23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet7 0 . Y I S A Y I 2 4 M 7 S A N A T K U L T Ü R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 4ŞUBAT1994CMM Sağlıkta ilk basamak devlet hastanesi değil, sağlık ocağıdır Uzman hekimi, pratisyen gibikullanıyoruz BLXENTECEVİT A NTALYA - Türkiye'- Jm de hastalıklann yüzde /m 9O-95"inin sağlık ocak- / M lannda teşhis ve tedavi £ • edilebileceği bildirildi. ^ ^ ^ ^ ^ ^ Hastalann devlet has- * ^ ^ * * ™ tanesi gibi kuruluşlara başvurması ile uzman hekimlerin, praüsyen hekim gibi çalıştıklan, sağlık ocaklanndaki pratisyen he- kimlerden ise yeterince yararlanı- lmadığı için kaytıak israfına neden olunduğu belirtildi. Akdeniz Üniversitesi Halk Sağlı- gı Anabilim Dah öğretim üyesi Prof. Dr. Necati Dedeoğlu, devlet hasta- nesinde olan yıjılmalar nedeniyle yurttaşlann çiJe çektiğini ve iyi bakı- lamadığmı söyleyerek, sağlık ocak- lanna ilginin azhğının nedeni konu- sunda araştırma yaptıklannı açıkla- dı. Antalya'da 800 örnek üzerinde yapılan araştırmada, hastalann yüzde 51'inin ilk olarak devlet has- tanesi veya SSK hastanelerine baş- vurduklan görüldü. Yüzde 24'ü sağlık ocağjna başvurduğu yanıtını verirken, yüzde 17'sinin özel heki- me, yüzde 7'sinin fakülte hastanesi- ne, yüzde 4'ünün ise kurum doktor- lanna başvurdukJan öğrenildi. Ül- kenin doğu bölgelerinde sağlık ocaklanna ilginin daha fazla olduğu ortaya çıkarken, Prof. Dedeoğlu, "Doğuda 19601ı yülarda sağlık oca- ğı sistemi başladığı içjn yurttaşlar oraya başvuruyorlar. Ancak ülkenin batı bölgelerinde sağlık ocaklanna il- giçokaz"dedi. "Niçin sağlık ocaklanna gitmiyor- sumız" sorusuna; yüzde 37'si SŞKlı olduğu için, yüzde 16'sı sağlık ocagı- run görevlerini bilmediği için, yüzde 12'si sağlık ocağına güvenmediği için, yanıtlannı verdiler. Sağiık ocaklanna giderek tedavi olanlann yüzde 35'i yakın olduğundan, yüzde 30'u ucuz olduğu için. yüzde 25'i sevk yaptınp ilaç alabildiği için, yüz- de 6'sı ise daha çok ilgi gördüğü ve sıra beldemediği için sağlık ocaklan- na gittiklerini söylediler. Sağlık ocaklan Uk basamak Prof. Dr. Necati Dedeoğlu, yurt- taşlann sağhk ocaklannın görevleri- ni tam bilmediklerinin araştırma so- nunda ortaya çıktığını, bunun an- latılması gerektiğini söylerken, "Yıırttaşlar daha çok sağlık ocakla- nnın aşı yaptığını, anne ve çocuk sağ- Prof. Necati Dedeoğlu, hastahklann yüzde 90-95'inin sağlık ocaklannda teşnis ve tedavi yapılabılecek nitelikte olduğunu, devlet hastanelerinin, yatması gereken has- talannbakımının yapıldığı yer olarak - bilınmesi gerektiğini söyledi. Yapılan araştır- mada, yurttaşlann sağliK ocağının görevlerini tam olarak bilmedikleri ortaya çıktı. Iığı hizmetleri görüldüğflnü sanıyor. AsJında sağlık ocaklan, sağlık hiz- metinin görüldüğü ilk basamaktır. Türkiye'deki hastahklann yüzde 90- 95'i pratisyen hekimler tarafından teşhis ve tedavi yapüabilecek hasta- lıklar. Bu hastalıklar için devlet has- tanesine olan yığılmalar nedeniyle uzman doktorlar, uzmanlıklannı ya- pamıyoriar ve daha çok bakıma miıh- taç diğer hastalar ile doktorlann ilgi- lenme süresi azalıyor. Yurttaşlarımı- zın ilk başvunı yapacağı yer, sağlık ocağı obnalıdır. Dolayısıyla orada görev yapan pratisyen hekimlerin teşhis ve tam yetiterinin de artması sağlanır. tlk basamakta uzman he- kimlere başvurulması. bir kaynak is- rafıdır" diye konuştu. Avrupa'da ilk basamak sağlık hizmetinin, sağbk ocaklannda veril- diğini anlatan Prof. Dedeoğlu. "Av- nıpa'da bir kişi yılda 5-8 kez ilk basa- mak sağiık hizmeti verilen kuruma başvunıyor. Türkiye'de bu rakıun yılda 1 civarında. SSK'Iılar ydda 1.5 kez başvururken, sağlık ocaklarna başvunı, 2 yılda 1 kez şeklinde ohı- yor" dedi. "Türkiye'de sağlık ocak- İannın ödeneklerinin yetersizliğin- den ve laboratuvar hizmetlennin azlığından yakınıldığını belirten De- deoğlu, tıp fakültelerinin fazlalığı- ndan yakındı ve eğitiminin yeterli olmadığından, yurttaşlar arasında hekimlere güvenin azaldığını söyle- di. Hekimlerin hatasının olmadığını belirten Prof. Dedeoğlu, sağlık poli- tikasının hatalı olduğunu vurguladı. Prof. Dedeoğlu şöylc devam etti: "Sağlık Bakanuğı bütçesinin yan- sı, devlet hastanelerine aktanlıyor. Sağlık ocaklanna gitmivor. Sağiık alanında kendi bindiğimiz dalı kesi- yonız. Sağlık ocaklan, bir ülkenin sağlık sorunu başlangıcıdır. Yani sağlıkta cephedir. Devlet hastaneleri uzmanlık \eridir. Ağır hastalar bura- ya gönderilir. Sağlık ocaklarını ih- mal etmek, sağlıklı topluma doğnı götürmez. Türkiye'nin sağlık sorunu- nun giderilmesi için sağlık ocağı sis- teminin geliştirilmesi gereküdir. İlk başvunınun sağlık ocağına yamlması zorunlu hale getirilmeli ki, hastane- lerdeki yığılmalar da önlenmiş ol- sun." Sürekli kirletilen Boğaziçi kıyılannın yeşillendirilmesi ve çiçeklenmesi, artan betonlaşmaya meydan okuma anlamını taşıyor Istanbul, yeşille hasretini gideriyorM E H M E T DEMİRKAYA Kentin aşın betonlaşması nedeniyle İstanbullular ın soluk alabileceği yeşil alanlara duyduğu gereksinim gün geçtikçe artıyor. Özellikle kjş aylannda meydana gelen hava kırliliği, yeşil alanlann ne denli gereklı ve hatta zorunluluk olduğunu ortaya koyuyor. Artan nüfus karşısında yeşil alanlan da o oranda arttırmak gerekirken, tam tersi birdurum yaşanıyor. Bir tek ağacın bile yaşaulması için mücadele etmck gerekiyor. Her ne gerekçeyle olursa olsun, ağaçlann kesilmesineizin verilmemeli, bunun için yeni yasal düzenlemeler yapılarak, yapünmlar artünlmab. İnsanlann gezip dolaşacaklan yeşjl alanlara duyduğu gereksinimi dikkate alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmalannı, yeterli olmasa bile takdir etmek gerekir. Sarayburnu ile Bakırköy arasındaki sahil şeridinde yapılan park-bahçe düzenlemesi, gerçekten bu çalışmaya güzel bir örnek. Tek çirkinlik olarak kalan kumcular da taşınmaya başladı. Yedikule Surlan'nın arkasında bulunan eski havagazı tesislerinin de bir an önce oradan sökülerek taşınması gerekiyor. Deri fabrikalannın kaldınldığı Kazlıçeşme'deki yerin tamamı ağaçlandırüıp yeşillendirilirseeğer, tarihi surlar, deniz ve yeşillik, insanlann gezip dolaşabilecekleri güzel bir kompozisyon oluşturacak. Yeşilköy-Florya arasındaki sahil düzenleme ve park alanı çalışmalan devam ediyor. Buralarda bisikletleriyle, çocukJanyla, köpekleriyle gezip dolaşan kalabalığı görünce, bu türyerlere insanlann duyduğu özlem daha iyi anlaşılıyor. Boğaz sahillerinde de kesintisiz. sahil parkı oluşturulmaya çahşılıyor. Ulus sırtlanndaki park, Çamlıca'ya eşdeğerde bir manzaraya sahip. Anadolu yakasında ise Kadıköy Vapur Iskelesi'nden Moda Burnu'na, Kalamış'tan Fenerbahçe'ye ve Fenerbahçe'den Caddebostan'a kadar sahil kuşağı parklarla donatıhyor. Parklar, sahil şeridini izleyerek Pendik'e kadar Kentin aşuı betonlaşnıa.sı nedeni\ le tstanbulluların soluk alabileceği yeşil alanlara du> duğu gereksinim gün geçtikçe artıyor. ulaşünlmaya çabşılıyor. Bu calışmalarla kişi başına düşen yeşil alanlann iki katına çıkacağı hesaplanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Koordinatörlüğü'nden abnan bilgiye göre, son dört yılhk dönem içerisinde, bir milyon 155 bin metre kare yeni yeşil alan İstanbullu'nun hizmetine sunuldu. îhalesi yapıbruş olan, çabşmalan devam eden ve 1994 yılı içinde bitiriunesi planlanan 500 bin metre- kare yeşil alan, yeni yönetim zamanında hizmete sunulacak. Belediye tarafından yapılan açıklamada şöyle deniyor: "Yeşil alanlarda donatı çeşitliüğine, kalite ve altyapıya gereken önem verilmiştir. Örneğin. Sözen dönemindeyapılan bütün parkJar, otomatik sprink sulama sistemi ile sulanmaktadır. Böylece hem bakım kalitesi, hem de bakım ekonomisi sağlanmış bulunmaktadır. Aynca, bahçe sulamalannda kullanılan sular, yeraltı su kaynaklanndan elde edilerek kentin su şebekesinden çıkanlmıştır. İstanbul genebnde açılan artezyen kuyulan, bahçe sulama depolannı beslemektedir." Yol kenarlannadikilen ağaçlann büyüklüğü dikkat çekiyor. 1992 yıbnda 2500 adet büyük ağaç dikilmiş. Bunun yaru sıra 250 bin süs bitkişi ve 1 milyon 650 bin mevsimlik çiçek de dikildi. 1993 yılında ise beş bin büyük ağaç, 250 bin süs bitkişi. 2 milyon 500 bin mevsimlik çiçek dilami yapıldı. Büyükşehir Belediyesi, yeşil alan. park ve me\ dan düzenleme çalışmalan için 222 milyar lira harcama yapü. Yeşil alan oluşturmak birgüzelliktir. Çocuklann oynayacağı. insanlann gezip dolaşacağı, çiçeklerle donaülmış alanlar oluşturmak "Önce insan" sloganına yaraşır bir çabşma olsa gerek. Kansız ameliyat dönemi başladı Haber Senisi - Bugüne dek sade- ce İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakül- tesi'nde gerçekleştinlen Endoskopik Çocuk Cerrahi ameliyatlan, Trakya Cniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi bölümûnde de başanyla gerçekleştiriliyor. Endoskopik cerrahi ameliyatlan- nın video laporoskopi cerrahi aletiy- le yapıldığını belirten üniversite reİc- törii Prof. Dr. Poyraz Ülger, uygula- manm 5 aydır sürdürûldüğünü söy- ledi. Ameliyat hakkında bilgi veren Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Osman Inci, "Endoskopik cerrahi aneiiyatlannda kama bıcak atılma- dan aineüyatma göre değişmek üzere 5 mmiik aletlerle karuı içinde kar- bondioksit gazı veriimektedir ve te- leskop yardımıyla tıim karuı ici vi- deodan görünfülenmektedir. Ameti- yat ekrana bakılarak japıimaktadır" dedi. Mimarlar Odası'ndan belediyeyetepki LEVENTGENCELLt BURSA - Büyükşehir Belediyesi'- nin 6 bin hektarhk alanı kapsayacak Nazım İmar Planı değişikügiyle ilgili ihalesi büyük tepki aldı. SHP'den sonra Mimarlar Odası Bursa Şube- si'nde ihaleye ve yapıbş şekline tepki gösterdi. Bursa Mimarlar Odası Yönetim Kurulu'nca yayımlanan bildiride "6 bin bektariık çok büyûk bir alaıun pianlama yolu ile imara acılması, kentimizde tûm sosyo-ekonomik ve ekolojik dengekrin değişmesi kaçınümaz" denıldi. TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu adına Me- lih Töra'nın imzaladığı bildiride pianlama cabşmalannı sadece ücreti az verene teslim etme yöntemini be- nimsemenin çağdaş ve Bursa'ya ya- kışan yöntem olmadığı vurgulandı. 1 /25000 ölçekb' Kent Bütünü İlave Revizyon İmar Planı'nın iki kez boykot edibnesine karşm yüzde 86. 30'luk bir fiyat kınmı ve 50 gün için- de teslim koşulu ile tekrar ihale edil- diğinin haürlatıldığı bildiride ihale- nin iptal edilmesi çağnsı yapıldı. TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi'nin Bursa'nın geleceğini çok yakından ilgilendiren plan değişikli- ğiyle ilgili açıklamada Bursa gibi Türkiye'nin en önemli 5 kentinden birinin planlama hizmetlerini üstle- necek uzmanlann titizlikle secilmesi- nin zorunlu olduğu da vurgulandı. Mimarlar Odası'nın uyanlan şöyle: 6 bin hektar gibi çok büyük bir planın, planlama yolu ile imara açı- lması sonucu, kentimizdeki tüm sos- yo-ekonomik ve ekolojik dengelerin değişmesi kaçırulmazdır. Yeni alınacak arazi kullanım ka- rarlanrun her türlü araştfrma. etüt, kentsel veriler gibi son derece önemli • Bursa gibi Türkiye'nin en önemli 5 kentinden birinin planlama hizmetlerini üstlenecek uzmanlann titizlikle seçilmesinin zorunlu olduğu da vurgulandı. ön bilgiler elde edilmeden yapıhnası olanaksızdır. Yalnızca bu çalışmalann dahi en iyimser bir tahminle 6 ay (180 gün) içinde yapılabileceği düşünülmekte- dir. Dünyada ve Türkiye'deekono- mik gelişmelerin başdöndürücü bir hızla gerçekleştiği günümüzde, Bur- sa Büyükşehir sınırlannı bugünkü habyle düşünmek imkânsızdır. Gele- cekte ve hatta bugün dahi batıda Görükle, kuzeyde Mudanya, Kur- şuniu, Gemlik ve doğuda Gürsu Kestel'e kadar uzanan yerleşmeler kentimiz ile şimdiden iç içe geçmiştir ve kentsel faabyetler birbkte sür- dürüknektedir. Planlama çabşmalan için resmi kurum ve kuruluşlardan alınması gereken (tanm, ulaştırma, DSÎ. Köy Hizmetleri, Karayollan vb) her tür- lü görüş ve raporlann öncelikle elde edibnesi zorunludur. Bu çabş- malann dahi yapılması yine en iyim- ser bir tahminle 60 gündür. Bugüne kadar böyle bir çalışma başlatı- lmamış. hiçbir rapor elde edilmemiş- tir. Ova planlama çalışmalan için en önemli rapor olan "Toprak Etüt Raporu" yoktur. Etüt çahşmalanna başlanması için ilgili kuruluşa bele- diyece hiçbir talepte bulunul- mamıştır. Üstebk ihale şartnamesin- de dahi bu konu gözardı edilerek 50 günlük süreye bu çahşmalar dahil edibnemiştir. Yani belediye 50 gün içinde yukandaki çabşmalann yapılamayacağınj düşünerek ve bile- rek süre içinde tutmuştur. İhale yöntemi olarak kapalı zarf eksiltme usulü seçilmiştir. 2000 yıbna tam 6 yıl kalmışken böylesine önemli planlama cabşmalannı sade- ce ücreti en az verene teslim etme yöntemini benimsemek çağdaş ve Bursamıza yakjşan bir yöntem de- ğildir. "Ulusal ve uluslararası plancılara açık, yanşma yoluyla, en güzelini elde etmeyi, bedeli ne olursa olsun göze almak. Bursa için olmazsa ol- maz kuralıdır." Mimarlar Odası'nın da tepki gös- terdiği ihaleyi büyük kırma ile kaza- nan plancı Işm Çubukçu'ya büyük tepki oluştu. Çubukçu'nun daha önce de Cavit Çağlar'ın tartışmab arazilerine plan yapan plancı oldu- ğuna dikkat ceken çevreler. Bursa'- nın kaderiyle oynandığmı savunu- yorlar. Doğum kontrolünde sil baştan ANKARA (ANKA) - Sağlık Ba- kanhğı doğum kontrol yöntemleri- nin uygulandığı merkezlerde araç sıkintısı çekilmemesi ıçın yeni bir dağıtım modeb geliştırdi. Etkili do- ğum kontrol yöntemlerinin kul- lanımını yaygınlaştırmak için yeni bir kampanyaya başlayan Sağbk Bakanhğı bu çahşmalarda gönül- lülerden yararlanmayı hedefliyor. Sağhk Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü'nden edinilen bilgiye göre 1993 yılında İzmir, Aydın, Ma- nisa, Ankara ve Kjnkkaîe'de bas- latılan ön uygulama 1994 yılında Türkiye genebne yaygınlaştınhrken, Ana Çocuk Sağlığı merkezleriyte, doğum kontrol yöntemlerinin uygu- landığı dığer merkezlerde sürekli prezervatif ve rahim içı araç bulun- ması sağlanacak. Türkiye'de etkili doğum kontrol \ontemi kullanımının >oizde 38'ler- de kalması ve etkisiz geleneksel yön- temlerinin kullanımının yaygınhğı nedeniyle başan sağlanamayan aile planlamasında istenen hedefe ulaş- mak ıçın öncelikJe etkili ve çağdaş araçlann kullanım oranını yüzde 70'e çıkarmayı hedefleyen Sağlık Bakanhğı ünıversitelerle de işbirliği yapacak. Tıp fakültelerinde müfre- dat programlannın aile planlaması açısından güçlendınlmesı vedoktor- lann daha öğrencıyken kontrol yön- temlerini uygulama konusunda el becensi kazanmalannı sağlamak amacıyla Sağbk Bakanhğı ile 8 üni- versite arasında protokol imzalana- cak. îletişim çağında üetişimsizlik ANKARA (AA) - Günümüz insa- nının yoğun bir iletişün bombardı- manı altında, üetişimsizlik sorunu yaşadığı bildirildi. Bilim ve Teknik Dergisi'nin şubat sayısında, "İletisinı Çağı İnsanıımı Sorunu: tletişimsizlik" başhğı altın- da Ünsal Oskav 'ın yazısına yer veril- di. Oskay yazısında. anlaşılma- manın çoğu İcez dışavurulan serze- nişlerden bin olduğunu kaydederek şu görüşlere yer verdi: "Gercekte insanlar hep başkalan- nın kendisini anlamasını ister de ken- di anlayış beklediklerinin de birer in- san olduğunu ve onların da aynı an- layışı beklediklerini unutur. Işte asd sonın da burada yatıyor." "Anlamak nedir. insanlar nasd an- laşılır, anlasmak için nder yapnufa" sorulanrun yanıtlanyla insanlann iletişimsizhk sorununa çözüm ürete- bileceğini bildiren Oskay. iletişim cağının en etkih medyası olan tele- viz\on için şu eörüşleri sa\"undu: "Sokaklardaki kalabalık icindeM yalnız insanlar gibi TV ekrammn karşısındaki insanlar da komşularm- dan ve kendi toplumsal gerceğinden sojırtlanmış insanlardır. Televizyonun bugünkü kuHanm biçimi ve yayuı politikası uzaklan ya- kınlaştınrken vakmunızı ustaca biz- den uzaklaşnrmaktadır. Böylece yalnızlaştınuiiış insanlar, yalntd'ıkla- rını fark etme\ ecek bir aidanıma dâs- mektedir. Bu aldanım ise televizyon dışında bir olgu sayesinde kolayiaş- maktadır. İnsanlar artık sadece ken- di mutluluklarını düşünüp başkaUn- nın mutluluk arayışını kendiferi için tehdit olarak görmektedir. Sıradan insanlar kendilerinden başka sıradan insanlann da mutluluk aray ışında za- limleşebileceğini hissettikleri için en yalunlanndan bile korkmaktadıriar. Bu korku da hepimizin şikavet ettiği insaniararası iletişimsizliğin başuca sonucu olmaktadır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle