27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 27 NİSAN1994 ÇARŞAMBA Oduna inen balta sesleri, havada ağır bir koku, nehre dökülen küller, hıçkıran kadınlar... Ölümle yaşamın bu denli iç içe olduğu başka yervar mı acaba? Ganj'ın kollanndagerçeküstü yoleulukGÖNÜL DÖNMEZ COLİN Varanasi kentini görmeyen. Hin- distan'ı görmüş sayılmaz. "Doğu'- nun Venedik'i", Hindu Rönesansı- nın sımgesi Varanasi. 2000 yılı aşkın geçmişinde hep bilim ve kültür mer- kezi olrnuş. ulusal dil Hindu dilinin gelişmesinde de önemli bır rol oyna- nııştır. Koca öküzlerin insanlardan çok yer tuttuğu (ve de saygı gördüğü) pazar yerinde iğne atsanız yere düş- mez. Yılda 90 milyon arttığı bilinen dünya nüfusuna % 19 ya da 17 mil- yon katkıda bulunan Hindistan'ın en yoğun bölgelerinden biridir bu- rası. Okuzlere gelince. yanınızdan geçerken kuyruklannı kamçı gibi savurup sizi en hassas yerinizden vurabilmelen çok olanaklıdır. Fazla yaklaşmışsanız bacağınızdan aşağı asit kokulu sıcak bir duş da inebilir. Hepsi de kutsal olduğundan sinir- lenmeye de gelmez. ICısacası Vara- nasi sokaklannda öküzler egemen- dir. Sürrealist kent "Sürrealist kent.. yanılsama nere- de bitiyor, nerede başkyor, hiç bile- miyorsunuz" demıştı bir Hintli yazar bu kent ıçin. Bebeği kucağında. deri kemik bir dilenci. sebzeci kadının önüne otur- muş. kolundan bıçakla kan çıkar- maktadır. Kesilen damardan akan kanlar bebeğin kapalı gözlerine damlar. Bu arada ana. delicesine vurmaktadırdavula. Kulakzannızı patlatan davul sesleri sanki Azrai!'- in son çağnsıdır. Sebzeci kadın ne denli istemesede içinden bır dürtü zorlar onu bu anın bir parçası olmaya. Toplanan kala- balığın duygulan da aynıdır. Yalnız. bir yabancının olaya tanık olması tedirgin eder kimini. Orta sınıfgörü- nümlü bir adam yanıma yaklaşır. "Ne bakıyorsunuz? Gidin ilerde Miisiüman mahallesinde ipek dük- kanları var, orada dolaşın" der. San- ki bir an Hındistan'ın tüm sorunlan benim omuzlanma yüklenmiştir. Az sonra aile. pılıyı pırtıyı toplar ve aynı numarayı yinelemek için bir başka 'mekan'a yol alır. Davul sesle- ri günlerce gitmeyecektir kulakla- nndan. Ganj kıvılannda Varanasi'nin asıl nabzı ise Ganj kıyılannda Ghat denilen basamak- lann dibinde atar. Sabahın erken sa- atlerinde, çamaşırlannı taşlara vura vura yıkayan kadınlann sesi duyu- lur. Sanki tüm düş kınklıklannın hınanı bu hırsla alırlar yaşamdan. Kimi yine aynı suyun içinde bir çu- bukla diş fırçalamaktadır. Bir berber bir delikanhrun omuz- lannı, ellerini, kollannı ovar. Oğlan 12-13 ya var ya yoktur. Bir diğer berber. sıfır numara tıraş etmiştir bir başkasını. Yerde tutam tutam beyaz saç uçuşur. Berberin önüne oturan, el aynasını operasyon boyunca az öteden tutmak zorundadır. Gerçek- te Hinlli erkeklerin bu ayna ve tarak düşkünlüğü anlaşılmaz bir tutku- dur. Nereye bakarsanız ayna karşı- sında saçını okşayan, bir kıl yerin- den oynayacak diye kaygılanan her yaştan erkek görülür. Işte böyle erkekler. aypa karşısın- da ya da adım başında biten çaycıla- nn önünde sinek avlarken. kadınlar da sarileriyle Ganj sulanna bata çı- ka, ruhlannın yanı sıra saç başlannı da bu üstüne karga konmuş cesetle- rin yüzdüğü 'kutsal' suda anndır- maya çalışırlar. Balık eti tenlerine sınlsıklam iyice yapışan rengarenk sarileri içinde al- benıleri bir kat artan bu kadınlara yan bakan olmaz ama. turistlerin çi- lesi başkadır. Yabancı kadınlann seks homıonlannın fazla çalıştığı mitolojisine gerçekten inanan Hint Varanasi, 2000 yılı aşkın geçmi^indc hcp Hindistan'ın bilim *c kültür merkezi olmuştur. (Fotoğraflar: GÖNÜL DÖNMEZ COLİN) erkekleri her uygun koşulda şans deneyecektir. Bu alanda başan oranlan ıse her köşe başını tutan ipek tüccarlannınkini geçmez. Yine de herkes alabildiğine iyimserdir. Tıpkı eli boş çıkan müşterinin ardın- dan "Bugün bakın, yaruı alın" diyen çarşı esnafı gibi. Yalınayak yan çıplak bir Brah- man (en üst kast) ısrarla karşısma oturtur beni. Tutturduğu nakaratı birlikte yinelemeye zorlar. Sonra bir paçavraya sanli hindistancevizi ka- buğunu bir avuç çiçek yaprağıyla birlikte suya bırakır. Ardından ıste- akıl almaz! diği 5 rupecyi vermeyince. gitti bi- zim hindistancevizi diye verinir. Az ötede sakalı ağarmış bır adam. suya batıp çıktıkça gizemli bir türkü mınldanır. Bir de cambaz voaacılar vardır ki Doğu'nun Venedik'i Varanasi'nin Venedik'ı anımsat- tığı hiç de abartma değildir. Karşı komşuyla neredevse kadeh tokuştu- rabileceğiniz o dapdaracık dolam- baçlı sokaklara bir girdinız mi bir daha kolav kolav çıkamaz, Viscon- ti'nin "Venedik'te Ölüm" filminde Dirk Bogarte gibi sağa sola koş- turup durursunuz. Yalnız burada. vebalı fareler verine kutsal öküzler- Kadınlar sarileri\ le Ganj sularında hem ruhlarmı. hem dc > ücutlarını arındırmaya çaltşırlar. indistan'ın en yoğun bölgelerinden biridirVerenasi. Öküzlerin, yanınızdan geçerken kuyruklarını kamçı gibi savurup sizi en hassas yerinizden vurabilmeleri çok olanaklıdır. Fazla yaklaşmışsanız bacağınızdan aşağı asit kokulu sıcak bir duş da inebilir. Hepsi de kutsal olduğundan sinirlenmeye de gelmez. Kısacası Varanasi sokaklannda öküzler egemendir. 'Çocukla konuşmak, onu dinlemektir' GAZİANTEP (AA) - SSK Gaziantep Bölge Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastahklan Uzmanı Dr. Orhan Menetiioğlu. çocukla iletişim kurmanın, çocuğun gelişimini olumlu yönde etkıle> eceğini belirterek, "Çocukla konuşmak, iletişim kurmak. onu dinlemektir" dedi. Dr. Menetiioğlu, iletişim kurmanın insanlann temel özellikJerinden biri olduğunu, karşılıklı iletişim ile birbirierine duygu ve düşüncelerini aktardıklannı söyledi. îleü'şimde dinlemek ve dinlenmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Menetiioğlu. şöyle konuştu: "Bir kişiyi dinlemek. o kişiye saygı duyulduğunu gösterir ve güçiü iltşki kurulmasına y ardımcı olur. Hem sa> gı hem de sağlıklı bir ilişki, benük saygısının oluşmasını sağlar. Dmlediğimizzaman çocuk dakabul edOdiğim, önemsendiğini anlar. Çocuğa öğüt vermek, çözüm getirmek. > önlendirmek, > argılamak, eteştirmek, ad takmak, soru sonnak, araştırmak, incelemek. teşhis, tanı koymak. tahlil, teskin. teseili etmek ve konuyu değiştirmek gibi tepkiler, gerçek dinlemeyi engeller." Polis adaylan özel bir eğitimden geçiriliyor Ingiltere'detecavüzolaylanyüzde 1 azaldıÇeviri Senisi - Beş yıldan bu yana hiçbir düşüş kaydedilmeyen suç işle- me girişimlerinde, İngiltere'de yapı- lan son araşürmalara göre yüzde 1 oranında azalma görüldüğü ileri sü- rülüyor. 1993 yılı içerisinde azalan kişiye saldın teşebbüslerinin yanı sıra hır- sızlık olaylannda da düşüş gözlendi- ğini söyleyen yetkililer. bu gelişme- leri polis teşkilatı bünyesinde başla- tılan ve polis adaylannın özel bir eğitimden geçirilmelerine dayandır- dıklannı belirttiler. Polis tarafından tespit edilen 1.3 milyon dolayındaki sabıkalı kaydı- nın henüz hükümet yetkililerini tat- min edici boyutlarda olmadığiru acı- klayan İçişleri Bakanlığı yetkilisi Darid Maclean "Kaydedilen düşüş, suç teşebbüslerine karşı daha etkiîi önlemler alınabileceğini göstermiştir. İçinde buiunulan durum ümitsiz de- ğildir. Aldığımız önlemler ve girişilen çalışmalar hayati önem taşunakta- dır. Ancak daha yapılması gereken çok şey var" şeklinde konuşarak olaylann gelişimine olumlu baktık- lannı dile getiriyor. Yüzde 1 oranındaki düşüşün, 1991 ve 1992 yıllanna ait yüzde 16 Y.üzde 1 oranındaki düşüşün, 1991 ve 1992 yıllanna ait yüzde 16 ve 6 gibi artışlara bakıldığında, büyük bir adım olduğu gözlemleniyor. Ancak suç oranlannın kayıtlara geçen kısmının, gerçek rakamın ancak üçte biri olabileceği de göz önünde bulundurularak, özellikle 15 binden, 1.3 milyona yükselen hırsızlık olaylanmn üzerine daha ciddi bir şekilde eğilinmesi gerekiyor. ve 6 gibi artışlara bakıldığında, ileri- ye dönük girişimler açısından atıl- mış büyük bir adım olduğu gözlem- leniyor. Fakat bunun yanı sıra, suç oran- lannın kayıtlara geçen kısmının. gerçek rakamın ancak üçte biri ola- bileceği de göz önünde bulunduru- larak, özellikle 15 binden, 1.3 milyo- na yükselen hırsızlık olaylanmn üzerine daha ciddi bir şekilde eğilin- mesi gerekiyor. Araba hırsızlıklanna bakıldığın- da, 1992 yıbnda kaydedilen yüzde 18'lik artışın ardından, 1.6 oranında bir azalmanın varlığı oldukça şaşır- tıcı olarak nitelendirilebilir. Araba hırsızlıklanna ilişkin suç teşebbüsle- rine karşı oldukça ciddi boyutlarda önlemler alınmış olduğunu belirten yetkililere göre, böyle bir düşüşün gözlemlenmesinin doğal olduğunu, ancak bu kez de hırsızlıklann kişiye saldın şeklinde geliştiğini öne sürü- yorlar. İngiltere'de ve Galler bölgesinde yapılan bazı araştırmalar sonucun- da, araba hırsızlığı olayının, yine aynı araştırmanın yapıldığı 20 ülke içerisinde, en yüksek oranda seyret- tiği gözlemlenmiştir. Diğer yandan. cinsel saldın. cep hırsızlığı gibi suç teşebbüslerinin de. diğer Avrupa ülkelerine oranla da- ha düşük olduğu tespit edilirken Ja- ponya. Kuzey İrlanda, İsviçre ve Norveç bu tür suç eğilimleri ile kar- şılaşılma riskı çok düşük olan ülke- ler. İngiltere İçişleri Bakanlığı yetkili- lerinden Mick Burdis, geçtiğimiz üç yıl içerisinde artış gösterdiği gözle- nen suç işleme oranlannın bu derece yüksek seyretmesinin. şu anda kul- lanılan bilgisayar sistemlerinin ve daha da önemlisi tespit ve kayıt tek- niklerinin yetersiz olması ile bağlan- tılı olduğunu belirtiyor. İşsızlik sorununun bazı bölgeler- de yoğun bir biçimde yaşanıyor ol- ması ile beraber. ekonomik sıkm- tılann hırsızlık \e suç eğilimlerinin tek sorumlusu olarak kabul edile- mey eceğini de öne sürdü. "Kişileri saldırganlığa yönelten nedenlerin başında, uyuştunıcu kullanımı ve bağunlılığının yarattığı çaresizlik unusunınu saymak doğnı olur" dedi. Geçmiş yıllarda kaydedilen veri- lere bağımlı kalarak sağlıklı istatis- tikler çıkarmanın. daha önceki kısıt- lı teknik imkanlara bağımlı olarak zor olduğunu belirten bir diğer kişi ise Duncan Campbell. "Şu anda teknik olarak herhangi bir eksiğimiz olmamasına karşın. ka- dınlara yapılan saldırıların. kendileri tarafından düzenü olarak bize bildi- rildiği konusunda şüphelerimiz var" diyen Campbell. tecavüze uğrayan kadınlann yaşadıklan olayın ardın- dan. tutuk olmalan üzerinde durul- duğunu ve sorgulama sırasında gös- terilen daha sıcak yaklaşımlann et- kisi olduğunu da belirtiyor. dir yolunuzu kesen. Lokantalarda bol bol yoğurt ye- nır. Gerçi burada adı 'körd'dür ve toprak çanaklarda satılır. Bu güze- lim çanaklar. plastik gibi bir kez kullanılıp çöpe atılır. (Plastik tekno- lojisi artık Hindistan'a da ulaştığın- dan toprak çanak işçileri aç kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır.) Bir de marijuanalı ayran 'lassie bang' var- dır ki tadına bakanlar sağı solu iyice sapıtır. Gerçekte. ne hikmetse, Va- ranasi bu otun resmen satıldığı bir ıkı kentten biridir. "Ölüm, sabah sisi gibi yanılsatıcı- dır. Oysa Ganj her an oradadır." Ve Varanasi'de herkes bunu böyle bilir. Ganj kıyılannda ölü yakma törenle- rini izlemek ganp birduygudur. Pa- zarda kolundan kan aİcıtan dilen- ciye bakmakla bakmamak arasında ikilem yaşavan sebzeci kadın gibi. hem bakmak istersiniz hem de bir yandan niye bakuğınızı sorarsınız kendınıze. Henüz soğumamış ceset. paçav- ralarla kıskavrak bağlanmıştır. Yal- nız ayaklardışandadır. Erkekler be- yaz paçavralara sanlır. Kadınla- • nnki bol renklidir. Ölüyü önce bir Ganj Nehri'ne batınp çıkanrlar, sonra odun yığınının üzerine yerles- tirip tam üç saat yanmaya bırar - lar. Bu sürc içinde erkek yakınlür, çevresinde bekler. Sonunda kutsal nehir Ganj'dan taşman bir çömlek su dökülüp ateş söndürülür. Erkek- lenn kaburgası ve kadınlann kalçası geç yandığından yanmayan parça- lar çubukla kaldınlıp nehre atılır. Çocuklar. yılan sokması ya da çiçek hastalığından yaşamını yitirenler yakılmaz. Çünkü onlar. evrene bir kez daha dönmezler. O öğle sonu tam altı cesedin böyle yakılışını izledim yukan balkondan (aşağı. kadınlan sokmuyorlardı). İnsan sanki, ölü. Anka Kuşu misali. küllenn arasından çıkacakmış gibi bir duvguya kapılıyor. Böyle gerçe- küstü bir ortamda hiçbir şeyin anla- mı kalmıyor çünkü. Ardımda odu- na bitevıye inen balta sesleri. gölge- de + 40 dereceye varan havada ağır bır koku. Ganj Nehri'ne dökülen küller... Az ötede hıçkıran kadın- lar... Ölümün yaşamla bu denli bir olduğu bir başka yer var mı bilmiyo- rum. Shiva'nın kenti Pazarda ilk bakışta pek akıl kesti- remediğiniz minyatür yontulan elı- nize alınca. eğer İcadınsanız. satıala- nn bıyık altından kıs kıs güldüğüne tanık olacaksınızdır. Varanasi'nin tannsı Shıva'nın cinsel organmı simgeleyen 'Lingam'dır bu. Ganj Nehri'nin tannçası Ganga. Shi'a'- nın yağla yapıştınlmış saçlar^.da yaşar. Bir de 'Nandı' denen öküzü vardır Shiva'nın. Elinden üçlü çatal asası hıçdüşmez. Alnının ortasında- ki üçüncü gözü ıse görkemine gör- kem katar. Aynca, bir dansıyla ev- reni sarsıp dünyamıa yaratan, koz- mik dansçı Nataraja olarak da tanınır. Sevgilisi Parvati ile iki çocuklan vardır. Bunlardan biri savaş tannsı, öbürü ise bolluk ve akıl tannsı (aynı zamanda en popüler tann) Ga- nesh'tir. Ganesh'in fil başlı olması- nın nedeni babasından sorulur. Dünya güzeli Parvati'yi odasında genç bir erkekle yakalayan Shiva, delikanlının. yokluğunda büyüyüp gelişen oğlu olduğunu bilmeyerek kıskançlık ateşiyle uçurur kafasını. Oğlunu diriltmeye çalışan Parvati onu ancak bir fil başı vererek geri getirebilir. Gerçekte bu Parvati de pek öyie uslu başlı değildir. Kızdı mı 'Durga' kimliğine bürünüp kaplanı- na biner. "Kali" olarak ise tannlann en acımasızıdır. Yalnız kafataslann- dan yapılmış gerdanbğı yeter. kulla- nnı korkudan tir tir titretmeye. Gerçeküstü tannlanna sırasınd gerçek kimlikler vermek de Hintlile- re özgüdür Örneğin ardımdaki ba- taklık birzamanlar kuruymuş. Par- vati buraya küpelerini düşürmüş, Shiva da bulabilmek için tüm sulan boşaltmış. Tarihin acıları Çağlar bovu önemli bir Hindu merkezi (özellikle Sanskrit) olan Varanasi. 11. yüzy ıldan başlayarak Müslüman akınlanna uğruyor. özellikle Moğol İmparatoru Au- rangzeb devrindebu akırüar doruğa çıkıyor; hemen tüm tapınaklar yıb- lıyor. en önemlileri cami oluyor. Ör- neğin bugün kapısında devamb as- ker bekleyen, minaresi Ganj Nehri'- nden 71 m. yüksekte Altın Tapı- nak... 1776'da yeniden yapılan Altın Tapınak'ın kulelerini kaplayan üç çeyrek ton ağırlığındaki altını bir maharaja vermiş. Aurangzeb'in ku- şatması sırasında eski tapınaktan kaçınlan Shiva Lingami ise yanı- ndaki Gyam Kupor Tapınağı'nda saklanıyor. Buraya yalnız Hindular girebiliyor. Cennetin kapıları ardına dek açık İngilizleriru dilleri dönmediğin- den Benares dedikleri Varanasi'nin şimdi yine kullanılan bu eski adı, iki nehir arasındaki kent demek; Va- rauna ve ası... Bu kentte ölenlerin sorgusuz sualsiz cennete gideceğine inanıldığından bir ömür boyu düşü kurulan bir kent Varanasi.. ve yaşh- lann Mekkesi...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle