06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN1994 PERŞEMBE HABERLER İki özel TV'nin soruşturması • tstanbul Haber Servisi - Bakırköyve Küçükçekmece cumhuriyet savcıhklannın TGRTveİnterstar televizyonlan hakkında yürüttüğü soruşturma sürüyor. Savcılık yetkilileri, TGRT'nin yayınlanyla ilgili bantlann incelendiğini ve Sırp saldınsına ilişkin yapılan yayınlarda "haber veya tahrik" olup olmadığının araştınldığını bildirdiler. Küçükçekmece Cumhuriyet Şavcılığı yetkilileri de İnterstar televizyonunun yayınlannın kaydedildiği bantlann beİclendiğini, şu aşamada incelemenin bu boyutta sürdürüldüğünü belirttiler. Demirel'in kabulü • Haber Merkezi - Avrupa'daki Türklerin sorunlanyla ilgili araşlırmalaryapan Dr.Faruk Şen başkanlıgındaki Türkiye Araştırmalar Merkezi heyeti yarın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından kabul edilecek. Görüşmede, Türkiye Araştırmalar Merkezi üzerine bilgi ve merkezin Avrupa'daki Türklere yönelik yaptığı çalışmalarele alınacak. Aynca, Türklerin somnlanna yönelik Türk hükümetinın yaklaşımı ve araştırmalardan elde edilen sonuçlara dayalı öneriler gündemegetirilecek. Kartal'dan Çiller'e suçlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DEP Genel Başkanvckili Remzi Kartal, Başbakan Tansu Çiller'in, partilerine yönelik yeni bir saldın kampanyası başlatma çabası içinde olduğunu öne sürdü. Kartal, Çiller'in iddia ettiği gibi RP ile DEP'in herhangibirilişkisi bulunmadığını belirterek "Çiller. uluslararası kamuoyunda olsun, Türkiye kamuoyunda olsun gırdığı zor durumu DEP'e vurarak aşmaya cahşıyor' dedi. RP'libaşkan tutuklandı • BOZCAADA(AA)- Refah Partisi Bozcaada İlçe Başkanı Kamil Sağlam. "Bağ-Kurborcunu ödemediği" gerekçesiyle tutuklandı. Yerel seçimlerde RP'den belediye başkan adayı olan. ancak 9 oy alabilen Kamil Sağlam, seyyar börekçilik yapüğı sırada Bağ-Kur'a olan borcunu ödemediği için 5 günlük hapis cezasına çarptınldı. Önderliğini koruyabildiği yerlerin tümü kırsal karakteri ağır basan iller oldu DYR> DP'ninsadıkdevanıı• Orta soldan sağa doğru oy kayma mekanizmasını tam kestirmek çok kolay değildir. Kayan oylann büyük bölümü muhtemelen ANAP ve DYP'ye yönelmiş olabilir. Özel konumlu Güney-Doğu illeri ha- riç, DYP'nin çoğunda sayısal oy kaybı olmakla birlikte, ilk parti özelliğini hala koruduğu iller ise Afyon, Antalya, Art- vin, Aydın, Bahkesir, Bilecik, Burdur, Çanakkale, Çankın, Denizli, Edirne, Es- kişehir, Isparta. İzmir, Kastamonu. Kı- rklareli, Kütahva. Manisa, Muğla. Niğ- de, Samsun. Sinop. Tekirdağ, Tokat. Urfa, Zonguldak, Bartın, Ardahan'dır. DYP"nin yöresel kayıplanna karşın önderliğini koruyabildiği ya da öne ge- çebildiği illenn tümünün kırsal karakteri ağır basan iller oluşu. bu partinin taban yapısında hiçbir değişiklik olmadığını göstermektedir. 1950'lerin Demokrat Partisi'nin ensadık devamı hala DYP- dir. İlişikteki Harita l "de SHP ve D YP'nın ülke kayıp ortalamalanrun üzerinde oy kaybına uğradığı yörcler işaretlenmiş olup. bu kayıplardan hangi par- ülenn kazançlı çıktığı gösteril- miştir. Harita üzerinde koalisyon partileri kayıplannın Türkiye ortalamasındaki DYP için yüz- de -5.5, SHP için yüzde -7.2 olan değerlerinin üstünde veya çok yakın düzeyinde oy kaybettikle- ri iller gösterilmiştir. Aynca, bu kayıplardan en fazla yararlarup ilerleme gösteren partiler de işa- ret edilmiştir. Bazı illerde her iki kayıplı parti birden ülke ortala- masının üzerinde gerileme gös- termiştir. Bu iller. Adana, Antal- ya, Bursa, Elazığ. Eskişehir, Ga- ziantep, İçel, Kars, Konya, Sam- sun olarak gösterilmiştir. Seçi- min büyük kazançlılan RP ve MHP. bu illerde her iki tabanın birden sırtına binerek yüksel- mişlerdir. Gerçi. SHP'nin gerile- mesinin CHP'nin kaptığı oylar- la da kısmen açıklanabileceği Adana, Amasya, Antalya, Art- vin, Aydın, Çanakkale, Denizli, Edirne, Elazığ, Erzincan, Eskişehir, Hatay, İçel, İzmir, Kars, Kırklareii, Manisa, Muğla, Niğde, Samsun, Tekirdağ, Uşak, Aksa- ray. Karaman gibi iller de mevcuttur. Ama, SHP"nin genleyişinden büyük öl- ÇÜde uca yakın sağın RP. MHP ve bazı illerde BBP'nin yararlandığı da gözlen- mektedir. Karşılaştırmalı sayısal değerlerin so- nucu olarak, ortaya çıkan tabloya göre SHP'nin oy kaybının çok yüksck olduğu Amasya (-İ 1.7), Artvin (-14.0), Çanakka- le (-12.1), Hatay (-9.8), İçel (-12.5), Kars (-16.7), Kırşehir (-12.0), Muğla (-10.0), Sıvas (-9.8), Uşak (-15.7) başta olmak üzere Manisa, Kayseri, Kütahya. Kah- ramanmaraş. Nevşehir, Niğde, Tokat ve DSP'den oy kaymasıyla Kocaeli'nde RP. MHP, BBP orta sblun kayıplann- dan kısmen yararlanmış durumdadırlar. Orta soldan sağa doğru oy kayma me- kanizmasını tam kestirmek çok kolay değildir. Kayan oylann büyük bölümü. muhtemelen ANAP ve DYP'ye yönel- miş olabilir. Böylece, bu iki partinin 1991 tabanından daha sağa doğru gitmiş ol- duğu düşünülebilecek oylann açığının bir bölümünü karşılamış olabilir. Ama orta soldan uca yakın sağa dolaylı da olsa kayma olduğu sayısal karşılaştırma ile açıkça gözüken il sayısı epeyce fazla olup özellikle Kars + Artvin. Kuzey- Doğu yöresi başta olmak üzere Kayse- n +Nevşehir + Niğde, İç Anadolu kesi- mi ve Manisa. Kütahva gibi İç Kuzey Ege dolaylannda 199l'in bazı SHP oy- lannın doğrudan R P + M H P kesimine gitmiş olabileceği de düşünülmektedir. İç Doğu Karadeniz illerinde de benzeri bir durumun oluşup oluşmadığını irdele- mek üzere ise yörenin illerinin toplamı- nda Qİup bitenlere bakmakta yarar gö- rulmuştur. Bölgesel karşılaştırma ve yorumlan: Türkiye'nin bölgeleri. genelde. coğ- rafı-meteorolojik etkenlere göre aynlmış biçimiyle bilinegelmiştir. O\sa. sosyo- poütik değerlendirmede yan yana getiri- ERHAN KARAESMEN nlmasından dolayı cıddi kayıplara uğ- radığı görülmektedir. Muğla'daki küçük bir MHP sıçramasının ötesinde RP + MHP o>lan artışının etkili olmadığı ül- kedeki tek bölge burasıdır. Ege'nin kuze- yine doğru çıkıldığında ise DYP'nin seçi- mi yüzde -11.4 gibi bir kayıpla geçirdiği görülmüştür. ANAP'ın kaybı ise sadece hafazakarhğı simgesiyle devam eder; İç Çukurova (Kahramanmaraş. Nevşehir, Kayseri, Konya) yörele- rinde de kendini gösterirdi. Tekil iller olarak ise Yozgat. Şanlıurfa, Erzu- rum'dan söz edilirdi. Oysa; 1994 sayısal gerçekleri göstennektedir ki sahil ve İç Güney Ege'nin dışında her yerde merkezden sağa doğru bir eği- îim kendini göstermiştir. Olay sadece büyük kentlerin banliyölerinin bur- juva mahallelerine baskın benzetme- siyle açıklanamayacak kadar çap- raşıktır. Bu ara açıklamanın ışığında mer- kez sağ ve solun kendi içinde hesap- laşmasınm beklendiği Trakya'da bile RP'nin sıçramah bir ilerlemeyle yüzde 13.9'luk bir oy oranına ulaştığı dile geti- rilmelidir. Bu ilerleme sadece merkez sağdaki toplam yüzde -4.4'lük gerileme- nin RP'nin yüzde 10.9'luk kazancını oluşturmadığı ortadadır. Biraz gerileyen DSP ile çok gerileyen (yüzde -9.6) SHP, sadece belli bir varhk gösteren CHP'yi SHP Haritai- İller ölçeginde dikkat çekid oy kaymaları örnekleri Sandık sayısı Seçmen sayısı Kullanılan oy Katalım Geçerli oy %21.49 İ19.01 lecek illerin oluşturduğu gruplar bir par- ça farklıdır. Bu gruplaştı- rma yoluyla sosyo-politik eğilimleri geç- mişten gelerek bilinen bazı nü- fus kesimleri- nin yoğun kü- melendiği yöre- lerdeki taban kaymalannı daha açık gör- mek olasıdır. (Örneğin, Bo- lu-Sakarya- Kocaeli çizgisi- nin oluşturabi- leceği bir bölge klasik sağdan, daha sağa doğru 1989-91-94 olarak oy kaybının devam ettiği bir kesimdir. Bu ahşılmış. bilinen akışı dolayısıyla incele- meye alınmamıştır). Batı'dan giderek değerlendirildiğinde Güney Ege yörelennde "orta sağ"ın gü- cünü bir ölçüde koruduğu görülmekte- dir. SHP'nin bu bölgede. CHP'nin ay- : 127.402 : 31.976.311 : 29.397.740 : 96 91.94 : 28.093.868 - % 87.86 DYP ANAP RP SHP DSP MHP DIĞER 1994 YEREL SEÇİMLERİ TÜRKİYE GENEÜ (II Genel Meclısı Oy Dağılımı) yüzde -1.9'dur. Dığer bü\ük kayıplı parti. yüzde -7.4 ile SHPolmuştur. Kazançlı parti- ler orta solun küçükleri DSP ile CHP ve sağın RP'si ile MHP'si ol- maktadır. RP ve MHP, top- lamda yüzde + 11 puan iler- leyerek toplam yüzde 20'yi bulmuşlardır. Kuzey Ege'- nin iç.kesimleri ile Marmara güneyinin iç ~ yöreleri ülke- mizdeki geleneksel tutuculuk haritasının başlangıcını oluşturagelmişlerdir. Bu ha- rita, bilındiği gibi, Kocaeli'nin doğu ilçe- leri, Sakarya, Bolu. Çankın hattı boyun- cagider. Çorum-Amasya illerinden itibaren Sı- vas-Tokat-Erzincan bo>Tinca Alevi uyanıklıhğını dengeleyen atak sünni mu- beslemekle kalmamış olup garip biçimde RP'ye de doğrudan bir miktar oy kay- dırmış gibidirler. Daha doğuya doğru kayılarak bakıl- dığında. ilk dikkat çeken Güney-Doğu illerinde (Van dahil) DEP boykotu, azal- sa da kendini belh edebilen PKK ürkün- tüsü. hala bir ölçüde mevcut toprak ağalığı etkisi gibi çapraşık baskı unsur- lan altında bir miktar da katılma düşük- lüğünün gölgesinde çok antika sonuçlar alınmıştır. DSP ve CHP'siz bir secimde SHP yüz- de -28'lik kayıpla bölge ortalamasında yüzde 13'te kalmışür. Sakin bir genel se- çimde orta solun daha fazla varhk göste- rebileceği düşünülebilse de ortadaki manzara. boşluklardan yararlanan par- tinin yine RP oluşu çok ilginçtir. DYP'- nin ülkede o\ unu kısmen yükselttiği tek bölge de burasıdır. Ama RP'nin sıçrayışının yanında bu önemsiz kalmak- tadır. RP ve MHP ikilisinin sıçramah ilerle- mesine Güney-Doğu'ya komşu iller yö- resinde de tanık olunmuştur. Çukuro- va'da (Hatay, Adana, İçel) bu eğilim özellikle MHP'nin çok lehineolmak üze- re kendini göstermiştir. SVRECEK AÇIK YÜKSEK ÖĞRETİM KÖŞESİ SOSYAL CUVENLIK HUKUKU 1. Aşağıdakilerden hangisi, Bağ-Kur zorunlu sigortalılık niteliğinin kazantlması için gereklkJir? A) Hizmet akdine bağlı ola- rak çalışmak B) Hizmet akdine bağlı ol- maksızın kendi nam ve he- sabına bağımsız çalışıyor ol- mak C) Gelir vergisınden muaf ol- mak D) Bağ-Kur tarafından üyelik başvurusu kabul edilmek 2. Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? A) Ev kadınları hiçbir şekilde Bağ-Kur sigortahsı olamaz- lar B) Ev kadınları zorunlu sigor- talı sayılırlar C) Ev kadınları isteğe bağlı sigortalı olabilirler D) Ev kadınları isterlerse zo- runlu, isterlerse isteğe bağlı sigortalı olabilirler 3. Skjortalının ölümü halin- de, kim ya da kimler hak sa- hibidirier? A) Yalnızca eşi B) Yalnızca çocukları C) Eş ve çocukları ile bazı hallerde ana ve babası D) Yalnızca ana ve babası 4. ödenen Bağ-Kur primleri; A) Sigortalmın beyan ettiği gelir basamağınm % 20'sidir B) Sigortalının aylık ka- zancının % 20'sidir C) Her yıl enflasyon oranına göre ayarlanır D) Sigortalının üç aylık ka- zancı tutarıdır 5. Yaşlılık aylığı almakta otanlar, Qi îl ': Cumhurıvet aranı/.da köprü kuruvor A) 60 yaşını doldurduklarında, tekrar Bağ-Kur'a tabi işyeri açabilirler B) Yaşlan ne olursa olsun artık bir daha işyeri açamazlar C) Yaşlan ne olursa olsun işten ayrılmak zorunda değildirler D) 50 yaşını doldurdukları tak- dirde tekrar Bağ-Kur'a tabi iş- yeri açabilirler 6.2926 sayılı kanuna göre zo- runlu sigortalılık için kaç yaşını dokJurmak gerekir? A)18B)20C)15D)22E)25 7. 2986 sayılı kanuna göre kanunun uygulama tarihinde kaç yaşlarını dolduran kadı- nlar isteğe bağlı sigortalı ola- bilirler? A) 18 B) 22 C) 40 D) 50 E) Yaş sınırı yoktur 8. Muhtarlar sigortalılan ne kadar sürede kuruma bildir- mek zorundadırlar? A) Bir ay içinde B) Altı ay içinde C) Üç ay içinde D) Bir hafta için- de E) Bir yıl içinde) 9. Malüllük aylığı sigortası- ndan yararlanmak için kaç yıl prim ödemiş olmak gerekir? A) Herhangı bir süre koşulu yoktur B) Sekiz ay prim ödenmiş olmalıdır C) Bir yıl prim ödenmiş ol- malıdır D) Üç yıl prim ödenmiş ol- malıdır E) Beş yıl prim ödenmiş olmalı- dır 10. Malüllük aylığı bağlama oranı yüzde kaçtır? A) % 60 B) % 50 C) % 70 D) % 80 E) % 90 11. Yaşlılık aylığından yararla- nabilmek için kadın sigortalı 45 yaşındaysa kaç yıllık stgor- ta primi ödenmiş olmalıdır? A)5yılB)10yılC)15yılD)20yıl E) 30 yıl 12. Ölüm aylığından aylık bağ- lanması için kaç yıllık sigorta primi ödenmiş olmalıdır? A) 10 yıl B) 5 yıl C) 3 yıl D) 20 yıl E) Herhangi bir süre koşulu yoktur IKTISADI KALKINMA 1. Levris'e göre aşağıdakiler- den hangisi, tasarrufların dü- şûk olmasının temel nedenle- rindendir? A) Toplumun yoksul olması B) Karların düşük olması C) Yatırımların az olması D) Verimliliğın düşük olması 2. Aşağıdakilerden hangisi kısır döngü kuramının var- sayımlanndan değildir? A) Belli bir noktadan başlanıp tekrar o noktaya gelinerek döngü kapanır. B) Etküer tek yönlüdür. C) Bir faktör sadece kendinden önce gelen faktörü etkıle- mektedir. D) Bir faktör sadece tek bir fak- tör tarafından etkilenmektedır. 3. Sömürücü ülkeler, azgeliş- miş ülkelerde aşağıdakiler- den hangisini gerçekleştir- misör? A) Maddı ve kurumsal alt- yapının kurulması B) ihracat kesiminin gelişti- rilmesi C) lleri teknolojilerin kullanımı D) Yeni doğal kaynakların bu- lunması 4. Nisbi yoksullaşma kuramı- na göre karşılaştırmalı üstün- lüklere uygun olarak gelişmiş ve az gelişmiş ülkenin dış tica- ret sonucunda, aşağıdakiler- den hangisi gerçekleşmez? A) Az gelişmiş ülkenin ticaret hacmi küçülür B) Gelişmiş ülkenin ticaret hacmi büyür C) Gelişmiş ülkenin dış ticaret kazancı artar D) Dış ticaret hadleri azgelış- mış ülkenin aleyhıne gelışır 5. Rostovv'a göre bir ekonomi- de maddi, kurumsal ve benze- ri altyapı hangi dönemde ku- rulmaya başiar? A) Kalkışa hazırlık B) Kalkış C) Gelışen topluma geçiş D) Hiçbırı 6. Bir ulusal ekonomide yapı- sal olarak farklı ekonomik ke- simlerin yanyana bulunması nasıl adlandırılır? A) Sosyal ıkılık B) Bölgesel ıkılık C) Teknolojik ikilik D) Ekonomik ikilik 7. Boeke'ye göre azgelişmiş olgusuoun analiz edilmesin- de, aşağıdaki kurallardan hangisinden yararlanılması gereksizdir? A) Kapıtalist iktisat kuramı B) Sosyalist iktisat kuramı C) ikilik kuramı D) Karma ekonomı kuramı 8. Sosyal ikilik modeline göre aşağıdakilerden hangisi Doğulu toplumsal sistemin or- ganizasyonla ilgili özellikle- rindendir? A) Standartlaşma yokluğu B) Hareketlı ekonomik kaynak- lar C) Sınırlı para ekonomisı D) Küçük ölcekli üretim 9. Tarımsal kesimde fiyat hareketlerine derhal reaksi- yon gösterilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Tarımsal üretımın özellıği ve ekonominin genel yapısı gereğidir. B) Tarımla uğraşanların fiyat hareketlerinden bilgı sahıbi olmamalarıdır. C) Çiftçilerin rasyonei olmayan zihniyet ve davranışları ge- reğidir. D) Tüketicilerin rasyonei olma- yan zihniyet ve davranışları gereğidir. E) Tüketicilerin tarımsal ürünlere karşı gelir esneklıkle- rının yüksek olmasıdır. 10. Az gelişmiş ülke girişim- cilerinde Schumpeter anlamı- nda yeterince gelişmeyen ni- telik aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Ürünün ve üretim yöntem- lerinin iyıleştirilmesi B) Ticarı işletmeler kurma eğılımı C) Lüks tüketım malları satın almaeğilimı D) İş yaşamında geleneksel karar alma 11. Aşağıdakilerden hangisi sermaye malı değildir? A) Makıneler B) Teçhizatlar C) Hammaddeler D) Ulaşım araçları 12. Sermaye ihtiyacının belir- lenmesinde aşağıdakilerden hangisi rol oynar? A) Teknık koşullar B) Talep mıktarı C) Mal fiyatları D) Ücret düzeyi 13. Aşağıdakilerden hangisi yatırımların etilerinden sayı- Imaz? A) Yapısaldeğışım B) Üretim kapasıtesinin art- ması C) Verimlıliğin artması D) Malıyetlerın yükselmesı 14. Bir ülkede nüfus artış hızı yüzde 3, kalkınma hızı yüzde 8 ise, net kalkınma hızı nedir? A) % 11 B) % 5 C) % 0.24 D) % 2-67 15. Yatırımın olgunlaşma süresi, aşağıdakilerden han- gisine denir? A) Gelir değişmesi ile yatırım kararının alınması arasındaki süreye B) Yatırım kararı ile yatırımın başlaması arasındaki süreye C) Yatırımın uyarılması ile yatırımın tamamlanması arası- ndaki süreye D) Yatırımın başlaması ile yatırımın tamamlanması arası- nda geçen süreye 16. Dış tasamıftan umulan yaralar içinde aşağıdakiler- den hangisi yer almaz? A) Kalkınma polıtikalarınm uy- gulanmasını kolaylaştırma B) iç tasarrufların gelişmesine imkan vermeme C) iç tasarrufların kulianı- Imasını kolaylaştırma D) Teknolojik bilgılerın yayı- Imasına imkan verme 17. Dış tasarruf emme kapa- sitesini etkileyen etkenler arasında aşağıdakilerden hangisi sayılmaz? A) Teknik etkenler B) Sosyal etkenler C) Psikolojik etkenler D) İdari etkenler 18. Yabancı özel sermayenin bir milli ekonomiye sağlaya- cağı faydalar arasında aşağı- dakilerden hangisi yoktur? A) Reel ücretlerı arttırması B) Üretimı ucuzlatması C) Vergı gelirlerini arttırması D) Içsel ekonomiler yaratması 19. Aşağıdakilerden hangisi yabancı özel sermayenin mahsurlarından değildir? A) Dış ekonomiler yaratması B) Yerlitasarrufaolumsuz etki- si C) Gelir dağılımını ve sosyal dengeyi bozması D) Ödemeler bılançosu denge- sizliğini arttırması 20. Aşağıdaki faktörlerden hangisi modern makinaları benimseme hızını tayin et- mez? A) Yeni makınaların eskisine göre üstünlük derecesı B) Yaparak öğrenme modeli C) Makinanın yenileceği sek- törde rekabetin şiddeti D) Yeni makina yüksekliği • Yanıtlar 13. sayfada PERŞEMBE ORHAN BÜRSALI Temizlik İhsan Ketin anlatıyor: ... Genç Cumhuriyet aydınlık düşünceli, pırıl pırıl yeni bir kuşak yetiştirmeye büyük önem veriyordu. Bu nedenle 1930ların başında Türkiye'deki topu topu 19 liseden seçilen en iyi öğrenciler, her yıl Avrupa 'ya eğitime gönderiliyordu. Onlar Türkiye'ye dönecek, öğrenci yetiştireceklerdi. Cumhuriyet'in kurucularına göre iyi öğretmenlerin varlığı, iyi bir kuşağın yetişme- si için zoruniuydu. ••• İhsan Ketin de kim, diyeceksiniz. Haklısınız. Bilimi dışlayan, gerçek değerleri bastıran, dahası yok eden bugünkü Türkiye'de Ketin'i çevresi dışında kim bilecek ki! Kısaca tanıtalım: İhsan Bey, 1932'de iyi bir öğretmen olması için Al- manya'ya gönderilmiş 9 seçkin gençten biri. 6 yıl son- ra iyi bir yerbilimci olarak ülkesine dönmüş. O dağ senin, bu dağ benim, gezip durmuş; Türkiye top- rağının, dağının, kayasının yapısal özelliklerini ince- lemiş. Ve Doğu'dan İstanbul'a kadar uzanan Kuzey Anadolu deprem kuşağının varlığını keşfetmiş. Yani, dünya bilimince de tanınan, Türkiye'nin çağ- daş yerbiliminin babası. İTÜ'de düzenlenen 80. doğumgünü kutlamasmda İhsan Ketin'i dinliyoruz: ... Okullar Cumhuriyet'in gözbebeğiydi. Her an bir vali, bir bakan, hatta cumhurbaşkanı sınıfın kapısını çalabilir, içeri girebilir ve sıralara oturarak ders din- leyebilirdi. Bir gün fizik öğretmeni, getirdiği teraziyle ağırlık ve tartı olayını anlatırken, kapı çalındı ve ar- kasında kalabalık efradıyla Atatürk göründü. Öğret- menimiz dersi kesmedi. Atatürk eşikte dersi dinledi. Sonra teşekkür ederek gitti. Sonradan öğrendik ki öğ- retmenimizin dersini beğenmiş ve maaşına 5 lira zam yapılmasını istemiş. Ancak öğretmenimiz "Ben şu 30 lira maaşı hak ediyor muyum acaba?" diyerek zammı kabul etmemişti... ••• 1920-1930'ların öğretmen kuşağı, Türkiye'de, Fran- sa'da, Almanya'da, ingiltere'de özenle yetiştirildiler ve genç Cumhuriyet'in insan harcını yoğurdular. Sayıları azalarak, ancak tarihin yaşayan kanıtları ve milletin canlı bellekleri olarak aramızdalar. En çok da onlar bugünkü durum karşısında kah- roluyorlar. özellikle kadın öğretmenlerimiz. Çünkü onlar genç ve laik Cumhuriyet'in, çarşafını atan ve özgür dünya yurttaşları olarak yaşamaya başlayan ilk kadınlarıydı. Bugün ise eğitim, laik ya- şamın mezar kazıcılarının eline teslim edilmiş du- rumda. Sakallı ve tespihli "öğretmenlerin" yanı sıra, çar- şaflı kadın "öğretmenleri" de yakında, sınıflarda ço- cuklarımıza ders verirken görürsek şaşırmayalım. ••• Gericilik ve şeriat, eğitimi ele geçirerek, kadrolarını yetiştirerek ve eğiterek, laik yaşamın bütün alanları- ; na el atmaya, hatta saldırmaya girişmiştir. Bosna bahanesiyle bayrak açıp kentlerde teröre girişen şeriatçıların bu tırmanışı bu kez, merkez parti- ler içinde de varlık korkusu uyandırmışa benziyor. O halde köktendincilere karşı kesin önlemler almak için uygun ortam oluşuyor demektir. ivedilikle yapılması gerekeri, şeriatçıların devletçe beslenmelerine son vermektir. Öevlet içindeki yuva- ları dağıtılmalı. öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı, şeri- atçı istilasından kurtarılmadıkça, eğitim ve ideolojik temelde yayılmalarını durdurmak müımkün olmaya- caktır. İhsan Ketin'ler, Remziye Hisar'lar genç Cumhuri- yet'in harcını yoğurdular. Şeriatçılar da eski kölelik yönetiminin harcını yo- ğuruyorlar. Buna fırsat verilmemeli. A ÖF'ten haberler... IIBF ve Konservatuvar'da atama Anadolu Cniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanhğı'na Prof. Dr. İhsan Erkul. Devlet Konservatuvan Müdürlüğüne de Doç. Dr. Naci Güçhan atandı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı. Prof. Dr. Ferruh Çömlek- çi'nin. Devlet Konservatuvan Müdürlüğüde Prof. Dr. Ömer Zühtû Altan'ın aynlmasıyla boşalmıştı. Erkul ve Güç- han görevlerine başladılar. Prof. Erkul kimdir? İstanbul'da 1929'da dün- yaya gelen Erkul, 1951 "de Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu'nu bitirdi. Bir süre Toprak Mahsulkri Ofışi'nde müfettiş olarak çahşan İhsan Erkul. Köln Üniversitest'nde "siyasi ihmler doktoru" ün- \ anı aldı. Bir süre özel sektör- de çahşan Erkul. 1965te Es- kişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ne asistan olarakgirdive 1966'dadoçentoldu. 1972yıhndaprofeşörolan Erkul.AnadoluÜniversitesi'ninkurulmasıylabirlikteİktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev aldı. Prof. Dr. thsan Erkul. Doç. Güçhan kimdir? Sıvas'ta 1949'da doğdu. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Psikoloji bölümünü bitirdi. 1975 yılında bir yıl süreyle İngilte- re'de BBC'de gözlemcilik yaptı. 1976da ETV'de yapımcı-yönetmen olarak çahştı. 197Tde Berhn'de ESFB Televizyonu'nda yö- netmenjik yapü. 1978'de Es- kişehir İktisadi ve İdari İlim- ler Akademisi'nde Sinema Televizyon Yüksek Okulu'nda asistan olarak çalışmaya baş- ladı. 198 l'de öğretim görevlisi, 1986'dadadoçentoldu. Fran- sa'da bir süre televizyonla ilgili çalışmalar yaptı. Konservatu- varMüdürlüğü'neatanmadanönceİletişimBilimleriFakülte- si'ndedekanyardımcısıydı. Doç. Dr. Naci Güçhan.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle