07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MART1994 SALI CUMHURİYET 2 SAYFA TELEVIZYON UNUN ILMLERI Kahreden Kurşun Cinayetle suçlandığı ıçin gerçek katilin peşine düşen Cemil (Bulut Aras). bir dağ kulübesinde orman bekçi- sinin kör kıayla (Nazan Saatci) aşk ilişkisine girer. Yö- netmen Aykut Düz. Hüsnü Çetiner(1983). Aşk Sürgünü Trafık kazasında belleğini yitiren bır genci. sevdiği kız- la birleştirmek için bir kadın özveride bulunur. Yönet- men Mehmet Alemdar. Oyuncular Hüseyin Altın, Gö- nül Şenay, Nazan A>as, Yılmaz Köksal. 10.30 ShowTV MACERA Kaplan Pençesi Uyuşturucu şebekesi reisinin gazinosunda şarkıcıhk ya- pan Lale (Sevda Karaca), kaçakçılann yaraladığı Kap- lan takma adhpohsini (Fikret Hakan) iyileştirmek için evine götürür. Yönetmen Mehmet Aslan 1976). Severek Öldüler Yatalak kansını, sevdiği kız (Bahar Öztan) uğruna öl- düren bir işadamının (Fikret Hakan) öyküsü. Yönet- men Yücel Uçanoğlu. 1987 tarihli filmde Ismail Hakkı Şen, Eda Akyüz, Diler Sarç da oynuyor. Garibanlar Abdurrahman Palay'ın 1967'de yönetmenliğini yaptı- ğj, bır adı da "Ganpler Sokağı" olan filmde yoksul, ga- rip, kimsesiz insanlann serüveni anlatıbyor. Oyuncular Nuri Sesigüzel, Tijen Par, Muhterem Nur. DarGeçit Başkasının ışlediği cinayet yüzûnden aranan bir kaça- ğın serüveni. T.Fikret Uçak'ın 1976'da yönettiği filmde Yalçın Gülhan, Aysun Güven. Tugay Toksöz, Baki Tamer, Doğan Tamer. Oktar Durukan oynuyor. Sıcak Görev (Hot Stoff)- Bir ganster çetesi hapisaneden kaçınca, ve kentte işlenen suçlar hızla artmaya başlar... Maurizio Merli ve James Mason'm oynadığı fılrnin yönetmeni Giseppe Rosati. Uzakdoğu Operasyonu (Rescue)- GİTCore'aeki ABD askeri deniz üssünden 5 genç, Kuzey Kore'de esir alınan babalannı kurtarmak için harekete geçer. Kevin Dillon, Chnstina Hanros'ın oynadığı filmin yönetmeni Ferdinand Fairfax. 1 4 3 0 Kanal D DUYGUSAL Kara Yazı Bır ağanın yanında büyüyen annesız, babasız bir çocu- ğun öyküsü konu ediliyor. Baki Çallıoğlu'nun >önetti- ği fılmed Baki Çaüıoğlu, Kerime Lay ve thsan Aşkın rol abyor. Ölümcül Irk (Deadly Breed)- Bır grup yurttaş, ırkçı polislere karşı savaş başlaür... Filmde Blake Bahner, Addison Ran- dall, VVilliam Smith ve Joe Vance oynuyor. 1989 yapımı Charles T. Kanganis yazıp yönetmiş. Imparator Bir aşiret reisinin >urtdışında öğrenim gören oğluyla mafya babalan arasındaki çatışmanın öyküsü. Yönet- men Melih Gülgen. Oyuncular Kadir İnanır, Seda Sa- yan. Bilun Nazlıhan. Erol Taş, Turgut Özatay (1984). Kader Unuttu Beni Şarkıcı bir gençle, gazino dünyasında ün yapan kadı- nın öyküsü. Mehmet Bozkuş'un 1971'de yönetmenli- ğini yaptığı filmde Kerem Güney, SezerGüvenirgil, Nil Başak, Erol Taş oynuyor. Rahmete Açılan Kapı Saygın bir kişi olmak ıçın Şam Camii'nin yönetim baş- kanlığıru almaya çahşan Malik Bın Dınar Hz.nin öy- küsü. Yönetmen Mustafa Nadir önay. Oyuncular İbrahim Hakkı Hafız, Feyyaz Çeük (1993). _la Gözlerim Ayn yaşayan anne ve babasının banşmalanru sağla- mak için çırpınan bir çocuğun öyküsü. Yönetmen Yü- cel Uçanoğlu. Oyuncular Adnan Şenses, Banu Alkan, Nejat Özbek, Gül Eren, îsmail Hakkı Şen (1981). Rockv5(Rocky 5)- Rocky fılmlerinin sonuncusunda, Rocky Balboa, hastahğı nedeniyle ringe çıkamıyor. Yönet- men John G. Avildsen, 1990 tarihli yapımda Sylvester Stallone, Talia Shire, Burt Young var. The Big Score (The big Score)- Fred VVilliamson'ın hem yönetip, hem de başrolünü oynadığı 1983 tarihli "The Big Score"da, uyuşturucu çeteleriyle polislerin giriştiği savaş konu ediliyor. Annem Kocası Arabistan"da i%çi olarak çahşan genç kadın, eve döndüğünde kızı Ceylan'ı bulamaz. Kaçınlan bir genç kızın dramırun konu edildiği filmde Ceylan, Canan Perver, Ünsal Emre var. Yönetmen Temel Gürsu. 22.45 TRTINT DUYGUSAL Küçük Adam Vatan Kucağında Alman bir anneden doğup Türk babasıyla yurda dö- nen bir çocuğun, uyum sağlayamamasının öyküsü. Mehmet Dinler'in yönettığj filmde, Mehmet Ali Erbil, Meral Orhonsay oynuyor. Yağmur (The Rain)-Pago Pago adalanndaki bir salgın hastalık sırasında, bir misyoner, bir fahişeyi doğru yola getir- meye cahşır. VValter Huston, Joan Cravvford, William Gargan'ın oynadığı fdmin yönetmeni Miles Levvistone. jaTakımı (BulTDurham)- Bir beyzbol takımı çahştıncısı, hem oyuncularla, hem de onlara musallat olan bir kadınla boğuşmak zorunda kabr. Ron Shelton'ın yönettiği filmde Kevin Costner, Susan Sarandon başrolde. Hipnoz (Mesmerized)-Jerzy Skolimovviski'nin yaşam öykü- sünden abnan filmde yetim kızla, yaşb bir adamın Yeni Zelanda'da geçen öyküsü anlaübyor. Jodie Foster, John Litgovv başrolde. Yönetmen Michael Laughin. Kirii Para (Squenders)- Iki arkadaş raslantı sonucu ellerini geçen 5 milyon dolan harcarken, paranın sahipleri ortaya çıkar... John Sjögren'in yönettiği filmde Chad McQue- en ve Don Svvayze başrolde. Voo Doo (Voo Doo Dawn)- Nevv York'lu 3 genç, tatil için güneye giderken yoUannı kaybeder ve esrarengiz cinayetlerin işlendiği bir kasabaya gelirler. Steven Fierberg'in yö- nettiği filmde Raymond St. Jackson rol abyor. Cinayet Yardımcısı (Appreance to Murder)- 1920'lerde, ABD'nin Pennysy- lvania eyaletinde bir "büyücü doktor" ile çırağı, bir ci- nin peşine düşer... R. L. Thomas'ın yönettiği filmde Donald Sutherland, Chad Lovve, Mia Sara oynuyor. Cyrano de Bergerac (Cyrano de Bergerac)- Michael Gordon'ın yönettiği 1950 tarihli film, en başanh Cyrano uyarlamalanndan biri. Jose Ferrer. Mala Povvers, William Prince oynu- yor. Sonsuz Nefret (Blood Rdatkms)- Bir genç adam. annesini öldürdü- günden kuşkulandığı babasına entrika hazırlar. Grae- me Campbell'in yönettiği 1988 yapımı sıradan filmde Jan Rubes, Lydie Dernier, Kevin Hicks rol alıyor. Üç Kağıtçı (Flm Flam Man)-Kasabalan dolaşarak yaptıği kumar- hileleri ile kasaba halkını dolandıran yaşb üçkağıtçının öyküsü... 1967 yapımını yönetmeni Irvin Kershner. George C.Scott. Sue Lyon başrolde. .N 05.30 DUYGUSAL Yerlifılmleri göstermektedir Q Yabancıfılmlerigöstermektedir TRTI 21.001 Sinemalarda 'Çağdaşlar' adıyla gösterimegirmişti Caz çağınınbohemleriT\' Servisi- 1920'li yıllar...Paris'te yine bir Amerika'b var, üstelik yine ressam... Nick Hart biraz şansını başka bir yerde denemek, biraz da geçmişinden kaçmak için Paris'e ge- lir. Burada, kendisi gibi. geleceğe yö- nelik düşler kuran Amerikahlarla karşılaşır. Örneğin Oiseau (VVallace Shawn) "Tribune" gazetesinin ya- zarlanndandır, ama asıl isteği Holl- ywood*a kapağı atmaktır. Bertram Stone (John Lone) ise yakışıklı, zarif. acımasız bir tüccardır ve sanat dün- yasından bir şeyler satın almak niye- tindedir. Bertram'ın güzel kansı Rachel'ın da (Linda Filorentino) Pa- ris'e gelmesi bazı sorunlar yarata- caktır. Çünkü Rachel, Nick'in eski kansıdır ve ressamı terketmiştir. çıka gelmesi, genç ressamı eski s o runlanyla yeniden yüzleştirecektir. Alan Rudolph ın filmınde hiçbır şey göründüğü gibi değil. Gazetecı Oiseau, filmin bir yerinde Nick'e şöyle diyor: "Paris'i boş ver, gel HoUywood'a gidelim. Paris kendi kendinin taklitinden başka birşey de- ğil..." Oiseau. meslektaşlanna gü- venmediği için, ölümünden sonra yayınlanacak yaayı bizzat hazırlar. Gerçekten öldüğünde ,bu yazı gaze- tede çıkar, ama kimse bunun doğ- ruluğuna inanmaz. 1920'lerin "Art Deco" stilini usta- ca taklit eden filmde, ressam Nick'in tlodern Hayat The Moderns Yönetmen: ,\lan Rudolph Senaryo: Alan Rudolph, John Bradshaw Görüntü: Toyomichi Kurita Müzik. Mark Isham Oyuncular: Keith Carradine, Linda Filorentino, John lone, GenevieveBujold, GeraldineChaplin. VVallace Shawn 1988 ABD Yapımı, 124dakika. de sahteciliğe başvurması çok doğal görünüyor. Nick, Monet, Matisse, Cesanne ve Van Gogh gibi ressam- lann yapıtlannın sahtesini yapmaya raa oluyor. Bunu öneren NataKe de Ville de başka bir sahtekarhk peşin- dedir. Sinemada "Çağdaşlar" adıyla gösterilen "Modern Hayat" şiirsel bir çalışma. 1920'li yıllann Paris'- inde, kendini beğenmiş sanatçılar, edebiyatçılar ve ''caz çağV'nın bo- hemleri, bir aşk öyküsü çercevesın- de, inceb'kle bir araya getirilmiş. Film, gerçek ve sahte. doğru ve ya- lan, aldatma ve kendini aldatma, sevme ve kendini sevme (narsizm) temalannı, izleyici düşündürecek şe- kilde işliyor. İzİemeye değer. MERCEKLE BAKEVCA 'Çağdaşlar' ya da bu akşam TRT ekranına gelecek adıyla 'Modem Hayat' 1920'lerin Paris'inden bir kesit sunuvor. Kanal D 20.001 'Gizli Harikalar Festivali' Korhan Abay'ın sunduğu programda Fransa'dan gelen bir illüzyonist yer alacak. İllüzyonistiFransa'danTV Servisi-Kanal D'nin c^nlı yayında ekrana getirdiği "Gizli Harikalar Festi- vali" bu hafta Savaş Ay, Çiğdem Tunç ve besteci Kadir Tapucu'yu konuk ede- cek. Korhan Abay'ın sunduğu progra- mın yabana konuğu ise, Fransa'dan ge- len sihirbaz Abdül A-La Frez. "Genç yetenek" bölümünde bir maç spikerinin yer alacağı programın "ye- mek yememek" köşesinde de san leble- bi yenecek. "Festival"in geleneksel "Os- man ödfiUeri" bölümünde canlandınla- cak olan fılmler ise "Bir Fanatik Pilot", "Pamuk Prenses" ve "Yalan Dolan RüzgarT olacak. Gönüllü seyircilerin rol alacağı fılmlerde başanb oyunculara her hafta olduğu gibi "en iyi erkek oyuncu", "en iyi kadın oyuncu". "en komik oyuncu", "en umut veren oyun- cu" ve "jüri özel ödülü" verilecek. HBB 19.45 TRT 2 22.50 İzleyin OrtaHalli Değmez 'Ondan Sonra'da RutkayAziz TV' Servisi- Sab akşamlanrun "çağdaş kadın programı" "Ondan Sonra" bu kez "Haftanın Öykösü" bölümünde tıyatro sanatçısı Rut- kay Aziz'i konuk edecek. Aziz'in sinema yaşamının da ele ahnacağı bu bölümü "Bir Vannış" bölü- münde Münir Nurettin SeJcuk anısına hanrlanan bölüm izleye- cek. Programın "Nerede O Eski" bö- lümünde kapı tokmaklan, "Küçük Tatlar" bölümünde Kana- at Lokantası. "Aynntı" bölümün- de de fotoğraf albümleri üzerine "nostaljik" göriintüler ekrana ge- tırılecek. "Ondan Sonra". "Bir Portre" bölümünde gözleri görmemesıne karşın. hiç bihnediği. daha doğru- su görmediği renklerle resimler ya- pan Eşref Armağan konuk olacak. Program, her zaman olduğu gibi gazetemiz yazarlanndan Bû- lent Kızanlık'ın ekonomi yorum- lannı yaptığı bölümle sona erecek. 'Yorgun Savaşçı' bir kez daha TV Senisi- HBB TV, bu akşamdan iübaren Kemal Tahir'in ayru adh ese- rinden televizyona uyarlanan "Yor- gun Savaşçı"yı 6 bölüm halinde bir kez daha ekrana getirmeye başlıyor. Yönetmenliğini Tunca Yönder'in gerçekleştirdiği. Halit Refiğ'in genel danışmanbğını üstlendiği dizide; Can Gürzap, Haluk Kurdoğlu, Lale Vlan- sur, Hüseyin Köroğlu, Mehmet Gür- han, Nüvit Özdoğru, Halil Ergün ve İsmet Ay rol abyorlar. On dört yıl önce TRT tarafmdan çe- kilen ve yakıldı söylentileriyle ekrana getirilmeyen "Yorgun Savaşçı". geçen yıl Bakış Yapım'a yeni versiyonunun yaptınlıp yayımlanmasından sonra TRT ekj^nına getirilmişti. Birinci bölümün özeti kısaca şöyle: Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmış olan Osmanh İmparatorluğu'- nun Filistin Cephesi'nde çarpışan su- baylanndan biri olan topçu yüzbaşı Cemil. işgal altındaki İstanbul'a döner ve teyzesinin evine yerleşir. Bu arada teyzesinin kızı Neriman'la bir ilişki ya- şar. MAHMUT T. ÖNGÖREN Ahlak... Türkiye'de ahlak. ekrandaki ölçülerle mi biçimleniyor? Sabah, öğle, öğleden sonra, akşam, gece ve gece yarısı ışıldayan ekranlar Türkiye'nin ahlakına da mı çağ atlatı- yor? Bu denli çok TV izleyenlere başka nerede rastlayabili- riz? Amerika'da mı?.. Amerika, televizyonu diğer ülke- lerden çok önce kullanmaya başlayan, bu nedenle de di- ğer ülkelerden çck önce yozlaştıran kıta... Avrupa televiz- yonlarının yozlaşmasında da Amerikan televizyonlarının rolü çok büyük... Ama Amerika'da bile, TV yayın saatlerini uzatmaya sıra geldiğinde hemen 24 saate çıkmayı hiçbir TV yönetimi hemen amaçlamamıştı. TV kanallarının sayısı Amerika'da bile Türkiye'deki gibi çok kısa bir süre içinde arttırılmamıştı. Türkiye'de ise özal dönemiyle TRT, hedeflerini bir türlü adamakıllı saptayamadığı TV kanallarına sahip oldu. Der- ken. yine Özal sayesinde özel ve yasadışı televiz- yonlarımız doğdu. En kısa zamanda tıka basa doldurulan 24 saatlik yayınlar başladı. Bu 24 saatlik yayınlar her çeşit ahlak anlayışımızı, ekraniardan fışkıran değerler ve de- ğersizliklerle mi belirliyor? Gizlice, ayırdında olmamıza olanak tanımadan, sinsice ve de acımasızca... Konuşmamızda, yürüyüşümüzde, el kol devinimleri- mizde, giyinişimizde, tepkilerimizde, bakışımızda, be- ğenilerimizde, olayları ve kişileri değerlendirişimizde, sorunlarımıza çözüm arayışımızda, diğer ülkelere ve uluslararası sorunlara bakış açımızda, gençlerimizin ve yetişkinlerimizin ve elbette en önce çocuklarımızın eğiti- minde en ağırlıklı etken, ekraniardan dalga dalga yayılan ölçüler midir? Talk-show (hani nerede bunun Türkçe karşılığı?) iz- lencelerine çıkıp bir sürü söz üreten sunucu ya da ko- nuklar mı toplumun düşüncelerini etkiliyor? Ya da sanki yüzyıllar önceki bir toplumun görünümlerini yansıtıyor- muş gibi duran ve salt yayınları doldurmaktan başka bir amaca hizmet etmeyen o eski Türk filmleri mi? Yeni tele- vizyonculuğumuzun eşsiz özgünlükleri arasında yer alan ve kopya edildiği Amerikan izlencelerini bile gaddarlıkta geri bırakan "rea//ry-sr?ow"lar mı? (Bunun Türkçesi hiç bulunmayacak. Artık Türkiye'de bir TV izlencesinin türü ne denli çok yabancı sozcükle belirtilirse, o denli çok sayı- da izleyici topluyor.) Bir de toplumumuzu özellikle devlet soygununa alıştı- ran haber izlenceleri var. Her gün hepsinde kimin devleti nasıl soyup soğana çevirdiği kanıtlarıyla anlatılıyor. Ama hiçbirinde sanık yakalanmadığı için, bu haber izlenceleri de giderek bir yerli diziye dönüşüyor Sanki tüm gerçekler imgesel... Görüntüdeki ahlak anlayışı gerçekle imgeyi birbirine karıştırıp, ortaya. nasıl değerlend'rileceğine bir türlü karar verilemeyen bir dünya çıkarmış. öte yanda, arada sırada da olsa yerli dramayla karşı- laşıyoruz. Bu yerli dramalar da, hala, Yeşilçam sinema- sına bir zamanlar egemen olup şimdi hesapsızca uzatı- lan TV yayınlarını doldurmak için örümcek tutmuş. toz içindeki depolardan çıkarılarak ekranlara sürülen eski filmlerimizin artık modası geçtiğini sandığımız ağdalı ha- vasını toplumumuza bir kez daha pompalamak için didi- nip duruyorlar. Sizin anlayacağınız, bir yanda eskimiş, köhnemiş de- ğerlerin ya kendileri ya kopyaları... Öte yanda ise çağ at- ladığını sanıp da yerinden kımıldamadığını bir türlü anla- mayanlara gerçeği anımsatmak istemeyenlerin ço- ğunlukla yabancı tetevizyonlardan aşırdıkları ya da döviz karşılığında satın aldıkları izlence biçimleri.. Ahlak bunun neresinde? Ahlakın, bu görüntünün bir yerinde olduğu kesin... Biz onu buluncaya dek, o bu toplumu evirıp çevirecek ve toz yapıp savuracak. Hatta çoktan buna başladı bile... Oya Tokgöz, "Temel Gazetecillk" Imge Kitapevi, An- kara 1993 Show TV 13.30 \ ABD sinemasının usta senarycx;ulanndan, Donald Ogden Stevvart'm kaleminden Sahnedede başanlı olmuşbir '47 yapımı TV Senisi- Yüzyıl başlannda bir Amerikan ailesınin yaşamından ke- sitler. Ailenin reisi Bill. vaftiz edil- meyişini sorun yapar. Bu arada oğlu Clarence de aşık olmuş. üstelik. aile- sinden habersiz borca girmiştir... Michael Curtiz'in 1947'de çektiği "Baba Evinde Ha> at" Howard Lind- say ve Russel Crouse ikilisinin sahnede çok başan kazanmış bir oyunundan uyarlanmış ve aynı şe- kilde başanlı olmuştu. Yapıt Curtız'in vöneümi ve oyunculann unutulmaz vorumlan kadar. Amerikan sinemasının en usta senaryoculanndan Donald Og- den Stewart'm (1894-1980) uyarla- masından da büyük güç alıyor. Do- nald Ogden Stevvart ve George Cu- kor ikilisi, 194O'lı >ıllarda kalite ve başannın simgesı olarak görülmek- teydi. Stevvart'm akıa, esprili ve isa- betli diyologlanyla Cukor'ın sağlam sinemasının birleşmesi sonucu orta- ya çıkan fılmler gişe rekorlan kın- Baba Evinde Hayat Baba Evinde Hayat Life withFather Yönetmen: Michael Curtiz Senaryo: Donald Ogden Stewart' Görüntü: Peverell Marley, VVilliam V.SkaU Müzik: MaxSteiner Oyuncular: Irene Dunne, VVilliam Powell, Elizabeth Taylor, EdmundGwenn 1947ABD yapımı. 118dakıka. Öğle kuşağında ekrana gelecek 1947 > apımında anne ve baba rolünü Ire- ne Dunne ile VYüliam Powell paylaşıyorlar. Elizabeth Taylor ise (ayakta iç tarafta) ailenin kızı rolünü canlandırıyor. \ordu. "Philadelphia Öyküsü" (1940). en iyi senaryo Oscar'ını kazanan "Bir Kadının Yüzü" (A VVomans Face, 1940). "Keeper of the name" (1942 ı. "Baba Evinde Hayat" (Life vvith Father. 1947) ve "Edward m> Son" (1949) filmleri bunun örnekleridir. Donald Ogden Stevvart'ın parlak kariyeri, ne \azık kı acı biçimde noktalanmıştı. Sol eğilimli biri oldu- ğu için. faşizme karşı mücadele eden hareketlerin içindeydi. Bu. "ko- münist avcBi'" senatör McCharthv'- nin gözünden kacmadı ve yazann adını "kara liste"\e aldırdı. Bunun anlamı meslekten dışlanmak ve iş bulamamaktı. ABD'yi terketmek zorunda kalan Stewart. İngiltere'de takma ısimlerle senaryolar yazarak sanatını sürdürmeye çabşmıştı. 'Olacak O Kadar' marttakez "'yeniden" takısını bir kenara bırakarak atv için çekimlere başladı. İnterstar ile anlaşmaları bittikten sonra bu kanalla yeniden sözleşme ta- zelemeyen Levent Kırca - Oya Başar ikibsi. aynı kadroyla çalışmalara başladı. İnterstar'ın daha önce yayımlanmış bölümlerini tekrar ekrana getirdiği "Olacak O Kadar"ın, Kırca'nın mart ayının ikinci yansında atv'de yeni programın yayınına başlamasından sonra sürüp sürmev eceği ise belb değil. Öte yandan atv'den verilen bilgiye göre. yeni bölümler Le- vent Kırca'nın Levent'teki beş katb platosunda çekiliyor. Stüdyonun üçüncü katına küçük bir manav, aynı boyutlarda bir market ve kütüpha- ne ilave eden sanatçı, camdan düşme ve benzeri sahneler için de aynı bi- nanın en üst katına özel bir düzenleme hazırlamış bulunuyor. Kanal 6 12.10 YılmazGüney'inavantür fılmi TV Servisi - Özel bir mankenlik okulunda. öksüz ço- cuklar için düzenlenecek defılede, mankenlerin sergile- >eceği. Topkapı Müzesi'nden getirtilecek tarihsel givsi ve takılan ele geçirmek isteyen bir çetenin reisi (\'üdınm Önal), kod adıyla tanınan Bülent'i (Yılmaz Güney) gö- revlendirir. Kibar bir soyguncu olan Bülent. sahte bel- gelerle öğretmen olarak görev e başladığı okulda. hem öğrencilerden zengin bir işadamının kızı olan Serpil (Sevda Karaca), hem de kiracı girdiği evın sahibinin ye- ğeni Fatma (Birtane Doğan) ile duygusal ilışkiye gjrer. Ertem Göreçin 1972 >ıbnda VoÜcan Kayhan'ın senar- yosundan çektiği 'Sahtekar' fılminde bir gangsterlik ve soygun öyküsü anlatılı>or. Yasadışı işlere bulaşmış, an- Sahtekar Yönetmen: Ertem Göreç Senano: VolkanKayhan/ Görüntü: Orhan Kapkı / O> uncular: Yılrnaz Güney, Sevda Karaca, Birtane Güngör, Yüdırım Önal /1972. Bırlik Filmvapımı. cak öldürmeğe karşı olan temiz yürekli bir so>guncu- nun, öz\eriye da\anan bu serüveni içinde ünlü bir aşk öyküsü de ön plana çıkıyor. İnsancıl ögeler taşıyan hızb anlatılmış, gerilimli. sürükleyici, ancak Y'ılmaz Güney"e sanatsal yönden hiç bir katıhm sağlamayan bir avantür. TRTINT 10.25 BilgeOlgaçyazıpyönetmişti TV Servisi- Yoksul ana babasının besleme olarak ver- diği ağa tarafvndan iğfal edilen Meryem (Türkan Şoray), n yoksul bir adamın oğlu Hasan'la (Mehmet Keskinöğ- lu) evlendiribr ve iki de çocuk doğurur. 'Açlık' fılminde. Anadolu kadmının dertlenyle, kö> yöresinde başgösteren kıtlık ve açlık teması işlenmeğe çalışıbyor. K.öy kadırunda oldukça düzeyli bir oyun ser- gileyen Şoray'ın kocasını, TV'nin 'Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz'ının Yaşar'ı Mehmet Keskinoğlu oynuyor. Se- naryosu biraz fazla özentili olan Bilge Olgaç'ın yalın, sade, etkili anlatımı ise yer yer durgunlaşıyor. Çileli Meryem'in evlenip. mutluluğu bulmaj'.ndan sonra top- Açlık Yönetmen-Senarvo: Bilge Olgaç / Görüntü yönetmeni: Ali L'gur / Müzik: Yalçın Tura / Oyuncular: Türkan Şora.v, Mehmet Keskinoğlu, Mümtaz Ener /1974, Funda Fibn yapımı. lumsal bir duyuruya gereksinim duyan yönetmen, ku- rakbk. kıtbk ve açlık temalannı işin içine sokmuş. Bu >üzden filmin ilk yansındaki doğal akış da yitip gitmiş. Açlık olgusu yapay biçimde işlenmiş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle