07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27MART1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tutuklulara Nevruzdayağı • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Aydın E Tipı Cezaevi'nde Nevruz kutlayan tutuklulara. gardiyanlanncezaevi ikinci müdürünün gözü önünde saldırdıklan öne sürüldü. Olavda M. Şahin Işık adındaki tutuklu y aralandı. Tutuklu aileleri cezaevi görevlilen hakkında Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundular. M. Şahin Işık"jn Avukatı Mehmet Yatar, olayın sorumlusunun cezaevi yönetimi olduğunu söyledi. Sıvas davası basına kapatıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sıvas'ta 2 Temmuz I993günü37kişinin yakılarak katiedilmesi davasında, öncekı gün geceyansı alınan kararla, bütün duruşmalar basına kapatıiırken, 26 sanık hakkında tahliyekaran verildı. Bir sanık avukatı. davayı. "İnananlann, inanmavanlara karşı bir tepkı gösterisi" olarak niteledı. Mahkeme. müdahil avukatlann üye Yargıç Albay Çetin Güvener hakkındakı redd-i hakim istemini reddederek müdahil avukatlan. 385 bin lira para cezasınaçarptırdı. Mahkeme. "kamu yaran ve kamu güvenliği gerekçesiyle" Sıvas katlıamı da vasının bütün duruşmalannın bundan sonra basına kapalı olarak yapılacağını bıldırdi. Mitterand'ın istemi • Dış Haberler Servisi - Fransa Cumhurbaşkaru François Mitterand'ın eşi Danielle Mıtterand, TBMM'nin Türk ve Kürt asıllı üyelerinin Avrupalı parlamenterlerle bıraraya gelerek. Kürt sorununa çözüm yollannı taruşmalannı önerirken, bu ginşimjnin Türkler tarafından düşmanca bir hareket olarak değerlendirilmemesini istedi. Bayan Mitterand. The European gazetesinde yayımlanan "Yalnızca Kürtçe "Seni Seviyorum' ' Diye Yazmak Isteyen İnsanfar' başlıklı yazısmda. Güneydoğu'dakı baskılann. halkıPKK'yaittiğini sa\undu. Irak, federal sisteme karşı • Dış HaberlerServisi - Irak'ın. federal sistem taleplerini reddederek. Kürtlere özerklikten daha fazlasını vermeyeceğı bıldırildi. UNESCO'nun davetlısı olarak Paris'te bulunan Irak Meclis Başkanı Sadi Mehdı Salih. Monte Carlo radyosuna verdiği demeçte, Kürt lıderlerin 1991 yılında Irak hükümeti ıle yaptıklan görüşmelerde federal sisiemegeçilmesi talebinde bulunduklannı hatırlatarak. '^Oyılında Kürtlere üç bölgede tanınan özerkliğin ötesine geçen hıçbir formülü kabul etmeyeceğiz. Özerklik, bu haklannı Türkiye, Suriye ve İran'daki kardeşlerinden önceeldeedcn Irakh Kürtlerin isteklerinı ,,-karşılamaktadır'dedi. DEPyöneticileri de açlık grevinde • ANKARA (UBA)- Demokrasi Partisi Genel Başkan Vekili Remzı Kartal. Şırnak Milletvekili Selim Sadak v e tutuklu milletvekili eşlennın Ankara'da bugün açlık gre\ ine başlayacaklan açıklandı. DEP'e yönelik baskılan protesto etmek amacıy la partinin İstanbul. İzmir, Adana. Mersin ve Ankara il başkanlıklannda üyelerin katılımıyla başlayaneylemlere İstanbul'da genel başkan yardımcılanndan Kemal Bilget ve Bahattin Günel'in de katılacaklan bildirildi. Almanya îslam Konseyi Başkanı Muhammed S. Abdullah masonluğu övdü: Islaıııdamasonluk izleriÜnlÜ maSOnlaPMuhammed S. Abduliah Almanya Büyük Paylaşim anlayiŞIAbdullah'a göre 1717-lerden itibaren Mason Locası yayınındaki makalesinde masonluğu övdü. _ İslamiyetteki masonluk izleri güçlenmeye başladı ve masonluk Avrupa MilliGörüşTeşkilatıilebirlikteçalışan Abdullah, İslam İslam aleminde de etkinliğini kabul ettirdi. Makalede, İslamdaki toplumlannda çok sayıda ünlü mason olduğunu yazdı paylaşım anlayışının masoniuktan geldiği kaydedildi. METİN DALMAN BONN-Mason olduğu orta- ya çıkan Almanya İslam Kon- seyi Başkanı Muhamnted S. Abdullah. Büy ük Mason Loca- sı yayınında yer alan makale- sinde Masonlar arasında bir- çok İslam ülkesinden önemli isimlerin de yer aldığını açıkla- dı. Avrupa Milli Görüş Teşkilatı denetimindeki Almanya islam Konseyi Başkanı Mason Mu- hammed S. Abdullah son 4 yıl- dır Milli Görüş ile beraber çalı- şıyor ve Almanya'da yaşayan tüm müslümanlan temsil ede- bilmek için resmi makamlar nezdinde girişimlerde bulunu- yor. İslam ve Masonluk Federal Almanya Mason Locası ve Almanya Mason Araştırmalan Kurumu tarafından 1980yıhnda. Abdul- lah'ın çeşitli makaleleri yayın- landı. 1966 yılından bu yana Mason olan ve Pfalz Eyaleti"- nde Zvveibrücken Locası'na bağlı bulunan Abdullah"ın 1980'de yayınlanan 17 nolu yıl- lıktaki makalcşinin başlığı "İs- lam'da Mason İzleri". Yazısında. İslam toplumlan- ndaki çok sayıda önemli ismin Mason olduğunu belirten Mu- hammedSalim Abdullah."Bun- lar arasında çok sayıda filo/of. şair ve yazar yer almaktadır. İ860'da Şam'da doğmuş olan Kadir Abdil, tanınmış İslam dü- şünüriî Cemaleddin Afganı ma- sondur. Beynıt'daki Mason Locası başkanı Hanna Ebu Rasahit Kara Ses'ten mektupla propaganda 'Tifridye'tmtekçıkışyohışeriat' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Al- manya'da yaşayan ve "Kara Ses" olarak tanınan Cemalettin Kaplan'ın. Türkiye'- ye gönderdiği bildirilerde. tek çıkış yolu- nun "şeriat yolu" olduğu savunuldu. Kaplan'ın bildirisinde, Kemalistlerin Türkive'yi kurtaramayacağı. "şeriat düş- manlanna düşman olunması gercktiği" görüşlerine yer verildi. Cemalettin Kaplan'ın geçcn yıl AI- manya'da ilan ettiği Anadolu Federe İs- lam Devleti Basın ve Halkla İlişkiler Mü- şavirliği'nce. "Kendine dön. hakkına ve şeriatuıa sahip çık" başlığıyla, Almanya'- dan rasgele saptanan adreslere postayla göndenlen bildıri. "Ey toprakları işgal edilmiş ve şeriatı kaldırılmış Anadolu'nun insanı"diye başlıyor. "Sana sesleniyoruz ve diyoruz ki" diye devam eden bildiri de. şu görüşlere yer veriliyor: "Sen kendi toprakiannın üzerinde esir- sin; din hürriyetinden,fikirhürriyetinden, va/ı hürriyetinden. si\ asi hürriyeften mah- nımsun; medreselerin kapatılinış, Kuran kursların rejimin eline »erilmiş, cami ve mescitlerin kontrol altına alııuntştır. Bu itibarladır ki, istenilen şekilde, Tlum-i Arabiyye'yi ve *L'lum-i Şeriyye'yi okuta- cak medreselerin yoktur, yasaklanmışrır. Artık, ne gereği gibi Arapça bilen nıüder- risler yetişmekte ve ne de 'Llum-i Şeriy- ye'yi bilen fakihler. Gerçi, her ne kadar 1950'lerden sonra imam-hatip' ismi altı- 'Kara Ses' Cemalettin Kaplan nda okullar açüdı ise de, bunlar birer gös- termeliktir. İyi niyetle açılmamıştır, prog- ramlan kısırdır. Ârapca öğrenemezler, di- ğer ilimlerin adeta isimleri. tarifleri öğreni- lip geçilir. Netice itibanyla, diplomaiı cok- fur \e fakat ilûn adamı yoktur." Diyanet İşleri Başkanhğı'nın deneti- mindeki Kuran kurslannı da eleştiren Kaplan. şöyle devam ediyor: "Sakal ve bıyık kesenlerin haddi hesabı mı var? Başında foter veya başraçık, kollar kısa, ayağında pantolon ve nihayet Protes- tan papazından farksız. Kimse danlmasın. istisnaJar son derece azdır. Diyanefin kontrolündeki Kuran kurslan bunlardan farksızdır, hiçbirine melek girmez. Ne- den? Çünkü Hübel Puta asılı da ondan. Demek oluyor ki, bir İslam memleketin- de, dini tedrisat müesseseleri, Kuran kurv lan, din işleri ve diyanet, İslam'ın ruh ve metnine uymazsa. yarım yamalak molla- larla dolarsa, takva ehli olmaktan uzak. kılık ve kıyafetiyle papazdan farksız olur- sa, artık siz o memleketin halkını düşünün ve böyie bir memlekette birlikten ve bera- berlikten bahsedebilir misiniz? Siz o memlekette varlıktan ve dirlikten söz ede- bilir misiniz? Siz o memlekette huzur ve hürnyetten bahsedebilir misiniz? Siz o memlekettin yarınından emin olabilir mi- siniz? Her tarafta anarşi, her tarafta fe- laket, herkes yarınından endişeli, memle- ket keşmekeş içinde, millet huzursu/." Bildiride. halkın dost ve düşmanını ta- nımadığı, şeriat düşmanı dcvlcti dcs- teklediği belirtiliyor. Bildirinin son bölümünde ise. "Ey mil- let evladf denilerek, adı \erilmeden Re- fah Partisi ile şeriat devlctinin kurul- masına sıcak bakmayan İslamcı kesim- ler sert bir dille eleştiriliyor. Bildiride. şunlar dile getiriliyor: "Şeriat düşmanı devlete 'Bcnim devlc- lım" diyemezsin, ondan yana olamazsın. Ona düşman olmalı ve ona "Çekil top- raklanmızdan' demeli." sayesinde Masonluk Mısır'da da güclenmişrir"' dedi. Abdullah'a göre 1717'lerden itibaren İslamiyetteki mason- luk izleri güçlenmeye başladı ve masonluk ideolojisi İslam ale- minde de etkinliğini kabul ettir- di.İslam dininde Mason ideolo- jisinin büyük ölçüde yer aldığı- nı iddia eden Muhammed Sa- lim Abdullah. "İslamiyetteki paylaşma anlayışı Masoniuktan gelmektedir ve Mevlana düşün- cesinin kökeninde de Masonluğa bire bir denk düşen izler bulun- maktadır" görüşünü sa\undu. İslam dini konusunda araş- tırmalar yapan Alman çe\ reler. îş Bankası'ndaki Âtatürk hisseleri CHP'nin • CHP,İş Bankası'ndaki yüzde 27'likAtatürk hisselerinin kendilerine verilmesi amacıyla açtığı davayı kazandı. ANKARA (Cumburiyet Bü- rosu) - CHP. Türkiye Iş Ban- kası'ndaki Atatürk hisselerinin kendilerine verilmesi amacıyla açtığı davayı kazandı. Hazine'- nin elindeki yüzde 27'lik hisse, mahkeme karanyla CHP'nin oldu. CHP Parti Meclisi üyesi avu- kat Erbaşar Özsoy. \ aptığı açı- klamada. partısinin \eniden açılması aşamasında banka his- selerinin yalnızca yüzde 1.92'lik bölümünün kendilerine verildi- ğjni ve yüzde 27'lik bölümün Hazine'de kaldığını anımsattı. Bu nedenle Ankara Ticaret Mahkemcsi'nde açtıklan da\a- nın CHP lehine sonuçlandığını. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'- nin de bu karan onayladığını bildiren Özso\. "Böylece, 1980 öncesinde olduğu gibi, Türkiye İş Bankası'nın ülke yararına olan faaliyetlerine CHPde katı- lacaktır" dedi. Yargıtay onayladı İş Bankası Genel Kurulu'nun 31 marttatoplanacağınadikkat çeken Özsoy. bu genel kurulda partinin de temsif edilmesi ge- rektiğıni bildırdi ve aksı takdır- de yeni bir da\a açmak duru- munda kalabıleceklerini belirt- tı. Yargıtay tarafından onayla- nan mahkeme karannın büyük Atatürk'ün vasiyetini ortadan kaldıncı tasarrufların bir ktsmının düzeltilmesi açısından önem taşıdığını kaydeden Öz- so>. "12 Eylül hu'kuku. Ata- türk'ün vasiyetini iptal etmiştir. Bu hukuka aykırı olduğu gibi, adaiet ilkelerine de aykındır. Böylece bu aykırılık giderilmiş ve 12 Eylül hukuku kalıntıları- nın bir kısmı daha ortadan kaldı- rılmıştır"dedi. PSK yanlıları DEP dı$ında yeni bir oiusumdan yana Burkayalar yolaynmında ERGÜN AKSOY ANKARA - DEP'in kapatıla- cağı tartışmalan yeni gelişmele- re yol açtı. Yeni parti kurulma- sından yana olan ve Kürdistan Sosyalıst Partisi (PSK) Genel Sekreten Kemal Burkay'ın poli- lik çizgısıne sıcak bakan bazı DEPIilerin partiden istifa ede- cekleri bildirildi. Seçım sonrası Türkiye'deki gelişmeleri değerlendirecek olan Burkay yanlılarının. DEPdışın- da farklı bir oluşum yaratabile- cekleri kaydedildi. Partinin kapatılması oiasılığını dikkate alan ve yeni parti kurulmasıyla ilgili tartı- şmalan karara bağlamak için toplanan DEP Parti Meclisi. ça'ışmalannı tamamladı. DEP Genel Başkanvekili Remzi Kar- tal'ın başkanlığında toplanan PM'de, farklı eğilimlerin ortaya çıktığı bildirildı. İç hukuk yollan tüketilince\e Kürdistan Sosyalist Partisi Genel Sekrcteri Burkay kadar. DEP'ınsonuna kadarsavunulması Burkav vanlılannın. partinin kapatı- konusuna aynntılanyla değindıkleri öğre- nildi. partının "ilke olarak" benimsenirken PSK Genel lmasindan 'önce DEP'ten istifa etme\e Sekreten Kemal Burkay'ın politık çızgisi- hazırlandıklan ve secim >onrası Türkije'- nc yakınlıklanyla tanınan bazı PM üycle- deki politik gclişmclcn dcğerlendırip DEP rinin. partinin kapatılmasından sonra or- dışında yenfbir oluşum yaralabileceklen taya çıkacak olan "siyaset yapma yasağı" bildirildi. DEP'in "misyonunu" tamamladığını da savunan Burkaycıların. olası birerkenge- nel seçimi de dikkate alarak DEP çizgisin- BoykotU dÜŞÜnmÜyorlar den farklı bir parti kurabilecckleri kayde- dildi. Kurulması tasarlanan bu şcni parli- Sivasetyapmayasağmıaşmak içinpartı- nin. Türkiye gerçeğıne ters düşmeyecek den hemen istifa edilmesi gerektiğinisavu- bir politika izleyeceğı ve nereden gelırsc nan Burkaycılann. yeni bir parti kurul- gclsin. şıddctin karşısında olacağı bildınl- ması için de hazırlıklann hemen başlatı- di. lmasını istedikleri bildirildi. DEP Genel Başkan Yardımcısı Kemal DEP'in seçimden çekilmesini de eleştı- Bilget. siyaset yapma yasağı kapsamına ren Burkay vanlılannın. "ne olursa olsun gırmcmek için istifa yönündc tutum alan- seçime giriİrnesinden" yana olduklan kay- lann olabileceğini belırterek, "DEP. farklı dcdılirken. "boy kot" yerine. yurtscver. dc- düşünceleri taşıyan insanların bir araya gel- mokrat aday lann destcklenmesini istedik- diği bir parti. Zaten herkesin aynı düşünce- leri belirtildi. yi paylaşması doğnı bir tutum değil. Bu ne- denle farklı düşünceierin olması da nomıaldir" dedi. Bilget. görüşlen- nı şöyle dılegetırdi: "PM olarak, iç hukuk yollan tü- ketilinceye kadar, DEP'i savunma kararı aldık. Eğer iç hukuk yolları aleyhimize sonuçlanırsa, dış hukuk alanında mücadelemi/i sürdüreceğiz. V asal. demokratik legal alanı sonuna ka- dar kullanacağız. Bu alanda varol- mayı sürdüreceğiz. \a DEP'i ya- şatacağız va da veni bir parti ku- racağız." "DEP'in onuru" DEP Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Günel de tutuklanan mil- letvekıllennın DEP'in onuru ol- duğunu belirterek şunlan söyledi: "Devlet Kürt halkının talepleri- nin siyasai çözümünün önünü aç- mak yerine, şiddet politikalarım daha da yoğunlaştırarak tıkamayı sürdürmektedir. DEP haklı olduğu mücadelesine devam edecektir. Hapishaneve konan millervckilleri onu- rumuzdur. Parti örgütlerimi?. milletvekille- rimize ve partimi/e yapılan saldırıları pro- testo etmek için açlık grevine başlamış- lardır. Ünümü/deki süreçte bütün demokrasi güçleriy le kenetlenerek ey lemliliğimizi sürdüreceği/." Gelişmclcre göre. DEP il v e ılee örgütle- rinde başlatılan açlık gıcvı eylemine. DEP genel Mcrkez vöncticıicrı ıle milleıvckille- rinin de destek verebileceklerı kaydedildi. Danimarka hükümeıı 8 mılletvekilınin dokunulmazlığının kaldırılmasını protes- to ettı. Dışişlcri Bakanlığı tarafından yayı- nlanan konuyla ilgili bildiride Danimar- ka'nın ayrıca AGIK'teki kuzey ülkeleri grubunun Türkıvc've gönderdiği protesto notasına da katıİdığı. Danimarka'nın Türkivcdeki durumla ilgili cndişelcrini Avrupa Konseyi'ne dc doğrudan ılettığı belirtildi. Ahdullah'ın. Katoük papaz Prof. Adel Theodor Khoury ile birlik- te hazırladığı Kuran-ı Kerim'i yorumlayan kıtabı konusunda da ciddi eleştiriler aldığını be- lirttiler. POLITIKA GONLUGU HİKMET ÇETİNKAYA • ••Büyümemiş Bir Çocuk Pırıl pırıl bir güneş. Istinye sırtlarmdan aşağılarda bir bahar coşkusu... Bahçedeki erik ağacı çiçeğe vurmuş... Doğa kıpırdan- mış... insanların yüzlerinde eski şiirlerden toplanmış bir yal- nızlık. Sanki unutulmuş bir şarkı. Uzun yılların ardında saklı bir umut. Kahverengi gözbebekleri kimi kaçışları yakalamış an- sızın. Çok gerilere gitmiş. Bir bahar sabahı dağçiçekleri toplamış kırlardan. Biraz umut biraz da hüzün yüklen- miş. O minnacık çocuk büyümüş. Üstelik acıları htç tanıma- dan. Kimi kalleşlikleri yaşamadan. Kimi zaman hırçın, kimi zaman sevecen. Tıpkı o dağ- lardan devşirilen kır çiçekleri gibi. Bir yıl önceye dek parayı pulu bilmiyordu. Kendi iç ev- reninde yeşertip büyüttüğü düşlerle oynardı. Bir yıl son- ra birden değişiverdi Kendi coşkusunu yakaladı, kişili- ğini pekiştirdi. "Vitrinde bir ceket gordüm onu istiyorum..." Babanın yüreğinde bir sevinç büyüdü. Çocukluğunun derinliklerine indi. Içi bir tuhaf oldu. ' 'Demek büyüyor artık...'' Gerçekten büyüyordu. Hiç belli etmeden ve üstelik ço- cukluğunu yaşayarak. Kimi zaman bir soytarı, kimi zaman hanım hanımcık bir kız... Yaşamı şiir gibiydi. Kimi zaman bir ırmak olup coşar, kimi zaman fırtınalı denizlerde bir yelkenli olup dağıtırdı. Sonra birden değişir bir yağmur sonunun yalnızlığında bozkır akşamını yaşardı... "Sevmesem senin yanında olur muyum şu anda?.." Hep bunu söylemişti, belki yalan belki de doğru... Haykırışları içten, bakışları sevecendi... "Ne zaman büyüyeceksin sen?" Başını öne eğer konuşmazdı... "Biliyorum hiç buyümeyeceksin..." Bu kez hınzırlaşırdı... "Nedenmiş o?.." Gülmeye başlardı... "Babam hiç buyumemi istemiyor... Hem babam bana mektuplar yazıyor..." "Neler yazıyor baban sana?" "Büyümemiş çocuğa mektuplar..." Birden yerinden kalkardı. Salonun ortasında bağır- maya başlardı: "Büyümeyeceğim işte... Büyümeyeceğim işte..." Ardından durgunlaşırdı. Saçlarından bir serinlik yan- sırdı. lyiceçocuklaşırdı. Adam onu sadece ızlerdi. Belki yaşayamadığı çocuk- luğunu orvda yaşardı. Bir taşra kentinin 20 yıl öncesini düşünürdü. Kadın ve erkek şiirlerde yaşardı. Boğaz'dan geçen gemilere bakarak her ikısi de mektuplar yazardı. Kadın sorardı ansızın: "Sevginin adı var mıdır?" Erkek gözlerinı kısarak yanıtlardı: "Acaba var mı?" Tüm gün bu soruyu tartıştılar... Her ikisı de yıliar önceye indiler. Bir kıyı kasabasında ilk karşılaştıkları günü düşündüler. Bir yelkenli geçti gözlerinin önünden.. Ayağa kalktılar. Birbirlerinin yüzlerine baktılar... Kadın dedi ki: . ' "Sen büyümemiş bir çocuksun." ' y " ''""' ' Erkek sinirlendi. Gözbebekleri birden büyüdü: "Asıl sen büyümemiş bir çocuksun..." Erkek arka odaya gıtti. Bahçedeki erik ağacına baktı. Ağaç çiçeğe dönüşmüştü... Kendi öyküsunü kadının gözlerinde okuyordu şimdi. Kadın hırçındı, kadın saldırgandı... Oanöylegeldı... Amaaldanmıştı... Eski albümü karıştırmaya başladı. Once kendi çocuk- luğunu düşündü. Soluk fotoğraflarda kendisini aradı. Neyazık ki bulamadı... Gözlerini yumdu... Neler mi düşündü? O büyümemiş çocuğu Sevgiyi, kardeşliği. dostluğu... Anlatılması güçduygularlayüklenmişti.. Anlatmak istedi, ama anlatamadı. Bir kez daha fotoğ- raflara baktı Sustu. Hiç konuşmadı... Gökyüzü masmaviydi İçinı o maviliğin derinliği kapla- dı. Doludizgin yaşamın içinden fırtınalar topladı birden. Coşkusu büyüdü. Tarifsiz tutkular bir çığ oldu. Zamana vurdu yaşamayı... YayınasıBeşikçi kitapçığıçıkardı İstanbul Haber Senisi - N'urt Kitap-N'ayın. yazdığı yazı ve kitaplar nedeniy le cezaev inde bulunan ;,osyoiog-yazar İsmail Beşikçi'nin yaşamı ve est'rlennindöküm halindeyer aldığı İsmail Beşikçi' kitapçığıçıkardı. Kitapçığın "Bir Anıt Adam: Beşikçi" başlığıy la sıınulan girişinde. İsmail Beşikçi'nin yazılan nedeniy le y ine cezaev inde bulunduğu. bu haliyle bilimin susturulduğu.siyasi düşünceleri nedeniy le soreıılandığı belirtilirken aydınların "demokrasicilik" oynadığı ifadeediliyor. Kitapçığın Beşikçi'nin yaşamının anlatıldığı ikinci böfümiinden sonra. suç işlendiği gerekçesiyle dava açılan kitaplannin kısa tanıtımı vekapak fotoğraflanna yer v eriliyor. "N argıda Beşikçi" adı nı taşıy an üçüncü bölümde İsmail Beşikçi'nin 1971 yılından giinümüze tutuklanma vemahkumivet ııedenleriyle. toplumı 11 yıl8 ay olan cezaev inde kalma sürelerianlatılıyor. Kitapçığın son bölümünde toplamı 77olanceza davaları. yargılandığı mahkemeler ve davaya neden olan yasa maddeleriyle tek tek sıralanıyor. Kitapçığın son bölümünde ise İsmail Beşikçi'nin bütün eserleri tanıtılıyor. *«**£ •- HukukçııİM öneriyor: "Yüksek faizli kredileri ödemeyin, dava açın." +ÇARESİZ DEGİLSÎNÎZ, Bankalann seriye dönük faiz yükseltme uygulamalanna karşı hukuki mücadele yollannı açıklıyoruz ••Kredi sözleşmelerindeki maddeler ahlaka aykın mı? +-Netaş, Teletaş ve T.Siemens'e kriz darbesi »-Mark and Spencer'ın Türk ortağı Doğan Bolak'ın öyküsü -Memduh Hacıoğlu.- "Devlet borçlan siyasi bağımsızlığımızı tehdit ediyor." T O P S E C R E T : +-KastelWnin Hazine'yi34 milyar dolandırdığı iddiası ^Interpress Yayıncüık'ta yönetim değişikliği *~ Grun dig bayüerı' hacizlerden perişan oldu ••Ekonomideki kriz Simtel şirketini de zor duruma düşürdü *-Para ve ser- maye piyasalannda tüm göstergeler... Paranın yönü nereye? I N T E R M E D Y A E K O N O M İ D E R G İ S İ I N T E R M E D Y A Y A Y I N I D I R I N T E R M E D Y A E K O N O M İ , H E R P A Z A R A L I M S A T I M D E R G İ S İ " P A R A T U Y O " I L E B A Y I N I Z D E
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle