Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 HAZİRAN1994 PA2AR CUMHURÎYET SAYFA
HABERLER
ANAFkÇeleU
• ANKARA-BURSA (AA) -
ANAP İzmir Milletvekili
Işın Çelebi, besin
zehirlenmesi sonucu
hastaneye kaldınldı. Sevgi
Hastanesı Başhekımi Banş
Diren, yaptığı açıklamada,
halsizlik, bulanü ve kusma
şikayetiyk hastaneye gelen
Çelebi'nin yapılan tetîakler
sonucunda, yediği yogurttan
kaynaklanan bir besin
zehirlenmesi gecirdiğinin
anlaşıldığını söyledi. Bu
arada, Koza Kuljip
tarafından Bursa'da bugûn
yapılması planlanan "5
Nisan Kararlan'nın Yerel
Yönetimlere Etkisı" konulu
panel, konuşmaalar
arasmda yeralan Çelebi'nin
rahatsızlığı nedeniyle
ertelendi.
Açlık grevi sona
erdi
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Sıvas katbamını
protesto amacıyla Pır Sultan
Abdal Kültür Derneği İzmir
Şubesi'nce başlatılan açhk
grevi bugiin bitiyor. İzmırli
Sanatçılar Platformu da
yapacaklan eylemleri
beürlemek amacıyla tüm
sanatçılan 20 haaranda
düzenlenecek toplantıya
çağırdı. Pir Sultan Abdal
Kültür Derneği İzmir Şube
Başkanı Haydar Aslan, açlık
grevine katıümın oldukça
fazla olduğunu belırterek," 1
temmuzda İHDileortaklaşa
Fuar Ekicı Över
Gazinosu'nda sanatçılann
katılacaklan birgece
düzenleyeceğiz. Katliamın
gerçekleştiği 2 temmuz günü
saat 15.00'te Cumhuriyet
Alanı'ndakı Atatürk
Anıü'na çelenk konulduktan
sonra şiirler okunup
konuşmalar yapılacak" dedi.
İlkmimarfık
müzesi
• ANKARA (ANKA)-
Türkıye'nin ilk mimarljk
müzesınin açılmasına ilişkin
protokol, SHP Genel
Sekreteri ve Kültür Bakanı
Fikn Sağlar ile Mımar ve
MühendısOdalan Bırliği
Başkanı Salih Zekı Pekin
arasında imzalandı.
'Molla
rejimî,
Sönni
düşmanı'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- İran'dan Türkiye'ye
ailesi ile birlikte iltica eden
Muhammet Sadak,
"İran'daki molla rejiminin
Sünni düşmanı olduğunu"
söyledi. Şiilerin, Sünnilere
yönelik baskılan artınca
ailesi ile birlikte dağlardan
yürüyerek Yüksekova'dan
Türkıye sınınnı geçen
Muhamet Sadak, Iran
ajanlan tarafından
öldürülmekten korkuyor.
Sadak. "Mollalara göre,
rejim düşmanıysanız katüniz
vaciptir" dedi. Sadak,
Ankara'da BM Mükeciler
Yüksek Komiserliği"ne
yaptığı başvurusu
sonucunda kendisine yapılan
'Kuzey Irak'a yerleşme
önerisini' geri çevirdi. Sadak,
Amerika ya da Kanada'ya
yerleşmek istiyor ve Türk
makamlannın üçüncü bir
ülkeye geçmek ıçin
kendilerine yardım etmesini
istiyor.
Sakarya
Valisi'nden
açıklama
• Haber Merkezi- Sakarya
Valisi Erdinç Büyükakalın,
geçen yıllarda ne Suudi
Arabistan'ın daveti üzerine
ne de şahsi olarak hacca
gitmediğini bildirdi. Halen
görevde bulunan bazı
valilerin geçmiş yıllarda
Suudi Arabistan tarafından
hacca davet edildiğine
yönelik haberimizde adı
geçen Sakarya Valisi Erdinç
Büyükakalın yaptığı yazıh
açıklamada şöyle dedi:
"Geçmiş yıllarda Suudi
Arabistan'ın daveti üzerine
hacca giden valiler arasında
Sakarya Valisi olarak ismim
geçmektedir. Ancak hiçbir
şekılde ne İçişleri
Bakanhğınca ne de şahsi
olarak hacca gdtmedim."
TBKP liderleri Sargın ve Yağcı'nm başvurusu Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde
Türkiyeyargıönüııde
SERDAR KIZIK
IZMtR- Türkiye ilk kez Avrupa İn-
san Haklan Mahkemesi'nde yargılana-
cak.
Kapatılan TBKP'nin eski Genel Baş-
kanı Nihat Sargın ile Genel Sekreteri
Nabi Yağcı 'nın (Haydar Kutlu) Avru-
pa İnsan Haklan Komisyonu'na yaptı-
ğı başvurunun karara bağlanmasının
ardından konu, Avrupa İnsan HakJan
Mahkemesi'ne geldi. Davayı gündemi-
ne alan mahkeme, tutuklamanın ve yar-
gılamanın "makul bir sürede" yapıhp
yapılmadığını karara bağlayacak...
Türk hukuk sisteminde tutuklama ve
yargılamaya ilişkin süreler Avrupa'nın
gündemine geliyor. Avukatlıklanru İz-
mir Barosu'ndan Güney Dinç ile Anka-
ra Barosu'ndan Erşen Sansal'ın yapaca-
ğı Şargm ve Yağa'nın başvurulanyla il-
gili dava, önümüzdeki aylarda Stras-
bourg'da başlayacak...
Dört ayn dava
Sargın ve Yağcı, Türkiye'deki yargı-
lanmalanna ilişkin Avrupa İnsan Hak-
lan Komisyonu'nda 4 ayn dava açmış-
ü. Bu davaJardan ilki komisyonun
Sargın ve Yağcı lehine verdiği karar ge-
reği tazminatla sonuçlanmış, Avrupa
Nihat Sargın
• Kapatılan TBKP liderlerinin
I990yılında yaptığı başvuru
karara bağlandı. Avrupa İnsan
Haklan Mahkemesi heriki
liderin tutuklanması ve
yargılanmasmın makul bir
sürede yapdıp yapılmadığına
ilişkin karar verecek.
Nabi Yağcı
Konseyi Bakanlar Komitesi aşamasın-
da çözülmüştü. Bu davanın sonucu,
TCK'deki 140-141-142. maddelerin
kaldınlmasına yansımışü. Komisyona
açılan ikinci dava, düşünce özgürlüğü-
nü sınırlayan yasalar ve avukatlann
müvekkilleriyle görüşmesine ilişkindi.
Komisyon bu başvuruyla ilgili "davanuı
kabul edilebilir" olduğunu kararlaştırdı
ve görüşmelere başladı. Komisyona ile-
tilen üçüncü dava, TBKP'yi kapatan
Anayasa Mahkemesi karanna ilişkindi.
Bu dava şu anda inceleme aşamasında
bulunuyor. 4. dava ise Türkiye'yi Avru-
pa İnsan Hakian Mahkemesi önüne ge-
tirdi.
4. davayla Türkiye'yi Avrupa İnsan
Haklan Mahkemesi'ne getiren süreç,
Sargın ve YağcTnın 1990 yılında Avru-
pa insan Haklan Komisyonu'na yap-
tıklan başvuruyla başladı. Bu başvuru-
larda, yaklaşık 2.5 yıl süren tutukluluk
süresiyle 4.5 yıh kapsayan yargılama
döneminin Avrupa İnsan Haklan Söz-
leşmesi'ndeki "makul süre"yi aştığı sa-
vunuluyordu. Sargın ve Yağcı, rutuklu-
luklannda ve yargılanmalannda "ma-
kul şüre"nin aşıldığını belirterek, Avru-
pa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin ıhlal
edıldiğını savundular. 3 Kasım J993 ta-
rihinde Sargın ve YağcTnın başyuru-
lan karara bağlandı. Avrupa İnsan
Haklan Komisyonu, oybirliğiyle söz-
leşmenin ilgili maddelerinın ihlal edildi-
ği sonucuna vardı. Bu çerçevede sözleş-
menin 5-3 ile 6-1 maddelennin ihlal edil-
diğini benımseyen komisyonun raporu,
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne
gitti. Komite. komisyonun talebi üzen-
ne dosyayı Avrupa İnsan Haklan Mah-
kemesi'ne iletti.
Konuyu gündemine alan Avrupa
SHP lideri Karayalçın, zorluklan aşmak için solda birliğin şart olduğunu yineledi. (Fotoğraf: KAAN SAĞAN AK)
Kavayalçın,DSP adaytnaoy isteyecek
İstanbul Haber Servisi - SHP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardıması Murat KarayaJcuı. 10 temmuzda yenilenecek
seçimlerin en önemlı merkezlerinden olan Fatih'te sol
seçmene moral aşıladı Kdravalçın "Haleti ruhivenizin
boziık, canınızın sıkkın olduğunu bihyorum. Ancak genel
başkanınız olarak moralinizi yüksek tutupcaltşmanızı
istiyonmı"dedı. Zorluklan aşmak ıçin sosyal demokraüann
bırlik ıçinde olması gereküğını savunan Karayalçın,
Beykoz'a gıderek, göğsünü geregere DSP adayına oy
isteyeceğinı ifade etti. Karayalçın, îstanbul'daki programı
dahilinde Fatih ılçesini ayaret etü. 10 temmuzda yenilenecek
seçimde yeniden SHPadayı olan Vusuf Gunaydın ile birlikte
seçim bürosunugezen Karayalçın, daha sonra Akgün Otel'e
geçerek, burada kendilerini bekleyen partililere hıtapetti.
Konuşmasında, zorluklan aşmak için solda birliğin şart
olduğunu yineleyen Karayalçın şunlan söyledi- "MYK,
diğer so) partilerin adaylannmdaha şansiı oÜduğu bölgelerde
onları desteklcmemizi kararlaştırmıştı. Bu karar diğer
partiliTce olumlu karşılanmadı, ama biz solda birlik için tek
taraflı çalışıjoruz." Konuşmasında ANAP'a da çatan
Karayalçın, Mesut Ydmaz'ın "Biz gebnezsek RP geür"
sözlenne "ANAP'ın RP'nin peşindesüründüğü birdöoemde
bizdenoyistemeyehakkı yok" karşılığıru verdı SHP'nın
Beykoz'da DSP adayını destekledığıru hatırlatan
Karayalçın. "Göğsûmü gere gere DSP için oy isteyeceğim.
Bundanda gocunmayacağun" diye konuştu.
Konseyi Avrupa İnsan Haklan Mahke-
mesi, 21-30 mart tarihli yayınında olayın
gelişim sürecini aktaran bir rapor yayı-
nladı. Raporda, dava açıldığı ve duruş-
malann gelecek aylarda Strasbourg'da
başlayacağı behrtilerek şu görüşler dile
getırildi:
"Bu dava eski TBKP Genel Başkanı
Nihat Sargın \e Genel Sekreteri Nabi
Yağcı tarından şubat 1990 komisyona
yapılan başvuruya dayanmaktadır. Yağ-
cı ve Sargın uzun bir aradan sonra Tür-
kiye'ye dönmi\e karar vermişJerdi. 16
kasım 1987'de ucaktan indikleri sırada
tutuklanmışlar, 5 Aralık'a kadar polis
gözetiminde rutuimuşlardır. Daha sonra
da 2 >ıl 5.5 a.v tutuklu kaldılar. Ankara'-
da DGıVl önüne getirildikierinde iddiana-
nte 229 sayfa uzunluğunda ve diğer 14 ki-
şiyi daha ilgilendirmekteydi. Mahkeme
49dtıruşma>aptı.
Davalüar tarafından yasal işJemler sı-
rasında serbest bırakıima başvuruları
geri çevrildi. 4 May» 1990'da mahkeme,
geçici salıverilmelerine karar verdi. 9 ka-
sım 1991 günlü duruşmada mahkeme,
onlan suçsuz buldu. Mahkeme kısmen
suçiamaJara davanak oluşturan >asala-
nn yürüıiükten kalkması nedeniyle ve
devlet otoritelerinin itibanna saldın su-
çuyla ilgili yargılama yetkisini kabul et-
medi. Bu suc, Ankara 6. Ağır Ceza Mah-
kemesi'ni Ugilendiriyordu. Bu mahkeme
de davayı basın voluyla işlenen
saldırıları yargılama yetkisine
sahip olan Ankara 2. Ağır
Mahkemesi'ne havaie etti.
Yağcı ile Sargın 9 Temmuz
1992'de beraat ettiler.
Sargın ve Yağcı Avrupa
İnsan Hakları Komisyonu'na
başvunılarında, sözleşmenin
5-3 ve 6-1 maddelerinin çiğnen-
diğini iddia ettiler. Komisyon, 3
kasım 1993 tarihli raporunda
oy birliğiyle alınmış olan ka-
rannı açıkladı. Buna göre her
iki iddia da verinde bulundu ve
sözleşmenin çiğnendiği benim-
sendi..."
Bundan sonra ne olacak?
Bu aşamada Mahkeme dava
konusu ışlemı değerlendirecek.
Davaalan ve Türkiye hüküme-
ti yetkılilerini dinleyecek. Mah-
kemenin vereceğı karar, Türk
hukuk sistemını de ilgilendirdı-
ğinden konu daha geniş bir çer-
çeveye taşınmış olacak. Eğer
mahkeme. Avrupa İnsan Hak-
lan Komisyonu gibi bir karara
vanrsa, Türkiye'nin 1954
yılında imzalad.ığı sözleşme
doğrultusunda, bazı yükümlü-
lükleri yerine getirmesi gereke-
cek.
Sözleşme maddeleri
5-3:"... Tutuklanan berkes,
hemen bir yargıç ya da vargı
gücü kullanma\a vasayla yetkili
kılınmış mahkemeler önüne
çıkarılıp, makul bir süre içinde
yargılanması ya da yargılam-
ncaya kadar serbest bırakt-
Imasını isteme hakkına sahip-
tir..."
6-1 "...Hakkında herhangi bir
suctan dava açılan herkesin, ya-
sayla kurulmuş, bağımsız ve
yansız mahkeme tarafından ma-
kul bir süre içinde adil ve açık bir
yargılamaya hakkı vardır"
SHP Genel Sekreteri Karagül, TBMM Başkanı'nın 24. maddeyle ilgili tutumunu eleştirdi:
Ondorukdemokrasininönünütıkıyor
temel düzeninin din ku-
rallanna dayandınlamayacağı"
güvencesinin korunması gerek-
tiğıni belirtti.
TBMM Başkam Cindoruk-
• Ender Karagül, TBMM Başkanı Cindoruk'un,
müftülerin nikah kıymasını yadırgamadığına dikkat
çekerek konuyu saptırdığını ileri sürdü.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosn) - SHP Genel Sekreter
Yardımcısı Uşak Milletvekili
Ender Karagül. TBMM Baş-
kanı Hüsamettin Cindoruk'un,
anayasamn din ve vıcdan öz-
güriüğünü düzenJeyen 24. mad-
desiyle ilgili tutumunu eleştirdi.
Cindoruk'un, müftülerin nikah
kıymasını yadırgamadığına
dikkat çeken ve 24. maddeyle il-
gili "suni bir tartışmayla" de-
mokrasinin önünü acacak bir
adnrun önünü tıkadığını savu-
nan Karagül, bunun "tarihi so-
nımluluğunun ağır olacağını"
bildirdi.
un, müftülerin nikah kıymasını
yadırgamadığına dikat çeken
ve konuyu saptırdığını ileri sü-
ren Karagül, şu görüşleri dile
getirdi:
"Anayasa değişikliklerinin
asd hedefi siyasetin önündeki ya-
pay engelleri kaldırmakfır. Bu
bedefe varmada tüm siyasi parri-
ler arasında görünüşte de olsa
bir mutabakat sağlanmıştı.
Sayın Cindoruk, parrilerarası
mutabakat sağlanmışken, adeta
parti için çekişmeleri. görevi ile
bağdaşma> acak şekilde su vüzii-
ne çıkartarak hiç gereği vokken
24. maddeyi tarttşmava
acmıştır. Demokrasinin varlığı.
siyasetin önündeki engelieri
kaldırmava; sürekliliği için ise
laiklik iıkesinin vaşamasına
bağlıdır.
Demokrasinin önünü açmaya
yönelik bir adımı. hiç gereği
vokken 24. madde tarnşması ile
tıkamanın tarihi sorumluluğu
ağır olacaktır."
tnanç baskı aracı olamaz
Ender Karagül, anayasa de-
ğişiklikleri çalışmalanna ib'şkin
yaptığı açıklamada, TBMM
Başkanı Cindoruk'u uyardı.
İnsanlann vicdan özgürlükleri-
ne ve dini görevlerini yerine ge-
tirmelerine karşı konulmasının
düşünülemeyeceğini bildiren
Karagül, dini inançlann da be-
lirli kalıplar halinde toplumda
baskı aracı olarak kullanıhnası-
na "evet" diyemeyeceklerini
söyledi.
Çağdaş yaşam biçiminin dini
kurallarla sınırlandınlmak is-
tenmesine karşı olduklannı
anlatırken "Ama insanlann bu
kurallan özgürce uygulamasım
sonuna kadar savunuruz" dıyen
Karagül, 24.maddedeki. "devle-
tin siyasi, hukuki, sosyal ve eko-
ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART
POLinKAGUNLUGU
HIKMET ÇETINKAYA
Sürgün...
Refah'lı belediye başkanları bir yandan sanatın içine
tükürürlerken öte yandan da işçi kıyımı yapıyorlar. Dini
bütün Refahlılar galiba batık bankalara kaptırdıklan
"repo" paralarının acısını işçilerden ve memurlardan
çıkarıyorlar.
• Gebze'de 700 işçi ve memur sokakta. Ümraniye'de
yüz işçi belediyenin önünde haykırıyor:
"Adil düzen bu mu?"
Ne olacaktı? Ne bekliyordunuz?
Işte Refah Partisi'nin gerçek yüzü...
Refah Partili belediye başkanları işçi çıkarırken "de-
mokratikleşme paketini" bir türlü açamayan DYP-SHP
hükümeti ne yapıybr dersiniz?
Tansu Çiller kendinden emin:
"Çağdaş bir Türkiyeyaratacağız..."
lyi de bu çağdaş Türkiye nasıl yaratılacak?
Yanıt hemen geliyor:
"Biz laik Türkiye Cumhuriyeti'nin çocuklarıyız. Biz bu
yolda yürümeye devam edeceğiz..."
Sonra?
Anayasamn 24. maddesi gündeme geliyor. Ardından
DEP kapatılıyor.
Ya demokratikleşme ne olacak?
öğretmen ve memurlara grevli toplusözleşmeli sen-
dikal hak ve özgürlüklerini vermeyecek miyiz? Siyasi
partiler anayasamn güvencesi altında çalışabilecekler
mi?
•••
Refah Partisi'nin işçileri ve memurları sokağa attığı
gün üç öğretmen geldi gazeteye. Ümraniye Endüstri
Meslek Lisesi'nden başka okullara sürgün edilmişti üçü
de.
Acaba suçları neydi?
Önce Cumhuriyet'te daha önce yer alan haberi okuya-
lım:
"Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi'nde görevii Eğit-
Sen uyesi dort öğretmen ve bir teknisyen hakkında
'okulda işyeri temsilcılıği seçımı yapmaları' gerekçesiy-
le soruşturma açıldı. Teknisyen Kurt, Ümraniye Milli
Eğitim Mudurluğü'nce Kamu Çalışanları Platformu bil-
dirisini öğretmenlere dağıttığı' gerekçesiyle görevden
uzaklaştınldı..."
Durmuş Kurt, İsmail Sezer, Ürnmet Aktan, Mesut
Mahmutoğulları, Hüseyin özgür ve Hikmet Saral adlı
öğretmenlerın suçu Eğıt-Sen üyesi olmaktı Sendikal ör-
gütlenmeyı Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi'nde "işye-
ri temsilcisi" olarak yürütmek de suç öğesini oluşturu-
yordu.
Refahlı belediyeler işçi ve memurları sokağa atarken
Milli Eğitim yetkilileri de "şeriatçı oğretmenlerle" \şb\r\\-
ği yapıp sendikalı öğretmenlere gözdağı veriyordu:
"Sakın bir daha sendika üyesi filan olayım demeyin,
sürerim sizi..."
•••
Küçükçekmece Mehmet Akif Ersoy Lisesi fen bilgisi
öğretmeni Nuri Gökçek in başına gelenlere ne denir?
Suçu şu:
"Öğretmenler kurulu toplantısında samimi ve gayri
samimı Atatürk7e ilgili goruş ve duşüncelerinizi sık sık
dile getirdiğiniz... Atatürk'ü paravan olarak kullanarak
2104 ve 2212sayılı Tebliğler Dergisı'nde Atatürk'le ilgisi
bulunmayan konuları sürekli gündeme getirerek..."
Fen bilgisi öğretmeni Nuri Gökçek işte bu "suçtan"
ötürü bir başka okula sürgün edildı...
Bu tür olaylar Türkiye'nin dört bir yanında yaşanıyor.
Şeriatçı okul müdürleri 19 Mayıs gösterilerine tavır alı-
yor, Atatürk'ü kutlama haftasına ilgı göstermiyor. Okul-
larda "şeriatçı guçler" giderek palazlanıyor.
Kimi oğretmenlerle konuşuyoruz. Onların sorunlarını
bu köşeden elverdiğince aktarmaya çalışıyoruz.
Bir öğretmen Sıvas'tan arıyor...
"Sıvas Kongre Lisesi'nde Atatürkçü ve yurtsever öğ-
retmenleri kim koruyacak, kim kollayacak?"
DYP'nin hükümet ortağına bakıyoruz. Bakanlar kol-
tuklarından hoşnut. Adalet Bakanlığı'na sınavla alınan
hakim ve savcıların lise çıkışları acaba hangi okul?
Türkiye Dıyanet Vakfı izmir Bornova'da özel lise açı-
yor...
Şaşırmamak elde değil!
Türkiye Dıyanet Vakfı'nın özel okulla ne işi olabilir?
Bilmiyorum...
Kıme soracağız, kimden öğreneceğiz?
Sahi, bir de FEM Dershanesi var. Yani Fırat Eğitim
Merkezi. Kimileri, FEM'ın kısa adını şöyle okuyor: "Fet-
hullah Eğitim Merkezi..."
Elimizdekı belgeleri bir karıştıralım. O konuya da da-
ha sonra gireriz...
Ecevit Pasabahce'de konu$tu
RP önce Bosmüun
hesabutt versinİstanbul Haber Servisi - DSP Genel Başkam Bülent Ecevit,
koalisyon partıleri DYP ve SHP'nin yam sıra ANAP ve RP'yi
de "sömürü düzeninin ortaklan" olarak nitelendirerek, "Bunlar
ülkeye refah dûzeni getiremezler" dedi.
lÖ temmuzda yerel seçımin yenileneceği Beykoz'da seçim ca-
lışmalannı yürüten Bülent Ecevit. Paşabahçe Iskele Meydanı'-
nda halka hitaben bir konuşma yaptı. Bülent Ecevit konuşma-
sında, Türkiye'de sorunlann çözümü için toplumda uzlaşmayı
sağlayacak 'ekonomikve sosyal konsey'eihtiyaçbulunduğunu
belirterek. Başba-
kan Tansu Çiller-
in bu kurulun
oluştunılması yö-
nünde daha önce
verdiği demeçleri
unuttuğunu söyle-
di.
Konuşması sıra-
sında sıkça " R F -
nin adil düzenini"
eleştıren Ecevit.
"RP önce, Bosna
Hersek için topla-
nan yardım parala-
nnın, hac ve kur-
ban paralarının
besabını versin;
sonra iktidardan
sözetsin!"dedi.
Ecevit. anayasa g ^ ^ d ü n k u
konuşmasında RFye yûk-
değışıklığınin laik- fe,^. (Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL)
hk duşmanlannın
engcllerine çarptığını kaydederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"RP, anavasaya, 'herkesin inandığı gibi yaşama hakkı'nın ek-
lenmesini istiyor. Türkiye'de herkes inandığı gibi yaşamıyor mu?
RP'nin grup baskanvekUlerinden Oğuzhan Asütürk bunu açıklı-
yor. İnsanlar inandıkları gibi yaşama özgürlüğüne kavuşunca ona
göre teşkilatlanacaklar.. ve kendi hukuk düzenlerini seçecekJer.
Herkes kendi hukuk düzenini seçecek ve sonunda ne olacak; ada-
let parçalanacak, ülke parçalanacak, yani devlet parçalana-
cak..."