06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1MART1994SALI 16 DUNYADAN Makedonya sorunuçıkmazda Makedonya, ambargoyu delmeye çalışıyor Yunanistan'ın Makedonya'ya ambargo uygulama karan almaşından sonra, Türkiye, Bulgaristan, İtalya ve Arnavutluk; Makedonya'ya kara ve demiryolu trafığini açan bir antlaşma imzaladı. Yunanistan, ambargoyu uygulamakta kararlı Ambargo uygulamasındaki gerçek neden, Makedonya'nın ismi. Makedonya'nın bir 'Yunan' adı olduğunu iddia eden Yunanistan, bu adın değiştirmesini isterken tarihi gerçekleri gözardı ediyor. Y unanistan'ın Üsküp'e uyguladığı eko- nomik ambargo karanndan sonra 18 şubat cuma gûnü Türkiye. Bulgaris- tan, Arnavutluk, İtalya ve Makedonya ara- lannda bir "anlaşma taslağı" imzalayarak, ülkeleri arasında kara ve demiryollan açmayı kararlaştırdılar; Sofya'da kurulan bir merkez de projenin uygulanmasını kolaylaştıracak. Arnavutluk Cumhurbaşkanı Sali Berisha, Makedonya'ya gjden ya da oradan gelen tüm mallann kendi ülkesinden kolaylıkla geçece- ğini söyledi. Avrupa Birliği'nin tüm çağnlanna rağrnen Avrupa İşleri Bakanı Theodoros Panglos. Üs- küp, Yunanistan'ın isteklerine boyun eğince- ye kadar ambargonun devam edeceğini açı- kladı. AB'nin uyguladığı baskı hakkında T. Panglos, "Ne yapabilirier? Boğacaklar mı beni? Başka bir ülkenin kurnaz davranışlan yü- zünden zarar gören her ülkenin böyle bir karar alma yetkisi vardır" dedi. Belçika ve Almanya diplomasi şefleri WiDy Claes ve Klaus Kinkel. böyle bir tutumun AB dayanışmasını sarstı- ğıru söylediler ve Yunanistan'ın bir hafta için- de daha uygun bir çare bulmasını istediler. Aynca Kinkel, Claes ve Yunanistan'ın Dı- şişleri Bakanı Papulias'ın kaüldığı "Avrupa troikasT'run toplantısında, bu ambargonun Maastricht Anlaşması'nın 113. maddesine aykın olduğu saptandı. Brüksel Komisyonu. karann yasallığını geçen cuma ıncelemeye aldı. Panglos ise ülkesinin aldığı bu karann hem Avrupa Sözleşmesi hem de uluslararası huku- ka uygun olduğunu savundu. Sonunda, Dışişleri Bakanı C. Papulias, Rus meslektaşı Andrei Kozirev'in Üsküp ile Ati- na'nın arasıru düzeltmek için yardım önerisi- ne sıcak baktı. Son günlerde Rusya. Yunanis- tan'dan tepki almasına karşın Makedonya ile ilişkilerini geliştirdi. . . . . LeMonde Y unan hükümetinin akılcılık algılayışı- nda bir terslik var. Balkanlar'daki bir kargaşadan korktuğunu söylüyor. Sonra da, kuzeydeki küçük komşusu Make- donya'ya ticari ambargo uyguluyor ve Bal- kanlar'daki kargaşanın yayılması tehlikesine katkıda bulunuyor. Makedonya, eski Yugoslavya'dan kopu- şundan beri, yeni bir ekonomi inşa etmeye ve Slav çoğunlukla Müslüman azınlık arasında- ki huzuru korumaya çalıştı. Bunda bir ölçüye kadar da başanlı oldu. Ancak, dış dünyayla ilişkilerindeki en önemli bağ olan, Yunanis- tan'ın Selanik limanının geçtiğimiz ay içinde kendilerine kapaulması onlan oldukça kötü yönde etkileyebilir.Yunanistan hükümetinin tarihsel kavrayışı da bir tuhaf. Sorun, hiç de iddia ettiği gibi, nüfusu Yunanistan'ın beşte biri olan ve ekonomik açıdan çok daha geri olan Makedonya'nın, Yunanistan'ın Make- donya'sını kapmasından duyduğu korku de- ğU Bu sorun, sınırlar konusunda garantiler veren bir anlaşmayla giderilebilir, ki Make- donyalılar buna hazır olduklannı söylüyor. Yunanistan'ın asıl isteği, Makedonya'nın kendine Makedonya demekten vazgeçmesi, çünkü bu bir "Yunan" adı. Ashnda Make- donyahlar, ayru adı bölüşebilir. Üzerinde ya- şadıklan topraklar, eskiden Kral Filip'in Ma- kedonya'anın bir parçaaydı. İşin ironik yanı, Yunanistan'ın Avrupa Bir- liği (AB) dönem başkanlığını, bu yılın orta- lanna kadar elinde tutuyor olması. Yunanis- tan'ın Avrupa Birliği'ndeki ortaklan, olan bi- tenden rahatsızhk duyuyor. Yunanistanın Makedonya'ya uyguladığı ambargoya, AB'- nin ticaret yasalannı çiğnemediği sürece karşı çıkamazlar. Yunanistan'ı Birlik'ten atmalan da söz konusu olamaz. Ancak Yunanis- tan'a duyulan kızgınlık kendini başka şekiller- de gösterebilir. The New York Tımes Kilise soygunlan arttı İngiltere 'de kiliselerde meydanagelen hırsızlık olaylarmın artması, yetkililerihareketegeçirdi. I ngiltere'de kiliselerde meydana ge- len hırsızlık olaylannı önlemek amacıyla din adamlan için güvenlik seminerlen düzenleniyor. Kiliselere ait milyarlar değerindeki si- gortasız alün ve gümüş antika süs eşyası çahnarak yurtdışı ve yurtiçinde satışa çı- kanhyor. Yapılan araştırmalar sonucun- da her ay kiliselere ait en az 25 parça de- ğerli eşyanın satışa çıkarıldığı saptandı. Yetkililer gerçekte durumun belirtilen- den daha kötü olduğunu söylüyor. Bu- nun nedeni de kiliselerden kaybolan çoğu sanat eserinin haber verilmemesi. Kilise eşyalannı sigortalayan bir şirket, polis ve itfaiye teşkilatlannın işbirliğiyle düzenlenen seminerlerin rahiplere hırsı- Zİarla başa çıkmada yardımcı olması bekleniyor. Sigorta şirketi görevlileri din adam- lannın çoğunun Tann'ya olan inanç- lannın kendilerini soyulmaktan koruva- cağına inandığını belirtiyor. Seminer- lerin amacı din adamlannı Tann'ya inanmanın yanısıra kapıya kilit takmak gibi pratik işlerin de soyguna karşı alı- nması gereken önlemler arasında yer aldığma ikna etmek. Kiliselerdeki hırsızlık olaylannın artışı 80'li yıllann sonlannda ortaya çıkan eko- nomik durgunlukla örtüşüyor. Müze \e sanat galerilerinde alınan güvenlik ön- lemlerindeki artışın da hırsızlann gece gündüz açık bulunan kiliselere yönelme- sinde önemli bir rol oynadığı gözardı edi- lemeyecek bir gerçek. TheTimes Edward Gorman Kilise yağmacılan genellikle değerli tablolar, şamdan, kürsü ve kadehleri yanlannda götûrmeyi tercih ediyor. Devrim ve ilkelerini sonsuza kadar koruyacağız. İZMİR DEVLET OPERA VE BALESİ Sanatçı-Teknik ve İdari Personeli tLAN T.C. StNOPASLİYEHUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo:1993 187 Davacı Sinop Onnan Işletme Müdürlüğü vekili Av. Nalan As- lan tarafmdan davalı Mustaia Aslan aleyhine açılmış bulunan tapu iptali ve tescil davasının mahkememizde yapılan yargılaması srasın- da: Davaa vekili, Sinop ili Merkez Çiftlik Köyü Pınarbaşı mevkili 379 parsel sayüı taşınmazın tapu kaydının ıptal edikrek davaa idare adı- na tapuya tescıline karar verilmesini tatep etmiş olmakla; dava konusu taşınmazın tapu maliklerinden olan ve davaya dahil edilen Mustafa Aslan mirasçılan Oğuz Aslan, İbrahim Aslan, Yavuz Aslan, Sabriye Aslan, Hatice Halide Aslan, Gülen Aslan'a tebligat yapılamadığından ve zabıtaca tebligata yarar açık adresleri tespit edi- lememiş olduğundan: Ölü tapu maliki Mustafa Aslan mirasalan olan ve davaya dahil edilen Oğuz Aslan, İbrahim Aslan, Yavuz Aslan, Sabriye Aslan, Ha- tice Halide Aslan, Gülen Aslan'ın mahkememizde yapüacak olan 12.4.1994 günü saat 09,45'teki duruşmaya bizzat gelmeleri. veya ken- dilerini bir vekille temsil ettirmeleri, ıbraz etmek istedikleri belgeleri mahkememize göndermeleri veya getirmeleri, duruşmaya gelmedik- leri veya kendilerini bir vekılle temsil ettirmediklen takdırde HUMK'un 509 ve 510. maddeleri uyannca yokluklannda yargüama yapılacağı ve karar verileceği hususu davetiye yerine kaim olmak üze- re ilanen tebliğ olunur. Basın: 46186 İLAN T.C. YEŞİLOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1993/15esas Davacı Hidayet Güç tarafmdan davalüar Fatma Selçuk, Suna Saka, Raziye Humbaracı, Sarife Polat ve Hüseyin Selçuk aleyhlerine mahkememize açılan 10.932.000.- TL tazminat davasının mahkeme- mizde yapılan açık yargılamasında verilen ara karar gereğince: Dava ile ilgili olarak yukanda isimleri >azılı davalılann bilinen ad- reslerine dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilememiş. zabıta ile yapılan arastırmada da açık adresleri tespit edilemediğinden dava di- lekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olup, davalılann duruşma günü olan 12.4.1994 günü saat 09.00'da duruşma salonunda hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi takdir- de yokluklannda yargılamanın yapılarak karar verileceği dava dilek- çesi ve duruşma günü yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 8.2.1994 Basın: 46182 HEYKELTIRAŞLAR DERNEĞİ'NDEN ÇAĞRI Kültür Bakanhğımız, Ankara'da yaptıracağı Laiklik Anm'nın tasanmıyla, uygulama sürecinde sanatsal açıdan denetlenmesi görevini derneğimize vermiştir. Derneğimiz Genel Kurulu, bu onurlu görevi başta PSD olmak üzere, tüm sanatçı derneklerimiz. kitle örgütlerimiz ve "Laikliğin, ulusal bütünlüğümüz, bağımsızlığımız ve bi- reysel düşünce - ifade ve inanç özgürlüklerimizin temel daya- nağı olduğuna" inanan tüm insanlanrruzla paylaşma karan alarak; projeyi uygulamada buna olanak verecek biçimde, modüler yapıda tasarlamıştır. Göreve katıhm, anıtta yer alan modüller üzerine isimle- rin yazılması şeklinde uygulanacaktır. Katılmak isteyenlerin ad ve soyadlannı aşağıdaki telefon numaralanna -en geç-10 marta kadar bildirmelerini bekli- yoruz. Heykeltıraşlar Derneği Ad yazdınlacak telefonlar: 1- Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölümü: 0212 - 24403 95 2- Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Ankara: 0312 - 342 49 86 3- İstanbul Kültür Müdürlüğü: 0212 - 518 12 79 4- İzmir Resim-Heykel Müzesi Müdürlüğü: 0232 - 441 49 62 ILAN T.C. ŞARKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1993 307 Davaa: Memet Apaydın-Kayah Yokuş Mah. Set ken. Apaydın Apt. No: 40 Şarkışla. Davalı: Döndü Apaydın- 271 Spkak No: 5 Uğurevler-Kayseri. Dava: Boşanma Davacı tarafmdan davalı aleyhine açılmış bulunan "boşanma" da- vasına konu dava dilekçesi ile duruşma gününü bıldırir daveti>e da- valıya tüm aramalara rağmen tebliğ edilemediğinden duruşma günü olan 8.3.1994 günü davalının duruşmada hazır bulunması veya ken- disini bır vekille temsil ettirmesi aksi halde vargılama>a gıvabında devam olunacağı davalıya Tebligat Kanunu'nun 28 ve müteakip mad gereğince ilanen tebliğ olunur. Basın: 46162 İLAN T.C. StNOPASLİYEHUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1993,142 Davaa Sinop Orman İşletme Müdürlüğü vekili Av. Nalan As- lan tarafından davalı Mahir Özcan aleyhine açılmış bulunan tapu iptali ve tescil davasının mahkememizde yapılan yargılaması sırasın- da: Davacı vekili, Sinop ili Merkez Melekşah Köyü Cabbaroğlu mev- kili 808 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiş olmakla: Dava konusu taşınmazın tapu maliklerinden olan ve davaya dahil edilen Halime Özcan, Münire O2xan, Şengüj.Özcan, Güldane Özcan, Rahmiye Ozcan, Kadriye Özcan, Gülşen Ozcan, Mümine Belet'in adlanna tebligat yapılamadığından ve zabıtaca da tebligata yarar açık adresleri tespit edilememiş olduğundan: Ölü tapu maliki mirasçılan olan ve davaya dahil edilen, Halime Özcan, Kadriye Özcan, Rahmiye özcan, Güldane Özcan. Şengül Özcan, Münire Ozcan, Gülşen Özcan ve Mümine Belet'in mahkeme- mizde yapılacak olan 12.4.1994 günü saat 09.10'daki duruşmaya biz- zat gelmelen veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, ibraz et- mek istedikleri belgeleriraahkememizegöndermeleri veya getirmele- ri, duruşmaya gelmedikleri veya kendilerini bir vekille temsil ettirme- diklen takdirde HUMK'un 509 ve 510. maddeleri uyannca yoklukla- nnda yargılama yapılacağı ve karar verileceği hususu davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 46184 İLAN T.C. ALİAĞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DUYURULUR Esas: 1993^730 Davaa Petkim Petrokimya Holding AŞ vekili tarafmdan davalı Polimer Kimya Sanayii ve Ticaret AŞ aleyhine açılan Petkim ile da- valı fırma arasında akdedilen 7.4.1992 tanhli sözleşme hükümlerinin davah tarafmdan ihlali nedeniyle uğradıklan 400.000.000- TL şirket zarannın tahsili davasınm mahkememizde yapılan ara karan gere- ğince: Mahkememizde açılan alacak davasında davah Polimer Kimya Sanayii ve Ticaret AŞ'ye tebligat yapılmadığından ilanen tebligat ya- pümasına karar verilmiş olup: Karar gereğince davalının işbu dava dilekçesinin ılan edildiği tarih- te 22.03.1994 günü saat 09.40'ta yapılacak duruşmaya gelmesi veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, 1993,730 sayılı dosyada aksi tak- tirde duruşmalara gıyabınızda devam olunacağı hususu ilan olunur. 21.02.1994 Basm:21195 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Sarı Zeybek Şule Perinçek, Turan Dursun'a yaşamını anlattırıp yaz- mış. "Turan Dursun Hayatını Anlatıyor" adlı yapıtta geçen, Erbakan'ın arkadaşının, Turan Dursun'a nasıl rüşvet ver- mek istediğini bir kez kısacayazmıştım. Bir açıklamayada tepki gelmedi. Bir daha değinmeyi düşündüm. Şule Perin- çek, Turan Dursun'a soruyor: - Din adamlan çevresiyle ilişkiniz sürüyor mu? - Diyanet'ten bazen bilirkişi olarak danışıyorlar. "Kendi fikrinize göre değil, Islama göre yanıtlayın"diyorlar. Diya- net'te müfettiş M.Y., "Türban konusunda yazsanıza, siz yazarsanızgerçek yazarsınız"dedi. "Yazdıklanmıbeğeni- yor musunuz" diye sordum. "Evet, şaşıracak bir şey yok" oldu yanıtı. On vaizi dinsizleştirdim. Ama hiçbiri söylemiyor. Çıkıp vaaz verdiklerinde şaşırıyorum. Aklıma söyledikleri geli- yor. M.K. ile ilk karşılaşmamızda radyoda "Başlangıcından Bugüne insanlık" programını yapıyordum. "Hoca", dedi, "bu işte bir iş olduğunu biliyordum, ama şimdi hiç şüphem kalmadı". İyi Arapça bilir, rahat rahat içkisinı içer, sinema- sına tiyatrosuna gider. "Sayende özgürlüğüme kavuştum" diyor. Tekirdağ'da bir imam, hatim indiriyormuş. Parayı az ver- mişler. Başlamış Arapça sövüp saymaya: "Topunuzun da..." diye. Herkes de ne anlasın, "Amin" deyip duruyor- muş. Gene bir imama sormuştum. Sabahlan hangi sureyi okursundiye. Anlamınısöyleyince, "Yapmayahu"diye çok bozulmuştu "Bekareti bozulup bozulup düzelir" diye bir sureydi. (...) ilinin merkez vaizi, Diyanet Teşkilatı'nda müfettiş H. A.'ya "Inancından hiç kaldı mı?" diye sorduğumda, "Her- halde kalmamıştır, temizlenmiştir" demişti. Gene radyoda program yaptığım sıralar, "Aşağıda ada- mın biri sizi bekliyor. Israrla sizi istiyor" dediler. Indim. "Necmettin Ağabey, sizinle görüşmek istiyor"dedi. "Kim" diye sordum. Erbakan'mış. "Randevu alın, uygun zamanda görüşürüz" diye yanıt verdim. Partide bekliyormuş. Kültür Yayınları Müdürü M.Ş., "Keşke kabul etseydin, komik olurdu" dedi. Tekrar geldi- ğinde, başka bir yerde görüşmek istedim. İPA'da, Islam Pazarlama'da bekliyormuş. Gittim. Erbakan içeri girince müdür hemen yerinden fırladı. Erbakan, "Aydın bir insan olduğunuzu söylediler. Çok iftihar ettik. Ancak programlar- da bızim partiye hiç yer verilmiyor. Kardeşlerimize de yer verin" dedi. Aramızda şöyle bir konuşma geçti: - Ben yönetici değilim, prodüktörüm. - Yemekte filan arkadaşlannıza söylersiniz. - Elimden gelse bütün partilere yer verirdim, sizinkine vermezdim. Kızacak sandım. Hiç oralı olmadı. 'YVeden"diyesordu. - Diğer partiler iyi yönetiriz diyor, oy istiyorlar. Siz kendi adınıza değil, Tann adına, islam adına istiyorsunuz. Kar- deşleriniz kım? Birtakım ısimler saydı. Hepsi politikacı. O sırada TRT'ye beni çağırmaya gelen adam söze karıştı. - Necmettin Ağabey söylemiyor. Ben söyleyeyim. Ne ka- dar para alıyorsun? Senin gibi bir kardeşimizin memur maaşıyla geçinmesine gönlümüz razı olmaz. Ben Islam uğruna iki karı boşadım, malımı servetimi verdim. - Rüşvet mi teklif ediyorsunuz, diye sordum. - Yok. islama hizmet. "Duymamış olayım "dedim, çekip geldim... 1970'li yıllarda, CHP-MSP ortaklığı sırasında, bir bakan- lıkta, dincilerin "mürşit" diye tanıdıkları birinin, aracılık ederek, işi düşenlerden para sızdırdtğını yazmıştım. Olay, bakanlıkla ilgili olduğu için savcılıkdavaaçtı. Savunmanım Orhan Apaydın dı Aklanıp çıktım. O yıllarda, Hacı T.ö.'den önce, MESS Başkanı olan Ş.E. şöyle demiş: - Cumhunyetın hiçbir döneminde, onlann aldığı rüşveti kimsealmadı. Bir bakanın eşi, Dışkapı'daki SSK Sayrıevi'nin çocuk bö- lümünde, sayrı çocuklara ayrılan sütleri, başka şeyleri kul- lanarak yandaşlarına aşure yapar, dağıtırmış. Bu yüzden, Ergin Atasü ile bayan sağın A.D. arasında kavgalar olmuş. Mustafa Kemal'e karşı çıkanların iç yüzünü kurcalayın, kesinlikle bir çıkarın yattığını görürsünüz. Din sömürüsü, Atatürk'e söverek, oy toplamaya çalışmak, bunların başın- da gelir. 1950'den bu yana bu konuda yapılmayan kaldı mı? Ezan Türkçe okunurken, neden Arapçaya çevrildi? Kim açıklayabilir? Ramazan'da lokantalar neden kapalıdır? Sı- vas'ta aydınlar neyin sonucu olarak yakıldı? Orada yakılan Mustafa Kemal miydı? Mülkiyelıler Birliği lokantasında Hamdi Konur, Melike Demirag oturduk, konuşuyoruz. Konu, yine son olaylar. TRT'de Can Dündar. Mustafa Kemal'le ilgili "Sarı Zeybek" filmını hazırladı. Melıke'ye onu söyledim. Can Dündar, Me- like'ye de gönderdı. Sarı Zeybek'i insanın gözleri dolma- dan seyretmesi olanaksız... Küba Milletvekili Agustin A. Delgado Rodriguez, öncekı gün Ankara'ya geldi. Cumhunyete de uğradı. Delgado Rodriguez'e, Can Dündar'ın "Sarı Zeybe/c"filminin kaseti- ni armağan ettik. Agustin A. Delgado Rodriguez, Küba'da, Kültür işçileri Sendikası Başkanı, Ulusal Birlik Partisi Mil- letvekili. Küba Dostlan Derneği'nin çağrılısı olarak, ülke- mizde bulunan Kübalı milletvekilini Ankara'da "68'liler Birliği Vakfı" ağırhyor. Agustin A. Delgado Rodriguez, Brecht konusunda çalış- malar yapmış. Tiyatro ile ilgili. Delgado, Ankara'da Fîkri Sağlar, Emre Kongar ile de görüştü. BULMACA 1 2 3 4SOLDA.N SAĞA: 1/ Geniş ve etli yapraklan ^ olan, kırda ya da su kıyı- lannda yetişen bir bitki. 2 2/ Sanat. hüner... İslam o dinine göre haram sayı- lan faiz. 3/ İri ve uzun 4 taneli bır üzüm cinsi... c Yabançı. 4/ Hayat arka- daşı... İskambildeki karo 6 rengine verilen bir başka 7 ad. 5/ "Azme hâil mi olurmuş bu çürük — ka- 8 fesi" (Namık Kemal)... g On iki hayvanlı eski Türk takviminde timsah yılına verilen ad. 6/ Yedek olarak kullarulan in- ce halat. 7/ Rütbesiz asker... Özür dileme. 8/ Borudan kol almakta kullanılan bağlantı parçası... Bir bağlaç. 9/ Yaşar Kemal'in bir ro- manı... Uzaklık anlatmakta kulla- nılan söz. YUKARIDAN AŞACl\'A: 1/ De- nize doğru uzanan taşlık burun. 2/ Büyük kent serserisi... Bir günün ya da olayın arkasından gelen za- man. 3/ Kunduracılann delik açmakta kullandıklan çelik tığ... Türkiye"nin plaka işareti... Hayvanlara vurulan damga. 4/ Pla- ton'un kurduğu okul. 5/ Devinim olaylannı inceleyen bilim da- lı. 6/ Kazı yeri... Dervişlerin kırk gün süreyle kendilerine uygu- ladıkları zahmetli ve perhizli dönem. 7/ Bir bağlaç... Cılız, zayıf. 8/ Yuvarlak. yassı ve sipersiz başhk. 9/ Kabada>ı Rum delikan- hsı BtZİMKÖY Mahmut Makal 13. bası 50.000 (KDV içinde) Çağdaj Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-fstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle