Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
tmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetin-
kaya#Genel Yayın Danışjnanı: Ortıan
Erinç#Yazıışlen Müdürlen: Ibrahim Vıldız
(Sorumlu). Dinç Tayanç • Haber Merkezı Mü-
dürü: Hakan kara
• Görsel Yönetmen: Ali Acar •Dış Haberler: Er-
gun Balcı • Ekonomı: Abdurnıhmaıı Yddınm •
Istihbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmef
Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdiü-
kadir Yücetman • Düzeltme: AbduDah Yazıcı
Ankara Temsilcısr Mustafa Balba) •Haber Müdürü: Doğan Akın AtatürkBuI-v
van No:l25. Kat. 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020(7 Hat), Telex: 42344, Fax:
4195027 •İzmır Temsılcısı: Serdar Kmk, H.Ziya Blv. 1352 S.2 3 Tel:44l 1220
Telex: 52359, Fax. 4419117 »Adana Temsilcısr Çetin Yığenoğiu İnönü Cd 119 S
No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155, Fax: 3522570
Müessese Müdürü. Erol Erkut • K.oordınatör
Ahmet Korutsan • Muhasebfc Böent Yoıcr
• Idarc: Haseym Gtrer • tşletme: önder Çefik
• Bılgı-lştem N«fl lç«I • Bilgısayar Sıstrm:
Mûrüvrt Çilfr »Reklarf'1(dtt lytmra
Yıynriaraa T t B n a a c Yenı Gûn Haber Ajansı. Basın \e Ydvıncılık A Ş
TürkocagıCad 3 9 / * lCafcüoğlu 34334 tşı PK 246IslanbıilTel (0 2l2)5l2O5O5(2Ohjt)Trk;x 22246. F J « (0 2I2>5 7MAYIS1994 İmsak-4 06 Güneş. 5 48 Öğlc: 13 08 İkindi: 16 59 Akvım:2O.I3 Yatsr 21.48
Metro tünelinin
iki ucu birleşti
• İSTANBUUA-A)-
İstanbul HafıfMetro Projesı
kapsamında yapımı süren
Mevhibe İnönü Tünelinin
her iki ucunda devam eden
kazı çahşmalannm birbirine
ulaşması nedeniyle buluşma
noktasında bir tören
düzenlendi. İstanbul ulaşımı
için önemli bir aşama sayılan
Mevhibe İnönü Tünelinin
açılışına RP'li İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı
Tayyip Erdoğarı'ın
katılmaması dikkatçekli.
Tayyip Erdoğan, aynı
saatlerde yeni otogarda
incelemelerde
bulunuyordu.( Fotoğraf:
FAZİLETİŞYAPAR)
'Yeni Dünya
Düzeni' paneli
• Haber MerkeziAtatürkçü
Düşünce Derneği'nce
(ADD) düzenlenen 'Yeni
Dünya Düzeni ve Türkiye'
konulu panel. bugün saat
13.30'da Mecidiyeköy
Kültür Merkezi Konferans
Salonunda yapılacak.
Geçen günlerde bir trafık
kazasında ölen ADD üyesi
Reşat Bulutanısına
düzenlenen panele. Doğu
Perinçek. Mehmet Emin
Değer, Haluk Şahin. Emekli
Orgeneral Necdet Öztorun,
Doç. Dr. Türkel Minibaş ve
Sipahi Çataltepe konuşmacı
olarak katılacak.
Özürlülerden ilgi
çağrısı
• Haber Merkezi-Türkiye
nüfusunun yaklaşık yüzde
10"unu oluşturan özürlülerin
yalnız bıraİcıldıklan
bjldirildi. Alü Nokta Körler
Derneği. konuyla ilgili
yayımlanan bildiride.
Özürlülerin eğitimi ve
istihdamı için gayri safi milli
hasılanın sadece onbinde
dördünün aynldığına işaret
edilerek. özürlülere ilişkin
yasal düzenlemelerin
yetersiz olduğu vurgulandı.
En iyi Alman
manken
• BODRLM(AA)-
Almanya'runen iyi mankeni,
önceki akşam Bodrum'da
yapılan biryanşmayla
seçildi. Türk Alman
İşadamlan Derneği ile öger
Tur tarafından organize
edilen ve 14 manken adayın
katıldığı yanşma, Marina
Vista Otel'de yapıldı. Derviş
Bölü, Manfild Gert, Martina
Ekspas, Vural Öger, Başak
Gürsoy, Ali Şen ve Erhan
Sargın'dan oluşan jüri,
birinciliğe Ketrin Schulz'u
layık gördü. Yanşmada
Maya İspas ikinci seçilirken,
Stefani Dettman üçüncü
oldu.
Havada ölüıııbulutu var!Çevreci Nur Atabay:
Türkiye'de hava kirliliği nedeniyle, ocak ayında 4.500
kişinin öldüğünü ve Istanbul'da toplu ölümlerin yaşanabileceğini öne sürdü.
İstanbul Haber Servia- Ülkemizde hava
kirliliğinin ölüm smınnı aştığı belirtilerek.
özellikle İstanbul'da toplu ölüm olaylan-
nm yaşanabileceği öne sürüldü. Türkiye
geneîinde. yalmzca ocak ayında 5 bine ya-
kın insanın öldüğünü savlayan çevre uz-
manı Nur Atabay, özellikle İstanbul'da 4.5
milyon insanın, aşın hava kirliliği yuzün-
den astım. kronik bronşit, kılcal damar tı-
kanması. kanser. bağırsak ve deri enfeksi-
yonu ile göğüs rahatsızlıklanna yakalandı-
ğını söyledi.
İstanbul İli Çevre Konıma Vakfı Danış-
manı, Kadıköy Belediyesi Çevre Komisyo-
nu Başkanı ve Yeşil Kuşak Çevre öncüleri
Grubu Sözcüsü Atabay, önceki gün Kar-
tal'daki özel Ahmet Şimşek Koleji'nde
verdiği konferansta. çevre korumacılığının
eğitim ile geliştirilebileceğini vurguladı.
Atabay, "özellikle İstanbul'daki aşın hava
kirliliğinin en önemli nedeni 'ucuz' diye kul-
lanılan petrokoktur. Ancak 19701i yıllardan
beri ülkemizde sürdürülen çevre konıma
çalışmalan, çölde bir su damlası kadar bile
olamadı. Hepimizin etrafında sessiz ölfim
bujutları dolaşıyor" dedi.
İstanbul"daki hava kirliliğinin. hızlı sa-
nayileşmeden kaynaklandığını belirten
Atabay, aynca konutlarda kullanılan kötü
yakıt ve trafikten doğan kirliliğin çevre ve
insan sağlığını tehdit ettiğinı belirtti.
Kirliliğin kaynağı ucuz yakıt
Atabay. "ömeğin gectiğimiz kış mevsi-
minde Türkiye'de hava kirliliğinden dolayı
toplu ölümler oldu. Yalnızca ocak ayında 4
bin 500 kişi hayatını kayberri. 5 yıl önce
ucuz yakıt" diye Türkiye'de kullanımma
başlanan pefrokoktan çıkan zararlı gaz,
çevre ve insan sağiığı için büyük tehlike oluş-
tunıyor. Çünkü bu gaz kansere neden olu-
yor." şeklinde konuştu.
"L'cuz yakıt kullanımı ölüm gefiriyor. Js-
tanbuTda görev vapan yabancı firmalar ve
konsolosluk çaltşanlan. İstanbuTdaki kirli
havadan ötfirii ydlık izinlerinin dtşmda 'özel
yıpranma izni' kullanryor ve çevre kirliliğin-
den ötürü tazminat alabiliyorlar. İstanbul'-
da, hava kirliliğinden ötürü hastalanan insan
sayısı ise 4.5 milyon. Ktsacası, ölümle baş ba-
şa yaşıyoruz" diyen Atabay konuşmasını
şöyle sürdürdü:
"fstanbul'da bugün 13 milyon motorlu
araç var ve her gecen gûn yenileri ekleniyor.
Dönya SağJık Orgütü standartlarma göre
havadaki normal kükürtdioksit oranı, bir
metreküp havada, 100 miligram olması ge-
rekirken bu oran İstanbuTda kimi zaman
1500 miligrama kadar çıkıyor. Havası en
kirli kent ise Meksiko Cıty"değil, İstanbul.
İstanbuTda yaşayan herkes, çevre ve insan
sağiığı komılannda birey otarak üzerine dû-
şeni yapmak zorunda."
Atabay. konuşmasının son bölümünde
ise, çevre konıma çalışmalannın ancak eği-
timle yaygmlaştınlabileceğini belirterek
"İstanburda kişi başma düşen yeşil alan 0,9
metrekare iken, bu oran Zürih'te 60, Han-
nover'de 78, Moskota'da 189, ABD'de ise
115 metrekare. Yeşil bir çevrede yaşamak
istiyorsak doğayı korumalrvız" dedi.
Nur Atabay, İstanbul'da 4.5
milyon kişinin hava kirliliği ne-
deni} le çeşitli hastalrklara ya-
kala'ndığını belirterek "Ölüm-
le baş başa yaşıyoruz" dedi.
Arnavutköy'de5tarihibinayandı
Tarlhl evler
Onanmiçin
ucuzkredi
sağlanacak
AZMİKARAVELİ
Dün sabaha karşı Amavutköy'de 5
ahşap binanın yanması, tarihi evlerin ko-
runması sorununu yeniden gündeme ge-
tirdi. Tarihi evlerin restorasyon maliyet-
lerinin çok yüksek olması nedeniyle pek
çok evin yıkılmaya terk edildiği günü-
müzde Prof. Dr. Doğan Kuban'ın. ıste-
yenlere ucuz kredı sağlanması önerisı,
Devlet Bakanı Erman Şahin'ın hazı-
rladığı bir tüzük ile geçerlilik kazanıyor.
Buna göre eski evlerini onarmak isteyen-
lere Toplu Konut Fonu'ndan ucuz kredi
sağlanacak.
Devlet Bakan Erman Şahin. bu proje
hakkında şunlan söyledi: "Toplu Konut
Fonu'ndan avnlacak bir bütçe ile konut
stokunu iyileştirme kredileri »ereceğiz. Bu
konuda bir tüzük hazırladık ve 29 bakana
sunduk. Buçaltşmalar kapsamında Çatal-
ca ve Şile'de buhman tarihi e>1er çevrde-
riyte birlikte onanlacak."
Prof. Dr. Doğan Kuban, tarihi evlerin
korunmasının hükümet ve yerel yöne-
timlerin soruna sahip gkmasıyla müm-
kün olabileceğini belirterek şunlan söyle-
di: "Bugün tarihi evlerin korunması. dün-
ya kamuoyunda e>Tensel kabule ulaşmış
kültürel konıma standartlanna hükümet
ve yerel organlann sahipçıkmasıyla bir öl-
çüde sağlanabilir. Eğer bu sağlanırsa bir-
kac bilinçli uygulamayla halkta eski evmi
koruma bilinci uyandtnlabitir. Parasal
olanaklar. vergi muafiyetleri. kredi ko-
lavlıkları yeni bir akım başlatabilir.*'
Türkiye Tarihi Evlen Koruma Derne-
ği Vakfı Başkanı Perihan Balcı, önceki
geceki yangının çok üzücü olduğunu be-
ürterek şunlan söyledi: "Tarihi Arnavut-
köy evleriıri sigorta şirketleri riskin yük-
sek olması nedeniyle sigortalamıyorlar.
Bu da ev sahiplerini zor durumda bıra-
kıyor. Bu evlere su deposu da konulmastna
izin verihniyor. Zaten tstanbul'da bulunan
tarihi evlerin yüzde yirmi beşi tescilli, di-
ğerleri tescilsiz."
Tarihi evlerin korunması konusunda
çalışmalaryapan MimarSinan Üniversi-
tesi Rektörü Prof. Gündüz Gökçe, Türk
evlerinin mimari açıdan benzerinin ol-
madığına dikkat çekerek "Bu benzersiz
yapılann korunması yalnız Türk kültürü
değil, dünya kültürü açtsından gerekli.
Ancak konıyamadık" dedi.
Yaklaşık iki bucuk saat süren bir çaba sonunda kontrol altına alınabilen yangın
sabah 05.30'da söndürülebildi. Çevre sakinleri İtfaiye Müdürü Abdurrahman Kı-
bç'ı olay yerine gec gelmekle suçladdar. (Fotoğraf: YILMAZ KARABACAK)
• İstanburun tarihi
semtlerinden Amavutköy'de,
elektrik kontağından çıkan
yangının doğalgaz hattına
sıçramastyla büyük tehlike
yaşandı.
tstanbul Haber Servisi - İstanbul'un
tarihi köşk ve konaklanyla ünlü sahil
semtı Ama\utköy dün sabaha karşı bü-
yük bir tehlike atlattı. Amavutköy'de
elektrik kontağından çıkan yangının
doğalgaz hattına sıçrayarak yayı-
Imasıyla tanhı eser özellığine sahip ah-
şap binalardan 2'si kısmen. 3 ü tama-
men yanarak kül oldu. 3 tanhi binanın
da kısmen zarar gördüğü ve 7 ailenin
sokakta kaldığı vangına geç müdahale
edildiğini savlayan çevre sakinleri.
İstanbul İtfaiye Müdürü Abdurrahman
Kılıç'a saldırdılar.
Beşiktaş-Arnavutkö> Beyazgül Cad-
desi üzerinde dün sabaha karşı saat
02.00 sıralannda Vediç Tiregül'e ait 78
numaralı ahşap binanın üçüncü katı-
nda elektrik kontağından cıktığı savla-
nan yangın. hızla alt katlara yayıldı.
Alevler ıcerisinde kalan beş katlı ahşap
binanın girişındeki İGDAŞ hattına ula-
şan yangın doğalgaz borulannın sıcak-
tan genleşerek patlamasına neden oldu.
Kılıç: Geç kalmadık
İtfaiye yetkililerinin uyansıyia olay
yerine gelen İGDAŞ teknik servis ele-
manlan doğalgazın çevre ile bağ-
lantısını keserek gerekli ılk önlemleri
aldılar. Bunun ardından tstanbul itfai-
ye Müdürlüğü'ne bağlı Beşiktaş. Be-
yoğlu. tstinye. Fatih ve Sanyer grup-
lannca başlanan yangın söndüıme çalı-
şmalanna karşın alevler Kıreçhane So-
kak 40 numarada ömer Ertuğnıl ve Be-
yazgül Caddesi 82 numarada Yılmaz
Gâven'e ait diğer ahşap binalara da sı-
çrayarak etkisini sürdürdü. Yaklaşık iki
buçuk saat süren bir çalışma sonucu sa-
baha karşı saat 04.30 sıralannda kont-
rol altına alman yangın saat 05.30 sıra-
lannda tamamen söndürüldü.
Yaralı ve can kaybının olmadığı
yangında hasar tespıt çalışmalannın
sürdüğünü belirten İstanbul İtfaiye
Müdürü Abdurrahman Kılıç, itfaiye-
nin geç geldiği savlamalanna karşılık
olarak kendilerine ihbann ulaşmasımn
ardından 7 dakıka sonra Beşiktaş gru-
bunun olay yerine ulaştığını belirterek
"Bu rür yangınlara müdahalede dünya
ortalaması 8 dakikadır. Bu durumda bi-
zim geç ulaştığımız sovlervemez. Ancak
zaten dar olan sokaklara sağlı sollu park
edilen araçlar nedeniyle takviye grup-
ların yanguia müdehalesinde zaman
kayhı oldu" şeklinde konuştu.
Toplantı 19-24 mayıs tarihlerinde
Utopyacdar
DatçcCdayem
düşlevkınacak
• Dünya Dostlarf nın çağnsıyla Datça'da bir
araya gelecek olan yeşiller, gönüllüler ve
sosyalistler "en azekmek ve su kadar önemli"
saydıklan ütopyalannı konuşacaklar.
ÜMtTOTAN
İZMİR- "Ctopya uımrttur,
sevinctır, yarınııııı/dır, sonsnz
hayal güciimüz, direncimiz, sağ-
dııyumuzdur. İnsan ütopyasc ya-
şayabflir mTT
Dünya Dostlan bu kez, ya-
şam karmaşası içinde kaybolan
ütopyalann peşinedüştü. 19-24
mayıs tarihleri arasında Datça-
da bir araya gelecek yeşiller. gö-
nüllüler. sosyalistler. "en az ek-
mek ve su kadar önemli" bul-
duklan ütopyalan konuşacak-
lar. Onca işin arasında ütopya
da nereden çıktı. diyebılirsiniz.
Dünya Dostlan Demeği ku-
rucu üyesi ve S.O.S Akdeniz Bü-
rosu'nun Ankara Sözcüsü Nes-
rin Timur, "Nereden çıktı bu
ütopyalar toplantısı" sorusunu
yanıtlıyor:
"Ctopyasızlaştınna tehiike-
sine karşın beynimize, yüreği-
mize sahip çıkmak istiyonız. En-
düstriyalizmin en önemli tahri-
batı, beyinlerimizi esaret altına
aunası ve güzel bir geleceğe duy-
duğumuz öztemi yok etmesidir.
Endüstriyalist sistem ütopya-
lanmıza saldırdıkça. bizler de bi-
rer Donkişot şövalvdiğivle mı-
zraklamnıza sanlıyonrz. On-
lann en büyük korkusu bu güzel
düşlerimizdir."
"İnsanın hayallerini yok et-
mek, her şeyini ebnden almak-
hr"diye söze başlıyor S.O.S Ak-
denız Bürosu'nun İzmir Sözcü-
sü Yusuf Banş. Dövizdeki inişle-
re çıkışlara. vurgunlara talanla-
ra, batık bankalara, boşa giden
kredilere, sevgisizliğe boğulmuş
insanlara bir zamanlar ütopya-
lannın olduğunu anımsatıyor:
"Düşleri yok edflnüş insan.
kölekşmiş ve zavaDıhaşm^tır.
Ruhu satin ahımııştır. Akhna
ambargo komtbmıştur. Biz, banş
içinde yaşanan, rüm canhlaı nı
yaşam hakkı olan uyum içinde
bir dünyanm peşinde koşturu-
yornz. Ve ütopyasızlara sesleni-
yoruz: "Ey. büyük umutlan ol-
mayanlar, yann sabah erken
kalkmanıza gerek yok.' Sartre'-
m 'insan özgürlüğe mahkûm-
dur" sözunû, 'İnsan ütopyaya
mahkûmdur' olarak değistirsek
nasıl olur?"
Çağn metni
Dünya Dostlan, hazırladık-
lan "Ütopyalar ToplaımsTna
Çağn" metnini de tüm yeşil, gö-
nüllü kuruluşlara göndermeye
başladılar. "Gelecekten konuş-
mak, hemen şjmdi bir eyleme yoi
açarsa işe yarar"başlığını taşı-
yan metinde şu görüşlere yer ve-
rilıyor:
"Ütopyalanmızı tartışmak
için 19-24 mayıs tarihleri ara-
sında Datça'da bir araya geb-
yoruz. Amactmız. ütopyalanmızı
tartjşarak, toplumsal evTemmizi
insanla ve doğayla uyumlu bir
hale getirmek ve belki de yeni bir
ütopyayı yaratmak olacaktır.
Toplantıda tartışılmasını tstedi-
ğiniz ütopyalannızın konusunu,
0-212- 243 08 99 numaralı faks
aracılığıyla Dr. Melih Baş'a iJe-
tebilirsiniz."
Ütopyalannız var rruydı?
Şımdi ne oldu? Siz de mi 'günün
havhuyu' içinde boğulup giden-
lerdensiniz?
Bugün beyninize sahip çıkın:
hayal gücünüzü zorlaym; umu-
da, sevince. dostluğa bir yolcu-
luğu deneyin...
MESELA DEDIK ERDAI»T*BEK
Ara rejim mi, ara nağme mi?..
M,evsimler değişirken ara yer-
lerden esen soğuk rüzgârlar hastahklara
yol açar. bilirsiniz. Kapı aralığından.
pencere aralanndan öyle eser ki anla-
madan üşütürsünüz. sırtınız tutulur,
boynunuz eğri kahr. Ne yapalım ki in-
sanlar dikkatsiz. Söylersiniz dinlemez-
ler, anlatırsınız aldırmazJar. Ondan son-
ra da olaylann arasında kalırlar. Şimdi
ne yapacaksınız? Piyasa durmuş, alışve-
riş nanay. herkes elindeki üç kunışu
yastık altına atmış. öyle bekliyor.
Sanşın doktor aa receteyi vermiş. ama
hastada şifa şöyle dursun kolunu kaldı-
racak takat görülmüyor. İyi ki kolunu
kaldıramıyor, zira bir kaldırsa ne yapa-
cağı belli değil. Bu arada teknisyenler
kabinesi' falan gibi *anı rejim' reçeteleri
dile gelmeye başladı. Biz de 'aralıktan'
'mesela dedik...'
Ara rejim
u reçete rejim yapanlar için
düşünülmüş bir ara formüldur. 'Geyşek
rejinı'den 'sıkı rejinı'e geçrneden önce
bir 'ara repm'e girilir. Biliyorsunuz,
insanoğlu tuhaftır. ağır söz kaldırmaz,
ama ağır yemek yer. Kış aylannda gelsin
itha! çorbalar. kimine pizzalar kimine
lahmacunlar. acılı Adanalar da mangal-
da ızgıralar, börekler ki peyniri bol. kıy-
ması ağzınıza layık, zeytinyağlı dolma-
lar, hele de sarmalar, o patlıcan kızart-
malan, üstüne kaymaklı kadayıf mı olur
yoksa şöbiyet mi, yenmiş içilmiştir. İyi-
dir hoştur ama nisan mayıs aylan da gel-
miştir. Mayolar prova edilir İci eyvah ey-
vahür. Belin zamlanyla kalçalann brütü
lastiklerden taşmaktadır ki o kadar olur.
İşte 'ara rejim' bu zamanlarda imdada
yetişir. Ekmekler kesilir, hamur ışleri or-
tadan kalkar, kızartmalar, tatlılan sofra-
dan kalkar. Daha da olmazsa kamusal
binalann avlulannda sabah jimnastiğine
başlanır. Gene işler yoluna girmezse 'sıkı
rejim'e girilecektir. 'Kendin pişir kendin
ye
1
sefalan biter, 'karavana' talimlerı
başlar. İyisi zamanında Bektaşı babası-
nın öğüdünü tutup 'eline, beline, diline"
hâkim olmaktır. Bu da böyle biline.
Ara sıcaklar
Biraz palazlanmış aşevleri lokan-
ta mertebesinden restoran sınıfına terfi
edince yeni numaralar icat ederler ki he-
sap iyice kabarsın. 'Ara sKaklar" da böy-
le bir numaradıı. Meze tabağı (ki alaf-
ranga yerlerde adına ordövr tabağı de-
nir) ile esas yemek arasında tabağınıza
konulan bir iki börekçikle iki üç mini
köftedir ki yediniz mi yemediniz mi an-
layamazsınız. ama hesapta iyice porsi-
yon yerine geçerler. Günlük hayatınızda
bunu etiketlere gün aşın yapılan zamlar
olarak yaşarsıruz. 'Ara sıcaklar' pek
farkında olmadan yediğimiz kazıklardır
ki yavaş yavaş yendiğinden aası da azar
azar gelir.Bir de 'ara soğuklar' vardır.
ama onlan sağolsun telev izyon kanallan
hemen kapıp milleti pek güldüren prog-
ramlar olarak yayımlarlar.
Ara para
3"^imimdi bu "ara para' ekonomik bir
terimdir ama hiçbir ekonomi kitabında
rastlayamazsınız. Çünkü 'ara para' diye
'kara para'lıktan süper beya/latıayla iş-
lem görüp 'ek para'lığa geçecek olan pa-
raya derler. 'Kara para' yasal denilen yol-
lardan kazanılmamış paralardır ki esas
zenginler böyle olur. Dolar milyoncrleri.
trilyonerler. katrilyonerler böylece göz-
leri kamaştıran asansör çıkışlanyla ba-
şan kazanınca. hemen paralann aklan-
ması ışlemıne başlanır. Paralar her yolla
aklanabilir. Yasalar kılıfına uydurulur.
olmazsa ek yasalar. özel yasalar. bir defa-
dan bir şey olmaz yasalan çıkanhr. Kara
paralar aklanarak halkın hizmeti oluve-
nrler. Siz de şaşıp şaşıp 'Yahu biz artık iş-
kembeciye gidemiyoruz da bunlar her gece
lüks lokantaları. eğlence yerlerini nasıl dol-
duruyor?* diye düşünürken onlar da size
yeni hizmetlerdüşünürdururlar. Vaktiyle
bir atasözümüz 'at binenin, kılıç kuşa-
nanm' derdi. Bence bu atasözünü 'at
hırsızm, kılıç uğursuzun' diye değiştirmek
eerekıvor. Bilmem siz ne dersiniz?
Ara nağme
ş> ar
arkılann bir ara nağmesi vardır ki
sazlar döner dolaşır bu ara nağmeyi çalar-
lar. Pek uzamış laflar da 'ara nağme' diye
bilinir. Her dönemin kendine özgü bir 'ara
nağme'sı vardır. Bir ara 'bu düzen değişme-
li' diye pek sevdiğimiz bır ara nağmemiz
vardı. Sonra anlaşıldı ki düzen degişse de
'dunım' değişmiyor. bundan gönüller geç-
ti. Şimdilerde 'dünya değişti, ayak uydu-
raiım' diye bir ara nağme var. Asünda mil-
let için değişen bir şey yok. Dün ezilenler
gene eziliyor, dün bir eli yağda bir eli bağ-
da olanlar gene öyle. Şimdi her kesimin
kendi 'ara nağme'si var. Ticaret er-
babımn değişmez 'ara nağme'si belli:
'İşler kesat gidiyor.' Onlann kârlan bi-
razak azaldı mı 'Memleket batıyor' ses-
leri yükseliverir. Hoş, kârlan azalmasa
da -nazar değmesin diye- ağlamayı el-
den bırakmazlar. Emek erbabınm ara
nağmesi de uzun havaya döndü. 'Birle-
şeüm, örgntlenelim, hakkmuzı alalnn'-
dan umudu kesenler 'Aflah'm dediği
ohır'a bel bağlamaya başladılar. Ama
'ara nağme' adı üstünde aralarda duyu-
lur. Sonra herkes kendi şarkısına döne-
cektir. Önemli olan'lcendine sahip çıkıp
aralarda kimrurduya gitmemektir.