Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 NİSAN1994 ÇARŞAMBA * • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERINDE VAMI 13
TÜRKİYEDE DÜNYADA
Weteoroiojı Işlerı Gene! Mudurluğu'nden alınan bılgıye gore yurdun
uzeydoğu kesımlmerı çok bulutlu, Doğu Karadenız ıle Doğu Anado-
ı'nun kuzeydoğusu sağanak yağışlı. dığer yerler az bulutlu ve açık
peçecek. Hava sıcaklığı biraz artacak ruzgar kuzey ve batı yonler-
*n hafıf ara sıra orta kuvvette esecek Batı Karadenız'de gundo-
ğtısu ve poyraz, Ege ıle Marmara da yıldız ve poyrazdan 3-5, saatte
10 - 20 denız mılı hızla esecek
Adana
Afyon
Annara
Artalya
Ayûın
Burea
CanaMale
Dıyarbakır
Erzurun
EsKışehır
tSanbul
znwr
Kare
Kocya
Samsurı
T'abzon
ZorgutdaK
A
A
A
A
A
A
A
,.
A
A
A
A
A
A
A
A
A
\
A
27
20*
18'
21'
25
27
23
2i
26
24 '
26"
21"
20
25
17'
21'
18
17 '
^8
r
4
0
10"
•o*
8
8
3 "
5
3
ıo'
12'
1 '
4'
8
•0'
9
Amnat*
AOna
Bağdat
Bonr
Bnjksel
Cezayi'
Ffartdyt
Leftosa
^etersöurg
^ofidra
Madrıo
Urlanc
Uoskova
Munıh
Dslo
=ars
»rag
Pcma
Vıvana
A 26
A 27-
A 24'
v 18'
¥ 15'
B 16'
A 24
B 20
A 24
B 5
B 15'
e aı*
A 20'
B 16'
B 20'
Y i 6 '
B !8'
B 20
A « '
A 2i
A 22
j Vağmurlu Bulutlu Sısli Güneşli ğ Karlı
Çocukların
bahar sevinci
Dünyanın heryerindeki
insanlar, bahann gelişiyle
coşmak için kendilerine
bir bahane buluyorlar
mutlaka. Kışgünlerinin
ardından açan güneş,
tomurcuktanan çiçekler,
başta çocuklar ve gençler
olmak üzere heryaştan
insanı coşkusuna ortak
etmek için kırlara ve
parklara çekiyor. 24
Nisan tarihinde kutlanan
DünyaGünüiseTeksaslı
çocuklann pazar key fini
katlamışa benziyor.
GUNDEM
MUSTAFABALBAY
ANKARA - Bosna-Hersek'te savaşa müdahale edeme-
yen Birleşmış Milletler ve ABD, Kıbrıs'ta banşa müdahale-
ye mi girişiyor?
Kıbrıs'ta her gün onlarca kişi mi öldürülüyor?
Hayır.
Kıbns'ta taraflardan biri her gün toprak işgali mi yapıyor?
Hayır.
Kıbrıs'ta BM askerleri mi esır alınıyor?
Hayır.
O zaman bu telaş nıye?
Kıbrıs'ta 1950lerden beri süregelen birsorun yaşanıyor.
1974tegarantördevletTürkiye'nin müdahalesiyleyeni bir
durum doğdu. Lefkoşe'nin ortasından geçen "Yeşil Hat"\a
ada ikiye bölündü. 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhurıyeti'-
nin kurulmasıyla Kıbrıslı Türkler kendi devletlerine kavuş-
tular.
Kıbrıs'ta birkaç gündür, tartışma konusu olan noktaya
nasıl gelindi, kısaca aktaralım.
1993 Mayısı'nda Denktaş'la Klerides ABO'de bir araya
geldi. Birieşmış Milletler Genel Sekreteri Butros Gali, ta-
raflara bir paket sundu. "Güven Arttırıcı Önlemler"(GAÖ)
adı altında sunulan bu paketin özeti şuydu:
Maraş Rumlara açılacak, bunun karşıhğında kapalı olan
Lefkoşe Uluslararası Havaalanı, Türklerin de kullanabile-
ceğı şekilde ulaşıma açılacak.
Taraflardan istenen "evet "yada "hayır" yanıtıydı.
Denktaş kabul etti; Klerides biraz "sisli" de olsa "evet"
dedi.
Paketin özü "güven arttırmak"olduğu için, karşılıklı adı-
mlar "eş zamanda "atılacaktı.
Taraflar adaya döndü. Daha sonra, Gali uzmanlarını
gönderdi. Ama zaman içınde işin rengi biraz değişti. Rum-
lar, pakette iki önemli delik açtılar:
1- Lefkoşe, Maraş çözümlendıkten bir yıl sonra ulaşıma
açılsın
2- Biz Maraş'a gidip-gelirken hiçbir şekilde Türk askeriy-
le muhatap olmayalım. Yol, BM'ye verilsin.
Bu süreç içınde, Denktaş'la, eskı Başbakan Derviş Eroğ-
lu arasında yaklaşım farklılığı doğdu. SHP'nin Onursal Ge-
nel Başkanı Erdal inönü, arabulucu olarak gıtti. Seçımler
yapıldı; Eroğlu kaybettı. Denktaş, Hakkı Atun'un kurduğu
CTP'nin ortak olduğu yenı hükümetle uyum içinde yeniden
görüşmeci oldu.
Birleşmiş Milletler Güvenlık Konseyı de Galı'den geçen
martsonuna kadar "kesinçözümü"içeren bir rapor ıstedi.
Buovn,gçrçekleş/nayepeği anlaşj!ınça..süçe. njsan sonuna
dek ufatıldı.
Geldik bugüne.
Türkiye'deki tartışma da şöyle alevlendi:
Clinton, geçen hafta Yunanistan Başbakanı Papandreu
ile görüşmesinde Yunan gazetecilerine göre, "Kıbns'ta
birkaç gün içinde önemli gelişmeler olacak" dedi. Bu da
"^unan basınına "Kıbns sorunu çözülüyor. ABD de destek
.ordV'biçimindeyansıdı. Burada hemen akla "Çiller, Clin-
ton a bir söz mü verdi" sorusu geldi. Clinton ile Çiller'in
baş başa görüştükleh 10 dakika içinde ne konuştuklarını
kimsebilmiyor. Çiller "Ben sadece pakete bir daha baksın-
lar, dedim"diyor. Ama Başbakan, Clinton'la baş başa gö-
rüşmesinin tutanaklarını daha Dışişlerine vermediği için
kafalarda soru işaretleri var. Acaba, Başbakan Kıbrıs pa-
ketiyle ekonomi paketini bir an için karıştırıp "Açtık, halkı-
mız da kabul ediyor" gibi şeyler söylemiş olabilır mi?
Sonuç olarak Çiller, Kıbnsla ilgili hiçbir söz vermediğini
söyledi. TC Başbakanı'na inanmak durumundayız. Konu
önümüzdeki 3 mayısta TBMM'de görüşülecek.
Çiller, Kıbrıs gelişmelerine en hassas kişilerden, DSP li-
deri Bülerrt Ecevit'i ikna için başdanışmanı Volkan Vural'ı
gönderdi. Ecevit "Baş başa görüşmede bir söz verilmemiş.
Başbakan 'ın yalan söyleyeceğine ihtimal vermiyorum" di-
yor. Ecevit'in değerlendirmesı şöyle:
"Ben Gali'nin ilk önlemlerine de karşıydım. Bu salam
politikası; dilim dilim kesmek istiyorlar. İlk demete göre,
Türk kesimine 30-40 bin Rum yerleşecek. Buna, güven art-
tırıcı değil, çatışma arttırıcı Önlemler denir. Türkler ödün
verdikçe yenileri istenecek. Dünyanın Kıbns'la ilgilenmesi
için bir neden yok. Bugünkü durum da çözümdür. Bunlar
Bosna'da yapmaları gerekeni yapmıyorlar, Kıbns'ta vic-
danlannı avutuyorlar."
KKTC hükümetinin küçük ortağı CTP Genel Başkanı öz-
ker özgûr ıse Türk basınının abarttığı kadar olağanüstü bir
durum olmadığını söylüyor. Özgür "Bu pakete bir şans ta-
nınabilir. Bugün en önemli eksik diyalog olmaması. Bir yıl
öncesine kadar, Rum kesimi siyasileriyle Ledra Palas'ta
buluşurduk. Şimdi bu olmuyor. BM özel temsilcisi Clark
yarın (bugün) adaya gelecek. Görüşeceğiz" diyor.
Heyetler gelip gidecek, zirveler yapılacak. Raporlar ha-
zırlanıp, sunulacak...
Kıbrıs konusu daha çok manşet kaldırır, telaşlanıp toz
kaldırmanın gereği yok.
AT'de Türkiye'nin unıudu sendikalar
ŞÜKRAN KETENCİ
Altmış-yetmiş yıllık geçmişi olan. ancak siyasi
alanda bir arpa boyu yol ahnabilen. Türkiye'nin,
Avrupa Topluluğu içindeki yerini alabilmesinde.
umudu sendikalar. Avrupa İşçi Sendikalan Konfe-
derasyonu ETUC'un. Türk-Iş veDİSK'leortakla-
şa düzenlediği "Avrupa Birliği - Türkiye ilişkilerinin
sosyal bovutu ve sendikaların roJü" konulu top-
lanunın ambleminde bile sendikacılık hareketınin.
Türkive'nin beklentileri \eçıkarlanndan >ana \ak-
laşımı dıkkat çekiyor. AT'nin 12 ü\e ülkesıni sim-
geleyen >ıldızlardan oluşmu^ halkanın içine Türk
bavrağının ay >ıldızı ulaşıyor.
Avrupa Parlamentosu'nda. sosval haklar ko-
misvonlannda, çeşitli uzmanlık organlannda go-
rev alan Avrupa sendikacılık hareketınin temsilci-
leri. Türkiye'nin tam üveliği ve Türk işçilerinin ser-
best dolaşım haklan. yurtdışında çalışan işçileri-
mize Avrupa işçileri ile eşit haklar doğrultusunda
yürütlükleri ealışmalar hakkında bilgi sundular.
ÂT'de gümrük birliğine gidilirken çalı^anlar ve
sosyal haklarda gereken önlemlerin alınmamasına
şiddetle karşı çıktılar. A\ rupa hükümetlerinin Tür-
kiye've ilişkin politıkalannı eleştirdıler. Irkg \e \a-
bancı düşmanlığı akımlannın geli^mesine karşı si-
_\asi iktidarlann seterli önlem almamalannı kı-
nayarak gerek AT. gerekse sişası iktidarlara şöne-
lik müeadele \ermek durumunda olduklarına i^a-
ret ettiler.
ATnin Avrupa Sosval Haklar Komibvonu Baş-
kanı Anettc Boscher, gümrük birliğine gidilirken ış-
çilerin serbes! dolaşırn hakkmın olmamasını eksik-
lik olarak gördüklerini. gümrük bırliğinın sosval
boyutunun da geliştirilmesi gerekiığini \urguladı.
(rkçılığın gövmenlerin değil. A\rupalılann insan
haklan sorunu olduğunun altını çizerek. Türki\e'-
nin ve işçilerimizin eok boşuılu somnlanna ilişkin
vapmava çalıştıklan \egelinen noktalar hakkında
ayrıntılı bilgi \erdi.
Sendikal kökenli Avrupa Parlamentosu üyesi
Joe VVilson, sağ politikacılann egemcnliğindc
ırkçıhğa prim veren gelişmelere karşı. Avrupa Bir-
liği'nin piyasa güçlerıne bırakılamayacağını. işçile-
rin çıkarlannı sonuna kadar sa\ unacaklannı söy-
ledi. Sosyalistlcrin gümrük birliğine gidilirken or-
tak pa/ann diğer yükümlülüklerini, iş\-ılerin ser-
best dolaşım hakkına kadar uzanan bir dizi
hakkını gündeme getirmek durumunda olduk-
lannı anımsattı.
Söz alan Avrupa sendikacılık hareketinin bütün
temsilcilcrinın Türki\e"nın ve özellikle Türk işçile-
rinin çıkarian doğrultusunda. Türk hükümetleri-
nin bugün için pazarlık masasına getiremedikleri
en ileri haklan savunmada adeta yanş içinde ol-
duklan gizlendi.
Oıurum sona ererken tepkisini dile getiren bir
Türk dinleyicinin cümleleri. Türkiyc-AT ilişkileri-
nin bir tür kara mizah özeti de olabilir. "Türkiye'vi
galiba sonunda Avrupalı sos\alist sendikaeılar kur-
taracak."
AT-Türkıyc ilişkileri üzerinde. uzmanlık alan-
ları ile bağlantılı tartışmalargcliştikçc. Türkiye'nin
çıkarian açısından ne kadar çok olumsuz bir geliş-
me sürecinin vaşandığı daha aynnulı orlaya
çıkı\or. Özellikle dc in^anımı/a. çalışana vönelik.
olavın sosyal boyutlannın. sonuçlannın hiç düşü-
nülmediği. daha doğrusu toplumun dikkatinden
kaçınldığı anlaşılıvor. L'zmanlar. sosyal koşullan
verine geiirilmcdcn tek başına gümrük birliğine gi-
dilmesinin. işçilerimiz. çalışanlar üzerinde çok bü-
yük olumsuz sonuçlar getireceğinin altını eiziyor-
lar. Avrupa Birlıği'nın şükümlülüklerini \erinege-
tirmesı için Türk hükümetlerinin ağırlığını ko\-
ması \e işçi hareketinin ortak müeadele yürüımesi
gereğıne işaret edişorlar.
Bankaların tasfîyesinde geç kalınmadı
Baştarufı 1. Sayfada
lannın "sa\unma refleksinden"
kaynaklandığını açıklayan Ban-
kalar Yeminli Murakıplan. yü-
kümlülüklerini yerine getireme-
yen bankalara zamanında müda-
hale edildiğini vurguladılar.
Bankalaf Yeminli MurakıpJarı
Kurulu'ndan bir yetkili, Cumhu-
riyet'in, gelişmelere ilişkin soru-
lanna. şu vanıtlan verdi:
- Tasfiye sürecine giren ban-
kalar hakkındaki teknik bilgiyi,
hükümete siz mi hazırladınız?
Bankalar Kanununun 64 ve
68. maddelerine göre. alınacak
her türlü tedbirin arkasında mu-
rakıp. denetim \e rapor olması
lazım. Bizim bundan önceki saf-
hada yaptığımız. bu çerçevede in-
ccleme ve raporlamaydı. Y'ani
bu. hükümete. müsteşarlık
(HDTM) kanalıyla bakan ve ilgi-
li makamlara iletildi. Kararı \ere-
cek olan tabii ki Bakanlar Kuru-
lu'dur. 64e göre. 68e göre de ilgi-
li bakandır. Şimdiye kadar bu
prosedür böyie işledi. Basına
yansıdığı an, son kesim oluyor.
Artık icranın kesinleştiği. kamu-
oyuna açıklamanın yapılacağı
veya işlemlerin durdurulduğu
nokta oluyor. O ana kadar da
işin asıl büyük kısmı, buzul gibi
suyun altındadır
- Hazine'nin batma durumunda
bulunan bankalar konusunda geç
harekete gectiği doğru mu?
Bir malı sıstemde kriz \ar. olay
bunu biiyütüyor. bclki dc onun
sonucunda böylebirolayçıkıyor.
10-15 senede bir Türkiye'de olan
olay lar bunlar. 80'dede oldu. 83-
lerde de. 70'lerde. 60'larda da ol-
muş. Her ekonomik kriz döne-
minde kapanan bankalar "var.
Olağan bu. Şimdi bu ortaya
çıkıığı zaman getırilen eleştiriler
sav unma refleksidir. Gecikme
olayı yok. Olayın çok uzun çalı-
şması \ar. Bir bankanın battığını
bugünden yanna. likidıte sıkıntısı
içine girdiğini öyle bir dakikada
bakarak göremezsiniz. bir günde
göremezsiniz
- Söylentilerin, batan bankalar
için etkili olduğu savlan doğru
mu?
Spekülasyon onlar. Herkes
artık sav unmaya geçti. Bu sav un-
manın sonucu bu tür tepkıler ge-
lıyor. ama dediğim gibi. çok ko-
lay karar değil. H
- Kamu bankaları vönericileri
Dünya Bankası uyarmıştı
! Baştarafı I. Sayfada
(HDTM). Bankalar Yeminli
Murakıplan Kurulu. HDTM
Banka ve Kambiyo Genel Mü-
dürlüğü, Hazine Kontrolörleri
Kurulu. Sermaye Piyasası Kurulu
(SPK) ve serbest denetçilerin du-
rumunun incelendiği raporda.
bankalann denetiminden birinci
dereceden sorumlu Merkez Ban-
kası ve HDTM Bankalar Yeminli
Murakıplan Kurulu'na ilişkin şu
değerlendirmeler yer almıştı:
Merkez Bankası: Merkez Ban-
kası'nın Bankacılık \e Kambiyo
Bölümü. HDTM Banka ve Kam-
biyo Genel Müdürlüğü. Sermaye
Piyasası Kurulu ile birlikte ban-
kaalık sistemini sürekli gözetim
Önce boğaları sürgüne gönderdiler
DENİZLİ (Cumhuriyet) -
Baklan ilçesinde DYP'ye oy ver-
meyen İlçe Tanm Müdürlüğü
işçisi İbrahim Yaka'nın sürgüne
gönderilebilmesi için değişik bir
formül bulan bölge yetkilileri
öncelikle Yaka'nın bakıcılığjnj
yaptığı damızlık boğalan başka
bir ilçeye tayin ettiler. ANAP'lı
Belediye Başkaıu Cdal Tujji'-
nin de akrabası olan Yaka'ya
şanan tartışmaya Yaka ailesi de
tanık oldu.
Seçimden sonra DYP. ilçede
20 tmza toplayarak İbrahim Ya-
ka'yı siyaset yaptığı gerekçesiyle
İl Tanm Müdürlüğü'ne şikâyet
etti. Bu gelişmelerin ardından İl
Tanm Müdürlüğü 14 Nisan
1994 tarihinde İlçe Tanm Mü-
dürlüğü'ne bir yazı göndererdi
ve 2 damızlık boğanın Çal ilçesi-
böylece tayin yolu açılırken, ilçe- ne gönderilmesinin uygun gö-
de besicilik yapan halk, damızlık rüldüğünü bildirdi. Boğalann
başka ilçeye "tayin edilmesiyle'hayvanlan götürmek için Bak-
lan'a gelen görevlilere boğalan
teslim etmedi. Olay DYP ve
ANAP'lılar arasında sürtüşme-
lere yolaçtı ve ilçede gergjnlik
yaratü.
Baklan'da seçimleri ANAP'ın
k 'anması üzerine başlayan
aylann ilginç öyküsü şöyle ge-
lişü: DYP adayı İsmail Erol ve
ilçe başkanı Aynan Demirdöver
boğa bakıcısı İbrahim Yaka'nın
seçimden iki gün önce gece
yansı evinegiderek destek istedi.
Ancak Yaka, bu isteğe olumsuz
yanıt verince aralannda tartı-
şma çıktı. DYP adayı Yaka'ya
"Kendine haritadan yer beğen"
diyerek evden aynldi. Evde ya-
bakıa İbrahim Yaka'nın da sür-
gün yolu açılmış oldu. Bulunan
bu ilginç formül, hem ANAP'-
lılar hem de besiciler arasında
tepkilere yolaçü.
Baklan'da büyükbaş hayvan
besleyen yurttaşlar boğalan
Çal'a götünnek için ilçeye gelen
Tanm Müdürlüğü görevlilerine
damızlık hayvanlan teslim et-
medi. Halkın tepkisi üzerine gö-
revliler damızlık boğalan ala-
madan geri dönmek zorunda
kaldılar.
Baklan'da 21 yıldır boğa ba-
kıalığı yapan İbrahim Yaka ya-
şanan olaylar karşısında şaşkın
ve öfkeli. 51 yaşındaki 6 çocuk
babası Yaka şunlan söylüyor:
"Ben İlçe Tanm Müdürlüğii'nde
işçi kadrosunda boğa bakıcısi
olarak görev yapıvorum. İlçede 2
damızlık boğadan başka boğa
yok. Bu boğalar başka yere gön-
derilirse benim sürülnıem de ko-
laylaşacak. Ancak bu yola başvv-
ranlar ilçede 7(Wün üzerinde
inek beslendiğini dikkate almn
yor. Bu havvanlar ancak
damızlık boğalarla çoğalabiliyor.
Halk, üçesindeki damızlık boğa-
lann başka ilçeye gönderiimesine
hiç izin verir mi? Nitekim öyle
oldu. Benim başka ilçeye tayin
ediunem ailemizi perişan eder. 6
çocuğuma ve 90 > aşını geçmiş an-
nem ve babama bakmak zorun-
dayım. Ailede benden başka çalı-
şan insan da yok."
DYP adayı İsmail Erol ile ilçe
başkanı Ayhan Demirdöver'in
olayı gurur meselesine dönüş-
türdüklerini anlatan boğa
bakıası, "Ben onlara oy vermek
zorunda mıyrni" deyip ardından
şöyle konuşuyor:
"Gece yansı evime gelip bana
baskı yapmalan çok ayıp bir şey.
Seçimden sonra ANAP kazandı
diye boğaları tayin ederek' beni
altında bulundurur. Bankacılık ve
Kambiyo Bölümü. 20 kişilik de-
ğerlendinme grubuna sahiptır.
Buna ek olarak saha içi vedışı tef-
tışlerde bulunan 30 müfettişe sa-
hiptir. Müfettişlerin sayısı azdır.
Bu bölüm. her bankanın yöneti-
mi. denetçileri ve Merke/ Ban-
kası'nın müfettişlcnylc vıllık top-
lantılaryapar.
Toplantıda. bankan:n mali du-
rumu ele alınır ve eksiklikler ko-
nusunda yönclinı uyanlır. Bölüm.
vıllık toplantının ardından banka-
dan sorumlu bağımsız dcnetçilere
ve HDTM'ye bir mcktup gönde-
rir. Merkez Bankası personeli ta-
rafından yapılan deneıımler yctcr-
sizdir.
sürgüne göndermek istemeleri
çok daha bü\ük bir a\ıp. Bö>le
politika olur mu? Lstelik beni
başka ilçeye tayin etseler bile il-
çede besicilik yapan yüzlerce in-
sana vazık olacak. Sonunda iki
damızlık boğayı da beni ceza-
landırmak uğnına politikava alet
ettiler. Tayin yazım gelirse her
yola başvunıp hakkımı araya-
cağım."
Baklan Belediye Başkanı Ce-
lal Tuyjı işe DYP'lücrin. akra-
bası o[an İbrahim Yaka'ya sü-
rekli baskı yaptıklannı belir-
terek, konuyu valiliğe ileteceğini
söyedi. Tuyji. İlçe Tanm Müdü-
rü Yusuf Selçuk'un da olaylara
seyirci kaldığını savundu.
Baklan'da şimdi merak edilen
iki konu var. Birincisi damızlık
boğalann Çal'a götürülüp götü-
rülmeyeceği. İkincisi ise İbrahim
Yaka'nın başına nelergeleceği...
Ancak özellikle besiciler. boğa-
lann kaçınlma tehlikesine
karşılık sürekli boğa bannağını
gözlem altında tutuyor. İlçede
herkes gün boyu bu olayı konu-
şuyor. Soruna nasıl çözüm bulu-
nacağını ise şu anda kimse bil-
mivor.
hakkında size düşen bir görev var
mı?
Bizden katkı istenirse biz onıı
yapıyoruz. Bu çerçevede elcman
ıstendi. vcrdik. Ama görev değil.
sadece eleman istendi. O görev
Başbakanhk Teftiş Kurulu'nun
uhdcsindc. "•
- Mevduat sahiplerinin, alacak-
larını sermayeye katarak tasfiye
sürecindeki bankaları kurtarma-
ları mümkün mü?
Bakanlar Kurulu. söz konusu
bankalann yetkisini kaldırdı. yeı-
kiyi tekrar verme onun yetkisin-
dedir.
- Batık bankalardaki me\duat
sahipleri ne yapabilirier?
Sigorta fonundan alacaklannı
alacaklar, ondan ötesi tasfiye sü-
recini beklemek. Daha büyük pa-
ralan varsa tasfiye neticesindein-
tikal etmek üzere gerekli girişim-
lerde bulunmak. Yapacaklan şey
bu.
- 150'şer milyon liralık sigorta
fonu ödemesinin uzun süreceği
doğru mu?
Sürniez. Tespitler biraz uzadı.
aylar yıllar alacak bir olay değil.
Tespitten sonra kısa süre içerisin-
de ödenir.
Bankalar \eminli Murakıplan
Kurulu: Kurul. mcvduat kabul et-
meycn kalkınma ve yutınm ban-
kalan da dahil olmak üzere '0
kamu. 2U yabancı. 4O'ı ycrli top-
lam 70 bankanın deneliminden
sorumludur.
GÖ7etimlerini. vıllık inceleme-
ler halinde ocak ayından mart ay ı-
m kadar yapar. Gerekli durum-
l;ırd;ı anı denetımlerdegcrçekleş-
tırebılir. Bankalann sennaveartış
laleplen. kurulan bankalann ana
sözleşmclcnnin yeterlilıği vc sar-
maye yeierliliklcrinin incclenmesi
dc kıırulun sorunıluluğu altı-
ndadır. Kurul bütün bu işlerini. 70
kışıden oluşan pcrsoncliyle vüriil-
mektedir.
Kurulun doğrudaıı Merkc/
Bankası ile bir ilişkisinin olnıa-
m.isı büvük cksikhkür. Kurul ra-
porlannı. Merkez Bankası yerine
Baııkıı vc Kambiyo Genel Mü-
dürlüğü'nc sunar. Kurulun mu-
rakıplan. Merkez Bankası'nın
bankalarla ilgılı yılık değerlendir-
mc loplantına bılinmeycn ııaicn-
lcrdendolayı alııimunıakladır. Bu
ncdenlc kurulun gözeıtiği banka-
lardaki bir eksiklikten Merkez
Bankası'nın haberi olmayabilir.
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
tarafından bizimle gerçekten
uzlaşma istemi yönunde bir
işaret alamadım. Alsaydım
çok başka türlü olurdu. Rum
tarafı Kıbrıs'a sahip çıkma
eylemini yürütmektedir. Biz
de buna karşı direniyoruz."
Olayın özü budur.
Ancak karşılıklı görüşme-
lerde elbette olayın ayrmtıla-
rına girilecek, karşılıklı ödün-
ler alınıp verilecek. pazarlık-
lar yapılacaktır. Yalnız Maraş
konusu üzerinde bile bir dos-
ya dolusu görüş oluşmuştur.
Bunun gibi gelişmeleri "eş-
yanın tabiatı"ndan sayrnak
gerekir. Bu, bir başka iştir; en
sorumlu makamlarda otu-
ranların, olayın teknik yönleri
konuşulurken bütün Kıbrıs
davasını olumsuz yönde etki-
leyecek genellemeler yapa-
rak ileri geri konuşmaiarı
başka şeydir.
Kıbrıs davasının, Türkiye
çok ağtr koşullarda dış eko-
nomik desteklere muht'aç bir
süreçteyken ısıtılıp gündeme
getirilmesi de ayrı bir talih-
sizlik...
Başbakan Çiller'in dış eko-
nomik yardım istemine bir
mektupla yanıt veren ABD
Başkanı Clinton ın Kıbrıs'ı
yazılı olarak gündeme getir-
mesinin anlamı nedir? İki
Şampiyon
köpek Bubba
ucncl olarak estetiktcn pck
nasiplcrini almamış izlenimi
\eren buldog köpekleri
.ırjsındabirgüzellikyanşrrası
jü/cnlenırse ne olur? Koca
Köıü Bubba birinci olurtabii
kı.25Niianiarihinde
ABD'nin Iowacyalctindc
Jü/cnlcncn 16.Gclcnckscl
Prakc Rclavs Güzel Buldog
Vaniması'nda laç Bubba'ya
v^rılmiş. Yanşmayasoktuklan
Kopcklcrinin güzeİliğine
jjüvcnleri lam olan köpck
vihıplerinin arasından Emic
Km.hen.köpcğiylc
^ururlanmakta ne kadar haklı
Ölduğunu kanıtlamışoldu.
lenmiş olmuyor rmı?
Türkiye'nin bugün dar bir
boğazdan geçtiği aşikardır.
Bosna-Hersek'te etnik temiz-
lik süregelirken ellerini kolla-
nnı kavuşturup seyreden
Batı dünyasınm, Kıbrıs'taki
etnik temizliği Ada'ya çıkarak
durdurabilen Türkiye'yi sanık
sandalyesine oturtması, ibret
verıci birtarihdersidir.
Ankara'daki hükümet şu
sorumluluk altındadır: Bugün
Kıbrıs'ta kan, ölüm, zulüm,
etnik temizlik yok!.. iki toplum
.yaşam haklarını koruyabili-
yor. Yarın bu düzeni bozacak
ve Türkleri Rumlara teslim
edecek bir anlaşma gerçek-
leşir de Ada'da kıyamet ko-
parsa ne olacak?
Bosna-Hersek'teki gibi
konu arasında bağlantı kur- dünya alemle birlikte seyirci
mak eğilimi böylece belge- rni kalacağız? • • •
'Baııkalarısöylentilerbaürdı'
• Baftarafi I. Sayfada
sonraki gelişmeler, bankanın
mali yapısını bozmuş olabilir.
Genel olarak sistem bozuk, de-
netimler yetersizdir. Bu kadar
söyk-nti çıkarsa Merkez Ban-
kası'da batar" dedi.
Maımarabank'ın ise "Akde-
netim" adlı bir kuruluş tarafın-
dan dcnctlcndiği bildirildi.
Bankanın "dtş denetiminin".
"KFMC adlı bir uluslararası
deneiim kuruluşunun gerçek-
leştirdiği ifade cdildi. KFMC-
nin bankaya ilişkin raporunu
31 Aralık " 1993 tarihinde la-
mamlayarak Hazine'ye gön-
derdiği. Bankalar Yeminli Mu-
rakıplan'nın da mart ayına ka-
dar bankadaki çalışmalannı
sürdürdüğü öğrenildi.
Akdenetim'de çalışan ve
bankanın yönetim kurulunda
murakıp (denetçi) olarak bulu-
nan Erol Pelister. gelişmeleri
"çok ani" olarak nilelcndirdi.
Pelister. bankanın batmasında
söylenlılerin çok etkili olduğu-
nu iddia ederek "Söylentilerin
çıkmasının ardından bankadan
3 gün içinde 4 trilv on lira çekildi.
Hükümetin devalüasyon yapıp
kriz döncmi başladığında, ban-
kalararasımetduat olarak Mar-
marabank bütün bankalara
mevduatyatırdı. Enlikit, yanien
sağlam bankaydı" diye konuş-
tu.
Pelister. banka hakkındaki
çıkanlan söylentilerin büyük
bölümünün gerçeği yansıtma-
dığını ileri sürcrek "Bankanın
parasının dışarı kaçınldığı söv-
leniyor. Oysa Marmarabank'ın
ticari işlemlerini yapan Mar
Holding \e ona bağlı diğer şir-
ketlerin bütün paraları bu ban-
kada kaldı. Şu anda bu şirketin
bütün ticari me>duatı bankada
kalmıştır. Beklenilmeyen bir du-
rum ortaya çıkmıştır" dedi.
• Bankanın güç duruma düş-
mesinden hükümetin dc so-
rumlu olduğunu öne süren Pe-
lister. şöyle konuştu: "Düşünü-
nüz ki, \lerkez Bankası'nın ban-
kacılarla yaptığı toplantıya da-
vet ediliyorsunuz. Orada size,
"Bu güven ortamını bozmamak
için size yardım cdeceğiz. Bu
hükümetin de başansının bir
şansıdır. Gerek iç. gerek dış ili-
bannın korunması söz konusu-
dur. Bu bakımdan size yardım
cdeceğiz' deniliyor. O arada ka-
nun hazırlığı yapılıyor. Bu ka-
nun .Meclis'e »erilijor. \'erildiği
anda, elden çok acele bir karar-
name dplaştırılıyor ve yıldırım
hızıyla Marmara Bankası'nın
çalışmaları geciçi olarak durdu-
ruluyor. Ve bundan 18 saat son-
ra kanun Meclis'ten geçiyor. Bu
acele, insanın aklında binlerce
soru işareti doğuruyor."
Marbank bizi yanılttı
ANKARA (Cumhurivet Bü-
rosu) - İşlemleri durdurularak
tasfiye sürecine sokulan 3 özel
bankada yaklaşık 2.5 trilyon li-
ra hesaplannın bulunduğu ge-
rekçesiyle Başbakanhk Tefliş
Kurulu'nun haklarında incelc-
me başlattığı kamu bankaları-
nın yöneticileri, savunmaya
geçti. Halk Bankası'nın. batan
Impexbank'la herhangi bir
borç veya alacak ilişkisinin söz
konusu olmadığını belirıen Ge-
nel Müdür Cihan Paçacı. TYT
Bank ve Marmara Bank'taki
mevduatlann da daha önceki
yönetim dönemine ait olduğu-
nu vurgulayarak kendisini sa-
vundu. Paçacı. 11.5 milyon do-
larlık mcvduatlannın bulun-
duğu Marmara Bank'ın kendi-
lerini "yanılttığını" itiraf etti.
Türkiye Kalkınma Bankası
Genel Müdürü Özer Baysal da.
basında çıkan haberlerde abar-
tıldığını savladığı mal varlığını.
kamuoytına açıkladı.
İş başına gcldikleri 1994 oca-
ğında. halen tasfiye sürccindc
bulunan 3 bankada Halk Ban-
kası'na ail mevduatlara raslla-
dıklannı belirlen Halk Bankası
Genel Müdürü Paçacı. scklör-
dc başlayan sarsmtı nedcniyle
risklı buldukları bu mcvdual
ilişkilerinin sona crdirilmcsi po-
lilikasını benimsedikierini bil-
dirdi. Bu çerçevede eerçeklcşli-
rılen tüm ginşimlcrc karşın.
TYT Bank'ıan tahsikıt yapa-
madıklarını kaydeden Paçacı.
Marmara Banktaki mevdua-
lın lalısili için yapılan işlemler
sırasında ise "yanıltıldıklan1
"
göriişünü savundu. Paçacı,
"vanıltılma" sürccini şöy lc ak-
lardr
"Marmarabank'ta mevcut
11,5 milyon dolarlık me>duatı-
mızın II. karşılığı ısrarlı takip-
lerimizin sonucu 340 nıilyar TL
olarak 16 Mart 1994 tarîhinden
itibaren tesisedildi. Ancak, Dea-
ling Room'da (Bankanın TL >e
döviz cinsinden yatırımlarını
yönlendiren uzmanlar ) görev
yapan 2 çalışanımız karşı banka
tarafından yanıltılarak, parala-
rın geri alınmasına karşılık me>-
duatımız iade edilmemiştir. Nor-
mal olarak her bankanın Dea-
ling Room'unda görevli personel
karşılıklı güven esasına dayalı
olarak fonları hareket ettirirler.
Bunun için. TC Merkez Bankası
ne/dinde kurulu EFT kanalları
kullanılır. Karşılıklı olarak bir
işlem. "Deal Donc-İşlem Ta-
mam' sözü ile tamamlandığında,
ilgili bankalar bu taahhütle
bağlıdırlar. Bir hukuk kaynağı
olarak, dünyanın her yerinde fe-
amül budur >e sistem böyle işler.
Taahhüdüne bağlı davranmayan
banka. "dolandıncı" muamelesi
görerek sistemden çıkanlır.
Marmarabank'ın sistemde
karşılıklı güveni sarsan tavrını
belgeleyen konuşma bantları da.
bankamızda muhafaza altı-
ndadır Haklarında vasal işleme
başvurulmuştur."
Iş başına geldiklerindc. İm-
pc\bank"la oîan mcvduat ilişki-
leri için de "acil tedbirler" uy gu-
ladıklarını bclirten Paçacı.
Halk Bankası'nın. bu bankada-
ki mcvduatının kadcmeli ola-
rak azaltıldığını. şu an için
İmpe\bank'la "herhangi bir
borç ve>a alacak ilişkisinin" ke-
sinlikle söz konusu olmadığını
açıkladı. 1994ocağından buya-
na toplanı mevduatını 4 trilyon
lira artıran Halk Bankası'nın. 5
trilvon TL'lık scrmavesi. 3.5
trilyon liralık özvarlığı vc 60
trilyon değerindc aktifleri ile
Türkiye'nin en güçlü bankala-
nndan biri olduğunu kaydeden
Paçacı. "Normaî ekonomik ko-
şullarda, yönetimin. gelişimiz-
den önce girdiği ilişkilerin olağa-
nüstü koşullarda ortaya çıkardı-
ğı riskleri en aza indirmeye çalı-
şan yönetimimiz, doğal olarak
\e hiçbir şekilde bu dunımun so-
rumlusu olamaz" dedi.
Baysal'ın malvarlığı
Türkiye Kalkınma Bankası
Genel Müdürü Özer Baysal da.
dün yayımiaıtığı yazılı bir me-
tinle malvarhğını kamuoyuna
açıkladı. Baysal'ın, basında çı-
kan haberlerde abartıldığını
savladığı mal varlığı. rakam ve-
rilmeyen açıklamaya göre şöy-
le:
- Ankara. Çankaya. Sedat Si-
mavi Sokakta bir daire. ( 1977
yılında. İmar ve İskan Bakanlı-
ğı Teftiş Kıırıılu'nda aörev yap-
tığı sırada alınmış)
- Burhaniye-DENETKO'da
yazhk ev. (1974 yılında yine
Imar ve İskan Bakanlığında
görev yaptığı sırada alınmış)
- Ankara ME-SA Vadi Si-
tesı'nde daire. (1991 Yılında
halen oturu>o<-)
onya Eıeğli'de babadan
b h l i 5 h i i
- K y ğ
kalmabahçclic\ın 1 5hissesi.
- Her üçü de bankada Genel
Müdür olarak göreve başlama-
dan önce üye olunmuş 3 koope-
ratitdc devam eden 3 hisse.
- Birisi ücret ve benzeri öde-
melenn yapılması için TKB ta-
ratından açtınlmış iki banka
hesahında yaklaşık 260 milyon
TL tutarında mevduat.
Girlandlı lahit IstanbuPda sergileniyor
_l Baştarafı 1. Sayfada
de geri getirilmesınin bu çalı-
şmalara güzel bir örnek olduğu-
nu belirtti. Sağlar. lahiti satın
alan Amerikalı Damon Mezza-
cappa'nın sergilenmek üzere Bro-
oklvn Müzesi'ne verilmesinin
ardından eserin Türkiye'den
kaçmldığının saptandığını ifade
etti. Sağlar. lahitin kaeınlması-
ndan fürkiye'ye getirilmesine
kadar gelışen olaylan şöyle an-
lattı:
"Eserin Brooklyn MüzesTnde
sergilendiğini öğrenince, Tür-
kiye'den kaçırıldığını anladık.
Mezzacappa'y a, kendisine ko-
laylık sağlanacağı söylenerek,
Türkiye'ye \erilmesi istendi. Bu-
nun üzerine Mezzacappa, eseri
ABD'de kurulan Türk-ABD
Derneği ne bağışladı. ABD vergi
yasalanna göre lahitin 2 y ıl ABD'-
de kalarak sergileıunesi gereki-
yordu. Bu süre 31 Aralık 1993'te
sona erdi *e geçen pazar günü Tür-
kiye'ye getirildi."
lahit. İ.S. 180 tarihinde. Pam-
filya (Antalya) yöresi Roma dö-
nemi biçiminde. Docimia (Af-
yon-İşçehisar) mermerinden
yapılmıştır. 1986-1987 yıllannda
Nevv York'a kaçırıldığını söyle-
yen Sağlar, yurtdışına eser kaçın-
İmasını önlemek amaeıyla İçişlerı
Bakanlığına bağlı kaçakçılık bü-
rosuyla birlikte çalıştıklannı be-
lirtti. Bunun yanında ABD'de
Türk-Amerikan Anadolu eserle-
rini izleyerek dünya insanlanna
tanılmak üzere bir vakfın kurul-
duğunu belirten Sağlar. yurtdı-
şında yaşayan vatandaşlann
Anadolu'dan kuçınlan eserler ile
ilgili olarak Türkiye'ye yardımcı
oîduklannı. önümüzdeki aykırda
Elmalı Sikkelcri. Boğazköv
Sfenksı. Kumluca eserleri ve Tro-
ya Hazineleri'ni Türkiye'ye geıir-
mek için çalışacaklannı açıklaya-
rak basının bueserlerin getirilme-
si için kamuoyunu aydınlat-
masını istedi. Lahitin İstanbul'da
bir süre sergılendikten sonra An-
lalya'ya götiirüleceğini belirten
Sağlar. yaptığı araştırmalarla
lahitin Türkiye'ye getirilmesine
yardımcı olan gazetemiz Genel
Vayın Yönetmeni Özgen Acar'a.
Anıtlarve MüzelerGenel Müdü-
rü Prof. Engin Özgen e vc her
türlü yasal güvenceyı sağlayan
Amerikalı avukat Larrv Kave ve
Türk jvukat
şekkürctti.
Avdın Düren'e te-
ÛNİVERSİTEYE hAZ^IHLIK
SİNAVA DOGRU
•-C
2-D
3-C
4-E
5-B
6-C
7-E
8-\
9-\
İG-C
fANITLAR
ll-E
12-C
13-A
1+-E
İS-D
16-A
17-B
18-D
19-A
20-D
21-B
22-C
23-C
24-D
25-A
26-E
27-C
28-D
29-D
30-E