Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 29MART1994SALI
KULTUR
Fransızlarm 'vahşi çocuğu' Gerard Depardieu hakkında Amerikalı birgazeteci kitap yazdı
'Filmkahramanı benikoruyor'Kültür Servisi - Bugünlerde
"Dünyanın Tüm SabahlarT adlı
fılmiyle İstanbullu sinemase-
verlerle buluşan ünlü aktör Ge-
rard Depardieu hakkınd a
Amenkalı gazeteci PauJ Chut-
kow bır kıtap yazdı. Fransızla-
nn yorulmak bilmeyen Sahşi
çocuğu' şu anda 45 yaşında \ e
22 yıllık sınema yaşamna 80'-
den fazla film sığdırmış durum-
da. 15 haftada bır film çevirdiği
ortaya çıkan Depardıeu'nün
her filminin dünya çapında ba-
şan kazanması da ışın bır dığer
şaşılası yöniı. Cannes Film Fes-
tivali'ne Giuseppe Tornatore-
nin bir fılmiyle katılacak olan
sanatçı. şu aralar François Du-
pe>Ton'un Rene Bemmettonun
romanından adapte ettiği "Ma-
kine" adlı filminde rol alıvor.
Gerard Depardieu. 'HerküT
görünümünün altında son de-
rece kınlgan bir kişilık saklıyor
Son yıllarda basında yer alan
saldınlardan çok etkılenen ak-
tör, Chutkovv'un kıtabındakı
objektıf yaklaşımından çok
memnun. Yazar. 400 savfalık
kitabında basında yer alan yan-
lış haberlerı düzeltmek ıçın elın-
den gelenı yapıyor. Gerard De-
pardieu. L'Evenement Du Jeu-
di dergısine ılgınç açıklamalar-
da bulunuyor:
'Kitapgerçeklere sadık'
-Paul ChutkoH'un hakkınız-
da yazdığı kitaba bir önsöz yaz-
dınız. Hatta, bazı konuları açığa
çıkardığı için yazara minnettar
oidıtğunuzu söy lediniz. A\ nen
şöyle diyorsunuz:"Hatıralara
sahip olmak için çok genç oldu-
ğum gibi olanlan darlemek ıçin
de yeterince yaşlı olmadığımı
anladı."" Sonuçta, bu kitabı be-
nimsediğinizi gösteri> or.
Evet. bu önsözü kıtabın ger-
çeklere sadık olduğunu göster-
mek için yazdım. Bu projeyı
baştan beri onaylıyordum. Paul
Chutkovv çok iyı Fransızca ko-
nuşuyor. Çok zengin bir Avru-
pa kültürüne sahip. Üstelik.
hayran olduğum Hindistan
hakkında da çok şey bilıyor.
Her şey bi/i yakınlaştırıvordu.
Üstelik çalışma tekniği de çok
düzenliydı. Üç yıllık bir çalış-
manın ürünü bu kitap. Aynca.
bir Amerikalı olarak Time ga-
zetesinin pis iddiasının üstesin-
den gelmemde de çok yardımı
oldu. Sözüm ona ben bir sö>lc-
şide. küçükken birine teca\üz
ettiğimı itıraf etmışım.
'Medya birefsane yarattT
-Bu bivografi. hakkınızdaki
pek çok önyargm düzelteceğe
benziyor... Özellikle ilkgençliği-
nizde sürdürdüğünüz yaşamla il-
gili olanlan.
-E\et. her şeyin jerine olur-
ması gerekiyor. Chateauroux"-
da geçen çocukluğum bovunca
çok yalnızdım. Zamanından
önce büvümek zorunda kal-
dım. Chutkovv "un benı tama-
men anlamasını beklemiyo-
rum. Aitı yıldır psikanalize de-
vam edİNorum. Şimdi kendimi
daha ıvi anlıyorum. Belki bir
gün oto-biyografımi yazanm.
Chutkovv. insanlann benı nasıl
gördüğünü göstererek psikana-
lizıme büyük katkıda bulundu.
Bu yüzden ona minnettanm.
-1988 yılında "Çahntı Mek-
tuplar" adlı bir kitap yazmıştı-
nız. Karınıza. ailcnize. Deneu-
ve'e, Truffaut'ja >azdığınız
mektuplar >ardı...
Evet ama sadece mektuplarla
kalmamalıyım. Konuşmah,
söyleşilerimde tuhaf bir şekılde
sakladığım çocukluğumu an-
latmalıyım. Bu kitabı okurken.
bir zamanlann o y alnız çocuğu-
nu yeniden bulmuş gibi oldum.
Daha sonra. medya bir efsane
çıkardı ortaya. Her şeyi abarttı-
lar. aynı şımdı Patricia Kaas'a
yaptıklan gibi; "Zavallı küçtik
madenci kızı". Düşünüyorum
da. ben hiçbir zaman mutsuz
olduğumu sövlemedim. Aksi-
ne. çok şanslıvdım. İlk şansım,
o yoksul ailede doğmak oldu.
Hiçbir zaman yasaklarla, ku-
rallarla karşılaşmadım. Özgür
doğdum. yaratmakta özgür. ol-
mak isted'iğimi olmakta özgür.
hayal kurmakta özgür...
'Aktörün işi: Gibi yapmak'
- Bu Chateaurou\lu kötü ço-
cuk ünajı nereden kavnaklanı-
yor?
Fiziksel olarak hiç kimseden
korkmaz. sınır tanımazdım.
Özgürlüğüme kanşılmasına da-
yanamazdım. 68'de bıle eylem-
leri ilgisizlikle ızledım. Bunlar,
eğitimli burjuva çocuklanydı.
Onlarla hiç ılgım yoktu. Benım
başkaldınm da sevincim de
farklıydı. Ama sonuçta gerçek-
ten kötü bir çocuk. bir serseri
olsaydım, bugün burada ol-
mazdım. Tek sorunum doğru
düzgün konuşmayı becereme-
memdı.
-Y'ani kendinizi ifade edemi-
yordunuz.
Tiyatro sayesınde konuşabıl-
meye başladım. 17 yaşında Pa-
ris'e geldiğimde laflan geveli-
y or. bir cümleyi tamamlayamıyordum.
jean Laurent Cochet bana tekstler din-
leterek onlan tekrarlamayı öğretti. Bu
tekitlerden tek kelimc anlamıyor ama
anlıyormuş gibi yapıyordum. Aktörüa
işi bu: "Gibî yapmak." Bır de doktor
Tomaüs, terapimin bir parçası olarak
bana her gün Mozart dinletti. Konuş-
mamın rahatlamasında bunun da
katkısı büyüktür. Cochet ve Tomatis,
benım geç bulduğum iki babamdır.
-Aynı dönemde, sonradan eşiniz ola-
cak Elisabeth'le karşılaştınız. Paul
ChutkoH onu sizin "Pygmalion"unuz
olarak nitelendiriyor. Bu sözcüğü kabul
edi\or musunuz?
düşünemeyeceğiniz kadar rahatsızlık
verir. Biraz da bu yüzden kendimi işe
veriyor, iki film arasındaki süreyi müm-
kün olduğunca kısa tutuyorum. Çünkü
bir film kahramaniBin koruması altın-
dayken kendimi rahat hissediyorum.
-Paul Chutko», bir Amerikalı ola-
rak, sizin Amerika'daki kariyerinizle
çok ilgilenmiş. EngeUenemeyen yükseli-
şiniz ve Fransız oluşunuzun onları nasıl
rahatsız ettiğini ortaya koymuş.
Schnarzenegger gibi Avusturyalı
olup Amerikan pasaportu taşısaydım
sorun olmazdı. Onlann tavuklannı ya
da şaraplannın kalitesini eleştiriyorum.
sinırlenı\or!j! Kendi ıdollennı bile
saldıran ınsanlar karşısında nasıl davra-
nacağımı bilememek. Daha kısa bir
süre önce Amerika'da bir iş geldi ba-
şıma. Jordi Savall, Anne Brochet. oğ-
lum Guiüaume ve Alain Corneau Ue*v
birlikte. "Dünyanın Tüm Sabahlan"*'
filminin gösteriminden dönüyordum.
Saat sabahın 2'siydi. Otelin kimse ol-
mayan. ıssız bir köşesine oturduk. Jor-
di, viyolaçalıyordu. Büyüleyiciydi. Osı-
rada bir tip gelip gelişigüzel piyano çal-
maya başladı. Hepimiz çok sinirlendik.
Yanına gidip, Jordi parçasını bitirene
kadar sabredip sonra çalmasını rica et-
tim. Tek söz bile etmeden çalmaya de-
vam cttı. Bu kışkırtma karşısında daya-
Ben hiçbir
zaman mutsuz
olduğumu
söylemedim.
Aksineçok
şanslıydım. İlk
şansım yoksul bir
ailede doğmak
oldu. Hiçbir zaman
yasaklarla,
kurallarla
karşılaşmadım.
Özgürdoğdum,
yaratmakta. olmak
istediğimi olmakta.
hayal kurmakta
özgür... Benim
başkaldınm da.
sevincim de
farklıydı. Ama
sonuçta gerçekten
kötü bir çocuk, bir
serseri olsaydım,
bugün burada
olmazdım.
Tamamen katıh\orutn. Bir kere. bü-
yük bır aşk öyküsü var. O benim do-
ğamı ortava çıkardı. beni anladı. Beni
aktör halıne getıren de odur. Çok az
kadının vapacağı bir şey yaptı: Çocuk-
Ianmi7i vetiştirebilmek için oyunculuk
kamennden vazgeçtı. Bu ınanılmaz bır
fedakarlık. Cochet ve Tomatis gibi Eli-
sabeth de bana bu harika armağanı ver-
di: \"enıden doguşumu.
-17 yaşında, sözcüklerle başınız dert-
teymiş, şimdi ise a>nı şey başarı ve ün
için geçerli sanırını.
Çok doğru. Başanlanmın üstesinden
gelmektezorlanıvorum. Kazanmayı se-
\ivorum ama büyük zaferler p.şinde
değilım. Şöhrettcn korkarım. Gazetede
tek başıma bır resmımı görmek bana
nasıl kola>ca yıkabıldiklerini görünce
-Michael Jackson örneğinde olduğu
gibi- insan bir yabancıya karşı daha da
acımasız olacaklannı düşünüyor. Bu
onlann tarzı, ama bu demek değil ki
tüm Amerikalılar bö_\ le. Gençük yıllan-
mdan beri bu ülkeyi severim ama etik-
lerini değıl.
-Time gazetesinde hakkınızda çıkan
haber sizi çok mu etkiledi?
Bu dayanılmaz bir şeydi. Ben çok ko-
lay yaraîanabılen bir insanım. çok has-
sassım. Size başta da söylemiştim. gaze-
tede her fotoğrafımı görüşümde. paniğe
kapılıyorum. gene neler oluyor diye.
-Hakkınızda iyi şeyler yazılsa bile mi?
Evet. çünkü bunun sonunda beni kı-
skananlar oluvor. Sorunum. bana
namayıp ittim onu. Tepkisizliğı beni çi-
leden çıkarttı. bir yumruk attım. Sonuç-
ta 27 milyon dolar tazminat istendi ben-
den. Gittiğim avukat, bu tiplerin para
için böyle şeyler yaptıklannı söyledi.
Ben de babam gıbiyim. haksızlıklara
gelemıvorum. Ama başım da beladan
kurtulmuyor.
-Tiyatrodason rolaldığınız oyun'Tartuffe"
idi.Neden on yıldır tivatrodan uzaksuıız?
Son oynamak ıstediğım oy un. "Othel-
lo"vdu. Ama oyunun bütçesini görünce
vazgeçtim. Bir de. yönetmenlerin ka-
sılmalanndan bıktım. oğlum şu anda
Pinter'ın bir oy ununda oynuyor.
Oyunu sevdim. üstelik topluluğun tı-
yatro anlaşışı da benimkıne yakın. V'ö-
netmen Bernard Murat. eleştirmenlerin
saldırmayı çok sevdiği bıri. Bu da onun
iyi olduğunu kanıtlıy or Oyunu altı kere
gördüm, her defasında oğlumu sanlıp
öpme ısteği duvdum.
, .-\ani oğlunuzun ovuocntuğunu be-
ğeniyorsunuz... ' *^
Evet. çok beğeniyorum çünkü bu işin
dersını görmüşlerin yaptığı hatalan
yapmıyor. Tek aldığı ders. annesinın
öğrettikleri. Ama asıl okulu, birlikte
çalıştığı profesyonellenn yanı.
Guillaume da tiyatroya benim gibi
kollan ardına kadar açık başladı.
"Bana yardım edin" diyerek. Dediğim
gibi. ben başlarda okutulan tekstlerden
hiç bir şey anlamazdım. "Andromak"
dedikleri zaman. köpek ismi ol-
malı diyordum.
-Kızınız Julie de bu mesleğe
eğiiimü mi?
Julie. felsefe delisi. Bayılıyor
buna. Tüm zamanını yazı ma-
sasının basında geçirivor. Onu
bazen film setlerine götürüyo-
rum. Bır keresinde küçük bır
IOI ovnamava bile ıkna ettım.
Süreklı gülüyordu. "Kendini
tutnıa, gül. Geçince devam
edersin" dedim ona. Şımdı dü-
>unüyorum da. ilk sahneye
v'iktığımda ben de gülme krızı-
ne vakalanmıştım. Tuhaf. deeil
mı'5
-Bir aralar tiyatro kurmayı
düşüniiyordunuz...
Doğru. bır salon satın almak
ıstıvordum. 24 saat açık olacak
bır tıvatro düşlüyordum: \'a-
>ımlanmamış kitapların. çekıl-
memış senaryoların okunacağı.
oynanmamış oyunlann oyna-
nacağı bır tiyatro.
İnsanlar gelecek. dolaşacak.
bir şeyler içecek .. Polonva'dakı
ve Rusya'daki kültür ev İerı gibi
biraz. Yazarlar. prodüktörle-
nn, editörlerin kapısını aşında-
racağına buraya gelecek lerdi.
-Siz bu tiyatroda ne yapacak-
tınız?
Tekstlerı okuyacaktım Ama
gerçek anlamda okuyacaktım.
Günümüz tiyatrosunda. ımaj-
lar görünüyor ama tekstler du-
yulmuyor. Yenı aktörler telaf-
fuz yeteneğinden yoksunlar.
Dizelerin yansını yutarak mo-
dern oiunmaz.
-Peki bu projeyi neden ger-
çekleştirmediniz?
Zamansızlıktan. Yılda en az
dört film. prodüksiyon firması.
olculuklar... İmkansız Ben de
likri ortaya attım ama kimse
gerçekleştirmeye yanaşmadı.
Bugün sorun fikir üretmekte
değıl. insanlan harekete geçırmekte.
-40 yaşındayken. "Harika aptallı-
kiann yaşı" diyordunuz. 45 yaş nedir?
Yapılan aplallıklan düzeltmeve çalı-
şma...
Ideal yaşa. vanı 50"_\e merdıven dava-
mak. 45 y aşındav ken v aşlı da değilizdır.
genç de.
Hâia vaşanacak pek çok zevk vardır
ama hıssederiz kı kemıkler, kaslar. be-
yın. çok kullanılınca eskir. Alkole karşı
daha dayanıksız oluruz. bıze yapılan
haksızlıklara daha zor katlanınz. Otl<e-
li. kınlgan ve hassas oluruz.
50 vaşına gelınce bir tür dingınlığe
ulaşıldığını hayal edıvorum. Gençlik
bıtiyor ve gerçek anlamda 'yetişkin' olu-
nuvor.
Boğaziçi Üniversitesi'nin
'Multimedia Merkezi'
Kültür Servisi - Boğaziçi Unıv ersitesı kütüphanesinde bir
'Multimedia Merkezi'açılıyor. 1990yıhndagörevdönüşü
şehirlerarası trafık kazasında yaşamını yitiren 1967
doğumlu Banu Büv ükünal"ın adının verildiğı Multimedia
Merkezi. bugün hizmetegiriyor. Merkezde, çok çeşitli
konuda video kasetler. bazı verli veyabancı gazetelerin
zengin bır mikro-fılm koleksiyonu, mikrofiş, 300adet
'compact disc", 2500 adet plak koleksiyonu yer alıyor.
Başta Kemal ve Fenha ve Kemal Büyükünal olmak üzere,
ünıversitenin ve çeşitli kuruluşlann katkılanyla
gerçekleştirilen merkezin bugün saat 17.00"de yapılacak
açılış törenine İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun yanı
sıraiş. kültür veeğıtımçevrelenylederneklerinyetkilileri
katılacak.
Side Belediyesifotoğraf
yanşması
Kültür Servisi - Sıde Belediyesi Şenlik ve Gösteri Komitesi,
bir fotoğrafyanşması düzenlıvor. Birinciyeödül olarak 8
milyon lıra verilecek olan vanşmaya son İcatılım tarihi 22
mayıs. Sıyah-bey az v e renklı baskı dallannda
gerçekleştirilecek olan yanşmanın katılım formlan
fotoğraf derneklerinden ve ünıversitelerin fotoğraf
kulüpleriden eldeedılebıliyor. Yanşma sonunda ödül alan
ve sergilenmey e değer bulunan yapıtlar ağustos ayında
yapılacak olan 3. Side Fotoğraf Şenliğı'nde Sıde Ântik
Tıyatro'da sanatseverlenn beğenısıne sunulacak.
'Türk Sinema Yıllığı 1993'
Kültür Servisi - Türkıve Sınema v e Audiov ısul Kültür
Vakfı. Türkıye"de ilk kez bir sinema yıllığı haarlıvor.
Yıllık. 1993'teçekilenTürkfilmlenninkünyeve
fotoğraflannı. bu filmler üzerine yazılmış yaalan,
yaratıcılanylayapılmışsöyleşileri, hasılat şemalannı,
Türkiye'deki film festival ve ödüllennı, sınema yayınlannı,
sinema sanatçılanna ılışkin haberlen. y abancı sinemay la
kıyaslamalan, sinema üzenne genel değerlendirmeleri
içeriyor. Kitaptakibölümlenn sonunda İngilizceözetleri
yer alıyor. 300 sayfa olarak hazırlanıp en az 3000 adet
basılacak yıllık, uluslararası film festivallerinde ve
pazarlannda Türk film sektörüyle ılgılı referans kitabı
olarak sunulacak.
Sirinu'nun İstanbulkonserleri
Kültür Servisi - İngıliz müzık topluluğu Sinnu, İzmir,
Bursa, İstanbul, Trabzon. Eskişehır. Ankara. Adana ve
Mersin'de birdizi konser vermek üzere. Britısh Council'in
davetiyleTürkiye'yegeldı. Cuma vecumartesı günleri
İstanbul Tank Zafer Tunay a Kültür Merkea'nde bir
konser verecek topluluk. Sara Stowe(soprano, klavyeli
çalgılar). Henry Stobart (flav ta \e diğer üflemeli çalgılar),
MatthewSpring(lavtaveeskigıtarlar, laternaJveJon
Banks'den (arp ve üflemelı çalgılar) oluşuyor. Sınnu,
konserinde 13.yüzyıl ortası Trubadurşarkılan. "Contigas
de Santa Maria". "Liibre V'ermeH". İngıliz şarkılan ve
Burgundiy a şarkılan> la enstrümantal parçalardan oluşan
bir program sunacak.
İş Bankası Sanat Galerisi'nde
seramik sergisi
Kültür Servisi - SeramTk sanatçılan S. Sıbel Sevim ve
Cemaletin SevteUn sergileri 5 nisan tarihinde Türkiye İş
Bankası İstanbul Erenköv Sanat Galensi'ndeaçılıyor.
Sanatçılann her ikisı de Anadolu Cnıversitesi Güzel
SanatlarFakültesi Seramik Bölümü'nü bitirdiler. Halen
aynı okulda öğretim elemanı olarak görev yapıvorlar ve
aynı zamanda doktora öğrencısı konumundalar. Bugünf
kadarçeşitli karma sergılere katılıp kişisel sergiler açan S.
Sibel ve Cemalettin Sev im'ın sergılen, 22 nısan tarihine
kadar açık kalacâk.
Utku Varhk 'ın sergisi Galeri
Nev'de
Kültür Servisi - Utku Varlık'ın sergisi cuma günü Galeri
Nev"deaçılıyor. 1942"de Bolu'da doğan Varhk. İstanbul
Güzel SanatlarAkademısfnı bıtırdı. 1970yıhndadevIet
bursuyla Fransa'ya giden sanatçı. PansGuzel Sanatlar
Akademisi'ni bitirdi ve Cachan Atölyesı'nde lıtografı
çalışmajan yaptı. HaleçalışmalannıPans'tesürdüren
sanatçı İsıanbul. Ankara. Cenevre. Honfleur. Deauv.lle,
Salzburg. Münıh. Paris. Valence. Grenoble, Köln.
Stuttgart. Kirchheım. Hamburg. Cannes. Nürnberg,
Saarbruck. Neuchatel. Barbizon. Renes ve Lefkoşa'da
kişisel sergıler açtı. çok sav ıda ulusiararası sergıye katıldı.
Ankara. istanbul, Devlet Resım ve Heykel MÜzeleri.
Minnesota. Ben and Abev Gray Vakfı. Pans Belediyesi,
Pans L'lusal Kütüphane, Lyon Dıreniş ve Kurtuluş
Müzesf ndeyapıtlan vcralan Varhk'ın sergisi 27 nisan
tanhıne kadar gezilebilır.
Graziano 'nunfotoğraflan
Italyan Kültür MerkezVnde
KültürServisi - Yıttorio Graziano'nun "Le Pelagie"
başlıklı fotoğraf sergisi. bugün İstanbul İtalyan Kültür
Merkezi'nde açılıy or. 1947 yılında Sicilya"da doğan
Graziano. İtalya. Yunanistan. Brezilya. Portekiz,
Yugoslavy a. İsv içre ve Türkiye'de birçok vanşmaya
katılmış ve "L'luslararası Fotoâraf Sanatı Federasyonu"
tarafından 1981 yılında AFIAP. 1985yılındadaEFIAP
ödüllerine değer görülmüş. 1991 vılında Akdeniz havzası
ülkeleri kültürlerinın tanıtımına öncülük edecek olan
"Mediterraneum"" derneğini kuran sanatçırun sergisi 9
nisan tanhine kadar açık olacak.
DOB'den *compact disc'ler
ANK ARA(A.A) - Dev let Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü, gelişen teknolojinın olanaklanndan
yararlanmak üzere harekete geçti. DOB. "Atatürk
Oratoryosu'Y un ardından. "AIi Baba ve Kırk
Haramiler", "Midas"ın Kulaklan" ve "Gülbahar-Ağn
Dağı Efsanesı' operalannın da "compact disc'lerini
hazırlıyor. DOB Genel Müdürü Rengim Gökmen.
"Atatürk Oratoryosu""nun ilk kalıbının Avrupa'da
hazırlandığını. önümüzdeki günlerde tamamlanacak
diskin tanıtımının Kültür Bakanüğı'nca yapılacağmı
bildirdi.