Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN1994 PERŞEMBE
10 DIZIYAZI
Oy uğrunaeğitimedarbe
G.
•1-
enel anlamda eği-
tim. öğrenmek, öğretmek,
öğrendiklerini özümseyerek
tıpkı yiyeceklerin kana dö-
nüşmesi gjbi, beynin düşünce
merkezlerini doyurmak; son-
ra da bu düşünceleri eyleme
geçirerek geleceğe yönelik
üretken bir şeyler yarat-
maktır. Kuşkusuz bu bile ye-
terli değildir; aynca, yaşamını
sürdürecek becerileri kazan-
mak, iyi bir yurttaş olmak da
eğitimin en önemli öğeleridir.
Yüce Atatfirk, Türkiye
Cumhuriyeli'ni kurarken ka-
fasında tasarladığı ulus kav-
ramırun iki ana öğesini şöyle
belirtiyordu:
"Bir başka devletin ya da
ulusun boyundunığu altuıa
girmek istemeden, kendi ulu-
sal bayrağı altında bağımsız ve
özgör yurt toprağında yaşaya-
bilmenin ana koşulu, ulusal bir
dil özgürlüğüdür." Bu neden-
le. 12Temmuz 1932'deTürk
Dil Kurumu"nu kurarak
Arapça-Farsça kanşımı Os-
manlıcadan annmanın eyle-
mineyöneliyordu.
tlk enge!. yazım güçlüğü
ıçeren Arap abecesi yerine
Latin kökenli yeni Türİc abe-
cesini yasallaştırması, erişil-
mez dehanın çok yönlu dü-
şünme yönteminin bir par-
çasıdır.
Ulusal Kurtuluş Savaşı so-
nunda milyonlarca insanmı
itirerek yaklaşık 13 milyon
kalan nüfusun çoğu, kırsal
kesimde yaşayan Türk toplu-
mu Osmanlıcayı yazamıyor,
okuyamıyor. konuşamıyor.
çoğu kez de anlayamıyordu.
Savaş sonunda Osmanlıcayı
anlayan kaç aydın ya da dev-
let adamı kalmıştı ki! Bu ne-
denle, yüce önder Türk dili-
nin. öz varlığımızın eksiksiz
bir anlatım aracı olmasım;
aydınlarla halk arasında yazı-
lan ve konuşulan dil
aynlığının ortadan kaldın-
lmasını, aynca. ulusal bilincin
yeni Türk diliyle oluşmasını
istiyordu.
İkinci olarak, "Efendiler ve
ey mület! Biliniz ki Türkiye
Cumhuriyeti şeyhler, derviş-
ler, meczuplar memleketi ola-
maz. En doğru yol. uygarlık
yoludur. Bi/im izleyeceğuniz
eğitim siyasetinin temeli önce-
likle. var olan cehaleti yok et-
mektir. Sayın üyeler! Siz okul
istemivorsunuz, oysa ki miliet
omı istiyor. Bırakınız artık bu
zavallı miliet, bu memleket ev-
E G I T I MERTÜĞRUL UCKUN
v U l l U u Yazıma başlamadan önce belirtmek isterim ki,yazacaklarım
yülardan bu yana değerliyazarlarca birçok kez açıklanmışbilgilerin
yinelenmesi gibidir. Ancak acı olan gerçek, 20-25 yûkadar önce eğitimlilerin
azlığına karşı bunları okuyanların daha çok, şimdilerde ise eğitimli nüfusun
artmasına karşın okuyanların daha az olmasıdır. Bellibir kesinı, birbirlerinin
yazdığını okuyarak eylemsiz bir doyuma ulaşıp, örgütlenemedikleri için
cumhuriyet ve demokrasinin kalelerini birer birer yitirmektedirler.
Eski gazeteleh gözden geçirirseniz, yurdumuzun kalburüstü beyinlerinin bu
günlerin geleceğinibağıra bağırayazılarında dile getirdiğinigörürsünüz.
Ne yazık ki yazmak ya da söylemek yeterli değildi; bundan böyle de
bu gerçek değişmeyecektir.
bu aydınlığa açılan kapılannı
karalayarak I954'te kapattı-
klannda ilk ödün verilmişti.
1951den başlayarak imam-
hatip okullannın açılışıyla ikin-
ci ve de daha büyük ödün yü-
rürlüğe giriyordu.
Devlet denetiminde din gö-
rcvlilerinin yetiştirilmesi, 1924'-
te çıkanlan Eğitim Birliği Ya-
sası'nda, tüm uygar ülkelerde
olduğu gibi laik düzen gereğiy-
di, ama uygar olma>an, henüz
gelişmemiş bir ülkeye getireceği
tehlikeler düşünülmemişti.
Şeriat düzeni için
yetiştiriliyorlardı
Gerçekten hızla çığ gibi çoğa-
lan imam-hatipler, imam-hatip
liselerine dönüştürülünce,
klasik liselerin uzantısı olan
üniversitelere. sonra da !974"te
Milli Eğitim Temel Yasası'nın
31. maddesine karşın eğitim
enstitülerine de girme hakkını
elde ettiler. Bundan böyle eği-
tımde venlen ödünlerde ipin
ucu iyice kaçtı. İslam dininde
kadın. ikinci sınıf yurttaş. erke-
ğiyle çocuklannın bakıcısı ko-
numunda. erkeğinin koruması
altında. aynca Islamda kadın
imam olmamasına karşın
imam-hatip liselerine kızlann
alınması neyin nesiydi? Şeriatçı-
Resimde Arifhe Köy Enstitüsü'nde yaptığı bir inceleme sırasında görülen dönemin Milli Eğitim Vekili Hasan Âli Yücel, bu okulla- lann. adım adım düzenlerinin
ra büyük önem verirdi. Sonraki yıllarda polirikacıların verdikleri ödünlerin ilki de, 1954 yılında enstirülerin kapatılması oldu.
ladı yerişsin! Medreseler açılma-
yacaktır. Bu millete çağdaş okul
gereklidir" diyen eşsiz Mustafa
Kemal haklılığını bir kez daha
kanıtlamıştı. Çünkü yeryüzü-
nün hiçbir ülkesinde, hiçbir
ulus. yaklaşık on yıl içinde ger-
çekleştirilen ulusal dille abeceyı
öğrenip ulusal bilince erişme-
miştir.
Yan aydınlann ihaneti
Ne yazık ki büyük Atatürk'-
ün 1921'den 1938'e değin tüm
çabalanna karşın eğitimin öne-
mi kavranamadı. Insana yatı-
nm yapmanın ülkenin geleceği
olduğu bilincine varamadılar.
Başta siyaset adamlan olmak
üzere bürokratlar. aydın geci-
nenler, Milli Eğitim yetkilileri,
üniversiteler. vb. kurumlar kor-
kunç bir rehavet içinde eğitime
ihanet ettiler. Çağdaş uygarlık
düzeyine ulaşmanın tek yolu
olan eğitimi güvence altına alan
'Eğitim Birliği Yasası'nı (Tev-
hid-i Tedrisat) 3 Mart 1924"te
ilan ederek Türkiye Cumhuri-
yeti'nin tcmel ilkcsi 'laik'liği de
güvence altına almak istemişti
Atatürk.
Toplumu aydınlık bir gelece-
ğe taşıyacak yolun pozitif bili-
min verileriyle kurulu eğitim-
den geçtiğine ınanan ulu Gazi.
soruna temel bir çözüm getire-
cek yöntemi buldu: Eğitim; şe-
riat kuruluşlan, medrese ve
benzerlerinin bağlı olduğu Şer-
iye ve Evkaf vekaletlerinder
alınıp, Milli Eğitim Bakanlığı-
na devredildi. Yüce Ata'nm
sağlığında. tüm devrimleıi gibi
eğitim ve dil devriminedokuna
mayan köstebekler. demokrasi
oyunu oynayan siyasal partile-
rin oy avcılığına dayanan tutu-
ma bağlı ihanetlerinden yarar-
lanarak. eğitim ve dilimizi ke-
mirmeye başladılar.
Eğitimde verilen ödünler
Ulusal Kurtuluş Savaşf ndan
sonraki yıllarda %80'i köylerde
>aşayan nüfusun eğitilmesi ge-
rekliydi. Hasan Ali Yücel'in ba-
kanlığıyla İlköğrctim Gencl
Müdürü Hakkı Tonguç'un
(Tonguç Baba) I937'de başlat-
tığı Köy Enstitüleri. köy için ge-
rekli elemanlan yetiştiren. ta-
nrruJa örnek okln «nd&r oğilim
kurumlamdı.
Ancak köylünün uyandığını
gören köy ağalan (ki temsilcile-
ri Meclis'teydi). cahil insanlar-
dan oluşan toplumlan yönet-
menin kolaylığını bilen. bu yüz-
den uykulan kaçan politikacı-
lar. Türkiye Cumhuriyeti'ni şe-
riat düzenine sürüklemek iste-
yen Arap şeriatçılığına ya-
manmış yobazlar. eğitimimizin
Kültür • Sanat
İCİNDEN DALGA GECEN TIYATRO
293 89 78 (3 hat)
D e n i z A ş ı r ı G ü I d ü r ü
Çacsambo, perşembe, cuma, cumoriesr 21.00
KIRKAMBARGECE TIYATROSU
Msi Soli| Içmden DtJoa GeOT T\yatro-hmçamt, Ses 1885 Ortooyunculor kyoâlu,
Voldroromo « Çoıy MoğmAın V 0 522 217 98 37- 0 212 25118 «5/M
İSTİKLAl CAD. NO: 140 TEl 251 l t 65-66 FAX: 244 43 27
F«rhan Şentoy'un
PARASIZ
YASAMAK
PAHAU
SAuaı.oo
Ferhan ŞeiMey'un
ŞUGOGOL
DELİSİ
CUMAKTESİ
1S.3O
M>an Ş«n»o/un
FERHANOİ
ŞEYUR
PAZAR1J.3O
CINEMA
CAFE-BAR
Beğendiğinız filmlen size ozel
ortamda ıçkinizi yudumluyarak
ızlcmek istermismu'
20.00 - 22.00
DERSU
UZALA
Yön: Eisenstein-Antonov
İstanbul Film Festivıli
nedeniyle ozel gösterim
22.00 - 02.00
GRUPNEFES
Buzukı. Barbaros ,'Cıtar: Namık
(Film jöstenmı ücretsızdir)
kıkbl Caj. KuvDkpjımılkjpı SoL
No:l9/ABe)w|l« 25295 10/11
DORMEN TİYATROSU
"24 NİSAN PAZAR'A KADAR' (KISA BİR SURE İÇİN)
GtNEL İSTÎK OZERİNE KADIKÖY DE
CILGIN SONBAHARK0MEDİ2BÛLÜM YÛNETCN Cenc^GÛRÛN
Kültür
Sanat
ilanlannız için:
293 89 78
(3 hat)
T.C. KULTUR BAKANÜC!
istanbul devlet opera ve balesi
ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ' NDE
G.Verdl
DON CARLOS
opera4perd«
OrtiMtraSeti: ANTONIO PIROLU
Safmey» Koyan: GÜRÇİL ÇELIKTAŞ
23Nb»ı, 15.30"da
26 Ntsan, 20.00'de (Gala)
30 Ftisan, 15.30'da
R.VVagner
UÇAN HOLLANDALI
romantik opera 3 perde
Orkestra Şefi:
SEDAR YALÇ1N
Sahneye Koyan:
GIAN-CARLO DEL MONACO
14 Nisan, 20.00'de
G. Gordon
HOVARDANIN SONU
bateiperde
Koreografi: NINETTE DE VALOIS
Sahneye Koyan:
R1CHARD GLASSTONE
Orkestra Sefı: ELŞAD BAGIROV
F.Tüain
ÇEŞMEBAŞI
tantasfik bale 1 perde
Koreografi: NINETTE DE VALOIS
Sahneye Koyan:
SUNASENELEVINÇSUNAL
Orkestra Şefı ELŞAD BAGIROV
19 Nisan, 20.00'de
*
VV.A. Mozart
KUŞ ADAM VE PRENS
çocuit cperası 2 perde
Muzık /onelmeni:
MÜSEYİN KAYA
Sahneye Koyan:
SUMERAY ARIMAN
16-23-30 Nisan, 11.00de
S. Prokofiev
ROMEOVEJUUET
bsto 3 ptcdo
Koreografi: ALFRED ROORIGUES
Sahneye Koyan-
EVMÇSUNAL SUNAŞENEL
Orkestra Şefi: ELŞAD BAGfROV
13 Nisan, 20.00'de
L Minkus
DON KIŞOT
bale3peAe
Koreografi ve Sahneye Koyan:
VALENTINYELIZARIEV
Orkestra Şefi: ELŞAD BAGIROV
16 Ntsan. 15.30'da
27 Nisan, 2O.CWde
F. Lehar
ŞEN DUL
operet 3 perde
Orkestra Şefi:SERDAR YALÇIN
Sahneye Koyan. AYDIN GUN
28 Nisan, 20.00'de
•
.K. Ludwig
BİR TENOR
ARANIYOR
mûzikal komedi 2 perde
Sahneye Koyan:
ADRIAN BRINE
Muzik Yönetmeni:
SERDAR YALÇIN
15-22-29 Nisan, 19.00'da
24 Nisan Saat:15.3O'da
|B*ırk6r Yunul Emre KOttûr «ertezfrWt)
Btetler temsikten bı ay cnce A K M
gışelernde satışa çıkmaktadn.
Gişe Te). 251 10 23 - 251 56 00
[7 hat) 254
SEHIR TİYATROLARI
Harbiye. M.Ertuııml I K.-ııtılıoy Haldun Tnner
Sahnesı 1240 77 201 I I3J9 04 63I
LÜKÜS HAYAT
VSırHMUnOOnHEN
(12-13 M H H )
AntonÇB«V
VANYA DAYI
(UMnSkKM
AİLE ŞEREFİ
Ytalan EngfcGURMEN
L«ı»dHBfET7
(14-1S-16-17Ma«l)
(SON4OYUN)
İLK GENÇLİĞİM
TûtçM. Cani BUYÜKUnoj
Ytneun Eng«ı ULUOAG
(12-1l-14.1S-tC-17Nitan)
SONHAFTA
Harljıye Cep Tivatrosu
I240 77 20!
Uskuılar I.iusahıpzacle Celdl
Sahnesı(333 03 97)
MMuSÛRPHun
İSTANBUL'UN
GÖZLERİ MAHMUR
YBwunHakanM.T1NEfl
(12 >3I«-16-16-17 l*sarı
Gazıosmanpasa Sahnesi
(578 60 67)
TınBul Ğ2AKUAN
RESİMLİ OSMANLI
TARİHİ
Yûnelen Efgin ORBEY
(14-15-16-17 Mun)
GİŞE YERLERİ
NnüuMEKç
SULAR
AYDINLAN1YORDU
VftMan Baş» SASUNCU
12-14-15 KMn)
OYUN GÜNLERİ
Salı:20 30-Çarşamba. 15 00-20 30-Perş -Cuma. 20 30
C.tesı. IS 00-20 30-Paıar 15 00-18 30
IU KAOKOr HHD&* 1
Kültür Sanat
ilanlannız için:
293 89 78(3 hat)
0MIN C0MLERİ Çasrrta 15.00 Persemte 21 15Ojma:2M5
\ Cumatea 15.00 ve 2115 Pazar: 15 00
Kmmrtm 1S.O0 n Ptnemtm 21.15 IndHmg HALK CONO-dür.)
Bıletler GISEMIZDE ve tüm VAKKORAMA'larfe satılmaktadır
346 01 06 KADIKOY HALK EGITIM MERKEZI 346 01 06
^CEMALREŞİTREY KONSER SALONU
•İSTANBUL BUYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
14 Nisan 1994 Perşembe, Saat.19 00
VALERY AFANASSIEV
Piyano Resitali
Mozart, Brahms, Schubert
Biiet Fiyatları 80.000-60 000- TL
15 Nisan 1994 Cuma, Saat:19.00
SALZBURfS MOZARTEUM
DÖRTLÜSÜ
Beethoven. Schubert, Mozart
Avustyrya Kültür Ofisi Işbirliğiyle"
Bilet Fiyatları 80 000-60.000 TL
17 Nisan 1994 Pazar, Saat 19 00
M.S.Ü DEVLET KONSERVATUVARI
ÖĞRENCİ SENFOISİ ORKESTRASI
Şef Fahrettin KERİMOV
Solist: Özgür TUNCER (Piyano)
Schubert, Mozart, Prokofiev
Bilet Fiyatları 60 000-40.000 TL.
18 Nisan 1994 Pazartesi, Saat 19 00
REKOWATANABE
Piyano Resitali
Pıyano. Rıchard BISHOP
Haendel, Prokofiev, Franck, Sarasate
Bilet Fiyatları 80.000-60 000 TL
19 Nisan 1994 Salı. Saat 19 00
VİYANA ŞARKILARITOPLULLĞU ve
MAUT SHRAMMELN ORKESTRASI
Solıst Margarıta TOUSCHECK
, (Soprano)
'Avusturya Kültür Ofısi Işbirliğiyle"
Bilet Fiyatları 80.000-60 000 TL.
20 Nisan 1994 Çarşamba. Saat 19 00 I
RUHİ AY.ANGİL TÜRK MÜZİĞİ
ORKESTRA VE KOROSU
'Arel'den Refbrmculara"
"Türk Petrol Holding'in
Değerli Katkılarıyla"
Bilet Fiyatları: 80.000-60.000 TL
CRR Konser Salonu 246 06 96-240 50 12
AKM Konser Gisesi: 251 56 00
CAP1TOL Altuniude T«t 391 19 30 /333
! Saıo(ium'jzunt)uiuııfı*aıuaaıı*nn*ağtamen ojreno metoere
B * f t B ( * fc % 50 â
>erleşmesine çaba harcarken
kadını da kullanacaklan kuş-
kusuzdu. Yazılı tarih bovunca
Türklerin güçlcnip devlet ol-
masına karşı. dış güçlerin yanı-
nda yer alan Arap alemiyle içer-
deki işbirlikçiler ve de gaflet.
dalalet (aymazlık. sapkınhk)
içindeki kimi politikacılar. oy
uğruna düşmanların yanında
yerlenni aldılar. Böylece Ana-
dolu'nun saf çocuklannın (ünlii
bir İngiliz düşünürünün dediği
gibi) boş bir plak olan bellekle-
ri, yalnızca din bilgisi ve şeriat
düzeninin kurallanyla koşul-
landınldı.
Gerçekte bu delikanlılar ve
kızlarımız imamlık yapmak ya
da Müslümanlığın öğretisini
yayan bireyler olmak niyetiyle
değil. kendilerinin de açıkça
söylediği gibi. laik Türkiye
Cumhuriyeti"ni yıkıp yerine şe-
rial düzenini kurmak için yetiş-
tiriliyorlardı. Kızlar. anne ol-
duklannda bebelerine bunu aşı-
layacak; delikanlılar. üniver-
siteye gidip laik düzeni temel-
den çökertecek mevkilere gele-
ceklerdi.
Şimdi birlikte düşünelim:
Din gibi soyut bir ka\ ramla ye-
tişen bir beyin. üniversitede
doktor. biyolog. savcı. öğret-
men. vb."deki pozitif bilimin
eğitimiyle içsel birçelişkiyedüş-
mcz mi? Imam-doktor. imam-
biyolog. imam-savcı. imam-
öğretmen. vb. kişilikli bireylerin
içine düşeceği kavram kar-
gaşası. toplumun kargaşası de-
ğil midir?
Neden genelde öğretmen
okulundan öğretmen. sanat
okulundan zanaatçı. kız teknik-
ten becerikli ev hanımlan. iş
kadınlan. vb. çıkar da ımam-
hatiptcn imamdan çok ötcki
mcsleklerin özcl eğitimiyle olu-
şan dallara el aıılır? Çünkü
amaç. "kör parmağım gözüne"
sözü kadar açıklır: Dinscl dü-
zen!
Bugün görüncn odur ki on-
larca imam-haıip kökenli savcı.
doktor. >önclici. öğrelmcn. vb.
tcmeldc eğitildiklcri soyut din-
scl kurallarla o mcslcğin gcrcği-
ni verinc gelirirken kimi zaman
Allah'ın ipine tulunacaklar mı?
Bu arada istisnalann kurallan
bozmtıdığinı anımsatmak iste-
rim. Tüm bunlarla yctinmeven
şcriatçılar. Kurtuluş Savaşı
devrimlerinın giyim-kuşamına
karşı da başlattıklan kadınlar-
da çarşaf vc sıkma başla. erkek-
lerde yeşil sank ve harmaniyi
eğitim kurumlanna sokma uğ-
raşı içindclcr.
Uygar görüntülü bir Türki-
ye'yi îran >a da öteki Arap ül-
kelerinin şeriat görüntülü top-
lumuna çevirerek kime hizmet
ettiklerinin bilincinde olabilir-
ler mi? Gerçekte satılmışlar,
kandırılmışlar. aymazlık ve
sapkınhk içindeki politikacılar-
la iş birlikçiler dışında, bu işi
tezgâhlayanlar kesinlikle bilin-
cindeler.
Yarın:Lise
eğitiminde
sorunlar
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKft
Bağıp Bağıp Bağırıyorum!
Gazeteci Soner Yalçın, Saşak Yayınlan"r\da çıkan
"HangiErbakan"adlı araştımasında, ilginç olaylaryaka-
lamış. Bunlardan biri de Ha;ı Necmetön Erbakan'ın se-
çim hilesi! Milli Selamet Par^isi dönemi; MSP grubunda,
Meclis Başkanvekilliği'ne aday seçimi yapılıyor. MSP'nin
eski Manisa Milletvekili M. Gündüz Sevilgen, olanları
şöyle anlatıyor:
"... Orhan Bah reyleri toplayp gitti. Fakat neticeler,
grupta bulunan herkes tarafırdan öğrenilmişti. Grup Baş-
kanvekilliği'ne Rasim Haneoğiu, Meclis Başkanvekil-
liği'ne Yasin Hatipoğlu seçımişti- Milletvekillerinin bü-
yük çoğunluğu bu yolda o) kullanmışlardı. Necmettin
Erbakan'ın arzusu istikameWde oy kullananlar ise sade-
ce 5 kişiydi.
Bu neticeye rağmen erte$i 9ru
P toplantısında Genel
Başkan Erbakan, oyların kendı dediği gibi neticelendiğini
bildiriyor. Ve bir emrivaki yaparak Meclis Başkanlığı 'na o
günkü tarihli bir yazı ile (20.21974 tarihli ve Hasan Aksay
irnzalı) MSP'nin Meclis baskanvekili adaymın Rasim
Hancıoğlu olduğunu bildirdiğini söylüyordu.
Bunun üzerine arkadaşlaı. seçim neticelerinin böyle
olmadığmı bildiklerini, rey pusulalarının getirilip yeniden
tasnif edilmesini söyleyerek 'tirazda bulundularsa da Er-
bakan, 'Kağıtlar odamdadır. ıtiraz edenler gelsin, göste-
reyim' diyerek meseleyi kapatmak ıstedi. Bilahare odash
na giderek reyleri görmek ısteyenlere de göstermedi.
Bir seferinde Orhan Akkoyıınlu arkadaş, konuyu grup
toplantısında gündeme getırdı, reyleri görmek istediğini
söyledi. Ancak Erbakan, bu konuşmayı da yanıtsız bıraktı.
Böylece Erbakan, milletvekillerinin verdiği reyleri hiçe
sayarak istediğini yapıyordu Milletvekilleri seçim sonu-
cu, Meclis Başkanlığı'na bir emrivaki ile intikal ettirilmiş
olduğu için bir skandal çıkmasm diye bu açık sahtekarlığı
sineye çekmek zorunda kaldı. Bu hadise, Necmettin Er-
bakan'ın kendi isteklerinin yerine gelebilmesi için nelere
tevessül edebileceğini göstermesı bakımından dikkat çe-
kicidir."
Şimdi, yerel secimlere hile karıştınldığı söyleniyor, oy
pusulaları çoplüklerden toplanıyor. Bir "Ankara Notları"-
nda, "Çarşaflıların yapmayacağı yok!" diye yazmış mıy-
dım? Ankara'da Altındağda, on bın anakent belediye
başkanı oyu ortada yokmuş. Hacı Necmettin Erbakan'a
birsorsalar, "Nereye gitti bu kadar oy" diye. Neyanıt ve-
rir?
- Muhterem kardeşim, ne blleyim nereye gitti?
Adalet Bakanı Seyfl Oktay, Bosna'ya gönderilmeyip
deve yapılan yardım paralarının araştırılması için savcıla-
rı uyarmış. Bakalım ne çıkacak?
Soner Yalçın'ın kitabından, Hacı Necmettin Erbakan'ın
yaşamöykusünden ilginç kesitler izliyoruz. Necmettin Si-
nop'ta 1926 yılında doğdu. Babası, Ağırceza Mahkemesi
Başkanı Mehmet Sabri Bey di. Arapça, Farsça, Fransız-
ca, Türkçe bılirdı. Kendisi Adana'nm Saimbeyli'sindendi.
"Arap Hâkim" denmesinin nedenı Arapça bildiğinden
miydi, ne bileyim? Bu bölüm Soner Yalçın'ın araştırma-
sında geçmiyor. Ama ilginç şeyler çok...
1969'da bağımsız olarak Konyadan aday olup seçilir.
Taşlama ustası Ümit Yaşar Oğuzcan şu dizeleri yazar:
"Destek almakta geriden I Inat ettin profesör
Gericiliği yeniden I İcat ettın profesör
Olmaz din madrabazlığı I Etme sen bu cambazlığı
Yazık! sinmiş yobazlığı I Azat ettin profesör
İlmini irfanını da I Bir kürsünün şanını da
Adım. unvanını da I Berbat ettin profesör."
Bilmiyordum, Erbakanı iş yaşamına da polıtıkaya da
atan Nakşibendi Şeyhi Mehmet Zahit Ko&u'ymuş. Hani,
Hacı TÖ'nün annesinin ayakucunda yattığı şeyh! Erbakan,
üniversite yıllarında Şeyh'in muritlerı arasına girmiş!
Odalar Birliği'nde çalışırken de Erbakan'ın sık sık söyle-
diği "ağır sanayi hamlesi" gibi sözlerın buluşu (patenti)
Şeyh Mehmet Zahıt Kotku'nunmuş. Şeyhi, ağzına tükür-
müş!
Okuyun Soner Yalçın'ın yapıtını, çok daha ilginç olayları
yakalayabilirsinız. Laiklığe düşmanlık nerelerde çörekle-
niyor, görürsünüz.
Pazar gunü gerçekleştırilen 'şeriatprovası"DYP-SHP
ortakltğının gözünü açmış gibi. Çarşaflılar, gericiler. adla-
rı üstünde "ger/c/"dirler. lleriyi göremedikleri için, he-
men çarşafa dolaşıyorlar. Bir şeriatçıyla bir karasakalın,
cumhuriyetın temellerini dinamitleyip yıkması usa gelebi-
lir mi hiç? Cumhuriyetin yaşı, Hacı Bekir lokumları kadar
bile değilmiş. Öyle yazıyor karasakal. Turp sıkılacak us
bu işte. Cumhuriyetten haberı yok, usunu şeriatçılıkla
bozmuş. Polis örgütünün yaşı 149 değildir; Osmanlı zapti-
yesi, cumhuriyet polisi değildir de ondan. Polis, cumhuri-
yet savcısı. yargıcı gibi, cumhuriyetin polisi olduğunu
unutmamak zorundadır.
Günlerdir, biri kız biri erkek, lıse çağında iki kardeş, An-
kara Emniyeti'nde gözaltında tutuluyorlar. Sınavları var.
Neymiş? Polis gözetiminde sınava gotürülüp yeniden gö-
zaltınaalınacaklarmış. Neden evlerinebırakılıpderslerini
çalışmaları sağlanmıyor? Olmaz böyle şey, olmaz! Pazar
günü, şeriatçılar karşısında kılını kımıldatmayan polis, li-
se çağındaki çocukları -belki de işkencede- gözaltında
tutuyor.
Bağır bağır bağırıyorum! Seyfl Oktay'ın hazırlayıp Mec-
lis esunduğuyasatasarıları arasında bulunan 'Adlı Polis
Yasası" bir an önce çıkmalı; işkenceler durmalı!
Kitap fuarı, bu hafta sona eriyor. Daha yazacağım. Ben-
ce çok başarılı geçti kitap fuarı; güzel bir başlangıçtı her
şeyden önce.
Yarın sabah saat07.00sıralarında,TRT1 'de "Gündem"
ızlencesinde. Mahmut Makal'ın konuşması var, "Köy
Enstitüleri"n'\ anlatacak, izleyeceğim.
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Belli bir amaca ya da
sonuca yönelen ve etkin-
liğe dönüşmeyen etki gü-
cü. 2/ Bir oyun ya da
fılmde dinlenme süresi...
Babası ölmüş olan çocuk.
3/ Fırat vadisini çeviren
kayalarda yaşayan uzun
gagalı bir kuş. 4/ Bilgiçlik
taslayan kimse... Tavuk
kümesi. 5/ Mektup... Bir
nota. 6/ Bir renk... Çok
bükümlü iplikle dokun-
muş bir çeşit ince kumaş.
7/ Algılanan nesnelerin temel nite-
liği... Eski dilde bağırsaklar. 8/
Izmir Körfezi'nde bir ada. 9/ Mev-
levi dervişlerinin kollannı iki yana
açıp dönerek yaptıklan ayin
Aakh.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Japon mafyasına verilen ad...
Akıl. 2/ Başıboş gezen hay\an sü-
rüsü... "Dest-bûsu arzusuyla ölür-
sem dûstlar eylen toprağım
sunun anınla yâre su" (Fuzulj). 3/
Acıdan ve ıstıraptan inleyer.... Optik kaydırma. 4/ Bahk avla-
makta ya da >-ük taşımaktg kullanılan büyük kayık. 5/ Gün-
ler... Fas'm plaka işareti. 6/Bir şeyin yapılmasıru yasaklama...
Ikı borunun bırbırine bırleşjrildiği yer... Adın durum eklerin-
den bın. 7/ Bir yanşın beUrl uzaklığı kapsayan bölümlerinden
her bın... Bırçok Latm ulkeande kullanılmış eski bir para biri-
mi. 8/ Insaru ıstenmeyen seçtneklerden birini izlemeye zorlayan
durum. 9/ ICemıklenn yuvartak ucu... Bir tür yangın bombası.