23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 4ŞUBAT1994CUMA KULTUR Gürcüyönetmen Robert Sturua, Brecht'in 'Sophokles'in Antigone'si' adlı oyununu sahneliyor Antigonemiolmalıyoksa...NİLGÜNTOPTAŞ a Antigone olacak in- sanlar ya da Kreon'a hizmet edecek." Çağımız insanının - aydınırun - ikilemi. Gürcü tiyatro yönet- meni Robert Stunıa'run "Antigone" yo- rumunda böyle dile gelıyor. Antigone olup savaşa, haksızhğa, iktidara karşı mı çıkrnah, yoksa Kreon'a hizmet edip gü- venli. ama kişiliksiz, korkak bir yaşam mı sürmeli? Günümüzde, Antigone olup dışlanan, haksızlığa uğrayan, hapsedi- len, işkencelerden geçirilen, öldürülen yazar, öğrenci, gazetecileri; Kreon olup iktidar hırsı uğruna dört yanına dehşet salan ve insanlan gözünü kırpmadan ölüme gönderenleri; kişisel çıkarlan ya da korkakhklan nedeniyle gerek susa- rak gerek eylemlerine destek vererek Kreonlara hizmet eden insanlan yakı- ndan izliyor, tüm bunlann sonuçîannı yaşıyor, hissediyoruz. Antigone ile ortak tepki Bakırköy Belediye Tıyatrolan'nın (BDT) konuk yönetmeni olarak Ahmet Cemal'in çevirisiyle Brecht'in "Sophok- les'in Antigone'sT> nı sahneleyecek olan Robert Sturua da Anügıone'yi oynaya- cak olan BDT Genel Sanat Yönetmeni Zeliha Berksoy da oyunun mesajını bu şekilde yorumluyorlar. Her ikısi de ge- rek kendi ülkelerinde yaşanan gerekse dünya genelinde yaşanmakta olan olay- lardan, sanatçı duyarhğıyla fazlasıyla et- kileniyorlar. Sanatçı. hele Antigone ruhu taşıyorsa nasıl dile getirir tepkisini, isyanını? Elbette sanatıyla. îşte, gelene- ğinde her on yılda bir darbe olan, 12 Ey- lül'ün yaralannın henüz iyileş- mediği bir ülkenin sanatçısı Ze- liha Berksoy ve SSCB'nin dağı- lmasından sonra ne yapacağını şaşıran ve mılliyetçiliğin körük- lediği toprak kavgasıyla ışe baş- layan cumhuriyetlerden birinin. kanı ve gözyaşını fazlasıyla gör- müş sanatçısı Robert Sturua. ortak tepkilerini Antigone'la dile getirmeye karar vermışler. Robert Sturua'yla. Anti- gone'un sahneleneceği Yunus Emre Kültür Merkezi"nde söy- leşiyoruz: - Türkiye'de daha önce hangi çanşmalan yaptınız? Türkiye'ye ilk gelişim I99l'- de. 'Kafkas Tebeşir Dairesi'nı sahneledık. I992'de Uluslara- rası Tiyatro Festivali'ne 'Kral Lear'ı getirdim. Oıada Zeliha Hanım'la tanışmışük. Kendisi Anügone'da birlikte çalışmak için beni davet etti. Gelişim, sa- vaştan dolayı gecikti. - Brecht 'Sophokles'in Anti- gone'si'nı yeniden yazdı. Siz oyuna metin ve sahnelemede bir yonım katiyor musu- nuz? Metinde çok küçük değişiklikler yapı- yorum. Brecht'ten bu yana çok şey de- ğışti. Brecht. Höiderlin'in çevirisini kul- lanmış. Şiirsel bir çeviri tabii, ama çok eskı. Bazı şeyleri vurgulamak, açıkla- mak istiyorum. bu anlamda baa şeylen değişürdim. Sahnelemede de bazı yo- rumlar olacak. ancak bu sahneleme sı- rasında görülecek. - Gürcü riyatrosunun çok eski ve köklü bir tiyatro olduğumı biliyonız. Şu andaki durumu nedir? Gürcü tiyatrosu, son beş yılda dünya- da baş gösteren olaylara İcendince bir yanıt vermek istiyor. Sovyetlerin dağı- İmasının ardından gelişen olaylar sonu- cu, insanlann yaşama ve insanlara bakış açısı çok değjşti. Ülkede. insanlann için- de o kadar öfke, acı var ki. însan sankı çıplak ortaya çıktı. çıplak kaldı. Bizim için şok gibi bir şeydi bu olaylar. Bız dı- rek söz etmek istemiyoruz bu olaylar- dan. 'Bugiin şu olay oldu ona cevap ver', bu ilkel bir tavır. İstedığimız bu değil. Biz, yasamdaki bu problemleri araştı- rmak istiyoruz ve sanatsal dille yanıt vermek istiyoruz. Şu anda sanatta bir hareketlenme var, yavaş yavaş, anlıyoruz neler var. neler oluyor. Önce ressamlar anladı. sırlan açıkladılar. sonra müzıs- yenler. Tiyatroda bunu yansıtmak daha zor. çünkü sahnede canh insanlar \ar Ama bu başladı. Geçen sezon artık ti- yatrolar değişik tarzlan, yeni arayışlan yansıtan oyunlar sergilediler. Şimdi emi- nim ki Gürcü tiyatrosu değişiyor, sanata yeni bir şeyler katiyor. Oyunumdan sıradan izleyici ••M de, aydm da kendisi için bir şeyler bulsun... Herhangi bir izleyiciye bir şeyler kazandırsm. - Yönetmeni oMuğunuz Rustaveli Ti- yatrosu hakkında bilgi verebilir misiniz? Her tiyatronun sanki geneük bir şifre- si var, Rustaveli, yüz senelik bir tarihi geçmişe sahip. Ben doğuşundan 20-30 sene sonra ölen, yok olan tiyatrolar gör- düm. Aslında yüz seneden sonra tiyatro müze sayılır. Bizim tiyatronun temelini öyle sağlam oluşturmuşlar ki tiyatro her on-on beş yılda bir değişime uğruyor. Ben otuz yıldır bu tiyatrodayım. üç kez bu değişimi yaşadım. Ve ben şuna çok inanıyorum İci bu değişim, Rustaveli Ti- yatrosu'nun genetik şifresinde gizli. Se- yirciler son oyunum Sezuan'dan belki hoşlanırlar, belki hoşlanmazlar. Ama herkes hissediyor ki tamamen yeni bir şeyler var. Oyunculanmız çok genç, yaş ortalaması 25. Ben genç değilim, ama bu gençlerle gençleştiğimi hissediyorum. Onlara yardım ettiğimi fark etmek benı çok mutlu ediyor. Kendi evimizi sanki yeniden kuruyoruz, yeni bir sanat ya- A ntigone olup savaşa, haksızlığa, iktidara karşı mı çıkmalı, yoksa Kreon'a hizmet edip güvenli, ama kişiliksiz, korkak bir yaşam mı sürmeli? Bakırköy Belediye Tiyatroları'nın konuk- ••"i yönetmeni olarak, Ahmet Cemal'in çevirdiği 'Sophokles'in Antigone'si'ni sahneleyecek olan Robert Sturua, yorumunda çağımız insanının, aydınınm ikilemini yansıtıyor. Savaş nedeniyle Türki\e'\egelişi geciken Robert Stunıa 'Biz sanatın şövalyesiyiz' diyor. Antigone'nin tiyatro edebiyatında bötün sanatçılann oynamak isteyeceği bir rol olduğunu belirten Zeliha Berksoy da. Brecht'in Antigone'sini Sophokles'inkinden çok daha ilginç buluyor. ratıyoruz. - Savaş koşullannda çalışmalannızı sürdürmekte ya da istediğiniz şeyleri yap- makta zoriandınız mı? Biz özgürlüğü elde etmek için çok mü- cadele ettik. Sonra bir diktatör geldi: Gamzahurdia. Onun ilk yapüğı, aydın- lan reddetmek oldu. 'Taşralı StaKn' ol- mak istedi, çok kötülükler yaptı. Halk dayanamadı ve savaş başladı. Tiyatro- muz hükümet evine çok yakın bir yerde. yani savaş, tam bizim tiyatronun karşısı- nda başladı. Gamzahurdiya 'Alaaddin'- in Sihirli Lambast'ndaki cini serbest bı- raktı. Şimdi Şevardnadze cini tekrar içe- riye sokmaya çahşıyor. ama çok zor. Garnzahurdia'run neden olduğu dü- zensizliği gidermek çok zor. örneğin Hitler bir zamanlar sahte vatan aşkını insanlara empoze etti, sonra bunu öldü- remediler, hala sürüyor. Hitler kendi halkını, aydınlannı vahşiye çevirdi. Biz- de de benzer şeyler yaşandı. Tabii ki tüm bunlan sanatçılar da yaşadı ve bu yaşa- nanlar da mutlaka sanata yansıyor. Ama sanatçılar bunu direk söylemiyor, sanat diliyle anlatıyorlar. Ve yeni form- lar anyoruz, savaştan önceki gibi sahne- lememiz mümkün değil. - Aslında iktidar sahipleri de kendile- rince bir oyun sahneliyor... Çok büyük oyuncular, ama hıç yete- neklı değiller. Fakat izleyicileri çok bu- dala. Onlara inanıyor aptallar. - Siz deneysel çalışmalar yapıyorsunuz. Türkiye'nin gündeminde de bir süredir de- neysel tiyatro var. Bu anlamda yeni arayv- şlar, yeni oluşumlar gündemde. Sizce ne- dir deneysel tiyatro? Ben 'yalnızca denemek için deneme yapmayı' kabul etmiyorum. Tiyatroda yeni biçimler. yeni tarzlar önemli, ama ayaklanm yere basmıyorsa o benim için deneme değil. Sıradan izleyici, sahnede anlayacağı bir öykü görmek ister. Ama örneğin aydın. profesyonel izleyici, de- neysel bir çaüşmayı îzlediğinde benim onu neden sahnelediğimi, neden yaptığımı daha iyi anlar. Ben istiyorum ki benim oyunumdan sıradan izleyici de aydın da kendisi için bir şeyler bulsun. alsın. Oyunum her- hangi bir izleyiciye bir şeyler kazan- dırsın. Bazen ressamlar eserler yapar. anlaşılmaz, beğenilmez. Ama aradan za- man geçtikten sonra değeri anlaşılabilir, bu edebiyatta da. müzikte de olabilir. Ama tiyatroda bu olamaz. çünkü tiyat- roda ne varsa bugün anlaşılmah. Başka sanat ürünlen yıllarca kalabiliyor, ama biz ölüyoruz, yarattığımız tıvatro da ölüyor. Biz sanatın şövalyesiyiz. - Brecht hakkında neler soyleveceksi- niz. Brecht'in tiyatrosu sizin tiyatro an- layışuuza uygun mu? Tabii kı. Ben ona daha çok yönetmen gibi değer veriyorum. Onun 20. yüzyılda yapüğı tiyatro devrimi büyük, olağanüs- tü bir devrim. Bu devrimin ideolojik yanı dramatuıjisine, oyun yazarlığma bazen çok direk yansıyor. Bazen fazla ideolojik ve didaktik. Ama yönetmen olarak bunun tam karşıtını yapıyor. Brecht mezartaşı için şunun yazılmasını \ asıyet ediyor: 'Burada yatan kişi her za- man kuşkıilanıyordu.' Kuşkulanan, hiç- bir zaman didaktik olamaz. Brecht'in 'Bay Koyner' öyküleri \ardır. Koyner eski bir arkadaşına rastlıyor. arkadaşı diyor ki 'Siz hiç tJeğigmemişsiniz, aynı kabnışsuuz', Koyner 'Oyle mi?' diyor \e bembeyaz oluyor. Çünkü değışmek, hep aynı doktrinde kalmamak onun için çok önemlidır. Oyun yazarlığı ço zor - Gürcü yazarlannın oyunlarını da sah- neliyor musunuz? Maalesef. Bence oyun yazarlığı çok zor olduğu gibi, ancak ülke çok gelişmiş, öncü olduğunda iyi ürünler, eserler yazı- labilir. Özellikle oyun yazarlığı konusu böyle. tyi tiyatro gerekiyor, iyi oyuncu- lar gerekiyor. iyi izleyici gerekiyor, An- tik çağda. Rönesans'ta ve Shakespeare zamanında olduğu gibi. 19. yüzyılda in- sanlann hepsi tiyatroyla ilgilıydi, Gür- cistan'da öyle bir şey olmadı. Tiyatro oyunu alanında bir şeyler var tabii, ama daha çok Rus tiyatrosunun etkisinde oluşmuş ya da Batı edebiyatından alıntı şeyler var. Gürcistan'da şiir ve edebıyat çok gelişmiştir. Bu iki dal o kadar iyi ki ben oyun yazarlığından söz etmeye utanıyorum. Gürcü oyun yazarlan bana bu düşüncelenmden dolayı çok kızacak, ama düşüncelenmi aşağı yukan biüyor- lar zaten. Ulusal dramaturji olmazsa ti- yatro gelişmez. biter. Bundan önce ben genç bir Gürcü öğrencinin oyununu sahneledim. Şimdi yine bir Gürcü oyunu sahneleyeceğim. Gürcü Alfabesi. Bir edebiyat adamının yazdığı olağanüstü bir eser. onu sahnelemeyı düşünüyo- rum. Sophokles'in yazdığı. Brecht'in Hitler faşizmının et- kisıyle yeniden kaleme aldığı bir de önoyun eklediği "Antigone", Robert Sturua'nın yorumuyla mart ayında, Osmanlı'nın Fransız yapısı eski baruthanesi- nin. geniş sahnesinde prömiye- nnı yapacak. Önce BDT'nin oluştumlması, sonra da eskı ba- ruthane bınasının yenilenerek Yunus Emre Kültür Merkezi'- ne dönüştürülmesi sürecinde. dört bir yanıyla. bürokrasiyle. eski anlayışla, hatta gerektiğin- de kadrosundaki oyuncularla uzun bir mücadele veren Zeliha Berksoy, bu nedenle üç yıl sah- neye çıkamamış. Şimdi Antigo- ne gibi istediği bir rolle sahne di- yecek olan Berksoy, soru- lanmızı yanıtlarken oidukça mutlu ve heyecanlıydı. - Oyunda Antigone'u siz ojr- nuyorsunuz. Oyunu niçin seçti- niz ve neden Antigone'u oynu- yorsunuz? Antigone, tiyatro edebiyatında bütün sanatçılann oynamak isteyeceği bir rol. Benim de repertuvanmdakı bir rol. Sop- hokles'in yazdığı Antigone çok ilginç, ama Brecht'inki çok daha ilginç. Anti- gone'nin konusu tiyatro edebiyatın- da hiçbir zaman önemini yitirme- yecek, sağlam derinlemesine bir konu. Onun için bazı tiyatro yazarlan zaman zaman yeniden yazmıştır. Bu yıl kendi ti- yatromuzda güncel bir oyun olan Anti- gone'u sahnelemek istedik. Ahmet Ce- mal çok güzel bir çeviri yaptı. 1992'de Tiyatro Festivali'nde Robert Sturua ile tanışmıştık. Geçen yaz uzun uzun ko- nuştuk. Antigone konusunda hepimiz heyecanh bir başlangıç yapıyoruz. - Neden konuk yönetmenle çaltşmayı tercih ettiniz? Böyle bir tercih söz konusu değil. Kendiliğinden olan bir araya gelme. Kendısiyle çalışmayı büyük bir şans ola- rak görüyoruz. Çok önemli bir tiyatro adamı. Atatürk Kitaplığı'nda bu ayki sergiler, video fılm gösterileri ve söyleşiler 'ModernYazarlarPostmodernZamanlar' Kültür Servia- Atatürk Kitaplığı, şubat ayında da pek çok etkinliğe ev sahipliği yapacak. Çeşitli sergilerin, video fılm gösterilerinin düzenlene- ceği şubat ayında pek çok ilginç ko- nuk çeşitli konular üzerine tartışa- caklar. Video fılmler ücretsiz olarak saat 19.00'da gösterilmeye devam edecek. İlk olarak sinemaseverler. Atatürk Kitaphğj'nda 14 ve 25 şubat tarihlerinde Alper Altunay, Erol N. Orhon.Gökhan Özaysın ve Hakan Uğurlu'nun yönettiği 13 dakikalık kısa fılm Temas'ı izleyebilirler. Ayru tarihlerde bu fılmin ardından da M. \Vinner "in yönettiği, başrollerinde Marlon Brando ve Thora Hird'in oynadığı The Nightcomers-Gece Zi- yaretçia gösterilecek. 15 ve 24 şubat tarihlerinde Abdulkadir Elde'nin 30 dakikalık kısa fılmi En Büyük Numa- ra ve ardından Gillo Pontecorvo'nun yönettiği ve başrollerinde Marlon Brando ve Renato Salvatori'nin rol aldıklan Quiemada adlı fılm izlene- bilir. 16 ve 23 şubat tarihlerinde de Na- tali Yeres'in Aynalar Süiti adlı kısa fılminin ardından, Andrzej Wajda'- nın Dantonadlı fılmi izlenebilir. 17 ve 22 şubat tarihlerinde ise Cankat E>- guı'in yönettiği Taşra Muhabirinin Fotoğrafı adlı kısa fılmin ardından Rene Clement ın And Hope To Die adh fılmi gösterilecek. Son olarak Atatürk Kitaplığı'nda 18 ve 21 şubat tarihlerinde Sinem Selçuk'un Payla- şabilenler İçin adlı kısa fılmi ve Lind- say Anderson'un Britannia Hospital adlı fılmi izlenebilir. Atatürk Kitaplığı'nda bu ay Ali Suat İ rgüplü, Erkan Tankaya, Ha- kan Gürünay. Kemal Geyram ve Mu- rat Recevik'in eserlerinin sergılendıği Deniz Kabukiarı adlı sergı 8-28 şubat VVajda'nın 'Danton' adh fılmi 16 ve 23 şubat tarihlerinde gösterilecek. tarihleri arasında Sergi Salonu'nda gönilebilir. Laurence Salzmann'ın Tekrar Mutlu Yeni Ydlara adlı sergı- si 17 şubat-17 mart tarihleri arasında Ginş'te izlenebilir. Ayın Yeni Kitap- lan ise 18 şubat-18 mart tarihleri arasında Üst Okuma Salonu'nda ge- zilebilir. Atatürk Kitaplığı'nda bu ay da renkli söyleşiler yapılacak. 8 şubat salı günü saat 16.00'da Tanıl Başkan ve Seda Akco'nın konuşmacı olarak katıldığı "Çocuk Istismannda Hu- kuksal Boyut" konulu söyleşi yapı- lacak. 9 şubat çarşamba günü saat 16.00'da Faruk Şüyun'un düzenledi- ğı, Psikolog Güngör Özjiğit'in ko- nuşmaa olarak katıldığı "Mutlulu- ğun Altın Anahtarlan" adlı söyleşi, 10 şubat perşembe günü ise Enver Ercan, edebiyatımızda yenilerin tanıüldığı bir toplantı düzenliyor. Saat 16.00'da gerçekleşecek olan toplantıya konuşmacı olarak Tansu Bele ve Ender Macun kaülacak. Ful- ya Erdemci'nin düzenlediği ve 11 şu- bat cuma günü saat 16.00'da gerçek- leştirilecek olan "Rönesans'tan Gü- nümüze Başyapıtlanyla ResimGele- neği" başlıklı toplantıda "Matisse ve Fauvizm, Kirchner ve Alman Eksp- resyonizmi. Kandinsky ve The Blue Rider" ele alınacak. 14 şubat pazar- tesi günü saat 16.00'da "Modern Yazarlar Postmodern Zamanlar" başlıklı söyleşiler kapsamında Güven Turan ve Süreyya Evren "Samuel Beckett-1994" "konusunda söyleşe- cekler. 15 şubat salı günü "Tarih ko- nuşmalan'" kapsamında "Bedevi- Lavrens-Arap-Türk" konusunda Orhan Koloğlu bir konuşma yapa- cak. 17 şubat perşembe günü saat 16. 00'da ise ölümünün lO.yıldönümün- de Hasan Hüseyin anılacak. Bu anma toplantısına konuşmacı ola- rak Sennur Sezer ve Enver Ercan katılacak. 18 şubat cuma günü arke- olog Nezih Başgelen "İstanbul Ki- taplığı"nıtanıtacak. 19 şubat cumar- tesi günü düzenlenen "Gençlik Top- lantılan"nda bu ay Barbaros Deveci- oglu "Cyberspace-Derin Mevzu" konusunda söy leşecek. 22 şubat sab günü Fulya Erdemci. "Malevich ve Supramatizm, Lis- sitzky ve Konstrüktivizm, Mondri- an ve de Stijl" konusunda konuşa- cak. 23 şubat günü saat 16.00"da ise Atatürk Müzesi Yöneticisi Gülüm- ser Atasever "İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Atatürk Müzesi"ni tanı- tacak. 24 şubat perşembe günü ise Toplantı Salonu'nda bir konser dü- zenlenecek. Ahmet Hamdi Tanpınar ve Müzik" konulu konseri Enver Er- can düzenliyor. Konsere; Ahmed Şa- hin(ses ve neyl Fikret Karakay a (ses ve kemençe), ÖzerÖzel (tanbur), Se- dat Başar(ses ve ud), Serap Aybar (kanun) katılıyor. 26 şubat cumarte- si günü saat 16.00'da Mücap Ofluoğ- lu'nun konuşmacı olarak katıldığı "Gülmekle Ağlamak Arasında" başlıklı bir edebiyat toplantısı dü- zenlenecek. 28 şubat günü ise Sürey- ya Evren ve Güven Turan. "Franz Kafka-1994" konusunda söyleşe- cekler. 'Bursa 5. FotoğrafGünlerV BL'RSA (AA) - Bursa Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (BUFSAD) tarafından bu vıl 5'incisi düzenlenen "Fotoğraf Günleri" başladı. Düzenleme Komitesi Başkanı Nihat Küçük, yaptığı açıklamada, 28 şubata kadar sürecek etkinlikler kapsamında, Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisı. Bursa Büyükşehir Belediyesi Sanat Galerisi, Osmangazı Belediyesi Sanat Galerisi ve Bursa Akbank Sanat Galerisi'nde Hsergiaçılacağını; 12slaytgösterisi y apılacağını söyledi. Etkinliklere 3'ü yabancı, 20 sanatçının katılacağını kavdeden Küçük, 5 şubatta, "Günümüzde Fotoğrafın Durumu ve Konumu, Derneklerimizin sorunlan" konulu bir panel düzenleneceğıni belırtti. Bu arada. Bursa Ahmet Vefık Paşa De\ let Tiy atrosu, "Göğsü Lenin Döğmeli Adam" adlı oyunu, sahnelenmeye başladı. Cahit Atay'ın yazdığı, Ankara Dev let Tiy atrosu sanatçısı Rahmi Dilligü'in yönettiği oyun, 10 şubata kadar sahnelecek. TOBA V, üçüncütiyatrosunu Antalya'da kurdu ANTALYA (AA) - Tiyatro. Opera ve Bale Sanatçılan Vakfı (TOBAV), üçüncü tivatrosunu Antalya'da kurdu. TOBA V Antalya temsılcisi Osman Özkan, "Daha anlaşıhr bir dünya için sanat" ilkesini benimseyen vakfin, Dünya Aktörler Birliği (FİA) ile Dünya AmatörTiyatrolar Birliği (LATA) üyesi olduğunu söyledi. Özkan, Bursa ve Ankara"dan sonra Antalya'da da kurulan TOBAV Tiyatrosu'nun ilk oyununu sahneye koymak için çahşmalara başladığını belırtti. Osman Özkan'ın verdığı bilgiyegöreTOBAV Antalya Tiyatrosu. Bemard Slade'nin yazdığı, Gencay Gürün'ün Türkçe'ye çevirdiği ve Mehmet Büyükağaoğlu'nun yönettiği "Seneye Bugün" adlı eseri, mart ayı sonlannda sahneleyecek. Abidin Dino için heykel Kültür Servisi - Geçen günlerde ölen ünlü ressam Abidin Dino'nun arusına Kültür Bakanhğı'nca yaptınlması planlanan heykel, heykeltraş Metın Yurdanur tarafından hazırlandı. Heykeltraş Metin Yurdanur, Abidin Dino'nun Türkiye'nin yurtdışındaki sanat elçisi olarak çalışmalar yapüğıru belirterek. "Bu heykel Türkiye'nin dünya çapındaki sanatçısına gösterdiğı saygısıdır, vefasıdır" dedi. Heykelinçalışmalannın tamamlandığını kavdeden Yurdanur. son olarak Karabük'te bronz dökümün gerçekleştinldiğini söyledi. Heykelin kaidesi ile birlikte 3 metre yüksekliğinde olduğunu kaydeden Yurdanur, hey kelin bir elinde dostluğun sevginin ve kardeşliğin simgesi olarak bir gül bulunduğunu belırtti. Abidin Dino ile Nazım Hikmet arasında geçen dıyaloğu da hatırlatan Yurdanur. "Abidin Dino'nun mutluluğunun heykelini yapmayaçalışüm" dedi. Heykel ile ilgili olarak bilgi almak üzere heykeltraş Metin Yurdanur'un atölyesini ziyaret eden Kültür Bakanı Fikri Sağlar, heykelin önümüzdeki günlerde Kadıköy sahillerine dikileceğinı, aynca da Dino'nun mezannda çeşitli düzenlemeler yapacaklannı söyledi. Tiyatrokare'den 'Bahara Uyanış' Kültür Servisi - Tiyatrokare'nin yeni oyunu "Bahara Uyanış" sahnelenmeye başlandı. Ünlü Alman yazar Frank Wedekind'in 19.yüzyılda yazdığı bu eser dünya tiyatrosunun kilometre taşlanndan biri kabul ediliyor. 6 şubata dek Nişantaşı Kız Lisesi tiyatro salonunda perşembe 19.30. cuma 21.00. cumartesi 15.00 ve 18.00, pazar da 15.00 ve 18.00'de sahnelenecek olan oyunu Nedim Saban yönetiyor. Oyunda Tiyatrokare ile Aksanat'ın birlikte gerçekleştirdikleri " 1. Ortak Üretim Laboratuvar"ında başan gösteren 15 yeni oyuncu rol alıyor. Farklı bir sahneleme tekniği ile sunulan ve sözden çok hareket ve ımgelere dayanan "Bahara Uyanış", gençlerin üzerindeki baskılan konu ediniyor. Cinsel eğitimsizlik. eğıtim sistemi. eğitimde bireysellik yerine sıradanhğı yeğleyen anne-babalann anlaüldığı oyunun başrollerini önyargı, dayak. intihar, baskı ve aşk üçgeni paylaşıyor. CSO'nun eğitim konserleri turnede .\NKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO). üniversite öğrencileri ile gençliğe yönelik gerçekleştirdiği eğitim konserleri ile turneye çıkıyor. CSO'dan yapılan açıklama\ a göre. bu çerçevede 1993-1994 konser sezonunda I. Stravinski'nin "Askerin Öyküsü" adh müzikli eseri bugün Adana'da sahnelenecek. Eser. 23 şubatta Ankara; 19 nisanda Eskişehir: 20 nisanda Bursa ve 19 mayıs günü de Tekirdağ'da turnesini tamamlayacak. Aynca, S. Prekofıeffin "Peter ile Kurt" müzikali de Ankara'da bu anlayışla sergilenecek. CSO açıklamasında. bu konserlere, evrensel kültür \ e sanatmızın, Cumhurbaşkanlığı Sonfoni Orkestrası'nın geniş halk kitlelerine daha fazla hizmet götürmesi ve tabana daha fazla yayılmasırun amaçlandıgı görüşüneyerverdi. Ankara Film Festivali zor durumda ANKARA (ANKA) - Dünya Kitle İleüşimi Araşurma Vakfı ve Kültür Bakanhğı'nın desteği ile 25 şubat - 6 mart tarihleri arasında gerçekleşmesi planlanan 6.Ankara Film Festivali kaynak sıkıntısı yaşıyor. Bazı kurumlann desteklenni çekmesi üzerine. festival kapsamında düzenlenmesi planlanan seminer ve açık oturumlar ile yanşmalardaki para ödülleri programdan çıkanldı. Vakıf tan yapılan yazıh açıklamada, Kültür Bakanlığı dışında festivale destek vermesi beklenen kuruluşlann yerel seçimler nedeniyle desteklenni geri çektikleri bildirildi. Vakıf yetkilileri, festival için Kültür BakanlığTndan daha fazla destek beklediklerini ve Bakanlığın artan desteğiyle festivalin gerçekleştirilebileceğini belirttiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle