Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel70. Y1LSAYI24882 S A N A T K U L T Ü R M A G A Z I N T E L E V I Z Y O N 1MART1994SAU
Eğitim, propaganda ve idari yapının 1994'te güçlendirilmesi hedefleniyor
Çevre Bakanlığı, çevrecilikiçin atakta• Rıza Akçalı, Bakanla-
n Kurulu'nun önümüz-
deki günlerde katalitik
konvertörlü araçlardan
abnacak taşıt alım vergi-
sini yan yanya indirece-
ğini de söyledi.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bûrosu)-
Çevre Bakanlığı'nca hazırlanan yeni
yasa tasansıyia, başka bakanhklara
dağılan yetkilerin toplanması hedef-
leniyor.
Çevre Bakanı Rıza Akçalı, bu yıl
eğitim, propaganda ve idari yapının
güçlendirilmesine ağırlık verecekle-
rine dikkat çekerken çevre olayını
gelecek kuşaklara sağlıklı bir şekilde
aktaracak yapıyı kurma amaanda
olduklannı belirtiyor. Bakanlar Ku-
rulu'na sevk aşamasında olan Çevre
Kanunu ile Teşkilat Kanunu tasan-
lan. yetkilerin Çe\re Bakanlığı'nda
toplanması amacıyla haarlandı.
Havza bazında
Çevre Bakanlığı. bölge müdiir-
lükleri modeli gibi havza bazında
örgütlenmeyi hedefliyor. Rıza Ak-
çalı. havza bazında tek yetkili ve so-
rumlu bir otoritenin oluşturul-
masıyla birlikte koordinasyon bo-
zukluğuna son verileceğini belirti-
yor. Ozellikle su havzalan için düşü-
nülen 'havza yönetimi'nin yasal çer-
çevesine oturması için hazırlanacak
olan yasa teklifı de bakanlığın teşki-
lat kınunu ile birlikte Bakanlar Ku-
rulu'na sunulacak.
Bakanlık. 1-3 mart tarihlen arası-
nda geniş katılımlı bir çevre şurası
düzenleyecek. Akçalı, şurada Türki-
ye'deki çevre politikalannın daha
geniş bir platformda tartışılmasını
sağlayacaklanru belirtiyor.
Geçen yılın aralık ayında Bursa'-
da otomotiv sanayii ile imzalanan ve
2000 yılında bütün araçlann katali-
tik konvertörlü olmasını öngören
protokol benzeri diğer sanayi kuru-
luşlannın da çevreye uyumlu hale
gelmesi için program yapılması ve
protokol imzalanması da Çevre Ba-
kanlığı'nın 1994 hedefleri içinde yer
alıyor. Rıza Akçalı. Bakanlar Ku-
rulu'nun önümüzdeki günlerde ka-
talitik konvertörlü araçlardan alına-
cak taşıt alım vergisini y an yanya in-
direceğini de söyledi.
Uluslararası Sulak Alanlar Top-
lantısf nın da 30 mayıs - 5 haziran ta-
rihleri arasında yapılacağı açıklanı-
rken. Çevre Bakanlığı'nın bu yılki
hedeflen arasında. çevre haklan be-
yannamesi hazırlanması. çevre kir-
İiliğini önleme fonunun kredi veren
bir yapıya sahip olan çevre bankası-
na dönüştüriilmesi, Türk cumhuri-
yetleri çevre zirvesinin düzenlenmesi
>er alıyor. Bunun yanı sıra hayvan-
lan koruma kanunu tasansının da
tamamlanmak üzere olduğu belirti-
liyor.
Hormon tedavisi
yaşamı uzatıyor
SAMSUN (AA) - Kadınlar-
da, hormon destek tedavisi uy-
gulamasıyla ortalama yaşam
süresinin arttınlmasmın yanı
sıra daha sağlıklı bir menopoz
döneminin geçirilebileceği bildi-
rildi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Tıp Fakültesi İCadın Hastah-
klan ve Doğum anabilim dalı
öğretim üyesi Doç. Dr. Arif
Kökçü, yaptığı açıklamada me-
nopozun olumsuz etkilerinin
kadının kaden olmadığını ifade
ederek. "Hormon destek tedavisi
ile bu şikayetler ortadan kaldın-
labileceği gibi ortalama yaşam
süresi de artar" dedi.
Orta yaş gnıbu kadınlarda
günlük kalsiyum ihtiyacının
arttığınj. bu dönemde ateş bas-
ması, terleme ve sinirlilik gibi şi-
kayetlerin çoğaldığına dikkat
çeken Doç. Dr. Kökçü. şunlan
söyledi:
"Kalsiyum noksanlığı nede-
niyle kadınlarda kireçlenıne, er-
keklere oranla daha erken yaş-
larda başlar. Ayrıca menopoz
öncesi dönemde başlayıp artarak
devam eden kemik erimesi,
yaşlılığa bağlı kırıklar ve omurga
bozukluğu gibi şikayetleri orta-
dan kaldırmak için mutlaka ilave
kalsiyumun yanı sıra östrojen >e
progestoren hormonları ile des-
tek tedavisi uygulamak gerekir."
Doç. Dr. Kökçü. hormon
destek tedavisinin yaşlıhğa bağlı
yapısal bozukluklan önleyerek
cinsel yaşamın kalitesini de yük-
selttiğini kaydederek. "Kalsi-
yum ile birlikte uygulanan östro-
jen destek tedavisi ortalama ya-
şam süresini arttırmakla kalmaz.
Orta yaş gnıbundaki kadınlar-
daki cilt ve seksüel organlardaki
yapısal bozukluklan önleyerek
estetik ve seksüel göriinüme
olumlu etki yapar" diye konuş-
tu.
Doç. Dr. Kökçü, hormon te-
davisinin. kadınlarda menopoz
sonrası sık görülen koroner has-
talıklannı da önlediğini sözlen-
ne ekledi.
McDonaJd'sdüşük yağ
oranlımönülersunuyor
MI-DICALTRIBUM:
Son günlerde dergilerdeki rek-
lam sayfalarma göz atanlar, Pfı-
zer'in satışa sunduğu yeni bir tan-
siyon ilaanın, Abbott laboratu-
varlanrun yeni ürettiği antibiyoti-
ğin, bir de McDonald's'ın tavuk
salatasının ilanlannı görecekler-
dir. McDonald's bugüne dek rrül-
yarlarca kişiye hizmet vermiş ol-
makla birlikte, tıp dergisinde yayı-
Doğum
kontrolünde
yeni yöntem
FRANKFURT (AA) - Tıp uz-
manlan, yan tesiri olmayan do-
ğum kontrol yöntemı rüyasını
gerçekleştirmeye bir adım daha
yaklaşülar.
Almanya'* yayımlanan Bunte
dergisi, Hollanda ve İsviçre"de
denenen ve başanlı olan yeni bir
yöntemin, yan etkilerinin görül-
mediğini belirtirken bu yöntemin
erkekler üzennde de uygulanması
için çalışmalar yapıldığını yazdı.
Dergi, "ovabtock" adlı yöntem ile
kadının yumurtahklanndan rahi-
me uzanan tüplere sıvı "siloxan"
maddesi şınnga edildiğini ve silo-
xan"m 5 dakika içinde donarak
yumurtanın rahime geçmesini ön-
lediğini kaydetti.
Tüpler bağlanarak gerçekleş-
tirilen kısırlaştırma işleminin, tüp-
lerin zamanla yapışması yüzün-
den ömür boyu kısırhğa yol açtığı-
na dikkat çekilirken yeni yöntem-
le kadının ilerde çocuk sahibi ol-
masının mümkün kılındığına işa-
ret edildi ve "ovaMock" yöntemin-
de ameliyata da gerek olmadığı
kavdedildi.
mlanan reklamında bu kişilere
müşteri demek yerine hasta sözcü-
ğünü kullanmayı yeğlemiş.
Doktorlara karşı iki yıldır
sürdürülen kampanya süreci için-
de fast-food sanayiinin bu önde
gelen kuruluşu şimdi de az >ağlı
besinlerden oluşan mönülennı
halka tanıtmaya çalışıyor. Uzun
süredir yağb besinler pazarlaması-
ndan ötürü sağlık uzmanlan ta-
rafından eleştirilere hedef olan
McDonald's fırmasının, tüketici-
leri daha özenli beslenmeye özen-
dirmeyi amaçlayan son girişimleri
birçok kişi tarafından övgüyle
karşılandı.
Hekimlerin ilaç verme yerine
yaşam biçemine özenle eğildiklen
günümüzde bu tür bir yaklaşımın
son derece olumlu olduğu beürtilı-
yor.
McDonald's fırmasının en göz-
de yemeği sayılan 'Big VÎac'ı
kızarmış patates ve kola tamamlı-
yor Böylesi bir yemek, 1500 kalo-
ri, 48 gr. yağ (günlük gereksinımın
% 74'ü), 14 gr. doymuş yağ (gün-
lük gereksinimin % 70'i) içeriyor.
Kısacası. 'Big Mac'in albenısine
kapılanlar dengeli beslenme
sınınnı aşüklannı bır an için unu-
tuveriyorlar.
McDonald's reklamının ana
başlığı şöyle: "Ne denli yağsız ol-
duğunu görünce, adının semiz oi-
masına anlam veremeyeceksiniz.
Yani satışa sunulan semiz tavuk sa-
latası" hafıf sırke sosuyla birlikte
yendiğinde yalnızca 6 gr. yağ içeri-
yor. Aynca kalori. >ağ, kolesterol
ve sodyum oranlannın belirtildığı
yemek listesi de beslenmelerine
özen gösteren tüketiciye seçimin-
de kolayhk sağlıyor. Dahası rek-
lamda satışa sunulan yemekler-
den ömekler ve beslenme ile ilgili
daha fazla bilgi isteyenlerin baş-
vuracaklan telefon numaralan
bulunuyor. Tüm bunlara karşın
beslenme uzmanlan. bireyleri
McDonald's da bir akşam yemeği
yemeden önce iyice düşünmeleri
konusunda uyanyor.
"Unum vavgramla!"Gaziantep'in Bakırcılar Çarşısı, upuzun bir geçmi-
şin izlerini taşıyor. Kimi yerlerinde çağa ayak uydu-
ran dükkanlarda. günün modasına uygun mallar
satılıyor.
Kimi yerlerinde ise. geçmişin izlerini taptaze yaşar-
ken buluyor insan. Çarşının orta \ erindeki bu kepen-
gi yan inik uncu dükkanı da zamana meydan okur
gibi.
Ak sakallı satıcı dede, hala geçmişteki alışkanlı-
klannı sürdürüyor: "un. gramla satılır!" Tatlılanyla.
börekleriyle ünlü Gaziantep'te, unun gramla satı-
lmasını olağan karşılayanlar yok değil. Onlara göre
"tatlının. böreğin hası. unu ölçekli olanından yapılır.
" Kimine göre ise gramla satılan un. yükselen fi-
yatlar karşısında düşen alım aücünün acı bir göster-
gesi. Yan kapanık kepenk ise. sanki bizlere "artık
geçmışe gömülmeye az kaldı. Tam olarak kapanma-
dan. gelın alabildiğinizce un alm. Gramla!.." der gibi.
(Fotoğraf: HAYRİ ASLAN)
ELITE Senvice
JAMESOBERG
"İmparatorluğun tavan arası" olarak
anılan British Museum, aralannda çok
değerli şeylerin yanı sıra bir yığm ıvır
zıvınn da bulunduğu geniş bir koleksi-
yona sahip.
Eskiden koleksiyoncular genellikle.
edındikleri hazinelenn kaynağı ile pek
yakından ilgilenmezlerdi. Birçok ulus,
sahip olduğu hazinelere yeniden kavuş-
mak için yıllarca çabalayıp durdu. An-
cak bu çabalan çoğunlukla boşa gjtti.
Geçenlerde, müze yetkilileri. sözün
tam anlamıyla "dünya-dışı" bir önenyle
yüz yüze geldı. Müzeye bellı bir bedel
karşılığında aydan getirilmiş bir taş satı-
lmak isteniyordu. Aya yapılan araştı-
nma gezileri sonucunda, yeryüzüne yak-
laşık 400 kilo ağırbğında taş ve moloz
taşındı. Bunlann bir bölümü bilimsel
araştırma, sergi ve benzeri amaçlarla
farkh kurumlara dağıtıldı. Tüm malze-
me. Amerikan hükümetince fınanse
Aydangelentaş
edilen geziler sonucu elde edildiğinden,
bunlara başkasının sahip çıkması ya-
sadışı sayılmaktadır. Ancak, o gün bu-
gündür aydan gelen malzemeler, el altı-
ndan gizlice satılmakta. British Muse-
um olayında da Amerikan hükümeti-
nin. Pakistan Cumhurbaşkanı Zülfikar
Ali Butto'ya armağan ettiği Apollo taşlı
plaket söz konusu. 1972 yılında gerçek-
leştirilen askeri darbe sırasında baş-
kanlık sarayından kaçan Butto Ailesi.
plaketı de yanlanna ali\or. British Mu-
seum yetkibsi, aydan getirilenleri satan
kişiye, ay taşınm "tkari bir değeri ol-
madığmı", zira ellerinde NASA tarafı-
ndan armağan edilen bir başka ay taşı
olduğunu belirtiyor. Benzer bir ay taşlı
plaket de 1979 yılında Somoza'nın taht-
tan atılması sırasında Nikaragua'da ça-
lınmış.
Yıllar sonra, birçok Amerikah mete-
or tüccanna. plaketin kimliği bilinme-
yen yeni sahipleri adına öneriler
yağmış. Yürürlüktekı federal yasalar-
dan ötürü bu tüccarlardan hiçbirı öne-
rilere kulak asmamış. Araştırmalar so-
nucunda, aya ayak basan 12 astrono-
tun elinde ay taşı olabileceği sanılıyor.
Bu yaygın görüş. şimdiden olumsuz •
olaylara yol açıyor. "People" dergisinde
birkaç yıl önce >a\ımlanan bir habere
göre, Buzz Aklrin'ın yeni eşinın yüzü-
ğünde pırlantanın yanı sıra bir parça da
ay taşı bulunuyor. Haberi ciddiye alan
federal ajanlar. yüzüğü inceledıkten
sonra habenn asılsız olduğuna karar
veriyor. Bunun dışında somut bir kanıt
olmadığı gibi elle tutulur başka hıçbir
söylenti deyok.
Kuşkusuz Apollo örnekleri ortadan
yok oİdu. Bir ay taşı ömeği Ortadoğu-
da bir yerbiljmciye gönderildiğı sırada
Nevv York Havaalanfnda çalındı.
Bır başka a> tozu kaynağı da ast-
ronotlann kirlı giysilen. Apollo gezileri-
nı tamamla\an astronotlann gi>sileri
her gezi sonrasında inceienmek üzere
yapımalanna gen gönderilmış. Gızli
kaynaklara göre. ışçiler yapışkan bant-
larla giysılerin üzerindekı tozu sıvırma-
ya çalışmış. Bu tozlu bantlardan birinin
satış ilanı. 1992 \ ılında bir gazetede gö-
rülmüş. Steve Goodman adlı biri. uzav
gıysileri üreten bir fabnkada çalışan ba-
basının evraklan arasında bulduğu a>
tozlu yapışkan bandı satışa sunmayı
düşünmüş. Olaya el ko\an NASA. Go-
odman ve avukatıyla yaptığı görüşme-
ler sonucunda, ay tozu örneğınin harca-
nan çabaya değmeyeceğıni anlıyor.
Açık arttırma ile ay tozu satışlan da
gerçek ay taşınm pıyasa değerini sapta-
vacak denli uzun ömürlü olamadı. An-
cak Robert Haag adlı bır satıcı. >asal sa-
hıbı olduğu a\ taşının kıratına 20.000
dolar değer bıçhor Uzavda gezinen cı-
simler arada bir ay taşlannı parçalı\or
\e bu parçalann kimi yeryüzüne av taşı
olarak düşü\or. Haag'm aldığı taş da
aynı biçimde Avustralya">a düşmüş.
Haag'ın taşı boyutundaki taşlar yer-
yüzüne ancak vılda bir ikı kez düşüyor.
Bunlar da çoğunlukla ok>anus >a da
ormanlann dennliklerine dalıyor.
Yeryüzündeki her şe>. birkaç yüzyıl
içinde toza dönüşüşor. Bu süre içindekı
görünümü. sıradan birkayadan farksız.
Bu vüzden bir a> taşı buîma şansı vok
denecek denli az. Dünyanın başka yer-
lcnnde henüz el atılmamış ve \asal saüşı
yapılabilecek aydan gelmiş maddelen
banndıran kaynaklar bulunuyor. Rus-
lar. ^0'li yıllann başında a\a gönderdik-
len robotlardan sıyırdıklan toz ve
küçük taş örneklerinı Moskova'daki
Vernadskiy Enstıtüsü'nde sergiliyor.
Son günlerde ulkede yaşanan ekono-
mik kriz nedeniyle enstitü iflasın eşiğin-
de. Aydan gelen maddeler karşılığında
dolar elde etme şansı, ülke ıçın tam an-
lamıyla bir nimet sayıhyor.
Denizebulaşık
suyudökene 65
milyonliraceza
ANTALYA (AA) - Türk tu-
rizminin geleceği için büyük
önem taşıyan yatçılığın. yoğun
bürokratik işlemler ve ağır para
cezalan yüzünden gelişemediği
bildirildi.
Konu ile ilgili bilgi veren Setur
Manna Müdürü Hasan Kaç-
maz, dünyanın en büyük
yatçılık organizasyonu sayılan
Düsseldorf Yat Fuan'nda. Tür-
kiye'deki yat turizminin "bürok-
rasi ve para cezalarımn yüksekli-
ği" konularında eleştirildiğini
söyledi.
Vuara, lürkiye'den valnızca
Setur Marinanın katıldığını an-
latan Kaçmaz, "Dünvadan 450
bine vakın yatçııun katıldığı bu
fuara. ülkemizin ilgisiz kabnası-
na anlam veremivorum" dedı.
Düsseldorf Yat Fuan'nda.
dümanın önde gelen yatçılık
kuruluşlannın vetkilileri ile gö-
rüşme fırsatı bulduğunu kayde-
den Kaçmaz. şöyle devam ettı:
"Kendilerine fürki\e'deki jat
limanlarını ve yatçılık alamndaki
gelişmeleri anlattığım bu yetkili-
ler, bana ülkemizdeki olumsuz-
lukları sıraladılar. Bunlann başı-
nda. >atçılarm karşılaştıkları bii-
Tokratik engeller geli>ordu. An-
talya'da demir atan bir yatçı.
>urtdışından kendisine gönderi-
len bir paketi. işlemlerin fazla ol-
nıası nedeni> le üç günde alabili-
yor. bu vüzden, birçok yatçı, An-
talva'da oisa bile posta adresi
olarak Rodos \ at Limanı'nı kul-
lanıyor."
'Yat sahibi karadayken,
eşi yatla gezemiyor'
Türkiye'dekı marina sayısının
artmasmın, bürokratik engeller
yüzünden. yabancı yatçılann
sayısının artmasını sağlayama-
yacağını öne süren Hasan Kaç-
maz. "Yat sahibi karada iken, eşi
dümene gecip denize açılamıyor.
Çünkü, Türkiye'de yasalar böy-
le. Yat sahibinin de mutlaka tek-
nede olması gerekiyor. Bu tür uy-
gulamalar. yabancı yatçılar ta-
rafından garip karşılanıyor"
dedı.
Dünya yatçılannın. yelken
sporlanna en elverişli kıyılar
olarak Ege kıyılan ile Karayib-
ler'i kabul ettiklerinı belirten
Kaçmaz. "Yabancı yatçılar bü-
vük birhe>esle bizim kıyılarımıza
geunek isterken biz de bürokra-
tik işlemlerde inadımızı sürdü-
riiyoruz" dıye konuştu.
Kaçmaz, Türkiye'deki ağır
para cezalannın da yabancı
yatçılar üzerinde caydıncı etki
yaptığına dikkati çekerek şun-
lan söyledi:
"Denizlerimizin temiz kal-
masını hepimiz istiyoruz. Ancak,
yatındaki bulaşık suyunu denize
döktüğü için 65 milyon lira ceza
kesilen bir y atçı da bir daha ülke-
mize gelmek istemez. Düsseldorf
Yat Kuarı'na katılan yabancı
yatçılar, çeşitli ülkeler hakkın-
daki izlenimlerini birbirlerine an-
latırken Türkiye'yi en çok ağır
para cezalan >e bürokratik en-
geller nedeniyle hatırladüar."
Yatçılann. maceraperest
yapıda olduklannı ve en tehlike-
İı sularda korkusuzca dolaştı-
klannı kavdeden Kaçmaz. "De-
nizde sürekli tehlike içinde olan
yatçılar köpekbalıklarını ve terö-
rü umursamazlar. Ama bürok-
ratik işlemler onları canından
bezdirir. Bürokrasinin olduğu
yerden yatçılar kaçarlar. On-
ların yapısı böyledir" dıye ko-
nuştu.
Kiloluinsanlann
enbüyükdüşmanı
yinekendileri!
GÜRHAN L'ÇKAN
STOCKHOLM - Fazla kilo-
nuz%arvebazen bıröğün\emeve-
rek yükünüzü azatma\a mı çalışı-
yorsunuz? Hemen \azgeçm! No-
bel Tıp Ödülü'nü vermesı>le ünlü
Karolınska Enstıtusünde yapılan
geniş kapsamlı bir araştırma. kılo
\ermek için bu \ontemi seçmenin
tam tersi etkide bulunduğunu gös-
ten\or. Bır öğün atlamış olmanın
\erdigi iç rahatlığıv la günün kalan
kısmında, almadığınız kalonleri
fazlasıyla alıvorsunuz. Araştırma.
fazla kilolu bır kışınin tıpik bir gü-
nünü şöyle tanımlıyor:
"L>duruk kah\altı. hafif öğle
>emeği, ıvır zı>ır >iyerek gecirilen
öğleden sonra, akşam yemeği hazı-
rlanırken atiştırılan sandviç, sosis
\s. boşalan tabağın en az bir kez
daha doldunılduğu akşam >emcği
\e TY karşısında çerez >eme, içki
içme. Kadınlarda genellikle tatlı,
şeker >eme. içki içmenin yerini alı-
yor."
Karolınska'da. bın bılgısayar
verilerine dayalı olarak yapılan.
iki ayn projenin birleştirilmesiyle
özetlenen sonuçlar, fazla kilolu ki-
şilerin; kalori alışlannı azımsadı-
klannı. \erme çabalannı da
abarttıklannı ortaya ko\uvor.
Ankette. enerji alış mikıan sorul-
duğunda fazla kilolu kişiler. gerçe-
ğın ancak "l 50'sini kabul ediyor-
lar. Oysa kilo verme için yaptıklan
şeylerin miktannı olduğundan %
30 daha fazla göstermekten de
gen kalmıyorlar.
Karolinska Enstitüsü'nden
Prof. Stephan Rössner, kışinin be-
deninın ısteğinı farkh değerlendir-
diği görüşünde:
"Sabahları bedenimiz kolhidrat
gereksinmesi du\ar; öğleden sonra
ise >ağ. Bu nedenle kann doyur-
mayı sonraya bıraktıkça, bedenin
yağ biriktirmesine hizrnet ediy onız.
Gerçekten de fazla kiloluların bü-
yük çoğunluğu, kontrolu akşamları
\itiri\orlar. Daha akşam vemeğini
beklerken dört adet pe> nirli ekmek
yemek bunun tipik örneği."
Karolınska Enstıtüsü şımdı de.
kilosu normal \e fazla olan ikı
grup üzennde neden farkh zaman-
larda gıda alma gereksınmesi duy-
duğumuzu açıkla\abilecek bir
araştırma yapmakta.
Diş macunu
değil, fırçanızı
iyiseçin
İZMİR (L'BA) - Ege Üni\ersi-
tesı Diş Hekımlığı Fakültesi öğ-
retım ü\esi Prof. Dr. Evren Evre-
nesoğlu, diş sağlığı ıçın diş macu-
nunun değil. diş fırçasının daha
önemlı olduğunu sö> ledı.
Evrenesoğlu. diş temizliği için
diş fırçasına daha fazla dikkat
edilmesi gerektiğinı belirterek.
"Macun sadece dişler fırçalanı-
rken acı du\ ulmamasını sağlar,
\oksa dişleri sabunla bile fırçala-
> abilir, diş macunu ile elde ettiği-
niz verimi \akala\abilirsiniz"
dedi.
Bu konuyla ilgili olarak görüş-
lerinı açıklarken fırça seçiminde
de çok dıkkatlı olunması gerekti-
ğıni belirten Evrenesoğlu, ağız
sağlığının bozulmasmın nedenle-
nnı. düzenli diş fırçaiamama. hıç
fırçalamama ve yanhş fırçalama
olaraksıraladı E\renesoğlu,"Şu
anda ülkemizde > üzde 80 oranında
ağız rahatsızlığı çeken vatan-
daşımız var. Rahatsı/lıklar: diş il-
rihaplanması. ağız kokusu. diş ka-
naması bclirtileri> le anlaşılabilir.
Ancak iyi \e düzenli diş fırçalama
ile bu hastalıklar görülmez. FH
rçalamanın en ideali de günde 3
defa ve 3-5 dakika arasında yapı-
lanıdır" dedı.