04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 NİSAN 1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demirel Çanakkale'de ANKARA (Cumhuriyet '.ürosu) -Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bugün Çanakkale'yegidivor. Cumhurbaşkanı Demirel üç giinlük gezisinin ilk gününde. Çanakkale'de Milli Piyango fdaresi Anadolu Lisesi, Hüseyin Akif Terzioğlu Vakfi Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurdu ve 18 Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi binasinın açılış törenine katılacak. Demirel yann da Gökçeada'da göçmen vatandaşlariçin yaptınlmaktaolan Şirinköy'ü ziyaret ederek incelemelerde bulunacak. Aynı gün Kale Grubu'na ait bazı tesıslerin açılış ve temel atma törenine katılacak olan Demirel, BOTAŞ Bursa-Çan Doğalgaz Boru Hattı Çan Doğalgaz Basınç Diişürme veBölgeDağıtım Tesislen'nin temelini atacak. ANAPIılara örgüt denetimi • ANKARA (ANKA)- ANAPmıllet\ekillerinin seçimlerde gösterdikleri performans. örgüt raporları ileölçülecek. ANAPTeşkilat Başkanlığı"nın seçimlere ilişkin il ve ilçe örgütlerinden istediği raporlar genel mcrkeze ulaşmaya başladı. Raporlarda milletvekilleri ile örgütlerin koordinasyon içınde çalışıp çalışmadığı. bölgedeseçim başansızlığı varsa bunlann nedenleri yer alıyor. Başkanlıkdivanı raporlar doğrultusunda milletvekillerine ilişkin değerlendırme vapacak ve çalışmayan örgüt yöneticileri hakkında da fıkir sahibi olacak. Tîftestandarr suçlamasi • ANKARA(ANKA)- ANAPİstanbul Milletvekili Halit Dumankaya. Başbakan Tansu Çiller'i "halkın dini duygulanyla oynayarak" çifte standart uygulamaklasuçladı. Halit Dumankaya. Başbakan Tansu Çıller'in yanıtlaması istemiyleTBMM Başkanlığı'na sunduğu yazılı soru önergesinde. Çiller'in seçim gezisi sırasında devamlı "Kuran-ezan-bayrak" diyerek dini duygularla dolu olduğu imajını verdiğini belirtti. Çil- ler'in arkasından da "Ben gidersem dine dayalı şeriat sistemini arzulayan gelir" diyerek milletı dini ı 'ûşüncelerindışınaitmeye çalıştığını kaydeden Dumankaya, Çiller'in Amcrika'da bunu tehdit unsuru gösterip destek aradtğmı. gazetelere verdiği demeçlerdede "İslam kurtuluş kaynağıdır" dediğinianlattı. Fak-Fun-Fon 6 trilyon dağıtd • ANKARA (ANKA)- Devlet Bakanı BekirSami Daçe. kamuoyunda Fak-Fuk-Fon olarak bilinen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'ndan geçen yıl 6 trilyon 11 milyar 179 milyon liralık yardım yapıldığını bildirdi. Daçe, fon İcaynaklannın önemli bir böîümünün doğal afetler, öğrenci burs veyurtlan ile fakır kışilenn tedavileri için harcandığını kaydetti. ANAP İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın yazılı soru inergesini yanıtlayan Bekir Sami Daçe. Fak-Fuk Fonu'na 1992yıhnda 2 trilyon 284 milyar423 milyon. 1993"tede 9 trilyon 514 milyar 267 milyon lira para toplandığını bildirdi. Ayaz'dan yalanlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz. DYP'nin kongresinde Başbakan Tansu Çiller'e rakip olan eski İçişleri Bakanı Ismet Sezgin'e bakanlık önerisine aracılık ettiğine ilişkin haberleri >alanladı. Ayaz. yaptığı vazılı açıklamada. dünkü gazetelerde. "Çiller. Sezgin'e bakanlık önerdi" başlığıyla yer alan ve öneriyi kendisinin götürdüğü bilgısine yer verilen haberlerin gerçek dışı oldueunu kavdetti. TBMMKlbPlS'l *artışacak • ANKARA (ANK A)- TBMM Genel Kurulu'nda salı günü Engin Güner'in Kıbns konusunda verdiği genel görüşme önergesı ele alınacak. TBMM bu hafta voğun günleryaşayacak. Salı günü plan ve bütçe komis- jonunda vergi yasa tasansı ele alınacak veçarşamba günü de genel kurulda görülmeye tekrar başlayacak. Cindoruk'a çatan Kıratlıoğlu, karnından konuşmaya hakkı olmadığını söyledi 'Şifreli mesajlar yok'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kı- ratlıoğlu. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a çattı. Cindoruk'un. "Demok- rasüıin gereği yerine getirilmezse Meclis'- in başma bundan önce geienler yine gelebi- lir" sözlerini "çok lûzumsuz" bularak eleştiren KıratlıoğJu. "Meclis Başkanı- nın şifreli mesajlaria konuşmaya hakkı yoktur" dedi. Başbakan Tansu Çiller'in. ABD Başkanı Clinton'a Kıbns konusun- • Başbakan Çiller'in Clinton'a Kıbns konusunda "güvence verdiği" iddialannı da yalanlayan Kıratlıoğlu. "Sayın Başbakan. kapalı kapılar ardında kimseye Kıbrıs aleyhinde bir taahhütte bulunmamışür" dedi. da güvence verdiği yönündeki ıddıalan toplantısında. Cindoruk'u fcast ederek da yalanlayan Kıratlıoğlu. "Sayuı Baş- önemli kurumlann başındaki kişilerin, bakan. kapatı kapılar ardında kimseye konuşmalannda dikkatli olması gerek- Kıbrıs aleyhinde bir taahhütte bulun- tığinı söyledi. Cindoruk'un bir süredcn maımştır" görüşünü savundu. beri çok hassas konularda "dikkat çekk'i Kıratlıoğlu. dün düzenlediği basın degerlendirmeter" vaptığını vurgulavan TBMM'de düzenlenen 23 Nisan koktev line katılan Çiller Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güreş ile sohbet erti.( Fotoğraf A A) 23 Nisankokteyline RP katılmadı TBMM Başkanı Cindoruk, Anayolışığıyaktı; Çiller, Kıbns'laçıkladı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Başkanı Hüsa- mettin Cindoruk. Meclis'teki 23 Nisan kokteylinde. "darbe u>a- nsı" olarak algılanan sözlerini açıklama uğraşı verdi. Yöneltilcn sorulara "Ben teo- rik bir dumma işaret ettim. Söz- lerim somut bir gelişime da- yanmıyor" diyen Cindoruk, .ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz ile "sıcak" sohbetinde. sorulara karşılık Yılmaz'la bir- likte politika yapabiieceğini be- lirterek Anayol formülüne göz kırptı. TBMM'nin 74. kuruluş yıl- dönümü nedeniyle dün akşam düzenlenen kokteyl bu yıl bek- lenen ilgıyi çekemedi. RP'lilerin katılmadığı kokteylde herkes "Cindoruk ne yapmak istiyor" sorusunun yanıtını anyordu. Sohbetlerde bir yandan Cindo- ruk'un önceki günkü gazeteler- de yer alan açıklamalan konu- şulurken bir yandan da Başba- kan Tansu Çiller'in. Kıbns ko- nusunda ABD Başkanı BiU Clinton'a ödün sözü verdiği yo- lundaki haberler değerlendirili- yordu. Darbe tartışması Cindoruk. gazetecilere. "bir darbe haznitğı olduğu yolunda iz- lenimi olmadtğını" anlatmaya çalışırken "Ben yalnızca teorik şeyler söyledim. Meclis çalı- şmayınca ve rejim tıkanınca geç- mişte neler olduğuna dikkat çek- tinTdiyordu. Cindoruk, ANAP lideri Yılmaz ile yan yana gelince. çev- relerini bir anda kalabalık sardı. Bir gazeteci "Sizin Yümaz'ı se\- diğinizi herkes biliyor" deyince Cindoruk duygulannı. "Doğru- dur. Bunu hiçbir zaman da sakla- mam, sakJamadım. Ayn siyasal parrilerde ounamız buna engel değil. Kendisiyle aile yakınJığımız >ar. Birlikte Adalet Partisi'nde görev yaptık" sözle- riyle ortaya koydu. Cindoruk. "İleride beraber çalışacak mısınız" sorusunu ya- nıtlarken de Anayol formülüne göz kırparcasına. "Niye olma- sın? Siyasette her şey olur. Bir en- gel mi var?" dedi. Çiller'in Kıbns ıçin ödün venp vermediği tartışmalan arasında Cindonık'un değerlendırmesi. "Kıbns'ta kimse bir adım geri atamaz. Kimsenin bir adım geri atmaya kudreri yoktur" bıçımın- de oluyordu. Kokteylde kısa bir süre kalan Başbakan Çiller'ın Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Doğan Güreş ile "ayaküsrtT sohbetı de bir başka ılgj odağı oluşturdu. NATO toplantısı için vurtdışına gıdeceğını belirten Güreş. Başbakan ile konuşmak istediğini belırtıyordu. ancak ga- zetecilerin yoğun ilgisı nedeniyle bunu gerçekleştiremcyeceğinı anlav ınca. "Telefonla görüşü- rüz* > demek zorunda kaldı. Çil- ler de Clinton'ın demecinedaya- narak gazetelerde yer alan ha- berlc ilgili açıklamalar yapmaya çalıştı. Çiller; gazetecilere. Clin- ton görüşmesinde Kıbns ıçın bir ödün sözü verilmesinın söz ko- nusu olmadığını tekrarladı. SHP lideri Karayalçın'ın An- kara dışında olması nedeniyle gelemediği kokteylde. SHP'nın Onursal Genel Başkanı Erdal İnönü ısrarlı sorulara karşın iç politika konulanndan uzak dur- maya çalıştı. Kıratlıoğlu, "TBMM Başkanı sonımsuz konuşmalar yapamaz. Zira çok büyük so- nımluluk altındadır. Bu konuşmalar de- ğerlendirildiği zaman, yanlış birtakım imajlar > aratabilir. TBMM Başkanı, baş- kanı olduğu Meclis'i suçlamaktadır" diye konuştu. Cindoruk'un parlamento gecmisini "çok kısa" olarak değerlendiren Kıratl- ıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "TBMM'nin demokrasi sınavında ba- şarılı olamadığını söylerken çok düşünmesi gereken bir arka- daşımızdır. Çünkü kendisinin de- mokrasi\e aşık olduğunu biliriz. \ma Meclis Başkanı, kısa süreli pariamento hayatında, geçmişte Meclis'in verdiği demokrasi ımi- cadelesini hatırlamavabilir. Biz gayet iyi hatırlıyoruz. Meclis'e birtakım ınüdahaleler oldu, an- cak Tiirk ordusu ihtilal yapmaya karar verdiği anda Meclis ne ya- pabilir, hükümet ne yapabilir? Ihtilale karar verildiği andan iri- baren pariamentonun vapacağı, memJeketin iç sataşa düşmesini engellemektir." Şu anda demokrasi mücade- lesı verilecek bir durumun söz konusu olmadığını savunan Kı- ratlıoğlu. "Meclis Başkanı bunu söylemekle neyi kast etti? Şifreli mesajlarda bulunmak. yanlış çağnşım yaptırır. Bunu açıkla- mak zorundadır. Hiç kimse kamından konuşmamalıdır" dıve konuştu. Kıratlıoğlu, "Cin- doruk, örrülii bir genel başkanlık mücadeksi mi amaçlryor" şek- lındeki bir soru üzenne şunlan söyledi: "Kendisi çok tecrübeli bir poli- tikacıdır. Bir genel başkanlık ar- zusu içinde olabilir. 9 av önce pariamentonun pek çok üyesi kendisine bu konııda bunaİtıcı baskı yaptı. Ama o reddetti. Şim- di 'Ben haklı çıktım' diyor. Aca- ba "Başbakan olsaydım o günün şartlan içınde başanlı ola- mazdım" mı demek istiyor. Yok- sa "Birtakım kimseler gelsin. ba- şansız olsun. bana muhtaç ol- sun' diyorsa o da yanlıştır. Her iki halde de kendisine olan güven- sizliği ortaya çıkıyor. Kaldı ki Sayın Çiller başarısız değildir. Çünkü kimselerin göze ala- madığı konulann üzerine gitti \e başarılı oldu." ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART TB-AŞLANJMAYiN, DÜM£N HALA BENDE.1 .. Mumcu ve Aksoy'a saygı çağnsı KARAMAN (Cumhuriyet) - \erel seçimlerde başkanlığı kay beden. belediv e meclisınde ise 12 üvelik kazanan RP'nin Karaman'da Uğur Mumcu ve Muammer Aksoy adlannın verildıği yerlerindeğiştirilmesini ıstemesine tepkılersürüvor. Karaman Demokrasi Platformu'ndan yapılan açıklamada RP'li meclis üvelerinin Mumcu ve Aksoy isımlerinin verildiği kültürsitesi v e şehir merkezindeki meydana başka isım verilmesini ıstedıklenni kaydederek "Bu çirkinbıroyundur. Dcmokrasiden ve insan haklanndan yana olan herkesi bu çirkin olaya karşı çıkmaya çağınyoruz" dcnildi POLTIIKAGlJNLtJGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Tezcan Bey'in Çrftiiği... Tezcan Yaramancı THY Yönetim Kurulu Başkanı. Türic Hava Yolları'nı 1.3 trilyonluk zarara uğratan bir yönetici. Yaramancı, aynı zamanda KOİ (Kamu Ortaklığı Idaresi) Başkanı. Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü'ne geldiğinde ilk işi şu oldu: "Yazılı ve görsel basını reklam pastasıyla susturup işçi kıyımı yapmak." THY çalışanları, Hava-İş Sendikası üyesiydi. Önce sen- dikanın etkinliğıni azalttı. Ardından da işçi kıyımına baş- ladı. Nasıl mı? 1993 yılında toplusözleşme sırasında grev oylaması yaptırdı. Sendika, oylamayı yitirdi. İlk çırpıda pilot ve hos- tesleri tazminatlarını ödeyerek kapı önüne bıraktı. THY yönetimi ilk kez dernek yöneticilerini yıldırma eylemi baş- lattı. Hava-İş tüm bu olup bitenleri izlemekle yetindi. İşten atılanlara sahip çıkmadı. Tezcan Yaramancı kimi köşe yazarlarına, kimi gazete yöneticilerine 'dunyanın herhangi biryerindekiuçuş nok- tasına' THY'nin ücretsiz biletlerinı dağıttı. Kimi köşe ya- zarlarını ve yöneticilerini devletin parasıyla ağırladı. Bugün Türk Hava Yollan'nda olup bitenler yazılmıyor, görmezlikterı geliniyor. Boeing alımlarındaki yolsuzluk savları da örtbas ediliyor. Tezcan Yaramancı acımasızdı. Sendikal eylemlere katılanları cezalandırıyordu Devletin parasını 'ikram'ad\ altında dağıtıyordu. Tek bir amacı vardı: THY'yi satmak ve çalışanları yıldırmak. DYP'nin hükümet ortağı SHP, THY'de olup bitenlere bir çözüm getiremiyordu. Hava-İş, çalışanlara derdini anla- tamıyordu. Tezcan Yaramancı bildiğini okuyordu. On gün önce Türk Hava Yollan'nda umulmadık bir ge- lişme oldu ve pilotlar başkaldırdı. Tezcan Yaramancı şaşırmıştı. Kadim dostu Genel Mü- dür Yardımcısı Atilla Çelebi yi yanına çağırdı. Birden tela- şa kapılmıştı. Sordu ''Bu pilotlar ne yapmak istiyor Atilla">'' Atilla Kaptan boynunu büktü, ellerini ovuşturdu: "Bunlann işi parasal. Ama kışkırtanlar var." Tezcan Bey kükredi "Kim bunlar Atilla Kaptan?" Atilla Kaptan yanıt verdi: "Malum kışiler Tezcan Bey..." Pilotlar dıreniyordu.. Atilla Çelebi bir toplantı düzenledi Salon doluydu. Kap- tan Çelebi salona girince pilotlar dışarı çıktı. Atilla Kaptan ağlamaklıydı. Çaresizlik karşısında ne ya- pacağını şaşırdı. Ardından kararını verdi: "Onlar uçmazsa ben uçarım..." Atilla Çelebi Ankara'ya uçtu... Güzel ve bakımlı bir hostes espri yaptı uçak havalanır- ken: "Uçtuuçtu, kuş uçtu..." Tezcan Yaramancı, Türk Hava Yolları'nı babasının 'kuş çiftliği' gibi yönetiyor. Ortada bir kan davası varmış gibi çağdışı birtutum izliyor. işin özeti şu: Yaramancı, Asil Çe- lik gibi şimdi de Türk Hava Yolları'nı batırıyor... Şimdi biz Tezcan Yaramancı'ya soruyoruz: 1- THY'de çalışanlann kıyımı ne kadar sürecek? Yasa- ları çiğneyerek işten attığınız insanların suçu nedir? 2- Bugüne dek yazılı ve görsel basında kaç kışiye ücret- J siz bilet verdiniz ve ağırladınız? Bunlann adlarını ve •' çalıştıkları kuruluşları açıklar mısınız? 3- SNisan TasarrufPaketi'ninaçılmasındansonraTürk halkınm Singapur'a uçması için hangi televizyon kuruluş- larına kaç mılyarlık reklam verdiniz ve daha ne kadar ver- meyi planlıyorsunuz? 4- ATP-64 uçaklarınızı geri vererek aldığınız RJ-100 uçaklarının Türkiye Temsilcisi'yle THY Yönetim Kurulu - ndan bir üyenin ortaklığı var mı? 5- RJ-100 alımıyla THY'nin yükümlülüğü 20 milyon do- lardan 135 milyon dolara nasıl çıkarıldı? 6- Boeing-737 alımlarına ilişkin sözleşmeyi kamuoyuna ne zaman açıklayacaksınız? Gelelim THY'deki kıyıma... Türk Hava Pilotları Derneği, IFALPA üyesidir. işten atı- lan Başkan Erkan Potukönen bakın ne diyor "Dunyanın hiçbir yerınde kendine yönelik eylem için kendi soruşturma yapan bir kurum olmadığı gibi, bunla- nn ortaya koyduğu karar da inandıncı olamaz..." İşte Türk Hava Yolları'nın bugünkü acıklı durumu... Tezcan Yaramancı ne yapmak istiyor? Yanıtını hemen verelim: "Türk Hava Yolları'nı batınp yabancı bir şirkete sat- mak!" Eğer Türk Hava Yolları çalışanları, "Sıra bize gelmez" diyerek işçi kıyımları karşısında tek vücı/f olmazlarsa bir gün mutlaka sıra onlara da gelecektir. 'Demokrotikkşmepaketindenödünyok' ÖZCANÖZGİR MLĞLA- SHP'nın 3. Bölge Toplantısında konuşan Genel Başkan Murat Karavalçın. koa- lisyonu ve istikrar paketini savundu. Koalisyo- nun kayıtsız-koşulsuz olmadığını belirten Kara- >alçın. 5 mayısta demokratikleşme paketinin açı- klanacağını ve koalisyonun geleceğinin buna bağlı olduğunu söyledi. SHP'nin Ankara vc İstanbul'da yaptığı bölge toplantılannın sonuncusu dün Muğla'da yapıldı. Ege illerivle Antalva ve Isparta ıllcnnın katıldığı toplantı. basına kapalı yapıldı. Toplantıda. Kara- l alçın'ın koalısyonu ve ekonomi paketini savun- duğu. örgütleri iknaya çalışarak koalisyonun ve ekonomik paketin gerekliliğini bölgelerinde sa- vunmalannı istediği öğrenildı. Toplantıda vaklaşık ıki saat konuşan Murat Karavalçın. istikrar paketıyle iigili yaptığı açıkla- ma sırasında. net aktif vergiden ödün verilmeye- ceğini. bankalardan 8 triiyon liranın mutlaka alı- nacağını belirtti. Karavalçın. koalisyonu savu- nurken. "5 mayısta demokratikleşme paketini açıklıyonız. Paketten ödün vermeyeceğiz. Eğer bu paket kabul edilmez.se ya da delinirse koalisyon ciddi biçimde tarrışılrr"' diye konuştu. Karavalçın. daha sonra örgüt temsilcilerinin sorulannıvanıtladı. Hükümet programında memur sendikacılığı/1 Memurasendikasözününüzerinden3 yılgeçtiProf. Dr. SAV AŞ TAŞKENT 20 Kasım 1991 günü göreve başlayan koa- lisyon hükümeti. TBMM'ye sunduğu hükü- met programında, Türkiye'nin Birleşmış Milletler ölçütlerine göre insan haklan ve demokrasi değerlendirilmesinde 66. sıraya düşmüş olduğundan hareketle. "SendikaJ hakların ülkemizde ILO standartlarına uy- gun çercevede kurumsallaşmasının sağlana- cağı". bu kapsamda "Kamu görevlilerine sendikal hak ve özgürlüklerini tanıyacak ge- rekli yasal düzenlemelerin vapılacağı" vaa- dinde bulunuyordu. Koalisvon hükümeti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Mehmet Moğultay"- ın çabalan sonucunda. çağdaş bir hukuk dü- zenine ulaşmak için gerekli gördüğü. üçü te- mel insan haklanna ilişkin olmak üzere. yedi ILO sözleşmesinı Meclis'e sunmuş ve Meclis 25 Kasım 1992 tarihinde bunlan onay- lamıştır. Onaylanan sözleşmeler arasında. ILO anayasasında dayanağını bulan ve çok sayıda ülke tarafından kabul edilmiş bulu- nan "Sendika Özgürlüğü »e Sendikalaşma Hakkının Korunmasına ilişkin 87 Sayılı Söz- leşme" ile kamu görev lilerinın çalışma koşul- lannın ivileştirilmesi amacını taşıvan "Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkı \e Çalışma Koşuilarınm Belirlenmesi İşlemlerine İlişkin 151 Sayılı Sözleşme" de ver almaktadır. Sözleşmelerin öngördüğü temel iikeler Bu sözleşmelerden binncısinin. \ ani 87 sa- yılı sözleşmenin öngördüğü temel iikeler şunlardır: I - Çalışanlar ve işverenler. önceden izin al- maksızın istedikleri örgütleri kurabilecek \e bunlara üye olabileceklerdir (m.2). 2- Bu örgütler tüzüklerinı düzenlemek. temsilcilerini serbestçe seçmek vc etkinlikle- rini düzenlemek hakkına sahip olacaklardır (m.3 1). 3- Kamu makamları bu hakkı sınırlaya- cak ya da engelleyecek her türlü müdahale- den kaçınacaklardır (m.4). 4- Çalışanlann ve işvcrcnlcnn örgütleri ıdari yoldan laalıveıtcn men edilcmeyecek- lerdir(m.4). Görülüvor kı. 87 sayılı sözleşme. sadecc örgütlenme özgürlüğü ile ılgilidir: burada toplusözleşme ve grev hakkından söz edil- miş değildir. Toplu pazarlık hakkını dile getıren sözleş- me. Türkıye^nin 1951 yılında onaylamış bu- lunduğu "Örgütlenme »e Toplu Pazarlık Hakkı İlkelerinin Lygulanmasına İlişkin 98 Sayılı Sözleşme"dır. Bu sözleşmenin 4. mad- desı. çalışma koşullannın toplu ış sözleşme- lcri yoluyla düzenlenmesini öngörmektedır. Ne var ki, kamu görev lilerinin bu sözleşme- ye dayanarak hak talebınde bulunmaları mümkün değildir. Bunun birınci nedeni. sözleşmede çalışanlardan değıl. yalnızca "iş- çi"lerden ve "işçi örgütleri"nden söz edil- mesıdir. İkıncı ve daha önemli bir neden de, sözleşmenin 6. maddesinde. bu sözleşmenin (98 sayılı sözleşmenin) deviet yönetiminde çalışan kamu görevlilerinin konumuyla ilgili olmadığının açıkça belirtilmiş olmasıdır. İştc 98 sayılı sözleşmenin "bazı kamu gö- revlisi kategorilerini kapsamadığı" göz önü- ne alınarak. kamu kcsiminde çalışma ilkele- rini düzcnleycn 151 sayılı sözleşme. 1978 yılında kabul edilmiştir. Türkiye'nin de onayladığı bu sözleşmede yer alan iikeler şöyle sıralanabilir: 1- Bu sözleşme. kamu makamlan tarafın- dan çalıştırılan herkese uyaulanacaktır (m. M). 2- Kamu görev lileri. sendikalaşma özgür- lüğüne zarar verecek her türlü aynmcılığa karşı korunacaklardır (m.4). Ancak. söz ko- nusu korumanın islisnası olarak. bu sözleş- mede öngörülen güvcncelerin üst düzey gö- revlilerine veya çok gizlı nitelıkte görev ya- panlar ile silahlı kuvvetlere ve polisc hangi ölçüde uygulanacağı. ulusal yasalarla belir- lenecekti'r (m. I 2.3). 3- Kamu görev lileri örgütleri ile kamu ma- kamlan arasında çalışma koşullannın görü- şülmesıne olanak veren yöntemlerle katılımı sağlayan her lürlü yöntemin gcliştirilmesi için ulusal koşullara uygun önlemler alına- caktır (m.7). 4- Çalışma koşullannın belirlenmesiyle il- gili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklann çö- zümü ulusal koşullara uygun olarak; - Taraflar arasında görüşme yoluyla, - Arabuluculuk, uzlaştırma veya tahkım gibi bağımsız ve tarafsız mekanizmalardan yararlanarak. araştınlacaktır (m.8). Anlaşılıyorki. 151 sayılı sözleşmede toplu pazarlık, görüşme ve katılım temelinde de- ğerlendirilmekte. "grev"den ise hiç söz edil- memektedir. Gerçi. Türkiye'nin kabul etmiş olduğu uluslararası düzenlemeler arasında "grev" hakkını ıçeren bir metin vardır. Nitekim, 1989 yılında onayladığımız "Avrupa Sosyal Şartr'nın 6. maddesinın 4. fıkrasında "çıkar uvuşmazlığı durumunda çalışanlann .... grev hakkı dahil. ortak hareket hakkının" tanındı- ğı ifade edilmektedir. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle