Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN1994 PERŞEMBE
HABERLER
İki özel
TV'nin
soruşturması
• tstanbul Haber Servisi -
Bakırköyve Küçükçekmece
cumhuriyet savcıhklannın
TGRTveİnterstar
televizyonlan hakkında
yürüttüğü soruşturma
sürüyor. Savcılık yetkilileri,
TGRT'nin yayınlanyla ilgili
bantlann incelendiğini ve
Sırp saldınsına ilişkin
yapılan yayınlarda "haber
veya tahrik" olup
olmadığının araştınldığını
bildirdiler. Küçükçekmece
Cumhuriyet Şavcılığı
yetkilileri de İnterstar
televizyonunun yayınlannın
kaydedildiği bantlann
beİclendiğini, şu aşamada
incelemenin bu boyutta
sürdürüldüğünü belirttiler.
Demirel'in
kabulü
• Haber Merkezi -
Avrupa'daki Türklerin
sorunlanyla ilgili
araşlırmalaryapan
Dr.Faruk Şen
başkanlıgındaki Türkiye
Araştırmalar Merkezi heyeti
yarın Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel
tarafından kabul edilecek.
Görüşmede, Türkiye
Araştırmalar Merkezi
üzerine bilgi ve merkezin
Avrupa'daki Türklere
yönelik yaptığı çalışmalarele
alınacak. Aynca, Türklerin
somnlanna yönelik Türk
hükümetinın yaklaşımı ve
araştırmalardan elde edilen
sonuçlara dayalı öneriler
gündemegetirilecek.
Kartal'dan
Çiller'e suçlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DEP Genel
Başkanvckili Remzi Kartal,
Başbakan Tansu Çiller'in,
partilerine yönelik yeni bir
saldın kampanyası başlatma
çabası içinde olduğunu öne
sürdü. Kartal, Çiller'in iddia
ettiği gibi RP ile DEP'in
herhangibirilişkisi
bulunmadığını belirterek
"Çiller. uluslararası
kamuoyunda olsun, Türkiye
kamuoyunda olsun gırdığı
zor durumu DEP'e vurarak
aşmaya cahşıyor' dedi.
RP'libaşkan
tutuklandı
• BOZCAADA(AA)-
Refah Partisi Bozcaada İlçe
Başkanı Kamil Sağlam.
"Bağ-Kurborcunu
ödemediği" gerekçesiyle
tutuklandı. Yerel seçimlerde
RP'den belediye başkan
adayı olan. ancak 9 oy
alabilen Kamil Sağlam,
seyyar börekçilik yapüğı
sırada Bağ-Kur'a olan
borcunu ödemediği için 5
günlük hapis cezasına
çarptınldı.
Önderliğini koruyabildiği yerlerin tümü kırsal karakteri ağır basan iller oldu
DYR> DP'ninsadıkdevanıı• Orta soldan sağa doğru oy kayma mekanizmasını tam
kestirmek çok kolay değildir. Kayan oylann büyük bölümü
muhtemelen ANAP ve DYP'ye yönelmiş olabilir.
Özel konumlu Güney-Doğu illeri ha-
riç, DYP'nin çoğunda sayısal oy kaybı
olmakla birlikte, ilk parti özelliğini hala
koruduğu iller ise Afyon, Antalya, Art-
vin, Aydın, Bahkesir, Bilecik, Burdur,
Çanakkale, Çankın, Denizli, Edirne, Es-
kişehir, Isparta. İzmir, Kastamonu. Kı-
rklareli, Kütahva. Manisa, Muğla. Niğ-
de, Samsun. Sinop. Tekirdağ, Tokat.
Urfa, Zonguldak, Bartın, Ardahan'dır.
DYP"nin yöresel kayıplanna karşın
önderliğini koruyabildiği ya da öne ge-
çebildiği illenn tümünün kırsal karakteri
ağır basan iller oluşu. bu partinin taban
yapısında hiçbir değişiklik olmadığını
göstermektedir. 1950'lerin Demokrat
Partisi'nin ensadık devamı hala DYP-
dir.
İlişikteki Harita l "de SHP ve D YP'nın
ülke kayıp ortalamalanrun üzerinde oy
kaybına uğradığı yörcler işaretlenmiş
olup. bu kayıplardan hangi par-
ülenn kazançlı çıktığı gösteril-
miştir.
Harita üzerinde koalisyon
partileri kayıplannın Türkiye
ortalamasındaki DYP için yüz-
de -5.5, SHP için yüzde -7.2 olan
değerlerinin üstünde veya çok
yakın düzeyinde oy kaybettikle-
ri iller gösterilmiştir. Aynca, bu
kayıplardan en fazla yararlarup
ilerleme gösteren partiler de işa-
ret edilmiştir. Bazı illerde her iki
kayıplı parti birden ülke ortala-
masının üzerinde gerileme gös-
termiştir. Bu iller. Adana, Antal-
ya, Bursa, Elazığ. Eskişehir, Ga-
ziantep, İçel, Kars, Konya, Sam-
sun olarak gösterilmiştir. Seçi-
min büyük kazançlılan RP ve
MHP. bu illerde her iki tabanın
birden sırtına binerek yüksel-
mişlerdir. Gerçi. SHP'nin gerile-
mesinin CHP'nin kaptığı oylar-
la da kısmen açıklanabileceği
Adana, Amasya, Antalya, Art-
vin, Aydın, Çanakkale, Denizli, Edirne,
Elazığ, Erzincan, Eskişehir, Hatay, İçel,
İzmir, Kars, Kırklareii, Manisa, Muğla,
Niğde, Samsun, Tekirdağ, Uşak, Aksa-
ray. Karaman gibi iller de mevcuttur.
Ama, SHP"nin genleyişinden büyük öl-
ÇÜde uca yakın sağın RP. MHP ve bazı
illerde BBP'nin yararlandığı da gözlen-
mektedir.
Karşılaştırmalı sayısal değerlerin so-
nucu olarak, ortaya çıkan tabloya göre
SHP'nin oy kaybının çok yüksck olduğu
Amasya (-İ 1.7), Artvin (-14.0), Çanakka-
le (-12.1), Hatay (-9.8), İçel (-12.5), Kars
(-16.7), Kırşehir (-12.0), Muğla (-10.0),
Sıvas (-9.8), Uşak (-15.7) başta olmak
üzere Manisa, Kayseri, Kütahya. Kah-
ramanmaraş. Nevşehir, Niğde, Tokat ve
DSP'den oy kaymasıyla Kocaeli'nde
RP. MHP, BBP orta sblun kayıplann-
dan kısmen yararlanmış durumdadırlar.
Orta soldan sağa doğru oy kayma me-
kanizmasını tam kestirmek çok kolay
değildir. Kayan oylann büyük bölümü.
muhtemelen ANAP ve DYP'ye yönel-
miş olabilir. Böylece, bu iki partinin 1991
tabanından daha sağa doğru gitmiş ol-
duğu düşünülebilecek oylann açığının
bir bölümünü karşılamış olabilir. Ama
orta soldan uca yakın sağa dolaylı da
olsa kayma olduğu sayısal karşılaştırma
ile açıkça gözüken il sayısı epeyce fazla
olup özellikle Kars + Artvin. Kuzey-
Doğu yöresi başta olmak üzere Kayse-
n +Nevşehir + Niğde, İç Anadolu kesi-
mi ve Manisa. Kütahva gibi İç Kuzey
Ege dolaylannda 199l'in bazı SHP oy-
lannın doğrudan R P + M H P kesimine
gitmiş olabileceği de düşünülmektedir. İç
Doğu Karadeniz illerinde de benzeri bir
durumun oluşup oluşmadığını irdele-
mek üzere ise yörenin illerinin toplamı-
nda Qİup bitenlere bakmakta yarar gö-
rulmuştur.
Bölgesel karşılaştırma ve
yorumlan:
Türkiye'nin bölgeleri. genelde. coğ-
rafı-meteorolojik etkenlere göre aynlmış
biçimiyle bilinegelmiştir. O\sa. sosyo-
poütik değerlendirmede yan yana getiri-
ERHAN KARAESMEN
nlmasından dolayı cıddi kayıplara uğ-
radığı görülmektedir. Muğla'daki küçük
bir MHP sıçramasının ötesinde RP +
MHP o>lan artışının etkili olmadığı ül-
kedeki tek bölge burasıdır. Ege'nin kuze-
yine doğru çıkıldığında ise DYP'nin seçi-
mi yüzde -11.4 gibi bir kayıpla geçirdiği
görülmüştür. ANAP'ın kaybı ise sadece
hafazakarhğı simgesiyle devam eder;
İç Çukurova (Kahramanmaraş.
Nevşehir, Kayseri, Konya) yörele-
rinde de kendini gösterirdi. Tekil iller
olarak ise Yozgat. Şanlıurfa, Erzu-
rum'dan söz edilirdi. Oysa; 1994
sayısal gerçekleri göstennektedir ki
sahil ve İç Güney Ege'nin dışında her
yerde merkezden sağa doğru bir eği-
îim kendini göstermiştir. Olay sadece
büyük kentlerin banliyölerinin bur-
juva mahallelerine baskın benzetme-
siyle açıklanamayacak kadar çap-
raşıktır.
Bu ara açıklamanın ışığında mer-
kez sağ ve solun kendi içinde hesap-
laşmasınm beklendiği Trakya'da bile
RP'nin sıçramah bir ilerlemeyle yüzde
13.9'luk bir oy oranına ulaştığı dile geti-
rilmelidir. Bu ilerleme sadece merkez
sağdaki toplam yüzde -4.4'lük gerileme-
nin RP'nin yüzde 10.9'luk kazancını
oluşturmadığı ortadadır. Biraz gerileyen
DSP ile çok gerileyen (yüzde -9.6) SHP,
sadece belli bir varhk gösteren CHP'yi
SHP
Haritai- İller ölçeginde
dikkat çekid oy
kaymaları örnekleri
Sandık sayısı
Seçmen sayısı
Kullanılan oy
Katalım
Geçerli oy
%21.49
İ19.01
lecek illerin
oluşturduğu
gruplar bir par-
ça farklıdır.
Bu gruplaştı-
rma yoluyla
sosyo-politik
eğilimleri geç-
mişten gelerek
bilinen bazı nü-
fus kesimleri-
nin yoğun kü-
melendiği yöre-
lerdeki taban
kaymalannı
daha açık gör-
mek olasıdır.
(Örneğin, Bo-
lu-Sakarya-
Kocaeli çizgisi-
nin oluşturabi-
leceği bir bölge
klasik sağdan,
daha sağa doğru 1989-91-94 olarak oy
kaybının devam ettiği bir kesimdir. Bu
ahşılmış. bilinen akışı dolayısıyla incele-
meye alınmamıştır).
Batı'dan giderek değerlendirildiğinde
Güney Ege yörelennde "orta sağ"ın gü-
cünü bir ölçüde koruduğu görülmekte-
dir. SHP'nin bu bölgede. CHP'nin ay-
: 127.402
: 31.976.311
: 29.397.740
: 96 91.94
: 28.093.868 - % 87.86
DYP ANAP RP SHP DSP MHP DIĞER
1994 YEREL SEÇİMLERİ TÜRKİYE GENEÜ
(II Genel Meclısı Oy Dağılımı)
yüzde -1.9'dur.
Dığer bü\ük
kayıplı parti.
yüzde -7.4 ile
SHPolmuştur.
Kazançlı parti-
ler orta solun
küçükleri DSP
ile CHP ve
sağın RP'si ile
MHP'si ol-
maktadır. RP
ve MHP, top-
lamda yüzde
+ 11 puan iler-
leyerek toplam
yüzde 20'yi
bulmuşlardır.
Kuzey Ege'-
nin iç.kesimleri
ile Marmara
güneyinin iç
~ yöreleri ülke-
mizdeki geleneksel tutuculuk haritasının
başlangıcını oluşturagelmişlerdir. Bu ha-
rita, bilındiği gibi, Kocaeli'nin doğu ilçe-
leri, Sakarya, Bolu. Çankın hattı boyun-
cagider.
Çorum-Amasya illerinden itibaren Sı-
vas-Tokat-Erzincan bo>Tinca Alevi
uyanıklıhğını dengeleyen atak sünni mu-
beslemekle kalmamış olup garip biçimde
RP'ye de doğrudan bir miktar oy kay-
dırmış gibidirler.
Daha doğuya doğru kayılarak bakıl-
dığında. ilk dikkat çeken Güney-Doğu
illerinde (Van dahil) DEP boykotu, azal-
sa da kendini belh edebilen PKK ürkün-
tüsü. hala bir ölçüde mevcut toprak
ağalığı etkisi gibi çapraşık baskı unsur-
lan altında bir miktar da katılma düşük-
lüğünün gölgesinde çok antika sonuçlar
alınmıştır.
DSP ve CHP'siz bir secimde SHP yüz-
de -28'lik kayıpla bölge ortalamasında
yüzde 13'te kalmışür. Sakin bir genel se-
çimde orta solun daha fazla varhk göste-
rebileceği düşünülebilse de ortadaki
manzara. boşluklardan yararlanan par-
tinin yine RP oluşu çok ilginçtir. DYP'-
nin ülkede o\ unu kısmen yükselttiği tek
bölge de burasıdır. Ama RP'nin
sıçrayışının yanında bu önemsiz kalmak-
tadır.
RP ve MHP ikilisinin sıçramah ilerle-
mesine Güney-Doğu'ya komşu iller yö-
resinde de tanık olunmuştur. Çukuro-
va'da (Hatay, Adana, İçel) bu eğilim
özellikle MHP'nin çok lehineolmak üze-
re kendini göstermiştir.
SVRECEK
AÇIK
YÜKSEK
ÖĞRETİM
KÖŞESİ
SOSYAL
CUVENLIK
HUKUKU
1. Aşağıdakilerden hangisi,
Bağ-Kur zorunlu sigortalılık
niteliğinin kazantlması için
gereklkJir?
A) Hizmet akdine bağlı ola-
rak çalışmak
B) Hizmet akdine bağlı ol-
maksızın kendi nam ve he-
sabına bağımsız çalışıyor ol-
mak
C) Gelir vergisınden muaf ol-
mak
D) Bağ-Kur tarafından üyelik
başvurusu kabul edilmek
2. Aşağıdaki ifadelerden
hangisi doğrudur?
A) Ev kadınları hiçbir şekilde
Bağ-Kur sigortahsı olamaz-
lar
B) Ev kadınları zorunlu sigor-
talı sayılırlar
C) Ev kadınları isteğe bağlı
sigortalı olabilirler
D) Ev kadınları isterlerse zo-
runlu, isterlerse isteğe bağlı
sigortalı olabilirler
3. Skjortalının ölümü halin-
de, kim ya da kimler hak sa-
hibidirier?
A) Yalnızca eşi
B) Yalnızca çocukları
C) Eş ve çocukları ile bazı
hallerde ana ve babası
D) Yalnızca ana ve babası
4. ödenen Bağ-Kur primleri;
A) Sigortalmın beyan ettiği
gelir basamağınm % 20'sidir
B) Sigortalının aylık ka-
zancının % 20'sidir
C) Her yıl enflasyon oranına
göre ayarlanır
D) Sigortalının üç aylık ka-
zancı tutarıdır
5. Yaşlılık aylığı almakta
otanlar,
Qi
îl ':
Cumhurıvet aranı/.da köprü kuruvor
A) 60 yaşını doldurduklarında,
tekrar Bağ-Kur'a tabi işyeri
açabilirler
B) Yaşlan ne olursa olsun artık
bir daha işyeri açamazlar
C) Yaşlan ne olursa olsun işten
ayrılmak zorunda değildirler
D) 50 yaşını doldurdukları tak-
dirde tekrar Bağ-Kur'a tabi iş-
yeri açabilirler
6.2926 sayılı kanuna göre zo-
runlu sigortalılık için kaç
yaşını dokJurmak gerekir?
A)18B)20C)15D)22E)25
7. 2986 sayılı kanuna göre
kanunun uygulama tarihinde
kaç yaşlarını dolduran kadı-
nlar isteğe bağlı sigortalı ola-
bilirler?
A) 18 B) 22 C) 40 D) 50 E) Yaş
sınırı yoktur
8. Muhtarlar sigortalılan ne
kadar sürede kuruma bildir-
mek zorundadırlar?
A) Bir ay içinde B) Altı ay içinde
C) Üç ay içinde D) Bir hafta için-
de E) Bir yıl içinde)
9. Malüllük aylığı sigortası-
ndan yararlanmak için kaç yıl
prim ödemiş olmak gerekir?
A) Herhangı bir süre koşulu
yoktur
B) Sekiz ay prim ödenmiş
olmalıdır
C) Bir yıl prim ödenmiş ol-
malıdır
D) Üç yıl prim ödenmiş ol-
malıdır
E) Beş yıl prim ödenmiş olmalı-
dır
10. Malüllük aylığı bağlama
oranı yüzde kaçtır?
A) % 60
B) % 50
C) % 70
D) % 80
E) % 90
11. Yaşlılık aylığından yararla-
nabilmek için kadın sigortalı
45 yaşındaysa kaç yıllık stgor-
ta primi ödenmiş olmalıdır?
A)5yılB)10yılC)15yılD)20yıl
E) 30 yıl
12. Ölüm aylığından aylık bağ-
lanması için kaç yıllık sigorta
primi ödenmiş olmalıdır?
A) 10 yıl B) 5 yıl C) 3 yıl D) 20 yıl
E) Herhangi bir süre koşulu
yoktur
IKTISADI
KALKINMA
1. Levris'e göre aşağıdakiler-
den hangisi, tasarrufların dü-
şûk olmasının temel nedenle-
rindendir?
A) Toplumun yoksul olması
B) Karların düşük olması
C) Yatırımların az olması
D) Verimliliğın düşük olması
2. Aşağıdakilerden hangisi
kısır döngü kuramının var-
sayımlanndan değildir?
A) Belli bir noktadan başlanıp
tekrar o noktaya gelinerek
döngü kapanır.
B) Etküer tek yönlüdür.
C) Bir faktör sadece kendinden
önce gelen faktörü etkıle-
mektedir.
D) Bir faktör sadece tek bir fak-
tör tarafından etkilenmektedır.
3. Sömürücü ülkeler, azgeliş-
miş ülkelerde aşağıdakiler-
den hangisini gerçekleştir-
misör?
A) Maddı ve kurumsal alt-
yapının kurulması
B) ihracat kesiminin gelişti-
rilmesi
C) lleri teknolojilerin kullanımı
D) Yeni doğal kaynakların bu-
lunması
4. Nisbi yoksullaşma kuramı-
na göre karşılaştırmalı üstün-
lüklere uygun olarak gelişmiş
ve az gelişmiş ülkenin dış tica-
ret sonucunda, aşağıdakiler-
den hangisi gerçekleşmez?
A) Az gelişmiş ülkenin ticaret
hacmi küçülür
B) Gelişmiş ülkenin ticaret
hacmi büyür
C) Gelişmiş ülkenin dış ticaret
kazancı artar
D) Dış ticaret hadleri azgelış-
mış ülkenin aleyhıne gelışır
5. Rostovv'a göre bir ekonomi-
de maddi, kurumsal ve benze-
ri altyapı hangi dönemde ku-
rulmaya başiar?
A) Kalkışa hazırlık
B) Kalkış
C) Gelışen topluma geçiş
D) Hiçbırı
6. Bir ulusal ekonomide yapı-
sal olarak farklı ekonomik ke-
simlerin yanyana bulunması
nasıl adlandırılır?
A) Sosyal ıkılık
B) Bölgesel ıkılık
C) Teknolojik ikilik
D) Ekonomik ikilik
7. Boeke'ye göre azgelişmiş
olgusuoun analiz edilmesin-
de, aşağıdaki kurallardan
hangisinden yararlanılması
gereksizdir?
A) Kapıtalist iktisat kuramı
B) Sosyalist iktisat kuramı
C) ikilik kuramı
D) Karma ekonomı kuramı
8. Sosyal ikilik modeline göre
aşağıdakilerden hangisi
Doğulu toplumsal sistemin or-
ganizasyonla ilgili özellikle-
rindendir?
A) Standartlaşma yokluğu
B) Hareketlı ekonomik kaynak-
lar
C) Sınırlı para ekonomisı
D) Küçük ölcekli üretim
9. Tarımsal kesimde fiyat
hareketlerine derhal reaksi-
yon gösterilmesinin nedeni
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tarımsal üretımın özellıği
ve ekonominin genel yapısı
gereğidir.
B) Tarımla uğraşanların fiyat
hareketlerinden bilgı sahıbi
olmamalarıdır.
C) Çiftçilerin rasyonei olmayan
zihniyet ve davranışları ge-
reğidir.
D) Tüketicilerin rasyonei olma-
yan zihniyet ve davranışları
gereğidir.
E) Tüketicilerin tarımsal
ürünlere karşı gelir esneklıkle-
rının yüksek olmasıdır.
10. Az gelişmiş ülke girişim-
cilerinde Schumpeter anlamı-
nda yeterince gelişmeyen ni-
telik aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Ürünün ve üretim yöntem-
lerinin iyıleştirilmesi
B) Ticarı işletmeler kurma
eğılımı
C) Lüks tüketım malları satın
almaeğilimı
D) İş yaşamında geleneksel
karar alma
11. Aşağıdakilerden hangisi
sermaye malı değildir?
A) Makıneler
B) Teçhizatlar
C) Hammaddeler
D) Ulaşım araçları
12. Sermaye ihtiyacının belir-
lenmesinde aşağıdakilerden
hangisi rol oynar?
A) Teknık koşullar
B) Talep mıktarı
C) Mal fiyatları
D) Ücret düzeyi
13. Aşağıdakilerden hangisi
yatırımların etilerinden sayı-
Imaz?
A) Yapısaldeğışım
B) Üretim kapasıtesinin art-
ması
C) Verimlıliğin artması
D) Malıyetlerın yükselmesı
14. Bir ülkede nüfus artış hızı
yüzde 3, kalkınma hızı yüzde 8
ise, net kalkınma hızı nedir?
A) % 11
B) % 5
C) % 0.24
D) % 2-67
15. Yatırımın olgunlaşma
süresi, aşağıdakilerden han-
gisine denir?
A) Gelir değişmesi ile yatırım
kararının alınması arasındaki
süreye
B) Yatırım kararı ile yatırımın
başlaması arasındaki süreye
C) Yatırımın uyarılması ile
yatırımın tamamlanması arası-
ndaki süreye
D) Yatırımın başlaması ile
yatırımın tamamlanması arası-
nda geçen süreye
16. Dış tasamıftan umulan
yaralar içinde aşağıdakiler-
den hangisi yer almaz?
A) Kalkınma polıtikalarınm uy-
gulanmasını kolaylaştırma
B) iç tasarrufların gelişmesine
imkan vermeme
C) iç tasarrufların kulianı-
Imasını kolaylaştırma
D) Teknolojik bilgılerın yayı-
Imasına imkan verme
17. Dış tasarruf emme kapa-
sitesini etkileyen etkenler
arasında aşağıdakilerden
hangisi sayılmaz?
A) Teknik etkenler
B) Sosyal etkenler
C) Psikolojik etkenler
D) İdari etkenler
18. Yabancı özel sermayenin
bir milli ekonomiye sağlaya-
cağı faydalar arasında aşağı-
dakilerden hangisi yoktur?
A) Reel ücretlerı arttırması
B) Üretimı ucuzlatması
C) Vergı gelirlerini arttırması
D) Içsel ekonomiler yaratması
19. Aşağıdakilerden hangisi
yabancı özel sermayenin
mahsurlarından değildir?
A) Dış ekonomiler yaratması
B) Yerlitasarrufaolumsuz etki-
si
C) Gelir dağılımını ve sosyal
dengeyi bozması
D) Ödemeler bılançosu denge-
sizliğini arttırması
20. Aşağıdaki faktörlerden
hangisi modern makinaları
benimseme hızını tayin et-
mez?
A) Yeni makınaların eskisine
göre üstünlük derecesı
B) Yaparak öğrenme modeli
C) Makinanın yenileceği sek-
törde rekabetin şiddeti
D) Yeni makina yüksekliği
• Yanıtlar 13. sayfada
PERŞEMBE
ORHAN BÜRSALI
Temizlik
İhsan Ketin anlatıyor:
... Genç Cumhuriyet aydınlık düşünceli, pırıl pırıl
yeni bir kuşak yetiştirmeye büyük önem veriyordu.
Bu nedenle 1930ların başında Türkiye'deki topu topu
19 liseden seçilen en iyi öğrenciler, her yıl Avrupa 'ya
eğitime gönderiliyordu. Onlar Türkiye'ye dönecek,
öğrenci yetiştireceklerdi. Cumhuriyet'in kurucularına
göre iyi öğretmenlerin varlığı, iyi bir kuşağın yetişme-
si için zoruniuydu.
•••
İhsan Ketin de kim, diyeceksiniz.
Haklısınız.
Bilimi dışlayan, gerçek değerleri bastıran, dahası
yok eden bugünkü Türkiye'de Ketin'i çevresi dışında
kim bilecek ki!
Kısaca tanıtalım:
İhsan Bey, 1932'de iyi bir öğretmen olması için Al-
manya'ya gönderilmiş 9 seçkin gençten biri. 6 yıl son-
ra iyi bir yerbilimci olarak ülkesine dönmüş. O dağ
senin, bu dağ benim, gezip durmuş; Türkiye top-
rağının, dağının, kayasının yapısal özelliklerini ince-
lemiş. Ve Doğu'dan İstanbul'a kadar uzanan Kuzey
Anadolu deprem kuşağının varlığını keşfetmiş.
Yani, dünya bilimince de tanınan, Türkiye'nin çağ-
daş yerbiliminin babası.
İTÜ'de düzenlenen 80. doğumgünü kutlamasmda
İhsan Ketin'i dinliyoruz:
... Okullar Cumhuriyet'in gözbebeğiydi. Her an bir
vali, bir bakan, hatta cumhurbaşkanı sınıfın kapısını
çalabilir, içeri girebilir ve sıralara oturarak ders din-
leyebilirdi. Bir gün fizik öğretmeni, getirdiği teraziyle
ağırlık ve tartı olayını anlatırken, kapı çalındı ve ar-
kasında kalabalık efradıyla Atatürk göründü. Öğret-
menimiz dersi kesmedi. Atatürk eşikte dersi dinledi.
Sonra teşekkür ederek gitti. Sonradan öğrendik ki öğ-
retmenimizin dersini beğenmiş ve maaşına 5 lira
zam yapılmasını istemiş. Ancak öğretmenimiz "Ben
şu 30 lira maaşı hak ediyor muyum acaba?" diyerek
zammı kabul etmemişti...
•••
1920-1930'ların öğretmen kuşağı, Türkiye'de, Fran-
sa'da, Almanya'da, ingiltere'de özenle yetiştirildiler
ve genç Cumhuriyet'in insan harcını yoğurdular.
Sayıları azalarak, ancak tarihin yaşayan kanıtları ve
milletin canlı bellekleri olarak aramızdalar.
En çok da onlar bugünkü durum karşısında kah-
roluyorlar.
özellikle kadın öğretmenlerimiz.
Çünkü onlar genç ve laik Cumhuriyet'in, çarşafını
atan ve özgür dünya yurttaşları olarak yaşamaya
başlayan ilk kadınlarıydı. Bugün ise eğitim, laik ya-
şamın mezar kazıcılarının eline teslim edilmiş du-
rumda.
Sakallı ve tespihli "öğretmenlerin" yanı sıra, çar-
şaflı kadın "öğretmenleri" de yakında, sınıflarda ço-
cuklarımıza ders verirken görürsek şaşırmayalım.
•••
Gericilik ve şeriat, eğitimi ele geçirerek, kadrolarını
yetiştirerek ve eğiterek, laik yaşamın bütün alanları- ;
na el atmaya, hatta saldırmaya girişmiştir.
Bosna bahanesiyle bayrak açıp kentlerde teröre
girişen şeriatçıların bu tırmanışı bu kez, merkez parti-
ler içinde de varlık korkusu uyandırmışa benziyor. O
halde köktendincilere karşı kesin önlemler almak için
uygun ortam oluşuyor demektir.
ivedilikle yapılması gerekeri, şeriatçıların devletçe
beslenmelerine son vermektir. Öevlet içindeki yuva-
ları dağıtılmalı. öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı, şeri-
atçı istilasından kurtarılmadıkça, eğitim ve ideolojik
temelde yayılmalarını durdurmak müımkün olmaya-
caktır.
İhsan Ketin'ler, Remziye Hisar'lar genç Cumhuri-
yet'in harcını yoğurdular.
Şeriatçılar da eski kölelik yönetiminin harcını yo-
ğuruyorlar. Buna fırsat verilmemeli.
A ÖF'ten haberler...
IIBF ve Konservatuvar'da atama
Anadolu Cniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Dekanhğı'na Prof. Dr. İhsan Erkul. Devlet Konservatuvan
Müdürlüğüne de Doç. Dr. Naci Güçhan atandı. İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı. Prof. Dr. Ferruh Çömlek-
çi'nin. Devlet Konservatuvan Müdürlüğüde Prof. Dr.
Ömer Zühtû Altan'ın aynlmasıyla boşalmıştı. Erkul ve Güç-
han görevlerine başladılar.
Prof. Erkul
kimdir?
İstanbul'da 1929'da dün-
yaya gelen Erkul, 1951 "de
Yüksek Ekonomi ve Ticaret
Okulu'nu bitirdi. Bir süre
Toprak Mahsulkri Ofışi'nde
müfettiş olarak çahşan İhsan
Erkul. Köln Üniversitest'nde
"siyasi ihmler doktoru" ün-
\ anı aldı. Bir süre özel sektör-
de çahşan Erkul. 1965te Es-
kişehir İktisadi ve Ticari
İlimler Akademisi'ne asistan
olarakgirdive 1966'dadoçentoldu. 1972yıhndaprofeşörolan
Erkul.AnadoluÜniversitesi'ninkurulmasıylabirlikteİktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev
aldı.
Prof. Dr. thsan Erkul.
Doç. Güçhan
kimdir?
Sıvas'ta 1949'da doğdu.
Ankara Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Fakültesi Psikoloji
bölümünü bitirdi. 1975
yılında bir yıl süreyle İngilte-
re'de BBC'de gözlemcilik
yaptı. 1976da ETV'de
yapımcı-yönetmen olarak
çahştı. 197Tde Berhn'de
ESFB Televizyonu'nda yö-
netmenjik yapü. 1978'de Es-
kişehir İktisadi ve İdari İlim-
ler Akademisi'nde Sinema
Televizyon Yüksek Okulu'nda asistan olarak çalışmaya baş-
ladı. 198 l'de öğretim görevlisi, 1986'dadadoçentoldu. Fran-
sa'da bir süre televizyonla ilgili çalışmalar yaptı. Konservatu-
varMüdürlüğü'neatanmadanönceİletişimBilimleriFakülte-
si'ndedekanyardımcısıydı.
Doç. Dr. Naci Güçhan.