23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Koordınatörü: Hikmet Çerin- • Görsel Yönetmen: Ali Acar #Dış Haberier: Er- Yayın Danışjnanı: Orhan gw Bakrı • Ekonomi: Abdurrahman YıMınm • Müdürleri: Ibrahim Yıldız Istıhbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç • MakaJeler: Sami Karaören • Spor. Abdüi- kadir Yücelman • Düzeltme: Abdullah YazKi Genel Yayın kaya#Genel şj Erinç#Yazıışlcri Müdürleri: Ibrahim Yıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç • Haber Merkezı Mü- dürü: Hakan Kara Ankara Temsilcisi. Ylıefafa Balbav • Haber Müdurü. Doğan Akın AtatürkBuf- van No:125. Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tcl: 419502017 Hat). Telex: 42344. Fax. 4195027 •İzmir Temsiicisı. Serdar Kızık, H Zıya Bl\ 1352 S.2 3 Tel:44l 1220 Telex. 52359. Fax: 4419117 «Adana Temsiicisı: Çetin Viğenoğiu İnonü Cd. 119 S No: 1 Kat: l.Tel: 3522550-35226OI-3522492. Tele\ 62155. Fax. 3522570 Mıiessese Müdürü Erol Erkut •Koordınatör: Ahmet Kondsan • Muhasebfc. Biüenl Yener • Idare: Hüseyin Gürer • Işletme: önder Çelik • Bılgı-I^lem NaiJ Inal • Bılgısayar Sisıem: Mürii>et ÇÜCT • Reklam Reha lşrtman YıyraiavMveB«an: YenıGünHaber Ajansı.Basm vc Yd>ıncılık '\ Ş Tütocagj Cad 39 41 Ca&doglu 34334 tst PK 246İsianhtılTel lO 212)?12O5O5(;OhjiıTelcx 2224 F,ı\ ( 19MAYIS1994 İmsak: 3.48 Güneş: 5.36 Oğle: 13.05 İkindi: 17.02 Aksam: 20 25 Yatsı: 22.05 Estetisyenlerden "estetik" defile • İstanbul HaberServisi- Yüz ve vücut bakırrunda. daha "bilinçli" ve daha "bilimsel" çaüşmalar gerçekleştirmek amacıyla. geçen yıl kurulan İstanbul Estetisyenler Derneği'nin (İED)düzenlediği "Bahara Merhaba" defılesi. önceki gece. Ortaköy'deki Lido Restoran'da yapıldı' İED Başkaru Reyhar Kaynar'ın yanı sıra diğer yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu yemekli gecede, günümüz kadınlannın bilinçsiz biçımde makyaj yaptığı vurgulandı ve bu durumu gidermek için. bilinçli estetisyenler yetiştirmek amaciyla okulJaraçıp, IED'nin "oda" halinde dönüştürülmesinin planlandığı belırtıldı. (Fotoğrai: MERDANKARAÇAM) Gümrük İşbirligi Konseyi'ne Tûrk başkan • BRÜKSEL (AA>- Genel merkezi Brüksel'de bulunan Gümrük İşbirligi Konseyi Teknik Çalışma Grubu Başkanhğf nı bu yıl. Türkiye'den birbayan uzman yaptı. 1953 yılında kurulan ve 135 üyesi olan Gümrük İşbirliği Konseyi Teknik Çalışma Grubu Başkanlığı görevi ilk kez Türkiyeden bir temsilciye veriliyor. Bu görevi üstlenen Yıldız Kaşıkçı. Gümrük Müsteşarlığj AT ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ndedaire başkanı olarak çahşıyor. Kanser, Avrupa'yı tehdit ediyor • ATİNA(IBA)-Kanser hastalığının özellikle Av rupa Birliği ülkelerindeyaşayanlan tehdit ettiği öne sürüldü. Yunanistan Kanserle Mücadele Demeğj'nin yaptığı araştırmaya göre. Âvrupa Birliği ülkelerinde sigara lüketiminin azalmaması durumunda 83 milyon çocuktan 7 milyonu. yaniher 12çocuktanbiri ileriki yaşlarda kansere yakalanma tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Böbrek taşı olanlar bol su içmeli • KONYA(AA)- Böbrek taşı oluşumunda kötü beslenmenin önemlı rol oynadığı ve böbreklennde taş bulunanlann bol su içmeleri gerektiği bildirildi. Konya SSK Hastanesi Bevliye Uzmaru Op. Dr. Mehmet Nuri Gengı. AA muhabirine yapüğı açıklamada. böbreklerde taş oluşumunun önlenmesi için, özellikle çeşme sulannın kaynatılarak içilmesinin yararlı olacağını söyledi. Op. Dr. Gengi, böbre'k taşına. kötü beslenme, doğuştan böbrek veidrar yollannda bozukluk, coğrafi koşullar. az sıvı alıp çok terleme gibi nedenlerin yanı sıra. ailesinde taş bulunanlarda daha sık rastlandığını kaydetti. DemirerdenvetoistemiMimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e mektup yazarak Saracoğlu Mahallesi'nin SİT alanı olmaktan çıkanlması ve satılmasına ilişkin yasanın veto edilmesini istedi. IŞIKKANSL , ANKARA - TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e mektup yazarak, Saracoğlu Ma- hallesi'nin SİT alanı olmaktan çıkanlması ve satılmasına ilişkin yasanın veto edilmesi- ni istedi. Mimarlar Odası. bayram sonrası. Saracoğlu Mahallesfne ilişkin bir dizi ey- lem \e etkinlik düzenleyecek. Eski adı Saracoğlu Mahallesi olan Na- rruk Kemal Mahallesi'nın SİT alanı olmak- tan çıkanlarak burada bulunan kamu ko- nutlannın Arsa Ofisi aracılığıyla satılma- sına ilişkin yasayatepkilersürüyor. Mimar- lar Odası Ankara Şubesi Başkanı Fatih Söyter, Cumhurbaşkanı Demirel'e yazdığı mektupta, doğal ve kültürel varlıklann. üs- telik bilimsel kurullarca değerlendirilerek hakkmda koruma karan verilmiş varlıkla- nn bir geçici yasa maddesi ile karanlığa gö- mülmesine şiddetle karşı çıktıklannı bildir- di. Söz konusu yasanın. TBMM tarafından 1989 vılında onaylanan "Avnıpa Mimari Mirası Koruma Sözleşmesf'ne de aykın ol- duğunu dile getiren Söyler, şunlan savun- du:"SİT kararını kaldırmaya ne için gerek duyulmaktadır? Bu bölgenin tümüyle yoğun ve yüksek yapılaşmaya imkan verilmesi için mi? Bu mahalle. rümüyle Adnan Ötüken tl Halk Kütiiphanesi (eski Milli Kütüphane), Narnık Kemal Ortaokulu ve çınar ağaçlan iie birlikte yok mu edilecek? Arsa Ofisi Genel Miidüıiüğü, geçici madde ile kendisine veri- len yetkiyi nasıl kuilanacak? Nasıl bir imar planı yapıp en yüksek rantı sağlayıp kime sa- tacak? Saracoğlu Mahallesi hem kamu için bir yiik olmaktan kurtarüıp hem geür getirici hem de Ankara halkına, tüm kentlilere hiz- met verici şekilde SİT karan kaldırıunadan yeniden düzentenebilir. Bu rür düzenlemele- rin yurtdışında ve yurtiçinde örnekleri vardır. Geleneksel Anadolu mimarisinin yaşatıl- mast çerçevesinde, modern kent anlaytşıyla planlanan ve devlet eliyle gerçekleştirilen Sa- racoğlu Mahallesi'nin konınarak geleceğe aktarılmasını engelleyecek ve bu örneği yok edecek anlayışta hazırlanan yasanın iptal edilmesi gerekmektedir." Mimarlar Odası Ankara Şubesi. Kurban Bayramı sonrası. Saracoğlu Mahallesi için bir dizi eylem ve etkinliğe de girişecek. Oda yöneticileri. mahalledeki evlerin bahçeleri- nin ağaçlandınlması. afışleme. sokak sergi- leri, evlere, korunmaya ilişkin tescil plaket- lerinin asılması gibi yöntemlere başvura- caklannı aktardılar. ODTÜ'den açıkiama ODTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim ele- manlan da dün bir açıkiama yaparak An- kara'nın 'Jansen Planı'nda, Meclis. Bakan- lıklar Sitesi ve Hükümet Mahallesi'nin (Sa- racoğlu Evleri) birbiri ile etkileşim ıçınde bir bütün olarak planlandığını vurgulayarak "Giderek bu üçlü, yeni kurulan Türkiye C umhuriyeti'nin sert çekirdeğjdir. Bu üçlü- nün bir bölümünü yok etmeye yönelik tüm gi- risimlcr. salt fiziksd çevrenin vok edilmesi değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin sert çekirde- ğinin yok edilmesi anlamına gelecekrir" gö- rüşünü savundular. Gelirisı. ülke ölçeğinde çok kısıtlı bir rant uğruna hem kent bütü- nündcn \ehemde kentin kimliğinı vurgula- yanönemli bırkü]tür\arlığından vazgeçile- meyeceği kaydedilen açıklamada. şöyle de- nildi: "Ulusu temsil eden kişilerin, bu ulusun kültürel kimliğini koruma amacı ile çalışması ve yetkilerini bu amacı sağlamak üzere kul- lanmalannın tartışılmaz sorumluluklan ol- ması gerekir. Bunun tersine datranıslar. mil- lerin verdiği yetkinin doğru kullanılmadığı anlamına gelecektir. Avrıca TBMM'nin, va- tandaşların uymakla yiikümlü olduğu kural- ları uygulamakta ö/en göstererek kamuya örnek oluşturması beklenir. Sonuç olarak, konınması tartışılma/ bir gerek lilik olan Saracoğlu Mahallesi'nin yok olmasına neden olacak bu geçici maddenin ivedilikle iptalini zorunlu görüyoruz."1 Anoreksia hastabğuıın kökeninde, kişiüği kabullenmeme gibi unsuıiar saklı...Anoreksik yaptdaki insanın en büyük çabası, hayatının kontrolünü şiddete başvurarak elinde tutmak... 15 yaşındaki kızı Iştahsızlık' hastahğından eriyen bir babanın, evebeynlere uyansı: 'Sevghunde aşınsı zararhy Çeviri Senisi- 'Anoreksia' (iştahsızlık) hastalığına yakalanan kızını tek başma bü- yütmeye çalışan baba, "Aşın disiplin gibi, aşın sevgi de zararh" dedi. Aynı durumda olan hastalara bir ölçüde yardımcı olabilmek amacı ile olaylann nasıl geliştiğini anlatıyor: Anoreksik yapıdaki bir insanın en büyük çabası, hayatının kontrolünü. şiddete baş- vurarak ya da birtakım unsurlara sahiplen- meye çalışarak elinde tutmaktır. Kızımın çocukluk yıllanna baktığımda. neden bu tür bir hastalığın esiri olduğunu, bugün daha lyi kavrayabiliyorum. Şu anda 15 yaşmda olan Lucy, çocuk- luğunda, herkes tarafından çok sevilmesine karşın. açıkça söylemek gerekirse. benim gibi 'çocuklanndan fazlaca beklentileri olan' bir babanın yanı sıra, oldukça yetenekli bir ağabey ve koruma içgüdüsü yüksek bir an- nenin himayesinde büyüvordu. Czerinde hissettıği bu baskılann doğal sonucu ola- rak. Lucy'nin bağımsız bir kişilik geliştir- mesi imkansızdı. Ağabeyinin gölgesi altı- nda duyduğu eziklik ise. kişiliğini se\Tneme- sine bağımlı olarak. ola\lan kontrolünde tutma ve kendine karşı 'oİumlu' veya 'olum- suz' yönde kullanma ıstemini giderek ku\- vetlendinvordu. Kanm ve ben. Lucv İ2yaşındaikena\n- lmaya karar verdik. Daha sonraki yıllarda. bu aynhşımızın onu etkilemış olduğunu dü- • "Lucy'nin 'anoreksia' hastalığına yakalanma nedenlerini araştınrken, katı disiplin kurallan çerçevesinde eğitim veren ve fıziksel cezalar verme yoluna giden okullardan uzak durmak, çocuklardan fazla şey beklememek gerektiğini anladım." şündüğümüzde. bize böyle bir durumun soz konusu olmadığmı kabul ettirmeye çalışı- yordu. Sanıyorum bu noktada. onu etkileyen bir diğer unsur söz konusuydu; 12 yaşındayken başladığı ve Katolik eğitim kurallan çerçe- \esinde >ürü>en lisede gördüğü sert baskı- lar. onun giderek kendine olan gmeninin kınlmasına ve kişiliğini benimsemek adına attığı adımlann boşa çıkmasına yol açmıştı. 15 yaşına geldiği yıl içerisinde. birdenbire yemek >eme alışkanlığında birtakım deği- şikliklere tanık oldum. Başlangıçta vejetar- yen olmaya karar verdiğini söyleyerek karşıma geldığinde, hiçbir sakınca görme- mış. hatta bunun sağlığı açısından ıyı bir beslenme biçimi olduğunu düşünmüştüm. Fakat. zaman içerisinde önce patatesleri. sonra ekmeği. derken makarna ve tüm seb- ze ve meyve dışındaki gıda maddelerini ye- me>i reddeder oldu. Buradaki amacmın ise. vücudunda temizlik >apmava yönelik oldu- ğunu ıleri sürüvordu. Her geçen gün artan 'garip' alışkanhk- lanna bir de vücut egzersizlen eklendi: ak- şam yatmadan önce bin mekik. sabah koşu- su. düzgün bir biçimde vürüttüğü yüzme antrenmanlan... Bu arada giderek kilo kay- bediyor. iskelet haline dönüşme\e başlıyor- du. ' Kendimi. lisenin son sınıftnın zor döne- mini atlattığında düzeleceği inancı ile a\ut- maya çalışıyordum. Lise bittiğinde 6 ay için giıtıği Fransa'dan döndüğünde hayaıımın en kötü gününü \aşadım. Karşımda duran iskelet. benim kızımdı; birçift kol ve bacak. elmacık kemikleri fırlayacakmış gibi duran bir yüz ve gözleri yuvalannın dışına çıkacak- mış izlenimini yaratan bakışlar... Sanat eğitimini tamamlamak üzcre dön- mek istediği Fransa'ya gitmesine engel ol- mak ıstememe karşın. sağlığına dikkaı ede- ceğine, ycmek yemeye başlayacağına dair sözler vererek gitti. Fransa'ya giderek sağlığı ile ilgilcnmek çabası içerisinde birtakım konuşmalar yaptım. Çünkü artık. her an kdlp krizi tehli- kesi ile karşı karşı\a bulunduğu bir sağlık \apısına sahip olduğunun bilincine \ar- masını istivordum. Sonunda Luc\"vi bcnımle. İngiltere'ye dönmesi için ikna cdcbilmi^tim. Fakai hc- nüz. yemek konusunda fazla bir değişım ol- mamıştı. Bekledım. Bir gün. bir gün daha; çaresizdim! Bir gün ani bir biçımde. ufak dozlarda kendisine >asaklamış olduğu \ivecekleri ye- meye başiadığını fark etlığimde. onunla tekrar konuşma gırışiminde bulundum. Ba- şanlı da oidu. Sonunda. açlıktan ı\ıcediren- cini kaybeden \ücudunun yaşam koşullan- na daha fazla karşı ko\amayacağını kabul- lenmişti. Benden vardım diiedı. Önu hemen bir hastaneye götürerek bugün hala beden- seUe ruhsal olarak tedav i gördüğü hastane- ve başvurdum. Anoreksia'nın somul bir nedene bağlı ol- madığı izlenimini ediniyorsak da. bence bu hastalığm kökeninde. kendine gü\ensizlik kadar kişiliğini kabullenememe gibi unsur- larsaklı. Kızımın başınu gelenlerdeıı çıkarabile- ceğim bırçok sonuç \ar: koru\ucu nitelik laşıyan. aşın se\ginın faşdasından çok. za- ran sö? konusu. Çtvıık. crkcn \a$lardar: iıi- baren. güçlü olması gerektiği durumlann bilincine \ararak kendine güven du_\gusu- nu. gerekliliği ölçüsünde geliştirmclidir. Kardeşi olan çocuğun. kcndisıni gen plana itilıniş hisseimesinin önüne geeılmelidir. Son olarak. gcreksız boyutla kau disiplin kurallan çerçevesinde eğiiım \eren \e lizık- sel cezalar verme yoluna giden okullardan uzak durmak eerektıâıni anladım. Foça'da SİT yağmasına mühür dayanmıyor • İzmir 1 NoluKültürveTabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun. arkeolojik SİT alanlanyla ilgili çelişkili uygulamalan, Belediye'nin çifte standart yaratacak kararları karmaşa yarattı. ŞEV Kİ AVCI FOÇA- Foça'da, yapılaşmayla bozulan arkeo- lojik SİT alanlanvia ilgili "karar" karmaşası sürüyor. İzmir 1 Nolu Kültür ve Tabiat Varlı- klannı Koruma Kurulu'nun çelişkili uygulama- lan, karmaşada ana etken oluyor. Belediye de yurttaşlar arasında çifte standart yaratacak uy- gulamalardan kaçınmıyor. Kimi inşaatlar ru- hsatsız yapılırken. kimiferi projelerine aykın. ki- mileri de gerekli belgeler tamamlanmadan aldı- klan ruhsatlarla sürüp gıdiyor. Belediye bazı inşaatlan mühürlüyor, ancak yağmayla mühür dayanmıyor... Foça'da 1981 yılından beri süregelen SİT ka- rarlan karmaşası aşılamadı. Sık sık değişen SİT kararlan. halkın koruma kurullanna güvcnsizli- ğine yol açıyor. Özel Çevre Koruma Kurulu'nun hazırladığı Foça İmar Planı'nın üç yurttaşın açtığı dava so- nucu mahkeme karanyla iptal edilmesinin ardın- dan. şu anda yeni bir imar planı hazırlanıyor. Bu arada İzmır 1 Nolu Koruma Kurulu. 16.7. 1992 tarihinde. 3. derece arkeolojik SİT alanı ola- rak tescil edilen Osmanlı Mezarlığı'nın yakının- daki bir bölge için birbınnden farklı çok çelişkili kararlar verdi. Once 3. derece SİT'ten düşürdü. Bu kez 24.3.1994 tarihinde alınan 4976 sayılı bir kararla yeniden 3. derece SİT alanı olarak ilan edildi. Ancak bu kez kurul. 21.4.1994 tarihinde 544 sayı ile yeni bir karar daha alarak 4976 sayılı karannı iptal eltı. Bu süreçte yeni yeni inşaatlar yapıldı. 4976 sayılı karar ile 544 sayılı karar ara- sında kalan yaklaşık bir aylık dönemde. 3 inşaata ruhsat verildi. \'ine 4976 sayılı karardan önce. 4 inşaata daha ruhsat verildiği anlaşıldı. Böy lece bu inşaatlar müze gözetiminden bir anlamıyla kaçı- nlmış oldu. İnşaatlar yaklaşık 10 gün öncesine değin sürdü. Bu arada kurul yeni bir karar daha alarak böl- geyi yeniden 3. derece SİT alanı ilaneiti. Çalışmalar durmadı Geçen haftaya değın süren inşaatlan belediye mühürledi. ancak inşaat çalışmaları durdurula- madı. Söz konusu bölgede 5 adada 38 parsel var. Bunlardan sadecc 10'u ruhsat almış durumda. Geriye kalan 28 parselin sahıbı ise ancak koşullu olarak ruhsat alabilecek 24 mayiso kadarsürccek Müzeler Haftası'nda göz alıa kumaşlar İstanbul Haber Senisi - M üzeler Haftası başladı. Hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenecek. İs- tanbul Arkeoloji MÜ2esi'nde dün yapılan açılış tö- reninin ardından İstanbul Valisi Hayri Kozakçı- oğlu, İstanbul Arkeoloji Müze- leri Müdürü Al- pay Pasinli, İs- tanbul Kültür Müdürü Rahmi Çubukçu haftay- la ilgili birer ko- nuşma yaptılar. Ardından okullararası kompozisyon yanşma- sında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Çağdaş Kadın Sanatçılar sergışı gezıldi. Öğleden sonra Ayasofya Müzesi'nde "İstanbul'un Çeşitli Yerlerinde Bulunmuş Mozaikler" bölümünün açılış töreni düzenlenmesinin ardından Topkapı Sarayı'nda Mehteran gösterisi yapıldı. 75 adet kumaş örneğınin yer aldığı sergjde, Türk ipeklilerinin en güzel örnekleri olan kemha, çatma kadife, serenk, seraser. atlas. kutnu gibi kumaşlar ve bunlardan yapılmış pantolon. diz- lik. kolluk. başhk. tepelik. kese gibi giyim- kuşamla ilgili bazı parçalar bulunuyor. Kuyrukluyıldız,Jüpiter'i sarsacak Bir dağ büyüklüğündeki kütlenin, 16 temmuzda, saniyede 60 km. hızla en büyük gezegene düşmesi bekleniyor Çeviri Servisi - Yıldız Sistemi'nin içe- risinde birikcrek bir dağın boyutlanna ulaşan kütlenin. 16 temmuz günü. Gü- neş Sistemi'nin en büyük gezegenine düşmesi bekleniyor. Times dergisinin kapak yaptığı söz konusu olay. in- sanlığın tanık olduğu bir dizi korkunç patlamalann sadece başlangıcını temsil ediyor olacak. Bu kütleyi. 16 temmuz gününü takip eden 6 gün boyunca. Jü- piter'e düşmeye devam etmesi beklenen ve aralannda. çapı 4 km.'ye kadar ula- şan parçalann izleyeceği tahmin edili- yor. Saniyede 60 km. hızla ilerleyecek olan kütleler. havada dağılmadan Jü- piter'e ulaştıklan takdirde. 24 ve belki de 400 km. derinlığe kadar inebilecek- ler. Karşılaşılan görüntü akıllara dur- gunluk verecek; bugüne kadar yaşanan en büyük patlama. 1961 vılında Sovyet- ler Birliği'nin 58 megatonluk hidrojen bombası olarak bilinirken. Jüpiter'de meydana gelccek 21 patlamanın yaydığı enerjinin toplamının 20 milyon megaton olması bekleniyor. Dünyadan göriilebilccck Araştırmacılann 'Shoemaker-Lev> 9' olarak adlandırdıklan kuyrukluyıldız. 2 bin 400 km.'ye kadar yükselerek. Dünya'dan seyredenlere oldukça par- lak bir görüntü yansıtacak. Güneş Sis- temi'nin oluşmasında etkili olan patla- malardan biri olarak nitelendirilen bu olay, yıllardır süren 'Güneş Sistemi Ha- reketleri'nin bir devamı ve sistemi şekil- lendirici olarak kabul ediliyor. Uzay bilimcilerinin aylardır üzerinde tartıştığı 'Patlamanın sonucunda ortaya ne gibi sonuçlar çıkar' sorusunun birçok yanıtı var. Jüpiter, 1979 vılında 'Voya- ger' tarafından kcşfedilen ve beşinci ge- zegenin çevresınde gözlemlenen Satürn tipi halkanın bcnzerinc sahıp olabılır. Temmuz ayı patlamalan. "Jovian At- mosferi'nde büyük bir deliğe yol aça- rak. düşen parçalann halkanın üzerin- de birikmesine neden olursa birkac yıl içerisinde bu halkanın Dünyadan göz- lemlenmesi mümkün olacak'ıır. İkincı bir olasılık olarak. ju an için "olağanüstü büyük. kırmızı' bir nnkta halinde görülebilen Jüpiter'in yüzeyin- deki 'Tepegöz'e bir ikincisinin eklcnme- si değerlendirmeye alınıyor. Araştı- rmacılann gözlemlediklerine görc bu kırmızı nokta, bir kasırga gibi saatin y ö- nüne doğru hareket eden bir kihle. Eğer. ikinci bir nokia belirecek olursa. Jüpiter'in herhangi başka bir bölgesin- de. farklı y öne doğru hareket eden ikın- ci bir kütlenin varlığından söz etmek mümkün olacak. Sonuçlan ne olursa olsun. yaşanacak olan olay. uznıanlar açısından, ele geçmcsi zor bir fırsat ola- rak değerlendinlıyor. Nitekim bugüne kadar arjşiınıucılann. böyle birolaym öncesinde. bilımın kendilerine sunduğu teknik ımkanlardan yararlanmak üzere gerekli hazıriıklan yaparak gelişmeleri izleme ve ilgili ölçümlerde bulunma im- kanlannın varlığından bahsetmek mümkün değil. Dünyada da yaşanır mı? Bu arada uzmanlann tartışmala- nnda. değinmeye çekindikleri bir konu- y u da 'Acaba aynı rip bir patlama. geçen yıllarda da yaşanıldığı gibi. Dünya'da da vaşanır mı" sorusu ıcnisil ediyor. Bura- da. 16. yüzyılda bir İngiliz yazann. da- rağacına giden 'lanetlenmiş insanlara' söyiediği söz geliyor akîa; "Aman Tanrım, işte Dünya elden gidiyor".
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle