29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11MART1994CUMA CUMHURİYET2 oAYFA KULTUR Yahudi Spielberg'i 20 yıldır beklediği Oscar'ına kavuşturacakfilm:Schindler'in Listesi 'Bufîlmiyapmak, benim görevimdi!' SUNGU ÇAPAN İlk gençliğimizin cine-club'Iarla sinematekler arasındaki delifişek koşuşturmacalanna damgasını basmış. sosyalist bloka mensup ül- kelerin kimi filmlerinde (Polonyalı Munk ya da Wajda'nın İkinci Dün- ya Savaşı'na ilişkin siyah-beyaz ve unutulmaz başyapıtlannda, "Sıra- dan Faşizm" belgeselinin sarsıcı sah- nelerinde, Resnais'nin "Gece ve Sis'- inde, Çek, Macar ya da Sovyet yapımlannda) görüp insanj ister istemez Alman gaddarlıgına karşı is- yan ettiren, Nazi mezalimine uğra- yan Yahudilerin trajedisi. yeniden sinemanın gündeminde. Tarih satıljyor... En iyi film, yönetmen. senaryo, erkek oyuncu, yardımcı erkek oyun- cu, müak, kameraman, montaj. sa- nat yönetmeni, kostüm. ses ve mak- yaj olmak üzere 12 dalda Oscar ödüllerine aday gösterilen ve bu kez şeytanın bacağını kırarak yıllardır nedense Hollywood'un ondan esir- gediği Oscarağını alacağına kesin gözüyle bakjlan Steven Spielberg'in son fılmi Schindler'in Listesi, İkinci Dünya Savaşı döneminde çektikle- rini kuşkusuz hala hafızalannda ya- şatan Yahudileri ve milyonlann kat- ledildiği. tüyler ürpertici temerküz kamplanndaki feci insanlık suç- lannın işlendiği, 20. yüzyıl taribjnin o korkunç 'Holocauste' yıllannı karşımıza getinyor. onca olan biten- den yanm yüzyıl sonra. Spielberğ, güniimiizde Amerikan sinemasırun en ünlü yönetmeni kuşkusuz. Adeta amblemi Hollyvvood'un. Çeyrek yüzyıla yaklaşan kariyeri, çoğu bütün zamanlann en çok hası- lat getiren filmleri listelerine giren "Jaws 1-2", "Indiana Jones" üçle- mesi. "E.T.", "Jtırassic Park" vb. gibi başanlarla dolu. Yetişkinlere yönelik "Color Purple". "Always", "Güneş İmparatorluğu" gibi ciddi girişimleriyleyse ne seyirciye ne gi- şeye, ne de eleştırmenlere yaranabil- di hazret. Şimdi de Yahudi olduğu- nu hatırlamış. EtkiJeyici bir Biodrama... Ve Yahudi Spielbergçocukluğun- da ninesınden. dedesinden dinlediği katliam hikayelerinin de etkisiyle bu kez hayal ve fantezi iirünü, çocuksu masallar anlatmak yerine. Nazilerin Musevilere reva gördüğü korkunç zulme ilişkin, tarihin yeniden can- landınldığı. Polonyadaki o topla- ma kamplannın dekor olarak yeni- den kurulduğu, son derece gerçekçi bir belgesel gibi hazırlanmış. üçsaat- lik siyah-beyaz bir epik kotarmış. Thomas KeneaJly'nın romanından uyarlanan "Schindler'in Listesi", İkinci Dünya Savaşı yıllannda fabrikasında çalıştırdığı Yahudiler- den 1200 kadannın hayatını Nazi cellatlann elinden kurtaran bir Al- manişadamının yaşamöyküsünüak- taran bir 'Biodrama.' Renkli dua sahneleriyle açılıp umudun simgesi mum ve alev görüntüleriyle siyah- beyaza dönüşen filmde, Polonya'yı bir çırpıda yutan Nazi Almanyası'- nın sıstemli-progfamlı bir şekilde Krakov yöresindeki uygulamalan sırasında. emayeden kap kacak üre- ten bir fabrikanın patronu, Nazi partisi üyesi ve lam bir savaş zengini olan eğlence. yemek, içki ve güzel kadın tutkunu Oskar Schindler'i (Liam Neeson) tanıyoruz önce. Alman ordusuna çalışan fabri- kasındaki işçilerini hep kollayan. sapık kamp komutanının gazabı- ndan koruyan, rüşvetlerle ve ikna etme gücüyle işlerini yüriiten uyanık işadamı Schindler, hiç sarhoş olma- Alman ordusuna çalışan fabrikasındaki işçilerini hep kollayan, sapık kamp komutanının gazabından koruyan, rüşvetlerle ve ikna etme gücüyle işlerini yüriiten uyanık işadamı Schindler, hiç sarhoş olmayan bir alkolik ve kadınlann gözdesi bir zampara. Auschwitz'in kaptsında işçüerinden birinin çocuğunu Nazi gardiyamn elinden kurtarırken zevkten dort köşe olan Oskar Schindler rolünde İrlandalı irikıyım aktör Liam Neeson var. • Schindler in LlSteSİ (Schindler's List) Yönetmen: Steven Spielberğ / Senaryo: Steven Zaillian / Kamera: Janusz Kaminski / Müzik: John Williams / Oyuncular: Liam Neeson, Ben Kingsley, Ralph Fiennes, Caroline Goodall, Jonathan Sagalle/1993ABD (UIP) yapımı / Beyoğlu Fitaş, Harbiye As, Kadıköy Moda, Maslak Mövenpick, Altunizade Capitol, Bakırköy Avşar, Ankara Megapol sinemalannda. Bosna'daki Boşnak soykırımından esinlenen Spielberg'in bu son farklı fîlmi yeniden Yahudileri gündeme getirdi, yan bir alkolik ve kadınlann gözdesi bir zampara. Gettolarda sıçaniar gibi avlanan Yahudi dostlan ve işçi- leri için kaygılanacak. hatta sabah- lan koynundan çıktığı kadının göz- leri önünde. dürbünlü tüfeğiyle uzaktan gözüne keslirdiği gariban kamp sakinlerini vurup öldüren sa- dist Nazi kamp komutanını (RalpJı Fiennes) dahi, bağışlamanın yüceli- ğine ikna edecek kadar da Insan' aynı zamanda. 'Schindler'in Yahudilerince, hep şükran duyulan 'kutsal' biri. öte yandan bugün Arjantin'de yaşayan 86 yaşındaki kansına göreyse 'ya- lancı, duşüp kalktığı kadınları paraya boğan ve sürekli aldatan rezil bir sefa pezevengi' Schindler. Savaş zengini iş adamı... Fabrikayı çekip çevirmesinde ona destek vererek zenginleşmesini sağ- İ3yan. iki kez son anda kim vurduya gitmekten kurtardığı, yardımcısı muhasebeci İzak Stern'le (Ben Kingsley) de sağlam bir dostluğu var 'alemci veçapkın' Schındler'in. Bili- nen çizgisinı değiştirip bu kez bir hayli ciddileşerek son 50 yılda yığınla kitaba fılme malzeme olagel- miş, yüzyılımızın yüz karası Yahudi soykınmına el atan Spielherg"in. us- tası oiduğu özel efektlerden. tekno- loji sihirbazlığından kaçınan. ner- deyse tamamen belgese! ağırlıklı bu son fılmi. bir yandan bütün bir ırkı katletmek üzere kollan sıvamış Na- zilerin gitgide sertleşen 'Yahudi yıldızı taşıma zorunluğu. gertolara tıkılma tebacalarından kopkoyu, yo- ğun, kara dumanJarın eksik olmadtğı tecrit-olüm kampJan' gibi aşamalar- dan geçerek ışgal ettıkleri lüm ülke- lerde adım adım uvguladıklan tüy- ler ürpertici \ahşet evlemlcrinin unutulmayan dehşetini duvumsaıı- yor üç saat süresince. Dövünüp ağlayan bir Alman.. Öte yandan tüm aynntısıyla yeni- den kurulmuş bir katliam atmosfe- rinde. listesindeki Yahudileri gaz odalanna voilamaktan kurtaran Schindler'in yaşamını akıarı>or. Tevrat'tan almma 'Bir kişiyi kurta- ran, bütün dünyayı kurtarır' özdeyi- şine bağlanan filmin finalinde. sa- vaştan çıkar sağlamış. ama 'listesin- dekileri' de ölümden kurtarmış bu •tarihsel kahramamn' Kudüs'tcki mezan başında. bugün "Schindler'in Yahudileri"nden hayatta kalanlarla. onlann çocuklanna duygusal bir şükran ziyareti yaptınyor Spielberğ. Savaş sonundaki aynlış>ahnesinde 'an niye birkaç can daha kurtarma- dunki'diyerekdövünüpağla>an"hü- manist" Sehındler'in dokunaklı gö- rüntülennden sonra. Sanki aynen dünün tekrarı... Şimdi>edek beyazperdede seyret- tiğimiz soykınma ilişkin sınırsız gad- darlık. vahşet ve dehşet görüntüleri- ne son derece etkileyici yeni kareler ekleyen "Schindler'in Listesi"ni. Bosna'daki etnık temizlık olaylan giderek tırmanırken fîlmc çckmeye karar \erdigini belirten "Hollywo- od'un altm yumurtlayan dahi çocu- ğu". 50-55 yıl öncesinin korkunç olavlarıni anlatırken böylece günü- miize de gönderme (> a da anıştırma) yapabileceğıni düşünmüş. İki yıldır Bosna'da sanki 'dünün tekrarı' gibi yaşanan ve adeta dünyanın gözlerini sıkı sıkı kapatarak görmek dahi iste- mediği Boşnak soykınmı. ne yazık ki insanlığın. tarih babanın rahlesin- den alacağı dersleri boşlamasıyla. tarihin kendisini (bol kanlı ve acılı tarafından) tekrarlamasının veni bir tezahürü değil mi maalesef? Neyse Mazel Tov Spielberg usta! Havırlı-bereketli Schindler's List'- ler ola! Phüadelphia'da homohetero önyargılandeğiştirmek... Hala bir çözûm bulunamayan, gü- nümuzün amansız beîası AIDS, 1980'lerin başından beri modem ha- yatın tepesinde azrailin tırparu gibi sal- İanarak can almaya, insanlığa korku ve dehşet salmaya devam ediyor bite- viye. Üç yıl kadar önce gerilim-heye- cantüriineyenibirsoIukgetiren"Kuzu- bnn Sessizliği r> yle en i> i yönetmen Os- car'ını götüren yönetmen Jonathan Demme, Hollywood'un uzunca bir süre çekingen durduğu bu nazik ve hassas konuya el atma cesaretini gös- teriyor. "F1ıiladelphia''yla tabulan byısından köşesinden yıkmaya so- yunuyor, Rock Hudson'dan bu yana Bnlü-ünsüz çoğu HolljTvood'luya bu- laşan ve belli bir sürenin sonunda yü- rüyen iskelete dönüşmüş mazlum Ya- hudi görünûmünü verdiği kurbanmı kesinkes mezara postalayan bu iflah olmaz illet, herkese piyangodan çıka- biür. Ntekim yönetmen Jonathan Dem- ne'm yakın bir arkadaşırun AIDS'ten ölmesi onu "Philadelphia"yı çekmeye ımiş. hatta arkadaşı ölmeden önce hi- layesinin acayip ve eğlenceli bir film dması için epeyi sıkıştırmış yönetme- ri. Uzun süre AIDS'e ilişkin yayı- nlanmış yazılan, kitaplan jşözden ge- arip AIDS'li hastalann yakınlanyla îa görüşerek konu hakkındaki bilgisi- ri derinleştiren Jonathan Demme'la enaristi Ron Nyswaner'in senaryosu, ııağdur edilmiş, haksızlığa uğramış ve ıdalerin >erine getirilmcsini isteyen bi- tıin mücadeiesine" dayanıyor aslında. iu farkla, geleceği parlak genç avukat ^hramanımız Andrevv Beckett (Tom aanks), bc insel. hem de AIDS'- idir. O '^aşında Tann'nın sevgili kulu gibi görünüyor, seçkin bir hukuk fîrmasında çalışan avukattmız; dinamik, yakışıkb, enerjik, genç ve ba- şanlı.Patronu Jason Robards tarafı- ndan kapı önüne konduğunda, işine son verilişinin asıl nedeninin AIDS'e vakalanmıs bir eşcinsel olu$undan kaynaklandığını fark eder. Meslek itıbanyla onurunhu korumak için hukuk firmasına karşı dava açıyor. Avukatı da eşdnselliğe karşı ön- yargılı olmamaya, AIDS'ten korkusu- nu yenmeye çabalavan zenci Joe Mil- ler (Denze) U ashington). Derken orasında burasında çıbanlar çıkan, hastalığı ilerleyen opera tutkunu And- rew, sevgilisi (Pedro Abnodovar'ın ABD şansını deneyen gözde oyuncusu Antonio Banderas) ve kalabalık aile ef- radının yoğun ilgisi. sevgisiyle ku- şatılmış olarak ve "AIDSTe eşcinselli- ğe değil de, tophımun bu konuya olan hoşgörüsüzlüğüne kurfoan ediİdiğini" anla\arak hastanede ölüyor. Tabii davayı kazanıp hukuk fır- masından dünya kadar tazminat pa- rasını aldıktan sonra, ustaca çekilmış, iyi oynanmış. birtakım karmaşık ahla- k'ı sorun vesorunlarla uğraşan ürkütü- cü konuiunu. yer yer yoğun du>gu sö- mürüsüne dek açık, mendil ıslatan sahnelerle sürdüren "Philadelphia". giderek "mahkemc draması'ndan 'has- tane odası draması'na dönüşüyor. 'Ya benûn başıma da gelirse" diyen seyirciyi aamayla kanşık çoktan fethetmiş AIDS'li 'homo'nun davayı kazan- masıyla seyircinin istediği oluyor, fı- nalde sıra artık tarJı bir öhımle' nok- tayı koymaya gelmiştır... 1 GÜNDEMDEKI FİLMLERİN DEGERLENDIRILMESI | ** ** * • * ••• • * • • * • • * * *•* * * • • Schındler'in Listesi / Schindler's Ust / S Spielberğ Philadelphia / Jonathan Demme TehükelıBırKadm/AOangefOcısWoman/S Gyllenhaal Aşk Bir Fahışedır / Romeols Bleedtng / Peter Medak Babam İçin / İn the Name ofthe Father / Jım Sherıdan Şarlo / Chapiin / Rıchard Attenboroug Dünyanın Tüm Sabahları / Tous les Matins du Monde / Alain Corneau Germfnal/Claude Berrı Masumıyet Yaşı / The Age crf Innocence / Martın Scorsese Müthış Dadı Muthış Baba / Mrs. OouMBre / Chrıs Columbus Piyano / The Piano / Jane Campıon * * * * Başyapıt * * * Kaçırmayın • * Izlenebilır * Seyredilmese de olur. Bugun gösterıme girenler SHORTS CUTS / Robert Altman, PHİLADELPHİA / Jonathan Demme, UÇ SILAHŞORLER, ÇIPLAK / Ali Ozgentürk 'Vahşi Bir Şej', 'Babamuı Metresi', 'Kuzulann Scssizliği' gibi fılmlenn ba- şanlı yönetmeni Jonathan Demme'ın soylu bir amaçla yola çıktığı "Phila- deiphia", birtakım önyargılara karşı çıkan. Hollywood usulü tezgah- lanmış, göstcrişli bir tez filmi adeta. Adını, ABD'de dostluk şehri olarak tanımlanan özgürlük bildirisinin ka- bul edildiği Philadelphia'dan alan bu asap bozucu mahkeme-hastane *me- lo'su, soylu amaana karşın bize pek doyurucu ve çekici gelmese de etkileyi- ci bir oyunculuk gösterisi. Tom Cruise'un "The Firm"ünü (mahkeme ve hukuk fırması yamyla) uzaktan uzağa anımsatan "Phüadeip- hia" Bruce Sprijıgsteen'in. MTV'de sıkça gösterilen "Streets of Philadelp- hia"sıyla açılıyor. Peter Gabriel, Neil Young, RAM vb.'nin şarkılanndan derlenen filmin rnüzikleri, Tak Fuji- moto'nun görüntüleri ve oyunculuk. birinci sınjf sayılabilir. Özellikle alışı- lagelen romantik komedijönlüğünden sıynlıp melodramatik kompozisyo- nuyla çoktan altın küreyi cebine koy- muş, son Berlin Film Fesüvaii'nde en iyi aktör seçilmiş, şimdi de gözünü ufuktaki Oscarlara dikmiş, günümü- zün Carj- Grant'ı nitelemesi yakıştın- lan Tom Hanks filmin lokomotifi, kaybettiği kilolan, yaralan, irinleri ve ağnlanyla. Meraklısı aynca AIDS'e karşı mücadele veren yerel grubun saf- lannda yer alarak yürüyen figüran' Jonathan Demme'ı keşfedebiür. bu "bir homoseksüeün sevgilisine, karı- kocanın birbirine, ailenin oğullanna ve AIDS'li genç avukatm hayata karşı duyduğu yoğun aşki" da içeren özgür- lükçü ve salya-sümük filmde. İki tarafh oynayan hrshpotis. A$k Bir Fohisedlr (Ro- meo is Bleeding) Yıl!,ı., J ..ımli polisı, hırslı Jack Gnmaldi (Ğary Oldman), yaşamında eksikliğini his- settiği para, seks ve heyecan gereksi- niminı gidermek için, mesleğindc yolun her iki tarafında birden >ürü- mcye başlaymca, hayattan hak et- tiklcrini alacağını zannetmcktcdir. Sadakatini kanunlar ve gangsterler- le, arzulannı da sevgili kansı (Anna- bella Sciorra) ve güzeiim metresivle (Juliette Levvb) paylaşan Jack'da îetik parmağı da baştan çıkancılığı kadar ölümcül bir dişi gangster' olan Mona DeMarco'yla (Lena Olin) karşılaşınca hoşafınyağı kesilir. Rus asıllı Mona. 'meşum kadın'- dan da öte, önüne çıkanı ezip geçen. tam bircani. Cehenneme bile birlik- te gidilebilecek çekidlikteki Mona'- >a fena halde kapılan Jack, ihanete boğazına kadar gömülüp kayıtsızca hesaplaşma gününe doğru yol alı- yor. Tanık korumasına alınm!$ isimleri, çete reisi Don Falcone'ye (Roy Scheider) satarak para kazanı- yor. Erotik, kanlı ve karanlık bir pousiye... Üstüne üstlük bir de polis müdü- rü arkadaşınm öldürülmesine kanşıyor. Durumunu gitgide için- den çıkılmaz bir hale getirerek daha da berbatlaştıran Jack'ın, daya- nılmazcazıbesinetutulduğu Mona'- yla arasında patlak veren etkileşimı- ni hikaye eden "Aşk Bir Fahişedir'", yepyeni bir traji-komık 'kara dizi' çeşitlemesi. Kara mizahla destekli. erotik ve karanlık bir polisiye çeşit- lemesi. Filmde ilgisiz kalınamaya- cak bir oyuncu kadrosu boy gösteri- yor. Yabancılara hiç de kucak açma- >an Amerikan sinemasında 8 yıldır başa güreşen "Varounanuı Dayanıl- maz Hafîfltğî", "Havana" gibi namlı filmlenyle biraz dikiş tutturan İsveç- li Lena Olin'den Annabella Sciorra. Juliette Lewis gibi Hollv ı wood'un son dönem fıstıklanna dek. herkes var "Aşk Bir Fahişedir"de. Jack ro- lündeyseCoppola'nın "Drakula"sı>- la geç tarafından ı\ı oyunculuğunu kabul ettiren Gary Oldman, farklı bir kara dizi-polisiye kahramanını canlandınyor. Macar kökenli. TV'- den yetişme. dene>imli vönetmen Peter Medak'ın gangster fılmi tü- ründe soluk yenilemeye gıriştiğı. id- dialı ve gösterişli adı> la "Aşk Bir Fa- hişedir... Ve Sonunda Öldürür..." bu tür filmlerin meraklısına çekici ge- lebilecek. vasat bir deneme. Salt oyunculan için bile şçyredjjeh/lir. Tehlikeli Bir Kadın (Dangerous Woman) Tanımadığım \enı kuşak Amenkalı vönetmenlerden Stepoen Gyllenhaal adına. adeta gizli bir toplu gösteri düzenlenmış gibi birkaç haftadır. Berlin yolculuğu nedenıyle. Istan- bul'da peş peşe gösterilen "VVater- land-Su Şehri'yle "Paris Trout- Bü- tün Hayatı SÛctu' gibi ıkı filmıni kaçırdığım bu yönetmenin. a\nı dışaluna firmanın eetirdıâi son filmı A Dangerous Woinan-Tehlikeli Bir Kadm'ı tabii kı kaçırmadım bu kez. Kısa film ve TV çalışmalannın ar- dından ılk filmı 'Certain Fur>'>le 1985'te dikkatı çekip eınsellik ve şıd- det temalannın ağır bastıgı 'Kilüng in a Small Town'Ia v e peş peşe vız\ o- na sokulan 'Waierland'. Pans Tro- ut' gibi sonraki filmlernle kuşağının 'korkunç çocuklar'ından biri olarak kabu! gören Gvllenhaa] bu kez aşk. cınayet. baskı. kıskançlık vb. tema- larla kuşııtılmış. klasik birüçlüçeşıt- lemesinegirişnıiş. Küçük )'iiştan itibaren bakımı alımlı tevzesi Barbara Hershe>"in üstüne kalmış. zihins?l ozürlü. el dcğmemiş. bakımsız. sürekli incir. şekerleme atıştıran. kavıbanın delisi gibi çizgidı^ı bir karaktfri can- Iandınvor Debra Winger.Kuaıte- nıizleyicide calışırken doğnıcu Da- vut'luğu tutup işınden olanvc gcr- çeklerT dıle getırdığı ıçın tehlikeli kadın durumuna konan. çevresin- deki vozluklan. rivakarlıklan hiç anlavamayan. saf ve masumi\eı timsali bu kızkurıısunun >aşamı. yersız y urtsuz. gezgıncı tamirci Gab- riel Byrne'ün devreve girmeMvle do- ğişivor tabii. Beylik, yavan ve sıradan... Artık o bir "ha/ırlık dönemi ka- dmı'dıryuınu^ıcık vesıcak. Tainıın- siz teyzenın poliukacı adavı. ovlı sevgilisinin kokançlıktan gözii döıı- müş karısının \ıktıklannı lamir ederken tejzevle veğeııin gönüllcnnı de hoş tutu>or bu tip rollenn sedik- lisi Byrne.Aşkın yüzünii gözünü açıp iç ve dış tüm güzclliğini ortava çıkardığı. kesinlikle yalan söyieyc- meyen Debra Wınger. temizîeyici- deki arkadaşına açılmak ni\eti>le gidip arkadaşınm dostuna kazayla bıcaklıyor.Ve ilk aşk gecesinden hamile kalıp çocuk doğuran kahra- manımız yalan ifade verip özgürlü- ğünü elde etmektense iki yıllığına hapse girmeyi yeğliyor... Kansı Naotni Foner'in Tnenagc a trok' tarzı senaryosundan çekilen 'Tehlikeli Bir Kadın'. hikaye anlat- manın üstesinden gelerek düzgünce bir film çıkaran, oyunculannı moti- ve etmesini bilen ve onlardan istedi- ğini alan bir yönetmen olduğunu kanıtlıyor Gyllenhaal'in. Bilinenle- rin ötesinde pek fazla bir şe> bann- dırmasa da bu beylik fılmüç Yahudi yıldıan sayesinde rahatlıkla izleni- yor. Özellikle Debra Winger'in oyu- nu göz dolduruyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle