25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 HAZİRAN1994 PA2AR CUMHURÎYET SAYFA HABERLER ANAFkÇeleU • ANKARA-BURSA (AA) - ANAP İzmir Milletvekili Işın Çelebi, besin zehirlenmesi sonucu hastaneye kaldınldı. Sevgi Hastanesı Başhekımi Banş Diren, yaptığı açıklamada, halsizlik, bulanü ve kusma şikayetiyk hastaneye gelen Çelebi'nin yapılan tetîakler sonucunda, yediği yogurttan kaynaklanan bir besin zehirlenmesi gecirdiğinin anlaşıldığını söyledi. Bu arada, Koza Kuljip tarafından Bursa'da bugûn yapılması planlanan "5 Nisan Kararlan'nın Yerel Yönetimlere Etkisı" konulu panel, konuşmaalar arasmda yeralan Çelebi'nin rahatsızlığı nedeniyle ertelendi. Açlık grevi sona erdi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Sıvas katbamını protesto amacıyla Pır Sultan Abdal Kültür Derneği İzmir Şubesi'nce başlatılan açhk grevi bugiin bitiyor. İzmırli Sanatçılar Platformu da yapacaklan eylemleri beürlemek amacıyla tüm sanatçılan 20 haaranda düzenlenecek toplantıya çağırdı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İzmir Şube Başkanı Haydar Aslan, açlık grevine katıümın oldukça fazla olduğunu belırterek," 1 temmuzda İHDileortaklaşa Fuar Ekicı Över Gazinosu'nda sanatçılann katılacaklan birgece düzenleyeceğiz. Katliamın gerçekleştiği 2 temmuz günü saat 15.00'te Cumhuriyet Alanı'ndakı Atatürk Anıü'na çelenk konulduktan sonra şiirler okunup konuşmalar yapılacak" dedi. İlkmimarfık müzesi • ANKARA (ANKA)- Türkıye'nin ilk mimarljk müzesınin açılmasına ilişkin protokol, SHP Genel Sekreteri ve Kültür Bakanı Fikn Sağlar ile Mımar ve MühendısOdalan Bırliği Başkanı Salih Zekı Pekin arasında imzalandı. 'Molla rejimî, Sönni düşmanı' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- İran'dan Türkiye'ye ailesi ile birlikte iltica eden Muhammet Sadak, "İran'daki molla rejiminin Sünni düşmanı olduğunu" söyledi. Şiilerin, Sünnilere yönelik baskılan artınca ailesi ile birlikte dağlardan yürüyerek Yüksekova'dan Türkıye sınınnı geçen Muhamet Sadak, Iran ajanlan tarafından öldürülmekten korkuyor. Sadak. "Mollalara göre, rejim düşmanıysanız katüniz vaciptir" dedi. Sadak, Ankara'da BM Mükeciler Yüksek Komiserliği"ne yaptığı başvurusu sonucunda kendisine yapılan 'Kuzey Irak'a yerleşme önerisini' geri çevirdi. Sadak, Amerika ya da Kanada'ya yerleşmek istiyor ve Türk makamlannın üçüncü bir ülkeye geçmek ıçin kendilerine yardım etmesini istiyor. Sakarya Valisi'nden açıklama • Haber Merkezi- Sakarya Valisi Erdinç Büyükakalın, geçen yıllarda ne Suudi Arabistan'ın daveti üzerine ne de şahsi olarak hacca gitmediğini bildirdi. Halen görevde bulunan bazı valilerin geçmiş yıllarda Suudi Arabistan tarafından hacca davet edildiğine yönelik haberimizde adı geçen Sakarya Valisi Erdinç Büyükakalın yaptığı yazıh açıklamada şöyle dedi: "Geçmiş yıllarda Suudi Arabistan'ın daveti üzerine hacca giden valiler arasında Sakarya Valisi olarak ismim geçmektedir. Ancak hiçbir şekılde ne İçişleri Bakanhğınca ne de şahsi olarak hacca gdtmedim." TBKP liderleri Sargın ve Yağcı'nm başvurusu Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde Türkiyeyargıönüııde SERDAR KIZIK IZMtR- Türkiye ilk kez Avrupa İn- san Haklan Mahkemesi'nde yargılana- cak. Kapatılan TBKP'nin eski Genel Baş- kanı Nihat Sargın ile Genel Sekreteri Nabi Yağcı 'nın (Haydar Kutlu) Avru- pa İnsan Haklan Komisyonu'na yaptı- ğı başvurunun karara bağlanmasının ardından konu, Avrupa İnsan HakJan Mahkemesi'ne geldi. Davayı gündemi- ne alan mahkeme, tutuklamanın ve yar- gılamanın "makul bir sürede" yapıhp yapılmadığını karara bağlayacak... Türk hukuk sisteminde tutuklama ve yargılamaya ilişkin süreler Avrupa'nın gündemine geliyor. Avukatlıklanru İz- mir Barosu'ndan Güney Dinç ile Anka- ra Barosu'ndan Erşen Sansal'ın yapaca- ğı Şargm ve Yağa'nın başvurulanyla il- gili dava, önümüzdeki aylarda Stras- bourg'da başlayacak... Dört ayn dava Sargın ve Yağcı, Türkiye'deki yargı- lanmalanna ilişkin Avrupa İnsan Hak- lan Komisyonu'nda 4 ayn dava açmış- ü. Bu davaJardan ilki komisyonun Sargın ve Yağcı lehine verdiği karar ge- reği tazminatla sonuçlanmış, Avrupa Nihat Sargın • Kapatılan TBKP liderlerinin I990yılında yaptığı başvuru karara bağlandı. Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi heriki liderin tutuklanması ve yargılanmasmın makul bir sürede yapdıp yapılmadığına ilişkin karar verecek. Nabi Yağcı Konseyi Bakanlar Komitesi aşamasın- da çözülmüştü. Bu davanın sonucu, TCK'deki 140-141-142. maddelerin kaldınlmasına yansımışü. Komisyona açılan ikinci dava, düşünce özgürlüğü- nü sınırlayan yasalar ve avukatlann müvekkilleriyle görüşmesine ilişkindi. Komisyon bu başvuruyla ilgili "davanuı kabul edilebilir" olduğunu kararlaştırdı ve görüşmelere başladı. Komisyona ile- tilen üçüncü dava, TBKP'yi kapatan Anayasa Mahkemesi karanna ilişkindi. Bu dava şu anda inceleme aşamasında bulunuyor. 4. dava ise Türkiye'yi Avru- pa İnsan Hakian Mahkemesi önüne ge- tirdi. 4. davayla Türkiye'yi Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne getiren süreç, Sargın ve YağcTnın 1990 yılında Avru- pa insan Haklan Komisyonu'na yap- tıklan başvuruyla başladı. Bu başvuru- larda, yaklaşık 2.5 yıl süren tutukluluk süresiyle 4.5 yıh kapsayan yargılama döneminin Avrupa İnsan Haklan Söz- leşmesi'ndeki "makul süre"yi aştığı sa- vunuluyordu. Sargın ve Yağcı, rutuklu- luklannda ve yargılanmalannda "ma- kul şüre"nin aşıldığını belirterek, Avru- pa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin ıhlal edıldiğını savundular. 3 Kasım J993 ta- rihinde Sargın ve YağcTnın başyuru- lan karara bağlandı. Avrupa İnsan Haklan Komisyonu, oybirliğiyle söz- leşmenin ilgili maddelerinın ihlal edildi- ği sonucuna vardı. Bu çerçevede sözleş- menin 5-3 ile 6-1 maddelennin ihlal edil- diğini benımseyen komisyonun raporu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne gitti. Komite. komisyonun talebi üzen- ne dosyayı Avrupa İnsan Haklan Mah- kemesi'ne iletti. Konuyu gündemine alan Avrupa SHP lideri Karayalçın, zorluklan aşmak için solda birliğin şart olduğunu yineledi. (Fotoğraf: KAAN SAĞAN AK) Kavayalçın,DSP adaytnaoy isteyecek İstanbul Haber Servisi - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardıması Murat KarayaJcuı. 10 temmuzda yenilenecek seçimlerin en önemlı merkezlerinden olan Fatih'te sol seçmene moral aşıladı Kdravalçın "Haleti ruhivenizin boziık, canınızın sıkkın olduğunu bihyorum. Ancak genel başkanınız olarak moralinizi yüksek tutupcaltşmanızı istiyonmı"dedı. Zorluklan aşmak ıçin sosyal demokraüann bırlik ıçinde olması gereküğını savunan Karayalçın, Beykoz'a gıderek, göğsünü geregere DSP adayına oy isteyeceğinı ifade etti. Karayalçın, îstanbul'daki programı dahilinde Fatih ılçesini ayaret etü. 10 temmuzda yenilenecek seçimde yeniden SHPadayı olan Vusuf Gunaydın ile birlikte seçim bürosunugezen Karayalçın, daha sonra Akgün Otel'e geçerek, burada kendilerini bekleyen partililere hıtapetti. Konuşmasında, zorluklan aşmak için solda birliğin şart olduğunu yineleyen Karayalçın şunlan söyledi- "MYK, diğer so) partilerin adaylannmdaha şansiı oÜduğu bölgelerde onları desteklcmemizi kararlaştırmıştı. Bu karar diğer partiliTce olumlu karşılanmadı, ama biz solda birlik için tek taraflı çalışıjoruz." Konuşmasında ANAP'a da çatan Karayalçın, Mesut Ydmaz'ın "Biz gebnezsek RP geür" sözlenne "ANAP'ın RP'nin peşindesüründüğü birdöoemde bizdenoyistemeyehakkı yok" karşılığıru verdı SHP'nın Beykoz'da DSP adayını destekledığıru hatırlatan Karayalçın. "Göğsûmü gere gere DSP için oy isteyeceğim. Bundanda gocunmayacağun" diye konuştu. Konseyi Avrupa İnsan Haklan Mahke- mesi, 21-30 mart tarihli yayınında olayın gelişim sürecini aktaran bir rapor yayı- nladı. Raporda, dava açıldığı ve duruş- malann gelecek aylarda Strasbourg'da başlayacağı behrtilerek şu görüşler dile getırildi: "Bu dava eski TBKP Genel Başkanı Nihat Sargın \e Genel Sekreteri Nabi Yağcı tarından şubat 1990 komisyona yapılan başvuruya dayanmaktadır. Yağ- cı ve Sargın uzun bir aradan sonra Tür- kiye'ye dönmi\e karar vermişJerdi. 16 kasım 1987'de ucaktan indikleri sırada tutuklanmışlar, 5 Aralık'a kadar polis gözetiminde rutuimuşlardır. Daha sonra da 2 >ıl 5.5 a.v tutuklu kaldılar. Ankara'- da DGıVl önüne getirildikierinde iddiana- nte 229 sayfa uzunluğunda ve diğer 14 ki- şiyi daha ilgilendirmekteydi. Mahkeme 49dtıruşma>aptı. Davalüar tarafından yasal işJemler sı- rasında serbest bırakıima başvuruları geri çevrildi. 4 May» 1990'da mahkeme, geçici salıverilmelerine karar verdi. 9 ka- sım 1991 günlü duruşmada mahkeme, onlan suçsuz buldu. Mahkeme kısmen suçiamaJara davanak oluşturan >asala- nn yürüıiükten kalkması nedeniyle ve devlet otoritelerinin itibanna saldın su- çuyla ilgili yargılama yetkisini kabul et- medi. Bu suc, Ankara 6. Ağır Ceza Mah- kemesi'ni Ugilendiriyordu. Bu mahkeme de davayı basın voluyla işlenen saldırıları yargılama yetkisine sahip olan Ankara 2. Ağır Mahkemesi'ne havaie etti. Yağcı ile Sargın 9 Temmuz 1992'de beraat ettiler. Sargın ve Yağcı Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na başvunılarında, sözleşmenin 5-3 ve 6-1 maddelerinin çiğnen- diğini iddia ettiler. Komisyon, 3 kasım 1993 tarihli raporunda oy birliğiyle alınmış olan ka- rannı açıkladı. Buna göre her iki iddia da verinde bulundu ve sözleşmenin çiğnendiği benim- sendi..." Bundan sonra ne olacak? Bu aşamada Mahkeme dava konusu ışlemı değerlendirecek. Davaalan ve Türkiye hüküme- ti yetkılilerini dinleyecek. Mah- kemenin vereceğı karar, Türk hukuk sistemını de ilgilendirdı- ğinden konu daha geniş bir çer- çeveye taşınmış olacak. Eğer mahkeme. Avrupa İnsan Hak- lan Komisyonu gibi bir karara vanrsa, Türkiye'nin 1954 yılında imzalad.ığı sözleşme doğrultusunda, bazı yükümlü- lükleri yerine getirmesi gereke- cek. Sözleşme maddeleri 5-3:"... Tutuklanan berkes, hemen bir yargıç ya da vargı gücü kullanma\a vasayla yetkili kılınmış mahkemeler önüne çıkarılıp, makul bir süre içinde yargılanması ya da yargılam- ncaya kadar serbest bırakt- Imasını isteme hakkına sahip- tir..." 6-1 "...Hakkında herhangi bir suctan dava açılan herkesin, ya- sayla kurulmuş, bağımsız ve yansız mahkeme tarafından ma- kul bir süre içinde adil ve açık bir yargılamaya hakkı vardır" SHP Genel Sekreteri Karagül, TBMM Başkanı'nın 24. maddeyle ilgili tutumunu eleştirdi: Ondorukdemokrasininönünütıkıyor temel düzeninin din ku- rallanna dayandınlamayacağı" güvencesinin korunması gerek- tiğıni belirtti. TBMM Başkam Cindoruk- • Ender Karagül, TBMM Başkanı Cindoruk'un, müftülerin nikah kıymasını yadırgamadığına dikkat çekerek konuyu saptırdığını ileri sürdü. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosn) - SHP Genel Sekreter Yardımcısı Uşak Milletvekili Ender Karagül. TBMM Baş- kanı Hüsamettin Cindoruk'un, anayasamn din ve vıcdan öz- güriüğünü düzenJeyen 24. mad- desiyle ilgili tutumunu eleştirdi. Cindoruk'un, müftülerin nikah kıymasını yadırgamadığına dikkat çeken ve 24. maddeyle il- gili "suni bir tartışmayla" de- mokrasinin önünü acacak bir adnrun önünü tıkadığını savu- nan Karagül, bunun "tarihi so- nımluluğunun ağır olacağını" bildirdi. un, müftülerin nikah kıymasını yadırgamadığına dikat çeken ve konuyu saptırdığını ileri sü- ren Karagül, şu görüşleri dile getirdi: "Anayasa değişikliklerinin asd hedefi siyasetin önündeki ya- pay engelleri kaldırmakfır. Bu bedefe varmada tüm siyasi parri- ler arasında görünüşte de olsa bir mutabakat sağlanmıştı. Sayın Cindoruk, parrilerarası mutabakat sağlanmışken, adeta parti için çekişmeleri. görevi ile bağdaşma> acak şekilde su vüzii- ne çıkartarak hiç gereği vokken 24. maddeyi tarttşmava acmıştır. Demokrasinin varlığı. siyasetin önündeki engelieri kaldırmava; sürekliliği için ise laiklik iıkesinin vaşamasına bağlıdır. Demokrasinin önünü açmaya yönelik bir adımı. hiç gereği vokken 24. madde tarnşması ile tıkamanın tarihi sorumluluğu ağır olacaktır." tnanç baskı aracı olamaz Ender Karagül, anayasa de- ğişiklikleri çalışmalanna ib'şkin yaptığı açıklamada, TBMM Başkanı Cindoruk'u uyardı. İnsanlann vicdan özgürlükleri- ne ve dini görevlerini yerine ge- tirmelerine karşı konulmasının düşünülemeyeceğini bildiren Karagül, dini inançlann da be- lirli kalıplar halinde toplumda baskı aracı olarak kullanıhnası- na "evet" diyemeyeceklerini söyledi. Çağdaş yaşam biçiminin dini kurallarla sınırlandınlmak is- tenmesine karşı olduklannı anlatırken "Ama insanlann bu kurallan özgürce uygulamasım sonuna kadar savunuruz" dıyen Karagül, 24.maddedeki. "devle- tin siyasi, hukuki, sosyal ve eko- ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART POLinKAGUNLUGU HIKMET ÇETINKAYA Sürgün... Refah'lı belediye başkanları bir yandan sanatın içine tükürürlerken öte yandan da işçi kıyımı yapıyorlar. Dini bütün Refahlılar galiba batık bankalara kaptırdıklan "repo" paralarının acısını işçilerden ve memurlardan çıkarıyorlar. • Gebze'de 700 işçi ve memur sokakta. Ümraniye'de yüz işçi belediyenin önünde haykırıyor: "Adil düzen bu mu?" Ne olacaktı? Ne bekliyordunuz? Işte Refah Partisi'nin gerçek yüzü... Refah Partili belediye başkanları işçi çıkarırken "de- mokratikleşme paketini" bir türlü açamayan DYP-SHP hükümeti ne yapıybr dersiniz? Tansu Çiller kendinden emin: "Çağdaş bir Türkiyeyaratacağız..." lyi de bu çağdaş Türkiye nasıl yaratılacak? Yanıt hemen geliyor: "Biz laik Türkiye Cumhuriyeti'nin çocuklarıyız. Biz bu yolda yürümeye devam edeceğiz..." Sonra? Anayasamn 24. maddesi gündeme geliyor. Ardından DEP kapatılıyor. Ya demokratikleşme ne olacak? öğretmen ve memurlara grevli toplusözleşmeli sen- dikal hak ve özgürlüklerini vermeyecek miyiz? Siyasi partiler anayasamn güvencesi altında çalışabilecekler mi? ••• Refah Partisi'nin işçileri ve memurları sokağa attığı gün üç öğretmen geldi gazeteye. Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi'nden başka okullara sürgün edilmişti üçü de. Acaba suçları neydi? Önce Cumhuriyet'te daha önce yer alan haberi okuya- lım: "Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi'nde görevii Eğit- Sen uyesi dort öğretmen ve bir teknisyen hakkında 'okulda işyeri temsilcılıği seçımı yapmaları' gerekçesiy- le soruşturma açıldı. Teknisyen Kurt, Ümraniye Milli Eğitim Mudurluğü'nce Kamu Çalışanları Platformu bil- dirisini öğretmenlere dağıttığı' gerekçesiyle görevden uzaklaştınldı..." Durmuş Kurt, İsmail Sezer, Ürnmet Aktan, Mesut Mahmutoğulları, Hüseyin özgür ve Hikmet Saral adlı öğretmenlerın suçu Eğıt-Sen üyesi olmaktı Sendikal ör- gütlenmeyı Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi'nde "işye- ri temsilcisi" olarak yürütmek de suç öğesini oluşturu- yordu. Refahlı belediyeler işçi ve memurları sokağa atarken Milli Eğitim yetkilileri de "şeriatçı oğretmenlerle" \şb\r\\- ği yapıp sendikalı öğretmenlere gözdağı veriyordu: "Sakın bir daha sendika üyesi filan olayım demeyin, sürerim sizi..." ••• Küçükçekmece Mehmet Akif Ersoy Lisesi fen bilgisi öğretmeni Nuri Gökçek in başına gelenlere ne denir? Suçu şu: "Öğretmenler kurulu toplantısında samimi ve gayri samimı Atatürk7e ilgili goruş ve duşüncelerinizi sık sık dile getirdiğiniz... Atatürk'ü paravan olarak kullanarak 2104 ve 2212sayılı Tebliğler Dergisı'nde Atatürk'le ilgisi bulunmayan konuları sürekli gündeme getirerek..." Fen bilgisi öğretmeni Nuri Gökçek işte bu "suçtan" ötürü bir başka okula sürgün edildı... Bu tür olaylar Türkiye'nin dört bir yanında yaşanıyor. Şeriatçı okul müdürleri 19 Mayıs gösterilerine tavır alı- yor, Atatürk'ü kutlama haftasına ilgı göstermiyor. Okul- larda "şeriatçı guçler" giderek palazlanıyor. Kimi oğretmenlerle konuşuyoruz. Onların sorunlarını bu köşeden elverdiğince aktarmaya çalışıyoruz. Bir öğretmen Sıvas'tan arıyor... "Sıvas Kongre Lisesi'nde Atatürkçü ve yurtsever öğ- retmenleri kim koruyacak, kim kollayacak?" DYP'nin hükümet ortağına bakıyoruz. Bakanlar kol- tuklarından hoşnut. Adalet Bakanlığı'na sınavla alınan hakim ve savcıların lise çıkışları acaba hangi okul? Türkiye Dıyanet Vakfı izmir Bornova'da özel lise açı- yor... Şaşırmamak elde değil! Türkiye Dıyanet Vakfı'nın özel okulla ne işi olabilir? Bilmiyorum... Kıme soracağız, kimden öğreneceğiz? Sahi, bir de FEM Dershanesi var. Yani Fırat Eğitim Merkezi. Kimileri, FEM'ın kısa adını şöyle okuyor: "Fet- hullah Eğitim Merkezi..." Elimizdekı belgeleri bir karıştıralım. O konuya da da- ha sonra gireriz... Ecevit Pasabahce'de konu$tu RP önce Bosmüun hesabutt versinİstanbul Haber Servisi - DSP Genel Başkam Bülent Ecevit, koalisyon partıleri DYP ve SHP'nin yam sıra ANAP ve RP'yi de "sömürü düzeninin ortaklan" olarak nitelendirerek, "Bunlar ülkeye refah dûzeni getiremezler" dedi. lÖ temmuzda yerel seçımin yenileneceği Beykoz'da seçim ca- lışmalannı yürüten Bülent Ecevit. Paşabahçe Iskele Meydanı'- nda halka hitaben bir konuşma yaptı. Bülent Ecevit konuşma- sında, Türkiye'de sorunlann çözümü için toplumda uzlaşmayı sağlayacak 'ekonomikve sosyal konsey'eihtiyaçbulunduğunu belirterek. Başba- kan Tansu Çiller- in bu kurulun oluştunılması yö- nünde daha önce verdiği demeçleri unuttuğunu söyle- di. Konuşması sıra- sında sıkça " R F - nin adil düzenini" eleştıren Ecevit. "RP önce, Bosna Hersek için topla- nan yardım parala- nnın, hac ve kur- ban paralarının besabını versin; sonra iktidardan sözetsin!"dedi. Ecevit. anayasa g ^ ^ d ü n k u konuşmasında RFye yûk- değışıklığınin laik- fe,^. (Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL) hk duşmanlannın engcllerine çarptığını kaydederek konuşmasını şöyle sürdürdü: "RP, anavasaya, 'herkesin inandığı gibi yaşama hakkı'nın ek- lenmesini istiyor. Türkiye'de herkes inandığı gibi yaşamıyor mu? RP'nin grup baskanvekUlerinden Oğuzhan Asütürk bunu açıklı- yor. İnsanlar inandıkları gibi yaşama özgürlüğüne kavuşunca ona göre teşkilatlanacaklar.. ve kendi hukuk düzenlerini seçecekJer. Herkes kendi hukuk düzenini seçecek ve sonunda ne olacak; ada- let parçalanacak, ülke parçalanacak, yani devlet parçalana- cak..."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle