06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 HAİ1RAN 1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA VJÜNÜN J İLMLERİ TELEVIZYON 17 07.00 TRT1 DRAM o 09.00 ShowTV ÇOCUK 10.00 TRT2 DRAM 10.00 atv MACERA ro.oo KanalD MACERA 70.30 Interstar MACERA 10.30 ShovvTV KOMEDİ 10.30 KanaJS WESTERN O 70.35 HBB BELGESEL 72.00 atv MACERA 12.10 - Kaıial § GULDURU 72.50 GÜLDUR 73.05 HBB DRAM ...ı 13.30 Interstar DRAM 73.30 Kanal D DRAM DöküJen Yapraklar Kansının ölümü üzerine kızı ve damadının yanma sıgınan bir babanın (Cüneyt Arkın) dramı. Yine Cü- neyt Arkın'ın yönettiği filmde Aslıhan Öncü var. Sırga (Sırga)- Kaynaklarda geçmeyen film, bir çocukla as- lanın dostlugunu anlatıyor. Bûltene göre Rene Guil- lot'dan uyarlanan filmi Pierre Grandperret yönetmiş. Baba (Da>- Bir adam, babasının cenaze töreni için trlan- da'ya gider. Matt Clark'ın fılminde Martin Sheen ve Bamard Hughes başrolde (1988). VahşiBeşU (Savage Five) - Kasaba halkı, haydutlardan çok ra- hatsızdır. David Chiang'ın yönettiği Hong Kong ya- pımı. sadece bu türün meraklısı için. BüyükYanş (Phar Lap)- Simon Vincer, 1930'lar Avustralya- sı'nda efsaneleşen yanş atının öyküsûnü anlatıyor. Tom Burlinson, Martin Vaughan var (1983). Gecderin Kralı Uzun yıllar kral unvanını koruyan Ayhan Işık'uı rol aldığı önemsiz fılmlerden biri. Yönetmen Nuri Er- gun. Sema Özcan ve Nilüfer Koçyiğit de rol alıyor. Ne Olacak Şimdi? Evli bir çiftin boşanması sırasında avukatlar bir- birine aşık olur. Yön. Atıf Yılmaz. Oynayanlar: Şener Şen, Levent Kırca. İki Şapkalı Billy (Billy Two Hats) - Yaşlı bir kovboyla, yerli gencin dostluğu. Gregory Peck, Desi Arnaz Jr., Jack War- den var. Ted Kotcheff yönetmişti (1973). Sanat Çocuklan (?) - HBB'nin özgün adını belirtmediği yapım, kon- servatuvar öğrencilerinin yaşamından kesitler sunu- yor Müzıkallenn büyük ustası Gene Kelly sunuyor. Oldu Olacak Yüklü mirasın uğruna yanlış adam kaçıran üç arka- daşın öyküsü. Yön: Müjdat Savlav. Oyn: Erol Bü- yûkburç, Aysun Güven, Süleyman Bolat (1976). Bitirimkr Sınıfi Bir ilkokul sınıfının renkli karakterlerinin macerala- nnı anlatan bir komedi. Yön: Ülkü Erakalın. Sezer Inanoglu ve Perihan Savaş rol alıyor. Aman Tannm! (Oh God!)- Tann, dünyaya (ABD'ye) iner ve genç mağaza müdürünü aracı kullanır. Carl Reiner yöneti- minde George Burns ve John Denver var (1977). Yaşam Mücadelesi (Green Promise)- Bir çiftçi, 4 çocuğuyla mücadele verir. Yön: William D. Russell. Marguerite Chap- man, W. Brennan, R. Paige, N. Wood var (1949). Sevgili Babam (Dad) - Davıd Goldberg'in yönettiği aşın duygusal filmde Jack Lemmon'ı tanıyamayacaksınız! Ted Danson, Olympia Dukakis diğer oyuncular. İnsanlan Seveceksin Yeraltı dünyasıyla ilişkisi olan kiralık bir katilin öy- küsü. Yönetmenliğini Melih Gülgen'in yaptığı filmde Cüneyt Arkın ve Sevda Karaca başrolde 14.00 / TRT 2 / KDimanjaro'nan Karları Aynntılı bügiyanda 15.10 atv MACERA 9m] 15.20 KABARE O 75.30 TGRT 76.00 KanaiD MACERA 77.70 HBB WESTERN •..ı 77.20 KanaJ6 DRAM 77.50 atv MACERA Tokatçılar Hafızasını yitiren adarrun başı, elindeki değerli mü- cevherlerle derde girer. Yön; Aykut Düz. Cüneyt Ar- kın, Oya Demir, Hüseyin Kutman, B. Kayabaş var. BirBUen Videoklüplerin altın çağını yaşadıklan dönemde üretilmiş kabare kasedi film olarak ekranda. Ferhan Şensoy Ortaoyuncularla sahneye çıkıyor. Toby (Toby Mac Teague)- TGRT'nin bültenine göre J.C. Lord'un yönettiği, W. Rekert ile Y. Bisson'ın oyna- dığı film "kış sporlan yapılan kasabadaki olaylar". Taldp2 (Chase 2)- Kanal D, bir çapkın dedektifin serüvenle- nnı anlatan dıziyi bıkmadan tekrarlıyor. Başrolde Michael Brandon var Günbaümı (Sundo»ners>- George Templeton'ın yönettiği film, düşman kardeşler temasını işliyor. Sık yayımlanan filmde Robert Preston, Cathy Downs var (1950). Adalet Feşinde (One Good Cup) - Bir polis, ailesini geçindirmek için yanhş yollara sapar. Yön: Heywood Gould. Michael Keaton, Rene Russo, A. Paglia var (1991). Sevdim Bir taksı şoförü gençle zengin arkadaşımn öyküsü. Yön.: Ümit Efekan. Oynayanlar: Emrah, Nilüfer Öz, AsumanArsan. (1989)19.45 / Kanal 6 / Kokteyl Ayrmak bügiyanda Evrenin Bekçileri (Abrasas-Guardıan of The Universe)- lnsanımsı robot, cınayet ışlemeye dünyaya gönderilir. Yön: D. Lee. J. Ventura, M. Bransfield var (1989). Casus Savaşjan 2 (Spy Wars 2)- TV filminın ıkinci bölümünde Ital- yan-Rus casuslannın çekişmesi sürüyor. Jean Roche- fort'un başrol oynadığı yapım, türün meraklısına. Zirvede (Oved the Top)- Bir kamyoncu, bilek güreşiyle oğ- lunu kazanmayı dener. Yön: M. Golan. S. Stallone, Susan Blakely, Robert Loggia var (1987). TutkuÇemberi (Wbite Palace)- Reklamcı, olgun garson kadınla ilişki- ye girer. Luis Mandoki'nin yönettiği ilginç filmde Su- san Sarandon, James Spa- der var (1990}. Büyük Gösteri (Full Contact/Show- down>- Kazara adam öldü- ren polis, mesleğe dönmeye çalışır. Yön: Robert Radler. Billy Blanks, Ken Scott, Christina Taylor var Susan Sarandon 22.50/TRT2/Mado Ayrutüh bilgiyanda Ağrt (Requiem>- Zoltan Fabri'nin zayıflıklan ve tutkula- rı işlediği fllmi daha önce birkaç kez sunulmuştu. Edil Frajit ve Lajos Balazsovits başlıca oyuncular. Bir Kadın Kayboldu (Lady Vanishes) - Tren yolculuğu yapan yaşlı kadın kaybolur. Hictchcock klasiğinde Margaret Lockwo- od, Michael Redgrave, M. VVhitty var (1938). 22 30 UMKU Yerlifılmler Yabancı filmler \?5) lıleyin '-OrtaHalli Değmez TRT Yönetim Kurulu'nun karanyla yayından kaldınlan 'Gündem'in yapımcı-sunucusu Cüneyt Canver: 'Bizi demokrasi karşıtlan istemedi'FİGEN YAN1K TRT'nin sabah kuşağında "Gündem" prograrrunı hazırlayıp sunan Can Okanar ve Cüneyt Canver'in görevlerine, TRT Yöne- tim Kurulu'nun aldığı kararla son verildi. Son aylarda, kullandıklan üslup ve günlük 45 milyon lira ücret almalanndan ötürü eleş- tirilen Okanar ve Canver, geçen perşembe ekrana veda etti. Konuyla ilgili sorulanmızı yanıtlayan Cüneyt Canver, uygulamayı "hal- ka saygısızlık" olarak değerlendirerek, ola- yın bir iç hesaplaşma olduğunu söyledi: - Olayı nasıl değerlendiriyorsunuz? CANVER- Bir programın beğenilip beğe- nilmediği halka sorulmalı. önce şuna yanıt verelim. TRT Genel Müdürü Tayfun Akgü- ner'i ben ya da Can Okanar tanıyor muyuz? Okanar, Kanal 6 haber müdürüyken "Bu Sa- bah" prograrrunı da hazırlıyordu. Ben de Ka- nal 6 Ankara temsilcisiydim. Programda "Ankara Kulisi" olarak yer alıyordum. Okanar, haber müdürlüğü görevine son veri- lip yalnız "Bu Sabah"la devam etmesi iste- nince, o gün istifa etti. Ben hala görevime devam ediyordum. Bir gün Akgüner'in dave- ti üzerine Okanar'la TRT'ye gittik. Kendi- siyle o gün tanıştım. Bu programı TRT'de yapıp yapamayacağımızı sordu. Ben iki se- beple yapılamayacağını söyledim. Binncisi özgürce konuşmaya alıştığım için TRT'de buna izin verilmeyeceği, ikjncisi isteyeceği- miz paranın verilemeyeceğiydi. Akgüner "Bir deneyin bakalım" dedi. Orada el sıkış- tık, aynldık. Daha sonra kendisinden biraz daha îazla talep ederek bir öneride bulunduk. "Biraz ikram yapın" dedi ve 15 kasım 1993'te "Gündem"i hazırlamak üzere anlaş- ma yaptık. Ayda 40 saate 900 milyon - Aldığınız ücret kamuoyunda hayli tep- ki topladı. Türkiye koşullarında günlük 45 milyon ücreti fazla bulmuyor muydunuz? CANVER- Anlaşmamızda teknik cihazlar TRT'ye an olmalı dedik. Bize tahsis edilen yönetmen, seslendirmen, montajcı TRT'den maaş alıp bizden de para alıyordu. Bunlar da ayda en aşağı 5'er 10'ar milyon ediyordu. Günün en zor saatlerinde, sabah 06.30-08.30, iki saat program yaptık. Haftada 10, ayda 40 saat yapıyor. Ayda 900 milyon artı KDV olan ücretimizi 450 milyon 450 milyon ola- rak paylaştık. Aslında bu para net kalmıyor- du. Aynca TRT Hukuk Bürosu'nun önerisiy- le bir limited şirket kurduk. Yüzde 46 ku- rumlar vergisine tabiydik. Özel TV'de vergi kaçırabilirsiniz, ama TRT'de kaçıramazsınız. '93 itibanyla 1 milyar 300 milyon lira kazan- cımızın 400 küsur milyonunu kurumlar ver- gisine ödedik. Size başka bir ölçü vereyim. Şimdi Aydan Şener, TRT ile iş yapıyor. Haftada bir, ayda 4 saat yapar. Ayda 1 milyar 350 milyon artı KDV alıyor. Nazlı Ihcak ay- da bir saat için 250 milyon artı KDV alıyor. Bununla birlikte TRT çalışanı Nazmi Kai, program için saat başına 60 milyon alıyor. Bütün bunlann yanı sıra Vakıfbank'la spesi- fik olarak 06.30-08.30 arasında 45 saniyelik reklam için 6 aylık, 6 milyar olmak üzere sözleşme yapılıyor. - Ust Kurul, haberler ve güncel prog- ramlardaki sponsörlüğün kaldırması ko- nusunda açıkiamada bulundu. Buna Va- Okanar ve Canver'in hazırladıkları program, TRT kitapcı- ğında 'Tarafsız ve gerçek haberciliğin erdem sayıldığı gü- nümüz yayıncıiığında' diye başlayan sözlerle tanıtılıyordu. ^ Cüneyt Canver "Peki bundan sonra para almıyoruz diyebilirdik" diyor.. "Ancak bize, her zaman yapıldığı gibi, bir şans verilmedi. Bizim hakkımızda yazı yazılmadı, küfür edildi. TRT'de seçim gecesi 14 saatlik canlı yayını bir lira almadan yaptık. Ikinci altı ay için zam istemedik". • "Geyik muhabbeti' dedikleri şeyleri başbakan, başbakan yardımcısı, meclis başkaru, milletvekilleriyle yaptık. Onlar köşelerinde ne yazıyorlar? Başkalanmn araştırmalannı kullanıyorlar. Ben bilinen bir kurumdan bilinen bir para alıyorum. Açık seçik. Ya medyaya, kendi lehlerinde yazılan yazılara verilen paralar niye sorulmuyor? kıfbank dahil değil mi? CANVER- Bunun maddi destek olup ol- madığı tartışılıyor. Burada bir yanlışlık var. -Yani siz bu parayı çok bulmadığınızı söylüyorsunuz. CANVER- Bize kimse nıye çok alıyorsu- nuz diye soramaz. Siz daha fazla kazanmak ıstemez rrusinız? Yaptığımız işe o kadar çok inanıyoruz ki. Bu iğrenç bir iftira. Bizi koşul- lar bir araya getirdi. Söylentiye göre, ben al- dığım paradan Akgüner'e haraç vermişim. Ben kimseye haraç vermem. Keşke daha faz- la ücret isteseydik. - Halka kemer sıkma çağrısının yapıldı- ğı bir dönemde, size bu suçlamalar yönel- tildiğinde, işin ekonomik yönünü yeniden gözden geçiremez miydiniz? CANVER- Bız bunu bile yapabilirdik. "Peki bundan sonra para almıyoruz" diye- bılırdik. Ancak bize her zaman yapıldığı gibi bir şans verilmedi. Bizim hakkımızda yazı yazılmadı, küfür edildi. TRT'de seçim gecesi 14 saatlik canlı yayını bir lira almadan yap- tık. Ikinci altı ay için zam istemedik. 'Geyik muhabbeti' - Programınızın içeriği de tartışmalar arasındaydı. Gazete manşetlerinin okun- ması ve bir konukJa sohbet etmek şeklinde bir programın herkes tarafından yapılabi- leceği söylendi... CANVER- "Geyık muhabbeti" dedikleri şeylen başbakan, başbakan yardımcısı, Mec- lis başkanı, milletvekilleriyle yaptık. Peki onlar köşelerinde ne yazıyorlar? Başkalanmn araştırmalannı kullanıyorlar. Ben bilinen bir kurumdan bilinen bir para alıyorum. Açık se- çik. Bu para az bile. Peki medyaya kendi leh- lerinde yazılan yazılara verilen paralar niye sorulmuyor? Show TV sahibi Erol Ak- soy'un bankalara olan 18 milyon dolarlık borcu niye sorulmuyor? Başından beri bazı yazarlann yaklaşımı kasıtlı, incitici, kızdır- maya yönelikti. Siyasilerin tavn - Sizce neden? CANVER- Bu belki de şahsi bir kin. Mil- letvekilliği dönemimden kalma. Özal'a ya- kınlığım. ınsanlann şahsi gerçeklerini yansı- tınca hilkat garibesi durumlar ortaya çıkıyor. - Siyasi çevrelerden programınıza nasıl eleştiriler geldi? CANVER- Biz programa başladık. Ilk ra- hatsız olanlar Refahlılar oldu. Necmettin Er- bakan RP'ye hakaretten hakkımızda iki dava açtı. RP'nin asıl hedefinin doğal yollardan iktidar olduğu ortada. Demokratik, laik dev- letin yerine dıne dayalı devlet kurmak isti- yorlar. Bu davalardan birinin takipsizlik ka- ran kesinleşti. tkincisi için 21'inde mahke- meye çıkacağız. Evet, program uç verdi. Program bu niteliğiyle, laik cumhuriyeti iste- meyen çevrelerin istemediği bir program ol- du. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel üç kez aradı ve memnuhiyetinı belirtti. ANAP bizden hoşnut olmadı. Mesut Yılmaz'ı iki kere davet ettik. "O saatte uyanamanT ya- nıtını verdi. Bir programda "Mesut Yılmaz, hükümeti işadamlarıyla birlikte yıkmaya çalışıyor" yorumunu yaptım. ANAP lstanbul Milletvekıli Naci Ekşi'yi konuk ettik. "Me- sut bey iki nedenden ötürü Genel Başkan olamaz" dedi: "Bir, dindar değil, iki sa- bahları erken kalkamıyor". Biz orada Yıl- maz'ı savunduk. Din ile devlet işlerini kanş- tırmadığı için faziletli olduğunu belirttik. "Biz sabah 5'te kalkıyoruz, genel başkan olabilir miyiz?" dedik. Ardından Eyfip Aşık, beni aradı. "Niye başkan hakkında konuşuyorsunuz?" dedi. "Cevap hakkı ta- nıyın, öğleden sonra yapacağımız toplantı- da karar vereceğiz" dedi. Yanıt yok. Sonra bir gün aramış ve sekreterimize "Söyle onta- ra, Allah belalarını versin" demiş. Çiller, Mehmet Bican'ı gönderdi Yusuf Bozkurt Özal konuk oldu. "Bu başbakan istifa etmeli" dedi. "Bilemiyo- rum, TRT'de böyle şeyler söylenmeli mi" diye de ekledi. "Her şey söylenebilir"de- dim. Başbakan Tansu Çiller, üç kere progra- mı kaldınn diye Mehmet Bican'ı Akgüner'e gönderdi. Çiller, gazete haberlerinde onlann aleyhine olan bölümleri okumamızdan rahat- sız olduğunu, program yüzünden bazı çevre- lerin kendilerine düşman olduğunu söylemiş. Program biterse düşmanlıklann kalkacağını düşünüyormuş. SHP cephesi bize olumlu bakıyordu. K«- rayalçın ISKİ olayı vs. yorumlanmızda hu- kuku ve bizi korudu. Oradaki varlığımız de- mokrasi açısından avantajdı. Eşit sayıda mil- letvekili çıkarmadığımız için Esat Kıratlıof- lu bizi eleştirdi. Hiçbir şey motamot aynı olamaz ki. Programda her görüş dile getirildi, ama biz tarafsız değildik. Bir, laik cumhuri- yet konusunda taviz vermeyiz. Ben orada TRT haber bülteni değilim. Yorum yapıyo- rum. iki, "bütünlüğümüz". Milletvekilleri- nin dokunulmazlıklan kaldınlmalıysa şu ko- şullarda kaldınlmalıydı dedik. Hiç kimse biz- den sonuna kadar memnun olmadı. ömer Barutçu, Akgüner'i arayıp "Ne oluyor, dev- let televizyonunda Cumhurbaşkanı eleşti- rilir mi?" dedi. TRT'yi babalannm çiftliği gibi görüyorlar. Devlet TV'sinde devlet eleş- tirilmez diye bakıyorlar. TBMM KlT komis- yonunu biz de eleştireceğiz. Siyasi prograrn- dik. Üst Kurul üyesi Ercan San'ın deyişiyle "Program guzel, ama TRT geleneğine uy- muyor". tş o hale geldi ki konuklar bizi bu- luyordu. Özellıkle kitle örgütleri anyordu. Milletvekillerinin maaşlan Para konusu ise Türkiye'de yalnızca sahne sanatçılannın, medya patronlannın, hem ban- ka hem TV sahiplerinın, futbolculann, salya sümük sanatçılann mı olmalı. Ben alnımın teriyle kazanıyorum. Bir KlT komisyonu iki gün bizi tartıştı. Bir milletvekilinin maaşı ay- da 55 milyon artı emekli aylığı. - Peki bu arada yeni bir tekiif aldınız mı? Ne yapmayı düşünüyorsunuz? CANVER- Bir hafta dinleneceğiz, hiçbir şey konuşmayacağız. Geç uyuma ve geç uyanma hakkımızı kullanacağız. Program iç hesaplan yüzünden kalktı. TRT Yönetim Ku- rulu üyeleri llhan Akın ve Halil Cin bir an- dâ önerge hazırladılar. Nhan Akın, Süleyman Demırel'in ruh gibi adamı. Bu arada Akgü- ner'in muhalefeti de onun onur meselesi ol- du. Genel Müdür'ün otoritesi de darbe yiye- cekti. lnanıyorum ki kaldınlmaması için di- rendi. O da, TRT'nin "değişme" süreci adı- naydı. Akgüner hakkında söylenenlere gelin- ce ben gördüklerime inanınm, duyduklanma değil. Duyduklanmın da doğrulanması lazım. TRT2 22.50\ 'Sinema Tarihinden Bir Yaprak'ta Fransız yönetmen Sautet'den bir film var Değer yargılan bunalımı üzerine Mado ' Yönetmen: Claude Sautet / Senaryo: C. Sautet, Claude Neron / Görüntü: Jean BofTety / Müzik: Philippe Sarde / Oyuncular: Michel Piccoli, Ottavio Piccolo, Jacques Dutronc, Romy Schneider, Claude Dauphin ' 1976Fransa yapımı, 135 dakika. TV Servisi- Atilla Dorsay "Si- nema Tarihinden Bir Yaprak" kuşağında, önde gelen çağdaş Fran- sız yönetmenlerden Claude Sa- utet nın bir yapıtını sunuyor: "Ma- do". 1980'lerin başında bu isimle sinemalanmızda gösterılen filmin işlediği "değer yargılan bunalı- mı" teması, bugün de güncelliğinı korumakta. Yönetmenin, kendi ku- şağının dünya görüşünü, sürükleyı- ci ve derinlikli bir öykü aracılığıyla eleştirdiği yapıt, izlemeye değer. Parisli emlakçı Simon (Michel Piccoli), bir rakibinin attığı "ka- nk" yüzünden zor duruma düşmüş- tür. O da aynı yöntemle durumunu düzeltmeyi dener. Ancak, bu "sa- vaş"! kazandığında çok şey kaybe- deceğinin farbnda değildir. 1924 doğumlu Sautet, Fransız or- ta smıfından bunalımlı erkeklerin dramlarını anlattığı filmleriyle, kendine özgü bir yer edinmişti. 40- Michel Piccoli, Claude Sautet'nin filminde 'yediği yöntemle' kazık atmayı deneyecek bir emlakçı rolünde. 50 yaşlannda, ekonomik durumlan iyi, büyük kentlerde, özellikle Pa- ris'te yaşayan bu orta sınıf burjuva erkeklerin, kadın, dostluk, iş ve ba- şarı konulannda düştükleri buna- lım, bütün yaşamın anlamını sorgu- lamaya dönüşerek, derinleşir. Sautet, sinema öğrenimi gördük- ten sonra, 1950'lerde, kendisini çok etkileyen George Franju ve Jac- ques Becker gibi yönetmenlere asistanlık yaparak deneyim kazan- mıştı. Yönettiği ilk filmler, yazdığı senaryolar kadar ilgi görmedi. An- cak, 1970'te gerçekleştirdiği "Ha- yat Bağları" (Les Choses de la Vie) ile hak ettiği ilgiyi görebildi. Günümüzün bu önemli sinema us- tası için, bir başka Fransız usta, Je- an - Pierre Melville, şöyle demişti: "Claude Sautet'nin en büyük yö- netmenimiz olduğundan kuşkum yok, çünkü, yeteneğine rağmen serinkanlılığını koruyor". Kanal 6 19.45\ Donaldson'ın 'tür kokteyli' Tom Cruise, genç Brian rolünde. TV Servisi- Roger Donaldson'ın bu "Kokteyl"i, izleyicilerde değışik tatlar bırakmıştı. Kımileri bıryup- pielik övgüsü olduğu kanısmdaydı. "Sınırsız olanak- İar ülkesi Amerika", genç Brian'ı geri çevirmemiş, köşeyi dönmesine izin vennişti. Kimi izleyicilerse, il- ginç bir "usta - çırak" öyküsüyle karşı karşıya oldu- ğunu düşünmüştü. Genç Brian ve olgun Doug'un ah- baplık öyküsü, gerçekte dostluğun gücünün öyküsüy- dü. "Kokteyl"in izlenebilir bir aşk filmi olduğunu dü- şünenler de eksik değildi. Onlara göre "Kokteyl", Oli- ver Stone'un "Borsa" (1987) filminin biraz yumuşatıl- mış, rruzah ve romantizmle baharatlandınlmış çeşitle- mesiydi. Donaldson, damaklarda farklı tat bırakan, kimsenin geri çeviımediği bir kokteyl hazırlamıştı. Film, Avustralyalı Roger Donalson'ın "Çıkış Yok" (No Way Out, 1988) ve "Cadillac Man" (1990) film- Cocktail / Yönetmen: Roger Donaldson / Senaryo: Heyvvood Gould / Görüntü: Dean Semler ' Oyuncular: Tom Cruise, Bryan Brown, Elisabeth Shue, Lisa Banes, Laurence Luckinbill /1988 ABD yapımı, 104 dak. lerinin yanında biraz sönük kalıyor. Ama, Brian ve Doug (Bryan Brown) arasındaki usta - çırak ilişkisi- nin filme önemli çekicilik kazandırdığını belirtmemek, haksızlık olur. Mümtaz Sevinç'in seslendirmesi Doug karaktennin görmüş geçirmişliğini ve melankolisini Türkçe'de başanlı kılıyor. TRT2 14.00 Teksoy'dan Hemingway uyarlaması . .^KJHınanjaro'nun The Snows of Kilimanjaro / Yönetmen: Henry King / Senaryo: Casey Robinson / Oyuncular: Gregory Peck, Susan Hayward, Ava Gardner, Hildegarde Neff, Leo G. CarroU, /1952 ABD yapımı, 113 dakika. TV Servisi- Rekin Teksoy, "Sinema ve Edebiyat" kuşağın- da, Frank Borzage'ın "Silahlara Veda" filminden sonra, ikinci bir Heminway uyarlaması sunuyor: "Kilimanjaro'nun Karları". Henry King'in belli bir ustalıkla gerçekleştirdiği film, düşündürü- cü konusu ve değerli başrol oyun- culannın yorumuyla önem kaza- nan, izlemeye değer bir yapıt. Afrika'da avcılık yaparak za- man geçiren Amerikah bir yazar, gerçekte ölümü beklemektedir. Yaralanınca, ölümün yaklaştığını görerek, geçmişiyle hesaplaşmaya girişir ve arayış içinde geçen öm- rüne bir anlam vermeye çalışır. "Silahlara Veda", "Çanlar Kl- min İçin Çalıyor?", "Yaşlı Adam ve Deniz" gibi yapıtlan bizde de çok sevilerek okunan Er- nest Hemingway (1899 - 1961), 20. yüzyıl Amerikan edebiyatınm önemli yazarlanndan biridir. Ya- zar, kitapları kadar, sürdürdüğü renkli yaşamıyla da ünlüydü. 1. ve 2. Dünya Savaşlanna katılmış, 1930'lardaki Ispanya içsavaşında Cumhuriyetçilerden yana çalış- mış, Paris'in Almanlardan kurta- nlışı çalışmalanna katkıda bulun- muştu. Sadece yürekli bir gazete- ci değil, asker ve gerilla eylemle- ri, bilgi toplama ve değerlendirme konulannda bir uzmandı. Karakterleri, kendisi gibi doğa- ya ve hayata derinden bağlıydı. Ama, dünya ve gerçeklerle sürek- li çatışma içindeydiler. 1961'de av tüfeğiyle hayatına son verme- sinin nedeni, belki de bu çelişki- nin ağırhğını daha fazla taşımak istemeyişiydi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle