25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN1994 PERŞEMBE 10 DIZIYAZI Oy uğrunaeğitimedarbe G. •1- enel anlamda eği- tim. öğrenmek, öğretmek, öğrendiklerini özümseyerek tıpkı yiyeceklerin kana dö- nüşmesi gjbi, beynin düşünce merkezlerini doyurmak; son- ra da bu düşünceleri eyleme geçirerek geleceğe yönelik üretken bir şeyler yarat- maktır. Kuşkusuz bu bile ye- terli değildir; aynca, yaşamını sürdürecek becerileri kazan- mak, iyi bir yurttaş olmak da eğitimin en önemli öğeleridir. Yüce Atatfirk, Türkiye Cumhuriyeli'ni kurarken ka- fasında tasarladığı ulus kav- ramırun iki ana öğesini şöyle belirtiyordu: "Bir başka devletin ya da ulusun boyundunığu altuıa girmek istemeden, kendi ulu- sal bayrağı altında bağımsız ve özgör yurt toprağında yaşaya- bilmenin ana koşulu, ulusal bir dil özgürlüğüdür." Bu neden- le. 12Temmuz 1932'deTürk Dil Kurumu"nu kurarak Arapça-Farsça kanşımı Os- manlıcadan annmanın eyle- mineyöneliyordu. tlk enge!. yazım güçlüğü ıçeren Arap abecesi yerine Latin kökenli yeni Türİc abe- cesini yasallaştırması, erişil- mez dehanın çok yönlu dü- şünme yönteminin bir par- çasıdır. Ulusal Kurtuluş Savaşı so- nunda milyonlarca insanmı itirerek yaklaşık 13 milyon kalan nüfusun çoğu, kırsal kesimde yaşayan Türk toplu- mu Osmanlıcayı yazamıyor, okuyamıyor. konuşamıyor. çoğu kez de anlayamıyordu. Savaş sonunda Osmanlıcayı anlayan kaç aydın ya da dev- let adamı kalmıştı ki! Bu ne- denle, yüce önder Türk dili- nin. öz varlığımızın eksiksiz bir anlatım aracı olmasım; aydınlarla halk arasında yazı- lan ve konuşulan dil aynlığının ortadan kaldın- lmasını, aynca. ulusal bilincin yeni Türk diliyle oluşmasını istiyordu. İkinci olarak, "Efendiler ve ey mület! Biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, derviş- ler, meczuplar memleketi ola- maz. En doğru yol. uygarlık yoludur. Bi/im izleyeceğuniz eğitim siyasetinin temeli önce- likle. var olan cehaleti yok et- mektir. Sayın üyeler! Siz okul istemivorsunuz, oysa ki miliet omı istiyor. Bırakınız artık bu zavallı miliet, bu memleket ev- E G I T I MERTÜĞRUL UCKUN v U l l U u Yazıma başlamadan önce belirtmek isterim ki,yazacaklarım yülardan bu yana değerliyazarlarca birçok kez açıklanmışbilgilerin yinelenmesi gibidir. Ancak acı olan gerçek, 20-25 yûkadar önce eğitimlilerin azlığına karşı bunları okuyanların daha çok, şimdilerde ise eğitimli nüfusun artmasına karşın okuyanların daha az olmasıdır. Bellibir kesinı, birbirlerinin yazdığını okuyarak eylemsiz bir doyuma ulaşıp, örgütlenemedikleri için cumhuriyet ve demokrasinin kalelerini birer birer yitirmektedirler. Eski gazeteleh gözden geçirirseniz, yurdumuzun kalburüstü beyinlerinin bu günlerin geleceğinibağıra bağırayazılarında dile getirdiğinigörürsünüz. Ne yazık ki yazmak ya da söylemek yeterli değildi; bundan böyle de bu gerçek değişmeyecektir. bu aydınlığa açılan kapılannı karalayarak I954'te kapattı- klannda ilk ödün verilmişti. 1951den başlayarak imam- hatip okullannın açılışıyla ikin- ci ve de daha büyük ödün yü- rürlüğe giriyordu. Devlet denetiminde din gö- rcvlilerinin yetiştirilmesi, 1924'- te çıkanlan Eğitim Birliği Ya- sası'nda, tüm uygar ülkelerde olduğu gibi laik düzen gereğiy- di, ama uygar olma>an, henüz gelişmemiş bir ülkeye getireceği tehlikeler düşünülmemişti. Şeriat düzeni için yetiştiriliyorlardı Gerçekten hızla çığ gibi çoğa- lan imam-hatipler, imam-hatip liselerine dönüştürülünce, klasik liselerin uzantısı olan üniversitelere. sonra da !974"te Milli Eğitim Temel Yasası'nın 31. maddesine karşın eğitim enstitülerine de girme hakkını elde ettiler. Bundan böyle eği- tımde venlen ödünlerde ipin ucu iyice kaçtı. İslam dininde kadın. ikinci sınıf yurttaş. erke- ğiyle çocuklannın bakıcısı ko- numunda. erkeğinin koruması altında. aynca Islamda kadın imam olmamasına karşın imam-hatip liselerine kızlann alınması neyin nesiydi? Şeriatçı- Resimde Arifhe Köy Enstitüsü'nde yaptığı bir inceleme sırasında görülen dönemin Milli Eğitim Vekili Hasan Âli Yücel, bu okulla- lann. adım adım düzenlerinin ra büyük önem verirdi. Sonraki yıllarda polirikacıların verdikleri ödünlerin ilki de, 1954 yılında enstirülerin kapatılması oldu. ladı yerişsin! Medreseler açılma- yacaktır. Bu millete çağdaş okul gereklidir" diyen eşsiz Mustafa Kemal haklılığını bir kez daha kanıtlamıştı. Çünkü yeryüzü- nün hiçbir ülkesinde, hiçbir ulus. yaklaşık on yıl içinde ger- çekleştirilen ulusal dille abeceyı öğrenip ulusal bilince erişme- miştir. Yan aydınlann ihaneti Ne yazık ki büyük Atatürk'- ün 1921'den 1938'e değin tüm çabalanna karşın eğitimin öne- mi kavranamadı. Insana yatı- nm yapmanın ülkenin geleceği olduğu bilincine varamadılar. Başta siyaset adamlan olmak üzere bürokratlar. aydın geci- nenler, Milli Eğitim yetkilileri, üniversiteler. vb. kurumlar kor- kunç bir rehavet içinde eğitime ihanet ettiler. Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmanın tek yolu olan eğitimi güvence altına alan 'Eğitim Birliği Yasası'nı (Tev- hid-i Tedrisat) 3 Mart 1924"te ilan ederek Türkiye Cumhuri- yeti'nin tcmel ilkcsi 'laik'liği de güvence altına almak istemişti Atatürk. Toplumu aydınlık bir gelece- ğe taşıyacak yolun pozitif bili- min verileriyle kurulu eğitim- den geçtiğine ınanan ulu Gazi. soruna temel bir çözüm getire- cek yöntemi buldu: Eğitim; şe- riat kuruluşlan, medrese ve benzerlerinin bağlı olduğu Şer- iye ve Evkaf vekaletlerinder alınıp, Milli Eğitim Bakanlığı- na devredildi. Yüce Ata'nm sağlığında. tüm devrimleıi gibi eğitim ve dil devriminedokuna mayan köstebekler. demokrasi oyunu oynayan siyasal partile- rin oy avcılığına dayanan tutu- ma bağlı ihanetlerinden yarar- lanarak. eğitim ve dilimizi ke- mirmeye başladılar. Eğitimde verilen ödünler Ulusal Kurtuluş Savaşf ndan sonraki yıllarda %80'i köylerde >aşayan nüfusun eğitilmesi ge- rekliydi. Hasan Ali Yücel'in ba- kanlığıyla İlköğrctim Gencl Müdürü Hakkı Tonguç'un (Tonguç Baba) I937'de başlat- tığı Köy Enstitüleri. köy için ge- rekli elemanlan yetiştiren. ta- nrruJa örnek okln «nd&r oğilim kurumlamdı. Ancak köylünün uyandığını gören köy ağalan (ki temsilcile- ri Meclis'teydi). cahil insanlar- dan oluşan toplumlan yönet- menin kolaylığını bilen. bu yüz- den uykulan kaçan politikacı- lar. Türkiye Cumhuriyeti'ni şe- riat düzenine sürüklemek iste- yen Arap şeriatçılığına ya- manmış yobazlar. eğitimimizin Kültür • Sanat İCİNDEN DALGA GECEN TIYATRO 293 89 78 (3 hat) D e n i z A ş ı r ı G ü I d ü r ü Çacsambo, perşembe, cuma, cumoriesr 21.00 KIRKAMBARGECE TIYATROSU Msi Soli| Içmden DtJoa GeOT T\yatro-hmçamt, Ses 1885 Ortooyunculor kyoâlu, Voldroromo « Çoıy MoğmAın V 0 522 217 98 37- 0 212 25118 «5/M İSTİKLAl CAD. NO: 140 TEl 251 l t 65-66 FAX: 244 43 27 F«rhan Şentoy'un PARASIZ YASAMAK PAHAU SAuaı.oo Ferhan ŞeiMey'un ŞUGOGOL DELİSİ CUMAKTESİ 1S.3O M>an Ş«n»o/un FERHANOİ ŞEYUR PAZAR1J.3O CINEMA CAFE-BAR Beğendiğinız filmlen size ozel ortamda ıçkinizi yudumluyarak ızlcmek istermismu' 20.00 - 22.00 DERSU UZALA Yön: Eisenstein-Antonov İstanbul Film Festivıli nedeniyle ozel gösterim 22.00 - 02.00 GRUPNEFES Buzukı. Barbaros ,'Cıtar: Namık (Film jöstenmı ücretsızdir) kıkbl Caj. KuvDkpjımılkjpı SoL No:l9/ABe)w|l« 25295 10/11 DORMEN TİYATROSU "24 NİSAN PAZAR'A KADAR' (KISA BİR SURE İÇİN) GtNEL İSTÎK OZERİNE KADIKÖY DE CILGIN SONBAHARK0MEDİ2BÛLÜM YÛNETCN Cenc^GÛRÛN Kültür Sanat ilanlannız için: 293 89 78 (3 hat) T.C. KULTUR BAKANÜC! istanbul devlet opera ve balesi ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ' NDE G.Verdl DON CARLOS opera4perd« OrtiMtraSeti: ANTONIO PIROLU Safmey» Koyan: GÜRÇİL ÇELIKTAŞ 23Nb»ı, 15.30"da 26 Ntsan, 20.00'de (Gala) 30 Ftisan, 15.30'da R.VVagner UÇAN HOLLANDALI romantik opera 3 perde Orkestra Şefi: SEDAR YALÇ1N Sahneye Koyan: GIAN-CARLO DEL MONACO 14 Nisan, 20.00'de G. Gordon HOVARDANIN SONU bateiperde Koreografi: NINETTE DE VALOIS Sahneye Koyan: R1CHARD GLASSTONE Orkestra Sefı: ELŞAD BAGIROV F.Tüain ÇEŞMEBAŞI tantasfik bale 1 perde Koreografi: NINETTE DE VALOIS Sahneye Koyan: SUNASENELEVINÇSUNAL Orkestra Şefı ELŞAD BAGIROV 19 Nisan, 20.00'de * VV.A. Mozart KUŞ ADAM VE PRENS çocuit cperası 2 perde Muzık /onelmeni: MÜSEYİN KAYA Sahneye Koyan: SUMERAY ARIMAN 16-23-30 Nisan, 11.00de S. Prokofiev ROMEOVEJUUET bsto 3 ptcdo Koreografi: ALFRED ROORIGUES Sahneye Koyan- EVMÇSUNAL SUNAŞENEL Orkestra Şefi: ELŞAD BAGfROV 13 Nisan, 20.00'de L Minkus DON KIŞOT bale3peAe Koreografi ve Sahneye Koyan: VALENTINYELIZARIEV Orkestra Şefi: ELŞAD BAGIROV 16 Ntsan. 15.30'da 27 Nisan, 2O.CWde F. Lehar ŞEN DUL operet 3 perde Orkestra Şefi:SERDAR YALÇIN Sahneye Koyan. AYDIN GUN 28 Nisan, 20.00'de • .K. Ludwig BİR TENOR ARANIYOR mûzikal komedi 2 perde Sahneye Koyan: ADRIAN BRINE Muzik Yönetmeni: SERDAR YALÇIN 15-22-29 Nisan, 19.00'da 24 Nisan Saat:15.3O'da |B*ırk6r Yunul Emre KOttûr «ertezfrWt) Btetler temsikten bı ay cnce A K M gışelernde satışa çıkmaktadn. Gişe Te). 251 10 23 - 251 56 00 [7 hat) 254 SEHIR TİYATROLARI Harbiye. M.Ertuııml I K.-ııtılıoy Haldun Tnner Sahnesı 1240 77 201 I I3J9 04 63I LÜKÜS HAYAT VSırHMUnOOnHEN (12-13 M H H ) AntonÇB«V VANYA DAYI (UMnSkKM AİLE ŞEREFİ Ytalan EngfcGURMEN L«ı»dHBfET7 (14-1S-16-17Ma«l) (SON4OYUN) İLK GENÇLİĞİM TûtçM. Cani BUYÜKUnoj Ytneun Eng«ı ULUOAG (12-1l-14.1S-tC-17Nitan) SONHAFTA Harljıye Cep Tivatrosu I240 77 20! Uskuılar I.iusahıpzacle Celdl Sahnesı(333 03 97) MMuSÛRPHun İSTANBUL'UN GÖZLERİ MAHMUR YBwunHakanM.T1NEfl (12 >3I«-16-16-17 l*sarı Gazıosmanpasa Sahnesi (578 60 67) TınBul Ğ2AKUAN RESİMLİ OSMANLI TARİHİ Yûnelen Efgin ORBEY (14-15-16-17 Mun) GİŞE YERLERİ NnüuMEKç SULAR AYDINLAN1YORDU VftMan Baş» SASUNCU 12-14-15 KMn) OYUN GÜNLERİ Salı:20 30-Çarşamba. 15 00-20 30-Perş -Cuma. 20 30 C.tesı. IS 00-20 30-Paıar 15 00-18 30 IU KAOKOr HHD&* 1 Kültür Sanat ilanlannız için: 293 89 78(3 hat) 0MIN C0MLERİ Çasrrta 15.00 Persemte 21 15Ojma:2M5 \ Cumatea 15.00 ve 2115 Pazar: 15 00 Kmmrtm 1S.O0 n Ptnemtm 21.15 IndHmg HALK CONO-dür.) Bıletler GISEMIZDE ve tüm VAKKORAMA'larfe satılmaktadır 346 01 06 KADIKOY HALK EGITIM MERKEZI 346 01 06 ^CEMALREŞİTREY KONSER SALONU •İSTANBUL BUYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 14 Nisan 1994 Perşembe, Saat.19 00 VALERY AFANASSIEV Piyano Resitali Mozart, Brahms, Schubert Biiet Fiyatları 80.000-60 000- TL 15 Nisan 1994 Cuma, Saat:19.00 SALZBURfS MOZARTEUM DÖRTLÜSÜ Beethoven. Schubert, Mozart Avustyrya Kültür Ofisi Işbirliğiyle" Bilet Fiyatları 80 000-60.000 TL 17 Nisan 1994 Pazar, Saat 19 00 M.S.Ü DEVLET KONSERVATUVARI ÖĞRENCİ SENFOISİ ORKESTRASI Şef Fahrettin KERİMOV Solist: Özgür TUNCER (Piyano) Schubert, Mozart, Prokofiev Bilet Fiyatları 60 000-40.000 TL. 18 Nisan 1994 Pazartesi, Saat 19 00 REKOWATANABE Piyano Resitali Pıyano. Rıchard BISHOP Haendel, Prokofiev, Franck, Sarasate Bilet Fiyatları 80.000-60 000 TL 19 Nisan 1994 Salı. Saat 19 00 VİYANA ŞARKILARITOPLULLĞU ve MAUT SHRAMMELN ORKESTRASI Solıst Margarıta TOUSCHECK , (Soprano) 'Avusturya Kültür Ofısi Işbirliğiyle" Bilet Fiyatları 80.000-60 000 TL. 20 Nisan 1994 Çarşamba. Saat 19 00 I RUHİ AY.ANGİL TÜRK MÜZİĞİ ORKESTRA VE KOROSU 'Arel'den Refbrmculara" "Türk Petrol Holding'in Değerli Katkılarıyla" Bilet Fiyatları: 80.000-60.000 TL CRR Konser Salonu 246 06 96-240 50 12 AKM Konser Gisesi: 251 56 00 CAP1TOL Altuniude T«t 391 19 30 /333 ! Saıo(ium'jzunt)uiuııfı*aıuaaıı*nn*ağtamen ojreno metoere B * f t B ( * fc % 50 â >erleşmesine çaba harcarken kadını da kullanacaklan kuş- kusuzdu. Yazılı tarih bovunca Türklerin güçlcnip devlet ol- masına karşı. dış güçlerin yanı- nda yer alan Arap alemiyle içer- deki işbirlikçiler ve de gaflet. dalalet (aymazlık. sapkınhk) içindeki kimi politikacılar. oy uğruna düşmanların yanında yerlenni aldılar. Böylece Ana- dolu'nun saf çocuklannın (ünlii bir İngiliz düşünürünün dediği gibi) boş bir plak olan bellekle- ri, yalnızca din bilgisi ve şeriat düzeninin kurallanyla koşul- landınldı. Gerçekte bu delikanlılar ve kızlarımız imamlık yapmak ya da Müslümanlığın öğretisini yayan bireyler olmak niyetiyle değil. kendilerinin de açıkça söylediği gibi. laik Türkiye Cumhuriyeti"ni yıkıp yerine şe- rial düzenini kurmak için yetiş- tiriliyorlardı. Kızlar. anne ol- duklannda bebelerine bunu aşı- layacak; delikanlılar. üniver- siteye gidip laik düzeni temel- den çökertecek mevkilere gele- ceklerdi. Şimdi birlikte düşünelim: Din gibi soyut bir ka\ ramla ye- tişen bir beyin. üniversitede doktor. biyolog. savcı. öğret- men. vb."deki pozitif bilimin eğitimiyle içsel birçelişkiyedüş- mcz mi? Imam-doktor. imam- biyolog. imam-savcı. imam- öğretmen. vb. kişilikli bireylerin içine düşeceği kavram kar- gaşası. toplumun kargaşası de- ğil midir? Neden genelde öğretmen okulundan öğretmen. sanat okulundan zanaatçı. kız teknik- ten becerikli ev hanımlan. iş kadınlan. vb. çıkar da ımam- hatiptcn imamdan çok ötcki mcsleklerin özcl eğitimiyle olu- şan dallara el aıılır? Çünkü amaç. "kör parmağım gözüne" sözü kadar açıklır: Dinscl dü- zen! Bugün görüncn odur ki on- larca imam-haıip kökenli savcı. doktor. >önclici. öğrelmcn. vb. tcmeldc eğitildiklcri soyut din- scl kurallarla o mcslcğin gcrcği- ni verinc gelirirken kimi zaman Allah'ın ipine tulunacaklar mı? Bu arada istisnalann kurallan bozmtıdığinı anımsatmak iste- rim. Tüm bunlarla yctinmeven şcriatçılar. Kurtuluş Savaşı devrimlerinın giyim-kuşamına karşı da başlattıklan kadınlar- da çarşaf vc sıkma başla. erkek- lerde yeşil sank ve harmaniyi eğitim kurumlanna sokma uğ- raşı içindclcr. Uygar görüntülü bir Türki- ye'yi îran >a da öteki Arap ül- kelerinin şeriat görüntülü top- lumuna çevirerek kime hizmet ettiklerinin bilincinde olabilir- ler mi? Gerçekte satılmışlar, kandırılmışlar. aymazlık ve sapkınhk içindeki politikacılar- la iş birlikçiler dışında, bu işi tezgâhlayanlar kesinlikle bilin- cindeler. Yarın:Lise eğitiminde sorunlar ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKft Bağıp Bağıp Bağırıyorum! Gazeteci Soner Yalçın, Saşak Yayınlan"r\da çıkan "HangiErbakan"adlı araştımasında, ilginç olaylaryaka- lamış. Bunlardan biri de Ha;ı Necmetön Erbakan'ın se- çim hilesi! Milli Selamet Par^isi dönemi; MSP grubunda, Meclis Başkanvekilliği'ne aday seçimi yapılıyor. MSP'nin eski Manisa Milletvekili M. Gündüz Sevilgen, olanları şöyle anlatıyor: "... Orhan Bah reyleri toplayp gitti. Fakat neticeler, grupta bulunan herkes tarafırdan öğrenilmişti. Grup Baş- kanvekilliği'ne Rasim Haneoğiu, Meclis Başkanvekil- liği'ne Yasin Hatipoğlu seçımişti- Milletvekillerinin bü- yük çoğunluğu bu yolda o) kullanmışlardı. Necmettin Erbakan'ın arzusu istikameWde oy kullananlar ise sade- ce 5 kişiydi. Bu neticeye rağmen erte$i 9ru P toplantısında Genel Başkan Erbakan, oyların kendı dediği gibi neticelendiğini bildiriyor. Ve bir emrivaki yaparak Meclis Başkanlığı 'na o günkü tarihli bir yazı ile (20.21974 tarihli ve Hasan Aksay irnzalı) MSP'nin Meclis baskanvekili adaymın Rasim Hancıoğlu olduğunu bildirdiğini söylüyordu. Bunun üzerine arkadaşlaı. seçim neticelerinin böyle olmadığmı bildiklerini, rey pusulalarının getirilip yeniden tasnif edilmesini söyleyerek 'tirazda bulundularsa da Er- bakan, 'Kağıtlar odamdadır. ıtiraz edenler gelsin, göste- reyim' diyerek meseleyi kapatmak ıstedi. Bilahare odash na giderek reyleri görmek ısteyenlere de göstermedi. Bir seferinde Orhan Akkoyıınlu arkadaş, konuyu grup toplantısında gündeme getırdı, reyleri görmek istediğini söyledi. Ancak Erbakan, bu konuşmayı da yanıtsız bıraktı. Böylece Erbakan, milletvekillerinin verdiği reyleri hiçe sayarak istediğini yapıyordu Milletvekilleri seçim sonu- cu, Meclis Başkanlığı'na bir emrivaki ile intikal ettirilmiş olduğu için bir skandal çıkmasm diye bu açık sahtekarlığı sineye çekmek zorunda kaldı. Bu hadise, Necmettin Er- bakan'ın kendi isteklerinin yerine gelebilmesi için nelere tevessül edebileceğini göstermesı bakımından dikkat çe- kicidir." Şimdi, yerel secimlere hile karıştınldığı söyleniyor, oy pusulaları çoplüklerden toplanıyor. Bir "Ankara Notları"- nda, "Çarşaflıların yapmayacağı yok!" diye yazmış mıy- dım? Ankara'da Altındağda, on bın anakent belediye başkanı oyu ortada yokmuş. Hacı Necmettin Erbakan'a birsorsalar, "Nereye gitti bu kadar oy" diye. Neyanıt ve- rir? - Muhterem kardeşim, ne blleyim nereye gitti? Adalet Bakanı Seyfl Oktay, Bosna'ya gönderilmeyip deve yapılan yardım paralarının araştırılması için savcıla- rı uyarmış. Bakalım ne çıkacak? Soner Yalçın'ın kitabından, Hacı Necmettin Erbakan'ın yaşamöykusünden ilginç kesitler izliyoruz. Necmettin Si- nop'ta 1926 yılında doğdu. Babası, Ağırceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Sabri Bey di. Arapça, Farsça, Fransız- ca, Türkçe bılirdı. Kendisi Adana'nm Saimbeyli'sindendi. "Arap Hâkim" denmesinin nedenı Arapça bildiğinden miydi, ne bileyim? Bu bölüm Soner Yalçın'ın araştırma- sında geçmiyor. Ama ilginç şeyler çok... 1969'da bağımsız olarak Konyadan aday olup seçilir. Taşlama ustası Ümit Yaşar Oğuzcan şu dizeleri yazar: "Destek almakta geriden I Inat ettin profesör Gericiliği yeniden I İcat ettın profesör Olmaz din madrabazlığı I Etme sen bu cambazlığı Yazık! sinmiş yobazlığı I Azat ettin profesör İlmini irfanını da I Bir kürsünün şanını da Adım. unvanını da I Berbat ettin profesör." Bilmiyordum, Erbakanı iş yaşamına da polıtıkaya da atan Nakşibendi Şeyhi Mehmet Zahit Ko&u'ymuş. Hani, Hacı TÖ'nün annesinin ayakucunda yattığı şeyh! Erbakan, üniversite yıllarında Şeyh'in muritlerı arasına girmiş! Odalar Birliği'nde çalışırken de Erbakan'ın sık sık söyle- diği "ağır sanayi hamlesi" gibi sözlerın buluşu (patenti) Şeyh Mehmet Zahıt Kotku'nunmuş. Şeyhi, ağzına tükür- müş! Okuyun Soner Yalçın'ın yapıtını, çok daha ilginç olayları yakalayabilirsinız. Laiklığe düşmanlık nerelerde çörekle- niyor, görürsünüz. Pazar gunü gerçekleştırilen 'şeriatprovası"DYP-SHP ortakltğının gözünü açmış gibi. Çarşaflılar, gericiler. adla- rı üstünde "ger/c/"dirler. lleriyi göremedikleri için, he- men çarşafa dolaşıyorlar. Bir şeriatçıyla bir karasakalın, cumhuriyetın temellerini dinamitleyip yıkması usa gelebi- lir mi hiç? Cumhuriyetin yaşı, Hacı Bekir lokumları kadar bile değilmiş. Öyle yazıyor karasakal. Turp sıkılacak us bu işte. Cumhuriyetten haberı yok, usunu şeriatçılıkla bozmuş. Polis örgütünün yaşı 149 değildir; Osmanlı zapti- yesi, cumhuriyet polisi değildir de ondan. Polis, cumhuri- yet savcısı. yargıcı gibi, cumhuriyetin polisi olduğunu unutmamak zorundadır. Günlerdir, biri kız biri erkek, lıse çağında iki kardeş, An- kara Emniyeti'nde gözaltında tutuluyorlar. Sınavları var. Neymiş? Polis gözetiminde sınava gotürülüp yeniden gö- zaltınaalınacaklarmış. Neden evlerinebırakılıpderslerini çalışmaları sağlanmıyor? Olmaz böyle şey, olmaz! Pazar günü, şeriatçılar karşısında kılını kımıldatmayan polis, li- se çağındaki çocukları -belki de işkencede- gözaltında tutuyor. Bağır bağır bağırıyorum! Seyfl Oktay'ın hazırlayıp Mec- lis esunduğuyasatasarıları arasında bulunan 'Adlı Polis Yasası" bir an önce çıkmalı; işkenceler durmalı! Kitap fuarı, bu hafta sona eriyor. Daha yazacağım. Ben- ce çok başarılı geçti kitap fuarı; güzel bir başlangıçtı her şeyden önce. Yarın sabah saat07.00sıralarında,TRT1 'de "Gündem" ızlencesinde. Mahmut Makal'ın konuşması var, "Köy Enstitüleri"n'\ anlatacak, izleyeceğim. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Belli bir amaca ya da sonuca yönelen ve etkin- liğe dönüşmeyen etki gü- cü. 2/ Bir oyun ya da fılmde dinlenme süresi... Babası ölmüş olan çocuk. 3/ Fırat vadisini çeviren kayalarda yaşayan uzun gagalı bir kuş. 4/ Bilgiçlik taslayan kimse... Tavuk kümesi. 5/ Mektup... Bir nota. 6/ Bir renk... Çok bükümlü iplikle dokun- muş bir çeşit ince kumaş. 7/ Algılanan nesnelerin temel nite- liği... Eski dilde bağırsaklar. 8/ Izmir Körfezi'nde bir ada. 9/ Mev- levi dervişlerinin kollannı iki yana açıp dönerek yaptıklan ayin Aakh. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Japon mafyasına verilen ad... Akıl. 2/ Başıboş gezen hay\an sü- rüsü... "Dest-bûsu arzusuyla ölür- sem dûstlar eylen toprağım sunun anınla yâre su" (Fuzulj). 3/ Acıdan ve ıstıraptan inleyer.... Optik kaydırma. 4/ Bahk avla- makta ya da >-ük taşımaktg kullanılan büyük kayık. 5/ Gün- ler... Fas'm plaka işareti. 6/Bir şeyin yapılmasıru yasaklama... Ikı borunun bırbırine bırleşjrildiği yer... Adın durum eklerin- den bın. 7/ Bir yanşın beUrl uzaklığı kapsayan bölümlerinden her bın... Bırçok Latm ulkeande kullanılmış eski bir para biri- mi. 8/ Insaru ıstenmeyen seçtneklerden birini izlemeye zorlayan durum. 9/ ICemıklenn yuvartak ucu... Bir tür yangın bombası.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle