23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 29MART1994SALI KULTUR Fransızlarm 'vahşi çocuğu' Gerard Depardieu hakkında Amerikalı birgazeteci kitap yazdı 'Filmkahramanı benikoruyor'Kültür Servisi - Bugünlerde "Dünyanın Tüm SabahlarT adlı fılmiyle İstanbullu sinemase- verlerle buluşan ünlü aktör Ge- rard Depardieu hakkınd a Amenkalı gazeteci PauJ Chut- kow bır kıtap yazdı. Fransızla- nn yorulmak bilmeyen Sahşi çocuğu' şu anda 45 yaşında \ e 22 yıllık sınema yaşamna 80'- den fazla film sığdırmış durum- da. 15 haftada bır film çevirdiği ortaya çıkan Depardıeu'nün her filminin dünya çapında ba- şan kazanması da ışın bır dığer şaşılası yöniı. Cannes Film Fes- tivali'ne Giuseppe Tornatore- nin bir fılmiyle katılacak olan sanatçı. şu aralar François Du- pe>Ton'un Rene Bemmettonun romanından adapte ettiği "Ma- kine" adlı filminde rol alıvor. Gerard Depardieu. 'HerküT görünümünün altında son de- rece kınlgan bir kişilık saklıyor Son yıllarda basında yer alan saldınlardan çok etkılenen ak- tör, Chutkovv'un kıtabındakı objektıf yaklaşımından çok memnun. Yazar. 400 savfalık kitabında basında yer alan yan- lış haberlerı düzeltmek ıçın elın- den gelenı yapıyor. Gerard De- pardieu. L'Evenement Du Jeu- di dergısine ılgınç açıklamalar- da bulunuyor: 'Kitapgerçeklere sadık' -Paul ChutkoH'un hakkınız- da yazdığı kitaba bir önsöz yaz- dınız. Hatta, bazı konuları açığa çıkardığı için yazara minnettar oidıtğunuzu söy lediniz. A\ nen şöyle diyorsunuz:"Hatıralara sahip olmak için çok genç oldu- ğum gibi olanlan darlemek ıçin de yeterince yaşlı olmadığımı anladı."" Sonuçta, bu kitabı be- nimsediğinizi gösteri> or. Evet. bu önsözü kıtabın ger- çeklere sadık olduğunu göster- mek için yazdım. Bu projeyı baştan beri onaylıyordum. Paul Chutkovv çok iyı Fransızca ko- nuşuyor. Çok zengin bir Avru- pa kültürüne sahip. Üstelik. hayran olduğum Hindistan hakkında da çok şey bilıyor. Her şey bi/i yakınlaştırıvordu. Üstelik çalışma tekniği de çok düzenliydı. Üç yıllık bir çalış- manın ürünü bu kitap. Aynca. bir Amerikalı olarak Time ga- zetesinin pis iddiasının üstesin- den gelmemde de çok yardımı oldu. Sözüm ona ben bir sö>lc- şide. küçükken birine teca\üz ettiğimı itıraf etmışım. 'Medya birefsane yarattT -Bu bivografi. hakkınızdaki pek çok önyargm düzelteceğe benziyor... Özellikle ilkgençliği- nizde sürdürdüğünüz yaşamla il- gili olanlan. -E\et. her şeyin jerine olur- ması gerekiyor. Chateauroux"- da geçen çocukluğum bovunca çok yalnızdım. Zamanından önce büvümek zorunda kal- dım. Chutkovv "un benı tama- men anlamasını beklemiyo- rum. Aitı yıldır psikanalize de- vam edİNorum. Şimdi kendimi daha ıvi anlıyorum. Belki bir gün oto-biyografımi yazanm. Chutkovv. insanlann benı nasıl gördüğünü göstererek psikana- lizıme büyük katkıda bulundu. Bu yüzden ona minnettanm. -1988 yılında "Çahntı Mek- tuplar" adlı bir kitap yazmıştı- nız. Karınıza. ailcnize. Deneu- ve'e, Truffaut'ja >azdığınız mektuplar >ardı... Evet ama sadece mektuplarla kalmamalıyım. Konuşmah, söyleşilerimde tuhaf bir şekılde sakladığım çocukluğumu an- latmalıyım. Bu kitabı okurken. bir zamanlann o y alnız çocuğu- nu yeniden bulmuş gibi oldum. Daha sonra. medya bir efsane çıkardı ortaya. Her şeyi abarttı- lar. aynı şımdı Patricia Kaas'a yaptıklan gibi; "Zavallı küçtik madenci kızı". Düşünüyorum da. ben hiçbir zaman mutsuz olduğumu sövlemedim. Aksi- ne. çok şanslıvdım. İlk şansım, o yoksul ailede doğmak oldu. Hiçbir zaman yasaklarla, ku- rallarla karşılaşmadım. Özgür doğdum. yaratmakta özgür. ol- mak isted'iğimi olmakta özgür. hayal kurmakta özgür... 'Aktörün işi: Gibi yapmak' - Bu Chateaurou\lu kötü ço- cuk ünajı nereden kavnaklanı- yor? Fiziksel olarak hiç kimseden korkmaz. sınır tanımazdım. Özgürlüğüme kanşılmasına da- yanamazdım. 68'de bıle eylem- leri ilgisizlikle ızledım. Bunlar, eğitimli burjuva çocuklanydı. Onlarla hiç ılgım yoktu. Benım başkaldınm da sevincim de farklıydı. Ama sonuçta gerçek- ten kötü bir çocuk. bir serseri olsaydım, bugün burada ol- mazdım. Tek sorunum doğru düzgün konuşmayı becereme- memdı. -Y'ani kendinizi ifade edemi- yordunuz. Tiyatro sayesınde konuşabıl- meye başladım. 17 yaşında Pa- ris'e geldiğimde laflan geveli- y or. bir cümleyi tamamlayamıyordum. jean Laurent Cochet bana tekstler din- leterek onlan tekrarlamayı öğretti. Bu tekitlerden tek kelimc anlamıyor ama anlıyormuş gibi yapıyordum. Aktörüa işi bu: "Gibî yapmak." Bır de doktor Tomaüs, terapimin bir parçası olarak bana her gün Mozart dinletti. Konuş- mamın rahatlamasında bunun da katkısı büyüktür. Cochet ve Tomatis, benım geç bulduğum iki babamdır. -Aynı dönemde, sonradan eşiniz ola- cak Elisabeth'le karşılaştınız. Paul ChutkoH onu sizin "Pygmalion"unuz olarak nitelendiriyor. Bu sözcüğü kabul edi\or musunuz? düşünemeyeceğiniz kadar rahatsızlık verir. Biraz da bu yüzden kendimi işe veriyor, iki film arasındaki süreyi müm- kün olduğunca kısa tutuyorum. Çünkü bir film kahramaniBin koruması altın- dayken kendimi rahat hissediyorum. -Paul Chutko», bir Amerikalı ola- rak, sizin Amerika'daki kariyerinizle çok ilgilenmiş. EngeUenemeyen yükseli- şiniz ve Fransız oluşunuzun onları nasıl rahatsız ettiğini ortaya koymuş. Schnarzenegger gibi Avusturyalı olup Amerikan pasaportu taşısaydım sorun olmazdı. Onlann tavuklannı ya da şaraplannın kalitesini eleştiriyorum. sinırlenı\or!j! Kendi ıdollennı bile saldıran ınsanlar karşısında nasıl davra- nacağımı bilememek. Daha kısa bir süre önce Amerika'da bir iş geldi ba- şıma. Jordi Savall, Anne Brochet. oğ- lum Guiüaume ve Alain Corneau Ue*v birlikte. "Dünyanın Tüm Sabahlan"*' filminin gösteriminden dönüyordum. Saat sabahın 2'siydi. Otelin kimse ol- mayan. ıssız bir köşesine oturduk. Jor- di, viyolaçalıyordu. Büyüleyiciydi. Osı- rada bir tip gelip gelişigüzel piyano çal- maya başladı. Hepimiz çok sinirlendik. Yanına gidip, Jordi parçasını bitirene kadar sabredip sonra çalmasını rica et- tim. Tek söz bile etmeden çalmaya de- vam cttı. Bu kışkırtma karşısında daya- Ben hiçbir zaman mutsuz olduğumu söylemedim. Aksineçok şanslıydım. İlk şansım yoksul bir ailede doğmak oldu. Hiçbir zaman yasaklarla, kurallarla karşılaşmadım. Özgürdoğdum, yaratmakta. olmak istediğimi olmakta. hayal kurmakta özgür... Benim başkaldınm da. sevincim de farklıydı. Ama sonuçta gerçekten kötü bir çocuk, bir serseri olsaydım, bugün burada olmazdım. Tamamen katıh\orutn. Bir kere. bü- yük bır aşk öyküsü var. O benim do- ğamı ortava çıkardı. beni anladı. Beni aktör halıne getıren de odur. Çok az kadının vapacağı bir şey yaptı: Çocuk- Ianmi7i vetiştirebilmek için oyunculuk kamennden vazgeçtı. Bu ınanılmaz bır fedakarlık. Cochet ve Tomatis gibi Eli- sabeth de bana bu harika armağanı ver- di: \"enıden doguşumu. -17 yaşında, sözcüklerle başınız dert- teymiş, şimdi ise a>nı şey başarı ve ün için geçerli sanırını. Çok doğru. Başanlanmın üstesinden gelmektezorlanıvorum. Kazanmayı se- \ivorum ama büyük zaferler p.şinde değilım. Şöhrettcn korkarım. Gazetede tek başıma bır resmımı görmek bana nasıl kola>ca yıkabıldiklerini görünce -Michael Jackson örneğinde olduğu gibi- insan bir yabancıya karşı daha da acımasız olacaklannı düşünüyor. Bu onlann tarzı, ama bu demek değil ki tüm Amerikalılar bö_\ le. Gençük yıllan- mdan beri bu ülkeyi severim ama etik- lerini değıl. -Time gazetesinde hakkınızda çıkan haber sizi çok mu etkiledi? Bu dayanılmaz bir şeydi. Ben çok ko- lay yaraîanabılen bir insanım. çok has- sassım. Size başta da söylemiştim. gaze- tede her fotoğrafımı görüşümde. paniğe kapılıyorum. gene neler oluyor diye. -Hakkınızda iyi şeyler yazılsa bile mi? Evet. çünkü bunun sonunda beni kı- skananlar oluvor. Sorunum. bana namayıp ittim onu. Tepkisizliğı beni çi- leden çıkarttı. bir yumruk attım. Sonuç- ta 27 milyon dolar tazminat istendi ben- den. Gittiğim avukat, bu tiplerin para için böyle şeyler yaptıklannı söyledi. Ben de babam gıbiyim. haksızlıklara gelemıvorum. Ama başım da beladan kurtulmuyor. -Tiyatrodason rolaldığınız oyun'Tartuffe" idi.Neden on yıldır tivatrodan uzaksuıız? Son oynamak ıstediğım oy un. "Othel- lo"vdu. Ama oyunun bütçesini görünce vazgeçtim. Bir de. yönetmenlerin ka- sılmalanndan bıktım. oğlum şu anda Pinter'ın bir oy ununda oynuyor. Oyunu sevdim. üstelik topluluğun tı- yatro anlaşışı da benimkıne yakın. V'ö- netmen Bernard Murat. eleştirmenlerin saldırmayı çok sevdiği bıri. Bu da onun iyi olduğunu kanıtlıy or Oyunu altı kere gördüm, her defasında oğlumu sanlıp öpme ısteği duvdum. , .-\ani oğlunuzun ovuocntuğunu be- ğeniyorsunuz... ' *^ Evet. çok beğeniyorum çünkü bu işin dersını görmüşlerin yaptığı hatalan yapmıyor. Tek aldığı ders. annesinın öğrettikleri. Ama asıl okulu, birlikte çalıştığı profesyonellenn yanı. Guillaume da tiyatroya benim gibi kollan ardına kadar açık başladı. "Bana yardım edin" diyerek. Dediğim gibi. ben başlarda okutulan tekstlerden hiç bir şey anlamazdım. "Andromak" dedikleri zaman. köpek ismi ol- malı diyordum. -Kızınız Julie de bu mesleğe eğiiimü mi? Julie. felsefe delisi. Bayılıyor buna. Tüm zamanını yazı ma- sasının basında geçirivor. Onu bazen film setlerine götürüyo- rum. Bır keresinde küçük bır IOI ovnamava bile ıkna ettım. Süreklı gülüyordu. "Kendini tutnıa, gül. Geçince devam edersin" dedim ona. Şımdı dü- >unüyorum da. ilk sahneye v'iktığımda ben de gülme krızı- ne vakalanmıştım. Tuhaf. deeil mı'5 -Bir aralar tiyatro kurmayı düşüniiyordunuz... Doğru. bır salon satın almak ıstıvordum. 24 saat açık olacak bır tıvatro düşlüyordum: \'a- >ımlanmamış kitapların. çekıl- memış senaryoların okunacağı. oynanmamış oyunlann oyna- nacağı bır tiyatro. İnsanlar gelecek. dolaşacak. bir şeyler içecek .. Polonva'dakı ve Rusya'daki kültür ev İerı gibi biraz. Yazarlar. prodüktörle- nn, editörlerin kapısını aşında- racağına buraya gelecek lerdi. -Siz bu tiyatroda ne yapacak- tınız? Tekstlerı okuyacaktım Ama gerçek anlamda okuyacaktım. Günümüz tiyatrosunda. ımaj- lar görünüyor ama tekstler du- yulmuyor. Yenı aktörler telaf- fuz yeteneğinden yoksunlar. Dizelerin yansını yutarak mo- dern oiunmaz. -Peki bu projeyi neden ger- çekleştirmediniz? Zamansızlıktan. Yılda en az dört film. prodüksiyon firması. olculuklar... İmkansız Ben de likri ortaya attım ama kimse gerçekleştirmeye yanaşmadı. Bugün sorun fikir üretmekte değıl. insanlan harekete geçırmekte. -40 yaşındayken. "Harika aptallı- kiann yaşı" diyordunuz. 45 yaş nedir? Yapılan aplallıklan düzeltmeve çalı- şma... Ideal yaşa. vanı 50"_\e merdıven dava- mak. 45 y aşındav ken v aşlı da değilizdır. genç de. Hâia vaşanacak pek çok zevk vardır ama hıssederiz kı kemıkler, kaslar. be- yın. çok kullanılınca eskir. Alkole karşı daha dayanıksız oluruz. bıze yapılan haksızlıklara daha zor katlanınz. Otl<e- li. kınlgan ve hassas oluruz. 50 vaşına gelınce bir tür dingınlığe ulaşıldığını hayal edıvorum. Gençlik bıtiyor ve gerçek anlamda 'yetişkin' olu- nuvor. Boğaziçi Üniversitesi'nin 'Multimedia Merkezi' Kültür Servisi - Boğaziçi Unıv ersitesı kütüphanesinde bir 'Multimedia Merkezi'açılıyor. 1990yıhndagörevdönüşü şehirlerarası trafık kazasında yaşamını yitiren 1967 doğumlu Banu Büv ükünal"ın adının verildiğı Multimedia Merkezi. bugün hizmetegiriyor. Merkezde, çok çeşitli konuda video kasetler. bazı verli veyabancı gazetelerin zengin bır mikro-fılm koleksiyonu, mikrofiş, 300adet 'compact disc", 2500 adet plak koleksiyonu yer alıyor. Başta Kemal ve Fenha ve Kemal Büyükünal olmak üzere, ünıversitenin ve çeşitli kuruluşlann katkılanyla gerçekleştirilen merkezin bugün saat 17.00"de yapılacak açılış törenine İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun yanı sıraiş. kültür veeğıtımçevrelenylederneklerinyetkilileri katılacak. Side Belediyesifotoğraf yanşması Kültür Servisi - Sıde Belediyesi Şenlik ve Gösteri Komitesi, bir fotoğrafyanşması düzenlıvor. Birinciyeödül olarak 8 milyon lıra verilecek olan vanşmaya son İcatılım tarihi 22 mayıs. Sıyah-bey az v e renklı baskı dallannda gerçekleştirilecek olan yanşmanın katılım formlan fotoğraf derneklerinden ve ünıversitelerin fotoğraf kulüpleriden eldeedılebıliyor. Yanşma sonunda ödül alan ve sergilenmey e değer bulunan yapıtlar ağustos ayında yapılacak olan 3. Side Fotoğraf Şenliğı'nde Sıde Ântik Tıyatro'da sanatseverlenn beğenısıne sunulacak. 'Türk Sinema Yıllığı 1993' Kültür Servisi - Türkıve Sınema v e Audiov ısul Kültür Vakfı. Türkıye"de ilk kez bir sinema yıllığı haarlıvor. Yıllık. 1993'teçekilenTürkfilmlenninkünyeve fotoğraflannı. bu filmler üzerine yazılmış yaalan, yaratıcılanylayapılmışsöyleşileri, hasılat şemalannı, Türkiye'deki film festival ve ödüllennı, sınema yayınlannı, sinema sanatçılanna ılışkin haberlen. y abancı sinemay la kıyaslamalan, sinema üzenne genel değerlendirmeleri içeriyor. Kitaptakibölümlenn sonunda İngilizceözetleri yer alıyor. 300 sayfa olarak hazırlanıp en az 3000 adet basılacak yıllık, uluslararası film festivallerinde ve pazarlannda Türk film sektörüyle ılgılı referans kitabı olarak sunulacak. Sirinu'nun İstanbulkonserleri Kültür Servisi - İngıliz müzık topluluğu Sinnu, İzmir, Bursa, İstanbul, Trabzon. Eskişehır. Ankara. Adana ve Mersin'de birdizi konser vermek üzere. Britısh Council'in davetiyleTürkiye'yegeldı. Cuma vecumartesı günleri İstanbul Tank Zafer Tunay a Kültür Merkea'nde bir konser verecek topluluk. Sara Stowe(soprano, klavyeli çalgılar). Henry Stobart (flav ta \e diğer üflemeli çalgılar), MatthewSpring(lavtaveeskigıtarlar, laternaJveJon Banks'den (arp ve üflemelı çalgılar) oluşuyor. Sınnu, konserinde 13.yüzyıl ortası Trubadurşarkılan. "Contigas de Santa Maria". "Liibre V'ermeH". İngıliz şarkılan ve Burgundiy a şarkılan> la enstrümantal parçalardan oluşan bir program sunacak. İş Bankası Sanat Galerisi'nde seramik sergisi Kültür Servisi - SeramTk sanatçılan S. Sıbel Sevim ve Cemaletin SevteUn sergileri 5 nisan tarihinde Türkiye İş Bankası İstanbul Erenköv Sanat Galensi'ndeaçılıyor. Sanatçılann her ikisı de Anadolu Cnıversitesi Güzel SanatlarFakültesi Seramik Bölümü'nü bitirdiler. Halen aynı okulda öğretim elemanı olarak görev yapıvorlar ve aynı zamanda doktora öğrencısı konumundalar. Bugünf kadarçeşitli karma sergılere katılıp kişisel sergiler açan S. Sibel ve Cemalettin Sev im'ın sergılen, 22 nısan tarihine kadar açık kalacâk. Utku Varhk 'ın sergisi Galeri Nev'de Kültür Servisi - Utku Varlık'ın sergisi cuma günü Galeri Nev"deaçılıyor. 1942"de Bolu'da doğan Varhk. İstanbul Güzel SanatlarAkademısfnı bıtırdı. 1970yıhndadevIet bursuyla Fransa'ya giden sanatçı. PansGuzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdi ve Cachan Atölyesı'nde lıtografı çalışmajan yaptı. HaleçalışmalannıPans'tesürdüren sanatçı İsıanbul. Ankara. Cenevre. Honfleur. Deauv.lle, Salzburg. Münıh. Paris. Valence. Grenoble, Köln. Stuttgart. Kirchheım. Hamburg. Cannes. Nürnberg, Saarbruck. Neuchatel. Barbizon. Renes ve Lefkoşa'da kişisel sergıler açtı. çok sav ıda ulusiararası sergıye katıldı. Ankara. istanbul, Devlet Resım ve Heykel MÜzeleri. Minnesota. Ben and Abev Gray Vakfı. Pans Belediyesi, Pans L'lusal Kütüphane, Lyon Dıreniş ve Kurtuluş Müzesf ndeyapıtlan vcralan Varhk'ın sergisi 27 nisan tanhıne kadar gezilebilır. Graziano 'nunfotoğraflan Italyan Kültür MerkezVnde KültürServisi - Yıttorio Graziano'nun "Le Pelagie" başlıklı fotoğraf sergisi. bugün İstanbul İtalyan Kültür Merkezi'nde açılıy or. 1947 yılında Sicilya"da doğan Graziano. İtalya. Yunanistan. Brezilya. Portekiz, Yugoslavy a. İsv içre ve Türkiye'de birçok vanşmaya katılmış ve "L'luslararası Fotoâraf Sanatı Federasyonu" tarafından 1981 yılında AFIAP. 1985yılındadaEFIAP ödüllerine değer görülmüş. 1991 vılında Akdeniz havzası ülkeleri kültürlerinın tanıtımına öncülük edecek olan "Mediterraneum"" derneğini kuran sanatçırun sergisi 9 nisan tanhine kadar açık olacak. DOB'den *compact disc'ler ANK ARA(A.A) - Dev let Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, gelişen teknolojinın olanaklanndan yararlanmak üzere harekete geçti. DOB. "Atatürk Oratoryosu'Y un ardından. "AIi Baba ve Kırk Haramiler", "Midas"ın Kulaklan" ve "Gülbahar-Ağn Dağı Efsanesı' operalannın da "compact disc'lerini hazırlıyor. DOB Genel Müdürü Rengim Gökmen. "Atatürk Oratoryosu""nun ilk kalıbının Avrupa'da hazırlandığını. önümüzdeki günlerde tamamlanacak diskin tanıtımının Kültür Bakanüğı'nca yapılacağmı bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle