Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19MAY
Bandırmavapuru19Mayıs1919 sabahısaat6'daSamsunlimanına demirledi.Du
Mustafa Kemal'ingözleriısıMustafa Kemal, Galata
rıhtımında Rauf Bey ve bır ıkı arka-
dasıyla otomobılden ındığınde
obur arkadaslannın tam kadro ora-
da bekledıklerını gordu
- Vapura nıye bınmedınız ne
beklıyorsunuz burada
7
Dıye sordu
- Vapur uzakta pasam motorla
gıdeceğız
1
Dedıler
Mustafa Kemal se vapurun
rıhtıma yanasmıs olduğunu sanı-
yordu Arkadaslarını gozden gecır-
dı Hepsı de yolculuğa uygun bı-
çımde gıyınmıstı Feslı kalpaklı
ava bıçımı ceket ve pantolonluydu-
lar
Rauf Bey sabahleyın erkenden
Mustafa Kemal e uğramıs ona
kulağına çalınmıs kotu bır haber
getırmıs, aralarında soyle bır ko-
nusma geçmıstı
Rauf Bey
-Pasam çokguvenılırbıryerden
mevsuK bır haber aldım Ingılızler
sızın Anadolu ya gececeğınızı ha-
ber almıslar Fakat sımdılık sescı-
karmayarak yoıa cıkmanızı beklı-
yorlarmıs yolda bındığınız Bandı-
rma vapurunu batıracaklarmıs Ya-
lan doğru bılmem Ben de bas-
kasının yalancısıyım Fakatçokdık-
katlı oimalısınız pasam
Mustafa Kemal ın gozlerı kısıldı
dışlerı sıkıldı yanaklarının kastarı
oynamağa basladı yuzu ağardı
sonra kıpkırmızı kesıldı ve yakın ar-
kadasına soyle dedı
- Dun aksam da ısmını bıldırme-
yen ve bır dost olduğunu bıidıren
bırısı bana telefon ederek aynı sey-
lerı soylemıstı Buradaesır gıbı ya-
samaktansa Karadenız de batmayı
tercıh ederım
1
- Yalnız kaptana tavsıye edınız
bır rota uzerınde ya da alısılmıs bır
rota uzerınde gıtmesın
Sımdı de rıhtımda bır kenara ce-
kılmıs bır haber uzerınde konusu-
yorlar Mustafa Kemal butun so-
ğukkanlılığına karsın kaygulu goru-
nuyordu
Rauf Bey den baska rıhtımda bır-
cokuğurlayıcı daha vardı Hepsının
akraba aıle ve arkadası gelmıstı
Hepsının yuzunde gıziı bır korku-
nun saklanamayan ızlen goze
çarpıyordu Bunlar yolcuların ne-
reye gıttığını bılıyordu
Mustafa Kemal ıle arkadasları
uğurlamağa gelenlerın ayrı ayn
ellerını sıkıyor ve hepsını yakın za-
manda Anadolu da bekledıklerını
soyluyordu
Busırada ınce uzun boylu mavı
parlak gozlu genc bır adam kosa-
rak Mustafa Kemal ın yanına geldı
- Ne o Nevzaf
-Supaketıgetırdım pasam
evde unutmussunuz
Bu gercekten Mustafa Ke-
mal ıcın çok değerlı bır paket-
tı
Nevzat Bey (Tandoğan) o
sırada Arnavutkoy komıserıy-
dı Ve Mustafa Kemal ın yakın
adamları arasındaydı
Mustafa Kemal le arkadas-
lannın ellerını sıkanlar arası-
nda bırkac da genc ve uyanık
gazetecı vardı Tasvırı Efkar-
dan bır gozu ozurlu ve Musta-
fa Kemal ın Sofya Atasemılı-
terlığı nden ben tanıdığı Arif
Oruç, "İstiklal" gazetesınden
Salahattin Güngör, "Idrak"-
ten Sadettin, "Yenigün"den
Kemal Bagıp ve Kemal Salih,
"Sabah" gazetesınden ın yan
esmer genc ve yakısıklı Niza-
mettin Nazif bunların arası-
ndaydı
Mustafa Kemal bır ara
Rauf Bey e bır ıhtılalcı kaygu-
suyla
- Raufçuğum dedı sımdı
nerdeyse Mehmet Alı (Dahılı-
ye Nazın) gelır Sen hemen
gıt
1
Rauf Bey le sarılıp opustuler ve
Rauf Bey ayrılıp gıttı Bıraz sonra
daDahılıye Nazın geldı
Uğurlayıcıların hem kaygulu
hem umutlu bakıslan altında moto-
ra bınıp Kızkulesı acıklarında de-
mırleyın kucuk Bandırma vapuru-
na yollanan bu ıdealıst yolcular
grubu emırlerıne verılen bu cılız
"köhne" ve zaval 11 vapura yaklastı-
klarında dus kırıklığına uğradılar
Mustafa Kemal bır denızcı değıl
ıse de bu "köhne" gemının Mar-
mara'nın dalgalarına bıle dayana-
mayacağını ılk bakısta anladı Hıc
kımseye bır sey soylemedı Arka-
daslannın cesaretını kırmaması
gerektı
Vapura bınerek esyalarını kamara-
larına yerlestırmıs guverteye cıkmıs-
lardı Guzel guneslı bır mayıs ıkındı-
sıydı Boğazın hıc kesılmeyen ruzga-
rı denızı yeğnık ak kopuklerıyle Mar-
mara ya doğru suruyordu
Mustafa Kemal vapurun bır an on-
ce kalkması ıcın can atıyordu Aksam
sular kararmadan boğazdan cıkmak
gerekıyordu Ne var kı bır sure daha
bekleyeceklerdı Bu sırada vapura ıtı-
laf subaylarını tasıyan bır motor ya-
nasmıstı subaylar cevıkce gemıye tı-
rmanıyorlardı Bu ıtılaf kontrol heyetı
ıdı Mustafa Kemal ılkın kım olduk-
larını anlamadığından ıcınden "Isle,
Rauf Bey'in dediği cıktı Karadeniz'e
kadar sabredemedıler Herhalde
bizi tevkrfe geliyorlar" dusuncesını
geçırerek yuksek sesle bunla-
rın nıçın geldıklerını ve ne ıs-
tedıklennı sordu Heyetın, sı-
lah ve cephane aramağa gel-
dığını anlayınca da ıcı rahat-
ladı ve onlara
- Vazıfenızıyapın netıcesın-
den benı haberdar edın
1
dedı
ve olayı merakla ızleyen arka-
daslarına Dolmabahce onun-
de demırlenmıs savas gemı-
lerını gostererek sunları
soyledı
- Bunlar ıste boyle Yalnız
demıre celığe vesılah kuvve-
tıne dayanırlar Maddeden
baska bır sey bılmezler İstik-
lal ve hurrıyet uğruna muca-
deleye azmetmıs bır mılletın
kudret ve kuvvetını ıdrakten
acızdırler Bız sılahve cepha-
ne değıl, ıdeal ve ıman goturu-
yoruz
Kontrol heyetı butun gemı-
yı arastırdıktan sonra Mustafa
Kemal ı selamlayarak vapur-
dan ayrıldı vapur da kalktı
j Mufettıslık Kurmay Baskanı
Kazım (Dırık) Yardımcı Kur
Yarbay Arif (Ayıcı) harekat subesı
sefı sıyasal ve mıllı propaganda ıle
gorevlı Hüsrev (Gerede) Topçu Ku-
mandanı Bınbası Kemal (General Ke-
mal Doğan) Sıhhıye Baskanı Dr fbra-
him Talı ve yardımcısı Yuzbası Dr
Refik (Saydam) Erkanı Harbıye Mul-
hakı Yuzbası Mümtaz ve İsmail
Hakkı, Usteğmen Arif Hikmet, Emır-
subayı Usteğmen Hayati, Yuzbası Ali
Sevket, Basyaver Cevat Abbas, Ya-
ver Muzaffer (Kılıç) Karargah Ku-
mandanı Yuzbası Mustafa, lase Su-
bayı Abdullah, sıfre katıplerı Faik ve
Memduh beyler bırde karargah dok-
toru
Yalnız bu değerlı ınsan grubundan
baska vapurda ıkı kısı daha vardı kı
kaderlerı bunlarla at bası bır gıdıyor-
du Bunlardan bırısı Sınop a yenı mu-
tasarnf olarak atanmıs genç yonetıcı
Mazhar Tevfik, otekı de vapur kalktı-
ktan sonra ambara ınerek yaver Maz-
har ın kesfettığı Albay Refet (Bele) ıdı
Yaver ambara ındığınde yarı ka-
ranlık ıçınde bır suru atın donup ken-
dısıne baktığını gormus ve bu atların
kımın ve neyın nesı olduğunu bılme-
dığınden meraka dusmustu Bıraz
otede bacak bacak ustune atmıs ufak-
tefek sıvıl gıyınmıs bır adamın fosur
fosur sıgara ıctığını gorerek ona doğ-
ru ılerleyınce saskınlığı daha cok
artmıstı Bu Albay Refet Bey den
baskası değıldı Burada ne ısı vardı
9
Hıkaye su ıdı
Refet Bey Mustafa Kemal ın eskı
tanıdığı arkadaslardandı Gerek Pe-
rapalasta gerekse Sıslı dekı evde
bırcok kez ıdeahstçe konusmuslukları
vardı bu arada memleketın kurta-
rılması uzerınde varılmıs prensıp ka-
rarları da vardı Mustafa Kemal Do-
kuzuncu Ordu Mufettısı olarak Ana-
dolu ya gecerken Refet Bey ı otekı ar-
kadasları gıbı karargahına ala-
mamıstı Boyle olduğu halde yıne de
beraberce Anadolu ya gecmek ıcın
sozlesmıslerdı Tıpkı Rauf Bey le ol-
duğu gıbı o da hıçbır "memuriyeti ve
sıfab" olmaksızın bayağı bır yolcu gı-
bı Mustafa Kemal ın grubuna katıla-
rak Anadolu ya gececektı
Mustafa Kemal ayın on besınde
Kalamıs ta oturan Refet Bey e haber
gondermıs ayın on altısında Bandır-
ma vapuruyla Samsun a yollanacağı-
nı ve kafıleye katılmasını ıstemıstı Bu
haberı alan Albay Refet Bey cok he-
yecanlanmıs ve sevınmıs hemen
Mustafa Kemal ınadamına su haberı
ona ıletmesını soylemıstı
- Yarın on sekız hayvanımla bera-
ber vapura bıneceğım
Gercekten de sozunde duran Refet
Bey ertesı gun on sekız atı ıle rıhtıma
gelmıs ve herkesten once hayvanları
vapura tasıtarak kendısı de goze
carpmamak ıcın gıdıp ambarda atla-
rının yanı basında oturarak tehlıkelı
saatlerın gecmesını beklemeğe bas-
lamıstı Iste onun burada olabıleceğı-
nı hıc aklına getırmeyen yaver bu
yuzden apısıp kalmıstı
Istanbul ısgal edıldığmde Albay
Refet Bey Fılıstın debulunuyordu Iz-
zet Pasa sadrazam olunca onu
Umum Jandarma Kumandanlığı na
atayarak Istanbul acağırmıstı
Istanbul a gelen Refet Bey doğru-
casadrazamın katınacıkmıstı Ahmet
Izzet Pasa cok guç durumda olduğu-
nu ve kendısıne yardım etmesını ıste-
mıstı
Evet Istanbul ısgal edılmıstı ve
Turkıye hergun bıraz daha atesten bır
boyunduruğa sokulmaya çalısılıyor-
du
Memleketı çok gezmıs ve gormus
olan bu genç asker her yenı o/aydan
bır anlam çıkarıyor ve memlekette kı-
mı kıpırtıların basladığını sezıyordu
Bunun ıçın de Jandarma Genel
Kumandalığı gıbı bulunmaz bır
fırsatın elıne geçmesınden yararlan-
mağa ve Mustafa Kemal le bas basa
vererek gereklı bolgelere sılah ve
cephane gondermeğe baslamıstı
Bu ısı açıktan açığa yapıyordu Itı-
laf devletlerı jandarmadan o kerte
korkmuyorlardı jandarmanın tensıkı-
ne kendılerı de karıstıklarından bu
kuvvetı dejenere etmek yolundaydı-
lar Boylece jandarma orgutu kımı
bolgelerde ulusal dusunceye aykırı
kısılerın katılmasıyla dusman bır guç
halını alma tehlıkesını gosterıyordu
Refet Bey bu psıkolojık durumdan
yararlanıyor ıstedığı bolgeye ıstedı-
ğınce sılah gonderebılıyordu
Vapur kalktıktan sonra ambardan
çıktı Mustafa Kemal ın yanına gıttı
Mustafa Kemal bu değer verdığı ar-
kadasının sozunde durarak geldığını
gorunce cok sevınmıstı Hele ambar-
d? atların yanında gızlendığını oğre-
nınce keyıflı keyıflı gulmekten kendını
alamadı
Vapur Uskudar onunde yatan ve
orme dıreklenyle butun obur dusman
savas gemılerınden ayrılan Kılkıs ın
yanından gecerken butun ıdealıst yol-
cular bu Yunan savas gemısıne
hıncla ve kınle baktılar
Dolmabahce nın onunden gecer-
ken uzun kursunı namluları saraya
çevrılmıs dev gıbı Ingılız drıtnotlarını
meydan okur gıbı suzduler Hemen
hepsı bıraz once Mustafa Kemal ın
bunları gostererek soyledıgı guzel
sozlerı anmıstı Evet bucelıkkulcele-
rıne karsı kafa ve ınanla dogusule-
cektı
Yolcuların gozlerının sapsarı ıkındı
gunesının aydınlattığı boğaz tepelerı
alabıldığıne yesıllıkle ortulmustu
Masmavı gokyuzu sıcaktonlarıylabu
tepelerı cevre'ıyor durgun bır doğa
tablosu halınde gıttıkce genlıyor ar-
kada kalıyordu
Bu essız doga dekoru ıcınden ge-
cıp Karadenız e doğru uzaklasan yol-
cuların ıclerı gereğınce durgun değıl-
dı
Hemen hepsının dusuncelerı arası-
nda Rauf Bey ın getırdığı kotu haber
engerekler gıbı kıvranıp duruyordu
Beykoz onunde yatan kocaman Ingı-
lız Iron Duke zırhlısı uzerınde Ingılız
denızcılerı karınca gıbı kaynasıyor ve
aralarında ırı buldog kopeklerı dolası-
yordu
Refet Bey Mustafa Kemal ın kafa-
sını adamakıllı kurcalayan vapurun
Karadenızde batırılması dusuncesı-
ne busbutun ortak olmuyordu
Onun dusuncesıne gore yolculu-
ğun en tehlıkelı bolumu boğazdan
cıkıncaya dek geçırılecek olanıydı
Karadenız e cıktıktan sonra ıs daha
kolaylasacaktı
Gemı Anadolu kıyısına yakın ola-
'ak gıtmelı ve bır kısı de durbunle ar-
kayı durmadan gozetlemelıydı Uzak-
yakın bır savas gemısı tehiıkesı bas
gosterınce gemıyı hemen bastan
kara edıp karaya sıgınmalıydı
Mustafa Kemal Refet Bey ın bu du-
suncesını cok dogru bulmustu Rauf
Bey de asağı yukarı benzer dusun-
ceyı salıklamıstı
Gemı Beykoz burnunu donduğun-
de Karadenız ın hatırı sayılır serınlık-
tekı ruzgarı yuzlerıne carptı Hıc kım-
se boğazdan cıkıncaya dek kamarası-
na gırmeğe ısteklı değıldı
Kucuk Bandırma teknesı Karade-
nız boğazına yaklastıkca aksam ol-
mağa sular kararmaga baslamıstı
Anadolu Kavağı nda Itılaf Kontrol
Heyetı bır kez daha vapuru durdurup
sılah aradı bulamayıncadayol verdı
Butun ıdealıst yolcular bu ıkıncı aras-
tırmada tıtremıstı
Acaba burada tutuklanıp goturule-
ceklermıydı
9
Boyle bır sey olmadı Tekne ırmak
gıbı akan boğazın mor hatta murek-
kep gıbı kararan hısıltılı sularını go-
ğusleyerek Karadenız e cıktı
Saat aksamın sekız bucuğuydu
Vapur lyıce sallanıyordu
Karadenız ın serın ruzgarı sımdı
soğumus fırtınaya donmus dalgalar
kabarmaga ve "Bandırma"yı bır
fındık kabuğu gıbı oynatmağa bas-
lamıstı
Artık Anadolu yakası bıle bıcımsız
bır koyu karanlık yığını gıbı gorunu-
yordu
Hava guvertede oturulmayacak
kerte soğudugu halde hıc kımse ka-
marasına gırmek ıstemıyordu
Hemen hepsı kalın asker kaputla-
rına sarındılar ve boyun atkılarını bo-
yulanna atarak gece yarısına dek gu-
vertede oturup dertlestıler
Gece yarısından sonra hem fırtına
ve soğuk daha çok arttı hem de yolcu-
ların mıdelerı sallantıdan altustolma-
ya basladı
Bırçoğu kusuyor sonra kamarası-
ndakı yatağına sığınıyor ve orada kor-
kunc bır bulantı ıle boğusmaya hazı-
rlanıyordu
En dayanıklı olanlar bıle daha cok
dayanamamış, yataklarına serılmıs-
lerdı
lclerınde kusmayan denızın butun
bu korkunc zulmune dayanan yalnız
Mustafa Kemal kalmıstı
Gece yarısına doğru kaptanın yanı-
na çıktı ve tatlı tatlı konusarak ona ge-
reken "talimaf'ı vermek ıstedı
Kaptan ismail Hakkı Dursun, kuçuk
teknelerde calısa calısa sertlesmıs
hırpalanmıs buyuk umutları kal-
mamıs yırmı yedı yıllık namuslu bır
denızcıydı
Yuzu somurtkandı
Mustafa Kemal onun babacanlığı-
na sığınan tatlı ve yumusak bır sesle
- Karadenız de bu kacıncı seferınız-
dır kaptan
9
Dıye sordu
- Marmara dan dısarı ılk çıkısımdır
pasam
1
- O halde bu denızın tehlıkelı
noktalarını bılır mısınız
9
lcabı-
nda nerelere yanasabılırız
9
Kaptan harıta uzerınde gos-
tererek
- Pasam su Kerempe burnu-
nu gecersek tehlıkeyı kısmen at-
latmıs oluruz dedı
- Fırtına pek sıddetlı değıl mı
9
- Evet pasam
- Pekı hangı rotayı takıp edı-
yorsunuz?
Kaptan hala somurtkandı
şımdı bıraz daofkelıydı
- Ne rotası pasam dedı Al-
lah a sığındık gıdıyoruz ıste
1
-Pekı amanıcın boyle gıdıyo-
ruz'
Kaptan ofkesını bellı ederek
soyle konustu
- Hareket ıçın ıkı gun evvel
emır verdıler Gemıyı gozden
gecırdım "Bircok noksanlan
ı var; ben bu gemi ile yola
çıkmam" dedımse de kımseye
soz dınletmek mumkun olmadı Elde
pusula yok pareketa bozuk boyle bır
gemının rotası olur mu
9
Mustafa Kemal de bu kez daha cok
cıddılesmıs ve sertlesmıstı
- Demek devamlı tehlıke ıcındeyız
9
Harıta uzerınde sıgaradan daha
cok sararmıs parmagıyla gostererek
kaptana su talımatı verdı
- Bu normal rotayı takıp etmeyecek-
sınız Kayalara carpmamak sartıyla
mumkun olduğu kadar sahılı takıp
eden bır rota ıle gıdeceksınız ve ıcabı-
nda gemıyı bıla tereddut sahıle vura-
caksınız
- Gemıyı feda ettıkten sonra ıstedı-
gınız noktaya cıkarız pasam
-Evet ıcapederse ıstedığımızyere
gıdeceğız
1
Mustafa Kemal ın kafasını kurcala-
yan sorular bıtmemıstı
- Kac mıl gıdıyoruz kaptan
9
Pasam sekız onmıl ama havaya
bakar
- Ne havası
9
- Yanı denız olur da dalgaların us-
tunde bocalarken pervane havada
bosu bosuna donerse pek yol alama-
yız
Mustafa Kemal gumus tabakasın-
dan kaptana bır sıgara ıkram ettı bır
de kendısı yaktı
Artık kaptanın yanından ayrılmak
gerektıgını anlamıstı
Onun da her arkadası gıbı bası do-
nuyor mıdesı bulanıyordu
Kaptana uğurlu yolculuklar dıleye-
rek kamarasına ındığınde aynaya
baktı yuzu yorgunluktan yemyesıl ke-
sılmıstı
Kusmamak ıcın gıynegıyle arka
ustu yatağına uzandı
Dun aksamdan berı mıdesının
bombos olusuna sukrettı ve uyumaga
calıstı
17 mayıs gunu fırtına dalgaları
daglar gıbı yuvarlayarak esıp durdu
Ogun aksam saat dokuzbucuk-
talnebolu yavardılar
Vapur burada duramadı Dal-
galar korkunctu Inebolu nun yu-
reklı kayıkcıfarı bıle vapura ya-
nasamadılar
Mustafa Kemal vapurda ıl-
gınc bır yolcu bulmustu Bu yu-
karıda da soyledıgımız gıbı Sı-
nop a yenı atanmıs olan Mazhar
Tevfik Bey'dı
Genc mutasarrıf hukuku bıtır-
mıs Uskudar Polıs Mudurluğu
yapmıs uyanıkca bıradamdı
Mustafa Kemal onunla uzun
uzun konusup gorustu ve Hurrı-
yet ve Itılaf Partısı nın bu
adamını buyuleyerek kendı du-
suncelenneyatırdı Dahadaılerı
gıderek ona ozel bır sıfre verdı
ve onunla ılerıde haberlesebıl-
mek olanağını da sağlamaga
calıstı
18 Mayıs 1919 sabahı kucuk
Bandırma vapuru Sınop lımanınagır-
dı Sıddetlı bır gundoğusuesıyordu
Kocaman dalgalar elıne gecırebıl-
dığı her seyı karaya atmak kayalara
carpıp parcalamak ıcın ıblısce bır
hevese kapılmısa benzıyordu Lıma-
na zorla sığınmıs bırkac buyuk yel-
kenlı fındık kabugu gıbı dalgaların
uzerınde oynuyor demır tarayarak
her ana kıyıdakı kayalara bındırıp
parcalanmak tehlıkesıyle karsı karsı-
yabulunuyorlardı
Genc mutasarrıf yenı tanıstığı ve
hepsınde de gızlı bır ıdeal atesı sezdı-
ğı arkadaslannın ve Mustafa Kemal -
ın ellerını buyuk bır sıcaklıkla sıkarak
guc bela karaya cıktı
Torensel olmayan Sınoplular ıske-
leye bırıkmıs yenı mutasarrıflarını
beklıyortardı Mazhar Tevfik vapur-
dakı değerlı yolcuyu Sınoplulara &n-
latmıs ve onu karaya cağırmalarım ıs-
temıstı
Boyle değerlı bır konuğu kacırmak
ıstemeyen Sınoplular mutasarnfca
yazılan bır çağrı ıle dısarı cağırdılar
Ne var kı Mustafa Kemal butun obur
yol arkadasları gıbı denızın hısmına
uğramıs bayağı hastalanmıstı
Dısarı cıkamadığından bır kartvızı-
tın arkasına yazdığı bır ıkı cumlecıkle
Sınoplulardan ozur dılemek zorunda
kaldı
Hastalıktan baska karaya
cıkmasını onleyen onemlı nedenler
Boylece de Ingılızlerın serrıne uğra-
mak korkusundan busbutun kurtula-
bılırlerdı Yaptığı ıncelemede kara
yolculugu hem cok guc hem de cok
uzun olacaktı
Vapur mutasarrıfı bıraktıktan son-
ra yıne yola cıktı ve 19 Mayıs ""9f9 sa-
bahı saat altıda dıreğıne ordu ku-
mandanlığı bayragı cekılmıs olduğu
halde Samsun lımanına demırledı
Samsun yamaclaratırmanmıs ak ba-
danalı evlenyle yemyesıl tepelerın
eteğınde ve masmavı bır gok altında
bır kartpostal gıbı guzeldı
Butun ıdealıst yolcularda sımdı
hem buyuk bır sevınc hem de korku
baslam/stı
Bır yandan kentın gorunusunu goz-
den geçırıp kendılerını gelıp alacak
motoru beklerken bır yandan da Fe-
nerburnu ndan ansızın cıkıverecek
bır Ingılız torpıdosu surprızıne yaka-
lanacaklar dıye odlerı kopuyordu
Onlar da mıtolojının Argonotları
gıbı ulkelerıne ozgurluk getırecek
tılsımı bulmak uzere kalkıp bu kente
gelmıslerdı
Yason ve arkadasları da memle-
ketlerının kurtulusu ıcın aynı denız yo-
lunu gecerek kurtulusun tılsımı olan
altın yapagıyı arayıp bulmaga gelmıs-
ye kızmıyordu Halk ona dusma
olmasın onu taslamasın yeterc
O bu halkı bu kutlu Anadol
halkını kutsal bır hamur gıbı yoğı
racak ona yenı bır ruh bırolmezl
katacak ve onu korkunc dusmanU
uzerıne yurutecektı
Mustafa Kemal ın gozlerı ısıl ıs
yanıyordu Hepsı dısarı cıktıkta
sonra
- Haydı arkadaslar dedı Art
karada bıze olum yok
Yırmı yasında bır delıkaniı gı
yurumeğe basladı Butun arkada
larının yuzlerınden de sevır
sacılıyordu
Kutlu Anadolu toprağına aya
larını basmıslardı Artık korkm
yorlardı bundan sonra korkac;
olan dusmanlardı
Mustafa Kemal ın ozgurlı
dusu artık gerceğın kırmızı grar
kayalıklarına ılk adımını atmıştı
Burada kazanacagı zaferler
onun ozgurluk duslerı etten k
mıkten kandan ve candan yenı t
ulus gerceğıne ulasacaktı
• ••
Uzun tahta ıskeleden ayrıhp (
ılk kez Samsun toprağına ayakic
degen Mustafa Kemal ın kulaklf
Kurtuluş yolu Atalürk 19 Mayıs 1919da "ya bağımsızltk, ya ölüm" düşûncestyle S
sun'a çıktı (1}. 25 Mayıs'ta Havza'ya gecti. 10 Haziran'da Havza Geneh
ile "ufusun hukuku ve bağımsjzlıgi uğruna, ufusta beraber sonsuza dek çalışacağına söz vererek" ulusal örtcfc
ği iisöendî. 13 Haziran'da Amasya'ya geçli. 22 Haziran'da Amasya Genelgesi ile ulusaf bir kurufun vartığt gön
me geörtldi (2). 26 Haziran'da Tokat'a, 27 Haziranda Sivasa. 28 Haziran'da Erzurum'a geçJi. 8 Temmuz'da, İst
bufhtBtttmeti taraftndan görevlnden aziedliince Osmartli ordusundan istifa etti. 23 Temmuz'da Erzurum Kong»
topiandt, utusst dlrerrts karan altndı (3). 30 Temmuz'da Istanbul Harbiye NazfriığJ, vakaianmas» emrini çıhart
Evfûl'de Sivas Kongres)toplandı,Temsitciier Kurulu secildı (4). 20 Ekim'de Bahriye Nazın Salih Pasa ile Ara
ya'da butustu ve MecHs'tn, fstanbul'da t^lanmasının doğru olmadiğın» bitdtrerek Stvasa geri dondü. 24 AraM
Kfl-şehîr'de gençtere seslenerek "Bağımsızltk ve kurtuluş, uîusai gücün urünü olacaktır" dedi. 27 Arahk'ta An
ra'ya gefcJi, Ankara'nm TemsBctter Kurulu'nun mertcezi olduğunu açıkladı. 16 Şubai 1920'de Anadotu'dakl
ayaklanma Anzavur ayaklanması Balıkesfr'de başiadı. 16 Mart'ta İngiiızler istanbufu tşgal etti. 13 Ntsan'da Bt
de vardı '
Arkadan gelme tehiıkesı olan Ingı-
lız torpıdosu ya da torpıdoları sonra
karada bır tertıple tutuklanmak korku-
su bunda rol oynuyordu
Yalnız bu arada bır hevese de ka-
pılmıstı
Acaba Sınop a cıkarak karadan
Samsun a kolayca gıdılebılır mıydı
9
lerdı
Samsun dakı tumenden Bınbası
Mahmut Ekrem Bey, vapura geldı ve
yolcuları motora cağırdı
Ilkın Mustafa Kemal kaptanla he-
lallasarak motora atladı sonra butun
arkadasları bmdı
Durgun ve duru Karadenız sabah
gunesının serptığı altın yağmuru altı-
nda tıtresıyordu
Masmavı bır gokyuzu ve yemyesıl
Anadolu tepelerı ve bunların ardında
mor duman yığınlarına benzeyen
Anadolu dagları bu sabırsız yolcuları
cağırıyor gıbıydı
Bır kez ayakları sağlam karaya
bassaydı ondan sonra Ingıltere nın
butun drıtnotları onlara vız gelırdı
Motorcunun yardımıyla ılk karaya
cıkan Mustafa Kemal oıdu
Tuzlu sularla ıslanmıs kırık ıskele
tahtalarının uzerınde durarak arka-
daslannın cıkıslarına baktı
Sonra gozlerını yıne kente cevırdı
Onların gelısını ıskelenın ucunda bek-
leyen bırkac torensel memurdan bas-
ka hıc kımse gormuse benzemıyordu
Oyle ya buradan ne pasalar gel-
mıs ne pasalar gıtmıstı
Enver Pasa'yı da Alman pasalarını
da burdan gecerken cok gormuslerdı
Mustafa Kemal bu tasasızlıga yu-
regı sızlayarak bakıyordu Hıc kımse-
dıbınde askerı bır bando bır askt
marsı calarak gumburdemeğ
basladı Samsun Mutasarrıfı E
hem Bey, yuzunde takma bır ğı
lumseme ıle Mustafa Kemal e do<
ru ılerleyerek elını sıktı
-Sehnmıze hosgeldınız pasaf
Baktı Bu ıcı gecmıs eskı memı
tıplerınden bırıydı
Sezdığıne gore de ancak Feı
Pasa'ya ve dusmanlara hızm
edebılırdı
Zaten Mustafa Kemal ı de Var
dettin'ın yaven ve bır ordu mufetfî
olduğu ıcın karsılamağa gelmıs
Mutasarrıftan sonra askerı kuma
dan beledıye reısı polıs mudu
Refik Bey (Koraltan) mektupcu \
baskaca hukumetın ve kentın ıl«
gelenlerı sırasıyla Mustafa Ker^s
ın ve arkadaslarının ellerını sıktıl.
Mutasarrıf Ethem Bey bıraksa
once "muhasebe-ı hususiyt
muduru Osman Bey'ı cağırar,
soyle demıstı
- Osman Bey Istanbul dan I
pasanın rıyasetınde bır heyet-ı te
sıye gelıyor
Bunları mısafır edecek bır y
bulmak lazım Zaman da malu
kımseden bır fedakarhk ısterr
yecegımız ıçın meseleyı aramız
halletmelıyız