Katalog

1MART1M4SAU CUMHURİYET SAYFA EKONOM 15 ŞİRKETLER •CATERPILLAR Oyerseas S.A., ûrûnlerinin Türkiye'deki saüş ve hizmet servislerinin yürütülmesi ile ilgili mümessilliğini BORUSAN Holding A.Ş'ye vermeye karar verdi. • VAKIF BANKUe Dışişleri Bakanlığı Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) arasmda gerçekleşecek işbirliği protokolü çerçevesinde yeni Türki Cumhunyetlerde bankacılık konusunda eğıtim verecek. • GÜNEŞ Sigorta, Vakıflar Bankası yöneticilerine Swis Otel'de bir yemek verdi. Yemeğe, Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Gündüz, Güneş Sigorta Genel Müdürü Ahrnet Aydoğdu, Genel Müdür Yardımas Ender Sener ve Vakıflar Bankası şube müdürleri kaüldı. Temel mallarda fıyat artışlan sürüyor, KİT'ler de zam için seçim sonrasını beklemiyor Zamlar durgunluk dinlemiyorPiyasalardaki durgunluğa rağmen özellikle ramazanda Fiyatlardaki anormal artışlar, piyasadaki istikrarsızlık ile sebze ve meyve ile gıda maddelerinde anormal artışlar oldu. yetersiz denetimlere bağlanıyor. YAKUP BİLGE Piyasalardaki durgunluğa rağmen fi- yatlardaki yükseliş durmak bilmiyor. Ozellikle ramazanla birlikte meyve ve seb- ze ik gıda fıyatlannda anormal arüşlar kaydedıldi. Durgunluğa rağmen meyve ve sebze ile gıda maddeleri fiyatlanndaki yükseüşin, ramazanla birlikte, piyasalar- daki belirsizlik ile denetimsizlikten kay- naklandığı bildiriliyor. Sebze ve Meyve Komisyonculan Der- neği Genel Sekreteri Nejdet Üzün, dur- gunluğa rağmen, piyasalarda fahış fiyat- lann olduğunu belırterek. "Fiyatlann bu kadar yüksdmesi tümüyle yapa> nedenler- den kaynaklanıyor" dedı. Czun, genelhkle ramazanla birlikte satışlarda bir canlan- ma olduğunu behrterek şunlan söyledi: "Ramazanın basında meydana geien bu canlanma, fıyadara çok çabuk yansıyor ve fıyatlar aşırı yükseliyor. Ancak daha sonra satışlar aynı canhhkta devem etmezken fi- yattar durmak bilmiyor." Denetimyok Durgunluğa rağmen fıyat artışlannın devam etmesini, yerel seçım atmosferinin pıyasalara hakim olması ile gerekli dene- timlerin yapılmamasına bağlayan Üzün, "Bu denetimsiz ortamda berkes bulduğu etiketi yapıştınyor" dedi. Üzün, halden alınan mallann yüzde 85 karmarjı ilesatı- labileceğini behrterek, "Ancak bugûn pi- yasaJardaki fiyatlann denetimsiziiğinden dolayı hem kacak mallar satıfanakta hem de kar marjı bu rakamın üstflnde obnak- tadır" dedi. Üzün, piyasalardaki belirsizlik ve istik- rarsızlığın, üretici ve satıcılan, elindeki malı daha pahalıya satmak psikolo- jisine sürüklediğini belirterek, "Bu istik- rarsızlıktan kaçmak için zam yapdmak- tadır"dedi. Bu fahiş fiyatlann önüne geçmek için pıyasalann istikrara kavuşması kadar de- neümlerin de önemlı olduğunu ıfade eden Tüzün. "Gerekb denetimlerin yapılması dunmtunda fiyatiar bu kadar yûkselmez" dedi. Birçok ürüne yapılan zamdan sonra UBA'nın haberine göre dün de pirinç ve biraya zam yapıldı. Ithal pirinç 15 bin üra- dan 25 bin liraya, yerli pirinç ise 27 bin li- raya yükseldi. Şişe bira 7 bin 500 liradan 10 bin liraya, kutu bira ise 10 bin liradan 14 bin liraya çıkü. Permatik fıyatı 6 bin li- radan 9 bin liraya yükselirken yoğurda da yann zam yapılacağı öğrenildi. KİTzamlan Ereğli Demir Çelik Fabrikalan'nın (Er- demir) yassı mamul fıyatlannın yüzde 9.8 ile yüzde 15 arasında değişen oranlarda arttınldığı bildirildi. Anadolu Ajansı'nın haberine göre Konya'nın Seydişehir ilçesınde kurulu Etibank'a aıt tesislerde üretılen külçe alü- minyumun fıyatına da Londra Metal Borsası'ndaki aıtış nedeniyle zam yapıldı. Yeni düzenleme ile külçe alüminyumun tonu 25 milyon 178 bin liradan, 26 milyon 140 bin liraya yükseldi. Otomobil-lastik uyumuna dikkat OTOMOBtLİNİZİN DEĞERİ (MİLYON TL) Ş*in Doftn KaM TempraSX Tempf»SX-A T«mpraSX-AK flen»j»12TXToros RenauRSçnng RenautBn>adway RenaultRash RenaultManager RenaultConcorde FordTaunusU FortTaunus20 OpeiVectra1.8 Of*IV«**ZO LadaSaırara LadtNhn NssanSunny NissanNXCoupe Ua2da323Sedad Maata626Sedan Maste323Hafc Mazda626Hat VoltewagenGo« SkodaFavont BMW316ı BMW52O Mercedes190E Mercedes2WE Mercedes190O Mercedes20QO FıatTipo HmJaCMCSed» HonfcCmcHafc CıtroenBX15TGE Peugeot20SGfl SuzukjSmSGS SuaıtaVitara HyumtoElantra TojoteACofotaGt. ToyotaCoronalO. ÎT fe_ 1W 67-75 87-97 95-105 8B47 - 91-96 95-104 100-110 113-125 - 82-86 93-106 m» 54-60 64-74 115-1X - 138-153 7542 255-2» 330*5 360415 445495 300445 36M15 - - - - YERLİ mt 7040 96-105 107-112 95-110 . 99-109 100-110 110-120 123-134 152-162 190-210 8644 114-122 . mm 1 W 63-77 7244 155-165 170-185 140-155 200-210 155-176 210-220 160-180 82-88 2753» 400450 385445 510-575 360-385 450-500 130-145 165-180 155-«8 - 125-135 195435 - 195-165 1K1 7+85 182-110 115-127 110-120 135-147 140-150 155-170 104-114 105-113 115-126 130-144 172-185 215-240 90-100 122-130 205-220 250-260 1*1 7444 8442 175-190 180-200 160-183 215-230 185-205 225-240 180-206 8844 345475 500-560 445511 560-620 395-00 490-530 150-160 190-205 175-190 175-180 150-155 140-150 230-250 165-180 200-215 120-136 DK 8043 106-1» 125-136 120-130 145-158 160-170 170-185 117-129 115-125 128-138 148-160 185-195 253-265 115-125 132-145 220-240 270-285 1SS2 8040 92-1» 200-220 220-250 185-206 280-310 205-225 315-360 205-260 9048 375426 565425 515-555 650-730 430470 530410 165-180 215-225 230-240 185-192 165-175 155-175 305430 190-206 225-245 150-170 NOT: Cennet Açık Oto Pazarı'nda oluşan fıyatlardır 1M3 85-95 120-132 155-167 163-172 165-175 180-190 210-225 130-142 121-130 136-150 175-186 200-215 285400 125-145 150-164 250-265 295-320 1M3 87-98 105-118 220-250 270420 205-225 345*5 230-250 380-396 260-290 100-115 «0-566 660-710 555430 810490 480-560 635-715 180-190 225-245 255770 197-213 180-185 205-210 310440 225-240 240-280 185-215 tKffl. 122.6 1608 2096 2264 225.0 2817 3134 1626 1699 1995 256 317İ 4116 2199 2565 3357 3905 OKm. 1333 1436 3719 4375 3189 5105 365i 5386 492.1 155i 733.4 1136 1100 U10 1100 1310 223.6 3195 3475 2493 2818 287i 487i 392 4004 235-255 O tomobilin en önemli bolümlerinden biri hiç kuşkusuz lastiklerdir. Günümüz yol ve hava şartlarındave de Türkiye gibi kaza şampiyonu bir ülkede lastikleri de iyi seçmek gerekiyor. Lastik seçerken hava şartlarına ve otomobilin tipine göre karar verilmeli. Lastik alırken dikkat edilmesi gereken bir başka konu da hava şartlarına göre lastik kullanımı. "Kar lasttği" adıverilenvegerektiğindeçivi çakılabilen lastikler karlı yollarda iyi biryoltutuşsağlıyor. Teknolojik gelişmeler ile artık dört mevsim kullanılabilen lastikler de üretiliyor. Bu lastikler arasındaki farklılık büyiık ölçüde yüzeylerindeki desenlerden ve kimyasal yapılarından kaynaklanıyor. örneğin kar lastiğinde desen arası boşluklar daha derin. Ve bu tür lastiklerin desenleri özel çivi çakılabilen bir yapıya sahip bulunuyor. ^ ^ •' Semboller F G J K L M N P HtZSEMBOLLERİ Hız (km/saat) 80 90 100 110 120 130 140 150 Semboller Q R S T H V Z Hız (km/saat) 160 170 180 190 210 240 240'IN ÜSTÜ Dört mevsim lastiklerinde ise iki tür desen bir arada bulunuyor. Bu sayede lastik hertürlü hava koşulunda uygun yoltutuş sağlıyor. Lastik kullanımı konusunda bir başka konu da lastiğin otomobille uygunluğu. Lastikler otomobillerin hızlanna bağlı olarakçeşitli harfler itesınıflandırıîıyor. örneğin maksimum hızı 160 km/saat olan bir araçın kullanması gereken lastik Q' sınıfı. Ülkemizde otoyolların arttığı şu dönemde bu konunun önemi daha da artıyor. Hızlı bir otomobilde kullanılacak uy- gunsuz bir lastik kolay aşınabi- liyor ve kolayca kazaya yol açabiliyor. Ustlilı havıa Lastiklerin can damarının hava oiduğu varsayımıylaaracı lastik değil içindeki havataşıyor. Bunun için otomobillerin lastik havalarının aracın yüküne göre ayarlanmasına dikkatedilmeli. Bununla beraber genel olarak otomobil sahiplerinin lastik konusunda dikkat etmesi gereken noktalar şunlar - Genelde önde ve arkada eşit hava kullanın - Yazın uzun yola çıkarken lastik havalarını arttırın. - Lastik havalarını, lastiklersoğukiken kontrol ediniz. -Her 10 bin km'de rotasyon yaptırın. • Çevreci otomobil ercedes Benz ile dünyaca ünlü Swatch saatlerinın 'üreticisiSMH, Swatchmobile adlı bir otomobil üretecek iki şırket de önümüzdeki ay içinde bir ortaklıkanlaşması imzalamayı planlıyor. İki kışilik olarak planlanan ve çevre dostu olarak ianse edilen otomobilin prototipı Stutgart'ta ilk kez sergilendi. Otomobilin fikirbabası Nicolas Hayek Swatchmobile' ın Swatch saatleri kadar ünlü olacağını belirttı. Alman DieVVeltdergisi yeni çıkacak otomobilin perakende satış fiyatının 9 bin dolarcıvarında olacağını iddia ettı.B M VİTRİN A merıkan otomobil endüstrisinin devlerinden Chrysler'inyeni modeli Neon şirketin satışlarını arttırıyor. Ergonomik dızaynı ve spor yapısı ile Japon otomobilleri ile rekabet edecek düzeye erışen Amerikan otomobilleri kendı ülkelerinde pazar paylarını yükseltiyorlar. Japon otomobıllerinin ABD'deki pazar payları iki yıl arka arkaya duştu Japonların, ABD otomobil pazarında 1992 yılında yüzde 25.7 olan payı önce yüzde 24.3'e sonrada23.1'egeriledi. ABD şirketlerı yeni modelleri ıletekrar rekabet güçlerıni arttırdılar. Bununla beraber son yılları zararla kapatan ABD otomobil sektörü yeniden kâra geçmeye başladı.B ÎŞÇİNİN EVBENİNDEN ŞÜKRAN KETENCt i Kurtana i Mezarcı'nın AtatOrk'e saldırısı bardağı taşıran son damla oldu. Atatürk düşmanlığma, laikliğin çiğnen- mesineyıllardırtepkigösteremeyençoğunlukbüyük bir duyarhlıkla harekete geçti- Halkın tepkisi, du- yarlılığı, gündemi değiştirmek isteyenler için can si- midi oldu. Atatürk bir kez daha hak etmemiş olanlar için bile kurtarıcı oldu. Halkın duyarlılığı, Atatürk ve devrimlerinin, laikli- ğin, toplum tarafından nasıl tartışılamaz biçimde özümsendiğini, geriye dönüşün söz konusu olama- yacağını kanıtlama anlamında çok önemii ve o ölçü- de sevindirici. Ancak halkın duyarlılığınm, Atatürk ve laikliğe sahip çıkışının, çıkar güçleri tarafından kötü- ye kullanılmasına da çok duyarlı olmak gerekiyor. örneğin 12 Eylül anarşi ve terörü önleme, demok- rasiyi getirme adına yapılmıştı. Aradan bu kadar yıl geçti, demokrasi üzerindeki tahribatını değil ortadan kaldırmak, en aza indirmeyi başarabilmiş değiliz. En önemlisi de 12 Eylül'de Türkiye'de demokrasiyi orta- dan kaldırıp, insan haklarınt yaşamın her alanına dö- nük olarak ağır biçimde ihlal edenler, en çok Atatürk adını kötüye kullandılar. Ağızlarından düşürmeyerek Atatürk ve devrimlerine ihanet edip, Atatürkçülük ve laikliği çiğneyen bir dizi eylem ve uygulamayı ger- çekleştirdiler. ••• Bugün Türkiye'de laiklik tehdit altındaysa, Atatürk ve devrimlerinin düşmanları tehlikelı biçimde güçle- nip örgütlendilerse, bunda Atatürkçü geçinen 12 Ey- lül yönetiminin yaptıklarının çok büyük katkısı, so- rumluluğu vardır. Politikacılar ise bir yandan hep Atatürk ve devrim- lerini halkı sömürmek için politik araç olarak kullanı- rlarken, bir yandan da Atatürk ve devrimlerine, laikli- ğe zarar veren eylemler içinde oldular. Herkesçe bi- linen oy uğruna din sömürüsünün laikliği zedeleyen sonuçlarınt yeniden sıralamaya gerek yok. Bundan sonrasına izin vermemek, Atatürkçülük ve laiklik adı- na, halk sömürüsüne "dur" diyebilmek, bu çok bilı- nen çirkin oyunun oynanmasına göz yummamak önemli. Bugün gerçek Atatürkçüler ve laikliğe inanmış olantar geride, Atatürk ve devrimlerine, laikliğe karşı işler yapmış olanlar ön saflarda, Atatürkçülüğü ve laikliği çıkarlan için kullanma yarışında. Tarikatların oylarını almak adına Mezarcıları doğuran düzeni ya- ratan çirkin politikacı için Mezarcı'nın Atatürk'e saldırısı bulunmaz bir nimet, çok güzel değerlendiri- lebilecek bir provokasyon oldu. Şimdi, halkın bu çok anlamlı, çok duyarlı ve önemli tepkisinin çıkarlar doğrultusunda kullanılmasının ince hesapları yapılı- yor. Türkiye'nin gündemindeki can yakıcı sorunlar, > ekonomik kriz, emek sermaye çelişkisi, çalışanların i aleyhine işleyen bir dizi yeni uygulama yine unutul- muşoldu. Yapılmayan ya da çalışanlann, halk yığınlarının çı- karlarının aleyhine yapılan bir sürü kötü işin hesabı | sorulamadan, Atatürk'e sığınıldı. Birkaç gün öncesi- j ne kadar din sömürüsünde yarışanlar, Atatürk ve la-1 ikliğe, devrimlerine ihanette yarışanlar, şimdi yeni-1 den Atatürkçü kesildiler. Atatürk'e ve laikliğe sahip çıkan halk yığınlarına ; işte bu noktada çok önemli bir sorumluluk düşüyor. Bu tehlikeli oyunu bozmak, gerçek ve sahtesini ayı- rmak gerekiyor. Sadece sahtesine prim vermiş ol- mamak için değil. Bu yolla Türkiye'de pek çok kez yaşandığı üzere, insan hakları, demokrasi, Atatürk ilke ve devrimleri, laikliğin zarar görmesini engellemek için Atatürk ve laikliğe sahip çıkma ile, bu duyguların kullanılıp, Tür- kiye'de insan hakları, demokrasi, çalışan haklarının gaspedilmesi arasında her zamanki gibi çok ince bir çizgi var çünkü. örneğin Çilter'in Taksim mitingi çağrısındaki DEP ve Refah'a inanmış insanların tümünü dışlayan tavrı. Bu arada hükümetin gündemindeki çalışanların hak- larına ilişkin önemli kararlann atlanması bu anlam- da bazı tehlike sinyalleri olabilir. Atatürk'ün o büyük, ülkeyi kurtarıcı kimliğintn bir kez daha, çıkar odaklarının çıkarlarının kurtarılması- na, halk yığınlarının, çalışanların, insan haklarının gasp aracı olarak kullanılmasına, izin vermeyecek bilince ve duyarlılığa, sağduyuya ulaştığımız inancı ile mücadelemizde başarılar dileği ile.. Konuk Yazar Adil ekonomik düzen: Ekono-komik model Prof. Dr. BURHAN ŞENATALAR Son haftalarda Refah Partisi toplumda ve medyada gıderek artan bir ilginın odağını oluşturdu. Bu ilgiyi yansıtan ko- nuşmalarda ve yaalarda en çok kullanüan kavramlardan biri de "adil düzen'Mi. Adil düzen için ekonomik model, ütopya, ha- yal, efsane, safsata gibi sözcükler kullanı- lmaktaydı. Ancak medyada ve politika alanında şasırtıcı sayıda kişi için u adfl dü- zen" kapalı kutu idi ve RP'nin bu konuya aydınlık getirmesi isteniyordu. Halbuki RP'nin yayınlannda adil düzen hayli açık biçimde ortaya konmuştu. Gerçi anlaü- lanlann dildeki açıklık derecesinde tutarb olduğunu söylemek olanaksız, ama hiç ol- mazsa adil düzen dendiğinde ne kasiedil- diği ve RP'nin ekomik bakışı biı sır değü. Ancak adil düzenin RP tarafından içinde bulunduğumuz dönemde gündeme getiril- meyişinin başhca nedeni, bu konudaki açı- klamalann kendilerine puan ve oy getir- meyeceğini. tersine kaybettireceğini bil- meleri olmalı. Bu yazıda N. Erbakan'm 1991'de yayı- mlanan "Adfl Ekonomik Düzen" adlı ki- tapçığı esas alınarak adil düzenin esaslan aktarümakta ve ekonomi biliminin bazs temel ilkeleri ısığında değerlendirilmekte- dir. Sayın Erbakan, eski bir öğretim üyesi olmasma karşm, politika yaşamının yük- sek hızı dolayısıyla olsa gerek, kitabına ye- terli zamanı ayıramamış gözüküyor. Ki- tap tutarlı bir sistematiğe dayanmadığı gibi, kullandığı sayısal verilerde de asgari tiüzlikten yoksun, ancak konunun aynntüanna gecildiğinde bu kusurlar bile hafif kalıyor. Adil düzen görüşüne göre tarihte bir iyi düzen türü (Hakkı üstün tutan düzen), bir de kötü düzen türü (kuvveti üstün tutan düzen) var. Bunlar sırayla egemen oluyor. Örneğin başlangKta Me- zopotamya'da ıbrahhn Peygamber döneminde Hakkı üstün tutan bir uygarhk varmış, bu uy- garbğı daha sonra Mısır'- daki fıravunlar dejenere etmiş ve kuvveti üstün tu- tan bir uygarlığa dönüş- türmüşler. Ardından Musa Peygamber, Hakk'ı üstün tutan bir uygarbk kurmuş, bu uy- garhk yayılmış, bunu da Yunanülar dejenere et- miş ve kuvveti üstün tu- tan bir uygarbğa dönüş- türmüşler. Ardından Isa Peygamber, Hakk'ı üs- tün tutan bir düzen kur- muş, bunu da Romablar dejenere etmış. Sonra Hazreti Muhammed. Hakk'ı üstün tutan tslam uygarlığını kurmuş. Bu da zaman içinde olduğunu da düşünüyorlar. Adil düzen Batı'yı etkikmiş, ancak daha sonra kuvve- görüşüne göre, insanlarla hayvanlar arası-y ş ti üstün tutan Batı uygarlığı dünyaya ege- men olmuş. Şimdi insanlık adil ekonomik düzeni beklemekteymiş. " Adeta gündüz ve gecenin birbirini takip ettiği gibi" (b. 76) "Hakk'ı üstün tutan aydınlık saadet dönemleri" ile "kın-veti üs- k h k lü d ö k i " gş g, y nda önemli bir fark var. Hayvanlar çok üretip az tüketiyorlarmış, insanlar ise az üretip çok tüketmek istiyorlarmış. Devamını aynen kitaptan okuyalım: "Btmıın hikmeti Cenab-ı Hakk'ın hay- vanlan insanlara faydalı olmak için ya- bO i ltün tutan karanhk ztuum dönemleri"nın ratnuş ohnasıdır. Buna mukabü insanlann nasıl bir toplumsal dinamik sonucunda birbirini izlediği sorusunu hiç sormayın, çünkü bu sorunun yanıü tahterevalliyi andıran bu tarih yorumunda yok. EHkkati k Ö k ş tabl ve yaradılışlan ha>">anlann aksinedir. tnsanlar tabiatı itibarıvla sadece tüketmek istiyorlar. üretmenin zahmetine katlanmak istemiyoriar. Nitekim bir insana sofraya lçeken küçük bir nokta da şu: Örnek ola- buvurun dendiği zaman yüzii gülüyor, şuç ç ş rak gösterilen adil düzenleri tarihte hep peygamberler kurmuş, ilk kez öncülük onuru bir partiye nasip olacak. Bu onurlu öncülük görevi bir misyon nitelığinde. Böyle bir düzeni kurmak için RP'liler insanlann epey değişmeye ihtiyaa ğ kazmayı al şurayı kaz dendiği zaman suratı asdıyor. Bunun hikmeti insanların cennet için yaratılnuş olmalandır... Ne yapalm ki biz de işte bu \ aradıkştaki insanlar için adil düzeni kurmak mecburiyetindeyiz." (s 25) İnsanlar ve hayvanlar arasındaki bu "çok anlamlı ve çok gercekçi" karşılaştı- rmaya karşın, adil düzeni kurmaya kararlı olanlara, ne kadar teşekkür edilse azdır. İnsanlann bu yaradılışlan karşısında, "adil düzenin temel şartı" da şu oluyor "tnsanlara denmesi lazımdır ki; Gel karde- şim buraya, sen hep tüketmek istijorsun, buna mukabil hiç üretmek istemiyorsun. Sana müsaade edi>oruz, lüzumsuz israf yapmamak şartıyla istediğin kadar tüket, ama bir şartimız var. Ne kadar tüketecek- sen, o kadar da kendin üreteceksin, baş- kasının hakkmı yemeyeceksin." (s.25) Bu söylenenler adil düzenin bir çahşma kampı olacağını düşündürmemeli, tersine adil düzen gelince üretimde ve geürde bir- denbire muazzam artışlar olacak. Daha sonra değineceğimiz gibi, faizin ve verginin kaldınlması ile tüm mallann, fiyatlan bugüne göre üçte bire düşecek- miş. ($.80) "Adil düzen olunca >atandaş her ekmek alınca, önce İsrail'e 300 TL, sonra jşbuükçflerine aynca 300 TL ödemekten kurtulacak ve bugün 900 TL ödeyerek aklığı ekmegi böylece sadece 300 TL'ye al- mak imkanına kavuşacakür.n Devamı daha da hoş: (81) "Mallann maliyetieri ve satış fiyatları bugünkûnden üçte birine dü- şünce, o zaman halihazır mevcut işletme sermayesiyle bile bugünkü üretimin 3 misü- ni > apmak imkanı hasd olacaktır." Burada mekanızmanın tam nasıl ışledı- ğini anlamakta güçlük çekmeye başbyo- ruz, ama o bizim kusurumuz olmab. Tür- kiye'de sanayide kapasite kullanımırun, çoğunlukla % 70-5 dolaymda oiduğu anı- msanırsa kurulu kapasiteyle üretimin 3 katına çıkması olanaksız. Ithal mallann fıyatını düşürememek gibi küçük bir sorun kalıyor. Benzer bi- çimde, tanm kesiminde de ülkedeki tanm arazisi veri olduğuna göre, girdi fiyatlan üçte birine düşse bile, üretimin üç katına çıkması olanak dışı. R O M A N I A C R A N S - M O N T A N A BÜKREŞTE FORUM 21-24 Nisan 1994 Romanya Hükümetı hımayesınde r\ar\ Ge ' Oah* mmUm an ydkMk m6f*m& Vışısei temaslar kurmak îartryta, boytan n« kadv otursa oteun, ytrkadar bu ytrt paza'iara grebılır Bunu her sene daha da fazla ofcrak Crtn Mcnl«n» Forum'unda gâaıyoruz' Jean Paut Carteroo Crans-Montana Forum başkanı işadamları için... Bükreş konferansı, pazarları az tanınmış ve aynı zamanda çok çekici olan Merkez ve dogu Avrupa, Orta Asya, Arap ve Gûney Akdeniz devletleri'ni bir araya getırmektedir. Polıtıka davetlılen Devief Cumhurtıaşkanlan, Başbakanlar. Ekonocnı Bafcanları, Bakanlar. Mertaz Banka BaşKanlan. Yüksek memurtar ve Uzmantar. Bukreşie 50 ülke ve ç<* sayıda kurulu? temsıl edılecektır. Ekooomık ıştrakçıtar Karar alan kışıler. Başkanlar, Yönetım heyetter, batı ûkelenndefi 9 adamtan - daveltı ûlketenn 1; heyetlen Onjnal bir kavram Katılanlann sınırlı mıktarda olması, 1} adamlarının kendi aralannda ve pofitika adamlarıyla en yüksek sevryelerde kıçısel ve resmı dmayan tsmaslarda bulunmasını sağlamakladır. Karşılaşmaları kolaylaştırmak amacıyla uiak komıteler şekbnde toplantılar ve yuvariak masalar tertıplenmıjtır Başlıcagaye Tican. sanayı ve malı antaşmalara ve joıffl venture «Azlefmelenne varabılmek polıtik ve ekonomik ıştırakçılar arasında kıştsel ve drekl temasiar kurmak. BİLGİ ALMAK VE YAZILMAK CRANS-MONTANA FORUM IN BUCHAREST Fondation du Forum Universale 3. Cours-de-Rive 1204Geneva(Switzerland) Tel. 41-22-310.93.95 Fax 41-22-310.99.05 Telex 425 052 FOND-CH .fe