23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 NİSAN1994 ÇARŞAMBA * • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERINDE VAMI 13 TÜRKİYEDE DÜNYADA Weteoroiojı Işlerı Gene! Mudurluğu'nden alınan bılgıye gore yurdun uzeydoğu kesımlmerı çok bulutlu, Doğu Karadenız ıle Doğu Anado- ı'nun kuzeydoğusu sağanak yağışlı. dığer yerler az bulutlu ve açık peçecek. Hava sıcaklığı biraz artacak ruzgar kuzey ve batı yonler- *n hafıf ara sıra orta kuvvette esecek Batı Karadenız'de gundo- ğtısu ve poyraz, Ege ıle Marmara da yıldız ve poyrazdan 3-5, saatte 10 - 20 denız mılı hızla esecek Adana Afyon Annara Artalya Ayûın Burea CanaMale Dıyarbakır Erzurun EsKışehır tSanbul znwr Kare Kocya Samsurı T'abzon ZorgutdaK A A A A A A A ,. A A A A A A A A A \ A 27 20* 18' 21' 25 27 23 2i 26 24 ' 26" 21" 20 25 17' 21' 18 17 ' ^8 r 4 0 10" •o* 8 8 3 " 5 3 ıo' 12' 1 ' 4' 8 •0' 9 Amnat* AOna Bağdat Bonr Bnjksel Cezayi' Ffartdyt Leftosa ^etersöurg ^ofidra Madrıo Urlanc Uoskova Munıh Dslo =ars »rag Pcma Vıvana A 26 A 27- A 24' v 18' ¥ 15' B 16' A 24 B 20 A 24 B 5 B 15' e aı* A 20' B 16' B 20' Y i 6 ' B !8' B 20 A « ' A 2i A 22 j Vağmurlu Bulutlu Sısli Güneşli ğ Karlı Çocukların bahar sevinci Dünyanın heryerindeki insanlar, bahann gelişiyle coşmak için kendilerine bir bahane buluyorlar mutlaka. Kışgünlerinin ardından açan güneş, tomurcuktanan çiçekler, başta çocuklar ve gençler olmak üzere heryaştan insanı coşkusuna ortak etmek için kırlara ve parklara çekiyor. 24 Nisan tarihinde kutlanan DünyaGünüiseTeksaslı çocuklann pazar key fini katlamışa benziyor. GUNDEM MUSTAFABALBAY ANKARA - Bosna-Hersek'te savaşa müdahale edeme- yen Birleşmış Milletler ve ABD, Kıbrıs'ta banşa müdahale- ye mi girişiyor? Kıbrıs'ta her gün onlarca kişi mi öldürülüyor? Hayır. Kıbns'ta taraflardan biri her gün toprak işgali mi yapıyor? Hayır. Kıbrıs'ta BM askerleri mi esır alınıyor? Hayır. O zaman bu telaş nıye? Kıbrıs'ta 1950lerden beri süregelen birsorun yaşanıyor. 1974tegarantördevletTürkiye'nin müdahalesiyleyeni bir durum doğdu. Lefkoşe'nin ortasından geçen "Yeşil Hat"\a ada ikiye bölündü. 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhurıyeti'- nin kurulmasıyla Kıbrıslı Türkler kendi devletlerine kavuş- tular. Kıbrıs'ta birkaç gündür, tartışma konusu olan noktaya nasıl gelindi, kısaca aktaralım. 1993 Mayısı'nda Denktaş'la Klerides ABO'de bir araya geldi. Birieşmış Milletler Genel Sekreteri Butros Gali, ta- raflara bir paket sundu. "Güven Arttırıcı Önlemler"(GAÖ) adı altında sunulan bu paketin özeti şuydu: Maraş Rumlara açılacak, bunun karşıhğında kapalı olan Lefkoşe Uluslararası Havaalanı, Türklerin de kullanabile- ceğı şekilde ulaşıma açılacak. Taraflardan istenen "evet "yada "hayır" yanıtıydı. Denktaş kabul etti; Klerides biraz "sisli" de olsa "evet" dedi. Paketin özü "güven arttırmak"olduğu için, karşılıklı adı- mlar "eş zamanda "atılacaktı. Taraflar adaya döndü. Daha sonra, Gali uzmanlarını gönderdi. Ama zaman içınde işin rengi biraz değişti. Rum- lar, pakette iki önemli delik açtılar: 1- Lefkoşe, Maraş çözümlendıkten bir yıl sonra ulaşıma açılsın 2- Biz Maraş'a gidip-gelirken hiçbir şekilde Türk askeriy- le muhatap olmayalım. Yol, BM'ye verilsin. Bu süreç içınde, Denktaş'la, eskı Başbakan Derviş Eroğ- lu arasında yaklaşım farklılığı doğdu. SHP'nin Onursal Ge- nel Başkanı Erdal inönü, arabulucu olarak gıtti. Seçımler yapıldı; Eroğlu kaybettı. Denktaş, Hakkı Atun'un kurduğu CTP'nin ortak olduğu yenı hükümetle uyum içinde yeniden görüşmeci oldu. Birleşmiş Milletler Güvenlık Konseyı de Galı'den geçen martsonuna kadar "kesinçözümü"içeren bir rapor ıstedi. Buovn,gçrçekleş/nayepeği anlaşj!ınça..süçe. njsan sonuna dek ufatıldı. Geldik bugüne. Türkiye'deki tartışma da şöyle alevlendi: Clinton, geçen hafta Yunanistan Başbakanı Papandreu ile görüşmesinde Yunan gazetecilerine göre, "Kıbns'ta birkaç gün içinde önemli gelişmeler olacak" dedi. Bu da "^unan basınına "Kıbns sorunu çözülüyor. ABD de destek .ordV'biçimindeyansıdı. Burada hemen akla "Çiller, Clin- ton a bir söz mü verdi" sorusu geldi. Clinton ile Çiller'in baş başa görüştükleh 10 dakika içinde ne konuştuklarını kimsebilmiyor. Çiller "Ben sadece pakete bir daha baksın- lar, dedim"diyor. Ama Başbakan, Clinton'la baş başa gö- rüşmesinin tutanaklarını daha Dışişlerine vermediği için kafalarda soru işaretleri var. Acaba, Başbakan Kıbrıs pa- ketiyle ekonomi paketini bir an için karıştırıp "Açtık, halkı- mız da kabul ediyor" gibi şeyler söylemiş olabilır mi? Sonuç olarak Çiller, Kıbnsla ilgili hiçbir söz vermediğini söyledi. TC Başbakanı'na inanmak durumundayız. Konu önümüzdeki 3 mayısta TBMM'de görüşülecek. Çiller, Kıbrıs gelişmelerine en hassas kişilerden, DSP li- deri Bülerrt Ecevit'i ikna için başdanışmanı Volkan Vural'ı gönderdi. Ecevit "Baş başa görüşmede bir söz verilmemiş. Başbakan 'ın yalan söyleyeceğine ihtimal vermiyorum" di- yor. Ecevit'in değerlendirmesı şöyle: "Ben Gali'nin ilk önlemlerine de karşıydım. Bu salam politikası; dilim dilim kesmek istiyorlar. İlk demete göre, Türk kesimine 30-40 bin Rum yerleşecek. Buna, güven art- tırıcı değil, çatışma arttırıcı Önlemler denir. Türkler ödün verdikçe yenileri istenecek. Dünyanın Kıbns'la ilgilenmesi için bir neden yok. Bugünkü durum da çözümdür. Bunlar Bosna'da yapmaları gerekeni yapmıyorlar, Kıbns'ta vic- danlannı avutuyorlar." KKTC hükümetinin küçük ortağı CTP Genel Başkanı öz- ker özgûr ıse Türk basınının abarttığı kadar olağanüstü bir durum olmadığını söylüyor. Özgür "Bu pakete bir şans ta- nınabilir. Bugün en önemli eksik diyalog olmaması. Bir yıl öncesine kadar, Rum kesimi siyasileriyle Ledra Palas'ta buluşurduk. Şimdi bu olmuyor. BM özel temsilcisi Clark yarın (bugün) adaya gelecek. Görüşeceğiz" diyor. Heyetler gelip gidecek, zirveler yapılacak. Raporlar ha- zırlanıp, sunulacak... Kıbrıs konusu daha çok manşet kaldırır, telaşlanıp toz kaldırmanın gereği yok. AT'de Türkiye'nin unıudu sendikalar ŞÜKRAN KETENCİ Altmış-yetmiş yıllık geçmişi olan. ancak siyasi alanda bir arpa boyu yol ahnabilen. Türkiye'nin, Avrupa Topluluğu içindeki yerini alabilmesinde. umudu sendikalar. Avrupa İşçi Sendikalan Konfe- derasyonu ETUC'un. Türk-Iş veDİSK'leortakla- şa düzenlediği "Avrupa Birliği - Türkiye ilişkilerinin sosyal bovutu ve sendikaların roJü" konulu top- lanunın ambleminde bile sendikacılık hareketınin. Türkive'nin beklentileri \eçıkarlanndan >ana \ak- laşımı dıkkat çekiyor. AT'nin 12 ü\e ülkesıni sim- geleyen >ıldızlardan oluşmu^ halkanın içine Türk bavrağının ay >ıldızı ulaşıyor. Avrupa Parlamentosu'nda. sosval haklar ko- misvonlannda, çeşitli uzmanlık organlannda go- rev alan Avrupa sendikacılık hareketınin temsilci- leri. Türkiye'nin tam üveliği ve Türk işçilerinin ser- best dolaşım haklan. yurtdışında çalışan işçileri- mize Avrupa işçileri ile eşit haklar doğrultusunda yürütlükleri ealışmalar hakkında bilgi sundular. ÂT'de gümrük birliğine gidilirken çalı^anlar ve sosyal haklarda gereken önlemlerin alınmamasına şiddetle karşı çıktılar. A\ rupa hükümetlerinin Tür- kiye've ilişkin politıkalannı eleştirdıler. Irkg \e \a- bancı düşmanlığı akımlannın geli^mesine karşı si- _\asi iktidarlann seterli önlem almamalannı kı- nayarak gerek AT. gerekse sişası iktidarlara şöne- lik müeadele \ermek durumunda olduklarına i^a- ret ettiler. ATnin Avrupa Sosval Haklar Komibvonu Baş- kanı Anettc Boscher, gümrük birliğine gidilirken ış- çilerin serbes! dolaşırn hakkmın olmamasını eksik- lik olarak gördüklerini. gümrük bırliğinın sosval boyutunun da geliştirilmesi gerekiığini \urguladı. (rkçılığın gövmenlerin değil. A\rupalılann insan haklan sorunu olduğunun altını çizerek. Türki\e'- nin ve işçilerimizin eok boşuılu somnlanna ilişkin vapmava çalıştıklan \egelinen noktalar hakkında ayrıntılı bilgi \erdi. Sendikal kökenli Avrupa Parlamentosu üyesi Joe VVilson, sağ politikacılann egemcnliğindc ırkçıhğa prim veren gelişmelere karşı. Avrupa Bir- liği'nin piyasa güçlerıne bırakılamayacağını. işçile- rin çıkarlannı sonuna kadar sa\ unacaklannı söy- ledi. Sosyalistlcrin gümrük birliğine gidilirken or- tak pa/ann diğer yükümlülüklerini, iş\-ılerin ser- best dolaşım hakkına kadar uzanan bir dizi hakkını gündeme getirmek durumunda olduk- lannı anımsattı. Söz alan Avrupa sendikacılık hareketinin bütün temsilcilcrinın Türki\e"nın ve özellikle Türk işçile- rinin çıkarian doğrultusunda. Türk hükümetleri- nin bugün için pazarlık masasına getiremedikleri en ileri haklan savunmada adeta yanş içinde ol- duklan gizlendi. Oıurum sona ererken tepkisini dile getiren bir Türk dinleyicinin cümleleri. Türkiyc-AT ilişkileri- nin bir tür kara mizah özeti de olabilir. "Türkiye'vi galiba sonunda Avrupalı sos\alist sendikaeılar kur- taracak." AT-Türkıyc ilişkileri üzerinde. uzmanlık alan- ları ile bağlantılı tartışmalargcliştikçc. Türkiye'nin çıkarian açısından ne kadar çok olumsuz bir geliş- me sürecinin vaşandığı daha aynnulı orlaya çıkı\or. Özellikle dc in^anımı/a. çalışana vönelik. olavın sosyal boyutlannın. sonuçlannın hiç düşü- nülmediği. daha doğrusu toplumun dikkatinden kaçınldığı anlaşılıvor. L'zmanlar. sosyal koşullan verine geiirilmcdcn tek başına gümrük birliğine gi- dilmesinin. işçilerimiz. çalışanlar üzerinde çok bü- yük olumsuz sonuçlar getireceğinin altını eiziyor- lar. Avrupa Birlıği'nın şükümlülüklerini \erinege- tirmesı için Türk hükümetlerinin ağırlığını ko\- ması \e işçi hareketinin ortak müeadele yürüımesi gereğıne işaret edişorlar. Bankaların tasfîyesinde geç kalınmadı Baştarufı 1. Sayfada lannın "sa\unma refleksinden" kaynaklandığını açıklayan Ban- kalar Yeminli Murakıplan. yü- kümlülüklerini yerine getireme- yen bankalara zamanında müda- hale edildiğini vurguladılar. Bankalaf Yeminli MurakıpJarı Kurulu'ndan bir yetkili, Cumhu- riyet'in, gelişmelere ilişkin soru- lanna. şu vanıtlan verdi: - Tasfiye sürecine giren ban- kalar hakkındaki teknik bilgiyi, hükümete siz mi hazırladınız? Bankalar Kanununun 64 ve 68. maddelerine göre. alınacak her türlü tedbirin arkasında mu- rakıp. denetim \e rapor olması lazım. Bizim bundan önceki saf- hada yaptığımız. bu çerçevede in- ccleme ve raporlamaydı. Y'ani bu. hükümete. müsteşarlık (HDTM) kanalıyla bakan ve ilgi- li makamlara iletildi. Kararı \ere- cek olan tabii ki Bakanlar Kuru- lu'dur. 64e göre. 68e göre de ilgi- li bakandır. Şimdiye kadar bu prosedür böyie işledi. Basına yansıdığı an, son kesim oluyor. Artık icranın kesinleştiği. kamu- oyuna açıklamanın yapılacağı veya işlemlerin durdurulduğu nokta oluyor. O ana kadar da işin asıl büyük kısmı, buzul gibi suyun altındadır - Hazine'nin batma durumunda bulunan bankalar konusunda geç harekete gectiği doğru mu? Bir malı sıstemde kriz \ar. olay bunu biiyütüyor. bclki dc onun sonucunda böylebirolayçıkıyor. 10-15 senede bir Türkiye'de olan olay lar bunlar. 80'dede oldu. 83- lerde de. 70'lerde. 60'larda da ol- muş. Her ekonomik kriz döne- minde kapanan bankalar "var. Olağan bu. Şimdi bu ortaya çıkıığı zaman getırilen eleştiriler sav unma refleksidir. Gecikme olayı yok. Olayın çok uzun çalı- şması \ar. Bir bankanın battığını bugünden yanna. likidıte sıkıntısı içine girdiğini öyle bir dakikada bakarak göremezsiniz. bir günde göremezsiniz - Söylentilerin, batan bankalar için etkili olduğu savlan doğru mu? Spekülasyon onlar. Herkes artık sav unmaya geçti. Bu sav un- manın sonucu bu tür tepkıler ge- lıyor. ama dediğim gibi. çok ko- lay karar değil. H - Kamu bankaları vönericileri Dünya Bankası uyarmıştı ! Baştarafı I. Sayfada (HDTM). Bankalar Yeminli Murakıplan Kurulu. HDTM Banka ve Kambiyo Genel Mü- dürlüğü, Hazine Kontrolörleri Kurulu. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve serbest denetçilerin du- rumunun incelendiği raporda. bankalann denetiminden birinci dereceden sorumlu Merkez Ban- kası ve HDTM Bankalar Yeminli Murakıplan Kurulu'na ilişkin şu değerlendirmeler yer almıştı: Merkez Bankası: Merkez Ban- kası'nın Bankacılık \e Kambiyo Bölümü. HDTM Banka ve Kam- biyo Genel Müdürlüğü. Sermaye Piyasası Kurulu ile birlikte ban- kaalık sistemini sürekli gözetim Önce boğaları sürgüne gönderdiler DENİZLİ (Cumhuriyet) - Baklan ilçesinde DYP'ye oy ver- meyen İlçe Tanm Müdürlüğü işçisi İbrahim Yaka'nın sürgüne gönderilebilmesi için değişik bir formül bulan bölge yetkilileri öncelikle Yaka'nın bakıcılığjnj yaptığı damızlık boğalan başka bir ilçeye tayin ettiler. ANAP'lı Belediye Başkaıu Cdal Tujji'- nin de akrabası olan Yaka'ya şanan tartışmaya Yaka ailesi de tanık oldu. Seçimden sonra DYP. ilçede 20 tmza toplayarak İbrahim Ya- ka'yı siyaset yaptığı gerekçesiyle İl Tanm Müdürlüğü'ne şikâyet etti. Bu gelişmelerin ardından İl Tanm Müdürlüğü 14 Nisan 1994 tarihinde İlçe Tanm Mü- dürlüğü'ne bir yazı göndererdi ve 2 damızlık boğanın Çal ilçesi- böylece tayin yolu açılırken, ilçe- ne gönderilmesinin uygun gö- de besicilik yapan halk, damızlık rüldüğünü bildirdi. Boğalann başka ilçeye "tayin edilmesiyle'hayvanlan götürmek için Bak- lan'a gelen görevlilere boğalan teslim etmedi. Olay DYP ve ANAP'lılar arasında sürtüşme- lere yolaçtı ve ilçede gergjnlik yaratü. Baklan'da seçimleri ANAP'ın k 'anması üzerine başlayan aylann ilginç öyküsü şöyle ge- lişü: DYP adayı İsmail Erol ve ilçe başkanı Aynan Demirdöver boğa bakıcısı İbrahim Yaka'nın seçimden iki gün önce gece yansı evinegiderek destek istedi. Ancak Yaka, bu isteğe olumsuz yanıt verince aralannda tartı- şma çıktı. DYP adayı Yaka'ya "Kendine haritadan yer beğen" diyerek evden aynldi. Evde ya- bakıa İbrahim Yaka'nın da sür- gün yolu açılmış oldu. Bulunan bu ilginç formül, hem ANAP'- lılar hem de besiciler arasında tepkilere yolaçü. Baklan'da büyükbaş hayvan besleyen yurttaşlar boğalan Çal'a götünnek için ilçeye gelen Tanm Müdürlüğü görevlilerine damızlık hayvanlan teslim et- medi. Halkın tepkisi üzerine gö- revliler damızlık boğalan ala- madan geri dönmek zorunda kaldılar. Baklan'da 21 yıldır boğa ba- kıalığı yapan İbrahim Yaka ya- şanan olaylar karşısında şaşkın ve öfkeli. 51 yaşındaki 6 çocuk babası Yaka şunlan söylüyor: "Ben İlçe Tanm Müdürlüğii'nde işçi kadrosunda boğa bakıcısi olarak görev yapıvorum. İlçede 2 damızlık boğadan başka boğa yok. Bu boğalar başka yere gön- derilirse benim sürülnıem de ko- laylaşacak. Ancak bu yola başvv- ranlar ilçede 7(Wün üzerinde inek beslendiğini dikkate almn yor. Bu havvanlar ancak damızlık boğalarla çoğalabiliyor. Halk, üçesindeki damızlık boğa- lann başka ilçeye gönderiimesine hiç izin verir mi? Nitekim öyle oldu. Benim başka ilçeye tayin ediunem ailemizi perişan eder. 6 çocuğuma ve 90 > aşını geçmiş an- nem ve babama bakmak zorun- dayım. Ailede benden başka çalı- şan insan da yok." DYP adayı İsmail Erol ile ilçe başkanı Ayhan Demirdöver'in olayı gurur meselesine dönüş- türdüklerini anlatan boğa bakıası, "Ben onlara oy vermek zorunda mıyrni" deyip ardından şöyle konuşuyor: "Gece yansı evime gelip bana baskı yapmalan çok ayıp bir şey. Seçimden sonra ANAP kazandı diye boğaları tayin ederek' beni altında bulundurur. Bankacılık ve Kambiyo Bölümü. 20 kişilik de- ğerlendinme grubuna sahiptır. Buna ek olarak saha içi vedışı tef- tışlerde bulunan 30 müfettişe sa- hiptir. Müfettişlerin sayısı azdır. Bu bölüm. her bankanın yöneti- mi. denetçileri ve Merke/ Ban- kası'nın müfettişlcnylc vıllık top- lantılaryapar. Toplantıda. bankan:n mali du- rumu ele alınır ve eksiklikler ko- nusunda yönclinı uyanlır. Bölüm. vıllık toplantının ardından banka- dan sorumlu bağımsız dcnetçilere ve HDTM'ye bir mcktup gönde- rir. Merkez Bankası personeli ta- rafından yapılan deneıımler yctcr- sizdir. sürgüne göndermek istemeleri çok daha bü\ük bir a\ıp. Bö>le politika olur mu? Lstelik beni başka ilçeye tayin etseler bile il- çede besicilik yapan yüzlerce in- sana vazık olacak. Sonunda iki damızlık boğayı da beni ceza- landırmak uğnına politikava alet ettiler. Tayin yazım gelirse her yola başvunıp hakkımı araya- cağım." Baklan Belediye Başkanı Ce- lal Tuyjı işe DYP'lücrin. akra- bası o[an İbrahim Yaka'ya sü- rekli baskı yaptıklannı belir- terek, konuyu valiliğe ileteceğini söyedi. Tuyji. İlçe Tanm Müdü- rü Yusuf Selçuk'un da olaylara seyirci kaldığını savundu. Baklan'da şimdi merak edilen iki konu var. Birincisi damızlık boğalann Çal'a götürülüp götü- rülmeyeceği. İkincisi ise İbrahim Yaka'nın başına nelergeleceği... Ancak özellikle besiciler. boğa- lann kaçınlma tehlikesine karşılık sürekli boğa bannağını gözlem altında tutuyor. İlçede herkes gün boyu bu olayı konu- şuyor. Soruna nasıl çözüm bulu- nacağını ise şu anda kimse bil- mivor. hakkında size düşen bir görev var mı? Bizden katkı istenirse biz onıı yapıyoruz. Bu çerçevede elcman ıstendi. vcrdik. Ama görev değil. sadece eleman istendi. O görev Başbakanhk Teftiş Kurulu'nun uhdcsindc. "• - Mevduat sahiplerinin, alacak- larını sermayeye katarak tasfiye sürecindeki bankaları kurtarma- ları mümkün mü? Bakanlar Kurulu. söz konusu bankalann yetkisini kaldırdı. yeı- kiyi tekrar verme onun yetkisin- dedir. - Batık bankalardaki me\duat sahipleri ne yapabilirier? Sigorta fonundan alacaklannı alacaklar, ondan ötesi tasfiye sü- recini beklemek. Daha büyük pa- ralan varsa tasfiye neticesindein- tikal etmek üzere gerekli girişim- lerde bulunmak. Yapacaklan şey bu. - 150'şer milyon liralık sigorta fonu ödemesinin uzun süreceği doğru mu? Sürniez. Tespitler biraz uzadı. aylar yıllar alacak bir olay değil. Tespitten sonra kısa süre içerisin- de ödenir. Bankalar \eminli Murakıplan Kurulu: Kurul. mcvduat kabul et- meycn kalkınma ve yutınm ban- kalan da dahil olmak üzere '0 kamu. 2U yabancı. 4O'ı ycrli top- lam 70 bankanın deneliminden sorumludur. GÖ7etimlerini. vıllık inceleme- ler halinde ocak ayından mart ay ı- m kadar yapar. Gerekli durum- l;ırd;ı anı denetımlerdegcrçekleş- tırebılir. Bankalann sennaveartış laleplen. kurulan bankalann ana sözleşmclcnnin yeterlilıği vc sar- maye yeierliliklcrinin incclenmesi dc kıırulun sorunıluluğu altı- ndadır. Kurul bütün bu işlerini. 70 kışıden oluşan pcrsoncliyle vüriil- mektedir. Kurulun doğrudaıı Merkc/ Bankası ile bir ilişkisinin olnıa- m.isı büvük cksikhkür. Kurul ra- porlannı. Merkez Bankası yerine Baııkıı vc Kambiyo Genel Mü- dürlüğü'nc sunar. Kurulun mu- rakıplan. Merkez Bankası'nın bankalarla ilgılı yılık değerlendir- mc loplantına bılinmeycn ııaicn- lcrdendolayı alııimunıakladır. Bu ncdenlc kurulun gözeıtiği banka- lardaki bir eksiklikten Merkez Bankası'nın haberi olmayabilir. GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada tarafından bizimle gerçekten uzlaşma istemi yönunde bir işaret alamadım. Alsaydım çok başka türlü olurdu. Rum tarafı Kıbrıs'a sahip çıkma eylemini yürütmektedir. Biz de buna karşı direniyoruz." Olayın özü budur. Ancak karşılıklı görüşme- lerde elbette olayın ayrmtıla- rına girilecek, karşılıklı ödün- ler alınıp verilecek. pazarlık- lar yapılacaktır. Yalnız Maraş konusu üzerinde bile bir dos- ya dolusu görüş oluşmuştur. Bunun gibi gelişmeleri "eş- yanın tabiatı"ndan sayrnak gerekir. Bu, bir başka iştir; en sorumlu makamlarda otu- ranların, olayın teknik yönleri konuşulurken bütün Kıbrıs davasını olumsuz yönde etki- leyecek genellemeler yapa- rak ileri geri konuşmaiarı başka şeydir. Kıbrıs davasının, Türkiye çok ağtr koşullarda dış eko- nomik desteklere muht'aç bir süreçteyken ısıtılıp gündeme getirilmesi de ayrı bir talih- sizlik... Başbakan Çiller'in dış eko- nomik yardım istemine bir mektupla yanıt veren ABD Başkanı Clinton ın Kıbrıs'ı yazılı olarak gündeme getir- mesinin anlamı nedir? İki Şampiyon köpek Bubba ucncl olarak estetiktcn pck nasiplcrini almamış izlenimi \eren buldog köpekleri .ırjsındabirgüzellikyanşrrası jü/cnlenırse ne olur? Koca Köıü Bubba birinci olurtabii kı.25Niianiarihinde ABD'nin Iowacyalctindc Jü/cnlcncn 16.Gclcnckscl Prakc Rclavs Güzel Buldog Vaniması'nda laç Bubba'ya v^rılmiş. Yanşmayasoktuklan Kopcklcrinin güzeİliğine jjüvcnleri lam olan köpck vihıplerinin arasından Emic Km.hen.köpcğiylc ^ururlanmakta ne kadar haklı Ölduğunu kanıtlamışoldu. lenmiş olmuyor rmı? Türkiye'nin bugün dar bir boğazdan geçtiği aşikardır. Bosna-Hersek'te etnik temiz- lik süregelirken ellerini kolla- nnı kavuşturup seyreden Batı dünyasınm, Kıbrıs'taki etnik temizliği Ada'ya çıkarak durdurabilen Türkiye'yi sanık sandalyesine oturtması, ibret verıci birtarihdersidir. Ankara'daki hükümet şu sorumluluk altındadır: Bugün Kıbrıs'ta kan, ölüm, zulüm, etnik temizlik yok!.. iki toplum .yaşam haklarını koruyabili- yor. Yarın bu düzeni bozacak ve Türkleri Rumlara teslim edecek bir anlaşma gerçek- leşir de Ada'da kıyamet ko- parsa ne olacak? Bosna-Hersek'teki gibi konu arasında bağlantı kur- dünya alemle birlikte seyirci mak eğilimi böylece belge- rni kalacağız? • • • 'Baııkalarısöylentilerbaürdı' • Baftarafi I. Sayfada sonraki gelişmeler, bankanın mali yapısını bozmuş olabilir. Genel olarak sistem bozuk, de- netimler yetersizdir. Bu kadar söyk-nti çıkarsa Merkez Ban- kası'da batar" dedi. Maımarabank'ın ise "Akde- netim" adlı bir kuruluş tarafın- dan dcnctlcndiği bildirildi. Bankanın "dtş denetiminin". "KFMC adlı bir uluslararası deneiim kuruluşunun gerçek- leştirdiği ifade cdildi. KFMC- nin bankaya ilişkin raporunu 31 Aralık " 1993 tarihinde la- mamlayarak Hazine'ye gön- derdiği. Bankalar Yeminli Mu- rakıplan'nın da mart ayına ka- dar bankadaki çalışmalannı sürdürdüğü öğrenildi. Akdenetim'de çalışan ve bankanın yönetim kurulunda murakıp (denetçi) olarak bulu- nan Erol Pelister. gelişmeleri "çok ani" olarak nilelcndirdi. Pelister. bankanın batmasında söylenlılerin çok etkili olduğu- nu iddia ederek "Söylentilerin çıkmasının ardından bankadan 3 gün içinde 4 trilv on lira çekildi. Hükümetin devalüasyon yapıp kriz döncmi başladığında, ban- kalararasımetduat olarak Mar- marabank bütün bankalara mevduatyatırdı. Enlikit, yanien sağlam bankaydı" diye konuş- tu. Pelister. banka hakkındaki çıkanlan söylentilerin büyük bölümünün gerçeği yansıtma- dığını ileri sürcrek "Bankanın parasının dışarı kaçınldığı söv- leniyor. Oysa Marmarabank'ın ticari işlemlerini yapan Mar Holding \e ona bağlı diğer şir- ketlerin bütün paraları bu ban- kada kaldı. Şu anda bu şirketin bütün ticari me>duatı bankada kalmıştır. Beklenilmeyen bir du- rum ortaya çıkmıştır" dedi. • Bankanın güç duruma düş- mesinden hükümetin dc so- rumlu olduğunu öne süren Pe- lister. şöyle konuştu: "Düşünü- nüz ki, \lerkez Bankası'nın ban- kacılarla yaptığı toplantıya da- vet ediliyorsunuz. Orada size, "Bu güven ortamını bozmamak için size yardım cdeceğiz. Bu hükümetin de başansının bir şansıdır. Gerek iç. gerek dış ili- bannın korunması söz konusu- dur. Bu bakımdan size yardım cdeceğiz' deniliyor. O arada ka- nun hazırlığı yapılıyor. Bu ka- nun .Meclis'e »erilijor. \'erildiği anda, elden çok acele bir karar- name dplaştırılıyor ve yıldırım hızıyla Marmara Bankası'nın çalışmaları geciçi olarak durdu- ruluyor. Ve bundan 18 saat son- ra kanun Meclis'ten geçiyor. Bu acele, insanın aklında binlerce soru işareti doğuruyor." Marbank bizi yanılttı ANKARA (Cumhurivet Bü- rosu) - İşlemleri durdurularak tasfiye sürecine sokulan 3 özel bankada yaklaşık 2.5 trilyon li- ra hesaplannın bulunduğu ge- rekçesiyle Başbakanhk Tefliş Kurulu'nun haklarında incelc- me başlattığı kamu bankaları- nın yöneticileri, savunmaya geçti. Halk Bankası'nın. batan Impexbank'la herhangi bir borç veya alacak ilişkisinin söz konusu olmadığını belirıen Ge- nel Müdür Cihan Paçacı. TYT Bank ve Marmara Bank'taki mevduatlann da daha önceki yönetim dönemine ait olduğu- nu vurgulayarak kendisini sa- vundu. Paçacı. 11.5 milyon do- larlık mcvduatlannın bulun- duğu Marmara Bank'ın kendi- lerini "yanılttığını" itiraf etti. Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü Özer Baysal da. basında çıkan haberlerde abar- tıldığını savladığı mal varlığını. kamuoytına açıkladı. İş başına gcldikleri 1994 oca- ğında. halen tasfiye sürccindc bulunan 3 bankada Halk Ban- kası'na ail mevduatlara raslla- dıklannı belirlen Halk Bankası Genel Müdürü Paçacı. scklör- dc başlayan sarsmtı nedcniyle risklı buldukları bu mcvdual ilişkilerinin sona crdirilmcsi po- lilikasını benimsedikierini bil- dirdi. Bu çerçevede eerçeklcşli- rılen tüm ginşimlcrc karşın. TYT Bank'ıan tahsikıt yapa- madıklarını kaydeden Paçacı. Marmara Banktaki mevdua- lın lalısili için yapılan işlemler sırasında ise "yanıltıldıklan1 " göriişünü savundu. Paçacı, "vanıltılma" sürccini şöy lc ak- lardr "Marmarabank'ta mevcut 11,5 milyon dolarlık me>duatı- mızın II. karşılığı ısrarlı takip- lerimizin sonucu 340 nıilyar TL olarak 16 Mart 1994 tarîhinden itibaren tesisedildi. Ancak, Dea- ling Room'da (Bankanın TL >e döviz cinsinden yatırımlarını yönlendiren uzmanlar ) görev yapan 2 çalışanımız karşı banka tarafından yanıltılarak, parala- rın geri alınmasına karşılık me>- duatımız iade edilmemiştir. Nor- mal olarak her bankanın Dea- ling Room'unda görevli personel karşılıklı güven esasına dayalı olarak fonları hareket ettirirler. Bunun için. TC Merkez Bankası ne/dinde kurulu EFT kanalları kullanılır. Karşılıklı olarak bir işlem. "Deal Donc-İşlem Ta- mam' sözü ile tamamlandığında, ilgili bankalar bu taahhütle bağlıdırlar. Bir hukuk kaynağı olarak, dünyanın her yerinde fe- amül budur >e sistem böyle işler. Taahhüdüne bağlı davranmayan banka. "dolandıncı" muamelesi görerek sistemden çıkanlır. Marmarabank'ın sistemde karşılıklı güveni sarsan tavrını belgeleyen konuşma bantları da. bankamızda muhafaza altı- ndadır Haklarında vasal işleme başvurulmuştur." Iş başına geldiklerindc. İm- pc\bank"la oîan mcvduat ilişki- leri için de "acil tedbirler" uy gu- ladıklarını bclirten Paçacı. Halk Bankası'nın. bu bankada- ki mcvduatının kadcmeli ola- rak azaltıldığını. şu an için İmpe\bank'la "herhangi bir borç ve>a alacak ilişkisinin" ke- sinlikle söz konusu olmadığını açıkladı. 1994ocağından buya- na toplanı mevduatını 4 trilyon lira artıran Halk Bankası'nın. 5 trilvon TL'lık scrmavesi. 3.5 trilyon liralık özvarlığı vc 60 trilyon değerindc aktifleri ile Türkiye'nin en güçlü bankala- nndan biri olduğunu kaydeden Paçacı. "Normaî ekonomik ko- şullarda, yönetimin. gelişimiz- den önce girdiği ilişkilerin olağa- nüstü koşullarda ortaya çıkardı- ğı riskleri en aza indirmeye çalı- şan yönetimimiz, doğal olarak \e hiçbir şekilde bu dunımun so- rumlusu olamaz" dedi. Baysal'ın malvarlığı Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü Özer Baysal da. dün yayımiaıtığı yazılı bir me- tinle malvarhğını kamuoyuna açıkladı. Baysal'ın, basında çı- kan haberlerde abartıldığını savladığı mal varlığı. rakam ve- rilmeyen açıklamaya göre şöy- le: - Ankara. Çankaya. Sedat Si- mavi Sokakta bir daire. ( 1977 yılında. İmar ve İskan Bakanlı- ğı Teftiş Kıırıılu'nda aörev yap- tığı sırada alınmış) - Burhaniye-DENETKO'da yazhk ev. (1974 yılında yine Imar ve İskan Bakanlığında görev yaptığı sırada alınmış) - Ankara ME-SA Vadi Si- tesı'nde daire. (1991 Yılında halen oturu>o<-) onya Eıeğli'de babadan b h l i 5 h i i - K y ğ kalmabahçclic\ın 1 5hissesi. - Her üçü de bankada Genel Müdür olarak göreve başlama- dan önce üye olunmuş 3 koope- ratitdc devam eden 3 hisse. - Birisi ücret ve benzeri öde- melenn yapılması için TKB ta- ratından açtınlmış iki banka hesahında yaklaşık 260 milyon TL tutarında mevduat. Girlandlı lahit IstanbuPda sergileniyor _l Baştarafı 1. Sayfada de geri getirilmesınin bu çalı- şmalara güzel bir örnek olduğu- nu belirtti. Sağlar. lahiti satın alan Amerikalı Damon Mezza- cappa'nın sergilenmek üzere Bro- oklvn Müzesi'ne verilmesinin ardından eserin Türkiye'den kaçmldığının saptandığını ifade etti. Sağlar. lahitin kaeınlması- ndan fürkiye'ye getirilmesine kadar gelışen olaylan şöyle an- lattı: "Eserin Brooklyn MüzesTnde sergilendiğini öğrenince, Tür- kiye'den kaçırıldığını anladık. Mezzacappa'y a, kendisine ko- laylık sağlanacağı söylenerek, Türkiye'ye \erilmesi istendi. Bu- nun üzerine Mezzacappa, eseri ABD'de kurulan Türk-ABD Derneği ne bağışladı. ABD vergi yasalanna göre lahitin 2 y ıl ABD'- de kalarak sergileıunesi gereki- yordu. Bu süre 31 Aralık 1993'te sona erdi *e geçen pazar günü Tür- kiye'ye getirildi." lahit. İ.S. 180 tarihinde. Pam- filya (Antalya) yöresi Roma dö- nemi biçiminde. Docimia (Af- yon-İşçehisar) mermerinden yapılmıştır. 1986-1987 yıllannda Nevv York'a kaçırıldığını söyle- yen Sağlar, yurtdışına eser kaçın- İmasını önlemek amaeıyla İçişlerı Bakanlığına bağlı kaçakçılık bü- rosuyla birlikte çalıştıklannı be- lirtti. Bunun yanında ABD'de Türk-Amerikan Anadolu eserle- rini izleyerek dünya insanlanna tanılmak üzere bir vakfın kurul- duğunu belirten Sağlar. yurtdı- şında yaşayan vatandaşlann Anadolu'dan kuçınlan eserler ile ilgili olarak Türkiye'ye yardımcı oîduklannı. önümüzdeki aykırda Elmalı Sikkelcri. Boğazköv Sfenksı. Kumluca eserleri ve Tro- ya Hazineleri'ni Türkiye'ye geıir- mek için çalışacaklannı açıklaya- rak basının bueserlerin getirilme- si için kamuoyunu aydınlat- masını istedi. Lahitin İstanbul'da bir süre sergılendikten sonra An- lalya'ya götiirüleceğini belirten Sağlar. yaptığı araştırmalarla lahitin Türkiye'ye getirilmesine yardımcı olan gazetemiz Genel Vayın Yönetmeni Özgen Acar'a. Anıtlarve MüzelerGenel Müdü- rü Prof. Engin Özgen e vc her türlü yasal güvenceyı sağlayan Amerikalı avukat Larrv Kave ve Türk jvukat şekkürctti. Avdın Düren'e te- ÛNİVERSİTEYE hAZ^IHLIK SİNAVA DOGRU •-C 2-D 3-C 4-E 5-B 6-C 7-E 8-\ 9-\ İG-C fANITLAR ll-E 12-C 13-A 1+-E İS-D 16-A 17-B 18-D 19-A 20-D 21-B 22-C 23-C 24-D 25-A 26-E 27-C 28-D 29-D 30-E
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle