Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 25 NİSAN1994 PAZARTESİ Ünlü sanatçılar, romatizma, sistit, kanser hastalıklannı bile botanik ilaçlarla iyileştireceklerine inanıyorlar Hoflywood'vjn tutkusu: Şifalı oüarÇeviri Servisi - Bugünlerde Susan Sarandon'un çocuklannm boğaa ya da kulağı iltihaplanırsa ünlü oyuncu onlan geleneksel bir üp doktoru ye- rine, eski Çin tıbbının uygulayıcısı bir şifacıya götürüyor. Tenis efsanesi John McEnroe ise bir yeri zedelendiği zaıtıan ağnsını dindırmek için aspirin almak yerine, doğal bir ağn kesici ot olan arnika- dan yapılan kremleri kullanmayı yeğliyor. Daha bu akım başlamadan yıllar önce bile Sylvester StaOone, Dolly Parton, Cher ve hatta Ronald Rea- gan gibi yıldızlann, hastalıklannı şi- falı otlarla iyileştirmeye çalıştıklan biliniyor. Şimdilerdeyse Hollywood yıldız- lan, bir zamanlar makyaj uzmanı ya da vücut çalıştıncısı kartlanyla yap- tıklan gibi şifalı otlardan ilaç yapan- lann kartlannı değiş tokuş ediyorlar ve endişe krizlerinden romatizrnaya. sistitten kansere kadar herceşit has- talıklannı bu botanik ilaçlarla iyileş- tirebileceklerine inanıyorlar. Batılı yıldızlar Doğu'ya dönüyor Doğu tıbbını uygulayan bir dok- tor olan Janet Zand. Hollywood'un en gözde şifacılanndan biri. Zand'ın bıtkilerden hazırladığı ilaçlar. ABD'nin dört bir yanındaki sağlıklı yiyecekler satan dükkanlarda satışa sunuluyor. Müşterilen arasında Stallone, Tina Turner ve Connie Chung gibi isimler olan Janet Zand'- dan bir randevu almak için ya aylar- ca beklemek ya da reddedilemeye- cek kadar ünlü olmak gerekiyor. Amerika'nın ünlü şifacüanndan bın de Soram Khalsa Alternatif tıb- ba verilen değerin artması. Los An- geles'taki Cedars Sinai Tıp Mer- kezi'nde çalışan Khalsa'nın müşte- rilenne de \"ictoria Principal ve Vi- dal Sassoon gibi ünlüleri katmış. Bir Doğu tıbbı uzmanı olan ve te- davı ettıği hastalar arasında Mariel Ronald Reagan Hemingvvay, Morgan Fairchild \e Bianca Jagger gibi hastalar bulunan Mark Holmes. geleneksel tıptan. fayda sağlanamadığı dönemlerde otlardan yapılan ilaçlara başvurul- masından yana olduğunu söylüyor ve "Gittikçe daha çok hasta otlardan yapılan ilaçları talep ediyor" diyor. Uzmanlara göre insanlann alter- natif lıptan bu denli medeı ummala- nnın nedeni. ilaçlara olan güvenin kaybolması. Orneğin, Susan Sarandon'un Do- ğu tıbbma ilgi duymaya başlamast- nın nedenleri çok açık. İki yıl önce ünlü yıldız süreklı olarak hastala- nan çocuklannı Los Angeles'ın ba- tısında bir alternatif tıp kliniği işle- ten Drev* Francis'e götürür. Doktor çocuklara, ıçinde bağışıkhk sistemi- ni güçlendirdiğini \e soğuk algınlık- lanna karşı koruduğunu iddia ettiği astragalus adlı bir bitki de olan bir oı kanşımı verir. Sarandon'un ço- cuklan bitkisel tedaviye başladıktan sonra bir daha antıbiyotığc gereksi- nim duymazlar. Doktor Holmes'a göre bu tip olaylarla kişiler arasında yayılan şi- falı otlarla tedavi yöntemini benim- Tina Turner seyenlerin pek çoğu. doğru ve sağ- lıklı beslenmeye. cımnastik yapma- ya. kısaca kendıne önem veriyor. Holmes. bu konulara ilgi duyma- yanlann geleneksel Batı tıbbına bağlı kalmalannı öneriyor. Tüm diğer şifacılar gibi Holmes"- da kendisine başvuran hastalann te- davisine gecmeden önce ne yiyip ne içtiklerine ve yaşam tarzlanna bakı- yor. Ilk ağızda bu temel konularda- ki aksaklıklar giderildikten sonra bitkisel tedaviye başlanıyor. Eğer bitkiler yarar sağlamazsa. akupunkıur noktalanna yapılan masaja ve alternatif tıbbın en uç noktası olan akupunktura sıra geli- >or. Eğer hasta hala iyıleşmemişse Holmes. Batı tıbbına başvurulması- nı öneriyor. Doktor Francis de aynı görüşü paylaşıyor, fakat alternatif tıptan varar sağlamayan hastalann yüzdesinin son derece düşük oldu- ğunu da söylemeden geçemiyor. Ünlülerin streslerini tedavi etmek Susan Sarandon, Tim Robbins. Sylvester Stallone VVhoopi Goldberg ve Michael Kea- ton gibi ünlü hastalan olan Drev* Francis'e şifalı bitkilerle tedavi ol- mak için alternatif Up uzmanlanna başvuran Hollyvvood ünlülennın ortak bir dertleri var. Stres. Fakat stres her bireyde değişik bir araz şeklinde ortaya çıkıyor ve değişik bir tedavi gerektiriyor. Örneğin doktora baş\ uran bir er- kek o>uncunun çeşitli rahatsızlıkla- n vardı: Hem sırtı hem başı ağnyor. geceleri sık sık uyanıyor ve yorgun- luktan yakınıyordu. Francis bu hastaya. organlarını güçlendirmek ve deliksız bir uyku vermek için Zuo Guı Wan, kronik stresle başa çıkmak için tonık niteli- ğinde otlar ve bağışıkhk sisıemini güçlendirmek için ginseng içeren bir kanşım \erdi. 50 yaşlanndaki bir başka ünlü. yi- ne slrese bağlı olarak. elini kolunu kaldırmakta güçlük çekiyordu. Bu kişiye de 'Gencüğe Dönüş' adı veri- len ve Mançurya ginseng'i içeren özel bir bileşim verildi. Aktris Courtnev Co\. 'zihninin çok hızlı çalıştığından, fakat vücudu- nun sürekli olarak yorgun olduğun- Doğu tıbbını uygulayan Janet Zand, Hollywood'un en gözde şifacılanndan bin. Zand'm bitkilerden hazırladığı ilaçlar, ABD'nin dört bir yanındaki sağlıklı yiyecekler satan dükkanlarda satışa sunuluyor. dan' şikayet ediyordu. Holmes ona. 'orta enerjiyi" güçlendiren ve sindi- rim organlannı ve bağışıkhk siste- mini güçlendiren 10 ottan oluşan Bu Zhong Yi Qi Tan hazırladı. Cox. te- daviye başlar başlamaz kendisini hem duygusal hem de fıziksel olarak enerjik hissetmeye başladığını söy- lüyordu. Ünlülerin en büyük sıkıntısı: Dış görünüş Kadın ve erkck oyuncular sürekli olarak dış görünüşleri ile ilgili baskı altındadırlar. Şifacılar, bitkilerin bu konularda da yardımcı olacaklannı ileri sürüv orlar. Francis'in "cildın elastikiyetinı. dokusunu ve nemini korumak için' kadın hastalanna önerdıği Royal Lady formülünün içinde hem an sütü hem de ezilmiş inciler bulunuyor. Astragalus. gev- şeyen kaslan sıkılaştınrken, estetik ameliyatlann önccsinde ve sonra- sında alınan Yunnan Bai Bao ıse morarmalara ve şişmelere engel olu- yor ve yaralann ıyileşme süresini kı- saltıyor. Ünlüler, kilo vermek için de bitki- lerden faydalanıv orlar. Geleneksel tıp, bitkilere karşı Her ne kadar alternatif iıp uygu- layıcılan *mucize' kelimesini sık sık kullanmaktan kaçınsalar ve bitkisel tedavilenn sonuçlannın yavaş yavaş alındığını ısrarla belirtseler de. bu tür ilaçlan kullanan ve satanlar her gün yenı mucizelerle karşılaştıklan- nı anlatıv orlar. Dükkanında bıtki- lerden yapılmış otlar satan Eve Campanelli. amelivatsız iyileşmez denilen birçok hastanın ameliyata gerek kalmadan ıyileştiğine, roma- üzma ağnsıyla kıvranan hastalann ağnlannın geçtiğine. hastalann ba- ğımlıhklanndan kurtulduklanna çok defalar şahit olduğunu söylü- yor. Rahim kanserini kontrol altına aldı Kaliforniya R>okan College'den holistik tıp dalında doktora sahibi olan Campanelli, 20 >ıl önce teşhisi konan kendi rahım kanserini de yi- ne kendisinin hazırladığı ilaçlar sa- yesinde kontrol altında tutmayı ba- şanyor. Eve Campanelli ve birçok- lan bitkisel ilaçlann. geleneksel ilaç- lardan çok daha etkili ve daha gü- venli olduğunda birleşi) orlar. Öte yandan Amcrikan Gıda \e İlaç Dairesi'nden zehir uzmanı Jess Wagstaff, bazı bitkilerin son derece zehirli olduklanna dikkat çekerek. dikkatsiz uygulamalar sonucu çok sayıda hastanın öldüğünün belirlen- diğini ileri sürii^or. Bitkisel ilaçlann olası bir tehlike- leri de, alerjik reaksiyonlara >ol aça- bılmeleri. 25 şıllık bir altematif tıp uygulayıcısı olan ve hastalan arasın- da Ronald Reagan ve Dolly Parton gibi ünlü isimler olan Dr. An Thanh, hastalara bitkisel tedav i önermeden önce mutlaka bir dizi kan analızı ya- pılması gerektiğini söylüyor. ATDS tedavisinde meyankökü umudu ANTALY A (Cumhuriyet) - Meyan kökünün AIDS taşıyıcılannda. klinik hastalığın ortaya çıkmasını önlediği bildirildi. Japonya'da Osaka Tıp Fakültesi Naüonal Haspital'da yaptlan araştırmada 16AIDStaşıyıcısına 3-7 yıl, günde 150-225 mg meyan kökü içinde bulunan Glycyrrhizin uygulandı. Sonuçta AIDS'in klinik gelişmesinin tamamen durduğu gözlendi. Türkiye'nin ilk AIDS araştırmacısı olarak tanınan Prof. Dr. Hüseyin Sipahioğlu, Japon araştırmacılann sonuçlan olumlu bulduklannı belirtti. Bugüne kadar AIDS ilacı olarak kullanılan Retrovir'in (Ziovudine). erken dönemde bile kullanıldığında hastalık halinin önlenemediğini söyleyen Prof. Sipahioğlu, 892 İngiliz ve İrlandalı ve 869 Fransız AIDS taşıyıcısı hastay a erken dönemde daha şikayeti yokken verilen Zidovudineilacınıntaşı^ıcılann hasta olmasını önleyemediğini bildirdi. Sipahioğlu, şöyledevam etti: "Gerek Zidovudine, gerekse AIDS tedavisinde kullanılan diğer iki Timidin Analogu, didanosine ve Zalcitabin, AIDS tedavi ve hastalıktan önleyici güce sahip ilaçlar değillerdir. Ancak bu ilaçlar > aşam süresini 6 ay - 2 > ıl kadar uzatabilmektedir. Kazaen AIDS virüsü bulaşmış insanlarda AIDS'in ortav a çıkmasını önleycmemektedirler." Prof. Dr. Hüseyin Sipahioğlu. 152 ülkede toplam 700 bin AlDS'li hastanın bulunduğunu belirtirken Türkive'debu rakamın 340 olduğunu söyledi. Klinik hasta sa\ ısının 124 (46 ölü + 78 yaşavan). taşı>ıcısayısınında216 olduğu bildirildi. Ordeklerin su dansı Önce biri dalıyor, ayaklarını havada uzun süre sallıvor. Diğeri kıskanç bakışlar birlikte ayaklarını boşlukta çevriyor, sonra vüzmeye başhyorlar. Göletin fırlatıvor. Gcride kalmak > ar mı? Yarış başlıyor. Rakibini izlcv en dalı>or bu kez: kenarına simitçiler, sey> ar ça>cılar doluşuy or. Çaylar keyifle yudumlanırken suyun içinde baş üsfü kalma rekonınu kırmışçasına se\ inh or. Sev imli ordeklerin eşsi/ bir gösteri i/loniy or. Anneler. babalar çocuklannı avutmak için > arışına ilgi arttıkça artıyor. \ örede insanlar çoğalıyor. Ördekler sanki sey irciv e uğraşmıyorlar artık. Ordeklerin su dansına kilitli tüm bakışlar. Simitlerden "oynuy or". İşi su içinde "ritmik dansa" kadar vardırıyoriar. Birlikte dalıyor, parçalar kopanlıp •*> orgun sanatçılara" atılıyor. ..(Fotoğraflar: ÜMİT OT AN) Parkinson hastasına karbonhidrath besinler Çeviri Servisi - Uzmanlar, sinir sistemindeki bozukluktan kaynaklanan parkinson hastalığjna karşı 'levodopa' ilaanın yanı sıra. düşük protein ve yüksek karbonhidrat içeren besinler öneriyor. Araştırmalar, karbonhidrat ağırhkb besinler yiyen ve levodopa ilacı kullanan parkinsonlu hastalann daha rahat konuşup devinebildiklerini, bunlarda titreme nöbetlerine daha az rastlandığını ortaya koyuyor. Parkinson hastalığı el, ayak ve başta titremelerle kendisini belli ediyor Hastalığın tedavisinde kullanılan levodopa. bedensel devinimi denetleyen beyindeki dopanin adh kimyasah sağlıyor. Yüksek protein içeren bir yemek sonrası, proteinler aminoasitlere dönüşüp kandaki aminoasit orarunın yükselmesine neden oluyor. Aminoasit. lavodopa ilacına karşı direndiğinden beyne daha az ilaç gidiyor. Bu yüzden beslenmede protein yükseldikçe hastalığın belirtileri de artıyor. 1994yılınınhedefı 7.5milyonturist CEMİLCİĞERİM SAMSLN - Turizm Bakanlığı'- nın tanıtım faaliyetlerinde bulundu- ğu OECD ülkelerinden gelen turist sayısı yüzde 6.8 arttı. Dünyanın en önemli pazarlannı oluşturan İngil- tere. ABD ve Fransa'dan ülkemize yönelik talepte de artışlar kaydedil- di. 1993 rakamlan. ülkemize yöne- lik talebin, 1992"de başlamış olan olumlu değjşimin, tüm olumsuz et- kenlere karşın devam ettiğini göster- di. 1994 yıh için yapılan talep ve gelir tahminleri dikkate alındığında. 7.5 milyon civannda turist v e 4.5 milyar dolar gelir elde edilmesi hedefleni- yor. Turizm BakanlığYrun verilerine göre ülkemize yönelik talepte, OECD ülkeleri ve yüksek gelir gruplan lehine hedeflenen ve 1992'- de başlamış olan olumlu değişim 1993 yıhnda da sürdü. Bu olumsuz etkerüerden birincisi, uluslararası turizmin yüzde 62'sini oluşturan Avrupa kaynaklı turisl hareketle- rinde, dünya ortalaması olan yüzde 4'lük büyüme yerine yüzde 1.5 civa- Konuyla ilgili olarak Turizm Bakanlığı tarafmdan yapılan açıklamada terör olaylannm durdurulmasında sağlanacak başan düzeyinin, turizm talebinin kaderini belirleyici olmasa da etkileyici olacağı belirtildi. nnda bir artış olmasıydı. Avrupa ül- kelerindek: ekonomik durgunluğun ve beraberindeki ülkeiçi tatilı özen- dirici politikacılann bu sonuçta bü- yük rol oynadığı tahmin ediliyor. Verilere bakılırsa, bir önceki yıla kıyasla Finlandiya, İsveç. Danimar- ka, İtalya, Hollanda. Fransa ve İs- panya'dan çıkan tunst sayılan büyük oranda geriledi. Turist çeken ülkelerin pek çoğunu talep ya da ge- lir azalması biçiminde etkileyen bu gerilemelere bağlı olarak İtaîya. İs- panya, Yunanistan, Portekiz gibi ülkelere giden turist sayılannda da azalmalar görüldü. Konuyla ilgili Turizm Bakanlığı açıklamasmda şöyle denildi: "Tür- kiye 1993'te. A\Tupa'daki ekonomik durgunluktan. rakiplcri kadar olma- sa da doğal olarak belirli ölçüde etki- lendi. Avrıca Yugoslavya'daki içsavaşın karayoluyla gelen turistler üzerinde caydırıcı rol ovnaması; Almanya'- da'ki ırkçı saldırıların. en büyük pa- zarımız olan bu iilke vatandaşlarında tedirginlik yaratması ve yılın ikinci yarısında yaşanan terör eylemleri. Türkiye'nin, rakiplerinden farklı ola- rak karşılaştığı olumsuzluklardı. Di- ğer taraftan BDT kaynaklı turist say ısında \ üzde 33'e ulaşan ve sav ısal olarak 800.000 kişiye tekabül eden gerileme. yılın başındaki tahminler arasında yer alnıayan sürpriz bir ge- lişme olurken. tanıtım faaliyetinde bulunduğumuz OECD ülkelerinden gelen turist sayısı yüzde 6.8 arttı. Dünyanın ve ülkemezin en önemli 4 pazarından üçünü oluşturan İngilte- re, ABD ve Fransa'da, sırasıyla yüz- de 42, yüzde 41 ve yüzde 18.6 oranla- rında talep artışları kaydedildi. BDT ülkelerinde kaybedilen 800 bin kişilik talebe rağmen turizm gelirimizde yüzde 5.4, turist başına harcama miktarında yüzde 17'lik bir artış sağ- lanmış olması. hem dış hem de iş kon- jonktürdeki olumsuzluklar dikkate alındığında önemli gelişmeler olarak niteleniyor." Konuyla ilgili açıklamada. 1994 yılındaki talep ve gelir hedeflerini de büyük ölçüde. sektörü etkileyen dış vc iç çevrcdeki gelişmelerin belirle- yeceği belirtilerek. bu çerçeve şöyle sıralanıvor: 1- Uzun mesafeli seyahat eğilimi- nin artarak devam etmesi, yabancı pazarların Türkive'deki satın alma gücünün yüksekliği ve yeni açdan ta- nıtma büroları tarafından 1994'te bugüne kadar hiç girilmemiş olan pa- zarlarda reklam ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin başlayacak olması kı- taötesi ve diğer pazarlarda ek talep yaratabilecek. 2- İsveç. Finlandiya ve İtalya'daki ekonomik durgunluğun 1994"te de devam etmesi yüksek bir olasılık olarak görülüyor. 3- Terör olaylannın durdurulma- sında sağlanacak başarının düzevi, turizm talebinin kaderini belirleyici olmasa da etkileyici olacak. Bu faktörler dikkate alınarak 1994 için talep \e gelir tahminleri yapıldığında 7.5 milyon civannda turist ve 4.5 milyar dolar düzeyinde gelir elde edilmesi gerçekleşmesi, yüksek ihtimaller olarak değerlendi- riliyor. Aspirinkansere karşı da koruyucu Çeviri Servisi - Kalbe iyi geldiği kanıtlanan aspirinin düzenli olar- ak kullanılması, akciğer. kalı- nbağırsak ve meme gibi kanser türlerine karşı koruyucu bir etki yapıyor. 12 yıldır sürdüriilen bir araştırma sonucunda. 1200denekten sürekli aspirin alanlann kansere yakalanma riskinin % 17 oranında daha düşük olduğu görüldü. Araştırmada. düzenli aspirin alanlarda akciğer ve meme kanseri riskinin %30, kahnbağırsak kanseri riskinin de %60 daha düşük olduğu belirlendi. Bubulgular, haftada bir aspirinin kahnbağırsak kanserini %50 oranında engelleyeceğini ortaya çıkaran bir başka araştırmadan bir buçuk yıl sonra elde edildi. Her iki araştırmadan çıkan olumlu sonuçlara karşın bilim adamlan, kanser riskini azaltmak için halka aspirin önerme konusunda henüz hazır değil. Çünkü yaygın kullanımına karşın aspirinin yan etkileri de yok değil.