Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 10 MART1994 PERŞEMBE
KULTUR
Uluslararası hiç bir festivale kabul edilmeyen 'Çıplak
?
,yann Alkazar ve Moda sinemalarında
'Yönetmenliğimisınavaçektim'
HANDANŞENKÖKEN
Akademide çıplak modelhk
yapan Ayla ile Seher ve onlann
kocalan Yadigar ılc Hüseyın'in
öyküsüdür "Çıplak". Yadigar
ile Hüseyin'ın, kanlannın yap-
tıklan işten haberleri yoktur.
Ancak Yadigar kansının yaptı-
ğı gerçek işi öğrenır. Bu öğrcn-
mevle. geleneksel toplum de-
ğerîeri. suçluluk. yalnızlaşma
ve çıplaklığın karşısında çare-
sizce yer alış kendını gösterme-
ye başlar. Erkekler kuşku. ger-
gınlik ve ne yapacaklannı bile-
mez halde önce şiddetı deneme-
yi tasarlar. ancak birbırlerinden
ve kendilerinden bile bu
çıplaklık durumunu gizlemeye
karar verirler....
Ali Özgentürk'ün 1993 An-
talya Altın Portakal Film Festı-
vali'nde Jün Özel Ödülü'nün
yanısıra En İyı Görüntü Yönet-
meni. En İyi Laboratuvarve En
1yi Seslendirme ödüllerinı alan
yenj filmi "Çıplak"ın konusu
kısaca böyle özetlense de. seyir-
cınin değişik ve ilginç bır Alı
Özgentürk filmiyle karşılacağı
kesin. Yann Beyoğlu Alkazar
ve Kadıköy Moda sınemalann-
da göstenme girecek olan yenı
filmi içın yönetmen de: "Benim
filmim kötüdür. Sinirli bir film
değildir. Kendini ispat etmeve
çalışmaz. Sinema sanatının şi-
zofrenik bir toplumun, ruhun iç
organlarıyla ilgilidir. Beğenil-
mek >a da beğenilmemek için
değif, kendisi için çekilmiştir"-
dıypr.
Özgentürk ile "kendi sinema-
cıhğmı' sınava çektığı. "içindeki
apseyi akıtmaya' çalıştığı yenı
fılmı "Çıplak" üzenne konuş-
tuk.
- Antaha Film Festivali'nde
'araştırmacı ve denevci yapıt' ol-
duğu gerekçesivle 'Çıplak' jüri
özel ödiilünü aldı. Kimiİerince de
'gerçek üstü deneme' olarak nite-
lendİrildi. Daha gösterime gir-
meden, geçen jıl da çokça söz
edilen 'Çıplak'ın serüveni nasıl-
dı?
Bu filmi çektiğım günlerde
benimle küçük bır röportaj
yapmıştın. Ben de 'ciddi olma-
yan, kötü bir film çekiyorum'
demiştim. Herkes yanlış anladı
Ciddi olmayan. vanı asık yiizlü,
ühııbrmalı olmayan. kendisini
ispat etmeye çalışmayan bir
film demek ıstemıştım. Hani bır
insana kötü deriz. kötü insanla-
ra benzeyen. pembe. ıyimser \e
uzlaşmamış motıflerden söz
etmeyen bır film amaçlamıştım.
"Çıplak'ı çekmeden önce.
doğrusu "Çıplak'takı temanın
haketmedığj bır serü\eni yaşa-
dım. Dört buçuk yıl sürdü para
arayışı. Ortak yapımlar. ılışkı-
ler... O sırada bırçok senaryo
yazıldı. Çekimden bır süre önce
çeşitlı kaynaklardan artık pa-
ram vardı. Senaryoyâ baktım.
'demır' gibı bir senaryoydu.
Klasık, başansı kesın bir senar-
yo idi. Üstelık bazı sinema star-
lanna oynatmayı düşünüyor-
duk. Sonra birdenbıre senaryo-
dan sıkıldığımı hissettim. Başı
sonu belli. nereye gideceğı. ne
olacağı ortadaydı. bir sırra sa-
hip değıldi. Tuttum bır sabah
onu değiştirdım.İçınde bılin-
mezlığı olan bir senaryonun pe-
şine diiştüm. Tamamen baştan
sona başka bir senaryo yazdım.
Keyfıme göre ışler yaptım.
Nasılsa fılmı çekecek param
vardı. Kendimle. filmin kahra-
manlanyla. filmin temasıyla. sı-
nemayla. çıplaklıkla. başanyla.
erotizmle. tabularla dalga geç-
tim. Yönetmenliğjmi sınava
çektim. Birçok sahnede farklı
sinema türlerini denedım. Bir
sahneyi klasik korku sineması-
nın, ötekini şiirsel sinemanın
örneği gibi çektim.
Diyeceksiniz ki. senin hakkın
mı bu kadar milvarlarla oyna-
mak? Ben bir insanın hayatında
bir kez, iki kez böyle bir hakkı
olduğunu düşünüyorum. Ben
de bu hakkı. bir şeyleri reddet-
mek için kullandım zaten.
Ama gene başım derde girdi.
Gene ödül verdiler. Halbuki
kimsenin sevmeyeceği. ödül
vermeyeceği bir film yapmak ıs-
temiştim. Kendimi riskin en üst
noktasına götürmek istedim.
Vilko(Filac). birlikte çalıştığı-
mız görüntü yönetmenı eskı se-
naryoyu çok sevıyordu. Ken-
disi çok inandığım bır sinemacı
Önce filmi sevmeden. daha do-
nısu senaryoyu se\Tneden. be-
nimsemeden başladı. Ondan
sonra gıttikçe bu oy unun bü> ü-
süne kendisi de kapıldı \e çok
hoşlandı bu çalışmadan. Sonra
Paris"te Eclaır Labonuuvan'-
nda. Emir Kusturica ile birükte
izledik, çok eğlendik. Çünkü si-
nema yoluyla oyunu elde ettik.
Gerçeküstücülük konusuna
gelınce; eğer uğramışsa gerçe-
küstü bazı istasyonlara filmin
içinde. bilmiyorum. doğrusu
ben öyle tasarlamamıştım.
- Ödül almasını istemivordum
dediniz, ancak filmi birçok festi-
>ale gönderdjniz..
Yok. hıçbir festival tarafın-
dan beğenılmedi bu film Ba-
kın, birçok Türk sinemacısı bu
Yönetmen: Ali Özgentürk Oyuncular: Sumru Yavrucuk. Meral Çetinkaya. Erdal
Küçükkömürcü. Hülya Karakaş, Adnan Tönel. Sami Hazinses, Kutay Köktürk. Ayten Uncuoğlu
Senaryo: Ali Özgentürk, Sadık Karlı Görüntü Yönetmeni: Vilko Filac Yapımcı: Asya Film Ortak
Yapımalan: Dream Factory(Fransa). Astria(Yunanistan) Laboratuar: Eclair Miksaj: Alan
Garnier(Paris) T.C.Kültür Bakanlığı ve Eurimage'ın destekleriyle.
Filmde akademideçıplakmodeüikyapan Ayla ile Seher'i Sumnı Yavrucuk (solda) ve Hülya Karakaş canlandırıvor.
'R'en bufilmiçektiğim günlerde ciddi olmayan kötü bir film çekiyorum demiştim.
Herkes yanlış anladı. Oysa ciddi olmayan, yani asık yüzlü, üniformalı olmayan. kendisini
ispat etmeye çahşmayan birfilmdemek istemiştim. Çekimden önce elimde demir gibi
senaryo vardı, bir sırra sahip değildi. Tuttum bir sabah onu değiştirdim .İçinde
bilinmezliği olan bir senaryonunpeşinedüştüm.'
Antalya Film Festiv ali'nde en i\i görüntü yönetmeni ödülünü alan Vilko Filac ileAli Özgentürk, 'Çıplak'ın çekimlerinde.
a'ökyüzünün birbirine benzeyen milyonlarca görüntü tarafından işgal edildiği,
film hikayelerinin standartlaştığı, at izi ile it izinin, sinema sanatıyla teknolojik
cambazlığın birbirine kanştınldığı günler yaşıyoruz. Bir sinema adamının dediği
gibi.'Herkes dalmanm başarısı üzerine konuşuyor. Oysa derinlere dalmanın
cesaretinden söz eden yok."
yolu izler Bütün festivallere.
özellikle bü_\ük festivallere baş-
vururlar. Ben de önce Cannes'a
ondan sonra da a^ağı yukarı
vırmı festivale başvurdum. Hıç-
bınnın programına alınmadı.
Ben daha önce bütün festivalle-
rin çok talep ettiğı bır sine-
macıvdım. Filmlenmi isti>or-
lardı \e eeri dönen de çok az
oldu.
Bunda ıse her sefennde
rct >anıtı gelivordu. Ama çok
ıl_gınç şe\ ler oldu: bırkaçsavgın
Orneğin birçok filmi elediler.
ama feslivalin başlamasına iki-
üç gün kala benımkine ancak
tıajır' dediler. Son ana kadar
ellennde tuttular. Birkaç tane
de mektup şazdılar. 'şaşırtıcı,
doğrusu karar veremedik' bıçi-
minde.
- Bu, 'Çıplak'ın farklılığını mı
gösterdi?
Bıraz standartlann dışmd'a
bir film olduğunu o zaman an-
ladım. Şimdi övle biryerindeyiz
kı dünvanın...Ğökyüzünün bir-
birine benzeven mihonlarca
görüntü tarafından işgal edildi-
ği. film hıka>elerinin standart-
laştığı. at izı ile it izinin. sinema
sanatı>la teknolojik canbazlı-
ğın birbirine kanştırıldığı gün-
ler vaşıyoruz. Bu televizy onla-
nn. uvdulann aracılığıvla sankı
bütün bır ınsanlık aynı şe\ i se\ -
redivormuş gibi geli>or artık
bana. Bu yıizden sankı farklı
bir şevi yapmak içın >ola çık-
mazsınız. Ö> lesıne bır tepkı du-
yarsınız kı, gerçekten kendi-
liğinden farklı olur. Standartla-
ra, küşelere, bu dünyanm akıp
giden rezilliğıne. kendiliğinden
bir ifade yoluyla da. v ani bır an-
latım tarzıyia. şunla da. bunla
da bir *karşı' halin vardır. o da
bö\le vansır. Yoksa ben "acaba
nasü farklı yola çıkarım' dıve
bır ünıforma gıvmezsin. Bır si-
nema adamının dediği gıbı:
'Herkes dalmanın başarısı üzeri-
ne konuşuyor. Oysa derinlere
dalmanın cesaretinden söz eden
yok.'
- Festh alleri seyirciye ulaş-
mak için bir araçolarak nitele-
yenlcr \ar. Bir yandan Ameri-
kan sinemasının tekeli > oğun bi-
çimde yaşanıyor. öte >andan
yeni Türk filmleri üretilîyor \e
bunların izleyiciye ulaşmasında
fesrivallerde göriilen ilgiyi ve alı-
nan ödülleri bir araç olarak gö-
riiyor musunuz?
Tabii. buçok doğal. Festival-
Ier fuarlargibidir. Kitap fuarla-
n >a da şölenler gibidir. Bugün
Amerikan sinemasının elbette
festivallere ihtiyacı yok. O bü-
tün bir dünyayı kendi festivali
halıne dönüştürmüş. Ama dün-
vada yaratıcı şeylerle uğraşan
insanlar da var. Elbette ki, iyi
festivallere ıhtiyaç var.
Bizim ülkemizde festival için
film' yapıldığını görüyoruz. Bir
film yapar. festivallere de gön-
derirsinız. Festivaller insanlann
birbirlerini sınama yeri, yanıt
yeri. eleştiri \eridir. Dünyada
varolan, yaygın, popülize ol-
muş. milyarlarca insanı haki-
miveti altına almış standart bir
Mnemanın yanında farklı şeyler
vapma peşinde olan ne insanlar
sar...
- Bir konuşmamızda 'Ben si-
nemavı kendimle cebelleşmek,
hesaplaşmak için yapıvorum'
demiştiniz. Bu. şimdi de geçerli
herhalde...
Açıkçası çok şey değişmiyor
sinema alanında. Çünkü yalnız
biçimleri değişiyor. Bunu şika-
yet olarak söylemivorum. Eğer
.sinema vapmak istiyorsanız.
büvük bir tutkuyla. yani kendi-
nizi sinema yoluyla ifade etmek
istiyorsanız. ekonomik kay-
naklannı da bulursunuz. So-
nunda yaparsınız. Ama yapar-
ken birçok olanaksızlıkla, bir-
çok engelle karşılaşabilirsiniz.
Bunlar işi bitirmenize engel de-
ğildir. yaparsınız. Ama gene
var onlar... Bugün enbaştaTür-
kiye'de aydınlan. politikacılan,
medyayı, basını. sanatçılan, si-
nemacılan da etkisi altına al-
mış, hatta bir kriter haline gel-
miş Amerikan sineması her yer-
de konuşuluyor.
- Feilini, 'Benim en büyük
eksikliğim, hesaplarımı yapan
bir adamımın olmayışı. Belli bir
maaşım olsavdı eğer her şeyi ya-
pabilirdim' demiş. Bu duyguyu
zaman zaman siz de yaşnor mu-
sunuz?
Geçenlerde bir büyük bir ser-
mave grubunun kuracağı çok
büyük bir şirketin toplantısın-
da 'Ben prodüktörlük yapıvo-
rum ama nefret ediyonım. Keş-
ke birisi yapsa da ben şunu çeke-
jim, bir aylık >erin' dedim. Ama
şimdi hesap yapmayı öğren-
dim. Öğrenmek zorunda
kaldım. Çünkü kurumlarla.
karşımdaki insanlarla öyle ce-
belleşiyorum. Yani beni aldat-
mak isteyen insanlara karşı si-
lahlanm! kuşandım. Ama bu
neden? Çünkü ben ayakta dur-
mak, güçlü olmak istiyorum.
Üç, dört vılda bir film yapan.
ama ekonomik olarak hiç kim-
seye bağımlılığı. borcu olma-
yan bir insanım; ayakta durabi-
İıyorum.
Ama dünya öyle bir hale gel-
dı ki. herkes modern yaşamın
silahlanna karşı. 'bu silahlar ne
kadar kötü' diye vakınmak ve-
nne. öğrenip o silahlara karşı
gelebilmeli.
- Kimileri 'Avrupa'da >apım-
cılar kendi ülkelerinin sorunları-
nı, imajlarını anlatan filmler isti-
yor. İzlejiciler de Lzakdoğu'-
nun egzotizmi *e erotizmini'-
anla>ışı\la ikisinin ortasını bul-
ma\a. kimileri de 'Amerikan
filmlerine karşı Amerikanıari
film yaparak' seyirciye ulasma-
>a çalışıyor. Siz de 'risk alarak
bir film' \apı\orsunuz üstelik
festivallerce de reddedilivor. Bu
açıdan bakıldığında ilginç iki-
lemler gözleniyor...
Tabii... Türkıye'nın zenginli-
ği bu..Bu. hedeî" aldığınız şeve
bağlı. Ben hiçbir ölçüden \ola
çıkmıvorum. sadece kendim-
den...Bir ticari film için vola çı-
kabılırsınız ve bunun bütün öl-
çütlennı kullanırsınız. Ben ona
savgı duyanm. Ama orada lüı-
fen kendi kendınize sorun...Bir.
vola çıktığınız şey insanı midır.
değil mıdir? İkı. sanata a>kın
mıdır. değil midir'
1
. Üç. \a-
ratıcılığa aykın mıdır, değil mı-
dır? Lütfen bunlan sorun ve siz
\anıt venn. Ama paralan ka-
zandınız. gışelen aldınız dıve
başka şeylerin sahıbi değılsiniz.
Yani ınsani olanın sahıbi değil-
sınız. Benim her zaman diyalog
kuracağım insanlar var onlar
da beni vaşatacak. benim film
vapmamı sağlavacak. Ben ona
inanıvorum, ınsanlık o kadar
vozlaşmadı
KiUtür Bakardığı ile TRT işbirliği
ANKARA (A.N'KA) - Kültür Bakanlığı
ve TRT. Türk kültürünün. diğer Türk
cumhunvetlen ve topluluklanna en iyi şe-
kılde tanıtılabilmesı çalışmalannı hızlı bır
şekılde sürdürüvor. Kültür Bakanlığı ile
TRT arasında imzalanan protokol çerçe-
vesınde kurulan "Kültür Yayınlan Koor-
dinas>on Kurulu" Türk cumhunvetlerine
vonelık TRT Avrasva kanalından va-
vınlanabılecek ortak projelerin t>elirlen-
mesı konusundakı çalışmalannı lamam-
ladj. Kültür Bakanlığı Müsteşar Yar-
dımci£i I evflk Gökalp, Haşan Bülent Kah-
raman. Tamer I.e\ent. Özkan Vıldırım.
Yahya Aksoy ve TRT Genel Müdür
\'ardımcısı Yiicel Yener, Hanıit Toprak,
Çetin Yeni. Mehmet Mete, Arif Koca ile
Gürkan Elçi'den oluşan "Kültür Yayınlan
Koordinasyon Kurulu, "TRT Avrasya ka-
nalından vayınlanabilecek şekilde gerek-
leştinlecek ortak projleri belirledi.
Kültür Yajınlan Koordinasyon Ku-
rulu. Türk cumhuriyetlerinin ilgisini çeke-
cek ve her ülkenin kendi özgün konulan-
ndan hazırlanacak film veya televizyon
fılmı hazırlanmasını kararlaştırdı.
Bu kapsamda Azerbaycan'da "Dede
Korkut", Türmerustan'da "Mahmut
Kulu", Özbekistanda "Uluğ Bey". Kırgı-
zistan'da "Amanas Destanı" ve Kazakıs-
tan'da "Hoca Ahmet Yese*i" fılmlerinin
çekilmesi planlanıyor Fılmlerin giderien
Kültür Bakanlığı ve TRT tarafından
karşılanacak. Ülkele r ise projelere teknik
malzemeler yönünden destek sağlayacak.
Kültür Yayınlan Koordinasyon
Kurulu, Kültür Bakanlığı ve TRT
arşivinde bulunan ve Anadolu'nun gele-
neksel sanatlan çeşıtli iller \e >öreleri
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ve ge-
lişimı, Atatürk'ün çeşitli yönlerden
tanıtıcı nitelikteki filmleri değerlendırme
sonucunda Kültür Bakanlığı arşivinde
bulunan 62 belgesel ve 14 çizgi film ile
TRT arşivinde bulunan 65 belgesel prog-
ramın vavılanması kararlaştınldı.Dığer
bakanlık, kurum ve kuruluşlann arşivle-
rindeki matervallerin belirlenmesi de ka-
bul edildi. Kurul aynca. daha önce özel
firmalar tarafından Kültür Bakanlığı ve
TRT'ye sunulan projelerin veniden göı-
den geçinlmesini ve Halk Kültürlerini
Araştırma ve Geliştırme Genel Müdürlü-
ğü'nün Türk cumhuriyetlerine yönelik
gerçekleştirdiği calışmalann yayınlan-
masını kararlaştırdı.
Pınar Çekirge'ninyeni kitabı
Kültür Senisi - Pınar Çekirge'nin v eni kitabı"Aykın
Havatlar. Avkın Duvgular" Felis Yayınlan tarafından
yayımlandı. 1960doğumlu vazann bugüne kadar
"Yalnızlık Adası Erkekleri"'. •'Marjinal Kadınlar".
"Marazi Aşklar Lila Rengı Hüzünler" ve "İntihanma İki
Saat Kala" adlı kitaplan yayımlandı. Çekirge, bu
kitabında verleşik ahlakın tükenişı, aykın' ama var olan
hayatlar karşısında çözülüşünü anlatıyor.
Kiraz 'ın üçüncüsayısı
Kültür Servisi - İlk olarak ekim ayında okurlarla buluşan
iki aylık kültür ve sanat dergısi "Kjraz"ın üçüncü sayısı
yayımlandı. Bu sayıda Talip Apaydın, Muhsın Şener.
Hasan Akarsu. Süreyya Eryaşar. GüngörGençay, İhsan
Yücel, Hasan Tahsin Yılmaz ve Bülent Güldal'ın yazılan;
Eser Bölükoğlu ve Aynur Mumay'ın öykülerrrŞevket
Yücel, U1uğ Turanlıoğlu, Güngör Gençay, Ahmet A teş,
Necdet Tezcan. Erdoğan Bol, Necdet Yaşar. İdris Atmaca,
Muhsin Durucan, GüIerÖzçelik, Sevgi Harmankaya.
Özlem Tezcan ve Mım Kemal Ertuğrul'un şiirleri \er
alıyor.
Anadolu Üniversitesi'nde
Bahar Yarıyıh Konserleri
Kültür Servisi - Anadolu Cniversıtesi Devlet
Konserv atu\ an Ya> lı Çalgılar Oda Ortestrası'nm Bahar
Yanyılı Konserleri başladı. Bu kapsamda, 19 mart
çarşamba günü şef Prof. Koral Çalgan'ın yönetiminde;
Öziem Koçyığit (flüt). Efdal Altun (viyola)ve Emel
Asuman Önen'in (viyolonsel) solist olarak katıldığı konser
sunulacak. Şef Prof. Koral Çalgan > önetimınde, Çağatay
Akyol'un (arp) solist olarak katıldığı konser 23 mart ve 13
nisan tarihlerinde. Oda Orkestrası'nın gene şef Prof. Koral
Çalgan yönetimindekı konserlen de 20 nisan ve 4 mayıs
tarihlerinde v er alacak. Saat 20.00'de başla> acak olan
konserler. Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu
Sinema veGösteri Salonu'nda gerçekleştirilecek.
'RebetikaV çıktı
Kültür Senisi -"Av rupa"> la etkileşime açık İzmir ve
Küçük Asya Rumlannın türküleri. 1920'lere dek dostça
vaşadıklan Türkler'ınkinden farksızdı. Adeta ve sadece
türkülerini alabildiler \ anlanna gemilere doluşur ken."
Sözü edilen insanlar Rebetler. Göçettiklen Yunarüstan'da
da horlanan bu Anadolulu Rumlar. burada kendi alt
kültürlerini oluşturdu. Tekke dedikleri küçük
meyhanelerde buzukı. bağlama çalıp şarkj söyleyerek
kafa>ı buldular. ""Rebetika" denılen müzik türü de onlann
mirası. Daha önce birind kasetı yavımlanan Rebetika'nın
ikinci kaseti de Kalan Müzik'ten çıktı. "Rebetika-2" adh
kasette 1927-1954 \ıllanndaki şarkılann orijinal kayıtlan
yer alıyor. Rebet müziğinin ünlü solistlen Rita Abadzi ve
Marika Papagika'nın şarkılannın da bulunduğu kaset.
Rebet müziğinin Pıre tarzının seçkin örneklenneyer
veri\ or. Kasette yer alan şarkılar şöv le: Çoban Kızı
(Amane). Gülbahar. Gurbet. Kısa Kesilmiş Saçlann.
Bağlamalar, Minore vou Teke. Mantho'nun Tekkesinde,
Dul Eleni, Fasulyacı. Yağ Tüccan. Neden Kokain
Çekiyorum. Taksım-Zeybekıko. Ağla Gözlerim Bu Gece
Karaborsaci Kadın.
'Atatürk 'ten sonra kir> kin ve
yalan'
Kültür Senisi - Behzat Av "ın " Atatürk'ten Sonra Kir.Kin
ve Yalan" adlı kitabı. Gerçek Sanat Yavınlan'ndan çıktı.
Behzat Ay. 30yılı aşkın birsüredirgazete vedergilerde
yayımlanan yazılannın derlenmesinden oluşan kitabını
Nadir Nadi'ye adamış. Yazar kitabın ginşinde yer alan
"Çağn"sında şugörüşlere ver verivor: "Laikliİc
çaâdaşlıktır. Farklı düşünceve hoşgörüdür. Ancak.gün
geçtikçe laiklik karşıtı girişimler dozunu arttırarak korkunç
boyuta doğru gelişmektedir". "Yüce Türk ulusunun
birevlen. 'Türk' sözcüğünü v ücelten ve bir milyarlık Arap
olarak partisinin ilkelerine sokup. bununla da
yetınmeverek ana>asava geçıren ulu Türk Gazi Mustafa
Kemal Atatürk'ü unutma". "Ankara'nın Taşına Bak
Gözlerimin Yaşına Bak dive ağıt \akmalann zamanı
çoktangeçti. Birleşelım. Birlikola'lımbirvumrukgibi
laiklik vedemokrası düşmanlanna karşı. Onlan da doeru
yola çağıralım."
Kültür Bakanlığı
y
nın müzikalleri
ANKARA (ANKA)- Kültur Bakanlığı tarafından Türk
tiyatrosu ve Türk müzığı repertuv anna yeni eserler
kazandırmak amacıv la 14 sana tçıv a sıpariş edilen müzikal
eserlerden üçü bakanlığa teslim edildi. Kültür
Bakanlığı'nın isteğı üzenne müzikal eser hazırlığı yapan
sanatçılardan Bora Avanoğlu. "Çıçeklı Saksı Sokağı',
Şanar \urdatapan 'Herhangı Bir Öv kü' v e \alçın Tuğra
"Sev mek Nedir' adtı escrlerını bakanlığa teslim ettiler.
Dığer bestedler Nev it Kodallı. Zülfü Lıvaneli. Timur
Selçuk.OnnoTunç. MuammerSun. Melih Kibar. Esin
Engın. Bülent Ortaçgil. Cem Karaca. Turgav Erdenerve
Cem İdız'ın ise beste çalışmalanna başladığı bildirildi.
Kültür Bakanlığı av nca. hazırlanacak müzikal eserlerin,
gelecek sezon Dev let Tiv atrolan Opera ve Balesi ile özel
tivatrolarda sergilenerek halka ulaştınlmasını amaçlıyor.
Flütçü Şefika Kutluer'in konseri
ANKARA (AA) - Flut sanatçısı Şefika Kutluer. İzmir'de
konser vereeek. Sanatçının 11-12 martgünienndevereceği
konsere. İzmır E>e\ let Senfonı Orkestrası eşlik edecek.
Sanatçı. İzmır'den sonra konserler vermek üzere İsviçre,
ardındanda İngiltere'vegidecek. Flüt öğrenımıneSaki
Şanl ile başlayan sanatçı. 1979 vılında üstün başan ile
konsenatuv ardan mezun oldu. Av nı yıl.
Cumhurbaşkanlığı Senfonı Orkestrası'nın(CSO)üyesi
oldu. Öğrenımıne Vıyana ve İtalyan hükümetınin davetlisi
olarak Roma'dadevamettı. İtalya'da çeşitli konserler
vcren sanatçı. 1981 vılında \ eletn Hnmavera Musicale'ye
katılarak y orumculuk ödülü aldı. 1985 vılında Viy ana'da
Doblinger Uluslararası Flüt Yanşması'nda 3. olan sanatçı,
1986 vılında aynı yanşmadadüny a birincısı oldu. 1993"te
İstanbul Festıvalı'ndeçalan sanatçının. İngiltere'de
Northern Sinfonıa Orkestrası eşlığinde D. Ashkenazy ile
birükte bir kompakt dısk sensı de bulunuy or.
Axl Rose 'a eski eşinden
suçlamalar
LOS ANGELES(AA)- ABD'li ünlü rock grubu Guns'N
Rosesınsolıstı Axl Rose'uneskieşıErinEverly'nin,
Rose'u saldın. cinsel taciz suçlamalanyla mahkemeye
verdığıbildirildi. Everly'ninavukatı ReneTatro
tarafından yapılan açıklamada. ünlü şarkıcı Axl Rose'un.
beraberlıklen süresince Enn Everly "nı dev amlı dövdüğü,
"yumruk. tokat. tekme attığı, bağladığı. ağzını tıkadığı,
tükürdüğü. çeşitli maddeleriie v urduğu. üzenne çeşitli
maddeler fırlattığı. saçlanndan sürüklediğı' öne sürüldü.
Rose'un. boşanma kağıtlannı imzalamay ı reddeden
Everly'ni.bilınçsızcedövdüğünübelırtenTatro. ünlü
şarkıcının Enn Everly ilezorla cinsel ilişkidebulunduğunu,
günlerce. üzenne kapıy ı kilitlediğinı veya eve almadığını
kaydetti. Tatro'nun sözcüsü de. yaptığı açıklamada,
Everly'nin. bugüne kadar güv enliğinden endişe etmesi
nedeniyle mahkemeye başvurmadığını belirtti. Eski bir
model olan Erin Everly ile 1990yılındaevlenen Axl Rose,
bır yıl sonra boşanrruştı.