Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÖZEX EK
jn veduru Karadeniz, sabah güneşininserptiğialtınyağmurualtındatitreşiyordu
ışıldı: Artık karada ölüm yokJmıdım sızde Yann sabahtan ıtı-
ren bu ısle mesgul olunuz
Dsman Bey bı_ı ısın ıcınden cıkabıl-
?k ıcın butun gece dusunmek zo-
ida kalmıs en sonra buna br care
labıl mıstı
3u teftıs heyetı ıcın en uygun yer
.a olsa Mıntaka Palas Otelı olabılır-
Sar>ahleyın erkenden yataktan fır-
anOsmanBey hemengıdıpotelın
iıbını bulmus v e onunla bır anlas-
tya varmıstı Ge/gelelım bu otelde
bu onemlı heyetı agırlayacak hıc-
esya yoktu
Dtelı kıralayıpanahtarlarını cebıne
lıren "muhasebe-i hususiye" mu-
ru butun mernurlarm evlermden
-yolalar yataklar yorganlar mut-
takımları toplayarakorasınıoturu-
ak hale getırmıs ve daırelerden de
ısalar sandalyeler ve baska ge-
,lı esyayı tasıtarak yuzunun akıyla
ısin ıcınden cıkıvermıstı
3ılekes Samsun halkı elbette ge-
lerın kım olduğunu bılmıyordu bı-
nezdıde
Samsun da bır Ingılız yuzbasısının
ırındebırısgalkuvvetıvardı Buya-
icıları kentten kovmaga gucu yet-
•yen Turk pasalarının ne anlamı
dı'Hsterse bır yerıne bın tane gel-
dı»
pıdo
1
Mustafa Kemal hemen durbu-
nunu alarak balkona kostu
Gerçekten de kıcında kocaman bır
Ingılız bayrağı gorunen bır Ingılız sa-
vas gemısı Samsun lımanına demır
atıyordu Baktı
Vefalı kucukBandırmateknesı Re-
den dolayı Sıvas'a izam olunmakta
olduğunun anlaşılamadıgını zat-ı alı-
nize is'ar eylemekle mubahiyim.
Bu zabıtanın ne gibi vezaifi
ifa edeceklerinin ve mutasave-
er tensikat mahiyetinin neden
ibaret olduğunun lütfen ızah bu-
yurulmasını ıstirham eylerim.
Karadeniz Ordusu Başku-
mandanı General Milne"
Ufak bır kahvaltı edıp huku-
metdaıresınegıttıler
Mutasarrıf Ethem Bey odası-
nda onları alıkoydu ve Mustafa
Kemal ın Turk-Rum kavgası
uzerıne sorduğu sorulara hıc de
Turklerı kayırmayarak yanıt ver-
dı Butun anlamıyla Izmır ın
'Kambur izzet'ı tıpınde bır eskı-
mıs memurdu
Samsun gıbı onemlı bır yerde
bu adamın zararlı olacagını an-
layan Mustafa Kemal hemen
Istanbul a bır yazı yazarak Dahı-
lıye Nazın Mehmet Ali Bey'den
onun yerıne daha genc bırının
gonderılmesını ıstedı
Genç yonetım adamları han-
gı partının adamı olursa olsun kolay
yolagelıyordu llkornek SınopMuta-
sarnfı Mazhar Tevfık tı
Mustafa Kemal ıslerın sağlam adı-
AAMASYA
~t
'22 Hazıran 1919
ERZURUM
SİVAS 23 Temmuz 1919
zce, Beypazarı ayaklanmalan çıktı. Hendek ayaklanmasının başladtğt gün 23 Nisan'da Ankara'da Büyük MJI-
Meclisi açıtdı (5). 5 Mayts'ta Konya'da, 11 Mayıs'ta Adapazan ve Geyve'de, 14 Mayts'ta Yenihan, Yozgat ve
gaelıyan'da, Haziran'da ise Urfa ve cevresmde ayaklanmalar, DoğVda Ermeni sa&tntan başiadu 22 Hazf-
»'da Yunan kuvvetleri Bab'da ilk satdırtya geçtı, Egedeki kenüer döştü. Araltkta Çerkez Eiem ayakiandt. 9-11
afc 1921 'de Birincı Inonö Savası ile Yunanlılar puskürtüldu 23-31 Mart'ta (kirtci Inonü Savaşı ile Yunan ordusu
•tez daha yenifgiye uğrahldı. 25 Temmuz'da Yunanlıtar, Eskişehir ve Kütahya üzerinden safdtrıya gectt. 5
usiosta Mustafa Kemal, başkomutan seçtldi. 12 Ağustos'ta Ankara'dan Polatfı Alagöz Cephe KarargahVrta
cerek Sakarya Meydan Savaşt'na hazırtandı. 13 Eylulde Sakarya ırmagıron doğusunda dusman ordusundan
(atroadı (6). 26 Ağustos 1922de Kocatepe'den saat 05.30'da topcu ateşi iie Büyük Taarruz'u başlatb (7). 30
ustos'ta Dumlupınar'da düşman paçavraya dömiü. Başkomutan Mustafa Kemal, askerieriyle biriikte Çalköy-
Bk- Alasehir Ovastndan İzmir'e doğru harekete geçti. 9 Eylulde Izmir kurtufdu. 2. Süvari Tümeni İzmir'e gir-
Bınbasi Serafettin Bey ile Teğmen Rtza, Hükumet Konağ'ına Turk bayrağmt astı (8).
bır Samsunlu artık boyle sata-
asa gıyneklerıne pul vermıyor-
itın sokaklarında dısınden tı-
ia dek sılahh Pontoscu Rum ce-
dolasıyor ve bunlara hıc kımse
yyapamıyordu
yuzden denız kıyısında ıslerıyle
rıyle ugrasan yarı ac balıkcılar
ylar ve hamallar bu sarısın pa-
ve arkadaslarına dıkkatle bak-
dusunmedıler bıle
ıtaka Palas ıskeleye cok yakın
undan Mustafa Kemal onde ar-
.larıyla karsılayıcılar arkada ol-
halde oraya dek yayan yurudu
•We hepsı soyunup dokunduler
dılar ve kendılerını bekleyen da-
c gorevler ıcın elden geldığınce
ıdıler
6,tafa Kemal ılk ıs olarak anne-
bır telgraf cekerek sağ salım
un a ayak bastıgını ve sıhhatte
unu bıldırdı
tdan ancak bır saat gecmıstı kı
îfa Kemal ın Sıslı dekı evden
anında getırdığı ve cok guvendı-
nırerı Halit, kosarak pasanın
ını caldı
= var Halıf
)rpıdogelmıs pasam
angı tcrpıdo çocuk
9
ıhar sızı yakalamak ısteyen tor-
fet Bey ın on sekız atıyla obur yuklerı-
nı bosaltmıs Caltı Burnu acıklarında
dumanlar savurarak Trabzon a dog-
ru yol alıyordu
Sımdı butun Argonotlar onun çev-
resını almıs garıp duygularla torpı-
doyu seyredıyorlardı
Anafartalar kahramanı Mustafa
Kemal ın Samsun a doğru yola çıkısı-
nı Ingılız Intellıcens Servıs ten haber
alan sorumlu Ingılız kumandaları
haklı olarak heyacana kapılmıslardı
Canakkale de General Hamilton'ı
bozgundan bozguna uğratanın o ol-
duğunu pek lyı bılıyorlardı
Istanbul da Karadeniz ordusu bas-
kumandanı General Milne'ın eteklerı
tutusmustu
Hemen Harbıye Nezaretı ne bır
mektup gondermıstı
Bu mektup Mustafa Kemal ın
Samsun toprağına ayak bastığı 19
Mayıs a rastlıyordu
General Mılne bu mektubunda da
soyle dıyordu
"Harbiye Nezareti'ne. 19 Mayıs
1919. Devletlu efendim hazretleri;
dokuzuncu ordunun bir teskilat icabı
olarak lağvedildiği anlasılmısken
dokuzuncu ordu kıtaatına bır mufet-
tiş-ı umumı ve dokuzuncu ordu için
dahi bir erkan-ı harbıye reisi ile bu-
yük bir erkan-ı harbiye heyetinin ne-
mlarla ılerlemesı ıçın ılk once en
yakın askerı bırlıgın ele gecınlmesı
gerektıgıne ınanıyordu
Samsun da bulunan 15 Tumen Ku-
mandanı nın, kendı dusuncelerıne
karsıt dusunceler tasıdığını hemen
anlamıs ve Sıvas Kolordu Kuman-
danlığı ıcın getırdığı Albay Refet Bey ı
tumen kumandanlığı makamınaotur-
tuvermıstı Boylece Samsun suanda
onların elınde demek oluyordu
Bundan sonra Samsun un asayı-
sıyie ılgılı kısılen yokladı bunlardan
polıs muduru Refık Bey le hukumet
doktorunun çok uyanık ve kendı ıste-
dıgı bıcımde ınsanlar olduğunu gor-
du Refık Bey (Koraltan) arkadasla-
rıyla Pontos tehlıkesıne karsı bır or-
gut kurmaga calısıyor ve Mudafaa-ı
Hukuk Cemıyetı nı desteklıyordu
Mustafa Kemal bu kesfıne ne kerte
sevınmısse polıs muduruyle ar-
kadasları da genç pasanın ıstedıklerı
gıbı çıkışına sonsuz sevınmısler ve
onun yanından ayrılmaz olmuslardı
Mustafa Kemal Samsun lımanında
kendısını yakalamağa gelen Ingılız
torpıdosunu gordukten sonradır kı
sevgılı arkadası Rauf un ne kerte
doğru soyledığını anlamıs ve artık
açıktan acığa ulusal propagandasına
baslamıstı Artık hemen butun arka-
daslar ok yaydan çıkmıs olduğun-
dan onun gıbı ınanlı soz/erle karsısı-
ndakılere umut asılamağa calısıyor-
lardı Refık Bey mutasarrıfı Ethem ve
tumen kumandam uzerınde Mustafa
Kemal ı uyarmıs ve Batum dan Sı-
nop a dek Pontusçuluğun nasıl bır
yangın gıbı yayılmağa basladıgını
pek yakın bılgısıne dayanarak anlat-
/nıstı
Mustafa Kemal beledıye reısının
zıyaretıne gıderken beledıyenın
onunde bır facıa ile karsılastı
Ayaklarının parmakları patlak pos-
tallarından dısarı fırlamıs ustu bası
parça parça aclıktan avurtları cok-
mus gozlennde umutsuzlugun ıkı
uçurum gıbı derınlestığı bır Turk as-
kerı gordu
Ne var kı o pasayı gormuyor ba-
yağı kasası tamtakır olan çılelı Sam-
sun, bu sokakta kalmıs çılekes aske-
re yardım edecek durumda degıldı
Memleketıne dek gıdecek parası ol-
madığı meydandaydı Nereden terhıs
edılmısse ortada bırakılmıs sayısız
askercıklerden bırısıydı
Seslı seslı ağlıyordu
Bu ağlayıs tonunda umutsuzluk ve
umarsızlığın acı ızlerı secılıyordu
Mustafa Kemal butun bunlan bılmek-
le beraber onun onunde durdu
- Asker ağlamaz arkadas dedı
sen ne aglıyorsun' Askercık o kerte
kendınden gecmıstı kı Mustafa Ke-
mal le arkadaslarını da oradan gelıp
gecen bayağı yolcular sanmıs hıc
aldırıs etmemıstı Mustafa Kemal ın
sesı onu uyandırdı Basını kaldırdı
Bu sesı ve bu yuzu tanıyordu
Bu Canakkale dekı kumandam Mı-
ralay Mustafa Kemal ın kendısıydı
Askercık ,
sasırmıstı Dıkkat-
le baktı Karsısı-
ndakı sımdı bır
pasaydı Demek kı
pasa olmustu Ya-
nık yuzunde bır-
den bıre dona
<<almıs gozyas-
larıyle kafasını
•oldırmıs bu ıçı
gulumseyen ve
Kendısını anlayan
sefkat dolu mavı
gozlere bakıyor-
du Dılını yutmus
gıbıydı Mustafa
Kemal sorusunu
yıneledı
- Soyle ne aglı-
yorsun'
Askercık yanık I
sesıyle
- Dusman memleketı bastı huku-
met benı terhıs ettı Sılahımızı elımız-
den aldılar Toprağıma gıren dusma-
nı sımdı ben ne ile oldureceğım
9
Dedı Mustafa Kemal derın ve tatlı
sesıyle
- Uzulme cocuğum dedı gel be-
nımle
Sonra Cevat Abbas Bey'e
- Cevat Bey dedı bıraz sonra fırka
karargahına gıttığımızde Bınbası
Mahmut Ekrem Bey'e soyle bu co-
cuğu tepeden tırnağa sılahlandırsın-
lar Bu bızım yenı ordumuzun ılk as-
kerıdır Mustafa Kemal beledıye bas-
kanının zıyaretınden sonra tumen ka-
rargahına gıttı Tumen kumandam
uzerınde gereken bılgıyı almıstı He-
men yanında goturdugu Albay Refet
Bey ı onun makamına oturttu ve su-
bay kadrosunu toplayarak memleke-
tın kurtulus tarılıının bugunden bas-
ladıgını mujdeledı Sonra mutasarrıf
Ethem Bey ı yerınden uzaklastırarak
Istanbul dan yenı mutasarrıf Hamıt
Bey gelınceye dek onun makamına
da vekıl olarak yıne Refet Bey ı gecır-
dı Ikı ucgunıcınde Mustafa Kemal ın
Samsun a neden geldığı her yana ya-
yılmıs umufsuz baslar dogrulmaga
baslamıstı Mudafaa-ı Hukuk uyele-
rıyle de sıkça gorusen Mustafa Ke-
mal ve arkadasları lc Anadolu ya
gecmek ıcın gereklı orgutlerım
hızla ılerletmeğe calısıyorlardı
Bu kıyı kentı kendılerı ıcın her
an umulmadık tehlıkeler yarata-
bılır ve butun umutlan ıs halıne
gelmeden boğup oldıırebılırdı
Ilk alametler de gorunmeğe
baslamıstı
Albay Refet Bey ın makamı-
nagıdıpoturduğu 15 Tumen Ku-
mandam nın sonradan Mustafa
Kemal ın yolunda yuruyenlere
katıldığı ve Kurtulus Savası nda
generallığe yuksellığı halde o
gunlerde ona ve arkadaslarına
karsı olduğu ve emrındekı bırlık-
lerle yakın bırlıklerı ona karsı
ayaklandırmağa calıstığı haber
alınmıstı Refet Bey ıntumeneel
koyması bu kotu 'belki'yı orta-
dan kaldırmıstı Hemen bunun
arkasından yenı bır tehlıke
kapıyı calıvermıstı Ertesı gun
Samsun lımanında yenı bır Ingı-
lız torpıdosu demır atmıs ve motorla
karaya cıkan bır Ingılız bınbasısı tu-
men kumandanlığında Refet Bey ın
karsısına dıkılıvermıstı
Mustafa Kemal le arkadaslarının
Anadolu ya neden gectığı artık Istan-
bul hukumetınce de Ingılızlerce de bı-
lınıyordu Ingılız bınbasısı Mustafa
Kemal le bırlıkte hepsının Istanbul a
donmelerının kendılerı ıcın hayırlı ol-
duğunu soyledıkten sonra torpıdo-
nun kendılerını goturmeğe hazır ol-
duğunu da sozlerıne katmıstı Refet
Bey her seyı goze almıs bır ıhtılalcı
olarak konusmamn artık gorevı oldu-
ğunu anlamıstı
- Gosterdığınız alakaya cok tesek-
kur ederım ama ben denız yolculu-
ğunu hıc sevmem ve rahatsız olurum
Zıra bılıyorum kı evvela Istanbul a
ordan da Malta ya gondereceksınız
1
'V
1
.
Ingılız bınbasısı Turk albayının
verdığı bu yanıta sasmıstı
- Galıba sız benımle alay edıyorsu-
nuz1
Refet Bey ayak ayak ustune atmıs
olarak dudaklarında ağır bır gulum-
semeyle
-Nesandındı tabıı alay edıyorum1
Dedı Sonra daha ağır basiı hatta
korkutucu bır ses ve yuz mımıklerıyle
sozlerını soyle surdurdu
- Bana bak bınbası derhal burası-
nı terk edecek ve gemıne bınerek gel-
dığın yere gıdeceksın yoksa hemen
senı tevkıf ederım ve asarım
Refet Bey blof yapmıyordu Artık
onu hıc kımse alıkoyamazdı
Samsun da kaldıgı surece Musta-
fa Kemal ınsaltgunlerıdeğıl saatlerı
bıle doluydu Masasının basında otu-
rup durmaksızın dırektıfler verıyordu
mektuplaryazıyor onemlı'bır seyler
hazırlıyor
masasının
basındankal-
kınca da he-
men sokaga
fırlıyor Mu-
dafaa-ı Hu-
kuk a dusun-
celerını asıla-
mağa çalısı-
yordu
gun
halkın
pek
Ikı uç
ıcınde
artık
guven-
medığı bır
pasa unıfor-
masıaltından
sevımlı cana
yakın sem-
patık bır
adam halkı
. tanıyan ve
onun en ınce
tellerıne dokunabılen bır halk adamı
cıkıvermıstı Cok nazıktı Kendısıne
bır cay bır kahve ya da bır ıskemle
getırene
- Zahmet verdık evlat Cok tesek-
kur ederım
Dıyor ve kolaylıkla gonul alıyordu
Bır yerde oturunca hemen memle-
ketın sımdıkı acıklı durumundan soz
acıyor ve kurtulus olanaklarını halkın
anlayabıleceğı bır mantıkla ve dılle
acıklamağa calısıyor onu dınleyen-
lerın yuzlerı hemen umut ısıklarıyla
parlıyor aydınlanıyordu Mustafa Ke-
mal ın ıdealıst karargah arkadasları
da kendılerınden medet uman kulak-
lara
- lyı olacak lyı olacak bu kara gun-
ler gececek
1
Dıye lyımsprhk ve umut dagıtıyor-
lardı Artık kent bu mavı gozlu pasa
ile adamlarının Samsun a neden gel-
dıklerını ogrenmıstı Onlar ogrendıgı
gıbı Istanbul dakı devlet adamlarıyla
padısah ve Ingıhzler de ogrenmıstı
Bunun ıcın Mustafa Kemal ın ka-
rargahının yerlestığı Mıntaka Palas
Otelı nın cevresmde kuskulu golgeler
dolasmaga baslamıst ı Damat Ferif-
ın Hurrıyet ve Itılaf Partısı nden hafıye
kılıklı adamlar ve Ingılız casusları
Mustafa Kemal le adamlarını adama-
kıllı goz hapsıne almıslardı
Onu Samsun dan oteye sag gecır-
memek ıcın de karanlıkta kımı hazırlı-
klar yapılmakta ya da dusunulmek-
teydı IIkın Istanbul hukumetınce dıp-
lomatık yollardan onun Istanbul a
cağrılıp ele gecınlmesı ıcın sıtmalı bır
calısma baslamıstı
Boyle onemlı bır gorevle Mustafa
Kemal capında bır generalın Ana-
doİL, ya gonderıldıgını ogrenen Ingı-
hzler buyuk bır telasa kapılmıslar
hemen ıse koyulmuslardı
Mustafa Kemal ın arkasından yola
cıkarılan Ingılız torpıdosu ellerı bos
gerıye donunce Ingıhzler Babıah yı
adamakıllı sıkıstırmağa hırpalamaga
basladılar Gerek Vahıdettın aerekse
onun nazırları sekerlemeye henzer
tatlı dıllerle Mustafa Kemal • 'stan-
bul a cagırıyorlardı Telgrat > stune
telgraf gelıyor hepsınde de avlayıcı
bırdıl kullanıhyordu Mustafa Kemal
gelen telgrafları acı acı gulumseve-
rek okuyordu Bu pacavralara yanıt
vermeyı aklından bıle gecırmıyordu
Yıne de bu telgraflar gelıp durdu
Mustafa Kemal o kurtulus ufkuna
doğru atılmıs altın ok Akdenız e de-
ğınceye dek sasmadan yoluna gıde-
cektı Samsun a ayak basar basmaz
Erzurumdakı 15 Kolordu nun ku-
mandam olarak kendısınden bır ay
once Anadolu ya gecıp gorevı basına
gıtmıs olan Kazım Karabekir'e bır
telgraf cektı ve Turkıye nın genel
durumunun almakta oldugu tehlıkeh
gıdısten pek cok uzulduğunu ulusa
ve yurda borclu olduğumuz en son
vıcdan gorevını yakından ortaklasa
calısma ile en tyı yapabıleceğı
kanısıyla bu son memurıyetı kabul et-
tığını bır an once Erzurum a gıtmek
ısteğınde olduğunu yalnız Samsun
bolgesının durumu asayıssızlık yu-
zunden kotu bır sonuca gıtme tehhke-
sı gosterdıgınden orada bırkac
gun kalacağını bıldırmıs sonra
da orada kendısını ılgılendıre-
cek haberler varsa bunları he-
men bıldırmesını dılemıstı
Bundan sonra AnkaradaYır-
mıncı Kolordu Kumandam Ali
Fuat Paşa'ya da bır telgraf cek-
mıs ve Samsun a geldıgını ve
onunla daha sıkı haberlesmek
ıstedığını Izmır olayları uzerın-
de daha kolaylıkla alabıleceğı
haberlen kendısıne ıletmesını
dılemıstı Ilk gunden ben gerek
kendı dusuncelerıne yatkın Mu-
dafaa-ı Hukukculardan gerekse
uyanık hukumet adamlanndan
ve halktan edındıgı bılgıye gore
Samsun topunağzındaydı Pon-
toscular Samsun u atesten kıs-
kac ıcıne almıslar kentın ıcınde
bırcok noktalarda yuvalanmıs
gıttıkce daha cok guclenmege
daha cok sılahlanmaga calısı-
yorlardı Pontos ordusunun
sayısı ve sılahı her gun bıraz daha
artıyor ıskencelerle oldurduklerı
Turklerın ve yaktıkları koylerın sayısı
ıse sayılamamaga bashyordu Sam-
sun hukumetıne yabancılann karı-
sması yuzunden asayıs kurulamıyor
ve adalet mekanızması ısleyemıyor-
du
Mustafa Kemal Samsun a
gelmeden once Pontoscular
uzerıne oldukca genel bılgıler
alabılmıstı Bu bırkaç gun ıcınde
polıs muduru Refık Bey ve arka-
daslarmdan oğrendıklerı tuyle-
rını dıken dıken etmıstı Kendısı
bır Rumeh cocuguydu Balkan-
lar dakı korkunc komıtecılık us-
tune derın denebılecek bılgısı
vardı Anadolu dakı Rum ve Er-
menı hemserılerımızın kurdugu
ceteler vahşet ve korkunclukla
onlara tas cıkartacak bır sıddetle
calısıyorlardı
Mustafa Kemal Avrupa ya
kurtların kuzu ve kuzuların da
kurt olarak tanıtıldıgını dehsetle
goruyordu Buradan Istanbul a
gıden haberler busbutun tersı-
neydı Rum cetelerının Turklere
yaptıgı ıskenceler Turklerce Rumla-
ra yapılıyor kanısı uyandırılıyordu
Mustafa Kemal Anadolu da karsı-
lasacağı guçluklerı daha onceden he-
saplamıs ve bunların nedenlerını ve
sımdıkı guclerını lyıce ıncelemıstı
Bundan dolayı bu belalı Pontos soru-
nu ustune deepeyce bılgısı vardı Yu-
nan kıhsesının Istanbul un fethınden
buyana Turkıye aleyhıne korkunc bır
kampanya actığını bılıyordu
Yenıce Koyu ne arabalarla vardık-
larında sıtmalı soluk benızlı ustlerı
basları pacavralar ıcınde ınsanlarla
karsılastı Bır cımenhkte bagdas ku-
rarak oturdu Koyluler urkek urkek
kararmıs curumus mesekutuklerıyle
yapılmıs karanhk evlermden cıktılar
ve kadın-erkek onun cevresmde bağ-
daskurdular Mustafa Kemal tatlı se-
sıyle onlara sorular soruyor ya bır
kadın ya da bır erkek yerıne gore
bunlara yanıt verıyordu
p
ontoscular
her koy gıbı Yenıce nın basına da ek-
sımıslerdı Tepelerde ecel gıbı dola-
sıyor onlara soluk aldırmıyorlardı
Dağdan odun getıremez hayvan-
larını otlatamaz olmuslardı
Butun gece ormanlar sılah sesın-
den ınım ınım ınhyordu
ne kerte guclu olursa olsun gunun
bırınde hepsının kovulacagını ve bu
gunun bu mutlu gunun baslamıs
bıle olduğunu anlattıkca umutsuz,
sefıl yuzlere bır aydınhk yayıhyor-
du Bu onlara kaderın pek yakına
getırır gıbı gorunduğu mutlak olum-
den kurtulusun tatlı mujdesı gıbı go-
runuyordu
Mustafa Kemal arkadaslanyla
kente dondukten sonra doğruca
Mıntaka Palas a gıtmıs yemeğını
yemıs kahvesını ıcıyor bırkac kı-
sıyle oturmus konusuyordu
Beledıye nın onunde bulup da sı-
lahlandırdığı asker otelın kapısı-
ndanobetbekhyor ıcerısınekucur-
muyordu Dısandan onun sesı
- Yasah dıyon sana ulan
1
Dıye bırkac kez yınelenınce Ce-
vat Abbas, tabancasını cekerek
kapıya kostu
Karsısında orta yaslı ırı yarı
kara gozlu esmer pala bıyıklı
halktan bır adam duruyordu
Daha çok Doğulu bır Kurt hamala
benzıyordu
Bıyıkları oyle karaydı ve oyle
parlıyordu kı onları yanmıs fındıkla
boyadığı sanılabılırdı
- Ne arıyorsun burada
9
- Mustafa Kemal Pasa yı gorece-
ğım
1
- Ne yapacaksın pasayı
9
- Ona soyıeyeceklerım var
- Nedır soyleyeceklerın
9
Bana
soyle ben ona soylerım
Konusmasından Kurt oldugu
anlasılan adam mutlaka ıcerı gır-
mek ıstıyordu
Yaver en sonra onune duserek
onu Mustafa Kemal ın oturduğu
odaya goturdu
- Sızı bır vatandas gormek ıstıyor
pasam
- Gelsın gorelım
Bu adamın durumunda bır ganp-
lık olduğu herkesce goruluyordu
Hepsı dıkkatle ona bakıyor ve her
davranısmı goz hapsınde bulundu-
ruyorlardı Mustafa Kemal
Kadınlar bunları ınleyerek anlatı-
yorlardı Cocukların karınlarını davul
gıbı sısıren sıtmadan daha korkunc
bır afettı bu gavur eskıyalar
1
Mustafa Kemal o kanıya gelmıstı
kı butun Karadeniz dağları bu hal-
deydı ve bu Turk koylerı bıraz daha
sahıpsız kalırsa az zaman ıcınde kok-
lerı temellı kazınabılırdı
Onlara kendılerını korumak ıcın sı-
lahlanmalarını ve onları onların kul-
landıkları usuııe yok etmeye calısma-
larını salıkladı ve cok yakın bır za-
manda yıne kurulacak hukumet kuv-
vetlerınm bu dağ baslarını kuzu ile
kurdun yan yana gezebıleceğı bır
hale getırecegını anlattı
Memleketı her yandan boyunduruk
altına almapa baslayan dusmanlar
-Gelbakalım evlat bırarzunmu
var9
Dıye sordu
- Var pasam zatınıza soyle^e-
ceklerım var'
- Haydı cekınme soyle oyleyse1
Adam boğazını temızledıktei
sonra
- Pasam dedı bana zatımzı vur-
mak ıcın vazıfe verdıler
- Pekı oyleyse vur benı yap
vazıfenı haydı
- Aman pasam sen vurulacak
adam mısın9
Sen bas tacı olmaga
layıksın Sonra ceketının ıc cebın-
den yepyenı bır tabanca cıkarıp
masanın ustune bıraktı
- Iste pasam bana verdıklerı ta-
banca "Gıt, o vatan, millet haini,
padisahımızın düşmanı olan pa-
şayı vur" dedıler Ben de zatımzı
oyle sanarak oldurmeğe karar ver-
dım Uc gundur arkanda dolasıyo-
rum Butun dusuncelerım altust
oldu Meğer benı aldatmıslar1
Az
kalsın mılletın babasını vuracaktım
Senın hemserılerle konusmalarını
dınledım baktım kı sen yalnız bızı
dusunuyorsun Bızı dusmanların
elınden kurtarmak ıstıyorsun asıl
haın onlar o senın dusmanın ola-
cak namussuzlar Ben de artık sen-
denım pasam Mustafa Kemal bu
kendı kendıne gelıp kendı kendıne
gıden tehhkeye sastı kaldı
Daha once bu cesıt suıkast
olaylarıyla bırkac kez karsı-
lastığı ıcın saskınlığı uzun sur-
medı
- Al tabancam sok belıne
evlat dedı sen de artık benım
askerım sayılırsın Taban-
casız sılahsızolursak Pontos-
cular hepımızı gelıp keser
Kurte bır de kahve ısmarladı
ve kendısını unutmamasını
soyledı Adam kahvesını ıctık-
ten sonra tabancasını ahp ce-
bıne soktu ve Mustafa Kemal -
ın ellerını bırkac kez operek
cıkıp gıttı Mustafa Kemal bu-
nun uzerıne bır sıgara yaktı
arkadaslarına da bırer tane
verdı Yuzu guluyordu Sevını-
yordu Buolay daanlatmıstı kı
halk onun dıhnden anhyordu
Halk onun dedıklerını kendı
ıcının yankısı olarak buluyor-
du Halk bır kurtarıcı bekhyordu
Mustafa Kemal Samsun dan
ayrılmak ıcın acele edıyordu Gıt-
meden once de Samsun da Pontos-
culara karsı duzen almak orgut
kurmak ıstıyordu
Bunun ıçın de Havza ya doğru
yola cıkmadan once Refet Bey ın
kurmay baskanı eskı sınıf arkadası
Yarbay Mehmet Arif Bey'ı Sam-
sun un Kırak Koyu ne orgut kurmak
ı^zere bıraktı
Bu öykü, Hasan Izzettin Dina-
mo'nun "Kutsal Isyan-Millı Kurtu-
lus Savası'nın Gerçek Hikayesi"
adlı kitabından, desenler ise Abi-
din Dino'nun "Kuvayi Millıye
lnsan!an"ndaı almmıştır...