25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet70. YILSAYI24990 S A N A T K U L T U R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 9MART1994ÇARŞAMBA Oyunun hedefî, rakibin şahını mat etmektir Kandökülmeden yapılansavaş: Satranç ELITE Service JOSEPHSTTOCKER Çok eski ve saygın bır oyun olan satranç bugünlerde yenıden ilgi gör- meye başladı. Geçen yaz çevrilen "Searching for Bobby Fİscher" fiimi satrancı konu alıyor. Geçen yıl eski Yugoslavya'da ger- çekleştinlen. kuşkusuz siradışı Fisc- her ile Rus rakibı Boris Spassky arasındakı maça göstenlen büyük ilgi de bu sporun yeniden önem ka- zandığının bir göstergesı sayılıyor. Günümüzde yaşanan satranç patlamasına şimdiki dünya şampi- yonu Gariy Kasparov'un göz ka- maştıran oyununun kaıkılan da yadsınamaz. Formda kalmaya aşın özen gösteren bu esmer Rus yakışık- lısı, dünya çapında bir üne sahip. Kasparov dışında satrancı gün ışığına çıkaran bir başka etmen de yeni katılan gençler. Bunlardan biri, şu anda ABD şampiyonu olan ve Fischer'den bu yana bu unvanı ka- zanan en genç oyuncu sayılan Gata Kamsky. (Kamsky 17, Fischer 14 yaşında idi). Öteki ise dünyanın 1 no'lu kadın oyuncusu Macar Judit Polgar. Satrancın yarattığı coşku sonu- cunda Amerikan Satranç Federas- yonu 60.000"i aşkın üyesiyle rekor düzeye ulaştı. Bu sayı. 1972 yilında Reykjavik'te gerçekleştinlen Fisc- her-Spassky karşılaşması sırasında doruğuna ulaşan ilgıden çok daha fazla. Fischer'ın sıradışıhğının pe- kiştiği bu karşılaşma idı. O>uncu, Reykjavik'te otomatik bır Merce- des"le karşılanmak istediğini belirt- mış. özel iskemlesinin Nevv York"- tan getirtilmesi ve otel havuzunun kendisıne tahsıs edılmesı için diret- mışti. Son anda da TV kameralan- nın macı çekeceklennı duyunca bir gün oyuna katılmamıştı. Ancak bunlann hıçbın satranca gönül verenleri yıldırmadı. Milyon- larca kişi; maçı, televizyondan izle- di. Yanşma>ı anlatan kitap, anında basılarak binlerce kopya sattı. Sat- ranç kulüplerinin üye sayısında an- sızın bir fırlama görüldü. Derken Fischer 20 yıllık bır süre boyunca ortada görünmedi. 1992'de yeniden satranca dönerek Spassky "yle bir kez daha oynayıp yemlgiye uğrattı. Bu maçta Fischer antisemit eğilımı- ni şiddetle dile getirmış ve ABD am- bargosunu kınamıştı. Satranç aşı- s. klan yine Fischer'ın davranışını göz ardı etmeyi yeğledi. Timedergisinde yayımlanan bir vazıda durum şöyle dile getirili>ordu: "Mozart geri gel- dj. İçindc bulunduğumuz çağ YVolf- gang Amadeus türii davranışların vo- ğun olduğu bir çağ... Ama burada söz konusu olan müzik. Acaba hala beste vapabilivor mu? Tanrılar ona haia ezgiler döktüriiyor mu?" Satrançta bu tür bır hoşgörüye \e böylesi bır tutkuya yol açan nedir? atrançpahalı birspordeğil, herkes bütçesini sarsmadan bir satranç tahtası edinebilir. Satrançta uzmanlık ise ayn bir konu. Milyonlarca kişi satranç oynadığı halde, usta oyunculann sayısı 400'ü geçmiyor. Satranç; krallar. soylular. devlet adamlan vc tabii ki halkın çok ilgi gö'sterdiğı köklü geçmişı ve saygınlı- ğı olan bır oyun. Oyunun bu denlı ilgi görmesı, satrancın hasarsız bır çekişme, kan dökülmeden yapılan bir savaş olmasmdandır. Oyunun hedefi rakibin şahını mat etmektir. 20 yıllık aynlığından önce, kendi- siyle yapılan bir söyleşide. Fischer'a satrancın hangi özelliğinin en çok il- gisini cektiği sorusu yöneltildi. Fisc- her soruya yanıtlamaya "Karşınız- dakrnin egosu çatlamaya yüz tutru- ğunda...." diye başladığında söyleşı- yi yapan, "Yani, adamı ezdiğinizde demek istiyorsunuz..." diye ekleyin- ce öfkeyle "Dile getirmeye çalıştığım duvgu işte bu" dedi. Gerçek savaşın tüm karmaşıklığı- na karşın. satrancın başlangıç ilkele- ri oldukça basit. Satranç pahalı bir spor değil, herkes bütçesini sarsma- dan bir satranç tahtası edinebilir Satrançta uzmanbk ise ayn bir ko- nu. Milyonlarca kişi satranç oyna- makla birlikte. usta denebilecek ko- numda oyunculann sayısı 400'ü geçmiyor. Usta olmak ıçin ne gerekiyor? Kimse bunun yanıtını tam olarak bilmıyor. Satranç üzerine yazdığı bir kitabında George Steiner şöyle dıyor: "Satranç dahisi. ussal vetene- ğini engin bir biçimde kullanan ve in- sana son derece saçma gelebilecek bir serûvene gönül »ermiş kişidir." Satranç öğrenenler. oyunun iki Köpeklerde artistolur... NAT1ONAL GEOGRAPHIC ROBERT VE TERR V ADAMS W. C. Fields bir zamanlar, hiçbir oyuncunun çocuklarla ve hayvan- larla birlikte çalışmaması gerektiğı- ni çünkü bu sevımlı yaratıklann her defasında sahneyi çaldıklannı söyle- mişti. Ozellikle de köpekler söz konusu olduğu zaman. bu sözJerdaha da bir geçerliljk kazanır. Yumuşak ve ıslak bakışlar ve küçük bir kuyruk sallaması, bütün seyircilerin kalplerinın erimesine ne- den olur. Bütün köpekler sevimlidir. fakat bir e\ hayv anıyla bır film yıldızı ara- sındaki fark. duygulannı ekrana ak- tarma ve doğrudan film izleyıcısinin kalbine ulaşma yeteneğıni veren "jddızlık niteliğidir". jfıld].ıldızlık niteliği; zeka, dengeli ruh hali, rol yapma zevki, karizma ve şans kanşımıdır. Köpek aktörlerbu özelliklerin ne kadanna sahip olurlarsa, o kadar iyidir. Bu niteliği taşımayan bir köpek, sokaklarda kedi kovalayan yüzler- cesi gibi bir oyuncu olarak kalır; bu niteliği taşıyan ise milyonlann hay- ranhğını kazanır. O zaman acaba "yıldızlık niteliği" nedir? Bu: zeka, dengeli ruh hali. rol > ap- ma zevki. karizma \e bir parça da şans kanşımıdır. İnsan meslektaşla- n gibi. köpek aktörlerin de bu özel- liklerin hepsine sahip olmalan bek- lenemez. fakat ne kadar çok olursa o kadar iyidir. Bu özelliklerin yıldız denklemin- deki ağırhklannı şöyle bir görelim: Zeka: Köpekler kuşlardan. kuşlar ba- lıklardan daha ıyı oyuncudurlar. Neden mi? Tabii bevinleri vüzün- den. Hayvan oyunculann, numaralan öğrenmeleri, unutmamalan veduy- gu ifade edecek hareketler yapabil- mcleri gerekır. Pal adında erkek bır köpek olan ve Lassie adıyla üne kavuşan köpek başansını işte buna borçludur. Son derece ilginç bir oyunculuk yetene- ğine sahip olan Lassie, köpek yetiş- tiricilerinin çok iyi tanıdıklan '^ete- uekli" köpeklerdendı. Evde köpek besleyenler. neşeli ve sağlıklı hay- vanlannın yemekleri gecıkince etra- fa ağlayan gözlerle bakan acınacak yaratıklar haline geldıklenni, yani "rol yaptıklarını" ıyi bıiırler. Artist köpekler ise. duygulannı gösterebilmenin yanı sıra bazı nu- maralan ve davranışlan öğrenmiş- lerdir. 1986 yapımı olan "Bevçrly Hills Serserisi" adlı fîlmdeki Mike, repertuvannda 110 davranış ve 300 kadar kombıne hareket olan çok özel bir köpektır. Mike'ın vetiştirici- si Clint Rowe, kurt soyundan gelen \e sürii içgüdüsü taşıyan köpeklerin çalıştıncılannı. sürüb'aşı olarak gör- düklerini \e onun ıstedıklerini yap- maktan, yani "rol yapmaktan" bü- yük ze\k aldıklannı söylemektedir. Dengeli ruh hali: Hollyuood'da yer yapmak iste- >en hiçbir hayvan oyuncunun ünlü ınsan meslekdaşlan gibi. kaprisyap- ma\a ya da sinir krizı geçirmeye hakkı yokıur. Film setlen: ışıklar. kameralar ve bağınp çağıran adam- larla doludur. Yıldız niteliği taşıyan hav\anlar bu ortamda bile deliye dönmez ve soğukkanlıklannı korur- lar. Her sevimli \e akıllı köpeğin ya da kedinın sahibi. hayvanının ko- layca rol yapabileceğinı zanneder. Fakat evde basıt bır kapı zjliyJe hav- lamaya ve zıplamaya başlayan hay- vanın setin çılgın ortamında sakin durması tahmin edılenden de zor- dur. Rol yapma zevki: Eğer bır hayvan rol yapmaktan hoşlanmazsa bu hemen fark edilir. Allahtan. köpek yıldızJann çoğu ke- mara karşısında bulunmaya bayıhr- lar. Karizma: Bir haysanın yıldız sayılabilmesı için en önemli gereksınimdir. Kö- pek ne kadar akıllı olursa olsun. rol yapmayı ne kadar severse sevsın. yıldız olması için karizmaya, o sihir- li özelliğe ihtiyaa vardır. 1988 yapımı "Zoraki Turisf'te VVUliam Hurt'le bırlikte oynayan Bud, 174 rakibinin arasından cazı- besi sayesinde sıynlıp çıkabilmiştır Kadın, erkekten2kat fazlaçalışıyor CEMİL CİĞERİM "Dünyadaki birçok ülkede, kadı- nJar, eğitimde ve hukuki statüde daha fazla eşitlik; ne zaman çocuk yapa- caklarına kendi başlarına karar vere- bilme ve ev dışındaki imkanlardan yararlaıuna konularında ilerleme kaydetmeye başladüar. Ancak, kadınların erkeklerden günde iki kat daha uzun süre çaltşma- ları halen sürüp giden bir durum." Yukandakı saürlar "Kadınların Durumunda Gelişme" konulu L NI- CEF raporundan ahntı. Söz konusu raporda kadınlarla ilgili çeşitli nok- talarelealındı. • En yoksul ülkelerden 12'sinde kadın okur ya/arlığı yüzde 60'a ulaştı: Dünyanın en yoksul ülkelerinden bazılan. kadın okur yazarlığının ge- liştirilmesinde büyük başan sağ- lamışlardır. Kişi başına GSMH dü- zeyleri lOOOdolannaltındabulunan 12 ülke. kadın okur yazar oranını yüzde 60"a. hatta daha yukanya çıkannıştır. Bunlar arasında dördü. Sri Lan- ka. Vietnam. Dominik Cumhuriyeti ve Filipinler, yüzde 80'lik başan çiz- 100 bin doğumda, ölen annelerin sayısı Avustralya ve İsraiFle Kuzey Avrupa ülkelerinde 2 ile 3 arasında oynarken aynı sayı bazı gelişmekte olan ülkelerde 1000 ile 2000 arasında değişmektedir. gisinin de ötesine geçmiştir. Sn Lan- ka'daki yüzde 84'lük kadın okur ya- zar oranı. Güney Asya ortala- masının iki katıdır. Buna karşılık ekonornik gelişme- nin daha ileri aşamalannda olan on ülke. kadın okuryazarlığında yüzde 60 oranının gerisinde bulunmak- tadır. Bir insanm okuyup yazabilmesin- den neyin anlaşılması gerektiği tam olarak tanımlanmadığından. okur yazarlıkla ilgili bütün istatistiklere ancak tahmini veriler olarak bakı- Imahdır. • Anne ölümleri yalnızca zenginlik- yoksulluk meselesi değil: 100 bın doğumda ölen annelerin sayısı Avustralya ve İsraiHe Kuzey Avrupa ülkelerinde 2 ile 3 arasında oynarken aynı sayı bazı aelişmekte oîan ülkelerde 1000 ile 2000 arası- nda değişmektedir. Ne \ ar ki bu bü- yük farklılık. yalnızca bir zengınlık yoksulluk meselesi değıldir. Kadı- nlann genel sıatüsü. bu arada özel- likle ne kadar çocuğa ne zaman sa- hip olacaklanna karar verebilmele- n. söz konusu ülkenin ekonomik konumlanışından daha önemli olabilir. Bugüne kadar hiçbir ülke. doğum komplikasyonlanna yöne- lik acil bakım \e müdahale imkan- lannı gelıştınneden anne ölümleri- nı çok düşük düzeylere indırmeyi başarabılmiş değildir. • Evin reisi kadın olduğu yerler: Elde ıstatistik veri bulunan 78 ül- keden 24'ünde. toplam hanelerden dörttc birisinin reisi kadındır. Bu tür durumlann büyük çoğunlu- ğunda. hane halkı kadın ile çocuk- lardan oluşmaktadır: başka deyişle hanede erkek bulunmamaktadır. temel özelliğinin bilincindedir: Sal- dırganlık ve bellek gücü. lyi bir satranç oyuncusu belleğine güvenir. 1922 yılında. aynı anda 155 kişiye karşı bır mücadele \eren Frank Marshall, 126 oyunu kazan- mış, 8'inde yenilmış. 21'ınde oyun- dan çekilmişti. Bir hafta sonra. oyunlann 153"ünübelleğınden yeni- den oynayan, ancak ikisıni anımsa- yamayan Marshall çaptan düştüğü- nü dile getiriyordu. Anzona Satranç Federasyonu Başkanı L'ebermaıûn belirttiğı gibi, satrançta uzmanlık, kışınin özdisip- linini gerektiriy or. Lıeberman. "Sat- ranç oynamak için zeki olmak gerek- tiği düştinülüvor. Oysa ki bu doğru değil. Satranç oynamaya kararlı ise- niz kendinizi disipline ederek ilerleye- bilirsiniz. Çalışma alışkanlığı ve araştırma yöntemleri edinmelisiniz. Gerekü bilgivi nereden sağlaya- cağınızı bilmek zorundasınız. V'e belli ölçüde bir sabır göstermelisiniz" di- yor. Hileye yer olmayan oyun Böylece. kuşaktan kuşağa oyun- cular didinmeyı sürdürüyor. Sat- ranç, hileye ve şansa yer vermeyen dürüst bir oyun. Oyun yitırilırse bu- nun mutlaka bir nedeni vardır. Ama satrançta ne zar ne kağıt... Yalnızca oyuncu konuşur. Satrancın ilginç yönlerinden bin de oyunculan garip davranışlara it- mesi. Şampiyonluk maçlannda bu tür sıradışı davranışlann sergilendi- ği belirtiliyor. 1978'de Filipinler'de yapılan üst düzey satranç şampıyo- nası, oyunculann maskaralıklanyla renk kazandı. Maçta dünya şampi- yonu Karpov. rakibini etkisiyle bü- yüleyecek bir hipnoz uzmanını ya- nında bulundurmuş. Korchnoi ise kendı lehine tefekküre yatacak Hintli mistikleri çevresine toplamış- tı. Karpov oyun sırasında yoğurt ye- mekten hoşlanırdı. Korchnoi. yo- ğurtla Karpov'a hamlelenn şıfrelı bıldinldığini ılen sürüyordu. Kımı oyunculann o\un sırassnda dene- tımden çıktıklan bıliniyor. 1926 New York Turnuvalan'na katılan Meksikalı Carlos Torre. oyun sıra- sında sinır knzı geçırmış, daha son- ra bindığı otobüste soy unmaya baş- lamıştı. Biiisayarlar ve satranç Songünlerdeyaygınlaşmaya baş- layan satranç oynayan bilgısayarlar giderek en ıy ı oy unculan y enme aşa- masına getınliyor. 1990yılında. Me- fısto adı venlen bır program. ılk kez olarak bır dünya şampıyonunu ven- dı Bılgısayara karşı oynayan Kar- pov savunmasında 23 rakıbe karşı gelmeye çalıştığım ılen sürdü. Dün- ya çapında yaygın bır görüşe göre. çok yakın bır gelecekıe bır bılgısa- yar dünya şampıyonluğu unvanını elde edecek. Yenilmez bilgısayarlar satranç oyuncuları ıçin bir iehlike çanı ola- ma? Satranç. bu makinclere karşın. eskısi gıbı ilgi görecek. Beyin testleri her zaman yeterli olmuyor MEDICAL TKIBÜNE Beyınveomurilik rahatsızlıklannın saptanması için yapılanmanyelik ütreşim testlcrinin sonuçlannı ıncelcycn biraraştırma. bu lest sonuçlannın büyük bır bölümünün y anlış ya da yctersizolduğunuoruya koyuyor. Nörolojık hastalıklarda tanı koymayayarayan\1R(Manyetik Rezonans) testleri. günümüzde son dcrccc y ay gın v e gıderck daha çok ilgi gören bır y öntem. Sık sık yinelenen başağnlan ve beyın sorunlarının kaynağını öğrenmck amacıyla hekimlerbuyömeme başvuruyor. ABD'dcMR y öntemıne y ılda 5 milyar dolar harcanıyor. Giderek artan bu ılgiye karşın. MR testınin uvgulanmasında hiçbir ulusal ölçüt y ok. Konuya açıklık getırmek üzere toplanan uzmanlartestsonuçlannın bir değerlendirmesini y aptı. Değerlendirme sonunda bey in testlerinın ° o 28. omirilik testlennin ° o 36'sının yetersiz olduğu anlaşıldı. En şaşırtıcı olan ise. hekimlenn test sonuçlannı yorumlarken düştükleri y anılgı. Bu yanılgı hastaiığın sağaltımını etkiliyor. MR testlerinin niteliği konusunda iki y ıldır sürdürülen araştırmanın sonuçlanna karşı çıkan bir grup ise. iki yıl içinde MR alanında somut ilerlemeler kaydedildiğini. araştırma sonuçlannın artık geçersiz olduğunu ıleri sürüvor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle