07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN 1994 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Devlet başkanlığmın yeri! Prof.BAHRİSAVCI dğdaş demokrası>ı uç sıyasalyapı ıçındegoru- ruz Bunlann uçu de ne bır kurmacadır ne de bır masa başı uvdurmadır, tanhsel gehşmelenn urunüdur guçlen ve gerçekçılıklen de buradan gelır Onlar, ulkelenndekı kı- mılennın ha\avü heves'lerıy le kurul- mamışlardır Keyıflere göre değştın- lıp. yerlenne başkası konamaz Orne- ğın. Ozal'ın Redkıt kulturlu hevesıyle. yerb zorunlarla oluşmuş Turk parla- mentanzmınden kopup, VVashıngton Preadancılığına geçılemez, Demırel - ın, parlemantanzm başkanlığının guç- lu durumdalığını (pozısyonunu) ken- dıbgınden bırakıp. sorumsuzluk-yetki- sizlîk-yansızlık ıçınde sımgeselleşmış Çankaya sakınlığının renksızlığınden bıkıp. (belkı de pışman olup). kendın- de yetkıler vehmeden yan başkanbğı- na geçmek de olanaksızdır Şımdı an- latacaklanmı Demırel de bılır, ama. bır sımgesellık yetkısızlığınden. tanh- sel bır etkılılığe geçme tutkusuyla. bel- kı de Tansu Hanım'ı dızgınleme zoru- nunu algılamasıyla, bır Elıze Sarayı Başkanlığı'na he\esedıyor kı bu heve- sı bır yandan. de\let bıhmlen ıçıne oturtulamaz, bır yandan da tanhsel gelışım çızgımıze sığdınlamaz Efendım, soy ledığımız u ç y apı. şoy le oluşmuştur PARLAMENT\RİZM: Parla- mentanzm. İngıltere'de beş-altı y uzyıl süren bır sıyasal sureç sonucudur Orada, bır merkezsel kesin %e salt bır sulta olan "taht" ıle halk guçlennı de- yımleyen veoteden benzaten varolan "Pariamento" arasında. bır "Egemen- lik-iktidar-güç-otorite" savaşımı ol- muştur Hangısı daha ustun olacak savaşımıdır bu Parlamentanzm. bu savaşın unınudur Savaş. halkın ege- menlığını temsıl eden Parlamento'nun utkusuyla bıtmıştır Bu sureç, her şeye kadır bır Parla- mento'ya. onun ıçın de en etkın ve en etkıh bır dınamık olan kabıne-huku- mete. halkı sımgeleyen. ama artık bu- tun yetkılerden \e sorumluluklardan azade kılınarak sıyasal savaşım arena- sından da soyutlanmış yanı, yansız- laştınlmış bır devlet başkanhğına varmıştır Evet. boylece, parlamentanzmın uç oğesı oluşmuştur Ulusal egemenlığı yasa yaparak-pohtık veğlemelerde bu- lunarak yurutmeyı denetleyerek tem- sıl eden pariamento vardır. yonetım departmanlanrun "idari şefleri" olan bakanlardan kurulu. "Genel yöneti- min en yüksek şefi olan >e aynı zaman- da, çoğunluk partisini sevk ve idare eden parti lideri" olan başbakandan kurulu bır kabıne-hukumet vanr, uçuncu oğe olarak da artık, devletın sahıbı olmayan. ama. halkı ve devletı sımgeleyerek temsıl eden. fakat ulusal egemenlığın ıcrasında, hıçbır yetkı ıle donatılmamış olan bır devlet başkanı vardır kı bu makam, boylece. yetkısız- leştınlmıştır -bundan dolayı, sorum- suzlaştınlmıştır- ve dolayısıyla da, sı- yasal arenada yansızlaştınlmıtır Pekı. bu makam, bır golge mı° Ha- şa' Evet. devlet başkanının egemenlık alanında, egemenlık tasarrufu olarak yetkısı yoktur bu alanda polıtıka sap- tayamaz. "takdir"de bulunamaz Ya- nı. "yasama yapamaz -resen yüriirme ey ieminde bulunamaz- y argı hıikmü ko- namaz." Ama bunlan yapan organlar arasında uyum sağlamadı, usu bılgısı- deneyımı-polıtık kuşılığı ıle rolu. gucu olanaklan vardır. "Devlet işlevleri- egemenlik eylemleri" alanında takdır hakkı v e y etkısı olanlar arasında çıkan anlaşmazlıklan. surtuşmelen gıder- mede onlan, ıyı nıyete ve banşa enş- tırmekteyenveağırlığı vardır Yanıo. bılgısı-deneyımı-usu ve erdemlı kışılı- ğıyle, bır konsensus yaratıcısıdır Tek hukumran ıle halk egemenhğının tem- sılası Meclıs'ın egemenlığı savaşımını yapan ulkelenn de doğal sıstemı parla- mentanzm olmuştur BAŞKANLI HÜKLMET SİSTE- MI: Bu da Amenkan tanhının doğal urunüdur 13 Amenkan kolonısının. İngıltere'ye tabı olduğu bırzamandakı Londra tahtırun adına ve yenne bu kolonılen, yetkılerle donanımlı olarak yoneten. coğrafya uzaklığı dolayısıyla taht adına, gerçekten taht gıbı genış yetkıler kullanan "Genel Valılık" sıs- temınden gerçekten çıkan Amenkalı- lann, kendı bağımsız devletlennı kur- duklan sureçten doğan, doğal bır ku- rumdur Bağımsızlıkıletahtınoyetkılı genel valısı, Cumhurbaşkanhğına (presıdenthğa) donuşmuştur, yerel meclısler de federahzm gereğı, Bırleşık Devletlenn Yasama Organı olmuştur Amenka'nın. İngıltere gıbı bır uzun tanhı yoktur kı bu tanh ıçınde, bır "taht-mecbs" savaşımı yoktur kı bu savaşımın ıçınde, "parlamentanzm geleneklen" oluşsun \e parlamenta- nzm doğsun1 Orada, tahtın genel v a- lısının. hıçbır yerel kuruma bağlı ol- madan, Londra'dakı taht adına ve ye- nne bır sulta ıcra edışı yontemı, bu ge- nel valılıkten doğan cumhurbaşka- nının da gene hıçbır organa bağlı ve sorumlu olmadan, tek başına "yüriıt- me yapması" presıdentlığını doğur- muştur Pekı, bu, seçılmesınde, genel olarak ey lemlennde (ıcraatında), mechsler- den buyruk almayan, onlara karşı so- rumlu da olmayan, Londra tahtının genel valısı gıbı kendı başına sulta ıcra eden (yurutme yapan) devlet başkanı- nın, bır dıktator olmayışı-olamayışı, nedendır 9 Bu da Ronesans-Reformas- yon-Aydınlıklann, Amenka'ya. he- men. hatta Avrupa sıyasal sıstemleş- mesınden once yansıyıp. Amenka'da hemen kurumlaşabılmesındendır, ve bu kurumlaşma ıçınde de bır salt kıral gıbılıbğın olmasını onleyen bır sosyo- politik-kültürel ve etik gebşımın olma- sındandır Y4RI BAŞKANLIK SİSTEMİ: Bunun da bıze ornek kıhnmak ıstenen yen, Fransa'dır Fransa, Lçuncu Cumhunyet'ın ve Ikıncı Dunya Savaşı sonrasının kannaşalan ıçınden çık- mak ıstıyordu Rejımı. gene 1875 par- lamentanzmı temelınde ıdı Fakat, otonte karmaşası da çekıyordu Bun- dan dolayı, ıç bunahmlara duşuyordu, denız aşın ulkelenyle sorunlannı çoze- mıyordu Bu etkılı ıcra gereksınmesı duyuyor- du Bu gereksınmeyı, geleneksel parla- mentanzmı ıçıne, de Gaulle kanz- masını katarak çozdu Geneldekı par- lamentanzmı ıçıne. ıcra yetkılenyle donanmış bır devlet başkanlığı oturt- tu Fransa'dakı yan başkanb sıstemın v arlığı. bundan dolayıdır Ama, şu bılıne kı Fransa. sosyo- polıtık kurumlan, sosyo-kulturel ve etık değerlenyle, bu ıcra ıle donanımlı başkanın bır totalıtaryanızm, bır oto- ntaryanızm oluşturmasına engel bır yapıdadır Butun sultalan, demokra- sıleştınne kulturu ıçındedır Aynca bu y an-başkanlığını da boyuna, parla- mentanzme doğru çekmektedır BİZE GELİNCE: Aşağı yukan. ıkı- y uz y ıl once. egemenlık, tannsal-sema- vı bır guç olma nıtelığını yıürmeye başlamış. onun yenne, egemenlığın bır yeryuzu olgusu olduğu algısı gelmeye başlanmıştır Once, egemenlığın, yer- yuzu kılıçlanna dayalıbğı algılanmış- tır Sonra o egemenlık gene bu yeryu- zu olgusu olan ınsan hak ve eşıtlığı ıle bağlanmıştır Daha sonra ıktıdar gu- cu. habfe-sultan ve mebuslar meclısıy- le ortaklaşılmış, sonunda, Halıfe- Sul- tan'ın payı azaltıla azaltıla, kendısı de antlanmıştır Laık sosyal hukuka ve katılımcı halkçılığa dayalı cumhunye- te vanlmıştır Yasama yapan ulus temsılcısı parlamentosuyla, onun ıçın- de ve ona karşı sorumlu yetkılı dına- mık kabıne-hukumetıyle, egemenlığın yargı yetkısını, ulusu temsılen kulla- nan yargı uzvuyla Ve de gerçek bır parlamentanzmın. kendısını yansız- lığa-sorumsuzluğa-yetkısızlığe sok- masına karşın gene de etkıb kıldığı cumhurbakanıyla O. ulusal egemen- lık alanında, yetkısızdır, ama devlet yetkılennın. ulusun egemenlık yetkıle- nnı somutlaştıran ıcra yetkılennın, amaçlan doğrultusunda kullanılışlan- nın uyumlannı sağlar Bunu, yasalann verdığı olanaklarla sağlar Bu olanak- lar, kımı yasama, yargı-yurutme alan- lannda, Fransa Devlet Başkanfnın olanaklanndan çoktur bıle (çünku, Fransa'da, yerleşmış rejımı ısraf eden bır sıyasa hovardası çıkıp, devlet ala- nında kendı payını çoğaltma curetınde bulunamaz, hıçbır gerçek polıtıkacı da onun bıraktığı o kotu pay ı somurmeye kalkamaz ) Ama dıkkat edılsın, bun- lar, ulusal egemenlık yetkılen değıldır, ulus adına yasa yapma. yargı hukmu ınşa etme, devletı ılzam edıcı yurutme eylemlennde bulunma yetkılen değıl- dır Sonuç Sayın Dev let Başkanımıan. Özal gi- bi Presıdent'bğa kalkmasına hıç gerek- sınmesı yoktur Onun hevesı o kadar boş ıdı kı Çankaya'nın gerçekten ulu- sal egemenlık vetkılen varsa ıdı. onlan kullanarak neden. "bır'ın 20 katını ka- zanmak ıçın Korfez Savaşı'na gıreme- dı, o herkese uysal Akbulut'u, bır turlu aşamadı9 Demırel'ın 82 Anayasasında var sandığı yetkılen, Evren'ın kendı adına anayasahovardabklandır Ama bunlar, ulusu temsılen kullanılan ege- menlık yetkılen değıldır Bunlar. 100 yılı aşan parlamentanzmımızın, zaten haşıv olan uydurma ıkıncıl yetkılen- dır ARADABIR Doç.Dr. BARIŞ KORKMAZ Cerrahpaşa Tıp Fak. Nörolojı Anabıhm Dah Toplumsal Bireysellik, Sevinç, Umut... tnsan kendı seçımı dışında dunyaya gelır Zamanla olumlu bır varlık olduğunu ve olumun kendısını ne za- man ve nasıl bulacağını bılemeyeceğını fark eder Do- ğumla olum arasında geçen sureç yaşam mucadelesı- dır ve bu mucadele verılır Bu mucadelenm sonunun bellı olması kımılerınce yaşamı anlamsız dayanılmaz kılarken, yahut surekli bırsıkıntı kaynağı olurken dığer- lerı ıçın de yasama sevıncının bır kaynağı olur insan, sonsuz bır evrende sonsuz bır zamanda akıp gıden maddı gerçeklığın parçası olarak duşunulduğun- de, sozgelımı herhangıbırkarıncagıbıdır Bırturunher- hangı bır bıreyı gıbı doğar yaşar ve olur Yaşam, va- roluş ıçın gosterılen çabadır ve bunun ozunu once kendı varlığını surdurme ıçın gereklı olan faalıyetler (korun- ma, barınma yeme-ıçme vs ) daha sonra turu surdur- mek ıçın gereklı faalıyetler (eş bulma cınsel ılışkı) oluş- turur insan gıbı toplumsal organızasyonu gelışmış, be- yın açısından bıldığımız canlılara oranla bıyolojık yetkın- lığı fazla olan bır canlıda da bu faalıyetler kılık değıştır- mesıne ve karmaşıklaşmasma karşın aynıdır Bu nokta- da değışmez bır şekılde yaşamın bıze doğa tarafından dayatılan anlamı, çabadır Bu çaba varolma ve yaşam savaşımı, çalışma etkınlığıdır (Bu etkınlığın somuru başlığı altında yabancılaşarak ve ıçı boşalarak kışıye karşıt, mutsuz kılan bır şekıl alması ayrı bır yazı konusu- dur) Maddı gerceklık, ınsan da dahıl, hıçbır canlıya ozgun bır anlam sunmaz, dolayısıyla ne denlı mutsuzluk verıcı olsa da genel anlamıyla çalışma ve yaşam ıçın gosterı- len her turden etkın çaba yasamın anlamını oluşturur Varoluşu ıçın gosterdığı çaba ıle varlıklar yaşamı kendı- sı ıçın anlamlı kılar Daha genıs kapsamlı bır anlamlılık ıçın ınsanın çok daha fazla olanağı vardır, cunku karma- şık toplumsal orgutlenmesı ve tanhsel bırıkım, bunu ola- naklı kılmaktadır Yaratıcı etkınlık bunun temel taşıdır Çok kışının yaşamı ya ekonomık ya da ıdeolojık neden- lerle kendı yaşamı değıldır ve yaşam anlamsız sıkıcı gelebılır Emeğınınyabancılaşması egemen ıdeolojının benımsenmesı bu durumu doğurur Buna karşın anlam yaratılır Bu, bıreyın ıçsel ozellıklerının toplumsal olarak dışavurumu ıle ya da buna yonelık çabayla olur Bu su- recın kendısı, sonuç başarısız olsa bıle yaşam a anla- mını verır, çunku bu durumda zaman ıçınde varolduğu- muz, doğus ve oluş arasındakı bır olgu değıl, oz kendı etkınlığımızle ortaya cıkan bır olgudur Can sıkıntısı, za- manın yaratılmadığı ama zamanın ıçınde edılgın (pasıf) varoluşun otekı adıdır Bireysellik yasama anlam empoze etmemızın anahtar kavramıdır Toplumsal orgutlenmenın ve ışbolumunun gıderek yetkınleşmesı ve karmaşıklaşması sonucu doğan birey- sellik, ınsanın en onemlı ozellıklerınden bırıdır Egemen ıdeolojı burada da kavramların ıcını boşaltarak kendı damgasını basar Soyut ve yalın bır kavram olarak bireysellik, cağdas toplumun en onemlı ve en temel yanılsamalarından bırı- nı oluşturur Kendı çıkarını kollamak bıreyın başkalarıy- la farklarını ustunluk tarzında yalın ayrıcalık olarak du- yumsaması (hıssetmesı) bu yanılsamanın urunu olur Kışının ıçsel, kendıne ozgu ozellıklerının toplumsal dı- şavurumu, sıklıkla karşımıza çıkan bıreysellık-toplum- sallık ıkılemını ırdelememızı gerektırır Milli Görüşve Papalık Mıllı Göruş temsılcılerının bu kez Vatıkan'da yaptıklan gınşım çok daha kapsamlıdır. Hınsüyan Batrnın kolayhkla benımseyeoeğı, çok çekıa önenlen ıçermektedır. SACİT SOMEL Emekli Elçi pa ı ır sure once gazetelerden oğren- |dık kı Refah Partısı'nın Avru- fdakı uzantısı sayılan Mıllı îoruş Orgutu'nun uyelen, or- ıtlenne gebr sağlama ola- nağını da kendılenne kazandı- rabılecek olan dahıyane bır gınşımde bu- lunmuşlar Bu durumu, epeyce bır suredır ızledığım ıçın üstunde durmak ıstıyorum Örgutun dort yoneücısı, ocak ayında, Va- tıkan'ı zıyarete gıtmışler (Cumhunyet, 10 3 1994) Kendılennın Avrupa'dakı 82 İslam orgutunun ust kuruluşu konumun- dakı Avrupa Muslumanlan Daımı Komı- tesı'nın yonetıcılen olduklannı bıldınnış- ler 29 Âğustos 1993 gunu yaptıklan top- lantıda da Avnıpa'dakı Hınstıyan kılısele- nyle ışbırlığı yapmaya karar verdıklennı açıklayarak Vatıkan tarafından tanınma- lannı ıstemışler Vatıkan, halen, yapılan başvuru hakkında Avrupa çapında baş- lattığı bır araştırmanın sonucunu bekle- mekte ımış Hukumetımızın, Mıllı Göruş Orgutu'- nun bu gınşımını. gunluk gaıleler arasında. gozden kaçırmamış olmasını dıbyoruz Çunku bu gınşım. Batı ulkelennde bu va- dıde yapılmış olan ılk gınşım değıldır Ay- nca, ılk gınşımın Alman Katobk kıbsesın- den destek gorduğu de bıbnmektedır Dusseldorfta başkonsolos olarak bu- lunduğum 1970'b yıllann sonlannda, Koln'de oturan ve çevırdığı entnkalarla hemen hemen Almanya'dakı butun dıncı Turk derneklennı elıne geçıren Harun Re- şit Tüylûoğlu adb bır Nurcu. Kuzey Ren Vestfalya eyaletıne başvurarak kendısının bolgedekı Muslumanlann "dini reia" ol- duğunu, eyalet ıçındekı 200 kusur bın Muslumanın dınsel hızmetlennın uygun bıçımde yenne getınlebıimesı ıçın kendıle- nnden "kilise >ergisine" benzer bır "cami vergisi" alınmasını ve taşıdığı sıfat dolayı- sıy la kendısıne odenmesını ıstemıştı O sı- ralarda Harun Reşıt Tuyluoğlu, Alman- ya'dakı Musluman ışçıler arasında buyuk bır nufuza sahıpü Zehır saçan kasetlen 10-15 marka butün camılenn avlulannda kapışılarak saülıyor. ramazan aylannda Turkıye'den getırttığı Nurcu hocalar bu- tun Almanya'yı camı camı dolaşarak dun- yanın bağışını topluyorlardı Musluman- lar arasındakı bu nufuzu nedenıyle ısteğı Kuzey Ren Vestfalya eyaletı Katobk kılıse- sınce de yerel makamlar nezdınde destek- lendı Ne var kı bu gınşımı oğrenen aydın ve uyanık bır sendıkacı vatandaşımız hu- kumetımızı zamanında uyarmış, huku- metımız de Katobk kılısesının desteğını sağlayan bu başvurunun eyalet makamla- nnca da cıddıye alınabılcceğını duşunerek Dıyanet Işlen Başkanı Tayjar Aitıkulaç'ı Dusseldorfa gondermıştı Sayın Altıkulaç, Dusseldorfta yapılan bır toplantıda, Tuyluoğlu'nun sapık bır ta- nkatın uyesı olduğunu eyalet makamlan- na anlatmış ve bu suretle Tuyluoğlu'nun başvurusunun cıddıye alınmasını onlemış- tı Mıllı Goruş temsılcılennın bu kez Vatı- kan'da yaptıklan gınşım çok daha kap- samlıdır Hınstıyan Batı'nın kolayhkla be- nımseyeceğı, çok çekıcı onenlen ıçermekte- dır Mıllı Gorûş Orgutu'nu Batı kılıselen- nın yuklendıklen hızmetlerle gorevlendır- mektedır Dın konulannın yanı sıra sosyal adalet uzenndekı sorular, yoksullara hız- met goturebılen ekonomık sıstemler ve neo-lıberalızmın dını değerlennı dıkkate alan almaşıklar uzennde de Hınstıyan kılı- sılenyle beraber çalışmak ıstedıklenru bıl- dırmektedır Sosyo-ekonomık alanda Musluman ve Hınstıyan uzmanlar arasın- da karşılıklı zıyaretlenn başlamasını ıste- mektedır Aynca, gınşım kabul edıldığı takdırde, hukumetımızı zor durumda bıra- kabılecek bır duzeyde yapılmaktadır Şayet Mıllı Goruşçuler Vatıkan'dan olumlu bır sonuç abrlarsa bunu, kuşkusuz. "cami vergisi" konusundakı ısteklen ızle- yecektır Bu suretle Mıllı Goruş Orgutusu- reklı bır gelır kaynağına kavuşmuş ola- caktır Bu gelınn ne şekılde kullanılacağını duşunmek bıle ıstemıyoruz PENCERE TARTIŞMA Delinmiş kova, halkımızca nasıl doldurulacak? E konomık knzın onlenmesı ıçın haarlanan paketle ılgılı goruşleraçıklık kazanmaktadır Önlemlerde hıçbır şekılde y er abnay an bır konuy a sadece Sn İnan Kıraç değındı Yınede yeterlı açıklığa ulaşmadı Konu Şu Sn Kıraç onlemlen. debk bır kabın doldurulması çabalanna benzetmıştır Pakette. devlet harcamalannın kısılmasına donuk olarak tedbırler vardır Ancak ıthalata donuk hıçbır onlem duşunulmedığı gorubnektedır Geçen yılda Cumhunyet tanhımızın en buyoık dış tıcaret açığı ortaya çıkmıştır Bu açık. açıklanan rakamlann daha da uzenndedır Gumruklerdekı denetımın gıttıkçe gev şemesı ve hıçbır kural tanımayan sınır tıcaretı bunun nedenlendır İthalatını kontroledemeyenve ıthal malıyetlennı gerçekçı hesaplayamayan hıçbırulkenın ekonomısını dengede tutabıleceğı duşunulmemebdır Eğer aksı olsa ıdı bugun en kolayıthalatABDve Japonya'da olurdu Turkıye ekonomısınde gerçek ıhraç malıyetlen son derece yuksektır Sononyıldanbu yana ıhracatı arttırabılmek ıçın çok buyuk teşvıkler uygulanmaktadır Pakette. bu uy gulamanın artarak devam edeceğı vurgulanmaktadır Doğrudur, gunumuzde parasal teşvık tutannın ıhraç fıyatına y aklaştığı ıhraç urunlen v ardır Ancak dev let. orneğın 45 000 - TL'ye mal ettığı ıhraç dolannı 30 000-TL'yeıthalatçıya satarsa aradakı farkı nasıl kapatacaktır Cstelık bu dolar. ulkenın zorunlu ıhtıyaçlan y anında, buy uk olçude y erlı uretımı engelleyen mallar ıçın kullanılır ıse akıl ve ekonomık hesap bunun neresındedır9 Turkıye, lıberal ekonommın kurallan dıye sınırsız bır kavrama bılınçsızce tutsak edılmıştır Hıçbır kavramın ıçı boşolamaz Her ulke kendı yapısı ve gerçeklenne gore onlemlerahr KoskocaABD Başkanfnın. gumruk duvarlannı bıraz alçaltabılmek ıçın Japony a'da ne hallere duştuğu unutulmamabdır Sudan sebeplerle v e sadece cent mertebesınde daha ucuz dıye. sınırsızca y apılan maden urunlen ıthalatı y uzunden ulkemızde kapanan ozel maden ocaklannın gunahı nedır 9 Ülkenın en buyuk sosyal sorunu olan goç olayına alternatıf olarak kırsal kesımde yarattığı ıstıhdam mı9 Yoksa, en yuksek katma değenn bu sektorde oluşması mı° Bınlen. bu ulkenın temel taşlan ıle oy namayı kendılenne ış edınmışlerdır Öylekı bugun İthalat Genel Mudurluğu sankı bazı yabancı kuruluşlann Ankara temsılabğı gıbı çalışmaktadır Artık bınlen de. gerçeğı gormelı, mılyonlarca ton demır cevhen. komur ve başkalannın çopu nıtelığınde olup nukleer artık kadar tehlıkeb petrokok ıthalatına el koymalıdır Zonguldak ve Karabuk'u kapatmayı duşunenlenn ulkeyı de duşunup duşunmedıklen ancak o zaman açıklığa kavuşacaktır İsmet Kasapoğlu Yuksek Muhendıs, Turkıye Madencıler Demeğı Başkanı KALEMİN UCUND AN Prof. Dr Kemal Önen'in, 1983-1993 yıllan arasında, yurdumuzun ve her basamakta eğitirrumızın çeşitli sorunlan üzenne düşüncelennı ıçeren > azılar. ReşadneKulturDerneğı Ya\ını Tel 5268825Faks 5116744 Gün 25 Saat Filiz Tosyalı'nın öyküleri İZMİR11. ASLİYE HUKLTC MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo 1993 455 Esas 1994 145 Karar Davacı Surevya Aygun vekılı tarafından da\alı Lnal Avgun alevhıne açılmış olan boşanma davası sırasında duruşma gunu \eda- \a dılekçesı davalıya ılanen teblığ edılmış olduğundan Izmır Menderes ılçesı Bulgurca ko>u cılt 004 02 sa\fa 30. ku- tuk 81 denufusakavulıMustafakızı 1965doğumluSureyya Avgun ıle Bahn oğlu 1962 doğumlu Unal \\ gun un boşanmalanna, tarafla- nn muşterek çocuklan Gamze ve Gozde nın \ela\etlennın davacı anneye venlmesıne taraflar av-nı muhıt ve şehırlerde. oturduklan takdırde her cumartesı gunu saat 10 00 dan 18 00 e kadar Gozde ve Gamze'nın dav alı babaya göstenlmesıne taraflar bırbırlennden uzak muhıt \e şehırlerde oturduklan takdırde dını ve mıllı bavrdmlann 1 gunlen ıle her y ıl ağustos a> ının 1 gununden 31 gunune kadar dav a- cının velavetınde bulunan Gamze ve Gozde'nın davah babaya teslı- mıne şahsı munasebetın bu şekılde tesısıne, 11 000 TL bakıye harcm davalıdan alınmasına 397 720 - TL vargılama gıden ıle 650 000 - TL ucretı vekaletın davalıdan alınarak davacıva venlmesıne daır Yargı- ta> yolu açık olmak uzere venlen 8 3 1994 tanh ve 1993 455 esas 1994 145 karar sayılı mahkememız karannın karar teblığı yenne ka- ım olmak uzere duruşma > okluğunda son bulan dav alı Unal Aygun'e gazete ılanı suretı ıle teblığıne ış bu ılanın gazetede ılanından 7 gun sonra leblığ edılmış sayılıp 7 gunu takıp eden 15 gunluk surenın ke- sınleşme suresı olduğu ılanen teblığ olunur 30 3 1994 Basın 24399 İLAN HAVZA SULH HUKUK MAHKEMESİ İZALEİ ŞLYL SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜ Sayı 1993 1 Satışına karar venlen Havza Sulh Hukuk Hâkımhğı'run 27 4 1992 tanh 1991 6 esas 1992 111 sayılı karanyla Havza ılçesı Doğan- çavın kovunde 520 nolu parsel 8250 m2 mıktarb taraflan Emıne Sal- nıdebk ve Sınan Zengın v s olan gaynmenkulun 27 4 1993 tanhınde yapılan takdır kıymetınde arsanın tamamı 8 250 000 TL olup ıkı adet meyve tanesı 100 000 TL 'den 200 000 TL'ye arsanın mey velerle bırlıkte tamamının 8 500 000 TL ve satılacağı ış bu kıymet takdın tu- tanağı ozetının gazetede ılan edılmesıne ılanından ıtıbaren 15 gun ıçensinde davah Sınan Zengın ıtıraz etmedığı takdırde kesınleşeceğı ılanen teblığ olunur 28 3 1994 Basın 46121 SATILIK AHŞ AP TEKNE 20 metre boyunda, restoranı, mutfağı, Amenkan Barı, 2 kışılık8 adet kamarası genış guneşlenme terası, 2 duş ve 2 WC'sı bulunan tıcarı tekne satılıktır Bilgi için: İstanbul (0 212) 25188 97 Mektup Net, Kafalar Küt.. Uzun yıllardan berı Turkıye de yonetımı ustlenen coğu kulağı kesık bır adım atacağı zaman durur gozlerını VVashıngton acevırır havayı koklar kararını ondan son- ra verır bu yuzden ıc polıtıkada ve ekonomıdekı tartış- malar coğu zaman havandadovulmus sade suya tırıttır Bu okulun oğrencılerınden bırı olan Tansu Çiller şım- dı Amerıka ya gıdıyor Orada ne yapacak9 • 18 Subat 1994 te Cıller Bruksel de ABD Başkanı Clin- ton ıle gorustu Gorusme ne demek? Cıller neyapması gerektığı konusundauyarıldı Aradan bırsuregectıkten sonra Clınton, bızım Basbakan a bır de mektup yazdı Cıller mektubu ozellıkle başına sızdırdı Ne dıyor o mektup9 Yol yordam gosterıyor Clınton ın mektubunu okurken altını cızdığım satırları bır araya getırırsek aydınlanmıs oluruz Bıll Tansu ya yazıyor '18 şubatta (1994) sızınle yapttğım konuşma mutluluk verıcıydı Telefon konusmamızda belırttığım uzere NA- TO zırvesınde gorustugumuz cesıtlı hususları sızınle yenıden ele almak ıstedım Turkıye de uygulamaya hazırlandıgınız ekonomık re- formlan desteklıyor ve telefon gorusmemızde yapmış olduğunuz ekonomık destek ıle ılgılı talebınızı cevapla- mak ıstıyorum Olası bır taze para gırış kaynağı (Turkıye ıcın) Dunya Bankası dır ve Dunya Bankası nda Turkıye lehıne 2 7 dolarlık kredmın onaylandığını ve Turk huku- metınden gelecek bır hareketı bekledığını algılıyorum Turkıye nın bu cıddı ve onemlı kredıyı elde etmek ıcın mumkun olan en hızlı yolu ızleyecegını ve bu kredıyı cekmek ıcın Dunya Bankası ıle yakın ılışkı kurup calısma yapmanızı umut edıyor ve sızı bu hususta teşvık edıyo- rum Bu hedefe ulasmadakı cabalarınızı desteklemek amacıyla ABD teknık yardımmın tarafınıza sağlanması ıcın gerekenler yapılmıştır (Sabah 24 31994) Clınton Cıller ın ne yapması gerektığını mektupta apaçık yazıyor Cıller Amerıka ya gıttığı zaman olayın uçuncu perde- sı yaşanacak Basbakan dıyecek kı - Ben 18 subatta Bruksel de konustuklarımızı, sonra bana yazdığınız mektupta ıstedıklerınızı yenne getır- dım, şımdı desteğınızı esırgemeyın Clınton ın vereceğı ne olacak'' Cıller ı kurtaracak mı'? Ekonomıye yetecek Hem Clınton ın mektupla dokumunu yaptığı ısteklen ekonomıyle sınırlı değıl kı ABD Başkanı şoyle dıyor ' Ege Denızı ve Kafkaslar onemlıdır Bu bolgelerde gerılımı en aza ındırmek ıcın Yunanıstan dahıl Turkıye'- nın butun komsularıyla bırlıkte calışması ıyı olacaktır Yunanıstan la ılıskılerınızdekı son gerılımlerı azaltmak uzere, İstanbul dakı Rum-Ortodoks Patrıkhanesı ne ış- lerlık kazandıracak kosullan kolaylastıracağınızı umu- yorum Kıbrıs sorununda BM Genel Sekreterı ne verdı- ğınız desteğı takdırle karsılıyorum Benım ulkem PKK terorune karşıdır ama Kurt sorununun sıyası ve ınsan hakları yonune de bakılması gerekıyor • Basbakan Cıller ın Amerıka gezısı ıcın medyada bır suru naber, yorum ongoru ve soylentı yayımlanıyor, oy- sa durum apacık ortada değıl mı' Durum apaçık ortada sergılenıyor da bız ya kut kafayız anlamıyoruz ya da anlamazlıktan gelıyoruz İLHAN SELÇUK Yüzbaşı Selahattin'in Romanı 2.kitap çıktı! 70 000 Lıra (KDV içınde) Çag Pazorlama A Ş TurkocagıCad 39l4lCagaloglu hlanbul Sıparijienru: ıçın 666322 Numarah Posla Çekı hesabırnıza eden kadar para yatınp adresımıze bılgı lermcnız ~\elcrhdlr Cumhuriyet Kitap Kulübü TÜYAP1. ANKARA KİTAP FUARI'NDA IMZA GÜNÜ 14 Nisan Perşembe (bugün) HALIT ÇELENK Saat 15 00-18 00 StandNo 101-102 Anfa Altmpark Işletmelen Expo-CenterlAnkara
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle