25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 NISAN 1994 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Siyasaa ve tarih Geçmışın olaylan, olgulan, kurumlan ve kışılen, "tanh" adı altında günlük sıyasa ıçıne sürüklenmeye çalışıldığında, nereye vuracaklan. nasıl çağn yapacaklan, hangi güçlerin ekmeğıne yağ süreceklen behrsız bır serüvene itilmış demektır. Prof. SALİH ÖZBARAN, Buca Eğitim Fakültesi 2 6 Şubat 1994 tanhınde Cum- hurijet'te Mustafa Balbay, Atatürk'u Izmır'de oldurme gınşımlennde bulunanlann aklanması amacıyla Refah Partısı Mılletvekılı Hasan Mezarcı ve yandaşlannın Turkıye Bu- yuk Mıllet Meclısı'ne venlmek uzere haarladıklan dılekceye ımza atan. sonra ımzasını gen çeken Doğru Yol Parusı'nın Erzurum Mılletvelulı Ab- dülmelik Fırat'ın Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral Doğan Güreş ıle yaptı- ğı goruşmeden cumlecıkler aktarmış, Fıratın Gureş'e "Paşam, Türkive ar- tık tarihi ile banşsın" dedığını sapta- mış Devletındınıkurallaragoreyone- tılmesınden yana olmuş dedesı Şevh Sait'ın ve aılesının zulum gorduklennı bıldırmış Fırat, şımdı de lanhle banşık olmak ıstedığını dıle getırmış 27 Şu- bat 1994 tanhlı yazısına "Tarihle Ba- nşmak ÎNe Demek?" başlıânı koyan llhan Selçuk "Tarihle Banşmak" slo- ganının gunluk sıyaset koktuğunu ıyı yakalamış. tanhın bılımsel olarak ele alınmasının. belgelere dayandınlması- nın gereğıne değınmış. tanhle banşık ya da ona kus olmanın. boy le bır hede- fın, anlamsızlığını vurgulamış. çok yennde bır yaklaşım Günlük siyasa ve tarih: Gerçekten, tartışması az >dpılmış, ortak noktalar- da az buluşulmuş. >ıldıran bezdıren ezberleten eğıhmlenne pek dokunul- mamış, tabuluğunu surduregelmış ta- nhın (daha doğrusu, geçmışın) neresı- ne kusersıruz, neresıyle banşırsınız9 Bırdenbıre boyle bır eğılım ıçıne gırer- senız. neden boyle yapmış olursunuz1 Tanhle kımın ıçın banşırsınız, geçmı- şın mılyonlanna neden kusersınız0 Geçmışın olaylan, olgulan, kurum- lan ve kışılen, "tarih" adı altında gun- luk sıyasa ıçıne sürüklenmeye çalışıldı- ğında. nereye vuracaklan, nasıl çağn yapacaklan, hangı guçlenn ekmeğıne yağ sureceklen behrsız bır serüvene ıtılmış demektır Turkıye'de tanh ne yazık kı. pek çok araşürma kurumun- da ve oğretım aşamasında -guncel po- lıtıka ıle banşık olmanın otesınde- buyuklere ovgu ıle eşanlamlı sayılmış anlamsız macera edebıyatına burun- muş, buyuleyıcı kalıplardan kurtula- mamıştır Gunluk polıtıkaya malzeme sağlamak amacıyla, kestırmeden. uy- gun tanhler yaratılmıştır Bır devlet başkanının -toplumda açabıleceğı ya- raya aldırmaksızın- katılmak ıstedığı bır savaş ıçın tanhı "cengâverlik" ıle bağdaştırma ısteğı ya da Avrupa Top- luluğu'na gırebılmek ıçın "uygar" go- runme çabalan. yalnızca bırkaç yıl uzağımızda kalan duzmece tanh seru- venlen değıl mıdır9 Meydanlarda. "ezan sesi", "musaf öpme" gostenlen ıle bırlıkte, daha doğrusu onlara seçe- nek olarak "laik Türkiye", "Atatürk", seslenışlen, bır başbakanın, yuzyılla- nn gensınde kalan değerlen Turk dev- nmı ıle kafa kafaya getıren, oy topla- maya yonelık "tarih" kullanma bıçım- len değıl mıdır9 "Tarihi, tarihçilere bırakalım" de> ıp ardından Turk Tanh Kurumu uyelennı atama yontemıyle değıştınrken Turkıye'de tanhı ve ta- nhçılığı buyruklann tutsağı durumu- na getıren 12 Eylul 1980 generallenne ne buyurulur9 Goruluyor kı polıtıkacı. gunluk beklenulennde. duzgusel (normatıf) hedeflere yonelıyor. ne olması gerektı- ğı ustunde durup olaylan ve koşullan kesın kararlara bağlıyor, geçmışı polı- tıkasıyla bıçımlendınyor Gerçı butun bu eylemlennde mumkun olduğu ka- dar nesnel bılgılere gerek duyuyor po- lıtıkacı ve bu bılgıler kendısıne uzman- larca, buyuk olasılıkla unıversıtedekı oğretım uyelennce sağlanıyor Ancak o, polıtık kararlannda bunlarla yetın- mıyor, sabırsızlığı aynntıya gınnesını onluyor Nesnellik \e siyasal tavır Temelde, tanhçı ve polıtıkacı gerek eylemlennde gerekse ortaya koyduk- lan sonuçlarda bırbırlennı dışlamak gıbı bır varsayım ıçınde değıldırler Tanhçının, tanh açıklamalanna temel olan duşuncelen, bılımsel yontem ge- reğı. polıtıkaanın karannda duşledı- ğınden çok daha genış alanı kapsa- maktadır Boluk porçuk ele geçırdığı kaynaklan ve onlar uzenne oturtmaya çalıştığı tartışılabılır sonuçlan -polıtı- kacının arzuladığı kesınlık ve kesmlık- te olmasa bıle- gunluk yaşama ıpuçjan serpıştırebılır, belırleyıcı olabılır Öte yandan. yalnızca karar vencı konu- munda bulunan polıtıkacı olağan or- tamlarda tanhçının venlennı kullana- bılır, onlan kendısıne yennde kullana- bıleceğı araç yapabılır Ama polıtıkacı tanhsel olaylan duşledığı yolda engel gorebılır kımı zaman. nesnel bıçımde ortaya konulmaya çalışılmış bılgılenn sınınnı aşabıhr, onlan geçersız kılabı- hr Bu bağlamda Hasan Mezarcı ve yandaşlannın İzmır suıkast gınşımın- de cezalandınlanlann aklanması ıçın TBMM'ye sunmak ıstedıklen onen tam bır partızan tavır gorunumunde- dır Önen, geçmıştekı bır olayın yenı- den ıncelenmesı. yenı belgelerle değer- lendınlmesı ve boylece yenı yorumlara açılması gıbı yaklaşımlan değıl, tam bır siyasal beklentı ıçınde TBMM'den -şu ana kadar yapılmış araştırmalan bır yana ıterek- anılan gınşımı berum- seyen bır karar uretılmesını amaçla- maktadır Boyle bır karar ıçın gereklı ortam yoklaması sonunda, ıstenılen zemını yakalayamayan onen sahıple- nnın. Mezarcı dışında, onenden ımza- lannı kaldınnalan, tanhı. TBMM karanyla oluşturma gınşımının ya- paylığını açıkça gostennektedır (1) Tarih tekelde değildir Burada tanhı, siyasal kararlar alan bır kışının ya da kurumun elınden kur- tarmak. yorum yapmalannı onlemek gıbı bır saplantı ıçınde olmadığımı ozellıkle belırtmek ıstenm Tanh yal- nızca tanhçının tekelınde değildir olmamalıdır Pek çok devlet buy uğun- den duyduğumuz ve yukanda vurgu- ladığım "tarihi tarihçilere bırakalım" soylemı hıçbır zaman tam uygulama alanı bulamamıştır. bulamaz da İn- san, her zaman, geçmışle ılgılı yorum yapma yetkısı vermıştır kendıne. çeşıt- lı bılgı dallan da onu hep zengınleştıre- gelmıştır Tanh, profesyonel okullu mekteplı tanhçılenn cenderesınden sosyal bılımlenn, ıktısatçılann. sıyaset bılımcılennın varsayım ve onenlenyle kurtulmuş, değışık tartışmalar ıçıne sokulabılmıştır Melih Ce>det Anday- ın sık sık yıneledığı uzere. adına "tarih- çi" denen kışı bır tanhsel olayın son sozcusu değildir Ancak tanh. geçmışın tum yanlan- na ılışkın değerlendırmelenn. siyasal kalıplann ve ıdeolojık şablonlann cen- deresınde tutulmasına da karşıdır Turkıve. tanhı ıle banşmak ya da ona kusmek gıbı tercıhlenn eşığınde sıkış- tınlamaz, kısa yoldan bır kararla. yasa ıle tanh dısıphnı ıçınde yapılmış çalış- malan tokatlayıp kenara ıten anlayışa ızın vermez Fransız parlamentosu- nun ıkı yuz yıl oncekı krallan ıçın ıtı- barıadesı karan, Ataturk'e 1926 yılın- da suıkast gınşımı sonunda cezalandı- nlanlann aklanma onensı ya da Nâzım Hikmet ıçın "iade-i itibar" bek- lentısı siyasal tavırlardır Tanhçılenn, ıkı yuz yıl oncesı Fransa'yı. 1926'nın Turkıyesı'nı ya da Nâzım Hikmet ve donemını ıncelemelen, yenıden yo- rumlamalan ıse ayn ışlerdır Sıyasacı tanhçılığe. tanhçı sıyasacılığa soyun- duğunda, kayıplann ve kazançlann bırbırlennı nasıl sılıp goturebıleceğını çok ıyı tartmahdırlar Çunku bın siya- sal kararlanyla. oburu nesnel ıncele- melenyle. kendılennı ızleyenlere, hıç de kuçumsenmeyecek etkıler yapmak- tadırlar (2) 1I) İzmır Suıkjstı ıle ılph oljrjk Hâknnıve<H Vlillne, \henk, The Timcs gıbı gazeıe kdynaklanna TBMM arşıvıne ruska eorgu unskldnna \c ınccle melere davanarak "Isoklal Mahkemelen"nı (tzmır 2 baikı 1988) vazan Ergun *ı\barsın \e Turkı\e Cumhumetı run ılk sekızyıllıkdonemıvkbırhcsap- laşmaja gırdığını bclırten "Türkıje CumhunveO'- ode Tek PnıH \ öntumının Kurufcn«sı"nı (Ankara 1981) kaleme alan Mete Tunçnv'ın çahşmalannm ve başka ıncelemelenn iverıklenvle \etınmeyıp ya da bunlara seçenck olabılecck araşlırma vapmavıp ola- >ı TBMM karanııa goturmek tanhçıhkle bağdaş mamaktadır (2) Karl Gcorg Faber "The Lse of Hıston ın Politıcal Debtte", Heton «nd Theorv P 19^8 ss ARADABIR ATİLLA COŞKUN Koalisyonun Açmazı! Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, SHP'nın gercekleştıreceğı çok sayıda proje- sı olduğunu ve bunların da ancak hukumetteyken ger- çekleştırılebıleceğını duşunuyor, o nedenle koalısyona devam edılmesını ıstıyordu Ve oyle oldu SHP'nın gerçekleştırmeyı duşunduğu siyasal projeler ısebellı Koalısyon protokolunde yer alan hedeflere ulaşmak Bu amaca ulaşmak ne derece olanaklı? Bugune değın yaşanan deneyımın gosterdığı gerçek- ler nelerdır'' • Turkıye'de demokratık dıyalog kuttürunun gelışmesı yonunden DYP ve SHP koalısyonu gerçekten önemlı ve anlamlı bır adım oldu ve bu gereksıntm hâlâ varlığtnı surduruyor öte yandan koalısyon ulkenın pek çok so- rununun aşılabılmesı yolunda da tek seçenektır Ancak ulkenın sorunlarının aşılması yolunda, koalıs- yon ıktıdarının bellı bır uyum ıçınde olması gerekmekte- dır, oysa koalisyonun DYP kanadından yansıyan ve gıderek derınleşen bır olumsuzluğun yaşandığı, artık açıkça ortaya cıkmıştır Koalisyonun DYP kanadı, koalısyon protokolunun "demokratıkleşme programı nda ongorulen hedeflere ulaşmayı engelleyıcı bır tutum ızlemektedır Nıtekım, başta Adalet Bakanlığı olmak uzere Çalışma ve Sosyal Guvenlık Bakanlığı ıle Kultur Bakanlığı nın, "demokra- tıkleşme programı çerçevesındekı atılımlarının sonuç- suz kalması bu gerçeğı gostermektedır Bırkaç ornek Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın buyuk katkıları ıle hazır- lanan adalet reformu ve 'yargınm hızlandırılması" yasa tasarıları koalisyonun Meclıs tekı çoğunluğuna karşın, bır turlu yasalasamamıştır Çalışma ve Sosyal Guvenlık Bakanı Mehmet Moğultay'ın tıtız çalışmalarıy- la hazırlayarak Bakanlar Kurulu na gonderdığı çalışma yaşamının demokratıkleşmesı çerçevesındekı yasa ha- zırlıkları (Iş Guvencesı Yasa Taslağı, Kamu Gorevlılerı Sendıkaları Toplusozleşme ve Grev Kanunu Tasarısı gıbı) daha TBMM ye bıle ulasamamıştır DYP lı bakanların kabul ettıklerı yasa tasarısı hazırlık- ları ıse TBMM de tırpanlanmakta ve anlamsızlaştırıl- maktadır CMUK değışıklığı" bunun en tıpık orneğıdır Çalışma ve Sosyal Guvenlık Bakanlığı nın hazırladığı kamu çalışanlarının sendıkalaşma hakkına ılışkın yasa tasarısı hazırlığı ıse Bakanlar Kurulu ndakı DYP'lı ba- kanların tutumu nedenıyle ozunu yıtırmıştır Kuşkusuz bu orneklerı çoğaltmak olanaklı, ama gerek yok Gorulen o kı koalisyonun DYP kanadı demokratık- leşme tutumunda tutarlı ve samımı değildir • Asıl şaşılacak nokta DYP çevrelerının SHP'lı bakan- lardan ozellıkle Adalet Bakanı Çalışma ve Sosyal Gu- venlık Bakanı ıle Kultur Bakam'ndan duydukları rahat- sızlık ve bunların değıstırılmesını ıstemelerıdır Işın ozu, DYP çoğunluğu, demokratıkleşmenın lokomotıfı olan bakanların 'kellesını ıstemektedır Bu noktada sormak gerekıyor DYP'nın bu tutumu ya da bu yapısıyla Karayalçın'ın sözunu ettığı hukumette yapılacak siyasal projelerın ol- duğu saptaması ne derece gerçekçıdır? Ve hele ıstenen kellelerdeverılırse Bır başka soru SHP ' ekonomık ıstıkrar paketı"ne "evef'derken "de- mokratıkleşme programı' nın gerçekleşebılmesını bır önkoşul olarak DYP kanadına kabul ettırebılmış mıdır'' Ne birinden vazgeçeriz, ne ötekinden LAİKLİK VE DEMOKRASİ! TOKTAMIŞ ATEŞ'ın en yeni kitabı: Dünyada v* Türkly«'d« LAİKLİK 187 sayfa, 60.000 TL. TOKTAMIŞ ATEŞ'ın aranan kitabı: DEMOKRASİ 220, sayfa, 70.000 TL. Toplumu bilgilendirmek bizim işimiz. ÜMİT YflYINCIUK Konur Sokak 27/1 Kızılay-Ankara Tel 419 38 26-27 Tesâmüh' ve 'Hikmet' Müslüman olan hıçbır budun (kavım) ya da ulus, Türkler kadar İslam dınını. 'hurafelerden anndınlmış' olarak algılamak becensini gösterememıştir. Bu anlayış ıçındedır kı, Hacı BektaşVelı ya da Mevlana gıbı düşünürler, ortaya bır "Anadolu-Türk İslam' anlayışı ve felsefesını getırmışlerdır. YAVUZ GÖR Emekli Elçi 3 Nısan 1994 Pazargecesı, atv ekranında ızleme olanağını bulduğumuz bır 'açıkotu- nım' yayımlandı Geç saatlere kadar sur- mesıne rağmen sanıyoruz kı bırçok yurttaş tarafından ılgı ve hatta ıbretle ızlenıldı Oturumu yoneten tarafından 'konu' açık- landığı halde, konuşmalar kızıştıkça, ışın kapsamı ıyıce genışledı \e bazen de bızlere ozgu tartışma turu gereğınce, her yandan sesler çıkmaya. yükselmeye başladı Bır ara. 'duygusaİlık' sınırlanna ulaşıldı Dîn konusu. laıklık. tcsettur. mını etek, Kotıya Beledıyesı. 'dinci baskı', 'laik baskı' konulan ele alındı Çarşaflı hanımlar, mını eteklı hanımlar. başı ortulu hanımlar, blu- cınlı gençler, değırmı sakallı ılahıyat me- zunlan, unıversıte oğretım uyelen de gorul- du vedınlendı Son yerel seçımlerden hemen sonra bazı aşın kışılenn. kendılennce kınadıklan dav- ranışlan olan bazı kışılere karşı gınştıklen sataşmalar dıle getınldı Bır aralık ışın ıçı- ne. ıstanbul Valısı de kanştınldığmdan Kozakçıoğlu, telefonla yaptığı bıraçıklama ıle soz konusu olaylarla ılgılı olarak yayım- ladığı genelgenın 'iki tarafa' da yonelık bır uyan nıtelığınde olduğunu soyledı Sonunda, çoktan aşıldığı anlaşılan sure bıttığınden, oturuma son venldı, ama bu- yuk olasılıkla goruşmeler. tartışmalar, studyoda belkı de sabaha kadar surdu ••• Bu oturumun ortaya koyduğu 'manza- ra'. şoylece ozetlenebılır 'Biz, bizler' oluş- muş Bır de 'siz, sizler' \ ar bunun karşısın- da Bu. hıç de ıstenmeyen bır 'kutup- laşma'dır Lnutmayalım Başka ulkelerde de buna benzememesını umduğumuz gelışmeler ol- muştur Orneğın Fransa'da once Hugue- not-Katolık çatışması Sonra, Cumhun- yetçıler ıle Kralcılar Amenka'da 'birük- çiler' ıle 'konfederasyoncu'lar Rusyada 'Çarcılar' ıle 'Bolşevikler. Ispanya'da 'Cumhurhetçiler' ve 'Frankist'ler Bu kutuplaşmalann, kanlı ıç savaşlan bırlıkte getırdığını tekrara, bılmıyoruz ge- rek varmı 0 ••• Turkıye'dekı guncel duruma gelınce Anlaşıldığı kadar. 6O'lı ve 7O'lı yıllann Turkıyesı'nde yaşanan kanlı olaylann baş- lıca ıkı ucu olan 'sağ' ve *sor şımdı yenm 'sağ + sol' ve bunun karşısında belıren 'aşı- n dinci' uçlara bırakmış gorunuyor Dış kokenlı boluculuk ve terore maruz kalan bu ulkede, boyle bır kutuplaşmanın. ne denlı tchlıkelere çağn mektubu çıkara- bıleceğı açıktır Bu nedenle, şapkayı, kula- hı, kalpağı. yeldırmeyı. çarşafı. kasketı onumuze koyup, her turlu duygusallıktan annıp. uzun uzun duşunmemız gerekmek- tedır Eğer sorun "Ben dindarım, sen değilsin" ya da "Ben laikim. sen koktencisin" gıbı kavramlara ıftdırgenebılırse. sorunu çoz- mek ıçın bır yandan devletın anayasasına ote yandan islam dınının 'yobazlıktan arın- dırılmtş' kavramlanna goz atmak gereke- cektır Kımse kımseye •Müsliinıanlık dersi 1 ver- meye davranmamalıdır Çunku bu tur bır 'ders' kavramının bızzat kendısınde 'baskı 1 oğesı vardır Ve islam dını. baskıdan uzak durmayı oğutler Aynca bu dın'hoşgorü' \e 'bUim'e yonelıktır Kuran'da, kronolo- jık olarak kendısınden once yayılmış, tek tannlı dınlere ve onlann 'Mesih' kabul et- tıklenne saygı gostenlmıştır Bu tesâ- müh'tur(Musamahadır= Hoşgorudur) Bunun yanında "Çin'de de olsa, alıp ge- liniz" dıve dıle getınlen 'Bilimsellik' kuramı vardır Bu da 'Hikmet'tır (bılgelıktır) Şurası tanhsel bır gerçektır Musluman olan hıçbır budun (kavım)ya da ulus. Turkler kadar islam dınını, 'hura- felerden arındırılmtş'. olarak algılamak be- censını gösterememıştir Bu anlayış ıçınde- dır kı Hacı Bektaş Velı va da Mevlana gıbı duşunurler. ortaya bır 'Anadolu-Turk İs- lam' anlayışı ve felsefesını getırmışlerdır Herkese ve her şeye karşı sonsuz bır seve- cenlık, bır hoşgoru Eğer, Turkler ve kurup 600 yıl ayakta tutmayı başardıklan Osmanlı Devletı ol- muş olmasaydı Muslumanlık. kaç kez uze- nmıze saldıran Haçlılar tarafından yer yuzunden sılınırdı Osmanlı dışındakı tum obur İslam ulke- lennın, son yıllara kadar, somurgecı Batı"- nın etkı ve y onetımınde kaldığını anımsay ı- nız Batı'nın bızde bır turlu 'Afledemediği su- çumuz' bu bovun eğmemezlığımızdır Bu- gun dahı, aynı uğraşı ıçındedırler. haçlı kafalanyla Bağlı olduğu islam dınının esaslannı, Anadolu-İslam anlayışına sadık kalarak yuruten \e bunu ımparatorluğunun yone- tımınde esas tutan Osmanlı. kımsenın dın ve ınancına el atmamış. toz kondurmamış olduğu ıçındır kı. bırçok mıllet ve reayadan oluşan bu de\ letı. butun dış kokenlı saldın- lara karşı, 600 yıl ayakta tutabılmıştır ••• Osmanlı devletı tanhe kanştı 1923'te cumhunyet ılan edıldı Bu yenı devletın, İaiklik' oğesı. dının devlet ışlenne kanştınlmamasını ıçerdığı kadar. 'Anadolu Miıslümanlığı'nın ve ondan kaynaklanan 'hoşgörü'nun. yenı devletın yasal yapısına yansımasıdır Yoksa, arada sırada soylen- dığı gıbı. 'dinsizlik'le ılgısı yoktur Altı yuzyıl. başta Hınstıyan dunyası ol- mak uzere. âleme gerçek Muslumanlığın. 'hoşgörü' ıle eşdeğer olduğunu kanıtlayan Osmanlı'nın bugunku torunlan. kendı yurttaşlannı "Sen az Müslümansın, ben senden daha Vluslümanım!" gıbı anlamsız suçlamalarla rahatsız etmeye kalkışırsa. buyuk olçude ekonomık. toplumsal buna- lımlar ve dış kokenlı boluculukle karşı kar- şıya kalan ulkede ne 'Turklük' ne de 'Müs- lumanlık'la bağdaşan davranışlann ıçıne gırmış olurlar TARHŞMA Bu gidişi içime sindiremiyorum E nflasyon. artık bızımle yaşama alışmış. bızsız yapamayanbır canavar Canımızı bırden almakta hıç aceleetmıyorsada. bunu bızlen daha çok ınletmekten zev k aldığı ıçın y apıy or gıbıme gelıyor Tıbbıdeyımıylekronık bır hal almış olduğundan. artık her turlu ekonomık reçetenın ustesınden gelemeyeceğı anlaşılıyor Bubakımdan hastanın durumu pek parlak gorulmuyor Teror. başlangıçta hafıfe alındı Yetkılıler ve sorumlular, o zaman bu kadar y oğun olmayan teror olaylannı ">aka>ıadhe"densaydılardı Bugun olanlar karşısında. sıy ası v e ıdan kadrolarda bulunanlar bu kısır ve dar goruşlenndenbırpışmanlık bır ezıklıkduyabılıyorlarmı. bılemıyorum Hepsınden daha da beten. laıklıktenvenlenodunler Bu. memleketımızı tam bırçıkmaza goturmektedır Devletın kurumlannda antı-laık guçler oluşmuş. koşebaşlan tutulmuş. adeta dev let kendı manfetıy le kendısını y ok etme y oluna gırmıştır Sıvasımaksatla gereğınden çok fazla çeşıtlı dını okullar açılarak "oğretim birliği" yara almış. bunun sonucu olarak da. Ataturk un Cumhunvetı emanet ettığı Turk gençlığı. sonu karanlık. çağın dışında bıreğıtımle. bılınçlı olarak yolundan saptınlmış, saptırılmaktadır Unıversıtelenmızın hemen hepsınde de boş durulmamış mescıtler açılarak geleceğın kadrolan oy lesıne bır atmosfer ıçın de yetıştırılmek ıstenmıştır Şımdı sıra orta ve ılkokullara gelmıştır Onlann da kısa zamanda bu çembenn ıçıne gırcceğı şımdıden besbellı Bu memleketı. bu ınsanlanmızı bırazcık sev ıy orsak. duny anın uvgar ulkelen arasında sayılmak ıstıy orsak -kı bunda hıç şuphem yok- ıktıdarda hangı partı olursa olsun, Mıllı Eğıtım'ın kadrolarında antı-laık kadrolann oluşumuna değıl. bu konuda en ufak bır kıpırdanmay ı dahı anında en hızlı bır şekılde ortadan kaldırmak ıçın gereken duyarlılığı gosterebılmelıyız Mıllı Eğıtım Bakanlığı nın başından en kuçuk memuruna kadar yenıden y apılanmasına geçılmelı, Ataturkçu. laik. demokratık kadrolaşmaya olanaklar çercev esınde gıdılmelı Bunu, buguzel y urdun guzel ınsanlannın geleceğı ve selametı açısından zorunlu goruyorum Lutfen vakıt kaybetmeyelım A.RefikAtalav Hikmet Çetinkaya ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2.BASKI 40.000Lira (KDV Içinde) Çağ Pazarloma A Ş Turkocağı Cad 39'4I Cağaloğlu-lstanbuı Sıpaı ışlerınız ıçın 666322 Numaralı Posta Çekı hesabımıza ederı kadar para yatırıp, adresımıze bılgı vermenız yeterlıdır Gazi M. Kemal Atatürk SÖYLEV CİLT:3 Basıma hazırlayan Ord.Prof.Dr.HIFZI VELDET VELIDEDEOĞLU 4.BASKI 75.000 Lira (KDV Içinde) Çağ Pazarlama A Ş Turkocağı Cad 39/41 Cağaloğlu-Istanbul PENCERE Ne Biçim Ekonomik Kurtuluş Savaşı Bu?.. 5 Nısan Kar arları toplumun genış kesımlerınde tepkı ve kuşku yarattı Başbakan Tansu Çiller; 'Bana dıyor uç ay verın' " Oysa 'zam-ozelleştırme-devaluasyon-vergı' gıbı ce- şıtlı onlemlerı ılgılendıren bır ekonomık onlemler paketı ıçın uçay değıl uc yıl gereklı Cıller IMF nın ongorduklermı onceden yaparak pake- tın dış ayağını sağlamak uzere Amerıka ya gıdecek, şımdılık tek ayak ustunde duruyor • '5 Nısan' ıle '24 Ocak Kararları nı kıyaslayanlar var kı bu doğru değildir 24Ocak Turkıye nın ıthalıkamesı polıtıkasındanvaz- geçıp dışa acılma modelıne geçtığı gundur, 1980'de ekonomık model değışıklığı gundemdeydı Ithal ıkamesı dışalımla sağlanabılen sanayı urunle- rını gumruk duvarlarının koruması altında ıçerıde uret- mek planlamasına dayanıyordu Kapıtalızmın 70 lı yıllardakı bunalımını aşmak ıçın tu- retılen yenı model Turkıye ye 24 Ocak 1980 de dayatıldı Modele evet demeden dış kredı muslukları açılmaya- caktı Nıtekım 24 Ocak 12 Eylul un askerı otorıtesıyle yurutuldu ılk ağızda basarılı gıbı gorundu ancak sana- yıleşmeyı gerıye ıten dışa açılmanın soluğu 1980 lerın ıkıncıyarısındakesıldı Ister ıthal ıkamesı olsun ıster dışa acılma modelı olsun, devlet oncudur, bırıncısınde gumruk duvarlarıyla ulusal endustrıyı korumasına alır ıkıncısınde ıhracat teşvıklerıyle yıne ozel sektoru dış pazarda destekler, her ıkısınde de halk faturayı odeyecektır Ama, nereye kadar'' • 24 Ocak Kararları ndan sonra ekonomıde butun guç dıssatıma yoneltıldı Hazıne nın butun olanakları ulkede uretılen malların dış pazarlarda desteklenmesı ıçın kul- lanıldı hayalı ıhracata bıle prım venldı Sonuç? Cumhunyet tanhınde gorulmemış bır dış tıcaret açığı 14mılyardolar' 24 Ocak tan bu yana toplumun ekonomık yapısı da yozlaştırıldı rant ve faız ekonomısı egemenleştı uretım amacı gerıye ıtıldı 70mılyardolardışborç 350 trılyon ıç borçla Turkıye çoktu Şımdı denıyor kı - Ekonomık kurtuluş savası veriyoruz 1 Guldurmeyın 1 Bır kurtuluş savaşı ancak ozverıyı tum ulusun ortakla- şa ve hakca paylasmasıyla verılebılır rantıyelerle tefe- cılerın ekmeğıne tereyağı surecek ekonomı sıyasetıyle halktan savasıma katılmasmı bekleyemezsın • Ekonomık kurtuluş savası edebıyatı yapanlarınağız- larınayakısmıyor Onyılıaşkın bır sure koşe donuculuk felsefesı yapan- lar bır koyup yırmı almak uzenne ıştutanlar çıkarcılı- ğın ıtıcı gucunu lıbosızm ın yurutulmesınde kullananlar şımdı de ozverı nutku atmaya başladılar Utanmazlık parayla degıl Herkes bılıyor kı yalan dolan arasında çoken ekono- mının sorumluları kollarfnı sallayarak goğuslerını şışı- rerek doruklarda dolaşıyorlar bır kalemde yuzbınlerce emekçının ocağına ıncır ağacı dıkmekle ekonomık kur- tuluş savaşı mı olur? Ne bıçım kurtuluş savaşı bu 9 NÂZIM HİKMET KULTUR VESANATVAKFI KARMA RESİM SERGİSİ 29 MART - 11 NİSAN 1994 127 ressamın katılımıyla Abıdın Dıno A Celal Bmzet Ahmet Umur Denız Alaetlın Aksoy Alev Ermış Mavıtan Arslan Gundaş Asım Işler Atıla Ergur Avnı Arbaş Aydın Ayan Ayşe Yaltırım Ayien Tımuroğlu B«drı Baykam Bedr Rahmı Eyuboğlu Behçet MalıKler Berna Turemen Bırsen Gultektn Bırsen Salahı B KorVutTıryakı Bunyamın Balamır Cemıl Ergun Cemıl Toygar Cengı; Savaş Cevat Demır Cıhat Aral Devabıl Kara Duran Karaca Ekrem Kahraman Ekrefn Kodak Eren Eyutx>ğlu Ergın Inan Erfcan özdılek Ertuğrul Ergın Ertugrul Oğuz Fırat Fadıme Baltacıoglu FentEdgu Feyrıa Ozsoy Fıgen Aydın Taşbaş Fıkrı Carrtyrk Fıiız Başaran Fuat Acaroglu Fureya Koral G Doğan Ekşıoglu Gonen Kabalak Guler Akalan Gul Derman Gulgun Başarır Gulseren I Montgomery Gulsen Erdoğan Gurol Sozen Habıp Aydogan Hakao Pehlıvan Makkı Engın Gıdefer Halıs Başanr Haluk Tezonar Hasan Çağlayan Hasan Pekmezcı Hayrıye Koç Huseyın Bılgın Huseyın Şahbudak Husnu Koldas Ibrahım Çtftçıoğlu Imren Ersen IrfanOkan Ismaıl Kaya Kadn Ûzayten Kayıhan Keskınok Kemal Gurbuz Kemal Iskender Komet Leyia Onat Mehmet Guleryuz Mehmet Ozer Mehmet Uzel Melıh Baş Mengu Ertel Metın Şahınoğlu Mevlut Akyıidız Murat Mete Ağyar Musa Koksal Mustafa Ata Mustafa Pılevne! Mustafa Sonmez Yuceler Muzaffer Tıryakı Nacıye Izbul Naıle Akınca Necmettın özlu r^edret Sekban Nesnn Demırel Neset Gunal NeseErdok NevhızTanyelı Nevzat Yuzbaşıoğtu Nıhat Kah-aman NurGokbulut Nurettın Şahın NunAbaç Nurtaç özler Nuzhet Aytekın Nuzhet Kutluğ Orhan Taylan Onder Aydın özerKabas Rahmı Çeçen Ramız Aydın Rasın Resul Aytemur Savaş Camgoz Sedat Balkır Selım Turan SeraUzel Senol Yorozlu Şukran Pekmezcı Tansu Demıra Uğurcan Unsal Kınıklı V Ayten Karpuz Veysel Gunay Vural Yıldırım Yalçın Karayagız YasarÇaliı Yusuf Taktak Zaler Gençaydın Zahıt Buyukışleyen Zehra Aral Zekı Şahın Zulfıkar Sayın Cemal Reşıt Rey Konser Salonu Fuayesı/HARBİYE Saat 10 00-17 30arasıTel 240 5012 T.Ç. KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1994 73vesayet Kuçukbakkalkoy G Sk No 7 Kadıkov adresınde ıkamet eden Haşımoğlu 1974 doğumlu Zekı Yuksel ınrahatsızlığınedenıılevesa- yet altına alınmasına ve kendısıne avnı adreste ıkamet eden babası Haşım \ uksel ın vası u\mıne karar venldı 8 3 1994 Basın 3914 Melih Cevdet Anday SEVİŞMENİN GUDUKLUGU VE• • • \s m YUCELIGI 50.000Lira (KDV Içinde) Çag Pazarlama A Ş Turkocağı Cad 39'41 Cağaloğlu-Istanbul Sıparışlerınız ıçın 666322 Numaralı Posta Çekı hesabımıza ederı kadar para yatırıp adresımıze bılgı vermenız yeterlıdır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle