafet Aksoyoğlu, Sami 27 Mayıs 1960 Mıllı Devrim Harekatı'nın kibt hazı- rlayıcılanndan biri olan Al- paslan Türkeş'ın anılan da yayımlanmaya başladı. Sayın Türkeş anılannı "Futınalı Yıllar" başlığı altında topluyor. Bir abartılma sayılmamalıdır. Bu tanımla- ma bir bakıma doğrudur. 27 Mayıs öncesi- nin olaylarla yüklü ortamı ve sonrasının de- rin etkiler bırakan izleri, gerçekten yaşanılan yıllan fırünalı yapmıştır. Ama, unutulma- mahdır ki, fırtına sadece tarihsel sürecin nı- teliğinden değildir. Bireylerin tutum vedav- ranışlannın da, akan süreç içinde, fırtınayı arttıncı etkinlikleri olmuştur. Sayın Alpaslan Türkeş, bana göre, ger- Küçük ve İstanbul'dan da Or- han Erkanlı katıldılar. 30 Nisan 1960 günü diğer bir gruplaşmanın önderleri olan Ek- rem Acuner ve Fikret Kuytak da merkez ko- mıtede yerlerini aldılar. Bu ılk kadronun sonradan rahmetli olan dört üyesı (Osntan Köksal. Sezai O'kan, Vehbi Ersü ve Fikret Kuytak) dışında diğer- len halen hayattadırlar. Her anlatılanın doğ- ru ya da yanlış olduğuna tanıkhk edecek du- rumdadırlar. Dikkatler özün dışına çekildi Bugüne dek "27 Mays Devrimi" diye ad- landınlan tarihsel olayın oluşumunun ve so- nuçlannın siyasal ve toplumsal değerlen- dirilmesı yeterince yapılamamıştır. İçerisın- de ya da kıyısında köşesinde olanlarca, ya- kından ya da uzaktan izleyenlerce bazı şeyler yazılmış, görüşler belırtilmiştir. Tarihsel ola- yın oluş biçimi, macera ve seriiven yönlen- nin ele alınışı, toplu değerlendirmeleri önle- miştir. Yazıh ve görsel basında hep darağaç- lannın ön plana çıkanlması dikkatleri özün dışına çekmıştir. Yerli tarih yazarlan sosyo- lojik değerlendırmelen henüz yapamamış- ben yönlendirdim izlenimini verenler inandıncı olamazlar. Hatta dünyanın kendi ekseninde döndüğü havasında kalarak gülünç bile olabilirler. Mayıs'çı sevgili arkadaşım Alpaslan Türkeş'in yayımlanmakta olan anılannda bazı önemli ve ciddi yanlışlar gördüğümü belirtmeliyim. Bu yanhşlann kasıtlı yapıldığına inanmak istemiyorum. lardır. Belki de ortaya çıkan gereçlerin. bel- gelerin yeterlı olmadığı kanısındadırlar. Aradan bunca zaman geçmiştır. Kısa bir sü- re sonra tanıklar ve olanaklar da tükenecek- tir. Bugünkülerin ağırdan alması, gelecek kuşaklardan yetişecek tarih yazarlannın işi- ni zorlaştıracaktır. Kemalıst devrimler ve çok partili rejim doğrultusunda yapılan 27 Mayıs Devrimi'- nin toplumsal yaşantımızdaki çok boyutlu etkisini, kabul edelim ki, yabancılar bizden daha iyi değerlendirdiler. Yakınında ve içinde olanlardan birçoğu 27 Mayıs üzerindeki anılannı yazdılar. Ayn- ca Mılli Birlik Komitesi'ni oluşturan ve en üst düzeyde sorumluluk üstlenen dört kişı de (Sıtkı Llay, Orhan Erkanlı, Sezai O'kan, Suphi Karaman) anılannın bir bölümünü ya- yımladılar Bu konuda tüm yazılanlar 27 Mayısın bilinmeyen yönlerinden bir kısmını açığaçıkarmıştır. Açıklamalarda nesnel değerlendirmeler yanında öznel yargılar ve yanılmalar da olmuştur. Şu günlerde de Sayın Alpaslan Türkeş'in ilgi çeken anılan da, çok büyük Karaman 'dan Türkeş 'e Sayın Türkeş anılarını bir başkasına anlatarak onun kaleminden ve yorumundan kamuoyuna ve tarihe sunacağma, kendisi yazmalıydı. tanıtımlardan sonra, bir günlük gazetede yayımlanıyor. 27 Mayıs 1960 Devrimi gibi kapsamlı ve çok boyutlu tarihsel bir olayın henüz bılin- meyen yönleri, bugüne dek açıklananlardan çok fazladır. Gizlilik ve güven önlemlennin kesin zorunlu olduğu bir ihtilal girişimınde aynntılar herkesçe ve hep birlikte bılinemez. Olayın özü ve niteliği böyledir. Yıllar sonra anılar açıklanırken bilinmelidir ki, bir kişi- nin açıklamalan sadece kendisinin bildikle- ridir. Başkalanrun da farklı bildikleri vardır. Aynca işe öncesinden başlayanlann, daha sorumlu kilit yerlerde görev yapanlann ya da olaylann akışı içinde daha etkin bulunan- lann bildikleri elbette daha çok olacaktır. Anı yazan için ışin bu noktasını kavrarnak, olaylan anlatırken nesnel kalabilmenin ilk koşuludur. İşin bu yönü göz önünde bulun- durulmaz ise, "Her şeyi ben yaptun, ben yön- lendirdim" izlenimini vererek ınandıncı ola- mazlar. Hatta dünyanın kendi ekseninde döndüğü havasında kalarak gülünç bile ola- bilirler. Yıllar sonra belleğini kontrolden gecire- meyenler ya da başkalanndan yardım iste- meyecek kadar gururlu olanlar ise yazma- mabdırlar. 'Tarih bencilliği sevmez' Eş-dost toplantılannda olaylan abarta- rak, hayallerle süsleyerek anlatmak belki o andaki havaya uygun düşebilir. Ama unu- tulmamalıdır kı, bu tür anlatımlar çok tek- rar edilirse yanhşlar anlatanm belleğinde gerçekmiş gibi yerleşir. Oysa anı yazıya dö-; külürken tarih huzuruna çıkıbyor demektir. Tarih önünde nesnel kalmak kacınılmaz zo- ( runluktur. Kalemi elıne alacak kişi gelecek ' kuşaklara karşı bir namus borcu taşıdığının bilincinde olmalıdır. Hiç kimsenin tariru ya-' nıltmaya hakkı yoktur. Tarih bencilliği sev- mez. Asbnda tarihin perspektifı, zaman için- de karşılaştırmalan yaptığında doğruyu bu- lur. Bu agdan bakıldığında 27 Mayıs'çı sevgili arkadaşım Alpaslan Türkeş'in yayımlan- makta olan anılannda bazı önemli ve ciddi yanlışlar gördüğümü belirtmeliyim. Bu yan- bşlann kasıtb yapıldığına inanmak istemiyo- rum. 27 Mayısın onurunu hep birlikte pay- laşıyoruz. Anılann içinde, bazı yerlerde bu onurun yüksek düzeyde korunduğunu da ız- liyorum. Bunun ıçın kendisine teşekkür edi- yorum. Ancak, dilerdim ki. Sayın Türkeş anılannı bir başkasına anlatarak onun kaleminden ve yorumundan kamuoyuna ve tarihe sunaca- ğına, kendisi yazmalıydı. Yarın:Türke$27 Mayıs'ı küçülttü Demirel: DEP'in kapatılmasından sonraki gelişmeleri 'duyarlılıkla' izliyorum DEP'tikr Çankaya'yaçıktıANKARA (Cumhııriyet Bürosu)- Cum- hurbaşkanı Sûleyman Demirel, Anayasa Mahkemesi'nın, DEP'in kapatılması ve 13 milletvekilinin üyebk sıfaünın düşürülmesi karanndan sonraki gebşmeleri 'duyarlıb- Ida' izlediğini bildirdi. Demirel, yargı ile yasama organı arasındaki tartışmada, TBMM Başkanbğı'na destek verdi ve ya- şanan sorunun, gerekçeb karann yayı- mlanmasıyla çözüleceğini beürtü. Iki DEP'liye 'mesafeli' davranan, görüşme sü- resinı 15 dakika ıle sınırb tutan ve arşiv için bile olsa fotoğraf çektirmeyen Demirel. kapısının daima açık olduğunu söyledi. Demirel, kapatma karannın ardından Türkiye'de kalmayı tercih eden Diyar- bakır Milletvekili Sedat Yurtdaş ile Şırnak Milletvekib Selim Sadak'ı Çankaya Köş- kü'nde kabul ettı. İkı milletvekili partileri- nin kapatılmasından sonra yaşanacak olası sıkınülan Cumhurbaşkam Demi- rel'e ilettiler. Demirerin, konunun aynntı- lanna girmeyerek gelişmeler konusunda 'duyarlı' olduğunu belırtmekle yetindiği Kürtlere yönelik cinayetten tedirginiz ANKARA (Cumhııriyet Bürosu) - Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin milletvekil- leri, Cumhurbaşkam SSIeyman Demirel'ı zi- yaret ederek, Kürt işadamlan, bürokratlar ve aydınlara yönelik faili meçhul cinayetler- den rahatsızbklannı dıle getırdiler. Milletve- killerinin faili meçhul cinayetlenn "jandarma bölgesinde gerçekleşfirildiğine" dıkkat çek- melen üzenne Cumhurbaşkam Demırel'in "JİltM'i kastediyorsanız, ben araştırdım. Devlet cinayet işlemez, de>let içinde birtakun çılgınlar olabilir. ama tespit edUdiğinde piş- man edilir" dedığı öğrenıldı. SHP Kars Milletvekib Atilla Hun, Hak- kari Milletvekib Esat Canan. Malatya Mil- letvekib Mustafa Ydmaz. Batman Milletve- kib Adnan Ekmen ıle RP Erzurum Milletve- kib AbdulUlah Fırat. Van Milletvekili Fetul- lah Erbaş ve ANAP Van Milletvekili Serif Bedirhanoglu. Demirel'ı dün ziyaret ettiler. Görüşmede SHP Hakkari Milletvekili Esat Canan'ın "Kürt aydınlanna, ışadamlan- na, bürokratlara yöneük faili meçhul cinayet- ler yoğunlaştı. Ortak nokta, bu insanlann hepsinin Kürt olması ve emni>et bolgesinden alınıp infazların jandarma bölgesinde yapı- Imaları dikkat çekici" dedıâ öğrenıldı. Edi- nılen bılgıye gore Demirel de "JÎTEM'i kas- tediyorsanız, o yasal bir kuruluş. Ben vetkili- lere talimat >erdim. Araştırttım. De>let cina- yet işlemez. De>let bir bürokratını öldürtmez. Devlet içinde birtakun çılgınlar olabilir, ama devlet adına bu işi yapamazlar. Tespit edilen- ler de analanodan doğduklaruıa pişman edi- lirler. Gerçekler orta> a çıktığuıda de» lerin or- ganize bir tertibi ounadığını göreceğiz" dcdi. öğrenildi. Milletvekillerine, "Gündemi ya- kaladınız" diye espri yapan Demirel, 'kapısının her zaman açık olduğunu' da ifa- de etti. Yurtdaş, 15 dakika süren görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Anayasa Mah- kemesi karannm, "Tûrkiye'nin ihtiyacı olan, huzura. banşa katkı yerine, toplumsal anlamda sorunlar çıkarabileceği" görüşü- nü Demırel'e ılettıklennı bildirdi. Görüş- mede, Selim Sadak'ın da milletvekilbkleri- nin düşürülmesınden sonra yargı ve yasa- ma organlannın başkanlan arasında ya- şanan tartışmalara dikkat çektiğini vurgu- layan Yurtdaş. "Savuı Cumhurbaşkam, geüşmeler konusunda duyarlı olduğunu ifa- de etmekle yetindiler. Yasama ve yargı arasında kuvvetler aynlığı ilkesine değindi- ler ve Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeü karannın yayunlanmasından sonra soru- nun çözüleceğini belirrtiler" dedi. Yurtdaş, gazetecılenn "Cumhurbaşkam, sizin kaygılaruııza katıklı mı" sorusuna da "Tür- kiye'deki bütün gelişmeleri \akından izle- diklerini belirrtiler. Gerek 30 \ ültk siyaset adamı olarak gerekse devletin başında Cumhurbaşkam olarak, bu konularla yakı- ndan ilgili olduklannı ifade etmekle yetin- diler" karşılığını verdi. Parlamento faabyetlerine katılacak- lannı vurgulayan Yurtdaş. Başbakanlık"- tan bazı yetkiblerin 'millervekillerinin, göz- lerden uzak gözaltına alınmaması" vönün- de emnıyet yetkılılennı uvardığı yönünde haberler geldığını belırttı. Milli Savunma Bakanı Gölhan, Tantan'a "Keşke bizim partiden aday olsaydın" dedi. ANAP'lı Eyüp Aşık'tan ilginç seçim sloganı: Oyunuzuverin Tantan'a bitsin aıtıktantana tstanbul Haber Servisi- Ye- nilenen belediye seçimleri için Fatih ANAP Belediye Başkan adayı Sadettin Tantan'la. se- çimlerde partısine oy kazan- dırmak amacıyla seçmenleri dolaşan Milli Savunma Baka- nı Mehmet Gölhan. Çapa'da karşılaştı. Bu sıcak karşılaşma sırasında Mehmet Gölhan, ANAP Belediye Başkan adayı Sadettin Tantan'a "Keşke bi- zim partiden aday olsaydın, o zaman bak her şe\ ne kadar ko- lay tatlıya bağlanırdı" dedi. Bakan Gölhan'ın teklifıne Sadettin Tantan, "Bizim parti de güçlûdûr. Kendime olduğu kadar partime de güveniyorum. Seçmenler artık icraat yapacak başkan anyorlar. O başkan da benûn" diyerek karşıbk verdı. Bu sözler üzerine Gölhan, Tantan'ın seçımden gabp çık- masını dılediğini belirtirken "Sen benim hemserimsin, tabü kazanmanı tsterim" diyerek "Eğer başkan olursan sana her rürlü yardıma ha/ırım" sözünü verdi. Öte yandan seçim kampan- yasını hızla sürdüren Sadettin Tantan, Balat'ta yeni bir seçim bürosu açtı. Yeni seçim bürosunda bir konuşma yapan ANAP Mil- letvekili Eyüp Aşık seçimi Sa- dettin Tantan'ın kazanması halinde Fatih'te büyük bir kalkınma kampanyası başla- tacaklannı açıkladı. Eyüp Aşık sözlerini, "Saym Fatih- liler, oyunuzu verin Tantan'a, bitsin artık bu tantana" şeklin- de tamamladı. Kültür • Sanat BEYOGLÜ EÜR1MAGE8 SİNEMASI Eurım^ges m kştktlanyla SMhU YAZAnUUONn SEÇTİÖ Ylll W M 10 H J I . B u g ü n . . ARIZONA RUYASIYön: EMIR KUSTURICA (Tel:251 32 40) 12.00-15.00-18.00-21.00 SELDA BAGCAN sunar 1988den beri böyle bir protest müzik dinlemediniz! ekrem ataer MARE NOSTRÜM ALKA2AR SINEM\ MERKEZİ Tel: 245 73 83-245 75 38 KAHKAHA FİLMLERİ HAFTASI 24 Haziran Cuma-30 Haziran Perşembe | Bugün] Alkazar'da HOT SHOTS Yon Jım Abrahams 12 15-14 30-16 45-19 00-21 15 Yarın KİRİ-I ÇURÜK VE ADİ Atkazar Avrupa Eurimages MİSAFİRLER Yon Jean Marıe Poıre 12 00-14 15-16 30-18 45-21 00 Yarın BUGÜN ASLINDA DÜNDÜ "Avrupa Konseyt Eurimages katktlarıyla" Insarelıı 2 Sol Kolum \ jrolı \ \ uru Bre Hızır Pra t- \nvn> Ellcnnıle Sazım Calınır MAJÖR PLAK (212) 527 61 28) 293 89 78 (3 hat) İÇİNDEN DALGA GEÇEN TİYATRO Ferhan Şensoy Yer. Fenerbohçe Marina Pyrotnid Kar>ısı SEYİRCİLİ SEYİR DEFTERİ Deniz Aşırı Güldürü Çarfamba-Per>efnbe-Cuma-Cumartesı 21.00 KIRKAMBAR Gt . Cumo, Cumartr-sı 24.OO Bılet Satış: F. bahfe Marina VI: 0216 -346 23 46/1007 S» 1885 Ortaoyuna.br - Beyoâlu, W: 0212 - 251 18 65/66 Suodıye VbHıoroıtio w Copılol Çom Moğorosı BULUNMAZ TİYATRO I BULUNMAZ TİYATRO I S T A N B U L İ İ S T A N B U L 1. ÇOCUK ŞENLİĞİ •BALE •PALYAÇO •ÇOCUK OYUNLARI •ÇEŞİTLİ ARMAĞANLAR 3TEMMUZPAZAR12.00 Oynayanlar Dılek Kurban-Nuray Yavuz Cumarlesi 20.00 M. KARACA TIYATROSU NDA • Istikial Cad. No: 186,2 Beyoğlu Tel: 513 74 31 -522 65 85- I Tel : 513 74 31 • 522 65 85 - 25160 90-638 14 84 • 251 60 90 • 638 14 M Yazan ve Yöneten H. Hilmi Bulunmaz W W & & & V ^ V -W 9^ Kültür Sanat ılanlarınız ıçın 293 89 78 (3 hat) »•# # # ^ ^ # # # #' BULUNMAZ TİYATRO I S T A N B U L H. Hilmi Bulunmaz Yönetımınde TİYATRO KURSU Istikial Cad. No: 1862Beyoglu Tel: 513 74 31 -522 65 85- 251 60 90-638 14 84 Dûzeltme Aydın Engın'ın "Özelleştirme. Kamu mülkü haraç mezat" başhklı yaa dizisinin dün ya>ınlanan sonuncu bölümünde üst başlıkta bir kelime ve yazıda da bır büyük paragraf bir bilgisayar hatasına kurban gitti. Anlamı tam tersine çeviren bu hatalan özür diieyerek düzeltiyonız: Dünkü vazının üst başlığı "Devtetçilik, kamu mülkiyeti biçim- lerinden sadece btri ve elbette en iyisi" olarak çıktı. Doğrusu "... ve elbette en iyisi değil" olacak. Dizırun dün yayınlanan son bölümünde özelleştirme ile de- mokrasi ilişkisıni irdeleyen "Mütemmim cüz" arabaşlığının son- lannda yer alan ve fakat baskıda düşen paragraf ise şöyle: Özelleştirmeyi demokrasi ve insan haklan açısından savunan- lann göriişleri temel olarak devletin küçülmesine dayanıyor. Devletin elinde büyük bir ekonomik gücün birikmesinin devle- tin baskıcı niteliğini, hele hele Türkiye gibi doğu despotizminden derin izler taşıyan ülkelerde devletin militanzasyonunu (askeri- leştirilmesini) daha da artıracağına işaret ediliyor. Bunu önle- mek için de gelsin özelleştirme. Türkiye Odalar ve Borsalar Birli- ği'nin (TOBB) Özelleştirme Raporu"nun 21 sayfasında aynen şöyle yazıyor: "...asıl önemli olanın özel mülkiyetin piyasaya ege- men olması ve böylece devletin özgüriüğü lusıtiayıcı siyaial baskısının önknmesi olduğu...** Bu yargı, özefleştirifaniş, kamu miUkiyetinin her tür ve biçünin- den anndınlmış bir ekonomik düzenin daha demokrat, daha srvil bir Türkiye flreteceği varsayımına dayanıyor >e salt bir "varsayı- m"dan ibaret kalı>or. En azından 70 >ıllık Cumhuriyet tarihinde bu yargıyı, beklentiyi. \arsayımı destekloecek hiç bir kanıt yok. İşte 12 Mart'a destek >eren'kadrolar. İşte 12 Eylül ve sonrasinda darbecilerle çıkar >e kader biriiği yapanlar. tşte bugün özeUeştir- menin siy asal sözcüiüğünü yapan Güneş I anerler. Necmettin Cev- heriler, Tansu ÇUlerler, \ âlım Erezler... Bunlann ı verdikleri Önem \e biçtikleri değeri demokrasiye ve insan I na da tanıdıklaruıa ilLşkin biz berhangi bir kanıt bulamıyoruz. Bn- lan varsa beri gelsin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle