Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 MART1994 ÇARŞAMBA
HABERLER
Adaylar birbirinigözlüyor
Tunceirde adaylar, tehditler nedeniyle çekilme karan almak için diğer partilerin alacağı tavnn
netleşmesini bekliyor. Çekilme gerçekleşirse tarihinde ilk kez MHP bile seçimi kazanabilecek
YURDAGÜLERKOCA
Erzincan'dan Tunceli'ye gitmek istiyorsanız
günde bir kez sefer yapan posta minibüsünü
yakalamak zorundasınız. Nıcedir iki kent ara-
sındaki tek ulaşım aracı bu posta arabası.
Telgraf. mektup. paket bir de genelllikle sayı-
lan üçü beşi aşmayan yolculan taşıyor Erzin-
can'dan Tunceli'ye. Tunceli'den Erzincan'a.
Erzincan Otogar'ından kalkajı mınibüste biz-
den başka beş kışi \ ar. Kimse kımsey le konuş-
muyor, arada bir şoför bozuyor sessizliği:
- Saat 15.00'ten önce köprüye varmazsak
vandın Bacım. Minibüste sabahlarsın artık.
Yolun 50 kılometrelık bölümü yalnızca saat
08.00 ile 15.00 arasında trafığe açık. Geç kal-
manın kaygısıyia şoför söyleniyor:
- Olmaz ki kardeşim, bu nasıl iş aniamadım.
Ankara'dan her şe> denetim altında divorlar.
vol 7 saat devletin, 17 saat ikinci güciin denetimi
altında. Geçen gün her şey i göze aldım, kendile-
rine de söyledim. 10 dakika geç kalmışım geçe-
mezsin dediler, day anamadım dedinı bu ne bi-
çim iş...
Köprüde sabahlama ihtimalinden herkcs
tedirgin. Ağızlan bıçak açmıyor. Nıhayet saat
14.50"de köprüdeyiz. kimlık kontrolünün ar-
dından geç işaretı verilıyor \e yola dc\am edt-
yoruz. Şoförün keyfı yerine gelıyor. yolcular
da rahathyor. Şimdı sıra gazetecıy ı "kafaya al-
makta":
- Bak bu yollar çok tehlikelidir. Dua et kar
var. Voksa yanmıştın. Yine de belli olmaz ha.
kanşmam. Yize fılan sorarlarsa ne yaparsın bil-
mem.
Yolun ıki yanında yükselen sarp Dersim
Dağlan'nı gösteriyor:
- Ne zaman, nereden çıkacaklan belli olmaz.
Ya alıp götiirürlerse seni. Nasıl yürürsün bu
dağları... Yahu bacım senin hiç mi aklın yok. Ne
işin *ar buralarda? Millet kaçıp gidiyor, sen se-
çim yoklaması yapacaksın, akıl kan mı?
Şoförün sınır bozma ealişmalan, minibüsün
yolculan tarafından anlaşılmaz mınltılarla
destekleniyor. Yolda yaşlı bir köylünün ara-
baya binmesiyle konu değişiyor. yeni gelen
TUNCELİ KİMLİKKARTl
I
3
1989 yerel
seçimlerinde
hangi parti kaç
oy aldı?
00
o
tö
SHP DSP ANAP DYP RP
İl Adı: Tunceli
Nüfus: 131 bin, Merkez ilçe: 24 bin (1990
savınıı)
Istihdam: 180 kişi
Bütçesi: 84 milyar, 378 milyon (tahmini)
Gelirleri: İller Bankası, gayri menkullerden kira,
su parası. temizlik parası.
Nüfus arttşı: Süfııs artışı yok. Her bin kişiden 21
kişi kentten göçmiiş durumda.
Borçları: Yok
Gerçekleşen projeler: Hizınet binası ihalesi
yapıldı, henüz başlanmadı. Şehir içiyollarm beton
ve asfalt çalışmaları gerçekleşti. Bir öncekidönem
başlanan kaııalizasyon projesi tamamlandı.
Mahalle aralarına çocukparklarıyapıldı.
20're vakm iş makinesi ve araç almdı. Keııte
40 küoınetre uzakhktaki bir kaynak suyunun
şehre getirümesiprojesi ihale aşamasında.
Adaylar: Hüseyin Söylemez (ASAP),
Bekir Gündoğan (CHP), Mazlum Aslan
' SHP), Mehmet Hedefı DSP) Ali Erdoğan
ıDYP).Sadrettin Kaya IMHPı, Ali Tacar
f Bağımsız j. Hıdır Göğüldar (Bağımsız j ,
1989 İl Genel Meclisi Sonuçları: SHP viizde
47, ANAP viizde 12.5, DSP vüzde 16.7, D YP
yüzde2.3. İDPyüzdeO.l.MÇPyüzdeOJ.'RP
vüzde 0.6
l 984 yerel seçimlerinde
SODEP'li bir başkan
seçmenin, 1989 seçimlerinde ise
belediyenin başına bağımsız bir
başkan getirmenin bedelini
hizmetten yoksun kalmakla
ödemişTuncelili. Halk,
"Tunceli solun kalesi bu
yüzden de cezalandırılıyoruz"
diyor da başka bir şey
söylemiyor.
malzeme daha ilgi çekici olmalı kı sohbet on-
dan yana dönüyor. Köylünün Kürtçe anlattı-
ğını şoför tercüme edıyor:
- Bu köy 40 haneymiş. Herkes göçmiiş, iki
hane kalmış. Biri bu, bir de bir uzak akrabası.
Dün o akrabası, çekmiş bunun köpeğini vunnuş.
Allahım sen akıl > er. 40 haneden iki hane kalmış
onlar da birbirini yiyor...
Yaşlı adama dönüyor.
- Senin kırman yoktur
amca? \'arsa neden vur-
madın onu? Bak o senin kö-
peğini vurmuş değil mi? Ne
olacak, PKK geldi vurdu
dersin polise. olur biter. Bir-
birinizin gözünü oyun ta-
mam mı? Sakın birbirinize
destek olup son günlerinizi
ağız tadıvla gecirmeyin ta-
mam mı? O gelsin \ursun.
beri ki gelsin vursun, kalan-
lar da birbirini vursun bitsin
bu iş. Oldu mu amca?
Minibüs gülmekten
kınlıyor.
bayraklan dışında partilerin seçim kampanya-
sı başlattığına dair bir belirti yok. İl merkezin-
den caddelere diğer kentlerde olduğu gıbı se-
çim şarkılan taşmıyor. Konvoylar oluşturul-
muyor. Genel merkezlerin volladığı afışler ve
parti bayraklan il bınalannda yollandıklan
kolilerin içinde. seçimin sonuçlanmasını bekli-
yor. Ağırbaşlı bir suskunluk hakim kente.
SHP. CHP. DSP. ANAP. DYP, RP.
MHP'nin yanı sıra devrimci ve demokratlann
desteklediği iki de bağımsız aday katılıyor seçi-
me. Yalnız SHP \e CHP ile bağımsız adaylar-
dan Ali Tacar. seçim bürosu kurmuş kentte.
MHP ve önceki gün seçimlerden çekildiğini
açıklayan RP adayı Tunceli'de değil Elazığ'da
vaşadığından her iki partinin de il örgütlenme-
si dolayısıyla herhangi bir faaliyet söz konusu
değil. Diğerleri ise seçim çalışmalannı il mer-
kezlerinde sürdürmeyi yeğlemiş. Daha doğru-
su sessiz ^edasız pek de göze batmadan seçımı
karşılamayı tercih etmiş.
Partilen ziyaret etmeden. halkla görüşüp bi-
raz sorunlar ve partiler hakkında bilgi almaya
çalışıyoruz. Belirgin olan Tunceli'de insanla-
nn pek de seçimi kimin kazanacağıyla ilgilen-
medıği. Nasıl olsa en kötü ihtimalle sosyal de-
mokratlar seçimi kazanır rahatlığı hakim. Bu
konuda hıç kımsenin bir kuşkusu yok. "SHP
mi, CHP mi yoksa bağımsızlar mı" sorusunun
y anıtı ise henüz net değil. Bu seçimlerde, bütün
büyük kentlerde olduğu gibi Tunceli'de de
partilerden çok. adaylann kişıhği belirleyecek
seçimi. Tabii bir de yörede yoğun olarak ge-
çerliliğini koru>an aşiret ilişkileri. Mesela ge-
çen seçimlerde, ANAP il başkanınm bağımsız
adayı desteklediği herkes tarafından bilinıyor.
yor. Ye beklenen pusula iki gün sonra geliyor.
"Dersim Eyalet Komutanlığı" kaşeli pusulalar
adaylan ölümle tehdit ediyor. Şimdi herkesin
gözü adaylarda. "Ya cekilirlerse" sorusu, ka-
rabasan gibi çöküyor Tunceli'nın üstüne. İşte
o zaman, sayılan 3 bin 500"ü bulan güvenlik
görevlilerinin oylanyla MHP'nin yerel seçim-
leri kazanma ihtimalı doğuyor kı bunu da
Tunceli ve Tuncelili kabul etmek istemıyor bir
türlü. 7'sinden 70'inekimsenindılındehdüşür-
mediğı, "Tunceli başka jere benzemez. Tunceli
halkı aydmdır, demokrattır. Tunceli solun kale-
sidir''' gururunun zedelenmesi ihtimalı ürkütü-
yor insanlan.
Tunceli'de seçimler yerel seçimlerden çok
bir genel seçim beklentısinde geçnor. Kimse-
nin "şu bizim asfalt. su, kanalizasyon" dedığı
yok. En fazla işsizlik ve kapanan okullan için
yanıyor Tuncelili. 400'den fazla köy okulunun
kapanması, tayini çıkan öğretmenlerin ycrine
yenilerinin atanmaması en bü\ük sorun. "Bi-
zim için en önemli şey okumak. Bizi kurtaran
tek şey eğitim. Başka bir \ atırım yok memleke-
timize" diyor halk. Eğitimin aksamasına ne-
den olanlara ise öfke du\ uyor. Tunceli'nın nü-
fusu göçle yan yanya azalmış. 1991 sayımında
152 bin olan nüfusun bugün yaklaşık 75 bin
civannda olduğu söyleniyor. Buna rağmen iş-
sizlik sorununa çözüm gelmemiş. Tunceli'nın
Palavra Meydanı. en azı lise mezunu ışsizlerce
dolup taşıyor bütün gün. O yüzden de SHP'\e
tepki büyük. SHP ıl başkanının "1^. 2 yıl için-
de 1500 insan işe alındı. Tunceli kurulduğundan
beri bu kadar insan işe alınmamıştı" dese de bu-
nun işsizlik için çözüm olmadığı anlaşılıyor.
CHP İl Başkanı Bekir Gündoğan. a\V> " -
M.AUTürkeKSHP) Mehmet Hedef(DSP) Ali Erdoğan (DYP) Hüseyüı Sö>1emez (ANAP) Bekir Gündoğan (CH P)
Nihayet Erzincan-Elazığ karayolunun ke-
siştiği kentin girişindeki güvenlik noktasında
minibüsümüz durduruluşor. Dersim suyu ta-
rafından ikiye aynlan kentı birleştiren köprü-
nün yanı başına kurulmuş güvenlik noktası.
Halkın "kapı" adını verdiği güvenlik nokta-
sında polis tarafından araçtan indiriliyoruz.
Tunceli \e dolayısıyla burada görev yapan gü-
venlik görevlileri. gazeteciye pek alışık olmadı-
ğından kente girişımiz sakıncalı bulunu\or.
"Kente neden geldiğimiz, ne kadar kalacağı-
mız" sorulduktan sonra yanımıza verilecek
birkaç polisle birlikte kenti gezmemizin gü-
venlik açısından gerekli olduğu söyleniyor.
Böyle bir şey i mesleki nedenlerle kabul edeme-
) eceğimizı belirtincepolislerden bınsinin "Kar-
deşim Alevisi, Kürdü. Ermenisi burada. Onlar-
dan korkmuyorsun da bizden mi korku\orsun?"
tepkısı. yine kendi arkadaşlan tarafından ber-
taraf ediliyor:
- Böyle konuşmavalım. C umhuriyet gazetesi
böyle ayrımları sevmez.
Nihayet emnıyet müdürünün oluruyla so-
run çözülüyor ve Tunceli'de seçim yoklaması-
na başlıyoruz. İlk bakışta Tuncelı'nin 70'li yı-
llardan bu yana pek değişmedieini fark ediyo-
ruz. 1984 yerel seçimlerinde SÖDEP'li bir baş-
kan seçmenin. 1989 seçimlerinde ise belediye-
nin başına bağımsız bir başkan retırmenin be-
delini hizmetten yoksun kalmakla ödemiş
Tuncelili Halk. "Tunceli solun kalesi bu yüz-
den de cezalandınlıyoruz" diyor da başka bir
şey sövlemiyor.
SHı \e CHP'nin seçim bürolannın bulun-
duğusokağaasılan tek tük SHP\eCHPseçim
Her ne kadar AN AP il başkanı bu desteğın ge-
rekçesini. "SHFnin kentteki 30 yülık hakimi-
yetini kırmak için" diye açıklasa da gerçek ne-
den. ANAPil başkanı ile I989'da seçımı kaza-
nan Mehmet Kocademir'in aynı aşıretten ol-
ması. Bu seçimlerde de ANAP'ın gızh gızli
CHP'yı destekleyeceği kulaktan kulağa vayılı-
yor. Tuncelili. seçimi kimin kazanacağından
çok. seçimlerin yapılıp yapılamayacağıyla ilgi-
li. "Ne olacak bu yerel seçimin sonucu" sorusu-
nu kime yöneltseniz konu dönüp dolaşıp "ne
olacak bu memleketin hali?"ne geli> or.
manda beledıye başkan adayı. Paris'e Kürt
K.onferansı'na gıden yedı müleıvekılinin ihraç
edilmesınden sonra SHP'den aynlan Gündo-
ğan, Tuncelf de sevilen bir insan. Her ne kadar
CHP'nin özellikle DEP'li mılletvekillerinin
dokunulmazhğının kaldınlmasma ilişkin tavn
onaylanmasa da Gündoğan'ın seçimlerde
şanslı olduğu belirtilivor. Bölgedeki en güçlü
aşiretlerden Kureyşenlerden olan Gündoğan
da partısinın bu konudaki yaklaşımına katıl-
madığını belirtiyor. Tunceli de halkın partiler-
den çok. bu seçimlerde adayiara oy vereceğini
' mniyet müdürünün, partilere "seçimlere
girmeleri yönünde" yaptığı telkinin yanı sıra "Kentte mantar ta-
bancası patlasa burayı yerle bir ederiz" şeklindeki uyarısı
kulaktan kulağa yayıhyor. Karamsarlık daha da artıyor.
DEP'li milletvekillerinin dokunulmazhğının
kaldınlması, ardından da PK K A vrupasorum-
lusunun. "Adaylar hedefımizdir" açıklaması
kaygılan daha da arttınyor. Açıklamanın
ardından emnıyet müdürü. adaylan ve parti
yöneticilerini toplantıya çağınyor. Bütün dik-
katler toplantı sonucunda. Emniyet müdü-
rünün. partilere "seçimlere ginneleri yönünde"
yaptığı telkinin yanı sıra "Kentte mantar ta-
bancası patlasa burayı yerle bir ederiz" şeklin-
deki uyansı kulaktan kulağa yayılıyor. Ka-
ramsarlık daha da artıyor. Şimdı herkes.
PKK'dan gelmesı muhtemel pusulalan bekli-
o da kabul ediyor. Gündoğan, seçim çahşması
için gittiği mahallelerde halkın kendisinden
belediye hizmeti değil. huzur istediğini belirti-
yor ve "Halk bana "Sen seçilirsen şu köprüdeki
aramayı kaldırabilir misin' diye soruyor. Düşü-
nün artık, nasıl anlatacaksımz bu insanlara bu-
nun bir yerel seçim olduğunu ve bizim yetkimizi
aştığım" diyor. Gündoğan. seçimlerden çekil-
mek konusunda şimdilik çekimser. Gözü di-
ğer adaylarda.
ANAP il başkanı da partisinin DEP'li mil-
letvekilleri konusundaki tavnnı tasvip etmedi-
ğini belirtiyor. ANAP. birazdadikkatçekme-
mek. hedef olmamak için seçim propaganda-
sını yaygınlaştırmıyor. "Seçim sathında oldu-
ğumuzu işaret eder mahiyette işaretler var" di-
yor il başkanı. il merkezinin camına astığı Me-
sut Yılmaz ve aday Hüseyin Söylemez'in afışini
işaret ederek. ANAP. Tunceli'yi artık solun
kalesi olarak değerlendirmenin doğru olmaya-
cağı kanısında. SHP'nin iktidarda olması ne-
deniyle eleştirilere hedef olduğunu. bu seçim-
lerde halk tarafından cezalandınlacağını söy-
lüyorlar Aynca 1700 civannda yabancı me-
murun eşleriyle birlikte oy kulîanması du-
rumunda 3400 civannda bir oy potansiyeli
taşıdığını söylüyor il başkanı. ANAP'ın gözü-
nün ise bu oylarda olduğunu açıkça ifade edi-
yor. ANAP adayı Hüseyin Söylemez emekli
tapu müdürü. Söylemez, adayhktan çekilme-
nin söz konusu olup olmayacağı sorusunu
y anıtlarken. "Bütün adaylar çekilsin sonra, sıra
bize gelsin" dıy or
DEP yönetımi, partiden istifa etmiş. Kentte
DEP'lilen bulup konuşmak da pek olanaklı
değil. DYP adayı Ali Erdoğan'a göre eğer
DEP seçimlere girseydi büyük bir olasılıkla
kazanacaktı. Ali Erdoğan, Tunceli'de TİP ku-
ruculanndan. Erdoğan seçimlerde son derece
iddialı. "Biz kazanacağız" diyor üstüne basa
basa. DYP'nın ılde pek şansı olmadığını hatır-
lattığımızda "Seçilirsem kişi olarak seçiiece-
ğim. Halk bana o verecek, partiye değil" diyor.
Erdoğan'ın isteği illa ki Tuncelfye hizmet ver-
mek. Aynca kentte görev yapan memurların
ve polisin oylanyla yeıinemeyeceğini. mutlaka
halkın oyunu alacağını belirtiyor. Seçimlerden
çekilmek konusunda ise suskun kalmakla yetı-
niyor. O da diğerleri gibi "Önce bir diğerleri
çekilsin'
1
' tavnnda.
DSP İl Başkanı Mehmet Hedef ayru zaman-
da başkan adayı. Ece\it'ın Kürt sorunu ile ılgi-
li görüşlerinin bıraz tepkı gördüğünü belirti-
yor. ama eklıyor. "Şalus önemli seçimlerde."
Elektronik mühendısı olan Hedef ın seçim slo-
ganı "SHP'ye \e DYP'ye verilecek oylar bom-
ba olur, kurşun olur geri gelir, Madımak Oteli
olur geri gelir." Hedef de çekilme konusunda
diğerleriyle aynı tavırda. Şimdilik beklemek-
 ktidar partisinden olmanın
sorunlan büyük Tunceli'de.
Halk her türlü derdinin
çözümünü partide anyor. Ama
SHP'nin de bu konuda elinden
gelen pek bir şey yok. İl
Başkanı Türkel "İktidar
partisiyiz diye her şeyi çözeriz
zannediyorlar. Bilmiyorlar ki
50 milletvekiliyle ne
mücadeleler veriyoruz..."
ten yana. Bağımsız adaylardan Hıdır Göğül-
dar. henüz çalışmaya başlamadığı için kendisi-
ni bulamıyoruz. Devrimci \e demokrat taba-
na seslendiğini söyleyen diğer bağımsız aday
Ali Tacar, Beledıye İş Sendikası Tunceli Şube
Başkanı. Tacar. sosyal demokrat partilerin
ullardır \aatlenni yerine getirmemesi nede-
niyle seçimlere bağımsız
katıldığını ve bağımsız
adayın halka daha iyi hizmet
vereceğine inandığını söylü-
yor.
Tacar. "SHP ikridara gel-
memiş olsaydı belki şansunız
daha az oiurdu, ama SHP
iktidarda vıprandı" diyor.
"Diğer adaylar çekilirse ben
de seçimlerden çekilirim"
yaklaşımında oda.
En derthsı SHP SHP İl
Başkanı Mehmet Ali Türkel.
"Niye AUah bizi burada ya-
rattı. niye kalıyoruz, niye
yaşıyoruz bilmiyorum" diye
başlıyor söze. İktidar parti-
sinden olmanın sorunlan büyük Tunceli'de.
Halk her türlü derdinin çözümünü partide an-
y or. Ama SHP'nin de bu konuda elinden gelen
pek bır şey yok. İl Başkanı Türkel. biraz da
kendisiyle tartışıyor sorulanmızı yanıtlarken.
Önce "Iktidar partisiyiz diye her şeyi çözeriz
zannediyorlar. Bilmiyorlar ki 50 milletvekiliyle
ne mücadeleler \eriyoruz..." Hemen ardından
ekliyor, "Aslında bu halkın çektiği acı karşısı-
nda bizim de iktidarda eli kolu bağlı kalmamız
hatadır..." Sonra sıralıyor dertleri an arda:
"İl baskanıyım. köprüde sabah akşam aranı-
yorunı. Hozat ve Nazimiyc ilçe başkanlarım bir
aydan fazladır gözaltında. daha mahkemeye çı-
kmadılar. Burada en ufak bir sanayi yatırımı
yok. Göç devam ediyor. Çimento fabrikası
önerdik. Sanayi Bakanı da DPT'ye önerdi. L >-
gun görühnedi. Eğitim ve öğretim tamamen
durdu. Yatılı bölge okullannın yapümasını iste-
dik, henüz bir şey yok. Bizi göçe zorluyorlar.
Bunu biliyorum. Başlarına dert açıyorlar. Nere-
ye gidersek gidelim demokrasiden taviz verme-
yiz..."
Peki seçimlerden^ çekilmek söz konusu ola-
bilir mi? Türkel. "Önce Güneydoğu'dakiler bir
çekilsin de ondan sonra sıra Tunceli've gelsin"
diyor. Tunceli'de partililer de adaylar da halk
da kaygılı. Belediyede çalışan bir kadın me-
mur arkadaşlannm tepkisini dile getirirken.
"Çeksinler ellerini Tunceli'den" diyor. "Rahat
bu"aksınlar bizi. Hem onlar hem ötekiler. Tun-
celi başka yere benzemez..."
YARIN: Erzurum
AHMET TANER KIŞLALI
Vicdanınız Rahatladı mı
Sayın Bakan?
Sayın Milli Eğitim Bakanı, okullarda "Olağanüstü
Atatürk Haftası" ilan etmiş.
Sanırım 70 yıllıkcumhuriyet tarihinde, ilk kez böyle bir
şey oluyor.
En hızlı "Atatürkçü" bakana şimdi sahip olduğumuz
için mi? Atatürk düşmanlığı eğitim sistemimizin içine
yerleşip korkulacak boyutlara vardığı için mi?
Atatürkçülüğümüz ile övünüyor muyuz? Yoksa günah
mı çıkarıyoruz?
Amaç, yılların verdiği zararı bir haftada telafi mi et-
mek? Yoksa kızgınlık içindeki kitlelere şirin mi görürv-
mek?
•••
Şimdi Sayın Bakana soruyorum:
Sayılan 834u bulan imam-hatipokullarını bitirenlerin
ancakyüzde 10'unun "din"\e ılgili görevler üstlenmesi-
ni, geriye kalan yüzde 90ın ise vali, kaymakam, emniyet
müdürü, yargıç, savcı, öğretmen olmaya yönelmesini
"doğal've "sağlıklı" mı buluyor?
Bakanlığının merkez ve taşra örgütünde, din eğitimi
kökenlilerin sayısının hızla artmasını ve "yönetici" ko-
numların daha çok o kökenden gelmiş olanlara verilme-
si konusunda ne düşünüyor?
Atatürk'ün "eğitimin birliği" ilkesi, çağın koşulları
içinde önemini ve anlamını yitirmiş midir?
Devlet bazı gençlerini "laik" bir toplumun, bazı genç-
lerini ise bir "din deWef/"nın gereklerine göre eğitiyor..
İkisi de birbirini anlayamıyor, hoş göremiyor. Ikisi de "di-
ğeri"n\n görüşlerini "yanlış ve zararlı" buluyor..
Acaba Sayın Bakan, birbirlerine düşman kuşaklar ye-
tıştırme gorevını üstlenmış -Turkiye dışında- bir devlet
tanıyor mu?
Kendi çocuklarından birisini imam-hatipte diğerini la-
ik lisede okutsa aralarında çatışma olmayacağına inanı-
yor mu?
Istanbulun ortasında bir özel okulun, haita tatilini cu-
ma günü yaptığının farkında mı?
Bir yanşma sınavındaki başarısızlığın, jüri üyeleri ta-
rafından "sınavdan önce aptes alınmamış" oluşuna
bağlandığını, bazı okullarda, sınavda "Allah" yerine
"Tanrı" sözcüğünün kullanılmasının ya da "insanın ya-
ratıcılığı "ndan söz edilmesinin, başarısızlık nedeni ol-
duğunu biliyor mu?
örneğin, Şanlıurfa Milli Eğitim Müdürü'nün kadınların
elini sıkmamasını, öğretmenleri sıksıktoplayıp "dinitel-
/c/n'lerde bulunmasını, görevinin gereği mi sayıyor?
Sıvasta yakılarak öldürülen karıkatürcü Asaf Koçak -
ın cenaze namazını kıldırmayı reddeden müftünün, Sı-
vas vahşetınde "koktendinci"\enr\ katkısından söz eden
Başbakan Yardımcısı'na camıde verip veriştiren ima-
mın. kendisine bağlı okullarda eğitilmiş olduğunun bilin-
cinde mi?
Mezarcı'nın gökten zembille inmediğinin, binlerce
Mezarcfnın "laik devlet"(\) eliyle yetiştirildiğinin acaba
ayrımında mı?
•••
Sayın Demirele birkaç yıl önce sormuştum:
- Islamda kadın imam yoktur. İmam-hatip okullarına
nıçin kız öğrenci alınıyor?
"Kadın imam olamaz, ama hatip olabilir" diye savun-
muştu. Ve 1950lerden bu yana o zıhnıyet, 40 yılda Tür-
kiye'yi bu noktaya getirdi..
Şu sözler ise Başbakan olmadan önceki dönemde,
Sayın Tansu Çillere ait: "Politikaya atılmamın ikinci ne-
deni, eğitimde duzenlı bir şekilde verilmiş olan irticadır.
Bu kuçümsenecek bir olay değildır. Ben bunu kendi ço-
cuklanmda yaşadım..."
Bizi yönetenlerin, ya oldukları gibi görünmelerini ya
da göründükleri gibi olmalarım istemek hakkımızdır. Üs-
telik bu demokrasinin de gereğidir.
•••
Bir zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür!
Bugün "demokratikdevlet"\nen zayıf halkası ise "eği-
tımdeki ikilik"\\r. Ve o ıkiliği sürdüren devlet, sadece iki
yandaki gençlere değil, aynı zamanda kendi kendisine
de kötülük etmektedir.
"Demokratik" devlet, intihar etmektedir!
Önce din devletinin gereklerine göre eğit, sonra "si-
yasal yaşamda bunları unut" de Çocukken imam-hatip
okulunda başını örttür, genç kız olup üniversiteye gelin-
ce başını örtmeyi yasakla.
Atatürk'ün kurduğu cumhurıyetin 70. yılında "milli"(\)
eğitimin görünümü bu. Ve bu görünüm ortada iken Sa-
yın Bakanın yapabildiği tek şey "Atatürkçüluk Haftası"
ilan etmek.
Atatürk düşmanlığını eğitimin kopmaz bir parçası ha-
line getirmiş olanlar. bu bir haftada yıllardır yaptıklannın
tersini mi yapacaklar?
Eğer amaç "vicdanı rahatlatmak" ise "Ben bu cinaye-
tin sorumluluğuna katılmıyorum!" deyip istifa etmek
daha dürüst ve tutarlı olmaz mı''!..
Tokat
Doktor döven
milletvekiline tepki
HÜSEYİN KALKAN
TOKAT - Tokat Milletve-
kili ve Büyük Birlik Partisi
Başkan Yardımcısı .Ahmet
Özdemir'in Devlet Hasta-
nesi'nde görevli kadın doktor
Özge Aydm Arslan'ı tokatla-
ması tepkiyle karşılandı.
Tokat Tabipîer Odası bir bil-
diri yayımlayarak olayı kına-
dı. '
Görgü taruklannın anlat-
tıklanna göre olay trafîk ka-
zasında yaralanan TEK işçi-
lerinin Tokat Devlet Hasta-
nesi'ndeki teda\ileri sırasın-
•dameydana aeldi.
BBP Mılletvekili Ahmet
Özdemir. işçilerden bırinin
tedavisiyle ilgilenmek için
önceki gün akşam saatlerin-
de acil senise geldi. Özdemir
burada öfkeli bir biçimde or-
topedi uzmanının çağnlması-
nı istedi. Burada kadın dok-
tor Özge Aydııj Arslan tara-
fından kendisine durumun
santrala bildirildiği ve dokto-
run arandığı şöylendi. Ancak
milletvekili Özdemir ile dok-
tor Arslan arasında dokto-
run evinden aranması konu-
sunda tartışma çıktı. İddiaya
göre milletvekili Özdemir bu-
rada doktor Arslan'a çanta
ile vurarak tokatladı. Olaya
daha sonra polis müdahale
ederek taraflan ayjrdı.
Milletvekili Özdemir'in
kadın doktor Arslan'ı tokat-
lamasına başta İl Sağlık
Müdürlüğü, Tokat Devlet
Hastanesi \e kentte görevli
doktorlar tarafından tepki
gösterildi. Tokat Tabipler
Odası dün bir bildiri yayım-
layarak olayı kınadı. Ölayı
topluca Tokat Valisi Mehmet
Özgün'e götüren doktorlar
valilik tarafından müfettiş is-
tendığinı öğrenince görevleri-
nin başına döndüler.
Tokat Tabipler Odası'nca
yayımlanan bildiride özet
şöyledenıldi:
"Büyük Birlik Partisi Ge-
nel Başkan Yardımcısı bizle-
rin oyuyia bizleri temsil etmek
üzere AnkaraŞa giden Tokat
MiDervekili Ahmet Özdemir,
acil servisteki hanım doktor
arkadaşunıza hem de Dünya
Kaduüar Günü'nde sokak
zorbalarına has tavırlarla ha-
karet etmiş ve dövmüştür.
Tokat hckimleri olarak bir
milletvekiline bu sokak zorba-
lığını > akıştıramıyor. sağlık
camiasına saldırganlığı alış-
kanlık haline getiren bu mil-
lertekilini tüm halkunız nez-
dinde şiddetle kınıyoruz."