25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 MART1994 ÇARŞAMBA HABERLER Adaylar birbirinigözlüyor Tunceirde adaylar, tehditler nedeniyle çekilme karan almak için diğer partilerin alacağı tavnn netleşmesini bekliyor. Çekilme gerçekleşirse tarihinde ilk kez MHP bile seçimi kazanabilecek YURDAGÜLERKOCA Erzincan'dan Tunceli'ye gitmek istiyorsanız günde bir kez sefer yapan posta minibüsünü yakalamak zorundasınız. Nıcedir iki kent ara- sındaki tek ulaşım aracı bu posta arabası. Telgraf. mektup. paket bir de genelllikle sayı- lan üçü beşi aşmayan yolculan taşıyor Erzin- can'dan Tunceli'ye. Tunceli'den Erzincan'a. Erzincan Otogar'ından kalkajı mınibüste biz- den başka beş kışi \ ar. Kimse kımsey le konuş- muyor, arada bir şoför bozuyor sessizliği: - Saat 15.00'ten önce köprüye varmazsak vandın Bacım. Minibüste sabahlarsın artık. Yolun 50 kılometrelık bölümü yalnızca saat 08.00 ile 15.00 arasında trafığe açık. Geç kal- manın kaygısıyia şoför söyleniyor: - Olmaz ki kardeşim, bu nasıl iş aniamadım. Ankara'dan her şe> denetim altında divorlar. vol 7 saat devletin, 17 saat ikinci güciin denetimi altında. Geçen gün her şey i göze aldım, kendile- rine de söyledim. 10 dakika geç kalmışım geçe- mezsin dediler, day anamadım dedinı bu ne bi- çim iş... Köprüde sabahlama ihtimalinden herkcs tedirgin. Ağızlan bıçak açmıyor. Nıhayet saat 14.50"de köprüdeyiz. kimlık kontrolünün ar- dından geç işaretı verilıyor \e yola dc\am edt- yoruz. Şoförün keyfı yerine gelıyor. yolcular da rahathyor. Şimdı sıra gazetecıy ı "kafaya al- makta": - Bak bu yollar çok tehlikelidir. Dua et kar var. Voksa yanmıştın. Yine de belli olmaz ha. kanşmam. Yize fılan sorarlarsa ne yaparsın bil- mem. Yolun ıki yanında yükselen sarp Dersim Dağlan'nı gösteriyor: - Ne zaman, nereden çıkacaklan belli olmaz. Ya alıp götiirürlerse seni. Nasıl yürürsün bu dağları... Yahu bacım senin hiç mi aklın yok. Ne işin *ar buralarda? Millet kaçıp gidiyor, sen se- çim yoklaması yapacaksın, akıl kan mı? Şoförün sınır bozma ealişmalan, minibüsün yolculan tarafından anlaşılmaz mınltılarla destekleniyor. Yolda yaşlı bir köylünün ara- baya binmesiyle konu değişiyor. yeni gelen TUNCELİ KİMLİKKARTl I 3 1989 yerel seçimlerinde hangi parti kaç oy aldı? 00 o tö SHP DSP ANAP DYP RP İl Adı: Tunceli Nüfus: 131 bin, Merkez ilçe: 24 bin (1990 savınıı) Istihdam: 180 kişi Bütçesi: 84 milyar, 378 milyon (tahmini) Gelirleri: İller Bankası, gayri menkullerden kira, su parası. temizlik parası. Nüfus arttşı: Süfııs artışı yok. Her bin kişiden 21 kişi kentten göçmiiş durumda. Borçları: Yok Gerçekleşen projeler: Hizınet binası ihalesi yapıldı, henüz başlanmadı. Şehir içiyollarm beton ve asfalt çalışmaları gerçekleşti. Bir öncekidönem başlanan kaııalizasyon projesi tamamlandı. Mahalle aralarına çocukparklarıyapıldı. 20're vakm iş makinesi ve araç almdı. Keııte 40 küoınetre uzakhktaki bir kaynak suyunun şehre getirümesiprojesi ihale aşamasında. Adaylar: Hüseyin Söylemez (ASAP), Bekir Gündoğan (CHP), Mazlum Aslan ' SHP), Mehmet Hedefı DSP) Ali Erdoğan ıDYP).Sadrettin Kaya IMHPı, Ali Tacar f Bağımsız j. Hıdır Göğüldar (Bağımsız j , 1989 İl Genel Meclisi Sonuçları: SHP viizde 47, ANAP viizde 12.5, DSP vüzde 16.7, D YP yüzde2.3. İDPyüzdeO.l.MÇPyüzdeOJ.'RP vüzde 0.6 l 984 yerel seçimlerinde SODEP'li bir başkan seçmenin, 1989 seçimlerinde ise belediyenin başına bağımsız bir başkan getirmenin bedelini hizmetten yoksun kalmakla ödemişTuncelili. Halk, "Tunceli solun kalesi bu yüzden de cezalandırılıyoruz" diyor da başka bir şey söylemiyor. malzeme daha ilgi çekici olmalı kı sohbet on- dan yana dönüyor. Köylünün Kürtçe anlattı- ğını şoför tercüme edıyor: - Bu köy 40 haneymiş. Herkes göçmiiş, iki hane kalmış. Biri bu, bir de bir uzak akrabası. Dün o akrabası, çekmiş bunun köpeğini vunnuş. Allahım sen akıl > er. 40 haneden iki hane kalmış onlar da birbirini yiyor... Yaşlı adama dönüyor. - Senin kırman yoktur amca? \'arsa neden vur- madın onu? Bak o senin kö- peğini vurmuş değil mi? Ne olacak, PKK geldi vurdu dersin polise. olur biter. Bir- birinizin gözünü oyun ta- mam mı? Sakın birbirinize destek olup son günlerinizi ağız tadıvla gecirmeyin ta- mam mı? O gelsin \ursun. beri ki gelsin vursun, kalan- lar da birbirini vursun bitsin bu iş. Oldu mu amca? Minibüs gülmekten kınlıyor. bayraklan dışında partilerin seçim kampanya- sı başlattığına dair bir belirti yok. İl merkezin- den caddelere diğer kentlerde olduğu gıbı se- çim şarkılan taşmıyor. Konvoylar oluşturul- muyor. Genel merkezlerin volladığı afışler ve parti bayraklan il bınalannda yollandıklan kolilerin içinde. seçimin sonuçlanmasını bekli- yor. Ağırbaşlı bir suskunluk hakim kente. SHP. CHP. DSP. ANAP. DYP, RP. MHP'nin yanı sıra devrimci ve demokratlann desteklediği iki de bağımsız aday katılıyor seçi- me. Yalnız SHP \e CHP ile bağımsız adaylar- dan Ali Tacar. seçim bürosu kurmuş kentte. MHP ve önceki gün seçimlerden çekildiğini açıklayan RP adayı Tunceli'de değil Elazığ'da vaşadığından her iki partinin de il örgütlenme- si dolayısıyla herhangi bir faaliyet söz konusu değil. Diğerleri ise seçim çalışmalannı il mer- kezlerinde sürdürmeyi yeğlemiş. Daha doğru- su sessiz ^edasız pek de göze batmadan seçımı karşılamayı tercih etmiş. Partilen ziyaret etmeden. halkla görüşüp bi- raz sorunlar ve partiler hakkında bilgi almaya çalışıyoruz. Belirgin olan Tunceli'de insanla- nn pek de seçimi kimin kazanacağıyla ilgilen- medıği. Nasıl olsa en kötü ihtimalle sosyal de- mokratlar seçimi kazanır rahatlığı hakim. Bu konuda hıç kımsenin bir kuşkusu yok. "SHP mi, CHP mi yoksa bağımsızlar mı" sorusunun y anıtı ise henüz net değil. Bu seçimlerde, bütün büyük kentlerde olduğu gibi Tunceli'de de partilerden çok. adaylann kişıhği belirleyecek seçimi. Tabii bir de yörede yoğun olarak ge- çerliliğini koru>an aşiret ilişkileri. Mesela ge- çen seçimlerde, ANAP il başkanınm bağımsız adayı desteklediği herkes tarafından bilinıyor. yor. Ye beklenen pusula iki gün sonra geliyor. "Dersim Eyalet Komutanlığı" kaşeli pusulalar adaylan ölümle tehdit ediyor. Şimdi herkesin gözü adaylarda. "Ya cekilirlerse" sorusu, ka- rabasan gibi çöküyor Tunceli'nın üstüne. İşte o zaman, sayılan 3 bin 500"ü bulan güvenlik görevlilerinin oylanyla MHP'nin yerel seçim- leri kazanma ihtimalı doğuyor kı bunu da Tunceli ve Tuncelili kabul etmek istemıyor bir türlü. 7'sinden 70'inekimsenindılındehdüşür- mediğı, "Tunceli başka jere benzemez. Tunceli halkı aydmdır, demokrattır. Tunceli solun kale- sidir''' gururunun zedelenmesi ihtimalı ürkütü- yor insanlan. Tunceli'de seçimler yerel seçimlerden çok bir genel seçim beklentısinde geçnor. Kimse- nin "şu bizim asfalt. su, kanalizasyon" dedığı yok. En fazla işsizlik ve kapanan okullan için yanıyor Tuncelili. 400'den fazla köy okulunun kapanması, tayini çıkan öğretmenlerin ycrine yenilerinin atanmaması en bü\ük sorun. "Bi- zim için en önemli şey okumak. Bizi kurtaran tek şey eğitim. Başka bir \ atırım yok memleke- timize" diyor halk. Eğitimin aksamasına ne- den olanlara ise öfke du\ uyor. Tunceli'nın nü- fusu göçle yan yanya azalmış. 1991 sayımında 152 bin olan nüfusun bugün yaklaşık 75 bin civannda olduğu söyleniyor. Buna rağmen iş- sizlik sorununa çözüm gelmemiş. Tunceli'nın Palavra Meydanı. en azı lise mezunu ışsizlerce dolup taşıyor bütün gün. O yüzden de SHP'\e tepki büyük. SHP ıl başkanının "1^. 2 yıl için- de 1500 insan işe alındı. Tunceli kurulduğundan beri bu kadar insan işe alınmamıştı" dese de bu- nun işsizlik için çözüm olmadığı anlaşılıyor. CHP İl Başkanı Bekir Gündoğan. a\V> " - M.AUTürkeKSHP) Mehmet Hedef(DSP) Ali Erdoğan (DYP) Hüseyüı Sö>1emez (ANAP) Bekir Gündoğan (CH P) Nihayet Erzincan-Elazığ karayolunun ke- siştiği kentin girişindeki güvenlik noktasında minibüsümüz durduruluşor. Dersim suyu ta- rafından ikiye aynlan kentı birleştiren köprü- nün yanı başına kurulmuş güvenlik noktası. Halkın "kapı" adını verdiği güvenlik nokta- sında polis tarafından araçtan indiriliyoruz. Tunceli \e dolayısıyla burada görev yapan gü- venlik görevlileri. gazeteciye pek alışık olmadı- ğından kente girişımiz sakıncalı bulunu\or. "Kente neden geldiğimiz, ne kadar kalacağı- mız" sorulduktan sonra yanımıza verilecek birkaç polisle birlikte kenti gezmemizin gü- venlik açısından gerekli olduğu söyleniyor. Böyle bir şey i mesleki nedenlerle kabul edeme- ) eceğimizı belirtincepolislerden bınsinin "Kar- deşim Alevisi, Kürdü. Ermenisi burada. Onlar- dan korkmuyorsun da bizden mi korku\orsun?" tepkısı. yine kendi arkadaşlan tarafından ber- taraf ediliyor: - Böyle konuşmavalım. C umhuriyet gazetesi böyle ayrımları sevmez. Nihayet emnıyet müdürünün oluruyla so- run çözülüyor ve Tunceli'de seçim yoklaması- na başlıyoruz. İlk bakışta Tuncelı'nin 70'li yı- llardan bu yana pek değişmedieini fark ediyo- ruz. 1984 yerel seçimlerinde SÖDEP'li bir baş- kan seçmenin. 1989 seçimlerinde ise belediye- nin başına bağımsız bir başkan retırmenin be- delini hizmetten yoksun kalmakla ödemiş Tuncelili Halk. "Tunceli solun kalesi bu yüz- den de cezalandınlıyoruz" diyor da başka bir şey sövlemiyor. SHı \e CHP'nin seçim bürolannın bulun- duğusokağaasılan tek tük SHP\eCHPseçim Her ne kadar AN AP il başkanı bu desteğın ge- rekçesini. "SHFnin kentteki 30 yülık hakimi- yetini kırmak için" diye açıklasa da gerçek ne- den. ANAPil başkanı ile I989'da seçımı kaza- nan Mehmet Kocademir'in aynı aşıretten ol- ması. Bu seçimlerde de ANAP'ın gızh gızli CHP'yı destekleyeceği kulaktan kulağa vayılı- yor. Tuncelili. seçimi kimin kazanacağından çok. seçimlerin yapılıp yapılamayacağıyla ilgi- li. "Ne olacak bu yerel seçimin sonucu" sorusu- nu kime yöneltseniz konu dönüp dolaşıp "ne olacak bu memleketin hali?"ne geli> or. manda beledıye başkan adayı. Paris'e Kürt K.onferansı'na gıden yedı müleıvekılinin ihraç edilmesınden sonra SHP'den aynlan Gündo- ğan, Tuncelf de sevilen bir insan. Her ne kadar CHP'nin özellikle DEP'li mılletvekillerinin dokunulmazhğının kaldınlmasma ilişkin tavn onaylanmasa da Gündoğan'ın seçimlerde şanslı olduğu belirtilivor. Bölgedeki en güçlü aşiretlerden Kureyşenlerden olan Gündoğan da partısinın bu konudaki yaklaşımına katıl- madığını belirtiyor. Tunceli de halkın partiler- den çok. bu seçimlerde adayiara oy vereceğini ' mniyet müdürünün, partilere "seçimlere girmeleri yönünde" yaptığı telkinin yanı sıra "Kentte mantar ta- bancası patlasa burayı yerle bir ederiz" şeklindeki uyarısı kulaktan kulağa yayıhyor. Karamsarlık daha da artıyor. DEP'li milletvekillerinin dokunulmazhğının kaldınlması, ardından da PK K A vrupasorum- lusunun. "Adaylar hedefımizdir" açıklaması kaygılan daha da arttınyor. Açıklamanın ardından emnıyet müdürü. adaylan ve parti yöneticilerini toplantıya çağınyor. Bütün dik- katler toplantı sonucunda. Emniyet müdü- rünün. partilere "seçimlere ginneleri yönünde" yaptığı telkinin yanı sıra "Kentte mantar ta- bancası patlasa burayı yerle bir ederiz" şeklin- deki uyansı kulaktan kulağa yayılıyor. Ka- ramsarlık daha da artıyor. Şimdı herkes. PKK'dan gelmesı muhtemel pusulalan bekli- o da kabul ediyor. Gündoğan, seçim çahşması için gittiği mahallelerde halkın kendisinden belediye hizmeti değil. huzur istediğini belirti- yor ve "Halk bana "Sen seçilirsen şu köprüdeki aramayı kaldırabilir misin' diye soruyor. Düşü- nün artık, nasıl anlatacaksımz bu insanlara bu- nun bir yerel seçim olduğunu ve bizim yetkimizi aştığım" diyor. Gündoğan. seçimlerden çekil- mek konusunda şimdilik çekimser. Gözü di- ğer adaylarda. ANAP il başkanı da partisinin DEP'li mil- letvekilleri konusundaki tavnnı tasvip etmedi- ğini belirtiyor. ANAP. birazdadikkatçekme- mek. hedef olmamak için seçim propaganda- sını yaygınlaştırmıyor. "Seçim sathında oldu- ğumuzu işaret eder mahiyette işaretler var" di- yor il başkanı. il merkezinin camına astığı Me- sut Yılmaz ve aday Hüseyin Söylemez'in afışini işaret ederek. ANAP. Tunceli'yi artık solun kalesi olarak değerlendirmenin doğru olmaya- cağı kanısında. SHP'nin iktidarda olması ne- deniyle eleştirilere hedef olduğunu. bu seçim- lerde halk tarafından cezalandınlacağını söy- lüyorlar Aynca 1700 civannda yabancı me- murun eşleriyle birlikte oy kulîanması du- rumunda 3400 civannda bir oy potansiyeli taşıdığını söylüyor il başkanı. ANAP'ın gözü- nün ise bu oylarda olduğunu açıkça ifade edi- yor. ANAP adayı Hüseyin Söylemez emekli tapu müdürü. Söylemez, adayhktan çekilme- nin söz konusu olup olmayacağı sorusunu y anıtlarken. "Bütün adaylar çekilsin sonra, sıra bize gelsin" dıy or DEP yönetımi, partiden istifa etmiş. Kentte DEP'lilen bulup konuşmak da pek olanaklı değil. DYP adayı Ali Erdoğan'a göre eğer DEP seçimlere girseydi büyük bir olasılıkla kazanacaktı. Ali Erdoğan, Tunceli'de TİP ku- ruculanndan. Erdoğan seçimlerde son derece iddialı. "Biz kazanacağız" diyor üstüne basa basa. DYP'nın ılde pek şansı olmadığını hatır- lattığımızda "Seçilirsem kişi olarak seçiiece- ğim. Halk bana o verecek, partiye değil" diyor. Erdoğan'ın isteği illa ki Tuncelfye hizmet ver- mek. Aynca kentte görev yapan memurların ve polisin oylanyla yeıinemeyeceğini. mutlaka halkın oyunu alacağını belirtiyor. Seçimlerden çekilmek konusunda ise suskun kalmakla yetı- niyor. O da diğerleri gibi "Önce bir diğerleri çekilsin' 1 ' tavnnda. DSP İl Başkanı Mehmet Hedef ayru zaman- da başkan adayı. Ece\it'ın Kürt sorunu ile ılgi- li görüşlerinin bıraz tepkı gördüğünü belirti- yor. ama eklıyor. "Şalus önemli seçimlerde." Elektronik mühendısı olan Hedef ın seçim slo- ganı "SHP'ye \e DYP'ye verilecek oylar bom- ba olur, kurşun olur geri gelir, Madımak Oteli olur geri gelir." Hedef de çekilme konusunda diğerleriyle aynı tavırda. Şimdilik beklemek- Â ktidar partisinden olmanın sorunlan büyük Tunceli'de. Halk her türlü derdinin çözümünü partide anyor. Ama SHP'nin de bu konuda elinden gelen pek bir şey yok. İl Başkanı Türkel "İktidar partisiyiz diye her şeyi çözeriz zannediyorlar. Bilmiyorlar ki 50 milletvekiliyle ne mücadeleler veriyoruz..." ten yana. Bağımsız adaylardan Hıdır Göğül- dar. henüz çalışmaya başlamadığı için kendisi- ni bulamıyoruz. Devrimci \e demokrat taba- na seslendiğini söyleyen diğer bağımsız aday Ali Tacar, Beledıye İş Sendikası Tunceli Şube Başkanı. Tacar. sosyal demokrat partilerin ullardır \aatlenni yerine getirmemesi nede- niyle seçimlere bağımsız katıldığını ve bağımsız adayın halka daha iyi hizmet vereceğine inandığını söylü- yor. Tacar. "SHP ikridara gel- memiş olsaydı belki şansunız daha az oiurdu, ama SHP iktidarda vıprandı" diyor. "Diğer adaylar çekilirse ben de seçimlerden çekilirim" yaklaşımında oda. En derthsı SHP SHP İl Başkanı Mehmet Ali Türkel. "Niye AUah bizi burada ya- rattı. niye kalıyoruz, niye yaşıyoruz bilmiyorum" diye başlıyor söze. İktidar parti- sinden olmanın sorunlan büyük Tunceli'de. Halk her türlü derdinin çözümünü partide an- y or. Ama SHP'nin de bu konuda elinden gelen pek bır şey yok. İl Başkanı Türkel. biraz da kendisiyle tartışıyor sorulanmızı yanıtlarken. Önce "Iktidar partisiyiz diye her şeyi çözeriz zannediyorlar. Bilmiyorlar ki 50 milletvekiliyle ne mücadeleler \eriyoruz..." Hemen ardından ekliyor, "Aslında bu halkın çektiği acı karşısı- nda bizim de iktidarda eli kolu bağlı kalmamız hatadır..." Sonra sıralıyor dertleri an arda: "İl baskanıyım. köprüde sabah akşam aranı- yorunı. Hozat ve Nazimiyc ilçe başkanlarım bir aydan fazladır gözaltında. daha mahkemeye çı- kmadılar. Burada en ufak bir sanayi yatırımı yok. Göç devam ediyor. Çimento fabrikası önerdik. Sanayi Bakanı da DPT'ye önerdi. L >- gun görühnedi. Eğitim ve öğretim tamamen durdu. Yatılı bölge okullannın yapümasını iste- dik, henüz bir şey yok. Bizi göçe zorluyorlar. Bunu biliyorum. Başlarına dert açıyorlar. Nere- ye gidersek gidelim demokrasiden taviz verme- yiz..." Peki seçimlerden^ çekilmek söz konusu ola- bilir mi? Türkel. "Önce Güneydoğu'dakiler bir çekilsin de ondan sonra sıra Tunceli've gelsin" diyor. Tunceli'de partililer de adaylar da halk da kaygılı. Belediyede çalışan bir kadın me- mur arkadaşlannm tepkisini dile getirirken. "Çeksinler ellerini Tunceli'den" diyor. "Rahat bu"aksınlar bizi. Hem onlar hem ötekiler. Tun- celi başka yere benzemez..." YARIN: Erzurum AHMET TANER KIŞLALI Vicdanınız Rahatladı mı Sayın Bakan? Sayın Milli Eğitim Bakanı, okullarda "Olağanüstü Atatürk Haftası" ilan etmiş. Sanırım 70 yıllıkcumhuriyet tarihinde, ilk kez böyle bir şey oluyor. En hızlı "Atatürkçü" bakana şimdi sahip olduğumuz için mi? Atatürk düşmanlığı eğitim sistemimizin içine yerleşip korkulacak boyutlara vardığı için mi? Atatürkçülüğümüz ile övünüyor muyuz? Yoksa günah mı çıkarıyoruz? Amaç, yılların verdiği zararı bir haftada telafi mi et- mek? Yoksa kızgınlık içindeki kitlelere şirin mi görürv- mek? ••• Şimdi Sayın Bakana soruyorum: Sayılan 834u bulan imam-hatipokullarını bitirenlerin ancakyüzde 10'unun "din"\e ılgili görevler üstlenmesi- ni, geriye kalan yüzde 90ın ise vali, kaymakam, emniyet müdürü, yargıç, savcı, öğretmen olmaya yönelmesini "doğal've "sağlıklı" mı buluyor? Bakanlığının merkez ve taşra örgütünde, din eğitimi kökenlilerin sayısının hızla artmasını ve "yönetici" ko- numların daha çok o kökenden gelmiş olanlara verilme- si konusunda ne düşünüyor? Atatürk'ün "eğitimin birliği" ilkesi, çağın koşulları içinde önemini ve anlamını yitirmiş midir? Devlet bazı gençlerini "laik" bir toplumun, bazı genç- lerini ise bir "din deWef/"nın gereklerine göre eğitiyor.. İkisi de birbirini anlayamıyor, hoş göremiyor. Ikisi de "di- ğeri"n\n görüşlerini "yanlış ve zararlı" buluyor.. Acaba Sayın Bakan, birbirlerine düşman kuşaklar ye- tıştırme gorevını üstlenmış -Turkiye dışında- bir devlet tanıyor mu? Kendi çocuklarından birisini imam-hatipte diğerini la- ik lisede okutsa aralarında çatışma olmayacağına inanı- yor mu? Istanbulun ortasında bir özel okulun, haita tatilini cu- ma günü yaptığının farkında mı? Bir yanşma sınavındaki başarısızlığın, jüri üyeleri ta- rafından "sınavdan önce aptes alınmamış" oluşuna bağlandığını, bazı okullarda, sınavda "Allah" yerine "Tanrı" sözcüğünün kullanılmasının ya da "insanın ya- ratıcılığı "ndan söz edilmesinin, başarısızlık nedeni ol- duğunu biliyor mu? örneğin, Şanlıurfa Milli Eğitim Müdürü'nün kadınların elini sıkmamasını, öğretmenleri sıksıktoplayıp "dinitel- /c/n'lerde bulunmasını, görevinin gereği mi sayıyor? Sıvasta yakılarak öldürülen karıkatürcü Asaf Koçak - ın cenaze namazını kıldırmayı reddeden müftünün, Sı- vas vahşetınde "koktendinci"\enr\ katkısından söz eden Başbakan Yardımcısı'na camıde verip veriştiren ima- mın. kendisine bağlı okullarda eğitilmiş olduğunun bilin- cinde mi? Mezarcı'nın gökten zembille inmediğinin, binlerce Mezarcfnın "laik devlet"(\) eliyle yetiştirildiğinin acaba ayrımında mı? ••• Sayın Demirele birkaç yıl önce sormuştum: - Islamda kadın imam yoktur. İmam-hatip okullarına nıçin kız öğrenci alınıyor? "Kadın imam olamaz, ama hatip olabilir" diye savun- muştu. Ve 1950lerden bu yana o zıhnıyet, 40 yılda Tür- kiye'yi bu noktaya getirdi.. Şu sözler ise Başbakan olmadan önceki dönemde, Sayın Tansu Çillere ait: "Politikaya atılmamın ikinci ne- deni, eğitimde duzenlı bir şekilde verilmiş olan irticadır. Bu kuçümsenecek bir olay değildır. Ben bunu kendi ço- cuklanmda yaşadım..." Bizi yönetenlerin, ya oldukları gibi görünmelerini ya da göründükleri gibi olmalarım istemek hakkımızdır. Üs- telik bu demokrasinin de gereğidir. ••• Bir zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür! Bugün "demokratikdevlet"\nen zayıf halkası ise "eği- tımdeki ikilik"\\r. Ve o ıkiliği sürdüren devlet, sadece iki yandaki gençlere değil, aynı zamanda kendi kendisine de kötülük etmektedir. "Demokratik" devlet, intihar etmektedir! Önce din devletinin gereklerine göre eğit, sonra "si- yasal yaşamda bunları unut" de Çocukken imam-hatip okulunda başını örttür, genç kız olup üniversiteye gelin- ce başını örtmeyi yasakla. Atatürk'ün kurduğu cumhurıyetin 70. yılında "milli"(\) eğitimin görünümü bu. Ve bu görünüm ortada iken Sa- yın Bakanın yapabildiği tek şey "Atatürkçüluk Haftası" ilan etmek. Atatürk düşmanlığını eğitimin kopmaz bir parçası ha- line getirmiş olanlar. bu bir haftada yıllardır yaptıklannın tersini mi yapacaklar? Eğer amaç "vicdanı rahatlatmak" ise "Ben bu cinaye- tin sorumluluğuna katılmıyorum!" deyip istifa etmek daha dürüst ve tutarlı olmaz mı''!.. Tokat Doktor döven milletvekiline tepki HÜSEYİN KALKAN TOKAT - Tokat Milletve- kili ve Büyük Birlik Partisi Başkan Yardımcısı .Ahmet Özdemir'in Devlet Hasta- nesi'nde görevli kadın doktor Özge Aydm Arslan'ı tokatla- ması tepkiyle karşılandı. Tokat Tabipîer Odası bir bil- diri yayımlayarak olayı kına- dı. ' Görgü taruklannın anlat- tıklanna göre olay trafîk ka- zasında yaralanan TEK işçi- lerinin Tokat Devlet Hasta- nesi'ndeki teda\ileri sırasın- •dameydana aeldi. BBP Mılletvekili Ahmet Özdemir. işçilerden bırinin tedavisiyle ilgilenmek için önceki gün akşam saatlerin- de acil senise geldi. Özdemir burada öfkeli bir biçimde or- topedi uzmanının çağnlması- nı istedi. Burada kadın dok- tor Özge Aydııj Arslan tara- fından kendisine durumun santrala bildirildiği ve dokto- run arandığı şöylendi. Ancak milletvekili Özdemir ile dok- tor Arslan arasında dokto- run evinden aranması konu- sunda tartışma çıktı. İddiaya göre milletvekili Özdemir bu- rada doktor Arslan'a çanta ile vurarak tokatladı. Olaya daha sonra polis müdahale ederek taraflan ayjrdı. Milletvekili Özdemir'in kadın doktor Arslan'ı tokat- lamasına başta İl Sağlık Müdürlüğü, Tokat Devlet Hastanesi \e kentte görevli doktorlar tarafından tepki gösterildi. Tokat Tabipler Odası dün bir bildiri yayım- layarak olayı kınadı. Ölayı topluca Tokat Valisi Mehmet Özgün'e götüren doktorlar valilik tarafından müfettiş is- tendığinı öğrenince görevleri- nin başına döndüler. Tokat Tabipler Odası'nca yayımlanan bildiride özet şöyledenıldi: "Büyük Birlik Partisi Ge- nel Başkan Yardımcısı bizle- rin oyuyia bizleri temsil etmek üzere AnkaraŞa giden Tokat MiDervekili Ahmet Özdemir, acil servisteki hanım doktor arkadaşunıza hem de Dünya Kaduüar Günü'nde sokak zorbalarına has tavırlarla ha- karet etmiş ve dövmüştür. Tokat hckimleri olarak bir milletvekiline bu sokak zorba- lığını > akıştıramıyor. sağlık camiasına saldırganlığı alış- kanlık haline getiren bu mil- lertekilini tüm halkunız nez- dinde şiddetle kınıyoruz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle