Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19HAZİRAN1994PA2AR
12 UÇUNCU BEV YILA DOGRU
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali uluslararası gelişmeleri Cumhuriyet'e yazdı
DünyanınveBM'nin7sorunuakın zamana değin. soğuk
savaşm sımrladığı Birleşmiş
Milletler, günümüzde
uluslararası ilişkilerin merkezi
konumundadır. Devletler,
örgüte daha da artan bir
biçimde başvuruyorlar. Bir
örnek vermek gerekirse
1993'te Güvenlik Konseyi; soğuk savaş
bunalımırun başladığı 1948'densonraki
berhangi biryıla kıyasla daha etkindi.
Birleşmiş Milletler, ilk 40 yıhndakinden daha
fazla banş harekatıru soğuk savaşm bitişinden
sonra düzenlemiştir. Bu arada banşı
korumanın doğası da değişmiştir. Geçmişte,
banşın korunmasında edilgen rol üstlenen
örgüt, artık daha etkin ve daha kapsamhdır.
Şimdi, Birleşmiş Milletler'in askeri personeli;
dünya çevresindeki bir dizi ülkede seçimleri
yönlendirmeye, silahlı kuvvetlerin ve polisin
yeniden düzenlenmesine yardım gibi pek çok
eyleme katılmaktadır.
IBM, başlıca Insancıf yardım
sağlayıcı ve koonfJnaîöı*dflr
Resmi olmayan örgütlerle yakın işbirliği ile
çalışan BM, dünya çevresinde başlıca insancıl
yardım sağlayıcı ve koordinatör olmuştur.
Kalkınma için Birleşmiş Milletler, vazgeçilmez
biçimde kavramsal, teknik ve koordinasyon
rolünü oynamayı sürdürmektedir.
Birleşmiş Milletler'in -kadınlar ve çocuklar,
çevre, insan haklan, nüfus ve göç, sağlık,
uluslararası hukuk ve ticari sorunlargibi-
küresel sorunlan geniş bir yelpaze içinde her
gün daha da büyümektedir.
Fakat, ciddi sorunlarla yüz yüze gelinmeh'dir.
Üye devletler, örgüte yeni görevler yûklediler.
Ancak ne var ki yerine getirmeleri gereken
sorumlulukJannın, sadece bir karar sureti
çıkarmakla bitmediğini ise hiçbir zaman
anlamadılar. Simgesel, ancak önemli
davranışın ardındaki. kendi güçleri de
gösterilmeliydi. Devletler; kuruculann
Birleşmiş Milletler Anayasası'nda niyet
ettikJeri biçimde, BM'nin uluslararası banş ve
güvenliği: ekonomik, toplumsal ve öteki
konularda işbirliğini güvenceye alan evrensel
bir araç olmasına gerçekten karar vermelidirler.
Birinci sorun, uluslararası
sistemin bizzat kendisidir.
Devletler; Napolyon
savaşlanndan ve bu yüzvılın
iki büyük dünya savaşından
sonra, devletlerarası ilişkilere
yeni düzenlemeler için görüş
birliği amacıyla bir araya
geldiler.
Bir dizi kritik alanda anlaşmaya varmadan,
merkezinde Birleşmiş Milletler'in bulunacağı
yeni bir uluslararası sisteme yönelik gelişme
engellenecektir. Birinci sorun, uluslararası
sistemin bizzat kendisidir.
Devletler; Napolyon savaşlanndan ve bu
yûzyıhn iki büyük dünya savaşından sonra,
devletlerarası ilişkilere yeni düzenlemeler için
görüş birliği amacıyla biraraya geldiler. İki
kuşak boyunca, uluslararası ilişkilerdeki iki
kutuplu yapının dojçusu, yeni bir uluslararası
oluşum getirmedi. Örneğin, devletlerin "nüfuz
aJan|arı
n
nda bir uzlaşı yoktur.
Yeni birjeopolitik uzlaşı gereksinimi ile
yakından ibşkili ikinci nokta ise ulusal
egemenlik kavramıdır.
IEgemen devletlerin
oluşturduğubirlik
Birleşmiş Milletler, egemen devletlerin
oluşturduğu bir birliktir. Kısmen de olsa üye
devletlerin egemenliğine mutlak saygı ükesi
üzerine kurulmuştur. Bununla birlikte,
devletlerin mutlak egemenliğine, gerek
yukandan üstün ulusal güçler ve gerek
aşağıdan parçalanmış yeni güçler meydan
okumaktadırlar.
Devletleri etkileyen -ticaret, iletişim ve çevre
gibi- pek çok konu, ulusal sınırlan aşmakta ve
tek bir ülkenin hareketiyle kontrol
edilememektedir. AIDS salgını, uyuşturucu
trafıği, dünyadaki göçmen ve yurtsuz
insanlann sayılanndaki artışlar, dramatik,
çağdaş örneklerdir.
Devletlerin egemenlik ve bütünlüğü; içeride
etnik, dinsel, toplumsal, kültürel ve dil
farklılıklan savlanyla ortaya çıkan gruplarca
tehdit edilmektedir. Tek bir milletin sınırlan
içindeki çok kültürlü ve hoşgörülüdevlet
kavramı çeşitli bölgelerde saldın alündadır.
Uluslararası düzen ve gelişmenin temel taşı
WOME
WITH Al
DEAD
BUTNC
DISABLE
Btrieşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali, devletleri etkile\ en AIDS salgını, uyuştunıcu trafıği, dünyadaki göçmen ve yurtsuz insanların
sayılanndaki artış gibi pek çok konunun, ulusal sınırlan aştığını >e bir ülkenin hareketiyle denetlenemediğini vurguluyor.
PORTRE
Diplomat, hukukçuvebilimadamı
BM Genel Sekreterliği'ne 3 Aralık 1991 'de
atanan Butros GfüTnin sorumluluğu resmen
I Ocak 1992'debaşladı.Şuandadünyanın 1
numaralı dipiomatı olan Gaii; BM'nin New
York'takikarargâhının 38.katındabulunan
odasmda, çeşitli uluslararası çatışma,
sürtüsme ve (oplanülarla iigili olarak etkinlik
veyetkisizh'k arasında bir ileri bir geri gidip
gehyor. Mısır'm dışişlerinden sorumlueski
Başbakan Yardımcist iken BM Genef
Sekreterliği'ne getirikn Butros Gaii, bu görev
için bir beş yıl daha yeniden adayhğmı
koyabileceğini iki hafta önce açikladı.
Koltugunun gerektirdiği tarafsi2İık
ilkesinden doiayı şu ana kadar
anJaşmazlıklara
bulaşmış ülkeleri
memnun ve tatmin
edemeyen Gah'nin
sosyalist birdüşünsel
çizgideolduğu
biliniyor. Sosyalist
Enternasyonal'in
başkan yardımcılığına
seçilen Gali, Mısır
Parlamentosu'nda
Demokrat Partı Genel
Sekreterliği'nde de
bulunmuştu. BM'de
göreve başladiktan
sonra topladığı
Güvenlik Konseyi
zirvesinden "Banş
Gündemi" oluşturulması hakkında bir karar
çıkarttı. Bu arada Meksika'da El Salvador
Banş Aniaşmasj na katıldı. İki ay sonra eski
Yugoslavya'da ortaya çıkan çatısmalan
önlemek amacıylaönerdiği BM Banş
Gücü'nün (UNPROFOR) kurulmasını
Güvenlik Konseyi kabu] etti. Ancak
bugünkü uygulamada GüvenHk Konseyi ite
Bosna'daki Banş Gücü ve özei temsilcisi ve
aynca NATOarasındaki kopukluktan
taraflar şiddetfc yakımyoriar.
Kamboçya'da BM Geçiş Yetkisi (UNTAC)
ve Angoia'da secimi gözleme için UNAVEM
II gibi banş uygulamalanna öncülük yapb.
Somalya, Afriİca Bırliğı ve İslam Konferansı
gibi topiantılara kauldı ve çeşiüi banş güçleri
önerdi. De\'let ve hükümet başkanlannın en
geniş katılımıyla dünyamn en büyük çevre
toplanasını Rio'da gercekleştirdikfen sonra
GüneyAfrika"daki siyasaJ gelişmeieri
iztemek amacjyte BM Gözlemcifer
Teşkilaü'm kurdu. Kendisinden önce iki
genel sekretereskitmiş olan BM'nin, kronik
Kıbnssorununun çözümü îçin yarduna ve
damşmanten iledeyreye girdi. Bu konuda
• Amerikanveİngiiizdipiomatlannın
olan devlet. evrim geçirmektedir.
Üçüncüsü, askeri ve siyasal müdahale
sorunudur. Soğuk savaş döneminde, her şey
basit görünüyordu. Herhangj birçatışma ne
kadar "yerel" olursa olsun, yine de önemli
varsayılıyordu. Bugün, devletler bir başka
aşırıüğa kaçmış gibi görünüyorlar. Ulusal çıkar
bağlantısını acıkça tehdit etmedikçe, bazen
çatışmalargörmemezlikten bile gelıniyor.
Şimdi genellikle üzerinde görüş birliğine vanlan
nokta, önleyici eylemlerin -önleyici diplomasi
ve gelişme cephesindeki eylemler de dahil-
yönfcndirmeleri ileçeşitli aşamalarda, başta
Kıbnslı Türkler olmak üzere, zaman zaman
da Rumlan kızdıran raporJar verdi. Gali'nin
Kıbnsgirişimleri sürüyor. GaH, Bağımsız
DevletİerTopiuluğu'na (BDT) üye bazı
ülkeler arasındaki çaüşmalar için çeşitli BM
heyetlerini Azerbaycan, Ermenistan,
Moldova, Gürcistan ve özbekistan'a
gönderdi. însancıl olaylar ile ilgilenmek üzere
birgenel sekreteryardımabğı oluşturdu ve
bu göreve Türkiye'nin eski Dışişleri Bakanı
Büyükelçı İHer ftâ-kmen'i aiadı. 25'i aşkın
ülkeyi ziyareteden BM Genei Sekreteri,
uluslararası sorunlanyakından izleyen bir
dıpiomat, hukukçu, bılım adamı ve kitap
yazandır. Bu göreve
geünceye değin 1979'dan
iübaren Uluslararası
Hukuk Komİsyonu ve
Uîuslararası Hukukçular
Komisyonu'nda üye
olarak bulundu.
Uluslararası İnsan Haklan
Enstitüsü. Fransa Bilim
Akademisi ve Afrika
Şiyasal BilimlerCemiyeti
üyeliğinden başka son40
yü boyunca pek çok
uluslararası toplantıya
dipiomat, poütikaa, bilim
adamı olarak kattldı,
bildiriter verdi.
Ihraü-Mısırarasında barışı
sağlayanCampDavid zirvesinde Emer
Sedat'ın arkasındaki "beyio" olarak
tarumlanır.
Kahire Üniversitesi'nden başka Paris
Üniversitesi'ni de bitiren Butros Gali,
1949'da aym ünivefsitede uluslararası hukuk
alanında doktorasînı yapü. Kahire
Üniversitesi'nde 1979'a kadar uluslararasi
hukuk öğreten Gaü, Arap Sosyalist Birliği
Siyasal Büro üyeliğiJide de bulundu.
New York Colombia, Hollanda Lahey,
Fransa Paris üniversiteierinde konuk
profesör olarak dersler vedünyanın pek çok
üniversitesindekonferanslar verdi. Çeşitli
kuruiuşlarda başkanlık ve üyelık yapti.
1960'ta ünlü "AI Atoaın" gazetesinin
ekonomi sayısını kurdu ve î 5 yıl yaa işleri
müdürlüğünü yapti. Şimdiye değin 30kitap
ve lOÖ'den fazla uluslararaa makale yazan
Butros GaS, özellikle BM, Arap Birliği,
NATOve Varşova Paktı üzerine yazdığı
yazılarla görüşlerini açikladı.
Aralannda Yunanistan'ın da bulunduğu 24
ülke kendisine, madalya ve nişan verdi.
Mısır'm Koptik kökenü kavminden gelen ve
Hıristiyan Arap olan Butros Gali evlidir.
BUTROS GALİ
bunalımlann savaşadönüşmesini önlemeye
yardım ettiğidir. Fakat, dışandan bir
müdahalenin. savaşan iki taraf arasında banşı
sağlayacaği tartışması yapanlann daima
bulunacağı olaylar da olacaktır. Yinede
uluslararası müdahalenin haklılığı ile iigili bir
durum için siyasal, ahlaksal ve güvenlik öğeleri
açısından yeni bir tanımlama gereklidir.
Dördüncü sorun psikolojiktir. İnsanlar
kendilerini hangi yerel. ulusal ya da uluslararası
siyasal birimle özdeşleştiriyorlar? Eski ulusal,
kültürel ve toplumsal >aşam bağlan aşındıkça.
bireylergüvensizlik duygusuna kapıldılar.
Yeniden ortaya çıkan kavimcilik, ulusalcılık.
korumacılık ve köktencilik kavramlannı çekici
bulmaya başladılar. Buradaki çelişki şöyledir:
fnsanlar yeni psikolojik destekler ararken
çoğunlukla değişıme en geniş anlamda karşı
çıkan doktrinlere doğru sürüklendiler.
IKalkınma nekolaynede
kendiliğinden olmuştur
Beşinci sorun ise kalkınmada yaşanan
bunalımdır. Süreklilik gösteren kalkınma
-insanlann çoğunluğuna yarar sağlayan
ekonomik ve toplumsal getişme- ne kolay ve ne
de kendiliğinden olmuştur. Pek çok ülkede.
ileriye doğru büyük adımlar atılmışür.
Hastabk ve salgınlann kontrolü gibi bazı belirli
alanlarda, büyük başanlareldeedilmiştir.
Fakat bazı ülkelerde büyük refahın yanı sıra
bazılanndaki savaş ve ayaklanmalar
varlıklannı tehdit etmekle kalmadı. Aynca,
Örgüt açılıp yayılmalıdır. Üye
devletler, örgütün gücünü
gerçekleştirmeye hazır olup
olmadıklanna; onu kendi
egemenliklerinin ve
yetkilerinin bir yansıması mı
yoksa ayn bir şey gibi mi
gördüklerine karar
vermelidirler.
yoksul kahnalanna ve gerilemelerine de neden
oldu. En yoksul ülkeler; süper güçlerin bir
zamanlar Üçüncü Dünya ülkelerinin
bağımlıbğını elde etmek amacıyla rekabet
içinde olduklan dönemin, kendilerine sağladıği
pazarhk gücüne bile artık sahip değiller.
Kalkınmaya yönelik eski yaklaşımlann artık
yetersiz olduğu ve yenilerinin de hemen hemen
denendiği görülüyor.
Altınası ise iletişimde birçelişkinin varlığıdır.
Biryanda, dünya çevresinde bilgi akışının
hızında ve niceliğinde çok büyük artış olan
küresel bir iletişim ağına sahibiz. Öte yandan,
kitle iletişim araçlan, halka bilgilerin çok azını
yansıttığı için seçici olmak durumundadır.
Dramatik görüntüler yansıtıLrken çok daha
önemli uzun süreli gelişmeler, görsel etkisi
bulunmayan, örneğin gelişmenin tartışmalı
yönleri de dahil, haber programlanna hemen
hemen hiç konu olmamaktadır.
Sonuçolarak, BM'nin kendi rolüneilişkinbir
sorun da vardır. Uluslararası topluluk;
hizmetinde, işbirliğinin sağlanmasında
Birleşmiş Milletler gibi paha biçilmeyen bir
araca sahiptir. Onun evrensellik veyasallıği. iki
eşsiz özelliği olup kendisine neredeyse sınırsız
bir güç vermektedir. Ancak örgüt, açılıp
>a>ılmalıdır. Üye devletler, örgütün gücünü
gerçekleştirmeye haar olup olmadıklanna; onu
kendi egemenliklerinin ve yetkilerinin bir
yansıması mı yoksa ayn bir şey gibi mi
gördüklerine karar vermelidirler.
Eğer, üye devletier bu sorunlan
çözümleyebilirlerse Birleşmiş Milletlerdaha
büyük küresel birliğe, adalete ve başanya doğru
yönelecektir. Artık karar zamanıdır. Yeni bir
uluslararası çağ için, yeni bir Birleşmiş Milletler
yaratmak için hala geç kalınmış değildir. Yeni
biryüzyıl>aklaşırkenbirümitgündemi
haarlamalıyız.
YARIN.MarioSoares.
Y A Y I N H A K K I C u m h u h y e t ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z
BAKIRKÖY3.
ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1993 500
Davacı Solmaz Çelikkaya ve-
kili Av. Doğan Sargın tarafın-
dan davab Bahadır Çelikkaya
aleyhine açılan boşanma dava-
sında verilen karar üzerine:
Davalı Bahadır Çelikkaya'ya
tebligat yapılamannş olup adre-
si zabıta kanab ile de tespit edi-
lemediğinden davab adına ila-
nen tebligat yapılmasına karar
verilmiştir.
Davalı Bahadır Çelikkaya'-
nın mahkememizce tayin olu-
nan 20.7.1994 günü saat 09.30'-
da hazır bulunması veya kendi-
sini bir vekille temsil etürmesı,
aksi takdirde HUMK'nin 213
ve 377. maddeleri gereğince tah-
kikata ve yargılamaya yoklu-
ğunda devam edıleceğı ve hü-
küm verileceği davetiye yerine
kaim olmak üzere iJanen teblığ
olunur. Basm: 6735
RADYONUZ
106.8'de
İSTANBUL ve BURSA AT YARIŞLARTNINAKLEN DİNLEYEBİLÎRSİNİZ
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Necdet Uğur'la Söyleşi: (2)
Topluıa Yeni Şarkı Bekliyor
Necdet Uğur'la, solun durumu, birleşmesi üzerine ko-
nuşuyoruz; O, yeni toplumu veri diye kabul edip, yeni bir
yöne doğru ışık tutmak gerektiğini söylüyor. Şöyle sürdü-
rüyor konuşmasını:
- Bunun arayışı var el yordamıyla, yıllardan beri zaten
süregeliyordu bu arayış. Çeşitli denemeler oldu, bir kısmı
tabii. Yani, bu denemelerden ülke yararlanıyor, ediyor
ama, bence toplum çok hızlı ve (bu) yeterli kalmıyor. Yani,
yeni bir bireşim, yeni bir sentez gerekli. Bu yeni sentezle,
Türkiye'deki toplumun bugün vardığı noktaya çok açık bir
teşhis koymak gerek. Fotoğrafı çekilemez böyle aynntıla-
rıyla ama, belli, hepimiz hissediyoruz bunu. Bizim bildiği-
miz şey değil; bizim kullandığımız sloganlar, falan filan..
bunlar güzeldi fakat, evet, bitti şimdi, Bugünün karşılaştı-
ğı sıkıntılar, bugünün yanıt aradığı sorular başka ve çok
da değişken. Çok hızla değişen şeyler. Öbür taraf, örne-
ğin Refahınhikâyesinigörüyoruzişte.O,birklasik, "din"
artı "gizli sol" izlemeye çalışıyor biryerde!
- Gizli sol?!
- E, tabii, bir yerde onun ışığını başka adlarla vermeye
çalışıyor. Onun yanında da, din gibi çok önemli bir şeyi
alıyor eline; bir yandan kendi kadrolarını yerleştirmekle
birlikte, dikkat ederseniz sola yönelik olan birtakım yakla-
şımları var;yani, açık bir kapitalistya da cüretkârbirkapi-
talist politika sözcüsü olmaktan ve görünmekten kaçını-
yor.
- Anlıyorurrf.
- Şimdi, bu muhafazakâr denilen bile kendi dilinde bir
lafattı, işte "adil düzen" diye. Biraz sıkıştırınca, "adil dü-
zen"de bir bakıyorsun sol yansımalar getiriyor içine.
Böyle bir şeyler yapıyor. Bu, hem tabanını tutmak için; fa-
kat şimdi Refah da bunu kullanır hale geliyor. Tabii, zaten
birtakım şeyler artık topluma kabul ettirilecek şeyler değil
söylediği, çoktan kabul edilmiş. Sağ da kabul etmiş, kabul
etmek durumunda kalmış. Gerçekleştirme sorunu var, o
da mali durumla iigili olarak filan düşünülüyor, yoksa
esası tartışılmıyor. Oysa, partilerdeki bir dünya görüşü-
dür ve yeni bir dünya görüşüdür. Şimdi, bu partilerin so-
lunda ve ortadakilerinin de Türkiye için çözümlerinde bir
öncelik şey var; daha fazla öncelikle biri, birinci maddesi
yapıyor, öbürü ikinci, üçüncü maddesi yapıyor. O kadar
bir fark var ama, ana temalar olarak kimsenin elinde değil
bu. Yani sol, onun için bence, şahıslardan daha çok, bu
toplumdaki gittikçe hızlanan büyük değişimin sözcülüğü-
nü yakalamak lazım. Bundan on yıl önceki, yirmi, yirmi
beş yıl önceki şeylerdi solun yaklaşımları anımsarsan.
Onun üzerinden kaç seçim geçti... İşte bir ölçüde, herkes
bir uygulama noktasına geldi, derken onların bir kısmını
sağ da alma durumunda kaldı. Başka sloganlarla o da
karşısına çıkmıyor hiçbir zaman, benimsemese bile, onu
bir polemik konusu yapmıyorsa.. hatta, Erbakan'/n yaptı-
ğı gibi de, sankı onu da bir başka kisve altmda yapacak-
mış izlenimini de veriyor... Bence, mesele şeyde..
- Anladım.
- Yani toplumdaki bu değişimin yaygınlaşması, bütün
toplumda büyük ölçüde yaygınlaşması ve yeni şeylerin...
Artık yaygınlaştı ama, toplumda yine tıkanıklıklar var, yi-
ne bir aşama yapma gereksinimi var. Bunun yeni çözüm-
lerinin, yeni sentezlerinin gelmesi gerek. Ve bu nedenle,
bu bakımdan, çok insan harcanır daha, bu bulunmazsa...
-Anlıyorum.
- Şahıslar da, hepsi de iyi niyetle ellerinden geleni yapı-
yorlar. Soldaki kimsenin kasıtlı olduğunu sanmıyorum.
Aklı başmda çocuklar, iyi niyetleri var, hepsi var. Ama, ne
yani? Dükkan açıyorsan, açıyorsun. Ne satıyorsun dük-
kanda? E, o andaki şey değil. O malları denemiş veya
zaten sahip olmuş onlara. Başka şey bekliyor. Refah 'taki,
ezeli bir şeyi.. toplumlann en dar zamanda, sıkışık za-
manda kaldıkları, sığındıkları dini kullanıyor. O, tam
umutsuzluk anının gerçek bir yanıtıdır. Tabii, o da yetmi-
yor. Çünkü onu, zaten büyük kitle yadsımış değil. O da,
kendi başı derde girdiği zaman, sıkıntıda olduğu zaman,
o diyaloğu kendisi kişisel olarak da kuruyor. Kitle de kuru-
yor. Bu politikaya Refah da yetmeyecektir. Zaten o da bil-
diği için, son zamanlarda görüyorsunuz, işte o "adil
düzen'Vn altından solçıkarmaya başladı. Ucundan, kena-
rından falan...
- Üc partinin birleşmesi haberleri var. Erdal Bey arabu-
luculuk yapacak deniyor, bundan bir sonuç çıkar mı?
- Ne söyleyecek? Mesele burada. O zaten.. üçe bölün-
müş olmanın gerisinde de bu var. Yani, her birinin ortaya
çıkardıklannın yetersiz kalması var zaten. Üç tane yeter-
siz kalan olunca, birleşince büyük, tek bir yetersiz olur.
Bence bu, sorunu çözmez. Kimse, kişilere bir şey demi-
yor. Bülent Bey (Ecevit) hala saygıdeğer, hala temiz in-
san. SHP'nin içindekiler, bütün son talihsiz olaylara kar-
şın ayaktalar aslında. İşte, Deniz de (Baykal) bir yerlerde
barınmaya çalışıyor. Eee, kitle? Kitle, bir başka yerde.
Çok değişik oluşumların içinde. Her gün kendini ayakta
tutmanın güçlükleri içinde, tanımadığı sorunlar karşısın-
da. Tabii, burada da ister istemez şeye yöneliyor. Tür-
kiye'de toplum, alışılmışın dışında bir şarkı bekliyor.
Umduğunu verecek, yahut umutsuzluğunu kıracak bir şey
bekliyor. Bütün partiler, üç aşağı beş yukarı, dikkat eder-
sen aym şarkıyı değişik tonlarda söylediler. Özünde ben-
zer bir noktaya doğru gitiler. Tabii, koalisyonda da öyle.
Koalisyonun yapısı da öyle. Koalisyondakı ıkı partinin bırı
orta sağında, biri orta solunda. ikisi birlikte ortak politika
yapıyorlar demektir bu. Uzlaşma ortada olur tabii. Birinin
"sağ yapıyorum" dediğisağ değil, öbürünün "sol yapıyo-
rum" dediği sol değil! Bir "ortayolcular" olma zorunda
kalındı, yapısı öyle zaten...
BULMACA
1
2
3
1 2 3 4 5 6 7
• I
^ m \
•
b y
6
7
8
9
•
•
SOLDAN SAĞA:
1/ Briçte. kazanılan her
ele verilen ad... Yılmaz
Güney'ın bir filmi. 2/ Ka-
dınlar. kızlar... Doğu ve
Güneşdoğu Anadolu'da
konar-göçerlenn kıl ça-
dırlanndan oluşan yayla
yerleşmesı. 3/ Görgülü,
tcrbiyeli ve olgun kimse...
Tuzağa düşürülen şey. 4/
Din adamlannın simgele-
ri sayılan başlık... Ince
dantel. 5/ Mantıkta. di-
ğer önermelerin ön daya-
nağı olan temel önerme. 6/ Ulusla-
rarası Basm Enstitüsü'nün simge-
si... Ortodokslarda tahta pano
üzerine yapılan her türlü dinsel
resme verilen ad. 7/ Bir gösterme
sıfatı... Kendini beğenmiş kimseler
için kullanılan bir alay sözü. 8/ Bir
dokuma maddesi... Sanat yapıtla-
rının saklandığı ve sergilendiği yer.
9/ Paltoya benzer bir tür üstlük...
Birşeyin özûnü oluşturan ana öğe.
YLKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Nemli tropıkal bölgelerde yetişen bir meyve ağacı... Leyleğe
benzer bir kuş. 2/ Ehemmiyet... Geminin arkası. 3/ Küçük ya-
pılı bir kanguru cinsi... İki borunun birbirine birleştirildiği yer.
4/ Mantık... Yankı. 5/ Saçörgüsü. 6/ İsrail yapısı hafıf makineb
tüfek... Yerine koyma, yerine kullanma. 7/ Molibdenin simge-
si... Tunç Okan'ın, uluslararası yanşmalarda birçok ödül ka-
zanmış filmi. 8/ Eski Türklerde cocuklan koruyan tannça...
Çekişme, kavga. 9/ Fide yetiştirmek için aynlmış toprak bölü-
mü... Yunan mitolojisinde savaş tannsı.