Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 NISAN 1994 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Siyasaa ve tarih
Geçmışın olaylan, olgulan, kurumlan ve kışılen, "tanh" adı
altında günlük sıyasa ıçıne sürüklenmeye çalışıldığında, nereye
vuracaklan. nasıl çağn yapacaklan, hangi güçlerin ekmeğıne
yağ süreceklen behrsız bır serüvene itilmış demektır.
Prof. SALİH ÖZBARAN, Buca Eğitim Fakültesi
2
6 Şubat 1994 tanhınde Cum-
hurijet'te Mustafa Balbay,
Atatürk'u Izmır'de oldurme
gınşımlennde bulunanlann
aklanması amacıyla Refah
Partısı Mılletvekılı Hasan
Mezarcı ve yandaşlannın Turkıye Bu-
yuk Mıllet Meclısı'ne venlmek uzere
haarladıklan dılekceye ımza atan.
sonra ımzasını gen çeken Doğru Yol
Parusı'nın Erzurum Mılletvelulı Ab-
dülmelik Fırat'ın Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Doğan Güreş ıle yaptı-
ğı goruşmeden cumlecıkler aktarmış,
Fıratın Gureş'e "Paşam, Türkive ar-
tık tarihi ile banşsın" dedığını sapta-
mış Devletındınıkurallaragoreyone-
tılmesınden yana olmuş dedesı Şevh
Sait'ın ve aılesının zulum gorduklennı
bıldırmış Fırat, şımdı de lanhle banşık
olmak ıstedığını dıle getırmış 27 Şu-
bat 1994 tanhlı yazısına "Tarihle Ba-
nşmak ÎNe Demek?" başlıânı koyan
llhan Selçuk "Tarihle Banşmak" slo-
ganının gunluk sıyaset koktuğunu ıyı
yakalamış. tanhın bılımsel olarak ele
alınmasının. belgelere dayandınlması-
nın gereğıne değınmış. tanhle banşık
ya da ona kus olmanın. boy le bır hede-
fın, anlamsızlığını vurgulamış. çok
yennde bır yaklaşım
Günlük siyasa ve tarih: Gerçekten,
tartışması az >dpılmış, ortak noktalar-
da az buluşulmuş. >ıldıran bezdıren
ezberleten eğıhmlenne pek dokunul-
mamış, tabuluğunu surduregelmış ta-
nhın (daha doğrusu, geçmışın) neresı-
ne kusersıruz, neresıyle banşırsınız9
Bırdenbıre boyle bır eğılım ıçıne gırer-
senız. neden boyle yapmış olursunuz1
Tanhle kımın ıçın banşırsınız, geçmı-
şın mılyonlanna neden kusersınız0
Geçmışın olaylan, olgulan, kurum-
lan ve kışılen, "tarih" adı altında gun-
luk sıyasa ıçıne sürüklenmeye çalışıldı-
ğında. nereye vuracaklan, nasıl çağn
yapacaklan, hangı guçlenn ekmeğıne
yağ sureceklen behrsız bır serüvene
ıtılmış demektır Turkıye'de tanh ne
yazık kı. pek çok araşürma kurumun-
da ve oğretım aşamasında -guncel po-
lıtıka ıle banşık olmanın otesınde-
buyuklere ovgu ıle eşanlamlı sayılmış
anlamsız macera edebıyatına burun-
muş, buyuleyıcı kalıplardan kurtula-
mamıştır Gunluk polıtıkaya malzeme
sağlamak amacıyla, kestırmeden. uy-
gun tanhler yaratılmıştır Bır devlet
başkanının -toplumda açabıleceğı ya-
raya aldırmaksızın- katılmak ıstedığı
bır savaş ıçın tanhı "cengâverlik" ıle
bağdaştırma ısteğı ya da Avrupa Top-
luluğu'na gırebılmek ıçın "uygar" go-
runme çabalan. yalnızca bırkaç yıl
uzağımızda kalan duzmece tanh seru-
venlen değıl mıdır9
Meydanlarda.
"ezan sesi", "musaf öpme" gostenlen
ıle bırlıkte, daha doğrusu onlara seçe-
nek olarak "laik Türkiye", "Atatürk",
seslenışlen, bır başbakanın, yuzyılla-
nn gensınde kalan değerlen Turk dev-
nmı ıle kafa kafaya getıren, oy topla-
maya yonelık "tarih" kullanma bıçım-
len değıl mıdır9
"Tarihi, tarihçilere
bırakalım" de> ıp ardından Turk Tanh
Kurumu uyelennı atama yontemıyle
değıştınrken Turkıye'de tanhı ve ta-
nhçılığı buyruklann tutsağı durumu-
na getıren 12 Eylul 1980 generallenne
ne buyurulur9
Goruluyor kı polıtıkacı. gunluk
beklenulennde. duzgusel (normatıf)
hedeflere yonelıyor. ne olması gerektı-
ğı ustunde durup olaylan ve koşullan
kesın kararlara bağlıyor, geçmışı polı-
tıkasıyla bıçımlendınyor Gerçı butun
bu eylemlennde mumkun olduğu ka-
dar nesnel bılgılere gerek duyuyor po-
lıtıkacı ve bu bılgıler kendısıne uzman-
larca, buyuk olasılıkla unıversıtedekı
oğretım uyelennce sağlanıyor Ancak
o, polıtık kararlannda bunlarla yetın-
mıyor, sabırsızlığı aynntıya gınnesını
onluyor
Nesnellik \e siyasal tavır
Temelde, tanhçı ve polıtıkacı gerek
eylemlennde gerekse ortaya koyduk-
lan sonuçlarda bırbırlennı dışlamak
gıbı bır varsayım ıçınde değıldırler
Tanhçının, tanh açıklamalanna temel
olan duşuncelen, bılımsel yontem ge-
reğı. polıtıkaanın karannda duşledı-
ğınden çok daha genış alanı kapsa-
maktadır Boluk porçuk ele geçırdığı
kaynaklan ve onlar uzenne oturtmaya
çalıştığı tartışılabılır sonuçlan -polıtı-
kacının arzuladığı kesınlık ve kesmlık-
te olmasa bıle- gunluk yaşama ıpuçjan
serpıştırebılır, belırleyıcı olabılır Öte
yandan. yalnızca karar vencı konu-
munda bulunan polıtıkacı olağan or-
tamlarda tanhçının venlennı kullana-
bılır, onlan kendısıne yennde kullana-
bıleceğı araç yapabılır Ama polıtıkacı
tanhsel olaylan duşledığı yolda engel
gorebılır kımı zaman. nesnel bıçımde
ortaya konulmaya çalışılmış bılgılenn
sınınnı aşabıhr, onlan geçersız kılabı-
hr
Bu bağlamda Hasan Mezarcı ve
yandaşlannın İzmır suıkast gınşımın-
de cezalandınlanlann aklanması ıçın
TBMM'ye sunmak ıstedıklen onen
tam bır partızan tavır gorunumunde-
dır Önen, geçmıştekı bır olayın yenı-
den ıncelenmesı. yenı belgelerle değer-
lendınlmesı ve boylece yenı yorumlara
açılması gıbı yaklaşımlan değıl, tam
bır siyasal beklentı ıçınde TBMM'den
-şu ana kadar yapılmış araştırmalan
bır yana ıterek- anılan gınşımı berum-
seyen bır karar uretılmesını amaçla-
maktadır Boyle bır karar ıçın gereklı
ortam yoklaması sonunda, ıstenılen
zemını yakalayamayan onen sahıple-
nnın. Mezarcı dışında, onenden ımza-
lannı kaldınnalan, tanhı. TBMM
karanyla oluşturma gınşımının ya-
paylığını açıkça gostennektedır (1)
Tarih tekelde değildir
Burada tanhı, siyasal kararlar alan
bır kışının ya da kurumun elınden kur-
tarmak. yorum yapmalannı onlemek
gıbı bır saplantı ıçınde olmadığımı
ozellıkle belırtmek ıstenm Tanh yal-
nızca tanhçının tekelınde değildir
olmamalıdır Pek çok devlet buy uğun-
den duyduğumuz ve yukanda vurgu-
ladığım "tarihi tarihçilere bırakalım"
soylemı hıçbır zaman tam uygulama
alanı bulamamıştır. bulamaz da İn-
san, her zaman, geçmışle ılgılı yorum
yapma yetkısı vermıştır kendıne. çeşıt-
lı bılgı dallan da onu hep zengınleştıre-
gelmıştır Tanh, profesyonel okullu
mekteplı tanhçılenn cenderesınden
sosyal bılımlenn, ıktısatçılann. sıyaset
bılımcılennın varsayım ve onenlenyle
kurtulmuş, değışık tartışmalar ıçıne
sokulabılmıştır Melih Ce>det Anday-
ın sık sık yıneledığı uzere. adına "tarih-
çi" denen kışı bır tanhsel olayın son
sozcusu değildir
Ancak tanh. geçmışın tum yanlan-
na ılışkın değerlendırmelenn. siyasal
kalıplann ve ıdeolojık şablonlann cen-
deresınde tutulmasına da karşıdır
Turkıve. tanhı ıle banşmak ya da ona
kusmek gıbı tercıhlenn eşığınde sıkış-
tınlamaz, kısa yoldan bır kararla. yasa
ıle tanh dısıphnı ıçınde yapılmış çalış-
malan tokatlayıp kenara ıten anlayışa
ızın vermez Fransız parlamentosu-
nun ıkı yuz yıl oncekı krallan ıçın ıtı-
barıadesı karan, Ataturk'e 1926 yılın-
da suıkast gınşımı sonunda cezalandı-
nlanlann aklanma onensı ya da
Nâzım Hikmet ıçın "iade-i itibar" bek-
lentısı siyasal tavırlardır Tanhçılenn,
ıkı yuz yıl oncesı Fransa'yı. 1926'nın
Turkıyesı'nı ya da Nâzım Hikmet ve
donemını ıncelemelen, yenıden yo-
rumlamalan ıse ayn ışlerdır Sıyasacı
tanhçılığe. tanhçı sıyasacılığa soyun-
duğunda, kayıplann ve kazançlann
bırbırlennı nasıl sılıp goturebıleceğını
çok ıyı tartmahdırlar Çunku bın siya-
sal kararlanyla. oburu nesnel ıncele-
melenyle. kendılennı ızleyenlere, hıç
de kuçumsenmeyecek etkıler yapmak-
tadırlar (2)
1I) İzmır Suıkjstı ıle ılph oljrjk Hâknnıve<H
Vlillne, \henk, The Timcs gıbı gazeıe kdynaklanna
TBMM arşıvıne ruska eorgu unskldnna \c ınccle
melere davanarak "Isoklal Mahkemelen"nı (tzmır
2 baikı 1988) vazan Ergun *ı\barsın \e Turkı\e
Cumhumetı run ılk sekızyıllıkdonemıvkbırhcsap-
laşmaja gırdığını bclırten "Türkıje CumhunveO'-
ode Tek PnıH \ öntumının Kurufcn«sı"nı (Ankara
1981) kaleme alan Mete Tunçnv'ın çahşmalannm ve
başka ıncelemelenn iverıklenvle \etınmeyıp ya da
bunlara seçenck olabılecck araşlırma vapmavıp ola-
>ı TBMM karanııa goturmek tanhçıhkle bağdaş
mamaktadır
(2) Karl Gcorg Faber "The Lse of Hıston ın
Politıcal Debtte", Heton «nd Theorv P 19^8 ss
ARADABIR
ATİLLA COŞKUN
Koalisyonun Açmazı!
Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Murat
Karayalçın, SHP'nın gercekleştıreceğı çok sayıda proje-
sı olduğunu ve bunların da ancak hukumetteyken ger-
çekleştırılebıleceğını duşunuyor, o nedenle koalısyona
devam edılmesını ıstıyordu Ve oyle oldu
SHP'nın gerçekleştırmeyı duşunduğu siyasal projeler
ısebellı
Koalısyon protokolunde yer alan hedeflere ulaşmak
Bu amaca ulaşmak ne derece olanaklı?
Bugune değın yaşanan deneyımın gosterdığı gerçek-
ler nelerdır''
•
Turkıye'de demokratık dıyalog kuttürunun gelışmesı
yonunden DYP ve SHP koalısyonu gerçekten önemlı ve
anlamlı bır adım oldu ve bu gereksıntm hâlâ varlığtnı
surduruyor öte yandan koalısyon ulkenın pek çok so-
rununun aşılabılmesı yolunda da tek seçenektır
Ancak ulkenın sorunlarının aşılması yolunda, koalıs-
yon ıktıdarının bellı bır uyum ıçınde olması gerekmekte-
dır, oysa koalisyonun DYP kanadından yansıyan ve
gıderek derınleşen bır olumsuzluğun yaşandığı, artık
açıkça ortaya cıkmıştır
Koalisyonun DYP kanadı, koalısyon protokolunun
"demokratıkleşme programı nda ongorulen hedeflere
ulaşmayı engelleyıcı bır tutum ızlemektedır Nıtekım,
başta Adalet Bakanlığı olmak uzere Çalışma ve Sosyal
Guvenlık Bakanlığı ıle Kultur Bakanlığı nın, "demokra-
tıkleşme programı çerçevesındekı atılımlarının sonuç-
suz kalması bu gerçeğı gostermektedır
Bırkaç ornek
Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın buyuk katkıları ıle hazır-
lanan adalet reformu ve 'yargınm hızlandırılması"
yasa tasarıları koalisyonun Meclıs tekı çoğunluğuna
karşın, bır turlu yasalasamamıştır Çalışma ve Sosyal
Guvenlık Bakanı Mehmet Moğultay'ın tıtız çalışmalarıy-
la hazırlayarak Bakanlar Kurulu na gonderdığı çalışma
yaşamının demokratıkleşmesı çerçevesındekı yasa ha-
zırlıkları (Iş Guvencesı Yasa Taslağı, Kamu Gorevlılerı
Sendıkaları Toplusozleşme ve Grev Kanunu Tasarısı
gıbı) daha TBMM ye bıle ulasamamıştır
DYP lı bakanların kabul ettıklerı yasa tasarısı hazırlık-
ları ıse TBMM de tırpanlanmakta ve anlamsızlaştırıl-
maktadır CMUK değışıklığı" bunun en tıpık orneğıdır
Çalışma ve Sosyal Guvenlık Bakanlığı nın hazırladığı
kamu çalışanlarının sendıkalaşma hakkına ılışkın yasa
tasarısı hazırlığı ıse Bakanlar Kurulu ndakı DYP'lı ba-
kanların tutumu nedenıyle ozunu yıtırmıştır
Kuşkusuz bu orneklerı çoğaltmak olanaklı, ama gerek
yok Gorulen o kı koalisyonun DYP kanadı demokratık-
leşme tutumunda tutarlı ve samımı değildir
•
Asıl şaşılacak nokta DYP çevrelerının SHP'lı bakan-
lardan ozellıkle Adalet Bakanı Çalışma ve Sosyal Gu-
venlık Bakanı ıle Kultur Bakam'ndan duydukları rahat-
sızlık ve bunların değıstırılmesını ıstemelerıdır Işın ozu,
DYP çoğunluğu, demokratıkleşmenın lokomotıfı olan
bakanların 'kellesını ıstemektedır
Bu noktada sormak gerekıyor
DYP'nın bu tutumu ya da bu yapısıyla Karayalçın'ın
sözunu ettığı hukumette yapılacak siyasal projelerın ol-
duğu saptaması ne derece gerçekçıdır? Ve hele ıstenen
kellelerdeverılırse
Bır başka soru
SHP ' ekonomık ıstıkrar paketı"ne "evef'derken "de-
mokratıkleşme programı' nın gerçekleşebılmesını bır
önkoşul olarak DYP kanadına kabul ettırebılmış mıdır''
Ne birinden vazgeçeriz, ne ötekinden
LAİKLİK VE DEMOKRASİ!
TOKTAMIŞ ATEŞ'ın en yeni kitabı:
Dünyada v* Türkly«'d« LAİKLİK
187 sayfa, 60.000 TL.
TOKTAMIŞ ATEŞ'ın aranan kitabı:
DEMOKRASİ
220, sayfa, 70.000 TL.
Toplumu bilgilendirmek bizim işimiz.
ÜMİT
YflYINCIUK
Konur Sokak 27/1 Kızılay-Ankara
Tel 419 38 26-27
Tesâmüh' ve 'Hikmet'
Müslüman olan hıçbır budun (kavım) ya da ulus, Türkler kadar
İslam dınını. 'hurafelerden anndınlmış' olarak algılamak becensini
gösterememıştir. Bu anlayış ıçındedır kı, Hacı BektaşVelı ya da
Mevlana gıbı düşünürler, ortaya bır "Anadolu-Türk İslam' anlayışı
ve felsefesını getırmışlerdır.
YAVUZ GÖR Emekli Elçi
3 Nısan 1994 Pazargecesı, atv ekranında
ızleme olanağını bulduğumuz bır 'açıkotu-
nım' yayımlandı Geç saatlere kadar sur-
mesıne rağmen sanıyoruz kı bırçok yurttaş
tarafından ılgı ve hatta ıbretle ızlenıldı
Oturumu yoneten tarafından 'konu' açık-
landığı halde, konuşmalar kızıştıkça, ışın
kapsamı ıyıce genışledı \e bazen de bızlere
ozgu tartışma turu gereğınce, her yandan
sesler çıkmaya. yükselmeye başladı Bır
ara. 'duygusaİlık' sınırlanna ulaşıldı
Dîn konusu. laıklık. tcsettur. mını etek,
Kotıya Beledıyesı. 'dinci baskı', 'laik baskı'
konulan ele alındı Çarşaflı hanımlar, mını
eteklı hanımlar. başı ortulu hanımlar, blu-
cınlı gençler, değırmı sakallı ılahıyat me-
zunlan, unıversıte oğretım uyelen de gorul-
du vedınlendı
Son yerel seçımlerden hemen sonra bazı
aşın kışılenn. kendılennce kınadıklan dav-
ranışlan olan bazı kışılere karşı gınştıklen
sataşmalar dıle getınldı Bır aralık ışın ıçı-
ne. ıstanbul Valısı de kanştınldığmdan
Kozakçıoğlu, telefonla yaptığı bıraçıklama
ıle soz konusu olaylarla ılgılı olarak yayım-
ladığı genelgenın 'iki tarafa' da yonelık bır
uyan nıtelığınde olduğunu soyledı
Sonunda, çoktan aşıldığı anlaşılan sure
bıttığınden, oturuma son venldı, ama bu-
yuk olasılıkla goruşmeler. tartışmalar,
studyoda belkı de sabaha kadar surdu
•••
Bu oturumun ortaya koyduğu 'manza-
ra'. şoylece ozetlenebılır 'Biz, bizler' oluş-
muş Bır de 'siz, sizler' \ ar bunun karşısın-
da Bu. hıç de ıstenmeyen bır 'kutup-
laşma'dır
Lnutmayalım Başka ulkelerde de buna
benzememesını umduğumuz gelışmeler ol-
muştur Orneğın Fransa'da once Hugue-
not-Katolık çatışması Sonra, Cumhun-
yetçıler ıle Kralcılar Amenka'da 'birük-
çiler' ıle 'konfederasyoncu'lar Rusyada
'Çarcılar' ıle 'Bolşevikler. Ispanya'da
'Cumhurhetçiler' ve 'Frankist'ler
Bu kutuplaşmalann, kanlı ıç savaşlan
bırlıkte getırdığını tekrara, bılmıyoruz ge-
rek varmı
0
•••
Turkıye'dekı guncel duruma gelınce
Anlaşıldığı kadar. 6O'lı ve 7O'lı yıllann
Turkıyesı'nde yaşanan kanlı olaylann baş-
lıca ıkı ucu olan 'sağ' ve *sor şımdı yenm
'sağ + sol' ve bunun karşısında belıren 'aşı-
n dinci' uçlara bırakmış gorunuyor
Dış kokenlı boluculuk ve terore maruz
kalan bu ulkede, boyle bır kutuplaşmanın.
ne denlı tchlıkelere çağn mektubu çıkara-
bıleceğı açıktır Bu nedenle, şapkayı, kula-
hı, kalpağı. yeldırmeyı. çarşafı. kasketı
onumuze koyup, her turlu duygusallıktan
annıp. uzun uzun duşunmemız gerekmek-
tedır
Eğer sorun "Ben dindarım, sen değilsin"
ya da "Ben laikim. sen koktencisin" gıbı
kavramlara ıftdırgenebılırse. sorunu çoz-
mek ıçın bır yandan devletın anayasasına
ote yandan islam dınının 'yobazlıktan arın-
dırılmtş' kavramlanna goz atmak gereke-
cektır
Kımse kımseye •Müsliinıanlık dersi
1
ver-
meye davranmamalıdır Çunku bu tur bır
'ders' kavramının bızzat kendısınde 'baskı
1
oğesı vardır Ve islam dını. baskıdan uzak
durmayı oğutler Aynca bu dın'hoşgorü'
\e 'bUim'e yonelıktır Kuran'da, kronolo-
jık olarak kendısınden once yayılmış, tek
tannlı dınlere ve onlann 'Mesih' kabul et-
tıklenne saygı gostenlmıştır Bu tesâ-
müh'tur(Musamahadır= Hoşgorudur)
Bunun yanında "Çin'de de olsa, alıp ge-
liniz" dıve dıle getınlen 'Bilimsellik' kuramı
vardır Bu da 'Hikmet'tır (bılgelıktır)
Şurası tanhsel bır gerçektır
Musluman olan hıçbır budun (kavım)ya
da ulus. Turkler kadar islam dınını, 'hura-
felerden arındırılmtş'. olarak algılamak be-
censını gösterememıştir Bu anlayış ıçınde-
dır kı Hacı Bektaş Velı va da Mevlana gıbı
duşunurler. ortaya bır 'Anadolu-Turk İs-
lam' anlayışı ve felsefesını getırmışlerdır
Herkese ve her şeye karşı sonsuz bır seve-
cenlık, bır hoşgoru
Eğer, Turkler ve kurup 600 yıl ayakta
tutmayı başardıklan Osmanlı Devletı ol-
muş olmasaydı Muslumanlık. kaç kez uze-
nmıze saldıran Haçlılar tarafından yer
yuzunden sılınırdı
Osmanlı dışındakı tum obur İslam ulke-
lennın, son yıllara kadar, somurgecı Batı"-
nın etkı ve y onetımınde kaldığını anımsay ı-
nız
Batı'nın bızde bır turlu 'Afledemediği su-
çumuz' bu bovun eğmemezlığımızdır Bu-
gun dahı, aynı uğraşı ıçındedırler. haçlı
kafalanyla
Bağlı olduğu islam dınının esaslannı,
Anadolu-İslam anlayışına sadık kalarak
yuruten \e bunu ımparatorluğunun yone-
tımınde esas tutan Osmanlı. kımsenın dın
ve ınancına el atmamış. toz kondurmamış
olduğu ıçındır kı. bırçok mıllet ve reayadan
oluşan bu de\ letı. butun dış kokenlı saldın-
lara karşı, 600 yıl ayakta tutabılmıştır
•••
Osmanlı devletı tanhe kanştı
1923'te cumhunyet ılan edıldı Bu yenı
devletın, İaiklik' oğesı. dının devlet ışlenne
kanştınlmamasını ıçerdığı kadar. 'Anadolu
Miıslümanlığı'nın ve ondan kaynaklanan
'hoşgörü'nun. yenı devletın yasal yapısına
yansımasıdır Yoksa, arada sırada soylen-
dığı gıbı. 'dinsizlik'le ılgısı yoktur
Altı yuzyıl. başta Hınstıyan dunyası ol-
mak uzere. âleme gerçek Muslumanlığın.
'hoşgörü' ıle eşdeğer olduğunu kanıtlayan
Osmanlı'nın bugunku torunlan. kendı
yurttaşlannı "Sen az Müslümansın, ben
senden daha Vluslümanım!" gıbı anlamsız
suçlamalarla rahatsız etmeye kalkışırsa.
buyuk olçude ekonomık. toplumsal buna-
lımlar ve dış kokenlı boluculukle karşı kar-
şıya kalan ulkede ne 'Turklük' ne de 'Müs-
lumanlık'la bağdaşan davranışlann ıçıne
gırmış olurlar
TARHŞMA
Bu gidişi içime sindiremiyorum
E
nflasyon. artık
bızımle yaşama
alışmış. bızsız
yapamayanbır
canavar Canımızı
bırden almakta hıç
aceleetmıyorsada. bunu
bızlen daha çok ınletmekten
zev k aldığı ıçın y apıy or gıbıme
gelıyor Tıbbıdeyımıylekronık
bır hal almış olduğundan. artık
her turlu ekonomık reçetenın
ustesınden gelemeyeceğı
anlaşılıyor Bubakımdan
hastanın durumu pek parlak
gorulmuyor
Teror. başlangıçta hafıfe alındı
Yetkılıler ve sorumlular, o
zaman bu kadar y oğun
olmayan teror olaylannı
">aka>ıadhe"densaydılardı
Bugun olanlar karşısında.
sıy ası v e ıdan kadrolarda
bulunanlar bu kısır ve dar
goruşlenndenbırpışmanlık bır
ezıklıkduyabılıyorlarmı.
bılemıyorum
Hepsınden daha da beten.
laıklıktenvenlenodunler Bu.
memleketımızı tam bırçıkmaza
goturmektedır Devletın
kurumlannda antı-laık guçler
oluşmuş. koşebaşlan tutulmuş.
adeta dev let kendı manfetıy le
kendısını y ok etme y oluna
gırmıştır Sıvasımaksatla
gereğınden çok fazla çeşıtlı dını
okullar açılarak "oğretim
birliği" yara almış. bunun
sonucu olarak da. Ataturk un
Cumhunvetı emanet ettığı
Turk gençlığı. sonu karanlık.
çağın dışında bıreğıtımle.
bılınçlı olarak yolundan
saptınlmış, saptırılmaktadır
Unıversıtelenmızın hemen
hepsınde de boş durulmamış
mescıtler açılarak geleceğın
kadrolan oy lesıne bır atmosfer
ıçın de yetıştırılmek ıstenmıştır
Şımdı sıra orta ve ılkokullara
gelmıştır Onlann da kısa
zamanda bu çembenn ıçıne
gırcceğı şımdıden besbellı
Bu memleketı. bu ınsanlanmızı
bırazcık sev ıy orsak. duny anın
uvgar ulkelen arasında
sayılmak ıstıy orsak -kı bunda
hıç şuphem yok- ıktıdarda
hangı partı olursa olsun, Mıllı
Eğıtım'ın kadrolarında
antı-laık kadrolann oluşumuna
değıl. bu konuda en ufak bır
kıpırdanmay ı dahı anında en
hızlı bır şekılde ortadan
kaldırmak ıçın gereken
duyarlılığı gosterebılmelıyız
Mıllı Eğıtım Bakanlığı nın
başından en kuçuk memuruna
kadar yenıden y apılanmasına
geçılmelı, Ataturkçu. laik.
demokratık kadrolaşmaya
olanaklar çercev esınde
gıdılmelı Bunu, buguzel
y urdun guzel ınsanlannın
geleceğı ve selametı açısından
zorunlu goruyorum Lutfen
vakıt kaybetmeyelım
A.RefikAtalav
Hikmet Çetinkaya
ÇAĞININ TANIĞI
ÜÇ YAZAR
2.BASKI
40.000Lira (KDV Içinde)
Çağ Pazarloma A Ş Turkocağı Cad 39'4I
Cağaloğlu-lstanbuı
Sıpaı ışlerınız ıçın 666322 Numaralı Posta Çekı hesabımıza
ederı kadar para yatırıp, adresımıze bılgı vermenız
yeterlıdır
Gazi M. Kemal
Atatürk
SÖYLEV CİLT:3
Basıma hazırlayan
Ord.Prof.Dr.HIFZI VELDET VELIDEDEOĞLU
4.BASKI
75.000 Lira (KDV Içinde)
Çağ Pazarlama A Ş Turkocağı Cad 39/41
Cağaloğlu-Istanbul
PENCERE
Ne Biçim Ekonomik
Kurtuluş Savaşı Bu?..
5 Nısan Kar
arları toplumun genış kesımlerınde tepkı
ve kuşku yarattı
Başbakan Tansu Çiller;
'Bana dıyor uç ay verın' "
Oysa 'zam-ozelleştırme-devaluasyon-vergı' gıbı ce-
şıtlı onlemlerı ılgılendıren bır ekonomık onlemler paketı
ıçın uçay değıl uc yıl gereklı
Cıller IMF nın ongorduklermı onceden yaparak pake-
tın dış ayağını sağlamak uzere Amerıka ya gıdecek,
şımdılık tek ayak ustunde duruyor
•
'5 Nısan' ıle '24 Ocak Kararları nı kıyaslayanlar var kı
bu doğru değildir
24Ocak Turkıye nın ıthalıkamesı polıtıkasındanvaz-
geçıp dışa acılma modelıne geçtığı gundur, 1980'de
ekonomık model değışıklığı gundemdeydı
Ithal ıkamesı dışalımla sağlanabılen sanayı urunle-
rını gumruk duvarlarının koruması altında ıçerıde uret-
mek planlamasına dayanıyordu
Kapıtalızmın 70 lı yıllardakı bunalımını aşmak ıçın tu-
retılen yenı model Turkıye ye 24 Ocak 1980 de dayatıldı
Modele evet demeden dış kredı muslukları açılmaya-
caktı Nıtekım 24 Ocak 12 Eylul un askerı otorıtesıyle
yurutuldu ılk ağızda basarılı gıbı gorundu ancak sana-
yıleşmeyı gerıye ıten dışa açılmanın soluğu 1980 lerın
ıkıncıyarısındakesıldı
Ister ıthal ıkamesı olsun ıster dışa acılma modelı
olsun, devlet oncudur, bırıncısınde gumruk duvarlarıyla
ulusal endustrıyı korumasına alır ıkıncısınde ıhracat
teşvıklerıyle yıne ozel sektoru dış pazarda destekler,
her ıkısınde de halk faturayı odeyecektır
Ama, nereye kadar''
•
24 Ocak Kararları ndan sonra ekonomıde butun guç
dıssatıma yoneltıldı Hazıne nın butun olanakları ulkede
uretılen malların dış pazarlarda desteklenmesı ıçın kul-
lanıldı hayalı ıhracata bıle prım venldı
Sonuç?
Cumhunyet tanhınde gorulmemış bır dış tıcaret açığı
14mılyardolar'
24 Ocak tan bu yana toplumun ekonomık yapısı da
yozlaştırıldı rant ve faız ekonomısı egemenleştı uretım
amacı gerıye ıtıldı 70mılyardolardışborç 350 trılyon ıç
borçla Turkıye çoktu
Şımdı denıyor kı
- Ekonomık kurtuluş savası veriyoruz
1
Guldurmeyın
1
Bır kurtuluş savaşı ancak ozverıyı tum ulusun ortakla-
şa ve hakca paylasmasıyla verılebılır rantıyelerle tefe-
cılerın ekmeğıne tereyağı surecek ekonomı sıyasetıyle
halktan savasıma katılmasmı bekleyemezsın
•
Ekonomık kurtuluş savası edebıyatı yapanlarınağız-
larınayakısmıyor
Onyılıaşkın bır sure koşe donuculuk felsefesı yapan-
lar bır koyup yırmı almak uzenne ıştutanlar çıkarcılı-
ğın ıtıcı gucunu lıbosızm ın yurutulmesınde kullananlar
şımdı de ozverı nutku atmaya başladılar
Utanmazlık parayla degıl
Herkes bılıyor kı yalan dolan arasında çoken ekono-
mının sorumluları kollarfnı sallayarak goğuslerını şışı-
rerek doruklarda dolaşıyorlar bır kalemde yuzbınlerce
emekçının ocağına ıncır ağacı dıkmekle ekonomık kur-
tuluş savaşı mı olur?
Ne bıçım kurtuluş savaşı bu
9
NÂZIM HİKMET
KULTUR VESANATVAKFI
KARMA RESİM SERGİSİ
29 MART - 11 NİSAN 1994
127 ressamın katılımıyla
Abıdın Dıno
A Celal Bmzet
Ahmet Umur Denız
Alaetlın Aksoy
Alev Ermış Mavıtan
Arslan Gundaş
Asım Işler
Atıla Ergur
Avnı Arbaş
Aydın Ayan
Ayşe Yaltırım
Ayien Tımuroğlu
B«drı Baykam
Bedr Rahmı Eyuboğlu
Behçet MalıKler
Berna Turemen
Bırsen Gultektn
Bırsen Salahı
B KorVutTıryakı
Bunyamın Balamır
Cemıl Ergun
Cemıl Toygar
Cengı; Savaş
Cevat Demır
Cıhat Aral
Devabıl Kara
Duran Karaca
Ekrem Kahraman
Ekrefn Kodak
Eren Eyutx>ğlu
Ergın Inan
Erfcan özdılek
Ertuğrul Ergın
Ertugrul Oğuz Fırat
Fadıme Baltacıoglu
FentEdgu
Feyrıa Ozsoy
Fıgen Aydın Taşbaş
Fıkrı Carrtyrk
Fıiız Başaran
Fuat Acaroglu
Fureya Koral
G Doğan Ekşıoglu
Gonen Kabalak
Guler Akalan
Gul Derman
Gulgun Başarır
Gulseren I Montgomery
Gulsen Erdoğan
Gurol Sozen
Habıp Aydogan
Hakao Pehlıvan
Makkı Engın Gıdefer
Halıs Başanr
Haluk Tezonar
Hasan Çağlayan
Hasan Pekmezcı
Hayrıye Koç
Huseyın Bılgın
Huseyın Şahbudak
Husnu Koldas
Ibrahım Çtftçıoğlu
Imren Ersen
IrfanOkan
Ismaıl Kaya
Kadn Ûzayten
Kayıhan Keskınok
Kemal Gurbuz
Kemal Iskender
Komet
Leyia Onat
Mehmet Guleryuz
Mehmet Ozer
Mehmet Uzel
Melıh Baş
Mengu Ertel
Metın Şahınoğlu
Mevlut Akyıidız
Murat Mete Ağyar
Musa Koksal
Mustafa Ata
Mustafa Pılevne!
Mustafa Sonmez Yuceler
Muzaffer Tıryakı
Nacıye Izbul
Naıle Akınca
Necmettın özlu
r^edret Sekban
Nesnn Demırel
Neset Gunal
NeseErdok
NevhızTanyelı
Nevzat Yuzbaşıoğtu
Nıhat Kah-aman
NurGokbulut
Nurettın Şahın
NunAbaç
Nurtaç özler
Nuzhet Aytekın
Nuzhet Kutluğ
Orhan Taylan
Onder Aydın
özerKabas
Rahmı Çeçen
Ramız Aydın
Rasın
Resul Aytemur
Savaş Camgoz
Sedat Balkır
Selım Turan
SeraUzel
Senol Yorozlu
Şukran Pekmezcı
Tansu Demıra
Uğurcan
Unsal Kınıklı
V Ayten Karpuz
Veysel Gunay
Vural Yıldırım
Yalçın Karayagız
YasarÇaliı
Yusuf Taktak
Zaler Gençaydın
Zahıt Buyukışleyen
Zehra Aral
Zekı Şahın
Zulfıkar Sayın
Cemal Reşıt Rey Konser Salonu Fuayesı/HARBİYE
Saat 10 00-17 30arasıTel 240 5012
T.Ç.
KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1994 73vesayet
Kuçukbakkalkoy G Sk No 7 Kadıkov adresınde ıkamet eden
Haşımoğlu 1974 doğumlu Zekı Yuksel ınrahatsızlığınedenıılevesa-
yet altına alınmasına ve kendısıne avnı adreste ıkamet eden babası
Haşım \ uksel ın vası u\mıne karar venldı 8 3 1994
Basın 3914
Melih Cevdet Anday
SEVİŞMENİN
GUDUKLUGU VE• • • \s m
YUCELIGI
50.000Lira (KDV Içinde)
Çag Pazarlama A Ş Turkocağı Cad 39'41
Cağaloğlu-Istanbul
Sıparışlerınız ıçın 666322 Numaralı Posta Çekı hesabımıza ederı
kadar para yatırıp adresımıze bılgı vermenız yeterlıdır